Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 19 Ocak 1950 32 yıl sonra tekrarlanan piyesin düşiindürdükleri Yazan: LuHi Ay TIYATRO 1 =haberlerl Şotörlerden şikâyetler arttı | SIHHÎ BAHİSLER HEM NALINA MIHINA İsfanbul Sehir Tiyatrosu, son yıllsrda, koıtıediden yana başı sıkıştıkça, eski «Darülbedayi» repertuEmniyet 6 ncı Şubenin. şehrin arınm söhret vapmış eserlerini. Geçenlerde Cumhuriyet'te vazseyrüsefer şlerinde yaptığı kongömüldükleri tozlardan silkeliyetrollar son günlerde biraz gevşe dığım «Tedavide küf ve manıar yek. tekrar sahneye kovmaktadır. f mıştır. Dolmuş arabalan şehrin devri» adlı makalede son zamanlarİ= e. C»za Kinunu. HUsei Sayia ve bell'başlı noktalarını jşgal et rfq keşfedılen ılâclar hakkinda usonra bu sefer de Kaymektedırler. Gece kontrolları da mumi bilgıler VBrmiştim. Bunlar seri Gülleri. bu piyes buhranımn tavsadığından geç saatlerde oto arasında Bacitracin adında bir ilâc zarurî bir neticesi olarak. ilk oynamobiller keyfî davranmağa, müj dan da bahsetmiştim. d 32 yıl sonra. tekrar karşıBu yeni doğan oir yıldızdır. şöhterilerden fazla para taleb etnvza çıkıyor. Fakat tiyatronun homeğe başlamışlardır. Bir çok tak reti henüz zayıftır. Fakat Ameriliinde bundan sonra Komedl kıssı arabaları, taksımetreleri bo kan tıb mecmualınna Dakıhrsa iseenp eski repertuara aid zuk olduğu halde seferierıne d e tikbali olan bir yıid;zdır. Hati'mlar Terzihanesi, Dram kısPenicülin'in keşfi bir hakikati vam etmektedırler. Hususî otonrnda da Kaatil piveslerinin ovbüsler de rekabet ve fazla yo'cu ortaya kovmuştu: Küf ve mantarnanacseını bildiren afisler bu buhalmak hevesıl.e, gcne eskıs. gıbı 'ar gibi mikroblar da ifraz ettıkleri ranın Sehir Tiyatrosu için tehlikeli yarışlara başlamışlardır. Buni?r. b?zı maddelerle hemcinsleri olan bir istikamet almağa başladığınj Belediye nızamları hiiâfma had liüi. mantar veya mikroblarm gegöstermektedir. Onun için bu yad'nden fazla yolcu taşımaktadir lismesini önlemek. hattâ onları ölzımda. Kayseri Gülleri'nden bahlar. Emniyet Müdürluğü ve Vı dürmek kudretiru haizdirler. Nitesetmeden önce. bu mesele üzerinlâyet. yapılan şıkâyetler üzorıne, kim. Penicülin'in menşei olan küf de biraz durmağı, candan bağlı oibu şokılde hareket edenler hak '•ani Penicıllium ne'atum bir yercluğum ve ancak daha iyi gün'ıeri1; ni görmek istediğim bu sanat rrü .Kajseri Gullerin nde Beb»î Butal. kında daha şıddetlı tedbirler al de ürcr 7İ 7,,m»n etraf:na salıver: : diği Ppn c:'l n m?^Hc=inin yavıldığı mağa karar vermiştir. (Bodos Ağa rolünde) essesesine karşı bir vaziie ;ayıyoyerlerde yalnız mikrob değil, bizrum. rek asııchr büyuk bir ıh imsmla j zat küfün kendisi de ürevemiyor Üniversite senatosu bugiuı ve barınRmıvor. Evet. Şehir Tiyatrosu bizim şe yerir.e getirmiş olmasına borrlutoplanıyor refli bir mazisi, zengin bir reper dur Hepsine ayrı ayrı saygı ve | tste ilim ad?mİRr:na ışık vazifesi Ünivers;te ser.atosu bugun toplar.a. tuarı olan tek tiyatromuz ve An sevgi beslediğim bu fedauâr ins^n caklır. Senatonun yenı blnalardak! sören bu keşiften sonra araştmcıkarada Devlet Tiyatrosu kurulun iar çeyrek asır evvel salınemizi is sıhhi tesısatın noksınlığı yuzunden lar kolları sıvadılar. »özlükleri takcaya kadar, hemen hemen tek ba tilâ eden, frenk \'udvi!lerindm a hastalanan hoca ve talebelerinı goz tılar. Tür>ler içlnde reşidli mikrobşma, millî tiyatromusu tem.ul etmiş dapte edilmiş derme çatma pujes önunde tutarak sdrr.estr tatilini 20 lar, küfler ve mantsr'ar üzerinde bir sanat müessesemlzdir. Yanm leri bir yana bırakıo Shakespeare ocak . 20 şubat arasına aiması muh araşhrmalara basladılar. Böyleliktemeldir. Bu mudaet İçinde tesisler ik. asra yaklaşan hayatında, tılif, ter leri. İbsen'leri. Cehov'ları, Piran mal edilmış olacaktır. le de bir çok ma îdeler elde edildi. cüme ve adaptasyon, sanat değeri dello'lan ve adlarını ayrı ayrı sıBunların bir çoğundan pratik oir olan hemen hiç bir tiyatro eserl ralamağa iüıum gdrmedigim daha Vilâyet ve belediyenin ayrılması istifade temin edilemedi. Fakat bahususunda C. H, P, nin gösterilemez ki onun repertuarında bir çok büvük Garb yazarlarını, en zıları da insanlık için çok faydah seyircisine yer almamrç olsun. Bühassa t<;l,fle EÜzel eserlerile, fürk çaiışmaları olan birer ilim zaferi hallni aldılar. rimiz. ilk Darülbedayi» den bu tanıtmamı?, sahnelerini Batıdaki İstanbul VUâyetile belediyenin ayrıl Işt» ben o makalemde bunlara bir benzerlerinden farksız bir seviye ması hususunda hukumeün hazırladıgı geçid resmi yaptırmıştım: Penigünkü .Şehir Tiyatrosu. na kaöar ancak onun. muhtelif istihablerden ye çıkarmamış olsaydılar ne bu tasarı uzfrlnde, lehrlmir C.H.P. ıl te?. cillin. Streptomycin,. Chloromycegeeen ve gitgide gelisen. sahresin günkü anlayışh seyirci kütlesini, kilitı çalısmalarını Umamlamıştır. İs tin, Aureomycine. Neomycine, Batanbul milletvekılı Atıf Ödül de hayata kavuşmak imkânını bul ne de aynı sanat aşkını ve idea P. îl Başkanı avukat Ilhamiile C. H. citracin, Peîymyxin3, kazandık'arı Sançar, muşlardır. Bu bakımdan gecen her lini ajılamağa muvaffak oldukları kendilerile |öru;en bir arkadaşımıza zaferle mütenasib bir sıra takib yıl repertuan biraz daha zenginle yeni sanatkâr nesillerini yetiştire bu hususta junları söylemişlerdir: ederek mağrur bir eda ile okuyufen bu müessesenin. zaman zaman, mezlerdi. Şiradi yirmi beş yıllık « tst&nbulun hususlyetlerinl ve e v culann önünden geçtiler. geçmişin büyük rağbet ve muvaf çetin bir mücadele sonunda elde siz dejerlerini ğöîönüne alarak, VilâBugün sondan ikinci olan ve hefakıyet kazanmış eserlerini tek sr edilen maddî ve manevi kazancları yet ve Belediyenin ayrılması bahls nüz ne hekimler, ne de halk tarakonusu olduğu bugunlerde, biz de İslamasından daha tabiî bir şey ola yirmi beş yıl geriye dönerek kayfından pek iyi tanınmamış olan ne gibi maz. Fakat bu tekrarlama •eskl betmeği, eminim, onlar da iste tanbul Belediyesinin belediyeye kamıni Bacitracin'in icraat raporunu oesaslarla şehre ve daha mezler. eserleri ihya» etmek, jahne edebifaydalı olabilecsği mevzuunda çahî kuyuculanma sunacağım. Bu ilâc yatımız için ehemmiyetli olanlarıru malarda bulunmaktayız. thtisas sahib! Bu emniyetledir ki ben, işin ba arkadaşlardan mürekkeb bir komisyon Bacillus subtilis adı verilen bir yeni nesillere geçmişin muv.'ffakışında bulunan arkadaşların, raem' kunılmustu. Bu komisyon hazırhklar mikrobdan istihsal edilmiştir. Teyetli örnekleri halinde göstermek için tall bir komlsyon faaliyete gecir firi Penicillin'in.tine benzer. Ysni için taze ve canlı tutmak arzu leket tiyatrosuna yıllarca önderlik mij ve bu komisyon çalısmalarını bl Penicillin hangi ahalarda müesetmiş olan Şehir Tiyatrosunu sanat sundan ziyade bir «eskiye dirüş» tirmiştir. Talî komisyon bugun rapor sirse bu da orîda müessirdir. Böymanzarası arzedince i; rieğişir VP bakımından pasif ve geri bir du üzerinde müzakerelerde bulunmak mak lelikle Penicillin'e karşı ayak direruma düşürmek istemiyeceklerine sadil* partide toplanacaktır. Alınacak müesseseyi maksad ve gayesinden ve üstüste oynanacağı ilân ediien netlceler. Genel Meclisin Grup toplan yen, kafa tutan mikroblara karşı uzakiaşüracak bir şekil alauiHr. bu eski ve büyük bir degeri olmı tifmda görjşuîecektir. Grup kararıns bu ilâcı Penicülin'in yerine geçirgore. hükumetçe gereken te?ebbüse gl* * * yan eserleıin, müessesedeki son rılecek ve bu arada matbuatın fıkırle mek yani bir (ayak değiştirm?) mümkündür. Keza bu 'lâc Penicildeğişiklikler sırasmda. toptan ay rinden de faydjlamlacaktır » Düşüneemi daha iyi açıklamak nlma ihtimalleri düsünulerek. iki lın'le karışık olarak kullanıhrsa. icin meseleyi esasından ele alalım: mikroblar Penicillin'e kafa tutaAdana vapurunda bulunan sahneyi de boş bırakmamak gayeSehir Tiyatrosu Belediyeden yarmıyorlar. dcrhal baş eğiyorlar. sahibsiz kaçak eşya sile alelâcele seçilmiş olacağma dım gören, daha doğrusu açığını Şimdi bazı misaller vereceğim: uıanmak istiyorum. Adana vapuru dun saat 9 da Doğıı Belediyenin tahsisatile kapayan bir güney Akdeniz sefer.nden C6 ^nlcu ve Streptokok ve stafilokok ile has* * * sanat raüessesesidir, fakat, meselâ fsellulit. 80 ton yvkle ddnmuştür Gerr.i i:e hah talanmış olan 26 kişide Çome'die Française gibi, bir reperKayseri Gülleri'ne gelince: 1928 senelerinde staj için pıttığl Mısırda apse, cerahatli yara. tromboflebıt^ tuar tiyatrosu değildir. Yani asır de bir kaç defa tekrar edilmiş olan şehıd olan Teğmen Aziz Cicekçın.n tedaviye başlandıktan 4672 saat lar boyunca Türk dilinde yazılmış bu eski adaptasvonu Reçen akşam na'şı da getırilmist'.r. Şehid Çlrckcr n sonra çok püzel bir düzelme elde na'şı g»midtn çıkarıhrken askeri bir ve değerleri üzerinde artık müna Komedi sahnesinde, eskisinden çok klt'a hazır bulunrr.uştur. edilrniştir. Keza (ıstafilokoküs alkaja imkânı dahi kalmamış, tiyat daha giizel dekorlar içinde, çok dabüs) tarafsndan husule gelen imGemi, hmanımıza geidikten sonra ro eserlerini unutulmaktan kurtar ha itina ile sahneye konulmuş ola gumruk rnuhafaza memurları tarafm. petigo. ecthvma. fal'.ıculitis ve bazı mak için sık sık sahneye koyan fcir rak seyrettim. Eserin bütünile ü dan bir arama yapılmış vc geminın fi ekzemalaşmış cieri iltihablannda nevi müze olarak kurulmamıjtır zerimde bıraktığı intıba bugür» likaları arasında sahıbi meçhul olan 6 Bacitracin ile güzel neticeler elde Esasen tiyatro bizim için cck yeni için sahne değerini tamamile kay palto, 3 Mket, 2 şemsıye 6 kol>e. 2 çıft edi'miştir. bir sanat şubesidir ve bu şubede betmiş olduğu merkezindedir. Ne kupe, 2 metre ipekli kumas 2 djrbun. fazla miktarda Ubaka ve ka'.em buDr. Prıgai ve arksdaşlan Penıheniiz unutulup Rirmesinden zarar Kayseıili pastırma tüccarı Bodos lunrruştur. • cilhn ile Bacitracin'in karıştırılgöreceğimiz büyük jaheserier y» Ağanın Belediye Reisi olmak için cSanat Dostları Ccmiyeti» nin dıktan sonra tütsü şeklinde fpipo ratmış değiliz. Şehir Tiyatrosvnun çırpınıp durmaları, ne kızını verile veva burunluk ile) kullanılmayıldününıü vazifesi, kanaatimce, bu şehir hi.1 mek istedıği alık oğlanın devir=. kma, temaşa zevkini en iyi =eki! diği camlar. ne okumuş kızının • Sanat Dostları Cem.yetı» bu per > ı Sınusit ve nefes yolları iltihablannda. yalnız Penicillin kullande tatmin edecek kendi nıv'inrie en tstanbullu çıtkınldım kâtibile olan ş«mbe gunu uç jaşına basnıaklad:r. Bu cemlyet 194S senesi ocak a;. ında mava nisbetle çok daha müessir başarılı ve en yeni örneklen. en plâtonik müaşakası. ne de bu kâtib kurulmuştur. Gayes. çok dağmık olan oldufıınu göstermişlerdir. iyi şartlar içinde sunmaktır. efendinin müstakbel kayınpederini şehrımlzde uzun muddet bırbırjerinl Locke admdaki başka bir müelgdremiyen sanatkârlarla dostlarına Şehir Tiyatrosu, Istanbuldı ria belediye reisi intihab ettirmek için kendi aralarında bulunabıleceklerı bır lif. Penicillin'e aldırış etmiyen bir ha başka ciddî tivatro teşek şimdı kulisten hoparlörle bütün lokal temin etmek ve mcmlekette bır cins istafilokoklarla tavşanların külleri mevcud olmadığı i^in. mu salona yayılan o kulak ürmalayıcı sanat mihrakı oltr.aklır. Bu te^ebbü gozlerinde Utihablar husule getirnutku. artık bizi alâkadar edemi sunde cemıyet muvaffak olmuş sayılaayyen tarz ve seviyede eserlerle Bunlarda Penicil'in, bü.r. Zıra iki sene gibi bir muddet zar mişlerdir. yetinebilecek dururnda da Jeğildir yor. Çünkü eser devrini tamamla fında resım sergısi konser konferans. Streptomycin. sulfamid. hattâ Bamıştır ve zamahın aşındırıcı tesirHalkm tiyatro ihtiyacmı karşilaodebi top.Rntı olmsk ^zere 21 sarat citracin tek b.aşına bir şey yapayan tek müessese olarak vodvilden Jerine dayanabilecek unsurlardan tczahuru tertıb etmiştir Bundan bsşka manıış. fakat Bacitracin diğerlerile «osyal hiciv komedisine, Shakes da mahrumdur. İlk meşruüyet yıl azalarlle davetlıleri için 12 yerrekll karışık verildiği zaman hastahk iyi peare'in trasedyalarından şuuraltı larında oynanmış olan Kayseri toplantı yapmiftır. ! olmuştur. O hslde düşman kuvvetli tahüllerine dayanan modern pi Gülleri taklidle konuşulan ve ACerr.ı>etin halen 3no e y=km azası olunca müttefik aramak lâzım gelyeslere varıncaya kad?r her çeşid nsdolu Rumlarını sahneye çıkaran vardır. Mes'.ek itıbarile ju sekılde py. miş ve bulunmuştur. den örnek vermeV. bunlan bu ilk komedi olarak eski Darülbedayi rılmıştır: 98 giizel sanatUrdar. resim. ve sınema Frank Meleny bu ilâcı 200 yaralup. tercüme ettirip sahnesine koy teyircıleri için belki yeniliği. cazi riçykel, musikı, tiyatro 76 muharnrşubelennden sanstkâr. ve mak için yabancı memleketlirHeki besi olan bir eserdi. Bugun o tarafı şaır. 14 hukukcu, 15 doktor, 37 mali da kullanmıştır. Dâc hem mc.'zii, hem de şırınga suretile verilmış, tiyatro faaliyetini ypkmdan takib da kalmamıştır. ınehaf^lden ve tü,cear aza ve mütebak:si muhtelif n.eJleklere mensub olan yüzde 87 sinde parlak netice elde etmek. bu arada bilhassa telifleri, Bununla beraber Bodos Ağa roedilmiştir. Stovin. 50 tane sinozitli biraz ol^ın ümid veren yeni ir.za lünde ilk şöhretıni yapan ve bu iar Cemiyet oerşembe günU Beyoğlunda hastada t u ilâcı mevziî olarak kulları tanıtmak zorundad'.r. Tiyatro çun otuz iki yıl sonra. aynı roiü ki lrkalir.de saat 20 den itlbaren b:r muzun ancrk yerli eserle kalkına harikulâde bir canlıhkla bütun >emeklı toplantı yaparak. yıldonumu lanmış ve çok güzel neticeler almıstır. bileceaini. dünya tiyatroları ara rengini. hattâ kokusunu vermî nu tes'id edecektır. Bond ismindeki müellif ve arkasmda ken^isine ancak milli eser ğe muvaffak olan Büyuk Behzadi. daşlan bu ilâcın gerek toz halinlerle bir yer temin edebileceğini haklı olamk. tekrar seyretmekten Küçük Haberler de iken gerekse sulandınldıktan kabul edersek telif esere bu geniş zevka!anlar olacaktır. Behzadın sonra ne ksdar muddet hassasını mü=amahayı çok göremeyiz. •• FERİKÖY Vartanaj kılisesi müte• üçüncu perdede. belediye reısi vallüernden bir he.et dün Valiyi ziSimdi bir yandan tercüme ve »eçildikten sonra, belediye da ysret ederek, Enreni vatandaslar tasdapte olarak Batı dünvasının en iresinin merdiven^erinden tek ayak rafından tesis edilen dıspanserin açıhş Büyük rağbet kazanan muvaffakıyetli venl örneklerini listünde kayarak bir inişi var ki toreninı yapîıgından dolayı kendısme teşekkur etmislerdir. halka ve yetişmesini bekled'ğim'7 yalnız bu sahneyi sormek için y • 14 OCAKTA limammıza gelmiş gormeğe rr.üelliflerimize tanıtmak, ö'.e yanolan iki Amerlkan muhribi dun limaKa\scri Gülleri"ni dan telif s=hi?'nda. genc i«tidndla sacaklar da bulunacakür. Fakat nımızdpn avrılmıslardır. rın eserlerini hüsnü niyetls sahne Kayseri Gullerl'nin tiyatromuza te+ MERKEZt Istanbui olan MardİT ye koysrak onlan teşvik elmek gi min ettıgi tek yeni kazanc. kf.na Yuk»k Tahsü Gencli&i Derr.eef ilk v bi kendisinden ç o cesklli hizmet atirrce. Gülistan D«nizin Bodos A kongresini 22 ocak 1930 pazar gümı ler beklenen bir Şchir Tıvatrosu genın kızı Dıana rolünde gostcr saat 15 te Şehzadebaşı Letafet apartımanında yapacaktır. Müessesemizde mevcudü nun eski ret>°ıtüErın devrlni yaşa diği büyük muvaffakıyetten ibaret• SIMDIYE ksrinr her rasılsa okııkalmamış olan bu eşsiz tir. Herhalr'e bu rol ne 32 yıl once, mış ve yeni ne=iller için üğı etici yup yazma oirenmemis okul çaeı dıtakvimin 2 inci baskısı yahic bir tarafı kalmamış tercüme ve ne de 1928 de veıı'în temsillerde, şındd bulunan vatandaşlar için Kartal pılmıyacağından MUHAKadapte eserlerini tekrsr ele ahp hiç bir zaman bu ktdar anlajişU ve Evi;b Halkevlerinde birer tük;e KAK Neb:o|lu Takvimi alvazma kıırsu açılmi'tır. İsiekliüstüste oynamağa vnkit bulama bu kadar büyük bir intıbak kabili | oknma 3s mak istiyenlerin BİZE DEması. hattâ bana lüzum da görme yetile ve bu kadsr tatlı bir şekilde lerln b rvurmaları rica olunur ĞİL. bulundukları yerin ba•• SAĞLIK Baksnlığı Sosyal Yar* oynanmam şîır. Buhran zamrnlarımesi icab e.ier Onun için Şehir yiine veya yakın vilâyet Tivatrosunun Kayseri Giilleri'nden nın her vakit. her sahada veni is dım Dsıresi Umum M.ıdür muavinı Dr. Bahrı Perit şehrlni?» gelmıs ve Ssğlık bayilerine Bİ'R AN ÖNCE sonra bir de H»n:mlar Ti'rzihsrcsi tidadlfia. yeni keşiflere yol açtığı Mııdi",ı Fnık Yargıcı ile gnnışmüştur. miiracaatleri rica olunur. nı ve Kaatil'i tekrar sahnsye ko bir hakikMtir Sehir Tiyatrosunjn • FATİH Haikevinde pratik ticaret yup oynayacağmı ilân etmesi hayli kadın sanatkâıdan jana geçirmek akşam kıırslaının nnuncıı devre BğreNebioğlu Yayınevi te olduğu buhranın da bize Gülıs tim'r.e pazartesi gunii brslanscaktır. düşündürücüdür. Bu bir bakıma, o demektir ki Şehir fiyatrosu yuka tanın hakiki ıstidad ve değerini Geür vergısi es?tin n n g e o r e rnuhasebe. ve daktüo rıda saydığımız esas vazifrlerinl. keşfetmek fırsatını verdiğini •îanı muhsberat. t:carî buhesp.h okuma yazdersleri gosterıien kur^a gayesini değiştirmiş. ysnl eser bu yorum. Nemo Bankasının Charlotte' ma bi'n h<rke= vazılabilir. lamıyacak duruma dilşmüş ve, yal unu da, eser ikinci defa tekrarlan* Ftr \TElt?T Kuiiıbıinün senelık nız gişe hasılatına ehemmiyet v# dığı zaman, aks3tmamağa muvaf kcrrfsı 21 1 P50 cumartesı gunu yapırerek, geçmiş vıllaıın haik üzerin fak olduâunu gdrdüğüm Gülistan lacaktır. + TÜHK Ürnloil Cı»miyetindf>i• Cede tesiri denenmiş eserlerine dönr Ka.vseri Güllcrrnin tekrar sahneye H meği. yani ado'a ımziııjnl yiyerek konulması münasebetile Şehir Ti mıvptimi7'n vıllık konBTesi 2 1 950 10 uncu sayısı çok zengin münde i?zarte=i cı'r.i «ast 1? da Tı rk Tıb geçinmeği, yeni tecrübelere pirij yatıosunun geleceği için duydu Cptnivfti ]<A?lmrie yanılnciktır. Sayın recat ve ncfis örneklerle çıktı. gum endişelerin tek ve güzel teselmeğe tercih etmiştir. rica olunur. lisi olmuştur. Şehir Tiyatrosunu bugün idare 35 KURUŞ ?.o Pefsombe eden kunıl üyelerlnin Hepsi bu müesseEenin kurulujundynberı «ah t M T: 'i nemizc bü> uk < ;n?t etmiş, 'cfterli .' c ssn'tksr'nrdır. '» rt e b'lirlpr ki Şehir T * atr^su ırımWer &"naV. 7 22 12 24 14,"4 17 09 18 44 5 37 tmdaki büyük ve şercfli mevkiini 52 S.nife 50 kuruş. E 2 14 7 16 9~45 12.IK yukarıda sajdığitnız vazifeleri çey , 1.36 12.30 Öksüriiğü keser. Yıldızı yeni parlayan bir ilâc: Bacitracin ~ Mussolini aleyhfarlığıma dair illetvekillerimizden sayın İsmail Hakkı Baltacıoğlunun Bü\ük Mil let Meclisinde, Mussolini'nin adı tarihe altın narflerle geçecektir. demesi üzerine jazdığnn yarı ciddi, yarı şaka fıkra üzerine bazı muhterem arkadaşlarım fıkralar yazdılar. Nükteli >azılarını çok beğcndiğim genc arkadasını Bedii Faik da 0 yazımı tenkid etti. Herkesin benim gibi dÜMİnmeMni istemek aklıma gelmez. Ben eski kafanıla ö>le düşündüm; kıymetli arkadasım da yeni kafasile başka tüılü düşünebilir. Yalnız bir noktayı tavzih etmek isterim. Bazı arkadaşlar, benim Mussolini aleyhindeki o yazımı, 1939 da bir seyahatten döncrken İtalvadan geçmeme müsaade cdilmsdiği için yazdığımı ima ediyorlar. Halbuki ben Mussolini aleyhindeki eski yazılarımdan dola>ı seyahatten dönüşte İtal>adan geçirilmemi?tim. Ve tenunuz sıcağında tren yolculuğu yapacağıma. 13 gün daha Nice'te, Cannes'da \e Pariste kalıp eğlendikten ve dinlendikten sonra, bir deniz yolu ile yurda dönmüştüm. Bu deniz se>ahati o kadar güzel olmuştu ki Mussolini'je içimden tcckkür dahl etmiştim. Benim Mussolini'je hücum eden yanlanm, onun İtalyadaki muhaliflerine her gün Hindyağı içirraek, Trablusgarb ve Bingazide İtaljan kuvvetlerine mukavemet eden vatanscverlerin ileri gelenlerini uçakIara bindirip tcpe taklak a^ağıja attırmak. Habes harbinde iperit gazi kullanarak binlerce Habesliji feci bir ölümle öldürrmek ve bilhassa memleketimizin hazı kısımlarına eöz dikerek bizi kaç defa askerî tedbirlcr almağa sevkctmek gibi hareketlerinden ileri geliyordu ve mınları 1939 daki seyahatimden evvelki ya7ilanmda şiddetle tenkid etmiştim. Hiiseyin Cahid Yalçın iistadım, ttalya hakkinda benden daha şiddctli yazılar yazdığı halde, onun İtalvadan geçmesine müsaade edilmiş, benim ise Mussolini'nin şahsı aleyhinde yazılar yazdığıra icin İtalvadan geçmeme müsaade edilmediği bana bildirilmişti. Sonradan Roma Biijük Elçimizin. diplomatik pasaportlu bir Türk milletvekiline karşı yapılan bu nezaketsizce muameleji protesto etmesi üzerine, daha Pariste iken İtalvadan geçmeme müsaade edilmişti. Ben. Mussolini'yi daima alaycı bir lisanla tenkid ve muahaze etmiştim: o da, beni Ital» yadan geçirmemişti; kit olmuştuk. Buna kızıp da ona düsman olmağı aklımdan bile geçirmedim. Demek istiyorum ki bu hâdiseden çok evvel. yukarıda arzettiğim sebeblerle Mussolini'ye aleyhtar neşriyat yapmıştı. Seyahatten döndükten sonra da, o hâdiseyi, Sinyor Mussolini bana 36 frank borcunuz var. başlıklı mizahi bir yazı ile hikâye edip geçmiştim. Mussolini, dostum ve arkadaşım VâNu'nun. dün jazdığı gibi. son harbin kdrükleyicilerinden hiridir. Arnavudluğa ve Yunanistana malum şekilde saldırdı. Daha Yunanistanla dost geçindiği sırada bir Yunan kruvazörünü İtalyan denizaltılarından birine batırttı. Müttefikimiz Fransa ile İngiltereje karşı harb açtı. Ynnanistanı Almaııların yardımile istilâ ettikten sonra, Türkijeve taarruz edilmesini Hitler'e ta\*ive etti he de kabul ettircmedi. O. Tiirkiyeyi dc istilâ ederek eski Roma İmparatorluğunu kurmak niyetinde idi. Bütün bu i«leri eörürken de pek tabiî olarak Mussolini'nin p'cvhinde jazılar yazdım. Çünkü bize düsmanlık eden milletlere ve onlarm bpslarında bnlunanl'tra kar«ı. dostluk sö^termeme imkân yoVtn ve yoktur. Benim prensipim. Türkiveye dost olpnlara dnstluk. dü«mFm oIanlara diismp.nlık eö^termektcn ibareUir. M\ıs«olini alc>!nnde evvel ve alıır yarı ya73rken.de bu prenfirtcn ilham üldım. Yazılp.rımda Ş3İ1SÎ infa'lerr \er vcrmemeğe aza• mî dereccde d : kk?t \e itina cderim. Ya za n Dr. KEMAL SARACOĞLU kaybetmedığini araştırmıştır. Neticede bunun da Penicillin derecesinde dayanıklı olduğu görülmüştür: Kuru toz halinde iken 537 deıece arasmda on hes av tesirini muhafaza edcr 56 ve 80 derecelerc de ise süratle te irini kaybeder. Hele 80 derecece 48 saat sonra bobulmuş bir haldedir. Sulandınlmış olanlar. buz dolabında aylarca muhafaza edilebiiiyor. Fakat oda harareünde bir hafta zarfında tesiri yüzde 50 nısbetinde zavıflayor. Bunlar da ilâcın kolay muhafaza edüebılece£inı gösteriyor. Çünkü hiç bir evde veyahud hastanede muhitin sıcakhğı 56 derece olamaz. O halde toz halinde uzun muddet saklanahilir. Şayed sulandırılmış da tamamı SErfedilmcmiş ise buz dolabmda sakbmak lâzım. Bugünlerrie her 'araf buz dolabı halinde ama. bittabi vaz mevsiminde ış deâişir. ğini göstpren kan tehlilleri bazan uzunca muddet, yani bir iki ay kadar insanı şiipheye düşürecek neticeler verir. İşte bu veni vakalarda Penicillin ile Bacitracin'in birlikte kullanılması frençinin daha süratie ivi olmasır.ı ve kan raporlarınm (temiz) diye cevab vermesini temin etmektedir. Bu temizlemeden çıkan mana şudur: Bsşka mikroblarda olduğu gibi frenaide de. bu menhus hastalıŞı yapan ve yılankavi rekillerile Je yılan ?ociv^=;inc'e old'ikla"'nı san1 ki gdstermek istiyen Spiril dediği miz mikroblar. bazan Penicillin'e kafa tutmağa kalkıyorlar. Bıı ihtimali öncerien gözönüne alan tedavide Peniciilin'le Bacitracin'i beraber kullanmak sayesınde işi bigorta etmek kabıldır. O halde Penicillin kullanıp da somadan (olmadı dur. bır de bunu tccrübe edelim) demektense baştan ikisini birden veımek daha doğru bir haxeBu ilâcın mühim bir favdası Ja ket olur. fren^ide gdrulmüştur. Malumdur ki İlâc. hem yaralara sürmck suPenicillin frengi tedavisinde bü retüe, hem de adaleye şırınga yoyuk mikyasta kullanılmaktadır. liie kuüanıhr. Bunun için de iki Çok defa güzel neticeler ahnıyor defa inbıkten çekilmiş su kuüanısa da frenginin iyileşip iyileşmedi lır. Mahlül hazırlandıktan sonra •lilllllllltl altı saatte bir 10.00020.000 ünite hesabile yirmi dört ^aatte 100,000 ünite kulanıhr. Tedavi müddeti 215 gundür. Ekser vakalarda bır iıaftalık tedavi kâfi geimektedir. İlâc şimdi bu inbik suyu yerine tuzlu ve Procaine'li suda erimektedir. İçinde Procaine bulunması. şınnsalann ağrısız olmasını temin eder. Bövlelikle pünde dört def3 vapılacak şır:n^alarda hastaların iz'ac edilmemesi temin edilmiştir. Buna rağmen bazı hastalar altı saat kadar sure:ı bir ağrıdan şikâyet ederler. İlâcın zarîirh tesiri nadirdir ve olduğu zaman da gecicidir. Bu tesir böbreklcıedir. İdrarda albomin görülür. Pek nadiren de kanda üre artar. O halde ilâcı kullanırkcn s:k sık idrar kon'rolu yapmak ve albomin çıkarsa bırakmak lâzımdır. Keza daha evvel böbreei bozuk olanlarda kullanmarr.nk icab ecîiyor. Bacitracin şimdilik, hiç bir ilâcın pabucunu dama atmış değildir. Fakat Penicillin, Streptomycin gibi bir cok şampiyon ilâclarımızın k:ymetli bir muttefikidir. Onların tesirsız kaldığı hallerde tesirlerini arttırıyor. Tedavide, İkinci Cihan Harbindenberi insanlık lehine süratlı bir gelişme başlamıştır. Bu hızla devam edcrse bir çok hastalıkların artık bir belâ olmaktan çıkacakları nıuhakkaktır. ÜİSIIIIIIIIIIIIIIIII! F E\ ALEMİNDE Pedalla isliyen balonlu "hava bisikleti,, yapıldı Wright Kardeşler 1903 senesinde ilk tayyareyi yapıp insanın ayağını yerden kestikler zaman, âdern oğlunun asırlardanberı beslediğı emel hakikat olmuş, insan kuşlarla boy ölçüşmek imkânını bulmuştu. O gun bugün, yanm afirdan kısa bır zaman içinde tayyare, hakıkaten kendine lâyık bir süratle inkışaf ettı. Bugun saatte 10 bin k1lometre hızla gıden tayyareler olduğu gibi, 100 yolcu taşıyan hava sefıneleri de artık alelâde şeyler arasına girmiş bulunuyor. Bununla beraber, insanın havada «kuş gıb. • uçmak emelı henüz tamamile tahakkuk etmiş sayılamaz. Zıra bugün, bır vasıtaya bınerek uçmaktayız; yani uçan bız değılız; âdeta, büyük bır kaıtalın sırtma binmişiz de uçuyormuşuz sibiyiz. Halbukinsanın istediği, başkasının sırtından geçinmek değil. kendi kol ve bacak kuvvetıle tıpkı kuşlar gibi uçmaktır. Leonardo da Vinci'den meşhur Türk âlimi Hezarifen Ahrr.ed Beye kadar b r çok kişi kollarına kanad takıp, bunlan çırpa çırpa havalanmağa hevos etmislerdir; fakat hepsinin emeğı netıcesiz kalmıştır. Bugün. yirminci asrın ikinci yarısına girerken bu sahada yeni bir teşebbüsle karşılaşıyoruz. Bu seferki «sivri akıllı» kol kuvvetinden ziyade bacak kuvvetinden istifadeyi düşünmüş ve bu işte balondan da yardıma lüzum görmüştür. cPedalkopter» adı verilen bu yeni icad uçak bir balondan, pilotun oturacağı yerden ve altındaki kanad pervaneden ibarettir. Pedalkopterin mucldi. Charles Paul adında bir Amerikalıdır. Asıl mesleği avukatlıktır ve Amer:kan donanmasında hukuk müşaviri olarak bulunmaktadır Mr. Paul, balon vasıtasile yükselmeğe muvsffak olan bir âletin, bisiklet gibi pedalla döndürülecek pervane ve kanadlarla da havada durmasmın ve istikErr.et verilmesinin mümkün olabıleceğini düşünmüş ve bu fikri kuvveden fi'le çıkararak ilk tecrübesini ^eçen hafta Lakehurst'ta yapmıştır. Bu tecrübede pedalkopter yerden 30 metre yükselmiş ve saatte 16 kilometre süratle uçmusttır. Pedalkopterin balonu 200 metre mikâbı helyum gazile şiş.rilrnıştir. Bütün pedalkopter 70 kilo ağ:rlığmdadır ve 400 dolara malolmuştur. Charles Paul bu yeni icad uçağı boş vakitlerinde uğraşarak kendisi yapmıştır. Pedalkopterin asıl mekanizması bisiklet pedalından ve demir çubuklarla kanadpervanelerden ibarettir. Demir çubuklar makinenin iskeletıni teşkil ediyor; pedal, oturacak yer. balon ve pervaneler buna bağlanıyor. Pilot, alelâde biı sandalyeyi andıran yerine oturduktan sonra pedalları çevirmeğe başlıyor. Aynı zamanda safra atılarak balon havalanıyor Âletin yerle teması kesildikten sonra da, kanadlar pervane gibi dönmeğe başlıyor. r J Nebioğlu Takvimi KALMAMIŞTIR dalkopterde de kanadlar hem pervane vazifesini görerek, mak.neyi ilerletmeğe, hem de kanad vazifesini görerek makineyi havada tutmağa yaramaktadır. Pedalları çevirirken, gene ayakla sağa sola çevirmekle de pedalkoptere .stikamet vermek kabildir. Mucidin kendi kol kuvveti'e yapıp bacak kuvvet.le işlettiği bu ilk pedalkopter şüphesiz şeklen de, inşaatı bakımından da henüz pek iptidaîdir. Fakat motör kuvvetine ihtiyac göstermeden ve bir tek kişinin adale vkuvvetile işletileb len bu uçak, fen âlemmds büyük bir alâkayla ksrşılanmışt:r. Tayyare fabrikalarından bir çoğu Mr. Paul'e müracaat ederek icadınm beraetini kendilerine satmasını veya ortaklama ;ş yapmalarmı teklif etmişlerdir. Pedalkopterin şimdıki halde en uygunsuz tarafı, balonudur. Bu balonu küçültmek kabil olursa, bir veya iki, üç kişilik. birer hava bisiklet. yapmak müm kün olacak, bu suretle yerlerdeki bisiklet. motosıklet ve otomobillere mukabil, göklerde de şeytan arabaları gidip gelmeğe başlıyacaktır. Bir tek kişi tarafından ve iptidaî bir usulle yapılan ilk model 400 dolar (bin lira) gibi az bir paraya malolduğuna göre, seri halinde yapılacak olan fabrika işi pedalkopterlerin daha ucuza satışa çıkarılabileceği muhakkaktır. Diğer taraftan, bu ilk modelin 1 Mııssolini'ye de şahsî bir gara7im üzerinde yapılacak tâdillerle sür yoktur. İ^lcdiği suçlaıın cezas'nı atın'n ve yükselme kabil'yetinın ccktiği ramar. uğradığı fcci ak'lıote, de arttırılacağı tahmın edılmek n>ft'«ile beraber Miianoda bir fetedır. nr Hiı "'•«" tcpctaklak ası'rr^^na Charles Paul, ilk uçuştan sorı bir in^an olprak acıdım bile. F?^at ra intıbaını şoyle anlatmıştır: | intikamı İl»hi diye bir şry vprc'ır. cİnsan, kcndı kuvvetıle hava • Mussolini icin İtalyan tarihinin de, lara yükseldığı vakit, oyle denn dünya tarihinin dc ne diyeceğini tabir haz duyuyor ki anlatmak rihe bırakmak lâzımdır. kabil değ.ldir; bunu ancak h s I Bu jazıvı. Fransa ve İnffilterp\e seden bilir. Ben o anda kendimı gidrrken beni İtalvadan ceçirttiîi hakikaten bir kuş olmuş gibi halde cionüste perirt'Tnrfiğine ki7ip hıssettim. Dünya ayaklarınvn sl rfa ona düşman ke?i'î!'î''"'i %olundatmdan âdeta sılinıp uzaklaştı va ki yanlı* düsünceyi tashih etmek ben kendimi göklere yükse.ir iin \azdım. b.r halde buldum. < Yerden topu topu otuz. ot'Ji beş metre yükselmışt'm ve sa3.te 1516 kilometre gibi az b;r süratle gidiyordum. Fakat ayak^m Dünyada larımm yerden kesilmesi bara öyle bir ferahhk verıyordu ki kendimi tam mânas le bır kuş g.bi hafif ve canlı hissediyordüm.» Mucidin ifadesine göre pedalDünya basınından en güzel kopter en tehlıkesiz hava nakil seçme yazılarla vasıtasıdır. Çünkü motörün boOcak Saysı zulması tehhkesi falan yoktur. Balon patlayıp söndüğü takdirBugün Çıktı. de. paraşüt vazifesini görccek ve Tanesi 100 kuruş. pedalkopter, kanadpervanelerın yardımile yavaş yavaş agağıya Ülkü Kitab Yurdu Ankara doğru inecektır. Yere ınmek için Cad. No. 72 tayyare gibi geniş bir sahaya ihtiyac göstermediği için, en ufak b r boşluSa konabilmesi mümkündür. Bu bakımdan. pedalkopterın ilerde. pratk bir hava Niishası 10 kuruştur bisikleti halir.e eclmesi bekleneAboneşeraiti Hario 'çın ıçın CUMHURİYET Bestekâr Şerif Içlinin Hazırladığı r FESTIVAL I ŞARKI GÜFTELERİ Bir ayhk Üç aylık Altı aylık 300 Kr. 800 * 1500 • 2800 . 600 Kr 1600 > 2900 • =.400 . Kitabının 1 inci cildi Camartcsi günü çıkıyor. D 1 K K A I • 11200 şarkı 452 sahife • 4S m>'f m fi>h 250 kuruş İst. C a ğ a l o ğ l u y o k u ş u M A R . M A R A 3 1 A I B A A S I 3 8 2 Helikopterde olduğu gibi pe Gülltemiît ginaertien c ı ı n re ymıir1 Mfrediltin, edilmesin iadt otutmuu Î1^ilflrd?n sıcsuUyot kAbul