Katalog

17 Kflsnn 19S0 CUMHURİYET o ıv İngiliz • Mısır ihfilîfı ün akşam Kral Faruğun Başbakan Nahas Paşa tarafından Parlâmcfitodâ okunan mesajı ile İngiliz Mı«r münasebetleri yeni ve nazlk bir «ifhaya intikal etmlştir. 1882 seneslnde İngilterenin Liberal Başbahanı Gadstone'un emri İle askerî işgal altına alınan Mısır o tarihtertberi Itiüsaid zamanları her vakit kollamış ve her seferinde de giriştlği teşebbüslerle hürriyetinin bif perçasihı gefl almaya muvaffak olniuştur. 18S2" senesinde başhyan protektöra devrinde memleketin idâresi dbğrudan doğruya İngiliz femsllclIfrinin etinde kalmışh. Fakat birinci Cihan harblnden eVvel baş gösteren millijetçi cereyan zamanla kuvvetlenmiş ve ftlısirda hürriyctin babası addedilen Sld Zağlul Paşa tarafından kurulan Vafd partisi 1918 de durumu müsaid goferek ilk teşebbiısü yapIllıştı. Mısırlı milliyetçiler bu tesebblisün semerelerini ancak kanlı hâselerle geçen dört senelik bir devr>nin sonunda elde edebilmişlerdi. 1922 senc«lnin ?ubat avtnda tngiltere Misırı müttakil bir hilhumet olarak tatıımı? fakat o sene varılan andlasmada gcne hurriyeti tahdld eder mflhlyette msddeieı* yer verilmişti. MiMida Inçiltere bir yüksek kdtnlser btıhınduracak, memleketin savunması ile tneşşrul olacaktı. Bu yüksek komiserlerin dahili işlere müdahalesi 1922 protokolunun da dpğiştirilnıiye mahkum •tduğunu gosternıişti. Vafd partillnin kurucusu Snid ZJU'IÛI PaşaHln arkadaşlarmdan Nahas Paşa da llalefi gibi miisaid zamanı kollıyaCak ve bu andlaşmayı da değiştiftcfkti. İtahanın Hnbesistam Işffali Ve mlhvcrin yayılma hareketlerine ba$laraası Nahas Paşaya müsaid lamanın gelriiğini hatıflatmış ve «karşıhklı bir anlaylş «Ihniyeti» İçinde 1936 senesinde Londrada yCHi bir andlaşmaya varılmıştı. H A B Koredeki Birliğîmîzin çetelerle carpışmaları Baştaraft î inci sahifeie > tepe. Yaralılardan ikisi derhal uçakla îokyodaki askerî hastaıteye hakledilmişlerdir. İki Jratâll da Inchon'daki hastaheye yatınlmış ve bir erimiz de tedavi edilmek üzere Aftıerikan hastane gemisi Havven'e flskledılmiştir. Kuzey Koreyi btf kaç gündenberi Sibirya soğuğu kaplamış bulunmaktadır. Bununla betaber BOğuğa karşı her türlü tedbir ahndığından bizımkiler hayatlafından memnun gözukmektedırler. Şinv'iki halde çarpışmalar daha çok çetelerle yapılmaktar'ır. Trunıan Pekinc lcminat veriyor NewYork 16 (ft ) Başkan Tru fnan bıl akşamki basın konfeiîin* «inda Komünlst Çine yetılden tfemitlat vermiş ve Birleşthiş Mllletler kuvvptlerıfıih hiç bir veçhile Mançurya hududtina tecavtiz etmiy*eeklerini ve hudud bohesınde Çın fnenfaatleritıin nazarı itibara ahnacaŞlnı bevan etmiştır. Ba?kafl Trufnah gazetecilere bu sözleri söylsrken •'Amerlkan huku""•ıııııiHiımnıtııııııılltllll meti narmnfc» komıştuğunu da bil' hassa kaydetmiştir. Başkan, Ko< Kahire 16 (a.a.) (lps) Muıt ıflünist Çinin Kjtsdt savaftarft rnü dahaleslne son vermesini yenideâ Parlâmentosunun yeni oturum dev resi bugün açllrtıstif. 6«n«l ottiistemişÜr. rumda Başbakan Nahas Pasa, ttraAskerî harekât lın huzurunda Kraliyet nutkunu NetrYork 16 (R.) Bu akşam okudiuşhlf. Bu Hutkurida Kral, Kore cephesindsn alınan haberlere Mısıf hükumetülin Mısırda bulugöre, muhtelif kesimlerde mevzil nan bütün înigiliz kıt'alarmm der hâröketler cergyâıi etmiştir. Kuzey hal tahliyesini ve Mısirla Sudanuı Kbrelilerin bir mukabil taarruztl Mısıf hâkimiyetl altında birleştiyüzüfldeft feri çekihne'k mecburi filmösini istediğini bildifmlş ve de yetinde kalan Güney Koreliler J rrilştir ki: ni bif hatta yerle^^ 'e*dir. İngiliz« Mısır hükumeti 1936 Ingil'zler Pongçok'un işgalini tamamla Mısır andlaşmasının feshini de ıstemışlardır. Öirleşık Amerika kıtalart fflektedir. Zlra bu andlaşmanın *ngi da yeniden ilerlemişler ve Mançur 114 münasebetlerifie temel olmak ba ya hududuna 40 kilometre yaklaş krmmdan muteber olmadığı kanaatindedir. Memîeketin mukaddera mışlardır. tım temin için Mısırlılar hiç bir Âmerikalılann zayiatı tereddüt eseri gâstermjyeceklerdir. Washmgton 16 (A.P.) Kore 6u huiustâ hükumet elinden geleharbiftin başlangıcındanberi 10 k fli yapccâktır.» sıma kadar Amerıkan zayiatının 4798 ö!ü, 19 740 yaralı ve 4.343 kay* ba baliğ olduğu bugün Birleşık Amerika Savunma Bakdnhğmdan a* çıklanmıştır. İngiliz Mısır İhtilâfı D. Parli Grupu toplaıtdı Halkevlerine dair kanun teklifleri Bostotnfı ı inci tahıfede •*• Yıllardanberi tartışma konusu olan bir mesele nihayet kanun tekl'fi ha linde Meclise intikal ettiğinden Anayasa komisyonunun bu sabaluc toplantısı fevkalâde hararetli olmuştur. Komisyonda bulunan Halk Partililer arasında eski Başbakan Şpmieddih GünaltaV, Faik Ahmed Barutçu, Feridun Fıkri Düşünse" de Vardı. Teklifin tümü üzerir.de acılan gorıismelerde gerek Faik Ahmed Barutcu, gerek Ferıdun Filtri Düşünsel, işe esasından muhnlofet etmişler ve bb\le bir pılh'in Anayaia hükümierıne tama m»n avltırt bir mahiyet afzedece' |ini a»1İBtmışlar. Anavrsaya aykıfl kanıın çıkamıyacağına eöre, bunurt trîli'k edilenıiyeccgini ılcri sürmtl| leıdır CHP. süzciibıi mülkivet bnh«ıni ele alarak bu mevıuda uzun uzadıya tafsilât vermNler ve her hangi bir kanunla mulkıyotin rezzedilemlyeceği noktasında ısrtr etmislefdlr. Söz a!an D P. mllletvekillerl arasında CelAl Yardımcı tek lifteki hükümlerİn Anayasaya nvkırı olmadığı gibi, mülkivet haklarını zedeleyici mahiyeti de bulunmadığını ızah etmıstir. Bahadır Dülger meseleyi başka bir safhadrn ele almlş. Turk Ocağı mallarınn Halkevleılne nasıl intikal ettığini ifade ile bu iktisablann meşru olup olmadığı cihctini araştırmıştır. Bahadır Dülger, eski Türk Ocaklarınıo normal olarak kongresini yaphgı ve heyetlerüıi seçtiği gunün ferdasında bir emirle ilga olunduk lannı, bu ilga için toplanan heye tin siyasî bir baskı altında karar vermek mevkiinde bulunduğunu gosteren kuvvetli vesıkaların, beyanlânn ve delillerin mevcud olduğunu anlatmış, Türk Ocaklarına aid bina ve emvalin ttalk Partisine uıtikal edcmiyeceğuıi, bU kahun teklirThiit bilâkls mülkiyet hakkırtı korumakta bulunduğunu soylemiştlf. G3rtl«melere başka bü gün devam «dilecektif. Gl. Arnold'un ordumu za dair demeei fi f İTicı <nhif?âe rikasını isletmeve aşabilmek ıçin de hakıkr.tte 100 rtıılyon liraya }htiyac vardır. Bu kadar muazzam bir külfete katlanrrtağa imkân oima dığından bu mevzularda alınması derpiş edılen teclbirler gıupa izah edılmiş ve alâkah Bakanların beyanatı tasvib oluntnüştur. Mukuk Fakültesinıh 25 inci yıldönümü törenindeki hâdise ddlasorulan suale de Millî Eğıtim fiakanı cevab Vermiştit. Tevîlk tlerınin izahları. bu torenin idare' sinde Dekrnlığın her hangi bir rtaksadla haro'vet etmedi'ji hU8Usunda grupu tattnin etttiiştin Muhalefet lideHnîn oraya gideceğinl bılen bazı kışkırtıcıların bit göstefi tertıbine yeltendikleri de bu suretle anlsşılmiftır. Bu^ıınkü grup toplantısında söz alan bir •nıllet'Vekıli grup m uzakerelerinin basına Şimdi Kral Faruğun ve hııkume» sıztnasım doğru bulmamış ve bu llnln lâgvinı Istedikleri 1 S and husustaki düşüncelerini belirtmisPB Iksıtiası Mıstfin siyasî lstiklâllnl de tlr. tsmyor, yilMsek kdmUetin va?lfeIfrine son \erivordu. Mısır elçiler fbnde'HyOr ve memlckeiin Idareslfli tâmpmile cline alnordu. Fakat Biiveyşin imparaiorlıık vollarında flynadığı ehemmiyeti na7arı itibara •lan ingiliz hukumetinin Dış İşleri Bakanı Eden, Kanal bol^esinde Anksra 16 (Telefonla) MÜşİ0 0 O İngiliz askerinin ve 400 İngi terılerin verdiklerl yÜtde otilerın O llz pilohırttlh hazır bir halde kal kime âid olduğu, işvefenlerle gar> İhası için müsaade koparıyor ve bü Sonlar arâsmda tızun bif rhüddet* hıısus andlasmada yer alıjordu. tenberi ihtilâf mevzuü olfnakta idl. ıkinei bir cihan harbinin eelmekte Çahşma Bakâhlığı bu ihtilâft haU dldujj'i senelcrde yapılan bu and letanek üzere Gârsonlar Sendikan, İRşmanın bahis mcvzuu maddesi Eğleiıcft Yerleri İfçilerl Sendıkası, Itarb esnasında dflhi itirazlara sebe turizm kulübleri •• TuHjta Umuin bhet verniiş ve nihayet 194S sene MtidürlüğünÛn to«tal«alaruu alalinde silâh seileri sustuktan sonra rak yeni bl± kanua tasarısı hazır«tnıi'aid *amariın» geldiğine kanaat latnijbr. Bugünltrf» Meelis* K T * fetiren Mısır hıikumeH bu and kedilecek olaa yetol tManda yuxlaşmanın da değiştirllmesini hattâ d» onlann dojrudan doğruya miijIfijvını i'trmişti. 1945 senpsitıden teri il< temaJ «dctı farsonlara bı1917 senesine kadar Londra ile Ka 1akılmaa kabul cdilmekt«dir. Müşterilerin aynca verecekteri ltire arasında bu hıısusta yapılan temıttlarda Ranaldaki askerlerden bahjijler d« bir *ld« toplanarak bu znade Sudan meselesi ihfllâfın ya müessesenin garsonJan arasında tlştırılamamasına sebeb olmuştuf. taksim edilecektil. Kil nehri sajesinde yaşıyan Mısıf, Vetıİzelos itimad aldı Nil in nıembaı Sudahda ve Sudaft Atina 1« (R.) Yeni Venizelos da İnfiltcrcnin elinde oldukça hâ kabinesi bu akjam parlamentoda kiki hürrhete kavuşmasının bahis itimad oyu almıştır. Jİ8 ftıilletveklrhevruu olamıyacağım ileri sürmek linden 164 ü lehte 54 ü de aleyhte tedir. İngiltere ise Mıslrı, Sudan oy vertnijlerdir. Çaldaris'ln halkçı hakkında 1899 da yapılan andlaa partisi hükumeti destekleıhiftir. maya riayefe davet etmektedir. Yüzde onlann garsonlara verümesi kararliftırıldı Venizelo», F&Ier limanındaki muhriblerimizi ziyftret etti Atina 16 (a.a.) (Atina ajansl bildiriyor): Başbakan Venizelos bugün, Faler Hmanına demir atmıs olan iki Türk muhribini ziyaret etmiştir. Diğer taraftan Türk deniecilerl şerefine Yunan hükumeti tarafın* dan dun gece verilen ziyafette Bah* riye Bakanı Zaimıs dost ve mutte* fik Türkiyenin Deniz Harb okulü subay ve öğrencüerini misafir et» mekten büyuk bir memnunluk duyduğunu belirterek şöyle demiş* tir: • Türkiye ve Yunanistan arasındaki dostluğan temeli iki büyuk devlet adamı tarafından atılmlftır, Bunlar, eserleri memleketlerimigde silinmesine iftikâh olmtyan izler bırnkmı| olan Kemal Atatürk v6 Eleftherioa VenUelos'tür.» laaaHBiBBMM^HB^^^^^^^^^ Bnştaraft I ıncı tahı\edt lâkatta Amerikan 6rdu, donanma ve hava kuvvetleH mütehasslslarınm Tüfkiyenin modern harb metodlanhâ uygun geniş bir eğıtim programına sahib olmak hususundaki faaliyetine yardım ettiklerinı sdvlemlg ve «bu prosramı sevk ve İdare eden küvvet, Türkiyenin yeni Genelkuımay Başkani General Nuri Yamuttur» demiştir. General Arnold konuşmasınB devamla demiştir ki: « fiskiden, askere alıfiatılaf muhtelif smıflara gelişiaüzel avnhrlardı. Meselâ, ivi bir denizci pivade sinıfina girerdi Fakat «imdi Amerlkan ordusunda kulianılan ve ufak tadillerle Türk oHu'suna adapte edılen basit testlerle, her işin ehlini bu'mak kabil olmaktadır. Geheral Arnold sözlerine gflyle devam etti: Hef iste ehlini kullanmalL fnsnn güciıhde hiv^edilir bir tâsarmf sa§lar Genenl Yamutun da takdir ettiği vechile avnı prensip, Türk ordu^uflun silâlı ve di|er techizat ıhtlyacını tnvinde hevetimize de rehber olmalıdır. Meselâ, eğer Türkivpde, yeti?miş 1000 kamybn föıü yöksâ buraya 1000 tâhe Amerikan kamyonu g3îlrm'l1;te fayda voktur. Kpj'fivet, sadece bu kamyonları verimli bir feekiide kullanamıvaraâınız için değ'l aynı da acemi şofdrlerin eline verdiğiniz takdirde, bır kaç senelik bir devre irinde Amerikanm Tü''kiveve askerî yardım için tahsis ettiği dolarla* nn fnühim bir fismını vedek parçnya yatiımanız icab edeceâi İçin de bdvledir ve eğer bu şekilde devam ederseniz, yed<»k parçava yeni malv?rdi|initden ddha çök para sarfetmek durum\:ndâ kalır ve aynı zamanda gülJnc derecede mantıksızbğa düşmüş ölursunuz. 6u sadece bir misalden ibarettir, Fakat pren«ıp, tankhra, radara. tclsize Velhasıl herşeye kabili tatbiktir. Hakikaten programımlzıh eğitîm kıthıı nıal?eme yardimırtdan çok mühimdir. Bize memnüniyetle sSyliyebilirim ki, yardım heyetihin faallyete gectiği 194t yılmdanberi büyük ölçüde bir inkişaf kaydedilVâiiyeti ümum! olarak gözden geçifmek üzere evvelâ 1947 yllına dönersek, Türk kara ordusunun modern silâhlardân mahrüm ve hareket kabiliyeti bakımından çok :âyif olduğurtu gBrürüz. Türk hava küvvetlerinde yetsr «ayıda rte uçak ne de usta uçucu vardı. tkihci Dühya Harbi 81çülerine göre, Türk domnması teçhitat ve tecfübeden ıahfum nazati itibara ahnmıyacak bir kuvvet haltndeydi. Bugün bu vâziyetih gents ölçüde ısîah edilmiş olduğunu söyhyebillriffl. BU Ulaha: daha da devam ıdecektir. Birieşmil Milletler küvVetlerine iltihak etmek üzere Koreye giden Türk subay ve askerleri, çok iyi etişmişletdlf. Ofada ?ahs! kıymeterini Turk ordusunun «uı'anevi sa'aş kabiliyetlni ve bu heyetin 6nlara verilmesinde bir yardıma olduğu eğitimin değerini gösterecekerdir. nü bülyördüfn. öetıi anlamıyor, a cimıyOf ve yardım etffiek yordu. Fskat bans mâtıi caktı, koeaniı sevtneefie, lyilesfne* me, yürüffleffle!.. Hayıf, manl o!ârniyâöâkti doktor, alamıyacaktı! Birdenbire adetâ hlfsla bâğıftf gibi dedimki: « Gideceğlm Suzan. iyi ölrtıak içih Çine gitftıek lâzim gehe gideceğim! O beni götürecek .. İşİnden, çirketinden, tütünlerİnden evvfil ben varım ve o benlmle berabef gelecek.» Baştarafı I inci sahıfedı «• btıl tenuilcurt va Badyo Müdürü Zahir Ferid Töfümküney olduğu halde Gaseteciler Cemiyetine gelerek basın menjublarile bir görüjfne yapmıştif. Dr. Alyot, gazeteeilerla muhtelll tdev«ılar etrafında sorduklan sualleri cevablandıfâfak; atağıdaki detfieete bulunmuştur: Torizm tneselesi « Hükumet, turizm meselesiniî sayın Cumhul1 Başkanımızm B M. Meclisindekl Outuklafında belirttik lefi gibi, Mriftcl plftnda ele almış bulunmaktadıf. Gayelerimıze ulasabilmek İçin, ilk iş olarak, kanunlarımizdâ bâzı tadiller yaptık. Bıldlğiniz gibi, hükumet, yasak bdlgeler meselesini halletmek, cummin inkişafmı engelliyen tıütun meseleleri bertaraf etmek için harekete geçmiştir. tutteni teşvik kanununun tasansı hatırlanmıştır. Yakında Meclise sevkedileeektir. Bu kanun çıktıktan sonra, memleketimızde *uristlk tesisler vücude getırmek :stiyenlere azamî kolayhk gosterılecektir. Umum Mudürlüğümuz, hukumete iki plânı vermiştır. Bu plânlar üzerinde turistik bakımdan hemen ele âlüıacak bölgeler ışaret edilmiştir. Birinci plâna göre, İstânbul, Bursa, Izmir ve An'alya Vilâyetleri her türlü noksanları tamamlanmak suretile turistik bıısr şehir halıne getirılecektır. Istanbulda otel inşası ilk iş olarak, Istanbulda otel in şası e!e alınmıştır. Amerıkanın en büyük otellerinin başında bulunan Mr. Hılton memleketimize dave edılmif ve Istanbulda bir otel vücude getırılmesı hususunda bır prensip anlaşmasına vanlmıştır Sayın Menderes hükumeti, îstanbuldâ buyuk bir otel inşasına ehemmiyet vermektedir ve bu hu»usU alâkahlara l&z'm gelen dııek tifler bırzat Başbakanımız taraf;n dan verılmiştir. Mütehassıslar, ote lın stılini, Istanbulun hususiyetie rine uydurmağa çalışacaklardır. Otelın, Radyoevi civannda inşa edil mesi kuvvetle muhtemeldir. înşa at 1933 yllına kadar tamamlanmış olacaktır, Turizmin inkişafı için, Devlet Kara ve Denizydllarl Umum MüdüıluKİerile daimî temas halinde yiz. Kara yollarl uzmanlan, memleketin mühim denilebilecek turistik yollanm tesbit etmişlerdir. Bu yollann inşasına yakında başlanacaktır. Şunu da teessürle kaydedevım ki; şimdiye kadar turıîm mevzuunda hiç bir ?ey yapılmimıştır. Ben, bir eser vücude getirmek ve bu eseri meydana çıkardıktan sonra, gazeteci arkadaslarııtıla konuşrrtak istiyordum; fakat, gazetecılerül arzularl üzerine bir toplantı tertib etmek lüzumü hasıl oldu. [jtafıbulun henüz bir turizm haıitası yoktur; bugun kaç tane abiderriiz olduğunu bilmiyoruz. Tüıistik yollanmız hâlâ tesbit edılmi? değıldir. Geçen pazar gühü Topkapı sarayına gitmek istedim, kapaîl idi. Kendimizi dış memleketlere tanıtmak için çalışıyoruz Bu arada rtdyolanmız on iki dil üzerinden neşriyat yapıvorlar. Tanıtma dairemiz, muhtelif dillerde brofür ba» tırmıştır. Memleketimizde televizyon istasyonu kurmak İçin, muhtelif Amerikan lirketleri bize müracaat etmışlerdir. Istasj onlardan biri I»tanbulda; dığefı de Ankarada kurulacaktır. Merjemln ttiezftfl Efeste bulunduğu iddia edilen Haeretl Meryemin meıart meselesine gelince; tarihlerin kaydettiğine göre, Hazreti tsa aiünce, ann sihi, &en Jana emanet ediyor ve, anrieme «en bak, diyor. 8en Jan <ia, Hazreti Meryemi Efese götüruyor. Sen Jan, Efeste Ölünce, Hazreti Meryemin, Efeste kahp kalmadığına dair elde bir vesika yoktur. Yalnız Katolik kilisesi başta olmak üiere ,diğer bazı kaynaiklar, Hazreti Meryemin, Efeste Öldütti teıini ka bul etnüşlerdlf. BÜ mesele hakkmda .tarih! ve ilmt hakikat bahis ko nusu blamâz. Gefek dln; gefek man fak, Hazreti Meryemin Efeste öldüjünü kabul etmektedif. îstanbul Radyosunuh, dinleıttc sfthasının S00 kilometfe k«re oldufcuna daif çıksnlan havadlsler aâıl* tiüdıf. RadyorrtUEun Londrtdan ve Pakütandan dahi rahatoa dinlen' tneki» oldufu gelen mektublardan ânlasılmaktadır.» Turizm plânları "Türkiye ziraatinin hazırlandı istikbaline büyük Dün şehrimize gelen Kanadalı ziraaf âletleri fabrikatörünün sövledikleri Ofobüs güzergâhları eledive azası olduktan sonra ve azi* nff lığı kaybettiğim şu sı» ralarda hâlâ bizim otobüs seferle* rlnin gayriiktlsadî bir giiz£rgâh ta» kib ettiğini, buna rağmen halka da azamî hizmeti görpmediguıi sdjledlm ve sdyliiyoııım. Bugiin bu sadrlSr1. M^çkadan geçen îstanbul otobüslerinin Ba.' yıldım yokuşunu bırakıp Akarctlefdcn gCceceğini dğrerttiiğim için yasıyprura. Avrupada ve bizim traınvaı ]an Belçikalılar idare ettikleri siralarda boylc bir ha» eıiüergâbı tayln edi Iirken bir ay, iki ay ora'srdan geçen yolcular sa\ılır. kaç kişiyi ne şartlar altında tasımak nıümkun olacağı her şeyden evvel bu tetkik lerle tesbit olunurdu. Bu;un böyla bir şey olduğunu sanmıyo um. ÇUnkü müşahedelerim aksini gösteriyor. Her şeyden evvel, tstanbulun en mühim hatlan olan Nişanfaşı vo 9isll ite Jstanbul cihrtlni birbirine bağlayan Ve adına halka manasırta ring denilen servislerin üç yerihde arabalar böştına yü*lerce metrelik havisler resmedef ve bunun için kimbllir bo;una ne kadar benzin ve yağ sarfeder. tekerlek ve malzeme eskitirler? Boşuna dönül Tt bu üç hafman şunlardır: 1 Beyoğlundan Takslme gelen otobüslerin Ayaspeşa karakolunun önünden dolsşması (buraiarda bir yolcu binip indiğine şahid olmadun.) 2 Bulvardan Aksaraya inen arabalann doğru caddeye çıkacak yerde Postane önünden dolaşıp tramvay bekleme jerinin öniıne kadar (elme«n ve böylece kâh ken di»i tramvaya mânl olmast, kâb tramvaym engellemesinden zarar gö'rmesi. 3 Sirkeciden gelen otobuslerin Babiâliyi çıkarak yerde Ebussuud caddesine sapıp Adli Tıb, Alemdar yokıifu ve Snltanahmedl boşuna tırmanarak Divanyolundan Türbeye gelmesi. BU kavlsler Îdareye her gfln lüzumsuz yere yüzlerce kilometre beyhude yot katettirmektedir. Buntın hesabını yeni Belediye Meclist azalanmızın aramasını ve bizim anlatamadığımız derdi, îdareye an» latmalarmı cidden yerinde bulurum. Bu kavNler halka bir kolay Iık olmak şüyle dursun bilâkis za* rarlıdtr da. ümidlerSe balcıyoraz$, James Duncan ve esi uçaktan indikten sonra xıCanadanın tanınmış zıraat maki tindeyim. Kooperatif sistemile her ne ve âletleri fabrikası Massey kdylünün tarlasını makineyle surHarris şirketinin idare meclisi reısi me imkânını temın edebilirsiniz » ve umümî bp<î!t3nı James S. DunBundan 20 sene evvel bir kere can ile ikinci başkani ve Umum daha Turkiyeye gelen fabrıkator, idarecisi W.W. Manuhinney, dun makineierın fiatlan hakkında da uçakla Atinadan (ehrimıze gelmiş defniştir ki: lerdır. « Dunya .îiypsalarının fiatlan Senede 200 000,000 dol«rhk U v B u t e m a d i y e n y ü «elmektedir. Bu pan ve dunvanm mlıh'elıf yfct .erın da, malzeme azlığından, işçi bulma de şubesi bulunan bu fabrikamn güçlüğü ve işçi ücretlerinin artmamümessilleri, dün kendisilp ;drü^en süe çalışma stanlardını düşurdübir arkadaşımıza ziraat sahasındaki ğünden ileri gelmektedir.» çalı^mslar hakkında junları söyleMr. J. S. Duncan yedek parça mişlerdır:: meselesi hakkında da şunları söy« İspahya, İtalya ve Yunanista lemıştir: nı gezdtkten sonîa Türkıvedeki da« Yedek ak*am meselesi makiğıtım işıeriniz ve makınelerın durumu hakkında etüdle'de bulun nelerin ihracıle beraber duşunulmekte ve temın edilfnektedir. Zıraî mak üzere şehrinize geldım. Tüıkıve Ortaşarkta, hattâ İta.ya, Donatım Kurumile münascbetleriYunanistan ve Ispanyadan da fazla mız, JTnrshall Plâm vasıtasüe en ivi bir şekilde yüriimektedır. Makineolsrak, en buvük pazanmızdır. Memleketiniz, makineyle ziraat leruı en randjmanlı bir şekilde işine lâyık önemi vermiş ve 15 sene kullanılmasını temin maksadıle de evvel başl'yan mıkineleşme politı Türkiyede öğrctim ekıpleri bulunkası son 5 senpde hızını arttırmış dUrmaktayız. Halcn 5 kişilik çalıştır. Bu brkımdan ileriye ümidle tırma ekipimiz koylüye istedı^ı ızabakabilirız. Türkive için ziraat ba hatı vermektedır. Sımdıye kadar da kımından büyuk fırsat Ve imkânlar 200 kursta muhtelif elemanlar yemevcuddur. Bugün için aftık, kaia sapanla yaoılan ve «köylü tipi» deMr. J. S. Duncan, bUgün Anka dığımiz ziraîtin modası geçmlştır. raya gidecek ve batı terhaslar yâp; c Makine\le ist h al artmakfa, Rlall tıktan sonra pazara İstanbvla do« yet ucuzlamakta ve gellr fatlâlaş necek, buradan da, Römayâ, ottı» rtıaktadır. Makineyle yüfümlyen dan denubî Afrikaya ve Londradan zlraatın para cetiremiyeceği kana da Kanadaya gececektır. İller Bankasının durumu Ankara 16 (Telefonla) İllef Bonkasının öz kaynaklarile son menabiihin 1954 yılına kalar bağ» lannıış olduğu bankadan verilen malumatla da teeyyud etmektedir. Şu hale göre bir seçim devresi içinde bu bankanın mahallî idareere yeniden yardım yapmak imkâm evvelden selbedilmiş gıbidir. Verilen malumata göre mahallî idareerin kamu tesislerini kurmak youndaki talebleri 1949 yılında çok artmif olduğundan hazırlanan program mucibince ihaleler yapılmışbf. Fakat, kısa zamanda talebler malî imkânın üstüne çıktığından, banka kanunu tadil edilerek hazine kefaletıle bono ıhrac edilmiştir.' Bu tâehhüdler bankayı 1953 yılı sonukadar baglamış bulunuyor. Ma' hallî İdârelerdeh Vaki elâcak yent teleblerl kafşllamak üzere yeni malî tnkânlar araştınlıTıaktadır. Kiralar serbetf bırakılmıyor sahıftSe ma Kanununun tadili mevzuu ile alakak olarak Bakanltkta hiç bir komisyon kürulntanUs OİdUgunU Söylemiştir. Başkomisere rtljvet teklil etmi| Bir suçUn dolayı zabıUca yaftalanarâk Emınonu îmtıi.vet Amlrllglflt e*l. boluntfi Mallt ÇiUH edınd* blH. ItChdislnı nerbest bırahmlsı Içlft B8|li6mlser Ziy» Dıcdaroitluna 50 lira nifret teklıf etmijtır. Haliî Çehk dun bu iddla ll» hâkftınflâkl zafiıtla Adllyeye tesllm «dilmlstlr. Şimdi ırelclim. Maçkadan otobırslerin Bayıldım yokuşu yerlne Akaretlerd»n feçmesine: Bunun, Akaretler yokuşunda ofUfanlara bir faydası vardır: fakat evvelâ hattı uzaltır, sonra da arabaiarı Be^iktas jolru^u ile dolduruf. Zaten çok defa tstanbula giden arabalar Maçkaya tamanıcn dolmuş olarak sreliyorlar. Eğer güzergâh Beşlktaştan geçerse bu izdiham biisbütiin artarakbr. Imdi, e(er bu hatlarda da bir dcji'iklik yapmak lâzımsa: Beşiktaş aıabalanAı ktldırıp onlarla bu hattı takviye etmek ve yalnız bir arabayı Taksim Vıldıı arasında işletmck Ifflb eder. Bundan başka bu hatta ilâve edllecek iki arabayı ya Nişantaşından veya Maçkadan bare« ket ettirerek Besiktas yiizunden 8ft,vısı artail yolculara da yer ver« mek, yerinde bir tedbir olur. ^Imdlkl hall ile, Şişll Beyazıd arabalannı Akaretlerden Kerirtmek, dolu arabalan inkarça haline getirmek ve yoln nzatmaktan başka bir nelire vermer. Hele akşanılan Istanbuldan gelen arabalara Befiktaı yolctllafı binerse Bvyazıdd^n aşağı Mç bir yolcu yer bulamaz. B. FELEK Londra hiikfımcti, Sudanı Mısıra devretıhek «hakkını» haiz olmadığını belirtmekte ve ancak zathanı geldiği vakit yfipılarak bir plebisitle durumun aydmlfltllabilereğini soylemeMedir. 1947 geneslnde Güvenlik Konse>inln halledemediği bu meseleyl iki senedenberi ikili gö* rüştnelerle halletmiye çallşan ilgill hUkumetlerin çtkmaza sapİannialarına da asıl scbeb Sudan olftuçtüf. Süveys'ten; çckileeeğirtl İlân etmiş olan İngiliz httkumetinin bu kânaltn müdafaasım Sudandaki üslerden kalkacak uçaklarlâ ttmin etmeyi düşilnduğü muhak Genelkurmay Başkaiıı îskenderunda YAPI ve KRED1 BANKASI'nın Getirttiği ögretici r e eğlendirid filmlerle İskenderun 16 (a a,) Oenelkurmay Başkani Orgeneral Nuti Yamut, beraberlnde Deniz kuvvetleri Komutanı Türnamtral Badık Altıncan olduğu hâlde bugun şehrimize gelmiş ve bu bölgede bulunan askerî birliklerirt normal eği> timlerini teftif etmiştir. kaktır. Bu bakırridan İngiltcrenin «Sudan halkmın rejini» aunadan bu momleketi >ne\cud andlaşmalara rağmen Mısıra devretmeyi kabul edeceğî şüphelîdir. * Önıer Sami COŞAR COCLK H«t paMr gtinü Mat 10 da Türkiye İfalya ındlaşmaiı Roma 16 (a.a.) (Afp) 24 maıi 1950 tarihinde Rothâda TUrkiye ile İUlya araâinda itntalanan dostluk andlasmasınjn tarvibini derpif eden kanun tasans bugün İtalyan Âyan Meeliıhutt kabul d nu bil!» Sustu, dertn bif soluk aldij Jrütüme dik dik bakfhaya koyuldü. MühlHi bir şeye kafaf vermek ti«lere olduğunu hemen anladım V k korku, O Öıüthiş köfku hetoen o an» da i$ime düftü. «Söylemesin, aman söylemeiüı!» diyet içihideh dua etftıeye koyülduffi. Fakat o başladığı jeyl yarıda bırakanlatt'ail değildı. $ezlongunda doğrulüp bana dofru Sğilerek 8b|uk bif sesle: « Seninle açık konuşacağım, karar verdim dedL Bif kere junu iyi bil: Bazı şeyler vardır ki ele geçirmek için ne kadar büyük bir ihtifasla peşırtdeh köşmuş olsan gene malik olamazsın. Başımdan geçti, bilirim. Ben sana «büyük üıtifaslanh yenefrıyeceği ş6y yoktur» dediğim zamanlar pek budalaca ko nuşmu|um, yahud henüz kendimdeh budala gibi e*nihmi;im.» Güldü. dıHaklarının kırmızi3i açıhp yayı'dı. Beyaz, kuvvetli difleH karahlıktâ parladı. Hayatunda bu kadar fena bır gülüş görmedim. Daha doğrusu hiç bif zaman kızkardeşimi o hâlde g5rdUğüttiÜ hatıraitiiybmm. A T L A S Sineması Pangaltı'da Beyoğlu'nda «CÜMH5JBİYET» in TEFRİKASls Vazan: PEHtUE C «Bir şeyin yok, yürüyebılır^in» diyordu, doktor Adnan. Suzaa «Inanrtıâ, mucize bekleme» der gıbi gülümsiyordu. Nedim şimdihk »abır ve imanla Suzanın ınanmadığı mUcizeyi bekler gıbi sakiridi. «Bir kere Seni ayakta gördum, yürtiyeceğine artık emihitni) diyordu. Beni kandırmak, oyalamak için 7 mi? Durmüş muydum Hakikatetı syakta bir an olsun bacaklarım'tı iuVveti ile kalkabılmiş miydun? 3elki de Nedim hakikati söylüyorlu, belki de evham değildi! Hattâ ;imdi istersem, şımdi kalksam!. 'îedimi kapıda. ayalcta ksışı'îrhann fevkalâdelığiıii ddşünerek dulaklanmda gız'i bır tebessümle ;öturüm arabamcia şöyle bir kınıldadığımı, do&ralduğumu hatırıyorum. Suzan hemen başmı işınen kaldırdı, bana baktı ve ne düundüğütnü, ne yapmak istedı^ımi gfhen anladı sanıybrUm. « Yürümek istiyorsun!» dedi. Gözlefi gözlerimde bif ah hareetsiz kaldı. feönla canı sıkılmjş ir tavjrla kalktı, kUCâğthdaki yüri tri masanın ürerine fırlatır gıbi koydu Sonra gelip kârşıflıda 4\ır dü. Beni süzmeye kbyuldü J halde sıkıldim. Yutüffle övle bakışlarla bakıyOrdü ki!. 6ir det dyle karşıhklı, sesSİz kalddt. Neden sonra bitat kenditne hâklm olarak: K Evet, yüıümek fstiyaruftl, dedim. Yürümeliyim Suzan, betiitn başka çarem yok. Mademki evlıftdim! Hem biliyor ffiUsun ötiü BieSud etmek istiyoruth? Bir fök ( « * ,• » cuklarımı* olsüiı ve biz de onunlâ başkalârı, bâşka karı kocalar gibi mesud olalıtn istiyorunı.» Bu sözleri, anlattiğım şeylerih hiç bir zamah Vaegeşmiyecelım arzülar öldüğunâ önU inafldıttnak Ister gibi, kelirtıelerih üStUtte bâsa bâsa söylefniştim. N&deh bayle yâp tım? Dahâ o ândâ belki |uUrtu«ea bir toüdafaaya feÇiyOrdültl» belki de .. Sözlerime kararll bir tâVİHa devam ettim. Suzanın götlefinih içine bakarak: « Hem ben îsviçrey» gittnCk istiyomm dedim, gtdeeejHm. İyl el* mak istiydfum. Bir kert ttllhiml hwşey», îyiiesme' lâ«ım. Saadetimi muhafata me bile «ed eekm^ye heâif ölâıığU edebilmek içuı yüfüftıeliyim. Seft, kendüı bif kere tö'ylememit mlydin, «Aşk ruhşa ve vüeudda «MÜ» savl olan sthhatli kühselere hâs bi» çeydir» diye.. Belki ben »akat ba» caklarıma fağmen Nedimle sevig» mek ve evlenmekie sana bunun ak Sini isbat ettim. Fakat körkulârım vaf. Budala değilim ve sakat bif insahın kârşlslftdakinl usafıdırrnadan sonuna kadar onun aşkmı mtıhafhza edebllecefine ÜianniıyöfUftl. Halbukl Nedini benlm heyatımJir. Onu kaybetmefflek işifl ne lâiitnia Vapmahyım. Yürümeliyim, evet yü himeliyim. O günkü hallhıi dü|UH! Hani sen gelmeden evvel, bir an yüruyebileceğiml, hattâ yürüdüğüfnü Sanmıştım. Bir gün hakikaten yürüyebileceğımi» bu sefer kimsefıin yardırnı olfnadan, kendi kuVVetün ve irademle ayaktâ dıırabileeeğimi düşünüyorum da!. Zaten daima bunu düşünmekten baıka bir »ey yapmıyorum gaîiba. Eğer bu saadete inânabilsem'.» Sustuğum raman Suzanın benden ueaklaştığını görüm. Ellefirti yürt ceketinih eeblgrine «oknnıshıüştu. Ayaklarını yetlerdeki kuru |âm kotalaklarıha vtlrarak hâvu* zun öntindeki kü«ÜK meydahda sitiiHi «inirli dolaşıynrdu. G6îlerim fitef gibi üzefindeyttl. İHraf edeyim, ona kıgıyofduuı. Benlmle, fcftülarıfflla, NMİffle kaffl olan afemiBdilH. Y8p« Suian, vâ*iyedni betttıadân, hiç kıpıfdamadan, elleti hep 9yle eeblerinde: • Sandıgımdart haHsıfilşsin! de* di. O mupibet kdfehden çiktlnt bak dun, İdeta insana döndütı, ama gene hep istiyoriun, hattâ elffityacak şeyleri istiyorsun!... Ktteuk budala! S§rt koaUfuyorum, laiifdm değil tniT Aftıa «en inaani çıldırtifnn . » Nefesim tutulmüş, kekelef gibl: t Bu ne biçim konüşma! dlye, nilrıldahdinı. Ne olüybf sana? lin* sahlaMh areulannda muvaffak olmâlâft İçih bir şeyi ihtiraSla iste» fneleri çbk zaman kâfidir» derdin se». Bense fgna bir ihtirasla değil, bif iyilik ümidi içinde gâyfet göütefip arzul&rimı hakikat yapmaya 6uıtn »öyle bir döndü. Baeak çâhşiybrüm ve bu sefer «en âdeta larını gererek olduğu yerde durcu. kızıyorsüh1» Kısılmı} dudâkiarı, o parlak kartal « Evet, sâha klzryeruffl.» dedi, bakışı ile şimdi bile onu görür gibi oluyorum. Alnı şakakları ter :çmVe ddndli eski yeHne Otürdü. Yü(Jeydi, hattâ gozleririin alb da ter zü gölgedeydi. Yân kâranlıkta ğö*lemiş gibi ulak ıslak parhyordu. leH pıfü ^ıfıl yanıyordu. BacakOlduğu yerde hiç kıpırdatnadan bo* laft, feeya* eteğüıin üçlâft ise *onguk bif âe*le: bshar güneşinin hafif, yumuşak « Saçmlama, dedi » ıçıklerl içinde aydınlıkM kâlmı|tı. Sesinden birdehbire kdrktum. Ce OftU fimdi bile öyle yafı ışık, yarı vab vermedim. Kendimi gerlye d o | karanlik içinde sabit, deli bakışları ru atmış olacağım. Kbllafimdaki ile göriir gibi oluyorum. gürtüj biletlklef fikırdadı. Bif şey fibğUk bir sesle tekrar eHİ: yapmı; ölniak için sırtımdakl yün • Kızıyorum, *vet kızıybtUrrt atkıyı 8he doğru çekerek «ıkı «ıkl sana! Ben Öbürlerl gibt »abıtlı desafildım. Kalbim çarpıyordu, fena ğilihi, aehîn bütün hlrçınlıklanha, halde çarpıyordü! kaprislerlne kolayca katlanamam, t IV C t Sineması Kadıköy'd* Sİ REY Y \ Sineması Her yer 30 k ur uş Büetler hafta İçinde sinema gişelerile Yapı v* Kredi Bankasının Seyoğlu, Panğaltı ve Kadıköy şubelerüıde de satılır. Ekonomi ve Ticaret Bakanhğı lç Ticaıet Genel MOdürlüğünden: "turkiyede yangıh, nakliyat, hayat ve kaîa sisorta işletile iştigal etmek tiâere kanun! hükümlef daireslfıde tescil ve ilân olunarak bugün faaliyet halinde bulunan Dofan Sigbrta Anonim Şirketi bu kere müfacaatle Fataâ Acentaltğına Şirket namına yangın, tlakliyat, hayat v« kaga sigorta işlerile meşgul dllnak v bu işlerden doğacak davalarda bütün mUhakemelerde davaa, d&vah ve üıjühdü sahls sıfatile hazıf bülunmak üzere Fatsa Dumlüpınar mahrllesl 97 humarada fbuklm Ali Faik Şâhini tayln eylediğini bıidı^miştir. Kesfiyet sigbrta strketlerinirt tetti' ve murakabfestoe dair 25/6 1927 tarıh ve 1149 sayıli kanun hükümlerine oygun gb"rülm#k!e ilân olunUf. (15727) dür kee* bul» Oturduğu ağacilH âîtırtdâ, vucüdühün yartsı, bâsı, sâçları, gölğ§letle yutulup âriffiiş, beldeh aşağısı rte yâpalım! Kendihi ftasıl şüphe güneşte, eahli. kuVvetli, garib bir lferle yiyip bitirdiğlhi, ned&ri hsyvan gibi dUruyörau. Sesini almlM huysuzluklarin, sinir ta rinle yâkıp kavurduğunu, p n Başımdan geçti!» diye, tekbitiyerum ben.. Sen bütün bu sâç rar etti. oaiâf gibi kaÜâhataâni, bü Atkdsl ntr