Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bu Şehrin Derdleri» iTMÎTİiliIliiiiüHiiiHiil i flTlTM i !!!IIIIII!!İHTIT1!I llfllll Beş yüzüncü yıl Yazan: Fahri Gelâl Setıir tiaberleri Sinemalarda acaib kontrollar CUMHUBIYET S O H B E T L E R UCTM NALINA M1HINA i Zararlar ve yuhalar! tstanbulun bayramı, memleketın teden arabacıya ceza nedır? Bır beyTanrı, biz her sebayramı demektır Bu vatdaşan kut gır gunde ne yemelıdır? Hem ıvı bıyı sudan yarattık, buyurmuş. Tathsı lama ıçın dort beş sene evvel içı lelım kı boyle ıkı ath bır araba gunvar, acısı, tuzlusu mızden «daha vakıt var . Beledıye de yırmı, otuz lıraja para bıle deve kıreçlisı var. BıReısımız şımdıye kadar buydk şey rrez Kazancı benım maaşımdan fazzım yurdda galıba ler yaptı, elbette sonunu da getırır» ladır Yalnız arabacının hayvanına Van golunun suyundan bafk* hepsı her dedık Fakat butçe darlıkları ışlere bacması ıcabedeceğıne daır edna bır fıkrı bıle yoktur. turlu yaradısa ve uretışe gehr Tuzlu ağırhk vermış gıbıdır Merhametı olmıyan bır şehır beş Film arasında h,alkı birer birer su balıklarımızın tadına dojum olmazButçe ıle ış yapılmaktan başka bır 7 Kavnak sularımızın senohğı goguslerı,iş yapılma>ınca elbette ış de bovle o yuzuncu yıla ne yuzle çıkar saymağa çalışan Belediye mızın ıçınde gonul den£& y«re kadar lur Bana o>le gelıjor kı dortte uçu Suleymanı\e camıı, Sehzade camıı memurları görülüyor ışler. Bozkırm kıreçli hıç olmazsa ıkramıye veren bır buyuk pıyango, dıye ovunuruz Halbukı bunlar bıagaca, zerzevata ve çocuk kemıklerine buyuk netıceler getırır. Sehır de but rer vırane arsanın ortasmdadır EvSinemalarda vergı kontrolu ıle vazı yarar. Şu acı yağmur sıiyufta bile, guz çe topallamalarından uzak, ıstedığı kaf buralarda park bıle >apmak mec felendırılmış bır kısım Beledıye memur ve bahar aylarında, mılyonlarca halk gıbı ımarlar japar burıyetınden habersizdır Neden boyŞu sur kapılarınm hahne bakınız le yapıyorsunuz"' deyınız de bakın, larınm, son zamanlarda, salona gırerek nasıl susarız Adını boş yere mı rahmet Yedıkuleden girıp çıkmak korleme parasızlıktan ö\le yanarlar, yakılır fılm arasında halkx bırer bırer. onlarm kovmusuz: Ekmeğımızın buğdayını, bıden vapılan bır talıh meselesıdır. lar kı .. Mılvaıderın bu aczıne acaba tabırıle bas bas saydıkları gorulmekte ze et, sut, pejnır, yağ, d^ ve^yun veKopru saga çarpıktır, ortada ıkı sa keseye dav^ansam mı' Dıyeceğınız dır. Seans sonunda halkı dısarıya bırer ren surulerımızin otuflU. o yetiştırır. Biraz geç kalıp da ekinl«r sararmağa laş dukkân, çırkın ve mustekreh, ka gehr. . Altın yığınlarının ortasında bııer çıkaıanlara da raslanmaktadır. Dun de Beyoğlunun buyuk sınemala yuztuttuğu zaman, sanki bulutları tupıyı gostermez Bır fıske ıle bunları aç ölen Roçılt'lere sakın acımaym bır rından bırınde bu şekılde bır hâdise ol tarak sağacaklarmış gibiv her tarafra devırmek bır şey midır 7 Topkapının, Bu ış yurumüyorsa başlannda muştar Belediye memurları halk ıçen bınleree kisi dağ tepelerine uşuşur. Su Edırnekapının etrafı hâla Muradı ululazım yok da ondan aı erken bulunmamışlar, sonradan 100 ustune şıırlerde nice hayaller, resımlerEabı devrınden kalma ıpçı, nalband Turbelerımız bırer nefıseı sanat 'î.çinın bıletsiz olduğunu iddıa etmısde nıce pejızajlar kurulmuştur. Musıki dukkânları ıle doludur. Vahrt oto tır. Ecdad, onları ebedî olsun dıye buslerı bır dehk bulabılmek ıçın ne yapmışlar, torunlarının, bır gun ge | lerdır Halk birer birer saMİmış. netı onunla buluştu mu, dalgalanıp kukrer, yahud yatışıp ıçh içh akar. Balburlar sayollar geçıjor.. Langa bostanlarınm lıp kuışunlarını çaldıracagını ne bıl cede bu ıddıa t,ahakkuk etmemıştır. Beledıye başkanlığı bu kabıl munase rayındakı Nehrı Behişt bir mimarî eetrafındakı tahta perdenın halı insa sınler .. Bakınız Şehzade camıının na yeıs verır Yetmış kuruşa ıspanak duvarlarının ıçını gozgore yıkıp us betsız hareketlerle halkın rahatız edıl sendır Su, guzel sanatlardan yalnız satan bostancıya" Şunu ya yaptırır tune ev yapanlara kım ne yapmış'' nıesını onlemek ıçın daha pratık tedbır hejnkeli duygulandırmaz. sın, yahud ben bılırım sana yapaca Kar§ısındakı cıdden şaheser tuıbenın ler almıstır Sundan nukteler, affedersinız. su üzeğımı, demek nedır kı* Büyuk cad yerınde yeller esıyor. Zembılli Ali Eııne hayli mce nukteler de vardır. Bir delerde, bulvarlarda metresı ıkı yuz fendı bLze dargm başım çevırmıştır. kaç kelıme Snce dıliımn surçuşunden lıraya arsalar sanki sahıbsızdır Bal Azapkapısındakı Rustempaşa camııhatırıma geldı Ataturk bir su muhenlıbabalar, ısırganlarla suslüdur. Mal nın onune o bedbaht bınayı yapmağa disı tanırdı. Elinden tuttu, kendısıne sahıblerıne çabuk malına bir duvar kım ızın vermış"' Manzarayı o hale ıkbal yollarını açü. Fakat iş becenr çevır demek güç m u ' bir adam olmadığını anlayınca bırakı| getırmış? Arkasında bır bina daha Caddelerdeki gunde üç beş yüz lıra ' vardır ki Âmaççeşmesıle, hamle bu verdı Bır akşam: « Ben onu su müalış verış eder dükkânlar boyasız, kul olan o guzel manzumeyı, aman Lıselenn on ikı yıla çıkarılması hususun hendisı sanırdım, meğer sudan bır muda Millı EğıUm Bakanlığı tarafından mufet hendıs imış» dedl Suyun da mızah yalevhaları yanpıri durur, neden? Tur Allah, ne hale getırmişız1 tışler arasvnda açılan anket, genij bir alâka şucu, mahallebici, pastacı, lokantacı, pabıleceğıni gene ondan öğrenmiştim. Bakın Çemberlıtaşın etrafı hâlâ a toplajnıştır Haber aldığımıza gore, bu ankebabçı, dondurmacı, kahveci, okOrman çifthğınin ilk kuruluş yıllarında çılmadj. Köprülü kütüphanesınin ar kete cevab verenler, birinci plftnda ortaokulkası on lıraya balık satan balıkçı ldı. Henüz hiç bir şey yetiştıği yoktu kasındakı meşruta ev, taş bınaları lar ve llselerde bilhaua lisana ehenuniyet venlmesı noktasına dikkatı çekmektedirler dukkânları pıstir. Bunları yola getırKarşı yakada bır kaç küme sbğud, bu mızın en güzellerinden bırıdır. GöDun, bu hususta kendısilc gbnlsen bir armenin yolu büyük yıldırım ceaalazukmemesi için elden gelenı yapmı kadaşımıza lstanbul Univenitesi Rektbrü Ord yakada bir küçuk köşk ve onünde fis? rıdır. Bak bir daha yaparlar mı kıyeli bir havuz... Yeni yıl bilânçosuşız. Prof Dr. Sıddık Sanü Onar, lunUrı «öylenun zararlarını duşunerek havuzun baŞehirde hâlâ hayvanla naklıyat Ya terkedılmış bir halde bıraktı mijtir « Bakanlığın bu husustakl kararını ye sına oturdu: « Bize soğuk bira getiyaparken be§ yuzüncu yılı kutluyo ğLmız semtlere ne dersiniz* Eskiden rinde bulanlardanım. Esasen, Mıllt Eğitım r m i » dedı Sular kararmak üzere olruz, demeğe nasıl dılimız varacaktırî Ayasofyanın önünde güzel kahveler orU tedrisatta yapılacak deği;lk duğundan lâmbalar, bomboşlu* içınde Pıs bir çuvala sarılmış sut güğumle vardı. Sedırli, nargıleli kahveler ki, Bakanhgı. lıkler etrafında lstanbul Üniversltesi S«nırını çalkalaya çalkalaya Istanbula atkestanelerının gölgesinde butun bir tosunun mutaleasını lstemıjtlr. Bız de, bu ve çıplak dırek uclarında, yandı Bır dalan sutçu beygırlerı... O sırada te Istanbul hayatı yaşatırdı Eski Adlı meseleyi tetklk maksadıle Senatonun han yandan da nskiyenın musluğunu çevupemızden tayyare dolaşır, şık otomo ye yanınca orası söndü gıttı. O ha cinde alâkalı zevattan mutejekkll bir komls dıler. Kımın aklma gelmışse ha\uzun bıller geçer. Bunun bıx tek mânası mam, o muvazenenin en güzel nü yon kurarak. faallyete geçirdik Komlsyon, dıbıııe bır kaç renkli ampul koymus' hazırlıklarını ve tetkiklenni tamamlamak vardır. Ihmal... Içıne su katılmış munesmı Ayasofya mımarlarına ıh uzeredır. Rapor, ıkmal edildikten sonra Ba Sarı, yeşıl, kırmızı, mavl sular fışkınverdı Rahmetlı, bir alabıldığıne kuru bır sıit, gıda değıldır. Ve mutlaka sut tar içın yapılan o güzel hamam riyle kanlığa gond«rtlecekbr. topraklara baktı, bilânço kâğıdınm kaıçecek hastalar da tıbda pek azdır. durur mu' Yangın yerinin molozlaLiselerde lisan derslenne önem verilmesı Bu adamlara sutçu beygırlerıle geti rıle ılk ınsanın ıki ayağınm ustune cıdden uzerlnde durulacak meselelerden bin ra cetvelı gozunun önune geldı, bir de receğınız sutler ıçın ceza yuz mıs yukseldığı o yerlerı öyle zavallı, na dır Biz. Üniversıtedekl llsan tednsatını da a>aklarının dıbinde cıvıl cıvıl, sarılı, ha esaslı bır gekle sokmak içın .Lisan Mek mavüı, yeşıllı, kırrnızıh stOar... « A lıd'r, deyınız de bakın, nasıl keseye sıl bırakırız?. tebi» yonetmeliğlni yenl bajtan ele aldık ve Mustafa Kemal, dedı, sen çıftçi misın? da\ıanırlar ve ışlerını adam gıbı yaEmınönü meydanı ise berbaddır, uzerlnde yapılan esaslı değijlkHklerden son Havır Baban çıftçı mıydı 0 Hayır Bır paılaı bır defa Yenıcamımn etrafı mutlaka ra, Bakanlığın tas\ıbın« areettık > ziraat mektebınde mi okudun? O da Bır yerde kı hâlâ beygirler aç bı alaturka duvar ıster Bakınız SuleyHilmi Uran geldi hajır Işte boyle bılmediği işe girıp ne rakılır, çekemıyeceklen kadar yuk manıjenın, Sultanahmedın, ŞehzadeCH PartiM Genel Baskan Vekılı Hılmı edeceğıni şaşıran adam sulan bıle kenyukletılır, ona şehır demezler Yo nın nasıl pençerelı duvarları var. Ye Uran dün sabih Ankaradan sehrımıze geld.ne guldurur > mıştır Hılmı Uran Istanbuldakı Partı teşkuşlarda arabacısı yandan yurur, kır nıcamı de oyle çıplak duramaz, dukılatının çalısmalarmı teflfık edecektlr bacı şaklar, arabalar ışleıse nafıle vak ıster. Meydanın kel kafaya benGene bereket suya, hem de kuyu suIşçilerin itirazı. Ankarada juna O çıplak dafları (şımdı korular'l beş yuzuncu yıla hazırlanıyoruz, de zeyen manzarasını yer yer gınarlarla, incelenecek burudu. Hattâ bır tepede Karadenız mıyelım Geçen gun boyle bır çıft kestanelerle derhal yeşertmelıyız atcağızın ımdadma delı gıbi koşmuş Yoksa o kadar • masrafa yazîte"degîl Mıllı Egıtım Basımevı ve U<;kudar Tram takhdi buyuk havuzda yuzme yarısları vay Idare^ı ısçılerı ucretlerının arttırılması bıle yapiyoruz tuk Arabaya tınazlar gıbı zerzevat mı' hususunda Vılajet Hakem Komısyonunun yığmışlardı Kırbaç şaklıyordu HayZemzem hıkâyesıni bılır mısınız'' ÇoGulhane parkının kapısından yu verdıgı karara ıtıraz etmıçlerdı Vılâyet işçilenn ıkmcı taleblerını, Başbakanlıkla cukken dudaklarımıza dokundurduklavanların kaburgaları sayılıyordu. karıya kadar çıkan ve Ayasofyayj muteşekkıl Yuksek Hakem Komisyonuna gonDıller dışarıda, gozler patlamış, can kapatan adanm da hemen kaldırılmarında suyu ekşımsi ıdı. Hıcazda kumand*rmı$tır havlıle tırmanıyorlardı Birisi dıiştü. sı elzemdir danhk eden rahmetlı Galıb Pasadan Ekmckler bozuk cıkmıyormuş Hamut donup gırtlakcağızını sıkıyordmlemıştım. Zemzem kuyusunu temızSehnn ıçındekı kuçük kuçuk meBcledı>e Iktısad Mııdurıle Toprak Ofısı Mı du Arabacı mel'unu kayışı kesmek zarlıkların ıse kadnnı mutlaka bıldur Muavını şehrin rruhtelıf >erlerındekı lctmek ıster Yabazlar şerıat dedıkodumasrafıle beygırın bedelı arasında memız gerekır Onlarda babalarımız fırınlan teftıs etmifler ve «kmeklerin bozul' su çıkardıklarından, bır gece kuyunun mutehayyır, etrafına bakmıyordu Uç yatıyor Yarm tarihî îstanbula sey cıktıgına daır ıddıaların varıd olmadlgını etrafını askerle sararak, temızlık işıne aıkadaş ağlıya ağlıya kayışları çoz yahlar gelecekse bunlar ıçın gelecek gormu§lerdır koyulur Kovalardan neler çıksa beğeduk, bıçareyı kaldırdık Her tarafı tır. Yoksa Talımhanedekı apartımanGencler. içki ile miicadeleye rırsınız' Turkıstan pabucu mu ıstersitır tır tıtrıyordu Yuku tekrar çek ları gormeğe değıl Yapılacak ış eğri nız, Buhara yeleğa mı hoşunuza gıder. davet ediliyor melerı ıcabedıyordu. Arabacı ve biz taşlan duzeltmek, etraflarına hıç vaYeşılaja men»ub \uksek tahsıl genclerı Meğer, gelen gıden, garıb bır nezır duler bu hükme feryad edemeden el kıt geçırmeden şımdılık muhtasar dun oğleden sonra Etıbba Odası Kutubhane şuncesıle kuyunun ıçıne bır şey atmış. sınde bır toplantı vapmışlardır Bu toplan Temizlık bitınce ılk bardağı Galıb Pabırlığı ile atı tekrar koştuk Bu se duvarlar çekmektır. tıda soz alan uveler, yuksek tah<ıil genclıfer arkadan dayanma tıkanık göğusşaya sunmuşlar: Ne acılığı, ne ekşılıği Bunlar, Beledıyemızın mutena mü Sını ıcki ıle mucadeleve davet etmıslerdır lerımıze duşuyordu. Çaresız ağlamavar Adeta kaynak suyu kadar tatlı... tehassıslarına, akıl oğretmek ıçın yı kestık, davrandık Bavtar Müdüru Hıkâ>eyi dınledığım vakıt Sultanahmed söylenmiyor, telâşlı bır adamın he Ç KÜÇÜK HABERLER ^ ne ış yapar' Hayvanın yemıne kasTe\ kıfanesınde idık Dudaklarımın yırlecanıdır * ISTANBUL Komutarıı Korgeneral Şa mı şu kadar yıllık ekşılığı tepti, hacı hab Gurler, dun sabah Itfaije Mudurluğunu mestinın derisi, koselesi gozumun önune zıyaret ederek Avrupadan getırtılen son geldı Hemen bir sıgara yaktım. Sıze de sıstem makınelerı gormus ve Itfaıye Muduru sağlık veririm: Nıkotin yalnız kuruntuIhsan DeSerden teknık ızahat almıştır yu değil, ufak tefek buruntuları da gıderır Cemaziyel'âhır 4 Pazar E\et hele tatlı sularımızda, renk renk nıloferler, alabahkları, goze ve ağza hoş 1 a a gelen neler yetısmez'' Fakat onu tatlıO o hğına pisman eden bır takım çıkmazVasatı | 5 40] 12 17 15 53 18 36 20 09 3 57 olsaydılar da vardır Tatlısu frengı ou Bana sorarsanız. tatlısu Ezam |1105| 5 43 9 18 12 00 1 33 9 22 sovdandır Turkünü ondan da beter bulurum. Biz l SULAR Yazan: Faüh Rıfkı Atay geçmişte çektıklerimızi hep zorba ve >obazlardan bıliriz Garbhlesmeyi Türkten, Turklukten ve Turkıyeden sıyrılfırsaü sayan, nizam değışmelermde yalnız keyfini, kârmı ve çıkarını dıisunen, garDİıleşmenın vurd \c halk ıçıne dalıp giderek gerı gelenek, kor gorenek ve kara inanışlarla can veresn e bır savaş ma olduğunu hatııma getırse, buna ıcının tâ dıbınden gulen, ancak dısarıya fırlamak ımkâru kalmazsa Istanbulun bır alafranga semtıne şojle boyle ılısıp dogum pışmanlığı çeken, sefırikebirlıkle surgun, bir kaç yuz aHın maaşh vezirlıkle «menkub», halkı zorba ve yobazlar surusüne bırakarak buyuk şehır keyfı cetan, turuncgıller, ormanlar, çağhyanlar ve eskı siteler yurdu Pamhlya'yı «menfa» tamvan, orada bır muddet kalacağı tutarsa, gezıp tozma meraklısı bir kontese koca bır Roma kıtabesını a\ak kırası veren harbde kanını halkın kanına, bai'işta bır ter damlasını halkm emeğıne katmıyan, sonra durmaksızın hakaretci şıkâ\etçı beğenmezci, hani bu hep bıldıgımız, doğumundan olumune kadar öde>e ode>e kendısine borcumuzu ruketemedıgımız, okuttuğumuzla bızı kuçumsı>en, \eıdığımız ve kazandırdığımızla bızden ıraklaşan tatlısu Türku yok mu, ondan, uzentılerınden, ve yaydığı ahlâktan ne cektığuniri duşunmeyiz. Bu, sıvıl aydınlar arasında hızmet fıkıını so\suzlaştıran bu kotu ornek olmuştur ve bız dahi onun kalıbı içıne yurdcu ve halkçı ruhu ufliyebilmiş değılız. tlçuncu Selımın tarıhını okuyunuz Eaşını zorbalar mı aldılar, etâbekânısaltanat denen keyfehlı alafrangalar mı verdıler, gorursunuz. Bır de ıktıdarın daıma askerler elınde kaldığından şıkâyet edenler var. Ister Almanya ıster Amenkada okutunuz Onlara Ağrı dağının eteklerınde, Dersım boğazlarında, Van yoüarmda. taşranın her koşe bucağında rasladığımızı unuturuz. Bıri, guzel bir Avrupa şehrınde ataşemılıterdi, mıdesınden has ta olduğu ıçın Cenevreye geldı. Kendısinı bir hekıme yolladık. Hekim, « On beş gun burada kalmahsınız» demış Bır telgrafla ızın almak guç bır şey değıldı. Fakat Anadoluda bır kıt'aya taym edılmış olduğu ıçin, hemen gıtmek zorunda olduğunu soj ledı Sıcıl kıdem vazıfe, her ne sebebe ve hısse verırsenız verin, canım frengıstanı bırakarak, bozkırm ortasına doğru yollandı. Kalıforruya'nın yazı serın kışı ılık onu engin denız, arkası gıdebıldığınıze ağachk, sulak ve veşıl kır Akdenızlıyı bıle kendme ısındıran bır şehrınde, oır eni Ulastırma Bakanı sa>ın Dr. Kemal Satır, ev%elki gun ^ >aptığı gazeteciler toplantısında, ulastırma işlerimiz hakkmda izahat verirken Deviet Denizjolları Şehir Hatları tşletmesınin zarar ettjğini soj Ermeni evine gıttim. ledi. Bu zarann esrarını soran arkadasBır ana, uç kard^s lara da verdığı cevab su oldu: Anadoludan goçerek Yeni geınıler almıjor; bu gemiler buraya konmuşlar. Evleri ve dukkân 1 pahalıdır; onun için zarar edıvor. Biz gazetecilerle pek samiraî bir tarzları var Kazanc ve sevimlı Bakanımız geçımleri >erınde Yemek arasında evın da konuşaR gene,ve / darıbnasın ama. bu cev ab tarmin edici buvuğü içını çekti Doğup büyuduğu >erlerı o\du Bağlı bır koçkten, bır pı değildir. \aktıle Şiıkctı Hajrı>eji ve nar suyundan, av ve dugıın hıkâjele Aka> Idaıesım ?ul gıbı gerindıreıı burınden soz açü. Hani bir kolayını bul gunku Şehir Hatları Idaresının vapurlan, sa, Kalifgrnija'yı, Holnud studyolarının jaz kış daıma hıncahınç doludur Akeşiklerınde surünen bır kaç delikanlı şam sabah seferlerinde avakta volculuk mıza bırakarak, yeni bir goçün butun edenler pek çoktur. Şırketi Havrijc, sıkınülarını goze ^lacaktı. «Ağacları al harb içinde zaıaı ettiğini sojlıjeıek kutmdan nehırler akan» bu tanıı Cennetı, çuk bir miktar zam yapılmasını istediği Anadolunun neresınde imış, bılıyoı zaman «olmaz!» denılmıs ve Şırketi musunuz"5 Yozgodla Kavserı arasında' Hayrije vok pahasına iatın alındıktan Refık Halid Karay, Ermeni mahallesı bir muddet sonra da tarifelere zam j a >andığı vakıt Ankarada imış Evlerden pılmıştı. yırmı, otuz kadar pıymo cıkarmışlar Bır kenara ylğmışlar Fakat ateş sıçradıgı içın, hepsı, tellerinden tuhaf sesler çıkararak yanmış Sokaklarda Larus ve Bırıtanıka cıldleunden, notalardan, resımlı İngıhz. Fransız ve Ameııkan dergılennden kopma, yanık ve yırtık yapraklar gunlerce uçuşur, dururmuş ingıhz Saıd Paşanın haüraları ıkı kısımdır. İkinci kısım, Ankaraya valı olarak surulduğu devırden bahseder Bağlarda ve şehirde sık sık toplantılara cağınhnaktadır. Hatıraları okurken, kendı kendınıze « Acaba Ankarada valı ağırlayabilecek bir Turk ailesi yok muydu?» dıye sorarsınız Iş ve kazanc hırıstıyanlardadır Adının başına Ingıliz lâkabı takılabı'ecek kadar alafranga bır Osmanlıyı avutup ağlendırebılecek «hayat» ve «muhıt» gene onlardadır Bızzat kendısı de orada valıdır ama, bır surgundur Bir de dunya yahudılerıni ve bıraktığımız Fılistıni duşununuz Garblılaşmaya, halk ıle yuğıulma ve kaynaşma mayası katmadıkça, ılerı hareketın tam neücelenni alamavız Zorba ve yobazm peşıne polıs ve jandarma takmaktan ne çıkar? Inkılâb arıstokrasısi olmaz İnkılâb tepeden ınebılırse de tepede turunamaz En ılerı kafalar. memleketın en gerı bucaklarını kendılerıne savaşlık seçmelıdırler. Cesaret bır inkılâb vapmaga yetebılır Fakat onu ancak devamlı bır fedakârlık kokleştırebılır Yenılenme ve ılerleme tarıhimızin en acı talıı, halkçı ve yurdcu bir seçkınler takırrunı memleket içıne dağıtamamak olmuştur Herkes nimetı arar. külfeti bir sırttan obur sırta yuklerse, ışte boyle. doner doner, gene eskı Bına'yı okur ^ıdeıız Şımdi Holanda>a vapürılan ve henuz 2 tanesi hizmete gıren 6 yeni vapurun pahalıva mal olt'ukları içın Idaıeji zarara sokmaları. pek tabıî ve rasvonelbir s>ebeb olaıak kabul edılemez. Çunku bu vapuılaıın bedellcri. bır veya iki yılda amortı edilecek degıldu. Bunların omurleri en az 20 jıl olduğuna gore, bedellerinin de ona gore hesaba katılması icab eder Gemiler için verilen para 20 vıla taksim etlılınce de Idarenin her sencki butçesıne bujuk bir şey duşmez Kaldı ki Şehir Hatlarının bu jenı vapurlan ı^marlamadan evvel de zarar ettığı sovlenıvoıdu. Hatta bir kaç sene once bir vıllık zarann 3 miljon lira olduğu resmen ifade edılmisti. Zarann hakıkî sebeblerinı savın Bakanın çok teskılatcı bır zat olduğunu soyledıği ve kent'ısınden buvuk başarılar beklediğı venı Genel Mudur Cemil Parmanın arastırıp bulnıasını ve Şehir Hatlarını bizim zarar değıl. kar ettirme^inı beklivoruz. Bu munasebetle Holandava yaptırılmıs ve sefeıe konulmuş olan jenı vapurlardan bıri ile Sirketi Ha>ri>enin emcktar 71 numaralı Halas vapuru arasında gccen gun Bogazda japılan bir varısın ibret vericı hikâvesını anlatavım: Biri 34 vıldır, otcki ıse 34 avdanberi hizmette bulunan bu iki vapur >arı«a tutusuvorlar. Herkes yeni geminin 711 geçeceğini beklerken. emektar gemi. bu gene aıkadaMnı geçıvor. 71 ın yolcıılarından hazı fa/.la ateşlı ve heyecanlı kimseler, veni vapurun mağlubi» jetini «jııha!» lar ve ı^lıklarla karsılıjorlar Liselerin 12 seneye çıkarılması projesinin akisleri Çocuklara ÂFACÂN KARDEŞLER Bcvaz boyalı, kalın burunlu geminin ne kahahati var Onıı ısmarlnanlar, bu suıat asımda 13 mıllık hır kaplumbağa olmasını istedikleri icin zavallı butun Prof. Muzaffer Şevkinin gcnclıgıne ıağmeıı, 71 i geçememistir konferansı Bana bunu ha\rrtle anlatan bir BoProf Dr Muzaffer Şevkı Yener \arın sdat 18 30 da Emınonu Halkevınde «Veremden ko ğaziçlije, cki vapur'arın jenileri geçbir şey olmadığını, runma çdieleri» mevzuunda bır konferans mesinde şaşılacak verecektır çunku bcnim jıllardanhcri jeni gemilerin daha vuksek suratli olmalarını ısrarla jazdığım halde, surat duşmanlan faydalı kitab kılak asmadıkları ve 13 milde ısrar ettıkleri icin bunun mukadder olduğunu scjledım. Bu altı Şehir Hatlı vapur jepjeni oldukları halde. bugun azanıi 1112 mil suıat vapan 71 i gecenıivorlar. Ya onIar, jıllarca calısarak 71 in vasına geldıkleri zaman, >ani 1985 te kac mil gidecckleı? O vakte kadar vasajacak olanlarımız. kimbılir ,ne «>uha!» lar çekeceklerdır''. Sajın Bakan. Buvukadava jarım saatte gidecek vapurlar ısmarlamak nıvetindc olduğunu sojledi Insallah muvaffak olur. Meşhur Fıansız çocuk jazarı (Comtesse de Segur) den dılımıze naklcden AYLÂ HEKMET Tanesı 50 kuruş Ist Ankara Cad No 143 Türkçe, fransızca, ingilizce, almanca, italyanca, yunanca kitab ve mecmua ihtiyacınızı G.E.N. KİTABSARAYI K a r ş ı 1 a r. ıBeyoğluParmakkapı( CII^ Seyfeddr "ıatı 250 ıtapçılarda İdeâlloşmişbîrkariaklerin bııyıinkü Patronlu Elisleri ve Model Mecmuası N E T Kitabevi suyu, terkos suyu, çeşme suyu da toz hahne gelebılıyormuş! Fen ne kadar ılerledı! BİLCİLIR I 1 Kuyruk meselesi: Kuvruk. edebiyatımızda genış yer edınmiş bir kelimeaır. Ata sozlerine gırmış, argomuza bile yardımı olmuştur. «Allah baştan edıp kuyruğa bak da kuyrugum diye tutturmuş. Domuz tırmasın. sozünde kuyruğu gelmeyince, dananın kuyruğu ne derin bir hik kopmuş. met vardır «UyuŞımdi kuyruğu kısılan kdylüler, 120 yan yılanın kuyruğuna basmamalı» onlira para cezasını çatır çatır ödemeğe dan aşağı mı kalır' Kuyruğu tıtıetmek mecbur. Iş bu sene ile kalsa gene iyi kuyruğuna teneke bağlamak kuyruGelecek sene, obur sene fılân derken; ğundan tuhınca atmak, kıîkuyruk, biıkoylunun kuyruğu tava sapına dönecek. tun bunlar kuyruk edebıyatının, manaBu para cezasmdan kurtulmak için yı gözönüne mücessem halde getirıvebir çare var. Mademki koy civarında ren canh buluşlandır. vurulacak domuz kalmamış, ben köylüLâkin kuyruğun." edebiyatımızdan bir nun yerinde olsam, diri domuz bulup sıçrayışta iktisadiyatımıza ve ziraatimi dol yetiştiririm, dağa, bayıra salıverize kol salacağı hiç akla gelmezdi Eğer, rim Senesıne kalmaz dağ taş domuz bir nısan münasebetile muzıbin biri ta kesılır. Avla avlayabıldığın kadaı kes rafmdan uydurulmuş kuyruklu bir ya kuyruklarını, götur teşkilâta •bakaya. lan değılse, buyümek, alevlenmek isti sıle birlikte ode butun borclarını. dadı gosteren bir kuyruk meselesi karBu kuyruk acısı başka türlu geçmez' şısmda bulunuyoruz. Bursa haberini gazetede beraber okuZiraat mucadele teşkılâtile Bursa kov duğumuz bir ahpab amuz silktilennden birinin halkı arasında, domıız Bunlar fasafiso şeyler kuzum dekuyruğundan dolayı ihtılâf çıkrruş Koj di. Bursanın bir kovunden on ıkı tane halkı. 1948 senesi içın, mucadele teskıTrabzonun bır nahıyesinden sekız tane lâtına yirmi tane domuz kuyruğu getırdomuz kuyruğu toplamakla ış bıtmez mek mecburiyetinde imiş S u kuyrukAsıl buyuk dava, ağac ve orman dalar gelmemiş Üstelık, koylunun geçen vası Sen son zamanlarda Boğazıçinin seneden de on iki kuyruk borcu varmış 7 O eski borcu bu seneki yirmi kuyruğun ne hale geldığıni bıliyor musun ~aitaku>TUguna eklemişler, tam otuz ıkı sını kapan ağac kesiyor. Çok değıl, bir kuyruk etmış. Bu kuyruk vergıleri o kaç sene sonra, Boğaziçı, avuc ıçı oladenmedığı ıçın cezası 120 hra tutuyor cak Koydekı kujruklu domuz hıç değılse, mahsulu yıvıp kaınını doyurur muş. Şehırdekı kuyruksuz domuzlar ağacı Koyluler tcivarda domuz kalmad kesı>or, satıyor, parasını kumara verıkuyruk getuelim!» dıye y ırtınıyorlaı vor ya1 mış Belkı de doğrudur Senelerdenberi gafıl avlana avlana domuzlar tecrubs Kesekâğıdı: sahıbi oldularsa artık kuvrugu ele ver n ezler elbetter I Bır kesekâğıdcı gazetelerden bırine Lâkın gel de derdını mucadele teskı »ıkâyet mektubu yollamıs Kıtkanaat lâüna anlat bakalım. O, üle kuyrugum I geçınen bır kuçuk esnaf olauğum hal tklndl Emekliler: Emeklı maasların'n arttırılmasma daır olan kanun aıtık gcr çeklesıyor Insallah ğırlığı ıle olçerek, zokası dahıl muşte bır p^ruz cıkmazsa rirun mıdesıne hıtab eden bır mazrufla boynu bukuk bmbirlikte satar, para kazanır; malıye tah 'erce ınsan bır parsil şubesi kesekâğıdcıdan vergı alır ça nefes alacak depara kazanır; sız de, bunlaıı uzaktan mektir Üç a>da bir vu/u sejrreder, «benim hahm ne olacak boyle?» dıye duşünur. derd k^zanırsınız gulenlerm maa=laAma, uzulmeyın, memlekete kafanızla rmı aldıkları gunlerde Emlâk 9Barıkası gene hızmet edıyorsunuz demektır. Sız cıvarına ynlunuz hıç duştu m u Çoktandıı oradan geçmıyordum Evasanız. kesekâğıdcılık dıye bır zat bulunmaz, bakkallar fasulyayı içı velkj gun akrabamdan ıhtıvar ve haskoyacak kesekâğıdı bulamazdı, halk ta bir dul kadmın ısını belkı koiavlas:kınü çekerdi. Uzun etmeyin, fıkir ge tırırım umıdıle. oraya orunla birlikte ne para ediyor işte! githm Gıttığıne, sıdeceğıme pısm^n oldum Bankanın ne kadar kapısı varsa Yeni fabrikalar: hepsının eşışı ne kaior odamsı, hohıi""=u Fen ne kadar ılerledı! Tedricî terak yeri vaısa hepsının ıçı ne ksdar gı 3S1 kılerın ıçınde, onlarla beraber yasama varsa hepb.mn onu, ma alâkallah domış olsak da, bugunku dur.ya ıle bir ( lu YammdAı ıhtıyar akrabamın bır denbıre karşılaşıversek hayretten ağ gece ev\el to y nu Hıtulmustu Talıhi varmış k. bu bojun tutulması o gune zımız açık kalırdı. Sut tozu hakkında ışıtılen son haber laslamış K=l alığın ıçme dahnca oyle bır sıkıçıp kaldı kı zatcn boynunu kulbeni hayretler ıçınde bıraktı J Bır kere, sutu toz halıne getirip kutu lanmasııid hacet kalmaı ı lara doldurmak bunu uzun zarran boEmlâk bdnkHhindan maaş alanlara zulmıyan bir gıda maddesi halinde mu soyle bır baktım, emeklı vfc dul tabırhafaza etmek buyuk bır huner Bu yet lennı pek versız buldum miyormuş gıbi, sut tozunu sütten da | Bir emeklırın uç ayda bır defa maha başka maddelerden imal etmek im Psını alırken sarfetü^ı aa 'retı cektıği v kânını bulmak, daha muthi' bir masıkıntıyı vucunune verdığı ezı\ etı, değııfet. vne faal memurun bır senelık çalışma Son ışıtılen haberde gerçı bu husus ] muddetı zarfında goremezsırız. ta tafsılât yok Fakat tafsilâta ne ha, cet? Bır parça duşuirnce bu neüce > Bır duiun uç avda oır defa, maaşını hayretten ağızları af"' bıraktırap bu' alırken emekli erkeklerle ettiğı ağız herıka kenaıh*"d=" mevdana 'i 'yor dalaşıru, hıç bır evlı kadının bir senelık Memlekette sut tozu ımalâtma tıız ve kan koca kav 2ası gerıde bırakamaz rilecek fabrıkalar çoâaltıl?cak ıstıh^al Yetımleıe dıveceğım yok Evde de arttnılacakmi' olsa, uvey babadan ve uvey anadan aaIste harıka burada. Demek kı kuyu cai bu kadar musta ywebılırler. 1 «Ginsî Terbiyede Salâhiyetli Bir Rehber» ÇIKTI BU 68 sahife 50 Kuruş SAYIDAt COSMOPOLITAN SEXOLOGY Ord Prof. MAZHAR OSMAN UZMAN SEXOLOGT HIKMET 1VIÜNIB MAGAZİXE DİGEST LUMIERE t LIBERTE NEWYOK STATE JOURNAL Of MEDICINE Doçent Dr. SULHİ DÖNMEZEB SEJTOLOGY COLLİERS SE^OLOGY SEXOLOGY Zevkle okunabılecek her aileye girebılecek ciddıyet \e olgunlukta aylık buyuk cinsî terbiye meemuası. Çocuklara cinsiyetten nasıl bahsetmeli Sun'î ilkah Frengı ve sınır hastalıkları Cınsıyet ve ıhtizazlar Sıvrısineğin elektrıkle ıdamı Hapıshanelerde dnsî hayat Evlılikten öncekl cinsi münasebetler Kadmın sebebiyet verdiği iktidarsızlık Ceza ve onleme tedbiri olarak kısırlaştırma Gayrımeşru çocuklar A B D. kız okullarında dnsiyet meselesi Kadının tenasüll faallyeti Erkeğin tatmininde kadının rolü Sual ve cevablar Büyük anketimiz ve (enzilâflı abone tarifesi Anadoludaki okuyucularımızın dikkatitffe: Mecmuamızı temin edemiyen okuyuculanmıza P.K. 1657 lstanbul adresine 50 kuruşluk posta pulu gonderdikleri takdirde 1 inci sayımızı yollıyacağız. Telgraf adresi P. K 1657 îstanbul KÖY, BİR EĞİTİM TOPLÜLÜGÜ.» Köy hayahnm sosyolojisi, köy pedagojisinin alfabesi. 24 sahife, 3 lira DÖRDÜNCÜ BİN SATILMAKTADIR. Kkabevi. de, benden, motorlu ımalâthane sahıbi ımişim gjbı muamele vergisı alıyorlar, dıye sızlanıyor Belki haklı, belki değil, orasını bılemem Yalnız, kesekâğıdmın muamele vergısme matrah oluşu beni derin derin duşundürdu. Istersenız derya lar kadar derin bir âlim olun Mekteblerde seneler senesi dirsek çürütun. Kütubhanelerde yıllarca göz nuru dökün Sonra masanızın başına geçip harıl harıl calısarak eser hazırlayın. Avuç dolusu para dokup bu eseri harıl harıl bastırın. Nasıbi, yirmi milyon nufuslu şu diyarda üç senede ancak üç bin kişiliktir, dıyeceğım ama ona da dılım varmıyor. Çunkü eseriniz, inizde doksan soluğu kesekâğıdcmın dukkânında alır. İşte o zaman, yukarıdaki satırlarda da okuduğunuz gibi kıymeti birdenbire artar. Kesekâğıdcı doğum ağrısından farksız dımağ >orgunluklarıle yarattığınız fıkırlerm ustune parmak parmak çıriş çalıp sahıfelerınizi torba halıne getirir para kazarur: fareler gece vakti el ayak çekıldıkten sonra bır miktar kâğıdından, bu miktar çırısınden, Allah ne verdı ise geveleyıp geçinirler b? ] lakkal be\ nınizin cevherinı, çırisin ve kâğıdın a f Yazan: "^ Hamdi Varoğlo