13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 Mart 1950 CÜMHURİYET 8ON rürkiye Sınai Sovyet Rusyanın yeni Kalkınma bir sulh taarruzu Bankası Baçtarafı I tnct sahifedp • Batı memleketleri, Çin ve YuAnkara 13 (Telefonla) Türkiye j Cumhuriyet Merkez Bankası Umum goslavya da dahil o'duğu halde koMüdürü Sadi Bekter Türkiye Sınaî münist dünya ile hiç bir suretle te' mas etmiyecekler ve Sovyet peykleKalkmma Bankasının kuruluşu hakrile hemen hemen bütün işlerini kında ezcumle şu malumatı vermişMoskovamn tavassutu ile halledetir: ceklerdir.» « Mümessillerile aramızda yaVVashington'daki kanaat pılan konuşmalar sonunda, hükuAmerikalı resmî çevreler, Kremmetle beynelmilcl İmar ve Kalkınma in'in ortaya atmağa yeltendiği bu Bankası arasında mutabakat elde sulh taarruzu ile şu gayeyi edilen esaslar dahilinde kuruluş güttüğünü belirtmektedirler: hazrrlıklarına başlanan müessese 1 Sovyet Rusya, harb sonrasa bugün fiilen nihaî tahakkuk sahakazanclarım sağlamlaştırmağa çasına intikal etmiş bulunmaktadır. ışmaktadır. Bankanın sermayesi 12.5 milyon 2 Rusya, Tito ile kozunu payliradır. Ancak taahhüd formaliteleri kısa zamanda tamamlanabilecek ba aşmak için serbest kalmak iste2i iştirak taleblerile bu miktarın mektedir. Sovyet Rusya, yalnız belki de 15 milyon liraya çıkanl Yugoslavyada değil, bütün diğer tomunist memleketlerde Tıto'cutna&ı mümkün olacakür. ukla şahsan meşgul olmak isteKabul olunan statüsüne göre: Bankanın adı «Türkiye Sınaî Kal mektedir. Bu tasan tahakkuk ettiği takdirkınma Bankası> dır. Merkezi İstande doğu Almanyadan Pasifik Okbuldadır. •anusuna kadar uzanan muazzam ıir komünist federasyonu kurmak mümkün olacaktır. BaştaraU 1 tncı sahıfede Fakat Washington resmî çevreletim. Aynı seminer çalışmalanna i, Çin ve Yugoslavyayı Sovyetlerin Hindistan. Pakistan. Efganistan ve peyki haline getirecek ve zamanla adamakılh Trak da birer temsilci eöndermiş komünist dünyasını lerdi. Çalışmalar 11 şubattan 28 kuvvetlendirecek olan böyle bir taçubata kadar devam etti. Bu çalış »anya karşı en ufak bir alâka dahi malardan maksad Birleşmiş Millet göstermemektedirler. Diğer taraftan Ruslarla Amerikaler ülküsünü belirtmek ve Birleş Tahrandaki toplantı lıların imzalamış olduklan Birleşmiş Milletler anayasası, dünyanın bütün milletlerinin işbirliği esasına müstenid ohıp hiç bir zsman dünyanın iki ayrı sahasına taksimine musaid değildir. NewYork, 13 (R.) Cumhuriyetçi temsilci John Lodge, bir «baştan çıkarma harbi» açılmasını, böylelikle sinır harbine son verilmesini teklif etmiştir. Temsilciler Meclısi üyesi şöyle demiştir: "Sovyetler daima ge nış ölçüde fesad harbi yapmış ve yapmaktadırlar. Soğuk harbe yalnız askeri hazırlık, iktisadî ve askerî yardım ve istihbaratla kar şı koyamayız. Soğuk harbi kaybettığimiz takdirde netice ya esaret, ya ölümdür.» Bir Alman ajansma göre Rusyanın faaliyet sahalan Frankfurt, 13 (a.a.) Alman Una press ajansının diplomatik muhabirı, Sovyet Rusyanın Doğu Asyada Güneye doğru yayılmaya devam ettiğini belirtmekte ve şöyle demektedir: «Bugün ha kıkat olan nokta şudur ki, 19451947 yılları arasında pek kritık bir durumda bulunan İran Rus ve Türk Rus hududları şimdilik sükun ıçinde durmaktadır. Moskovanın, Asyanın başka sahalarında meşgul olduğuna en güzel delıl de budur.» mif Milletler teşkilâtını aydmlara tanıimaktı. Universiteler profesörleri, lise ve oğretmen okulları hocaîarının da katıldığı bu çahştnalardan sonra Hukuk fakültesi profeBÖrleri Birleşmiş Milletler teşkilâtınm türlü branşları hakkmda konferanslar verdiler, filmler gösterdiler. Filmlerden sonra da konferansa iştirak edenler küçük gnıplar halinde raporlannı hazırladılar Seminer çalışmalan Birleşmiş Milletler İran Derneğinin nezaretinde geçti ve müsbet neticelerle sona erdi. Ayrıca, seminer çalışmalarına davet edümış olan Orta Doğu memleketlerı temsücılerı içın îran Mıllî Eğıtım Bakanlığı tarafından hazırlanan bir plân dahılınde Tahran Üniversıtesıni, okulları, müzelerı, saraylan ve sosval yardım müesseselerini gor dük. Gordüklerimız, İranda Şah Rıza Pehlevî zamanındanberi bü yuk bır kalkınmamn başlarmş olduğuna delıldir. İrana yaptığım bu seyahat dolayısıle Turkıye ıle İran arasındakı kültur münasebetlerıni de tetkik etmek fırsatını buldum. Tahrana giderken İstanbul ve Ankara Üniversileleri ıle Türk Tarıh Kurumunun Iranı ilgilenr dıren bazı kıtablarını götürdüm Bu kitabların çoğu, tek nüshas kütüphanelerimızde bulunan yaz malann transkripsiyon ile basılmjş olanlarıdır. Kitabları, Üniversıte Rektörü olan ve aynı zamanda Dış İşleri Bakanı bulu nan Dr. Siyasi'ye takdim ettim. Bundan başka, Tahran radyo sunda bır konuşma yaptım ve Birleşmiş Milletler Türk Derneğı teşkilâtından, ülküsünden v iki komşu memleket arasında mevcud olan kültür yakınlığından bahsettim. Bu yakınlık tarihî seyrin bir netıcesi olmakla beraber maatteessüf tatmin edi ci bir durumda değildir.» unnmımmifflmiliintlltBIIIIIinilllllHIIIIIIIHIIIHluıııımunm, Knştarafı 1 incı sahıfede mektedir. Bunun için bir mutehassıs aradık. Ve yakında Amerıkadan elmek üzeredir. A>Tica İmar ve Kalkmma Bankasile de temas ettik İktisadî sahada bir plân hazırlanma6i için de bır mütehassıs geürtme;e mutabık kaldık. Fardi teşebbüslere gelince, C. H. P. tüzüğü sarihtir. Ferdi teşebbüse ne kadaı yer verileceği açıkça gösteriliyor Bununla fceraber, hususî teşebbüslere krcdi imkânları sağlayacak bir banka kuruldu, bu bankanın sermayesinin üçte ikisi Merkez Bankası ve üçte biri de millî bankalar taraf.ndan temin olunmuştur. İktisadî Devlet Te=ckküllerinin bir umumî heyeti vardır. Lüzum göriirlerse anonim şirket yaparlar. Biz boyle bir şey düşünmüyoruz. > Tekrar söz alan Hakkı Gedik'»Tatmin olunmadığını, istikametsiz, istikrarsız ve indî mütalealarm henüz bertaraf edilmediğinin anlaşıldığını ifade ederek bu tenkidlerinin bir proletarya edebiyatına mesned yapümamasmı istedi> Cemll Barlas: «Sizin sözlerinizi proletaryaya bile mesned telâki etmem. O edebiyatı bundan tenzih ederim.> dedikten sonra, hususî sermayenin gelişmesi hakkmda, bir misal olarak 931 yüı ile 1948 arasınâa bankalardski mevdu»t yekunu üzerinde rakamlar vererek sermayeye müstehliki ezdirmek niyetinde bulunmayıp, kooperatiflere kıymet verildiğini anlattı ve: «İcab ederse devletçiliği köylere kadar götüreceğir» dedi. Balıkesir milletvekili, Eminüddin Çeliközün Zeytincilik Enstitüsü ve bu mevzudaki bazı meselelere dair sorusuna da Tanm Bakanı Cavid Oral, kısaca şu cevabı verdi; c Z«ytincüik Kanunu halen Maliye Bakanlığmda incelenmektedir. Yakında Meclise sunscağız.» Dünkü Mecliste bir tartışma İngiliz hükumeti bir buhran daha ailattı Baştarajı 1 inci sahıfede nya müracaat olunduğu zaman mec te hazır bulunmak için tedbir almışlardır. Neticede ova müracaat edilmiş ve İşçi hükumetı yırmi beşlik bir ekseryetle bır kere daha durumunu kurtarmıştır. Lıberaller, hükumet lehinde rey vermişlerdır. Hükumet bugün de vaziyeti kurtarmış ise de Muhafazakârlar yeni bır taarruz hareketine geçecekler ve Maliye Bakanı Sir Cripps'ın masrafları bütçe hududu içinde tutamadığı içn takb h edilmesini istiyeceklerdir. Takbıhın kabul edılip edılmedığı ni anlamak için oya müracaat etmek icab edecektır. Liberallerin yarın (bugün) muhalefetle birlıkte hareket etmelerı beklenmektedir. Bu teşebbüsün hedef: de hükumeti Mecliste yenerek istifaya zorlamaktır. Teşebbüsün muvaffak olup olmıyacağı henüz belli değildir. Fakat hükumet yarın, bir buhranla daha karşılaşacak ve bu buhranı da atlatmak için uğraşacaktır. Bastarafr 1 inci sahifedt atandaş heyecana kapıhruşlar ve reylerini Stalin'e vermişlerdir.» Stalin, 1946 seçimlerinde reylerin yüzde 99 unu almıştı. Diğer taraftan Molotov'un da asın bir ekseriyetle seçüdiği bildirilmektedir. Batının «alay mevzuu» Diğer taraftan batılı siyasî çevreler, her seçimdçn. evvel uzun ve tantanah bir nutuk söylıyen Stalin'in bu sefer susmasmı manidar bulmaktadırlar. Washington siyasî çevrelerinde hâkim olan kanaat, Stalin'in hasta olduğudur. Kızıl diktatörün konuşamıyacak kadar hasta olduğunu ileri sürenler de vardır. Batın «alay mevzuu» Batı demokrasilerinde çıkmakta olan gazetelerm hemen hemen hepsi »Sovyet seçimlerini» bir alay mevzuu olarak ele almışlardır. ingiliz gazetelerinden Daily Graphic jöyle demektedir: «Bu seçimler yalnız bir işe yaradı: İşçiler bir gün izin yapabildiler.» Fransanın Sosyalist organı Le Populaıre de bu seçimlerin kat'î netıcelerine temasla şöyle demek tedir: «Moskova radyosu kat'J net:celerin bir kaç güne kadar belli olacağını bildirdi. Fakat biz bu neticeleri jimdiden size bildıriyoruz.» Le Populaire, bundan sonra bütün Politbüro üyeleri ile milli emniyet âmirlerınin isimlerini «seçılmiş» olarak bildirmektedir. Her seçim bölgesinde partinin bir adayı vardır ve onun seçilmesi bir «an'ane» halini almıştır. Stalinin hastalığı şayiaları tazelendi ] Tütün ortaklığı kanunu Tekel Bakanı Fazd Şerefeddin Burge, dün kendisile görüşen bir arkadaşımıza şunları söylemiştir: < Tekel İdaresinde çalışan memurlann baremi meselasi, 3659 sayüı kanuna bağlı İktisadî Devlet Tesekkülleri baremlerinin tashihi meyanında görüşülecck ve düzeltilecektir. Tütün müstahsilinden kesilen yüzde beslerle kurulması dusunülen Türk Tütün Ortaklığı kanun tasarısının Meclis komisyonunca incelenmesi bitmiştir. Tasarının bu hafta zarfrnda Büyük Millet Meclisinde görüşülüp konuşulması beklenmektedir. Bu arada Bakanlığımı Ugilendiren iki kanun tasarısından başka Gümrük Tarifeleri Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi ve Tekel İdaresinin döner sermayesinin arttınhnası tasarılarının da Millet Meclisinin bu devresinde kabul edileceğini tahmin ediyorum.» I EUeri Kelepçeli Sabık Lidcr İstanbulun sesi. azeteler bir haber verdiler. Kopenhag'da radyo dal» galannı ayarlamak için topianmış olan milletlerarası konferansmda İstanbul Radyosuna yeni bir dalga uzunluğu tayin etmişler. Bu yeni dalga 260 küsur metredir. Halbuki bugün İstanbul Radyosu 426 metre üzerinden çalısmaktadır. Bu konferansa bizim adunıza da elbet bir delege iştirak etmiştir. Acaba o ne dedi.. de bizim yeni istasyonun eski dalgası değişti? Vilâyete yapılan garib müracaat Baştarafı 1 Ind sahiiede Zühtü Saltuk, bu hafriyattaki maksadırun Fatih Sultan Mehmedin mumyalanmış cesedini çıkarmak olduğunu bildirmektedir. Müracaat iahibi böyle bir işe teşebbüs etmekteki maksadını da şöyle izah etmektedir: «Bir tarih yazan, İkinci Abdülhamid devrinde, Fatih civarındaki ana «uyollannın patladığını, semtin geniş bir kısmında evlerin bodrumlarını su bastığını, bu sırada semt halkından bir kaç kişinin rüyalannda Fatih Sultan Mehmedin «Boğuluyorum, beni kurtarın!» diye bağırdığını işittiklerini ifade etmeleri üzerine, bu mevzuun umumî yerlerde konuşulduğunu, nıhayet Abdülhamidin vehme kapılıp, Fatihin kabrini gizlice açtırmağa karar verdiğini lddia etmiştir.» Aym yazarın iddiasına göre, bu ış o zaman Fatih İtfaiye Kumandanı olan Mehmed Paşaya havale edilmiş, türbedeki sanduka kaldırılmış, fakat üç metreden fazla bir derinliğe in:ldiği halde Fatih Sultan Mehmede aid hiç bir iz bulunamamıştır. Nıhayet karşılarına bir demir kapak çıkmış, kapak kaldınlınca bır taş merdiven görmüşlerdır. Aşağı inılmiş, gayet büyük bir mahzenın ortasında b.r mermer ve mermerın üstünde de Fatihm tabutu görülmüştür. Tabut açılmış, içinde hükümdarın mumvalanmış cesedi bulunmuştur. Abdülhamid, bu malumatı aldıktan son ra kabri kapattırmış ve ışin gizlı kalmasını emretmıştr. Ancak, Mehmed Paşa bunu yakın dostu Damad Şerıf Paşaya nakletmış, o da bu sırrı Şaır Yahya Kemale tevdi etmiştir. Vilâyete müracaat ederek hafriyat ıçın izın istıyen Zühtü Saltuk, mezkur mahzenın cami mih rabmın altına rastladığını kendi tahkıkatı ıle öğrendiğini beyan etmekte ve i r n istıhsal eder etmez, işe buradan başlıyacağını soylemektedır. 500 üncü fetih j ^ ı n a hazırlık Ankara, 13 (a.a.) İstanbulun 500 üncü fetıh yılını kutlama kurulu başkanı İstanbul Müzeleri Müdürü Azız Oğanın başkanlığın da seçümiş temsilcilerden miirekkeb bir heyet şehrimize gelm:ş ve Milli Eğitim Bakanı Tahs n Banguoğluyu ziyaret ederek cemiyetin bu mevzuda yapabileceğı ışler etrafında kendisine ızahat vermiştir. Kutlama işi ile görevlendirilmiş olan Bakanlıklar ve kurullararası komısyonun da yakında toplanması karar altına alınmıştır. Kral Leopold'aı durumu karanlık Bastarafı I inci sahticâe Kralın dnnmc ihtimalleri az Belçıka kabmesı bu sabah top lanarak referandumun net celerinı görüşmüş fakat hiç bır karara varamamıştır. HırıstiyanDemokratlarla Liberallerin iştiraki ile kurulan bu koalisyon kabinesinin üyeleri istı|;rarsız bır durumla karşılaşmışlardır Liberaller, Kral Leopold'un böyle az bir ekseriyetle yeniden tah ta çıkmasına muhalefet etmişlerdir. Başbakan Kralla üörüştü Baîbakan Eyskons bu akşam İsvıçreye gitmış ve Kral Leopoldla vaziyeti görüşmüştür Krala nasıl bir tavsijede bulunulduğu bilinmemektedır. Kral. reylenn % 55 ini aldığı takdırda tahta yen'den çıkacağını bildirmişti. Kominformun Balkanlardaki hedefleri Meşhur bir İngiliz tiyatro münekkidi geldi Meshur İngiliz tiyatro ve film münekkidi ve B. B. C. spikerlerinden AUan Dent. İngiliz Kültür heyetinin davetlisi olarak. dün saa 19.30 da bir İngiliz uçağile şehrimi re gelmiftir. Shakespeare filmlerinde senoristi olan münekkid, illc konfe> ransını yarın saat 16 30 da Galatasaray lisesinde, «Shakespeare ve modern tiyatro» mevzuunda verecektir. lç İşleri Bakanı Zonguldakta Basfaraft 1 tnct sahıfede manmda bir harb malzemesi yığınağı kurulmuştur. 1000 S o ^ e t uçağı için bütün Bulgaristanda hava alanları inşa edilmektedir, demişHr. Radyo direktörü halen mevcud Baçtarafı T inci sahıfede bulunan siyasî durumu, YunanistaDenizyollan idsresi bu gahıslara nın Almanlar tarafından işgal edilmiş olduğu 1941 ilkbaharma ben inzıbatî cezalar vermiştir. A>nca, Edirne şilepinin çıkartılzetmektedir. ması imkânlarını aramak üzere Aziz Deryanm başkanhğında, DeProf. Ekrem Behçet nizyolları idaresinin gemi kurtarma hastahaneden çıktı mütehassısı ve Donanmanın gemi On gün evvel Alman Hastaha kurtarma teşkilâtına mensub yüzFenerbahçe bugün ikinci nesinde böbreklerinden bır ame başı Vedaddan muteşekkil bir nelıyat geçiren Profesor Doktor yetin vaka mahalUne gonderilmesi maçını yapacak Ekrem Behçet Tezel, iyileşerek karaı'.aştırılmıştır. Heyet bugün TelAviv 13 (Hususî muhabiri hastahaneden çıkmıştır. Profesö uçakla İngiltereye hareket edecekmiz bildiriyor) Pazar günü Ha re geçmiş olsun deriz. tir. poel'e 30 galib gelen Fenerbahçe, yarın TelAviv yakmlanndaki mePROF. NİMBUS'ÜN MACERALARI: sire yeri Petahtikuah'ta ikinci maçuıı yapacaktır. İsrailin ilerid* beynelmilel basketbol tumuvasına iştirak etmesi ve Türkiye ile İsrail mıllî futbol takımlan arasmda bir maç yapılmasından bahsedilmektedir. Antrenör Molley Hapoel takımıru hususî surette çalıştırmıştır. Edirne şilepi tahkikafı Zonguldak, 13 Ca.a.) Iç Işle döndü rı Bakanı Emin Erişirgil berabe Millî Savunma Bakanı Hüsnü rınde Özel Kalem Müdürü bulun duğu halde bu sabah şehrimıze Çakır, dün akşamki Anadolu eks presile Ankaraya dönmüştür. gelmiştır. CUMHURİYET» in TEFRİKASI: 1 O Hiç, devam edin. Meğer ki, diyorum, ayağına gelen nimetin ne çeşid bir şey olduğunu bilmediği için, cüzdanını eetirip teslim eden namu.'lu yolcuya verilmek üzere karakola bir bahsış bıraksın. Pür hiddet: Hepsi bu kadar mı? diye sordum. Acaba kaç para bırakır dersiniz? Bir lira belld, ha? On iki buçuk lira para ile beş kuruşluk posta pulu için bir lira mükâfat az değil, doğrusu. Nedim Sabitin canı sıkıln:ştı. C c m i ! B:ıak canım, yeter artık! dedi. Fakat bu müdahale. bozulan sinirlerimi düzcltici bir tesir yapmadı. Herkese kızıyor, kendime de kızıyordum. Bu hal, daha günlerce böyle devam etti. lık evlenmek canım istemiyor, o kadar. Ben sana bir şey söyleyeyim mi, Belkıs? Sen düpedüz çıldırmışsın, kızım! Yengem böyle dedikten sonra, tekrar Nedimi medhetmeğe başladı. Fakat keyfim yoktu, bu sitayiş sözlerini dinleyecek halde değildim. Bereket versin Ferhunde ımdada yetişti , İnsan zorla evlendirilmez, anne, dedi. Bu dik kafalı kız zaten Nedime lâyık değil. Hem, Nedim, Belkısın zorlandığmı öğrenecek olsa, bu işten evvelâ kenJisi vazgeçer. Mediha yengem bu mantığı kuvvetli bulmuş olacak ki kızına hak verdi. sustu. Fakat meseleyi Murada anlatbkları zaman onun mukabelesi büsbütün başka türlü oldu. Sen budalasm Belkıs, buna maskaralık derler, dedi. Nedim seni almak felâketinden kurtulduğu için kendini bahtiyar saysm. Onun bu sözü üzerine aramızda çıkan münakaşa. akşama kadar süren bir dargrnlığa sebeb oldu. Bu iş böylece bitti, bir daha da Nedim Sabitten bahseden olmadı. Fakat garib şeydir, kazandığım galebe, bana umduğum ferahlığı vermedi. Bazan, benim için biçilmiş kaftan olan boyle bir kocayı, hangi şeytana uyup da reddettim diye düşündüğüm ohıvor. yüreğıme bir huzursuzluk goküyprdu. Bu arada, cüzdanm n\eçhul sahibinden de hâlâ ses sada yoktu. Yavaş yavas, hayatı, nevmid gözlerle görmeğe başladım. Insanları denemiş. nankörlüklerini anlamıştım! Maceramın arkası gelmiyecekti. buna, çaresiz, katlanmak lâzrmiı. Lâkin, bu iş kapanmadan evvel, cüzdanm, sahibinin cebine nasıl girdiSmi öğrenmek istedim. Bir gün, öğleden sonra. Ferhunde ile birlikte gezmeğe çıkmağı kararİEşhrmıştık. Nereye gidelim diye düşünürken, karakola gidip cüzdan meselesini tahkik etmemizi tek lif ettim. Tahmin ettiğim gibi, Ferhunde, teklifimi reddetti. Fakat Murad uysal davrandı, bu tahkikatı kendisi yapmağı üzerine ald:. Akşamına da, tam sofraya oturacağımız sırada, cüzdana henüz hiç kimsînin sahib çıkmadığı haberini verdi. Bu haber, benim üzerimde, bir mahpusun hücresine giren bol miktarda temiz hava tesiri yaptı. Demek ki F.B. bana karşı olan vazifesinde kusur etmemişü, çünkü benim mevcudiyetimden haberi yoktu. Belki de mühim bir hâdise, gelip malını aramasına mâni olmuştu. Netice itibarile, insanlar, kötümserlerin dil uzattıklan kadar bozulmuş, ahlâksızlaşmış, soysuzlaşmış değillerdi. Murad, gozlerimin parladığını, yüzüme neşeli bir tebessümün yayıldığını gormüştü. ! fiuYÛrun, dedi, Beikıs gene Hüsnü Çakır Ankaraya Nakleden: HATİCE \TLDAN Amcamın oğlu ile ben çok sevişen iki arkadaştık. Murad, Ferhundenın kuçüğü idi, benden de bir yaş büyüktü. Zevklerimız ve mizaclarımız arasında çok benzerlîkler vardı, benim de sırdaşımdı. Onun için, beni Ferhundeden daha iyi anlardı, ben de onunla daha serbest konuşabilirdim. Fdkat bu sefer fıkirlerimız aynı değüdi. Tekmil ev halkı gibi. o da benim Nedim Sabitle evlenmemi istiyor, beni bu yolda teşvik ediyordu. Benim «hürriyetim aleyhinde suikasd. adını verciğim bu ailece elbirliği karsısında, kavgacılık hislerim direliyordu. mücadeleye hazır bir hale geliyordum. Kimsenin beni anlayamadığma kanaat getırmis. sükutuma sığınmıştım. Eüyük bir şe/ bekhyordum. Bana saaIet ge'ir3cek olan ilâh! bir şey bckliyordum. Bu beklediğim çey, ı^tikhal hakk'rdaki kaygılarımı giderecek. bana, tutacağım yolu gösterecekti. Cüzdan sahibi. o meçhul zatı bek liyordum. Ne yazik ki günler geçıyor. ondan sfe gclmiyordu. I İçin için öfkeleniyordum. Asü fenası, asü beni öfkelendiren tarafı, etrafmıdakilerin, einirliliğimin sebebini tahmin etmeleri idi. Ferhunde bir şey söylemiyor, yengem endişeli bakışlarla beni süzüyor, Nebile teyze, haşin bir sesle, iğneli sözler sokuşturuvor, Murad bana acır gibi haller takınıyordu. Nedimin bakışları da .«üt dökm'iş kedi bak'.slrrı idi. Doktor, ^ene bize yemeğe geldiği bir akşam, bana: Ey! Sizin me^hnr r"ü?rlan sahibini gördunüz mü Belkıs Hanım? yengem, işte o günlerden diye sordu. birinde karşıma çıktı. Vereceğimi Niçin görecoVnişim' vadett.'ğim cevabın günü gelince, Nicin olur m ı ı ' Pris mi. Hi benim tarafımdan Nedîm Sabite ne div mi, her ne ise. bu zatın sizi zi demesi icab ettiğini «âdet yerini yaret etmesi lâzım; en ırtıdai ne bulsun diye> sordu. zaket kaidefi bunu emreder. Ne isterseniz söyleyin, Medîha Bu ziyarette bulunmıyacağını yenge, aklınza ne eserse söyleyin, ne biliyorsunuz? Çok acelecisiniz. dedim. Yalnız, teklifini kabul etbpvof'i. mediğimi söylemeği un;:tmajın. Doktor devam etti: Lâtife ediyorsun, kızım. Meğer ki. cüzdamnı bulan kü Kat'ij'yen yenge, ne münaçük hanımın. tstanbulun en kibar sebet1 ailelerinden birine mensub çok gü Peki n» kabahati var, Nedibir kız nlduğunu bilmediği içın.. .nin? Ne dedıniz? Hiç bir kabahati yox. Şu ara Gazete haberlerine göre İstanbul istasyonnnu Im yeni dalgaya uydurtnak çok müşkül oiacakmış. Bu ?or rnu olur, kolay mı oraşnı pek bilmeyiz ama herhalde milyonlar sarfile tesis edilen bir istasyona dalga tayin edilirken bö>îe ilk beynelmilel ictimada tashihe uğrayacak bir uzunluk seçilmemeli idi? Acaba vaktile Ankaranın Paris üzerine düşmemesi için dalga Türklükle alâkası olmadığı halde «Türk» lâkabını kullanarak uzunluğunun değiştuilmesi teklif Endonezyada karışıkhklar çıkaran eski Holanda subayı Westerling'in edildiği zaman gibi; Singapur'a kaçtığı ve orada tevkil edildiği bildirilmişti. Yukandaki re Onlar bwe uysunlar... mı desim, Westerling'in tevkifinden sonra çekilmiştir. Kendısi Endonezyaya dik? Malum değil. Zaten Avrupaya iade edüdiği takdirde asılacaktır. giden hiç bir delegemiz geldiği zaman neler yaptığım anlatmaz. Çiia kü bunların çoğu memurdur. Amirleri de menmrlardan aldıklan maInmatı bir «narine. imis gibi saklarlar. Ta başkalan öğnnirse, Baftarafı 1 ttıci sahtfede Ba$taraf\ 1 inci sahifed* sonra naaapartz? Bu böyle oladurtim Bakanının şahsî mümessiH Ni olduğunu, metodlann değişmesile, sun memleketin bir çok yerlerinhad Adil, Vali muavini, îbnülemin bu takibatın daha salim bir taizda den hattâ Ankaradan aldığımn malumat İstanbul Sadyosnnnn iyi Mahmud Kemal, profesörler, Paşa yapılabileceğini, ıleri «ürmüstür. Istanbulda 500 yataklı bir hasta işitilmetnekt« olduğunu gösteriyor. nın varisleri ve seçkin bir davetli kütlesi haiır bulunmuş.tur. Toplan ne inşasile ZeynebKâmil hastane Şu halde ya istasyonun neşir istitıjn Edebiyat fakültesi Ord. profe sinin 100 yatak ilâvesi suretile tev kametinde, yahud dalga uzunlusörlerinden Hamid Ongunsu açmı«| sii içih geçen sene aynlan paranın ğunda bir isabetsizlik var ki 400 ve hükume'in bu karannı öven bir ne olduğu sorulmuştur. Melıha kilometre gibi kısa mesafelerden konuşma yapmısbr. Bundan sonra Avni Sözen, heyecanlı bir ifade ile bile alınamıyor. Milyonlar sarfetkürsüye gelen Üsküdar Halkevi sağlık işlerini tenkid etmis, geçen tikten sonra bu neticeyi almak pek Reisi a\Tikat Reşad Kaynar, oriji sene sorduğu yazılı suallere cevab de parlak değildir. İşin neden böyle nal ve neşredilmemiş vesikalardan verilmediğinden teessür duyduğu olduğunu araştırmaktan riyade Anparçalar okuyarak büyük adamın nu söylemiş, bilhassa beygir ve karanın uzıın dalgasından daha gemeziyetlerini, iktisadî ve siyasî ka eşek sırtında satılan ekmeklerin niş bir sahaya hitab etmesi Içia naatlerini, sanat cephesinl anlat ne kadar mülevves bir tarzda nak orta unınlukta yaptırdığımu bn yeni istasyonun sesini etrafa lâyımıştır. Mithat Cemal Kuntay da, ledildigini anlatmıştır. Belediy» Reşid Paşanın büyük değerini izah Sağhk Müdürü tenkidlerin baala kile duyurmak çarelerini bulahnv etmiştir. nna cevab venT.iş, bazılanna da Bu teknîk anzasmdan sarfınazaı Valinin konuşmasi kendisi yeni geldiği için cereyan doğrusu bu istasyao neşriyat bakıBu münasebetle Vali ve Belediye eden muameleden haberdar olmadı mmdan da bir istikrar arzedemeReisi Fahreddin Kerim Gökay da ğını söylemiştir. mektedir. İşin başında bulunarüaaşacıctaki hitabcde bulunmuştur: Burhan Felek: «Kan istasyo nn bütun hüsnüniyetlerine rağmen « Gencler ve aziz hemşerile nunu istemeklığımın sebebi kan «oluruna bağlarnak» tesmi zihniyerim, sızlığımdan dolayı değil, her gün rinin burada da artık hükmünü icBu dakikanın, inkılâb tarihinde kan zayı ederek ölen vatandaj raya başladıği görülıiyor. müstesna bir kıymeti varchr. Ata ları bundan kurtarmak içindir.» BilindijH gibi bu radyo npşri.vatı türk bu büyük inkılâbt gencliğe demiştir. «Üsküdardaki dispan oldnkça husıısi bir ilim şubesidir. emanet ederek hayata gözlerini serde bir beledaye dişçisi vardt Orada konuşarak ve okuyacak ojumdu. Türkiye Cumhuriyeti bu Fakat dişli değıldi. Attılar. Şim lanlsrın ses kalitelerinden ifads gün 27 vaşını doldurmuş, demir gi di haftada iki gün bır başka dış ve irralanna kadar herşeyin bu bidir. Her inkılâbın icab ettirdiği çi gelıyor. Ben Üsküdardaki hem hnsusi ilim zaviyesinden muta'eası bazı zaruretler vardır; bu inkılâb şerilerıme söylıyeyim. Haftada lâzımdır. Halbuki nualesef burada lehine bütün kuvvetler ve kıymet iki gün dışleri ağrısın, başka za ralışan ftnc spik>rlerin türkçe teler bo\un eğer. Bundan dolayıdır man ağrımasın. Usküdar haîkı lâffuzlarından dil vukuflarına kaki butiın türbeler bu seneye kadar nın dışleri Edimekapıdakilerden dar herşeyin tanzime muhtac oldukapalı duruyordu. Çumhuriyetin daha ıyı değildir. Kuru ekmek ğu yeknazarda goruluyor. Radjo hassas varlığı, artık türbelerin a yediklerinden zavallıların dişleri abonelerine dinletilecek söz ve seslerin muayyen \asıf ve kıymetçılmasına böyle bir mania olmadı harab bır haldedır.» lerde nlması şart iken bu iş tesağına karar vererek, tarihî ve miBundan sonra söz alan Vali ve diıfe bırakılmış görülüyor. Bu aramarî kıymeti olan türbelerin açılBeledıye Başkanı Fahreddin Ke da spor neşrhatı, Bcden Terbiyesimasına karar verdi. Bugün doğurim Kökay, şunları söylemiştir: le Rad\o İdaresi arasında bir kapmunun 150 nci yıh dolayısile mem« Geçen gün İktisad Müdür tıkaçtı muamelesine tâbi ve meslekette Tanzimatın yaratıcısı Bülüğü bütçesi konuşulurken, bu ulijctîiı haldedir. Kimin neyi, nayük Reşid Paşanın türbesini asıl, niçin anlattığı malum değildir. çıyoruz. Bu açışın manası büyük gün de sağlık bütçesinin müza Bir istasjonun muayyen bir vaktenkıdlerde tür. inkılâb her zamandan fazla o keresınde bır çok rini işçal eden ve btnlerce dinleyilarak kendine güvenmektedir. bulunuldu ve yapılan temenni ciyi alâkalandıran bojle şeylerin Memleketin kayıdsız ve şartsız hü lerin yerıne getırılmediği söylen ciddi şekilde ele ahnması lâzımdır. kümranhk hukukunu nefsüıde di. Şunu anhyorum kı dört se Tuluat kabüinden veya falanca cemeden Büyük Millet Meclisi, ge nedır Meclisinizce bir çok arzu müesse<«vi övmek niyetile konular izhar edilmiş, su doker gıbı şulan sözler sadece hükumet radçen hafta karan vermiş, Cumhuri temennılerde bulunulmuş, bun yosunu kıiçültüyor. dinleyirileri tie yet hukumeti de tatbikata geçmiş lar da bir köşeye atılmış. Arka sinirlendiriyor. Gene bu meyanda tir. Istanbulda Tahsin Ozün de daşlar, mesaisi olmıyan bir be alaturka müzik neşriyatının artık ğerli çahşmalarile 125 türbe onanl ledıyenin hıkmetı vucudü yok ikinci plâna atılmış ve bir kısım mış vaziyettedir. Bu türbelerdeki tur. Benim kanaatim bu Meclis halkm ağzını kapamak için çarnabüyükleri, genclerimize tanıtacağız. te konuşulan şeylerin kıymeti çar katlanılmış bir angarye şekline Buralarda hurafe ruhu hâkim ol olması lâzımdır. İnşallah bun Rİrmis olduğunu da sbylememek mıyacaktır. Türbenin açılışı vesile dan sonra boyle olacaktır. Ben elden gelmez. Bu şubenin başında sile merhumun ve diğer büyüklerin bunları tatbika evvelâ Balıkha bu işten anla^an bir şefin bulunhatıralarma sizleri bir dakikalık neden başladım. Pıs dedıler, so mayısı işin bu kıvama girmesine ihtiram sükutuna davet ediyorum.» kaklarda lâğım akıyor dediler. sebeb olmuştur. Evvelce bu sef için Gittim, gözümle gordüm ve dü tahsisatın martta verileceği söyiezelttirdim. Kan istasyonu âcil bir niyordu. Mart geldi, geçiyor ve ıhtıyaçtır. Bunu tahakkuk etti alaturkanın başıbozukluğu berdereceğim; yalnız bu tenkıdleri za vam, Bu yazdıklanmızm yalnı* jnanı memurıyetım için kabul kendi şekvalarımız olmadığını soylerken, okuyucularımızdan aldığıetmıyorum. 50.000 lira bulabilirmız mektublardan birini sbzümuzii sem bunu derhal tahakkuk ettiteyid için neşirde fajda gördukreceğım. Gıda maddelerini kon• Muhterem efendım, trol için bir teşkılât ışıle meş• Zatı âllnıze karaUdığım bu yazıyı gulum. Gıda sağhk memurları fctanbul Radyo IdaresTie du>urnıak teşkil edeceğım. Sehirde meşgul lutfunda bulunmanuı Turk musıklsi olacak çok işler vardır. Eroınci, namına rıca ederım EfenJım kultur sarhoş, ekmek, süt işi vesaire. kezı ve goz Turkıyemızin istanbul merbebegı olan şehBunlar önemle üzerinde du'rdu nndç. bu>"uit emekler ve hesabsız masraflarla meydana gelen Rıdyo Muesseğum mese!elerdir. Suadiyede Lokmanın fırınını tetkik ettim. sesinın, Turk ve Halk musıkısı adı altınâa zaman zaman dlnlej ıcılerıne IkEkmek iyi idi. Fakat ekmekleri ram ettığı alaturKa şarkı ve turküler o arabaya dolduran adamın ayak kadar berbad bır şekıl almıştır ki, Bu cüzdan hastalığına yakalandı! kablarile arabanın içinde dolaş neşrıyata »Duzenı bozuk» ısmlni ver^ Nebile teyzenm de gözü mck çok \ermde olur. tığını görerek derhal men ettim. idi Neşeli halimi o da kendine göAnkara Radycuna nazaran daha mü« re aklısıra nükteli bir şekilde, tef İşte cebimde mahlut yağ imâl tekâmıl ve daha modern oldufunu saneden gizli fabrıkaların lıstesi var, dıg'mız Isîanbul Radyosunun, butun sir etti. O halde, dedi. cüzdanı dört bunlar hakkında en şedid mua musıkı şohretle'ımn toplandtğı bu kossene on iki ay sonra gidip karakol meleyi yapacağım. Arkadaşlar! koca raerrlekefe. halka duyurmak içın tertıbledsgı programlar acaba hiç bır dan istiyebilirsin. Bu şehirde sızlerle birlıkte Be murakabeye tabı değil midır? lediyeyi yeniden kuracağız.» * * * Meselâ haftanm cumartesi gttnlerl Bundan sonra kan istasyonu dinledığımız yarım saatlık (Yurdd^n A r adan bir hafta geçti. deyışler ve soyleyişler) isimll fas'ın O perşembe günü, e'X= sokağa tesisi içın 50.000 lıralık bır tah fecaati, tosanı halk sarkllarından f)rçıktık. Yengem. çoktanberi görüş ssat ilâvesi kabul edilmiş, büt mrKürecek mahlyettedir. Bundan başka mediği bir iki ahpab:nı ziyaret et çenin diğer fasıllarının müza teeddub ederek sdylüyorum oku. nan şarkıl&nn hemen hepsi uçkur hamek istemişti. Bizi de beraber gö keresine devam olunmuştur. valarından başka blrşey değıldır. türdü. Meclis, bu sabah 10,30 da tophafta gene koro dlje tanıtıEve geç vakit saat yedi buçuğa lanarak bütçeyi ikmal edecektir. lanBuheyettendatahtakunjsunun yasemin doğru döndük. Kapıyı açan uşak, kokusundan. bu muzır mahlukun rengıFerhundeye bir kart uzattı. nm ve aeklinin çlçeğe benzeyişinden bahseden bir saçmayı dinledık. Bir bey geldi, siâ sordu, küİkramiye çekilişi Çocuk Hesapîstanbul Radyosunda dmlenecek başka çük hanım, dedi. halk jarkısı katmadı da tahtakurusularına tahs;>: edılmıştir. Ferhunde kartı aldı. nun medhini işltecektık'' Bir bey mi? dedi. Beni mi Bu olay da gosterıvor ki orada alaturka kısmını ıdar e edecek ehil bır sordu? sanatkâr yoktur Kartı, hayretle okudu: Butun Turklerin. butün îsiâm âleml. «Fevzi Behnan. Sonsuz teşekkürakşamına ksdar bankam;zda nin hsyaUerini sushyen koca Iîtanbullerini hürmetle sunar.> açılacak en az 50 lira bakıyeli dan dinlediğimiz bazı sesler cok lâübalı ve cidden yakışıksızdır. Bu hal Bu ne demek bu? Çocuk Hesapları bu çekılışten Radyo İdaresi içın de övunulecek btr Uşak Ali canlı bir nıararaa gibi, faydalanırlar. mazhariyet def'idır karşımızda kımıldamadan duruyor, Allah rızası ıcın bu derrie bır çar» izahat vermek için sual sormamızı bulun da hem yureğımız, hem rubu» bekliyordu. muz rahat'asın Emekh Hnva Albayı Ferhunde. Z ŞARDOĞ Bu zat bir şey söylemedi mi? 150 lira bakiyelı çocuk hesapTahtakurusunun b«?stelendiğiı< diye sordu. ları diğer ikramiye çekılişlerıne bu mektiıbla öğrerıHim. Allah eşek* Sövledi efendim Küçük ha de katılırlar. arısı ve kertenkele hakkında çarkı» nım benim cüzdanımı bulmuş. Ken lar dinlemekten muhafaza buyurdisini evde oulamadığıma çok üsun. züldum, dedi. B. FELEK Musfafa Reşid Pş. nın Belediyeyi yeniden türbesi dün açıldı kuracağız» 31 MART 21NİSAN TÜRKİYE İŞ BANKAS!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle