Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 Ocak 1950 CUMHURİYET SON BÎR DAKfKA : Sarre havzası Baştarafı I inci sahiiede on günlerde en fazla ba yi açmış ve ezcümle hürriyet dehis mevzuu olan ıtıese mokrasi, cumhuriyet mefhumları ülerdm jiri Sarre havzası zerinde durmuştur. Imparatorluklave bu havzanın Fransaya bağlan rın çöküşünde en başta gelen âmilin masıdır. Meselenin İkinci Dunya hürriyetsizlik olduğunu, tarihin gös Harbinin son bulmasındanberi en terdiğini, hürriyetin en esaslı deteresan bir tarihçesi vardır. Harbin mokrasi unsuru olduğunu, Cumhuson bulması üzerine Fransa Ruhr. riyeti Türk milletinin kurduğunu Ren ve Sarre havzalarının Almanya söylemiş ve şöyle demiştir; dan ayrılarak ayn bir devlet haline « Yıllardanberi Cumhuriyet ida getirilmesini istcmiş, fakat Fransa resinde yaşadık. Bu idareden hasret nın müttefikleri Ruhr ve Ren hav ve iştivakla beklediğimiz kazanc elzalannın Almanyadan ayrılmasına de edildi mi? Idiremizi inkılâblarımnvafakat etmemislerdi. 1916 yılı mıza uyduramadık ve d?ima tel'ın nın eylul ayında Amerika Dış. Ba ettigimiz köhne zihniyetten kurtukanı Mister Byrnes, Fransanm lamadık.» Sarre havzası lizerindeki istekleriıu Ekrem Hayri Ü^tündaç. DemokAınerikanın dfstekleyeceğini soy rat Partinin na?ıl kurulduğunu anlemiş, Mister Bevin de Avam Ka lattıktan sonra. bugjn demokrasij'i marasmda Fransanın Sarre hakkın biz kurduk veya kuracağız diyendaki teklifleıini kabul ettiğini bil lerin. D. P. ye karşı aldıklan cepdirmişti. Bu demecler üzerine heden, Halk Partisinin bu yoldaFransada Dış Bakanlarının 1947 ni ki çalışmaları ibrete deeer oldu«anında Moskovada yaptıkları top «und; n bah<=ederek demiştir ki: îantıya sundusju bir muhtıra ilc Demokrat Partinin prensipi Transanın Sarre havza«ını ilhak et» Şimdi de bu parti, karsımıza miyeeegini, bclki îsarre'da muhtari ku\^'et, para, radyo gibi baskı ve yeti haiz bir hükümet kuracacım propaganda vasıtalarma sahib bir ve Sarre'm iklisadî bir birlikle iktidar olarak dikilmiş bulunuvor. Fran^aya bağlı olmasmı tçmin eıle Esash bir sebeb yokken. Vilâyetler cejini, boylece Sarre hav«ısının Kanunu, Hâkimîer Kanuııu ve buFransa tarafından mııdafaa edılece na benzer bir takım kanunlarla önü ğini ve dış politikasının da Fransa müzdeki seçimlerde de iktidarlantarafından irîare olunacağını izah nı sağlayacak tertibler alanlar gene etmişti. Fakat bu Fransız plânın onlardır. Bu suretle memleketin esas şartı, Sarre 'lavzasının Alraan mevzuatına aykırı olarak hareket etmek kuvvet ve salâhiyatini nereyadan a\rılması idi. den almışlardır? Biz iktidar için Sovyetler. Fransız teklifine itiraz çahsmıyoruz. Demokra?i ile idare ettikleri icin bu teklif üzerinde bir edüen memleketler'le iktidarm kianlasmaya varılamamıs. fakat İn me aid olduğunu tayin etmek hakgiltere ile Ameıika Fransız teklifini kı yalnız milletindir. Bir ferdin vekabul ermekle berabcr son kararm ya bir zümrenin böyle bir karara barış konferansına aid oldııinınu varması ve Halk Partisinin yaptığı belirtmişlerdi. Fransa ise İngiltere gibi, bu karan bilfiil tatbik ve inve Amcrikanın nza ve mııvafakat faza çalışması, milletin hak ve hâlerini alnıış oldııâu için kcndi pro kimivetine bir tecavüz teşkil eder. jesini gerçekleştirnıeğe baslamış. ve D. P. nin birinci derecede ele albirbirini takib eden Fransız hiıku dığı prensip, milletten zorla alınan mctieri Fransız plânını a^ağı yu hakların tekrar raillete iadesini tekaru harfi harfine tatbik etnıiş min etmektir. Onlar kimin taraf'.ndan teşkil edildi3;i bilinmiyen bir lcrdi. mülkiyet gibi, yıllardır tasarruf etFransız plânınm tatbikı netirev sinde Almanva ile Sarre arasmda mekte oldukları iktidar mevkiinde bir ehliyet gösterebilmişler migumrıık hııdııdu viirııde Kc Ssrre Kunıcular Meclisi tarafından d:r? Türk milleti ve dünya muvabir pnayasa kabul olıınmıış. dalıa cehesinde bu suale müsbet bir cesonra vccim yapılmış ve Fransa ile vab verebilirler mi? Bizim edindiiktisadrn birlcşmeğe taraftar olan gimiz intiba şudur ki, iktidar önüpıupların ekscıiyet kazandığı bir müzdeki seçimlerde elinden gelirse dhet acılnıış. 1917 d ? Fransız fıan 21 temmuz metodlannı bir kere da< gı nakid nlarak tedaviilc geçmiş ve ha tecrübe etmek düşüncesindedir. briylcce Sarre ile Fransa arasında Ancak bugünkü şartlar altında bundan doğması melhuz büyük iktisadî birlik tahakkuk cfmişti. mahzurlar ğöîönüne getirilecek İnçiltere ile Aınerikanın büliin olursa. iktidarm böyle bir teşebbüse bu irraatı tasvib ettiklerini göstc girişmek cesaretini gösterememesi ren bir vesika. 194S senesinin şuba tabiidir.» tındn Sarre havzasının kömiirü hakkında iiçlii bir anlaşma imzalaEkrem Hayri Üstündağ, milvonmalaııdır. Fu anlaşma gcreğince larca Demokratın beklediai şeyin. Sarre komürü Almanyadan ayrıl Demokrat Partide hizibcilik yolile mıs. Sarre ilo Batı Almanya ara bir tahakküm şebekesinin teessüsüsındaki ticaret de haricî ticarct ne meydan vermemek olduğunu, muamelesi görmüştür. Nihayet hilâfma hareket edilmiyeceğine Bonn Anavasasmda Sarre'dan oahinandığım bildirerek, konuşmasına sniunmadığı icin onıın Almanyadan son vermiştir. ayrılınasının kabul olunduğu saBundan sonra kongre başkanlığınılmıştı. na Fevzi Lutfi Karaormanoğlu, Bütün bunlar yapılmış olduğu ikinci başkanlığa Ödemişten Namık halde Sarre me^elesinin son gün Kıhcoğlu seçilmişlerdir. Daha sonlerde crtaya tekıar rıkmasına se ra faaliyet raporu okunmuştur. beb, harb soıuında Fransaya katışRapordan bazı parçalar majı. kendileri icin daha hayırlı İdarî, s:yasi ve iktisadi olarak goren Sarre'lıların son zamanlarda üç kısma ayrılan raporda bilhasAlman olduklarını hatırlaınalandtr. sa şu noktalara işaret edilmekİhtinıal ki bıınun en belli başlı se tedir: beblerinden biri. Almanya ile Sarre ..Son defa tâdile uğrıyan hâarasmda seyahat ve ticaret faali kimler kanunu. müstakil kalmayetleri üzerine konan talıdidattır. ları icab eden hâkimler.mizin teDüjer taraftan Alman sana\iini,ı minat esaslarını ihlâl etmiştir.» canianması ve Almanyada güven oBütün il teşkilâtına kayıdlı hissinin sağlamlaşması da herhalde aza adedı 1948 de 115.947 ıken tesirli olımıştıır. Bu yii/den vaktilc 25.363 kişı artarak 1949 da yani 1947 de Fransa lehinde rey 141.115 azaya çıkmıştır.» veren Sarre'lıiardan bazıları Bonn'a .Hürriyet ve demokrasinin sar giimişler ve Fransız siyasetindcn sılmaz ve zaptedilmez bir kalesi şikâyet etmi^ler, kendileıini dinle olarak vasıflandırılan İzmir, yen politikacılar da bulnuıslardır. memleket efkârınm başlıca kilid Fransanın Sarre hükunıetile yeni noktalarından birini teşkil etnıüzakerelcr yapacağma ve bir ta mektedir. Tarih boyunca bir çok kım meseleleri hallcdeceğine, ez kıymetler yet:şt;rmiş, ileri hamcümle Sarre demiryollarının Fran lelere sahne olmuş ve büyük cesız demiryollarına bağlayacağına dair ortaya çıkan şayialar ve ha tür. Fakat bütün bunların aslı faslı berler de bir takım şiddetli akisler olmadığı aşikârdır. yapmıs bıılunmjktadır. Çiinkü Fransanın Sarre'da yapBunun neticesi olarak Sarre hak tığı, Ingiltere ve Amerika tarafınkında bir surü haberler yayılmış, dan desteklenmekte ve bu işe bir hattâ Sarre'm Batı Almanyaya ilhak oldubitti nazarile bakılmaktadır. Şimdiki halde durum bu meredileceği, yahud Avrupa meclisinde Alman heyeti tarafından temsil kezdedir ve Sarre nıeselesinin geolunacağı, yahud Sarre'da yeni bir çiıdiği saflıalar bundan ibarettir. Omer Kıza UüCKL'L. plebisit yapılacağı ileri sürülmüş«CUMHURİYETrt in edcbî romanı: Izmir Demokratlarmın dünkü toplantısı durınnda reyanlara beşiklik yapmış olan bu müstesna yurd parçası, aynı zamanda tefekkür hayatımızın bir nevi GolfStream'ı vaziyetindedir. Memleket meselelerini kavrıyan bütün müsbet kar.aatler burada inkişaf ve yayılma zemini bulmuş, buna mukabil geri fikirler, karanhk düşünceler Egenin bu sarp kayasına başlarını vurarak parçalanmıştır.» "Keşif kolu vazifesi ıle İzmire gelen Başbakan Yardımcısmın konuşmalarını hatırlarsınız, bu seyahati C.H.P. Genel Başkamnın gezisine zerrin hazırlamak için ihtiyar ettiği muhakkaktır. Define bulmak hususunda güçiük çekmediler. İki ılçemizde vu kua gelen deprem felâket.ni hakikî maksadı gizlemek için dahilî bir sebeb olarak gösterdiler.» <'Şayed bugün memleketimizde estırilen sıkı yönetim havası devam ett.rilecek ve vatandaşlar tehd d ve tethiş havası altında bırakılacak olursa, memleketin yüksek menfaatleri adına seçımlere katılmamanm yerinde olacağı kanaatindeyiz.» Rapor, muhtelif hatibler tarafından tenkid edilmiştir. Tenkıdlere idare heyetinden Rauf Onursal cevablar vermiştır. Bir sene içinde Demokrat par t'ye 25 bin aza kajjdedıldiğini, bunun 20 bine yakın kısmınm son Ese seyahatlerinden sonra D.P. ye ıltıhak ettiğini söylemiştir. İdare heyetinin dğer azaları da tenkidlere ve suallere cevablar vermişler, bu arada Osman Kapanî, C.H.P. nin iktidarda 3 bin sene daha kalacağı söylend;ği hakkmdaki suale cevaben, Haîk Partisinin ömrü daha bir kaç aydır, demiştir. Kapanî, grev hakkının kabulünde de ısrar etmişt.r. Kongreye yarın saat 9.30 da devam edilecektir. Mahkum olan bir meslekdaşuu desteklemcsi Dış İşleri Bakanmı tehlikeli bir vaziyete soktu Washington 28 (a.a>.) Amerika Dış İşleri Bakanı Acheson'un kabinedeki istikbali dün akşamdanberı WcLshington'da muhtelif tefsirlere mevzu olmaktadır. Bu tefsirler iki sebebden ileri gel mektedir: Bunlardan biri geçen çar şamba günü basın konferansmda sorulan bir suale cevab veren Acheson'un, NewYork mahkemesi tarafmdan bir kaç saat evvel yalan şalıadet suçile 5 sene hapse mahkum edilmiş bulunan eski mes'.ekdaşı Alger Hissi desteklemekten vazgeçmemiş olmasıdır. Dünkü basın konferansmda Acheson'un takındığı durumu tasvib edip etmediğini ve Algar Hiss'e karşı hâlâ itimad b&sleyip beslemediğini soran gazetecilere Başkan Truman'm cevab vermckten imtina etmesi ikinci sebebi teşkil etmektedir. Perşembedenberi bir çok Amerikan gazetelerinde olduğu gibi siyasî mahfiller ve paramento çevrelerinde de Dış İşleri Bakanının tehlikede olduğu açıkça ifade edilraekte idi. Daily Mirror'un Dış İşleri Bakamnm derhal istifa etmesini açıkça istemesine mukabil Washington Post ve Washington Star gazeteleri Acheson'un durumunu esefle karşılamaktadırlar. Aeltosoıt Gölge etme... Bursa fınnciları Belediyeden aldikları undan vazgeçerek. ekmekleri, serbest piycısadan topladıklart unlarla yapmıya. başlamışlar. İlk netice şu: 2 kuruş tenzilâtla ekmeğin jiatı 20 den 18 e düşmüş. Acaba, şu belediyeleri topyekun ortadan kaldırmak kabil olsa, hayat daha rahat ve daha ucuz mu olacak dersiniz?! D. N. Seçim Komîsyonu çalışmasını bitirdi * Haf tada Bir | Hızlanma Yazan: Fahri Celâl Dünyanın belki de en çok, ea güç, karışık, mesuliyetli bir işinin sahibiyim. Bu işi herhangi bir ürkü ile sade kendim yürüteyim de demiş değilım, arkadaşlarıma da miktarları nisbetinde sorumluluk ayırmışımdır. Onların da mesuliyet ve meşguliyeti çok olduğuna göre nasıl çalışmaya mecbur bulunduğumu zu tasavvur buyurursunuz. Bu iş üzücüdür de. Bizim hastanenin dağı taşı göz yaşıdır. KendİDİ kaybetmiş, hürriyetini başkala» rına tesl.m etmiş, her dakika vu* kuat çıkarmaya, adam öldürme» den tutunuz da yangm tutuş* turmaya, etrafına zarar vermeye^ cınayetler yapmaya hazır üç bi* ne yakın hastaya bakarız. RapoB verir adamı ipten alırız, gene bit raporumuzla adam asarlar. Ba bılirkişi hükümler:m:zi silki tahw rir'e çekerken bir taraftan da te« lefon ışler: Bizim hasta nasıl? Kim sizin hasta diye sorrriağa gelmez. Hastayı bilmemek ilgis.zlığimizin birinci alâmetidirw Hasta sahibi derhal kurşunla vu« rulmuşa döner. Hastası ancak kendisi için o kadar meşhur in. sana şöyle sorar gibi oluruz: Acaba ismi ne idi, lutfedef misiniz? Cevab: "^ Fatma. bizim Fatma canmıt Fatmahğına Fatma, ama aca* ba hangisi?.. ^ Soyadım da bari söyleyin,. Telefonun öbür tarafındaki kırılmıştır, hiç böyle doktorluk olur mu, hastasından habersiz hekime, doğrusu, adam bile demek çoktur der gıbidir. Evet devletler arasmda birbirine nota verir gibi, o kadar tedbirl^ konuşuruz. Derken falan hastst falanla dövüşmüştür, ayırmak ta bize düşer. Geçen gün bir şey oldu, siza anlatayım, müsaade ederseniz, hem gülersiniz hem de ne kadac pestenkeranî işlerle ömür tü« kettiğimize yanarsınız. Saçı başı dağılmış, başındakl hemşire hotozu uçmuş, rengi kül gibi bir genc kız odama girdi, de» di ki: İffet, gözümün önünde servisten kaçtı. Bilirsiniz, dur de meğe gelmez, bütürf bütün çılgıniıklar yapar, peşine koştuk, vallahi billâhi inanınız, hepimiz bırden... Hastaları b'irbirlerine emanet ederek düştük arkası» na... Keçi gibi koşuyordu, bilirsiniz. Doğru su deposunun merdivenlerine çıktı. Etme eyleme İffet dedik. şimdi tam tepede... Siz gelmezseniz inmem diyor. Hele gelmıyecek olursa, Başhekım, kendimi buradan atarım diyor!.. Halimi bir düşünün, hastanenin o kadar acayib huylu hastası, ben gelmezsem, yirmi beş metre yerden. kendini tepetaklak yere atacak öyle mi?.. Nasıl deli gibi fırladığımı b:lmiyorum. Ya ne demezsıniz, Körle düşen şaşı kalkar, bana da öyle arada b:r bir hal geliyor galiba, can hevlile yollara düştüm. Hem de bu yaştan sonra... Bir de ne göreyım. Hakıkaten bizim kız su deposunun üstünde değil mi? Ondan deli bir rüzgâr eteklerinl savuruyor, sanki zavallı hastayı yere çalmak istıyor. Belki yüz hastabakıcı, işi gücü bırakmışlar, deponun altına birikmişler, yalvarıyorlar: İffet, yavrum, evlâdım, İn aşağı!.. Öteki hepsine dargm, sade elile işaret edıyor, diyor ki: Yaklaşmayın, yoksa koca da poyu koparır, yere serer, atarım!.. Umumi bir kahkaha arasında, beni gördükleri zaman, hastabakıcılar, meded umar gibi deh şetle bana baktılar. Yavaş yavaş ilerledim. Kız beni görünce seslendim: Sana teessüf ederim îffet, nasıl olur da senin gibi cici kız oralara çıkar, âlemi kendine seyirci eder? Eğer sözüm dinlenmeseydi, düşünün, o kadar hastabakıcının ortasında nasıl iki paralık olurdum? Velhasıl binbir dil dökerek hastayı oradan aşağı aldık. Ya aklına esip te kendini atsaydı dilimizi yutmaz mıydık? Savcı gelip b:ze neler yapmazdı. Türkiyede en çok meni muhakeme karan verilen meınur bir kaç tane ise bir de ben'ımdir. Bu, bizim her günkü maceralarımızdır. İşte böyle helecanh bir didişmeden sonra yerinize döndüğünüz zaman şöyle bır telefona ne buyurursunuz? Âmirinden başka herkese yüksekten konuşmağa alışmış bir ses: Orası neresi? İkinci bir sual daha: Siz kimsinız? Tabiî isminizi verirsiniz. Tekrar: Biraz bekleyiniz!.. Kumanda yerindedır. Hasta bir tarafta, ayakta, telefon kulakta bekliyorum. Neden sonra her halde sözünü yürütmeğe, hür met görmeğe alışmış hanımınm sesı: Burası Akşam Sanat Okulu. (Neresi olduğunu yazmak lüzumsuzdur). Evst efendim, Ben Müdire... Buyurun. Hastanenıze iki sakallı hasta getir.lmiş. ormanlarda yaşı> yan... Giresundan. Evet efendim. Biz onlara çamaflir gönder» mek istiyoruz. Ben: Fakat efendim hastanenin çamaşırı vardır. Hem de sade bu tArkası Sa. 5. Sü. 6 da) Rusların Kıbrıs hakkmdaki plânları Londra 28 (Nafen) Alman işgali altında bulunduğu sıralarda Yu nanistanda müttefik askerî misyonunun şefi olarak gizli vazıfe göre Christofer Woodhouse Spectator dergisinde Kıbrıs meselesini incelemekte ve şöyle demektedir: «Sovyet Rusya, Yunanistanı yeniden ele geçirmeye çalışacaktır. Bu hususta Sovyetler fikir değiştirmiş değillerdir. Şimdi onlar Kıbnsın Yunanistana ilhakını desteklemektedirler. Buna da sebeb, Yunanistanı ele geçirdikleri takdirde aynı zamanda Kıbrısa da konmak ve böylelikle Akdenizin göbeğine inmektir.> Sadak, Parise vardı Paris 20 (a.a) Türkiye Dış İşleri Bakanı Necmeddin Sadak Romadan gelen Semplon Ekspresi ile saat tam 10 da Parise varmıştır. Christofer Woodhouse, Yunan ko münistlerinin istemeye alışık olduklarını, bir ara yalnız Kıbrısı değil, Par s, 28 (Hususî) Pariste fakat Trakyaji ve kuzey Epiri de ki Türk öğrencılerile tanışmak istedıklerini hatırlatmaktadır. münasebetile, Büyük Elçi NuKıbrıs'ta papazlann plebisiti man Menemecioğlunun, Par:s Lefkoşe 28 (AP) Kıbrıstaki Üniversitesmde tertib ettiği toplantı çok samimî bir hava içınde gayri resmi plebisiti tertibliyenler geçmiştır. Büyük Elçinin hita bugün, oy sahibi Kıbrıshlardan yüzbesinden sonra şiırler okunmuş de 96 sırun, adarun Yunanistanla tur. Müteakıben küçük sanatkâr birleşmesi lehinde oy verdiklerini İdil, piyanosu ile herkesi hayran söy 1 emi şl erdir. bırakmış ve kendi bestelediği b;r Çimento ithalâtı eseri de çalmıştır. Suna, güzel Ankara 28 (Telefonla) Haber bir keman resitali vermiş, bunu müteakıb müzisyen gencler, pi verildiğine göre, memleketimizdeki yanoda muhtelif eserler çalmış imar ihtiyacmın başlıca maddelelardır. Parısten dönmekte olan rinden biri olan ve dahill imalâtla Zıd Kardeşler de toplantıya neş3 ihtiyacı karşılayamıyan çimento itverır.işlerdır. Zıd Kardeşlerin ye hali yolunda, Ekonomi ve Ticaret ni buluşları dinleyicileri kahka Bakanlığmca, ithalât müsaadesi vehalarla güldürmüştür. Emin rilmoktedir. Bu arada, Almanyadan Cenkmen de sazı ile Anadolu ha 740 bin dolar kıvmetinde 32 bin ton, İtalyadan da 62 bin dolar kıymevaları çalmıştır. tinde 1920 ton çimento ithali için Yunan askerî uçağı geldi tahsisler yapılmıştır. Talebler vuku Ankara, 28 (a.a. ) Yarbay buldukça, lisans verilmeğe devam Papoutesis'ın başkanlığında 5 edilecektir. Diğer taraftan, alâkahbinbaşı, 2 yüzbaşı, 1 üsteğmen ile larca haricdeki çimento fiatlarmda 10 erbaştan müteşekS:il Yunan bir iniş görüldüğünden ithal edilshava okulu heyeti bugün saat cek bu çimentolar, m3mleketimizde 13.20 de C.47 t.pi bir nakliye u miisaid fiatlarla satılabileceği ve çağile Rodostan Etimesğut hava yerli istihsalle, büyük bir fiat farkı olmıyacağı ifade edilmektedir. alanına inmişlerdir. PROF. NİMBUS'ÜN MACERALARI: Paris Büyük Elçimizin tertib ettiği toplantı Baştarafı I inci sahifede | nin açık olduğu mütaleasmda bulundu. Diğer bazı hat:bler ise bu madde kabul edildi. 20 nci maddede, parti ve serbest bu kanunla yüksek seçim kuruadaylarm seçim kurullarına bildi luna itiraz usulü konduğuna görilmesi müddeü 20 gün olarak tes re, bu kapının kapanması gebit edildi. 29 uncu maddeye, «seçim rektiğinde ısrar ettder. Ancak kurulu müracaatlerde bir eksik bunun da içtüzükte bir tadilât gördüğü takdirde ikmalini ister yapılmasile mümkün olacağı gökaydı ilâve edildi. rüldüğünden, rapora böyle biı 34 üncü maddeye, «kapah yer tadilâta zaruret olduğunun dertoplantısı hakkmdadır.> Askerî şa cine karar verildi. Sıra. Dehıslarla reşid clmıyanların giremi mokratlarm komisyonu terketyecekleri hükmü ilâve edildi. melerine sebeb olan maddeye Sözlii propaganda yapacak olanlar gelmişti. « , Sözlü propaganda yapacak olanİhtilâflı madde lar, «milletvekili adav'arı, milletBu 117 nci madde şöyle kabul vekilleri ve seçim çevresi seçmen edildi: Yüksek seçim kurulu, evi leri veya onların vekâletini haiz rak üzerinde incelemeler yapar, Başmakaleden devam olanlardır lüzum gördüğü mercılerden, heı talara avans vermek. yahud da rey 53 üncü maddede. kurul başkan türlü bilgi ve belgeleri istiyekaybetmek korkusile iktisadi poîi larının yemin etmeleri esası kabul bilir, tutanaklarda tahrif veya tikada ileri geri bocalamalara düş olundu. 35 inci maddede seçime sahtecilik iddıa edilen hallerde mek bir parti için sadece zaaf alâ dair siyasî partiler sayısı. o mınta lüzum görürse ıstiktab ve tatbimetleridir. Yazık kj Halk Partisi kada 3 ise. ikişer aslî ve ikişer ye kat yaptırabilir, seçim kurulların dek, iki ise, üçer aslî, üçer yedek dan ve resmî mercilerden istjy%bu za'fı göstermiştir. Onümüzdeki seçim kampanyası, azanın il seçim kurulunda bulun ceği bilgi ve belgelerle aydınlapartilerimizin bu bakımdan da de durulması kabul olundu. tamadığı şikâyet ve itirazlar hak 60 inci maddeve: Seçim kurul kmda, bu vakıâlarm cereyan etmokratik ve Avrupaî bir hüviyet almacak t:ği kurul başkan ve üyelerile okazandıklarını bize gösterebilecek larına, genel meclisten mi? Bu sualin hâdiseler tarafından üyeler kâfi gelmezse, belediye uye rada hazır bulunmuş olan aday müsbet bir şekilde cevablandırıl lerinden ikmal edilır.. kaydı ilâve ve müşahidlerin bilgılerine de ması yürekten dileğimizdir. Çünkü edildi. Bağımsız adaylar, üçten faz müracaat edebılir. Bunları kudevamlı bir halk daresini yurdu la ise, bunlarm niüşahidleri ara rul b:zzat yapar. Veya mezun mıızda geliştirmek başka türlü smda kur'a çekilerek ilk üç müşa kılacağı merci marifetile yaptıhid kp.lacaktır. 67 nci madde buna mümkün olamıyacaktır. rır. Şikâyet ve itirazlara mevzu göre düzeltildi. olan hususlar hakkında kovuşNADİR NADİ 70 nci maddeye, 'huzur ve süku turma başlamış olsa dahi, sonunu bozan sandık kurulu üyesi olsa, nu beklemeden ve yukarıda yakurul kararile çıkarıhr» hükmü ek zılı suretlerle tetkik ve tahkiklendi. lerini yaparak, en geç bir ay i73 üncü madde ile, parti binaîarı çinde, varacağı neticeyi bir rana sandık konamryacağı belirtildi. porla Meclis Başkanlığına suİstanbul için, bir geçici madJe de Baştarafı 1 inci sahifede kabul edildi. Buna göre «İstanbul nar.» Hasan Dınçer, hakikate vusul dan dönen Vali, Fatih camiinin il seçim kurulu ile 15 inci maddede ve türbesmin etrafının tarh ve yazılı üyeler, istanbul ili birleşik için, kurula vatandaşlarm bilgisıne de müracaat imkânı veriltanzimi için yapılmakta olan ça meclisi uyelerinden alınır.» mesini ileri sürdü. Ve kurulların lışmaları gözden geçırmiş. yakın 85 inci madde ile memnu silâh bir zamanda açılması beklenilen lar haricindeki silâhların da, seçim toplu bir halde gitmek müşkülâtmdan bahisle uyelerinden her Fatih Türbesi etrafında tetk k gunu şehir, kasaba ve köylerde tahangi birini de tahkike memur lerde bulunmuştur. Müteakıben, şıma yasağı kabul edildi. edebilmesini istedi. Yüksek Talebe Yurdu ittihaz e Seçim kurulu ile alâkalı maddeler Bazı hatibler, bu mütaleamn Yüksek seçim kurulu ile alâkalı dilmiş olan ve 150 yüksek öğrenmaddelere eelince, daha önce iki :lk kısmını, «bu takdirde işlerin cinin yatıp kalktığı Fatih medsonu alınmaz» diye muhalefet et reses.ne giderek, elbiselerini ü madde kabul edildiğinden, numara tiler. Fakat kurul üyelerinin, h\2 değişikliği ile 112 nci madde yetülemekte ve soba kenannda zat tahkikat yapabilmesi noktai ısınmakta olan öğrencilerle has rine, 114 üncü madde kaim oldu. nazarı kabul olundu. Bu madde kurulun nasıl teşkil edibıhal etmiştir. Nihad Erimin mütaleası ve leceğme daırdir. Demokratlann fikri Gökay, ihtiyac ve zaruret için Yüksek seçim kurulu kararlarıBaşbakan Yardımcısı Nihad Ede ikmal edilen tahsilin kîymet nm, salt çoklukla almacağına dair rim söz alarak, bu madde dolave önemine işaretle, kendısinin hukümler üzerinde munakaşalar yısile, Demokratlann komisyonu de böyle durumlara maruz kaly terketmış olmalarından duyduğu dığını ve çalışarak bu güçlükleri yendiğini söylemiştir. Öğren mercii değil, rapor hazırlamakla teessürü ifade etti. Ve maddeye mükellef olduğundan bu kayda iü verilen şeklın kelimeler yüzünciler, bekâr hayatında edind kzum görmedıler. den komisyonu terke lüzum olleri bazı yaşama tecrübelerini Yüksek seçim kurulumın madığını gösterdiğini beyan etti. anlatmışlar, bu meyanda sabungörev ve yetkileri Bu fasıl kapanırken, Hasan Dinç suz tencere yıkama usullerini 115 inci maddede kurulun görev er, yüksek seçim mahkemesi zikretmişlerdir. Vali bu binanın ve yetkileri şöyle gosterıldi: mevzuunda İlmi Heyet:n görüşile noksanlarının yakında ikmal e1 Oy vernıe gunünden önce il partisinin tam bir mutabakat dileceğinı vâdetmiştir. Fahred seçim kurullaruıın teşekküllerine, halinde olduğunu tasrihe lüzum d;n Kerim Gökay, Fatih ilkoku işlemlerine ve Kararlarına karşı gördü: «M.lletvekiİ! seçimlerinlunu gezmiş ve Üniversiteye dev yapılacak itirazları inceleyip kesın de tutanaklara aid itirazlarm redilmek üzere olan Belediye karara bağlamak. 2 Bunlara kar nihaî hal mercii, yüksek seçim malzeme deposu ittıhaz edilmiş şı yapılıp da netıceye müessir olan mahkemesi olduğundan bu mevbulunan meşhur Debağhane med itirazları bir raporla Büyük Millet zuda Meclise hiç bir karar bıraMeclisine sunmak, 3 Adayhğa kılmamalıdır» dedi. Cezaî madresesini görmüştür. aid itirazlar hakkında, 29 uncu delerin de kabulünden sonra semadde gereğince kesin karar ver çim komisyonu çahşmalarmı bi, 4 Tahakkuku halinde, mil tirmiş oldu. letvekilliğine seçildiğine dair tutanak verilen bir kimsenin, milletvekili seçilmesini intac edecek oy farkı husule getiren vâkıalara müs Baştaraiı 1 inci sahiiede tenid itirazlar hakkında hazırlayıcl dır» demektedir. raporu Meclise sunmak, 5 Milİlâve edildığine göre, asıl ismi letvekilliğine seçildiğine dair, ^ tuMichel Angelopulos olan bu adam tanak verilen bir kimsenin seçilme Ankara Üniversitesi Ziraat Fataraftarlarmm sırtında dolaşmakta yeterliğini haiz olmadığına dair itirazlar hakkında hazırlayıcı raporu kültesi öğrencileri, Büyük Millet ve arkasır.dan da Bizans isaretlerini Meclisi üyelerine bir dilekçe dağıttaşıyan bir şahıs gelmektedir. Bu Meclise sunmak. mışlardır. Bir nüshası gazetemize Kurııla müracaat şekli partinin üyeleri liderlerini «Şakra 116 nci madde, kurula müra gönderilen bu dilekçede, Fakülteden bülbülümüz» diye alkışlanraktadırcaat şeklinı gosteriyordu. Şöyle yüksek ziraat mohendisi olarak çılar, «Bizans Partisinin» bir iki nükan genclerden bir çoğunun imkânbir münakaşa oldu. Bir vatandaş, mayişi fazla patırdıh olduğundan sızlık yüzünden kendi mesleklerile müddetlerı içinde, usulü dairemütenasib iş bulamıyarak bürolapolis tarafından dağıtılmıştır. sinde kurula müracaat etmemışB. B. C'nin Atina muhabiri, Bi se, Mecliste tutanağa karşı ıtiraz ra yerleşmek suretile meslekî bilzans Partisinin kazanma ihtimalle edebılecek mi? Başbakan Yar gilerini unutmakta olduklanndan bahsedilmektedir. ÖJrenciler, zirini pek zayıf bulmaktadır dımcısı da Meclise itiraz kapısı raat tekniğinin yapılmasına ve is Başlarken Vali, okul ve talebe yurdlarında Yunanistanda siyasî parti bolluğu Ziraat Fakültesi mezunlarının bir talebi tihsalin artmasına hizmet etmek istediklerini beyan ederek, kendilerine uzun vade ile toprak, az faizle kredi ve donatım malzemesi temiraat tekniğinin yayılmasma ve ıstemektedirler. Uzun vade ile toprak verilmesi işinin bilhassa Toprak Kanununda yer alması rica edilmektedir. Genclerin. memleket zira atinin ilerlemesi, aynı zamanda tahsillerile mütenasib bir iş tedarik edebilmelsri bakırrundan yaptıkları bu teşebbüs iyi karşılanmıştır. Sabri Poladm duruşması Ankara 28 (Telefonla) Ayşs Nazire ve Ibrahim Akoğlunu öldürmekten sanık Sabri Poladın duruşmasına bugün de devam edihnış ve 15 şahid dinlenmiştir. Dinlenen şahidler hâdiseyi yakinen görmediklerini beyan etmişlerdir. Duruşma diğer şahidlerin dinlenmssi için baş ka bir güne bırakılmıştır. lij'ordu. Arabacı yerinde dimdik oturan sakallı ihtiyarı, Duan, DauEal adile selâm'adı. Çakıllı, dar ve dik yokuşlu yolları. ancak bu küçük beygirin gürbüz vücudü ve ssclam ayakîarile tırmanmak kabildi. Yılankavi bir yolun dönemecinYazan: Concordia Merrel Çeviren: HAMDİ V A R O G L U de, Jacqueline, kocasınm omzuna Teşekkür ederim, dedi. Zaman fincanmı dudaklanna yaklaştırıp doğru devrilince: zaman, ben de size karşı büyük bir içmek bir meseledir! Tren ansızm Bunun da trenden hiç farkı sempati duyuyorum. duraklamalar yapar, sonra birden yokmuş, diye mırıldandı. Yüzünde müphem bir tebessüm bire gene hareket eder; tabaktan Duan bir şey söylemedi: fakat dışarı fırlıyan yumurtaları güçlük karısınm elini yakaladı, kolunun dolaştı. Jacqueline şiddetli bir heyecan le yakalayabilirsiniz; bunları ağzı altına sıkıştırdı: duydu. Ellerini çekti, nefsine hâkim nıza götürmek için hokkabaz kadar Bana yaslanm, dedi. olmağa çalışt:, şakacı bir eda ıle el çabukluğu lâzımdır. İlk anda, JacQueline, bu temastan mukabele etti: Jr.cqueline güldü. bu sarsmlı beş bir parça irkildi; sonra, yolun sar Sempati tabiri. sizce de tam dakika devam ettikten sonra, insan, smtılarına karşı bunu sağlam bir tabir midir? 3ğzmm yerini şaşırıyor, dedi. Kah sığınak olarak gördü. Biraz sonra da Duan. karLsınm sözünden alınmış veler de fincanlarm kenarından Bay ve Bayan Duan, böylece kolgibi. geriye doğru çekildi. Ağır ağır dışarı taşırıveriyordu. Eğılip iç kola, kendilerini bekleyen küçük, konuşarak: mekten başka çare yoktu. beyaz eve vardılar. Bu cambüzhk şartları içinde. cid Hayır... Pek tam değil. Kapınm eşiğinde, onları, beli büBu sual, münasebetlerini derhal di bir çehre ile oturmağa irr.kân kük, ufacık tefecik bir kadın beibulandrrdı. Duan'ın yüzü tasalandı. yoktu. liyordu. Boynu ve kolları beyaz bir Eski haşin, yabani hallerini tekrar Jacqueline'in gülmesine Duan da dantelâ ile süslü siyah bir fistan takmdı. iştirak etti. Genc kadın, doktorun, giymişti; kar gibi beyaz saçlarına Genc kadın, o keder bulutlarını ca ndan bir neşeyle gülüşüne ilk da, gene beyaz dantelâdan bir hodağıtmağa, sohbeti dostça bir zemi defa tesadüf ediyordu. Duan'ın yü toz oturtmuştu. ne götürmeee muvaffak olmuştu! zünde tasadan eser kalmamıs. çizği Duan. uzaktan, onu elile selâmhalbuki şimdi. şerçekleştirdiği bü lerini bir canlılık ifadesi kapla ladı. Annesi de el sallıyarak bu setün ileri hamlelerin. kendi yüzun mıştı. lâma karşılık verdi. den yıkıldığmı eörüyordu. Nihayet. trenden indiler. CairJacqueline: Bereket versin. Fort William'a naig'e varmak için, daha on beş Anneniz mi? diye sordu. yaklaşıyorlardı, kahval^ı çmgırağı | kilometre uzunlukta, sarp bir yol Evet. çalındı. Tren HirsMands yamacla ' yüruyeceklerdi. Araba durunca doktor indi, yarrını tırmar.ırken. yumurt?yı. yahud Garda onları. sağlam bir beygir d.m edıp karuını da indirdi. SoJnra. jaınbonu ağzına götürmek, kahve | koşulu, kücük bir açık araba bekjufak tefçk kadıncağıza doğru yü rüdü, onu kollan arasına aldı, adeta ayaklarmı yerden kesti. Jacqueline hayretle onlara bakıyor: «Birbirlerini ne kadar seviyorlar!» diye düşünüyordu. Her zaman çok ciddî. çok asık suratlı olan kocası, demek ki sevgiye bu kadar kabıliyeü olan bir insandı, öyle mi? Gözlerine inanamıyordu. Doktor annesini tekrar yere bıraktığı zaman, kadmcağızın yanakları sevincden al al olmuş, gözleri parlamağa başlam:ştı. Ellerini oğlunun yanaklarına götürüyor, sanki, karşısmda gördüğü bu insanm, etile kemiğile o okluğuna kanaat getirmek ister gibi onu okşuyor, mütemadiyen: Ah, oğulcuğum! Oğulcuğum! deyip durdu. Bu sevgi tezahürleri bir iki dakika sürdü. Sonra, Duan, gayet tabiî bir hareketle elini karısma uzattı. Jacflueline, elini onun avucuna bıraktı. Kocası onu elinden cekerek ihtiyar kadının yanına getirdi. Anne... Kanm, dedi. Jacqueline bu, işte! ilk telâş anları geçtikten sonra, JacÇueline, çok rahat bir odaya yerleşti. Bayan Duan, gelinini, İskoçya ciddiliğini elden buakmıyarak ağırlıyordu: fakat genc kadın, gene de, bu evde çoktanberi beklendiğini, hattâ özlendiğini hissetti. Bu kanaat, yüreğine büsbütün rahatlık verdi. Duan'a verdiği soze sadık kala rak. mültefit, yumuşak başlı davrandı. Anneye, oğlunun, evlilik hayatında mesud olduğu zehabını vermeğe gajret etti. Duan, bu işte, ona elinden geldiği kadar yardım etti. Vaziyetten istifadeye kalkışmadı; bazan. karısının gösterdiği cana yakın inkiyadm samimî olduğunu tahayyül etmekle beraber, bu düşüncesini Jac<luelirie'e hiç belli etmedi. Jacqueline. ilk zamanlarda, Duan'ın annesile hizmetkârlaruı konuştukları çetrefil İskoçya şivesini anlamakta biraz güçlük çekti. Çocukluk çağının geçtiği muhitte kendini bulunca, Duan da bazan tesire kapılıyor, o da aynı çetrefil dağlı dilini konuşuyordu. Gsnc kadın, ilkönce, feu dağ evindeki haj'aün son derece sadeliği kar şısmda şaşaladı. Duan bu evde doğmuştu; fakat binanın ilk şekli değiştirilmiş, ev tamir edilmiş, genişletilmiş, ilâveler yapılarak büyütülmüştü. Çünkü ihtiyarcık, buradan başka yerde yaşamağı kat'iyyen kabul etmemişti. Hattâ Duan, yapmak istediği tadillere onun muhalefet etmemesi için ısrar zorunda kabnıştı. Ev işlerini gördürmek üzere yanına adam almağa da onu zorla kandırabilmişti. Hizmetçiler, ihtiyar bir karı kocadan, Dougal'la karısından; sonra, evi silip süpürmek üzere tutulmuş güçlü kuvvetli iki kızdan ibaretti. Fakat Madam Duan. ev işlerine bizzat yardım etmekte inad ediyor, kendisi müdahale etmezse hiç bir iş görülemiyeceğini sanıyordu. Jac<5ueline, Ronald'ın hususî bölüğandeki odalardan birinde yatıp kalkıyordu. Doktor, evde kendisine üç oda ayırtmıştı. Bunlardan biri yatak odası, biri tuvalet odası, ü Gülseren Sadakın konseri çüncüsü de çalışma odası idi. Dok Bu gece saat 21 de Kadıköy Haltor, odalarm en büyüğü olan yatak kevinde Gulten Fnuçeli ve Gülseodasmı karısma bırakmış. kendisi, ren Sadak tarafından şan ve piyano keza geniş bir yer olan ruvalet o resitali verilecektir. Giriş serbesttir. dasma yerleşmişti. Odalarm her üTEŞEKKÜR çünden birbirine geçilebiliyordu. Vefatı ıle bızlerı derin ve umıtulmaz Aradaki kapıyı, icabmda battal etmek kabildi. Ayrıca, her odanın ko acılara garkeden sevgılı babamız ve ridora açılan birer kapısı daha vardı. Oyle ki, herkes, bitişik komşusundan ayrı olarak kendi odasına sahib bulunuyordu. Bununla beraber, Jacflueline, ken disini, Holland Park'ta olduğu kadar serbest hissetmiyordu. Yatak odalarmm birbirine yakın 'luşu, karı koca arasmda, bir nevi sahte mahremiyet yaratıyordu. Hakikatte, Duan aile evinde oturmakla kocasına daha,fazla bir yakınlık dujoıyordu. Netice itibarile, muhitindekilere, mesudmuş gibi görünmek o kadar da güç bir şey değildi. Bu oyunu bu kadar kolaylıkla ve maharetle oynadığından dolayı kocasına minnettar kaldı. Duan nazik, kibar, mültefit davranıyor, Jacqueline'i son derece hayret içinde bırakıyordu. (Arkası vari kavınpederım HASAN KERLAL SENCERin Cerrahpaşa hastanesı ikinci dahıliye servısindeki tedavısı esnasında buyuk alâkasını eksık etmiyen çok kıyınetli Ordtnaryus Profesor Muzaffer Esad Guçhana. Sayın Profesor Afife Cenani Demırele. gundüz, gece her an hastamızla meşgul olan eşıne az rastlanır bir çalışkanlık ve kıymet numunesi olarak tanımaktan zevk duydugumuz kıjır.etli asıstan Nızameddm Tureye ve alâka gosteren dığer asıstanlara, gene alâkalarını eksık etmiyen hastanenin kıymetli Başhemşıresı. Bayan Sabahat ile dahıliye kısmı Başhemşiresi Bayan Hacere ve servisin dığer hasbakıcı ve mustahdeminine. cenaze torenine bizzat katılan, telgraf veya mektubla taziyede bulunan akraba ve dostlarımıza. cenazaye bızzat iştırak etmek ve çelenk gondermek lutfunda bulunan İstanbul Beden Terbiyesı Muduru Sayın Vahi Oktaya ve Beden Terbiyesı teşkilâtına ıcensub arkadaşı lara bizzat teşekkür etmeğe büyuk acımız manl olduğundan gazeteniz vasıtaslle te$ekkurlerimizi bUdiririz, Çocuklan ve Damad%