Katalog

CUMHURIYET 27 Rasım 1949 I Stalîn dediki: «Grev ne demek oluyor? Sizde polis yok mu? =haberleri Amerikadan 1309 kilo altın satın alındı S O H B E T L E R HEM ı NALINA MIH1NA Parisin kokusu Paris 21 Kattm ir kaç gündenberi Paristeyim. Bu, Parise 8 inci gelişimdir. Şimdiye kadar, hiç bir zaman kasımu* son günlerinde Pariste bulunmamıştım. Yahıız bir defa ekim ayının ilk haftalannı burada geçirmişluru Parisin ilk bahan ile sonbahar başlangıcı güzeldir. Havalar çok sıcak olduğu zaman yan ağır ve nyutucudur. Kasmın bu yağmurlu soğuk ve hafif sisli günleri, hoşuma gitmedi. Bir yandan da memleket hasret» başladı. Gencliğimde, 191011 de pek beğendiğim ve sevdiğim Parisi şimdi sıkıntılı buluyorum. Fakat Londraya iiisbetle eğlencelerinin bolluğu bakunından Paris, bu soğuk günlerinde bile, çok cazibdir. Basta.ra.fx 1 inci sahifede lundurulduklan da görülüyordu. Bu.ılar sonradan işçi birlikleribütün zoraki iş ordusu Sovyetler Birliği nüfusunun yüzde 8 ini teş nin azası olacaklardı. Fakat RusAna babalannın bile ikisini birMeselâ açıktaki vattndaşa ev yapkil eder yani 15 milyon kadardır. yadaki işçi birlikleri, bizimkiler birine karıştırdığını söylesem, inanmak! Meselâ ücretsiz okul, meselâ Rusyadaki zoraki çalıştırma usu gibi birer müstakil temsil müessemazsınız. Başlarında, yüzlerinde, parasız hastane! Bunlar Mançester lü hakkında çok şey yazılmışür. sesi değildir ve azalannın menfaBir müddettenberi tedricî bir seslerinde, bakışlarında, boylaruıda liberalizminin davaları mıdır? «İnatlerini düşünmezler. Rus işçi birFakat bunların çoğu, yukarıda surette artan tedavüldeki para hemen hemen hiç bir renk, biçim, sanî» kelimesi bile lugatlerin sol bahsettiğim dört smıf işçiden ancak likleri birer devlet müessesesidir, miktarı son hafta içinde düşmesayfasır.dadır. Geler:ekçi Osmanlı ahenk ve ölçü farkı yoktu. Kız olvazifesi de devlete işçi sevketmekilk üçüne dairdir. Rusyada, «Hür ğe başlamıştır. Merkez Bankasın masalar, yanak veya çenelerinin bir sağ, inkılâbcı Türk sola doğrudur. iş kuvveti» denilen bir smıf daha ten ibarettir. dan alman malumata nazaran bu köşesinde bir çizik bulunsa, önüm koyu irticaa kadar her hangi bir mediler. Yakm dostluk ettiğimiz Bu bir fikrî terbiye meselesidir. bulunduğunu ve bunun şümulünü • Grev yasaktır. Phillip Murray ve hafta tedavülde bulunan miktar bir kimse de olabilir ve ikizlerden Eskidenberi. eğer medreselerimiz' geriliğin, ne de bolşevikliğin ve adekini « Ayşe!» diye çağırdığun haricde bilenler pek azdır. Jim Carey gibi bir çok Amerikan geçen haftaya nazaran 13 milAğır işlerde çalıştınlan çocuklar işçi liderleri de benimle aynı şeyi yon lira noksanile 892,532,550 li vakit, arkamdakinden ses gelip be narşiye kadar her hangi bir ihtilâl birinin bir kışkırtmasına fırsat de müsbet ilimler okutsaydık yoni ürkütmese diye düşünürdüm. ciliğin ağzında tartışılmaz. Şark dı vermemek için de bunu yapabilir. baz çıkmazdı, derdik. Aydın hocaSovyet hükumeti 1940 ta bir kadenemişler ve Sovyet işçi birlikle radır. Şüphesiz düşünüş ve duyuşlan baş şında böyle söz duyulmaz. Her tür 0nun için üzerine ne softalık, ne lardan da böyle isitirdik. Liselerinunla «yedek iş kuvveti» teşkiline ri başkanı Kuznetsov'u hayli müşDiğer taraftan son haftalar ka başka idi. Fakat birini ötekinden lü sanat, her türlü garbda ekmek de şovenlik yormuyorum. Fakat mizde ümanizma ojsaydı, şoven de başlarmştır. Bu kanunla, sanayi ve kül duruma düşürmüşlerdir. Hazarfında Amexikadan 337,558 li ayırd etmek için gönülleri içine na gibi bir ihtiyacdır. Bu ihtiyac, lüks biz dedelerimizdenberi kiliselerin çıkmazdı. Yobazla şovenin kaynaulaştırma işlerinde çalışünlmak kikaten, Kuznetsov'a Rus işçi biranlayışı ile karıştıkça cemiyet sade üstiinde çan v£ haç görüp durmu ğı, kafa yontumundan mahrum olüzere genclerin toplanması için bir liklerinin işçüerle olan münasebet ralık, tahminen 1309 kilo altın sıl girmeli idi? Tartılarmda bir ka ce geri değildir. İlerleme imkânlarıyor mujoız? Fehim Efendi, Sultan maktır. Eylulün son günlerinde, turizm çar gram fark olduğuna şüphe yoklerini ve işçilerin pazarhk veya satm ahnmıştır. sistem kurulmuş oluyordu. na bir gün kavuşup kavuşmıyacağı Hamid devrinde, frenk rolü oynamevsimi devam ettiği için, Paris sa da, ikisi bir arada kol çekisine grev hakları olup olmadığını sorBugünkü şovenlerden çoğu doğBu gaye ile üç tip ticaret mekdüşünülecek haldedir. dığı vakit sahneye şapka ile çımadığı zamandanberi milliyetçi ve ecnebilerle doluydu. Paralan Fran duğumuz zaman Ruslarla bizim Ticaret MüdUrlüğündeki sahte gelmiyecek kadar iri yapılı idilertebi açılmıştır: Geçenlerde bir tiyatro sahnesi kardı. türkçüyüm. Düşünüşte öyleyım, sız frangma nisbetle yüksek olan 1 Mesîek mektebleri: İki sebambaşka zihniyette olduğumuzu kârlık yann Savcılığa verilecek Tek mi, çift mi oynar giti, Ayşeden ne papas mı, yoksa rahibe mi, bir İnkılâbcı milliyetçilik, kendini dilde ve anlayışta öyleyim. Ama memleketlerden pek çok turist Ayşe çıktığı vakit adeta piyango Ticaret Bakanlıgının iki mürettlşi, nelik bir tahsille usta işçiler ye görüyorduk. hıristiyan çıkması lâzım gelmiş. inkâr etmedikçe, sola çalar. Solun ben Türk milletinin kurruluşu, mut gelmişti. Şimdi seyyahlar azalmıştiştirir. Bu bahiste Rusyanm vaziyetini bir milyon llralık lthal sahtekarlı» veya kumar zevki duyardım. hâdisesi etrafındakl tahkikata, dün de Eski yobazın şerî'si ile, yeni şo Putsuz papaz veya rahibe olmaz. başlangıcmdan bolşevikliğe kadar, laka garbhlaşmakta, Doğudan Ba tır ama gene, İstanbula bütün bir 2 Detniryolu mektebleri: İki Stalin, Harry Hopkins'e dört, beş geç vakte kadar devam etmişlerdir. venin millî'si arasmda göbek kesi Türkçe bir tiyatro sahnesine bu sağın başlangıcından Vehhabî ta tıya dönmekte olduğuna inanmış yılda gelen ecncbiden çok ecnebi senelik bir tahsille mütehassıs de kelimeyle anlatmıştır. Bölge Ticaret MUdiirü Muhsin Baç'ın rolü yapmak için bir hıristiyan da assubuna kadar olandan daha da olanların safındayım. Bu yürü bir günde Parise gelip gider. Caıniryolu işçisi temin eder. Mr. Hopkins'in bana söylediğine imzasım taklid ederek bu sahtekarlıgı mine kadar giden bu ikizliği gör ısmarlamazsmız ya... Ne dersiniz, uzun bir mesafe vardır. Hattâ, bol yüşte, dün, yobazla boğuşurduk. iino de Paris gibi rövü ve varyete müyor musunuz? Ayırd edilmesi 3 Fabrika mektebleri: Altı göre, Ödünc ve Kira anlaşması ü yapanlar. sahte lthal permilerinln telefon üstüne telefon, papaz ve şevikliğe karşı, hakikî, tesirli ve Bugün şovenle boğuşuyoruz. Dün tiyarrolaruıda, Büyük Bulvarlarda, Ticaret Müdürlüğüne gelmeslne manl daha da güç bir şey... Çünkü Ayşe zerindeki ilk münakaşalarında aylık bir tahsille sanayi ve inşaat ya rahibe her ne ise, hıristiyanı devamîı sava;, cephenin sol kana hendeseyi, febefayi, resmi şeriatle, olmasını bllmislerdlr. Bu itlbarla tahChamps Elys^es'de, müzelerde, işlerinde çalışmak üzere «yan us Stalin, bazı maddelerin tesliminde kikat genlsletilmls ve Ticaret Odası. lsmi kötüye çıktığı için ikisi de Fat haçsız kılmışlar. Sakm seyircüerin dmda kurulabilir. Sol nedir, san bugün de Atina rumunu Perikles (ransızra kadar başka diller, bil ' ma! c Ayşe!» diye çağırdınız mı, görülen gecikmelerden şikâyet et Kamblyo Müdürlüftü ile Merkez Banta» işçiler hanrlar. bir müdahalesi sanmaymız. Bu bir ki... Meselâ bizim işçi haklarını Yunanhsile karıştıran, ve ikisi de hassa ingilizce işitiliyor. Nadir de Kanuna göre, meslek ve demir miş. Harry Hopkins bunun grev kası gibi tesekküllerdeki sahte lthal ikisi de put! « Fatma!» dediğiniz tek kişi imiş. İsmini bana söylekorumak için aldığımız tedbirler! halk safhğı ile oynayan, sokak de olsa türkçe konuşanlar da var. de ise ikisi birden aynı sarı saçiar, söyleyince permllerinin üzerinde durulmağa basyolu mekteblerine 1415 yaşların lerden ileri geldiğini magojisile maddî veya manevî ge Hava müsaade etse de Opera meylanmıştır. aynı mavi gözler, aynı biçımde duda, fabrika mekteblerine ise 1617 Stalin kaşlannı kaldırmış: çim arayan kimseler karşımıza çık danındaki meşhur Cafe de la Paixdaklarla size dönüyor ve aynı aİki müfettişee yamlmakta olan hayaşlannda olmak üzere, her sene « Grev mi?» diye sormuş. cSiztl ve çıkıyor. zırlık tahktkatı bu yuzden geciktiğin henkte seslerile: «Efendim!» diyor. ceman 800 bin 1 milyon erkek ço de polis yok mu?» nin tarasasında oturmak mümkün * den sahtekârlık hidisesi ancak pazar Bir hole eski bir Yunan büstü mü cuk temin edilecektir. Bu mektebYangından daha korkunc olsa, Parise gelen vatandaşlan Fıkir'i kovahyoruz. Bu görültesl günü savcılığa aksettirllecektir. konmuş, ikisinin birden: < Gaylerde okuyanlar, tahsil esnasında Polis devletinde • emniyet» temüş şey midir? Kelimeyi suçlan görmek ve görüşmek için burada «Kars» şilebi .*mcrikaya gîdiyor rımillî!» diye haykırdığını işitive tahsilden sonra 4 sene zarfında şekküllerinin vazifelerinden biri yarun saat oturmak kâfidir. Çündırıyoruz? Bu duyulmuş şey miKars şilebi, Tekel İdaresine aid tüaskerî hizmetten muaftır. Fakat bu devlete parasız işçi temini olmakla titn ve Sokoni Vakum flrmasına aid yorsunuz. Ümanizma sözü üzerine dir? Kongrelerde görüyorum. Pu kü orası, bütün ecnebilerin oldude, gene ikisinin ağzından * Bolmüddet içinde yedek iş kuvveti beraber, en mühimmi siyasî muha bidon hamulesi ile İskenderuna harelatlı köylüleri: « İmtiyazlı sınıf ğu gibi, Türklerin de oturup geşevik!» küfrü yapışıyor. Gönülleriidaresinin başkanı tarafından ta lefeti ortadan kaldırmaktır. Gizli ket etmistir. yoktur, diyorsunuz. Neden zengin leni geçeni seyretmekten zevkalne girebilseniz, ve birinin içinde bu yin edilen yerde çalışmak mecbu polis, yalnız parti dışmdaki' değil, Şilep. îskenderundan krom yükliyeçiftçiye traktör veriyorsunuz? İki dıkları bir yerdir. Fakat şimdi yağ kelimenin Gâvur'a değiştiğini görriyetindedir. Tahsil esnasında yiyip parti içinde ve en yüksek mevki cek ve Amerikaya götürecektir. kö>e bir traktör veriniz,» diyor mur ve soğuk buna imkân vermiseniz, € Hah... Yakaladım» diysiçme devlettendir; ondan sonra da lerdeki muhalefeti bile bertaraf etK deş kavgası lardı. İki köye bir traktör, yani yor. Bununla beraber, o civarda, ceksiniz. diğer işçilerin aldığı ücret üzerin mekle mükelleftir. ortaklaşa mal, yani ortaklaşa sü bizim eski Direklerarasına bcnziKadıköyünde Kurbağahderede 80 den para verilir. Bütün parti azasının gerek u numaralı evde oturan ve kahvecllik Gerçi biri milliyetçinin garbcılığırüp ekme... Haydi bakalım, işi bi yen Rivoli caddesinde, Paris hatı1947 de bu kanunda bir değişik mumî, gerek hususî hayatı MVD yanan Cemille kardeşi Saml evvelki nı, öteki inkılâbcılığım hedef tutraz daha ilerletiniz ve nizamlayı raları satan küçük mağazaların ölik yapıldı, meslek ve demiryolu nin daimî tarassudu altındadır. Bir gece bir alacak meselesinden dolayı muş gibi görünür. Ama bizim milnız, kimseyi ürkütmiyen şu ortak nünde, bir hayli tanıdık ve dosta etmişlerdlr. Bu kavga sıraaında Saml, Bugün matine 1 5 de, suare 20.30 da ^ ^ | laşa sözünü kitabîleştirmeğe kal rastladım. mekteblerine 1417 yaş arasındaki şahsın devlet işlerindeki mevkii ne tabaneasmı çekerek ağabeyslnin üze Hyetçiliğimizin üstünden inkılâbcıerkek çocuklarla 1516 yaş arasın kadar yüksek olursa üzerindeki rine ates etmifse de kursunlar hedeftnl lığı kaldırdınız mı, yerine ister iskınız. Frenkçelernden her birinin daki kızlar, fabrika mekteblerine tarassud da o nisbette sıkılaşır. bulamamış ve Cemll muhakkak bir temez koyu gelenekçiliği koyacakbaş harfi duyulunca açık koyu, düz de 1618 yaş arasındaki erkek ve Paris, gerçi eskisi kadar değils* Ortahalli bir Rus vatandaşı nis ölumden kurtulmustur. Hısım olanların zevkle seyredecekleri bir film. Bir ananm smız. Onu, garb dillerinde «irtica» alacalı, kırmızı renklerden hangikız çocuklar alınmağa başlandı. de gene dünyanın en güzel kokulu beten daha rahattır. Kayıdlı olduyıllarca süren ıztırabı... Aile reisinin iyice düşünmeden verile atbaşı beraher giden «nasyonasine boyandığınızı görürsünüz. Necib Fanl Kısaküreğin şehridir. Bu suretle, daha yüksek tahsile ğu yerde oturur. işini görür. kolizm> takımı arasına katacaksınız. diği acele bir kararın doğurduğu felâketlerden işlenmiş bir Baj ilim, kendimizi Bğrenmekduruşmasına başlandı istidad göstermiyen veyahud buna Çünkü dünyanın hiç bir şehrin Arkası Sa. 5, Sü. 3 te Büyük Doju Dergisinde çıkan bir Kralcı ve katoliğin bizde bir karşıha%'at filmi. miş. Biz milliyetçiler de prensiplesadece imkân bulamıyan 1415 rimizi masa üstüne koyarak, ne de, kadınlar bu kadar çok lavanyazısından dolayı Necib Fazıl Kısa hğrnı arayacaksmız. Bu ise ilerleyaşındaki bir erkek veya kız çocuk, kürek aleyhlnde Savcıhk tarafından meyi durdurur, kalkmmayı durdu»olduğumuzu anlasak... Atatürk, ta sürmezler ve dünyanın hiç biı yukarıda bahsettiğimiz mektebleaçılan âmme düvasına dün Asliye 4 ün rur. Bizde geriye dönüş hiç bir hepimiz gibi fanî bir vatandaşın memleketinde Fransadaki kadar BUGÜN cü Cezada başlanmıstır. Dünkil duruş memlekettekine benzemez: Milletin re alınıp kısa bir müddet okutuladı idi. Onu ebedileştiren, ve mil güzel kokulu lavanta yapılmaz. mada Necib Fazıl Kısakürek, divaya duktan sonra, dört sene devlet takurtuluşu durur. Çünkü biz önüıetine kurtuluş çığrmı açan mesle 1910 11 de Parise geldiğim zamao Türkçe mevzu teskll eden yazısında hakaret rafmdan gösterilen ağır işlerde ğinin ismi Kemalizm'dir. Biz puta bazı meşhur lavanta fabrikalan, olmadığını, bir göriljü ifade ettlginj müzdeki karanlığm bütün perdelezorla çalıştırılmaktadır. sözlü rini yırtmadık. Fecir kızarülarmı söylemlstlr. tapmıyoruz. Açtığı yolda, ruhunun yeni çıkardıkları lavantalan, rövü görüyoruz ama, bu uzak aydınhk, ateşile yaktığı çıray» taşıyoruz. Can tiyatrolarında, pek zarif kablar Fakat, işin en mühim tarafı şuSinemasında Edebiyat Fakültesi profesörleayağımızın altındaki bütün çukurçekışen Buda, başucunda ağlaşan içinde yakarlar, hattâ mağazalaıın dur: Bu dört sen°lik mecburî hizrinden F. Brinzeu vefat etti lara düşecek kadar yaygın ve parşakirdlerine diyordu ki: «Üstad önündeki yaya kaldırımlarını lametten sonra da her işçi ancak çaIstanbul Üniversitesl Edebiyat Fa lak değildir. öldü diye ağlaşmayınız. Üstad, size vanta karıştırılmış sularla sularlıştığı yerin müdüründen müsaade kültesi Fransız filolojisl subesl profe(Kaptan Kid) öğretüklerimdir!» aldıktan sonra başka yere ve başka Meselâ Yeşilköyde bir bale meklardı. Şimdi güzel kokular, reklâm sörlerinden Feliclan Brlnzeu'nun pek Baş Rollerde: işe gidebilir Dimek oluyor ki, genç denilebilecek bir yajta vefat et tebi açıyorsunuz. Sizce, tiyatro. külKonuşma biraz fazla ciddiye için, böyle israf eılilmiyor ama, mesi Üniversite muhitinde teessür u tür gelişmesinin başlıca şartlarından müdür müsaade ptmezse bir işçi Charles Laughton kaçtı. Tatlı bir fıkra ile bağlaya parföm satan mağazalarda, kadınyandırmıştır. Müteveffanın cenazesi, biridir. Bu Kelişmeyi, buğday ve ömrünün sonuna kadar orada çalım. Bu fıkrayı, teşbihte hata ol lann eline ve mendiline en son dün, GrekoKatolik kilisesinde yapılan Randolph Scott lışmak zorundadır. pamuk ziraatinizi verimleştirme ile maz, sözünü unutmıyarak okuyu moda kokulardan bol bol sürüyordlnî töreni müteakıb defnedilmiştir. Stalin'in anlayamadığı hürriyet En korkunç akıllara hayret Törende, Profesörler ve kalabalık bir bir arada, iktisad ve ticaret işlenuz. Hikâyeyi bilirsiniz, camie bir lar. Caddelerde kadınlann çoğu, rinizle yanyana düşünmek zorunverecek macera ve muazzam öğrenci kütlesi hazır bulunmuştur. Bu sözde serbest yedek iş kuvdomuz girer, bektaşi kovar, kova Fransız lavantacılık sanat ve sanavetine mensub çocuklardan bazısahnelerle dolu Tagliafero'nun resital programı dasınız. Biri, « Hiç işimiz yok da lar, bir türlü çıkmaz: « Sofunun yiinin, seyyar birer komisyoncusu köçek çengi mektebi mi açacağızN larını iş başında gördüm. Hepsinin Türkçe dublaj filmlerin Orkestra refakatinde verdiSi konserl domuzunu görmüştüm ama, domu gibi, güzel kokular saçarak geçern arkasında asker elbisesi vardı ve müteakıb uçakla Atinaya gitmiş olan diyor. Yobaz mıdır, şoven midir ŞAHESERİ zun sofusunu görmemiştim!» der. ler. Tagliafero iki gün sonra şehrimize Bakmız, böyle bir mesele garb âTürkçe sözlü ve şarkılı tam bir asker inzıbatı altında buTanzimattan Atatürke kadar yoKoca Londrada, bir buçuk ay dönerek 30/11/949 çarşamba akşamı leminin hiç bir köşesinde, ne en bazm domuzundan çekmiştik. De oturdum; en kibar ve zengin inyalnız blr tek resital verecek ve ertesi mokrasidenberi de domuzun yoba sanlann bulundukları yerlere, en gün de Ankaraya hareket edecektir. Saym müşterilerimizin Bankamızdaki gerek KÜÇÜK CARİ Fransa ve Brezilya hukumetlerinin zından çekiyoruz. Bu da dokuz, on kalabalık mağazalara girip çıktım. ve gerek ALACAKU CARİ hesablarının 1950 yılında resmi mümessili olarak Varşovada Haftalık zabıta gazetesi dekad sürer mi dersiniz? Yalnız iki kadının lavanta kokusuChopin müsabakalarının jüri heyetlnde yürürlüğe girecek olan bulunmuş olan Tagliafero. resital prognu duydum. Belki, onlar da ecnebi June Allyson, Gene Kelly ramının birinci kısmını BachLlszt, idiler. Saçımı kestirdiğim berber, Beethoven. Villa Lobos. Fuare, DeMickey Rooney Haftanın en meraklı zabıta başuna sürdüğüm bizim memiebussl ve Ravel'in iklnci kısmını ise J u d v vak'alarını bir detektif gözile Sinemasında Garland Perry Como kctin limon kolonyasına Ah, ne Chopin'tn seçkln eserlerlne tahsis etgösteren yegâne gazetedir. miştir. güzel» diye bayüdı. Halbuki İngilkanunu gereğince ödenecek mevduat faizlerine aid gibi müstesna yıldızların KENKLİ olarak yaratüklan aşk, Bugünkü sayısını muhakkak terenin meşhur Yardley lavanta müzik ve şahane sahnelerle dolu nefis Metro Goldwyn görünüz. Her yerde 10 Krş. çiçeği kolonyalan pek güzel ve pek SEFEF 6 PAZAR Mayer süperfilmi mcşhurdur. Anlaşılan Londrah En modern teknik atelye olan Misler Parisli hemcinsleri misillu Bankamızca karşılıyacakür. mis gibi kokmaktan boşlanmıyorFOTO M. ÖZEN lar. DİŞ TABİBİ Bir ay için pozlara 30/40 ağranV. 1 7.01 12.01 14.29 16.43 18.20 5.17 Her zaman görülemiyen. Her yerde bulunamıyan bir film. Hikmet Karabey disman hediye ediyor. Pangaltı İnci E. 2.181 708 9.46 12.00 1.37 12.34 Ldleli Ordtt Cad. 294. Tel: 25027 sineması sırasında. Tel: 82016 İKİZLER • Yazan Falih Rıfhı Atay RAKIM 185 MAKSİM'de MUAMMER KARAGA OPERETİNDE SON BİR KÂÇ GUN J IPEK Korsanlar Kralı EMINE RIZIK SARAÇ MUNIR Bugün TAKSİM Sinemasında • GELIR VERCİSİ KELEPÇE ATLAS Bugün nöbelci eczanesi YERGİLERİ TÜRKİYE GARANTİ BANKASI A, 0. Taksim Eczanesi Açıktır. GÖNÜLDEN SESLER Askerlik arkadaşım Atıf Candan iki pire murahhasının Süleyman bezdiyi size bir fırsat bulup tanı Peygambere gidip insanlardan şitamadım. kâyet ederek adalet istemeleri ka914 harbinde kurşuı^ dizilmekten rarlaşmış. Pire delegeleri yola düşgayrı bütün askerlik kanunları müşler. Süleyman Peygamberin hakkında tatbik edilmiş, neferlik sarayına varmışlar. Kapıdaki hayten ihtiyat zabitliğine kadar her van tercümanlan hüviyetlerini inrütbeye girmiş. AŞaclı kömür ma celemek maksadile sormuş. Nihadenlerinde kolbaşhğı, ocak ku yet içeri girmelerine müsaade vemsndanlığı yapmış, o aman terhis rilmiş.. sıçraya sıçraya sarayın oredildikten nice zaman sonra artık ta katındaki bekleme salonuna yaş haddine uğramış... sanırken varmışlar. Kapı çavuşlan neden bu akşam saat altıda randevu ver Buyurun! günün birinde şu son dünya harbi geldiklerini sorunca yaşlıcası: di. Kalktık gittik. Şurada bir handa Efendim. Bu pirelerin şikâmünasebetile tekrar silâh altına Efendimize maruzatnnız var, yazıhaneleri var. Uzatmıyahm. (Bu ahnıp yaş haddine uğradığuu an diyip beklemiş. Bunlan Ha sıraya yetleri yerinde değildir. Ben de insırada cebinde bir şey aradı.) Hay latmcaya kadar da bir hayli hiz koymuşlar... Kendilerinden evvel san oğullannı müdafaa edeyim. Allah belâsını versin. Sigaramı da tnette bulunmuş, neşeli, meteliksiz, olan davacılar huzura çıkıp derd Gerçi ilk bakışta pirelere bü suç düşürmüşüm. Versene şuradan bir dostu bol, kısmeti dar bir çocuk lerini anlattıktan sonra sıra bizim için iki ceza veriliyor gibi görüsigara. tur.. Elliyi geçeli epeyce olmasına pirelere gelmiş. İçeri girmeden ev nürse de bunların da kabahatleri bir değil, ikidir. Bunlar insanı uy smda iki kişinin boğustuğunu görBen içmem biliyorsun! rağmen içki içer, sigara içer, keyif vel genci kapı çavuşuna sormuş: Aüf!. Sen misin ayol? Hay kusunda iken, yahud çalışırken el düm. Birisi muttasıl: çatmasını pek seyrek de olsa se İçeride kim var? Haa! Sahi. Kardeş kafam yeAllah müstahakını versin.. yetişmiyen en tatlı yerini ısırıp ver. Rindmeşreb, nüktedan arka Benim ya! Senin de işin yok rinde değil ki bu ker... Öldürecek misin yahu! *m Vallahi pek bümiyorum. Ködaştır. Şimdi Belediyede bir işi sece bir adam.. deyince yaşlısı ar rahatsız eder, sonra da yakasına daaad.. boğazımı bırak.. gibi fer şu namussuz... Uzatma. Ben şurada ayrılacatersler. Böyle hareket edenlere de yad ediyor. Öteki de: vardır ama doğrusu ne olduğunu kadaşına: ğım. Kkn o? o tarzda .nuamele reva değil mipek bilmem. İşte bunun başuıa ge Kim olacak, adma arkadaş Allah aşkma dinle! Gittik ya Ulan geberteyün de, bâri baŞ Girmiyelim. Bırakalım şu helen bir vakanın şahidi oldum. Si rif çıksın da öyle girelim. Teklifin dir? diyince Süleyman Peygam kasınm canım yakna! Geçmişi Kı dediğimiz alçagın biri» zıhaneye. Odacıya tavsiyeyi verdik. ber hemen: ze bu hafta onü anlatmak istiyo de bulunmuş. nalı kerata!.. diyor. Ne diye maraza ediyorsunuz? Az sonra beni içeri aldılar... Ağırca rum. Yalnız vakayı anlatmadan Elhak doğrudur. Haydi varın, Maraza etmedim. Temizliye bir adam. Bu sigorta müdürlerini Bir kaç kişi dönüp baktılar.. al Neden? evvel hikâyeyi daha iyi tatmanız niçin mutlaka böyle adama gözlüğü Köseler aksi olurlar, işimizi ne haliniz varsa görünüz! diye pi dıran olmadı. Saat ilerlemiş, o so cektim. için işe bü fıkra nsklile gireceğim: bozmasın diye korkarım. releri defetmiş.. kakta rastlanan arabacı ve hamal Gördüm ya! Kim bu adam? nün üstünden şüpheli şüpheli baDışarı çıktıklan zaman da yaşlı lar çekilmişlerdi. Onun için pek kanlardan seçerler bilmem ki... Ne Sen tanımazsın. İhsan.. Yok a canım. Bizim hakkımız Süleyman Peygamber zamanında ise oturdum. Şöyle yan tarafta biri tenha olan bu yerde böyle birinin Hangi Ihsan?. pirelere çok zulüm olmuş. Demek ayan beyan.. hem onun ne üzerine pire arkadaşına: Ben sana söylemedim miydi? boğulmasına mâni olacak benden Canım eskiden Emniyet San daha oturuyor. Kim bu! diye bakki hayvanlara zulmetmek o zaman vazife!.. İşte bu köseler böykdir. Diyince başka kimse yoktu. Böyle hallerde dığında idi. Tarudıklarından mü tım. Bizim Ihsan. da câri imiş. Hem yalnız yük ara PekL. sen büirsin! diyip içeri mahzun mahzun yerlerjne dönmüş pek kavgaya kanşmak istemem nasebetsiz, mendebur, kerata bir Hangi İhsan? balannın zavallı beygirlerine de girmişler... ler ve o zamandanberi de aynı su ama, adamın boğuk boğuk: sey~ İşte demincek elimden kurtarğil, pirelere bile. Halbuki hani inSüleyman Peygamber pirelere Ölüyorum... diye bağırmasma Ne diye adamın canına kıyı dığın herif! Beni görünce gülümsesan, pire ele avuca sığmaz haşerat yer gösterip şikâyetleri ne olduğu retle hem ovalanıp hem de ürnak dayanamadım. Derhal döndüm. yordun? di. Ben de başımla selâm verdim. tan biridir. Yakalanmaz ki zulme nu sormuş: Başdelege söze basla arasında kırılır olmujlar. Yerlerde yuvarlanan iki kişiyi güç Namussuzluk etti de.. Bu esnada adam mektubu tekrar uğrasın.. diye düşünürüz ama fık yıp: ra böyle nakledildiğine göre üst Şimdi gelelim Atıfın macerasına; halle birbirinden ayırdım.. bir ta Beraber yürümeğe başladık. An gözden geçiriyordu. Ey insanlann, hayyanlarjı, tarafına kanşmamız fodulluk olur. cinlerin, perilerin sultanı. İnsanlar Hamdi Beyi nereden tanırsıBüyük Postanenin arkasuıdaki nesi bundan istifade ederek ok gibi latü.. Kardeş. Benim Belediyedeki nız? dedL Evet efendicağzıma söyliyeyim: dan şekvaeıyız. Bizi tuttuklan za sokağı bilirsiniz. İş adamlarmın fırladı ve yandaki yokuştan kaçisimden memnun değilim. Hem a Efendim, arkadaşhğımız çok Pirelere zulüm olduğu için... man evvelâ parmakları arasında yazıhaneleri, ecza depolan, itha mağa başladı.: öteki de: Yazımı buraya kadar yazdım. ovalayarak kolumuzu, budumuzu lâtçı mağazalan falan vardır. Ben Gidi namussuz, alçak seni.. ğır, hem de parası az. Sıkınb çeki kadimdir. Çocukluktanberi. Şimdi nerede çalışıyorsunuz? Yazıncaya kadar bir hain karasinek kırdıktan sonra iki ümak arasında gazeteden çıktığım zaman ekseri, kaçarsın ya!, Ben =.eni gene elüne yorum. Arkadaşlardan bunu biliyor. Lâfını ederken eksik olmasın Hamdi Efendim! Evvelce Etibankta elimden burnuma, burnumdan du da eziyorlar. Eğer kabahatimiz oradan geçerim. Acımusluk iken geçiririm.. diye bağırıyordu. iken bizi askere aldılar. Terhisten dağımın kenarına oradan yazımın kendüermi ısırmaksa bize bir türrahmetli tCemal Nadir» in ismini Üstünü başını silkmekle meşgul var ya, bizim Hamdi. sonra eski yerimi vermediler. Şimüzerine.. kalkıp konuyor. Şimdi lü ceza yapeınlar. Ya ovalasınlar, aîmış olan sokaktan buraya inen olduğu için karanlıkta yüzünü pek Hangisi? di Belediyede çalışiyorum. gelin de şu edebsizi temizlemeyin! ya tırnak arasında fa»™!» ikisini dik, kısa ve karanlık yokuştan bir de farkedemediğim bu adamın se Canım Hamdi Yaroğlu. Kimbilir belki pireler de böyle birden tatbik etmek colümdür. denbire bu epeyce geniş caddeye si kulağıma yabancı gelmedi: Ha!. Yaaa! derken hani işimi kolay yapü diye zulme değil, cezaya uğ Diyince Süleyman Peygamber sa çıkınca postanenin pınl pırıl ışıklı O bir sigorta müdürü tanıyor laştırmak için: Efendi de insarüyet namına ramışür.. 1 r » İ T T » ı elile taramağa bafllami}. Bu pencereleri bana bir ferahlık ve işimize müdahale ediyor. muş. Onlar da sigortacı arıyorlar Bendenizi İhsan Bey de tanır! rir.. Yokuşu indim.. Sultanhamamı Ne diyordu m.. cvet, pireler zul sırada huzurda bulunan köse: Yok ama bilâder, bırakalun da mış. Senin anlıyacağın.. simsar isti diye İhsanı gösterdim me uğradıkları için bir toplantı Efendimiz kulunuza ruhsat isükametinde epeyce ilerledikten adamı boğ, öyle mi?.. Sonra... yorlarmış. Seni tavsiye edeyim, de O da: yapıp başlannın çarelerine bakma verirseniz bu hususta maruzatım sonra arkamda bir koşuşma oldu.. Dikkat ettim.. aaa ayol bu bi di. Allah razı olsun. Ben de tabiî Evet beyefendi! Aüf Beyi çok döndüzn. Postaoe camiinin arka zim: yi görüşmüşler. Müzakere sonunda var. kabul ettim. Aldık tavsiyeyi. Adam iyi tanırun, dedL P İ R E K Ö S E Burhan Fefefr Benim de içim ferahladı. Adam* miydi ne idi. Postanede bir şey mektubumu bir kere daha gözden yapü da hapse girdi idi. Yok efendim, yanlışmız var. geçirdikten sonra zili çaldı. Odacıya bir isim söyledi. O memuru çağır Benim kayınbiraderim yok ki... Yaa! Çok şey! Deaıek başkadılar. geldi: Bana bizim prodüktör listesini sile karıştırıyorum. getiriniz, diye emir verdi. Bana da: Öyle olacak. Müdür elindeki listeyi tetkike Tahsiliniz nerede? diye sordu. Efendim, bendeniz Mercan İda başladı. Bu esnada Ihsan hafifçe disinde okudum. Oradan da Edebi sordu: Nasıl gene akşamlan çekiştiriyat şubesini bitirdim. yor musun? Şahadetnameniz var mı? Yok pek içmiyorum. Olmaz mı efendim tabiî, de Uzun etme! Geçen hafta Sandim. dıkburnunda görmüşler. Gazinoda thsan bu sırada sordu: Kuzum Aüf Bey, çu senin hora tepmişsiniz. Ben oralara gitmem ki. müddeiumumüikteki iş ne oldu? Kâğıd işi nasıl? Şaşaladun Hangi kâğid? Hangi iş? Poker... Hep kayıbda mısınV Canım! Haniya! Bir ihbar var Canım bizim oyunumuzdan ne dı. Sahte diploma meselesi mi ne? Bilmiyorum böyle bir şey yok! olacak. On para, yirmi para. Bu sırada müdür elinden listeyi Nasıl yok canım. Kaç defa şibırakü. İhsan tekrar: kâyet ettindi. Gidip gelmeden bık Aüf kardeşim. Sen biraz arük tım, diye. Demek hatırından çıkmış, kendini çekip çevirmelisin. Burası yahud benim yanlış hatınmda kalciddî bir müessesedir, dedi. mış. Kalktı. Giderken ben: Bu bitti. Müdür sordu: İhsan Beyefendi! Ben de ge Nerede ikamet ediyorsunuz? liyorum. Mvsaade et! dedim. Müdür Gedikpaşada efendim. de bunu bekliyormuş. Ayağa kalktı. İhsan tekrar lâfa karışü: Bana: Ne yaptın ev sahibi ile olan Vallahi beyefendi! Listeyi tetdavanı? kik etüm Maalesef bizde boş yer Dava falan yok. yok. Ben Hamdi Beye de yazarım. Demek vazgeçti. Haniya füzulî Adresinizi aldım. İnşallah ilk fırişgal davası açmışü. satta... Hayır, öyle bir şey yok. YanıDaha fazla beklemedim. Zaten lıyorsun. dedim. Dedim ama beyböyle bir cevaba intizar ediyordum. nim döndü. Oradan çıkük. Merdivenlerden inerMüdür sordu: ken İhsana hiç bir şey söytemedim. Kefil gösterebilir misiniz? Sokağa çıkınca sordu: Şüphesiz efendim, göstermez Nasıl yaptığım azizlik? miyim? Yalnız çok büyük miktarda Ondan sonrasını sen bizi ayırıncıolursa... ya kadar bilmiyorum. Içte karde Hayır Jcefalet 2500 liradır. şim. ahpab arkadaş şakası... Istik O kadarııu buluruz, Allahm balimi mahvetti kerata... Bir de boğuluyorum diye bağırıyor, anlaiznile. dın mı elimden aldığm herifi?. Derken İhsan bu sefsr de: Hakkın varmı$, Aüfçıgım. Af Kuzum Atıf Bey, şimdi aklıma geldi. Sizin kayuıbirader hapisten federsin, bileydim sana yardxm ederdim, dedim. çıkü mı? O tramvaya binmek üzere Emin Hangi kayınbirader? Biz böyle konuşurken o memur önünde sıraya girdi. Ben Köprüya yürüdüm. da listeyi getirdi, müdüre verdi. B. FELEK Canım ihtilâs mıydı, zimmet