Katalog

CUMHURÎYET Bir, İki Saturla: Merihe dair keşif Amerik^a Palomar dağmdakı meşhur ve rr ::ım teleskop, ken dısınden beklenen nstıce'erı vernıeye başlamıştır. Amerikahların «Kocagözn adım verdıkleri bu büyuk teleskapla kâinatı tetkık edeıı bir profevr, bilhassa Merihi gözden geçirmış ve «Merıhte insan var mı, yok mu?» münakaşasına yoni bir mtlumat ilîve etmıştır. Vo.asor Tombaugh'nun tetkıklerine göre, Merıhte son zamanlarda müthiş indifalar olmuş ve bun'arın ne'icesınde ort?ya çıkan madenler b'r muddet sonra kırmızı bır rcıık a'mışîar, yani paslanrms'ardır. Pao oksiiemn işi olduğuna gcre, demt vki îlçrıhte canh mahlukların yaşamasna elzem olan bu faydalı gai mevcuddur. Bu bakımdan, Merih yıldızın la hayat o!amıyac?ğı hakkındaki ıddıa çürümüş oluyor. Cİllustrazione) * * * kıiçdk çocukiar velıleri tarafından get:rildik!eri takdirde kabul edilme'ıte ve gene onlara teslım olunmaktadır. Bilhassa, kan koca seyahate çıkmak isteyen çi'tlerm, çocuklarını °ct;rıD bırakt'klsrı bu otel, onlara bu balımdm h'zmet ettığı gibı, ço«Tevekkeltü aiellâh» cu!''prın da bır müc'.riet yeni bir Bugun Mısır beyaz zehir ticaremuhitts yaşamalarına imkân ver tinın en hararetli merkezi naline mektedir. gelmiştir. Kaçakçılar faaliyetlerini Otelde çocuklara gayet iyi bakı o kadar arttırmışlardır ki afyon ve lıjor, birbirîerüe aıkadaşhk kur esrarın dığer çeşidleri muhtelıf isım rmlânna yardım ediliyor ve iyi va ler altında satılmakta ve bu isimler kıt geçiıneleri için oyunlar, eğlen malın cinsine göre değişmektedir. celer tertib olunuyor. En fazla revaçta olan «Churchıll» Bir çok çocukların, oteli bırakıp markadır. Ondan sonra eski ismite annelerının, brbalarımn yanına dön «Hıtler» gelıyor. Son zamanlatda Pek genc bir ncsil bu cinsın adı değıştırilmiş, «Temek istemedıkleri gorulmüştür. İnsanlığın tanhıne bakacak olur(İliustrazione) vekkeltü alellâh» ismi konulmuşsak Âdem oğullan neslının hayh tur. Aranılan çeşıdler arasında ** * ihtiyarladığım duşunebılınz. Fak it «Ummü Gulsüm» de mühim bir AmerVıahlan bile şaşırtan bu tarıhi bır de dunyanın mazisıle mevki işgal ediyor. âtktler karşılaştıracak olursak insanhğın La Tribune de Geneve Butun dünya, Amerikalıları ahlâk henüz çocukluk devresınde bulun* * * bakımmdan fazla serbest olarak taduğunu kabul etmemız lâzım gelır. Hajvanat bahçesmin oburlan Hakikaten, ınsanlar bugunkü nır. Meselâ, Amerılcan kızlarının, Hayvanat bahçesi bütçesi en hallerinin henüz pek genc çağında evlenmeden evvel, nışanhlarile huy masrafh müesseselerden biridir. dırlar. Yeryüzunde 200 bın sene bakımından olduğu kadar becîenî Çunku, ormanlarm doymaz yırtıcı dört ayaklan üzerinde yürümüşler, bakımdan da uyuşacaklarına daır ve vahşı hayvanlarıru doyurmdk kanaat getirmek istemeleri bir çok Avrupa memleketlerınde aşırı bir kolay değıldır. Meseld bir fil günde yüz kilo ot, serbest düşüncelık olarak karşılanhavuç, kepek ve meyva yer. Bir maktadır. Fakat işin tuhahna bakın ki bu aslan veya kaplan günde ancak gibi ahlâkî bahislerde Amerikalılan 8 kilo beygır etıle doyar. Pars ve bile hayrette bırakan bır kavim sırtlana aynı etten 4 kilo yetişir! Kurd ise 2,5 kilo eti yemezse karvardır. nı doymaz. ancak bu kadar uzun bir tecrube Büyük Okyanusta eskiden JaTımsah ağzının tadını bılen bir devresinden sonra iki ayak üzerıne ponyanın olup şimdi Amerikan hihayvandır. Kemıksız et veya balıs kalkmasını öğrenmişlerdir. mayesi altına girmış Yap adasının Konuşmasım öğrenmek için de yerlıleri evlenmeden evvel birbirbir 200 bin sene daha geçmiştır. lerinin zürriyet yetiştiren kabihyetHele, konuştuklarını yazmasım oğ lerinden emin olmak isterler. Zira, renmek için çok daha uzun bir za adanın kadınları arasında kısırlar man geçmiş, yazıyı ancak bundan yüzde 40 nisbetindedir. Buna mu120 nesil evvel icad edebilmisler kabil, zürriyetsizlikte erkeklerin de aynı nisbete yaklaştıklan görüldir. (Coronet) mektedir, ister. Fakat pek de kanaatkârdır: Bunun için bir kadın, evlenme Haftada iki kere yemek yer. * * * den evvel, kocasının kemlısine evEn pahalı elmas Fok da balıktan başka şey yeDunyanın en pahalı elması .. lâd vereceğine, erkek de karısının mez ve günde en ajagı sekiz kilo Stalindedir. Evvelce bu elmas Hind anne olabileceğine kanaat getirmek ister. ilâhı Brahma'nın bir gözünü süs> mçcburiyetindedir. Bu yüzden Yap Ayı muhtelif çeşid yiyeceğe düşlemekte iken Katerina tarafından adası yerlileri evvelâ serbest olarak kündür: Günde sekiz kilo meyva satın alınmıştı. O zamanın para birleşirler ve ancak ilk çocukları ekmek ve sütle ancak doyar. sile Katerina bu elmasa yanm mil doğduktan sonra resmen nikâhlaMaymun, insan gibi yemek yenırlar, yon Ingiliz lirası vermişti. meye meraklıdır. Günde yekunu (World Digest) üç kiloyu bulan yumurta, pisküvi, *•• meyva yer, »üt, çay ve garab içer. «Vl» in ilk mucidi bir Zebra 15 kilo ot, kepek ve yulaf ile Kratea Tolstoy Sldü Fransızrruş! Meşhur Rus romancısı Lev Tols ancak doyar. Deve ise 25 kilo ot, Ikinci .Cihan Harbinde Almanlakepek ve havuç ister. Kangoro aynn icad ettikleri yalnız başına ve toy'un on üç çocuğu vardı. Bunlardan son zamanlara kadar hayat nı yiyeceklerden 5 kilo ile kanaat kendiliğinden kalkıp hedefe giden tepkili bombalar, «VI» ve «VII» ta ikisi kalmıstı: Kontes Tatyana eder. Boa yılanı on bes günde üç ler Ingiltereye pek çok zarar verdl. Tolstoy ila, kizkardeji Aleksandra tavuk yerse memnun olur. Zürafa ise günde 16 kilo ot, arpa ve mısır Mütarekeden sonra Ruslar, Ameri Tolstoy. 1925 tenberi Rusyadan «ynlan ve yer. kalılar, Ingilizler bunlan daha (Domenica) mukemmel bir hale getirerek ica 1928 den •onra ttalyay» verleşen bında kullanabilmek üzere Alman mütehassıslan memleketlerirje alıp Küçük Hikâye goturdüler, üç millet kendi hesabına çalışıp duruyor. Şimdiye kadar «VIı ve «VII» nin icad ferefi Almanlara atf re isnad olunuyordu. Fakat Fransız gazetelerinin son neşriyatına bakıAlüym beg kalan Amy Hunter, lacak olursa ilk tepkili otomatik kocasile buluşup yemeğe gitmek bombayı Fransızlar Sivastopol muüzere Simpson ve Ş n müesseseharebesinde Ruslara karşı kullanginin genis kapısından içeri girimışlar, bundan dolayı da onun icad yordu. Asansörcü çocuk onu, müşerefini kendilerine mal etmek isessesesinin idare kısmı olan on tıyorlar. sekizinci katta bıraktı ve ahpabca Fransız mütehassıslarırun verdiklelâmladı. Çünkü Amy vaktile ay Kontes Tatyana, balün ömrünü orada geçirdi. Geçen hafta Romada öldüğü zaman 86 yaşında bulunuyordu. Tatyana, Tolstoy'un en büyük kızıydı. Bugün hayatta kalan tek evlâdı, Aleksandra Tolstoy, Amerikan tebaasına geçmiş ve Amerikada yerleşniştir. Orada, Rusyadan kaçan muhacirlere yardım için <tTolstoy müessesesi» ni kurmuştur ve halen bu müessesenin başında çalışmaktadır. (Time) * * * Amerikan Güzellik Kraliçesi Seçildi I Müsabakaya piren 55 güzel arasından Alabama guzeli (ilk sırada solcuuı beşinci) Amerikan Guzellık Kraiiçesi seçildi f Beyııelmilel Portreler J I Alman Lenini; Walter Ulbericht Walter Ulbricht, (SED.) nin I Sosyalıst Birlik partısınin geno! sekreterliğıne seçilmekle, hezımettenberı Almanyada gızliden gız':ye oynadığı rolü şimdi âleniyete dokmüs oldu. Eskiden sade komünistlerce bılinen bu hakıkat şimdi herkese malum olmuştur: Walter Ulbncht Alman komunistlerinin en muhim simasıdır. Üstelik de, bu parti erkânı arasjnda politbüronun tam itimadını haiz yegâne şahsiyettir. Ulbricht'in halk arasındaki adı «Alman Lenını» dır. Kendisi bu lâkabdan zıyadesıle memnun görünüyor. Maamafıh ünlü selefi ile onun polıtıkası arasında Uır benzerlık aramak abestır. Zira, o Leninı değıl de Leninin siyasî doktrinini kendi kafasına gore tâdil etmiş olan Stalini kendine rehber edinmiş ve onun tezıni benimsemiş bulunmaktadır. Bu itıbarla Lenıne müşabeheti münhasıran haricî vasıflara inhısar etmektedir. Fılvâki Ulbricht şaşılacak derecede Lenini haürlatmakta ve bilhassa çenesindeki sıvri sakalla pek müftehir görünmektedir. uzun sürecek olan misafiretine ba?ladı. Bir aralık, İspanya dahilî harbinde, Cumhunyetçilejin Albacete'deki genel karargâhında gorüldü. İkinci Cihan Harbi boyunca Moskovadan hiç aynlmadı. O zaman Pieck ve Thölmann'la bırlıkte, Kremlinin itimadını kaybetmiyen sayüı komünistlerden biri addedilmekte ve sesi pek duyulmamakta idi. Yalnız bir kere bir İsveç gazetesine yazdığı bir makale iie Alman işçilerıne, Nasyonal Sosyalıst endüstriyi haltalamamalarım, bılâkis desteklemelerini, zira Hıtlerin girıştıği bu harbin antiemperyalist ve binaenaleyh meşru bır harb oldugunu söyledi. Bu tipik hâdise onun Sovyet politıkasına ne derece körü körüne bağlı olduğunun b«riz bir misalidir. Bilâhara Ulbricht Rusyadaki flsera kamplarım dolaşarak askerlere propaganda nutuklan verdi. Pieck'le beraber. VUlâ Lunowonun kızıl bayraklarla donatılmış yemek salonunda sonradan lâğvedilen maruf, (Serbesf /flmanya National Komitesi National Komitee Freie» Deutrchland) 1 kurdu. Daha sonra Sovyet mareşalı Walter Ulbncht zıpçıktı polıtıka Schukow'un bir kâtıbesi ile evlendi cılardan değıldır. Ne ıstedığıni çok ve büyük hizmetlerine karşılık, Sov iyi bılen, yolundan asla inhıraf et yet vatandaflığına kabul olundu. miyen, ne geçen on yılın bir sürü Bıttabi rusçaya bihakkın vakıftı. politıkacüarı hilâfjna, kat'iyen te1945 yüında Sovyet ordulan Ber sir altında kalmıyan bır şahsiyet line girerken Ulbricht de hususî bir tir. İradesi, yalnız çelık bir ener uçakla Berline gelerek derhal Aljiye değıl, aynı zamanda parlak bir man sendikalannın teşkilâtlandızekâya ve vasatın çok üstunde bir nhnası işini üzerine aldı. Vazifesi, bılgıye dayanmaktadır. Sosyal Demokrat parti ile KomüKomünist ve politikacı olarak, nist partiyi Sosyalist Birlik partisl Wılheim Pieck. Otto Grotewohl ve (S.E.D.) altında birleşürmekti. Ulya Dahlem gibı dığer komunıst şef bricht, bu yeni partide reis vekillerıne her cihetçe faıktır. Bu va ligi ve genel sekreterlik üyeliği ile sıflarına su goturmez sadakati de iktifa etti. Reislik makamuu redilâve edilecek olursa, onun neden detti, daha doğrusu, ismini adaylar Sovyet politbürosunun bu kadar arasma yazdırmadı. Bu suretle kugdzdesi olduğu kolayca meydana lis arkasında istediŞi gibi çahşabüçıkar. mek imkânını elde ediyordu. Ulbricht, 30 hazıran 1893 de Le Esasen istediği, Elbenin doğusunipzig'de doğmuştur. Babası fakir daki bölgenin iktisadî bakımdan yebır ışçı olduğundan, Ulbricht, ço ni bir organizasyonunu basarmaktı. cukluğu boyunca sefıl ve meşak Parola haline gelen meşhur sözü katli gunler gormüş ve bdtün meş işte bu tarihe aiddir. «Almanyanm hur komunıstler gibi, o da ciddi bir şark bölgeai bir inşaat yeridir. İntahsil görmek imkânını elde ede şaat yerlerinde ise pek de cenneti memiştir. Babası gibi o da muhtelif andınr bir durum olamaz.» şehirlerde çalıştığından, hemen heUlbrichfin maksadı, mecburiyet men yan Avrupayı tanımıştır. 1912 hasıl olmadıkça hep aıka plânda de daha, 20 yaşında ıken, işçi ha çalışmaktı. Buna bir müddet mureketine katılan Ulbricht ilkin ö vaffak ta oldu. bur komünistlerin çoğu gibi SosyalBu arada Partlnin geçen yılki Demokrat partıye girmiş, bılâhara Manc'ın ve Engels'in eserlermi o koneresinde, S E.D'nin Berlini «ada kuduktan sonra müfrit bir komü ce Sovyet mıntakasmda bir şehir nist kesıiivermıştir. Onu, 1919 da değil, fakat bütün Almanyamn baş bir Spartakus çetesi azası, ve kısa şehri olarak gördüğünü belirrti. Bu bir müddet sonra da Alman Komü sözler, onun Sovyet politikasmın nist partisinin bânisi olarak görü bir tercümanı olduğunu bir kere daha bütün vuzuhu .le ortava koyyoruz. muş oldu. Alman Demokrat CumBu yıllar zarfındaki başarısı bil huriyetinin daha sonraki Dıs İşleri hassa şu iki mühim faktöre dayan Bakanı Dettinger'in pasif hareket maktadır: Hitabetteki kudretı, vs tarzı da bunu teyid eder mahivette gayrikabili inkâr teşkilâtçılık ka görüldü. Bütün anlasma ve müzabiliyeti. Bu meziyetleri ile derhal kerelerde ortada görünen Dellinger sivrilen Ulbricht, kominformun o degil bizzat Ulbricht'ti. zamanki şefi Ossip Pyatnitzki 1925 Son günlerde Ulbricht'in nüfıızu de Moskovaya çağırdı. Sovyet Rusyadaki bu ilk misafırlik uç yıl ka ve şahslyeti o derece ortava çıktl dar sürdü. Alman komünıstı ora ki artık arka plânda g^li çalısmasıdan mücadele taktiği hakkında hay na imkân kalmadı. Bir kaç gün evli staj görmüş olarak döndu. Dö vel Berlinde S E.D'nin üçüncü konnüşünden bir ay sonra da Cenub gresi tarafandan partinin merkez Westfalya'dan komünist mebusu se bürosu genel sekreterliğine intihab çilerek, Reichitag'a girdı. edıldi. Şimdiki makamı, d.emir perde arDaha o zamanlar dahi Ulbricht'in r en mühim meziyetı tebellür etnr.5 kasındaki memleke'9 de hüküm sü bulunuyordu: Arka pîânda ça'ış ren tacsız komünist krallannınkinin mak. Reichtag'da hiç goze batmı aynıdır. Sekreter. genel sekreter yor, pek mecbur olmadıkça söze gibi mütevazı isimlerin altına sakdahi karışmıyor, fakat buna mu lanan bu diktatörler gibi onun da kabil bütün gayretıni partınin iç nüfuzu ve salâhiyetleri hududsuzorganızasyonuna sarfedıyordu. dur. 1933 de Hıtler ıktidarı ele alınca Sadeee Kominform önünde hesab Ulbricht kendini Polonya hududuvermekle mükelleftir. na zor atebildi. Ve oradan gene (Sie und Er) den Moskovaya ge^rek bu defa daha 1951 Kraliçesi, 1949 Kraliçesinden tacı devir alırken 1951 Amerikan güzelini seçmek üzere tertib edilen müsabakaya, devktlerin muntelıf eyaletlfrinden 54 genç kız iştırak etmiş ve neticede Alabama güzeU Yoland Betbeze oMıss Amerika» ünvanını almıştır. 1951 Amerikan Güzellik Kraliçesl 21 yaşındadır. Şimdilik ev lenmek niyetinde olmadığını söylemiştir. Sisara içmez, içki kullanmaz, kedi sever. Şarkı ve lisan ders; ahr. Emeli, tlyatro artistl olmaktır. Yemek pişırmeye çok merakhdır. Çeviren: Vahdet Gültekin Bir Ehsih Tamamtan&ı l Amy: «Bilirim,» dedi. Sonra«O da senden hoşlanıyor mu acaba?» diye sordu. Deborah: «Bilmem ki,» dedi «Bana karjı çok iyi davranıyoı ama, bence alâkasından ziyade nezaketinden.» Amy cevab vermedi: Stuart Manning'in genc kızlara gayriihtiyari ümid veren nazik hallerin.' hatırlamıştı. Bir müddet sükutla geçti. Bu sükut esnasında Amy kendi macerasını yeni baştan yaşamış gibiydi. Sonra, başını kaldıraralt kızın yüzüne baktı: « Seni seven başka biri var, değil nu?» diye sordu. c Evet var... Fakat.. » < Sen onu sevmiyorsun değıl mi?» « Evet...» « Benden sana tavsiye: Onunla evlen, kardeşim.» « Peki ama, onu sevmiyorunı ki...» c Zarar yok. Ask sonradan gelir...» Bu sırada Clark'ın sesi duyuldu: c Kusura bakma, Amy, seni çok beklettim.» Amy kıza döndü ve: «Allahaısmarladık kardeşim,» dedi. Fakat Deborah'nin şaşkrnhktan dili tutubnuş gibiydi. « Siz... Siz.. » diye kekeledi. Hayret sırası Amy"ye gelmişti Bir kıza, bir kocasma bakarak: «A!» diye haykırdı. «Demek...» Sözünün «rkasını getiremedi Demek kızın bahsettiği uzun boylu, yakışıkh ve cazibeli adam kendi kocasıydı! Bunu keşfetmesine sebeb olan kıza karşı bir şükran hissi duyuyordu. Şaşkınlıktan ne yapacağını ?aşırmıs bir halde duran kızın boynuna sanlarak: «Teşekkür ederim, Deborah,» dedi. «rSenl unutmıyacağım...» Clark olup bitenleri bir ttirlü anlıyamıyordu. « Ne var? Ne oluyor, Amy?» diye sordu. Fakat kansı gülümsiyerek onun koluna girdi: « Hiç, yavrum Bir jey yok Hadi gel gidelün. Kamun öy'.e acıkü ki!» Paul Marcus leri demeçlere göre o zamanki oVI» ve «VII» ler bugünküler şeklınde olmakla beraber ancak 2 kılometrelık bır uzaklığa kadar gidebiliyorlarmış. Fakat, bu kadar bır mesafe için dahi onlan pratik bır şekilde kullanmak mümkün olmamış Çünkii atılmalan için kurulan tertibat pek muazzammış, fazla yer işgal ediyor ve büyük bir hedef teşkil ediyormuş. Düşman tcpçusu o büyük hedefi muvaffak'vetle dovebjldıği cihetle daha atılmasına başlanmadan tesisat yıkılıvor ve tahrıb edıliyormuş. Fransız raütehassıslannın iddiası pe'<âlâ doğru olabilir. Zira, bu dünyada her yeni keşif mutlaka eski bir icaddan doğmaktadır ve tarih de ezelî bir tekerrürden ibarettir. * * * Madeleine Carroll evlendi Filıra dunyasmın eski ve meşhur simalarından Madeleine Carrol!, dördüncü defa olarak evlenmiştir. Nikâh münasebetile ortaya çıkan resmî kayıdlardan 44 yaşında olduğu anlaşılan artistin bu seferki kocası kendisinden 9 yaş küçüktür. Madeleine Carroll'un dördüncü kocası da kendisi kadar değilse de oîdukça tanınmış bir şahsiyettir. Amerikanın en çok satılan mecmualanndan «Lifes in tabii olan Anderv Heiskell henüz 35 yaşındadır Fakat o da bundan evvel bir kers daha evlenmiş, boşanmıştır. Bu iki meşhur şahsiyet İspanyada evlenmişlerdir. Bal aylarını orada geçirdikten sonra kışa Amerikaya döneceklerdir. (Tempo) * * * Çocuk oteli Londrada. yalnız çocuklara mahsus ve büyüklerin girmesi yasak bir otel açılmıstır. Buraya, on yaşından nı müessesede çalışmışü. Amy Hunter müracaat memuresi Miss Ingalls'a selâm verip bekledi. Miss İngalls hemen Mr. Clark Hunter'e telefon etti. Biı dakika sonra da Clark göründü. Otuz sekiz yaşında, uzun boylu, biraz fazlaca zayıf sevimli bir adamdı bu. Tclâ$lı bir halle karısına doğru geldi € Derhal çıkmıyacağım, Amy,» dedi. «Biraz daha ışim var. Karnın çok acıkü mı?» Amy: «Yo.» dedi. «Bekliyebilırim.» Clark karısına müteşekkir bir tavırla bakarak döndü, odasına gitti. Amy de oturup masanın üzerindeki mecmualardan birini aldı ama, okuyamıyordu. GÖzleri gene Miss İngals'da idi. Oraya ne zaman gelse bu kızı seyretmekten kendini alamazdı. Çünkü ona bak tıkça, kendisinin Clark'la evlenmekteki muvaffakıyetini bir kere daha anlıyordu. Ikisi de şirkete aynı zamanda gelmişlerdi. Miss İngalls gene müracaatleri kabul ediyordu. Amy de Stuart Manning'in kâtıbliği yapıyordu. Dört sene sonra da Clark Hunter'in karısı olarak müesseseden aynlmışü. Miss İngalla ise aynı masanın başında tohuma kaç makla meşguldü. * * * Saat altıda memurlar boşandılar. Amy artık Miss İngalls'ı seyretmeği bıraktı, koridordan geçen memurlara bakmağa başladı. Fakat, gözleri en fazla, Stuart Manning'in kapısındaydı. Vaktile orada çalışöğı günleri ve bilhassa Stuart Manning'in hal lerini hatırlıyordu. Bu uzun boylu, yanık çehreli, şakaklanna ak düşmüş orta yaşlı adamda geno uzlan çeken garib bir şey vardı. Amy'nin ClarkTa evlenmeğe karar vermesi pek zor olmuştu. Clark iyi huylu, istikbali parlak bir deîıkaniıvdı Lâkin bütün me zıvet'.erınp rağmen. Amy onda hir eksiklık buluyordu: Clark'da «cazibe» denilen şey yoktu. Fakat, evlendikten «onra bu eksikliği hissetmez oknuştu. Bunu belkl ilk defa olarak jimdi, Stuart Manning'i düşününce haarlamıştı. İhtimal ki şu anda Mr. Manning odasında, yeni kâtibesine mektub yazdırmakla meşguldü ve karşısındaki kız da eskiden Amy'nin duyduğu hisler içinde bulunuyordu. Birdenbire tuhaf bir kıskanclık duydu. Stuart Manning'in yeni kâtibesini görmek Istiyordu. Bütün öteki kapılar açıldığı halde o iapının açılmaması onu adeta sinirlendiriyordu. Dakikalar geçti. Clark da görünmemişti. Amy'nin sabırsızbgı artü. Nihayet, oyalanmak için, tuvalete gidip saçını, başını düzeltmeğe, boyasını tazelemeğe karar verdi. Aynanm karşısında saçını tararken yanıbaşında bjr hıçkınk duydu. Dönüp baktı: Biraz ilerideki musluğun Snünde yüzünü yıkayan kızcağız gizli gizli ağlayışını açığa vurmuştu. Amy, alâkadar olarak: «Hasta mısınız?» diye sordu. Kız «omurtuk bir tavırla: «Yo,» dedi. «Hasta değil:m. Bedbahtım.» On dokuz, yirmi yaşında güzelce bir kızdı bu. Hıçkınklarla »ar«ılan vücudünün çok mütenasib olduğu derhal göze çarpıyordu. Amy: «Hadi sğla, kardeşim, ağla,ı dedi. «Açıhrsın.» Pek tecrübeli bir insan halile bir b'ğüd verişi vardı. Kız da bu öğüdü tuttu. Hıçkınklarla BÜZÜlen sinirleri yatıştı, göz yaşlarile yıkanan yanakları tabi! rengini buldu. Amy onu aldı, bekleme »a)o nuna gidip oturdular. « Bir sigara içer misiniz? « Teşekkür ederim.» Amy evvelâ kızın, sonra kendi sigarasını yaktı. Birbirlerine isirolerini söylediler. Amy: «Nedir derdin, kardeşim, anlat,» dedi. «Anlatmak da insanın içinl açar.» Deborah'ın gözleri gene dolu dolu oldu: « Yanında çalıştığım adanu seviyorum,» dedi. Amy, tahmininin doğru çıktığıru görüyordu. Acı acı gülümsıyerek: «Öyledir,» dedi. «Her gen» kız bu tehlikeye maruzdur. Uzuıı boylu, yakışıkh ve, bilhassa, çok cazibeli bir adam, değil mi?» Kız şaşırmıştı. Islak gözlerinl iri iri açarak: «Ne büiyorsunuz?» diye sordu.