Katalog

CÜMHUKIYfiT Î3 Eköh Beynelmilel Portreler General MacArthur Toplayan: A. H. R. eçen yıl seyahatten döGeçen ayın 10 unda Güney Kore nüşte Marsilyadan AnCumhur Başkanı gazetecilere verdiği •5*' kara vapuruna binen bir demeçte: Vaktile adak türbelerini kapadırimden okşayış, dudaklanmdan ö yolculann, tek oturacak yeri olmı İnşallah, diyordu, eylulün ÎOğımız zaman, layiklik bu ya, «büpüş yetiştiremiyorum. Çiçek bozuğu yan, ağır kokulu bir eşya ambanuna kadar vatanımızı kızıllardan yük söylemek», «ah tutmak», «gömu, aman ne katmerli âfetsin, eğri nnda, birer balya veya sandıknnş temizliyeceğiz!. ze gelmek» gibi üfürükçü ve kurbacaklı sarkık kannlı mı, ayol nasıl gibi muamele gördüklerini, çanta şuncu sözlerini de edebiyart dilinNe yalan söyliyeyim, dudaklanmoldu da seni bugüne kadar Holi ve bavullarının gümrük muayeneda bir gülüraseme beHrdi. Hattâ wood'a kaçırmadılar, şaşı mı, ne si için saatlerce ayakta bekletildikProfesör Fahreddin Kerim Gökay den atmıştık. Bunlar yalnız söz olsa unutup giderdik. Halbuki biz biı dimağım ağzımdan daha insafsız Böylece gönlümü bir manevî I kirli çamaşırlannın ayrıca sökük kadar çeşimli nigâhlı divan gazeli ten sonra, bu atnbarın dışında, şehrin ekonomik meseleleri etra delikanhnın beşinci kattan düşerek çıktı: yağmur altında, sıra bekliyerek bimesuliyet vehmi basıp, kaç gecediı lerini, yırtıklannı, kopuklarmı, çö varsa hepsi onun üstüne, fında ilgili Bakanlıklarla öldüğünü iki yakamıza üçer defa rüyalanm eski Napolinin iç sokak Acaba oynattı mı? züklerini yüzüme doğru fırlatan« Yıkayın sevgililer, oğun, rer birer gemiye gönderildiklerini temaslarda bulunacak «tuuu» demeden anlatmağa alışma larına döndü: Anadolu semtlerinin Diye düşündüm. Çünkü görünüşlar... bâri dikiş dikmesini bilsey çitileyin âhular, sıkm daha sıkın ve orada da epeyce uzun süren ?amışız. Nitekim geçen gün banyo o ne kadar kirli çamaşırı varsa, tate Güney Koreliler ve Amerikahlar Vali ve Belediye Başkanı Fahreddin dim... Bir defa bir yolculukta askı bîmenendler, asın, serin, ütüleyin saport muayenesi yapıldığını yazao detece mağlubdu ki yanmadanın Kerim Gökay dün akşanıki ekspres:s dasında eltası, güğüm, tencere ve raçalardan sarkarak, sepetlerdeu düğmesini saşlamlamak istemiştim. perîler... Gerçi hiç birini ben giyip rak şikâyet etmiştim. Türk vapuru yüzde bir denecek kadar küçük bir Ankaraya gitmişür. Vali hareketinden bakraç gibi irili ufaklı su kablarıru taşarak, gömleğimin eteğini pantalonuma kirletmedim, hem rica ederim, bir yolcularına yapılan bu üzücü ve evvel bir muharririmize sunları söyle görünce: köşesine turunup kalrruşlar. I!k Bul bizim çaremizi, der gibi iliştirmişim, parmağımı kanatmı şu tüüü dantelli beyaz esvaba, bir yorucu muamele Fransızlara yamiştir: darbede denize atılmalan işten bi Büyük sözüme tövbe, demişim, Uykularımın içine yayıldılar. Göz şım... de bıyıklarımm akına bakınız, nasıl raşmıyordu. Vapurun kalkmasına « Belediyeyi ilgilendiren bazı mele değil. Oradan başlıyacak bir taHanım: c< Hah şöyle... Sen de lerimi kımıldatabilecek yer bulamıyalnız bir saat kala gümrük ve paseîeler hakkında hükümetle temasta Sanki yeni olmuş gibi, hemen o olur da gelin girmiş olabilirim? arruzla iki aydan fazla bir zaman biraz yola gel!» demek zevkini bi yorum. Gömlek kolları, pijama paKısa bir zamanda askerî basamak bulunacağım. Bu rrada 500 üncu Jetih Haydi şu 38 numaralı yakayı boğa saport muamelelerine başlamanın parmağımı avcumun içine saklayıda terkedilmiş yerleri yirmi günde le tatmadan: çaları, çocuk önlükleri, hani bunlar ları athyarak Filipin komutanhğına yılı hazırlıkları ve İftanbulda göcmenzıma yakıştırınız, ya şu 42, 45, 48, mânasızlığı meydanda idi. nss'l geri alacaklardı? lerin yerleştirilmesi işini görüşecegim, Dikkat et, diye arkama düş söylenebilecek şeyler, içierinde da verdim. Ne olur ne olmaz, belki ksdar yükseldi. Bu adalar oaun şehrin ekonomik meselele'i etrafında Ben, bu sene Ankara vapuruna aralarında polis vardır. Bir kırmızı ağır sıklet şampiyonu veya camMeğer, Güney Kora Cumhur tü, eltasmdaki su dişlerini fırçala ha ne çeşidleri, rüyada bile yüî lekenin hesabını vermek için bütün bazhane maskarası mıyım ben? Ya Cenova'dan bindim. nıukadderatında, o adalarda gene ügfli Bakanlarla tema?ta bulunacağım. Başkanı kızıllara karşı MacArtmak içindir, güğümden yüzünü yı kızarmadan görülmiyecek olanları ralin kaderinde mühim rol oynridı. Bu meyanda elimizde bulunan ve geçen ekim kasım uykularını cineyet şu alacalı feraceye ne dersiniz, or Gümrük ve pasaport muameleleri hur'ün hazırladığı müthiş imha karsııı, bakraçtaki suyu da siiin var. Ikinci Cihan Harbinde Filipiııler sene pek çok rağbet gören ofis yağlataoyununda zenneye mi çıkmışım? gayet kolay cereyan etti. Hele gümmasalannda mı geçireyim? plânından haberdarmış ve bunu mek için kullanırsın, talimatmı veı Japonlar tarafmdan işgal edilip de rınm kış mevsiminde ihtiyacnnızı karYıkayınız, merhamet melâikeleri, rükçüler hiç bir şey sormadılar; Bir gün yaza yazamazsam ne ya O sırada bir radyo: ima ile açıklamakta da mahzur gör 1 yeniden imaline di. karargâhını Avustralyaya nak et şıhyamıyacağından İstanbul Belediyesabunlayınız, sıkınız, adalet ilâhele sanki bir İtalyan limanından bir pabilirim, kaygısile ben de hayli niüsaade istiyeceğim. m°miş. Eitasındaki Taşdelen, güğümde kafa yormuşumdur. Fakat çamatiği zaman radyoda ora halkına hı sine bir bina temini işini de görüşeceri, asıruz, seriniz, hak ve hürriyet İtalyan vapuriJc öteki İtalyan liUçan kuşlar kebab olsa... 260 gemi ile beklenilmedık nok tabea verdiği bir demeçte şoyla ğim. Bundan evvel yapılan temasiar ki damacana suyundsn, bakraçtaki şırcılığı, nedense, bir türlü hatırlaŞarkısını söylüyordu da can kutadan yapılan ihrac ameliyesi ve dedi neticesinde eski Düvunu Umumiye bi komşur.un kuyusundan ve büyük manuşım. Aklıma setirsem de ne lağıma mı değdi. nedir, öksüzler gi perîleri... Hem, belki bilmiyorsu manına giden bir İtalyanmışım gibir hafta gibi kısa bir müddet içinrasmın Beledlyeye tahsisl derpiş edilnuzdur, «Cumhuriyet» gazetesinin bi. Harbe devam ediyoruz, sırf rr.işti. Bu tahsis muamelesinin yapıl tenceredeki şuraya buraya dökmek çıkardı? İçinde bir mendilim bile bi içimi çekerek: de bitirilen temizlik yetmişlik f»eGüzellik Müsabakalarında jiiri azaVapura girer girmez, Marsilya üzere bahçedeki hav.uzdan... Biri olmıyan bunca kirliyi ne ile yıkayamrîsını stiyeceğim. Bu kabul edildiği damla damla, biri avuc avuc, oiri neraii büsbütün gözümde büyüttü. sizin için devam ediyoruz. Ah, diyordum, Karadenizin bilirim? Haydi Çamlıca tepesine tuzu eriyip uçsa, bütün sulan El sıyım. Ötekiler de. eğer bir kazaya ya aid bir şikâyetle karşılaştım Msiyetinde çahşmış bütün as tokdirde Belediye Lise Sçin yer.l biı Ama o esasen büyüktür. 1,85 boy. uğramadılarsa, ahpablarım, tanı Gazeteci, her yerde şikâyet dinlebina inşa ettirecektir. Ermeni Patrik tas tas, dördüncüsü de hizmetçinin Geniş omuzlar.. keskin hatlı bir kerler ve subaylar onun «büyük scçimt iç n bir tallmatname hazırla kollarına oacaklanra güvcncbildi yağmur duasına çıktım. Sağanak mah bendine dolSa, Elmah bondi dıklanm, dostlanm... Hakkâri bi meğe alışık olduğu için, yolcularuı sağanak yağdı. Nsrede bulabilirim kazan, Bolu ormanları odun olsa, adam» olduğuna kanidirler. Hatiâ, yüx. dimdik bacaklar.. basbayağı rinciüğinden Şişli birinciliğine ka anSattıklarmı dinledim. Bir sene dım, bunun hakkında İç İşleri Baksnı ğimiz kadar kullanılmak için... Fe on binlerce bakracı? Kaç bin koşehirde, taşrada ne kadar çamaşırcı dar, hepinize birer kraliçelik va'debir atlet. Fakat bunlar ancak o ordusunun bugünkü Genelkurmay İle görüseceğim.» na politikacı olsam: evvel başımızdan geçen uzun, ve lum olmalı ki taşıyabileyim onlan? kadın varsa hepsi de bana âşık olnun vücud ve madde enerjisini gos Başksnı General George. E. Stretdersem ellerinizdeki nasırlaçın acı yorucu muamele aynen cereyan etTaşısam, nerede kaynatmalı? Kay salar, meycr daha ileri gidiyor: Haniya hayat ucuklayacaktı? terir. Ya manevî enerjisi ve zekâsı. sını unutmaz mısmız? Va'dimi tut miş. Fazla olarak yolculardan bir Şehrimize gelen Fransız radyo Üç kuruşa iki sıra diş fırçalıyoruz! natsam, yok çitilemektir, yok bir Onlar ,parlak gözlerinden ve dar O, diyor, tarihin kaydettiği en Gam yeme... Senin ne suçun mazsam, üstelik siz de soyunarak kadın pek çirkin bir harekete mamümessili gitti gibi bir mesele çıkaıabilirdim ama, sudur iki sudur, bir şeyler var, neağzırdan.. otoriter hareketlerinden büyük adamlardan biridir! kirlilerinizi buradakilere katınız. Fransız Millî Radyo İdaresl memur radyoda sevgili devletimizin ağzmı dir bunlar? Rüyada kimi bulup da var? Giyen kirletmiş, bilen yıkar, ruz kalmış. Güneşin altında, riizAma, Pantagon Amerika Millî anlaşılır. deseler, çitilemeler, bir su iki su, Yağmur yağmışsa Elmah bendini ,îâı'jı karşısuıda, ııhtimda kuylanndan Madam Roque dün Ankara bozdurmak işime gelmez bir, sonra sorabilirim? Savunma Bakanlığı erkânı pek bu Bir odadan dışan çıktığı vakit sıkmalar, süzdürmeler, sonra, bü deliniz. Bulutlan savurunuz. vapuru ile şehrimizden ayrılmıştır. Bu ruk yapan yolculardan aceleci bir içeride bıraktığı boşluk birdenbire fikirde değildirler. Içlerinde k=ndi bayan, Pariste Dış İşleri Bakammızla. da, hiç şüphesiz, ne Koreye asker Beni bir dar kapıya sıkıştırdılaı tün bahçelerde, sokaklarda, meyBu tatlı hayal, kâbuslu rüya ile kadın beklemekten bıkıp usanmıj kızan Bolşevikler sini n:ağrur ve kalın kafah telâkki idarenin yaptığı temas neticesinde Türk yolladığımıza dolmaz. Otomobilinin direksiyonun» ya, üstelik soyunan soyunana, Ci danlarda örümcek ağı gibi ipler, beraber bitse gene iyi... Burnuma da bile bir saat önce üstünde ge eden'er bile vardır. Kimbilir, belki radyolarının Fransız r&dyosu neşriya. Türkiyeye gelecek bulutlan yolda hangir gecekondularmdan, Bakır üık bir güneş, serin bir rüzgâr, bir gülerek savuştu, gitti. Ekim rüya olacak ki polislerin koltuğu altıntını Türklyeye bağlıyarak neşretmelerl yakalayıp Siberyaya sürmüşler, ne de kıskançlıktan!. dan geçerek vapura girivermiş. Pozinti yaptığı beyaz atında imış gıbi üzerinde mutabık kalmışsa da buradaki de memlekette biz iki ayaklılardan köy kulübelerinden, köşklerden, yanda da bütün kazino masaları ve larında hiç terlediğimi bilmem. Bu lisler arkasuıdan koşmuşlar ve k»*** Oturur. temaslarmda bunun teknik sebebler başka ne varsa çıkanp satmak isti konaklardan, apartımanlardan ko üzerlerinde prize takılmış ütüler... yüzden o da başıma geldi. Uyanır duu iki kolundan yakalıyarak bir Aırerikan gazetelerinin de onun den dolayı mümfcün olamıyacağı anlaşup gelarek: Bazılan bundan dolayı MacArtHayal, hem de rüya içinde hayal uyanmaz: câni gibi sürükliye sürükliye, it» hakkındaki mütalealan pek birbi «ılmıj, sadece her iki idarenin karşı yen demokrasi tüccarlan onlan da hur için «müthiş bir aktördür» der Bergama otelindeki şişe şişe ama, ne kadar hafiflediğimi bilihracat listesine koydurmuşlardır. Bu susuzlukta bir de terlemek kaka vapurdan çıkarmışlar. Yolculer. Hayır, o alelâde bir aktör de rine uymaz. Lehinde yazanlar da, lıklı olarak plâklar doldurup birbirinin su ha... diye üzerime yürüyüp mezsiniz. Çamaşırcı kadınlara elleistasyonlarında neşTetmeleri üzerinde Fakat ben Anadolu yolculuğundan mi? Yahu komşunun kuyusunu lar da, gemi zabitleri de bu mua* ğildir. O, bir yıldızdır. Hem de a'.eyhinde kalem yürütenler de çok bir anlaşmaya varılmıstır. Madam döner dönmez Elmah bendinin sukurutacağız... melcye fena halde sinirlenmişler. tur. Fakat onun bugünkü şan ve Eoque cuma günü Gazetedler Cemlyesanki bir kadın yıldız. Gardrobuna ları bir kaç arşın birden niçin alçaVe arkasından: Başkonsolosumuz da orada imij, o kadar düşkündür. Daima şık, da şöhreti kazanmasında Hearst ve tini de zlyaret ederek vaziyeü basına lıverdi? Düşündüm, taşındım: lma temiz giyinir. İşini ne kadar be MacCormick grupuna mensub ba tzah etmlstir. Eltasından dişlerini fırçalar Gemide bir protesto mektubu y a ' nimsemişse, maiyetindekileri ve em sının çok tesiri olmuı;tur. Bunanla Mutlaka Bergama sakalannın sın. Güğümden yüzüne bir kaç a zılarak kendisine verilmiş. Sağa sola saldıran bir sarhoş rindekileri de o kadar benimsemiş beraber uzağı görmekteki ustahğıvuc serpersin. Bakraçtan şöyle haTatıhte oruran Celâl adında biri ev âhı tutmuştur, dedim. Kuyruk beklemiyerek sırayı boztir. Kumandası altındaki kuvvet nı kinı inkâr edebilir. füçe bir silinirsin. velki gece Eaat 21 de sarhoş bir halde Böyledir işte bu, bir şom ağzın muş olan kadına Fransız polisleri Paristen avdet ettiğini ve sayın müşterilerini 18 Ekim Çarlerden bahsettiği zaman daima: Arkası Sa. 4, Sü. 1 de Mercan caddesinden geçerken birden çilesini Üsküdardan Bostancı semBarometreye yaklaşırım, güzel gemiden çıkınız ve sıranızı bekleşamba gününden itibaren kabuledeceğini bildirir. bire bellndeki kamayı çekmij, sağa sol» tine kadar koskoca bir şehir parçası Ordulanm .donanmalanm, tay havanın da üstünde... İgrometreye yiniz diye bir ihtarda bulunabilirsaldırmağa başlamıştır Celâl daha sonra yarelerim, tanklanrn... koşanm, kuruya yakın... Termo lerdi. Böyle bir ihtarda bulunmaMercan caddesînde Jakar'ın dükkânı. çeker. Bahçelerde hortumlar kurur Der, durur. Bir çok Amerikalı metreye dönerim, « Bana ne?» ğa lüzum görmeden kadıncağızı na girmiş. camı çerçeveyi indirmiştir. Evelerde musluklardan hava ıslığı Mısırdaki işlerimizi hüsnü suretle Azılı sarhoj müteakıben sırasile Osman bile gelmez. İyi ki bazı millî korungenerallerindeki müsamaha ve hojder gibi bakar. Pencereyi açanm, sürükliye sürükliye vapurdan in1görürlükten kendisinde eser yok intac etmek lutfunda bulunan ve Akkayanın kunduracı ve Nurinin tor ma kiracılan gibi, bilâdiselâsenin pastırma yazı... dirip rıhtıma atmaları Fransız metur. Meselâ, General Eisenhoiver istihkaklanmızı muntazaman Evkaf nacı dükkânlarına hücum etmiş oralarda her üçünde birer kapı edinmemiBergama, Bergama, bir sözüm geçer deniyctine, terbiye ve nezakctine tahribat yapmıjtır Bu kadarla da kalNezaretinden alarak bize gönderharb esnasında bile yaptığı basm mıyan Celâl bu sefer yoldan geçenlere şim. Kendi kendime: « Ne vazifen iktidar bulursam, sana öyle tazyikli asla yaraşmıyan bir muameledir. toplanülarından sonra gazetecilere: meği tacil eden Mısırda Şairülezher hücum etmişse de az sonra gürültüye idi, Bergama otelinin koridorlannbir su getirteyim ki boru dayan Ümid ederim ki bu yazım, dost 120 numarada mukim avukat Meh gelen memurlar tarafından yakalanmıj daki su dolu şişelere gülmek?» di Söylediklerimin altına tenkid dıramıyasın. Mecnunun eski min milleti mcmleketünizde mükemmel ye söylenmekle beraber, haydi ben şeklinde de olsa istediğiniz fikirleıi med Bey Ahmed El Hınnaviye te tır. yatürlerdeki âhı mıdır âhın ki yal surette temsil eden o pek nazik ve Dün Adliyeye sevkedilen Celâl. mah bir sakarlıktır ettim, çatı arasındaşekkürler eder ve Türkiyede misailâve edebilirsiniz!. nız beni cirmim kadar tutsa bir centütnen Büyük Elçinin ve Frankemeye verilmiş. tevkif olunmustur. ki su haznemiz delinse kâfi değil Şeklinde salâhiyet verirdi. Gene fir kaldığı müddetçe de kendisine kâbuslu rüyada iki gömleğimi yı sız Başkonsolosunun dikkatini celb miydi, bunca halkın suçu ne, kusural MacArthur askerî meselelerde lâyıkile hizmet edemediğimizden kayıp kurtulayım. Şişelerine taj eder de Marsilya nhtım zabıtasının Küçük Haberler j j ru ne, gibi felsefî düşüncelere da en küçük bir kritike dahi taham özürler diler hayırh yolculuklar Q attım diye, neredeyse, Türkiyenin Türk vapurları yolcularına daha kapılıp dalıyordum. mül etmez. temenni ederim. birde bir büyüklüğündeki hartasını iyi muamele etmelerini, gümrükçü•k ŞILEDE Halk Partisin« aid bir blÇünkü, küçüklüğündenberi hep Aksekffl Hulusi Kayhan kirli çamaşır edip bana yıkatacak lerin daha erken işe başhyarak yolnanın tütün deposu lttihaz edildiği ya. birinci olmuş ve hemen hemen hiç sın! zılmıştl. Alâkadarlann verdikieri maculan saatlerce bekletmemelerini ihtar ve azara maruz kalmamıştır. lumata göre burası Halk Partisi tara. Millî Eğitirn Bakanlığınca ihtar ederler. Mekttbde birinci, boksta birinci, fından kiraya verilmiştir. müracaat kitabı olarak + BUGÜN saat 8 30 öa Eminönü futbolda birinci, ilh... Bu hasletinl, Marsilyadan gelen yolcular, Devkabul edilen: Halkevinde Resimli Radyo Dünyası sonra... Kendinizi fransızca veya ingilizce konuşur buluyorsugene kendisi gibi general olan balet Denizyollan Acentasından d» Tenkidin pervasızını Hamecmuası tarafından bir konser tertib basıncan mı aldı, dersiniz. Hayır. nuz. Şiveniz fasihtir. Yabancı kelime ve cıimleler tereddüdsüz şikâyetçidirler. Bu acenta Türk vaberin doğrusunu Bol resimedilmişttr. Bu konserde Ses Kraliçesi Annesinden ,ama annesinin şahsidudaklannızın ucuna gelmektedir. Iinguafon milyonlarca insana İf Moskoflara teslim edilen purlarına binen yolculara daracık Değerli yazarlanmızm yazıla«ecilecektlr. yetinden değil, telkinlerinden. O, bunu ispat etmiştir. • İSTANBUL Teknik Oniversitesile. 156 mülteciye aid hakikatbir yer tahsis etmiştir. Yüzlerce nnı SpoTumuzun ve sporoğlunun her doğum yılıru kutlamak Teknik Okulda derslere yarın sabah Nc kadar kolay olduğunu görün.. ler. yolcu, bu sıkışık yerde, pek ağır culanmızın davalanmn aşıl saat 9 da törenle başlanacaktır. için yaptığı davette mutlaka şu Vt Tipik bir (gasıb hâdisesi) çalışan memurlar, bütün bir geco maz müdafii Öz Beşiktaşın 8 Koltuğunuza yerleşerek plâklarımızı gramofona takm ve * ANKARA vapuru diin saat 12 de sözlen söylerdi if (Yeşil Entemasyonal) irı süren bir tren yolculuğundan yorinci sayısını YABIN gazeteci247 yolcu 133 ton yükle Batı Akdeniz ders kitabını da elinize alıp çalmanlan kitabdan takib îazan: Do^ent CEVDFT PERİ.N Yavrucağımın falına baktırson rarioru gun argın çıkmış yolculan uzun ••lerinizde bulacaksmız. ^m seferine çıkmıstır. Glden yolcular araedin. (Manalarına da aynca verdiğimiz türkçe kitaOrtaokul ve liseler için tashih dım. Yıldızı çok parlakmış. Babasırda İtalyanın Ankara Büyük Elçisi, Büyük gazete hacmi içinde müddet beklermekte ve üzmekte1hından bakın) bu igi birkaç defa tekıarlayınca Vali ve Belediye Reislnin refikası varve tâdilli jeni baskı çıktı. 2 lira sından daha büyük bir adarn olaon kuruya ve haftada iki defa dirler. Bu şikâyeti de Devlet Dedır. cağı muhakkak! : Ahmet Halit Kitabcvi beraber çalışan kulak ve gözlerinizin, yabancı cıkmaya hazırlanan nizyollan İdaresinin dikkatine arzediyorum. seslere alıştığını ve bunlan kolayca belledi * .» Kadmın bu sözleri de pek müba) MUHARREM 3 PAZAR lâğalı değildi hani. MacArthur diMarsilyadaki bütün bu sıkıntılar ğüıizi, okuyup konuşmağa başladığmızı hay * ğer mekteblerde olduğu gibi harb acaba, Türk vapurlanna gösterilea tedir. Bu Pazartesi. gene hâElbette her şeyin en güzel ve • İ ret ve sevinçle göreceksiniz. Kuponl? < okulur.da da daima sınıhnın ileri en iyisini seçer. (KA.ME.FA.) kuve gittikçe artan rağbeti, başkalaıı diselerin önünde gittiğini ıs c X O resimli ve izahath broşürümüzü is ^ & / > " ü sinda idi. îştirak ettiği spor müsa maşlarile giyinen kadın, şahane hesabına azalrmak için mi diye bir pat eden, bir: teyin, adresinize memnuniyetlp ^^ğ> bakalarında da mutlaka kazanırdı. vasfın» lâyıkbr. şüpheye düşmemek kabil ohnuyor. V. ] 6.11 12 O 15 05 i 17.30 19.02 4.33 ) C gönderelim. Tahsil hayatındaki üstünlüğü rr.e Piyasaya çıkanlan kışlık yünlü { E. J12.39 6.30; 9.35 12.0(1 1J1 11 02 ) muriyet hayatında da kaybetmedi. leri zarif ve harikulâdedir. I^H A1ı nı z HM =haberleri gitti S O H B E TL HEM NALINA MIHINA Vali dün Ankaraya Suya dair Falih Rıfkı Atay Türk vapurları yolcularının şikâyefleri SELIM EMRE Evvelâ dinliyor.. TEŞEKKÜR ÖZ BEŞİKTAŞ Fransız Dili GRAMERİ MILLET ŞAHANE KADIN NASIL GİYİNİK? I 1 MİLLET M İLLET Herkesin kendine göre bir derdi var. Kimisi tavuk meraklısıdır, yumurtaya kulp takmak ister, kimisi koç meraklısıdır, stadyomda koç maçları tertibini özler. Kimi balık meraklısıdır, dinamitle balık avlıyanlan asılsın der. Kimi rakıya, keçiye, çakıya meraklıdır. Bizim Jozef de kanaryaya pek düşkündür; ' ama Cermen kanaryasına.. Dedim a herkesin bir merakı var dır Bu meraklı serisine devam edebüirim. Ercümend Ekremin taklide, Eşref Şefiğin dövüşmeden boksa benim çene yarışına, Behzadın geçmez para koleksiyonuna, Abidin Dav'erin ksrada kaptanhğa, Halil Lutfinin "faizi müre'kebı> hcsabına, Refi Cevadın mevleviliğe, Refik Helidin alaturkaya, Vâlânın kaskete, Ithem Izzetin kitab yakmaya, Köprülünün sigara yakmaya, Kâzım Ismailin can yakmaya, Vasfi ile Necmi den hangisi olduğu belli değil biri ele, biri fala bakmaya, M. S. hulus çakmaya. kimimiz kazık kakmaya, kimimiz ne olursa oisun, çaremize bakmaya, kimUi gocuğa, kimisi rnocuğa, kimisi çocuğa meraklı... Bizim Ali Aliço da bu sonundakilerdendir. Yıllardanberi çocuk ister, çocuk sever. Nasreddin hocaya sormuşlar: Hoca çocuk sever misin? Yapmasım severim! demiş. Ah öyle de değildir hem yapma sım hem de kendisini sever; fakat oğıanın talihi hep kızdandır. Uç ta ne kız üstüste. Beriki de oğlan is tiyor Sanki tacını tahtını bıraka cakmış gibi. Ama erkek kısmı böy* Aradan bilmem bir hafta geçmiş ledir. Ille de oğul ister. , miydi, bir gün Abdullaha «Abdul lahefendi» de rastgeldim. Yanında Uzaktan gördüm. Koşarak geldi bir takım babayani adamlar vardı. Eümi tuttu: Büyücek bir masanın etrafında top etti Felek ağabey.. 6eni tebrik et! Tebrik ederim. Hayrola! Belediye azası mı oldun? Yok a canım.. beklediğim geldi Hoş geldi, Hicazda mıydı? Aman canım, öyle değil.. bir çocuğum oldu. Oh oh.. Allah muammer etsin Kız mı gene? Yok ağabey. Bu sefer oğlan! Allah razı olsun Abdullahtan. Onun himmetidir bu. Anlamadım.. Abdullahın himmeti mi? Evet! Hangi Abdullah? Canım hani mektebinde hafızlığa çalıştı idi de yapamadı idi tmamın oğlu Abdullah. Haaa! O şimdi ne yapıyor? Şunu bunu. Şunu bunu ne demek? Canım uydurmuş işini. Hayatını yazanıyor. Senin anlayacağın iş adarru. Ne gibi iş? Her türlü iş. Kendi işini beceremiyenler ona gidiyorlar. Sen de öyle mi yaptın? Evet, ama kimseye açma!. Tabiî açmam yahu çocuk musun Böyle §ey herkese söylenir mi? Senin namusuna tevdi ediyorum. Yani Abdullah olmasaydı bu iş zor olurdu. Yani Abdullah sana yardıro mı etti? Tabiî... Tabiî ha! Bir türlü aklım almıyor. Nasıl yardım etti yahu? Yooo! O kadar ilerisine gidemem. Herkesin namusile oynanmaz. ... doğru.. yani kimin namusu? Benim de, onun da.. kanun var. adamı ne yaparlar sonra? Hakkın var.. Alicim.. Allab mubarek etsin. Ve ayrüdık. Bu görü$me beni hayrette bıraktı. Ne diyeceğimi, ne düşüneceğimi }aşırdım. YAg>ASIl\ tanmışlar, yoğurtlu kebab yiyorlardı. Beni görünce: Buyurun! Teşekkür ederim. Allah aşkına buyurun! Baylar yabancı değil. Birini bekliyorum.. başka zaman Beklerim.. ama. Olur. Söz mü? Söz. Adresimi vereyim. (Cebinden kart çıkardı verdi) baktım. Lâlelide bir apartıman. Istanbulda da bir han adresi. İki de telefon numsrası. Kartta da şöyle yanlı: Iş adamı ve müşavir Abdullah Uğnrla Geçti gitti. Ertesi gün bir telefon Abdullahtan.. Aliyi görmüşün!. Gördüm. Ne dedi? Sana dua ediyor Eder ya! Bir oğlu olmuş. Çok memnun! Elbette memnun olur. Senin çok yardımın olmuş. Oldu. Kimseye söyleme diye tenbıh rinde denize atılacak. O dosdoğru Beyefendi! Bir şikâyetiniz var«Nili mubarek» nehrine.. oradan sa, usulen müracaat buyurun! Böyda bizim «Sitti Zeyneb» e ı^ider le hakaret etmenin manası yoktur miş. değil mi ya! Acaba Abdullah Bey Yahu, sen üfürükçülük edi sizin hanımdan para mı almış"' yorsun be! Para almamış ama, kadının Ediyorum kardeşim. Ama kim aklını çelmiş.. şimdi... seye bir zaranm yok ki. Polis bu sözü işittikten sonra: Peki ya adamuı istediği ol Ben gidiyorum azizim. Siz bamazsa?. na dolandjrıcılık var dediniz. Şim Olmaz a! O zaman bir kilo di para almadı diyorsunuz. Rica erum bu i}i. Allaha şükür geçiniyo zeytinyağdan başka kaybı yok! Peki... Ya yağlan vermezse?. rum. Oylesi de oluyor, ama onları Ayol bu iş ne getirir ki. Felek kardeşim. Senden sak zarara kaydediyoruz. Çok kıyak iş. Sen buna inalıyacak değilim. Aşağı yukan ayda vatasî 100 teneke zeytinyağ. Üç dört nıyor musun? Vallahi Felek! Şimdiye kadar bin lira yapar. Aynca hediyeler de Aferin Aliye. Sır saklamasını Gayret ederim. elde ettiğimiz netice.. yüzde sekcaba. biliyor. Çıktı gitti. Abdullah gülerek: Aman Abdullah anlayamıyo seni geçiyor. Inanıyorum desem Ama ben meraktan çatiıyaca Eyyy Felekcim.. anlat bakarum, bizim Alinin çocuğu ile buyalan ama mal da meydanda. ğım. Oğlan namus meselesi diyor lım... Nasıl oluyor da böyle muvafnun ne alâkası var? da bir daha demiyor. Sen anlat kuzum. Beni sen fakiyet. Birader hâlâ kavrayamadın Hakkı var. însan sonra mah davet ettin. Haa! Bu biraz da benim sim derim, bizim de içimiz var. Affe^erkeme kapılarında sürünür. Abdullah bir sigara yaktıktan ve mı? «Sitti Zeyneb» e bir teneke sarlanmın marifetidir. Onların se siniz bayım. zeytinyağ nezretti. Çocuk erkek çemediklerini ben seçerim. Eğer E ,ne diye yaptınız ayul. odacısına: Diye çıkıp gidince AbJullah cte Zararlı bir şey değil ki. O da İçeri kimseyi bırakma! (de oldu. muvaffakiyet ihtimali yoksa redrle ki adama: memnun, ben de. dikten sonra) kardeşim.. sen be A, deli. Vallahi delisin sen. derim. Azizim.. şöyle buyurun ba.:a Allah sizi ıslah etsin. Doğrusu nim halimi bilirsin. Zahire Borsa Ben de başka türlü şeyler düşün Ayol! Erkek çocuğu istiyen lım da.. sizinle polissiz krnufahm. çok geniş mezhebli adamlarsınız. smdan kadro harici kaldıktan son düydüm. Günahına girmişim. adama nasıl... Adam şaşair.dı ve oturdu: Hayır, hayır.. nezirden ibaret. Ben sizden korktum. ra Mısırçarşısında Halid Efendinin Haa! Tesadüfe bağlı işlerin Konuşahm. E bu yağlan kime veriyorsun? nisbeti yüzde ellidir. O da fena de Korkma valla Felek. Bunıın yanma girdim. Ölmiyecek kadar bir Siz neden şikâyet ediycrsuhiç bir zaran yok. Sen bir gün ba yevmiye ahyordum.. Derken Halid Satıyorum azizün, kime vere ğil. Dava, pazarlık, evlenme, bo nuz? na gel de anlatayım. Efendiyi dükkândan çıkarmak için ceğim. şanma gibi şeyleri tetkik ederiz. Kanm, çocuğumuz erkek o'a Ne günü geleyim?. Ya nezir? dava açtılar. Avukatlar davayı Kazanma ihtimali azsa nazlanıyo cak.. diyor. Nereden < biliyorur» • Yann gelir misin? • kaybedersin dediler. Halid Rfendi ruz. İş sahibi ısrar ederse mesuli diye sorunca s'zi anlattı.. âsa'î"na Gelirim. Kaçta? aldurış etmedi. «Ayol Halid Efendi, yet kabul... dokundu.. ge'clırn Oğleyin beraber yiyelim. hiç de mi merak etmiyoısun? o diDerken birdenbire kapı açıîdı. . Bpyım.. eğer bu dogru da ojfa, Olmaz. Öğleden sonra. ye sordukça.. «Allah büyük. Ben îçeri bir hiddetli adam.. bir polis . ! sizin zararmız ne? Metelik mi ver Uçten sonra yediye kadar ya «Sitti Zeyneb» e yağ adadım.. deDaha arkadan odacı... diniz? Bu bir itikad meselesıdir. zıhanedeyim. yip dururdu. «Kuzum Halid Efen İşte memur bey!. Bu aiam. Kadmı ne diye rahatsız ediyorUzatmıyalım. Beşe doğru Abdul di! Kim bu Sitti Zeyneb?» dedikçe Benim karımı kandırmış. Bilmem sunuz? lahın yazıhanesine gittim. Güzel «hiroroeti hazrr olsun. Mısırda bir kime zeytinyağ adatmış... Çocuğu Ya oğlan olmazsa? hahlar.. mükemmel bir büro.. du evliyaullah» dır der geçerdi. Nihayet kız olacakmış. Bu bir üfürTik^ü Olmszsa ,sağhk olsun Bir ria? varda arabca levhalar.. bir tane de Halid Efendi davayı kazanmaz mı? müdür? Bir dolandırıcı mıdır ha yaparsınız. Haydi bayım, ii?ülbüyük başının üstünde Ya Sitti Bu sefer ben merak ettim. Halid Abdullah hiç istifini bozmadı... rr.cyin!. diye herifi kafese koyc'u. Zeyneb diye sülüs bir levha var: Efendi bana işi anlattı. Mısırda bir Polise. Giderken bir de lâtilokum verdi. Bir kahve, bir şurub.. lâtilokum Sitti Zeyneb varmış. Doğrusu ne Ona da bir miktar gönderiyo Rica ederim..., bu zatm huvi O gitti. Abdullah bana baktı ve lar.. badem şekerleri. resinde bilmem. Kimin bir müşkü rum. 100150 gram kadar. yetini alınız. Şühud huzurundâ l:a güldü: Ben geldikten bir kaç dakika lü varsa ona zeytinyağ adarmış. O Posta ile mi? na iftirada bulundu. Dava edfce Böyle hâdiseler arasıra c'usonra birisi geldi. Bana şüphe ile, müşkül de hollolurmuş. Bir iki Hayır efendim. Bunun usulü ğim. (ve sesini yükselterek) baJ.abakarken Abdullahın kulağına bir defa Halid Efendinin başkalarına şudur: Nezir sahibi abdest alıp iki lım erbabı namusa dolandırıcı üe yor. lâkin sabit olmuyor. Yoksa yakamı zor kurtanrım. Gülüjtük, şeyler söyledi. O da: da bu yolda çaresaz olduğuna gö rek'at nafile namazı kılacak. On mek nasılmış? Küstah seni. Bir öğle yemeği için mutabık kal Bu akşam olmaz. Yarın ak rünce düşündüm. Kendisinden mü dan sonra şu işim olursa «Sitti Hâlâ söylüyor, yahu, karım dık... Aynldım... Abdullah.. levhasaade aldım. Pek de istemedi ama, Zeyneb» e şu kadar /eytinyağ adaşam... Kaça mutabık kaldınız? Efendi, şimdi buradan çıkar ya bakıp.. son zamanlarda hastalandığı için ğım olsun» diyecek. Bekliyecek. Iş mısın, seni dışan attırayım mı? iki teneke. «Ya Hazreti Sitti Zeyneb» diye bana izin verdi. Şimdi ben yapıyo olunca adak olan yağ bir akıntı ye Olmaz. Uç tenekeBeıı müdahale ettim: I dua ediyordu. SITTI Yazan ZEYMEP! Burhan Felek