21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 Mart 1949 CUMHURIYET AHantik Pakfını körlelmek İÇİR sarfo.unan gayret atı devletlerindcki komünîst parti liderlerinin son hafta içinde birVıiri ardınca, Sovyet Busyaya arzı sadakat etmek lüzumunu hissetmeleri ve vatan5evorlik hi«ini kökünden baltahyan bir takun demeçler vermeleri hâlâ hayretler uyandırmağa devam etmekte ve bıı havctler bazı memleketlerde mü^bct tedbirler almayı gereklendiren ciddiyet kazanmaktadır. Evvelâ Fransadaki komünist lideri Thorerin verdiği iğrenç demeçle başlıyan bu faaliyet daha sonra Italyan komünist lideri Togliatti'nin ayni taızda hareket ederek Thorez'i desteklemesile daha fazla dikkati çekmiş, Ingiliz komünistlerinin ve nihayet Anıeıikan komünistlerinin aşağı yukan ayni şekilde sözler söylemeleri bu demecleri ardarda vermenin müretteb bir iş olduğunu ve bir takım hcdefleri gerçekleftirmeyi gözettiüni azçok açıklamıştı. Bilindiği gibi hu sırada batı devletleri Atlaotik Paktını hazırlamakla meşsuldürler. Bu paktı baltalamak icin başvurulacak çarelerin biri, bu işe güveBen ve Allantik Paktından hayır ujnan milletlere, hepsinin içinde büyük bir beşinci kol bulunduğunu. bu yüzden bn milletlerio Sovyet tahakküm ve genişlemesine karşı tam bir birlik içinde hareket etmiyeceklerini, bilâkis Sovyetlerin icabında bu milletlerden her birinin içindc kendisini destckliyecek ve Kızılorduya yardıra edecek büyük knvvetler bulaeaklannı hissettinnek, böylece Atlantik Pakhnın hiç bir işe yaramıyacağını ve Sovyetlerin siyaseti üzerinde tesir etmiyeceğini belirtmekti. Bu yüzden başta Thorez oiraak iızere batı dünyasındaki komunist liderler, Kızılorduya karşı sadakatlerini arzetmişler ve bu hareket tarzile vatanlan* na karşı her bağlantı hissinden mahrun) olduklanm açığa vurmuşlardır. Fakat bu hâdise, Atlantik Paktuun hazırlanınası ve başanlması üzerinde tcsir etmemiş, yalnız bn vatan hainlerine karşı tedbir almak ve şerlerinden korunmak icin başvurulacak çareleri gerçekleştinnek lüzumu kendini föstermiştir. Amerikada Başkan Truman, bu reşid kimseleri vatan hami saydığınj apaçık söylemiş. General Eisenhower memleketine bu dereee bağlantısız olan kimseler hakkında «bunlarm burada yeri yoktur ve bnnlan aramızdan atmalıyız» demiştir. Diğer taraftan Amerika meclisi de Amerika aleyhtan olan bn çeşid faaliyetlere karşı tedbir almak, hattâ şiddetli tedbirler almak ihtiyannı hissettiği gibi bilhassa bu kimselere karşı aluıacak tedbirler hakkında bir kanun tasansı hazırlamak üzere bit komite teşkil cdilmesi kararlaştırılmıştar. Diğer bürün memleketlerîn de ayni şekilde hareket etmek ihtiyatını hissedecekleri zerre kadar şiiphc gölürmez. Fakat hu çeşid tedbirleri almanın, hatı devletlcrine münhasır kalacağını sanmak doğru olmaz. Belki bu ceveyan bütün hür ve dcmokrat dünyavı kapUyacak, bütiin hür ve dcm^kvat dünya, vatan hainliğinin kökünü kırmak için her çareye başvuracak. ve Sovyel tahakküm ve tecavüzü ile mücadele eden dünya, bu tahakküm ve te<^vü' zün yardakçılannj da ortadan kaldırraayı bir vazife sayacaktır. Çünkü bunlann söyledikleri sözler, içlerinde gizlediklcrinin yalnız sathıdır. Bunun alt tarafı daha çirkin, daha bayağı ve daha iğrençtir. Zalen aeıklaııan kısım da, al( tarafı belirtmeğe kâfidir. Atlantik Paktına golince. ona aid konuşmalar muvaffakıyelle devaın etmekte ve pakt en son şeklini almaktadır. Yani Sovyetlerin paktı çözdcn düşürmek ve batı memlekctlerlni esasen içiııden fethetmiş olduklarını belirtmek için sarfettikleri gayret boşa gitmiş. buna mukabil bütün dünya milletleri gözlerini dört açmak ihliyacını bir kere daha hissetmişlerdir. Aleyhte netice vermesi beklenen bir teşebbüs. daha fazla lehte netice vermiş, ve dünyayı aydınlatmıştır. ÖtnT Rıza DOĞRUL Molotov, Stalin'in yerine gecmek için yetiştiriliyor Baştarafı 1 inci gdhijede kalacaktır. Çünkü şahsî prestiji, komünist partinin genel sekreteri olması ve Politburo'daki mevkii bu durumunu temine kâfidir. Londra gazetelerinin hemen hepsi Rus siyasetinde hiç bir değişiklik beklememektedir. Daily Mail, «Rus Biyasetinde değişiklik beklemeyi ahmaklık» saymakta, Daily Graphic ise Lord PaJmerston'un şu sözlerini hatırlatmaktadır: «Rusya, devamlı surette genişlemeyi kendine hedef saymıştır. O, yedikçe acıkır ve bir türlü doymak bilmez. Fakat sert mukavemetle karşılaşırsa muvakkat bir zaman için gerilemeyi de bilir.» Vichinsky. Amerikaya gidecekmiş Washington, 7 (a.a.) (Afp): Amerikan radyo yorumcusu Drew Pearson, Sovyet Ru3ya yeni Dış İşleri Bakanı Vichinsky'nin Acheson'la görüşmek üzere gelecek aylar zarfında Birleşik Amerikaya gideceğini bil dirmıştir. Yorumcu Norveçe verilen silâh ve malzemenin Amerikadan yola çıkarıl dığırıı ve Birleşik Amerikanın eski Polonya elçisi Griffis'in Paris Büyük »mıipmiHIHIIHIIIIHtlltll Elçillğine tayin edileceğini de ilâve etmiştir. Vichinsky, nasıl bir adamdır? Paris, 7 (a.a.) (Afp): Rus kabinesindeki değişiklik bu sabah Paris basınındaki bütün yorumlara konu olmaktadır. Sovyet Dış tşleri Bakanlığındaki değişme, gazetelerin ekserisi için bir muamma teşkil etmektedir. «Kremlin esrarı» başlığını taşıyan «Le Populaire» ga2etesindeki başmakale Vichinsky'yi tasavvur olunabilecek en ahlâksız, hayâsız ve insanlık tanımıyan bir kimse olarak vasıflandırmakta ve şöyle devam etmektedir: «O, birbirine zıd iki politikayı bir arada görebileoek kırattadır. Kur naz Gürcü bundan iyisini bulamazdı. Sovyet dış siyasetinin alacafı istikaSovyet Rusyanın, bundan sonra, hangJ mete gelince, bu hususta herhangı bir yoln tutacağnu yakın bir zamanda göhayale kapılmamak gerektir.» receğiz. Tam bir nyanıklık İçinde bekleÇeklerin kanaati yelim. Prağ, 7 (Nafen): Resmî mahfiller, CUMHURİYET Rusya hâdiseleri hakkında bir şey söylememekle beraber Çekoslovaîcjada hüküm süren kanaate göre Moskova yeni bir harekette bulunacak ve batı ile doğunun arası düzelecektir. IIIIIIIIIIIIIHIIHnnmınnııırımııı..,.» Başmdkaleden devam betmek tehlikesi vardır. Bugünkü kanşık vaziyetin devanundan ise, onlar İçin hiç bir zarar ve ziyan yoktur; bilâkis herhangi bir beklenmiyen fırsat çıkması ümidi mevcuddur. Bununla beraber Sovyet Rusyayı idare edenlerin Hitlervar! bir cüretle bir kumar oynamalan ihtimalini de düşünmek gerektir. Onlan bu cürete sevkedecek olan şey, endişe ve korku olabilir: Şimal Atlantik Paktı kurularak Amerikanın yardunile Norveçten tspanya hududuna kadar uzanan Batı Avrupa devletleri iyice kuvvetlend&ten sonra. Almanya ve Avusturya Oe banş andlaşmalannı imzalayarak kendl hndndlan içine çekilmesi içhı Sovyet Rusyayı tazyik etmeleri endişe ve korkusu. Bolşeviklerm bu korku ile Batılı demokrasilerden e\\el davranarak onlan. hazırlanmalanna ve kuvvetlenmelerine meydan vermeden bastırmak istemeleri de bir ihtimal olarak gözönün<Je tutulmağa değer. Bulgarlar ve Bolsevikler Yeni Gümrük ve Tekel Bakanınm vaidleri BaştaTafı 1 inci sahifede lara karşılık aşağıdaki demeçte bulunmuştur: « Sigaraların daha muntazam bir şekilde piyasaya arzedilebilmesi için, bizde eksik olan makineleri getirtmiş bulunuyoruz. Cibali fabrikasma yerleştirilen bu makinelerin montajı tamamlandıktan sonra, sigaraların ve ambalâjlarının,. şikâyet mevzuu olmaktan kurtulacağını söyliyebilinm. Memleketimizin üç bölgesinde açılan tütün piyasasma bu yılki iştirak nisbeti memnuniyet vericidir. Bilhasea, ecnebi firmalar geniş bir surette piyasamıza katılmışlardır. Bu arad», Almanlar Uk defa on bin dolarlık tütün alnuşlar, Fransız rejisile de ayrı bir anlaşmaya varıhnıştır. Belçika, İsviçre ve İngiltere de bizden tütün alarak sigara imal edecek ve bu sigara paketlerinin üzerine, Türkiye tütününden yapıldığına dair etiketler konulacaktır. Kaçakçılık meselesini de ele almış bulunmaktayız. Gümrük Muhafaza Genel Komutam, cenub bölgesinde çahşmalarına devam etmektedir. Ben de yakında cenuba giderek vazıyeti yerinde tetkik edeceğim. Hududlarımızda kaçakçılığı tam mânasile önlemek için, hava kuvvetlerimizden de istifade etmeyi düşünüyoruz. Valilıklere de bu hususta lâzım gelen tebligat yapılmıştır. Gümrük kanununun üzerindeki çalışmalarımızı bitirmek üzereyiz. Güm rük tarifesi üzerinde yapacağımız bazı tadillerle ihtiyaç maddelerinin resmini indireceğiz; lüks eşya resmini arttıracağız.» Dr. Fazıl Şerefeddin Bürge, bugün Tekele aid tesisleri gezecek ve cumartesi akşamı Ankaraya dönecektir. Vurdum duymazlık! skidcn. haklı haksız gazetelerde birşey yazıldı mı herkes teiâşlanırdı. Hatta küçük şeyler için fazla titizlik göştcrüir, ve bu hal lıazan gazetecileri bilc sinirlendirirdi. Ne nluyoruz canım! Bu kadar küçük bir haber intişar ederse ne olur? derdik.. Her haberin arkasından bir tekzib salmır. efkârı umumiyenin hükîunet veya ona bağh müesseselere ka*rşı yanlış fikir edinmemesine çok dikkat olunurdu. Gel zaman git zaman demokrasi geldi çattı. Herkes her istediğini yazıyor, | söylüyor. Ben bütün bu söylenenlerin doğru olduğunu iddia etmiyorum. Bunlar içinde haksız olanlannm bulunduğuna inanıyorum. Lâkin bu yazılar içinde hükumeti ve onun vakaruu alâkadar. hatta rencide edenler var. Kabahatli olanlar, ohnıyanlar var. Ne olanlar, ne olmıyanlar ağız açıp bir kelime söylemiyorlar. Bu fena bir sistemdir. Şunun için feaadır ki herşeyi sükutla karşüamak, matbuattan veya alelâde şikâyetlerden bir müsbet netice çıkaeak diye bekleyen ve demokrasiden nihayet bu faydayı umanlar nevmid olurlar. Bütün ümidlerimizi bağladığımız bu rejim herşeyden e\vel millet sinesindeki kredisini kaybeder. Ondan sonra da susan adamın kabahatli olduğu kanaati hasıl olur, gitgide bütün hükumet makanizmasının kusurlu olduğu na inanıhr. Böyle bir iman karşısmda en kuvvetli cihazlar bile i>i işliyemezler. Bir hükumet ve hükumet dairelerinin neşriyat ve iddialara karşı iki vazifesi vardu: Birisi yazılan ve söylenen şeylerden haklı olsnlannı kabul edip düzeltmeye çalışmak; Oteki. bu iddialardan yanlış olanlannı tekzib edip doğrusunn ortaya «tmak. Bu asla ihmal edilmîyecek vazifenin son zamanlarda hasü olan vurdum duymazhk siyasetine feda edildiğhn görmekle müteessiriz. Bu gidişi beğenmiyonız ve değiştirilmesmi ehemmiyetle bekliyoruz. Bu bitti.. Şunu dinle>in! Vaktile büyük müşkülâtla tesis edilmiş: fakat şimdi dünyanın en muazzam ve zengin işletmesi haüne gehniş olan «C.P.R.» yani «Kanada pasifik demir yollan» şirketinin doğuş, kuruluş ve inkişafı hakkında bir yazı okudum. Bu müessesede hâkim olan, müsterilerle şahsan ayrı ayn meşgul obnak zihniyetini izah ederken muharrir anlatıyor: Bir gün bu kumpanyanm muazzam deniz yollaıı vapurlanndan birine binmiş 1 Atlantik Paktı için son toplantılar Başta.ra)ı 1 incı sahıfede çektiğini ilâve etmiştir. Bu iki nokta: Paktın tedafüî mahiyette olması ve Birleşmiş Milletler anayasası dairesinde vücude getirilmiş bulunmasıdır. Başbakan, Danimarkanm bu pakta iştirak etmeden önce ona aid bütün taisilâtı öğreneceğini söylemiştir. Pakt. bn hafta sonu neşrolunacak Londra, 7 (a.a.) Diplomatik mügahidler Atlantik paktı metninin hafta sonunda yayınlanmak üzere lgili hükumetlere bu hafta içinde gönderileceği kanaatindedirler. Danimarka hükumetinin, yarın Washington'a hareket eden Dış İşleri Bakanı Rasmussen'in döndereceği rapordan sonra bu hususta kesin bir karara varacağı umulmaktadır. Kravçenko davası Paris 7 (R.) Kravçenko Lettıes Français«s daıvasını takib edenler bugünkü ceke esnasında iki yeni haberle Necmeddin Sadak Paris 7 (a.a.) çsışamba günü american uçağı Perşembe günü varacakür. Necmeddin Sadak, Brükselden geçen Panile hareket edecek ve sabaha karşı Istanbula 1 «Hurriyeti 9©çtim> müellifl, komürdst akfam gazeteei cCe Soir>m mes'ul cnüdürü Aragon aleyhine bir hakaret ve iftira davau ikame etaıiştir. 2 Kravçenko, «Rusyayı idare edenlere yeni bir şatnar tesirini> yapacak Çakmak istasyonunun Ikinci bir kitab hazırladığını açıklsmiftır. adı değiştirildi Bugünkü celsede ük söz alan maruf Aakara 7 (a.a) Filyos Zongulkomünist Atom uzmanı Jolist Curie oldak hattı üzerindeki Çatalağzı elektrik muştur. Fransız komünist partisinde ka»antralının bulunduğu yerde yeniden inyıdlı bulunduğunu belirten J. Curie, fa edilen demiryolu istasyonuna «IşıkKravçenko'yu yalancılıka itham etauş ve veren» istasyonu adı verilmesi ve URusya, komünizm ve Stalin'i göklere çı runköprü ile Pit>on arasrndaki Çakmak karmıştır. «Lettres Françaises^ dergi istasyonu adınm «Demirköprü» Hıca sinin muharrirlerine karşı derin hür Palamutlu deko\ü hatü güzergâhındamet beslediğini kaydeden J. Curie, 1933, ki «Zeytinli» istasyonunun «Gürlek», 1936 ve 1945 te Rusyayı ziyaret ettiğini Nazilli Dinar arasmdaki «Hamzalı» is Baştarafı 1 inci sahifede Söyliyerek, Rus hükumetinin, halkı ye tasj'onu adının da «Beşeylul» olarak detiştirmek için nasıl gayret sarfettiğini ğiştirilmesi kararlaştınlnuştır. atmıştır. Yeniden Alman mallarınm anlatmıştır. Türkiyede Ingiliz mallanna şiddetli bir Şubat ayında yurdda rckabet yapması tehlikesi ortaya çıkaBundan sonra kitabın müsveddeleri bilir. Bu mühim piyasanın kaçırilmasağlık durumu üzerinde uzun ve yorucu bir münakaması işini tetkik etmek İngiuz sanayiişa başlamıştır. Kravçenko, bir kaç gün Ankara 7 (a.a.) Sağhk ve Sosyal ne düşen bir vazifcdir. Resmî makamevvel Birleşik Amerikadan aldığı 400 Yardım Bakanlığmdan tebliğ edilmiştir: ların yardnnile İngiiiz sanayii bu işde sahifelik müsveddeleri göstererek bunŞubat 1949 ayı içinde bütün >urdda muvaffak olmabdır.» lar arasmda şahid Pozner'in bulamadığı 22 lekelihumma, 134 tifo, 15 sarîsahaya, N.K.V.D. ye aid yerleri göstermiş ve 14 dizanteri, S paratifo, 25 çiçek, 97 difAnkarada bir sanatkânn bunları Amerikan baskısils mukayese teri, 76 kızıl, 931 kızamık; 172 boğmaca; etmiştir. 2 hummayi racia. 46 şarbon; 2 lohusa evinden çalınan mücevherat humması tesbit edilmiştir. Ankara, 1 (Telefonla) Babaoğlu Çoruhun kurtuluş yddönümü Bu ay içinde Malatyada 13, Maraşta apartımanında oturan Devlet Kon5, Urfada 2, Gaziantebde 1 olmak üzekutlandı servatuarı Tiyatro Bölümü rejisör re 25 çiçek vak'ası tesbit edilmiştir. muavinlerinden Ertuğrul İlkinin ika Artvin 7 (a.a.) Buşün doğunun iç İzmit Halkçılarının toplantısı metgâhmdan 11 bin lira kıymetinde kalesi olan Çoruhun yirmi sekizinci yıl riönümü idi. Izmit 7 (Telefonla) Halk Parüsi mücevherat çalınmıştır. Zabıta, vâki Bütün Çoruhlular bu mutlu jünürj İzmit teşkilâü, bu akşam Parti bina müracaat üzerine tahkikata başla•evinci içinde kurluluş'annı coşkun te sında mühim bir toplantı yapmıştır. mıştır. zahüratla kutladılar. Büyük bir kütlenin iştirak ettiği bu top Ortaklar belediye seçimi Bundan 28 yıl önce olduğu gibi, kah lantıda söz alan hatibler, şiddetli tenneticesi Bu arada, raman birliklerimizin girişlerile başlan kidlerde bulunmuşlardır. Aydın 7 (a.a.) Ortaklar bucağı mış olan kutlama töreninin yapıldığı Kocaeli milletvekillerinden üç Bakanın Cumhuriyet alanında s'6? alan hatibler Izmite davet edihnelerine karar veril belediye seçimi dün yapılmış ve bu sayaşanüan günün önemini ve Türk va miştir. Belediye bsşkanı şehir işleri bah saat beşe kadar devam eden tasnif tanının bütünlüğünü belirten heyecanlı hakkında uzun bir komışma yaparak scnunda seçimi Demokrat Partinin kazandığı anlaşümıştır. tenkidlere cevab vernüştir. hitabelerde bulunmuşlardur. Baştarafı 1 inci sahifede « Eğer bundan iki gün evvel bana Türkiye hakkında bir şey sorsalardı, buna gayet kısa cevab verebilecek ve ancak Atatürkten bahsedebilecektirrt. Halbuki bugün size Türk ler hakkında intiba ve duygularımdan uzun uzun bahsedebilirim. Şu küçük şehirde gördüğüm terakkiler hakikaten büyüktür. Bizde bir ata sözü vardır: «Azmeden her şeyi yapar» derler. İşte bunun en canlı misalini, sizde, Türklerde, Mersinde gör düm. Burada herkes çalışıyor, didiniyor ve bir şeyler yapıyor. Şunu da belirtmek isterim ki, demokrasi dünyası size güveniyor ve sizden çok büyük şeyler bekliyor. Eminim ki, bu beklenilen şeyler sizde fazlasile mevcuddur. Bir Amerikalı ve dost bir insan olarak bu terakkiler ve misafiperverlik fcerşısında sizleri candan tebrik ederim.» Misafir gemiler limanda bulunduğu müddetçe dost Amerikalı denizciler şehri gezmişler ve bu arada Mersinli basketbolcularla bir müsabaka ve beyzbol gösterileri yapmışlardır. İskenderundaki gemiler Iskenderun, 7 (a.a.) tki gündür limanımızda misafir olarak bulunan Amerikan donanmasına mensub Spokane ve Bailey harb gemileri bu sabah saat 7 de limandan ayrılmışlardır. Demokrasi dınyası ve Türkiye Bulgarların aleyhimizdeki nümayişlerinin mânası Baştarafı 1 tnd sahifede Yugoslavya askerî tedbir ahyor Atina, 7 (a.a. ) (Byum): Son günlerde Yugoslavyadan Triyeste'nin Amerikan bölgesine iltica edenlerin verdikleri ifadelere göre, muhtemel bir Sovyet tecavüzünü önlerpek için Yugoslavyada hazırlıklara başlanmış tır. Bu cümleden olmak üzere BosnaHersek bölgesinde esaslı tahkimat yapılmaktadır. Ayni mülteciler Arnavudluğa Sovyet kıtalarının geldiğini de söylemişlerdir. İç İşleri Bakanınm temasları Bastaraft 1 inci sahifede bulunmuştur. Bakan, Vilâyet ve bilhassa Belediyeyi ilgilendiren hususlarla ihtikâr ve murakaba konularında yapılması gereken işler hakkında görüşmelerde bulunmuştur. Bu işlerin yürümemesine sebeb olan kanunî, idari durumlar ve hükumetçe alınması icabeden cezaî ve idarî katarlar hakkında mütalealar serdedilmiştir. Toplantı öğleden sonra saat ikiye kadar devam etmiştir. tç İşleri Bakanı dün akşam saat beş buçukta tekrar Vilâyete gehniş, Müfettişlik odasında çalışmış, Ankaraya bazı raporlar göndermiştir. Bakan, orada kendisini ziyarete gelen Üniversite Talebe Birliğinden mürekkeb bir heyeti kabul etmiştir. Talebe Birliği heyeti, Bakana, Birliğin, Anadolunun fikren kalkmdırılması hususundaki çalışmaları hakkın da izahat vermiş ve Iç İşleri Bakanhğınm bu hususta alâkasını istemiştir. Bakan bugün tekrar Vilâyet ve Belediye işlerini inceliyecek ve saat üçte bir gazeteciler toplantısı yapacaktır. Baştarafı 1 inci sahifede sadile şimdiye kadar 16 kişiyi öldürdüklerini itiraf etmişlerdir. Katillerin, öldürdüfcleri adamları, paralannı ve kıymetli eşyalarını aldıktan sonra ayaklarına demir veya taş bağlıyarak Dicleye attıklan anlaşılmaktadır. Şebekenin yakalanmasma sebeb olan son hâdise şudur: Elazığda kereste ticareti ile meşgul Sabri Alkaynak, biri 17, diğeri de 19 yaşında olan iki oğlunu, yanlarına 2000 lira vererek, kepek almak üzere Diyarbakıra göndermiştir. Bunu haber alan meşhur sabıkalılardan asker kaçağı Mustafa derhal bir taksiye atlamış ve iki kardeşe yolda yetişmiştir. Bunlar kısa zamanda dost olmuşlardır. Diyarbakıra gittikleri vakit, sabıkah, diğer cürüm* ortaklarına vaziyeti anlatmış ve iki genci o gece temizliyerek paralannı almaya karar vermişlerdir. Gece, Mustafa ve Kemal adlarındaki kardeşleri Mardin kapısmdan çıkarmışlar ve ev velce hazırladıkları plân gereğince Kemalin boynuna ip atarak, onu önlerindeki kuyuya yuvarlamışlardır. Fakat Kemal, daha atik davranarak kuyudan çıkmaya ve kardeşinin de yardımı ile şakilerden kurtulmaya muvaffak olmuştur. Her iki kardeş de polise müracaâtle vaziyeti anlatmışlar, şerirler de ertesi günü yakalanarak adalete teslim edilmişlerdir. Adlî tahkikat devam etmektedir. Muhsin PARLAR 16 kişiyi öldüren bir şebeke BaştaraU 1 tncı sahueae merikan takririni 3 e karşı 14 oyla kabul etmiştir. Rusya, Polonya ve Beyaz Rusya muhaüf kalmışlardır. Ekonomik ve Sosyal Konseye sunulan takrir, Amerikan İşçi Birlikleri Federasyonunun bir şikâyetine dayanmaktadrr. Federasyon, milyonlarca Rusun, m«cburî iş kamplarmda gayriinsanî muamelelere maruz bulunduklarını ileri sürmüştür. Türk İngiiiz ticareti Yazan: • CRAHAM GREENg Demek, kendisi insafsızca dövülürken, genc kız birkaç adun ileride, otomobilin içinde orurmuş ve onu seyretmişti? Bu mümkün müydü? Acı acı gülümsedi. Dünyada bundan daha saçma bir al olamazdı. Kız oradaydı ve onlarla birlikte gelmişti. Kâinata ve insanlara karşı sonsuz bir nefret duydu. GÖKOVA Çevtrenler: ZAEİR T. TÖRÜMKÜNEY ve Daha bir saat evvel kecdisile ayni Tia«Dt kulağınm dibine inen bir yum bsğırdı. Bir daha bu gibi işlere teşeb sada otUran, onu otomobüine alan, jo\ rukla kendini kaybetü Yan cansız bir büs edeceğin zaman bu akşamı hatırla. arkadaşhğı eden bir insanın, üstelik henüz yirmi yaşında genc bir kızm bu Sonra şoföre dönerek emir verdi: halde yere yuvarlandı. Uğultu halinde Haydi, arük gideüm. Miss Gullen'in derece kalbsiz ohnasına imkân yoktu bir takım sesler isitir gibi oldu. Genc kız herhalde muhakemesini işleotomobilini ben süreceğim. ... Yedi, seMz, dokuz... temiyecek kadar sarhoştu. Belki yüz«D> çaşkmlık içinde kekeledi: Bir el ceketinin düğjmelerini çözdü. başı Currie gibi o da işin içyüzünü bil Feki... Ben, burada mı kalacağım? Biraz kendir.e gelir gibi oldu. Bir kaç miyor ve onu sadece adi bir hırsız ola Yooo, zaüâlinizi otomobile alıp, elin vücudünde dolaştığını, bir şeyler rak görüyordu. Cüzdanınm fermuan aradığını hissetti. Gözlerini zorlukla otele misafir edeceğiz! Yüzsüzlüğün bu açıktı. Onu kim kanşbrdıysa, anlaşılan derecesine de pes doğrusu. Ne cehenaçtı. Karşısuıda şoförün şaşı gözlü kokapatacak vakit bulamamıştı. Cüzdacaman suratını gördü. O anda sonsuz nemde kalırsan kal! nını otomobilin penceresine doğru uza«D» yediği yumrukların tesirile adeta bir gurur benliğini kapladl. Dayak yetarak kıza gösterdi: miş olmasına rağmen bu mucadelenin budalalaşmıştı. Ben, bu akşam Londrada olmak İşte, dedi. Bu adamların hakikî hakikî galibi kendisi idi. Şoförün yüzüistiyordum, diye nunldandı. maksadlannı elimdeki cüzdanın vazine bakarak sıntü. Yürü kerata, tabanların ne güne yeti ne güzel ifade ediyor. Ama, arzuTek gözlüklü adam sabırsızlıkla sorulanna erişemedüer. Aradıklannı gene duruyor? yordu: de ellerine geçiremediler. «D.: ' ... Sana söylüycrum, cevab verseGenc kız, üksinerek onu süzdü ve Peki, dedi. O halde arkadaşınıza ne. Herif kendine geldi mi? hiç bir şey söylemedi. <D> çenesind»n söyleyin de paltomu versin. Geldi efendim. Işte palton orada duruyor, git ken sızan kanlan elinin tersile sildi. «D> dirseğine y3Sİanarak yavaş yaTek gözlüklü adam omuzbaşında peyvaş doğmldıı. Sonra büyük bir gayretle din al. «D» nin paltosu, ileride «L« nin oto da oldu. Ofkeyle bağırdı: aysğa kalktı. Gözleri gazino direktörü Miss Gullen'i rahatsız etme utannün yüzüne taiJdı. O anda bu yüzde mobiline yakın bir yerde yolun kenpgördüğü ifadeye şaşh. Gazino direktörü. rına atıimıştı. Ne cüzdanını ve ne cie maz adam! «D» söylenenlere kulak asmadı. Basuçsuz bir çccıığu dö\üp de sonradan paltosunu craya bırakmi} olduğunu hayapüğma pişman olan Eİrıirîi adaınlara tırlıyamıyordu. Yürüdü. Yerden evvelâ şını tekrar kızdan tarafa çevirerek: Sadece bir kaç diş kaybettim. debenziyordu. Bu. belki de ona öyle gel cüzdanını, =onra paltosunu aldı. Bülün mişti. Çünkü; gazino direkfoıü «D» nin kemikleri kınlmış gibi ağnyordu. Is di. Ama, benim yaşımd% bir adam için tırablar içinde doğrulurken, «L» nin bunun pek ehemmiyeti yoktur. Pek kalktığjnı görünce: • Ha scma iyi bir ders okun, diye otomobilinin içinde genc kızı gördü. yakında babanızın konağında gSrüşece«CUBIHURIYET» in tefrikası: 13 ğimizl ümid ederim. Genc kızın yüzündeki nefret ifadesi kaybolmuş, onun yerini hayret kaplamjştı. Gözlerini iri iri açmış, hayatta Uk defa karşılaşüğı acayib bir mahlukmuş gibi ona bakıyordu. «D. kızı selâmlamak üzere elini şapkasma atu. O zaman başında şaoka bulunmadığının farkma vardı. Kimbilir, o korkunc döğüş esnasmda nereye yuvarlanmış. tı? Boğazına düğiimlenen gıcığı temizlemek için iki. üç kere hafif hafif öksürdü. Sonra gayet sakin bir sesle: Artık, bana müsaade, dedi. Onümde uzun bir yol var... Yalnız aynlmadan evvel size şunu söyliyeyün ki, birlikte bulunduğunuz bu adamlardan spkınınız... Onlann ne mal olduklarrru gözlerinizle gördünüz. Arkasını döndü. Ayaklannı sürüyerek Londra yolunu tuttu. Karanlıklar içinde yüzbaşı Currie'nin: «Alçak, melun!» diye bağırdığıru işitiyjrdu. Bugün «D« ye bir yıl kadar uzun gelmişti. Bununla beraber büyük bir tehlikeyi umduğundan çok daha hafU atlatmış olduğunu düşünerek memnun oldu. Evet, bugün sadece jzun değil, dehşet dolu bir gündü. Fakat, «D» bu gibi geylere artık idman etmişti. iki senedenberi devamlı bir huzursuzluk içinde yaşamış olmak, onda hâdisesiz biı günün geçmesine imkân olmadığı kanaatini kökleştirmişti. Insan memleket değiştirmekle kendini harbin pençesinden kurtaramıyordu. Onun için mücadeîe dünyanın her yerinde mukadderdi. Yalnız, şekiller ve şartlar değişiyordu. Bu mücadele bir memlekette bom olan bir Ne\Torklu yolcu (HongrKong) . DilTarih Fakültesi doçentlerinden limanında iken bütün yolcular gibi kenIrfan Şahinbas da, Pertev Nailî ve disine de bir kâğıd verip gemiden fiarkadaşları ile Fakültede ve tercü kâyetleri olup obnadığmı sormu^lar. me bürosundaki temaslannda ken O da vapurda verilen Çin yemeklerindilerıne isnad edilen suçlan gösterir den memnun değilmiş. Bunlardan biri hiç bir hareketlerine rastlamadığmı hakkında «yeniür şey değil» diye yazsöyledi. Daha sonra DilTarih Fakül mış ve şikâyet kutusuna atmış. Aradan tesi mezunlarından ve talebelerinden Ud ay geçmiş. Bu yolcu Avustralyanın Nilüfer Ergökmen, Nurı Tanyola Melburn şchrinde yani kumpanyanın Mukaddes Akçay, Meliha Gerçekel, merkezinden 8000 kilometre uzakta iken Ozcan Ataç, Necile Sinanoğlu ve Sa idareden şöyle bir telgraf almış. lâhaddin Olçay dinlendiler. Bu şahid«Yenilmez olduğundan şikâyet ettiğiler de hocalarının ders ve konferansla niz yemeğin kusuru ne olduğunu masrmda iddia edildiği şekilde propagan Türk İtalyan tenis da yapmadıklarını, talebeler arasmda rafı bize ait olmak üzere telgrafla bitakar$ıla$ması ıkılık yaratmadıklarını ve komünist rafane bildirirseniz minnettar oluruz.» Bundan sonra; Roma 7 (aa.) İtalyan tenis federas propagandası yaptıklarına dair doyonundan bildirildiğine göre, Davis Ku laşan şayialar hakkında hiç bir şey 11 şubat cuma günü akşamı Ankarapası karşılaşmalanndan Türk İtalyan bilmediklerini beyan ettiler. teniâ maçı Verona'da yapılacaktır. Gelmiyen şahidlerin dinlenmesi i dan İstanbula gelen ekspresle Yataklı Va Bu karşdaşma tarihi henüz tesbit edil çin duruşma başka bip güne bırakü gonlar istanbul mümessili Hüsnü Sadık la yemek yiyordum. Polatlı veya ona ci memiş olmakla beraber, maçlann 24 ni dı. xar bir istasyonda tren öyle bir tevaksanla 8 mayıs arasında yapılması muhkuf yaptı ki; önümüzdeki yemekler v« Ticaret Bakanınm dünkü temeldir içkiler üzerlerimize döküldü. Tabak çatemaslan Soya fasulyesine rağbet fazla Şehrimi2de bulunan Ticaret ve Ekonomi nak kınlmadıysa bu biraz da yolcuların Harbden e\,vel allcı buldugu için memle Bakanı Cemil Said Barlas, dün sabah Vilâ el çabukluğile bunlan tutmalaruıdan ketimizde yeüştirilen soya fasulyesl. geçen yete giderek, Vali Dr. Lutfi Kırdar ve Ti ileri geldi. Bu sadmeden daha kendiseneye kadar ek'lmiyordu. Dış memleket caret Ofisi Genel Müdürü Mustafa Nuri Anıl lerini toplıyamamış olan yolcular biraa lerden taleb olduğu için geçen sene yetişti ile görüşmüîtür. Öğleden sonra da İstanbul rilen soyalann ihracına başlanmıstır. Bu Bölgesi Ticaret Müdürlüğünde' heyeUeri ve sonra kalkan ve bir virajda müthiş bir cümleden olarak, Çekoslovakyaya 300 bin U tacirleri kabul etnıiştir. Bakan, bir aralık süratle ilerlemeye başlayan trenin münrahk soya sevkedilmiştir. Batı Almanya da Bölge Sanayi Birliğine uğramış ve sanayi hanideki fırlatma kuvvetinden kurtulalıcı mevkiine gelmeye basladığından soya dler hakkında geçenlerde verdiği beyanat mak ve düşmemek için masalara tutuneklmJntn bu sene tazlı olacagı anlaşılmak üzerinde görüfmüştür. Barlas, et işi üzerinde tadır. bugün de meşgul olaeak ve akşama İzmite mak zorunda kalduar. O kadar süratli hareket edecektir. ve tehlikeli gidiyorduk ki karşımda Kiracınm damadı, ev sahibini her halde pek çok tren seyahati yapnu? İstanbulun süt meselesi yaraladı Belediyece Fransadan davct edilen süt mü olduğuna şüphe edilemiyecek olan soSamatyada NarUkapıda oruran Cevdet tehassısı M. Frappe, şehrimizde tetkiklerine ğukkanlı Yataklı Vagonlar mümessiH adında biri kiraeısı Ahmed hakkında tah başlamıştır. Mütehassıs, İstanbulda kurul bile: 11ye kararı almıj ve kiracısını çikarmıştır. maiı düşünülen pastörize süt fabrikası meCevdetin bu hareketine kızan Ahmedin da selesi hakkında da Allah vere de hattan çıkmasakt bir rapor hazırlıyacaktır. madı Sım, dün eve gitmiî ve kavga etmişdiye endişe izhar etti.^ Futbolcu Adnan kefaletle tir. Bu sırada. hırsını yenemiyen Sırrı, Bereket biraz sonra tren ağırlaştı. Cevdet ile oğlu Sabahaddinl bıçakla muhtetahliye edildi lii yerlerinden yaralamısör. Yaralılar has Karagümrük Stadında oynanan Defterdar Ben bir hayli uğraştıktan sonra trenin neye kaldınlmış, Sırrı yakalanmıştır. Elektrik maçında jumruk vurmak suretile şikâyet defterini getirttim ve bu hâdihakem Fikret Karyalın ölümüne sebebiyet ver seyi olduğu gibi yazrp altına imzamı Habeşistana tütün ihrac ettik Habeşistan bizimle ticaret yapmak istemek digi iddia olunan Defterdar takımı sağ bek: attun ve bunu yaparken Sadık Beye de: tedir. Ticarl münasebetlerin tanzimine de Adnan Orhonun muhakemesine dün sabah Acaba bir tesiri olur mu? diye sorba$lanmıştır. Habeşistana bir kaç gün evvel İkinci Agırceza Mahkemesinde başlanılmışsehrimiıden 25 bin liralık tütün ihrac edll tır. Mevkuf bulunan Adnar.ın dün sorgusu dum. y^>llmış ve mahkeme, sanığın 500 llra temiştir. Muhakkak cevab verirler, dedi, faletle tahliyeslne karar vermiçtir. dedi araa ben haklı çıktun. Çünkü araSuriyeye pamuk ihracatımız dan bir aya yakın zaman geçtiği halde balar, toplar ve tüfeklerle yapüıyor, Almanyanın batı bölgesi nden başka diger bir cevab alamadım. Bundan sonra da diğer bir memlekette yumruk, dalaver* bazı memleketlere *e pamuk ihracına başveya sinii oyunlarla karşılaşılıyordu. lanmıştır. Bu meyanda Suriyeye 500 bin ahrsam belki şu saürlan okuyacak olan umuın müdür veya vekilin soruşturHer yerde tehlike, her tarafta endişa liralık pamuk sevkedilmi{tir. nıasile alacağun. hâkimdi «D» sükuneti ancak rüyalannda bulabiUyordu. Bu rüyalar her zaÖLÜM İşte Kanada demir yollan idaresinin man mazinin sakin ve mesud hatıralabir tek yolcusuna verdiği cevab, işte biMerhum Yüksek Mühendis Ahmed nnı canlandınyordu. Galiba ruhunun rim demir yollar idaresinin bana bir derinliklerinde gizlenen arzulan, bu Asım Ardanın ve Dildade Ardanın ve rurlu vermediği cevab... Dr. Mehmed Başatm yeğeni ve Mühensuretle meydana çıkıyorlardı. Arnk oNe derseniz deyiniz, biz demokrat, nu, kendi bJslerini tahlü etmek de il dis Rüştü Arda ve Şükran Ardanın karmuhendis, demir yolcu, vekil hatta gagilendirmez obnuştu. Rüyalarını hep, deşleri zeteci olmadan evvel bir medeni adam üniversitelerin, büyük ders salonlan, Edebiyat Fakültesi Arkeoloji olsak ve medeni adamların hak ve vakansı ve bazan da nefis yemekler'e Şubesi talebelerinden rifelerini öğrensek yeridir. eski şarablar ve taze çiçekler süslüyorNEJAD ARDA B. FELEK. du. tutulduğu amansız hastaiıktan kurtulaBir yıldırım gibi gelip geçen otomo mryarak dün gece vefat etmiştir. Cenabillerden korunmak için, yol boyunca zesi, bugün öğle namazını müteakıb Tesuzanıp giden hendekten yürüyordu. vikiye camünde namazı kılındıktan sonOrtalık sessiz, hava yumuşaktı. Yolun ra Edirnekapıdaki aile kabristanına defiki tarafındaki seyrek sayfiye köşkleri, nedilecektir. Allah rahmet eyleye. Demckrat Parti Istanb'il il kcngresi, sisten beyaz bir örtüye bürünmüş gibi 19 mart cumartasi günü saat 9,30 da görünüyorlardı. Acaba, «L» onun için DOĞUM yeni bir sürpriz hazırhyacak mıydı? tthalât tacirlerimiîden tkttsad Doktoru Bay Taksimde Kristal gazinosunda yapılaHikmet Örümerzifonla eşi Bayan Muallânın caktır. Kongre, 2 3 gün devam edeHerhalde! Vakit çok dardı. Bugünkü 4 mart 1949 cuma günü bir erkek evlâdlan cektir. teşebbüslerinden hiç bir netice elde dünyaya gelmistir. Genç, kıymetli ana ve D. P. Genel Başkanı Celâl Bayann edememişti. Bugün <L» nin müsbet bir babayı tebrik eder. yavrunun bu mutlu altek kazancı ohnuştu. O da kendisinin leye hayrülhalef olmasını Tanrıdan niyaz kcn^rrede bulunması kuvvetle muhte , meldir. ILord Benditch ile görüşeceğini öğ ederiz. renmiş olmasaydı. Bunu öğrenmiş olmasından zerre kadar şüphe etBU AKŞAM miyordu. Çünkü; kendisi bir boşboğazlık ederek lordun kızına bundan bahsetmişti. Bu, onun vaziyetinde olan Yardım Sevenler Dsrneği Fatih Şubesi Yararına bir adam için affedilmez bir ihtiyatsızhktı. Fakat, genc kızm «L» ile tamşıp M Ü Z E Y Y E N SENAR IŞIL dost olabileceğini evvelden tahmin eHAKKI DERMAN ŞERİF İÇLÎ ŞÜKRÜ TUNAR demezdi ya?.. İSMAİL DÜMBÜLLÜ ve sürprizler gecesi. BfleOer » e d e satümaktadjr. (Arkan var) Rus esir kampları Baştarafı 1 ma sahıiede lar Ankara Halkevi Başkarüığını ifa etmiş olan İçel eski milletvekili Ferid Celâl Güvenin şahidliğidir. Tanık olarak dihıenen Ferid Celâl Güven, ezcümle şunları söyledi: « Halkevi Başkanı bulunduğum yıllarda Pertev Nailî Boratav da, her vatandaş gibi Halkevine devam eder, Evin çalışmalanna katılarak konferanslar verirdi. Kendisini folklorcu ve edebiyatçı olarak tanırım. Halkevide verdiği konferanslar, bilhassa milli bünyemizin kaynakları ve dayanakları olan Karacaoğlan ve millî masallar gibi folklor ve sanat konularını içine alırdı. Hiç bir defasında, ele aldığı konuların dışma çıkarak gizli ve hususî bir maksad güden fikirler ileri sürdüğünü, ne ben ve ne de arkadaşlarım işitmedik. Bu hususta da bize kimse, tek şikâyette bulunmadı. Uzun yıllar vazifeli olarak Başkanlığında bulunduğum Ankara Halkevinde, üzerinde büyük bir hassasiyetle durduğumuz nokta, yabancı ideolojilerin ve Türk inkilâbının zıddına, geri hareketlerin en küçük tesirini bile bu millî ve inkilâbcı müesseseye sokmamak, bu hususta maksadh olanları uzak bulundurmak, benim ve arkadaşlarımm başta gelen vazifelerimizdi. Bu bakımdan Pertev Nailî Boratavın ilmî ve edebi konferanslarında, velev ki imâ yolu ile dahi olsa yabancı fikirlerin yayımını, inkişafını kolaylaştıracak en küçük bir hareket ve teşebbüsünü görmedim ve şahid olmadım.» Solcu hocaların muhakemesi D.P. İstanbu! İl kongresi 19 martia foplanıyor Ç E M B E R L İ T A Ş SİNEMA SALONUNDA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle