18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHUBIYET 3 Nisan 1949 I Hikâyecî, insan ve hayat y\ D a s ı k tavaniı odamın kasveti iyiden iyiye içime çökmeye başladığı sırada bir an olsun yalnızlığımı unutabilınek için soluğu dışarıda alırırn. Hikâyecinin daima ve biricik mevzuunun insan olduğuna bütün varlığunla inandığım için bu gibi durumlarda sokakları dolduran ve tıpkı birer hayalet gibi bazan telâşlı ve bazan ürkek adımlarla durmadan yer değiştirenler, bana aid insanlar olurlar. Hiçbir zaman benim yaptığun gibi onları ilgi ile tetkik etmediğiniz için, insanlarm bir hikâyeci için ne bitmez tükenmez kaynaklar olduklarını aklınızdan geçiremezsiniz. Unkapanı köprüsünden geçiyorum. Saat, gecenin dokuzu. Kuru bir ayaz var, halbuki deniz bir yaz gecesini andrracak kadar sakin ve berrak. Köprünün ortalarma doğru iki kişi demir parmaklığa dayanmış, yüksek sesle konuşuyorlardı. Biri elli, diğeri de otuz yaşlarmda görünüyordu. İkisi de Lâzdı, başlarındaki külâhlar ve konuşma tarzları, bu durumu bariz bir surette açığa vuruyordu. Yaşlı olan hemen bir kibritîe sigarasım yaktıktan sonra arkası demire dayalı duran adamla sert bir şekilde konuşmağa başladı: TJlan, taka batsaydı da seni Istanbula getirmeseydim, neye ananın, babanın, kardeşlerinin yanına gitmiyorsun? Sende hiç utanma denen şey yok mu? Hele çu İstanbulu bir defa göreyim diye yalvardın, yakardın, bütün yaz durmadan baştmın etini yedin, 6ende hiç de mi sıkıhnak yok, kocaman mısır tarlasrnda babanı tek başına bıraktm, kardeşlerine biraz olsun acı be adam, bu Bene de dönnüyecek olursan, ikisini de mektebden alacak. Adam, eskisi gibi değil, biraz yol yürüyecek olsa, hemen dizleri kesiliveriyor. Başmı bol ışıklı şehirden tarafa çeviren delikanlı, karşısmdaki adamı büyük bir soğukkanlıhkla dinledikten sonra, âdeta rrunldanırcasına eevab verdi Ben de geldiğime bin defa pişman oldum amma, ne çare ki, artık iş işten geçü, İstanbuldan ayrılamam. Taka kaptanı olduğu anlaşılan adam, 6uraünı çarpıtarak, delikanlıyı aşağıdan yukarı bir acayib süzdükten sonra, bana baktı ve sunturlu bir fcüfür savurar.ak, biraz ilerledi, fakat hıncmı alamamış olacak ki, hemen durakladı ve bütün kuvvetile haykırdı: Ulan, şimdi ayağımın altma alıp iyiee tepeliyeceğjm, zaten turb kadar canın var; başrma belâ alacağım. Nihayet, bütün bunlara rağmen karşısmdakinin sükutu tercih ettiğini görünce, seri halinde küfrederek, sert adımlarla uzaklaştı. Pipomu tekrar atesledikten sonra, hâlâ demire dayalı duran adamı iyiden iyiye tetkik ettim. Delikanlı, kaptanm dediği gibi değildi. Geniş omuzlu ve heybetliydi. Arada bir, alnını okşayan elleri çok kaba idi. Dayandığı demirler belini iyiden iyiye ağrıtmış olacak ki, birdenbire silkinerek, doğruiuverdi ve boyuna göre çok kısa düşen ceketir.in üzerinden kalçalarını ovuşturmağa başladı. Bir aralık, sanki benim orada durakladığımı evvelce farketmemiş gibi acayib bir bakışla beni süzdükten sonra başmı sallıyarak, birkaç adım attı ve tekrar demir parmaklığa dayandı. Evvelâ koskocaman parmaklarile ceketinin cüzdan cebinden bir sigara çıkararak, dudaklarının kenarına sıkış+ırdı, sonra avuclarile ceblerini araştırarak: «Hemşerim, ateşin var mı?» dedi ve yanıma geldi. Uzattığım kibrif.e dudaklannm arasında ikide birde sağa sola çevirdiği sigarasını yakıp, kesif bir duman tabakası çıkardıktan sonra konuşmağa başladı: Ben. bu herife bu bir araba lâfı söyletmezdim amma ne yapayım ki, amucamdır. Bir an içinde dudaklarmm arasında erittiği sigarasmı tüttürerek, denize attı ve sözlerine devam etti: Amma bu İstanbul da ne yermiş; gelen, bir daha gidemiyor. Melâîıat, yakü beni. Bütün bunlar, hep onun yüzünden oldu. İkl gün içinde bana sakız gibi yapışh, beni kıskıvrak etti, bir türlü buradan aynlamıyorum. Herifin dediği doğrudur, iki sene evvel istanbulu göreyim, diye takasına bindirdi. Amucaın boş dönmiyelim, biraz yük bulalnn, dedi. Yük dediğin hemen çıkmaz ya.» On gün aylak dolaştak durduk. Cebimizde de fcirkaç kuruşumuz vardu Şunu, İstanbul denilen çuracıkta yiyelim dedik, başımızı belâya soktuk. Tatlı belâ, kan da bu sefer bana tutuldu; bir türlü yakamı bırakmaz Paralar, pullar ondan... Yiyip. içip benî Melâhate kavuşturan Allahıma dua ediyorum. Yazm da çalıştığı yerdeki efendiler seyahate çıkıyorlar. Apartnnan bize fcalryor. Fena mı?... Işim ne memlekette... Allahın günü yüz kiloyu sırtıma vura vura iki büklüm oldum. Bu zamanda bir mısır tarlası, beş can besler nii? Tarlada gözü olanın iki gözü çıksm... Amma bütün bunlara babam olan adam sebebdir. Evlendir beni cambazın kızı ile deditn. O, benim düşmanundır, ben ondan kız almam, dedi. O düşmanımdır, bu züğürttür, sonunda böyle olur. Adam galiba çok fazla gevezelik ettiğine kanaat getirmiş olacak ki: «Soğuk ciğerlerime kadar işledi, vanp gitmeli sabahçı kahvesine> diyerek, iki ellerini pantalonunun ceblerine yerleştirerek uzaklaştı, Köprünün sonlarına doğru iki sarhoşun, ikide birde duraklayıp, çetin münakaşalara girişerek, benden tarafa geldiklerini görünco, sanki o taraflı değil'mişim gibi, parmaklıklara dayanarak, pipomu tüttürmeğe başladım. Sarhoşlar, bir iki adım ötede durakladılar. Biri kısa, diğeri uzun boylu idi. Kısa boylunun ayakta duracak hali yoktu. Boyle olmasına rağmen, omuzuna çapraz vererek, kabadayılık taslıyordu: Ulan, sen rakıyı ağzınla mı, yoksa burnunla mı içersin?... MasadaH kiloluk rakıdan ne istiyorsun?... Şişeyi yere vurmakla ne kazandın?... Fiyaka mı yapıyorsun?... Herif, senden yirmi papeli cayır cayır aldı. Çakırkeyif olan uzun boylu, çelimsiz »danı, avucunun tersile ağzmdaki meze artıklannı temizledikten sonra, biraz çarpılarak konuşru: Bana .bir kere ulan d«me, ulan. = KUçük hikâyç 12 «ene evvel in tişar eden reklâm Yazan : uevad Tevfik Enson TÜRK GİBİ KUVVETLİ SÖZÜ BOŞ DEĞİLDSR. Bu lâkırdıları söyledikten sonra, ellerini arkasına koy2rak, bir iki adım geri çekildikten sonra evvelâ, arkadaşma baktı, sonra kadına hitab etti: Hanım abla, anlaşılan karı koca imişsiniz. Bu adam da yaptıklarına pişman olmusa benziyor. Gelin el ele verin. Kadın cevab vermeden, erkek konu?tu: Peki, sana ne oluyor?... Sana ne oluyor, deme... Burası dağ başı dcğıl, şimdi patlatınm. Hanım, sana diyorum, istiyor musun?... Bu adamla tekrar barışmak mı'... Allah yazdı ise bozsun. Öyle ise çabuk çek arabanı, bir daha seni bu saatlerde sokaklarda görmeyim. Barışmak isteyen adam, telâçlı adımlarla Unkapanından tarafa giden kadının arkasmdan haykırdı: Sonra, rakı şişesini kıran da, parasını Ulan namussuz karı... ödeyen de benim sana sadece olduğun Sarhoş tekrar atılarak, acı bir sesle yerde düz durmaktan başka bir şeybağırdı: düştnez. Namussuz, deme, şimdi çarpanm, Ulan dedikse gücüne mi gitti, vay gözünle gördün mü?... arabacı asılzadesi vay... Bir aralık üç adam da sükut ettikten Ağzını topla, ben bugüne bugün bir çift beygiri, kırık, dökük bir ara sonra, kısa boylu sarhoş kendisinden baya koşarak, günde yetouş beş liraya daha kısa boylu olan adamın yanma para demiyen bir efendiyim, aç gözünü, giderek, omuzundan okşadı: yoksa açarlar. Hemşerim, karını elinden almışlar. Yerinde duramıyacak kadar sarhoş Sonra bu ayaada yolunu kesmefe kalolan kısa boylu adam, birdenbire irkildi kışıyorsun. Erkeklik, bunu emretmez. ve tabiî bir adam tavrile bir iki adım Vaktile gözünü açaydın. Amma. kabageri çekildikten sonra, alçaktan cevab dayılık etmek istiyorsun... Goğsünde Kuvvet, Kuvvetle tutulur.... verdi: kıl varsa, gelirsin Tatann kahvesinin Söz değil, fiil hâkimdir Evet, haklısın... tşte bu böyle kah önüne: «Var mı yürekli, çıksm> diye be bir dünyadır, insanı konuşturur? bir nâra atarsın. Baktın ki, kahvenin Yavrunuzu gürbüz ve kuvvetli yetiştirmek için Amtna, çok dikkat et, Tatarın kahvesins kapısmdan fırlayan adamın kalıbmda düşmiyesin; arabacüık on para etmediği değilsin, tabanlara kuv\'et, tüyersin. Sısıralarda rakı parası tedarik etmek için rasına göre kaçmak da kabadayılıktır. esrar manitalarma karıştığını hatalıyor Amma hem gözüne kestiremezsin, hem musun?... Sana o kadar söyliyorum; de kabadayılık etmek istersen, ya dearif olan anlar. lik deşik ederler veyahud da bir araba Tam bu sırada karşıki kaldırımdan dayak yiyip oturursun aşağı. acı acı bir kadın sesi işitildi; Ayakta duramıyacak kadar sarhoş ol It... Alçak... Hâlâ mı peşimi bırakmıyorsun. Mahkemej'e gittik. Ayrıldık. masına rağmen, hiç falso etmeden bu Çocuklanna bakıyordum, on para na kadar lâkırdıyı bir araya getirip söyleKurumumuz merkezile İstanbul ve îzmir Depo Müdürlüklerimizde yen kısa boylu adam, bir arkadaşma, faka vermezsin. Utanmaz. bir de demirlere dayanmış olan adama mevcud teknik ve ticarî şartnamede yazılı sartlar dahilinde 75 aded moKısa boylu sarhoş, arkadaşının bütün baktıktan sonra, yalpa vura vura yü törlü balye makinesi ahnacaktır. ısrarlarma rağmen, karşı kaldınma geçtsteklilerin, teknik ve ticarî şartnamede yazılı esaslar dahilinde rümeğe başladı arkadaşı da kencl:sir: mekten kendini alamadı. Bir an içinde 28/4/949 akşamına kadar Umum Müdürlüğümüze kapalı zarflar içerisinde takib etti. Ancak o zaman benim, bira7 teklif vermeleri ve Kurumumuzun 2490 sayılı kanuna tâbı olmadığı, malı kadınla erkeğin arasma girıvermişti Ulan, evvelâ size sunu söyliyeyim... ötede pipo tüttürdüğümü farkeden ada alıp almamakta serbest olduğu ilân olunur. (3978) Bana Fayton Nuri derler, öyle boyu mm hikâyesini dinlemeyi pek çok arzu mun kısalığına kapılarak: «Sen kim ediyordum. Fakat ayaz, kemiklerime oluyorsifi da bizim işimize karışıyor kadar işlemişti ve daha doğrusu adamın sun?» demeyiniz. Safi zehirim, bunu pis pis düşünmesi, hiç de hesabıma gelbilmiş olasınız, ikinizi de delik deşik medi, desem yalan söylememiş olurum. Bjx katilin işlediği cinayetlerin kanı ile kızıllaşmış.. Meksika mü^iği ederim billâhi. Cevad Tevfik ENSON ve dansları.. Ayni erkeği seven iki kadın. Birisi kaybettiği aşkm intikamını alıyor.. İ$te böyle hareketli ve kurvetli bir mevzuda olan Dünkü ve bugüııkü * futbol magSarı Dün Fener, Kasımpaşayı 41, Galatasaray İstanbulsporu 3 1 yendiler Galatasaray ve Fenerbahçenin ehem göstermişti. İstanbulspor ummadığı vamiyet verdiği maçlardan ikisi dün Inö ziyetten kurtulmak için hücuma geçti nü stadında yapıldı. Birçok stad ve sa ve beşinci dakikada Nacinin yaptığı halarda valışmak jmkânına sahib olan penaltı neticesinde sağaçıklarının şutile küçük dediğimız kulübler. çok defa bü ilk ve son golünü yapmış oldu. 31 gayük takımları terletmsk hususunda bir iib dururnda olan Galatasarayda bir durgunluk, İstanbulsporda ise bir canlılık birlerile adeta yarış etmektedirler. Filhakika dün yapılan lik maçmda ne başlamıştı. Kasımpaşa, Fener karşısmda ezildi ve Neticede, Galatasaray maçı 3 1 gane de İstanbulspor Galatasaray karşı libiyetle neticelendirdi. Fakat tribünsında müşkül bir vaziyette kaldı. Her deki taraftarlanna tatmin edici bir oyun nekadar Fenerbahçe, Kasımpaşaj'i 41, gösteremedi. Gaîatasaray da İstanbulsporu 31 mağÖmer Besim lub ettilerse de yukarıda işaret ettiğim Bugün yapılacak maçlar gibi msŞ'.ub takımlar hiç de ezümediler. Bugün İstanbul lik oyunlannın sayılı Fener Kasunpaşa İnönü staFeridun Kılıcm ıdâre ettiği maça ta karşılaşmalanndan birisi dında Beşiktaşla Vefa arasır.da yapılakımlar şo'yle çıktı: Fenerbahçe: Cihad Salâhaddin, Sa ciktır. Beşiktaşın İzmir maçları pek parlak dı Samim. Raif. Kâmil Erol, Lcfter, olmadı. İtalyadan gelen antrenör MeSuphi. l\!üidad, Hasan. Kasımpaşa: Faruk Cihad, Ali Mur azza'nın takım çalıştırma tarzında her tsza, Salâhaddin, Hidayet Hüsnü, halde bir değişıklik olmalı ki Beşiktaş takımı bir sistem sarsıntısı geçirmekteTavyar, Şaban, Zafer, Salim. İlk dakikalarda bir gol yapan Kasım rtir. İstanbul lik şampiyonluğundan hepaşa adeta maçm rengini değiştiren bir nüz ümidini kesmemiş olan Beşiktaşın, hava yarattı! Böyle bir avantajla oyuna bugün Vefa ile yapacağı maç üzerinda, başladığı için de Fenerbahçe kalesine bu yüzden dikkatle durulmaktadır. Beşiktaş, bugün yapacağı maçta bayerleşir gibi olmuştu. Fakat Kasımpaşshlar. çok can'ı o\namalarına rağmen şarı gosteremezse, lik şampiyonluğundan fırsattan istifade edemiyorlardı. Buna bir hayli uzaklaşmış olacaktır. İki kumukabil hiç de üstün ojTiamadığı hal lubün idarecileri bu bakımdan bugünkü ae Fenerbahçe, Erolun pasından istifade maç için büyük bir hazırlık yapmışedcn Müjdad ve Hasan vasıtasile iki lardır. Eu maçm neticesini daha ziyade Galatasaraylılar heyecanla beklemektegol yaparak de\Teyi 21 bitirdi. dirler. İkinci devre Maça saat 16 da başlanacsktır. İkinci de\Tede Fen°r sol müdafii saGene bugün Şeref stadında saat 14 ta katlandı ve oyuna yeniden girdi. Bir hayli sertliğe doğru giden oyunun tat Süleymaniye ile Beykoz akımlan karsız sahnelerine şahid olduk. 16 ncı da çılaşacaklardır. Süleymaniye lik sonunkikada Kasımpaşa merkez muhacimi cusu olduğu için Beykozla yapacağı muhakkak bir gol kaçırdı. 25 inci da maça büyük bir ehemmiyet vermektekikada Müjdadm kaleciyi atlatarak us dir. talıkla yaptığı üçüncü gol güzeldi. Erol, Diğer maçlar 32 nci dakikada Kasımppşa müdafaasıŞeref stadı: nm ortasmdan kayarak bir gol daha atBeşiktaş Vefa (Gencler) saat 10 tı. 43 üncü dakikada Cihad, oyunun en Beylerbeyi Beyoğlu > 12 güzel kurtarışını yaptıktan sonra FeA. Hisan Topkapı > 16 nerbahçe, maçı 41 kazandı. Vefa stadı: Galatasaray İstanbulspor Alemdar Halic saat 10 Karagümrük Tarabya » 12 Galatasaray İstanbulspor maçına eOrtaköy Sümerspor » 14 hemmiyet verilmiyor değildi. Şekib AkAnadolu E>ub » 16 dumanın idare ettiği maça takımlar şöyle çıktı: Federasyon Kupası Galatasaray: Erdoğan Naci, Adnanbasketbol maçları Alusa, Bülend, Necmi İsfendiyar, Gün Dün İstanbul Teknik Üniversitesinde düz, Reha, Muzaffer, Orhan. Istanbulspor: Turan Ahmed, Salim yepılan Federa^yon kupası basketbol Mustafa, Erdoğan, Kenan Fikret, Ö msçlarında Fenerbahçe Vefayı 44 23. Modaspor da İstanbulsporu 60 27 y«?nmçr, Kâmil, Niron, Şeref. iki taraf da oyuna cansız başladılar. mi'lerdir. Maçlara bu sabah ve akşara Tatsız bir çekişmeden sonra 7 nci daki Teknik Üniversitenin kapalı salonunda kada Rehanın ortaya verdiği bir pasj devam edilecektir. Ankara Basketbol Turnuvasına alan İsfendiyar yakından çektiği şütle dün başlanamadı ilk golü yaptı. İstanbulspor caılı oynuAnkarada tertiblenmiş olan basketyor, fakat hücumlan tesirü olmuyordu. 15 inci dakikada Galatasaray^ bir fri bol turnuvasına, federasyon ile.takımlar kik verildi. Erdoğanın güzel şütü hemen arasında çıkan anlaşmazlık yüzünden hemen kale direğini yalayarak yukarı dun başlanarnamıştır. Bu sebeble İstandan dışarı gitti. Bu, o.vunun bir bera bul Teknik Üniversitesîle Siyasal B:lgiberlik golü olabüirdi. Ga'.atasaray nis ler okulu takımları arasında özel bir beten hâkim. fakat çok da durgun oy maç yapılmış ve İstanbul Teknik Üninuyordu. Erdoğanın sık sık yaptığı sert versitesi takımı maçı 3723 kazanmıştır. favulleri hakem kesmiyordu amma o Turnuva bugün başlıyacaktır. Bu sabah yuncular da birer birer yere seriliyor saat 10 da Havagücü ile Siyasal Bilgiler okulu takımları, saat 11 de de Harb olardı. 34 üncü dakikada Rehadan İsfnediya kuiu ile İstanbul Teknik Üniver^itesl ra, ondan da Orhana gelen top, güzel takımları karşılaşacaklardır. bir plâse ile Galatasaraya ikinci golü Avrupa basketbol birinciliklerine kazandırdı. Bu gol, Orhanın oyunu dikkatılacağız katle takib ettiğine parlak bir misaldir. Haber aldığımıza göre, Beden TerblGalatasaray, de\Teyi bu suretle 2 0 yesi Umum Müdürlüğü, 5 ilâ 15 mayıs galib bitirdi. arasında Kahirede yapılacsk olan AvGalatasaray, ikinci devrenin başlangı rupa basketbol birinciliklerine, millî cmda saatlerimizi ayarladığımız bir sıbasketbol takımımızın da katılmasmı rsda üçüncü golünü yapb. Bu gol muvafık gördüğünü alâkalı makamlara Rehanın üstün bir futbolcu olduğunu Hldirmiştir. mutlaka Çapa mİİStahzaratİİe besleyiniz. Teklif isteme ilânı Türkiye Ziraî Donafım Kurumu Umutn Müdürlüğünden: SIIMER I f DIŞTABİBİ MÜNm GÜRAY \ Parmakkapı, İstiklâl Caddesi (Kitab Sarayı karşısı) No. 107 • • • M H M Saat 14 19. Tel : 40527 I KANLI BAYRA (Rode the Pink Horse) Filmini yaratanlar : İstanbul Teknik Universitesi Elektrik Fakültesi Dekanlığından: Fakültemiz Yüksek Frekans Tekniği Lâboratuvarı icin, 1 Alan giddeti ölcü cihazı, 2 Yüksek frekans empedans köprüsü 3 Osilâtör dedektör cihazı satm ahnacaktır. Bunlara aid şartname Dekanlık bürosunda görülebilir. thale 19/4/949 salı günü saat 14 de yapılacaktır. Tekliflerın ihale gününden bir gün evveline kadar Fakülteye verilmis olması lâzımdır. (4274) Robert Montgomery Andr ea King VVanda Hendrix Avrupadan yeni gelen ŞİMALÎ KAFKAS BALET GRUPU YILDIZLAR! Müsameresi 20 KİŞİLIK EMSALSİZ KADROLARİLE BUGÜN 5 Kisan Salı Akşamı saat 21 de SAKAY Sinemanm 3 büyük ve dehakâr yıldızı SİNEMASINDA YOLLAR S1ÎS TİYATROSUNDA MEVLİDİ ŞERÎF olumunun kırkıncı gunune raslayan 4 nısan 1949 pazartesi gunu ogle namazını muteakıb Tahtakale, Rustempasa camn jerıfmde Mevlıdı Şenf tılâvet olunacağmdan, arzu buyuran dostlarm te^rifleri rica olunur. Çcltı e'le Joan Benett Walter Pidgeon Georges Raft tarafmdan emsalsiz bir tarzda yaratılan TEHLİKELİ T Ü R K Ç E S Ö Z L Ü filmini mutlaka görünüz. Güzel bir artist için bir kürek mahkumunun feci aşkı... Dramatik bir mevzuda çok güzel bir film. Bugün Pangaltı Sıcak su dökulerek, ikl buçuk yaşındakl cığerpârem evlâdım Dehen Surü cıddi bir tehlıkeden aklın almıyacağı kadar kısa bir zaman içinde tyırtaran, ağuşlanna terkettiJim yüksek vicdan sahibleri sayın Prof. Şevket Salih Soysal, Operatör Hânu Dılelc, Dahiüye Mutehassısı Hayrebetyan, Op«ratbr Nâzım Arman, Asistanı Operatör Osman Ertem Beylere gazetenizle mınnet borcumu ulastırmanızı saygılarımla rica ederim. Babası Mahmud Sür annem ve kayınvalidem TEŞEKKÜR Hacı Ali Zade Sandıkçı MUSTAFA ÇALTI'nm TÜRKÂN AKTOĞU i!e Yüksek Mühendis İNCİ Sinemasında ROKAMBOL ROKAMBOL ROKAMBOL r DIŞTÂBIBI BURHAN CEM | Babıâli, Ankara Caddesi No. 99. Telefon : Mevsimin en son, fakat en mukemmel filmi Yerli filmciliğimizin hülyası nihayet A N D fümin PANSUN du TERRAİLin büjük halk romanı Baş Rollerde: PİERRE BRASSEUR SOPHİE DESMARETS CARLA CANDİANİ LOREDANA | ^ ^ ^ Aşk Lüks His Heyecan Yegâne temaşa. Üsveten TRİO MENPHİS Yunan Cambaz ve Komikleri. Telefon: 84595 im^^Mm^^^Km Mondial Film. Bugün matinelerden Sinemasında itibaren SİNEMA DÜNYASmiN EN PARLAK YILDIZI RİTA HAYW0RTH tarafından yaratılan Renkli ve eşsiz şaheseri Nikâhlandılar. vefatı münasebetile gerek cenaze merasiminde hazır bulunmak, gerek bizzat gelip beya' Kadıköy 2/4/949 nı taziyet etmek v« gerekse yazı ile ve çelenk gondermek suretıle elem ve teessürümüze istirak eylemek lötfunda bulunanlaAcı bir kayıb ra ayrı ayn tesekkur ve minnet hislerimlzi bildirmege derin acımız mâni olduğundan, Mardin Milletvekili General tesekkur ve minnet hislerimizın lblâğına saKÂZEVI SEVÜKTEKİNi yın gazetenizin tavassutunu rica ederiz. kaybettik. Cenazesi bugunka pazar gunil Avukat Sezar Laıaroğlu Kadıköy, Hâle sinemast karsısında ArayıBay ve Bayan Agob Çubukdyan cıbaşı sokak 3 No.lu hanesınden kaldırılarak, öğle namazı Osmanağa camiinde kıhndıktan sonra askeri merasimle Karacaahmed Şehidliğindeki aıle kabristanına defnedüecektir. Allah rahmet eylesın. *** Kızılay Beşiktaş Merkez Bucak BaşkaTil Nazmi Akdölün oğlu, Kümune Hastanesi Aslstanlarından Dr. Hüseyin Akdölün kardeşi, Karamürsel Fabrikası Kontrolöru Huseyin Gokbulan ile Mılli Savunma Bakanlığında Veteriner Albay Lutfi Doğunun ve eshabı emlâkten Hüseyın Doğunun yeğer.leri ve emekll Ilısan Akdölün kardeş çocuğu Gümüşsuyu Hastanesi Dahiliye Mutehassısı 2 nisan 1949 gecesi kalb sektesinden Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi, 4 nisan 1949 pazartesi günü Beşiktaş, Sinanpaşa camiinden öğle namazını muteakıb kaldırılarak. törenle Yahyaefendi dergâhına defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. îjî 5j5 5jî Bayan FULİK LAZAROĞLUnun MECİD ERGÜL 20778 n I ile hakikat oldu. Nefis bir mevzuun, kudretli artistliğin ve pürüzsüz film tekniğinin bir araya gelmesile meydana gelen H Ü L Y A ile herkes iftihar edecek, genç ve güzel Hülyanm fedakârlığı ise kalbleri titretecektir. * Baş Bollerde: GÜLİSTAN DENİZ ZİHNİ RONA VAHİ ÖZ Senarjo: TAHtR OLGAÇ Film Direktörü: TURGUT DEMIRAĞ İ B B B I 13 Nisan, Çarşamba günü 2 büyük sinemada birden. H Yerli filmciliğimize tam bir değer verdiren şahesarlerden Dr. Binbaşı ZÜHTÜ AKDÖL M Lâ Içten gelen alkış tufanı ve takdir nidaları ara3inda büylik sızı muvaffakıyetle SEVİSİYOR Zevkli ve nefis sahnelerine doyulamıyarak bir süper film. Seanslar: 11 2.15 4.30 6.45 9.15 vefat etmiştir. Cenazesi. bugun (pazar) sast 11 de Şişlı tramvay durağmdaki Haydarbey apartımanmdan kaldırılarak, öğle namazı Teşvikiye camiinde kılınacak ve müteakıben Feriköy mezarlığına defnedilecektir. Allah garikl rahmet eyleye. Filibe Müftüsü Şukru Efendlnin eşi, Şehid Rıdvan Gökmenin annesi, Yüksek Ziraat Mühendisl Kenan Koçubeyin, Türkiye Şeker Fabrikaları Edirne Bölge Müfettışi Rıfat İnalın kayınvalideleri 1 nisan 1949 tarihinde kayuşmuştur. İstanbul Lisesi Tarih Öğretmeni TEVFİK FİKRİ SAĞ1MAN devam etmektedir. Varlıkları ile iftihar ettiğimiz kıymetli sanatkârlarımızdan REŞİT GÜRZAP PERJHAN YANAL TALÂT ARTEMEL ŞUKRÜYE ATALIN yarattığı ve kıymetli Saz Sanatkârımız HAMÎYET YÜCESES'in billur sesile bizzat filmde okuduğu BAKMIYOR ÇEŞMİ SİYAH şarkı ve gazeli ile nurlandırdığı bu şaheseri hiç tereddüd etmeden herkes gibi siz de gururla seyretmeğe ve candan alkışlamağa Ç E N B E R L İ T A Ş Sinemasına gidiniz. Film uzun olduğundan bugün seanslar 11 1.30 4 6.30 ve 9 dadır. Yer bulmak için seanslardan biraz evvel gelmenizi tavsiye ederiz. ÇEMBERLİTAS SİNEMASINDA BUGÜN İ P E K SİNEMASINDA Gençliğin unutulmaz hâtıralarla dolu ölmez eseri... Annelerimizin.. Babalarımızın uzun kış gecelerinde taÜı tatlı okuduklan . ^ ^ ^ ^ . ^ ATLAS FİLM Bayan NEVZER Mevsimin en kuvvetli Türk filmi Allahın rahmetine GÖNÜLDEN Y Â R A L I L A R Büyük içtimaî Dram Müzik: KADRI ŞENÇALAK Reji: SEYFİ HAVAERİ Okuyanlar: MÜZEYVEN SENAR IŞIL NECMİ RIZA AHISKAN SÜZAN GÜVEN A2İZ ŞENSES BİR FAKIK DELİKANUNIN ROMANI (Türkçe Sözlü) D OKXO R M. TEVFÎK BAYKARA Dahiliye Mutehassısı Aksaray, Valde Camii karşısı No. 363. kat 2 de hastalarını kabule başlamıştır. Muayene: gunün her saatinde. TAKSİM SÎNEMASINDA mııvaffakıyetle devam ediyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle