12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
<So ıVlurt 133Ü CUMHUK1KET SON Romada hargaşatik Başhca meydanlarda hâdiseler oldu, bin kadar nümayişçi tevkif edildi Roma 22 (a.a.) (Afp) Romada şehrin başlıca meydanlarmdan birinde yapılacak olan mitingin po lis tarafından menedilmesi üzerine muhtelif yerlerde hâdiseler çıkmış ve polis bin kişi kadar tevkif etmiştir. Polis, kalabalığı dağıtmak için ilk defa renkli su tulumbası kullanmıştır. Bir kısım nümayisçiler bir trolebüsü devirmek istemiş, fakat civarda bulunan askerler buna mâni olmuşlardır. Şehrin bir başka yerinde, bir komünistin elinden kızıl bir bayrağı almak istiyen talebeler kargaşalığa yol açmışlar, jandarmanın müdahalesile sükun derhal iade edilmişür. BİR DAKİKA : Mecîîste dün sert Af tasarısına tartıstnalar oldu son verilen sekil milletvekilinin sizlere son ricasıdır» dedi ve sözleri arasmda «Köylü ilçeye kaçmış, köye gitmekten korkuyor. Çünkü jandarma orada onu ejderha gibi bekliyor» diyince, Başkan: «Senihi Yürüten hakaret ediyorsunuz. Sözlerinizi tashih ediniz!» ihtarında bulundu. Senihi Yürüten «Ben bütün jandarma, polis kuvvetlerini bundan tenzih ederim. Oradakilerden bahsediyorum Ejderha gibi, eşkiya gibi duruyorlar.» cevabını verdi. Baskanla Senihi Ydrüten arasındaki muhavere Bundan sonra Başkan Feridun Fikri Düşunsel ile Senihi Yürüten arasında şu muhavere oldu: Başkan Bugün henüz suçu taayyün etmemiş ve üzerinde devlet üniformasını taşıyan bir janBaşkan Feridun Fikri Düşünsel darmaya «haydud» tâbirini kulde D.P. milletvekilinden sözünü lanmanız doğru mudıor? Bu sözü t geri almasını istedi. Zeytinoğlu geri ahnız almıyorum» cevabını verdi. BaşSenihi Yürüten Hangi sözü, kan talebini bir daha tekrarladı. bunu geıi alanıam Çünkü elimde Zeytinoğlu ısrar edince iç tüzük delillerim var ve ispat edecek vamucibince kendLsinin bir eünlük oziyetteyim. turum zarfında söz almak hakkınj Başkan Henüz mahkum olmaiskat etti. Kemal Zeytinoğlu da kürsüden mış, vazife görmekte olan jandarma için bu sözü nasıl kullanıyorsunuz? inerek salonu terketti. Elinizde bir misaliniz var mı? Gürültüler Senihi Yürüten Misali şu ki, Bundan sonra Hulusi Oral, felâ İstanbulda Hacıosman Bayırında ket bolgesinde particilik yapıldı elinde devletin silâhmı kullanarak ğından bahsedilince, bu sefer D. P suç işlemiş ve bu yüzden mahkum sıralarında gürültüler oldu. Oral «Siz felâketzedelera on para yar olmuş olan jandarmalar vardır. Başkan Mahkum olmuş olanf'ımda bulunmadmız» divınce proları bırakınız. Falcat henüz hali testolar daha şiddetlendi. Bundan sonra Devlet Demiryol muhakemede ve suçu sabit olmaları hizmetlilerinin ücretl ?ine dair mış olanlar, beraet edenler. tasan da ivîdilikle görüşüldü ve Senihi Yürüten Onlann hürbazı maddelerde ufaktefek tashih metle ellerinden öperim Ve Onlan lerle kabul edildi. bundan tenzih ederim. Fakat, bunİç İşleri Bakanı hakkında önerge lan yapanlar üniformab. haydudİstanbul milletvekili Senihi Yü lardır. rütenin Çinenin Ayak köyünde 13 Başkan Onlann üniformalan vatandaşa işkence dolayısile İç İş çıkmış tır. leri Bakam hakkında Meclis soruşSenihi Yürüten Sayın Başkaturulması yapılmasına dair önergenım. Bunlar üniformaları, üzerleBİ de gürültülü bir hava içinde reddedildi. İç İşleri Bakanı, mah rinde iken bu suçları yaprruşlarkemeye intikal eden bir mesela dır «gürültüler> Elveda artık, son hakkında Meclis soruşturması a sözlerimi söylüyorum. Bunlar üniçılamıyacağı kanaatini ifade etti formah haydudlardır. Bu Meclis Senihi Yürüten: cBen tahkikaü bunlar hakkında kararını v.recektir. Başkan Bu suçları işleyenlebizzat yerinde yaptım. İdare cihazı kendi kabahatini örtbas ediyor rin üniformaları almmıştır. Sözle Baştarafı 1 inci sahifede Mazbatamı alkışlarla kabul ettiniz. riniz mahkum olanlar hakkındaAldoğana isnad olunan suçlar, Geldik, gidiyoruz. Birbirimize ina dır.> nalım. Bu işte Meclis tahkikaü Bakan tekrar kürsüye geldi. Ve 1949 yılında biri 21 martta, diğeri açılıncaya kadar aksini iddia et karşılıkh cevablardan sonra Yürü 15 eylulde, üçüncüsü de 6 aralıkta miyelim. Yalvarırım sizlere, öner tenin takriri oya konularak redde yaptığı konuşmalardan dolayıdır. Gerek Fuad Hulusi Demirelli, gemi kabul ediniz. Bu muhaüf bir dildi. ;erek toplantıda bulunan Millet IIIIIIIÎIHflllfini ını ıı«m«nı«i'*« • • • » • Partisi milletveküleri mahiyeti itibarile. bu sözlerin teşriî dokunulmazlığın kaldırılmasını gerektirmiyeceğini ileri sürmüşlerse de komisyon çoğunlu^u, dokunulmazığın kaldırılmasına karar vermişMilletlerarası Genc İş Adamları ir. Odasının Belçika ve İsviçre deleBu husustaki komisyon raporlarıgelerinden dört kişilik bir grup, Ankara 22 (a.a.) (usis) Amerinın Meclisin yannki toplantısına dün saat 15,30 da bir PAA uçağile kan askeri yardım kurulu başkanı yetiştiri'.eceği sanıln or. Manilâdan şehrimize gelmiştir. Tümgeneral Horace L. Mcbride, Odanın başkan yardımcısı Paul bugün, Amerika Birleşik DevletleMoreau, kendisile konuşan bir ar ri kara kuvvetleri komutam Orgekadaşımıza Oda hakkında şu izahatı neral J. Lawton Collins'in beraberinde kurmay heyetine mensub bir vermiştir: « Oda, dünya gencliğinin men subay grupu bulunduğu halde, 26 Londra, 22 (a.a.) Dış İşleri faatlerini, bilhassa genc iş adam mart pazar günü Ankaraya gelece Bakanı Bevin bu sabah, Türkiğini tebliğ etmiştir. 28 mart salı larınuı ticaret ve endüstri sahasmyenin Londra Büyük Elçisi Cedaki menfaatlerini, korumağa çalış günü Ankaradan ayrılacağı tahmin vad Açıkalın ile Dış İşleri Bamaktadır. Bu arada dünya millet edilen Orgeneral Collins bu resmî gezisi esnasında diğer Yakındoğu kanlığımızda görüşmüştür. lerine mensub genclere demokratik bir hayat tarzı teminine matuf bil memleketlerini de ziyaret edecek Yunan kabinesini Venizelos gi verilmeğe gayret edilmektedir. tir. kuruyor Türkiyenin Odaya katılması, teşkiAmerikan Elçisi geldi Londra, 22 (B.B.C.) Atilâtın kuvvetini arttırma bakımınBirleşik Amerikanın Ankara Bü nadan gelen en son haberlere dan mühimdir. Biz, bu işi temine yük Elçisi Mr. Wadi\vorth dün ge göre Liberal lider Venizelos, bir çaljgacagız. Burada kaldığımız müd det zarfında genc Türk iş adam ce saat 1.45 te PanAmerikan uça koalisyon değil, fakat yalnız ken larile de temas edeceğiz. Yakında ğile Washingtondan şehrimize gel di partısine güvenerek bır hükumet kurmağa karar vermiştir. gelecek olan başkanımız da aynı miştir. mevzuda resmî temaslar yapacaktır. PROF. NIMBUS'ÜN MACERALARI: Baştarafı 1 inci sahifede Kemal Zeytinoğlu, böyle memleket çapında bir faciadan Bakanhk sıfatını taşıyan bir zatın adeta ehemmiyet vermiyerek bahsedişinden duyduğu hayreti ifade etti ve Şevket Adalanm sözlerinin tamamile safsatadan ibaret olduğunu ilâve etti. Bunun üzerine C.H.P. sıralarmda şiddetli gürültüler başladı. Sıra kapaklan vuruluyordu Bu arada Eskişehir Demokrat milletvekili ile H. Partisinin Eskişehir seçim müfettişi Sedad Pek arasında sert bir atışma da oldu. Zeytinoğlu, Sednd Pekin asabiyetle kul. landığı kelimeleri «senâin» diye iade etti. Gürültüler bir yandan devam ediyor. Kemal Zeytinoğlundan «safsata» sözünü geri alması Lsteniyordu. Lâf ola padişahım,. Siyasî partiler, lcahve fincanına bakan rakib falcüar gibi, bir teranedir tutturdular: Seçimleri mutlaka biz kazanacağız. Millet bizimle beraberdir, gareceksiniz. Ne o; ne bu; ekseriyet bizimdir. Bütün bunlara baktıkça insan düşünüyor: Acaba; halk kütleleri ne zaman kendi falına kendisi bakıb da; Ooooh... Hele şükür; reyim reyini buldu diyebile D. N. cek? İki bacağı kesik pilot dün geldi Baştarafı 1 inci sahifede yaşlı, saçlan oldukça ağarmış, sivil kıyafette bir İngiliz, kanadları destek edinerek, toprağa bastı... İşte tam hamulesile 1800 kilo gelen uçaktan inen bu İngiliz, dünyanın en meşhur bir havacısıdır. Kendisi, harbden evvel bir uçak kazasında iki ayağmı kaybetmiş ve şimdi tak ma bacakla akla sığmıyacak işleri yapacak kudrettedir. Emekli Albay D. R. S. Bader, uçak kazasında ayaklarını kaybettikten sonra, ikinci dünya harbinde bilfiil savaşlara iştirak etmiş ve Dünkerk harbinde Almanlara esir düşmüştür. Almanlar bu dünya çapındaki pilotu, kendilerine çok pahalıya mal olmasına rağmen çünkü harbde sayısız Alman uçağı düşürmüş ihtimamla muhafaza altına almışlardır. Bu gözü pek pilot, esir düşerken takma bacaklanm tekrar kırmıştır. Bunun üzerine İngilizler Almanlarla yaptıklan hususî bir andlaşmayla albaya paraşütle bir takım bacak atmışlardır. Pilot, bu deia takma bacaklarile kamptan kaçma teşebbüsünde bulunmuş, fakat Almanlar her seferinde teşebbüsünü akim bırakmışlar ve Bader'in geceleri takma bacaklanm söküp almışîardır. Meşhur pilotun hayatı bu şeküde devam ederken harb sona ermiş ve Bader anavatanına kavjşmuştur. AJbay, bu defa Shell Petrol kumpanyasma intisab etmiş ve şirketin uçak kısmı başkanlığuıı deruhde eylemiştir. Dün Atinadan, bizzat kendisinin idare ettiği uçakla şehrimize gelen güleryüzlü, mütevazı ingiliz albayı ile uçak alanında görüştük. Harbin bütün meşakkatini çekmiş ve vücudce de herkesten çok daha ağır zarar görmüş olan bu kahraman albay dün, dünyanın en mesud insanı gibi gülümsüyordu. Bize seyahat intıbalannı şöyle anlattı: « Muhtelif memleketlerin uçak alanlarında şirketimin benzin ikmal işlerini tetkik etmek üzere uzun bir seyahate çıkmış bulunuyorum. Londradan Kahireye, >radan Suudî Arabistana, tekrar Kahireye ve Beyrut, Kıbrıs nihayet Atinadan İstanbula geldim.» « Bu uzun seyahatte ufak < uçağmızla kaç mil kat'ettiniz, > diye sordum. AJbay, evvelâ, «Bilmiyorum,» dedi sonra hafızasmı yokladı, hesab etti ve: « Tam 5580 mil...» diye ilâve etti. Uçak kullamrken pipo içmesini âdet edinen Albaya, bize hayatının enteresan bir kaç sahnesini nakletmesini rica ettim. Sanki basit ve macerasız bir hayata sahibmiş, harb nedir bilmiyormuş gibi, tevazü içerisinde: « Hayatımda anlatılacak enteresan sahneler yoktur ki...» dedı. Biz, bir an için bu tevazu karşısında sustuk, o sözü değıştırerek anlatmağa başladı: « Türkiye... Güzel İstanbul, diye kulaklarım, bir arkadaşımın sözlerile doludur. Bu memlekete muhakkak ki, çok daha evvel gel meliydim... Nefis lokumlarınızı bir an önce tatmak istiyorum. Güzel memleketinizi doya doya gezeceğım.» « Türkiyede bulunduğunuz müddet zarfında ne gibi işlerle meşgul olacaksınız?» « Yapılacak yenî meydanda benzin doldurma ve boşaltma içlerınde tatbik edilecek en son sistem tesislerin hazırlanma işlerile uğraşacağım. «Statik ikmal» sistemi burada da tatbik ed'lecektir.» Albay Bader'e kendi yaşmda bir İngiliz deniz kurdu refakat etmektedir. S. Miller admdaki bu tngıliz, aynı zamanda iyi bir havacıdır. Bu iki kurd havacı iyi arkadsştırlar. İkisi de, uçağı âdeta bir otomobil telâkki etmektedirler. Yor gun olup olmadıklarım sorduğumuz zaman: « Öyle kelimeleri hiç kullan mıyoruz,» dediler. Hakikaten gözlerinde yorgunluktan hiç bir iz yoktu. Misafır ingiliz pilotu, Shefl Petrol Şirketi uçak kısmı başkanı ile arka'iişı şehrimizde b:r kaç gün kalacaklar, buradan gene aynı uçakla Atina, Roma ve Nis'e uğrıyarak Londraya gideceklerdir. Fethi PİRÎNÇCİOĞLU Çarpışma uzak değildir ünyanın dış siyaseti b u gün artık her türlü ibhamdan uzak, berrak bir şekil almıstır. O kadar ki çocuklar bile dünya siyasetinin Bah demokrasisi ve Rus grupları arasındaki münasebetlerden ibaret olduğunu size söyliyebilirler. Bu münasebetler, artık münasebetsiz bir hal almıstır. O kadar ki İngiltere ile galiba elli sene için bir ittifak muahedesi imzalamış olan Rusya bu memleketin âlimlerini kandırıp harb ve atom sırlarını çaldırmaktadır. Daha açık ifade ile Rusya dünya üzerine bir hegemonya kurmak niyetile apaçık ortaya arılmıştır. Bu hegemonyayı Pus milletinin arzusu olarak kabul etmek miimkün değildir. Rusyayı idare eden bir nri, bes mi hulâsa pek kiiçük sayıdakf liderlerin bir karandır. Bu karar tahakkuk edemez ve edemiyecektir. Çünkü artık medenî âlem bu tehlikeyi görmüş, ona göre tedbirlerint almaya başlamıştır. Artık dünyanın Udye aynlmış olduğunu bilmiyen var mıdır? Her işte bir demokrad grupunun noktai nazan, bir de Rus noktai nazan vardır ve Rug noktai nazan daima ihtilâle, bozgunculuğa varan bir yol tutar. Şimdi böyle ikiye aynfaıuf olanlar karşılıkh çalışmaktadular. Durum tıpkı bir şampiyonluk için hanrlanmakta olan iki boksörftn haIini andınyor. Bu öyle bir çampiyomadır ki; yapılması mntı»fclrıJ^ olduğu kadar tarihi meçhuldfir; fakat ergeç çarpışma olacaktır; çflnkü ortada dünya ?ampiyonluğa mevzuu bahistir. Başta Amerika olduğu halde yüksek silâhlar yapabilen Batıhların hanrlddarı 4amamlanmakta, yani Bab grupa yavaş yavaş formuna ırirmektedir. Amerikanm Avrupaya göndermekte olduğu silâhlar merasbn günleri atılmaya mahsus kurusıkı kavallav olamaz. Atom ve arkasından hidrojen bbmbalan birer çocuk oyuncağı değildir. Son günlerde Amerikalılar, 30 bin doktora bir atom harbine karsı hazırlıklı buhınmalanna dair beyanname yayınlamışlardır. Bu husus için aynca kurslar da s çılmıştıj|. Diğer taraftan tngiliz Harbiya Nazırı geniş bir sivil müdafaa plânı hazırlanması lüzumundan bahsetmiştir. Bütün bunlar maç tarihinin yaklasmakta olduğunu gösteren alâmetlerdir. Bu milletler llânihaya harb hazırlığma ve sinir harbina tahammUl etmezler, forma (firdiklerini hissettikleri gim Rusyaya: Hodru meydan! demeleri çok , muhtemeldir. Bu, ya Avrupanm tahliyesi t e k ' lifi. ya Alman sulhu meselesi veya başka bir ehemmiyetsiz hâdise bu iki muazzam kuvveti karşı karsıya getirecektir. Bu vaziyet olduğu zaman Batıhların blöf yapmıyacakları muhakkaktır. Şu halde Sovyet . ler buna: Gördüm! diyecekler mi? Benim kanaatim menfidir. Rusya ; iki şıktan birini ihtiyara mecburdur. Ya diktatoryaya devam. O halde. mu* laka harb.. yahud harbe girmeme. O zaman gerek kendi bünyesinde, gerek dünya politikasında esaslı va daha insanî bir değişiklik. Bence ikinci sık tahakkuk edecektir. Fakat o ana kadar çok korkular geçireceğiz, B FELEK Sadakın dünkii demeci Baştarafı 1 inci sahifede devleti Dış İşleri Bakanları gelmektedir. Strasbourg'a giderken Romadan geçeceğim. İtalyan hükume tinin çok naz:kâne daveti üzerme Romada 3 gün kalarak Türkiye İtalya dostluk andlaşmasım Kont Sforza ile birlikte imza edeceğim. Bu andlaşmanm Türkiye ıle İtalya arasında zaten mevcud dostluk münasebetlerini daha çok kuvvetlendireceğine ve bu suretle Akdenizde güven ve barışa hizmet ettiğımize ijinıyoruz. Bu andlaşmayı büyük îtalyan devlet adamı ve Türkiyen n eski samimî dostu Kont Sforza ile imza edeceğimden do'#yı çok bahtiyarım.» Necmeddin Sadak, bundan son ra Strasbourg'da ne kadar kalacağına dair muhabirimizin sorduğu bir suali cevablandırarak sözlerine şöyle devam etmiştir: « Strasbourg'da Dış İşleri Bakanları arasındaki toplantının 3 gün süreceğini tahmin ediyorum. Bu toplantıdan sonra 4 nisanda Pariste toplanacak olan Avrupa Ekonomik Işbirliği teşkilâtının Bakanlar Kurulunda Türkiyeyi temsıl edeceğim. Bildiğiniz gibi bu kurula 19 Avrupa devleti iştirak etmektedır. Burada Amerikan yardımı ile alâkalı bazı mühim meseleler görüşülecektir. Bu toplantının da ancak bir kaç gün devam edeceğini zannediyorum. Paristen sonra memlekete avdet edeceğim.» Necmeddin Sadakın Romaya yapacağı ziyarette kendisine refakat etmekte olan İtalyanın Ankara Büyük Elçisi Don Ronoto de Prunas, dün sabahkı \\spresle şehrimize gelmiştir. Strasbourg, 22 (a.a.) (Afp): Türkiye delegeleri Tahsin Bekir Balta ile Ali Rıza Erten, Avrupa İstişare Meclisi Genel İşler Komisyonu toplantılarma iştirak et mek üzere Strasbourg'a gelmişlerdır. Balta, mesai arkadaşile mutabık olarak, buraya gelir gelmez raporunu komisyona vermıştir. Baştarafı 1 inci sahifede kömlerde bazı tadiller yapılmıştır Netice ıtibarıle bu maddeden komünistlik propagandası yapmaktan hükümlü 41, casusluktan 46, askerî isyana teşvikten 9, Meclise, kanunlara karşı hareketten 1, Cumhur Başkanına hakaretten 10 ve hükumete hakaretten 7 kişi ki cem'an 154 kişi faydalanmaktadır. Bu hükümler de 29 ekim 1948 e kadar işlenmiş, işlere şamildir. Aynı tarihten ö'nce yapılıp da 1 mart 1950 ye kadar haklarında kamu davası açılmamış olanlar hakkında kovuşturma yapılmıyacağına dair madde aynen kabul edilm:ştir. Komisyonda söz alan, muhalefete mensub milletvekilleri affın teşmili yolunda, muhtelif tekliflerde bulunmuşlarsa, da kabul edilmemiştir. Bu arada hiç olmazsa 1948 tarihi yerine yeni seçim kanununun kabulü tarihinin konulması ve basın suçlarının toptan afîı da teklıf edılmiştir. Fakat affm, Adalet Komisyonunda daha ziyade teşmiline imkân hasıl olmamıştır. Meclisin yannki toplantısında tasarının tekrar hararetli görüşmelere sebeb olacağı anlttşılıyor. Adalet Komisyonundaki görüşmeler sırasında bir hâdise de olmuş, İbrahim Arvas fikirlerini belirtirken: «Almanlar Yahud;leri nasıl temizlemişlerse, biz de komünistleri yok etmeliyiz. Onları affetmek doğru değildir.» şeklinde konuşmuştur. Komisyon da hazır bulunan îstanbul milletvekili Salamon Adatto, Arvasın bu sözleri üzerine, şiddetle müdahale etmiş ve bir milletvekilinin Büyük Millet Meclisi çatısı altında, bu gibi sözler sarfetmesini tâyib ettiğini ifade etmiştir. Bunun üzerine Arvasın Adatto'ya bazı ağır sözler söylediği haber verılmektedir. Toplantıda hazır bulunan diğer milletvekilleri Salamon Adattoya teessürlerini bildirmişlerdır. Türk İtalyan dostluk paktı Başmakaleden devam ra Antalya bölgesine kuvvet çıkardıysa da, Yunan ordusunun yaptığı harckâta iştirak ermedi. İçtik harbinde muzaffer Türk sünşülerinin parçaladığı mahud Sevr muahedesile Antalya havalisi İıahan hususî menfaat böl<;esi dddedilmişti. Lozan muahedesile, İtalya da işgal ettiği topraklarımızı terk ve tahliye etmek mecburiyetindc kaldıysa da Oniki Ada>T ilhak etti. İtalyada faşist rejimi kurıılduktan sonra, Mııssolini Türkiyeye karsı dostane bir siyaset takib etmemiştir. İtalyan diktatörüniin Antalya bolgesinde gözü olduğıı icin, her ihtimale karsı daima tefikte bulunmak ve sık sık askerî tedhirler almak mecburi>etinde kalıvorduk. İkinci Dünya Harhinde, İtalya ile münasebetlerimiz dostane olmaktan uzak kaldı. Almanya, Balkanlan işgal ederek Sovyet Kıısyaya taarruz etmeğe karar vcrdiği zaman İtalyan genelkurmayı, evvelâ Türkiyeye hücum edilmesini, Türkiye mağlub ve Anadolu i;gal edildikten sonra, Sovyet ÎJusyaya taarruza geçilmesini teklif etti>se de Hitler, bu teklifi kabul etmedi. 1943 eylulünde İtalya mağlub ve teslim olarak Müttefiklerle işbirliği yaptığı için, devletimiz 1945 şubatında yalnız Almanya ve Japonyaya harb ilân ettL Bu suretle Türkiye ile İtalya arasında harb hali hasıl olmıyarak barış dcyam etti. Harb bittikten sonra da İtalya ile münasebetlerimiz dostane bir şekil aldı. İtalya, şimdi eski emperyalist ve faşist İtalya değildir; geçen sene imzalanan Şimal Anlantik Paktına aluımak suretile demokrasi cephesine de cirmiş bulunuyor. Bir Akdeniz devleti olan İtalya, Şimal Atlantik Paktına dahil olduğıı için yarın kızıl cephe ile demokrasi arasında.bir harb çıkarsa, müttefiklerile beraber harbedecek demektir. Türkiye, Şimal Atlantik Ptktına alınmamış olmakla bcraber, demokrasi cephesindedir ve Akdenize taşmak istiyen kızıl sclin karşısında kuvvetli bir seddir; l.u itibarla Türkiye ile İtalya arasında, bir dostluk paktı bulunması, nr.üşterek tehlike ve menfaatler bakımından tabiî ve faydalıdır. Türkİtalyan dostluk andlaşmasınm ya Aldoğanın teşriî masuniyeti Çiftçîye toprak Baştarafı 1 inci sahifede halefetini belirtti. Sökmensüer, C.H. P. kurultayında kabul edilen prensipe de aykırı bulduğu hükümlerin aleyhinde mütalea serdetti. Tarıın Bakanı Cavid Oral, heyecanlı bir mukabelede bulundu. Memleket ziraatinin kül halinde ele alınması gerektiğini, Oral iskân davası halle dilmediği takdirde bu kanunlardan beklenen faydaların hasıl olmıyacağını, şimdi ise iskân ve toprak umum müdürlüklerinin birleştirilmesi suretile bu hususta tedbirlere tevessül edildiğini belirtti. Ziraat işçisi mevzuuna gelince, dünyanın her tarafmda Avrupa işçisi gibi ziraat işçisi de bulunduğunu, bundan böyle de olacağını kaydetü. Oral sözlerinin sonunda şu ciheti belirtti: Giresun ve Ordu vapurlarının ambarlarında yangın çıktı Baştarafı 1 inci sahifede dürülmüştür. Bu yangın hâdisesinden sonra gemi istanbula müteveccihen hareket etmiştir. «Giresun> un hareketinden bir müddet sonra bu sefer de iki numaralı ambardan gelen bir yanık kokusu duyulmuştur. Ambar kapaiları aralanınca yan gm olduğu anlaşıhnıştır. G«mi süvarisi Seyfi Gökmen derhal ambar kapaklarının sıkıca kapatümasını ve ambara, geminin otomatik modern yangın söndürme cihazı ile (CO,) gazi sıkılmasını emretmiştir. Ayrıca, yolcular arasında bir paniğin vuku bulmamasmı temin için de gemideki caz orkestrasına mütemadiyen tanmmış güzel parçaları yüksek sesle çalması emrini vermiştir. Bu suretle yangının yayılmasının önüne geçilmiş ve aym zamanda da yangından yolcular ha berdar edilmemişlerdir. Gemi saat 13.30 da limana gelmiş ve yolcularını tahliye etmiştir. Yolcu ve kıç ambarlardaki yükler tamamamile boşaltıldıktan sonra yan gını söndürme ameliyesine geçilmiştir. Gemi mürettebatı, geminin üçüncü kaptanı Mekki Tomanbay ve itfaiyenin yardımile yanguı. sirayet etmeden ve fazla bir hasara sebebiyet vermeden s3hdürülmüştür. Ambarda 100 sandık yumurta ve bir miktar da mensucat eşyası bulunmaktaydı. Yangının, gemi yük tahmil ederken atılan bir sigara ıle yumurta sandıklarındaki saman ve talaşlarm tutuşmasmdan ileri geldiği tahmin olunmaktadır. Hâdiseye gerek adli gerek idarî makamlar el koymuş ve tahkikata başlamışlardır. Ordu vapurunda da dün yangın çıktı Bir müddettenberi Halicdeki fabrika 've havuzlarda tamir görmekte olan Ordu vapurunda dün saat 19 da bir yangın çıkmıştır. Geminin bir numarah ambarmın ikinci katında yolculara mahsus bagaj yerleri için kaynak yapılırken, saçlann kızması ve bir kıvılcımm sıçraması dolayısile bitişık bdlmede bulunan üstüpü, hab*, muşamba, sabun ve tahta parçaıarı tutuşmuştur. Hâdise derhal :abrika itfaiyesine ve Beyoğlu Hfaiyesine bildirilmiştir. Vaktinde yetişen itfaiye, yangının büyümemesi için, bölmenin üst kapaklannı ÖCmamış, bitişik bölmenin saçların.la su horrumlarının geçebileceği genişlikte kaynakla bir kaç tane deHk açmıştır. İçeriye sıkılan su, yangını söndürmüştür. İnsanca ıtayıb yoktur. Hasar büyük değildir. Dünya Genç İş Adamları Odası Amerika Kara Kuvvetleri Başkanı pazar günii geliyor Bevin, Büyük Elçimizle görüştü Hayvan ihracı Ankara, 22 (a.a.) Ekonomı ve Tıcaret Bakanlığından tebliğ ed Imiştir: Dış ticaret ışlerine dair 22/3/ 1950 tarihli, 368 sayılı sirküler esasları dahilinde, 1950/51 mevsiminde, memleketimizden elli bin baş kuzu ve miktarla mahdud olmaksızın koyun, sığır ve mandanın anlaşmah memleketle re anlaşma hükümleri dairesinde. anlaşmamız bulunmıyan mem leketlere serbest döviz (dolar ve İsvıçre'frangı) veya Türk hesabma gelecek sterlınle ihracma müsaade edılmiştir. Kuzu, sığır ve manda ihracatına sirküler tarihinde, koyun ihracatına da 1 haziran 1950 de başlanacaktır. Et fiatlannda nor malin üstünde yükselişler görüldüğü takdrde, Bakanlığın ihracatı durdurma bakımından gereken tedbırleri alması şartile, ihracat müddetle mukayyed tutulmamıştır. c Bu memlekette islihsal davasını halletmek için mülkiyet re, Şimal Atlantik Paktını tamam jimine muhakkak surette bir istiklıyacak bir Akdeniz müdafaa pak rar ve emniyet sağlamak lâzımdır.> tına temel teşkil etmesi de bekleBundan sonra tasan kanunlaştı. :UMHURri'ET nebilir. Guzel Sanatlar Akademisl taleb«lerl tarafından yayınlanan bir mektubda, Washington, 22 (a.a.) (Reu yanan Akademi bınasının bulundugu ter): Amerika Savunma Bakan yerde Ofıs ve Beledıye tarafından solığından bir şahsiyet, gelecek ay ğukhava et deposu yapılacağı büdirtlEnivetok'ta hidrojen bombasile mekte ldi. Dun Beledıye mahfillerinden bize malümata nazaran Beledlbir tecrübe yapılacağı şeklinde yeninverilen bir şeyden haberi olmadığı böyle dolaşan haberleri bugün yalan g'bl böyle bir deponun orada yapılmalamıştır. sına da muvafakat edilmiyecektir. Hidrojen bombası Soğukhava et deposu meselesi Oda, milletler arasında iş adamlan mübadelesi yapacaktır. 3 u şekilde çahşmalar ve gayretler, dünya sulhunun bir nevi garantisi demektir » îngiltereye verilen B. 29 Amerikan uçakları Londra, 22 (a.a.) Askerî yardım programı gereğ.nce İngiltereye verilen oB.29» uçaklarından dört tanesi saat 12.35 de Norfolk'da Marham hava meydanma gelmiştir. ye ettiği şekilde hareket edecek Pekâlâ. Haber veririm, Şimdi, haydi giL Yemekte mi olursa, aracılık vazifesi gö'ecek, sisafir varmış. Bir parça kendime zin söyliyemiysceğiniz şeyleri o söy leyecek, bu sayede, gönül işleriniz çeki düzen vereyimO akşamki misafirler de epey ka daha çabuk ilerleyecek, daha müslabalıktı. Bir kaç gün sonra, Değir bet şekiller alacaktır. Acaba? mendereye yazlığa gideceğimiz için, Eminim. amcam, bir nevi veda ziyafeti tertib etmişti. Doktorcuğum, ne iyi adamsıBir hafta evvel bizi atlatan Ser nız siz! Bu alâkanıza nasıl teşekver Bey de vardı. Nedira Sabit de, kür edeceğimi bilemiyorum. Tümerlerle ve Darmanlarla birlikte Teşekküre değer bir şey yok, gelmişti. Belkıs Hanım. Arzum, sadece sizi Yemek eğlenceli geçti. Ben, ak mesud görmektir. Ben dostlarımı şamki öfkemi unuttum. Beş on gün severim. sonra hep beraber Değirmenderede Nedim Sabit, salonun bir köşesinbuluşacağımız için, orada geçirecede Zühalle yanyana oturuyordu. ğimiz zevkli günleri düşünerek Zühal, neredeyse onun ağzına gireşimdiden neşeleniyorduk. cekti, fakat Nedimin gözleri bizde Yemekten sonra, Murad, doktoru idi. Kulaklan, herhalde Zühalin bir köşeye çekti; herhalde benim söylediklerini işitmiyordu. Bakışlatablo meselesini konuştular. rında, belli fcelirsiz bir hayret ifaGözucile onlara baktım; doktor, desi görür gibi oldum. uzaktan gülümseyerek beni tebrik Doktora: etti. Sonra, sevgili amcazadem Mu Dostlarımzı, sevdiğinizi söylüradla bir müddet daha konuştular. yorsunuz ama, şu köşede oturan Sevinc içindeydim. Biraz sonra, ikisi birlikte yanım £I dostunuz, şu anda bana söylediğigeldiler, doktorla şunları konuştuk: niz şeyin ne olduğunu bilse! dedim. Doktor, birdenbire irkildi: Belkıs Hanım, sizi memnun Aman! Hakkınız var, dedi, görüyorum. Sizden özür dilemek iaterim. İş ciddiyet kesbediyor. Mu hakikaten öyle. Bir bilse!. rad bana, yengenizin bir fikrinden vn bahsetti. Siz bu fikri pek beğenAh o mektub! memişsiniz. Ama ben sizin gibi düO geceden bir kaç gün sonra alşünmüyorum. Fevzi Beyi tanımanız dığım sevimli mektub. Bu sefer ve ona kendinizi tanıttırmanız ba gelen, hakikaten mektubdu, her kımmdan. bu, umulmadık bir fırsat zamânki gibi kartpostal değil. olacaktır. Murad, yengeniaa tavsiFevzi Behnan föyle diyorduj «Muhterem hanımefendi , cZarif ve güzel el yazınızı görür görmez ne kadar sevindiğimi tarif edemem. Bu yazıyı, hiç tanımadığım ve ilk defa olarak gördüğüm halde, bir bakışta, tereddüdsüz, sizin olduğunu anladım! <Fazla cür'etkârhk ettiğimi sanarak korkuyordum. Fakat siz, bir koruyucu melek gibi, bir tebessümle bana teminat verivorsunuz. Evet, gönderdiğiniz kart, Türkiyeden bana gelen bir tebessümdür. «Takdim etmek cesaretini gösterdiğim tablonun sizin tarafınızdan be ğeniknesi beni ne kadar sevindirdi, tasavvur edemezsiniz. Çünkü Botticelli, dünya ressaır.ları arasında en s'evdiğim sanatkârdır. Bahar tablosu da, bütün eserlerine tercih ettiğim bü" tuvalidir. Size takdim ettiğim o kopyayı almca, bu ressam hakkındaki kanaatimi her halde tahmin etmişsinizdir. «Naçiz hediyenin kabul edümiş olması beni bir kat daha bahtiyar etti. «El yazısından. sahiblerinin mizacını keşfetmek ilmile bir parça meş gul oknuştum. Sizin yazınız, çok iyi bir insan olduğunuzu gösteriyor. «Minnet ve fükranlarımı, sonsuz hürmetlerimlc beraber sunarım, muhterem hanımefendi. F. B. «Acaba sizden, bir kaş satırhk bir hatıra daha rica edebilir miBu mektubu yengeme göstermedim. Beni t u meselede açıkta bırakmağa kalkışarak kalbimi kırmıştı. Bundan sonra, meçhul diplomata yazılacak mektu'jlar meselesile madem ki Murad meşgul olacaktı, ben onunla, bildiğim gibi anlaşırdım. Amcamm oğlu. Hariciyedeki arkadaşları vasıt^sile tahkikatmı yap mıştı. Fevzi Bey hakkında öğrendiği şeyler hayli müphemdi. Fakat bu müphem şeyler arasında 'bir nokta vardı ki işin hem ehemmiyetini arttırıyor, hem onu biraz daha muammalı hale getiriyordu. Büyük bir sürprizdi bu! Hulyalarımı hakikat yapan bir sürpriz! Fevzi Behnan Beyin, hizim Hariciye ile alâkası yoktu. Murad, Hariciyedeki arkadaşları vasıtasile bütün diplomasi mahfillerini araştırmış, nihayet, Fevzi Behnan ismine Mısır sefarethanesinden bir akis gelmişti. Ama, amcamm oğlunun bütün öğrendiği, Fevzi Behnanm asil bir aileye mensub olduğundan, Mısır Hariciyesinde müsteşar payesini haiz bulunduğundan, şimdi, hakikaten, bir memuriyeti mahsusa ile Romaya gönderildiğinden ibaret kalmışü. Sefarethane, bu memuriyeti mahsusanın gizliliği dolayısile, Fevzi .Behnan hakkında da, vazifesinin mahiyeti hakkında da fazla bir şey söylemek istemiyordu. (Arkaet var) CUMHURIYET» in TEFRİKASI: 1 9 Nakledcn: IIATICE VILDAN Arkadaşlarm. tanıdıklarm vasıtasile, sen bu işi halledersin. Kim olduğunu oğrendikten sonra, gene kart veya mektub yazarsa ki benim tahminime göre yaazcaktır o zaman kendisine sen cevab verirsin. Bana öyle geliyor ki. aranızda kolayca bir ahp^blık teessüs edecektir. Ondan Eonra. artık onunla mektublaşmağa sen devam edersin. Belkısın bu mektublaşma işine nihayet vermesi lâzım. Sürüp gitmesi yakışık almaz. Eğer bu zat. ailemizle hakikaten münasebet tesis etmek arzusunda ise, kendisine verdiğin bu fırsatı memnuniyetle yakaîayacaktır. Sen de. istikbalini mutlaka hariciyede arayacaksan, bu sayede kendine bir hami bulmuş olursun. Peki, ben? diye sordum. Sen, bu zatı tammıyorsun! İyi ama, ben oîmasam, siz onu nereden tanıyacaktınız? Cüzdanı bulan benim. Mediha yengem. fütursuzca cevab verdi: Sen bulmasaydın, Ferhunde bulacaktı, yahud Nebile teyze bulacaktı. Cüzdanı bulmuş olmak büyük bir meziyet teşkil etmez. Murad, bu tanışma asıl senin işine yarayacak, anlıyor musun? Fakat Murad, annesinin bu fikrine hiç de hararetle iştiraketmişe benzemiyordu. Ben, maceramm böyle hiç umulmadık bir şekil aldığım görünce fena halde içerledim, başım dik, salondan çıktım. Murad peşimden koştu: Annem ne söylediğini bilmiyor, dedi. Ben bu adamı ne tahkık ederim, ne de ona mektub yazarım. Yazıp da ne diyeceğim? Canın ne isterse yap, dedim, ben kararımdan dönmüyorum. Fevzi Beye mektub yazıp, gönderdiği tablo için teşekkür edeceğim, mcktublarını memnuniyetle alacağım, onu düşünmekten zevk duyuyorsam düşüneceğim. O sırada, odamın kapısı önüne gelmiştik. " Ha! Onu da söyliyeyim, diye ilâve ettim. Bu gelen hediyeyi doktora haber vermiyecçğim. Benrn'e hep alay ediyor gibi bir hali var. Ama, istersen, kendin haber ver, sana müsaade ediyorum! , DOÛUM Baştarafı 1 inci sahifede | tikal eden bu mühim davanın hu i kukî ve cezaî neticeleri dünya h u j kukçuları tarafından büyük q dikkat ve alâka ile takib olunuyordu. Gene bilindiği üzere Adalet Ba ı kanlığı bu hâdisede «siyasî suça] murtabıt bir cürüm» mevcud oldu t ğunu ileriye sürerek takibata başj lanmasını istemiş, asliye ceza mah i kemelerinden biri de bu yolda ka j rar vermişti. Fakat yaptığı muhtelif oturum • larla bu hâdiseyi inceliyen şehrimia i 2 nci Ağırceza mahkemesi, sanık albayla 9 arkadaşının bu fiil v» hareketi, komünist takib ve teröründen kaçıp kurtulmak için yaptıklarını ve bu sebeble siyasî mülteci olduklarım kabul etmiş, bu tip siyasî suçlar failleri hakkuıda hür ve medenî Türki>ede takibatj yapılamıyacağma karar vermişti. Ancak, 2 nci Ağırcezanın bu ka{ rarı temyiz edilmiş, Yargıtay ceza dairesi mahkemenin bu kararını bozmaşrur. Hâdise tekrar 2 nci Ağırcezada tetkik edilmiş, Salim Başolun reisliğindeki Ağırceza yargıç: lar heyeti eski kararında ısrar et J miştir. Bu karar tekrar temyiz e j dilmiş, bu defa hâdise ceza genel' kuruluna intikal ederek oraca tet • kike tâbi tutulmuş, neticede 2 nci i Ağırcezanın verdiği karar uygun j gorülmüştiır. Bu sefer de YargıtayS Başsavcılığı genel ceza dairesininj tasdık kararını tavziha. tashihel muhtac gormüş, dosyanın tekrar \ gözden gecirilmesini istemişse dej Yargıtay genel ceza ktırulu. talebi] reddetmiş 3 mart 1950 günü bu yoldaki kararını fcildirerek dava dosyasm: şehrimiz 2 nci Ağırceza malı{ kemesine iade etmiştir. Uçakla kaçan Bulgarların davası dan üçü bu azalıktan ve C.H.P. sinden. ıstifa etmişler, sebeb olaMediha Eratayın eşi, Mahmud Eratay rak milletvekili seçimlerınde D. Ahmed Eratayın dedesi Muharrem Ku P. ye rey vereceklerini bildirranın annesı eski ınşaat muteahhıdlerm mişlerdir. ^ den. Lâle sineması sahlbi Cenıil Filmerin dörduncu torunu dunyaya gelmiştir Ahmed Şukru adıru alan yavruya uzun İzmır, 22 (Telefonla) İzmır ömürler diler. ebeveynini tebrik ederiz. Bornova Beledıye meclisi azasın. C. H. P. den istifalar ÖLÜM PAŞA MEHMED ERATAY Tophanc rıhtınıı için yapılan teJilifler Uzun müddettenberi muptelâ olduğu hastaüktan kurtulamıyarak 22/3/950 guTophane ve Sahpazan mıntakasında i nü hakkın rahmetine kavusmuştur. inşa edilecek' olan gemi nhtımları ve Cenazesi 23/3/950 gunu Beşlktaş Seren antrepoları için yerli ve yabancı flrcebeydeki e\unden kaldırılarak Sınan malardan gelen tekllfler tamamlanpaşa camiınde oğle namazını muteakıb mıştır. Teklifler, Ulajtırma Bakanlığl '• Yahya Efendidekl aile kabristanına del Kara yolları Dairesi Müduru Galib nedilecektir. Yenalın lstirakile teşekkül eden koml. Allesl etradı yon tarafından lncelenecektlr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle