19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 Nisan 1950 CUMHURİYET Yerçekimi kuvveti de kontrol altına alınahilir mi? Bir Amerikan möhendisinin projesine göre, VenUs'e gidecek sefine Newton'un hıkâyesini bılirsinız: Bir gün behçede bir elma ağacının altında oturuyormuş. Başma bir elma düşmüş. Bu basıt hâdıse üzerinde âlim, zihnıni ijletmış ve şöyle düşünmüş: «Elma ağaçta durup dururken nasıl oluyor da yere düşüyor? Onu aşağıya doğru çeken ktıvvet nedır?» Bu duşünce yerin çekim kuvveti (cazıbeıarz) dediğimiz tabıat kanununun bulunup tesbıt edılmesine ve üzenne bir çok fizık kaıdelerinın kurulmasına yol açıyor. O günlerde (on yedinei asırda) bu hâdıse bir atom bombası infılâkı kadar rnuhım bir ılım inkılâbı olarak karşılanmış ve üzerınde münakaşalar edilmışti O devirde, tabiatın en büyük kuv vetı yer çekimi idı. Fızık âlımleri, makıne yapıpıları daıma bu nu gozonünde bulunduruyorlar, hep bu kuvvetten ıstifadeye bakıyorlardı. Sonra elektrık kuvveti keşfedildı. O zaman fen âleminde ve umum yetle hayatın bütün dığer sah3İarında büyük bir inkılâb oldu Buçün de, insanlar yer çe kımınden ıstıfade edıyorlar ve fızıkte bu kuvvete dayanılarak bir çok âletler yapılmıştır. Fakat medenıyetimiz, her şeyden fazla elektr.k üzerıne kurulmujtur On yedinei asırda arzm cazibesmı en büyük kuvvet olarak kabul eden ınsanlar, bununla acizlerıni de daha iyi anlıyorlar* ' dı, çünku yer çekimi kuvvetini idare etmek ellerinde değıldi. Bu bakımdan, yırmıncı asır insanları daha mesuddurlar, zira medenıyetlerınin dayandığ) elektrik kuvveti, hemen hemen tamamıle kontrol altına alınmıştır Esasen, bugun sanayi, ılım ve fen sahasında elektriğın sayısız kolaylıklar temm eden kudretı de ancak. insanlarm hâkimıyeti altına g.rebılmesile kabil olmuştur Sihirli kuvvet Bugün yer\ azundekı kuvvetlerın arasma bir de atom kuvveti ka'ı'mış bulunuyor Bu, çuo hesiz, bütün medenıyet çağları içinde elde edılen muvaîfakıyetlerın en büyüğüdür. Atom kuv vetınin ne büyük harıkalara imkân vereceği ve yeryüzünde ne geniş ufuklar açacağı hakkında çok şey yarıldı, çok şey söylendı. Bunun tahakkukunu önumuz dekı günlere veya yıllara bırakabıliriz. Yalnız şurasmı işaret etmek ısteriz ki, bir «çekırdek» ten çıkan bu muazzam kuvvet hakikaten masallarda en umulmadık yerden peyda oluveren devlere benzetılebılir ve insanlarm lehınde veya aleyhinde tezahür etmelerı ancak onların hareket tarzlarma bağlıdır. Nıtekım bugün, ılk defa oîarak harbde kulİ3nı!an ve muthış bir olum tımsah halmde tecelli eden etom kuvvetini bir çok âlımler bundan sonra sadece sulha ve ınsanlığın refahma hızmet eder sıhırlı bir kudret halme getırmeğe düşünüyorlar, hattâ çalışıyorlar. Yıldızlara doğru Fakat, tabıat o kadar derin bir umman, ir^an zekâsı o kadar mucızelere müstaid bir varlık ki, dünyanın istıkbali hakkında her gün yenı bir manzara ve tasavvurla karşılajıyoruz. Meselâ bugün, ortaya yeni bir kuvvet daha çıkmıştır veya çıkmak üzeredir, diyebiliriz. Bu, yukarıda insanlarm hâkim olamadıklarından bahsettiğımiz, yer çekimi kuvvetıdır. Bu eski kuvvetı yeni olarak kabul ettiren bir §ey vardır ki, o da, bunun bugünkü anlayışa göre bir kuvvet haline gelmesi, yani insanlarm kontrolu altına gırmesidir. Eskiden yerin çekme kuvveti, önüne geçılmez bır kudret olarak kabul edılıyor ve ortadan kaldırılmasına da ımkân görülmüyordu. Halbuki Eınstein'ın yenı nazanyesine göre, yer çekımı kuvveti de atom kuvveti gıbı, isten.ldığı şekılde kontrol altına alınabılecektır. Ensteın'e gore, yer çekimi, elektrık ve mağnetık kuvvetleri üçüzlü bir yapraktır ve aynı sapla bırleşmekted'r Bu sao da, maddenin içindeki kuvvete kadar mmekte ve kokunu orada bulmaktadır. Halbuk eskıdei, bu üç kuvvetın ayrı ayrı sapları ve koklerı olduğu kabul edıhr, her bırı ayrı ayrı ele alımrdı. Einste n ıse yer çekımını de flektrık ve atom kuvvetı gıbı rraddenin çekirdeğıne, her maddenin ıçınde mevcud olan gızlı kuvvete bağlamaktadır. * * * Bunu kısaca hulâsa etmek ıstersek dıyefcılırız ki, yer çekim , dünyanın değü, maddenin bır hususıyetidır ve maddenin elektrik, mağnetık ve atom kuvvetleri nasıl kontrol altına alınmış. kendıler nden ınsan elınde ıstıfade mumkun kılmmışsa, yer çe kımi kuvveMne de, bugün değılse 1 yarın, pekâlâ aynı şekılde hâkın olmak kabıldır. Bundan evvel b'r çok âhml°r veya hayalî roman yazanlar cısımlere sürülecek bır maddeyle arzın cazibe kuvvetınden kurtulmanın mümkün olabıleceğni dü şunmüşler veya araştırmışlardı. Bugün ise, c sımlerı yere doğru çeken kuvveti kontrol altına alarak, onları serbe3tçe havalandırmanm pekâlâ mümkün olabıleceğı düşünülmektedır. Buna muvaffak olunduğu takdırde, artık Aya, Venüse, Merihe ve gok yüzündeki bir çok yıldızlara gıtmek kolavlasacak, hat tâ tamaTile imkân dahılıne girecektir. Çünkü bu seyahatler'n ya pılabilmesıne şimd.ki halde en büyük mâni, gidecek sefine veya mermıyi evvelâ yerden fırlatabılmenin imkânsızlığıdır. Çekim kuvveti kontrol altına ahnmca, yani ortadan kaldırılması mümkün olunca, dünyadan gök yüzüne yolculuklar artık hayal sahasından çıkıp yavaş yavaş tahakkuk etmeğe başlıyacaktır. Hattâ, daha şımdiden, kâinat seyahatlerı için plân ve proje hazırlıyanlar, bu seyahatlerin nasıl vasıtalarla yapılmasının daha mu vafık olacağını araştıranlar vardır. Kimbilir, bize henüz bir masal gıbi gelen bu hayallerın tahakkuku belki de zannettığımız kadar uzakta değıldır... (Sapere'den) Ingiliz sahillerinde batan ve içinde bir sandık dolusu altın hulunan İspanyol harb gemisinin yerini yösteren temsilî resim İngiliz sahillerinde 400 yıl evvel batan milyarlar 1550 senelerinde fırhnalı bir gündu İspanyanın «nıağlub edılmez donanması» Ingiltere onlerine gelmış, Kralıçe Elızabeth'ın saltanatını tehdid etmeğe başlamışü. İspanjolların «Duiue de Florencia» isimli muazzam kalyonu, direğinde. Amiral sancağı dalgalanarak. filoya komuta ediyor ve dalgalan hiçe sayarak, sahilden açılan mukabil taarruza meydan okuyarak ileriye atılıyordu. Amirahn bu hareketini takdir etmemek, cesaretıne hayran olmamak kabil değıldi. Fakat rütbel»n aşağı olmakla beraber zekâları biraz ustün olan bazı subaylar, ona bir tavsıyede bulunmuşiardı ve Bunları çıkarmak üzere 400 senedenberi bir çok defalar girişilen teşebbüs bu defa ciddî ve geniş tedbirler almarak tekrarlanıyor bunu fırsat buldukça tekrar ediyorlardı: de Florencia» da bir sandık dolusu altın para vardı. Bu paranın bir kısmı İngiltere fethedıldiği zaman ispanyol askerlerine mukâfat olarak dağıtılacak. bir Kısmı da Ingılterede tedavüle cıkarılacaktı. Bu suretle ingiliz mılleti ondan sonra artık tamamıle ispanyol parasile ahşveriş edecek. Bu parayı elde edebilmek için de ışgal makamlarına hizmet zorunda kalacakh. Bu, İspanvol hukumeti hosabına güzel bir plândı. Fakat, 30 mılyon düka alünı gibı muazzam bır jekun tutan parayı bır tek san lığa kojup, gemi batacak olursa hep birden denizın dıbını boyıama teh PAKÎSTAN MEKTUBLARI: Pakistanda askerlik letto'daki Harb Akademisi dünyanm sayılı subay mekteblerinden biridir. Tarihteki en büyük İngiliz kumandanları burada okumuş bir çoğu burada hocalık etmişlerdir. ve Işıhla resim Quetta: (Arkadaşımız Faruk Fenik yazıyor) Pakistanda kaldı ğım şu günlerde gormedıcim yer kalmadı gıbi bir şey. İşte bir kaç gündür de Quetta"da Harb Akademisinde kshraman Pakistan ordusunun genc subayları arasmdayız' Ceneâver bir milletin çocuğu olarak bu asker ocağında en büyuk itıbarı göruyoruz1 Quetta'daki Harb Akademisi, dünyanın sayılı subay mekteblerinden biridir. Tanhteki en buyuk İngiliz kumandanlan burada oku muş ve bu arada hocalık etmişler. Meşhur Mareşal Montgomery, Feldmareşal Auchmlek, General Thomas Blomey, Felldmareşal Su: Wılliam Slira, Pakistan ordulan BEşkumandanı, Hind orduları Başkumandanı hep burada yetişmişler. Ouetta, zaten bu mekteb sayesinde bir askeri şehır manzarası arzedıvor. 1 temmuz 1905 te Feldmareşal Lord Kıtchner'ın teşebbüsile açılan >u mekteb, butyn dunya cephelerinde çarpışan İngiliz kumandan larınm beşıği olmuş . Irak cephesinda, Sına çolünde, Kanal muharebelerinde kahraman Mehmedciğin ricat hatlannı kesmeğe çalışan İngiliz ^evkülceyş taktiği biraz da bu mektebde öğretildiği için sınıfları ürpererek dolaşıyorum. Yalnız şimdı burada Pakistanın genc subayları okuyor, tarıh tekerrürden ibaretür. Mektebde ders veren bir ingiliz albayi'e şakalaşıyoruz. « 800 sene rızın mektebleriniz vardı, dıyor. Sizın kumandanları nız, sizın erkânıharblerınız buramesine kâfı gelmektedır. Mıli, bununla da kalmamış, bu defa da ışıklı resmı bırı karşıdan bırı de yandan olmak uzere aynı anda ıki makine ıle tesbıt etmıştır. Bu resjmlerden kırk kadarı üç hafta evvel NewYork Modern Sanatlar müzesınde teşhır edıldı. Picasso elli yıllık hareketlı meslek hayatında esasen her genre'ı, her teknığı denemişğ her boyaya boyanmış bır sanatkârdır. Klâsık üslubdan kübizme, oradan surreahsme ve expressıonızme atlamıştır. Bu arada Grek devrıne, İngre devnne dönüşleri de oldu. Resme zamklı kâğıdı ve heykel sanatına teli sokan da odur, Akhna es nce MonteCarlo ballet'sı ıçın dekorlar yapar. Prımıtıf teknıkten mülhem olarak çomlekçıhğe merak sarar Elektrık ı^ığı ıle çizilen resim o İran Şahı Pakistanı ziyareti sırasmda Quetto Harb Akademisini gezerken larda okur, buralarda at oynaürlardı. Yuz küsur sene bizim mekteblerimiz vardı, Bizim kumandanlar buralara hukmeder, bizim delikanlılarımız buralarda at oynatırlardı. Tarih Indus nehri gibi akmakta nun en son numarasıdır. Maamafıh Picasso işı burada bırakmaK nıyetmde değıldır. Şımdi de uçuncu bu'du fethetmek sevdasında. Picasso mekânda çzdıği resme üçüncü bu'du vermek içın şimdi resmi ysparken kendi mıh veri etrafmda dönecektir. Bu şekılde husule gelen fıgür ıse artık resim değıl olsa olsa resmed^lmış heykel olacak. Bu yeni ifade tarzı şüphesiz ki üstadın evvelki buluşlarının hep smden daha calıbi dıkkattir. Fakat bu sanattan çok bir elustalığı, hattâ bır elçabukluğudur. Şımdıye kadar hiç bır tablonun bu kadar kısa ömürlü olduğu görülmemışti. Zıra bır ışıkresmin yapılması otuz saniyeden fazla surmemektedir. Ona uzun ömür sağlıyan ancak ve ancak fotoğraf fılmıdır. • (Match) dan çeviren: H. T. devam etti. Bir sel gibi hepimiz akıp geçtık. Şımdi asıl sahıbleri burada okuyorlar. Onlar yetişecek ve onlar tarıhe hukmedecekler .» İngiliz albayı doğru sdyluyorduFakat kendisi henüz burayı terketmemışti. Mektebin hocaîan gene İngilizdi. Tedrisat gene ingılizce idi. 100 talebeden yalnız 4 tane İngiliz, bır tane A%'ustralyah, bir tane Kanadalı, bır de Amerikalı talebe vardı ama, ingiliz taktiği ve İngiliz siyaseti Quettadaki Harb Akademisinde gene ön plândaydı. Ouetta'daki bu mektebi gezerken insamn asker olacağı geliyordu. Mekteb, 100 talebe için değıl, sanki 10,000 talebe için yapılmış gibiydi Tatbikat salonları, sinema, spor, kapah aüş mahalleri ve 50,000 cildlik muazzam kütübhanelerile bu mekteb bir şehir kadar genış ve muazzam bir yerdi. Her hoc3nın müstakil evi, heı talebenin müstakil pansii orf.arı varJı. Dunjanın dört bucağmdan hergün Quetta'ya tayyare gelıyor, Vnektub, gazete, mecmua, kıtab ve asruı bütün ınkişafı Blücıstanın İD geçmez, kervan konaklamaz dağlarıua günü gunüııe yetisiyordu. Pakistanda içki yasağı vardı Fakat Ouetta'daki askerî kulubde viski su gıbi akıyordu. İngiliz yünîü kumaşları, çocuk oyuncakları Ouetta'daki askeri mekteb kantininde İngilteredeki fıattan belki de daha ucuza satılıyor, İngiliz İmparatorluğu Quettada çalışan İngiliz subayma kuş sutüne varıncaya kadar herşe>i ulaştırıyordu. Blücistan Harb Akademisinin kurulduğu bu şehir aynı zamanda askerî bir garnizon haline getirilmişti. Pakistanın en seçme askerleri burada staj gbruyor, burada harb taktiği oğrenıyorlardı. Biliyorsunuz, Pakistanda askerlik bir nevi memurluktur. Mecburî askerlik mükellefiyeti olmadığı için askerler aylıkla çahşır. Her askeı genc ya§mda girdiği mesleğe, ihtiyar olup da tekaüd oluncaya kadar devam eder. Asker burada daima temiz, daima itinalı ve daima bakunhdır. Askerin aylığı, evli ıse yanmda karısı ve çocukları vardır. Sabahleyin işine gider gibi tahme gider. Akşamlayın işinden doner gibi talimden doner, İyi yer, iyi para alır ve bu şerefli mesleğiD bütün nımetleriudeo ustad F:casso son günlerde gene muasırlarmı şaşırtan yeni bır keşıfte bulundu: Işıkla resim. Bunun içın elıne kalem yerine bır elektrik lâmbası almakta ve bu lâmba ile karanlık boşlukta resimler çizmektedir. Bu fikri ona ilham eden fotografçı Gyon Mıl1 olmuştur Mıli, patenler.ne ampul takıp buE uzerınde türlü fıgürler yapan bir patınajcmın resımlermi çekrrış bulunuyordu. Bu fotograflan gö ren Picasso çok beğenmış ve bu fıkri resim sahasma tatbık ıçın hemen faaliyete geçmıştır. M.lıle bırlıkte ilk yaptıkları tecrübe esnasında üstad pek sevdiğı bo ğalarmı ışıkla çizmiş, bır de imzasımn ışıklı nümunesını vermiştir. Picasso, bunları mutlak bir ka ranlıkta ç zmekte ve fotoğrafçı da resim bitene kadar objektifini açık bırakmak suretıle geklı, pelıkülünün üzerinde tesbıt etmek tedir. Mılı, sade çızilen şeklı değıl, Picasso'yu da, resmi çızdığı sırada, fılm üzerinde tesbıt etmeyi düşünmüştur. Objektıfın açık kaldığı yarım dakika esnasında bır an ıçın patlattığı bır mağnesıum lâmbası ustadı bır sanıye ıçın aydınlatmakta ve bu da Picasso'nun sıluetınm yaptığı resimle beraber füm üzerıne geç istemiyor, onu ancak ve ancak kendısinin muhafaza edebıle^eğıne enun bulunuyordu. * * * Fakat. bir Şark fılozofusunun dediği gibı «insanları ihtiraaller, hâdiseleri bilinmiyen kanunlar idara eder..» Bu sefer de öyle oldu. Amilikesine maruz bırakmak hiç de a ral bu gibi ihtimallerı hesaba katarak, 30 milyon alhnı herkesten ekri kân değıldi. Onun için, bir çok konuıtsnlar ve sirgerken, hâdıselerin tâbi oldukileri gelen subaylar. Amirala, al lan bilınmez kanunlar hükmürıü tmlan kucük kuçuk çekmecelere ıcra erüler ve «Duque de Florenkoyup filonun muhtelıf gemılenne cia» kalyonu, İngıltere sahıllerıne taksım etmeyı tavsive ediyoılardı. yaklaştığı bir sırada, karşı tarafıa Bu suretle, gemılerden bıri, ıkisi gullerınden aldığı yara ile battı. Geminin teknesinde bir rahne batarsa hiç olmazsa kalanlarda paramn bir kısmı lcurtulmuş o'.urdu. açılıp içeri sular girdığini haber aFakat Amiral bu tavsiyeyı rut lan amiral, her şeyden evvel, alkurtarmavı duşünmustü. mamakta inad ediyordu. Bunun se tmları bebi, evvelâ, yaradılış itibarile faz Fakat gemideki o korkunç telâş ve la mağrur oluşuydu. Başkasının kargaşalık arasında kime itımad efikrini ve tavsiyesini dinlemek ağ debılirdi kı; sandığı bir flikaya akrına gidiyor, böyle hareket edecek tarma edip kurtarmak için emrınolursa kendisini küçuk duşecpkmiş deki subaylardan yardım istese, gıbi hissediyordu. bularak, onlarm bunu bir fırsat Ikincisi, kendisinden başkasma kendisini öldürüp paralan aralarm itimadı olmıyan bir aJamdı. Dev da paylaşmak ihtimallerini duşulet tsrafından kendisine teslim ve nüyor onun için boyle bir şeyi tekemanet edibniş olan bu muazzam life cesaret edemiyordu. serveti muhtelif ellerin muhafazaSand.ğı tek başına kurtarmasma sma bırakmağa gönlu bir türlü razı ise imkân ve üıLimal yoktu. olmuyor, bu paralann kaybolmaNe yapacaktı? smdan korkuyordu. Bu tereddüO bu şüphe ve tereddüdler içinde dünde Amiralı bir dereceye kadar çırpmırken. gemi muthış bır Çahaklı görmemek kabil değıldi. Hatırtı ve uğultu içinde salara gökikaten, bır Lâtin şaırinın Jedıği muldu. Amiral da, adamlarından gıbi «şu menfur altın aşkı» nice bır çoğu da ve uzerine her şeyden gozleri kör ermîş, nice evlâdı bafazla tıtredığı altınlar da gitmışti. basına, hattâ kulu Allahına Karşı Bu, İspanyol donanmasının mağisyana kadar goturmuştü lubıyetine adeta bır işaret teskıl Gemilerinde çekmece dolusu al ediyordu. Ondan sonra diğer getın bulunduğunu bilen tayfalarm miler de muharebeye devam edeher an isyan etmeleri ve Komutan medıler ve kaçmak mecburivetinde larını bağlayıp öldürerek gemılerin kaldılar. idaresini ellerine almalan hiç de «Duque de Florencia> gemisinihtırral dışı bir şey değıldi. den denize dokülen bır çok İspanOnun içın «mağlub edılmez do yol askerlerı İngüizlere esır duşnanma» mn Amiralı. 30 mılyon du muglerdi. Bunlar gemi ıle beraber, ka altmını elmın aiündan a>ırmak büyük bir definenin de sulara gömuldüğünü haber vermekte gecıkistifade eder. Hele subayı, Hınd kastının deva mediler Bunun üzerine Ingılizler, mı gıbi bır şeydir. Zengin çocukları denızin dibindeki bu muazzam serBubay olurlar. Subaylık Pakistanda veti çıkarabilmek icın tesebbüere en şerefli bir vazıfedır. Pakıstan giriştiler. Fakat bu zor işi başarsubayı her yerde itıbar gorur. Baş maya muvaffak olamsdılar. Ondan sonra. seneler ve as'rlar mevki daima onundur . ve En iyi aylığı alır İstedıği kızla geçti D?lsıchk ılmi îlerjedı evlenebılir Bır asteğmen maaşı nruhtelif devirle*de yeni yeni ubizim paramızla üç yuzu geçer... sulJerle o mahud 30 mılyon duka Hele tayyareciler çok daha iyi altının çıkarılması içın girişilen teşartlarla askerlik ederler. Onun şebtusler tekrar edildi. Fakat, aıaiçin mesleğe talib fazla. butçede dan dort ssır Erpcmıs olmasma rafjtahsisat olmadığı için de aded az men, bu ır.uddst zarfmda yap'lin. teşebbüfler. sarfedılen gayre»lîr dır... 1 gene hiç bır netıce vermedı. Oüetta'dan bahsedivorduk QuBununla beraber. «DuQue de etta Pakistanın Turkıyeyi andıran Florencia» defınesinin efsaresi amıntakalarından bırıdır. Ne Karaşı gıbı yalnız tek mevsi nutulmadığı gıbi, onu kurtaımak mi, ne Lâhnr gıbı, sıcak. daha sı arzu ve ümidı de tekrar tekı\>r cak ve çok sıcak olmak uzere üç canlanmıştır. Nitekim bugun ingiltere bu sahada en ciddî ve mumevsimı vardır. Ouetta'run bizim ulkemızı andı azzam teşebbüse geçmış bulunuvor. 00 mılyon duka altını bugupkü ran ilkbaharı, yazı, sonbaharı ve kışı vardır. Quetta'da yağmur gore değerile mılyarlarca lıra etmektebılirsiniz, kartopu oynpyabıhr, dır Bu muazzam serveti elde edekaysı ve badem çıçeklerim se>re Lı'mek ıçın hiç bır şevın esırytnmıveceğı muhakkaktır. Ingılız hüdebılirsiniz! Suyu, yeşilliği, dağı. ovası, ağacı kumeti de işin ehemmiyeum lâjıherşeyi vardır ve belki de bizim kıle ta'dır etmis ve ıu teşebluse toprağa benzedıgi için burası bır ık: harb gemisiıü vermiştır. Ir.gilterenin en mahir dalgîflctn \e kurasker ocağı haline getırılmıştır. edılmiş, İrana çok yakm olduğu ıçın de tarma teşkılâtı seferber hulâsa ciddî ve ümî bır gayret sarfaısça hâkimdır. Çarşısmda. rmda farsça konuşanlara sık sık fjna başlanmıştır • Duclue de Florencia» kalyc.nurastlayabılırsmız' Ingılız aileierı nun battığı yer, Iskocyanın brtı mahrum kalrr.asm dıye dünyaBin dort bucağında ne çıkarsa Quetta sahillerinde Muü adası açik'srınçarşısında hepsı mevcuddur B^'^n dadır. Burası umiımıyetle fırtm&lı Karaşide rastlavamadığunız meş ] bir yerdir. Fakat bılhissa bnhsrın hur Çin sadakorlan, HongKong ortalarında ve yazın ılk avlarında emprımeleri bizim Mahmudpaşayı çok sakm devreleri vardır. Dort andıran dukkânların vıtrinlcrıni yuz sene evvel batan Eltınlarm aranmasına da bunun ıçın onumuzsüsler. Soğuklan meşhur olduğu ıçın deki musaıd günlerde buyuk bır Keşmirin kurklerı de buraya akar. faalıyetle devam edileccktır. (Stella'dan) Kar kaplanından kurder yok pahasınadır. En guzel Keşmir ışleBir yaralama hâdisesinin ' meleri ingiliz muşterileri peşınde duruşması sona erdi buraya kadar gelır. Quetta guzellığı, zengınlığı ve Hasan adınd» bfr şahsı el nd< bıçalf bizim memlekete benzıyen yerlerı olaugu halde kovalarken kendisine mâ» le hakikaten >aşanacak bır yerdir. nı olmak ısteyen poîıs memuru Mehmedı yaralamaktan sanık Halid dun Zaten Ingilızlerin burada kuımay Ikıncı Ağırceza mahkemestnde 1 seno subay okulu kurmaları da bunu ıs 2 ay müddetle hapse mshkum edllmlşpat etmez mi?!...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle