12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 Mart 1950 CÜMHURİYET yapılan bir Truman9a Sovyet Rusyada mühim değişiklik bekleniyor Baştarafı 1 inci sahifede seçimler» olarak göstermek için her çareye başvurulmuştur. Yüksek Sovyet Şurasına aza seçilmesi istenilen şahıslar gene parti tarafından namzed gösterilmişlerdir,> Seçim komedyası Sovyet Rusyada bugün yapılan seçimlerin bir komedya olduğunu belirten siyasi çevreler şu noktayı da belirtmektedirler: •Rusyayı Bolşevik partisinin Politbürosu idare eder. Yüksek Sovye* Şurassı, politbüronun kararlannı ittifakla taedik etmekle vazifesini görür.» Gözden düşen Bakanlar Sunday Times gazetesinin diplomatik yazarı, bir çok Sovyet Bakanlarının adayhklarının konulmamıs olduğunu belirtmekte ve şöyle demektedir: «Bunların ekserisi ekonomik işleri yürütmekle görevli bakanlardır. Bunların uzaklaştırılmaları, Sovyet hükumetinde bir değişiklik yapılmak üzere bulunulduğunu göj termektedir. Bundan başka bu durum. bu yıl tamamlanması gereken beş senelik ekonomik prog ramın tatbikının büyük güçlüklerle karşılaştığı yolunda son zamanlarda alınmış olan haberleri de teyid etmektedir. Geçen sene, «beş senelik plânı» hazırhyan Politbüro azası v» «Plân Bakanı» Voznesensky azledilmış ve yerini muavini almıştı. Bu seçimlerde Voznesensky aday gösterilmediği gibi yerini alan Bakan da gözden düj müştür. Siyasî müşahidlere göre, Politbüro içindeki ihtilâf seçimleri müteakıb yeni hükumetin kurulması esnasında büsbütün şiddetlenecektir. Eski hükumette Stalin Başbakan mevkiindedir. Kremlin diktatörüne 9 başbakan muavini yardım etmektedir. Şimdi bunlar arasında da bir değişiklik yapılacağı söylenmektedir. Listelerde isimleri görülmiyen Bakanlar şunlardır Mensucat: Fedine; Hafif Sanayi: Lukine; Petrol sanayii: Kozakov; Ziraat şubelerinden biri: Benedictov. Diğer taraftan Sovyet gizli po lisinin başında bulunan ve şimdiye kadar Yüksek Sovyet Şurasına girmemiş olan «polis âmirleri» nin hepsi de namzed listelerinde bulunmaktadırlar. Bunların başında NKVD başkanı Beria vardır. Sovyet Cumhuriyetlerindeki bütün emniyet başkan lan da namzed gösterilmişlerdir. Gizli polis elemanlarınm, Yük«ek Sovyet Şurasını iyice ele almağa çahstığı görülmektedır. tlk neticeler müracaat Niistehcen neşriyat Meclise verilen yeni tasan, müstehcen neşriyat japan gazete ve mecmua mesullerinin cezalannı arttınyor «Stalin'le telefonla konuşma iicretini biz verecejpz» NewYork 12 (a.a.) (Reuter) Amerikan eski muhariblerinden bir grup, bugün Başkan Truman'a bir telgraf çekerek önümüzdeki pergembe günü Stalin ile telefonla görüjmesini istemişlerdir. Telgrafı almış bulunan Beyaz Saray, bu konuda herhangi bir yorumda bulunmayı reddetmiîtir. Bununla beraber bir memur, Başkanın bu isteği yerine getirmeği kabul etmesinin şüpheli olduğunu söylemistir. Adı geçen grup, telefon masrafını vereceğini ve Truman ile Stalin'in barıj müzakerelerine baslamak üzere bir tarih tesbit etmek fırsatını bulacaklannı ümid ettiklerini yazmıslardır. ^ ^ ^ ^ ^ ^ Fransada yeni bir Kravçenko davası Baştarafı 1 inci sahifede kampı> na götürülmüs ve uzun müddet orada kalmıştı. Harbden son ra «saret hayatını «Temerküz kamp lan dünyası> adı altında neşrettiği bir ldtabda pek canlı ve tafsilâtlı olarak anlatmıstır. Rousset, Sovyet Rusyanın son zamanlarda takib ettiği iç ve dıs siyaset karşısında yavaş yavas kanaatini de değiştirmiş, Fransıı ediblerinden İ. P. Sartre ve diğer arkadaşlarile birlikte cDemokrat ve İhtilâl Topluluğu» namile bir teşekkül meydana getirmişlerdir. Rousset'nin faaliyeti bundan sonra bilhassa Rusyadaki halkı mec•buri çahşUrma meselesi ile Temerküz kampları aleyhine açtığı mücadele teşkil etmiştir. Rousset bilhassa söyle bir teklif 1leri sürmüştür: Vaktile Alman Temerküz kamplarında bulunmus muhtelif milletlere m«nsub insanlar Sovyet Rusyaya bir seyahat yapsınlar ve Temerküz katnplarmı gözden geçirsinler.. Orada toplanrniş kimsclere yapıîan muamelelerin insani olup olmadığını ineelesinler!.» Rousset'nin gcrek bu teklifi j»erckse Sovyet Rusya aleyhinde yaptığı diğer ncşriyat Fransız komünistlerini fena halde kızdırmış âdeta çileden çıkarmıstır. Solcu gazeteler, bu arada vaktile Kravçenko'ya da hücum etmis olan <Lettres Franç?.ises> Rousset'yi yalancılıkla ithama kalkışmıstır. Bunun üzerine Rousset derhal mahud gazete aleyhine dava açmıı ve açılan bu dava Fransız umumî efkânnda Kravçenko» davası kadar, hattâ ondan daha fazla bir akis uyandırmıştır. Rousset'nin muhakemenin cereyanı «ynasında, Rusyadaki halkı mecburi çalıştırma işleri ve Temerküz kampları hakkında mühim ifsaatta bulunacağı tahmin edildiğinden davanm Milletlerarası bir ehemmiyet kazanac?ğına muhakkak nazarile bakılmaktadır. Belçika tahtı Baştarafı I inci sahifede vermişlerdir. Sabah saat 8 de açılmış olan oy verme bürolan, öğle vakti kapanmış ve bir saat sonra da. sayım başlamıştır. Kral Leopold, reylerin yüzde 55 ini kazandığı takdirde yeniden tahta çıkabilecektir. Bununla beraber rıihaî karar, gene parlamento tarafından verilecektir. Fakat, Krahn tahta çıkmasına taraftar olan Hıristiyan Demokratlar, parlamentoda ekseriyeti ellerinde bulundurduklarından bu nihaî kararın da müsbet olacağı muhakkaktır. Salı günü Belçika Başbakanı İsviçreye gideeek ve Krala referandumun resml neticelerini bildirecektir. İlk neticeler Londra 12 (B.B.C.) Bugün yapılan referandumun kat'l neticesi yarın sabah alınabilecektir. 2 milyon reyin tasnifi neticesinde Kral Leopold'a yüzde 62 nisbetinde lehde oy verildiği anlaşılmıştır. Fakat Kralm avdetine aleyhtar olan Wallon bölgesinden tasnif neticesi henüz bildırilmemiştir. Ankara 12 (Telefonla) Müstehcen ve hâyasızca neşriyat hakkındaki cezalar. Mecliae teklif •dilmis olan veni kanun tasarısı ile arttırümıstır. Ceza kanununun 427 nci maddesinin yeni şeklinde, kanuna göre müstehcen ve hâya«ızca sözler şöyle tarif edilmistir: «Halkın ar ve hiyi duygulanıu inciten ve ayı,b sayılan şeyler> nesir veya tevzi edilmek üzere müstehcen veya hâyasızca kitab, makale, varaka ve ilân yazanlarla, bu kabil makale, vazı ve resimleri iativa eden gazete ve mecmua mejul müdürleri hakkında da yukarıdaki maddede de belirtilen cezalar uygulanacaktır. Ancak, bu anlama giren bir sanat ve ilim eseri, alâkadarların istifadeleri için yavuılanır ve bu da, eserin mevzuu, sekli, yayın vasıtası ve yeri sribi hal ve münasebetlerden anlajıhrSovyetler Birliğinin Uzak Doğu bölgesindeki seçimleri, Pasi sa, müstehcen «ayılmıyacaktır. Diğer taraftan tasarıdaki, 488 nci f'.k saatiyle (Moskovg saatine kıyasla 10 saat ileridedir.) ge madde, sorusturma veva duruşma ceyarısmda kapanmıjtır. Bura «ıruında, taraflann birbirlari hakdaki seçmenlerin yüzde 99 unun kında sövledikleri münuebettir oyunu kullandığı bildirilmekte veya feref ve htysiyete dokunan dir. sözler hakkında vapüacak muaMoskova bölgesile Avrupa Rus meleyi göstermektedir. Dava ile ayasındaki seçmenler de oylarını lâkalı olarak vazılması lizım ve öğle vakti kullanmış bulunu zarurî olan yazı ve aozlerden doyorlardı. Tam iştirak nisbeti ile layı kovuşturma yapılmıyacaktır. Sovyet Yüksek Şurasına seçüen Ancak haysiyete, şerefe dokunan lerin listesi bir kaç güne kadar hallerde, varsnç inzıbati tedbirlerilân edilecektir. den başka, bu sözlerin geri alır.•"»•iiHfflilllHIIIIIIIIIIIIIH1llllllIIIIinilllllllllllllllimHlHmiiiraMn.il».." masını, bu sözleri tazammun eden kâğıdlann kısmen veva tamamen ortadan kaldmlmasını emredebilecek ve tecavüı edenin tazminat vermesine de mahkemece hükmolunacaktır. Bnjtnrn/t I ine< sahifed* Basfanıft 1 ind sahifede Seçimlerde en fazla oy temin tu. Büvük bir muvaffakıyetle oyeden eski Dıs İçleri Bakanı Çalda nanan eser, o kadar çok beğenildi ris'in sağ cenah Halkçı Partisinin ki, her perdenin sonunda seyirciler tasarlanan yeni koalisvon hükume müellifi istiyor ve Cev»d Fehmi tine dahil edilmiyeceği anlasılmak alkışlarla sahneve çıkanlıyordu. Udır. Baş rolde fevkalade muvaffak ol»n Kralm tasvibine iktiran etmesi Arjjiropulos ve eserin müellifi pigereken merkez partileri anlaşma yesin sonunda adeta bir çiçek yağ Baataraft T inci sahifede sına göre PlSstiras Başbakan, Veni muruna rutuldular. kcndilerine Bıitransit geçmiştim. Onu sa>mazsak. zelos ile Papandreou başbakan yar yük Elçimiz ve Bakanlar tarafından bu benim Türkiyeye ilk ziyaretimdımcısı, Tsouderos Koordinasyon çiçekler verildi. dir. Seyahatimiz tamamile hususi Bakanı olacaklardır. Aynı zamanda A>nca basın ve sanat birliklerı mahiyette olup bir hafta sürecek ve Venizelos, Dıs İsleri Bakanlığım da tarafından da Cevad Fchmı Baskut gelecek hafta, pazar günü, «Adan3» deruhde edecektir. şerefine üç resmî zivafet verildi. vapurunuzla Pireye döneceğiz.> Atina, şimdilik Kralın kararma Atina 12 (Hususi) Paydos un Prens, siyasî suallere cevab velntizar etmektec'ir. Anayasa gere temsili münasebâtile. eserin mürecek bir dururrda olmadığını, tıağince Kral, koalisyon grupunun bir ellifi Cevad Fehmi Başkut ile biramafih Türk Yunan münasebetferdini, hükumet kurmağa memur ükte buraya gelen tiyatro müneklerini bir kelime ile i?ah edebileedebilmektedir. kidlerinden Lutfi Ay. bugün tiyat ceğini söyliyerek şöyle dcdi: romuz hakkında bir konferans veMerkez partilerinin vardıklan « Yunanistanla Türkiye münaanlaşm» hakkında Krala gönderdik recektir. sebetleri fevlcalâdedir.> leri mektubda takib etmek tasavMi«afirler sefarethanenin otomjvurunda oldukları siyaseü de izah 4 büyüklerin toplanması bili ile doğru Pnrk Otele gitmişleretmişler ve ezcümle Ansyasay» Viyana, 12 (A.P.) Avustur dir. Prens ve Prenseg, buaünden bağlı kalacaklarııu, onu değiştirmek husuıunda herhıngi bir taleb ya hükumeti, dört büyüklerin itibaren müzeleri, camileri. saravde bulunmıyacaklannı ve orduyu Viyanada toplanmaları için Fran ları ve sehrin diğer yerlerini gezeolduğu gibi muhafaza edeceklerini sanın mutavassıt rolü oynaması ceklerdir. bildirmiflerdir. Bundan da Marejal nı yeni bir ümidle karşılamıştır. Alexander Papagos'un ordunun ba Bakan Leopold Figl, cumartesi jında kalmağa devam edeceği an'.a günü Başkan Truman"ın, Maresılmaktadır. şal Stalin'in, Başbakan Attlee'nin Dış siyaset bahsinde merkez par ve Başbakan Bidault'nun buluştileri, Yunanistanın Batılı devletmaları için Viyananın en müna! ind lerle «ıkı ifbirliğinde bulunması keyfiyetini savunacaklanm, «ynı sib bir yer olacağını söylemiştir. mahp.Hine sekiz yardım uçağı hareket etmistir. Kaza haberi Lonzamanda Yunanistanın komünist Erzurumun kurtuluş drada deıin bir teessür uyandırkomsulan tarafından gösterilecek yıldönümü mıştır. dostane temayülleri nazarı itibara alacaklannı ve kuzeyden gelecek tkinci kaza Erzurum, 12 (a.a.) İlimizin herhangi bir dostane harekete ce düşman istilâsından kurtuluşuŞangh^y 12 (A.P.) Şanhayda. vab veımeğe hazır olacaklarını bil nun 32 nci yılddnümü bugün ya sis yüzünden üç uçak çarpısmış. dirmijlerdir. pılan parlak bir törenle kutlan 70 kişi olmüş ve 16 kişi de yaıalanmıştır. mıştır. Atinada koalisyon kabinesi «Paydos» un Atinada temsili Yunan Kralının amcası ve eşi dün geldiler Başmakaleden devam gayelerimizden en mühim olanlar üzerinde teksif etmektir.t Sıı isleritnizde gajelerimizden en mühimmi hangisidir? Bunu Bayındırlık dergisinin su işleri kısmından aldığımız şu sözlerden öğrcnmek mümkündür: «Bir taraftan batakhklar köylünün ve kasabalmın sağhğını tehdid ederken diğer taraftan taşkın sular ve seller, toprağa bel bağlayıp buraya servet dökenlerin emeklerini silip süpürmektedir. Bu şartlar alhnda bizim su nimetîerinden faydalanmadan önce bu zararlan ortadan kaldırmı/ı «lüşünmemiz şüphesiz çok yerinde olur. «Vatandaf, alın terini döktüğü topraktan beklediği faydayı ne kadar emniyet altında görürse tabiatile çalışma hevesi de o nisbette artar. «Bu emniyeü sağlamak için ekilip biçilen veya ekilip biçilecek olan topraklanmızı, sel tahribaündan ve Uskınların rararlanndan korumak çarelerini aramak ve bu isleri en önde tutmak kadar tabii bir hal elamaz. «Sürülmüş ekilmiş bir tarlarun, bir bağın veya bir bahçenin bir sel âfetinin tahribatına maruz kalarak iki, üç saat içinde mahvolmak tehlikesi altında bulunması, sulamadan beklenen feyiz ve bereketi de alıp götüreceği agikârdır. «Malî varlığımızı ve servetlerimiri*hiç durmadan kemiren bu su zararlanm mutlaka önlemek; ırmak ve çaylarınuzı bu bakımdan mutlaka düzeltmek ve iyileftirmek zorundayız.» Ne füzel sözler. Fakat tatbikatta bu sözler unutulmu] ve sellerin yalnız tarlaları, bağlan ve bahçcleri değil, binlerle evi tahrib etmesine, insanlan ve hayvanları sürükleyip götürmesine raeydan veren yanlış bir yol tutularak senelerdenberi Uşkınlara tercihan. 13 sulama işi Için 43 milyon 300 bin lira harcanmıstır. Yeni sulamalar için de 57 büyük küçük tesis yapılması tasarlanmıştır. Sulama İşleri Reisliği, su nimetîerinden faydalanmadan önce, taşkın sulan ve sellerin sebeb olduğu zararlan ortadan kaldırmayı düsünmemiz süphesiz çok yerinde olur dediği halde, böyle hareket etmemif, diğer taraftan da 1938 denbcri su baskınlanna karşı aldı| ı S5 buçıık milyon üralık tahsisatı, evvelâ en mühim işler üzerinde teksif ederek onları tamamlayıp bitirecek yerde 63 işe dağıtmı;tır. Son Eskişehir Uaskını ehemi mühimme takdim etmık, Atatiirkün gösterdiği yola uidcrck kuvvetlerimİ7.i dağitmadan vesaiti mevcudcnin kısmı azaınını frajelerimizden en mühim olanlar üzrrindc teksii etmek lüzumunu bir daha gösteriyor. ABİDİN DAV'ER Ehemmi mühimme Millî güreş takım seçmeleri tercih etmek ' dün gece sona erdi lüzumu Bastaraft 1 inci sahifede karşı bildirilen tebliğdi. Bunda, tloümle Yafarın ayyıldızlı forma altndaki serefli yerini almasınm çok istendiği, fakat, bu müsabaka tarihlerini büdiği halde PakUtandan dönmemesi yüzünden dünya şampiyonasına katılamıyacağı kat'i surette bildiriliyordu. Geç vakte kadar devam eden müsabakalar sonunda jüri heyeti, 22 güreşçi içinden 12 güreşçiyi beğenerek seçti. Bu 12 güreşçinin içinden kampta gene jüri heyeti huzurunda yapılacak son denemeler neticesinde sekiz tanesi aynlarak; 1950 Dünya GrekoRomen Şampiyonasına iştirak edecek millî takımımız nihaî şeklini almıs olacaktır. Hddtse/er/frâsında Jüri heyetinin ayırdığı 12 gü reşçi şunlardır: 52 kilo: Hüseyin Erkmen, Ah Yücel 57 kilo: Halil Kaya, Nasuh Akar 62 kilo: Mehmed Oktav, Nureddin Zafer 67 kilo: Tevfik Yüce. Ahmed Şenol 73 kilo: Celâl Atik 79 kilo: AH Özdemir 87 veya ağır: Adil Candemir, Muharrem Candaj. Müsabakalar sonunda Sporcu lan Koruma Derneğinın hazırlat tığı zarif tepsiler, Vali ve Beledye Reisi Fahreddin Kerim Gökay tarafından güreşçilere verildi. C. A. Büyük Reşid Paşanın D,P. Ankara ve 150 nci yıldönümü Trabzon kongreleri Baştaraft 1 inci sahifedt lunda muhtelif projeler, haıırlamakla meşgul bulunuyorlardı. Reşid Pasa, gerek Paris, gerekse Londra elçiliklerini ifa ederken, inkıraz belirtilerini görtnüş, kurtulus çarelerinin bulunması yolunda bütün gayretlerini teksif etmiştir. Bilhassa Ingilizlerl* temasları, kendisine, yıkılmayı önlemek için, devletin bünyecinde fereken ıslahatın yapılması naruretini öiretmisti. Bu kanaatle, Abdülmecidin cülusunu müteakıb Londradan İstanbula gelen Koca Reşid Pa*a, Padlşaha bir takım insan haklarmın istisnasız bütün tab'aya taıunmasıru ve bunun d«vlet tarafmdan teminat altma alınmasını, Hükümdarın tek ve keyfi iradesi yerine devlet adamlarından mürekkep bir meclisin istişaresine dayanan hukuk nizamının hâkim kılınmasını, aksi takdirde, ölücnün muhakkak ve mukadd«r bulunduğunu, iman halinde duyan bir ruhla anlattı. Fikirlerini Padişaha da kabul ettirerek, Gülhaned« Tanzimat esaslarını bütün dünyay ilân etti. Bu suretle insan haklarmın memlekeümizde ilk mübeşçiri sayılan ve kanun fikrinin yerleşmesine, hizmet eden bu hareketin zamanına göre faydalan, büyük ve kurtarıci olmuştur. Reşid Paşanın hayatı vatana yaptığı büyük hizmetlerle doludur. Bugün Üsküdar Halkevinin, Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulunda tertiblediği anma toplanüsında Paşanın havatı ve faaliyeti, Ord. Prof. Hamid Ongunsu, Şair Mithat Cemal ve Avukat Reşad Kaynar tarafından gprrliğe anlatılacaktır Bundan sonıa toplu bir hald« Paşanın türbesine gidilerek çelenkler konulacaktıf. Türbeyi riyaret edecekler, saat 14.30 da Yük.«ek Ticaret ve Ekonomi okulunun ör.ünden hareket edeceklerdir Bastarafı 1 inci sahifede Başkanlığa eetirjlen Samed Ağaoğlu, gündemin dördüncü maddesindeki idare kurulu raporunun okunmjsına g»çti. Ankarada 151 bin küsur partili ve bu yıl kaydolmu; 15952 yeni üye ile 141 ocak açıldığından bahseden rapor, umumiyetle tasvib edildi. Raporu tenkid ed«nlerden fahrf baskanın sözleri oldukça heyecana sebeb oldu. Fahrî bafkan, Cumhur Bajkanlığı makamının, partiler di|i mahiyetini ileri sürtrek bunun, herhangi bir partinin genel başkanlığı «ıfatile, imtizac edemiyeceğini izah etti. Delegeler 21 temmuz seçimlerinin hatırasını tazelemek üzere geçen yıl yapılan 21 temmuz toplantısının beklenen faydalan vermediğini ileri sürdüler. Fuad Seyhun, bugünkü iktidarın, samimî bir muhalefeti kabul etmediğini ve haddi zatında böyle bir zihniyetin. Cumhuriyet Halk Partisinden ziyade muayyen bir hizbin zihniyeti olduğunu söy» ledi. Raporların kabulünden sonra, toplantıya ara verildi. Öğleden sonraki otunımda, «ülekler görüşüldü. Söz »lan delegeler, Orman, Tapul?ma ve Toprak Kanunlanmn aeele kabul ve tatbikını, Marshall yardım plânmdan. tevei olunan traktörlerin 20 sene vade ve bütün yedek aksamile verilmesini istediler. Bu arada işçilere grev hakkının tanınması hususunda, bir kaç delege söz aldı. Yeni idare kurılu, il haysiyet divanı ve büyük kongreye gideeek de'.egelerin seçimi yapılarak kongreye son verildi. Kongre sonund», merkez idare kurulu üyeltrinden Refik tnce »e D. P. mlllttvekillerinden Muımmer Alakant umum! arzu üzerine birer konuşma yaptılar. D P. Trabzon İl kongr«l Trabzon 12 (HUBUSÎ) Trabzon vilâyet konjresi bugün saat 13 te 105 delegeden 97 sinin iştirakile yapılmiftır. Giresun, Gümüghane ve Rizeden gelen heyttlerin ve Refik Knraltanm hazır bulunduğu kongre salonunu dolduran halkın, sokaklara kadar tastığı förülüyordu. Başkanlığa Giresun D.P. başkanı doktor AH Naci «eçildikten »onra, geçici idare kurulunun iki "aylık çalışma raporu okunmuştur. Rapot bazı delegeler tarafından tenkid edilmiş, sonra ittifakla kabul edilmiftir. Bundan sonrı, eskiden Trabzonda valilik yapmış olan Refik Koraltan heyeeanlı bir hitabede bulunarak, muhtelif memleket me»elelerine tcmas etmiş, tstanbul, Sanuun ve Trabzondaki hâdlseleı Ürerinde durmuş ve dış politikaya temas ederek Demokıat Partinin dış politikdda hükumetle beraber olduğunu söylemiştir. Dilekler ve «eeimleri müteakıb konsre samimi bir havB içinde sona ermiştir. İr'an Meclisi Başkanının beyanatı Baştarafı 1 inci sahifede İran 5ahı Pehlevinin Fakistanı ziyaret edişinin sebebini de Başkan şöyle izah etmiştir: < İranın komşusu olan Pakistan devletinin de bir müslüman devlet oluşu dolayısile Şah Hazretleri bu sevahati ihtivar etmişlerdir. Bu ziyaret iki memleket axasındaki dostluk bağlarını takvive edecektir.» Dünvanın siyasî durumu hakkında da Rıza Hikmet Bev demıstir ki; « Dünvanın siyasî durumupda bir vahamet gözükmemektedir Ücüncü dünva harbinin de zuh'jr edecfğini tahmin etmiyorum.> İki feci ueak kazası oldu "Mületlerarası genç iş adaıtıları,. 15 memleket arasında kurulan Milletlerarası Gene İş Adamları Odası'nın 12 kişiük Amerikan heyeti. dün PanAmerikan uçağile şehrimize gelmişlerdir. Heyet azasına mensub bir Amerikalı genc fabrikatör bir arkadaşımıza şunları söylemiştir: « O.danın Amerikada toplanan S inci konşresindpn çeliyoruz. Odanın gayesi Milletlerarası genc İ5 adamları arasında dostane. ekinomik münasçbetler ve daha iyi ij imkânları sa*lamaktır. Filistinden dönen Yahudiler Filistine gidip de pişman olan Musevilerden 35 kadarı dün Annt Maria vapurile geri dönmüşlerdir. PROF. NİMBUSÜN MACERALARI: Amerikt millî muhafız kıtalarmm manevralan Washington, 12 (a.a.) Amerika millî muhafız kıtaları her sene olduğu gibi bu yaz da manevralar yapacaktır. Bu sene bu manevralara iştirak edeceklerin sayısı 300.000 e yaklaşacaktır. Kı talara son sistem teçhizat verilecektir. büktü. Fakat ben, yalnız kendimce malum bir sebeble komiserin suallerini mnmnuniyetle cevablandırdım. Marka^m:n üzerinde taç bulunan, origan losyonu kullanan, puro içen zatm. cüzdanı kim tarafından ve naııl şartlar altında bulunduğunu bilmesini iîtiyordum. Cüzdanrîaki taç resmi. elbette boşuna değildi. Ciizdan sahibi, şarklı hsttâ garbh bir prens, bir hanedan mersubu olabilirdi. Bu hâdise, 'stikbal hakk:ndaki tas^larımı giderdi. Her salı akşamı olduğu gibi. Nedim Ssbitle doktor ve Server Bey, yemekte bizde idilcr. Sofrada hep bu cüzdan me=c!esi konıı=uldu. Cüzdanı hepsine inpeden inceye tarif ettim. Markanın üzerindîki taç resminde bilhassa ısrar ettim. F. ile başlayan kral. pren», hükümdar isimlerini birer birer saydım. Faysal, Faruk, Fuad... Amcamm oğlu ortaya başka bir isim attı. Ferdinand .. Doktor lâfa karıjtı: Ferhad da olabilir. Hem bir efsane kahramanının 2dı olduğu için daha parlaktır. Doktorun konusma tarzı beni bir parça sıkar. Çünkü, ciddl mi söylediği, şaka mı ettiği hiç bir zaman belli değildir. Mayır, Ferhad istnini .«evmem, dedim. O sizin bahsetmek istediğiniz Ferhadla Şirjjı efsanesi zaten Imeden, gülümsiyerek yüzüme bakısinirime dokunur. Doktor, hep o iki manalı tebeî yordu. Heyecamm hosuna gidiyorsümile: du. Fakat bu heyecana iştirak et Darılmayın efendim, dedi, sizin memesi can>mı sıktı. İnadıma, daha coşkun devam etdediğiniz gibi olıun. Ama bana kalırsa pek mahdud bir çerçcve için tim. de dolaşıyorsunuz. Gerçi dünyada Bu kadar ufak bir kayba uğtaçh baş pek kalmadı, lâkin iyi s radığı icin nıütccs^ir olmıyacak raştırırsak kıyıda köşede gene bir kadar yüksek bir adam olduğunu şeyler bulunur. Ne diye hep şar'.u biliyorum. O kadar şık, o kadar ar:yorsunuz? Eliniz değmişken bir zarif, o kadar güzide bir insan ki! parça da garba hattâ Balkanlara Nedim birdenbire ilgilendi. geçiverin. Bulduğunuz cüzdanın sa Demek ki kendisini bu kadar hibi, pekâlâ, bir Arnavud pr^nsi. yakından göretildiniz, öyle mi? bir Yunanlı prens, bir İsveçli, bir Ferhunde gene müdahale etti: Norveçü, yahud İngiliz filân da o Hiç bir şey görmedi, a can;m! labiür. Biraz da bu isimleri karışBen eminim ki, burun buruna geltırahm. se tanımaz. Fakat ne olursa olsun, tahminden Ferhunde ile ben, bir müddet öteye geçemiyorduk. Sonra ben, meçhul adamm, cüz münakaşa ettik. Lâkin ne o beni danını kaybettiğinin farkma varın ikna edebüdi, ne de ben ona fikrica kimbilir ne kadar üzüleceğini, mi kabul ettirmeğe muvaffak oldum. arkasından, malının, namuslu elleBu bahsin çok fazlp uzadığuıı göre geçtiğini görüp ne kadar çok ren Mediha yenge, ijehir Tiyatrosevineceğini düşündüm. Ferhunde, sanki neşemi kaçırmak sunda yeni başlıyan bir piyes hakkında doktorun mütaleasını »oraistiyormu» gibi: rak bahsi değistirdi. Mübalâga! dedi. Alt tarafı, IV kaybettiği para topu topu on iki buçuk liradan ibaret. Bu ufacık O tarihf günden sonra, muhayyipara için bu adam bu kadar zihin lem çılgmca işler yapü. yorar mı zannediyorsun? Zihnimda yarattığım senaryoda, Yalnız on iki buçuk lira mı tesadüfe birinci derecede bir rol kaybetti? dedim. Cüzdan da var... verdim. Cüzdan macerasını, az çok Doktor ilâve etti: esrarengiz ve her halde iyi mak Pesta pulu da cabası! sadlarla, onun tertiblemiş olması Nedim Sabit, hiç bir sey söyle ihtimali pek kuvvetll idi Öyle ya, yüksek aileye mensub bir Hene kızın, sokakta, origan losyonu kullanan, meçhul bir hanedana mensub, asil bir gencin cüzdanını bulması, doğruEunu söyliyelim, hayli garib tesadüflerdendi. Besbelli meydanda idi. Bu hâdise, bir karşılaşma ile neticelenecekti. Cüzdan sahibi, asılzade, görgülü bir insan olmak itibarile. cüzdanını bulup karakola teslim eden kimseye bizzat teşekküre gelmek istiyecek, gelecekti; bu vesile ile. arada dostça münasebetler te«is edilecek, dostluk sonra sonra daha sıkı fıkı olacak, arkasından da... Buraya gelince, Nedim Sabitin hayali, heyecanımı soğuk bir duş gibi söndürüyordu. Onun bütün yüksek vasıflarını, teker teker sayıyor, Mediha yengemin sözlerini kendi kendime tekrarlıyor, eaki duy gulanmı canlandırmağa uğraşıyordum. Fakat ne kadar gayret edersem edeyim, Nedimin şansı, gözle görülürcesine azalıyordu. Nedim Sabitle evlenmek ihtimalini aklıma getirdikçe, altan ve yüksek pahada ipekli kumaslar yüklü bir gemi tahayyül ediyor, bu feminin, «üt liman bir denizde, durup dururken hiç bir sebeb olmaksızın batıp gidişini görür gibi oluyordum. Bir akş»m. bu mukayesemi Murada sovledim. Şairlik istidadımdan dolayı beni t»brik «tti. CÜMHURİYET» in TEFRİKASI: Nakleden: HATİCE VİLDAN Fakat, kanaatimin doğruluğuna emindim. Elimdeki cüzdanın sahibi, yanımdan hızla geçip giden adamdı. Bunun böyle olduğıjna kalıbımı basardım. Üzülerek sordum: Peki, simdi ne yapacağız? Ferhunde cüzdanı açtı. Dur bakaiım, dedi. Elbette, içinde, sahibinin kim olduğunu bize öğretecek bir vesika buluruz. Kahramam olduğum bu maceıada, alınacak tedbirleri kendim tayin ve idare etmeği trrcih ederdim; ama, emri vakii kabul etmek zorunda kaldım. Hoş, arasturmalarımız bir netice vermedi. Cüzdanda, on iki buçuk lira para, bes kuruşluk bir posta pulu iki tane de ezik sigaradan başka bir şey yoktu. Malını, böyle sokaklara 'serpon eersem adamm ismıni veya adresini öğrenmemize yarayabilecek ne bir kartvizit bulabildik. ne bir hüviyet varakası. Yalnız, cüzdanın iç kısmında, köşeye doğru bir yerde, girift bir F. B. markası, markanın üzerinde de bir taç resmi gözümüze Uişti. Bu keşif gurunımu okşadı. Markayı Nebile teyzeye şöstcrdim, o da bir parça heyecanUndı. Ama, adamın kim olduğunu gene öğrenmi? değildik. Ferhundenin dediği gibi, tn yakırt poîis karakoluna gidip cüzdanı teslim etmekten başka çare yoktu. Bu da eğlenceli Sir şey oldu. Karakolda, bizi baçkomiserin odasına aldılar. Adsm bizi büyük bir nezaketle karşıladı. Cüzdanı saat kaçta, nerede ne şekilde bulduğumu sordu. Hâdiseyi bütün teferruatile anlatıp dinledi. Cüzdanın muhteviyatım muayene etti. İçinde, sahibinin hiiviyetini tesbite yarar bir varaka bulunmadığını gördü. En sonra da benim adımı, adresimi kim olduğumu sordu. Ferhunde telâşlandı: Bunları niçin soruyorsunuz? dedi. Sahibi çıkmazsa, cüzdanı küçük hanıma iade edsceğiz de onun için. Nebile teyze. dayanîmadı, bilgiçlik etti: Beş sene sonra, değil mi? Amcamtn kıu. ütihitfla dudak hareket etmietir. Henüı 11 aylık olan Nejad Cem»H adındaki bu yolcu, kendisinin hasretine dayanamıyan büyük annesini ziyarete gitmektedir, Cemali bu sevahatinden fevkalade memnun görünmekte ve dün hareketınden evvel hava meydanına neşe saçmakta idi. Cemaliye Parise ksdar uçaktaki servisi yapan eenc kız arkadaşlık yapacak, büyük annesi de kendisini karsılayacaktır. Küçük yoleunun pasaport ve diğer yolculuk vesikaları muntazam olup eşyası da kendisi gibi minimini bir valUden ibarettir. «onra taat ikiye doğru koyda baiığa çıkmak is«edtm Met u haıırlattım. Kaptan beKiın aldı . Bemze açılmak ı)z«e iker. k^çuklueunden b«rl hiç bir zam«n iozurnu dmUmezIık etmemiş olsn ko"çğım Fıno>u ıslıkla çağırdım; 'skat havlayıp rıhtımı tırnaklartle kazıyor ve motoıe bînmek İ5»emiyor* ıtu. Ouzellıkl» tekneye gırmeji İçin o kadar uğra;tım. Daha fazla havlamağa bafladı ve bınmedı. Bu halden endışeye duştum Xaptan hsrşeyln younda olduğunu ternin ettıgı halde Fıno whın kopekUk ruhıle gemıye binmek lıtemiyorelu. Euıun üzerine itmte çıl;maktan vazgeçhm ve kantana n « . IOFU peturmenni if>>lpdim. Çuphesiz, kaptsn benim korkak ve dıvane olduJıukmetmıştı. Koyda elli kadar teknenm balık yerine gıtmfkte olduğu garuluyordu. Hava fevkalade guzel, «eraa buhıtsue ve pek hafıf bir ruzgâr idi O gun balığa eitmiş oları teknelerden bir kaçı bir daha avdet etmedüer. Çanku hareketlerlnden birkaç taat sonra ruzgâr arttı. Dıha sonra l «r fırtın» halir.l tldı. Felc az eenra memlekette teller gıtti. Bu 1838 d» patlamıı olan sfklon idı. t»te Flno. ince Dün Yeşilköyden ks!k?n K.T..M kocek jevkı tab'.lsıls beni bu musiueağile dünyanm en küfük volcu betten kurtannak lîtemiş ve kendisine larından biri. yalnız basına ParUe itımad etmera için havlıyarak ısrar et atâ huzurunuzdan köpek jani it hakkında görüseceğim. Acaba zavallı köpek mi desem? Çünkü fî tarlhinde Marsilyaya giderken gicilyadan vapura binmiş olan dilber bir İtalyan baronesin kucağındaki şirin fakat çirkin Pekinuva'mn ağzından öptüğünii fördükee köpeğin yerinde olmadığıma hayıflanmıştım. Hayatta öyle Bnlar oluyor ki insan kâh köpek olmadığına, kâh insan olduğuna esef ediyor. Köpek yerine göre talihli. yerine göre bahtsız hayvandır. Okuyorunj da öjjreniyorum, Kııtubların donuk dolaylarında insanı yaşatan tek kuvvet oranın köpekleri imiş. Nereden bu lakırdıya ruruiHuk? Efendim Belediye bütçesini görütürken, Şehir Meclisi azasından hazılaıt süs köpeklerinden alınaa Belediye resmine ilistiler. Kimisi: Bu süs köpeği ne demektir? Bunu Belediye subeUri ayırd edemiyor, çoban köpeğinden, kurd köpeğinden de resim aluuyor. dediler. Benim köpeklerle başım hoş değildir. Yani kediva bayılınm da köpek sevmem. Belki köpekler da beni sevmeıler ve sevmeseler de yeridir. K»lb kalbe karfidır; amma köpeğin bir takım mezjyetleri, hiraıetleri vardır ki; inkâr edemem ve nihayet köpek ehll hayvanlar çinde inganlann sevgisini en ç«k kazanan bir hayvandır. Hattâ Londrada Hyde Park'ın kenarında bir köpek meıarlığı vardır. Ve ise lâfı genişletmiyeHm; gerçekten İstanbul halkı bu köpek vergisinden era çekmekte, Beledive ise bundan yılda ancak «000 lira kadar bir para almaktadır. Vergi köpek haşına, senede 50 lira olduğuna göre demek ki koca tstanbulda ancak 100 kadar vergili köpek vardır. Şimdi soruyorum: Bir kış güntt sokak kapınınn önünde bir geftt köpek yavrusunun titreyip bajırdığını görüyorsunuz, içeri alıyorsunuz. Alısıyor, güzelle«iyor, büyüyor. Sokağa atsanu zehirliyecekler, evde bırskınca Belediye verp alıyor. Bu süs köpeği midir? Belediye evet diyor. Ben hayır diyorum. İş büyüyor. Dahiliye Vekâletina kadar »oruluyor. Ayol işimiz mi yok?.. Sokakta kalsaydı, tehükelidir diye zehirliyereklerdi. Eve •Mılifa fünah mı ifledik ki birden elli lira alıyorsunuz? Birçok vergilerin msniığı zayıfır: amma bunun hie yok. Haydi diyellm ki: ' ffayvan besliyor. zevk alıyor para versin! Kedi, papağan, tavsan. Hattâ mavırun, kanmya, k.rj .tavuk, saka kuşu besliyen!rrin neden para alınmaz? Köpeğin kabahati, sada'<ati midir? dije scruyorum. Cevab alamıyorunı. Önümde fransızca bir mocmua var. «tnsanın en sariık r]oi(u» isimli bir makale serisiatlea sue bir parça nakledeceğim: W. M. anlatıyor' Bir fian ogledm Yalnız başına Parise giden I I aylık çocuk hikâye daha var. İnsanların ve hayvanlann hattâ esyanın talihlisi ve talihfizi olur Tür kiyede köpek pek talihli bir hayvan değildir de. mesela eşek daha talihliflir. Lâkin insanlar gisi hayvanlar da tilihlerini kendileri yazamıyorlar. Biz de sokak köpeği ze* hirlenir.. Eve çirince vergi alınır^ Peki köpek nksa da Belediyeye: Siz. adam hasına 18 lira baş vereisi \erbken bizden elli lira aîraak reva mıdır? Reyimiz yok di>e mi bövle vapıyorsunuz? Sokakla dolassak zehirliyorsunuz, eve «şirsek SÜDORONO PERTEV elli lira istiyorsunuz? Nerelere gidelim en eşref mahlukatlar?. diTerin ulattığı elbise (bilhassa ye sersa ne cevab veririz? koltuk altlarındski kısım) kısa bir B. FELEK zamanda harab elmağa mahkumHerkesin sabırsızhkla beklediği dur. emsalsiz Roman SÜDORONO PERTEV Teri kesmez. Sadece mecrasmı değiştirir ve kolay bir surette başka kanallardan çıkmasım temin eder Bundan dolayı da vücuda hiç bir fenahğı dokunmadan t'rin se nın 2 nci cildi çıktı. Kapışıhyor. beb olduğu müz'iç hrllerin ve Almakta acele ediniz. 3 Lira maddî zararlaruı önünü ahr. Rafet Zaimler Yaymevi İst. TIJRKIYE İŞ BANKASI A. İSTANBUL ŞUBESt Batı Almanyaya teyahat edecek olan saym müşiertl»rine (Arkan var) I D MARK TRAYELER ÇEKİ gaüşına başladığını arzeder.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle