Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 Ekim 1948 şiddetli hiicum Birleşmiş Milletler sosyal komisyonunda İngiliz delegesi çok ağır bir dil kullandı Sovyetlere Orta Doğu karşı en kimseıtin ha Dış Bâkanımız ve alâkab delagelerden bazıları böyîe bir tasavvurdan haberleri dahi olmadığmı bildirdiier Chaillot Sarayı, 4 (a.a.) (afp): Yunanistan, Türkiye, İran, İrak, Afganistan, Arab Birliğine dahil memleketler ve Habeşistan arasmda bir anlaşma yapüacağı şeklındeki haberler hakkında France Presse ajansının mümessili tarafından sorulan suale Türkiye Dı§ İşleri Bakanı ve Birleşmiş Miiletler Genel Kuruîu üçüncü toplantisında Türkiyeyi temsil eden heyetin başkam Necmeddin Sadak bu haberleri kesin olarak yalar.larmştır. Bakan, Orta Doğu devletleri arasmda böyle bir anlaşma yapılmasmın tasarlandığmdan haberdar olmadığını ve kendi hesabına Türkiyenin böyle bir tasarıya hiç bir zaman katılmamış olduğunu ilâve etmiş ve: Esasen böyle bir anlaşmanm şımdiik lüzumlu olduğuna da kail değiim» demiştir. Bloktan ldmsenin haberî yok Paris, 4 (a.a.) (nafen): Nafen'in özel muhabiri bildiriyor: Pakistan Dış İşleri Bakanı Zaferullah Han bana Türkıye ve Pakistanın da katılacağı ve kurulmasının Pariste Yunanistan ve Mısır Dış İşleri Bakanları tarafından görüşülmüş. olan bir Yakm Doğu blokundan haberdar olmadığmı söyledi ve şunları ilâve etti: «Yunanistan Dış İşleri Bakanı burada bulunduğum müddet zarfmda bana böyle bir tasavvurdan bahsetmedi. Zannıma göre bu blok tamamile hayalî bir teşel:küldür.» Söylentilere göre bu blcka katılacak olan İrak, Suriye, Lübnan, Afganistan ve Yunan delegeleri de böyle bir blok teşkil edıleceğinden haberdar değildirler. Paris 4 (AP.) Bugün Genel Kurul Sosyai komisyonunda bir demec veren Ingiltere Dı§ Işleri Bakanlığı müsteşan Christopher Mayheu, şimdiye kadar trşkilâtın herhangi bir toplanüsında işitilrnemiş bir şiddetle Rusyayı tenkid eimiş ve komünizmi «dünyanın nüslini görmediği en gaddar iktisadî ve siyasî bir diktatörlük §ekli> olarak vasıfland;rmı§tır. Mayheu'nun bu sözleri, Batıh devletlerin demokrasiye doğru ilerlemeğe kasden engel olduklarına dair bir Spvyet ithanuna cevab teşkil etmiştir. Sosyai komisyon, insan haklarına dau bir dünya beyannamesini hazırlamaga çalışmaktadır. Komisyonun cumartesi günkü oturumunda Rus delegesi Pavlov, Birleşik Amerika, Ingiltere ve diğer Batılı demokrasüerin »istismarcı ve baskıcı» olduklarını söylemiştı. Mayheu, asü komünistlerin insan haklarını tamamile çiğnemekte olduklarını söylemiş ve bu sözlerini teyid edici bir çok vaka zikretmiştir. Mayheu şunları ilâve etmiştir: «Komünist devietler. hakikati hür dünya milistlerinden gizlemek için, etraflarına bir esrar perdesi çekiyorlar. Bununla beraber demokrat memleketierde yaşıyanlar Marksist Leninist ideolojisinin ne olduğundan tamamile bihaber değilierdir. Komünist müesseselerin ne clduğunu, kafesin parmaklıkları arasmdan Batıya kaçan devlet mekanizmasırun eski mensubları, siyasî müîtecılerden öğrertiyoruz. Bir Polonya delegesi Polonya yasasını övtnüştür. Polonyanın bu demokratik yasasınm bütün maddelerindeki harflejfi sayuı. Ingilteredeki Polonyalı mültecilerin sayısı, elde edeceğiniz bu yekundan kabarıktır. 3u mültecilerden çoğu tekrar demir perde arkasına dönmekten korktuklan kadar ölümden korkmazlar.» Delegemizin sözleri Chaillot sarayı 4 (a.a.) (afp) Birleşmiş Milletler kurulu sosyai, kühürel ve insani meseleîeri incelemeğe raemur üçüncü komisyonunda Türkiye delegesi Şinasi Devrin. bugün öğleden sonra yapılan komisyon oturumunda 58 miilete mensub delegelerin insan hakları meselesi etrafında görüş tarzlarmı belirttikleri umumî müzakerede söz almış ve tezahür eden güçlükler ve görüş ayrılıklarına rağmen, insan hakları bahsinde bir metin hazırlamaga muvaffak olması itibarile komisyonu tebrik ve Bayan Roosevelt'e bu yoldaki mesaisinden dolayı takdir ve tazimlerini ifade ettikten sonra Türk heyetinin haien komisyona sunulmuş bulunan tasarı rr.etnini lasvib eylediğini, ancak daha sonra. metnin tekemmülünü sağlayabilecek bazı tadil tekliflerinde bulunmak hakkıru muhafaza etmekte olduğunu söylemiştir. Çanakkale, 4 (Telefonla) Ticaret Bakanı Cemil Said Barlas, bugün Eceabaddan şehrimize gelmiştir. Kendi arzusu üzerine Halkevinde yapılan bir toplantıda Çanakk^aleliler, bir aydanberi Çanakkalede bir kilo dahi kömür bulunmadığmı, devletin balıkçılık için gösterdiği ilgisizliği, bu yüzden beş sene önce yapılan ihracatın % 20 ye düştüğünü anlatmışlardır. Bir vatandaş şunu sormuştur: « Ticaret Bakanbğı ile Ekonomi Bakanhğının vazife ve salâhıyetleri nedir? Bir taraftan siz et ihracmm . serbest bırakılacağını söylediğiniz halde Ekonomi Bakanı <.et darlığı var^> diyor. Bu nasıl şeydir?/> demiştir. Bakan, her iki Bakanlığın vazife ve salâhiyetlîrini ayrı ayrı anlatmıştır. Bundan sonra 7 eylul kararlarmdan bugüne kadar ne gibi faydalar sağlandığı sorulmuş ve vergilerin tahsilâtındaki aksaklıklardan şikâyet edılmiştir. Cemil Said Barlas: " Gelir versısi kat'î olarak 1949 Ticaret Bakanı diin Çanakkalede haikla görüştü Bcjtarafı 1 inci sahifede vukat Bayan Sekine Güroy almışh. Sanık, hükumeti ve B.M.M. ni tahkir tmediğini, yalnız, «Atıf Inan bu millete hesab vermedikçe bu dedıkoduiar kalkmaz» dediğini, bunun H. Partililer tarafından bir tertib eseri olduğunu iddia etmiştir. Müteakıben avukat tahliye talebinde bulunmus, mahkeme tslebi reddederek duruşmanm gizlı olarak devamına kaar vermistir. Cevdet Yakııb Cumhur Başkanına hürmetsizlik davası Edremid 4 (Telefonla) Edremidin Zeytinli köyünde evvelce yaptığı bir konuşmasiEda Cumhur Başkanı aleyainde hürmete aykırı sözler sarfettiği iddiasile Bahkesir DJ». ü başkam Sıdkı Yırcalı aleyhinde bir dava açümıştı. Bugün Edremid Asliye Ceza mahkeme;;nde yapılan duruşmada Yırcalı, ileri ;ürülen iddialarm uydurma ve tertib eseri olduğunu söyledikten sonra, Cumhur Başkanm, Ar.ayasa hükumlerine göre tenkid edilatilooeğini, hattâ man«me huzuruna bile çıkaTilabüeceğini âöjlemiştir. Sanık şöyle devam etmiştir: c Bir insan, hsm Curnhur Başkam, fem de parti başkam olunca, kahraman da, bvyük insan da olsa hata edebilir. O zaman da bu salâhiyetlerinden istifade ederek idare âmirlerine müessir lur ve partisini kazandırmak yoluna gidebilir. İşte bizim tenkid ettiğimiz nckta budur.. Nitekim kentlileri de iki ıfatın birleşmesinden halkın rnemnun olmadığma inanmış olacaklar ki Karadeniz seyahatlerinde, halka hitaben: € Bsna Cumhur Başkam, Millî Şef olarak değil, İnönü olarak tnanınız.» demişlerdi.> Benim söylediklerim jse, ona hürmetsizlik değil, bilâkis onun çeflik payesini bütün satvetile göstermeîîtedir.> Yırcalınm müdafaası bir saat sürmüş ve muhakeme, şahidlerin dinlenmesi için başka güne bırakılmıştır. Meclisi ve hiikumeti tahkir davası Demiryollanmıza ilgi Ankara, 4 (a.a) Bir müddettenberi Devlet Demiryollarrnda çalışmakta olan ve bir buçuk aydanberi de izinli clarak memleketinde bulunan Amerikalı uzman Mr. White, memleketimize dönmüş ve Anadolu Ajansı muhabirine asağıdaki demeçte buiuırarustur: < Kanaatirnce 1950 senesinde Türkiye, dünya çapmda modern teşkilâtlı, iyi cihazlanmış bir demiryolu sistetnine malik olacaktır. Demiryolu şebekesinin baza zsyrf kısımlarında daha ağır lokomotil ve vagonlara tahammül edebilecek kuvvetli raylara ihtiyac vardır. Bunun da kısa bir zamanda programa alınması sağlanmjşür. Aroerika malî oevreleri sağlam esaslara dayanan Türk demiryollarile çok yakından ilgilenmektedir. Bu baknndan demiryoHan için gerekli kredilerin temininin gittikçe daha kolaylaşacağmdan errJnim.» da mevkii mer'iyete girecektir. O zaman bütün aksaklıklar kalkacaktır.» demiştir. Bakan, yarın (bugün) Eceahad yolile Edirneye hareket edecektir. Ali Kasabo?!u Başıarafı 1 incı sahifede liğinde büyuk eîçilık • teşarı Tarık Cemil Yerıisey, bajkatib Nejad ErtÜ2Ün, Erüksel elçılığı müsteşarı Nihad Eîli, Lcndi3 b;rinci sınıf ba§konsolosu Halil Ramazanoğlu, Batun h3?'.:onsolo:u Ca"id TP.vi. İskenderiye baskonsolos maiyetinde başkonsolos Etem Nazif Beyazıdoğlu, Burgaz konsolosu Ali Rıza Yiğitbaşoğlu, Belgrad büyük elçiliği konsolosluk ij'erini tedvirE :nemur başkâtib Salih Raşid Günar, Sofya elçiliği konsolosluk irlerini t;"" .'s T.emur başkâtib îfuad İrdelp, Bük:; büyük elçiliği konsolosluk ışlerini tedvire memur Orhan Güney, Şam elçiliğinde büyük elçilik başkâtibi Şevket Utkuman, Belgrad elçiliğinde elçilik Paris, 4 (R.) Birleşmiş Milletbajhâtibi Hikmet Hatiborîu, T.c.v.a ler siyasî komisyonu. atom enerjibüyük elçiliği ikinci katibi Enver sinin kontrolü meselesini görüşmeye Özalp, Washington bü; " '.'.üÇlr.de devam etmek üzere bugün sabahleyin crta elçilik başkâtibi Orhan Eralp, Chaillot saraymda toplanmıştır. İlk Kopenhag elçilik üçüncü kâtibi Mü olarak söz alanlardan İsveç delegesi kerrem Alaca, Birleşmiş Milletler çok geniş ölçüde bir kontrol sistenezdinde Türk delegeliği ikinci kâ minin kurulmasını istemiş, Yeni Zetibi Osman Derinsu dereceleri ile landa delegesi de. Rus teklifinin itimerkeze tayin edilmişlerdir. mad telkin etmediğini söylemiştir. Diğer taraftan Kopenhag elçiliği Daha sonra kürsüye ç'.kan Ukra>Tia müsteşarı İdris Cezmen Lizbon elçi deîegesi Manuiliski, Vichinsky'nin liği müstejarhğına, merkezde 6 ncı yapmış olduğu teklifi hararetle desderece memurlardan Gmer Lutfi Mi teklemiş, So^'et politikasım övmüş mar Kahire elçiliği konsolosluk işle ve mutad olduğu veçhile Batılı devrini tedvire, Londra büyük elçiliği letlere bütün şiddetile saldırmıştır. başkâtibi Ferid İrdelp Madrid elçi Ramadier. Mc Neil ve Spaak'ın şaliğinde büyük elçilik başkâtibliğine, hısları 'da bu* «aldınşlardan masun merkezde Reşad Akdur Londra bü kalm=mışlardır. yük elçiliği başkâtibliğine, Hasan Ukrayna delegesini takiben Birleİstir.yeli Brükscl elçiliği başkâtibliğine, Mustafa Kurd Nankin büyük şik Amerika temsilcisi .'t.ustin söz alelçiliğinde başkâtiblığe, Londra bü mış ve Vichinsky'nin tekliflerini tahyük elçiliğinda S^di Elden Paris bü !il ederek bunlann «süpheli teklifyük elçiliği başkâtibliğiae, Oslo el ler» olduğu neticesine varmıştır. Ausçiliği ikirci kâtibi Reşad Temizel La tin, Vichinsky'den, tekliflerine daır Haye elçiliği ikinci kâtibliğüıe na açıklamada bulunmasını istemiştir. kü ve tayin edilmişlsrdir. Amerikan murahhasının sözlerinden sonra siyasî komisyon. Güvenlik Konseyinin toplantısma fırsat vermek üzere oturumunu tatil etmiştir. Komisyon, yarın tekrar toplanacaktır. Şehıimizdeki taksi, hususî ve resmî nakil vasıtalarının sayısı 10.000 i geçBir köylü kadmla iki miştir. Husu5Î otomobillerin sayısı dört çocuğu yandı bine baliğ olmaktadır. Fakat bunlardan lüks vergisi slmacağı hakkındaki haBursa, 4 (Telefonla) Bursaya berlerin intişan üzerine hususî otomo bağlı Balyoz köyünde bir evde buMl sahiblerinden bir çoğu, şimdiden Be gün çıkan yangında bir kadmla iki lediyeye ınüracaatle plâkalarını geri çocuğu feci şekilde yanmıştır. Yanvermeğs başlamışlardır. gın dikkatî;:!:!: yüzünden çıkmıştır. Dış İşlgrinde tayin ve nakiller Başmakaleden devcrn Baştarafı 1 inci sahifede yolcn imiş: Para maselesi. Ortalıkta ne bir polis VEU, ne bir memur. Etraftan hangi bir Sovyet ablukası mevcud olayınncıja kadar birinin bnrıın kanadi. madığmı iddia edince, delegelerden bir Dayak yiyen şikâyetçi idi eşyalannı çokları kendilerini tutamıyarak gültaşıdığı adamın. hakkını vermediğini müşlerdir. Vişinski, Berlindeki So^et askerî makamlan aleyhindeki Batı devsöylüyordu. Kim anlar. ldm dinler? letleri ithamlarınon gülünc olduğunu, İki dakikalık bir çekişmeden sonra bir Dış işleri Bakanlan konseyinin bilhassa şey olmanıış şibi a>Tildılar. Almanya meselelerile ilgilenmek için Birinci mevld füvertesindeki kibaı kurulduğunu söylemiş ve şunları ilâve yolcular. yabancı bir diyann sakinleri etmiştir: «Berlin de dahil, Almanya imiş gibi kayıdsız bakışlarla ortalığı meselesinin bütünü büyük devletlerin seyrediyorlardı. Rıhtımın yanındaki verecekleri karara bağhdır. Bu andlaşdar asfalttan en pahah Amerikan oto iKaların tatbikından zuhur edecek bümobüleri geçid resmi yapıyor, bazan tün meseleler, bunlardan sorumlu bubirinin penceresinden uzanrtı beyaz bir lunan büyük devletler arasında doğrukadın eli yukarıya, birinci mevki gü dan doğruya müzakereler yolile hallevertesine tatlı bir selâm gönderiyordu. j dilmelidir. Amerikan deiegesinin cevabı Burada kimler yoktu? milletvekilleri, [ Amerikan murchhası Mister Warren eski Ealianlar, sa>in tüccarlar, yüksek mühendisler, muvafıklar,, muhalifler, Austin, Sovyet murahhasina cevab vememleketin kalbur iistü şahsiyetleri, rerek Berlini ablukaraa sulhu tehdid etüği üzerinde ısrar etmiş ve esas makkısacası dirijan zümre! İdare edilen sınıf isc bunlardan ha sadın tehlikeyi bertaraf etaıek oldubersiz aşağıda rıhîımda. yahud vapurun ğunu söylemiştir. Makssd ne Almanya nıeselesini Güvenlik Konseyine halletüçüncü mevki güvertesinde kendi lıatirmek. ne de onun Berlin meselesine vatmın çilesini doldurmakla meşgul. bir hal çaresi bulmasını sağlamaktır. Demolerasi mi? Maksad yalnız ve yalnız sulhu tehdid eden tehlikeyi bertaraf etmektir. Gülelhn ağlanacak halimize! NAOİR NADİ NOT Saym Yalçımn bana hitaben yazdığı son yazıyı hareketimden biraz önce okudum. Muhim buldujum bir nokta üzerindeH cevab hakkımı birkaç gün içinde kullanacağım. N. K. Buîitnmusun Güvenlik Konseyi dün dibi Berlin isini sörüstü Amerikan, murahhası bilhassa bu nokta üzerinde durarak «Ruslar sulh istiyorlarsa, bunu Birleşmiş Milletler mekanizması dairesinde istediklerini göstermeleri icab eder. Vişinski'nin ifadeleri ise, bunun aksini ispat ediyor ve Birleşmiş Milletlerin sulhu tehdid eden tehlikeleri bertaraf etmek yetkisini haız oİTTEdığını iddia ediyor. Hakikat böyle değildir. Çünkü her milletin Birleşmiş Milletler Anayasasma göre bir takım taahhüdleri vardır ve bu taahhüdlere saygı göstermesi icab eder.» Bu tartışmadan sonra Konsey, meseİ€nin fündeme konup konmaması mes&lesini koruşmak üzere yann toplanrr.ağa karar verrr.iştir. Batılı Dış Bakanlan, aralannda toplandılar Parii 4 (R.) İngiliz, Fransız \ve Amerikan Dış İşleri Bakanlan bugün öğleden sonra toplanmışlar ve dış siyaseti ineilendiren bazı meseleîeri görüşmüşlerdir. Muhabirler, Mr. Bevin'in Londraya dönmeden meslekdaşiörile Berlin haikında son Rus notasını. silâhsızlanma hakkında Vişinski'nin tekliflerini ve atom meselesini müzakere etüğini bildirmektedirler. Niçiıt yazitııyayım?.. er gün aldığua mektublar içinde takdir ifade edenler olduğu kadar tenkid ve tariz eclenleri de vardır. BaşkaJannı tenkid edenlerin de tenkide tahamnıül etmcleri gerektir. Yalnız bazı tsnkidler, olmamış bir harekeri peşin muaahaze etmoktedir. Bu bir haksulıktır. Bımun bir misalini son günlerde aldığım Nejad Balkan iınrah mekrubda gördüm. Okuyucunıua bu haksızlığını hemen belli etmek için mektubun son fıkrasnu daha evvel şuraya yazayım da siz de görünüz: Belediye Meclisi azası olarak belki bu yaamı sütunlanmza geçirmekten ka;:nacaksınız: fakat güneşi balçıkla sıvamak müıakün değildir.> Şikâyetin ne olduğur>u görünce bu zatın hskkrmda ne ka'iar hsksız ve peşin bir hüküm veıdiğini siz de teslhn eclrceksiniz. Fakat ondan evvel şura>n kayda meeburum ki, yakında 22 seneyi doHuracak olan fıkra muharrirliği hayatımda kimsenin şerefine dobunmadan aylıın grirdüsüra şeyleri tenkid etme:i ve 'başkalarınm teh'ikeli saydığı me\Tulan eyleme>i kendime şiar edinmeye çahştun. Tefahür için söylemiyorum. BurJn kalemlerini bir kamrı ?ibi saklatan meslekdaşlann dut yemiş bülbül gibi sustukları, hattâ, biıe bile: Jfe yapıyorsun birader, kendina gel! diye hayırhahane ihtarlarda bulunduğu devirierde totaliter hükumeti tenkid etmekten çekinmedik de, bakkal çıraklarının Başvekili, hattâ devlet reisini uluorta muahaze ve tenkid ettiği bugünkü serâzâdlık de.Tİnde mi belediye>i tenlddden çekineceğiz? Buna okuyusuma ve okuyuaılarnna. hitab ettiji kimfeyi daha iyi tanımalan içia arzediyorum. Sur.di gelelim *u neşrinden korkacağvm sanılan mektuba: Hi?mü vatanivemi ifa etmekte oldurum, vatanm bu şerefli ve tarihî bölgesinden. sizi bu oldukça uzun ve ma, nasız yazımîa rahatsız etügimden dola] yı afhruzı rica ederim; ancak bu yaa| nın muhtevası benim için oldukça, hat çck mühim olduğu için beni mazur gö| rünüz. Biz her gün sizi okuyoruz, bir' gün de siz Hzi okumuş olursunuz. İstantul Ticaret ve Sanayi Odasr tarizm hskkındaki raporu üzeTine. gazetcnizde çıkan müteaddid makaleleri o; ben daha ileri gidereV, e\n.el| eriirde şunu söyieyeceğim; değil ysbarcı seyyah olarak, İstanbulda do|nıuş büyümüş bir hemşeri sıfatile çJ sevdiğim bu şehirde kısa dahi olsa ika« met etmekten maalesef kaçınıyonır Sene içinde aile ocağmda. mecburen g lip kaldığım bir kaç hafta1 içinde çektiTi azab ve sıkmtıyı ben bilirim. Nakil vasıtaları halkın ihtiyacına vr.b vermez, her türlü gıda maddesis f?hiş bir fistla alurken esnafîa tutuşulas çekişr.ıe ıraVjmdur. Şehrin pislik va aürülrüsü dillere destandır. Aeiz belîd^renin başarartıadığı bu islerden soa ikisinin ted\nri gene gazetelerde okug şöre İstanbul Sağlık Müd'irlügüne bırakıİT.ış, hattâ bu müesses» usulf aykırı hsreket edenleri yıldırr^ı C07a=ma çarptırıyormu^. Bu havadise inartmak çok isterdik; sonra yıldır.ra eüratile çarptınlan para cezaları. aca'ca yildırım süratile tahsil ediliycr mu? Şislideki komşumuz evinin bahçesinı av kör>?kleri oiftliğine çevirmişfer. Ne yapsm bey. hafta sonları avlanmava rtder. Bu" hayvanlann gürültüsü bütün. mahalle halkını şece gürdüz rahatsız eder durur. Hep beraber evvelâ polise, sonra nahiyeye. sonra kaymakamlığa, sonra Sağlık Mvdürlüğüne, en nihayet Belediye TeTrizlik tçleri Müdürlüğüna müracaat ettik. • Bir gün..köpek mifettişi dedikleri zat ç:ka ?eldi; köpeklerin numaralı tasma^ ları olduğu. yani belediyeye harcı ve , riimiş olduğu icin bir şey yapamadaaj sitti. Şimdi hâlâ o azgın hayvanlaraı beyinlere çekiç gibi inen havlama dar ( beîerini buradan duyuyorum ve üzülü, yorum. Bsşer lira köpek resıni tahsil, etmiş olan belediyenin müdahalede bulunmaması doğru mudur? Londrada | iken belki duydunuz: Gecenin muayyeıij bir saatinden sonra havlayan köpeğia| sahibinden beş sterlin para cezası alırlar.J Mevzuubahis Perihan sokağı 4 naetrej ksdar genişliktedir, buraya belediye ri, zamlarına aykırı olarak iki katlı bir.j modern garaj yapılmıştır. Günün 24 saj aünde motör sesinden durulaDaz. Şoförlenn malum konuşmalan da caba. İçiçe geçmiş bahçelerde namütenahîı kümes hayvanı keçi ve cğlak da besla, nir. İşte size 150 kişilik bir orkestraruaj çıkaramıyacağı kadar ses... Şikâyetlerij mizi yaptık. Vaziyett tesbite gelen zaj vallı memurlar (Buradaki isnadlan isbata kâfi olmadığı için hem mektub sahibini. ; de kendircm mahkemeye düşmekteau vikaye için ibareden bir satın neşret.j medik"»... gitti. | Şimdi size sorarım, sayın üstadımı' İstanbulu bu vaziyette ben özler mi' yim? Fırsat bulur bulmaz oraya gitk için can atar mıyım? Beseriksiz birj d neye çek, k teşkilâtın cezasını vatandaş sin? Bu bizlerin aynı zamanda tabil. hakkma da bir nevi tecavüzdür. şudur» budur. Ama nereâe lâf anlayacak icare? Allahım tesadüfen yasamaktan bu rr.iHeti ne zaman kurtaracaksm? Belediye Meclisi azası olarak belki bu yazımı sütunlarınıza geçirmekten...» Oknyucumnn pek hakü olan bu tubumın nıuhtevasım hemen her gün jütunlarda tekrarladığım için bunu yazmakta mahzur görmediıa. Yabıız bir sual: Bu gürü!?üleri dışandan geîea yabancılar mı yapıyor? Biz hâlâ hatnşerilik vazKesiıd idrak edenıemiş bir cemiyctiz. İsi bu noktadan tuta^îı. Böyle bir cemiyetin memuru da efra \ dına benzer. Ben belediyenin bir çc > apacağı vazifeleri yapmacijğına, yapa» : ıraâığına inanan. ve bunu daima söls : yen bir aıîamım. Bütün gayretimj iptidaî hemşerilik vazifelerini yapır.ıyanlann hizaya getirilnıesi üzerine tek1 ?it ediyonun. Lâkin şehirliler ds mekj tub sahibi gibi mücadeleden bczip kaçmamalı, her şeye rafmen bu şehre gaj lip oturmalı, densizlik, nizamsızbk, yol'. suzluk eden kimseleri, belediyecileri» j memurlan tartaklamalı ve nihayet bai lediye seçLrmnc?e bu isleri yapabCcrekj kimselerin aza seçilmesine çalısjnalii'ar.İ Dtnjokrasi, güzel şeydir ama böyle bİBşi takım vazifeleri' vardır. B. FELEK Bir Fransız Parlâmeıtto heyeti Ankaraya geliyor Âtom konfrolu Siyasî komisyonda tartışmalar devam edip doruyor Fransız Parlâmentosuna mensub 10 kişilik bir heyet, T.B.M.M. nin davetlisi olarak, bu ayın sonuna doğru yurdumuza gelecektir. Heyette muhtelif partilere mensub milletvekilleri bulunmaktadır. Fransız Perlâmentosunda teşekkül etmiş bulunn Türk Fransız grupu başkam Bahriye Bakanı M. Duproz, heyet arasmda bulunmayı çok arzu ettiğini, Parlâmentolar Konferansından dönmekte olan milletvekillerimize, verdiği bir kokteyl partide söylemiştir. Fransız Mebusan Meclisinin ikinci başkam olan bir kadın milletvekili de heyet arasında bulunmaktadır. Fransız milletvekilleri Cumhuriyet Bayramı töreninde Ankarada oİacakiar ve B.M.M. nin açılışında da hazır bulunacaklardır. Fransız milletvekillerinin bu ziyareti, yeni yıl başlarmda iade edilecektir. Londra, 4 (a.a.) (A.FP.) Mareşal Montgomery, Beşler Daimî Askerî Kocnitesi başkanlığına tajin edilmişür. Fransız Generali de Lattere de Tassigny Batı Avrupa Kara Ordusu Bask?mutaniığma, Hava Mareşali Sir James Robb, Hava Kuvvetleri Başkomutaniığına ve Visamiral Robert Jaujsrd da Batı Avrupa Derıiz Temsiloiliğine tayin olunmuşlardır. ^^^^ Batı Savunma Birliği komulaüiarınm isimleri nihayet açıklandı Soleu talsbelerîn muhakemesi Lüks vergîsinin uyan^rdığı endişe D ö ş e n m i ş ufak bir YAZLIK EV OTOMOBİLt G A R A J I b e r a b e r v e Sahibini arıyor yordu. Yavaş yavaş etrafımda herkese düşman olmaya başlıyordum. Buniarın başmda Ahmed geliyordu. Beni yormaya başlamıştı. Günde yirtni defa beni sevdiğüü söylemesinden, o gene, inadcı, kavgacı halinden usanmıştıra. Bunu anlamak istemiyordu. Biraz evvel onlar için, onlann yüzünden ağlamıştım. Melihanm, Osmanın ve Ahmedin yüzünden... Şimdi ise komşumun yanında otumıuş, içimden: «Gideceğim, bu g«ce de gideceğim ve beni tekrar öpecek onun bütün istediği bu, ondan nefret ediyorutn> diye. düşünüyord'om. O kocaman, ıslak, kuvvetli dudaklar... Fakat, madeırJd bir kere olmuştu, mademki bu kadar ısrar ediyordu, elinden kurtulamıyaoağımı biliyordum. • Ben bunları düşünüyordum. Komşum ise her şeyden habersiz yanımda sakin sakin oturuyordu. Sanki oraya yalnız yüzüme bakmaya, beni seyretmeye gelmiş şibi bir hali vardı. Eskisi gibi gülmuyordu. Küçük kumral sakalınm gerisine ssJdanmış kendi kendine bir şeyler kurarak beni gözler gibi idi. Bir derdi, kuruntusu oîmalıydı. Bir zamanlar ilk tanışt:ğımz günler bahsettiği «büyük aşkı» unutmamışüm. Yapüjı seyahatin, belki de sevmiş olduğu kadmla alâkası vardı. Ona büsbütün yaklaşmak, yahud uzaklaşmak için gitmiş olabilirdi. Kitab hikâyesi bir bahane idi. O gittiğindenberi sevdiği kadınuı, «büyük aşkı> nın orada, Ankarada oknasmdan şüpbelenmiştim. Ona da öbürleri gibi ktzryordum. Benden uzakta ve bir başkasına aid düşüncelerle dolujdu. Hiddetle ona hiçbir şey anlatroamaya karar verdim, Hattâ «kızıl saçlı> yı gördüğümü ve bu sefer konuştuğumu bile soylemiyecektim, Birdenbire omuzuma dokunarak: Bu akşam gelir misin? diye sordu. Sonra parmaklan, bir müddet omuzumda kaldı, Sofuktular. Ürperdim. Ne ona, ne obürüne gitmek istemiyordum, İçim sehir gibiydi. Çünkü Meliha mavi mayosn, dağümış parîak saçlarile Osmanla beraber yan yana gözümün önünden gitmiyordu. «Sanki bu da neden Ankaradan geldi?» diye, sebebsiz yere hiddetlyndim. Tekrar toprağa, otlara fcapanmak ve hep ağlamak istiyorduın. Uzaktan dcimin: Cenan, Cenan! diye, bağırdığını duyduk, Sonra gürültüler oldiı, ayak sesleri yaklaştı. Onları, Melihayı, Osmanı ön bahçeye inen merdivenlerin başında gördük. Cicimin solundan ihtiyar yüzünün, kısacık boyunun yanmda yanakları, alınlan güneşten tunçlaşmış, gözleri memnun, neşeli ve pırıl pırüdılar. Osman: Haydi gelin. çay içeceğiz, diye bağırdı. Meliha komşunıu elile: Hoş geldiniz! diye, selâtnladı. (Arkatt var) A2AN : PERIOE CELAL Daha e?fvel ağalmışa benziyordu. Se (ken neler olup bitti anlat bakalım, desi boguk ve yaiancı bir neşe içinde tit di. XTV rekti. Cenanın dcfterindeıı: Nihayet dönebildiruz! dedi. Herkes bir tarafa gidip geliyor ama, biz « Ben yokken neler olup bitti? An^ep burada, olduğumuz yerdeyiz. Sizi lat bakalım. Dediği zaman anlatacak ne çok şey iyice göreceğim gelmişti biliyorsunuz? Sedad Kemal Ger.c olsam muhakkak vardı!. Ama bir kelirae bulup söyliyetululurdum!» diye, düşündü. Onun medim. pembe, taze ekmek kabuğu gibi güneşZavallı komşum beni otlarm üzerinle yanıp esmerleşmiş yüzüne, güzel si de öyle toprağa kapanmış bulduğu ve yah gözlerine, kocaman kırmızı dudak kalkıp yüzüne kahkahalarla güldüğüm larına, kaşların yukarı şakaklara doğru zaman hiç bir şeyin farkına varmadı. kalın kahn uzayarak parlayan ipek ya Biraz ev\rel ağladığınu ve nekadar bedyılışına dalıp kabnıştı. Kız hemen sır baht olduğumu nereden bilecek? trndan çıkardıgı küçük basma ceketini Bana bir kaç günlük seyahati onu çok yanına. yere sererek ciddî cidd: değıştirmiş gibi geldı. Karşımda sessiz Haydi gelin, oturun, şuraya, yanı oturuyordu. ma, güzel elbiseniz kirlenmesin, dedi. Gözlerinde bir fenalık, donı.ıkluk varBolerosunu çıkarınca omuzlarıra kalın asküarla tutsn kırrmzı plâj elbisesile dı. Bir an ona anlatmalı mıyım, içimden yarıçıplak kalmıştı. Fakat aldırdığı yoktu. Ince, esmer çocuk kollan, ka geçenleri, bu karışJdığı ona söylemeıi dınlaşmsğa başlamış yuvarlak geniş o miyim? diye, düşündüm. Meliha ve Osman orada denizde belki muzlar, kıvır kıvır parlak siyah saçlar.. Sedad Kemal onun kolundaki küçücük hâlâ yan yana yüzüyor, gizli gizli baparlak aşı yerini görerek heyecanlandı. kışıp £ü'.ü?üyorlardı. Meliha, Osman!... Ihtiyatla oraya, kizın yanına çoküp o ] Onların ikismden de bu son günlerde olduğu kadar hiçbir zaman nefret etmetururken: Gene ne jeytanlıklar kuruyordun, miştim. Bu nefret şimdi içimi zehirlemeyoksa rüya mı görüyordun? Ben yok ye, beni âdeta hastalandırroaya başlı Bastarafı 1 iv.ci sahifede Abdürrefet Aykanlmın ifadesi ele alındı. Şahid, sanıklardan ekserisinin, fakülteye girdikleri senelerde malî durumlanmn hissedilir derecede bozuk olduğunu, lâkin dördüncü ve beşinci sınıflarda kendilerine bazı yerlerden para geldiğini, bu yüzden vaziyetlerinin iyice düzeldiğini belirtiyordu. Aynı şahid, bu sanıkların, geçen >illarda miHiyetçi talebelerin yaptıklan mitingleri: «Türk gencleri şuursuzluk yaptılar» şekiinde vasıflandırmış olduklarını, mitingleri iyi karşılamadıklarmı, Istiklâl marşımızı beğenmediklerini, Rus Baştarafı 1 inci sclufede larm Kars ve Ardahanı istemelerini lenleri ile Emniyet Müdürü, ajans gavet normal karşüadıklarını ifadesinde ve basın temsılcileri hazır bulunmuş anlatıyotdu. tur. İstinabe suretile ifadesi alınmış olan Kongreji, Sağlık ve Sosyai Yardım Mehmed Unal da aynı noktalara temas Bakanı Dr. Kemali Beyazıd U2un ediyorlardı. Sanıklar, bu ifadeleruı tamamile yabir nutukla açmıştır. Müteakiben yönetim kurulu baş lan olduğunu belirterek: € Artık klâsikleşen bu şekil ifadelekan vekiUerinden Prof. Dr. Arif İsmet Çetingil bir demeçte bulunmuş ri kabul edemeyiz.» dediler. Mahkeme, gelmiyen şahidlerin çağıtur. Bundan sor.ra yapılan teklıf gereğince kongrenin oturum başkan rılması için duruşmanın başka bir güne hklarına aşağıda adları yazılı zevat | bırakılmasına karar verdi. seçilmişlerdir: Ord. Prof. Kemal Atay, Dr. Rüştü Çapçı, General Dr. Kâzım Damlacı, Baştarafı 1 inci sdhifedp Prof. Dr. Nüzhet Şakir Dirisu, Dr. ri, Dış îşleri Bakanlığı Umumî KâFeridun Şevket Evrensel, Ord. Prof. Dr. Fahreddin Kerim Gökay, Prof. tibi, Genelkurmay İkinci Başkam, Dr. Kâzım İsmail Gürkan, Prof. Dr. kara, deniz ve hava komutanlarile Ekrem Şadi Kavur, Ord. Prof. Dr. Millî Savunma Müsteşar ve daire Abdülkadir Noyan, Prof. Dr. Zıya başkar.ları, Başbakanlık ve İç İşleri Öktem. Ord. Prof. Dr. Tevfik Sağ Bakanlığı Müsteşarları, Ankara Valam, Dr. Ekrem Tok, Ord. Prof. Dr. lisi, Garnizon ve Merkez KomutanBurhaneddin Toker, Dr. Ragıp Tü ları ve Emniyet Müdürü tarafından zün, Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman uğurlanmışlardır. Cumhur Başkanına Bayan înönü Uzman. ve çocukları da refakat etmektedir. Tıb kongresi, öğleden sonra saat 14,30 da Profesör Doktor Nüzhet Şakir Dirisuyun başkanlığında ikinci oturumunu yapmış ve gündemdeki tebliğleri dinlemiştir. Sağlık ve Sosyai Yardım Bakanı Doktor Kemalî Beyazıd kısa bir demeçle, altıncı «Türk Cerrahî» ve üçüncü «Türk çocuk gibidir. Mikrobiyoloji» ve «Türk kadın heBeslendikçe büyür. kimleri» kongrelerini açmıştu:. Bu kongreler yarın öğleden önce ve sonra Nümune hastanesinde ve Halkevin de çalışmalarma başlıyacaklardır. Bu akşam saat 19/2020.00 de onuncu millî Türk tıb kongresi üyelerine tarihî Türk musiki konseri verilmiştir. ' Müteakiben kongre üyeleri, Atatürkün mtrvakkat kabrini ziyaretle kongre adına bir çelenk koymuşlardır. Kongre münasebetile Halkevinde yerli, Amerikan, İngiliz ve İsviçre firmaları tarafmdan zengin bir tıbbî biletile besleyiniz ki yayuı ve müstahzar Sergisi açılmıştır. Sergi, kongre devamınca doktorlara, büyüsün 8 ekimden itibaren de bir hafta müddstle halka açık bulundurulacaktır. büyüsün de mürüvvetini Cumhur Başkam İnönü, kongrenin görün ilk oturumunu müteakıb sergiyi gezmiştir. Tıb Kongresi dün Ankarada açıldı İnönü bugün geliyor TÂLIH Talihiıtizi İ L LI PIYANGO Özel sayısı zengin bir münderecatla çıktı. Bu sayıda: Büyük bestekâr Üçüncü Sultan Selimin kayatı ve eserleri ve kıymetli tablo ve notaları vardır. Bu sayının fiatı 1 Liradır. Abone ve abone olacaklara Derğimiz 50 kuruştur. Dergi Nesriyatmdan: Seçümiş şarkı güfteleri ve santurl Etem Bey. TURK MUSIKISI DERGISI' nin Abone yeri: MARMARA MATBAASI 382 RESIM TERBİYESİ VE TEKNÎĞİ Maarif Veküliğince bütün okullara tavsiye edilmişrlr. Resmin nazarî ve teknik bütün bilgilerini ihtiva eden bu kitab resim hakkında bilgi edinmek Istiyenler resim öğretmen ve öğrencilerini şiddetle alâkadar etmektedir. İçinde yüze yakın resim vardır. Fiat» 150 kuruştur. Bütün kitabcılarda bulunur. Bessam: M. TURGDT TOKAT Nebioğlu Yayınevi • îstanbul Fransızca, ingilizce, almanca veya bu lisanlardan birkaçını bilen DAKTİLO ve MEMUR Aramyoı ERGÖN Ltd. Çınar Han Voyvoda Cad. Galata