Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 Nisan 1948 İKTİBASLAR ünkü Cumhuriyet'te et fiatlarının görülmemiş bir şekilde arttığı hakkında bir haber vardı. Karaman 360. dağhc 370 kııruş. Kuzu etinin kaç kuruş olduğu yazılı değil. Başka bir gazetede de et uçan eşeğine benze 400 kuruş diye bir başlık okudum. Koca Auditormm meyip uçtuğunu bıl Eiıiki odamın içinKış geçtiği. kuzu bollastığı halde et diği kadar konmade idi. G«lip gidenneden böyle bir hamle ile yiikseldi? sını da bilse! lerin nerede ise aGeçenlerde Yunanistana 45.000 kuzu Molotov'u Rusyanın diktatör mua nır. Meselâ, nerede olursa olsun, yaCengiz ve Tinrar yak seslerini ve sotarken yastığının altına tabancasını ihracına müsaade edildiğini gazeteler vini sayabiliriz. Ben şahsan bunu hiç I salgınlannı aratan yazmışlardı. Acaba bu haber üzerine luklarını duyacak çekinmeden söyliyebilirim, çünkü koymayı ihmal etmez. tık. Biraz köylüce konuştuğuma şaşma betlerine uğrardı. Fakat hâdiseler öyle çünkü daha ağır ve devamlı, daha me mi. daha kuaılar hududdan dışan çıkMolotov'un Amerikada alınmış obir çok tecrübelerimle ve yakın müyınız. Bizirn çocukluğumuzda telefonun getirmişür ki 1939 da Almanya ile bir todlu, daha kahırlı ve işkenceli, ve Garb madan et fiatları çıktı? Cıımhuriyet'teki bir çoğunda şahedelerimle biliyorum ki on üçler lan fotoğraflarından Bu suretle halk, muvakkaten tellisi bile yoktu. Son uçak motöıleri likte Polonyayı paylaşan Sovyetler Bir medeniyeti insanlığımn bütün manevî habere bakılırsa, celebler kışın Ticaret arasında kimseye sormadan hareket d^kkate çarpan bir nokta vardır: Yakaç yüz beygir fcuvvetine çıktı, bilmem liği, AngloSakson harb kaynaklannın temellerini sonuna kadar yiyici ve biti Ofisinin piyasaya sevkettiği nında, resmî üniforma giyinmiş, fapahah koyun eti yemekten koyunlar edebilen biri varsa o da Molotov'dur. ama, biz doğrudan doğruya iki beygirli tükenmez yardımı ve AngloSakson or rici, korkunc tehlike, evden eve, bütün yüzünden fazla ve bol kazanc temin Diğerlerinin hepsi, kademe sırasına kat başlarına sivil şapkası geçirmiş kurtuldu arabaya binerdik. Yokuş baslarında dularının Afrika ve Avrupada Alman kapıları çalmaktadır. Bizde dükkânlara edemedikleri için uğradıkları zararlagöre, feirbirlerine bağlıdırlar. En ile bir takım adamlar görülür. Bunlar, ve gazetelere arabca Bismillâh, İtalyan ri gelenleri bile Stalin'e sormadan eski Sovyet Dış İşleri Bakanmı muEt fiatlarının 380 kuruşa kadar yük tramvaylarımıza iki yedek beygir daha yayı kıskıvraık bağlayışları ile, bu sefer ve Fransız komiinLstlerine açık parola rın (!) acısını çıkarmak ve bir nevi intikam almak için et fiatlannı yükseltherhangi bir harekette bulunamaz hafaza ile vazifeli olan gizli polis me seldiğini yazmıştık. Elinde koyun kal koşulduğunu görünce, adeta kurum Polonyanın artakalan topraklarını da kat lanırdık. İngiltere Dzş Bakanı dün rr.ak, Çekoslovakya, Macaristan, Ruman dağıtarak, her memlekette her karışık mişlermiş. murlarıdır. lar. madığı için müdahale satışı yapamıyan Bu tuhaf vaziyet belki Amerikalı Ticaret Ofisinin yerine bu işi birdenbire Londradan kalkıp bugün öğleye doğru ya, Bulgaristan ve Yugoslavya devletleri Iığın, her kımıldanışm arkasında iç pu Bu haberi okuduktan sonra, bir hafŞüphesiz, Molotov'un her işte Staların ve diğer Batılı memleketlerin Mezbahaya gelen dört bin kuzu kendili Washington'a ineceik, öğle üstü ben An ni emri ve eğemenliği altına almak gibi sularını kurmuştur. ta evvel gelen bir Konya mektubunu lin'e danışmadan hareket ettiğini idHaliç Fenerinde patrikten ortodoks, hatırladım. Bunu yazan okuyucunı, dia edemem. Fakat, hiç olmazsa bazı gözüne çarpmamıştır: Onlan Sovyet ğinden yapmıştır. Bu kuzu bolluğuna karadan onun ne söylediğini kulakla umulmaz kazanclar elde ettikten başka, hususlar vardır ki Molotov, Stalin'in Dış İşleri Bakanhğına mensub me sebeb, ciğer ve başlarile satışlarının ma rımla işiteceğim, buna gerçi bu çağın Asyada' Japonya, Avrupada Almanya Fatih kahvelerinde softadan yobaz, A Konyada 220 kuruş olan narkın kaldıfıkrini, müsaadesini, tasvibini alma murlar, yani Molotov'un mayietinden yısa kadar uzatılmış olmasıdır. Toptan köylüsü de ahştı. fakat biz ne kadar olsa yere serildiği için. iki kıtanın tepesi üs nadolu köylerinde cer hocasmdan gez nlması üzerine fiatların 250 den başlıdan kendi arzusuna göre hareket e bazı kimseler sanmışlar ve Rusların cılar, bu kadar çok kuzuyu bir günde eski hatıralanmızın tepkisine uğramak tünde, her istediği vakit her ikisini de gin, her tarikate mürid, her şeyhe kul, yarak 300 kuruşa kadar yükseldiğini tan kurtulamıyoruz. bütün devletleri ve milletlerile hükmü içimizden göçertmek için bizde böyle, bildiriyordu. Buna da Belediye Reis öyle giyinmek âdetleri olduğunu zandebilir. kesememişler, bir miktarınnın kesimini ve her yerde de göçertici bütün anarşi Bu salâhiyeti ona, şüphesiz ki Sta netmişlerdir. Fakat bu fotoğraflan ertesi güne bırakmışlardır. İçime garib bir şüphe geliyor: Acaba altına alabilecek tek büyük devlet olu oyunlarının içinde veya arkasmda, mu muavini olan Samet Kuzucu adında bir vermiştir. İngiltere. Kremlin kulesinden Ruslar görmüş olsalardı her halde zatı, bilmem ne dereceye kadar haklı lin vermiştir. Fakat kendisinin de sebeb yalnız bu muydu? Eğer radyo bah saymadığı hiç bir şey olmıyan iki Pek az miktarda kesilen dağlıç ve bunu hak etmiş olduğunu söyliyebili gülerlerdi. Lâkin, Rusya dahilinde olmasa, can kulağı, kayıbdan sesler al bakıhnca, engin deniz üstünde balina yüz milyonluk bir komite! Onun kafa olarak sebeb gösteriyordu. Soy adı Kuzucu olan bir zatın kuzuları ve korim. Zira Molotov bir insanın, mesu hiç bir Rus bu fotoğraflan görme karaman etini kasablar, toptan kantarda mak işte tam böyle fırsatları kollamaz sırtı gibi bir şey. irili ufaklı Avrupa smda atom demek, bugüne kadar, Sovliyetini müdrik olmak şartile, genış miştir ve göremez, çünkü Rusyaya 360 kuruşa satın almışlardır. 'mıydı? Televizyon olsaydı, « Rüya devletleri çantada keklik, Çin ve Hind. yetler Birliğini Japonya belâsından kur yunları himaye etmesini tabiî görmek Koyun eti her sene bu mevsimde az m: görüyorum» derdim: Avrupalı 11 ve iki büyük sürüler barınağı, şu atom ve lâzunsa da İstanbulda et işile uğraşan6alâhiyet sahibi olmasına taraftardıı dışarıdan hiç bir fotoğraf sansürsüz giremez. olmakla beraber. bu yıl memleketin bir de Birleşik Devletler Dış Bakam, Atlantik ötesindeki Amerika olmasaydı, taran bir Amerikan icadı, yarın için, ların hiç birinin soy adı Kuzucu veya ve bu zihniyette olduğunu bir çok yani kendi ellerine geçtiği vakit, AmeBu sansür o kadar sıkıdır ki Sov Şark çevrelerinde henüz karm kalkma bir paktın başıucuna toplanmışlar, kı dünya nasıl tersine dönerdi, görürdük. Koyuncıı olmadığı halde. fiatlar alabildefalar isbat etmiştir. Sanki şimdi yüzüne mi dönüyor, di rikayı da bütün dostları ,ahpabları, ta diğine yükseliyor. Demek ki Konyada Stalin'le Molotov arasındaki o ka yet vatandaşları ne Molotov'un Henry ması, ot azlığı. Eeeden beklenen koyun salı uzunlu birer nutuk vererek kâğıdın mdıkları ve selâmlaştıklarile beraber dar çok benzerliklere mukabil bir tek Kaiser'le kucaklaştığım gösteren fo ların gelfnemesi, koyun eti fiatlarımn altmı imzaladılar. Sizin anlayacağınız, yeceksiniz. Size yukarıda anlattığım Japonyanın yanına göndsrecek bir silâh rta et fiatlarının yükselişini Belediye Reis muavininin soy adı Kuzucu ve fark vardır ki o da bu salâhiyet ve toğrafj görmüşlerdir, ne de Vichins birdenbire yükselmesine sebeb olmuş bu Sovyetler Birliğine karşı düpedüz 1945 havasından bugüne kadar ge demektir. lirseniz, doğrusu, siz de benim gikendisinin ko>un ticaretile mesşul olmesuliyet bahsidir. Stalin, bütün sa ky'yi NewYorkita Saint Patrick ki tur. Ticaret Ofisinin yolda iki vagon bir birleşmedir. bi yavaş yavaş nefesinizin ferahladığını Hesabları ters çıkan Baldvin. A ııtası gibi sebeblere atfedcıek işin içinlâhiyeti kendisinde toplamak, aynı lisesinde bir Amerikalı rahibin elini koyunu vardır. Maamafih Ofisin yeniŞimdi beni dinleyiniz: 1945 te San zamanda mesuliyeti de dar bir çersıkarken tesbit eden resimden haber den koyun alarak getirmesine imkân Francisco'ds idik. Almanya düştü ise de hissedersiniz. Bugün Sovyetler Birliği vam Kamarasında, • Ne yapalım, bi den çıkmak mümkün değildir. leri vardır. Ete nark konıılmasının da fayda verdiktatörlükyoktur. Çünkü pek pahahya mal ola Japonya henüz ayaktadır. Amerikalılar bir taarruza kalkarsa, üçüncü dünya lirsiniz ki de.Tiokıasileri çeve içinde kabul etmek gibi diktahubi olur, buna şüphe yok. Kızılordu lerden iki yıl geç kalmağa mahkumdur mediğini kaç defa İstanbulda tecrübe Sovyet hükumeti, memleketi ya caktır. Alâkadarlar, halka sığır eti yetörce bir zihniyete sahibdir. bile UzakDoğu savaşııun daha sekiz Molotov ise kendi emri altında ça bancılara nasıl istediği gibi göster meyi tavsiye etmektedirler. Sığır, yete ay sürebileceği kaygıstndadırlar. At önüne katabildiklerine nekadar zarar lar», gibi bir şey söylemiş. Fakat şimdi ettik. Nark koııuiunca ya et ortadan verse de, Rusya harbi kaybeder, buna iki yıl değil^J>ir kaç ay içinde atr alan kayboluyor; yahud da feııa etler nark lışanlara mümkün olduğu kadar ge mek için büyük gayret sarfetmektey cek kadar kesilmektedir. lantik kıyıları Avrupa zaferi üzerine da şüphe yok. Ama, bu iki hakikati iizerinden satılarak iyi etler müşterileAtlantiğin öbür tarafına geçer. se de aynı plânlı ve sansürlü çalışma niş salâhiyet vermek, ona mukabil donanmıştır: Pasifik kıyılan ise yas Moskova efendisinin bizim kadar, belki Dünyada barış olmasını istemek, Si re gizlice pahalı pahalı sunııluyor. Dün 55 evin inşasına başlandı mesuliyeti de mümkün olduğu kadar tarzı gerek Sovyet hükumet adamlalımsı ve durgundur. Sanki orada bir Konya gibi. istanbula nazaran. ko\urını, gerek dış memleketlerdeki haZiraat Bankası memurları tarafından te ana dün sabah çocuğuna kavuşuyor ve bizden iyi bildiğine dahi hiç şüphe yok. berya cehennemini esir sürülerile dolonlara yüklemek taraflısıdır. Zaman şimdiye kadar aklar cephesinin durmak, memleketler >"utmak, milletler ııu bol veya koyun iviihsal merkezleyatı Rus milletine tanıtmak hususun sis edilen İstanbul Şen Esen Evler Yapı burada bir anaya bu sabah çocuğunun Molotov'un gizli emirleri Kooperatifinin Amac Türk Anonim Şirketilehine geçti. Fakat, bence Churchill'in çiğnemek gibi ayıp bir şey midir ki onu rine daha yakın olan 50 bin nüfuslu bir da da faaliyet halindedir. ne ihale ettiği elli beş evin ilâvelerinden ölüm haberi geliyor. Emri altmdaki memurlara verdiği son nutkunda en canahcı söz budur, bir gün önce almak için hür milletlerin şehirde et a00 kuruşa sa<ılıısa, İstanSansür faaliyeti arttı mürekkeb Şen Esen Evlerin temel atma megu talimat bu noktadan gayet bariz Kızılordu Edirnenin kapısındadır. Bu lehte geçme. ancak kısa bir mühlet olanca iradesini kullanmakta hâlâ te bul gibi 1 milyona yakın nufusu olan Meselâ,. Molotov'un Moskova ci rasimi dün saat 15.30 da Kooperatif şantiyebir formül sayılabilir: ve koyun yetişen yerlereîen uzak buvarında muazzam ve muhteşem bir sinde yapılmıştır. Törende Ziraat Bankası Ruslar, Boğazlar ve doğu vilâyetleri içindir. Bu mühletin sonu 1950 midir, reddüde kaçanlar var? «Kendiniz karar veriniz. Fakat Ya, Churchill'in dediği, fakat bizim lunan büyük bir şehirdc etin 360 ile 400 köşkü bulunduğundan Rusyada çı memurlarile davetliler hazır bulunmuş, Zi meselesini açıkça ortaya atmıstır. Bü 51 midir, bilemiyorum. Fakat zamanın karar vermeden evvel iyi düşününüz kan hiç bir gazete bir satır olsun raat Bankası Müdürü bir söylev vermiştir. tün Trakya ile Kocaelini kavrayan ve artık Sovyetler Birliği lehine geçmeğe ölçemediğimiz mühtet içinde harbsiz kuruş arasında satılması, pek de şaşıve her ihtimali ayn ayrı gözden gebahsetmemiş, ona dair bir tek fotoğ Sümerbank Dokuma Müessesesinin Sovyetl«r Birliği koruması altında bir başladığı gün de gelip çatabilir. Zaman barış, yahud, iş işten geçtikten sonra, lacak bir şey değildir. çiriniz. Zira, mesele kötü bir netice İstanbul cumhuriyetinden bahsolun bizler lehine geçmekte olduğu devirde barışsız harb! Kimbilir kaç nesil boyu raf bile basmamıştır. Bunun gibi, kadrosu daraltılıyor Bu sözüme bakıp da sakın. et fiatlaverecek olursa tamamile siz mesul Mayıs ayının sonıJna kadar bugünkü şek maktadır. Biz meselenin geçmişini bil kat'î barış nizammı kurmak, bunun için yanacak, yıkılacak kankızıl bir dünya! rının yükselişmi gene Molotov'un Amerikada Long tabii ve mazur görüolacaksınız.» Nasreddin Hoca züğürd ve dermansız vorum sanınayınız. Çocukluğumdanberi Island'da meşhur Morgan Palace'da lini muhafaza etmesine prensip itibarile ka diğımizden, Kızılordunun bı%ün yarın de Rusyayı yerine oturtmak lâzımdır. Sovyet Bakanlar Kurulunda me işgal ettiği daireden de Rusların ha rar verllen Sümerbank fplik ve Dokuma böyle bir sergüzeşte atılması ihtimalini Garb medeniyeti, arkası gittikçe biri bir gününde söylemiş olmalı, « Tanrı bu ct hikâyesini dinler dururum. Et çok Müessesesinin mevcud teşkilâtının daraltıl hes»ba katıyoruz. Rasgeldiğimize Sov ken, kabaran ve yeni yeni sel katılmamur olarak çalıştığım sıralarda Mo beri yoktur. irsanlan iki şey için yaratmıştır, yokuj pahalandığı zaman, bir takım tedbirlerle masına şimdiden baslanmıştır. Müessesede lotov'un bu şekildeki talimatını tavazife gören 350 memurdan bir kısmı An yetler politikasının içyüzünü anlatmağa larile şişip artan bir barajın eteği alun çıkmak, borc ödemek!» demiş. Yirminci ınuvakkat bir zaman için, et biraz ucuBilhassa son zamanlarda bu sansür şıyan gizli evrak sık sık elimden gebulunan bir dadur. Bir küçücük, ama ne kadar kü asır insanlığı. her devirde bir, veya bir za satılır: fakat sonra tekrar daha fazla karaya. fabrikalarda münhal bulunan yer uğraşıyoruz. Aramızda çerdi. Vazifem, silâhlı kuvvetler tek gayet sıkı bir şekilde işlemeğe baş lere nakledilmektedir. Türk gazetecisi, tanıdığı bir Amerikah çücük biür misiniz, sıfır virgülün sa iki dikta rejiminin tehdidi altında, hür yukselerek o muvakkat ucuzluğun acınik dairesindeydi ve bu itibarla bir lamış ve faaliyet sahasını genişletmeslekdaşı ile onun bürosunda bulu ğmda nokta nokta nokta bir hesab yan riyetinden olmak için kaç hafta, malın sı çıkarılır. adeta intikamı alınır. Yunanistana ihracat çok gizli talimat benim elimden ge miştir. Bu arada Sovyet hükumet aşuyor. Boğazlar işini, Rusyanın bir gü lışı ile bu baraj bir limon kabuğuna dan ve camndan olmak için kaç ay Geçenlerde. bir kaç büyük şebir halmayısta başbyor çerdi. Bunlarda Molotov'un imzasmı damlarımn faaliyetini Ruslara mümYunanistana ihrac edilecek malların fiat venlik değil, yarın Amerikayı da düşün ve övdüğümüz, övündüğümüz Amerika kaldığını düşüne taşına saç ağartmak ve kına ucuz değil de. ucuzca et yedirmek taşıyanlar daima yukarıdaki talima kün olduğu kadar başka türlü Sov ları üzerinde ümid verici bir anlajmaya va dürecek bir emperyalist genişleme da da geçici bir zaman için Nuh'un tekne bel bükmek için mi yaratılmıştır? istiyen Ticaret Ofisinin bu işten bir tı tekrar eden veya ima yolile ha yet iç siyasetine en uygun şekilde rılması, ihracat tacirlerimizi sevindirmiştir. v&sı olduğunu anlatmağa çalışıyor. Dost sine, ondan sonra da Allah bilir neye milyon zarar ettiğini gazeteler yazınışgöstermek için büyük bir gayret ve Yunanistana, mayıs ayından itibaren ihracata luğuna bel bağladığı Amerikalı birdea döner! tırlatan cümleler bulunurdu. lardı. Sayın Celal Bayar, Başvekilliği baslanacağından, tacirlerimiz hazırlıklarım Molotov'un Stahn tarafjntiarrtu' diklçat sarfolund.uğu görülüyor. ayağs kalkarak: • Bu raferi karartzamanında. İstanbul halkına ucuz et tamamlamak üzere faaliyete geçmişlerdir. Ah en oîgun, en ileri milletlerin detulmasına ve gözde bir mevki elde • Bunun sebebi de gayet açıktır: mak için bizimle birlikte çarpışan bir yedirmek istenıi^ ve bu ınaksadla bazı Honduras'tan şeker geldi etmesine en mühim âmülerden biri dost devlet aleyhine odamda böyle şey mokrasüerinde bils bazan şaşınveren, Harbden sonra Rusyada idareciler şirketler kuıdurmuş; hattâ Mezbaha Honduras bandırall «Aristotelis» Isimli bir de bu olabilir. Zira Molotpv, üerjde sıruiı.kfindisine son derece muhteşem gemi. dün ilk defa olarak limanımıza gel ler soylenmesineoMİsaade edemem» di kayıveren politika, bu defa, tara veriresmini de indirtmişti. İş ziyanla netimini alabilse. Hoca Nasreddinin yardan Stalin'in yerine geçnıeyi istese bile, bir tıayat temin etmiş ve pek lüks mistir. Gemi. memleketimize şeker getirmi* yor. Gazeteci kovulmuşa dönüyor. celendi; şirketler de ortadan kayboldu. onun kadar büyük salâhiyet sahibi bir şekilde yaşamaya başlamı§tır. Bu tir. Geçen yıl, Belediye, et fiatlannı düşürLondrada ben bir büyük gazetenin Rita HajTvort ve Ali Han olmak, bütün mesuliyetleri şahsında na mukabil halkm hayat şartları rcek için bir sermaye koymuştu; fakat başlıca yazarlarile buluşmak fıi'satmı toplamak arzusunda değîldir. Bunun bilâkis çok kötüleşmiş, fakirlik ve İstanbula geliyorlar bu sermaye eridi ve et fiatı düşer gibi arıyorum. Gazetenin büyükçe bir odaMeşhur sinema artisti Rita Hayworfla müsiçin Stalin onu kendisine «halef» o zaruret fazlasile artmıştır. olurken tekrar fırladı. Bu işle meşgul sında toplanıyoruz. Belki bir saatten takbel zevci Ali Hanın 20 temmuzda şehlarak görmüşse de hiç bir zaman olan Belediye Reis muavini Said KoçaSovyet hükumetinin bu vaziyet rimize gelecekleri bildirilmck/edir. AH Ha f<szla yalnız ben görüşüyorum. Hepsi din "rakib» olarak görmemiştir. ğın gayret ve zahmetleri bo^a gitti. karşısında yaptığı tek şey, idareci nın, birkaç gün evve! mahkeme kararile ka lemekte ve susmaktadır. Hiç birinin ağYastık altmdaki tabanca smıfın muhteşem dekorlar içindeki rısından ayrıldığı malumdur. Rita ile önü zından Sovyetler Birliği Et bahsinde şu kanaate varmış bulupolitikasım Molotov, resmî bakımdan da Stamükellef hayatını, açlıktan ölen se müzdeki günler içinde eVlenecekleri ve tenkid eder bir söz alamıyorum, Yalnız nuyorum: Ne yapsak et fiatını ucuzlalin'in muavini gibi muamele görmek fil halkın gözlerinden gizlemekten balaylarından bir kısmını şehrimizde geçi biri* « Niçin meraklanıyorsunuz? üunıyoruz. ve ucuzlatamıyacağız. Anlarecekleri anlaşılmaktadır. Fiyati: 6 0 Kş tedir. Meselâ. Stalin'den sonra mu ibarettir. şılıyor ki bizim daima pahalı et yemeBoğazlar demek, Süveyş ve Cebelitarık İki kişi öldüren otel kâtibinin hafazasına en fazla polis tahsis edilmiz mukadderdir. Mcğer ki gökten yağdemektir» diyor. Evet, nitekim Kızıl Gelecek makale: Molotov'un husuduruşması miş olan Sovyet hükumet adamı Mo sî hayatı. mur yerine koyun ve kuzu yağsın! O politika, Adalar denizine ve Boğazlara uBir müddet evvel şehrimizde feci bir cizaman da. bol balık çıktığı zaman ollotov'dur. Memleket dahilinde gezerlaşmak için Sofyaya gelmiştir. Henüz nayet işlenmis. Necib Özdil adında bir otel duğu gibi, etleri denize dökeriz. ken peşinde belki Stalin'inki kadar kâtibi. roetresinin âsığı olan bir genci ve Marmara ve Adalar denizine inmemiş çok gizli polis ve muhafız yoktur. Fametresini öldürdükten sonra. kadının küçük olsa da, Sofya onun elinde değil midir? çocuğu Nureddini de öldürmek maksadile kat memleket dışında ondan çok fazla Biz, ilk adımın ucunda olanlar, İngiuçurumdan asağı yuvarlamış. fakat çocuk dolaştığına göre, muhafazasına StaFiyati: 2 0 0 K§ RESİM ATÖLYELERİ kurtulmustu. İdam Ulebile Ağırcezada mu liz halkını Sovyetler Birliğine karşı talin'den daha fazla memur tahsis ehakeme edilmekte olan Necibin duruşmasına pınışa benzer bir sevgi ve bağlılık haDilimize çeviren : ZİYA İSHAN . dilmiş olduğu da söylenebilir. P A Z A R günleri dün de devam edilmistir. Katili yakalıyan vası içinde bulmaktan bunahyoruz. ÜiEmniyet memurlarile kücük Nureddin/ şahid Molotov, her halde bu muhafazayı telik, heyet daha Akdeniz yolunda iken, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIÖI YAY1NEVLERİYLE AÇIKTIR. olarsk dinlenmisler ve hâdiseyi evvelce yada kâfi bulmuyor olacak ki, kendisi kazannuştır ve BÜTÜN KİTAPÇILARDA BULUNUR zıldığı şekilde anlarmıslardır. Duruşma. seçimleri sosyalistler de gayet ihtiyatlı ve tedbirli davraBeyoğlu, Galatasaray. Tel: 40108 diğer şahidlerin dinlenmesi için baska güne Churchill yuvarlanmıstır. bırakılmı^ıır. Eğer Antikomintern paktı imzalayan devletlerden sadece ikisi, Almanya ve Cemaziyel'âhır 11 Pazar Japonya. 1939 da Sovyetler Birliği. üstüne saldırmış olsalardı, bu koskoca g devleti hem Avrupa, hem de Asyada a c CB ortadan kaldıracaklarına şüphe yoktu. Darüşşafakamızın kuruluşunun 76 ncı yıldönümü 17 nisan a O Rusya da bir defa milliyetler esası üf , SIVDİĞİ *PAMW İOYHUNA SAÇ LOSYONU 1949 pazar günü fasulye pilâvı ile birlikte kutlanacaktır. Vasati | 5,29 12.15 15,57 18.43 20.18 3,44 zerinden bölündü mü, aşağı yukarı A»/«ısAntr linefn oiai CKİHMCK $m KAVININ ıtomtnı'.. vusttmya ve Osmanlı İmparatorlukları10,46 5,33 9,15 12.00 1,35 9,01 Ezani Saat 10 da 'başlanacak olan törene bütün Darüşşafakalılar davetlidir. Danın ilk dünya harbinden sonraki akı vetiyeler 17 19 arasında Cemiyet Merkezinden ve Okuldan verilmektedir. ı 5 nm . a»if poıtT KITABEVI Rusyanın diktatör muavini Molotov Yazan: Viklor Kravçenko Sehir o H B E T L £ R 1 I haberleri Ak ve kızıl İstanbula 1 NALINA MIHINA I Konyada böyle olursa,.. i bol kuzu geldi Yazan: Falih Rıfht Atay ÇIGLIK Vünya Fdebiyatındân Tercümefeh HAVARILER FOTO SABAH 15A NIN HAYATI Iklndi a Hafta şakalarının tarafı var. İyi tarafı başım dinc. Uyku Kim imiş?.. mevzuları ötedenberi da horlama gürültüsü işitmiyorum. On Vallahi henüz iyice tesbit edemeokuyucularımın melara sorarsanız teker teker hiç sesleri dik, deyince ben geniş bir nefes aldım. rakmı gıcıklar. Açıkmıyor, lâkin. her biri öteki hakkında' ve bizimkileri görünce hâdiseyi anlatrasıra dostlarım bitım. Oyle horluyor ki uyumak kabıl le bana: değil! iddasında bulunuyör. Vasfi: Bu yazdığın doğ Hattâ Necmiye bakılırsa Vaşfi uyku Nihayet adımızı deliye çıkardm! rumu? diye sorarda konuşuyormuş. Birşey değil, otelden kovacaklar.. diye Ağabey sen, uykuda kendi kendine Necmiye çıkıştı. lar. konuşuyorsun yahu! O da: Hiç kimse yalan oturduk. Arabca, fransızca, ingilizce Ben ne yapüm, Vasfi ağabey? yazdığını itiraf et Konuşuyorum ya! Bakıyorum sen du. Bir müddet böylece boğuştuktau den müTekkeb dil kokteylile görüşen Ne yapâcaksın! Korkaklığınla, amez ama ben doğru yazdığımı iddia « uyuyorsun! Canım sıkılıyor, kendi ken sonra işi gevşettiler. Birisi yorgun bir halde çeketini çıkardı. Ayaklarını karlere kulak verdik. Odalarımıza gitmek damı korkuttun! dedi.. derim. Hâdiseler vardır ki, bir muhar dime konuşuyorum, diyorlar. için Necmi anahtarım istedi. Çocuğun ririıi muhayjelesinden çok daha huBen bütün bu gürültüden uzak ol çısmdaki koltuğa uzattı ve bitab bir Bilmiyorum ne sebeble o akşam da fransızcaya olan merakını biliyorsunuz. gene otele geç döndük. Galiba operadaaralarındaki halde dinlenmeye başladı. Hallerinden nerli tertib edilmistir. Onu aynen nak mama mukabil, onlarm letmekte tereddüd etmem. Bazıları üze Karagöz Hacivadvari muhaverelerin anladlk ki; birisi bir sinir buhram ge asansörcü vardı. Üçüncü kata vardığı 261 numaranın fransızcasmı bir hayli ki Fransız trupunu görmeğe gitmiştik. rine biraz salça serperiz. Bu da bizim den de hiç değilse geceyarısından son çirmiş, öteki de onu zaptetmek için gü mız zaman asansör gene sıçradı. Yorgun zaman ezberledikten sonra kapıcıdarl Otelin holunda biraz dinlenirken Necmi isimizdir. Lâkin hiç bir zaman okuyu ra mahrumdum. Onun için, uyumadan reşmiş... Bunu oteldekilere anlartığımız ve dalgın olan Necmi bu sıçrayıştan istedi. Ben ne söylediğinin fsrkında ol sordu: madım. ctılarımızı yalnız hayalhanemizin boş evvel, bu iki arkadaşm bir yangın ye zaman bize otelde bir deli olduğunu korktu ve: Bizimki gene orada mı?.. rine benzeyen perişan odalanna gider, söylediler; fakat bu gördüğümüz aKapıcı: dt'ilizlerinde dolaştırmayız. Ay! diye ses Sizinki kim? dam mı idi, başkası mıydı, tayin ede lenince; Bugün okuyacağmız yazı da yüzde biraz çene çalardım. karşısmda Asansörcü? Bizde böyle numara yok! dedi. yüz hakikat sayılabilecek kısımdandır Baktım orada: Talîh bu ya! Para çalamıyorum. Çal mediler. Biz buna ehemmiyet verme duran Sudanlı, ABen müdahaleye mecbur oldum. Meğer Vak'a eşhası hep bildiginiz kimseler, gı çalmaya istidadım ohnadığını, küçük dik. İçinde bine yakın müşterisi olan rab şivesile: iki altı bir diyecek yerde altı iki bir, Evet: Allahü aıkber! vak'anın sahnesi büinen bir yerdir. O yaştmda keman meşkederken anladım bir otelde bir kaç deli bulunması, budemiş. Küçük bir yanlışlık. Biraz sonra cebinden bir para çıkarnun için inanmakta güçlük çekmiyecek Kala kala bir çene çalmak kaldı. Onu günkü şartlara göı« hiç de anormal sa diye bağırdı ve göz dı: Anahtarları aldık. Asansöre doğrulyılmazdı. Biz bunun aksine yani binde leri faltaşı gibi yeda çok görmersmiz sanırım. siniz, elverir ki hoşunuza gitsin! duk. Necmi sordu: Beyefendi bu kaç para? iki akıllıya raslamaya biîe razı iken rinden fırladı. Zaval O mu? Beş kuruş. bir iki delinin mevcudiyeti kimseyi ür lınm bu hali o kaKontinantal oteli Kahirenin en büyük Bu büyük kervansarayın tavanları, • Evet! Bizim para ile ne eder? toütmedi ve ürkütemezdi de. dar tuhaftı ki, biz aotellerinden biridir. Özbekiye bahçesine sıcak memeketlere göre yapıldığı için Elli beş kuruş, neye sordun? Ben yayan çıkıyorum. Aradan kaç gün geçtiğini bilmiyorum. sansörden çıktık, Necmi giiunekten akcrşı olan büyük bir bloku işgal eder. çok yüksek. Bu yüzden merdivenleri Asansörcüye vereceğim de... Bir gece Bedia adındaki bir revüden yakta duramadı. Otelin tenha ve genış Biz asansöre girdik. Aramızda NecOnündekı geniş terasta Yalan Şarkın bol. Onların bir katı, bizim bir buçuk Şimdi ne münasebet? Giderken dönmüştük. Güzel göbek ~atan bö ıkisofasına boylu boyuna yattı. Gülmek minin olmaması adamı biraz teskin ether türlü serpuşunu, kisvesini görür kata denfc. Onun için hattâ birinci katçengi seyretmiş, fakat bir hayli de geç ten gözlerincten yaş gelen Vasfi de ora miş gibi görünüyordu. Üçüncü kata hep vereceğiz! sünüz. Agâl, sarık, Tunus fesi, Hind ta oturanlar bile ayakla çıkmıyor, asan kalmışük. Her seyahatte olduğu gibi, çıktık. Adam: Ben vereyim de barışalım, diyosarığı, keçekülâh, fes, kalpak, Irak ser söre biniyorlar. Otehn birisi büyük, ö Mısırda da uykuya mümkün olduğu ka daki kanapeye uzandı. Lâkin o kadar Selâmetle! dedi. Odalarımıza gir rum. puşu... Entari, maşlah, şalvar, cepken, teki küçük iki asansörü var. Gündüz dar az zaman ıbrrakmakta idik. Mısıra çok güldüler ki; Vasfi biraz evvel, ti dik.Necmi soluk soluğa... Sen bilirsin! sako. setre. cübbe ve bunların yanıba leri büyük, gecelesi küçük ve kalaıbalık her halde uyumak için gelmiş olmadı yatrodan çıktıktan sonra içtiği iki bar Ne uzun merdivenmiş, beyefendi? Vakit ge'di. Kalktık. Asansöre girdik. şında şapka ve kostüm. Uç sene evvelki scatlerde her ikisi işliyor. Asansörleri, ğımızdan, memleketimizde de yapabile dak krepfrut suyunu boşalrmaya mec Ne diye yayan çıktın? Necmi tek oturacak yere çöktü ve gülseyahatimden, kapıcıları ve memurları kırmızı çuhadan sırmalı şalvar ve cep ceğimiz bu işi elimizden geldiği kadar bur oldu. « i r çe\Tek sonra kendimize Asansörcüden korktum. rnemek için yüzünü elile kapadı. Vasfi tanırım. Vasfinin Arab Emiri kılığına ken giymiş siyahî garsonlar idare edi kısmak istiyorduk. İşte bu niyetle hol gtldik ve odalarımıza çekildik. Ve o geccyi de horlayarak geçirdiler.. de dudaklarını ısırıyordu. Asansörcü, Hâdise kahramanı olan asansörcü, gegirerek benı aldattığı otel burası olduğu vorlar. de biraz daha durduktan sonra gece Ertesi gün ben kapıcıya anahtarum bize bakmamak için asansörün tavanına için o hikâyeyi bu sütunlarda okumuş Kahirede indiğünizin galiba üçüncü asansörüne bindik. Asansörcü bizim ce çalıştığı için ertesi sabah kendisini verirken sordum: brkıyor; fakat emin olmadığı için arolsnlar da burayı gıyaben tanırlar. Bü günü idi. Holde oturuyorduk. Karşımız Mersinli Ahmede yakm vücudda. genc, göremedik. Yalnız öğleden sonra otele Kuzum, otelde bir deli mi var? kasını dönmüyordu.. nihayet üçüncü döndüğümüz zaman gündüz asansörcüyük ve uzun bir holü ve yan salonları d^ Lki kişinin birbirlerile şakalaştığını dolgun, şirin bir Sudanlı idi. Uçünoü Evet! Bir hasta vardı.. kata geldik. Asansör durdu. Necmi birsünün bize biraz gaı'ibce baktığım sevardır. Eski usul bir otel, daha doğrusu şördük. Birisi öteki ile yan tertib gü kata çıkac'ımızı söyledik. Gitti mi?.. denbire yerinden k?lkar?k ptrrayı, adabir kaç yüz odafi olan bir han. Otelin a. •'isöri;nün garib bir huyj zer gibi oldum; ama ben onu. üç sene Hayır, şimdi bir yeni deli daha mın önüne sarkMt"'i ?" a P' : m""'e ••eşiyordu. Bcyle bir yerde. halk içinde evvelki seyahatimde ben'. tanıdığma varmış, biz farkında değildik.. vermek için sol elini kaH'rdı. Zat»n »eş? kî'laşmayı mü'rlcrin lâübaliliğine var. Durdu mu, bir kere sıçrıyor. tek Hikmettim. Birine mi saldırdı? Bize üçüncü katt iki oda verdil?r verdım. F.â'cın iş ilerlerîikçe ileıiedi. A raı yerine eeliyor. Buna kaç ?; id tikte olan asan^iıc.j bu h c';cti kim Hayır, çok şükür böyle bir şey yok bilir neye yorduğu için galiba: Asaasörde üçümüz yani Ben yalnız, Vasfi ile Necmi beraber. deta boğuşma halini aldı. Her ikisinin alışmıştık Yalnız olusumun iyi tarafı var, kötü çehresinde şaka ifadesi de görülmüyor ben, Vasfi ve Necnüden başka bir de O gece gene geç geldik. Biraz holde ama otel için tehlikeli şey değil mi?.. Yâ megnun! diye bağırdı.. Necmi lmsak PANTUÖL DARUSSAFAKALILAR Cemiyetinden: OTELDEKİ DELİ! \ Yazan : Burhan Feiek | parayı şaşkın ad3mm eline sıkıştırdüc tan sonra asan^örden çıktık ve tekrar gülmekten çatladuc. Gene yerlere yattılar... Ertesi gün, üçür.cü katın erkek ve yeni müşterilerine karşı şüpheli nazariarın arttığım hissettik. Necmi de iti barını iade için yalnız kaldıkça as«nsörcülere kur'an okuyordu. macera böylece kapandı... İskenderiyeye gitmek üzere otelden ayrılacağımızı kapıya haber verdiğimiz sjrada kapıcı bana hafifçe sordu.. Affedersiniz mösyö! Sizi eskiden tanıyorum; fakat 261 deki arkadaşlannızı tanıraıyoruz. Rica ederim. bunlardan hangisi hasta? Hiç birisi hasta değil: Görmüyoı musunuz? ikisi de mükemmel sıhhatte.. Öyle ya.' Nasıl :öyleyim.. yani bunladan hangisi deli?.. Gülmeşe başladım: Bu da nered3n çıktr Deli faian yok canım.. Bekmız gülüyorsunuz' Siz de biliyorsunuz ki: bunlardan birisi bizim asansörcüye saldırmış.. Tekrar gülmeğe ':>şladun ve: Müsterih olun! Hiç biri deli değildir; fakat başkaları onlan deli sanuv asansörcüye para verecekti.. ama adam korktu. Ne yapsın mösyö! Bizde başka deliler de var. Demek sizin otel bir nevi tımarhane. Müşteriler sağ olsun! Daima birkaç deli bulunur. . İyi seyahatler dileriz.. dedi.. ve ilâve etti.. Bilâkis.. döneceğiz. otelde odalanmfzı ayırttık. deyince adamın yüzü gölgelendi... Biz Mısıra bunun İçin mi gelmiştik?. B. FELEK