Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CÜMHURÎYET 19 Mart 1950 Mikropsuz hayat Dünya yaratıldığındanberi yer yuzunde mıkroblarm sayısı bütün dığer canlı varhkların yekununu mılj arlarca aşacak mıktardadır. Bu korkunc gorünmez mahluklar nerede hayat varsa orada karada, demzde, havadamevcudaur ve ınsan, hayvan, kuş, balık... butün canlıların vücudler ne musallat olur. Hasılı, mıkrobsuz hayat yoktur. Fakat, tabıat kanunlarının dışıra çıkmağa muvaffak olan ınsanlar, n hayet bunu da temın ettıler. Bugun Amerıkada Notre Danıe Unıversıtesının bakterıyolojı lâboratuvarına gıdecek olursanız, dunya yaratıldı yaratılalı ılk defa olarak mıkrobsuz bır famur surmek, yakalarını bu muz'ıç tufeylılerden kurtarmak gıbı bır saadete mazhar olmuş bazı hayvanlarla karşılaşırsınız. Bunlar, âhmlerın elıle analarının karnından alımp mıkrobsuz bır hava teneffüs ettırılen ve mıkrobsuz yıyeceklerle beslenen îare ve tavşanlardır. Onların aunyası, havasmdakı mıkroblar temızlenmış muazzam bır tanktır. Buraya gıren ınsanlar, denızın dıbıne ınen dalgıçlar gıbi hususî bır elb'se gıyerler ve içeri ancak bu elbıseyle mıkrob oldurucu bır maynn altında guzel bır duş aldıktan sonra adım atarlar. Bugun bu «mıkrobsuz dunya» da buyumüş, yavrulamıg ve uretnış bır çok tecrübe hayvanları vardır. Bunların ılk isbat ettıklerı şey, hayat içın mıkrobun da «aruri olduğu hakkındakı ıddıadır. Hakıkaten, bir çok âlimler vücudun hazım gıbı bazı vazıfeleri içın bakterılerm mevcudıyetıne liızum olduğu kanaatmdedırler. Ana rahmınden alımp hiç bır tnıkrobla temas ettırılmeden büyütülen fare ve tavşanlar mükemmel surette yaşadıklarına % gore, bu iddıanın doğru olmadığı anlaşılmıştır. Mühim blr Intalâb Fakat «mıkrobsuz hayat» tankınm asıl gayesi çok daha mühımdır ve hastalıkların sebebleri, hayvan nesıclerının kimyevi bunyesi, beslenme mekanızması gıbı bazı mevzular üzerınde yapılacak tecrübelere ımkân vermek içın boyle bir i§e gırışılmış» tır. Bugünkü sartlar dahilınde, bir âlım yenı bır mıkrobu (veya ılâc, yahud besleyıcı maddeyı) tecrübe etmek ıstedığı zaman bunu lâyıkı veçhıle yapmağa muktedir değıldır; çünkü tecrübesine mev zu olarak aldığı hayvanın vücudunde daha başka bir çok mıkroblar evvelden mevzi almış bulunmaktadırlar. Onun ıçin, doktor, elde ettıği neticenin, tetkık ettıği mıkrobların mı, yoksa b lmedığı daha başka mikrobların mı eserı olduğundan hıç bir zaman yuzde yuz emin olamaz. Işte, baktenyoloji ilminın bu ezelî ve en çetın şeklı bugun (imıkrobsuz hayat» tankı ile halled Imıştır. Mıkrobsuz hayata seyahat Gorunmez cinlerin canlı varlıklara türlü oyun oynadıkları bu mıkroblu dünyadan mıkrobsuz hayata seyahat pek kolay olmuyor. Daha doğrusu, bu işin zahmetinı hayvanlardan zıyade insanlar çekıyor.. Yavrusu mıkrobsuz hayatta bü yütulecek olan tavşan, doğurmasına bır ıkı gun kala, mıkrob öl dürücü bir mayıe batırıldıktan sonra kısrıye amelıyatına tâbı tutuluyor, yani yavrusu ameliyatla alınıyor. Bu suretle, dunyaya bır ıkı gun «eksik» gelen yavru, eksenya, nefes almakta guçlük çekmektedır. O zaman. sun'î teneffüs usulüne başvurulur. Dünkü duruşmada şahidler Yavru üç saatlik olunca ılk Haticenin cocuklaruıı nasd «mama» sı verılır. Bu, annesının zehirlediğini anlatülar sütüdür, fakat mıkrobları tamamen gıderılmıştır. Tavşan yavBır muddet evvel Yalovada rusuna bu şekılde emzıkle gıda tuyler urpertıcı bır vaka cereyan verılmesıne gece, gündüz her sa • etmış, Hatıce adında b'r kadın at başında devam edıhr.. Yavru Sebıle ve Emıne ad'arında bırı büyüdükçe yıyeceğı arttırılır ve 4, dığer' 7 yaşiarında'cı ıkı evtabıatte serbest yaşasaydı neler ladım zehırl yerek oldurmıi'^u yıyecekse gene onlar, fakat m k Işledığı korkunç cınayetın delılrobsuz cınsınden olmak uzere, lermı yok etmek uzere aj nı zamuntazaman verilır. manda çocuklarımn cesedlerını evlerın.n cıvarındaki gole atan Dikkate şayan nfeticeler «Mıkrobsuz hayat» ıçınde do Hatıce ıle bu hâd's'e kendıs'ns ğup buyuyen hayvanların vucu suç oıtakl'ğı eden en ştesı SaGulsum n du üzerınde yapılan tetkıklcrle ban ve k.zkrrde^ı muhakemelerme dun 1 ıncı Ave alelâde hemcınslerıle aralarındakı mukayeseler çok dikkate ğırcezada devam ed lm =t>r. Danka celsede d nlenen şaşayan netıceler vermışt r hıdlerden bır k sn.:, Hat rcr n Meselâ, mıkrobsuz b'r havat evler.nın fırınında pışırdığı p sürüp ıhtıyarlayarak ece'ıle olen delenn ıç ne zeh r koyarak kızbır farenın cesedı çuruyup kokları Seb'le ve Emıneyı zenıılemuyor, sadece kurumakla kalıdığını, vakadan bır kaç gun sonyor ra başkalarındcn duj duklannı Mıkrobsuz hayat geçıren bır soylemışlerdır. Bu fecı cınavetavşanın dıglerı de çurumek te.ıtın duruşması, gelmıyen şahıdlelıkesınden uzaktır. Hayvan ne rın çağırılıp dınlenmelerı ıç n yerse yesın, dışlerı hıç bır şekılbır başka pune bırakılmıştır de bozulmuyor. Mıkrob ve bakterılerden uzak Hilmi Uran şehrimize geldi yaşayan hayvanların hastalık C H. Partıst Genel Başkan Vekılı yüzu görmedıklerım soylemeye Hılmi Uran dun sabah Ankaradan lüzum yok. Onun için, vücudle Sehrimlze gelmıştir. Hılmi Uran pazartesı gunu C H P. tl merkezlnde parrindeki lenfavl nesicler de dığer tililerle blr goruşme yapacaktır. hemcınslerine nisbetle daha azAdalet Bakanı şehrimizde dır. Bu mesud hayvanlar kendiAdalet Bakanı Fuad Strmen dun lerıni mıkroblara karşı müdafa sabah Ankaradan jehrımıze gelmiştır. aya ihtiyaç gormedıkleri içın, ta Bakan bu akşam Ankaraya donecektir. bıat onlara bu müdafaa vasıta Şilelilere odun yardınu yapıldı Vali Şileye gıttığı zaman Şılelıler sım fazla mıktarda vermeğe lüzum gormüyor. Bu hayvanlarda orman ljlerınden şıkâyet etmışlerdl Bu beyaz kan yuvarlakları da azdır. slkâyetleri dınlemek ve koyluje lâzım gelen yardımı yapmak uzere Orman Yalnız, sebebi anlaşılamıyan Bdlge Müdürü mahalllne gıtml; ve kdylurrtm arzusunu yerine getırerek bir şey var: Mıkrobsuz ömür süren hayvanların barsakları öte jehrunlze donmuştur. Vali bu akşam Ankaraya kilerden daha uzundur. gidecek Bu mukayeselerde görülen bir Vali ve Belediye Başkanı Fahreddin dığer muhim nokta da şudur: Kerim Gökay bu akşamkı trenle AnkaVıtaminlerden istıfade içın vü raya gidecek, Istanbul Vılâyet ve Becudümüzde bakterılerm bulun lediyesine ald işlerle meçgul olacak ve Şehir Meclısınce kabul edılen 1950 masına ihtiyaç olduğu sanılırdı. yılı butçeslnln tasdıkıni takıb edeHalbuki mikrobsuz yaşayan hay cektir. vanların da vıtaminlerden pekİlkokullard&ki törenler âlâ ve aynı derecede istıfade ettlkokul binncl sınıflarında okuyan tikleri gorulmüştür. ögrencilerin okumaya geçişleri munasebetıle torenler yapılmaktadır Bu araYeni bir hayatın merkezî da geçen gun Ve^necıler ılkokulu bı. Mıkrobsuz hayat, ilım sahasın rıncı «ınıfında da bır toren yapılmış, da çok muhım bır teşebbustur ve oğrencılerin okuma kıtabları velıleri bu sayede tıbbın bır çok muam huzurur.da OkulAıle Bırlıgı Başkanı Fethi Cunbuş elile dagıtılmıştır. malarma cevab bulunabıleceğı Kocamustafapaşa 10 uncu ilkokul ümıd edılmektedır. Tetkik edıle öğrencileri de dün saat 15 te bir mucek mevzuların başında, mıkrob samere vermışlerdır. Ogrenci velılerının lann veya herhangı bır çeş d de hazır bulundukları bu mu«amerede bakterınin rolü olmaksızın, hay okul oğreicılerı muvaffak gosterılcrde bulunmuşlardır Bılhassa 1 mcı sınıfın vanların ne kadar yasayabıle mınl mini ogrencılert b ıvuıc bır alaka ceklerının tesbıti gelmektedir. ve takdır toplamıçiardır Bu arada belki, nesıclerın yaş Zorla kadın kaçırmak istiyenler lanması ve ıhtıyarlık denen muGazhane yokuşunda Necla adında ammanın mahiyetı de aydınlana genc ve guzel bir kadını bıçakla tehdıd ederek kaçırmağa teşebbus eden bilecektir. şoför Necml, Abıdın ve Yusuf adlarmLaboratuvardaki tavuklar üze da uç şahıs dun bu suçlanndan dorinde gırışılen bır tecrubenın de layı Savcıhğa sevkedılmışlerdir Ceza uç sanık netıceleri merakla beklenmekte mahkemesıne gonderılen bu olunmussorgularım muteakıb te\kıf dır. Bılhassa Amerıkada tavuk lardır lara ârız olan bır nevı kanser vardır. Mıkrobsuz hayat tecrüCemaziyelevvel 30 Pazar belerıne tâbı tutulan tavuklarda da bu hastalığm gorulup gorul«I s mıyeceğı veya onlarda sun'î yola | o larla kanser tevlıd etmenın mum M kun olup olmıyacağı araştırıla606 12 2J.1546 18 20 19 5C 4 26 V. caktır. l E. ı ı ı « 6 02 9 27 12 00 1 3 1 10 06 (Life'tan) =haberleri Çoçuklarım öldürmekten sanık ana İskenderun 7 Mart S O H B E T L E R HEM NALINA MIHINA ] Sanayiimizde maliyet pahalıhğı iınkıı gazetelerde şöyle bir haber okudum: tDevlet Denızyolları Ida resi, memlekette ımalı kabıl olsn bazı malzemeyı dahılde vaptırmık için, bır muddet evvel Askerî Fsbııkalarla temasa geçmışti. Yapılan muzakereler netıcesınde istemlen malzemenm bu fabrık3İarda ımalı ınumkun gorulmuş; fakat fıat hususunda anlaşılamam'ştır. Askerî Fabrıkalar n, Utedığı dıs pıya=adaki fıat'ardan bır kaç mıslı fazladır» GUNEY Falih Rıfhı Yazan: I Ikindl s Yazdır, sıcaktan bunalmışsıruz. Yayladan bır dostunuz gehr. # Ak Şmları pardesu gıjmeden açıkta otunşrrıvoruz,. der Bır golgelı orm?n =erın'ığı ha\2hnızı okşar Nasıl olsa da çıkabılsenız.... yahud, kayan kışlayı bıraKsalar, bu cadde selelerımiz arasında olduğu gibi Devlet Denizv olları ve Liman* kış'T, Eoğuktan, dondan, basık Fenere kadar uzanabılse, kumsal durmaktadir. Yahudılenn burada ları Genel Mudurluğu. cok yerinbu'uttrn veya buzlu cam ışığından boyu şımdıkı tavla ve şamata kah \uz bm!erce goçmen yerleştırmek de bir kararla muhtac olduğu bazı bezm'=^nız .. Guneyden bır tanıvelerınden #kurtulabilse, ve hepsı içın Fransızara sunmuş olduğu yarımamul malzemeji Kırıkkaîîded îmız gelir: . Ikindi üstü bıle bu kadar proje\ı, Bajındırlık Bakanlığım'zın ki Askerî Fabıikalarla Turk Hr.\a sokrkta pardesu pıjmeden dolaşıVe bııaz da uslub, kubık. çımen dosyaları ıçıne katmalıyız ve hiç Kurumunun Ankaradaki motor yoruz,» der Nasıl, olsa da inebılolmazsa arasıra yapraklarını çevı fabrikasından tedarik etmek iste* sen'z Havahnız bır ana kovnu to "e ç»nko yerıne. eskı yapı geleneğı Bıhr mıs.nız, eğer sık sık rerek gelecek Hatayın tath ruyasımiş ve bu mucssesclerle temasa gıbı, ılık suneşe sokulmak ister denıze ?kan lâğım boruları, kıvı ru gormelıyız. gecmiştir. Yapılan goruşmelcr soDıin, 6 Mart, öğle vakti Büyük bovunda, hir ana kanala bsğlanıp nur.da zaten malum olan bir hastaAntalkva Fransızlar zamTunda Mıl'et Sîerlisi l baro akırh uzaHaştırıisa her verde delığımız bir daha meydana çıkmıştır m^'reye baktım Sıf^rustu 5. Toros nıze gııebıhrsınız Plâj me\sımı de turıst ceken merkezlerden birıvdı ki o da devlet sanaji muesseseleNasıl olmuş da sondurmuşuz' Otel eksuresımn yolu u'erınde butun Istanbula eore yazm bır ıkı ay c rinde malhet fiatlarının dış pi>akırlar bembevaz. Nigdede sepele ha uzun, bahar da bır ıkı ay daha nıçın buçunku duruma duşurmu9 sadaki fıatlarla kı>as kabul etmiyeşuz Antıoche ve Oron'e, bu ık me kar Bor^n aş»ğı doeru tıpi erken cek kadar yuksek olu^udur. ısmı kulturlu bir frengın yanınd^ lstp*\ onlarda herkes ellerı ceo ec ovleyip gozlermdekı uyanışa dıkrınde, bovun'armı kısarak, a\akDortyol 8 Mart Bunlann malijet fiaıUarını ne? kat cder mısınız ıkıde bır yere çarparak, duden duşuremedıkleri muhım bir Bu vıl güneyi kış çarptı. Sıfıro Tcoslard?n aşmca BılEş'iz mo7aıkler muzesinin / tameseledir. Bu yııksek fiatları douran sebehler muhteliftir. Meselâ senız ne kadar aşmak ıste altı onbıre k^dar du^en soğuk oka mamlanmasına sevındım. Çsğluan Askeıî Fabrikalarm yarınıanıulleaım, cml'kları venıden yolun tü lıptuslerı \e palmıvelerı sararttı otesmdekı Ronıa koşklerınden çırinin pahalı olu^unda bu fabrikakefm =ız, ben ki e' ım^cr doğmu Turunceıllr m geıclernı dondurup kan yenı mozaıkleri duvarlara yerların stratejik sebeb'erle Karabuk* «a'mc'ur, bu r'dış'.e çccuk'arımızın kumttu yaş'ılsrın da yemışlermi leştırmek uzere idıler. te kurıılmuş olmaları başta gelmekTurkiyede tabıat fu'ellığinin ölu vurdu En az zarar goren yerleıden Çdğlıyana doğru, oır yağış bulaBura yemışlerinm nıklığı altında, bm renkli baharlatadır. Bu fabrikaların Karabukten munu goreceklerinden artık şuphe biri Dortyol aldıkları demir ve çelik, işlenmek etmıyorum, ıki uç saat otede bom hususî bır tadı var. Bın dpnumıuk rını açan Antakya bahçelerı tam uzere demir>olile Ktrıkkaleje nak> boş pamuk ve turuncgıller cennetı, devlet bah(,csinde bır çok yenı şıırlerde soylendığı gıbı Hatıra ledilmektedir. Komur de Zongul* burada taşlık aralarını sürmek içın cınsler de > etıştırmişler. Fakat Fi çıçeklerı daha da renkli açıyor daktan a>nı suretle gelmektedir. çamlık yakan ve sapan kıran yok lıstiide olduğu gibi arteznenler Kleopatra bu akar sularda serınBu mamuller a\rıca gene demiryosul koylü .. Ne ise, Çukurovaya açılmadığı içın, akar sular çevresi lemış mıdır, bılmıyorum. Kaynayan Mersin 11 Mart lile memleketin diğer taraflarına, doğru, toprak, yavaş vavaş, taze dışında toprağın buyuk bir kısmı sular, oluklardan, kaya aralarından me^eiâ Istanbula nakledilmekte, ekim yeşıline burundu Iskende çorak ve çalı'ık Eski zengm ve sıçrayan, taşan sular. perı saçları Araba butün hızile dümdüz ovarunda Kumsal caddesınin palmiye bayındır Dortyol, eifei bır konak gıbı dağılan, dokulen sulaı, bu, yı geçıyor. Demek kı bız de yollu naklive ucretleri de maliyet fiatlalerı altında adeta ysz. Barometre çokuntusu gıbı... Tarıhî kalesı ve ruhun tâ içıni dınlendiren bır mu bır memleket olabılırmışız. Geçen rına binmektedir. Sonıa. muamcle sıfırüstu 18 veya 20. Gok açık maı canlı pıtoreskı ıle Payas da oyle... siki... Acaba yeni elektrıfıkasyon lerde Ankaradan bazı dostlarımız crgisi de arava girmekte; bu juzDenız pırıl pırıl. Uzak ve yuksek Bın donümluk devlet çifüığinin tesıslerıle, asırlan seslendıren bu otomobıllerıle, kar altmdakı yay en de malıyet fiatlan artmaktadır. dağların tepe ve yamaclan ise sıl çardağı altında düşündum" Burada musikıyı susturacak mıyız 7 Yoksa, lavı ve Torosları aşarak iskende A^rıca başka sebebler de vardır. me kar. on donumiuk yemış ve zerzevat suları daha aşağıya bır bende mı run üstunden Mıs:ra gıttıler An Bo\lece, bizde işçi ucretleri Avru7 pa ve Amerikadaki işçi ücretlerıne kara Konya yolu Içel kıjılarına Ankarada oturanlar, yerli va bahçesıle bır aile besledığim hesab toplayacaklar nisbetle çok duşuk olduğu halde, edınız Sekiz yılda bahçeler olgun Bu ses durursa, yalnız bir tabiat doğru koşarcasına ilerlemektedır bancı, kışın İstanbuldan fazla gubilhassa demir \e çelik sanayiinir» neye sinmek isterlerse de, hepsın hale gelmıştir. Bu çiftüğı yuze öo parçasının değıl, bir eskı lejandın Mersin Silıfke yolu da yapılmak yarunamulleri. harirden limanlarıluyorsunuz. Ormanları yakarak, kalbı gıbı durur. ta olduğuna gore, belkı obur k'ş de yatacak yer kaygısı vardır. 3ır mıza getirilenlcre nisbetle çok paIstanbul Ankara Ka\ serıNığde vatandaşın yarım nrulyona yakın kısır tarlalarda yoksul omru suren Adana 10 Mart ve Ulukışla uzeıınden Hataya me halı^a mal olmaktadır. Bu pahalılık halkı buraya ındırıyorsunuz Hattâ, fedakârhk ederek İskenderunda izale edilmedikçe meselâ Devlet rek, Mersin Silıfke yolu ve Konbir otel yapnrdığını duymuştum Zıraat Bankasuıda bu sandık açaDemiryollarımız gıbi, yaz kış işDcni;\oll<>rı ve Limanlnn Idaıcsi, Ingılız Avcılar Derneği reisinden rak, bahçelerı. yırmı beş, otuz yıl lejen kara yollarımız olacağına da ya üstunden Ankaraya donebıle yerli malzeme kullanmak yolunda1 sonra, buranm ılk misafırlerıyız. da taksıtle odetıyorsunuz Devlet, inanıyorum. Iskenderundan Ada ceksınız. Turızmın temeh bu Ya ki butun arzıısuna ve iyi niyeüne Sade, temız, iyi bir otelin hiç bır boş topraklarda bın donum daha naya araba ıle gıttım Baştanbaşa bnncı ulkelere gıtt'ğımi'de bıze rrğmen, kendi malî v?7ctini durahatıru aratmıyan odalar, lokan açıyor. Bız ne bahçelerde, ne de bahçeler, tarlalar, çıftlık'er ve nu ıçımızi çektıreı baş'ıca şejlerden şuncrek çok d ' i \ıcvt ı '»n ithal tasıle salonlarının henuz tamamıan buğday çif Jıklerınde devlet ışlet fus cennetı olmak içın barajı, sula bırı bu' ma'ı mabcmeyi almak zorunda mamasma uzuldum. Acaba beledı nvelerınden asla vazgeçmemelıyiz. ma kanallarını ve elektrıfıkas> onu Tarsusun aşiğısında Karpbucağa ka'nınktadır. yelerımız boyle bir otelin, daha Fakat bu işletmeleri, bu: yerleştır bekle>en genış ve gonul açıcı o\a . uğradık. DeUet burada on bın douzun muddet, kendi şehir ve kasa me ve iç goçurme polıtıkasıle birYenı Adananın temellerı, Yansen numiuk bır batak yerı ormanlaşYapılacak is. hukumetçe esaslı balsrına bır hediye olduğunu du ıikte yurutmeliyiz. Başka memle plânıle, Turhan Cemalın Belediye tırmıştır. Okalıptuslerın kalınhk ve bir tetkikle rp 'ı • et fiatlarını artti' 7 şunmpkte mıduler Bırıncı sınıf ketlerde bunu şirketler ve koope Reıs!ığı zamanında atılmıştır Onun boylarına bakınca, ancrk sekız on ran scbebleri ortarian kaldumsRS bu lokantanın, veya, boyle bir o ratıfler yapar. Bızde şimdılik yalnız devrınden bu yana fazla bir şey >aşlannda bir orman olduğuna guç çalı>m?ktan ibarettir Buna kat'i telın kapısına vergı uşuşturmek devlet başarabıhr. >apılmamış olduğunu da goruyo ınanırsınız. Bu kaç saat yukar.da zaruret vardır Çunku yakında serdeğıl, yapanlara ve açanlara yarİstas> on karşısındalu yeni asnlık ormanları kokhyerek tabıat best ticaret rcjimini daha geni; olAntakya 9 Mart dım etmek gerektığının farkınd* mahallenın yeri ıyı seçılmıştır. Ev guzellığmi ve duzenını bozan ge çude tatbik ettiğimiz zaman, başta mıdırlar? Yol onarüm«Ur, ve bakıra altın erde oturanlar, yaz içın de kış içın rılıkle, Tarsusun çıplak ovssını devlet sana^ii olmak uzere, pahalı Bu turlü tesisleri yabancılar ku dadır. Dik dağlan kolaylıkla tır de memnundurlar. Park buyumuş ağaclandıran kültür bırbirile bo mal cıkaran butun sanayıimiz, vahlm bir 1 uhran geçirecektir. Gitrup gelmez Yerhler kurarsa ya manarak, Belen'e ve ıkı tarafı tur Yenı otel, bır turizm merkezı ğuşuj or bancılar gehr. Yenı iskele ıle İs ağach, kırmızı çıçeklı yoldan An olmad'ğı içm, Adanaja biraz hesab Daha aşağıda beş bin h=ktarlık tikçe ^akiaşan o gunler gelip bashalletnıemia kenderun hinteı landını hergun da takyaya varıyoruz D. D T. sıtmayı sız gehrse de Turkıyenm en guzel yeni bir ağaclama yapuV ğını zı tırmc'în bu davayı beraber, Amık otellerınden biridir Henuz bıtme raatçilerimizden se\ ınerek oğrenı lâzımdır. ha derınleştıren yenı jol, nufusu çok hafıfletmskle ve is hacmını srttınp durmuşken, golü ve ovası, buyuk kalkınma me mıştır Eğer Belediye bu oteli bır yorum. Okalıptusten başka Kanagehr kavnağı değıl, uzun yıllar, bu guzel kıyı boyunda geçen seferda kavağı da vetiştirılmektedır anc?k jaıdımla ışleyebılecek, ankı lokantayı da bulamadım. Ancak Yedi yüz elli bın lıra harcanan bu cak lokantasıle bahçesinin kazancı Şehır Kulubunde yemek yenebılıonn£.nlık, şımdı 2, 3 mılyon hra ara de kalmıştır Eskı İnaılız sefırıle Melâhat Özgür *^ ustunde tutunabılecek bir şehir ihyor. ıle tıyacı gıbi saymazsa yazık olur. sında bır değer bağlamıştır. Okalip beraber geldığımız vakıt, Turk ve İngılız Avcılar Derneği reisi DU Tuğrul Baskan Ankarada Fransız sermayesinin tüsü yakacaktan başka ne işte kul yabancı hepımızın o kadar beğenotele bır akş?mu=tu yuz kadar orEvlendıler. kurduğu otel, 1948 e kadar şehrin lanacağımızı henüz denemekteyız dığımız Akkahve bozulmuştur Kah dekle donmi'ş iskenderun yalnız 18 Mart 950 Akhisar mısafırlerini ağırlamış, cemiyet ha Kanada kavagı selluloz ve ambalâj venin ustunde yontma taştan butun ı'ık puneşlı bır denızın kıyısında cephesı tamamlanan ve ustu kapayatını hemen hemen yaratmış, fa kerestesi içın ışe yaramaktadır. Daima yeşil duran Ökalıptusler nan otel gene eski valının bıraktığı dcğ'ldır Zengın avlakların eteğınde ve tarıhî Antakyanın yakınındasarı ve solgun. Hiç umulmıyan kış jerde durmuştur. Kışuı Mersine dır Gelırı ha\li artan Belediye, soğuğu, genc fıdanları kurutmuş gelmek istıyen yabancıların Ankaıkıncı kıyı çevresinı bır bıtırebılse, tur. rada bana sordukları sualı hatırlıMerinos kumaşından ısmarlama elbise 135 liradır. ve askerler vaktile Fransızlann Mersine acıdım. Burasmı Akde yorum: « Yatacak yer bulabılır Mahmudpaşa. Kapalıçarşı kapısı yanmda buldjğu yazhk ve kışlık yamacdaki nizin en guzel kıyılarından birine mıyız'» Vali bır ıki ay daha kalS E L  H A D D I N K A R A K A Ş L I yapılan tamir ederek ve yenılerını çevireceğinde şuphe olmıyan kum saydı bulacaktılar. yaparak kıyı yolunun sonunu tısal yolu eski valinin buraktığı yer Arkası Sa: 5. Sü 2 de Atay kat, versıler altında, durmadan ziyan etmıştır. BugunLu Adana, Ankaranın başlangıcından biraz ılerıdedır Içtımaî hayat, henuz yoktur Sokaklar ve gezıniıler kadınsızdır. Yenı otel, iyi kullanılırsa, ıçtımaî hayatın gehşmesıne hızmet edebılir. Bır şehir ıçin, hem de bujuk bır hızla ikı uç yuz bıne eıışecek Adana gıbi bir şehır içın, bu da bujuk bır şeydır Adana, taşrahğınr'an sılkınmelıdır Cemıjet toplantıları, yenı, şevkli ve canlı yaşayış kulturu, bugunku kuru kahvelerın ve eıkek kalabalığınm pasını almahdır. 7 I ş'ifhesız butun Turkıye ustünden bir zevksizhk dalgası geçivor Genc bir mımann kuçuk bir bsnkasmdan. yenı otelden ve adlı\e bınasmr'an baka, >enı yapııardan bır çoğu, ve hep aynı şey, kubık çımento ve çınko, Adanayı eskı Balkan kasabalarını andıran bır hava içine almaktjdır. Halbuki Yansenm Turk ev mımarisının en guzel ornplderıni Adanad^ K ' T I J Ş olduğunu hatırlıyorum. Ü^kudardakı Şemsıpaşa grupu ile kırmızı tutun deposu arasındakı aykırılığı, Adanada, sık sık, saçaklı eskı evlerle yeni vapıiar arasında gorursunuz. Pamuk Palasla karşısındaki evın bulundugü sokîk bu aykırılığı belırten koşelerden bırıdır. ı S AYDA 10 Lira TAKSITLE . 1 Işitıyorum ama aldmnıyorum «Kurtuluş> tramvayları en ka Ama ben... labalık rekorunu daima kuarlar. Affedersinız. Siz intizam meBen gerçı Kurtuluşta oturmuyorum ama Osmanbeyde bir yere gıtmek muru musunuz' Evet, ne olacak' lâzım geldıği içın bır Kurtuluş Lutfen şu onumdekılerin icatramvayına bındım. Kocakarı soğuğunun son gunu, hele akşam uzeri, bma bakm da ilerı gıdeyım. Çok konuştun Ilerı git yoksa ınsan ne kadar uşuyor. Bu kocakarı soğuğu hakkında türlü rıvayetler ben seni goturmesuıı bılırım. » Acayib şey! vardır. Kımisi kocakarı soğuğu der. Alay mı ediyorsun? Hayır, taaccub edıvonım. Gozlukluyu elıle ıterek: İleri gıtsene be! Rıca ederim, omuzuma dokunmayın1 Romatızmam var. Kırarım omuzunu Maşallah! Sız pehlivan mısınız? Alay mı ediyorsun? İkidir soruyorsunuz. Alay mı etmemı istıyorsunuz? Sen beni tanu mısın' kimisi Berdelâcuz. Halbuki bu a Hayu, müşerref olmadıra torabca lâfın raanası kocakarı soğuğu demek değil, soğuğun kuyruğu de sunum. mekmiş. İçinden çıkıhr, hattâ içıne Ben sana kendimi tanıtırım girilir şey değıl. Onun için, Şışlıye ama burası yeri değıl. gitmiyeceğini bildiğim halde, Kur Ayıb bır şey mi yapacaksın? tuluş arabsına bindim. Sıkışık ara (Kakkahalar). banın bir iyiliği vardır: İnsan sen Ağzını tut ,yoksa yırtarım. delemez. İki tarafı insanla doludur, Zahmet etme kardeşim. yahud öyle zannedilir. Vallahi bir tane vurursam, caParmakkapıya geldiğimiz zaman nını akrnn senin! bir hücum oldu, yedi sekiz yolcu Satılık canım yok! birden kapıya saldırdılar. Ben ar Herif seni yerim. ka sahanlıkta frenin yanmdayım. Galiba boğazma düşkün bir İlk atlıyanlar arasında ufak tefek, adamsın. Ensenin kalmlığından gdzlüklü, orta yaşh birisi var. E belli. linde de bir paket... Basamağa bas( Hâlâ söylenijor yahu! Şımdi tıktan sonra kendini bu*aktı. Arka eiimden bir kaza çıkacak. dan gelenler, onu tramvaya soktu Kazalarm adı değıştı delıkanlı. lar... Daha sonra bir tazyik daha İlçe oldu, haberin yok a u ' (Kaholdu. Kapının ağzında duran iriyarı kahalar). bir adam: Subhanellah.. Yarabbi sen bi Yürüsene! Ne duruyorsun! lirsin. diye önündeki ufak tefek, gözluklü Ayol Allaha dua edeceğine diyolcuya çrkıştı. O hiç cevab ver lini tutsana! medi. Belki de veremedi. Çünkü Sus be herif! Başımı belâya tam o esnada aksırdı ve hepimizin sofcma! işitece5ımiz yukseklikte: Hangi başını? Uzerinize afıyet nelze olmu Beğenemedın mi? şum.. da. Göremiyorum kL. Kapının önündeki iriyan hafif Sen körsün zaten. Sen Allahşdddetlice: tan ıbulmufsun belânı! Benden a Sana söylüyorum, bizim köy rama! lü.. ileri git de gırsinler. Aman canım' Senden gelecek Hiç donmeden cevab verdiî belâ, hoç geldi safa geldi.. Kime soyluyorsunuz' Vallahi şimdi ayağımuı altına T! Sana soyluyorum. İfitmiyor alar seni ezerim. musunî Bir defa da beni hayvan ,iğne, BİR diydı Ben alışığım ayol! Ben hay\an mıyım? Ne bıleyim ben? Tanıdığım kimse değılsiniz ki hakkmızda maIumatım olsun. (Kahkahalar). Bu herif beni zivanadan çıkaracak yahu! Şimdı gırtlağmı sıkıvereceğım. Bır şey değıl, pısıpısıne katil olacağım. Merak etme kardeşim! Katılin pisi temizi olmaz. Sen cezanı j e r sin! Yalnız sende o surat yok! Mevdan mı okuyorsun 9 Okuyacağım ama meydan yok ki. Baksana ne kadar sık^şık haldeyız? Sen akşam üstü. . Eyyy! Uzun ettin! Sesini kes ki... Aman ters soyledım Kes sesini! Yoksa canmı yakanm. Vay canuıa.. Naaaparsın kesmezsem. Naapıcağım! C'ccek istasyonda inerun. Başun şıştı yahu! (Guluîmeler). İkısı de sustu. Kapının yarundakı HİDDETLI ı Burhan Felek ADAM hulıslâm kapısı kılıklı herif.. Beriki hiç tmmadı. .hazırlandı. araba durdu. Basamağa basmadan ıçerıye seslendı Anasından helâl süt emmiş varsa buyursun, dedı.. Ben içerledım Kıme soyluyorsun yahu? diye sordum. Bavım, bu telefonun numarası kendını bılir. O sıze gore değil.. diymce sustum Bu sefer bızım tahtakurusu gibi yolcu atıldı ve: Bana gore mi? dıye bağırdı.. Sana gore ya! Anlıyamadın mı kapı mandah. Geliyorum öyle ise az ağır al . (Bana) Musaade eder misiniz? Aman azızım! Uyma şu adama, nenıze lâzım. Baksanıza herif zaten ış arıyor.. dıyecek oldum« Zatıâhnızle hıç goruşmuş muyduk? demez mı? Ben sizin iyiliğiniz için söylüyorum. Teşekkür ederim. Siz onu tanıdıklarınıza söyleyin! dedıkten iri kıyım herif hep yan gözle göz.ukluye bakıyor, çenesını : .arak şakak adalelerini ofke alâmetıoynatıyordu. O suada içeriden bir kadın inmek ıçin sahanlığa çıkt: Kapıdan inerken irı herıfın vucudıle karşılaştı. Efendi! Biraz geri çekil de ine In bayan, ben sana bir şey|derse Kolorduda ıneceğım. (Guluşyapıyor muyum? meler). Eder, eder. Sız onun kalıbına Sen bana naapabılirsin? Soykıyafetıne bakmayın! O tuy kale bakıyım! Haydı bayan in de başımı der basıdır. de sokma. Ulan sumüklü bccek' Sımdj Aman senin başın da kopek canmı yakarım bır daha ayak usyavrusu gıbı girecek delık arıyor tunde duramazsın! galiba'. Etme ağabey! Vallahi bir da Hoppala' A! bmdan da beş ha yapmam! Bu seferlık affet . paralık Benim karılarla lâf m yok! (Guluşmeler). Karı senin anandır. Karılar Berikı ıtışerek ufak tef V gozgotursun ınsallah Tuh, kalibma kı luklunun yanına geldi. Çenesını 1 yafe*ıne senin Bu de erkek ola şoyle bır ıterek: cak. Ayul in de melım . Susacak mısın, zıbaıtayım mı? Herkesı rahatsız edeceğine on ^demesıle beraber) vay geçmişi den ınsene! kandılh . ulan dızımi kıracaks n' Baaaş u=tune beyefendı1 Şuna Affedersin birsdar. kaza ol5 da bak' Ayol keyfım mısın" Ister du. Sen benim yanımdan çekılmezonden inerun, ıster arkadan. Sen sen daha çok canın yanar. tramvay mamurı mıs'n' Ah canına yandığım. Tram Bu sefer berikı lâf etmeden, goz vayda olmasan, ben ser' ağzının luklu atıldı: payını verirdım ama . Kor olası Hanımcığım! O adam bu tram şeytan söyleür boyle.. ne ^apary n kâhya^ıciır Vazifesini ypı sın? >or. Sız ona bakmayın! Fındık turpu kadar herif ada Bakmayım ama efendi, inemi mın damarma ba^rr devam ettı: yorum ışte! Vay bayır turpul Bu sefer iri herif cevab verdi: Ben eeılip kulaema fısîadım. Bıraz yan insen ne olur ba Azitim, sen de herifin damayan? rına basıyorsun. Bâri cevab ver Sen biraz kapının önunden me! ayrılsan gunaha mı gurersin? Donüb baktı. Çok rahatsız oluyorsîin oto Gorüşmuşlüğümüz var mı?.. mobıle bın! •« Hayır, yani hatırlamıyorum. Sus kaba herif1 Çemberlıtaş Ben de öyle.. diyince anladım gıbi kapmm onunde durmuş, ka ki istiskal ediyor, sustum. Ama dınlara lâf etmesuu bıle bilmıyor. içimden de: «Ah şu herif yakalasa Ne olacak . erkek değil misinız? da şu solucan herıfi bır pataklasa» Gözluklü lâfa karışü: dıye dua etüm. Hemşire.. siz nerede ineceksiSurpağobu geçtik.. Kolorduya gesiniz? urken, kadın, irıboya tekrar çatti' Eğer şu kapıcıbası musaade e Çekılecek nüsıa oradan Şey gitmeğe başladı. Yirmi otuz adım yürüdükten sonra ondekı iriboy karşıya, yani Radyoevi tarafına geçti Baktım bizım «MercimeK Ahmed Efendi» de arkasından yurudu.. bız de 0 tarafa geçtik.. ondeki, arkasından gelen ala\m farkmda değil Yenı apartımanların onundekı tretuarda yurumeğe başladı. Bu suada ufaktefek ona lâf atü: Baksana, temız sutun var mı? Adam dondu, bunu gorunce: Vay sen gelıyor musun' Gel kuçu, kuçu, kuçu, gel finom gel . dıyor, hem de yürüyordu . Beriki de arkasından seyirtiyor. Bız de uzaktan seyredıyoruz. Bırdenbıre ondeki hızlandı ve Sergı Sarayı tarafındaki toprak kıema saptı .. Öteki de arkasından. Kajma geliyorum! diye seslendi. demek ki iriboy kaçıyor . ha1 Yahu hiç de kalıbının adamı değılmış dıye duşundum. ama biraz sonra düşüncemi tashıh ettım. Çunku o tarafa yaklaştığımız zaman herifin tretuarm ıç tarafındaki toprak kısımda durmuş, Mercımek Ahmedi bekler olduğunu gorduk... Öteki hafif hafif yaklaştı. fakat bir adım kalarak durdu.. İriboy da hiç ıstıfıni bozmadan: Neye yanaşmıyorsun? Akmtı var da ondan... Ulan haniya lâf atıyordun'. Sokulsana ya'.. demesile buna bır tokat aşketmesi bu oldu. berıki de tokati yeryemez.. hemen yere... Nakavt... Vay anasrnı.. ne olacak şimdi . Herıfi öldurecek yahu?.. Ama kabahat kenduıde kardeş.. Zuhlı gıbi herife lâf atılıp çatîlır mı? İşte akıbet bu! Haydi çattın? Ne diye arkasından gıdip dayak yiyorsun.. beriki mercimek Ahmedm düştuğünü görünee: Ulan amma da intipüftenmiş be! Daha tokatın rüzgârile yıkıldı.. diye uzerine eğıldi. Kalk bakalım! diye yakasına yapışmak istedi.. herif kazık.. galiba bayıldi Ulan ne oldu sana? diye eğildiğini gördük.. ondan sonra iriboy.. bır kufur ettı. ki ağza alınır şey değıl ve elleri gozunde geri geri çekilerek kalktı.. başladı aksırmağa Bu, iki, beş, yirmi bej.. o fiirada Merciniftk Aiınıed de &ı*j ten ayağa kalkmış, gulerek soruyordu . Yanaşsana yahu' Yoksa akmtı mı yar 0 . iriboy bu haldeyken beriki sokuldu.. yuzune doğru elındekı tahtakurusu tozu fıskıyesını bır kaç defa daha sıktı. Alacakaranlıkta biz kutudan ne çıktığuıı gormuyor sonra indi.. Öteki herif önden gidiyor, ve küçüğun ineceğıni herhalde ummuyordu ki; arkasına bile bakmadan yürüyordu. Doğrusu merak ettım. Ben de mdun, benim gıbi üç dort kışi daha ındi. Ha! unutacaktım. Kadın da indi ve iriboy yolcunun gıttıği istıkameün aksine yurumeğe, yani Harbiye taraiına. doğru duk. ama karşısındakinin muttası kufur edıp, aksırdığına gore herhalde pek de hoşa gidecek şey değüdi. Mercimek Ahmed, iri rakibini bu halde bıraktı ve bıze de.. Daha yarım saat aksıracak! Boşuna beklemeyın' dedıkten sonra yurudu. Ben arkasından gıttım: Affedersinız, ben gazetecı Burhan Felek' Ya memnun oldum ben de Mısırçarşısı esnafmdan Ah Meltem. Kuzum Ali Bey' Ne oldu DU adama? Efendım! Bizim evde hamamböceği var. Ne yaptıysak para etmedı. Nıhayet karabıberle beyaz enfıyeyi kanşürıp ektun. Baküm ki; temızlıyor. Dort kutu da tahtakurusu tozu aldım. Hepsını harman etüm, eve goturuyordum aklıma geldi. Tokati yemeden yere yıkıldım guya! Bana sokulduğu zaman gozune gozune sıkıyordum.. ust tarafını gdrdunüz.. Hele bu karabıber yok mu?. Babam merhum soyledı, geçen Dunya Harbınde kaç tane hırsızı, bu karabıberi gozune serperek yakalamış . Şımdilık Allahaısmarladık bayım. He» rifın aksırığı durursa belki ardımı» dan koşar. Ben şu tramvaya a t l » yayıın.. dedı ve atladı.. Lâkin işm ruhafı şu ki, ben Mı» surçarşısında aradım, taradım, boy» le bir adam tanımıyorlar.. esrar es» E içinde.