Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9Kasnn 1980 CUMHTJRİYE^' Cf : İ95OJ95İ YÜNUS NÂDİJ MLLÎMİJCADELM ÂİT BİR HATIRA steğmen Hilmi 27 (Edirnenin Koprübaşı, güzel bir mesaire yeridir. «30» şene evvel, burada arkajı nehirle kapah bir mevzide bir avuç Tiirk kahramanı, her îürlü noksan vasıtaya rağmen, tarihin ve milletin kendilerine emanet ettiği vazifeyi şerefle yapHılar. Onlardan bu kutsal vazife *için ölenlerin şehidliği, mesire veri. güzel köprünün bir kilometre batısında, Şose kenannda bulunmaktadır. Bu yazı, Edirnenin içinde yaşadığı o günleri ve bu kahra manları tanıtmak, anmak emeiile yazılmışür.) * * * Batıdan saldıran müstevlilere karşı, Trakya Mıllî kuvvetleri, Bü tün nehir boyuca, yer yer doğudaki muhim noktalarda, ve Tckir dağın Marmara bölgesinde toplanmıştı. Bu !ruwetlerden; Merhum Şükrü Naili Paşarun Edirnenin ku zeyi ile Uzunköpru arasında bulunan 48 tumen birliklerinden küçük bir kuvvet (iki piyade havanı ve dört mt. Jİe takviyeli olarak) Kara ağaç şosesini müdaiaa için, Edirne şehri Meriç köprüsünün batısına geçirilmiş ve yarım çenber halinde takriben bir kilometrelik bir mevziî; savunma için tahkime koyuknuştu. Bu çenberin ilerısine sürülmüş muharebe ileri karakolları cüşmanla temasta olarak mev ziî örtmekte idi. Tarih 3 ağustos 920 çarşamba... Top ve tüfek sesleri içinde üagün Edirne, henüz uyanmakta... Üzerinde halelen sabah sisleri, onun dilber ve mağmum yuzünü sanki bir kara yazmaya büriımüş... Kıyık tâbiyesinin ve tepeleri gerisin den henüz doğan sabah güneşi, bu sislerin arasmdan penbe, sarı tath renklerile sıizülerek Serhaddi Vatan üstünde kollarını semala ra germiş Selimiyenin msvzun mi narelerinı parlak ışıklarile huzjnle yaldızlamakta... Selimiye kubbesi, Edirnenin fusünkâr tacı onun güzel başmda ayrı bir güneş gibi mağmum mağmum parlamaktadır... Bu güzel cilberi kucakhyarak akan Meriç, her zamandan ağır ve sa'un süzülmekte. Sanki bugan, sev gilisinin tatlı cemalini, parlak ayine sinde elemle seyre dalmış düşünmektedir. Keaarlarım sir2İıyan zümriit yaprakh uzun kavaklar, afif sahntılaı la onları sanki ağyarın, mutecaviain gözlcrinden kıskanırcasma peçelemakle rr.eşgul... Batıya doğru uzanan Karaağaç şosesi ıssız; her iki taraftan onu kucaklıyan ağaçların koyu gölgeleri arasından bir şerit gibi uzanmakta, müstekreh sarhoş naraları içinde kayıb olmak tadır. Bu şosenin sağuıdaki ormanlık; her zamanki gibi bülbül seslerilo inlemektedir. Bunların çilemeleri bugün her vakitten manalı geliyor. Karaağa; istikametinden fasılalı olarak gelen tek, tek tüfek sesleri bu cıvıltıları vakit vakit kesmektedir. Köprü batısında, sabahm bu erken saatlerinden itibaren birlik er lerinde hummalı bir faaliyet var~ Düşmana karşı keşif ve baskın ödevlerinden gelmiş yağiz yüzlü Kshmedcikler, r=hir kıyısında küçük gruplar teşkil etmiş gülüşüyor, tüfek temizliyorlar. Şehir istasyonu binaçmın ilerisinde şose yarılmış, kum torbalarile tahkim edıliyor. Etrafında makinelitüfekler, toprakları oymuş mevzileniyor. Yer yer tahkimat yapanların, garkı ve gülüşleri kazma kürek seslerine karışmaktadır. Arkada nehre yakın orman içinde telefon muhabere merkezi, toprağa gömüknüş mevziinden raporlarını kaydetmektedir. (Çörekköy, Ahırköy, Bosnaköy, Demirdeş isimleri sık sık geçiyor.) Yeni yeni düşman kuvvetleri ve faaliyeti. Üze rimize yaklaşan bir düjman tay yaresi. Gizleniyoruz. O, baa k â ğıdlar atıyor, toplayan erler su baylarına getiriyorlar. Bunlar teslim olmamız için beyannamelerdir. Şakalaşan erlerin sesleri (size efendileriniz burasını verdilerse hele gelip alın bakalım) ve tekraı gülüşüyorlar. Faaliyet devam ediyor, * * * Öğle vakti, bir kaç subay bfrlikte yemek yemek için siperler gerisinde sık ağaçlığm koyu gölgeliğinde toplanıyorlar. Araların da, tath, hoşsohbetli ve güzel sesile gamlı gönüllere neşeler katan üsteğmen Hilmi, bugün mutadından çok şen. Durmadan okuyor (Koparan, sinemi âğyar elidir....) gülüyor ve güldürüyor, bütün arkadaşların sari bir neşesi var. Ancak, kendisinde bugün dikkate şayan bir giyiniş görülüyor. Lüzum olmadığı halde sıcakta kaputunu giymiştir. Üzerine manevra kemerinde tabancasi, yanında ilâve olarak dolu bir matra su asıhdır.. Bunu bütün arkadaşları soruyor. Belli ki kendisinde bugün her zamandan fazla bir heyecan ve hassasiyet var... Güneş, Selimiye minarelerine son veda puselerini bırakarak Arda sahillerinde kayboluyor. Edirne, gene vakarlı sükuneti içine bürürdü Gecenin matetnli tülleri onu gene ıztırabile başbaşa bırakıyor. Mevzide herkes ödevi ba şında.. Bütün gözler, artık Karanlığı yırtarak ileridedir. Arkası nehirle kapah bir mevzide, geride, kimsenin gözü yok.. Ancak zihinleri kurcalayan bir nokta. Bir liklerimiz düşmanla istedikleri gibi dövüşemiyeceklerdir. Sebeb, eepanemizin azlığıdır. Tüfek bsşma tahsis edilen mermiler evvelki çarpışmalarda sayı ile kullanıldığı halde yarıya inmiştir. Gerideki yedekler pek cüz'idir. Artık her er, iyi biliyor, bu eksikliği dipçikle, süngü ile, kazma, kürekle, yumrukla. tırnakla, çelik göğsü ile tamamlıyacaklardır. Hiç kimsede zerre kadar endişe yok.. Genç erlerin gene, tath tatlı giiluşmeleri duyuluyor. Hiç sönmeyen bu ne şeli gençlik kaynaşması, Mericin şırıltıları arasına kanşıyor ve tatlı nağmelerle kulaklara aksediyor. Dünyanın bu eşsiz çocukları arasında buluncnanm sonsuz gurur ve heyecanile doluyum. Saat 21,30. Üeri karakollarımıza şiddetli ateş başladı. Meriçin Yıl dırım tabiyesi istikametinden de ateş sesleri geliyor. Bizim mevzie düşman esas kuvvetlerile, Karaağaç ormanın'ian istifade ile üer lemektedir. Öncü kuvvetlerimiz geniş cephe üzerinde oyalama ile çekilmektedirler. Saat 22,30. Çekilen kuvvetleri miz mevzide, tayin edilen yerlerıni aldılar. Artık düşman siperlerimizin önündedir. İlk hatlar şiddetle ateşe başUdılar. En fazla tazyiki Ziraat bahçesi bölgesinden görmek teyiz. Düşmanm piyade, makineli tüfek, havan ateşlerinin şiddetli tesiri altmdayız. Subaylarımız, manga komutanları ateşi, sikı disiplin altında idare etmekteler... Biraz sonra, düşmanm o'n safta bize türkçe hitab eden avcıları belirdi. (Mehmed atma, asker atma, arkanızdan Edirneyi aldık, siz e sirsiniz, burası bizimdir, beyhude ölmeyiniz) sesleri geliyor. Artık süngulerimiz takıldı, bunlara şiddetli ateşle cevab veriyoruz. Saat 23.30 Düşman el bombası yaylımı yapıyor, şose civarma ten vir mermileri atıyor. Gürültülerden düşman subaylarının erlerini hücuma teşvik ettiğini anlıyoruz. Bunlara karşı havan ve makineli ateşîerimiz tesirli mukabeleye çahşıyor. Sağ tarafımızda düsmanın kesif botnba seslerine inzimam eden gürültüler oldu. Üsteğmen Hilminin çoee kenarındaki maki nelitüfek mevzii düşman eline geç nüş.. Onun yüzbaşuı Kasım Beyin sesinin (tüfekler düşmana mı kalacak) diye gürlediğini işitiyoruz ve aynı zamanda Hilmi Beyin bir kaç erle yıldınm hta ile el bombalan kullanarak düşmana atıldığmı, onları tepeliyerek makineli lerini tekrar kendilerine çevirdiğini öğreniyoruz. Erlerimiz kan ve terin kanştıgı muharebe beyecanı içinde Sndekilerini tepelemek için birbirile müsabaka ediyorlar. Ateş altında geriden cepane ifanali yapıyoruz. Siper sığmaklarına depo edilen yedek cepanetniz t ü kenmek üzere bulunuyor. Bu yüz den vaziyetimiz nazik.. Savaş, daha sağda, ormanda boğaz boğaza mücadele halini aldı. Kul sıkıl madan Hızır yeüsmezmiş derler. Tam bu buhran sırasında, arkamızdan bazı sesler işitiyoruz. Cepanerf bir er sürünerek sipere kayıyor (takviye geliyor) diye bağınyor. Hakikaten nehir ve köprü gerisinde birikmiş olan (Edirne gönüllüleri) şiddetli ateş altmda sallarla Meriçten geçerek sl perlerimizi takviyeye başladılar.. Fazla fışeklerini bizimkilerle bölüsüyor ve ateşe iştirak ediyorlar. Bu hal erlerimizin maneviyatını yükseltiyor. Bunlardan bir kısrnı şosenin sağına UeTİemişlerdir. Ölümü bile gülerek kucaklıyan genç Mehmedçikler. Gene gülüşüyorlar. Şimdi bütün mevzilere sirayet eden bir coşkunluk havası seziliyor. Düşman ateşi gevşemiş gibi görünüyor. Takriben saat 24. Bir düşman su bayı (1) (Mehmed atma..) diye hitab etmektedir. Bu arada siper lerimizden sağdan gür bir ses semalan yırtnaaktadır: Bu (sağım dakiler ve solumdakiler, hücum için ateş kes!) ve devam ediyor: (Bu katillere siperlerimizi vermeyiz, Edirneyi veremeyiz.) Sesin, Hilminin sesi olduğunu tanıyoruz. Hep birden âdeta büyüleniyor. alevleniyoruz. Gerilmiş sinirİerin verdiği anî heyecanla (hücum!) sesi bütün siperler boyunca gökleri yararak bir anda dalgalanmakta.. Bir gönüllü (hazıriz boğalım..) diye bağırmaktadır. ken bütün erat ve gönüllüler kükremiş arslanlar gibi karanlığı yırtan (Allah; Allah) sadalarile siperlerin üstüne fırlıyor, birer ok gibi atılıyor ve saldırıyorlar. Bu çekici ve sürükleyici ruhî haletle bir anda düsmanla birbirlerine karışıyorlar. Nâra. dipçik, yumruk, boğazlaşma neticesi; düşmanda sonuna kadar muıkabele kudreti kalmsrnıştır. Ön hattı takiben gerideki düşman hatları oldukları yerlerden çözülüyor. Düşman, düş manın halini bilmez derler. Meğerse kuvvetli düşman ne kadar buhran içindeymiş. Onu mümkün olabilen şiddetli ateşle takib ediyoruz. Düşman, topçu sürgu ateşi siperlerimizin üstune tevcih ediliyor, çekilmesini temin için yarım saat muddetle bize yüzhrce mermi savuruyor. Birlikleıım'z ge ne düşmanı takib ile eski yerlerini .ekrar işgal ediyorlar. Muharebe meydanı erlerimize kalmıştır. Ağaçlar arasmdan yakalanan duşman erlori, yerli çetelere hudud kıfalarına. düşman Efsun birliklerine mensub. Dusman, üstün kuv vetlerle ve esaslı keşif hazırhk larile tertib ve tatbi'ı ettiği tasrruz ve baskınmda, kuvvetlerımizi gafil avlıyamamış, csaret ve mukavemetlerini kıramamış. süngü müze mukabeleyi göze alamamış, yılgın ve ödü patlamış halde ric ate uğratılmıştır. Herkes kucan'.aşıyor ve birbirini tebrik ediyor. Yeni cmniyet ve keşif tedbirleri ikmal edilmiştir. Arük tanyeri ağarmaktadır. Düşman, yaptığı taarruzda ve bilhassa ric'atte oğır zayiata uğramıştır. Sıhhiye ve teskerecilerimiz taranndan orman içerisindeki düşman yaralıları toplanıyor. Gecenin feci sahnelerine şahid olan mevziimizin artık içini ve ılerisini görebiliyoruz.. Siper ierimizde taze kanlardan sanki nar çiçekleri açmış, pıhtılaşmış kan lardan çimenler arasında mor menekşeler peyda olmuş. Siperlerin önünde hücumda şehidlik şerbeti içmiş Türk yavruları.. Kırık tü feklerin, kanlı süngülerin arasında uzanmiş düşman c'ülerile karışmiş ve sarılmış yatıyorlar. * * * Savaşın mihrak yerinde tam zamanmda kıvama gelmiş bir hücum hareketinin icra ve sevkinde önayak olan iyîliğe, gilzelliğe, kahramanlığa meftun üsteğmen Hilmi de hücum sırasında ağır bir yara almış ve bir müddet sonra da dün yaya gözlerini yummuştur.. Son nefesirde kendisini kucaklıyan yüzbaşısma ve erlerine son hi tabı. (Artık ölüyorum. Canımı Edirneye veriyorum. Seve seve veriyorum.) İki arkadaş, son saygı için onu görmeğe gittiğimiz zaman, onu tüfeklerinin mevzii içinde öbek öbek yığınlar teşkil etmiş mermi kovanları arasında, bir tüfek örtüsü altmda buluyoruz. Burada da et rafında kendisi gibi sessiz ve gülerek yatan arkadaşları oldu. Üstündeki tüfek örtüsünü açıyoruz Mübarek şehid kanı, toprak rengi kaputu ve matrası üstüne Türk bayrağından sanki bir şal örmüş. Karaağaç ormanının üzerinde toplanan sabah bülbülleri gene ne ka dar da çok.. Hep bir ağızdan matem neşideleri söylüyorlar. A ğaçlar arasından süzülen 4 Ağustos 920 güneşi onun ve etrafında yatan mütebessim kahraman şehid arkadaşlarma temiz almlarırun ancak onlara nasib olabilen yaldızlı haleler işlemektedir. Ayrüryoruz... Etrafta baba ve evlâd gibi birbüine karışnuş birlik erlerile (Edirnenin kahraman gö nüllülerinin) şarkılarını dinliyerek yürüyoruz. Tunca. Arda, güzel Meriç Bu üç kardeş Türkündür. Kayseri İncesu Yeni Cami mahallesi No. 7 Hamdi Yalçın GiUette Bir GILLETTE Traj makinosrndo Movl GILLETTE bıçağını kullondığınızda, dünyanın en mükemmel tisteminden istifade etmi} olursunuz. GILLETTE Traf makina ve bıçakları, biri diğeri için yopılmıjtır. Değ«ri biraz yökıek olobtlir, fakat daho uzun möddot dayamr. LIMANfMFZA GELEN \> VE GİDEN rVAPURLAR KHEDİVÎAL"" MAİL LİNE Istanbul İskenderiye NewYork ve Filâdelfiya arasında seıi ve muntazam posta MUHAMMED ALİ ELKEBİR IUNCIUK Hiç bir masraf ihtiyar etmeden, Ankarada kullanışlı, zarif ve sağlam BAHÇELİ EV ve işlek bir semtte I I Transatlantik vapuru 12 kasımda muvasalat ve 13 kasımda yolcu ve eşyayi ticariya alarak İskenderiye Filâdelfiya ve N e w Y a ı k ' a hareket edecektir. Fazla tafsilât için Galatada Karaköyde Yeni Handa ikinci katta GİLCHRİST WALKER et Co. Ltd. Acentalığına müracaat. Tel: 42964. BAS A6Rİ1ARL diş ağrıları, romatizmo, ve nezleye karşı GRlPİN almayı ihmal etmeyiniz. GRİPİN, grip, nezle gibi hastalıkların başlangı» cında bir çok fenalıkların önüne geçer. I Sveıuka Orient Linien DUKKAN sahibi obnak isterseniz, talihinizi deneyinizî 1950 ikramiye piâr.ının son çekilişi: I GOTTEMBOURG SCOGALANO 29 ARALIK 2 EV 150 lira bâkiyeli faj dalanırlar. 1 vergilerini ve dolgun para ıkramiyeleri.... EV ve dükkânların veraset ve intikal Bankamız öder. Vapuru limanımızda olup 13 Kasımda eşyayi ticariye alarak ANVERS, HAMBURG, BREMEN, ROTTERDAM, AMSTERDAM, KOPENHAG, OSLO, ve İSVEÇ ve FİNLANDIYA limanlanna hareket edecektir. Fazla tafsilât için Galata Tahir handa, 3 üncü katta SCANDİNAVİAN NEAR EAST AGENCY'ne müracaat. Telefon: GRİPİN 4 saat ara ile günde 3 adet alınabilir. BÜTÜN AĞRILARA KARŞI TASARRUF HESABLARI bu çeküişten Her 500 lira için ayrı bir kur'a numarası verilir. Operatör Ürolc* ^ TiİRKİYE I s BflNKASI PROTEJIN DERMOJEN „ FRENGI ve BELSOGUKLUGUNUN TEMINAT1J bir KORUYUCUSUDUR. GELIR. • Ürolog Operatör Prol. I KIYMETLİ BİR MÜŞAHEDE Amerikanın meşhur Rockfeller Enstitüsü Dmî Araştırmalar Konseyi tarafmdan neşredilen bir bültende, petrol kuyularında çalışanlann saçlannı gayet iyi muhafaza ettikleri müşahede edilmiştir. Aynı bültende belirtildiğine göre, BENZİNE de PETROL maddesinin saçlann dökülmesine mâni olduğu tesbit edilmiştir. Bu maddeyi havi yegâne müstahzar Bahaeddin LuHi VARNALI Bobrek, Mesane, Idrar ve Tenasfi] Vollan Hastalıklan Mütehassısı Beyoğlu, Iş Bankası karşısı Emirnevruz sokak No. 10 Panaiya Apt No. 2 1*1: 4220' Bilecik Yenişehir Bursa yolu 29+800 Km. de 37 metre açıklığmda ahşab köprü inşaatı kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 23736 50 liradır. Idrar yolian ve teBasfl] hastailklan (Iktidarî.ıtlık, belEksıltme 22/XI/1950 tarihine rasthyan Çarşamba günü saat 15 te gevşekli^i) Mulehassıs, Bostancı Küçükyalıda Bölge büıasınd* toplanacak komisyonda yapıBeyoğlu, TokatUyan lcarşıst, lacaktır. SutCTMİ Ç>lı? Apt. Tel: 41436 Bu işe aid evrak şunlardır: Sdzleşme, eksiltme projeleri, Bayındırlık işleri genel ?artnamesi seri döpri, hususî ve fenni şartnameleri, proje keşif hülâsası ve buna merbut diğer evraktır. Bu evrak her gün Bölge Müdürlüğünde görülebilir. İstekhlerin 1780.24 kuruşluk teminat yatırdıklarına dair makbuz Ticarethane için kaloriferli 2 oda ibraz etmesi ve 950 yılında Ticaret Odasuıda kayıdlı olduğuna dair belgesi bulunması ve eksiltme gününden (tatil günleri hariç) üç gün evvel devredilecektir. Telefon: 21357 Bölge Müdürlüğune buna benzer iş yaptığını ispat edecek evrakla müracaat ederek ehliyet belgesini alması şarttır. İsteklilerin yukarıdaki belgelerle kanunî tarifat dairesinde hazırlıyacaklan teklif zarflannın arkalannı mühürle mühürliyerek eksilt meden bü saat evveline kadar adı geçen komisyona makbuz mukabiİngiliz sanayiinin çok prali vermeleri lâzımdır. tik ve faydalı bir buluşu, Para vesaü^ gibi umumun elinde bulunan şeylerle mühürlenmij Baca ve soba borularını veya noksan hazırlanmış zarflar kabul edilmiyecektir. kurumdan derhal temizler. Postada olacak gecıkmeler kabul edilmez. (14818) Tutuşmuş bacalan derhal söndürür. TOPTAN SATIŞ MEBKEZİ Galata, Yemişçihasan sokak Tripo Han No. 3. Ağızdan ahnan draje şeklindtki taauunif vm Perakende Satış Yerleri Beyoğlu nmı CAĞLAR Karayolları Birinci .. Bölge Müdürlüğünden: EKSİLTMEYE KONULAN İŞ GALATASARAY meydanında IIHP TİFOYA KA3ŞI IGNESIZ AŞI NEA AGORA JAPON PAZARI Taksim Beyoğlu TIFOBIL thsan Sami Saç dökülmesi ve kepeklenÇocuk Hastalıklan Müteh assısıB mesine karşı hârika ilâc PETROL Cağaloğlu C.H.P. karşısı NTZAM tedavisine derhal başlayınumaralı apartıman nız. Bütün eczanelerde ve lüks Darfürr.eri mağazalannda bulunur. rer Şemsi Mutver I dır. PETROL NİZAM J ANKARA PÜZANT Şişli PAZARI HOVNAN Tüo ve Paratifo hastalıklarma karjı emin vt kat'l bir muafiyet temin eder ve vücudde mevzii ve utnuml hiç bir re»ksiyon yapmaz. TİFOBİL, deri altına injection yapUrmaktan çekinen veya bu şekilde aşılanması übben caiz oimıyan kimselere ve çocuklara bilhassa tavsiyeye şayandır. Her Eczanede bulunur. İKTİSAD 5501 ' VEKÂLETİNİN sayüı Patentini haiz AZILNAME Menkul ve gayrimenkul mallannun idaresi, satışı vesair hususlar hakkmda İstanbul 5 inci Noterli ğinde 26/7/949 tarihinde kocam Osman Bıçakçıya vermiş olduğum umumî vekâletname ile o tarih ten evvel ve sonra verdiğim bilumum vekâlet ve salâhiyetlerden mumaileyh kocam Osman Bıçak çıyı gördüğüm mühim lüzum üzerine İstanbul Altmcı Noterliğinin 20/10/950 gün ve 28375 sayıh azilnam»îsile vekâletten azlettiğimi ve verdiğim bütün salâhiyetleri is tirdad ettiğimi beyan eder ve şahsı salislerin malumu obnak üzere işbu ilânın gaietenizde neşrini taleb ve rica ederim. İstanbulda Taksim, Sıraselviler caddesi 63 numarada Ahmed Kara mustafaoğlu kızı Ayşe Günay Bıçakçı.... Çomaşır ve bulaşık yıkonan bcyaz sobunla yüzünüzu ve vücudünuzü yıkamanıı o»l5 doğru değildir. YURD LİNYİT 100 zayiatsız yakar. SOBALARI 3 Linyitin gazlanm ha vagazi gibi alevlendirir ve yakar. 4 Zarif ve mukavimdir. 5 Her keseye uygundur. 6 6 0 senelik bir fabri!:?nın mamulâtıdır. 1 Linyit kömürünü % 2 Hususî tertibatı (çift tiraj) sayesinde alttan tutuşan, linyit Bu ânı hiç unutmuyorum. O sırada düşman da bizi dinlemek için, ateş kesmiş, gecenin derin ve esrarla dolu karanhğında hakkın*** Akşam oluyor. Muharebe ileri da vereceğimiz hükmü beklemek karakollarının hafif hafif tüfek ses tedir. Evet, hüküm kat'î.. Bombaleri düşmanm Kıyık tabiyesi üze lar düsmanın tepesinde paralanırrine topçularımıza, karşı yaptığı mutad fasılalı top sesleri z aman (1) Bu düşman subayı ölü olazaman tekrarlanmak'fdır. Alınan rak burunmuştur. Elinde bir poremirlerde düşmanın bir taarruz tatif kürek vardır. Kendisini teŞhareketinin beklendiği bildirilmek his edenler Edimede nişanlısı oltedir . dufunu söylemişlerdir. kömürünün dumanı sobamn içinde yanar ve koku vermez. Gençlik ve güıejliğinııi, renınızın kodife yumuşoklığını muhafaza içi husuıi bir formülle imal «dilmiş elan Dr. Naşid Sunay Göz Hastabklan Mütehassısı Muayenehane. Galatasaray, Avrupa Pasajı karjısı Büyük Parma Apt 23/1 saat 1619, ••••Telefon: 41261.| PURO TUVAIET SABUNU kuUanınız KİRKOR PATEMT JAMGOÇYAH Aşirefendi Cad. No. 15 SİRKECİ İSTANBUL SÜLFADERME YARA MERHEMİ: YARA, YANIK, ÇATLAK, ve ÇIBANA KARŞI