Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 Nisaa 1950 CUMHURÎYET | TARİHTEN SAHİFELERJ Dünyada Neler Oluyor? J PAKİSTAN MEKTUBLARI 19 uncu asırda Kuruçeşme Yazan: Haluk Y. Şehsüvaroğiu Eskimolarda asrileşiyor Toplayan: A. H. R. 19 Eski Kuruçeşme, Boğaziçinın mamur ve güzel semtlerınden bıriydı. Bilhassa 17 ncı asırdan tıbaren Kuruçeşmeye saraylar, b.r çok büyük yalılar inşa olunmuştu. 19 uncu asır başlarında Defterdar burnundan Ortaköye doğ ru ilk bına III. Mustafanın kızı Hatice Sultanın Nişatâbâd sahilsarayıydı. Evvelce Şehid Ali Paşanın olan ve Damad Nevjehırli tbrahim Paşa tarafmdan III. Ahmed için yaptırılan Nişatâbâd sahilsarayı, uzun müddet padişahlann tenezzühe çıktıkça uğrayıp istirahat ettikleri ve bazı eğlenceler tertibledıkleri bir bina olarak muhafaza edildı. III. Selim Nişatâbâdı hemşiresi Hatice Sultana vermiş ve Sultan burada yerleşmişti. Avrupa mimarî tarzmı ve süsleme sanatını seven Hatice Sultan Büyükderede Danimarka Maslahatgüzarı Baron de Hubes'ın evıle, bahçesini beğenmiş kendi sarayile, parklarını bu usuide tanzim etmeyi istemişti. Danimarka Maslahatgüzarının tavsiye ettiği mimar Melling, büyük sarayın iç tezyinatında mühim değijiklikler yapmıs ve sarayın yanına da ayrıca bır kasır inşa etmişti. Kasır, zarif kafeslı bir yolla asıl saraya bağlanmıştı. Bu yolun üstünde ık sütuna istinad ettirilerek küçük bir köşk yapılmıştı. Köşkün pen cere kapaklan kaldınlınca olta ile balık da avlanabiliyordu. Hatice Sultan, saraymın büyük salonlarında gözü yoran altın yaldız tezyinat yerine elvan boyalar kullanılmıştı. Sarayın geniş salonları ayrıca pad:$aha mahsus pek muhteşem bir dairesi de vardı. Saray büyütüliirken yanındaki Selim Paşa yalısı da satın alınarak binaya ilhak olunmustu. 1791 senesinde başlıyan inşaat bir sene devam etmiş ve bu müd det zarfında Hatice Sultan yaz mevsimini Bebekte Şeyhülislâm yalısmda misafir olarak geçirmışti. Mimar Melling, saray üzerinde yaptığı, değişiklıkler ve ilâvelerden başka bahçeyi de yeni bir tarzda tanzim etmişti însicamlı bir şekilde tertiblenen yolları etrafına leylâk, akasya, gül ağaçlan dikilmişti. Buraya girenler çıkıs yolunu bulamazlardı. Hatice Sultanın ölümünden sonra Nişatâbâd yalısı sırasile bazı sultanların ikametlerine tah sis olundu. Bu sarayda düğünler, resmi kabuller yapılmış; nihayet harab bir hale gelince yık tırılmıştı. Yerine 1892 tarihinde II. Abdülhamid, kızlarından Zekiye ve Naime Sultanlara eş iki sahılsaray inşa ettirdı. Bu çifte saraylardan birisi yanmış, diğeri de 1924 "den sonra yıktırılmıştı. Nişatâbâddan sonra Defterdar İbrahim Paşa camii gelmekte ve bunu Silâhtar Emin Ağanın yalısı takib etmekteydi. Emin Ağanm yahsının eski sahibi Koca Yusuf Paşa b'raderi Süleyman Beydi. Hatice Sultan yazları Bo ğaziçine göç edince bu yalıyı maiyet halkı için kıra ile tutardı. Süleyman Beyin yalısı Em>n Ağadan da meşhur Hattat Mustafa Rakım Efendının tasarrufuna geçti. Yalının son sahibi Bahriye Nazın Bozcaadalı H*san Paşaydı. Hasan Paşa, bahçeyi ve binayı zevkle tanzm ettirmişti. Boğaziçinde ilk kalorifer tesisatı da bu yalıda yaptırılmıştı. Bu yalının yanında Çavuşlar Kâtibi Tahir Efendinin yalısı vardı. Çavuşlar Kâtibinın yalısı, harem ve selâmlıkta yirmi beş odalı, müteaddid kilârlı (fevkanî divanhane), hamam ve her ıki bölükte geniş avluları olan ahşab ve pek iüyük bir binaydı. Yalmın bir kısmı, Mısır Fevkalâde Komıseri Rauf Pa&a, diğer kısmı da Vasıf Efendi tasarruflarına geçti. Sonraları her ikisi de II. Abdülhamid tarafmdan satın alınarak yıktırıldı. Tahir Efendinin eski yalısı sahasına doğru Bozcaadalımn sahilhanesi genişletilecektı, fakat Meşrutiyetin ilânile bu teşebbüs tahakkuk edemedi. İstanbul Ağası Sadık Ağanm yalısı, daha evvel Mehdi Efendi Zpdenindı. Boğazın en eski binalarından biri olan bu yalı da Sadık Ağadan sonra muhtelif el lere geçti. Son sahibi Adliye Nazın Abdurrahman Paşa yalıyı 1891 de esash bir şekilde tarnir ettirdi. Bu güzel bina, 26 aralık 1920 gecesi içinde çıkan bir yan l yandi. Son aylar zarfında Şimal Kutubj Kskimolar arasmda bütün beyaıdairesi çevrelerinde, Labrador yajlarm adı da fransızca (Evet, evet) rımadasında Birlefik Amerika ve i demek olan (oui oui) dir. Bu isim, Kanada hava, denız ve kara kuv ' her halde vaktile kendilerile ilk vetleri müşterek olarak askeri temasta bulunan Fransızların r.e manevralar yaptılar. Yerdeki tank dediklerini anlamadıkları cihetle I ları ve havalardaki tayyareleri gd bütün sözlerine (oui oui) le mujren Eskimolar hayretler icinde kal kabele etmiş olmalarından yadigâr 1 kalmış olsa gerektir. dılar. | Epeyce bır zamandanberi Eski Bir (oui oui) bir beyaz tilkiyi molar arasında yasayan ve son ma bir Eskimonun elinden bir (Şaınevralarda da hazır bulunan genc mo), bir paket sigara ve üç dört Fransız gazetecisi Jean Mkhea di'dolar karşüığı pekâlâ alabilir. i yor kı: I Eskimolarm bulunduğu sahanın «1535 te fînsansız memleket) a , somürgeciliğini yapan İngilizler ondını verdiği Labrador'u JacQues larm ruhî haletlerini anlamakta hiç Cartier gelsin de şımdi görsün. O de gecikmemislerdir. Önce kendi, vakitler kışın ucsuz bucaksız bir lerine bir kaç sigara ve çocuklarma ksr ve buz alanı, yazın da faydasız bir paket çıkolata hediye ederler, ' otlar ve yosunlar sahası olan o mm sonra da; Kral, selâm söyledi. nasıl betaka şu anda az çok modem bir • manzara arzptmcktedir. Hele yeryaz tebaamızdan vergi ahyorsak, j altı servetleri bütun sdmurge me sizden de almak zomndayız. Lutfen raklısı hukumetlenn ağızlarının su Hssenıze düşeni veriniz! Dedi, derler. yunu akıtacak derecede boldur. Sa* * * de Hamilton ırmağı boyunca topuncu asırda Kuruçeşmenin gorünüşü r a k l a r m Eskimolar diyanna sade vergi sinesint'e gömulü saklanan 19 uncu asrın başlarında Hı k n c i meşrutyetm başlarına k a |d e m i r vesaıre gibi rradenlerin mik değıl, traktör, kamyon, dıkiş mabetullah Sultanın oturduğu yalı dar muhtelif değısıklıklere uğtarı 500 milyon tondan fazla tah kinesi vesaire gıbi medenıyetın îon daha evvellerı Şah Sultan yalı rıyarak muhafaza edildı. icadları da girmiştir. Araa, bazıları min erîiliyor. Yazık ki, ları dıye anıhrdı. Burada birı Yalınm son sahibi Abdülmecid bir ucu sayılan bu uzak traktörleri tarlalannda kullanacakbüyük, diğerı küçük iki bma kızlarından Senıha Sultandır Yalı sermaye dokmek vardı. 1802 senesinde Şah Sul 1909 da vamndaki E=ıhılhaneden çı henüz, "7, v"^., """""•"• ve oralar ları yerde kendi keyiflerine alet , " • . , da tan yalısı iki yüz ellı kese akçe kan yrfnsın netıcesınde vanmıştır. ',,. . teknık tertıbat kurmak cesare etmektedirler. Traktör sahibi olan . , , mey Eskimolar zaman zaman uç beş ,„ . . . , tını gosterecek n>r ile sarraf Musaya satılmıştı. Son 19 uncu psrın nırmcı yaruında raları yalı tekrar Hazınei Has Tırnakçı yahsının alt tarafmda Hus d?na çıkmamışhr. Çi'nkü, bir kere gün, bir hafta ortadan kaybolurlar, nakliye işi her te^^^'isü akamete tekrar meydana çıktıklan vakıt de: saca almmış ve sultanların ikarev Paşanın kethüdası Emin Efen üğ^âtacak'kâdar 'güçlük'doğur^nak Neredeydin yahu! metlerine tahsis olunmustu. dinin bir yaİB» y a r d ı ^ M « ; Sualine gülerek: diyecek^'nız ki, Şah Sultan yalılarından İstan bu yalıyı satın alarak yerınde hem Akrabamdan birıni ziyarete Bugün hava yolu ile. uiaştırbul tarafmda bulunan büyük şiresi Adile Sultana bir saray yap a zorluklarınm önune cerılebiür. gitmiştim. ürdı. İnşaatı 1856 da biten bu saray f yalı bir müddet Hamdi Paşanın Cevabını vetırler. Tahkik ederHayır. Zira, 1943 tc girişilen tectasarrufunda kalmış, paşanın ö münasebetıle Zıver Paşa şu t a ' akrabasmdan olan kimsenin I •lümünden sonra II. Abdülha rıhı sovlemişti: ispat etrr.iş, tasıma mMrafınm ki 300 kilometrelik bir mesafede orurmid tarafından Sadrâzam Etem Ya ilâhî nice yıl iclâlle, ikballe ' 3' dclara kaHar yükseldİ duğunu öğrenirsiniz. O fakır mem !o b a ş m a Paşaya ihsan olunmustu. Etern Adile Sultana bu sahılsaray ola 5 i n i gc;sterî*i=tir. Diğer taraftan lekette ne lüks, ne israf, değil mi? Paşanın ölümünde yalıyı Şurayı Oralarda gezen misyonerler Esicab eden yerlere demirvolu doşeDevlet Reısi Said Paşanın oğlu Bu yalıdan Boğaza doğru sırasile, ,mek fikri de ileıiye sürülmüştür. kimolan hıristiyan yapmışlar, kenŞerif Paşa satın aldı. Endenın Pazarbaşısı Mustafa Efen Lâkin, madenleri kıyıya kadar gö dilerıne tahtadan evler kurmayı. Boğazıçinin bu eski ve güzel dınin, Yahya Paşazade Ali Bey zev türebilecek bır trenin dahi 500 ki otomobil, dikiş maVıi^i kullanmabinasına Şerif Paşa büyük bır cesi hanım Sultan kerımesı Emine lometrelik bir demir yoluna ihtiyac yı öğretmişler, fakat temizliğe atamir koydurmuş ve bu esnada Hanımm, Isazade Rıza Efendının, hissettirdiği arlaşılmıştır. Bu hatta hşmayı ve eski dinleri olan aniyalının üslubu da bozulmuştu. Murad Mollazade Arif Molla Efen elektrikle işliyecek trenlerin seyrü misme'in tesirinden kurtulmayı bir Bu tamirler sırasında deniz üs dinin, Valide kethüdası biraderi sefer yapabilmeleri temin edilecek türlü öğretememişlerdir. tündeki cepheye balkonlar ilâve Ömerağazade Şefık Bejin, Çavuşolundu. zade Efendinin mahdumu Vehbi Şerif Paşa henüz yalıya yer Beyin, Tırnakçızade ibrahim Bey leşmeden II. Abdülhamidin bir oğlu Ali Beyin, Silâhtarağası Said iradesile bina Padışahın hemşı Beyzade Mîhmed Beyin, fırarî Buğrelerinden Medıha Sultanın ika dan Kapı kethüdası Eskıne Zemmetne tahsis olundu. Meşruti minin yalılan vardı. Aralık iskeleyetin ilânından sonra boş bulu sinden sonra gelen yalılarsa ekallinan yalıda bir müddet eski Mec yetlere aid b^jlunuyordu (1). lisi Mebusan Reısi Ahmed Rıza Kunıçeşmenin eski yalılarından Bey kıracı olarak oturdu. Yalı mühim bir kısmı 19 uncu asnn bibu sırada, Enver Paşayla evlen rinci yarısında büyük bir yangın mesi münasebetile Naciye Sul ne'icesinde yanmışü. Son devrin tana verilmiş ve Enver Paşa bi meşhur simalarmdan bazıları da nanın arkasına bazı yenı daire Kunıçeşmede otururlardı. Tırnakçı ler yaptırtmış, yalının ve dag yalısı yanındaki Aşçıbaşı Yetimleri kısmının bahçesini, korularını yahsının arsasında Şeyhülislâm tanzim ettırmışti. Hayri Efendi bir sahilhane yapUrŞah Sultan yahlarının Arna mıştı. vudköy tarafında olan diğeri de Haynıllah Efendinin yalısı yanınmuhtelif ellerden sonra Sadrâ daki arsada eskiden Salıha Sultanın zam Tunuslu Hayreddin Paşanm bir yalısı vardı. Bu yer bir tasarrufuna geçmişti. Paşanm zaman da Hasan Âli Yucelın dedesi ölümünde bu yalı da II. Abdül Posta ve Telgraf Nazırı Âli EfendiSon sistem bir dikiş makinesile dikiş diken Eskimo kadını hamid tarafından satın alınarak nin tasarrufuna geçmişti. Son sahiyıktırıldı ve yerine 1897 yıhnda bi II. Abdülhamid hekimlerinden olursa belki o zaman :ş biraz ko | Kendilerinden başka hangi ırktan laylaşacaktır. Çünkü, yalnız Ha | olursa olsun ecnebilerin onlar araAbdülâzizin kızlarından Nazime doktor Birdi. Yalı 1909 yangınında milton nehri üzcrindeki şelâleler sındaki bir adı da (Beyaz) dır. Şu Sultan için arabesk tarzda bir yandı (2). den istihsal edilecek cer?yan kud tuhaf hâdiseyi size nakletmeden ge yalı inşa ettirdi. Son zamanŞeyhülislâm Cemaleddin Efendi retinin 1 milyon 250 bin kilovat çemiyeceğim. lara kadar tütün deposu olarak kadar olacağı tahmin edilmektedir. Bir gün bir Eskimolu dostumla kullanılan bu iki bina yıktırıl nin, Sadrazam Kâmıl Paşanın, MüNeticede çıkarılacak madenlerin mış ve yerleri yeni yapılan kö ze Müdurü Hamdi Beyin yalılarüe, kıymetinin 100 milyon doları aşa evimin önünde konuşurken küçük oğlu koşa koşa geldi ve: meşhur Muhsinzade yalısı Kurumür parkına katılmıştır. cağı da soylenmektedir. Baba. baba, dedi, bir beyaz çeşmede idi. Kuruçeşmede Ekmekçi dereBütün bu sahanın ve daha şimalde gördüm ama, yüzü simsiyah.. sinden sonra gelen büyük yalı, (1) Bostancıbaşı risalesi. fFort Şimo) nun yerli halkmı başBu söze Eskimolu kadar ben de Boğaziçinin en meşhur binala(2) Reşad Ekrem Koçu, Kuruçeş tan aşağı Eskimolar teşkil ediyor şaştım. Meğer, mesele ne imiş birından biri olan Tırnakçı sahıl me, Büyuk Doğu «bu makale ıçm lar. (Fort Şımo) adı, Eskimoîarm liyor musunuz. Son manevralara sarayıdır. Tırnakçı Hasan Paşa bazı eski kayıdlardan faydalanıl (Şai mo Merhaba!) demek olan iştirak eden Amerikan tayyareciietarafından yaptırılan bu yalı i mıştır.» selâmlarmdan kaynağmı almıştır. rinden biri de zenci imiş!. Her aşıgm ziyaretgâhı: ıtin mezarı AnarBüyük Türk İmparatoru Cihançirin gönlünü kaptırdıği ye ölümüne sebeb olduğu Anar Kali, şimdi Lahor'da güzellikler isınidir, en güzel kız Anar Kali, en güzel koku Anar Kali, en güzel renk Anar Kali'dir Yazan: Faruk Fenik AnarKali'nin Lahor'daki muhteşem mezarı önünde arkadaşımız Faruk Fenik bir Pakistanlı subayla konuşurken Lahor Hindistanın TacMahal'i, âlemleıine kadar yayılmış ve ışte, vücudünü, Lahorun ipek dantclâvarsa. Lahorun da «AnarKali» si Ekber vaziyetten boylece haberdar lan arasında oynata oynata AnarKali salona girmiş'.. var. TacMahal nasıl bir aşk hikâ edilmiş. Tatlı bir müzik n?ğmesinin kıvKendisine haberi ulaşüranlar yesi ise, AnarKali de öyle bir aşrımları arasmda ince bir tül gibi kın hikâyesidir! Lahora gelip de demişler ki« Ey büyuk Türk imparatoru' dolaşan, oynayan ve gelip gelip d» AnarKali'yi ziyaret etmemek, Agraya gidip TacMahali görmemek Sen dünyalara hâkim olmak eme kı\Tihp duşen nar koncası, kendilmdcsin' Senin geriye bıraktığın sine kurulan tuzaktan bihaber, sevgibi bir şey oluyor. AnarKali, romanlara mevzu ve çocukların. senin izinde yüruyemi diği genc şahzadenin gözlerini aren, tutuşmuş kalbleri alevlendıren. yecekler. Buyuk Türk imparatorlu rarmış. Oynarken. aynaları bile görmüsevmenin, sevdiği için ölmenın ne ğu bir Hindli rariyenm dızi dibindemek oldugunu gosteren bir aş dedır. Oğlun Selim (Cıhangiriıı yormuş! Ekbere arkasım döndüğii km hikâyesi, asırlarca yaşayan bir kuçuk ismi) AnarKali'ye âşıkür. zaman kimsenin kendisini görmediAkşamları saray bahçesinde çır ğini zannedermiş! Bir ara Cihandramın ta kendisidir. çıplak dans ederek bizi eğlendıren girle gözgöze gelmişler. İşte şimdi biz, Lahorda AnarKabu Hmdli carive, oğlunuzu ve koBirisi so'murtarak, diğeri yalvali'nin mezarı başmdayız! Kadınlar ca imparatorluğun dizginlerini av rırcasına bakışmışlar. . Bır atmaca Çarşısına ismini veren, sinemalacunun içine almıştır. Allah saklasm gibi hırçm, bir ceylân gibi munis ra adını hediye eden, sevgılilere ve Allah daıma gecinden versın, AnarKali, nazarlarile Cihangiri ölümden korkmamanın sırrını aşısiz bu fani dünyaya gdzlerınizı ka esir ederak bir goz atmış. layan, şıirlere ahenk, tablolara renk padıktan sonra, koca Turk ımpaİşte bu göz aynadan aynaya akve bütün Hind yanmadasının genc ratorluğu bir Hindli cariyenin ^m sederek gelmiş, Ekberi buhnuş. kızlarma sevmenin ve sevilmenin rine gcçecek, onun çocukları ve Tâ Himalâyalardan Dekan yayne olduğunu oğreten AnarKali, onun ahfadı. Türk neslini Hindis lis»na kadar koca Hindistana hukHindli bir diîberin göbek adıdır. tandan süpurüp atacaklar...» meden koca imparator, birden ırAnarKali orducada nar koncası Ekber. bu havadise ükönce inan kilerek, demekmiş' Annesi belki nara ben Vay, demiş Benim oğlum bir zediği ve koncayı andırdığı için mamış. ona, ta küçükken AnarKali ismiru Demiş ki cOğlum Selim böyle Hindli dilbere esir olsun ha'.. takmış!.. Kendisi bir nar tanesi ka bır Hindli cariyeyi sevemez! Ya AnarKali'yi o gece Lahorun kedar leziz ve dudaklan bir gül kon bana bunu ispat edersiniz, yahud nar mahallesinde inşa ettikleri ıki cası kadar nefismiş! Lahorda. Ek hepıniz bu yalan habcrmızı boy tuğla duvar arasına diri diri atberin sarayında bir cariye olarak nunuzu cellâda vererek tekzib eder mışlar ve dillere destan nar konoynar ve bütün delikanhları çılcası bu iki duvar arasmda sevgilidntırmış. sine attığı bir gozün kefaretini öİşte o gün saray birbirine girmiş' diyerek solmuş ve kendisinden bır 16 ncı asrın belki de en güzel, en Sc^min AnarKali'ye âşık olduateşlı ve en çıldırtıcı kızı AnarKa ğunu ispat içm plânlar düşünül aşk hikâyesıne karışan adından başka hiç bır şey kalmamış' li imiş! müş ve nıhayet, saray bahçesinde Işte Cihangir. en çok sevdiği ASimsiyah gözîeri, dimdik göğüs dört tarafı aynalarla kaph bir salon narKali'yi boyle kaybetmış! Bayapılmasına ve AnarKali'nin buleri, kıvrak vücudü ve genchk atebası sağ iken gidip de mezarı başile, ta 16 yaşmda iken Ekberin sa rada oynamasının temınıne karar şında ağlayamamış bile... verilmiş. rayını kırmış ve geçirmiş' Fakat vakta ki babası ölmüş. CiAkşam güneşi batarken Pencab hangir mezardan saraya dönmeden, AnarKali, dıllere destan. gece sahbetlerine mevzu olmuj ve ışte sularırun oynaştığı yeşillıkler ara gitmiş AnarKali'nin iki kalm dutam bu esnada tarihin seyrini de sında başlayan oyuna bütun saray van onunde diz çökerek, kapıya ğıştiren büyuk Turk İmparatoru davet edilmiş, Ekber, karısı, şeh kendı elıle şunları yazmış: Cihangir, babasının sarayında şar zadeler hep, bu aynalı oyun salo Ta kıycmet şukru. lccrdıgârı hıyşra kı soyleyip oyun oynayan bu dil nuna gelip yer almışlar. Ah germen baz bınem ruyî yârı hıyşra. bere gönlünü kaptırmış' Genc şehCihangir zeki delikanh imiş. AyMscnun Selim Ekber zadenin bu gönül macerası kısa naların AnarKah'ye bir oyun oyAnarKali'nin turbesıne, Mecnun zamanda sarayın demir kapıiarını nayacağıru kestirerek tedbır slma dıye ımzasını atan ve sevgiümın ve kırmızı tuğla duvarlarını aşarak ğa çalışmış. Fakat yerinden bıle yüzünü bir daha görebilirsem, kıLahor çarşısındaki kahve köşele kıpırdamaga vakit kalmadan, bir yamete kadar şükrederım, diyen rine, izbe mahallelerdeki dedıkodu Yemen kahvesi kadar tatlı esmer büyük Turk İmparatoru Cihangirin mezarı şimdi AnarKali'nin mezarından uzaklarda değıldır. Fakat nıhu muhakkak ki onunla beraberdır. ÇİZEN. AnarKali şimdi, Lahorda güzellikler ismıdir. En guzel kız AnarKali, en guzcl koku AnarKali, en guzel renk AnarKalidir. Lahorun şallarına ve Hindin bulunmaz kumaşlarına tılsım veren AnarKali. şimdi Lahordadır. Bütan sevgililer gelip onun mezarı başmda ağlar ve ondan sevgilileri için yardım dılerler. AnarKalı bir sevgililer ziyaretgâhıdır .. Hem Nalına Hem Mıhına: f A KIRMIZI BAUK Tarsusün turistik seferieri münasebeiiie 'Ikmci sahifeden devam) tum Suad Hayri Ürf^iblünün zamanında bu ceb kibrHlerini yaptırmağa karar vermisri; fakat sonradan umıtuldu. Halbuki cok pratik ve zarif olan bu ceb kibritlerini hem ucuzca satmak, hern de reVlam yaptırmak istiyen ticaret muesseselerine bunlardan bedeü tnukabilinde yaprp vîrmek surctile bir gelir kaynağı elde etmiş olur. Bu ceb kibritlerini Tekel İdarcsi yapttnncıya kadar Devlet Denizyolterı Amerikada yaptırabilir ve rçklâm olarak gemilerinde knllanabilir. Tarsus, Amerikaya gitmet'ffn once, oradaki müesseselere' Devlet Denizyollannın forsunu, tüıkçe, ingüizce, fransızca. arabca yazılmıs kısa bir reklâmını ihtiva eden ceb kîbritleri yaptınnalı ve bunları, ecnebi limanlarma gidcn vapurlannda kullanmalıdır. Gerçi, kibrit, Tekel inhisarında bir madde ise de, dış seferler yapan vapurlarımızda. nasıl yabancı sigaralar, içkiler vesair bazı esya bulunuyor ve satıbyorsa bunlar da öylece dağıtılır veya satılır; Türk limaniartnda gümrükçe mühürlenen bu gibi sigara, içki ve eşya dolablarında ceb kîhritleri de muhafaza edilir. İşte Tarsusun turistik seferleri münasebetile şimdilik aklıma gelen reklâm ve propaçanda mevzulan bunlardan ibarettir. Ümid ederiıa ki Devlet Denizyolları İdaresi, bo tavsiyelerimi kabul eder. Hfmm\Ry£RL/LER/ıy/mawı oöRE/oruNmBti® BÜTÜN MYVmARIN VÜRÛVİJŞÜ ŞARfiBM TAPMI \ " BOZMMIŞ. AOAIARINOA ŞARAP HRABflLflRINA KOŞULAN TEK ÇEMESİNDE PEĞIL, F B0ÖA7WPA Pİ5URİ 0Ü)W 818 MAHLUKTUR TBİRKEİS ETRflf/NM 0 N ' ÇİÇEK TEŞKİL EDENBUACAİP NtBAT wD<xfh4Vcn(NYr)de HAROLD BACON farafından >Efişrtştirilm •Jl. OANICE MARlE Ter&s'ın Dallas şehrinde GRAVSON Fransa'daıRoncîTsehrinde BİR AİLENIN 7 5 YIL9ANBERİ PÜNYAYA GELEN ILKKlZEVLRPIPiR. ŞİTUNG ŞEHRİNPEKİ BÜYÜK KAYA WABEO 3 KATLI BİR &İNAPIR VE BİRAİIENİM MENSUPLAR111 NES'aDEN 6ERİ BIR KflVA KİTlESİNİOYARftK ONU YAPMAKTADIRLAR. mSEDL j Copyright opafo mundı VE HERbÜN GlYİimK ŞmİYLA 106 YiiMNm BftŞ 7» rWNMAR WNMAK BU ŞAPKAYI Q^m tVVEL 215ENE A6ABEYİSİ GİVMİŞTİR 8 5 YILDAN BERİ AYNİ ŞAPKAYI GİYİYOR.