Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 Mart 1950 CUMHL'KIYET ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınııımııııı Tarihten sahifeler v^ ^ .J Atom yolile cıvayı altın yapmak kabil oldu! Bugün lâboratuarlarda cıvadan altm elde etmenin mümkün olması, ilerisi için bilhassa nadir, fakat pek lüzumlu madenlerin sun'î şekilde imali bakımından ümid ve müjde vermektedir. Zira altın nadir ve onun için kıymetli bir maden olmasına rağmen, sanayide pek işe yaramaz; hayatta ancak ziynet bakımmdan bir değer taşır. Halbuki «plâtin grupu» denilen osmiyum ve iridyum gıbi bazı madenler vardır ki sanayide çok değerli birer madde oldukları halde yeryüzünde mev cudları pek azdır. Meselâ bugün bütün dünyada senede ancak 100 kilo osmiyum istihsal edilmektedir. Bu bakımdan, cıvayı altın yapan buaünkü âlimler mesailerini altm elde etmekten ziyade daha fazla amelî değeri olan maddelerı imale | hasredeceklerdir. Âhmed Cevdet Paşa Yazan: Haluk Y. Şehsuvaroğlu Oluyçt Sovyet ve Sovyet Rusyanın «cinsî terbiye siyasstinde bir değişiklik yapmak üzere olduğu hakkında bir takım söylentiler ötedenberi devam edip duruyordu. Amerikan mecmua'arrndan «U. S. New s and World Report» ta neşredilen bir yazıya göre bu işe artık bir •oldübitti» nazarile bakılatilir. Çünkü Bolşevik diyarında öğretmenlere ve ailelere bundan böyle eski komünist nazariyelerile alâkanın kesilip yeni ahlâk mefhumlarına nyak uydurulması için kat'î emirler verilmiş bulunuyor. Bu suretle, her şeyden evvel doğumun çoğalmasıru teçvik ve pek küçük yaştan itibaren mekteb çocuklarına «tenasül sırları» nın ifşa edilmesi esasından vazgeçilmiş oluyor. oyunları Toplıyan: A. H, R. Bu arada sun'î yolla isühsali için büyük bir gayret sarfedilen en mühim maddelerden biri plutonyumdur. Atom bombaîinın imalinde jmühim bir payı olan bu madde | dunyada o kadar azdır ve bugunkü vasıt^lcrla istıhsah o kadar zordur ki son senelerde sarfedilen bu r'erece rüyült mesaiye rağmen yeAtom araştırma laDoratuannda madenlerı tetkık cden bir kaüm a l ™ . k u n , 1 3 ü z k i l o y u Re çmiyecek mikÇok eski zamanlardanberi âlim Trenlerimizin tekerlekleri:»den tay tarda bir istihsal kaydedilebilmistr. Fakat bu da T .''lim bir netıcekanadlarına kadar leıi işgal eden bir mesele vardı: yarelerimizin Altınm sun'î şekilde imali düşunü çeliğe, aluminyuma, petrola, benzi dir; zira daha 1942 senesinde lâbolur ve bunun için çareler aranırdı. ne ihtiyacımız var. Bir asır zarfın ratuarlarda bir iki nebze plutonBu arada €İlmi simya» adı verilen da değilse de beş, on asır sonra e yuma ancak rastgelinjyordu. 19 uncu asırda yetişen büyük On sekizinci asırda ya^amıs bir <yalancı bir ilim» şubesine dahil limizdeki bütün madenler rükenirse mederivetimiz goz göre göre çö filozof: «Torunlarımız ne mesud ilim adamımız Cevdet Paşa 1822 de olan bazı «yarı âlimler» muhtelif insanlar olacaklar ve ncler, neler Lofçada doğdu. Tahsilini ikmal için maddeleri birbirine karıştırmakla kecek mi» 1839 da İstanbula gelmiş, burada Bunu düşündükçe, atom ink:lâ görecekler!» demişti. Biz de bu sözü altın elde edilebileceğini düşünürmedrese derslerinin dışında farsça, bının medeniyet için hızır gibi tam aynen tekrar edebiliriz; elvcrir ki ler ve bu uğurda geceleri gündüzbiraz fransızca öğrenmiş, matemalere katarak durmadan çalışırlardı. zamanmda yetişmiş bir mueize ol insanlık nail olacağı yeni kuvvet tik, felsefe, kozmoğrafya ve tabii duğunu kabul etmemek kabil değil. leri kötü işlerde kullanmasın. İlim daha musbet bir sahaya inilimler üzerinde de çalışmıştı. tikal ettikten sonra, simyacılara Müstesna zekâsile muhitinde derkıymet verilmez oldu. Bugün ise, SOHBETLER hal dikkati çekmiş ve kısa zamanda atom inkılâbile beraber, «imkânsızKoca Reşid Paşanın himayesini kahkların mümkün olduğu devre» zanmıştı. Abdülmecid de Babıâliye girmiş bulunuyoruz. Atomun çekirgeldiği bir gün kendisini selâmladeğmi parçalamaya muvaffak olan yanlar arasında Cevdet Efendiyi âlimler simyacıların yanlış yoldan görüp (ben onu severim, zira hem (tkincı sahifeden devam) yü için, yalnız yemişleri ziyan ol dirayetli ve malumatlı bir zattır, da olsa hiç de boş bir hayal peHalbuki Mersin Silifke arası muşsa da körpe fidanlar kurumuşşinden koşmadıklarmı ve bir madhem de hüsnü ahlâkı vardır) dedeyi diğer bir madde şekline sok yalnız tarih bakımından değil, ta tur. Alata turuncgillerinin dumen mişti. lama usulü ile kurtarıldığıru işitmanın pekâlâ kabil olabileceğini biat bakımından*da Türk Akdenizin Cevdet Efendinin ilk vazifelerien zengin parçalarmdan biri! Bah tim. Adanada bir iki bahçenin de ispat etmiş bulunuyorlar. çeleri hemen hemen elli altmış ki soğuğu üç dört derece düsüren ni Meclisi Maarif, Encumeni Danış Geçen ay dünya fen âleminde azahkları ve Darülfunun müdurlügozleri kamaştıran bir ışık halinde lometre uzamış oldueunu söyledi dumanlamadan faydalandığını duyler. Ben otuz kilometre mesafede muştum. DumanL'ma basit ve ucuz ğü gibi roühim maarif hizmetleri yeni bir haber dolaştı: teşkil etti. Encumeni Danişe getiChicaşo Üniversitesinin atom lâ ki Alata Ziraat okuluna kadar git bir şeydir. Fakat buna önceden rilmesi üzerine tarihî tetkiklerle tim. İki tarafta da boydan boya hazırlanmak ve bir met'oro'oü mer boratuarmda cıvadan altın yapmabahçeler ve turuncgillerin yeşilliği kezinin kıla\uzluğu ile çalışmak meşgul olmuş ve meşhur tarihini ya muvaffak olunmuştur! arasında küçük köşkler! Silifkeye lâzım. Amerikada, böy'e umulmaz kalcme almıştı. Bu mühim eserin Bu kıymetli madeni, yalnız tabidoğru, yer yer, bir sürü eski eser soğuklar olduğu vakit, cereyan pe üç cildini 1853 te tamamladı. atin hasis elinde beklemeyip sun'î lerin bir albümünü gördüm. Turizm çirme tedbirile donma ve kurumaCevdet Efendi çahşmalarının feyyollarla elde edebilmeyi ilkönce idaresinin bu meseleyi ilk adımda lann önüne geçildiğini anlattılar. zini, devlet idaresi hakkmdaki fiİskenderiyedeki Yunan âlimlerinin ele ahnasını dilerim. En kolay ve Tabiat. hiç bir yerde cüvesiz değildüsvndakleri sanılıyor. Ondan son en çabuk milletlerarası gezintilere dir. Yalnız insanlar da, hiç bir yer kirlcri ve nihayet fransızca öğrenmek hevesini Reşid Paşa dairesinra bu işe Gildaniler merak sarmış de, bizim gibi tevekkülcü değildir den edinmi§ti. Bu dairenüı mensuaçabileceğimiz memleket ve onlardan Arablar öğrenerek bu ler. bu olan Âli 've Fuad Efendilerle de «ilmi» İspanya yolu ile Avrupaya budur. Güneye kışın bizim de ihMersin, güneyin pek cazibeli mer çok dostane münasebetlerde bulutiyacımız var. Yol bitmek üzeredir. getirmişlerdir. Mersin otelini tamamlamaktan ve kezlerinden biri, tabiat ve tarih nuyor ve ayrıca onların dairelerine Simyac:ların az çok hakikate yak zengin... de gidip geliyordu. Artık (rical ve Silifkeye küçük bir oberj yapmak bakımından dlabildiğir.e lastıklarını da iddia edeöiliriz, zira tan başka emeğe ve masrafa da ıh Limanı da yapılınca büyük bir hız kibar ile ülfeti çoğaltıp, Boğaziçinin onlar sun'î altının cıvadan elde la gelişeceğine şüphe yok. Fakat mesirelerinde dolaşmağa alış^p gittiyac yok. edilebileceğini keşfe kadar varmışduruyoruz? tikçe medreseden) uzak! almıştı. Alatada genc ve iradeli bir zi acaba niçin başlayıp lardır. Fakat buna cıvayı kükürtle raatçimizin idaresi altındaki okul, Niçin bitirmiyoruz? Hele niçin, bir Âli Paşanın birdenbire parlaması birleştirme yolu ile ulaşılacağmı bütün bu taraf köylerine yemişçi tesadüfle ele geçen validen, kim ve sadarete getirilmesi Reşid Paşa düsünmüşlerdir. Bu arada «Filozof lik, zerzevatçılık ve bahçecilik öğ bilir ne zaman başka bir tesadüfle ile tilmizinin arasını açmış Babıâlitaşı» adı verilen madde ile her ele geçecek vali arasında herşey de derhal taraftar zümreler peyda retmektedir. hançi bir cismin altına tahvilinin olmuştu. İskenderun iskelesi yapıldığı için, yüzüstü kalmaktadır? mümkün olacağı da iddia edilmiş, Belediyelerin plân ve ; mar işleriMersin limanına da başlanmadığınCevdet Efendi bitaraf kalmayı ve fakat müsbet bir neticeye varılamadan, ticaret şimdilik sönmüştür. ni merkezde toplamahyız. İngiliz her iki daireye de eskisi gibi demıştır. Mersinliler varkuvvetlerini ziraate ler yeni hükumette bir şehir plân vamı tercih etti. Fakat kendisine vermifler. Söylendiğine göre bu kı lan bakanlığı kurdular. Bizim böy itimadın azaldığmı hissediyordu. Daha 1935 senesinde, atom üze şın soğuğu, bahçelere yüzde yetmiş le bir kuruma İngiltereden daha az Bir gün Reşid Paşa adamlarından birisi kendisine halisâne nasihatte rindekı çahşmaların müsbet bir beş zarar vermiştir. On yaşmdan mı ihtiyacımız var? Falih Rıflu ATAY ı bulunarak (ya bizim tarafa gel, ya yola girdığı gunlerde, butun atom yukarı ağaclarm, bu yü ve gelecek ların proton ve nevtronlardan mürekkeb olduğu ve cisimler arasındaki farkın protonların miktarındcn ileri geldıği öğrenilmiş bulunuyordu. Cıvadan altın çıkarmak du:uncesi de o zaman bir çok zihinleri pek hakh olarak ışgal etmeye başlamıştı. Çünkü cıvanm atom çekirdefmde 80 proton vardır; altınm atcm çekirdeğini ise 79 proton teşkil eder. öte tarafa git, iki bayraktan birine yazıl. Zira burava gelip gittiğin için heyeti hazıra senden emüı olamaz, J'arın biz meydana çıkarsak birinci isimiz seni ezmektir) dedi. Cevdet Efendi ise (ben küçük rütbede bir adamın, Vükelârun ihtilâfına kanjmak bana yakışmaz. Ben herkesle barışığım ve behemehal bir bayrak altına girmek lâzım gelirse Beyazıd meydanında bir bayrak açıp yalnızca altında otururum) cevabını verdi. 18G5 te ilmî rütbesi vezirliğe çevrilen Cevdet Paşa Haleb Valiliğine tayin olundu. Bu suretle siyaset hayatına ve idare islerine fi'len karışmış bulunuyordu. Fakat siyasî sahadaki ihtiraslann:n giderilmesi müskül görünüyordu. Büyük hamisi Rejid Paşa çoktan ölmüş, rakibsiz siyasî Âlî Paşa (mastabei nüfuz ve ikbalde yalnız kalmış ve zıllı giranı ikbali çekemez olmuştu.) Diğer taraftan Cevdet Paşanın hemşerisi ve hemsinni Mithat Paşa valiliklerde gösterdiği dirayet ve muvaffakıyetlerle dikkatleri ve hayranlıkları üzerinde top!amıştı. Cevdet Paşa Sultan Azizin cülusunda Perîevniyal Valide Sultana iııtisab etmiş, kendisine takdim ettiği Kısası Enbiyalarla takdir ve himayesini kazanmıştı. Fakat ne çare ki (bazı ashabı garazın siyasetile Âli Paşanın muhabbetini kay betti. 1870 te Adliye Nezaretinden azledilen Cevdet Paşa Bursa Valiliğine tayin olunmuş, kısa bir müddet sonra valilikten de affolunarak evinde telifat ile meşgul olmağa başlamıştı. Bu devirleri herhalde ömrünün en feyizli zamanlarmı teşkil ediyordu. Cemiyeti İlmiye Reisi olarak Mecellenin tedvininde başardığı muvaffakıyet ve eserlerinin ismine verdiği şeref bütün siyasî mevkilerin kendisine getireceği haz G U E Y O halde, cıvanın atomu «bombardıman> edilip parç^lanır ve proton larmdan bir tanesi «iskarta» edılecek olursa ortaya 79 protonlu Dİr madde. yani altm çıkar. Bu ameliyeye devam edip altının 79 protonundan bir tanesini daha atatak olursak bu sefer 78 protonlu bir madde elde ederiz ki bu da plâtirdir. Har'cden evvel bu. ancak bir nazariye idi ve on seneye yakın bir zaman nazariye olarak kalmakta devam etti. Çünkü o gunlerde elde mevcud alet ve vasıtalar ancak pek kuçük ölçüde araştırma ve denerr"?re imkân veriyordu. Bugün ise atom ve hidrojen bom b?larının imali ile neti:el«nen muar?am bir atom sanayıi tesisleri kurıılmuş bulunuyor ki bu vasıtal?rla madenlerin sun'î bir şekilde elde edilmesi hem daha kolay, hem dr'ia ucuza mal olmaktadır. Bur.unla beraber, sun'î altınm tFtiİEİnden ucuza mal olacağını düşünürseniz aldanırsınız. Bugon dunya piyasasında altının fiatı 5060 lira arasındad:r. Halbuki atom lâboratuarlarında cıvadan elde edibn altının gramı binlerce liraya ıml olmaktadır. Fakat, bu işin değeri, şüphesiz, sad'ce bu bakımdan değildir. Asıl mühim olanı, sun'î yollarla maden elde edebilmektir. Zira yeryüzündeki bir çok madenler gittikçe azalmaktadır. Meselâ, bundan yüz sene evveline gelinciye kadar kurşun ve bakır istihsal eden İngiltere bugün bu madenlerden tamamile mahrum kalmıştır. Amerikanın da topraklarmdaki baslıca madenlerin yansını harcamış bulunduğu hesab edilmektedir. Bu gidişle bir gün gelecek, yeryüzü sakinleri ellermdeki servet sandığının dibinp n'asmış bulunacaklar ve toprağa rl attıkça elleri boş dönecHerdir. Hslbuki medepiyetimiz maden medeniyetidir eÖRÜŞ HATAS» RESM£ BİR AZ DİKKA T EOİNIZ \MİXAPIAR YBR DE^flRIR. *% •. 1 6 0 0 M1L AÇARAK |YIWDUNA DÖNEN ehali&ınden 1I9V1LÛAN btR[ PULDUR. Z4 ı H3v/L vAşm İKEN KOCASI ÖLMÜŞ EDEREK HMTIOE \ [BITMİŞTİR O'ünyanın en guzel ku$larından biridir. FAKAT KARGANIN EN YAKIN AKRABA5ID1R. Boyle bir kararın alutmasmda bilhassa İkinci Dünya Harbinin buyük bir rol oynadığı zan ve tahmin edilmektedir. Biliyorsunuz, 1939 a kadar Sovyet Rusyada evlenme ve boşanma işleri adi bir formalite olmaktan başka bir şefmdan bakılmaları icab eden anaiolduğunu da cöylemekten çekinmikilde telâkki edilmiyordu. Fakat, ları babalan belirsiz çocuklarm sa I yor. Büyük Cihan Savaşı esnasında a yısı günden güne artmaktan geri| Sovyet Bacyada *şk ve izdivaç ilenin bütün meselelerde en müne ufbalar geçlrdi? kalmadı. j him dayanak olduğu görüldü. Onun Son tedbirlerin alınmasını bu va! 1917 ihtilâlinden sonra Rusyada için gencler evlenmeğe zorlandı ve ziyetin gerektirdiğini «Sovyet Ter vatandaşlar arasında ötedenberi boşanmalar güçle*tirildi. Buna rağ biyesi. adlı Rus dergisi açıkça iti mevcud olan siyasî, hukukî ve ikmen meçru olmıyan birlepnelerden rai ediiyor ve bunun «serbest açk» ı tisadl müsavatsızlık birdenbire kaU dünyaya gelen ve hükumet tara terviç eden hükvrmlerm bir tepkisi dırüdı. Bu arada kadınlarm da e r keklerin malik olacakları bükia haklardan faydalanmalan esası kave gururun üstündeydi. Reisliğinde, Yanya Valiliğinde bubul edildi. Fakat bazı yanlış telâk« Cevdet Paşa kısa bir menkubi lundu. Evvelkilerle beraber beş kiler bilhassa aile yuvasınuı kutyeti takiben Maraş Valisi, 1873 te defa da Adliye Nazırhğı yapmıştı. sallığmı bozdu ve her iki taraf arEvkaf ve az sonra da Maarif NaII nci Abdülhamide olan bağlı zu ve hevesine göre birleşip ayrızırı oldu. lığını ve Mithat Paşaya duyduğu labilmekte hür olduğuna inandı. Cevdet Paşa, Sultan Azizin hal'i kini Yıldız mahkemesinde ortaya Bütün dünya işlerinin mazbut e « ni teessürle karşılamışü. Bu vak'a koymuş ve bu hareket büyük âliüzerine Pertevniyal Valide Sultan min siyasî hayatını gölgelemişti. saslara göre tanzim edilmesi ve iyi da siyaset ve idare sahnesinden çeCevdet Paşa artık siyasî hayatın işliyen teşekküllere bağlanması gekildiği için Paşa kendisini pek yal dan omin bulunuyordu. Hayreddin reken sosyalist zihniyetli bir mem» nız, hâmisiz, Mithat Paşa gibi d Paşanın istifa ettigi sıralarda sa J»kette böyle bir heroü mercin senüfuz ve kudret sahibi hasımlarla, darete geleceğini jmmuş ve bir kaç beb olacağı ahlâkî ve ictimaî düsrakibierle mulıat buimuştu. Küçük gün saraya üniformasi'e nişanları künlüğü bir tasavvur edin! Aşk, hayvanî kar istihanın. bir yaştanheri Mithat Paşa ile aralaıın nı beraberinde getirmişti. O günlerde Başkâtibe Hayreddin hırsın tatmini ve gittikçe dalâ'.cte da pek çok macera mesbuk olduğuna göre onun teferrüd edeceği Pafadan bahsederek (fu Arabı ni uğrıyan bir itiyadın devam ettirilbir muhitte kendisi için siyasî ha çin söyletip duruyorsunuz, niçin mesi manaıına geliyor, aile inhilâle uğruyor, çocuklar doğdukları anyattan eser kalmıyacağına kâni idi defetmiyorsunuz) diyordu. dan itibaren yetım ve öksüz kalı(D. Sadrazam olraak arzusu tahakyorlar. kuk edememişti. Padişah kendisinDaha ilk günlerde Mithat Paşa O çocuklar ki ana kucağında büve arkadaşlan i!e fikir ayrılığına den bir gun babasının devrini yazyüklero sayg:, vatana sevgi terbidüştüler. Kanunu Esasi müzakere masını istedi. (Maruzat) ı bu seyesi alacaklar. lerinde Meşrutiyeti kurmak iste behle kaleme aldı. Komünist idaresi böyle şeyi düyenlere karşı Cevdet Paşa (mademII nci Abdülhamid Adliye Naaki makamı mullâyı saltanata bir rına çok.itimad ed]jor( ban gizli şünür mü, hiç. O yetimleTe, o öksüzlere daha küçük yaştan itibaen padişahı âkil cülus etmiştir. O halde haberlerin öğrenilmesi vazifesini Kanunu Esasinin ilânına lüzum kendisine veriyor, bazan da Paşa sevişmenin ne bir sır, ne de uta 1 nılacak bir hareket olır.adıgı c':v^kalmamıştır) diyordu. doğrudan doğruya topladığı ma tiliyor. Muayyen bir çağa geldikMeşrutiyetçilerin devri uzun sür lumatı Yıldıza arzediyordu (2). leri zaman belki bunu yapmak Cevdet Paşa bunlarla belki o gü doğrudur, lâkin, henüz iyiyi kötümemiş, V inci Murad hastalanmış ve üç ay sonra saltanat makamına nün icablarını yerine getiriyordu. yü seçemiyen dimağları cinsî t e II nci Abdülhamid geçmişti. Kendi Fakat siyasette pek muvaffak ol heyyüçlerle meşgul etmeğe ne lüifadesine göre (Vak'ai Aziziyede muş bir nam bırakamadı. Açık zum var? bütün bütün bikes ve meyus kal alınlı, mavi gözlü temiz yüzü, daAma ,çocuk anasından, fcabmmış) olan Cevdet Paşa artık en bü ha ziyade bir âlim olarak sevim dan, hocasmdan öğrenemedieini yük hâmisini bulmuş ve Sultan liydi. İsmini ebedî yapan da Me yaşça kendisinden kabaca arkadasAbdülhamid, Paşayı saltanatının ilk cellesi, Tarihi ve bir yığın eseridir. larından anhyacakmış. Ona imkân aylarmda tekrar Adliye Nezaretine bırakmamanın da usulleri, yolları getirmişti. (1) Ordinaryüs profesör Ebül'ulâ var. Cevdet Paşanın siyasî ikbali faz Mardin, Ahmed Cevdet Paşa. Konulmak istenilen yeni (2) Boyle iki tezkere Başbakanla sarsınhlara uğramadan devam prensipler edip durdu. Dahiliye, Maarif, Tica lık argivi, Yıldız kısmında Cevdet Yukarıda sıraladığımız endişelerl ret Nazırlıklarında, Şurayı Devlet Paşaya aid dosyalarda mahfuzdur. izhar eden Sovyet mahfilleri «cinsî terbiye> hakkındaki yeni prensiplerme aşağı yukan garb telâkkilerini esas tutuyorlar. Çİ2EN! Çocuklar, diyorlar, ana ile baba arasında sevgi ve saygı mevcud olup olmadığına kendi arzuları hilâfına çok dikkat ederler. Büyüdükleri zaman da aşağı yukarı onların birer timsali olurlar. Eğer, analannı, babalannı, akrabalarını, kardeşlerini, mekteblerini ve vatanlarını hürmete ve muhabbete lâyık görmeden büyüdülerse evlendikleri zaman kanlarını ve kocalarını sevmeleri ve saymaları imkânı var mıdır' Kezalik, aşkları da geçici bir hevesten, bir maymun iştahlılıktan daha sürckli olamaz. «Cinsî terbive» de dikkat edilecek mühim bir nokta da çocukları işsiz bırakmamak ve can sıkıntısma maruz kalmalarınm önünü almaktır. Aksi takdirde kendi kendilerine meşgul olmalarını yahud da sefahat hayatma atılmalarını teşvıka sebebiyet veririz. Aynı zamanda kızlarla erkekler =îrasında arkadaşlık hislerüıin kuvvetlendirilmesi çarelerini aramak da en büyük gayemiz olmalıdır. Bu vaziyetin cinsî dalâlete mâni olmakta en mühim. rolü oynıyacağuıı kim inkâr edebilir?» Acaba, Sovyetler makul esaslara • s dönmekte geç kalmadılar mı, dersiniz? Ötuz yıldanberi alışılmış ıtiyadlara birdenbire veda etmek her halde kolay bir iş değildir. İnancları ve gelenekleri yıkmak kolaydır ama, onları yeniden kurmak pek güçtür. Rusların da klâsik «cinsî terbiye» ye dönebilmeleri için sade bir değil, bir kaç otuz yıl beklemeleri gerekeceğinı sanıyoruz. LOı V DAVİOİN İ5K0ÇVA fCRALI 1L BAŞPARMAÛ blf pusun UZUNLUĞÜNU TAYİNEDEH OLÇÜ n 0ÜNYAN\NJ.1 opera rtıundl PO L O N Y AKRAL! ÎKINCÎ OÖÜ&TÜN ORDÜ5UİÇİN HAZIRLANAN BUBUVÜK PANDISP^NYA 33ADIIV\UZUNLUĞUWA VE 11AO«AC£İMİŞLIĞINDEDIR. BUNU VUClJDE eETlRMEK »gN 4 9 2 0 YUMURTA.77O OKKA YAÛ KULlANILMlşriR. Çocuk Dostlan CemıyeUnin çok h a . yırlı bir teşebbüsile Istanbulun fakir 21 çocuğu dün giydirllmıştir. Kimsesiz 21 çocugu banndırmak maksadıle cemıyetın turlu guçluklerle temin ettiğl yurd, dun Eminönunde Çıçekpazarınâaki bınada torenle açılımştır. Cemiyetin kurucularından Avukat Bayan Sureyya Ağaoğlu dun yurdu zlyarete gelen Valı ve Beledıye Başkanı Dr. Fahreddın Kerım Gokaya ızah&t vermlş, cemıyetm dalıa faal ol&bılmesi için Validen yardım istemiştir Vali, şımdılık 21 çocuğun iaşe ve ıbatesinl temın etnııye muvaffak olan boyle bir cemlyete elinden gelen ber turlu yardımı yapacagım bildlrtnlstir. Çocuk Dostlan Cemiyetinin Kimscsizler Yurdu açıldı