27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHURİYET 21 Kasım 1949 DÜNKÜ MAÇTAN NOTLAR Ankara miUî maçı nasıl seyretti? Baştarafı 1 inci sahifede «ından istifade eden» vatandaşlara rastlamışlardır. Millî maçın arife gecesi, Ankarada iki tane Park Palas vardı. Biriıü herkes bilir, »yi bir oteîdir. Ötekine geHnce... Genclik Parkmdan bahsettiğimi anladınız tabü! İstanbuldan maçı seyretmeye 1500 talebe gelince, Ankara, bizim Beyazıd tramvaylarına döndü. Dönecek yer yok. Oteller, değil müşteri almak, korkudan kapılanıu bile açmıyorlar. Baskına uğranz diye. Yatacak yeri olmıyan «spor meraklılan», gece, eğlence yerlerini dol durdular. Zaten Ankarada adam nereye gidebilir ki... Karpiç, Ankara Palas, Süreyya, Gar... Hepsi tıklım bklımdı. Malum ya, biz de içkili eğlenceyle, spor birbirlerınden ayrümaz... * * * Demiryolları İdaresinin yolcuları pahahya taşıdıklarından şıkâyet eder dururuz. Talebeler îstanbuldan Ankaraya kaça geldiler, dersıniz? Ya 80, ya 90 kuruşa.. Pek kat'î rakam söyliyemiyeceğım ama, her halde 1 liradan aşağı fiata.. Hem gezme, hem eğlence, hem de maç.. Şimdi Ankaraya akının sebebini anlatabildim mi? Bir talebeyje konuşuyordum: « Ah! dedi. Şu Istanbul Belediyesi de, Demıryolları Idaresi kadar genchğe kıymet verse..» Yalnız ne var ki, ucuz etin yahnisi işte biraz yavan oluyor. Talebelerin bir kısmı İstanbuldan Ankaraya 21 saatte, ötekiler ise bir kaza yüzünden bekledıkleri için tam 36 saatte gelmişler. Ee, 90 kurnşluk seyahat da böyle olur. Hani işkembeci ne detniş? «Beş paralık işkembenin içinden de, atlas çıkmaz ya!» *** Bugün Ankara' bir panayır yerini andırıyordu. Sabahm dokuzunda, termosunu ornzuna asan, nevalesıni torbaya dolduran, çocuğunu elinden tutan, karısını koluna takıp, mesire yerine... Şey, pardon, maça geldi. Saat 10 da, trıbünlerin yarısı dolmuştu, 12 de öğle yemekleri yendi, sonra da, kelimenin tam mânasile eağız tadile» maç seyredildi. Sunye Turkiye maçı, Ankarahlarm uzun senelerden sonra seyretmek fırsatını buldukları ilk millî karşılaşrnadır. Rağbetin bir sebebi bu. Ötekine gelmce, o, alâkalılarm karaborsayı önlemek üzere buldukları «dahiyâne» tedbırdir. Efendım, meselâ 5 bin kişılik yef için, 12 bin bılet sattılar. Tabiî halk da, maçı, birbirinin sırtı üstünden seyretti. Karaborsayı önlemek için, bıraz tuhaf bir tedbır, değil mi? Allah, İstanbul bölgesini, bu nevıden dahiyâne bir fıkirden saklasın. *** Istanbulda, bizim lik maçlarmda bıle gördüğümüz bayraklı güvercın uçurmalar, kaynana zırıltıları, borular, burası için bir yenılık. Kaynana zırıltısı dedım de, hatırıma geldı, îstanbuldan buraya maç seyretmeğe gelenlerin ekserisi genc kızlar. Aralarında, «sosyete» ce tamnmışları da pek bol maşallah. Ne dersiniz, spor aşkı işte... *** Şu Ankaralı seyırciler, maç seyretmesini de hiç bilmiyorlar. Bir buçuk saat futbol oynandı da, sahaya ne bir tek ayva, ne gazoz şışesı, ne taş parçası atıldı. Halbuki tam da, ayva zamanı şimdi. Maamafıh İnönü stadı mü davımleri 19 Mayıs stadını şenlendirmekte devam ederlerse, bu «pek hoş şaka» ların Ankarada da revaç bulacağından şüphe etmemek lâzım. Sonra, bağnşılıp, tezahürat yapıldı ama, ne küfür edildi, ne sövüldü. Yanı, ne biçim maçtı bu, anlıyamadım gitti. Küfür yerine halk, güzel güzel marşlar söyledi. Galiba burahların en sevdıkleri şarkı, «Dağ başım duman almış» marşı. Devre arasmda çalan bandodan bile, onu istediler. *** Ah, siz maçtan sonraki tezahüratı görseydiniz, Takımımız böyle farklı bir galibiyet kazanınca, sanki yer yerinden oynadı. Borular öttü, bayraklar dalgalandı, güvercinler uçtu, Suriye ve Türkiye bayraklarile bezenmiş stadyom yaşa avazelerile inledi. îşte Ankara, millî maçı böyle seyretti. * & Yapılması istenetı yol Feneryolu, Gazi Ahmedmuhtar Paşa sokağında oturan bir okuyucumuzdan aldığımız mektubda, bu yol hakkında şöyle denilmektedir: «46 sene evvel Şehremini Rıdvan Paşa zamamnda, Feneryolunda Gazi Ahmedmuhtar Paşa sokağma arnavud kaldırımı doşenmış ve o zamandanberi bu kaldırım tamır yüzü gormemışti. 941 senesinde bu yolun yarısı bT zatm delâletıle asfalta çevrılmış ve elektrik ışığ'ie de aydınlatılmıştı. O zaman, mütebaki kısmmın da ertesı sene yapılacağı vâdedılmışti. Hakıkaten 942 de taşlar taşındı, kırıldı, sıralandı, tam jola dökuleceğı zaman ameleler kazma ve küreklerıni topladılar ve bir ay sonra geleceklerını söylıyerek gıttıler. 7 sened'r ne gelen var, ne gıden. Müteaddid muracaatlerimiz de bir seteere vermedı. Bızler de bekledık durduk. Halbuki şimdı bir haftadanberı kamyonlar gelerek bu hazırlanmış taşları almakta, başka yerlere gotürmektedırler. Kalamış iskelesini ve Feneryolunu Kayışdağ asfaltma bağlıyan bu bırıcik yolun b.r kısmınm barab ve ışıksız olması biz büyüklcrden sarfınazar mektebe gidip gelen çacuklarımız için de çok üzücü oluyor. Sokağımızın bozukluğu yüzünden arabacılar, şoförler gelmek istememekte, hattâ yaya satıcılar bıle geçmemekted r. Bu halın devamına yeni Kadıköy Belediye Müdürünün vtıcdanı razı olmıyacağma emin olduğumuzdan bu taşlann yerlerinde bıraktırılmasmı ve b r an evvel mütebaki yolun ve ışıklarm yaptırılmasını rıca edıyoruz.» Millî takımımız dün Suriyelileri 70 yendi Baştarafı 1 inci sahifede bin kişinin merak ve heyecania takib ettiği maç, Türk takımının 70 gibi farklı bir galebesile sona erdi. Saha, sabahın saat alüsından itibaren akın eden seyucilerle vavaş yavaş dolmuş ve saat 11 de boş yer kalmamıştı. Bu arada tribunlerde gazocaklan yanmakta, çay v» kahve pişırilmekte, bir taraftan da hararetlı ta\'la ve iskambil parülerı yapılmaktaydı. Takımlar sahaya çıkıyor Maçı idare edecek Italyan hakemleri saat tam 14.10 da sahaya çıktılar. Muteakıben Suıuye mılli takımı, siyah don, yeşıl kollu beyaz forma ile koşaıak saha ortasına geldı Oyuncuların formalan eski rakamlarla numaralandırılmış bulunuyordu. Mısafir takımın hemen arkasından Turk mılli takımı, stadı dolduran 30 bin kişinin tezahurau arasında sahaya çıktı. Bu csnads trıbunlerden kuymklanna Turk ve Suriye bayrakları asılı guvercinJer uçuruldu. Halk bir uğultv halinde yaşa nidalarıle milli takımı uzun uzun alkışladı. Assion, Adnan, Keşişyan, Attari, Takımlar, halkı sclâmladıktan Arzumanyan, Manoel, Abdullah sonra, Büyük Mıllet Meclısi Baş (Kaptan) Vashen. Agop. kanı Şukrü Saracoğlu, sahaya çık Oyunda ilk vuruşu bizim takım tı. Önce hakemleri, daha sonra. Su yaptı. Daha ilk dakikadan iübaren riye ve nihayet bizun takımın tesis edilen baskı bütun devre oyunculannın elkrini sıkarak fnuddeünce devam etti ve Türk tajanslar dıledı. Bundan sonra, Sa kımı oyuncuları Suriye nısıf saharacoğlu bizim takımın arasında, sında yerleşti. Takım kaptanı olan askeri bandonun çaldığı millî mar ve merkez muhacim mevkiınde oyşı dinledi. Istiklâl marşımız, 30 bin navan Gunduz, fevkalâde ovunıle hançereden a\mı maharetle yukse bütün takımı aürükleyip gotürüliyordu. Maça başlamadan önce yordu. Şukrü vasıtasile inkişaf eden hakem Sinyor Gamba'nın tensibile ilk akında, Gündüze geçen top, onbizim takım, Suriye formasının dan oldukça masaid vaziyette burengine uyan beyaz formalan çıka lunan Lefterin önüne yuvarlandı rarak duz kuroıa üzerine beyaz Bu oyuncunun çektiği «ıkı jüt kale direkleri üzerinde avuta gitti. Bır ayyüdızlı formalar giydu dakıka fonra Erol, taç çizçisi üzeOytm başlıyor Takımlar dizildiği vakit kadrolar rinden topu korner hattına' kadar getirdi ve ortaJadı. Top bundan SU şekilde idi. Türk takımı: Erdal, Naci, Vedii, sonra Leftere, ondan da Gunduze Mustafa, Bülend, Hüsejın. Erol, geçti. Gündüzün dönerek atüğı top Lefter, Gündüz (kaptan), Fahred kaleyi tutmadu 4 ürıeü dakikada Lefter Erolun din, Şükrü. Suriy» takımı: Davud, Mardini, ortaladığı topa yetiçenüyerek bir gol fırsatı kaçırdı. Top Suriyeli oyunounun ayağından kornere çıktı. Şükrünün korn«rini Suriye kalecisi kurtandı, Bu «rada Turk takunı vımumiyetle sağ taraftan 1 2 3 4 5 6 V oynuyordu. Erol iil Suriyeli oyuncuyu geçerek kaleye kadar sokulM du ve topu Şukriiye verdi. Şükni(O nün sıkı bir çütle kaleye gönderdiği top Gündüzün »ırtın» çaıparak avut w oldu. Oyunun 10 uncu dakikasında » Türk takımı daha «üratli ve anlav> şarak oynuyor, fakat hucumlan • neticesiz kalıyordu. Bu sırada Sua riyelilerin ilk hücumu pöriıldü. ~a Fakat Suriye soliçi ofsayd vaziyette. Türk takımı birbir arkasından tekrar hücumlar yapıyor v* mükemmel müselleslerle Suriye Soldan tağa: 1 Zabıta memurlarından bırl. 2 kalesine kadar iniyordu. 11 inci Kara ile bağlantısı olmayan toprsk dakikada Bülend uzun bir vuruşla parçasmın halkından, »ut gıbl. 3 topu Leftere verdi. Lefter Suriyeli Çevrllınce ekşistoden güzel şerbet ya müdafii çalımla geçtikten »onra pı'.an olur, olav. 4 Tersl «Pekt »fendün baj ustune'» deme harekftıdır. Gündüze, Gündüzde Erol* bir pas S Esas, bır h»rhn okTjnıışu. « verdi Erolun 18 pas çizgisi yakınKolranış gibi bır duruma gıren. 7 laruıdan güzel bir vuruçu avuüa Duzuneden İki eksik, ısırması acı netıcelendi. mahnılu tatlı mahluk. 8 Bır çejıt Takımmız fevkalâde bir oytu» oynadı. En beğendiğim oyuncular: Bülend, Lefter, Gündüz vt» Fahreddindır. Centilmen halkınızdan ve hakemden de çok mero nunuz.» "Maçın hakemi Sinyor Gamba da şunları söyledi: « Atinada yapılan Doğu Akdeniz birincıliklerinde çok daha iyi oyunlarınızı seyrettim. Eahatça sistem kurabileceğiniz bu oyunu her nedense sistemsiz oynadmız. Başta Lefter olmak üzere Mustafa ve Erolu çok beğendim. Gündüz kadar da feragatll bir oyuncuya şimdîye kadar futbol sahalarında rastlamadmı.» Cem ATABEYOGLi; Misafir futbolcular şerefine ziyafet Ankara, 20 (a.a.) Suriye Türkiye milll futbol karşılasmtsı münasebetile Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü tarafmdan bu akşam saat 21 de Gar gazinosunda misafir sporcular şerefme bir akşam yemeği verilmi}tir. Çok samimî bir hava içinde geçen bu yemekte, Beden Terbiyesi Umum Müdürü ile Suriye Futbol Federasyonu Başkanı ta« rafından birer nutuk söylenmif ve bu konuşmalardan sönra İki takım oyuncu ve idarecilerine hediyeler verilmiştır. Şalom gazetesi sahîbinin bir izahı Şalom gazetesi sahibi Avram Leyondan aldığımız bir mektubda, 16/11/949 tarıhli gazetemizın dördüncü sahifes.nde (Şalom ve Şabat gazeteleri) başlığı altında çıkan okuyucu mektubu hakkmda aşağıdaki izahat verilmektedir: «Haftada bir çıkan gazetemizde, kayda şayan memleket havadislerine yer vermekte olduğumuz gibi sevgili Atamızın ölüm yıldönümünden bir gün evvel çıkmış olan gazetemizde, bir tertib hatası olmak üzere (kı bu her bir gazetenin başma gelebılir) Atamızı alâkadar eden yazınm; gazeteye basılmaya ve 500 Fakültemiz Zooloji Enstitüsünde bir asistanlık açıktır. tstek tanesinin piyasaya dağıtıldığı an lilerm: da, konmadığmın farkma varı1 Memurlar kanununun 4 üncü madd*sinin A, B, C, H, V, larak, makineleri durduttuk, mer Z fıkralarında yazüı şartlardan başka: kur yazıyı gazeteye yerine koya Görev alacağı bilim dalı üe ilgili bir yüksek öğrenim durduk ve dığer gazeteler, ki mü diploması almış olması, him bir sayı tutmaktadır, bu şeb Yabancı bilim dillerinden birini, çalısacağı dalda gerekli kilde intişar etmiştir.» incelemeleri yapacak kadar bilmesi, c İlgili kürsünün özel ihtiyacma göre, kürsü başındak: öğYENÎ ESERLER | retim üyesinin teklif edeceği sair jartları haiz bulun I ması gerektir. . İktisad ve Ticaret 2 Bırincı maddede yazılı gereken belgelerile, 21/11/949 taAnsiklopedisi rilrnden itıbaren 15 gün içinde, hangi yabancı dilden imtihana gitktlsad ve Ticaret Ansiklopedislnln receklerini açıklamak üzere, bir dilekçe ile 5/12/949 tarihınde saat 10 a kadar Dekanlığa basvurmaları ilân olunur. (16405) 4 uncu cıldınin 40 ıncı lasıkulu de tıtız İstanbul Universitesi Fen Fakültesi Dekanlığından: BULMACA 1» • •1 • • • Suriye millî takımı sahada Lefterin sütu kale üzerinden dışsn çıktı. Üçüncii gol 40 ıncı dakikada Türk kalesi ilk mühim tehlikeyi atlattı. SuriyeUler sanü'aforları vasıtasüe ortadan ilerlediler. Erdal bir tereddd du müteakıb geç kaldı ve fazla bir üeri çıkıs yaptı. Fakat santrforun futunu Na«i yeti?erek kurtardı. 42 ncı dakütada Oündüzün güzel bir kafa vuruşu ile kaleye attısh topu kaleci tuttu. 44 üncu dakikada, Bülend 35 metreden Suriye kalesine bir hendbol atışı yaptı. Çeialen sıkı çüt, seyircilerin hayret sidalan arasında Suriye kalesinin ağlarına takıldı. Devre biraz Eonra surekli alkışlarla 30 Türk takımının lehine neticelendi. İlk dcvrenin umumî vaziyeri Türk takımı ilk devreyi bastan sona kadar hâkim oynadı. Suriyelilerin yaptıkları akınlarda, top 45 dakıka müddetüıce, millî takım kalecimiz Erdalın eline 4 defa değdi. Mudafaamız loendisinden beklenilen muvaffakıyeti maalesef gösteremedi. Karsı takımın umulduğundan çok daha zayıf ohnası Türk kalesini esasen tehlikeli bir pozisyona sokamadı. İkinci devre İkinci devreye saat 15,20 de baslandı. Suriye takımı bu devrede biraz daha insicamlı idi. Top Suriye kalesi yakınlarında, Türk oyuncuların ayaklarında dönüp dola?xyordu. Şükrü, Erol, Gündüz, Lefter ve Fahreddin mütemadiyen birbirlerine pas veriyorlar ve birbiri arkasma gol fırsatı arıyorlardı. 12 nci dakikada. top Gündüzden Şükrüye geçti. Şükrü müsaid vaziyette çüt atmadı ve gene Leftere pas verdiLefter çok guzel bir vole vunısu yaphysa da top kale üzerinden avuta çıktı. Oyun adeta tek kale halinde geciyordu. Türk takımı sağdan, soldan ve ortadan birbiri ardınca »kınlar yapıyordu. Bu »ırada Suriyeliler an! bir hücum yaptılar. Erdal, kale önüne kadar ilerlıyen Suriye sol içinin ayaklarına yatarak bir golü kurtardı. Dördüncü, beşinri ve altmcı goller 18 inei dakikada Şükrünün ortaladığı topa çıkan Gündüz, yerinde bir kafa vuruşu ile topu Suriye kalesine kalecinin müdahalesine ragmen sokmaya muvaffak oldu. 4 üncü gol. 24 üneü daüka. Bülendden Leftere gelen topu Lefter kale yakınında bulunan Erola verdi. Erol çok Iruvvetii bir Eütle kalecinin kı~ pırdamasına meydan vermeden 5 in ci golü attı. Bu golün hemen arkasından Lefter 6 Suriyeli oyuncuyu çalımla geçerek kale önüne kadar geldi ve fevkalâde bir şütle 6 ncı golü yaptı. Biraz sonra sene Lefterin nefis bir volesini Suriye kalecisi güçlükle kurtardı. Oyunun bundan sonraki kısmı da Türk takımının gittikçe artan baskısı «1tmda cereyan etti. Bu arada Suriyeliler bır iki akın yaptüarsa da Yozgad ve Kırşehir P.T.T. binalarına kalorifer fesisatı yaptırılacaktır. Ankara P.T.T. Başmüdürlüğünden: Yozgad ve Kırşehir ilinde yeni yaptınlan P.T.T. binalarına kalonfer tesisatı yaptırılacaktır. Yozgad ve Kırşehir binalarına yaptırılacak olan bu tesislerin keşif bedelleri 41820,18 liradır. Geçici teminatları 3136,51 liradır. Ihaleler ayrı ayrı yapılacaktır. Her iki eksiltmeye girmek isteyenler teminatı da ayrı ayrı yatırmaları lâzımdır. Bu işe aid plân ve şartlaşmalar 2 lira dokuzar kuruş kar'ihğmda Başmüdürlüğümüzden, Yozgad ve Kırşehîr P.T.T. merkezlerinden alınabilir. Eksiltmeler kapalı zarf usulü ile olup 6 aralık 949 tarihinde sah günü, Yozgadmki saat 15 de, Kırşehirinki saat 16 da Samanpazarı P.T.T. binasında toplanacak olan alım satrnı komisyonumuzda yapılacaktır. Bu eksiltmeye girebilmek için isteklilerin kanunî belgelerden başka asgarî 40.000 liralık, kalorifer tesisatı işini yapmış ve kesin kabulünü yaptırdığma daır resmî vesikayı 5 aralık 949 pazartesi günü saat 17 ye kadar Başmüdürlüâümüze gösterip eksiltmeye girebilme vesikaları almaları ve işin başmdan sonuna kadar bir tesisat mühendısi kullanacağına dair noterden tasdikli bir taahhüdname vermeleri lâzımdır. Kanunun tarifıne göre hazırlanması gereken zarfların eksiltme günü yukarıda yazılı saatten bir saat öncesine kadar Başmüdürlüğe verilmesi, postada vukua gelecek gecikmenin kabul edilmiyeceği ilân olunur. (16318) «Cumnunyet» in tarihî teirikası: bır ltina ile hazırl&nmı; ve (E) harflne ald bırçok kelimelerl lhtiva ederek mukemmel bir fekilde ynyınlanmıştır. Bu fasikuldeki keümeler de yurdun ayakkabı sanatkân. tanmmı; meslak ve llım adamlan taYukandan asağıya: rafmdan kaleme ahnmıstır. Bajbca 1 Muhtellt. hayvan yemlermden. tatabevleri ve bayilerde bulunur. 2 Binayı bolmelere ayıranlsrdan, Türk Folklor Araştırmalan dunyanın yaptığı devırlerden birının Bu ısimdekı ayhk halk bılgisl derSTiresi. 3 Felsefenın ayrüdığı dort gısmın Kasım 1949 tarihli 4 uncu sayısı da konusunun değerli yazılarlle kor.udan biri. 4 Bir «lfat takısının çıkmıştır. Içlnde Muzık folklonı ge tersl. kırmızı renkte bir İspanvol dozıleri, Safranbolu duğunlertnde sini kuması (Du kelıme). 5 Badana ile çevırmesi, SuDağTa$Ağac hak örtülen, buyükçe. 6 Bindlrtlmiş kıtakında inanışlar gıbl yazılar yer al lardan bir kısmınm i;ine yarayan bir mıştır. Tavsıye ederiz. yargıcm yarıaı, boyutlanndan birl faza. yazıcın yarm. boyutlanndan biri fazla. Birinci gol Türkiye İktisad Mecmuası Memleketımızin ve dunyanın mühteı iktısadi hâdıselen üzerinde yerli ve ecnebi en salâhıyetll Imzaların yazılarını. çeeıdh istatlstık ve haberlerl Ihtıva etmek uzere neşredilen bu degerlı aylık iktisad dergısinln Kasım sayısı da çıkmıştır. Tavsiye ederız. GÖNÜL IŞIKLARI Hayreddın Özilhan taraiından yazılan • Gonul Işıkları» şlir kıtabı, temiz ve sade bir baskı Ue çıkarılmıştır. Son kısmında taJebelerlrün armağan ettiği bazı yazıları da ihtıva eden kitabda, neşredilen şurlerden bazılan ecnebi dıllere de tercume edUmis ve yabancı memleketlerde neşrolunmuştur. Tavsiye ederiz. 14 üncü dakikada Bülendden Gündüze, Gündüzden de Fahreddine gelen topu, Fahreddin güzel bir vuruşla Suriye aflarma taktı. Ve Türkiye takımma ilk eoKi kazandırdı. Bu golden sonra SuriyeUler arka arkaya Ud hücum yaptılar. F&kat ikisi de neÜoe vermedi. 22 nci dakikada Hüseyinden aldığı pasl* kaleye kadar sokulan Şükrü, EvreDd bulmacanrn hanedilmiî sekU kaleci Ue carpıçtı ve rmıhakkak bir 1 2 3 4 5 6 T 8 Bol kaçırdı. Top kalecinin elinde 11 M|E kaldu İkinci gol AİSİ! PİMİA I L Türk takımı anlaşarak güzel ve «a BIİİS M IİLMİV süratli bir oyun oynuyordu. 26 ncı Pahpeddin Gündüzün AİMİA NİHKİA dakikada, nefis bir pasını güzel bir çütle taen CW|L|I|Z|BİO|N mamlıyarak Türk takınuna ikinci A|C|E|B|A|*|V|«I golü de kazandırdı. Bundan sonra Suriyelüer netiee! N|AİB|1|T|L|A F siz bir kaç akın yaptılar. 35 inci ee N Ai dakikada Fahreddin Suriyeli oyuncuyu geçerek topu, Leftere verdi. BiriRlLİEİŞl bunlar Bülendin, Nacinin, Hüseynin ve Vedünın yerinde müdahalelerile neticesiz kaldı. Son dakikalarda, Erdal iki güzel kurtan$la Suriyelilerin atmak için çok çahstıklan çeref golüne imkân vermedi. 7 nci gol Oyunun bitme^ine 4 dakika kala, sağdan iknisaf eden bir akında, Lef ter güzel bir ara pasıle topu Fahreddinin önüne attı. Bu oyuncu da kalecinin çıkış yapmasından *bilistifade, aşutma bir şütle topu yeHinci defa Suri>e kalesine soktu. İkinci devrenin umumî vaziyeti Türk takımı ikinci devrede de, ezici hâkimiyetini devam ettirdi. Bu vaziyet karşısmda Suriyeliler Uk devrede olduğu gibi Üdnci devrede de açıklarını dahi müdafaaya çekerek fazla gol yememek için canla başla çalıştılar. Türk millî takımının aldığı bu netice, kendi kuvvetinden ziyade Suriye takımının henüz zayıf bir takım olmasmdan ve bütün oyun müddetince müdafaa tabiyesi tatbik etmesinden ileri geldi. Yoksa. dört bes oyuncu müstesna, Türk millî takımı oyunoularına tam formunda demek ve taktma en iyi tarzda teskil edilmis gözile bakmak oldukça aordur. Misafir Suriye takımı, bütün maç devanunca çok temiz bir oyun pgösterdi. Her iki takım da sahayı terkederken tıpkı çıkjçlarmda olduğu gibi seyirciler tarahndan hararetle alkıslandılar. Nasıl oynadılar? Erdal: Kendisine fazla is düşmedi. tkınci devrede ıkı güzel kurtarışı görüldü. Naci: Her zamanki formundan daha düşük bir durumda idi. Vedıi: Bu oyuncumuz maalesef takımın en bozuk elemanı idi. Mustafa: îlk defa millî formayı giyen bu oyun. cu, güzel müdahalelerıle herkesin takdirini kazandı. Bülend: Her zamanki gibi müdafaanın düfüm noktası idi. Sol haf Hüseyın: Vasat bir gününde idi. Ken disınden çok daha iyi bir oyun bekleniyordu. Erol: İkinci devrede iyi idi. Sağiç Lefter: Yaptığı sıkı çıkışlarla Sur.ye defansmı birbirine kanştırdı. Bu oyuncu günün kahramanları arasında idi. Gündüz: Kelimenin tam mânasile şahane bir oyun oynadı. Bütün gollerde h:ssesı büyük^ür. Fahreddin: millî ta* kımda oynadığı bu ilk maçta hiç aksamadan mükemmel bir oyun çıkardı. Ve yedi sayıdan üçünü yapmak şerefıne naıl oldu. Şükrü: Kendısinden çok şeyler beklenilen bu güzide oyuncu, heı nedense çok durgun bir gününde idi. Suriye takımı nasıl oynadı? F.Bahçe 2 G.Saray 0 • •|Y|A|K|«|A • ^ Bu njeseleler Türk gemfleri için varıd değildi. Çünkü islâmiyet dolayısıle temizlığe gayet dıkkat ediliyor ve kısa fasılalarla yıkanvnak va terririenmek işi tekrarlanıp duruyordu. Bunun netioesi, hırLsfivan filolarmda sık sık salgın hastalıklar zuhur ettiği halde, resmî donanmada olsun veyahud korsan donsnmasına mensub Türk gem' sımde hiç hastalık zuhur etıniyordtı. DuşT.an filosu 1353 senesi yaz mevsiTİnde Halkulvat kalesine geldi. Kaleye giden boğaz dar ve tızunca olduğu için Barbaros acele ile karaya kırk top çıkarbp tabiye etti. Maksadı fıloyu boğazdan geçiımemfik idi. Fakat düşman metrisler kazdırarak kaleyi yuz yirmi topla sardı. Bir ay fasılasız olarak gece sündüz karşılıklı top ateşi devam etti. Barbaros, bir çok defa dtışmana saldîrdı ve altı binini kıhcdan geçirdi. Fakat düşman, ("üşen bir kişinin yerine imdad olarak iki kisi ahyordu. Barbaros ise hiç bir yerdon yardım görmuyordu. Arük Halkul\'at yahud Goulette kalesi bir yığın taş ve molozdan Ibaret kaldı. Duvarlar gazilere si tifak etti. Bu ittifak neticesinde (1537) Barbaros otuz gemi ile Avlonyaya gitti, on iki gemile oraya gelecek olsn Franfiz Amiralı «Baron St. Blancard» ı bekledi. Barbarosun Türk bahriye erleri (azepler) Fransız galilerinin güverte ve kaYazan: Halikarnas Balıkçısı saralarında uzun saeh şövalyeleri per olmaktan çıktı. Barbaros Tu görünce, «bu a\refler neye kadırgelirler?» diye taaccub etnusa ricat etti. Kaleye yerleşti. Fa galarla üler. kat düşman yetişti. Gaziler Tunuslularla birlikte düşmana hücum İki filo birleştikten sonra karşıettiler. Düşman tabana kuvvet daki İtalya kıyısım yakmağa kokaçü, Barbaros da peşlerine düştü. yuldular. Fakat iki filo harekâta Tam bvı esnada Tunuslulann yansı başladık!arınm onuncu günü Frandüşmanla elbirliği ettiler, geri ka sız filosunun bar.Uu tükendi. Barlanı da kaleye kaçü. Düşman bu barostan mütemadiyen barut istehali görünee yüzgeri ederek sal yip alıyorlardı. Barbarosun bu hadırmağa başladı. Barbarosla Turgud le canı sıkılıyorda. Yanındakilere, Reis kaleye girmek istediler. Fakat «gemilerine şarab dolduracaklarına kaledekiler kapıyı yuzlerine kapa barut alsalardı ya.» diye derd yandılar, bundan başka da içerdeki dı. Otrantoda V=ir>oli hükumetme dört bin esiri salverdüer. Barba aid Kastro kalesini yalnız Barbaros iki yüz Türkle Cezayire doğru rosun topları dövabildi. Kale ahnçeküdi. Cezayirde otuz iki gemi dı, ve toprakla bir edildi. Papa topladı. Majorka adasına dümen Paul'un emrile Andrea Doria Bartuttu. Yolda bir kaç gemi zaptctti' barosun üzerine gitti, harbi göze Tamır edilmiş olan Palma kale Bİamadı, geri döndü. Barbaros İtalsini ele geçirip yeni baştan yıkb yaya gelip de ken'hsile birleşecek ve sonra İstanbula rota tuttu. Tur olan Fransa Kralını bekledi. Güngud Reis ise Cirbe adasına döndü. ler ve aylar geçti. Kr ıl gelmedi. İspanya Kralı Şarlken, Almanya Hayreddin Paşa da İstanbula donİmparatoru seçilmişti. Fransa Kraî» dü. Birinci François bu işi kıskandı, Turgud o sene Afrikada kalm:;, bundan dolayı Almanya, Holanda ve Belçikayı zaptetmek ve İtalyaya ve Cezayirde zaptsdilmiş gemi argirmeyi tasarladı. O zaman Maca tıklarmdan sekiz kadırga yaptırristan tarafmdan Almanvayı tehdid mıştı. Onlarla filosunun ku\vetıni etmekte olan Osmanlı devletile ıt yirmi sekiz parçaya çıkarmıştı. Kış girerken ilk bu füo ile ilkönce Te tuan'ı vurmuştu. Baskın o kadar beklenmedik ve şiddetli obnuştu ki bir sene önce İspanyollann Tunus seferinde elde ettikleri esirler, sanki düşman yüzlerce mil uzaktaymış gibi rahat rahat satıhrken birdenbire ortaya korsanlar çıkakoymuştu. Bu sene önce babası, Turgudun yanında şehid olmuş olan bir kız satılmakta idi. Onu şehir meydanının yanındaki tahta kulübelerde müşterilere gösterivo'lardı. Onu esir diye satan Beni Hıfzlann Hasanın bir subayı kıza, «bak seni alacak Senor Pablo seni çıplak görmek istiyor. Soyun'> demişti. Çiçek yüzlü kızeağız birer birer elbiselerüıi çıkarmıştı ve utancından kıpkırmızı olarak yere bakmıştı. İste o zaman kıyamet kopmuştu. Bu baskuıa kendi arzusile İslâmiyeti kabul etmiş olan Konçini de iştirak etmişti. Eğribozlu Murad, kı zm çıplak halini görünce, hemen giyinmesini ve nenin nesi olduğunu anlatmasını ist*»mişti. Kız söylejince kıza, «senı satan bu herifler, ve seni saün almak isteyen şu herifler şimdi senın esirlerindir. Onları istediğin eibi sat,» dcmişti. Müzayedeye bir çok korsan iştirak ederek, kız para kazansın dıye esirlerin fiatlarını arttırmışlardı. Konçini de ileri atılmış. kıza ve orada bulunanlara «ben IUZJ satm alacağım, fakat para ile değil, yü istiyorsa satın alsın, fakat o da yü 1rak gözleri de Okyanus ufuklarmreğile alabüir. Efer beni esir efanek da yavaş yavaş konuşjyorlardı. istiyorsa. çağırın dua etmesini bile Forsalar da konuşuyorlar ve lomnin birini hemen burada nikâhımızı barlarla loröbozlardan bakıyorlardı. krysın!» diye ilân etmişti. Bütün Kürek topaçlarmı yere bağladıklan korsanlar gülmüş ye hepsi de bir için kadırga, kalita ve perkendeleağızdan «biz nikâhın şahidleriyiz!. rin kürek palalan hep dizi dizi hadiye bağmnıslardı. vada idi. Kürekler de yelken, yani Malum ya her yerde dfenizciler skopamare vazifesini görüyorlar ve karaya çıkınca biraz neşeli ve cün tekneleri büsbütün kanadlannı açbüşlü olurlar. Fakat on binlerc* mı? deniz kuşlanna benzetiyorlarmüslüman kadınını İspanyadan kur dı. Bütün filo aksama kadar böyletarnus olan Turgud Reisin korsan ce batıya doğru flerledi. Akşam güları, kadınlara karşı gösterdüleri nes batarken Turgud Reis elveda sahabetten dolayı onlardan min diyen ışığa pek acı acı baktı. O nettarhk beklemezlerdi. Onların ışıkla gidemedıği için, içinde derin hayatlarını kurtarmak, onlann kor bir hüzün vardı. Kendi kendine kularını dindirmek için kendi ha sanki ışıkla konuşuyormuş gibi yatlarını tehlikeye koyan bu deniz adamlan kadmları kurtarmağı, on «ben sizinle gideceK, meçhul diyarlara hürmet etmeği, dindaşları olan lan aşacak insandım. Fakat bahtım o kadınların bir hakkı sayarlardı beni yalnız Akdenize bağlıyorTurgud Reis, Tetuandan Septeye Koy ki her şeyi affettin. Fakat akadar geldi, hattâ burnu dolanarak çık denize boşanıp açümaklığuna Atlas Okjanufuna çıktı. Sert bir mâni olan düşmanlarıma işte bu doğu rüzgârı uğuldıyarak esiyordu. yaptıklarını, son nefesime kadar Salta burina (arkadan) gidiliyordu onlara .affetmiyeceğim. dedi. GözBütün yelkenler rüzgsrla gebe bir leri sislendı, gözlerıni sildi. Ancak halde şişiyorlardı. Güneş bembeyaz, geç vakit rota değiştirmesi ve yelkenlerden daha beyaz Okyanos doğuya doğru volta vurulması emköpüklerinde çakıyordu. Turgud rni vererek kendi canına kıyabildi İki uç gun volta vurarak doğuya Reisin Okyanusa bu fırlayısı. bir av aramak için değildi. Fakat bir kaç doğru jukseldiler. üçüncü günü saat için olsun coskun gönlüne bir dogu rüzaârı dindi, yıldız karayele bosanıs ve sonsuz bir yaylım ver dogru dırıça etti. Turgud Reis de Sıcılya voiunu tutru. Sicilyada Kasmek icindi. telvetranonun onuııe gece vakti Bind'âi kadırssH= cilâh arka'laşları kollartm kupestede ve hep geldi, CArkan w*l 4uy2unun tesiri alünda ola Lik maçlarınm tehir edilmesin den istifade eden Galatasaray v» Fenerbahçe dün İnönü stadinda hususî bir maç yaptılar. Diyebilirim ki, bu iki takım bütün ta.i rihleri boyunca, halk taraiındaa bu kadar alâkasızlıkla karjılanan bir maç yapmamıglardnr. Ümid edilen hasılat olmadr, Fenerbahçe de bu maçta Galatasarayı 20 yendi. Dün yapılao maçm yegâne kârı da bundan ıbaret kaldı. Takımlar tabaya göyle çıktılar: Galatasaray: Turgay Faztf, Ruhi Musa, Doğan, Özcan Isfendiyar, Mustafa, Muhtar, Muzaffer, Garbis. Fenerbahçe: Hüsnü Hilmlp Ahmed Müjdad, Refet, Nu»ret Turhan, Mehmed Aü, Cemal, Ali, Halid. Hakem: Eşref (Beşiktaj). Galatasaraym hücumile başlıyan oyunun hemen başından İÜ« baren Fenerin tazyiki görüldu. Bır bocalama mücadelesi yapan Galatasaray, kısa süren bu tazyıkten sonra açıldı. Galatasaray sağ muavınının dıkkatle besledıği forved hattı, biraz şahsî oyuna kaçmasa idi, maçm şekli mutlaka değışmiş olurdu. Tesadüfe bırakılan oyunda. Fenerbahçe de soldan tehlikeli hücum» lar yapmağa muvaffak oldu. Galatasaray kalecisi 30 uncu dakikada sakatlandı. Yerine geçen ıhtiyat kaleci, henüz beş dakıka olmuştu ki, frikikten direğe vurup geri gelen topu tutamadı. Mehmed Ali de Fenerbahçenin birinci golünü yaptı. Galatasaraym verimsiz geçen hücumları arasında devre 10 Fenerbahçenin lehinde bitti. İkinci devrenin büyük kısmmı Galatasaray hâkim oynadı. Hilmi, Ahmed ve Müjdadm yaptığı sıkı müdafaa karşısında Galatasaray üstünlüğü kurduğu halde netice alamadı. Galatasaray bir kaç defa oft sayda düştü, iki defa topu direklere çarptı. Nihayet Galatasaray soliçi Muzaffer 35 inci dakikada alnından yaralanıp oyun* dan çıktı. Galatasaray tecrübes'z hücum hattı yüzünden hi<j bır fırsattan istifade edemedı. 43 üncü dakikada solaçık Halid hesablı bır şütle Fenerbahçenin ikinci golünü yaptı. Suriye millî takımından 7 kişiyi Dünkü oyunun heyecanlı ve esasen mevsim başında îstanbu zevkli olduğunu söylemek doğla gelen takımdan tanıyorduk. rusu çok güçtür. Ömer Besim Umumiyet itıbarile gayretli fakat teknik bakımdan çok zayıf Yeni bir Türkiye rekoru Ankara, 20 (Telefonla) Bugüa tı. Sağiç ve V gol yemesine rağmen kaleci en muvaffak oyun Suriye Türkiye Millî futbol macuları idi. çından evvel 4x1500 metrede bir Hakem Gamba: îyi bir hakem. rekor denemesi yapıhruştır. Mustafa Fakat, memleketımıze gelen İn Özcan Ali Polat Ekrem Koçai giliz hakemleri kadar hattâ va Osman Coşgülden müteşekkil tatandaşı Galıatti derecesinde tat kım, koşuyu 17,22 8'10 da bitirerei minkâr değildi. yeni bir Türkiye rekoru tesis etMaçtan sonra ne söylediler? mişlerdir. Suriye kafıle başkanı maçtan Macaristan Isveçi yendi sonra bana şunlan söyledi: Budapeşte, 20 (A.P.) Pazaı « Bizim oyuncular, mahalle aralarmdan kendi kendilerini ye günü Budapeştede 50.000 seyircı tıştirerek yükselmişlerdir. Dost önünde yapılan millî futbol maTürk milletüe yaptığımız bu maç çmda Macaristan İsveçi 50 mağharicdeki ilk millî temasımızdır lub etmiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle