Katalog

CUMHUR JTKT rBİR DAKİKA: Fin komünistlerinin hazırladıkları darbe grev teşebbüsü akim kaldı, hükümet ciddî tedbirler aldı Helsinki 25 (a.a.) Finlandiya hükümetinin sözcüleri, müfrit solcu unsurların bir genel grev çıkarmak yolundaki teşebbüslerinin akim kaldığını bildirmişlerdir. Finlandiya radyosu bugün işlerinin başına dönen işçilerin sayısının gittikçe arttığım haber vermiştir. Grevlerin tesiri bilhassa Fin limanlarında duyulmuş ve takriben 90 gemi Hareketsiz kalmıştır. Diğer taraftan Finlandiyadan yeni dönen B.B.C. nin siyasî muhabiri, Fin komünistlerinin sayılarının pek az olduğunu, gerek polise ve gerekse orduya hâkim olmadıklarını, ancak az sayıda sendika üzerinde nüfuzları bulunduğunu bildirmektedir. Muhabir, bununla beraber komünist sendikalarının ciddî karışıklıklar çıkarmalarına yol açacak kadar ehemmiyetli olduklarını ilâve etmektedir. Nihayet muhabir, Fin komünistlerinin Rusyanın yardımı olmaksızın bir devlet darbesini muvaffakiyetli bir şekilde başaramıyacaklarını beyan etmektedir. Ordu, «Hazır ol» emrini aldı Helsinki 25 (a.a.) Finlandiyalı Çekoslovaklarınkini komünistlerin model ittihaz ederek kurdukları hareket komitesi, hükümeti o derece endişelendirmiştir ki, ordu ve polis kuvvetleri, Pragda vuku bulmuş olana müşabih muhtemel bir darbeyi önlemek maksadile hazır bir vaziyette bulunmaktadırlar. «İleri ~elen 500 Komünist» Washington 25 (A.P.) Bugün Temsilciler Meclisi Dıa İşleri Talî Komisyonu «ileri gelen 500 komünist» başlığı altKıda bir rapor yayınlamıştır. Bu raporda, adları açıklanan 500 erkek ve kadının «Avrupa ve Doğuda bir komünist taarruzunu hazırladıkları» kaydedilmektedir. Rapora göre, bu şahıslar muhtelif memleketlere şu şekilde taksim olmuşlardır: İtalyada 40, Fransada 39, Büyük Britanyada 25, Yugoslavyada 22, Bulgaristanda 20, ÇeKOslovakyada 16. Holandada 15, Polonyada 15, İspanyada 13 Finlandiyada 12, Arnavudlukta 4, Avusturyada 8, Belçikada 1Í, Danimarkada 4, Cezayirde 8, Fransız Fasında 5, Tunusta 9, Almanyadaki Amerikan bölgesinde 3, İngiliz bölgesinde 4, Fransız bölgesinde 4, Sovyet bölgesinde 12, Yunanistanda 12, Macaristanda 11, Rumanyada 10, İsveçte 7, îsviçrede 11. Münkir î Sadık Ekonomi Bakanı Cavid Ekin tekzib ediyor: Haydarpaşa garında, Sayın Cumhur Reisini karşıladığı sırada, kendisile şeker meselesi üzerinde hiçbir şey konuşmamış. Ben hayret ediyorum. Bakanın o gün Cumhur Reisine *Şeker meselesi hallolunmuştur* dediğini bütün gazeteci arkadaşlar yazd*. Haydi gazeteciye ehemmiyet vermiyelim. Ne olacak? Yalandır, deriz geçer gider. Fakat Sayın Bakan, orada bulunan generallerin, milletvekillerinin, Valinin, Polis Müdürünün ve diğer zevatın, kertdisine bir şey söylemeseler bile, manevî şahadetlerinden hiç mi çekiv.^iyor? D. N. Amerika İsrail illetine Baştaraft I fcıet "«muııııııııııııııiH'üiıımnnniîiıııııı BattaraU I inci sahifed* Başiarafa 1 inci »Wfeá« seleyi ortaya atmaktadır. Amerikanın, İç İşleri Bakanı Münir Hüsrev Göle bu hususta geniş izahlarda bulundu» bu anlaşmalar için daha vahim bazı şartlar ileri sürüp sünniyeceği meselesi ba Bakandan sonra Necmeddin Sabir bir his mevzuudur. Bu, İngiltereyi bilhassa saat süren izahatında şark vilâyetlerinalâkadar eden birvtneseledir. Filhakika de alınan inzibati tedbirlerin kân olson zamanlarda birçok Amerikan si madığını, kaçakçılıkla mücadele teşkiyasî şahsiyeti sterlin bölgesinin muha lâtının kâfi olmadığı gibi iyi işlemedifaza edilmesinin aleyhinde bulunmuş ğini, hükümetin muhtelif işlerde gevşek hareket ettiğini »5yl iverek, bu vaziyetin tur. ileride doğuracağı tehlikelere işaretle Gazete şunları ilâve ediyor: «İngilterenin, ingiliz lirasını düşürmek umumi müfettişliklerin bu mıntakalarHa tekrar ihdasını istedi. İkinci defa kü;'le Amerikan yardımını reddetmek arasüyo gelen tç İşleri Bakanı her yerde sında bir tercih bulmak mecburiyetinde alman tedbirlerle hükümetin vaziyete kalacak bir durumda bulunması şayadaima hâkim olduğunu, bu bakımdan nı teessüf olur. Sterlin bölgelerinin kon umumî müfettişliklerin tekrar ihdasına trolünü temin eden siyaset, ancak ingiliz lüzum olmadığını, her hangi bir tehlilerle Amerikalılar arasında tam bir iş kenin derhal yerinde yok edileceğini birliği meveud olduğu takdirde mümkün ve bu vilâyetlerin kalkınması için geolabilir. Sir Stafford Cripps ve M. Dal rekli tedbirlerin alınmakta olduğunu ton, bugünkü şartlar altında İngiliz li söyledi. Grupun gündeminde hükümerasının devalüasyonunu hiçbir şeye ya tin takib edeceği buğday politikasının aramıyac ağını birçok fırsatlarda bildirmiş çıklanması hakkında bir takrir vardı. lerdir, bundan dolayı şimdiki şartlar Fakat vaktin gecikmiş olması dolayısile hiç değişmemiş olduğundan bir deva oturuma son verilerek görüşülmesi perlüasyonun herhangi bir şeye yarıyaca şembe gününe bırakıldı. ğını zannetmek İçin hiçbir sebeb' meveud değildir. Türkiye, Yunanistan ve AfgaBir New Tork gazetesi, İngilizlere hücum ediyor nistan, Orta Doğu İktisadî NeWYork 25 CAP.) Bugün «NewKomisyonuna seçildiler York Post» gazetesi birinci sahifesinde t İngiliz vefasızlığı üzerinde güneş asla Lake Success 25 (a.) Türkiye, avuşmaz» başlığı altında bir başmaka Yi. .. ve Afojnistan. Ortadoğu içirı yayınlamıştır. Gazetenin 3 üncü sa teklif edilmiş olan iktisadî komisyonun hifesinde de, aslen Polonyalı Arthur üyeliğine kabul edilmişlerdir. Fakat bu Szyk'in bir karikatürü çıkmıştır. Kari komisyonun üyeliğine secilrr.ek için Rus katürde «John Bull» (İngilterenin tim ya tarafından ısrarla yapılan taleb bu sali) elinde kanlı bir hançer tutmakta meseleyi incelemekle görevli bulunan dır. Hançerin adı «Abdullah» tır. Bu komite tarafından reddedilmiştir. karikatürün altında şu ibare yazılıdır'• «İsraili gerçekten tanımak arzusunda Kimsesiz ve anormal çocuklar yım. Ama ölümünden sonra.» hakkındaki kanun tasarısı İngiltere ve Marshall plânı <CH.P.» Meclis Grupunun dün yaptığı toplantı «Ateş kes» emrine Arablann cevabı Başmakaleden devam gerilemiştir. Hükümet tarafından Londra 25 (B.B.C) Ammanda bu alınan bütün tedbirler hemen baş sabah toplanmış olan Arab Birliği lita., başa aksi netice vermiş, ihraca derleri 90 dakika süren bir görüşme tımız düşmüş, istihsalimiz dumura yapmışlar ve ateş kes emri hususunda uğramıştır. Tüccar neşesiz, çiftçi •üvenlik kuruluna verilecek cevabı hazırlamışlardır. ümidsiz, halk üzüntülüdür. BütçeReuter muhabiri şöyle demektedir: mizde, harbden önceki normal ölçülere doğru hiçbir • hareket uyan «Toplantı sonunda hiç bir tebliğ neşdınlamamıştır. Bir zamanlar milya redilmemiştir. Fakat gazetecilere verilen izahata göre, Arab devletlerinin ra yaklaşıyor diye korktuğumuz yılüvenlik kuruluna cevablan Suriye lık masraflar artık milyarı da geçEl Huri'ye gönderilmiş miştir. Herb sona ererken bol kese delegesi Faris kendisine gerekli talimat ve bu hususta den vadedilen imar hareketlerinden verilmiştir.» hiçbirine başlanamamıştır. Belini büKıral Abdullahm sözleri ken güçlükler karşısında Hükümet Şam 24 (Gecikmiştir) Majeste Abne ys «Ateş kes» emri için gelen her Kabine ilk söz olarak dullah tarafından kabul edildim. Maverilen mühlet jeste: halka ucuzluk vadettiği halde, bir •• Güvenlik Komisyonundan sadır Lake Success 25 (AP.) Ateş kes başbakan yardımcısı geçen gün «Biz olan hiçbir teklifi kabul etmem.» dedi. emrinin kabul edilme mühleti, Arablaböyle bir şey vadetmedik» demek Majeste Abdullah Filistin umumî va nn talebi üzerine, 48 saat daha uzatılgarabetini göstermiştir. liliğine eski Başbakanı ibrahim Rasimi mıştır. Bu suretle müddet çarşamba günü (Türkiye saatile) 20 de bitecekBu şartlar altında yurdumuzun tayin etti. istikbali adına büyük bir üzüntü Mısır ve Ürdün kuvvetleri Kudüste tir. Mısırlılar, bir müstahkem mevkii duymamaya imkân yoktur. Avrupa temizleme hareketlerile meşguldürler. ele geçirdiler lım bir ucunda dünyanın gidişine Diğer cephelerde uçaklarla bombalama Kahire 25 (a.a.) Mısır kuvvetleri tamamile ters bir yol tutmuş geri ve istikşaf faaliyetleri devam etmektedir. Suriye kuvvetleri kurmay başkan tarafından yayınlanan bir tebliğde Mısin geriye kayıp duruyoruz. ığını Hüsnü Zamir yapmaktadır. birliklerinin Filistinde Gazza'nın Her ne bahasına olursa olsun takriben 13 kilometre kuzey doğusunda ÖMER RIZA DOĞRUL istihsalimizi arttıralım. Başka çarebir Yahudi müstahkem mevkiini ele miz yoktur! Askeri durum geçirdikleri ve yapılan çarpışmalarda Londra 25 (a.a.) • Filistin cephele 500 kadar Yahudinin öldüğü bildiril Diye avaz avaz bağırdığımız sıralarda bize cevab olarak: Amerika rinden alınan en son haberlere göıe mektedir. dan makineler gelsin de icabım düşünürüz. Tarlayı tırnaklarımızla süremeyiz a! Onlar ve biz Weizman Filistindeki durumdan kısaca bahsetmişor. Mumaileyh bazı Arab devletlerinin ateş kes emrine riayet edeceklerini kuvvetle tahmin ettiğini de ilâve etmiştir. Gazetecilerin bir sualine karşı Weizman şöyle demiştir: « Ateş kesildiği vakit Yafa ve Akkâ Yahudi kuvvetleri tarafından tahliye edilecektir. Fakat Kudüs, taksim plânı gereğince bize verilmemiş olmasına rağmen orada kalm&k niyetindeyiz.» Basın konferansı yalnız on dakika sürmüştür. Yahudi Cumhur Başkanının sıhhati çok bozuktu. Kendisi tamamile kör olduğundan gazetecilere fazla sual sormamaları rica edilmişti. Weizman; Başkan Truman'a parşömen üzerine elle yazılmış Hazreti Musanın kitabını hediye ettiğini bildirmiştir. Reuter aşağıdaki malumatı vermektedir: 1 Güney cephesi (Mısır) Geçen cumartesi Ürdün kuvvetlerile birleşmiş olan Mısır kuvvetleri, Yahudileri mağlub ettikten sonraflamanın13 kilometre kuzey doğusunda sahil civarında bulunan istihkâmlar üzerine Mısır bayrağını çekmişlerdir. 2 Merkez cephesi (Mısır ve Arab lejyonu): Kudüste anudane muharebeler devam etmektedir. Arablar Kudüsün eski mahallelsrindeki Yahudi bölgesini top ateşi altında bulundumağa devam etmektedirler. 3 Şeria cephesi (Suriye ve Irak) Yahudilerin Tebriye gölü doğusunda bulunan Arab topluluklarını bombardıman etmişlerdir. İrak kuvvetleri Tebriye gölünün 20 kilometre güneyinde bulunan Beyit " Yusuf Yahudi kolonisini tahrib etmişlerdir. 4 Kuzey cephesi (Lübnan). Haganah, Lübnan topçu kuvvetlerinia Lübnan Filistin hududu üzerinde bulunan Ramat Naftali Yahudi kolonisini bombardıman ettiğini kabul etmiştir. Mısırlılar, ağır bomba uçakları kullanıyorlar Londra 25 (BB.C.) Mısırlılarını Filistin cephesinde ağır bomba uçakları kullanmaya başlamış oldukları bildirilmektedir. Amerikanın protestosu NewYork 25 (R.) Birleşik Amerika hükümeti, Filistin sularmın ve sahillerinin abluka altına alınmış olmasını Mısır ve Suriye hükümetleri nezdindeki elçüeri vasıtasile protesto etmiştir. Ekspres kanunlar marşandiz kananlar Hedersiniz., bir demiryolu işi konuşacak değilim. Sadece bir teşbih yapacağım.. Şimdi burada size misalini vermekte güçlük çekmiyeceğim bazı kanunlar vardır ki; Meclisten bir kaç gün içinde çıkıvermiştir. Bir kanun bu kadar çabuk çıkmalı mıdır? Bir kanun ne gibi rih»Tİar tarafından hazırlanıp nasıl çıkarılmalıdır? Buralarını mütalea edecek değilim. Kıymetli millctvekillerimiz içinde ba işlerin hocaları olduğu kadar okuyucularımız arasında mütehassısları vardır. Yani demek istediğim şudur ki istediğimiz zaman bir kanunu belki de 24 saatte çıkarırız. Ben bunlara ekspres kanun diyorum. Hiç bir. istasyona uğramadan süratle yerine varan tren gibi. Gene bazı franımlşr var ki btr marşandiz treninin uğradığı istasyonlarda günlerce kaldığı gibi, hazırlamak safhasından tetkik devresine kadar her yerde gayet ağır gider ve bir türlü çıkmak bilmez. işte bunlardan birisi de, alâkalıların yüzde sekseni rahmeti hakkı beklemekte olan zavallılardan mürekkeb tekaüd kanunudur. Hanidir bu kanunun hazırlandığını, tetkik edildiğini. Meclise verildiğini gazeteler yazdılar durdular., lâkin bir türlü çıkamadı... Binlerce biçarenin ?on bit teselli olarak bekledikleri bu kanuna hanrhyan ve tetkik edenler içinde acaba bunun ne gibi yaralara merhem olacağını, ne gibi acı vaziyetleri hafifleteceğini bilmiyen var mıdır? Eğer varsa bilgi edinilmek için size aldığım bir çok mektubdan birini kısmen okuyayım: «Geçenlerde pahalılık zammı diye emeklilere yüzde 40 zam dediler v» yaptılar. Bir riyazi oyunla gördüğümüz zam ancak yüzde 4 ü geçmedi. Kime derdimizi anlatsak herkes yerden göke kadar hakkınız var demekten başka bir şey yapmıyor... Dhorlardı. Bütün marifeti Araerikadan gönderilecek traktörleri köylüye dağıtmaktan ibaret sayan bir hükümete ne buyurulur? İşte o ümid de boşa çıktı. Marshall Plânında Amerikanın bize ayırdığı yer so" nuncu mevkidir. Halbuki yukarıda adı geçen milletler kendi kalkınmalarına bundan üç yıl önce, harb biter bitmez başlamışlar, Amerikadan gelecek makineleri beklemeden istihsallerini yoluna koymanın çaresini aramışlardı. Kimbilir, şimdi ellerine geçen krediler de belki o gayretlerin tabiî bir mükâfatıdır. İşin kötüsü bundan sonra artık makin" de gelse kaybettiğimiz zamanı telâfi etmek güçleşecektir. Piyasalar açılmış, münasebetler kurulrmış, milletlerarası alış veriş ilerlemiştir. Yakında bizim mahsule müşteri bulmak da bir mesele olacaktır. Ankara 25 (Telefonla) Kimsesiz Ne yazık! Amerikan Haberler Servisi ve anormal çocukların korunması ve NADİR NADİ yetiştirilmesi hakkındaki kanun taMüdürünün tzmirdeki sarısı Meclis gündemine alınmıştır. kokteyl partisi Tasarıya göre 7 yaşına kadar normal İzmir, 25 (a.a.) Amerikan Haber ve anormal çocuklarla 7 yaşından li r Servisi Türkiye Müdürü M. Damon, büyük anormal çocuklar Sağhk Babugün saat 19 da Fuar Gazinosu pav kanlığı, 7 yaşından büyük sağır, kör Baftaraft 2 inci tahijede yonunda, izmir basın v» ajans mümes ve dilsiz çocuklar da Eğitim Bakan dan kurulacağı hakkındaki şayialar son lığınca yetiştirilecektir. Bu vazifelesilleri şerefine bir kokteyl parti verri görebilmek için her iki Bakanlık, günlerde yeniden duyulmağa başlanmiştir. mıştır. Ankara siyasî mahfillerinde bu Toplantıda Amerikan Başkonsolosu, çocuk pansiyonları, kör ve sağırlar hususta herhangi bir malumat bulunve bunlar Viskonsolos, Amerikan Konsolosluk er için okullar açacak bir müddet madığı gibi herhangi bir tefsirden de kânı, izmir gazetecileri ve Ajans mü Sağlık Bakanlığınca müşahede altına alındıktan sonra kaçınılmaktadır. Şayialara, Hasan Saka messili hazır bulunmuştur. ' durumlarına göre bu müesseseler kabinesinin son günlerde Mecliste bir sual ve Ankara İstanbul motorlu den birine gönderileceklerdir. 7 ya Parti yağmuruna datutulmuş olması uğgrupunda ağır tenkidiere şma gelen normal çocuklarla bu yaşraması sebeb gösterilmektedir. Bazı alâtren seferleri başlıyor tan büyük olanların ilk tahsilleri kalı mahfillerde ileri sürüldüğüne göre Ankara 25 (Telefonla) Haydar ilkokullarda yaptırılacak, yetiştirme Hasan Saka kabinesi istifa etse bile paşa ile Ankara arasında işleyecek yurdlarında ücretle çalıştırılacaklarbu istifa, ancak Seçim kanunu, Memuolan motorlu tren seferleri bu ay dır. Bunlardan kabiliyet gösterenler rin Muhakemat kanunu gibi bazı müiçinde başlayacaktır. Tren gündüz devlet fabrikalarına veya işletmelehim taşanların Meclisten çıkmasını müleri işleyecek, şimdilik haftada üç rine ücretli çırak olarak verilecekteakıb olacaktır. lerdir. gün sefer yapacaktır. Beynelmilel meseleler karşısında Türkiye Bajtaroft J inci saftıfed* Kabinenin istifa şayiaları lerine temas ederek demiştir ki: «Türkiyede bir muhalefet partisi mevcuddur. Celâl Bayann başında bulunduğu bu partinin açık ve sarih bir programı meveud değildir. Simdi söylenildiğine göre; üçüncü bir parti de kurulmak üzeredir. Sada¿... nutku hakkında AtL.a basınının neşriyatı Atina 25 (a.a.) Türk Dıs İşleri Bakanı Necmeddin Sadağın nutkunda ifade edilen milletlerarası siyasette Türk görüş tarzına, siyafî temayülleri ne o!ursa olsun bütün Yunan umumî efkârı iştirak etmektedir. Sadağın nutkunu, bütün Yunan gazeteleri Atina ajansı vasjtasile verilen Anadolu ajansı metnile neşretmişl erdir. Nutkun bilhassa Yunan Türk münasebetlerinden, Bulgar meselesinden, Ortadoğuda sulhun takviyesi için sarfedilen gayretlerden ve Moskova teşebbüsü ile ilgili olarak verilen Amerikan teminatından bahseden kıyınları hususi bir alâka ile karşılanmıştır. Yunan Dış İşleri Bakanı Çaldaris, bir basın konferansında, Sadağın beyanatına ve bilhassa iki memleketin müşterek gayretleri hususundaki sözlerine memnunlukla iştirak ettiğini söyleniştir. Yetişmiş oğlum Üniversiteye, diğer iki kızım da liseye devam ediyorlar. Elime ayda 120 lira geçiyor. Bununla beş nüfus aileyi nasıl idare edeceğim diye aklıma fenalıklar geliyor. Otuz beş senelik müstakimane çalışmış olmanın mükâfatı bu mudur? Yaşım 61 dır. Daha zinde bir haldeyim, iki gencin başaracağı işi yalnız yapmağa muktedirim. Çalışmak için nereye başvurdumsa hepsinden menfi cevab aldım. Baa günler zevcemle ben sabah ve öğle yemeklerini hazfediyor, bu haklarımızı çocuklarımıza bırakıyoruz. Bu ha!° da ne zamana kadar tahammül edebileceğimizi bilmiyorum. Bu perhiz yüzünden Bitaraf» 1 htei sahifed» günbegün kuvvetten düşüyoruz. Evlâdsöylemiş, «işte Halk Partisine meydan lanmız bu hali görüp müteessir oluokuyoruz, gelsinler bakalım, onlar da yorlar. Ne yapalım bu aldığım tekaüd böyle bir toplantı yapsınlar» demiştir. maaşile ancak günde akşamlı sabahlı D. P. il başkanının bu şekil meydan o olmak üzere yalnız bir tencere yemek kuyuşu CflP. liler arasında asab! bir pişirebillyoruz hava yaratmıştır. Öğrendiğime göre Bu işlerle alâkalı olan evliyayı umuteşkilâta bağlı şehirli ve köylü temsilciler tarafından DP. mitingine mukabil run kalblerine merhamet versin diye Ali aha duadan başka elimizden bir şey bir miting yapılması için müracaatler gelmiyor... yapılmağa başlanmış, ilçenin bu konu Burhan Felek Allahaşkına olsun bu üzerinde ısrarla durması istenmiştir. Pazar günkü miting muhitte bilhassa feryadımıza tercüman ol. Bu yeni çıkacak olan tekaüd kanunu bilmem hangi köylü. arasında türlü akisler yapmıştır. Bu münasebetle partiler arası rekabetin makamın elindedir. Belki bizleri mahbir k«t daha hızlandığı görülmektedir. volmaktan kurtaracak bir tedbir alırlar Parti mensublarının mukabil miting da ileride olsun bir nefes alabiliriz...» Bursada (G.H.P.) liler ve Demokratlar yapılması hakkındaki teklifleri C.H.P. Mektubun daha çok *a yerleri var, idarecileri tarafından incelenmektedir. kopya etmedim. Bu işle alikab olanlar Derviş Edesea memur iseler, unutmasınlar ki yan» onların da düşecekleri vaziyet bu mektub sahibininkinin aynıdır. Afif bir meD. P. Hendek (Başkanlığının mur tekaüde sevkedildiği zaman ancak bir açıklaması alnında şerefi ve içinde maişet endişe* Geçenlerde Hendek Demokratlarının ter sinden başka bir şeye malik değildir. tlb ettikleri »t koşusundan bahsederken AÍyon Milletvekili Kemal özçobanın orada bir nutuk söylediğini yazmıştık. Hendek D. P. Ba?kan Vekilliğinden aldığımız bir mektubda, izinsiz koşu ve konuşma yspılmacıgı gibi. kendileri hakkında bir kanuni takibata da tevessül edilmediği bildirilmektedir. razan: AHMED HAMDİ TANPINAH rim...» Mümtaz da bu dostluğu istememişti. «Olamaz, demişti. Bu vaziyet içinde en az olabileceğimiz şey birbirimizin dostu olmaktır. Sen de biliyorsun ki kalbini kendimden azıcık uzakta duyduğum zaman benim için herşey bitiyor. Kendimi en sefil mahluk sanıyorum. Bütün ahengimi, vuzuhumu kaybediyorum. Biçare birşey oluyorum...» O zaman mukadder cümle gelmişti: Yeter Mümtaz... Arak bıktım...» demişti. Mümtaz gene kadının bu sözü söylerken bu iki sene içinde onun yüzünden çektiklerinin hepsinin içinde canlandığını biliyordu. Eminim ki o dakikada benden hiç bir iyi hatıra kendisinde yoktu. Sadece... Sonra birbirlerine Allahaısmarladık demişler, gene kadın, yoluna gitmiş, Mümtaz bir takım karanlık, dar sokaklarda, küçük eskici dükkânlarına, kimlerin ve nasıl yediklerini bilmediği, tahmin edemediği yiyecek şeyler satan satıcılara, her tarafından yağmur sefaleti akan biçare evlere, duvarlara, içinden gelen neşeyle aydınlanması hiç kabil olmadığını sandığı ölü pencerelere baka baka saatlerce yürümüştü. Sanki tanıdığı, bildiği şehirde değildi; sanki etrafındaki herşey, mütemadiyen yağan silmiyen bu ince, yapışkan yağmurla ¡ iri cüsseli doktor koluna iyiden iyiye peydalanmış gibiydi. Bu ıstırabının, asılmıştı. kadınsız kalmış uzviyetinin, parça par Ne olur insanlığı rahat bıraksalar ça ruhunun şeyleriydi. Neden sonra ve., hayata istiklâlini versinler. Meselâ kendisini Dolmabahçede görmüş, deniz bazı kimseleri ortadan kaldırsalar, kinikenarına inmiş, küçük, kırmızı boyalı, şe krizden bahsetmese. Tahammülsüzün rıhtımda odun boşaltan bir takayı uzun adı kaldırılsa ortadan... ve insanlığı uzun seyretmişti Ondan sonra birbirle mesud etmekten vazgkeçseler... Düşürini bir daha görmemişler, üstüste gün nün bir kere... Yüzde doksan felâketlelerce Kandilliye gittiği halde bir türlü rimiz bize rağmen bizi mesud etmek isgene kadının evine uğramağa içten razı tediklerinden doğmuyor mu? Bütün taolmamıştı. rih bu değil mi? Bıraksınlar bizi; hayat Ya hep, ya hiç... O zamanki dü kendi başına yeter derecede güzel ve şüncesi buydu. ısfarablı... Belki de nimetlerüe ıstırabYa hep, ya hiç... Yani ölüm. Tıpkı lan birbirine denk gelecek kadar. HaHitler gibi konuştuğunun farkına vardı. yır, bir adam çıkacak ve insanlığa seYa hep, ya hiç. Ya dünya imparatorlu lâmet getirecek... İşte Hitler, nedir Hitğu, yahud da siyah ölüm. ler?... Fakat tabiatte ne hep, ne hiç vardı. Kendisini aksiyonun dehasına sahib Hep veya hiç beraberce insan kafası zanneden, fakat içinde şaşırıp kalan, bir nın o terazi mükemmeliyetinin bir sa defa bile hâdiselerin üstüne çıkamıyan katlığı idi. Bu harikulade cihaz kendi bir budala... Bir adam ki durmadan mükemmeliyetinde şaşırınca bu muade konuşuyor ve konuştukça hürriyetini le çıkardı. Vil onu düstur tanıyanlara, kaybediyor, kendi sözünün şeridlerine bu muaddel hayatı onun zaviyesinden sarılıyor ve onunla son ilmiği, son cümgörenlere... Bu hendesî noktada insan leşi, son tehdidi boğazında son ilmik oğlu bütün hayatın kendi elinde oldu olana kadar mumyalanıyor... Kendi ğunu sanardı. Çünkü bu öyle bir nok kendisinin hayranı bir meczub. Bir netadır ki orada yalnız kendimiz varız. vi caniyane nefse inanç ve tapınma Daha doğrusu bir ânımız. Çünkü «hep Kendisini tehlikeli vaziyette görmeveya hiç» i biz dahi biraz kendimizde dikçe, tabancası tütmedikçe, çizmesi derini eştirdik mi, terazi mücerred mu tehdid etmedikçe, hiç bir şey yapamazvazenesinden kıl kadar uzaklaştı mı u sa vadetmedikçe hüviyetini kaybeden nuhır, azablann, aldatıcı hayallerin, ü bir zavallı. Alın bu deliyi, bir monmarmidlerin, pişmanlıkların dünyası baş ter kahvesine, bizim Petrograd gibi bir lardı. Ya hep, ya hiç. Hayır herşeyden kahveye koyun, konuşsun orada. Her biraz. gün bir eserin, bir nazariyenin taslağını Gene adam daldığı düşüncelerden yapsın. Sağa sola küfretsin. Nü SAYISINI MİLLÎ EMEĞİNİN ZAFERİ YERL'ı MAKİNESİNDE TAKDİM EDİYOR*, STAtm KARŞI DÖVÜŞEN RUSSENERkÜ UAT//?ADEFTERİ DEVRİMÜZİN EN BUVÛtC VBSİKASl Tekaüdleri hiç bir işte kullanmamak kararını verirken, onlara geçinecek kadar para vermeyi sağlamak gerekti. Onun için bütün alâkalıların insanî v* millî hislerine hitab ediyorum. Çıkacaksa bu kanunu biran evvel çıkarsınlar da artık bir ayağı çukurda binlerce devlet ve millet hizmetkârını sefaletten kurtarsınlar... Bu gecikmenin resmi mesuliyeti olmasa bile manevî vebali vardır. Hayatın bugünkü zor şartlarında bize hizmet etmiş olmaktan başka sevab veya günahı olmıyan emeklilere biraz daha müşfik, biraz daha alâkalı davranmak hepimizin vazifesidir. Bunu daha fazla geciktirmemeliyiz. B. FELFK D P. ile Halkevi arasında ihtilâf çıktı Demokrat Parti neşriyat ve prtK paganda komitesinin hazırladığı seri konferansların Eminönü Halkevinde verilmesine müsaade edildiğini yazmış, «Demokraside partiler» mevzulu ilk konferansın profesör AH Fuad Başgil tarafından bugün verileceğini bildirmiştik. Öğrendiğimize göre Demokrat Parti ile, Halkevi arasında çıkan bir ihtilâf yüzünden bu konferansın verilmesi tehir edilmiştir. Bize verilen malumata nazaran bu anlaşmazlığın sebebi, profesörün vereceği konferansa aid notların daha evvel Halkevi İdare Heyeti tarafından tetkik edilmesinin ileri sürülmesi, Ali Fuad Başgilin de teamül hilâfına ortaya atılan bu talebi kabul etmemiş olmasıdır. Demokratların iddiasına göre, bu hâdisede hususî bir rcaksarl vardır. Çünkü Halkevinde verilen bütün konferanslar böyle bir takyide tâbi tutulmamışlardır. *^Î9T!fv KIZIL UAZIRUGIN BİRİNCİ TsAfWAS/NDAW BU6ÛNE KADAR sMmo.. AHDOLUDA íuc m AJANLAR ı PRENt İ UmWíTQLW W İSTİBDADI KARŞI mİKÎ ^ Avusturya millî takımı bugün geliyor Çok zor şartlar içinde seyahate çıkan Avusturya millî takımı, dün gönderdiği bir telgrafîs bugün saat 15 te şehrimıne ge:??eğini bildirmiştir. Miîsfir takım. Yeşilköy Hava Meyder'da törenle karşılanacaktır. ADEMİ MERKiIlYİTaUlt f OKUNANDANteBİLİNENDEN GAYRI BOZ6UNPAN SOHRA İSTANBUL VEÖTESİ • Eskrim maçlarım, Türk takımı kazandı Türk Yunan eskrim maçları sona erdi. Dün ge;e yapılan kılıç müsabakasını kazanan Türk takımı, yapılan