27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2t Ağosfas » 4 f CÜMHUBÎÎET BlRDAKİKA: Baştarafı 1 inci sahifede dan şehrimize geîmiştir. Mrs. Hoffman ailesi, Yeşilköyde Amerikan büyük elçisi WadsWorth tarafından karşılanmıştır. Şehirds bir gezinti yapan ıttrs. Hoffman ve çocukları, akşam uçakla Atinaya dönmek istemişlerse de havanm muhalefeti yüzünden gidememişler ve şehrimizde kabnağa mecbur olmuşlaıdır. İktisadi İşbirliği idaresi Türkiye • temsilcisi Russell Dorr, sefarethanede kendisini zdyaret eden bir arkada^ımıim muhtelif suallerini cevablandu arak şunları söylemişür: « Pariste 10 gün kaldım. O müddet zarfmda Hoffman Amerikadan geldi ve Marshall plânına dahil memleketlerin temsilcileri ile bir toplantı yaptı. Toplantıda iki nokta üzerinde duruldu. Birincisi: Amerika umumî efkârı, Marshall plânının daha fazla teç< milini ve buna dahil memleketler ' arasmda daha geniş işbirliği yapılmasını, faydalanan memleketler arasında hududlarm kaldırıhnasile ücaretin dalıa iyi bir cereyan almasmı, bununla beraber plândan faydalanan memleketler tarafından taleb edilen miktarlardan mümkün olduğu kadar tasarruf yapılmasını istemektedir. Hoffman bu nokta etrafında kongrede uzuıı izahat vermiş bulunmaktadır. İkincisi: Avrupaya gelmiş olan Hoffman, Marshall plânına dahil memleketlerin temsilcilerini toplayarak, kendilerine Amerikadaki cereyanı izah ve ticaretin daha şamil ölçüde sağlanması. dolarların memleketler arasmda daha kolayca mübadelesi için tetkiklerde bulunulmasmı, bunun temini maks&dile memleketler arasmda da büyük işbirliğine ve mümkün olduğu takdirde gümrük duvarlarile tahdidlerin kaldırılmasma çalişılmasını tavsiye etmiştir. Türkiyeye de gelmek isiiyen Hoffman, kongrede plân etrafında v müddet çalışmak zorunda bulunması itibarile bu sefer Türkiyeyi »yaret fırsatını bulamadığından bana teessürle bahsetrrtiştir. Her memleketin Marshall yardım plânı tutannda taleb etmekte olduğu miktar talıminleri, bir buçuk milyar kadar arrmıştır. MevcucJ para bu nisbette yüksek sai'fiyatı kar sılayamıyacağı için Hoffman talebleri inceleyecek ve en âcil ihtiyaclara göre tevziat yapılması, işini teS kik edeecktir» Türkiyenin durıunu Türkiye hakkında verdiğim raporlardan Hoffman, çok memnun kaldı. Bugün. plândan memleketiniz menfaatine temin ecülen neticeler elle tutulur bir hale gelmemiştir. İstikbale iimidle bakılabilir Bîz. bugün, yalnız sanayi ve ziraat için malzeme toplamaktayız. Asıl netice sonra alınscaktır. Bugün vermekte oldueumuz makineîerle daha fazla toprak sürülecek ve artan ziraî istihsalât ile de Avrupa• nın kalkmmasıaa yardım imkânını bulacaksınız. Buğday sıkuıtısı geçicidir. Makineleşmekte olan ziraaüniz ile Türkiyenin kalkındırılması çabuklaştınlacaktır. Ziraat makineîerinin tamiri için, müteharrik servis istasyonlarile makine temin eden şirketlerin gönderecekleri usta ve tamirciler ve hükumetin usta okullsn çshşmaya başlayacaklardır. Buğray sıkrntısı karşısında hukumetiniz İktîsadi İşbirliği İdarcsüıc de müra;aat etmiştir. Faka bu hususta kesin bir neticeye varılamamışür. Müzakereler Fariste devam etmektedir.» Russel Dorr, bundan sonıa cndüstri meselelerini ele almış ve bu hususta demiştir ki: « Zonguldak kömür havzasınm tevsii ve yeraltı galerilerinin inşas: hususunda mukaveleler imzalanmıştır. Zonguldak limanile elektrik işleri, tiraj hakları ve dolar esasına uygun olarak yapılmaktadır. Şunu söylemek isterim ki, işler aklın kabul ettiği kadar çabuk yürümektedir. Yol 'davanızın halli için lüzumlu bütün malzeme gelmişür. Muayyen bölgelsrin yolları da peyder peyder tamimlanacaktır. Karabükte Tar» madeninin bulunnıay büyük bir taiih eseridir. Tarı yollarm iyi nıuhafazası ve tozlanmasma mâni olmak için kullar.r.cağjz. Amsrikanın ecnebi memleketlîie gemi vcrmesi zorlaşmıştır. Türk hükumeti tiraj hakîarile İnşiltere, İtalya ve Holandacîan istediği evsafta gemi temin edebilir. Bu da •izin daha fazla menfaatinize uyğundur. Paristeki Türk delegejerine de bu bahiste durmalarım tavsiye ettim; aynı zamanda alâkadar Bakanlığa da bildirdim.» Başkan bundan sonra, 194950 eenesi çalışma projoleri üzerinde durarak şunları eöylemiştir: « Gelecek seneki projelerimui feazırlamak için Türkiyeye tahsis edil&cek meblâğın belli olmasım bekliyoruz. İstcdiğiıniz 132 milyon dolardan bir kesinti yapılacaktır. Fakat bundan. prosramımız fazla rEÜteessir olm:yacaktır. Gsne; yol davası, Zonguldak kömür davası, ziraat mskineleri ve ufak mikyasta petrol işile uğraşacağız. Buna bıığdayı da ilâve etmeliyitn. Tahsi= ediîen paradan bir kısmı da buğdaya gidecektir. Bütün bunlara mukabil yağiı tohımı, balık ile muhtelif maıdenlerin ihracit nisbetinin artürü»nasma çalışılaoaktır. Buğday istihsalâtı normal haîe gelince Turkiye, gene ihracat listesinin başına buğdayl geçirecektir. Türkiye, bu IBekilde, diğer bircok memleketlerie *nukayese edildiği zaman, onların lahib "Irp^ışı birçok ünkâuiara Marshall plânı Suriyede sükunet var! Izmirde tartışmafar devam edip idarecisi dün gidiyor Paristen geldi Baştaraft 1 inci sahifede I beklemeyi tercib etmektedir. Mısırj ba yüzden yarın toplanacak olan Arab Birliği siyasi komitesinin topantısını geciktümesi lehindedır. Bu noktai nazar kabul olunduğu takdirde Arab Jirliği toplanbsının 25 ağustosa kaiması muhtemeldir. Yeni hükumeti tanıyanlar U.P. ajansının verdiği bir habere göre Türkiye, Ürdün, Irak, Lübnan ve Afganistan elçileri, Suriye Dış İşleri Bakanlığını ziyaret ederek yeni rejimi tanırnışlardır. Suriye Dış İşleri Bakanı Nazım ElKudsî dün Türkiye Cumhuriyeti Elçisi ile ikinci bir jîörüşme yapmıştır. Başbakan Haşim Etasi, Türkiye Suriye münasebetlerinin dostça olmağa devam edeceğini söylemiştir. Kâzım Orbay. Suriyede kalacak Diğer taraftan resmî şahsiyetlerin beyanatına göre, Suriye ordusunun tensiki iç;n tavsiyelerde bulunmak üzere Hüsnü Zaim tarafından Suriyeye davet edilmiş olan Türk Orgenerali Kâzım Orbay Suriyede kalaıak raporunu tamamlıyacaktır. Yabancı parmağı yok Suriyenn Paris Elçisi Adnan Etaşi. (şimdiki Başbakanın oğlu) gazetecilerin muhtelif sualIerine cevab vererek son hükumet darbesinde yabancı tesirlerin kat'iyen rol oynamadığım belirtmiş ve Zaim rejiminin dış siyaset sahasında iki esaslı icraatından olan Suriye Fransız para mukavelesile bir Amerikan şirketine Suriyede petrdİ borusu döşemek üzere verilen müsaadenin bu rejimin iktidara gelmesinden çok evvel hazırlandığını hatırlatmıştır. Büyük Suriye davasına gelince, Etaşi Suriyenin Ürdün Kralı Abdullah tarafından derpiş edilen siyaseti benimsemek niyetinde olmadığını söylemiş, jreni hükumetin muvakkat mahiyeti dolayısile mühim dış siyaset meşelelerini halletmek durumunda olmadığını ilâve etmiştir. Suriye hükumeti bugün neşrettiği bir tebliğde Suriye ile Irak arasmda gizli askerî görüşmeler yapıldığına dair bir Lübnan gazetesinde çıkan haberi kesin olarak yalanlamıştır. Suriye Elciliği Maslahatşrüzannın basın toplantısı Ankara, 19 (a.a.) Bugün basın mensublarını davet edenSuriye Elciliği Maslahatgüzarı Bay Nizar ElKabbani, Suriyede büyük kargaşahklar olduğu ve Halebin Barazi âşiret: tarafından istilâ edildiği hakkındaki haberlerin doğru olmadığını ve memleketinde sükun ve asayişin mevcud oiduğunu beyan ettikten sonra, gazetecilerin çeşidli sorularına karşı da eşağıdaki açıklamalarda bulunmustur: "Orgeneral Orbay hakkında verilen habevler tamamen asılsız dır. Kendisi Suriyede çok sevilen ve hürmete şayan bir şahsiyettir. Ve hükumetimiz nezdindeki vazifesine devam edecektir. Dıs siyasetimizde ve Türkiye ile olan münasebetlerimizde hiç bir değişiklik olmıyacaktır. Suriye, dış münasebetlerinde daima kendi menfaatlerini gözetmckte ve Birleşmiş Milletler anayasasına sadık kalmaktadır. Suriyede hükumet darbesi yapıldığı gün müstesna hiç bir suretle silâhlı bir çarpışma olmamıştır. Bu noktayı bilhassa tebarüz ettirmek isterim. Suriyede yeni bir hükumetin teşekkül ettiği, yabancı memleketlerde bulunan elçiliklerimiz vasıtasile mahalli hükümetlere bildirilmiştir. Kâzım Orbay, 24 ağustosa kadar Suriyede kalacak Ankara, 19 (a.a.) Haber aldığımıza göre, evveîce Suriye hükumetinin daveti üzerine Suriye ordusunun ıslahına aid askerî tetkikat için Şama gitmiş olan Orgeneral Kâzım Orbaym Suriyede tetkikatına devam etmesi hususunda âhiren yeni Suriye hükumeti tarafından hükumetimize müracaat ve talebde bulunulmuştur. Bu talebe hükumetimizce muvafakat edilmiş ve Orgeneral Orbayın tetkikatını itmam etmesi için Suriyede ikametini 24 ağustosa kadar uzatması takarrür etmiştir. Bajfaraft î inci sahifede 1950 seçimleri için geniş bir hazırhsa şirişmekte olduğu merkezindedir: f Seçim kampanyası îçin şimdiki halde siperler kaalmaktadır. MıJiEİefetin, kanuna karşı gelmek istidadında ve seçimi ancak tahakkümle cebir ve şiddetle kazanmağa çalışacak bir zümre halinde göstsrihnek istenmesi bundandır> deniliyor. Aynı mahfillere göre, Halk Partisinin propaganda manevraları, üstü kapalı veya dolambaçh yollardan da olsa, döne dolaşa aynı ithamda karar kılmaktadır. Partinin bazı oraanları tarafından maksadın büsbütün açığa vurulduğu ilâve ediliyor. Bilindiği gibi 9 ağustos protesto mitingini ssyın inönünün zelzele vesilesile geldiği Eğe dolaylarmda parti propagandası yaptığı iddiasile tertib edilmişti. Miüngi takib eden yaymlar, bu iddiayı teyid edcr mahiyette görülmektedir. Garib bir mütalea Emekli. General Fevzi Akarçaym bugün Anadolu gazetesinde çıkan bir yazısı dahi, ele alınan misaller arasmdadır: «Üçüncü inönü zaferinin de Eğe bölgesinde kazanıldığından ve Eğe sahillerinden düşmanın bir daha denize döküldüğünden» bahseden Akarçaym düşünceîi şudur: « Ne yazık ki, ciddî, düriist, ışinin ehli veya hiç olmazsa fitne ve nifaktan müçtenip bir muhalefete henüz kavuşamadık.» Muhalefet mahfilleri, Halk Partisinin bir çok çevrelerinde açıkça izhar edilmese bile, işte bu zihniyetin devamda olduğundan şikâyetçidir. «Zaman zaman vahimleşen ihtilâflann kökü. bu zihniyette arsnmalıdır. Hâlâ en basit haklar için mücadele zorunda kalmalı mıyız? Eski Müstakil Grupun hasreti yer yer terennüm ediliyor. Ve telâş, sahici bir muhalefetin belirmiş ve biitün yurdu kaplamış olmasından ileri geliyor» deniyor. Ege tartışmalarından elde edilen kazanclar Takdim, tehir Buğday getirtiyoruz, ekmek işini beceremiyoruz. Traktör getirtiyoruz, kullanacak adam bulamıyoruz. Vapur getirtiyoruz, personel meselesini Tcıvtramıyoruz. Ve böytece bizim kıymetli dolarlanmızla Amerikanm kıymetli emekleri havaya v.çup duruyor. Acaba, evvelâ bu işleri bilenleri getirtmek, sonra öteki şeyleri istemeîc daha doğru olmaz mı? D. N. 6 cinayet mecmuası mahkemede Dün sevk iddianamesi okundu, mecmua sahibleri, halkın ahlâkuu bozmadıklannı, bilâkis kötii temayüllü insanlan intibaha davet ettiklerini söylediler Şehrimizde çıkan Hâdise, Ayna, Cinayet. Kelepçe, İmdad ve Dehşet adlarındaki haftalık dergiler aleyhine Savcılık tarafmdan açılan davalara dün sabah saat 10 da 2 nci Asliye Ceza mahkemesinde başlanmıştır. İlk olarak Hâdise ve Ayna dergileri sahib ve mesulleri Ragıb Şevki Yeşimle, Faik Şenol, duruşmaya alınmışlardır. Sanıkların hüviyetleri tesbit olunduktan sonra savcıhğın sevk iddianamesi okunmuştur. Jddianamede, haklarmda dava ikame olunan bu dergilerin, münderecat itibarile halkın ahlâkî durumuna menfi tesirler yapacak yazılar neşrettikleri ve bu şekildeki neşriyatla zayıf karakterli, zayıf iradeli kimselerin psikolojileri üzerinde muzır telâkkilerde bulundukları ileri sürülüycrdu. Ragıb Şevki ve Faik Şenol, haklarmdaki bu iddiayı reddederek, yaptıkları neşriyatla kötü temayüllü insanlan intibaha davet ettiklerini söylemişler, davaya mesned teşkil eden ehli vukuf raporunun ilmi ve hukuki bir kıymet ifade etmediğini bildirmişlerdir. Sanıklar vekili Abdürrahman Şeref Laç ise, iddianameyi bir çok noktaiardan cahlil ve tenkid etmiş, bilhassa duruşmadan önce alman ehli \Tikuf raporunun davaya mesned olanuyacağmı beiirtmiştir. Bundan sonra yargıç R^şid Nomer kararuıı bildirmiştir. Tefhim olunan karara göre, savcılık tarafından teşkü olunan vukuf ehli mahkemeye gelecek, bazı husujlar hakkında izahlarda bulunacaktır. Bundan sonra duruşma salonuna alınan Cinayet dergisi sahib ve mesulü Kemal Onan, savcılık iddianamesini cevsblaadırmış, gazetesinin neşriyatmda •nıç obnadığını, bilir kişi raporunun, hâdiselere nüfuz edemiyecek kadar indî ve muğlak bulunduğunu söylemiştir. Diğer dergi sahibleri de haklarındaki iddiaları bu şekilde cevablandırmışlar, suçsuz jlduklannı, davanın reddi lâzım geldiğini ifade etmişlerdir. Bu dergilere aid duruşmalarda ehli \Tikufun celbi için başka bir güne bırakılmıştır. Gelir vergisi bilmecelerî anılmasın ki ben gelir vergisinin dayandığı sisteme karşıyun.. da bu sa tulan onu kötülemek için yazıyorum.. Öyle değil. Ben Türkiyedo medenî bir verşi sisteminin teesüsiinü istiyenlerdenim. Bu durumum ne övünmeğe, ne yerinmeğe değer. Her aklı başında olan vatandaş rahat ve âdil bir sistemin taraftandır. Benim gelir vergisinde iliştisün nokta başkadır, anlatayım: Türkiyede vergi mütehassıslan vardır. Türkiyede pul mütehassıslan vardır. Bu adamlar tıpkı betonarme mütehassısı, su mütehassısı gibi aranıp bulunurlar. Verğilerin nasıl verilip nasıl verilmiyeceğini, hangi gelir ne şekilde vergiya tâbi oiduğunu, ılamga resminin girdisini çıküsım bunlar bilirler. BunIar bilirler demek, geri kalan milyonlarca Türkiin bu işi bUmediğinî kabul etmek denıektir. Yani bugüne kadar vergi vermek yalnız bir mali külfet değil, bir de hünerdir. Ncreye nasıl, ne miktar vergi vere ceğini bilmiyenler ya fazla para öder, ya istemiyerek yaptığı hareketlerin ukubetine, bir takun ccza lara uğrar. Buna karşı: Bütün memleket vergi cezasına mı çarpıhyor? suali bizde vergi vermenin hâlâ bir marifet olduğu hakikatini değiştirmez. Ben, gelir vergisine taraftar olurken işte bu vergi mühendisliğinin de orta dan kalkacağım ve herkesin ne miktar ve nasıl vergi vereceğini kolayca öğreneceğini sanmıştım ve hâlâ bu zanda iken bu gibi işlerle meşgul bir dostuma vaziyeti sordum: « Maliyeciler hâlâ kanunun şekli tatbikı Mususunda nihai bir kanaate varmış değildirler. Tcreddüd ettiğim bazı noktalara, sorduğum tahakkuk şefleri «Daha dur bakahm. Tatbikata geçelim de elbette bir kat'î şekil belli olur. ce* vabuıı vermek suıetile kendilerioio de mütereddid oiduğunu gösterdiler..» dedi. Son günlerde bizim gazetede «Esad Tekeli» arkadaşunızın yazdığı Gelir Vergisi Kılavuzunu okudum. Doğrusunu söylemek lâzım gelirse, kat'î bir şey anlıyamadun Çünkü bir çok noktalarda muhterem Esad Tek.li de tereddüd içinda görülüyor. İşte şimdi mebuslanraıza ve maliyemize karşı serzsniş sırası geldi. Bu münasebetle 400 sahifelik bir de Izahlı Gelir Vergisi kitabı ııeş«dildiğini gazete ilânlaruıda gördüm. Ayrıca Defterdarlık bir kurs açmış.. bir de broşür hazırlanuş. Temenni edelim ki; bütün bu mesai ve bu neşriyat «gelir vergisi» muamnıasını halle yardım etsin. . Lâkin bunu*bu kadar kanşık; kılavuzla, rehberle, şerhlerla öğrentfcek şekilde muğlâk yapmakta na lüzum vardı? Her sınıf halkın anlayacağı şekilde açık ifadeli ve basit sistemli bir vergi yerine, daha tatbikau başlamadan mütehassısların bile anlayışında ittifak edemedikleri bir takun bükümlerin mevcud oluşu eski vergi sistemlerinin karışık ve dolambadı dehlizlerini bize aratacak korkusunu veriyor. Şimdi bu kanunun değişmesine imkân yok. Bu kadar dolambaclı ve kanşık hükümleri ilıtiva ettijin9 göre bir taraftan kurnaz mükeüeflerin az vergi vermek için, diğer taraftan «nef'i hazine» taraftarlarının çok vergi almak için türlü tefsirlere başvurup yollar arayacaklan ve mükelleflerin büyük ekseriyetinin de bu iki uç arasmda bocalayacağı muhakkaktır. Onun için bâri Maliye, nerkesin anlayacağı ve tereddüde kapümıyacağı şekilde ba sit ifadeli ve misalli küçük kılavuzlar neşretse de 'ıepimiz ne gibi gelir lerden, ne şekilde, ne miktarda. ne zaman vergi vereceğinüzi öğrensek. Böyle olmazsa hem mükellefler boşuna hırpalanacaklar, hem maliye teşkilâü boşuna yorulacak, hem de hazine beklediğini tahsil edemiyecektir. Ben bu şikâyeti yaparken gözümün önünde vergi mütehassıslarının (interpretation = tarzı tefsir) de ittifak edemedikleri bazı hüküm ler duruyor. Bunlar benim alâkalandıklanmdır. Belki kanunda daha başka gayrivazıh noktalar da vardır. Kanunun kısmen 1950 başında mer'iyete girmesi zamanijbari mükellefler vaziyetlerini kolayca tayin edebilsinler. Sartlardan biri Basmakaleden devam dcniyeri sonunda zayıfladı, geriledi. üniversellik vasfını kaybederek kaderine boyun iğmiş, regional bîr mahiyet alır.aya başladı. Bizde ilk «Avrupalı olmak» heveslerinin o sıralarda uyandığım söyleyebiliriz (on seldzinci yüzyıl ortalan). İstanbulun fethile beraber saraya ve hükumete ârız olan bizantinizm ruhundan bahsetmck istemiyorum: çünkü Bizans, Rnma'nın ıslah kabul etmez derecede soysuzlaşmış bir şekli idi. 1453 ten itibaren kısmeo Moskovaya hicret etmekle beraber, ne .vazık ki, burada da kalm tortular bıraktı ve A\iupalılaşma gayretlerimize büyük ölçüde engel oldu. Millî varhğımm korumak ve dünya realitesine uyarak geliştirmek için «Avrupalı olmak» tan başka çıkar yol bulunamıyacağını gören. söyleyen, Avrupalı insan ve cemiyet anlayışını benimseyen. o uğurda savaşan büyüklerimizi nasıl inkâr edebiliriz?. Fakat W dersek diyelim, hu husustaki düşünce ve gayretleri millî bir ülkü halinde sistemleştiren ve topluca harekete geçiren yalnız Atatürktür. Onun önderliği altında bugüne kadar aştığımız mesafeyi yüzyülarla ölçnıekte hata yoktur. Gene de kendimizi aldatmıyalım: Her şeye rağmen hâlâ Avrupalı değiliz, sadece «Avrupalı olmak. yolundayız. Sayın Halide Edib Adıvarın hakkı var: Eğitim raevzuu, bu davada başlı başına büyük bir rol oynayacaktır. İşte görüyoruz, insanı alıştığı yaşayış tarzmdan, tabiat halini almış duygu düşüncelerinden kurtararak daha müsbet, daha faydalı da olsa başka bir hayatm gerektirdiği şartlara uydurmak kolay "Imuyor. Bunu ancak programı önceden çizümiş, hükumete memur yetiştirmekten ziyade cemiycte adam yetiştirmeyi hedef bilen, parti politikalarına göre ikide bir aksamıyan temelli bir eğitim sistemile başarabiliriz. Tinıes başyazarı ne der bilmeyiz ama. bizcc Avnİpalı olmanın başlıca şartlarmdan biri budur. İnönünün Nazillideki (D.H.P.) Divanı devhitabesi lelçiliği ele aldı Bajtaraft 1 inci sahifede engel tssavvur olunamaz. İtimadınızı birbirinize esirgemezseniz her tUılü anla5an ı:nazbklan ortadan kaldıracaksmız. Bu itimad teessüs etmezse ne hal için, ne âtî için rahat yoktur. Bugünkü gerginlik deyam edarse yannki seçimi hangi parti kazanırsa bu gerginlik artar. Birbirinize itimad ediniz. Seçim neticelerinin doğru olacağma mutlaka ve riayet göreceğine ve yeni seçimde kazanan kim olursa olSun emniyet ve huzur haiinin devam edeceğine inanmak lânmdır. Bu inan bugünden başlar. Bugünden birbirinizi severseniz yannki seçimin neticeleri ksrsısmda memleketin huzuru sarsılmaz. Yoksa yannki seçim ne netice verirse versin gerginlik daha ziyade artacaktır. Dcmokrasi rejimi vatandaşların birbirine emniyet Ve itimadı üzerine kurulacaktır. İnsafsız şekilde bir taraf öteki tarafı kötülcyerek demokıasi rejimi kurulamaz.> Buııdan sonra Nazilli Mensucat Fabrikasını ziyaret eden Cumhur Başkanı, işçilere hitaben söylediği nutukta, işçilerin, kendi siyasî kar.£.atlerinm sahibi olacaklarını belirterek, kendilerine ve kanuna iti madları ve bütün müesîese içindckilcrin birbirlerine dostlukları bulurunasırıı temenni eımiştir. İnönü. halkın tezahüi'atı ara=ında Nazilliden aynlrruş, geceyi hususi trcnir.de Çamlıkta geçirmiştir. Kuşadasında Kuşadası, 19 (Hususî! Bugon saat 11.15 te buraya gelen Cumhur Bsfkanı İsmet İnönü. binlerce Kuşadah önüncie yapuğı konuçmâda, partiii partisiz bütün vatandaşların birbiıiei'ine dost kalmalaıı iüzumun dan hahaetrr.if, bugün iktidarda olanların sükur.otle vazifc yaparak. hâdLelerc tahammül gö=terdiklariııi tövlemiştir. İnönü, bundaoı sonra, nıuhalefttte olanların «Şimdiye kadar Lu yo'.da caİLşanlar. daiına fena âkıbetc uği'adılar. acababizinı cie başımıza bu gelecsk mi?» endi:;e!er:ne tcmasJa şöj'le demiştir: « Demokratik rejimi bu memlekete yerleşthmek isteyenler. daima bu endişeyi tedaviye mecburdurlar.» Sökede Söke, 19 (Hususiı Kuşadasından kazabamıza gelcn Cumlıur Başkanı. büyük bir kalabalık taıafıııdan tezahüratla karşılannuşür. İnönü. halka hitaben yapüğı konuşın^da: • 3sna karşı er büyük mül\âfat. SSkede vatandaşlarımı. yanyana. otnuz omuza. göğüsierinrie merısub okiukları partilerin roz^tlerüe v e birbirlerilp ja'.ialaşırki?n bulmakhğımdır. demiştir. Bund?.n sonra seçimlerden bahsetmiflir. Bcştaraiı 1 inci sahifede hazır bulunmjştur. Genel Sekreterîik. iki aylık fialiyet raporunun müzakeresini müteakıb hükumıetlen gelen bir tezkere okunmuştur. Bu tezkerede, C.H.P. programımn 8 ve 9 uncu maddelerine dayanılarak, Divandan, Devlet İşletmeciliği ile hususî teşebbüse ayrılacak sahalann tesbiti hakkında bir karar verilmesi isteniîiyordu. Divan üyeleri, böyle mühim bir mevzu hakkında müzakere açmadan önce, Ekonomi ve Ticaret Bakanile İşletmeler Bakanmın dinîenmelerini lüzumlu bulmuş va bu Bakanlar davet edilmişlerdir. Dr. Vedad Dicleli, devletçiük sahasmda bugüne kadar tatbik edilen sistemle kabul edilmif bulunan rrensipleri mukayese eden uzun bir konuşma yapmıştu. Son defa açüğı^nkete aldığı cevabların ve son İstanbul seyahatinde yaptığı temaslann neticeîerini açıklamıştır.. İşletmeler Bakanı Münir Bir^el de, bu mevzuda kendi bakımmdan geniş izahat vermiştir. Neticede, vaziyet nazik ve münakaşava çok müsaid çörüimüş. tunu en isabelli .^kilde hallederck bir rapor haarlamak üzere 7 kiçiük bir tali komisyon teşkiline karar verilmiştir. Bu komisyona secilenler arasmda. İstanbuldan Atıf Ödül, Ankaradan Aıif Çubakçu ve genel idare kuıulundan Cevad Dursunoğlu da vardır. Heyet, yarın öğledsn evvel çalışacak ve hazırlayacağı rapor. öğleden sonra toplanacak olan Divanda müzakere edilecektir. Divan. bugün öğleden sonra Ja Tarım Bakanı Cavid Oralı davet ederek, kendisindsn, tohumluk tevzii mevzuunda geniş izahat almıştır. Divan. yarm ve pazar günü mesaisine d^v.ım edecektir. Son hücumlan böyle yorumlayanlann müşahedesi Ege tartışmalarından muhalefet hesabma iki mühim kazancuı elde edildiğidir: <Biri muhalefetin daha kuvvetlenmesi, diğeri de seçim kampanyasında muhalefeti hangi noktalardan \oirmak isteyeceklertnin şimdiden açıkça ve hemen hemen tamamile bclli olmasıdır. Büyük bir vakarla nizam içinde cereyan eden 9 ağustos toplanbsının ihtişamı, bu denempleri de tesirsîz bırakmıştır.» denmektedir. Mitinge katılanlann 'sayısı hesab edildi Mitinge katılanlann sayısı da bilindiği gibi ayrı bir tartışma konusu olmuştur. C.H.P. tahminlerirtin 4 5 binden başlayarak Anadolu Aiansında 12 bine, diğer neşriyatile 20 bine çıktığım ve açık arttırmanın, son günlerde 2530 bin arasmda karar kıldığı malumdur. Bu arada, resmî bir meıak eseri olarak, meydanın yenidan ölçühnesüıe lüzum görülmüştü. Bugün dolaşan haberlere göre azunsarlar», bahsi kaybetmişlsr'lir. Emri veren makama sunulan "aporda, meydanın istiab haddi 60 bin kişi olarak hesablanroıştır. Hayli uzun süren bu hesab ve hendese ihtilâfı da böylelikle sona ermiş oluyor. Darısı diğer ihtilâflann başına. MeJdd Said ESEN Seyrtisefer basıboşluğu devam ediyor Tıklım tıklım dolu bir otobüs, dün büyük bir faciaya sebeb oluyordu Baştarafı 1 inci sahifede lacak yerde. yalnız iktidarda kalmak kaygısuıı taşımaktadır. Üç yıldır ancak ve ancak 21 temmuz şikâyetlerini ve hakikatleri ört bas etmek ve cnümüzdeki seçimlerde her ne pahasına olursa olsun iktidarı muhafaza etmek işlerile uğraşılmıştır. Cumhur Başkanmın seyahati Cumhur Başkanının seyahatine gelince; tonun 1949 buhranı dediği şey, hürriyet mücadeksinde. 12 temmuz 1947 uykusundan uyanıldığını ve kim olursa olsun muhaiafeti maksad ve istikametinden ayırmak ve hızından alıkoymak istiyenleri, halkın, affetmiyeceğmi gösteren tezahürlerden başka bir şey değildir. Bugünkü gerginliğin izalesinde Devlet Başkanının tarafsız bir hakem olamıyacağı şüphesizdir. Siyaset, muhalifleri, şu veya bu biçimde yola getirmek değiL memleketin büyük derd ve davalarmı halletmektir. Bu yolda hiç bir adım atıhnamıştır.» Beyannamede şöyle devam ediliyor: «Cumhur Başkanı, kendisinin hedef olarak alınmasmdan şikâyetçidir. Bunun tek sebebi", onun her öncmli işte ilk ve son söz sahibi, dolayısile tek mesul olmasıdır. Onun. işbaşradan çekilmesi, bu yüzden memleket için faydalı olacaktır. Vatandaşların ara seçimlerine katılmaması ise, 1949 seçimlerinin akibeti ve şahsan verilen teminatın bir kıymet ifade etmediğinin tecrübe ile sabit olmasile iyati edilebilir. Son yillarm tecrübesi bize gösteriyor ki, onun bazı meseleler üzerinde ısrarla durarak konuşması, yeni bir takrm tedbirlerin alınmasına ve kanunların çıkarılmasına mukaddeme teşkil etmektedir. Buna göre ,esasen faydah bir netice vermiyecek biçimde kısılmış bulunan bugünkü hürriyetlerimizin yakında daha da kısılacağına hükmolunabilir.> Beyanname, şöyle sona ermektedir: «Açıkça bir daha ifade etmek isteriz ki Türkiyede vatanm ve vatandaşm kaderi ile doğrudan doğruya alâkah bir hürriyet mücadelesi cereyan etmektedir. Bu mücadeleji bir gün evvel hedefine ulaşürmak ve şahıslar üstünde prensiplere bağlı doğruluk ve adalet esaslarına dayanan bir halk idaresi kurmak bütün vatandaşlar için şeref ve namus borcu ve mukadderat meselesidir. Böyle bir gidişi önlemek veya sürünce^fiede bırakmak ise hiyanettir. Millet Partisi bütün faaliyetlerinde bu görüşe sadık kalacaktır» Millet Partisinin beyannamesi Zelzele, fasıla ile devam ediyor Baştarafı 1 inci sahifede dım Bakanhğı da, bu iş için 20 bin Ura göndermişti. Köyün nakline başianacağı sırada son zelzele olmuştur. Yeni sarsıntüar Pertek, 19 (a.a.) Dün saat 22 de fasılalı olarak tahminen on saniye süren bir deprem olmuştur. Tug, 19 (a.a.) 18 ağustos gecesi saat 22,15 te bir dakika aralıkla ve bir saniye süren iki deprem olmuştur. Depremin şiddetli olmasına rağmen hasar yoktur. Felâketzedelere yardım Elâzığ, 19 (a.a.) Bingöl ve Erzurum bölgelerinde vukua gelen deprem hâdiselerini yerinde tetkik etmek ve icab eden tedbirleri almak üzere İç İşleri Bakanhğı Müstesarı Dısan Aksoy, ve iki Mülkiye müfettişi, bugün uçakla şehrimize gelmişler ve temaslarına başîamışlardır Heyet, bundan sonra derhal deprem mıntakasma hareket etmiş tir. Deprem mıntakasına buradan yiyecek, iki sağlık ekipi, Memleket hastanesi Operatörü, tıbbî ecza da gönderilmis bulunmaktadır. BrezHya ile Şili'de iki kızıl ihtılâ! teşebbüsü bastırıldı Baştarafı 1 inci sahifede goe'ye askerî birlikler göndermiş ve mühim şehlrlerdeki polis kuvveüerini 'akviye etmiştir. Keni şehrinde komünist partisi azalarmdan 17 kişi tevkif edilmiştir. Muhabirlere göre, Fin komünist partisi, kuvvetini ılenemek maksadile bu grevi tahrik etmiştir. Finlandiya ordusu greve iştirak etmiyenleri korumak üzere harekete geçmiştir. Türkiye ve Yunanistan Komünistleri flmerikinın bize askerî yardımı Baştaraft 1 inci sahifede rafından yapıldığını ve bu grupta güney eyaletleri temsilcilerinin bulunduğunu kaydetmekte ve şöyle demektedir: "Bu grup, Truman hükumetinin tekliflerine muhalefeti bir âdet haline getirmiştir. Fakat, Senatoda muhalefeti idare eden Vandenberg'in Avrupa meseleieri ile pek yakından ilgilenrnesi bu kararın değişmesine yol açabi Rus dostu Wallacc'a çöre «miirteci» Wa?hington, 19 (R. a.a.) Askeri yardım tasansına şiddetle hücum eden Henry Wallace. Rusyanın Jıarb istemediâini ve İnönü, İ/ıııiıo döıulii sulhu arzu ettiği hakkındaki idİzmir. 19 (Telefonla) Cjmhur dialannı tekrarlaınış ve AmeriBaşkanı İsmct İnönü. hiı akşam kan siyasetinin tamamile değişİzmüc avdet etmiştir. Cumhur tirilmesini taleb ederek TürkiEgskarLinm. yakında bir Doğu se ye, Yunanistan ve Portekizdeki yahatine çıkacağından bahsedil «nıürteci> ve c.müfsid» hükü metlere yapılan yardım esasına sahibdir. Mesele. bunlardan istifa dayanan bu §ekli tenkid etmiştirWallace bu nutkunu, yardım de edebilmektir.î Dorr, İstanbulda bir müddet ka tasarısını müzakere etmekte olacak ve sonrs Fuarı görmek üzere lan Senato komisyonu huzurunda söylemiştir. İznure £İdecektiı.> Baştarafi 1 inci sahifede Dsvid, Fransız delegesi Teitgen'in yardımile lazırladığı bir projeyi Hçıklamışbr. Sir David, insan haklarm'.n korunması için brr «Avrupa Mahkemesi» nin kuruimasmı teklif etmiş ve demiştir ki: « Sikâyetler ev\'elâ «İnsan Hakları Komisyonu > na havale edilecek ve böylelikle ehemmiyetsiz işlerle Avrupa mahkemesinin faaliyeti sekteye ığraülmamış olacaktır.» Sir David, Çekoslovakyayı misal olarak göstermiş ve Avrupa Konseyinde aza bulunan devletlerin bir «A\Tupa mukavelesi» imzalayarak insan haklarının korunması hususunda bütün mesuüyeti üzerlerine almalarıru istemiştir. Muhabirlerin bildirdîklcrine göre, Sir David'in pıoiesi delegelerin yarısmdan fazlası tarafından desteklenmistir. Bidauit'nun beyanatı Londra 19 (B.B.C.) Bugün Strssboui'g'da beysnatta bulunan eski Fransız Dış İşleri Bakanı Georges Bidault, söyle demiştir: « İnsan hakları hakkındaki proje kabul edildiği takdirde Türkiye ile Yunanistandaki komünist partilerin meşru mahiyet arzetmeîeri icab edecs'.rtir.> Türk Fransız dostluğu Stıp.sbourg 19 (a.a.) (Afp) Avrupa Birliğinin dün öğleden sonra yaptıŞı toplantı nihayetinde Strasbourg'da Türk Fransız dostluğunu tebarüz cttiren tezahürat yapılmıştır. Fransız Millî Meclisinde FransızTürk dostluk erupuna mensub saylavlar, Str üboui'g Asamblesinde bulunan Türk milletvekillerini Avrupa Kuiübünde tertib ettikleri samimî bir toplantıya davet etmişlerdir. Fransız Türk dostluk grupu başkan veküi rlobert Buron, Türk Tedavüldeki kâğıd para mürtatemsilcilerine hoş geldiniz» dedikteu sonra iki memlsket arasmdaki rında da 13.199.955 liralık bir azalma sıkı dostluğu belirtmi§ur. Şehrimizdeki seyrüsefer nizamlarına aykırı harekette bulunanlar hakkında şiddetli takibatta bulunulacağı alâkalı makamlarca belirtildiği halde, motörlü vasıtaların, hususile taksi ve otobüslerin, hâlâ alınan kararlar hilâfına hareket Batı Akdeniz seferinı yapmakta olan ertikleri, kalabalık caddelerde «kel«Trabzon» vapuru, dün saat 10.45 te le götürür» gibi süratle gittikleri 356 yolcu ve 60 ton yükle Iimanımi2dan hareket etmiştir. sör ü Imektedir. cTrabzono vapuru ile gidenler araDün sabah da 3136 plâka sayılı smda Pariste toplanacak MilletlerÇarşamba Cihangir otobüsü, içinarası Dördüncü Nevroloji Kongresine Başkan Vekili olarak katılacak olan de istiab haddinden çok fazla ve Ord. Prof. Mazhar Osman Uzman. İnâdeta tıklım tıklım yolcu olduğu giltere ve Almanyadaki Riyaziye Konhalde son süratle Belediye caddegrelerine kaülacak olan Prof. Orhan sinden geçmiş, büyük bir hızla Alisbah, Prof. İhsan Şükrü Aksel. Prof. Hilmi Ziya Ülken. Prof. Hans Bluck. Cağaloğlu virajını dönmüştür. FaProf. Gafur Acatay, Prof. Faik Tavkat bu gayrinizamî ve haddinden şancıogfıu, Prof. Nusret Kürkcüoğlu. 42 fazla sürat neticesinde 3136 nuyuksek tahsil öğrencis: ve Amerikan Elçilik kâtibi vardır. maralı otobüs devrilme tehlikesi gecirmiş, köşe başmdaki kahvenin kaldırnnlarına ve oradaki ağaclara bindircniştir. Bu sayede büyük bir MEVLİD facianın önü almmıçtır. Hâdise sıMerhum Ali Ekrem Uşakrasında arafcada bulunan yoleular, lıgilin aziz hâtırası için yannkorku ve heyecana kapılrmşlar, ki pazar günü öğledsn sonra kendisini caddeye fırlaian otobüs Baştarafı 1 inci sahifede saat 16 da merhumun Cadbiletçisi yaralanmıştır. men yetiştiren okullarla eğitim debostanmda, İskele çıkmazjnenstitüleri ve Yüksek Öğretmen Saat 8,30 da cereyan eden bu hâdaki evinde Me\'h'di Nebevî dise üzerine otobüs yolcularından Okulunun müfredat programları okunacaktır. Merhumu sevenvardır. çoğu Zabıtaya baş\njrarak, atlattıklerin ve dostlarmm teşrifi Kızılay Balosu Toplantıda, Bakanlık merkez teşları bu büyük tehlikeyi anlatmışri:a olunur. Kuılayın an'anevî yazlık balosu, 27 kilâtmın düzenlenmesi ve işierin lardır. ağustos cuınartesi gecesi, Büyük Ada Köprüden saat 14.10 da derli toplu halledilmesi yolunda Şubesi saloolarmda verilecektir. BaBu, ve buna benzer hâdiseler. mütalealar yürütüleceği, eğitim işdoğru vapur vardır. lonun aeîeli geçmesi için büyük hazirbilhassa şehrin ana ve kalabalık lerinde haksız ve kanunsuz ^örülen lıklaı'î yapılmaktadır. caddelerinde sık sık tekerrür et bazı muamelelerin şiddetle tenkid mektedir ve bilhassa otobüslerin edileceği söylenmektedir. Bu arada, Sayın Doktor ve Eczacılarîn nazan dikkatine: nizamî hadlerinden fazla bir süratle. ilk ve orta okul öğretmenleri araistiab haddinden çok üstün yolcu sında yapılmakta olan geniş ölçütaşıdıkları müşahede oiunmaktadır. deki nakiller üzerinde de görüşme. Dünyanm hiçbir medenî memle ler olacakür. ketinde eşine rastlanmıyan * bu seyrüsefer başıtoşluğuna bir niha Ara seçimler için İstanbula Bloomfield, New Jersey u s A. yet verilmesi artık, kat'î ve hayatî Aşağıda yazılı müstahzarattan memlekete tekrar kâfi para gönderildi bir zarurettir. miktarda gelmiş bulunmaktadır. Dün İç İşleri Bakanlığından İstanbul VUâyetine gelen bir yazıOreton Ampul 10 mgm. lık Priodax Tablet 0.50 gr.lık da seçim kanununun 14 üncü mad | Oreton Ampul 25 mgm. lık Sulamyd Tablet 0.50gr.lık desinde göstsrilen ara seçimi ha j OretonM Tsblet lOmgm.Uk Soprinal Tablet 0.5 mgm.lıkj zırhklarına hangi gün başlanılaca • OretonF Pellet 75 mgm.lık Tetramel ıj. Amp. 5 cc. ğmın ayrıca tesbit ve ilân edileceği ProfoliolB Ampul (forte) 5 mgm. lık Baştarafı 1 inci sahifede bildirumektedir. Vilâyete, önümüzProfoliolDH Tablet (forte) 0.5 mgm. lık deki ara seçim masrafı için 114 bin rın, ithal etüğimiz ilk parti buğ ŞARK TİCARET KOLLEKTÎF ŞİRKETİ daylar karşılığı olarak Kanadaya lira gönderihniştir. Bu paranın 99 bin lirası merkezde, mütebakisi ilverildiği anlaşılmaktadır. çelerde sarfedilecektir. Buna mukabil dahildeki altm nın stokumuzda 1.310 gramlık bir artış Tevfik Fikret için dün gö'rülmüştür. Dün, Merkez Bankaanma töreni yapıldı 4. cü smın serbest piyasadan altın toplaBeşlktas Halkevinde dün saat 21 de dîğı yolunda bir haber çıkmışsa büyük 5air Tevfik Fikret için bir anda, Bankanm İstanbul Müdürlüğün ma töreni yapılmıstır. sayısı Toplantıda büyük şairin seçme çiirce yalanlannuştır. «Trabzon» vapuru ile Avrupaya gidenler Maarif Şurası SGHERİNO CORPORATİOM 0F AMERİGA Hariee 361 kilo aliın saltık IKTÎSAT leri okunmuş, Muzaffer German tarafından şairin hayatı. Nejad Tabsin Alper tarafından da edebi hüviyeti hakkında birer konuşma yapıtaıjtır. Bugün çiktı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle