Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 Mayıs 1947 ClTMHURTyET O JV SE\^56^JU.I3İ T İtfaiyeye dikkat Turk gonışu ilistin rneselesile mesgul o. lan Birlcşmis Milletler kurulunun birinci komitesinde bu mesele hakkında Tiirk gürüsünü ifade eden kıymetli temsilcimiz ve Washington Büyük Elçüuiz Huseyin Ragıb Baydurun deraeci, aynı zamanda lürkArab münasebetlerini <le iyiden iyiye anlatmak bakmundan büyük bir değeri haizdi. Türklerle Arablar müsterek bir uzun tarihe maliktirl«r ye sayın temsilcimiz tarafından anlatıldığı gibi «Biz Arablarla birlikte berkesin millî duygularına ve içtimai haklanna karsüıkh hürmet içinde asırlarca beraber yaşadık ve beraber çahstık. Daha sonra milletlerin hayaünda tarilıl tekâmülün bir neticesi olarak Arablar bağnnsızbklanBi elde etmişlerdir. Fakat hududlanmız ajn olmakla kalblerimiz dairaa beraberdir.» Sayın mümessilimizin bu Çok süzel ve hakikati bütün şümulile tanı bir samimiyetle ifade eden sözleri, Birlesmis Milletler muhitijKİeki bütün Arab mümessilleri uzerinde herhalde çok iyi tesir etmis ve bütün Arab memleketlerinde çok iyi karşılnnmış olacaktır. Mümessilimizin umnmiyetle TürkArab münasebetleri hakkındaki bn söılerinin bütün Tiirk milleti tarafmdan «n derin zevk ve şevkle karşılanmıs ve tasvib ve teyid edihnis olduğn xerre kadar şüphe götürmez. Biilün Türk milletiııin düştrocesi bu merkeıdedir ve bütün dilefimlz bu samhnî mttnasebetlerin dalma gellfmesi ve kuvvetlemnesi ve en haytrh Isbirliklerine Imkân vermesidir. Arab Türk mfinnsebetlerinta nmumj heyeti hakkındaki Türk göröşfl bu merkezde olduğuna jör e Türkijenin FUistin hakkmdakl göiüşünün, mahiys. Ü ds nrabakknk ki keudiliğinden tavazzuh eder. Fakat, Türk roümessiU bu husustaki noktai naıarınım da açtkla. mıs, Filistinin bafcmsızhğıııı iltizam ettiğimiri bildirmis ve Türk görtisünü su şekilde ifade etmistir: Fllistini en yakın isnkbalde bafrmsiz görmek hususnnda Arab komsulanmızın tabii hassasiyetine ve arzusuna samunl olarak lstirak ederiz.» Bu sSzler gayet »arfhtir ve Türidyenin Fİlistin meselesinde Arablann bakkmı tanımakta niduğunu vüzııhla belirtmektedir. Bundan maksad. Yahudilerin hev. nangi bir gadre uğramalan defildir. Çflnkfi gene sayın tenısilcimiz tarafından gayet iyi anlatıldığı gibi, Türkiyede Yahndiler, daima huzur, refah, hür. riyet vs emniyet içinde yaşannslardır ve dalma öyle yaşıyacaklardır. Yabudi ajanhğmın mümessilleri de bn yüzden takdirlerini ve şükranlannı temsücilerimlze bildinnİşlerdlr. Bu böyle ohnakla beraber Arab haklannın çlgnenmesi, Arablann yurdu elIerinden alınarak yabancılara verflmesl, bizlm hlç bir veçhlle muzaheretimbd kazanacak Mr dava tejfcfl edemerdt Nltekun 6yle olmuş ve Blrleşmls. Milletler kurnlu nezdindeki temsilciınls Türk noktai nazarun en müktmmrt surette ifade etmls. hok iie hükikati fltlzam ettiğimlz ve bnnlan her şeyden fistün tattuğumuza apaçık göstermistir. Tttrfc Arab mifauuebetlerinfaı samlmiyetbil arttıracafc mahiyette olan ba eüıel ve çok degerli tezahurtt, bk de kalbimizin bütün samimlyetile selâmlana. Bevin'in Almanya hakkında izahatı Bagtaraft 1 inci mek lstiyenlerden biriyim.> Bundan sonra Bevin, Moskovada gorüşülen baa meseleler üzerinde alenen ithamda bulunmak gibi âdetlerden dolayı esef etüğini söyliyerek demiştir ki: rr Bana kalırsa ileri herhangi bir devlet, Almanyanın idaresi meselesinde diğer bir devleün uhdesine düşen vazifeyi yapmadığuıa kanaat getirdiği zaman o devletle doğrudan doğruya temasa geçerek üzerinde durduğu i«i onunla görüşmelidir.» Tazminat meselesl Tazminat işinden bahseden Mr. Bevin, Birinci Dünya Harbinden sonra bu hususta bulunan tesviye çaresini, hatırlatarak sunlan söylemistir: c IngUterenin bir daha geri alınmasma imkân biılunmıyacak derecede Almanyaya kredi açmasuu intac edecek bir tdyaset takibine kat'iyyen taraftar degüim. Büindiü glbl Ük dünya harbiaden sonra tatbik edilen tazminat gistemi, Almanyaya ileride vukubulacak savas için lâzım olan harb gücünü meydana getirmesine imkân vermifltir. Devlet adamlan, yeniden bu usulü taMbe kojrulmamaİKİırlar. Almanyanın bu dereot harab ettiği memleketlerin imarma Jştirakten kaçmmasrru asla arzulamıyoruz. Buna müsaade edllmemeHdir. Fakat su cihete dikkat etmemiz lâzımdır: Tazminat, Almanyanın tecavüzüne katlanmak zorunda kalan memleketlere değil, Lizzat Alnıanyaya yükletilmelidir. Almanyanın idaresi Almaryanın esas meselelerde siyasl ve fttisadî blrliğini muhafaza eden, fakat güvenliğLmizi tekrar tehdid altına düsürecek derecede onu müfrit bdr merkeziyete götürmiyen bir netioey» varmanuz gerekmektedir. Aimanyada demokrasi Üe tam bir tezad teşkil edee bir zabıtadevlet veya devlenn tek bir parti tarafından kontrolü demek olan tek pctıü sfctemi kurmaktan içtinab edikneüdir. Amerikan teklifleri ve Bosya Dörtlü bir andlasmaya varmak fankânsızlığı beni derin bir endişeye düşürraektedir. Bu andlasma bizim için, Fransa ve bütün batı devletleri içhı hayatt bir meseleddr. Fakat Sovyet delegasyonu, işin esasile doğrudan doğruya ilgüı bulnnmıyan bazı meseleler ilâve etmedikçe Amerikan tekliflerinl kabul etrr.ek isıemecriiçür.> Bundan sonra Bevin, Amerikan tekliflerirn rnethederek demiştir ki: « Bunlarda her aranılan »ey bulunmasa blle dünya işlerinde husule gelen tadilâü aksettirmekte idÜer. Kesin bir karara varmaden olaylara tam bir vukuf peyda etmemiz lâzımdır. Bununla beraber Rusyanm Doğuda aL dığına karçılık Polonyaya tavizatta bulunulması lüzumumı kabul ederim. Kalkmma meselesi Almanya, Fransa ve kurtanlan diğer memleketlerin iktis&d! kalkınması körnüre bağlıdır, fakat işçüer« gıda temin edilmedikçe kömür, çelik veya diğer herhangi fyr istihsali elde etn>ek imkânsızdır. Bölgeler arasında birleşms için anlaşma yalnız Almanyanın değü, Franv« kurtulmus memleketlerin ve haHkatte bütün Avrupanın menfaati yolunda âcil bir iktisadî muamele gibi ele alınmalıdır, Önömüzdeki müskülfttla dolu 8 aylık müddetten sonra Almanlara verilen yiyecek tayınının ıslah edüebilecegini ümid etmekteyim.» Franstz Ingiliz paktı Bevin, Pransıa . tnsiliz pakttod«n baiusle şunlan söylemistir: tlerldeki hukumetlerln »enaelomiyecelîlerlnl, dilsmiyeceklerlni ve Pran»ayı KiUerin Rhenania'da oldugu ve harbe müncer olan dlğer hAdlseisrin vukua geldigl aırada bulundugu duruma aotonıyacaklannı ümld ederim. (Meclisin bütüa sıralaruuian sürekU alfaçlar). tstedigimiz, bu andlaşmanın her İki memleketln inüçafını ve güveEİi;ini sâğl&mâk üzere ve her ivT«inTn dünya imanns. teşrtk edüebümesi ümidüe tngüiz mJEetinin Pransanın yamnda buhmacagnMi datr bir delü teşkü etaıesldir.> tngHtere Rnsya Nîhayet Ingiltere Üe So\yet Rusya arasmdaki münasebetiere temas eden Bevin. Inglliz Rus paktmm tadüi yolunda müzakerelere devam etmek üzere Btalin Üe mutabık kaldıgmı büdlrerek sözlerine îöyle devam etmiştir: < Şimdiye kadar dört toplantı yapılmıstır ve meaele dalma Incelemededlr. Btr neticeye varacagımızı ümid edlyorum. Çünkü aramızda harbden doğan münaaebeüere, barıs zsrnanı çartlan üzerine müesse» daiml bir mahiyet vermek tezımdır.> Eden'in mukabelesi Londra 15 (B3.C.) Mr. Bevin'ln nutoı üzerine Mr. Eden söz söylemiş ve Moskovada yapılan yedi haftalık konusmalar retice vermediğine göre Almanya üzerinde Rusya ile birlikte anlaşmaya Imkân yoksa, onsuz bir anlaşmaya varmak İcab ettlğinl söylemiştir Eden. Moskova ionferarsından bir netice alınmadiğına teessüf ederek nu Rusyarun lnadına atfetmlştir. Hava şeîıidîerirniz Baçtarafı l inci sdhifed* son» ermiftir. kesiz v« btrrak semalanmızda, dedeleAnkarada yapılan tören tinin kanlaril« «ulanmış mukaddes topAnkara 15 (a.a.) Bugün saat 11 de rakltnmızın bekçiliğini yapıyor, yırtın Cebecideki Şehidlikte yapılan bir törenmotörlerine gönüllerinden d« kattıklan 1« hava sehidlerinin hatıralan anılmıs sonsus hız v« imanla ufuklardan uhık ve taziz edilmiştir. lara uçuyorlardı. Şehid mertebeainıe Bu törende Başbakan Receb Peker ıle yüksehnek ne büyük bir jeref!. bakanlar, milletveküleri, Genelkurmas Ey aziz çehid!. Doğrul mezanndan I Başkanı Orgeneral Salih Omurtak ve trize bak!. Toprak içindeki oesedin belki jjkinci başkan Korgeneral Muzaffer Tuğçoktan eTimiştir. Fakat ölmeyen ruhu savul, hava kuvveüeri komutanı Kornun milyonlarca kalbde her an yaşa general Zeki Doğan, Ankara Garnizon dığmı gör..» komutanı General Osman Güray üe AnYüzbajı Irfan Doğan sık sık alkışİR kara Üniversiteâ Rektörü, Ankara Vali nan söylevini çu cümleleTİe bitirmiştir: v« Belediye Başkanı, Ankarada buluc Sizin yaktığınız zafer meşalesi, hiç nan bütün yukîek riitbeü subaylarla bir zaman kararmıyacak, sizin bize bı başta bando dduğu halde askert, sivil raktığınız gökler asla lekelenmiyecelo okurlar, bir piyade kıt'asüe polia müfHava subayından sonra Türk Hava rezeleri iştirak eylemekteydi. Kurumu adına avukat îrfan Emin KöTörene saygı duruşu ile başlanmış ve semihaloğlu konuşmuş, o da heyecenu bayraklar yanya indirilerek bando mabir ifade Üe aziz sehidlertmizin hatıra tem marşı çalmışür. larını anarak, Türk havacılığının geBir raanga asker tarafından yapılan çirdiği istihaleleri ve havacılık davası saygı aüşından sonra da hava kuvvetnm milletçe benimsenmesinin gerekti leri komutanlığından Yüzbası Korkud ğini belirtmişür. Söylevleri müteakıib Efe ve Türk Hava Kurumu Ankara şuaskerî birlikler ve okul öğrendleri hava faesi adına da Erzincan milletveküi Behanıtı önünde bir geçid resmi yapmış çet Kemal Çağlar birer hitabede bulunlardır. Bu geçid resminden sonra resmî muşlardır. v« hususî teçekküller tarafından gönTörene, Türk Hava Kurumu mensubderilen çelenkler hava şehidleri anıtma larüe davetlüerin hava şehidlerinin kakonmus ve bu suretle ihtifal gaat 12 de birlerinin ziyaretlerile »on v^rümiştir. Hâdiseter/Jrastndd Tekrar lisan bahsL dil davası şu piinlerda tekrar tniversite talim heyeüerile talebesini ciddî şe< kilde işgal eden bir mesele halinde onu. muze gelmiştir. Erveli bo mesele nedir? İzah edeyim: Ünlversltelerm bütün fakültelerinda talebe olnıdnğit sınıfın derslerinden ixoUhana girmek için evvelâ yabaneı dcrsten bntinan ediliyor. Bunda maraflak olanuyanlar sınıf untihanma giremiyur. Demek ki dil imtihanı bir nevi (Eleme LUmlnation) olnyor. Ba şekle talebe İUras etmektedir. Ilukuk Fakültosi talim heyeti de talebenin bu iUrazını tuvklı bnlmn^ ve ba şeklin dejiştirilmesini yabancı dılin d« difer dersler gibi telâkki edilip bu üntihanm eleme tnahiyeti obı;;ı maaını Üniversiteye teklif etmiştir. Maalesef Ünlversite Senatosu bana kabal etmenıiştlr. Ben şahsan Senatoyu haksiz batnuktayım. Niçin? Endiçe <e ötrendHc. ttf»İ>enln ba«ı nıüfrezeleri kaldınüru* ba» ınüfrezeler küçüitülmü?, tasaırnf fikrfle olacak. Daha fenasj var: Aldddan paranin aalığrndan dolajı elli kadar ttfalye şoförii, yttze yajun yetişmfş İtfalye neferl dj'janda başfca iş bnlduklan için meslekten çdcmışlar. Bfr kao nmandır, yBnjTa kotfensnndan, mahalleJerlnl silip lüpüren yangın korknsondan kurtuldum canneden İstanbuüular tekrar endişeye düşseler yeridir. Aman ttfalyeye, s«de ttfaiyeye değil, ateşe dikkat! Buhranı kendimiz yaratmsyahm! Bafmakaleden devam bibnek İçin, aralannd* ideolojik bir fikir aynbğı buiunmıyan iki partiye karşı, a$ırı sağ ve sol cereyanlann kuvvetli bir cephe teşkil etmiş bulunması lâzımdır. Böyle bir vaziyet İse ortada yoktur. Sosyal smıf davalan bakımından Türkiye henüz yeter derecede koınpleks bir dnruma ulasmamıştır. Bu memlekette kurulacak bir komünist, hattâ bir sosyalist partisinin Mecliste birkaç mebusla olsun temsil edilebilmek çanslan çok zayıftır. Irkçılık nazariyesini Türk halkı arasında yayıp rotturabilmek için de iki büyük partinin uyuduğunu kabul etmek şartile uzun ve yerucu gayretler harcaraak lâzımdır. Şeriat babsine gelince, iâiklik prensiplerinin çerçevesi içinde, böyle bir hareketin siyasi bir mahiyet alarak başan kazanması ihtimali yoktur. Tiiccarların diiekleri Baştaraj\ 1 ind »ahifed* ret hareketlerini günü gününe takîb edebildiğimizi kiznse iddi* edemez. Sl milletin istirak ettigi Beynelmüel Ticaret Odası, durmadan çalısıyor. Bu çalışmalara istirak edip noktai nazarlanmızı söyliyeoek yerde, onlann kararîarına intizar ediyoruz. Dıs memleketlere gitmek istiyen tüccar, ekseriya çok lüzumlu olan ır.alumatı nereden topîıyacağım bilmeden hareket ediyor. Dıs memleketlerdeki resml teşkilâtrmızm tüccara ettiği hizmet menfidir. Bu makamlarm, ufak bir tav&iye veya malumat talebini dahi is'af etmekten çekindiklerini gören ecnebi is adamlan, o zaman biae şüphe ile bakıyorlar. Dıs Ticaret Odamızın teşkilâb kâfi değüdir. Baa ehvalde bize. doğru malumat dahl veremiyor. Ben şahsan devlet teşkilâtının veya yarıresmî ticaret organlannm, ticaretimize büyük fayda sağlryacağtna kani değilim. Zaten şimdi bütün dünyada serbest ticarete kıymet veren zihniyet hâkim olmaktadır. Tüccar bu gibi Lşlerini Jîendisi yapmalıdn.> Fİlistin davası Bajftaraft 1 inci sahifede Karar aleyhinde oy veren memleketl«r, Suriye, Mısır, Lübnan, Irak, Süudî Arabistan, Türkiye ve Efganistandır. Siyam oyunu Stullanmamıştır. Komisyon, maballinde tahkikat yaptnak ve lüzumlu gördüğü her yere gitmekte Berbesttir. Tahkikat Komisyonunun gelecek toplanfaa NewYork 15 (A.P.) Birlesmis Milletler sekreterliği, Fİlistin tahkikat komisyonunun ük oturumunu, NewYorkta, 26 mayısta yapacağını bu gece tebliğ etmistir. Rusyanm hareket t a m NewYork 15 (a.a.) Britanova aJansır.ıri Kushlng MeadOTO'daki Beel muhabiri yazıyor: Arab rr.urahhasları, bazı memleketlerin Füistin meselesinde Yahudüeri tutmak Buretile Arablara fcnalık etmek istedikleri mülâhazasiledir ki, Filisüni YahudÜere verecek veya Yahudi muhacirlerinin Filistine girmesine müsaad« edeoek hiç bir karan kabul etaıiyeceklerini Birlesmis Milletler teekilâtma bildirmişlcTdir. Arablar §una kani bulunuyorlar ki, tnhkik kcmisyonu hakkındaki son gelişmeler başhca Birleşik Amerikanın eseridir. Ir.giüz siyaseti tâlt komitede AraUan tutmuş ise de asıl komitede Arablan tatmin edecek derecede faal olmamıştır. Rusya ise, koTrisyonun Avrjpadakl Yahudiler meselesini de desteklemek suretile Fİlistin işinde Yahüdilori iltizarn ettiŞini göstermiştir. Yardım kanunu tasdik için Trusnan'a verîldi Bojtarofi 1 inci sahifede Demek oluyor ki Türkiyemiz, bir millî birlik buhranı İçinde değildir. Eğer bazı gazete ve dergilere bakıldığı zaman böyle bir buhran var gibi görünüyorsa, bu sun'î bir buhrandtr ve doğrudan doğruya iki büyük siyasî partimizin gerçek bir parlâmento sistemini beraberce ve başan ile jiirütememelerinden ileri gelmektedir. Bu Antalya Amban müdürü Mehmed Slda belki daha ziyade her iki parti pahioglu bu fikrln lehinde konuşarai, nin taşkın ideoîojileri azımsamasm dayanm büyüklii&ünü mlsallcrle ispata dan ötürüdür. Öyle ya, bizde ciddî çaJışmıştır. Daha scnra Sadl Blrkökün, tstanbulbir komünizm veya rasizm tehlikesi olsaydı, Halkçılarla Demokratlar bu da gemi inşaat ve tamirat sanayiinm na karşı elele vermek lüzumunu der geçirmekte olduğu buhranı İ2ah eden hal hissetmezler miydi? Böyle bir lü yazısı okunmuş ve husu3İ hlmayeye mazher olmıyan bu sanayiin pelişTnesi yozumu hissedeeek yerde, tam tersine lundi derneğin harekete geçmesi iatenbirbirlerini hırpalamaya çalışmalan, miştir. başka yandan bir korku duyraadık HUml NaUl Barlo, ticareî aleminde, larına işaret sayıhr. gencliğin yetiştirilmesi meselesinin gözFakat ne de olsa, İçinde yaşadığımız dünya şartlan, siyasî partilcrimue ağır vazifeler yükîemektedir. Düşünmeliyiz ki, bir valdtler alaya abnan ideolojiler, birçok yerlerde zamanla tutunmuş ve nihayet iküdar yerine geçecek kadar kuvvetlcnmiştir. Memlf'ketin ciddî meselelerini ihmal ederek gündelik politika kavgalan içinde ömür tüketirlerse, Halk ve Demokrat Partiieri iyi iş görmüş olnuyacaklardır. Halk hükumetten ve muhalefetten müsbet eser bekliyor. Onu onlarda bulamazsa başkalarında arayacaktır. Böylece, bugün küçümsediğimiz bir aşırı cereyan bir gün belki de bizi şajırtacak kadar kuvvetlenıniş olacaktır. tşte millî birlik buhranı asıl o zaman ciddi bir telılike halinde karşımıza çıkacak ve yazık olacakür. Çünkü b»zulan millî birliği yenibaştan kurmak, mevcud birliği korumaktan çok daha güç, çok daha yorucudur. NADtB NADİ Truman'ın nezdinde yapılan toplantı Washington 15 (a.a.) Başkan Truman bugün demokrat parti ileri gelenlerüe yaptığı toplantıda, komünist veya fesadcı unsurlardan kurtulmak maksadUe Birleşik Amerika hükumeti tarafmdan girişüen hareketin dikkat ve iti.na ile idare edileceğird ve inanmıs liberaller aleyhine tevcih olunmıyacağım şahsan temin eylemistir. Demokrat parti liderlerl toplantı so. nunda basına yaptıkları beyar.aıta, Başkan TrumanTa günün çeşidli meseleleri etrafrnda ve bühassa Birleşik Amerikamn Ortadoğuda takib ettifi siyasetle 1948 caşkanlık seçimlerinde demokrat partinin daha ileri chniyette bir program tatbikı zarureti üzerinde görüsmüş bulunduklarını aç.klamışlardır. Amerikan gazetelerinin mütalealan Washington 15 (aı.) Washington Post gazetesi son zamaalarda tasdü edilen Yunanistan ve Türkiyey» yapılacak 400 müyon dolsrlık yanJımt yorumlryarak sunlan yazmaktadır: «Hükumet, Atina hfikumetine çu hususu iyioe aalatmalıdır ki, yapılan yardrmın hiçbir kısmı dahilî harbi devam etürmek için, bugürJcü rejimle siyaeî görüş farklan bulunan Yunan vatandaslarını sürgüne gondermek için kullaaılamaz.> önünde tutulması lüzumune. işaret et>mlştir. Yapılan bu teklifler bazı müna&asalardan sonra, te'kik edilmck üzere, ldare heyetlne havale edilmiştir. Dernek, kira kanununun baa madd«lerinln tadill lüzunronu alâsalı makamlara bikilrmek üzere, Üç Usülit bir lıeyetl Aniaraya gönderecektir. Izmirde bir cinayet izmir 15 (Teiefonla) Bu eabah Bahribaba Parkı Snünde feci bir cinayet islecmiçtir. Fırmcı Alı Lutfi Öagürpen, derin bir aşkla sevdiği, fakat iki sene evvel ayrılmak mecburiyetinde kaldığı eski kar^ı Z«ynebi hançerle 6 yerinden yaralıyarak öldürmüs, Zeynebin üveyannesiııi de eğır Burette yaralamıçtır. Kadın hastaneye kaldınlmıçtır. Cinavete sebeb, Lutfinin, eski karısınm bir başkasile evleneceğini duymasıdır. Zeyneb 30 yaşmda, çok güzel b!r kadındı. Katil yakalanrnıs ve meşhud suçlar kanununa göpe mıAakemeoine ömer Riza DOĞRUL Izmirin kara günü İzmir 15 (Teiefonla) 15 mayıs Iznîiria işgali yıldönümü. münasebetil*1 bu akşam Yüksek Ticaret Okulu gendiğiııin teşebbüsüe sehrimizde ilk defa olarak İzmir Halkevrnde bir Ihtifal yapılmış ve o kara gün hatırlanmıştır. Mııhtelif hatibler söî almı?, bu arada Izmirin en eskl gazeteci Şevki Ahenkçi, gencliğin bu kara günü, bir ibret dersi olarak hatıriaması, vazifesini yaponası demek olduğunu tcbarüz ettirmiş, 15 mayıs 9 eylul arasında geçen hâdLseler, 9 eylul 1922 nin ihüşaım canlandanlmıj, çehidlerimiz tazimle anılmıştır. Etimesğudda feci bir kaza Anktra 15 (Teiefonk) Etisnesjudda fed bir kaıa olmustur. B j a ı i k8yOnden 8 çocuk Etimesğuddaki çayırda hayvanlan otiatırken demiryolunu mçarak garnizon mmtskasına glrmişler ve demiryoluının 30 tnetre Üeriaindeki bir mezbeielikte baa demir parçalan ile oynarken, bunlardan bomb* oldnğu tahndn «düen bir infllâk maddeslni p*tlafcmıslar ve bunun neticesinde 1 2 1 3 yaçlanndaki Hamdi Maden, vucudunttn muhtelif yerlerfaıdon aldığı 10 dan fazla ymra neticeainde derhal ölmüf, arkadası Ali ağır surette yaralanmı», 6teki 4 çoeuk da haftf yaralar almıjlardır. Her seyden evvel bizim üniverslte Senatosu uııntmamalıdır U bizim resml liselerimfede yabaneı dil dtrenUmez. Ba ilim müesse&clerinde her şey ögrenilir, kat yabaneı dil öğrenilmes. Ben o mekteblrrde fr»nsııca hocalığı ettim, inanmıyanlara eğer yart* bana iki kere iki dört eder gibi ispat ederim. Şa haide kendisine bütun gayreUne rağ;> Bajtarafı 1 tnci tahtfed* men üsede •eremedigimiz maJumatı çomemuriyetlerinde de bulunmaktadn. coktan Üniversitede hem de dah» yük« Haremin kararJıklarından, bir vatandaş sek bir dereoede istemek haksıılık olur. sıfatile dünya ışığma çıktı. Aldıgıra malunıata g&rc, yabaneı dil Bugün başka bir hareket müşahede hntifcaruna glren gcnolerin yansındaa edilmektedir. Türk kadınları ailev! islan muvaffok olanıamış, bonlann »lerine dönmeğe bir meyil göstermekte rasmüa gınıfın çok çalışkan unsorlan dh"ler, fakat bu dönüs yepyeni bir tarz vcrmış. urerine vukubulraaktadu. Türkiyede Ne i e olsa bir Imtihana glren sayınuı modern bir mesleki mektebi tiyaret olamazsa edecek olursanız, bunun ispat edümiş yarısuıdan fazlast muvaffak olduğunu görursünüz. Istanbulda beş onda anunııal sebebler arau:2k lâzunsenelik kurslara devam eden genc kız dır. Buradaki »ebeb de taJebenm Uselerde yabaneı dil öjrenenıemlş olcşudur. ar, çocuk bakımı, dikiş, yemek plsirme Bir tniversite taJebesi, hatta meve güzel sacaUar dersleri öğrenmekte. dirler. Bes senelik böyle bir antrene zonu yabaneı dil bilmezse mealeğini ilmandan sonra bu genc kudar, müstakbel tilendiren yabaneı neşriyalı nasıl takib kocalarının pijamasmdan suare tuva ederî etlerine kadar herşeyi yaprnağa mukBo saal daima variddir ve taamea tedir oluyorlar.» haklıdtr. Bunnn İçin talebeye t^fcftniar venJmeli ve dü dersi de diger dersltr kadar mühim sayılmahdır. Ama bir »e« ne dJrsek çürütmüş talebe, dilden mavaffak olanıadı diye tTnMbaTi. sokoU mazsa onun bir sene sarfettiği emek va fayret heba olor. Yabaneı dil ögrenmek Baştarafı 1 inci saMfeâe için sarfedecegi zaman sarfında, evvelc» edümekte bulunan bu verginin basrn haarladıgı dersleri kaybeder ve saten mensublarile olan ügisinln açıldB.nması yabanrı dil bilnıedi diye btr çocu^u bilrica edilmiştir. Kıymetli profesör, yenl dıği dljrer derslerden Untiiıana almamak verginin dayandıâı esaslan, kabul ettigi hiç bir manuki sebe'oe isticad ettirileisttsnalan Izah etnüş ve telil eser vtloude nıez. Maksad, Ünlversite taieb*slnm bir getir«ı'erin kanunun 18 incî maddesine yabaneı diie sahib olması davası ise göre bunu meslek itUhaz etmemişlerse bence bunu Üniversitede halletmok vergiden istlsna edileceginl, dlgBrlerirün mıiaütün olamıyacakür. Ükatanlar bi3000 lırayı aşmıyan bu gelirlertnden verliıler, bizlnı liselcrimizde yabaneı dil gi alınrnıyacagını, bundan fazlası için tedrisatı simultanc yanl toplu sekilde de kazanclanndan bir kısmının verglyapüıuaktadır. Haitada 45 daMkalık den lstiana edileceginl ve bir kısım geş den hesabue ayda 15 saat ve 8 aylık Hrlerinden de vergi alınacaguu söyleders senesi süresinde 120 saatte 50 C» mlştlr. Gazetelerde çanytrtiar, ulğer müstab kişillk bir sınıfa ne öğreülebilir? Yademler gibi evll .çocuklu ve bek&r ol bancı dil, moallimin talebenin her birl duklanna göre gelir vergisi verecekler ile ayn ayrı meggul olmasını icab ettirpn clr. Profesör, bunun yuzde 17,5 mlKa bir ştyMr. Ba olmadıkça re haftada ba rıada okiuğumı, bekarlara %10 zam ya beş dersten ayn bir de coferafya pılacağını, fakat k&nunun tatbikı na flzik gibi her hanpi bir lllm aynı dilsonra i ü seae müddetle bu üen okcta'madıkça biıim liselerdeki yavergilere %25 zam kabulunün muvakkat banci dil tedrisatı naıari olmaktan Oerl bir madde iktizasından oldugunu, mü gidcrae«. Zaten ba yabaneı dilln ne essese sahlbierirJn dlger müesseaeier maksadla, yajit konnfmak İçin mi, ofragibi gelir vergisine t&bi olacaklarını söy duğrunn anliTabilmek için mi, yoksa lemiştir. Dünktt toplantnd* profesöre, fran$ıxca tahrir yapmak İçin mi ö&retilba^ın mensublannın kaz&nc duruznu a* diği kesin olarak tayin edilmediğincten çıklannuş, bunların mesiek slgortası, maalesef hocanm »e talrbenin ejnekleri haötalık sigortası, nattâ ls, kanunu hü de dagiur. kümlerine dahl t&bl olmadıklan ve Imdl ,k5kH bn kadar layıf olan ba menı'.ekeîin kültür ve irfamna büyüi malâtnatı Ünlversltenin dil karslarında bir feragatle çahştıklan dhetle yapılan tekâmül ettlnnek mumkün müdürî Otasannın muafivet fasülanııdan Istifa non İçin Hoknk Fakültesinin mütaleade ecmelermln adilane olaca^ı söylenü smı hakikate ve lnsafa daha oygon bomlştlr . lur, Ünivendte Senatosonan dorumu bilmemezliğe ftJen halini IsabetU say* Bunu çok makul gOren prcrfesör, y pılması icab eden teçabbüslerin ana hat mam. lan hakiında basın mensubterlle gorüşBuudan başka, yabaneı dil imtthanmüstür. İ!\nnın bn ajv şekll, btehn Uselerin yaYaJnnda Mr heyet Ankarays giderek, banct dllle tedria yapan hususl llaeler esasnı adedl pek mahdud olan basın önünde Handicape nuığlub olmasını da mensublan için BOyük MlUet MecUsin lnta« etmektedir. Çünkü mcseUk KoleJ* den düeklerda butamacaJdar. den mezon olan talebe ba dil hntthanındao maaf tatalmaktadır. Türk kadını Gelir vergisi ve basın mensubları Romada bir filim sirketinde çıkan yangında 26 kişi yandı Roma 15 (a.a.) Romada bir film çırketinden çıkan yanguı neticesinde 26 kişi ölmüştür. Itfaiye, bütün gece enkazı kaldırmak için çalişmıştır. Daha başka cesedlerin bulunması da muhtemeldir. Demokratlar muhtar «eçimine girerlene izmir 15 (Teiefonla) Demokrat Parti, îznrürde muhtar Beçimlerine girdiği takdirde Halk Partiai namzed gösterecektir. Akid takdlrd* Halk Partisi, namred gBstermjyeoekttr. DemokraÖann seçime glrip girmiyecekleri, bugünlerde kararlajtmlacaktn:. raal raefhumlanmın Inbnl «tdrmek niyetind>e değiliz. Biz c&deoe demokrasinin inHçafına müaaid iAt hava yaratmaya çah?ıyorux.> Aman, pek iyi oldu, diyordu. Desene ki, bir gün içmd* yolıın yansmı olduk. Terzinin kapısmd«n na«l dBndüğönü de anlattım. O benim gibi duçunmOyordu: Sırnaşık yaradıbstı bir oocjfc değll d« ondan, d«dL Nasıl oldu, bilm«n; ben d«: Orası 3yl«, diyecek oldum. Sonra sustum. Ne blliyorffun, diy« sorsa ne diyeceSttm? Sormadı; gülüyordu: Ben de ş5yl« «taktan tanırnn, dedl Kendi halind« bir çocuk.. Hele bu senin anlatüklanna bakılrrsa bir görüşte vuruldu mu, nedir?. Bana 8yle geliyor!. Bunu bU, »en de kendiTH ona göre kullan!» Sınır toprağı din Ankaraya gönderildi 19 mayısta Ankarada bulunacak olan smnr topraklan sehrimizdeki Atatürk muaesinde bir gece kaldıktan sonra dün yola çıkanl^nıştn". Dün sabah Rumelikavağından hareket eden Serryer aüetleri, emaneti Tarabyada bekliyen Beykozhı kurekçiler« teslhn etmişlerdir. Beykozlu kürekçiler Usküdara kadar muntazam bir şeMkU kürek çekmek auretile emanebölge atletlerin* tevdi etmişlerdir. Diger blx koi da saat 9 da Atatürk mütesinden oareket ederek Beşiktasa. geLmistir. Emanet, gen« frtalarla Usküdara götürülmü» ve orada Çanakkale, Edir&e T« Istanbul Bogazmdan gelen etnanetW, atletlerimiz tarafmdan Kadıköy, Bostancı, Kartal yollle Gebzeye kadar götörulmüçtür. îstanbul bölgesi müdürü Vahi Oktay, Gebzs kaymakamına emanetleri teslim ederken bir hltabed* bulunmus T« KocaeU atletleri büyük bir heyecanla •maneüeri alnnslardır. Atletlerlmizin geçtiği bütün yollarda bu tarihî kofu heyecanla takib edilmisttr. tzmltte IzmH 15 (Hueust) Îstanbul aüctlerinden teslim aknan «mir topragı, yarm sabah Büecik atletlerine teslim edileoektir. Mukaddes emaneti şehre getiren «ıtietler, büyük bir topluluk tarafmdan h*yecanla alkışlanrruşta. NewYork Times gazetesi de sunlan Bir tayin Ankara 15 (Teiefonla) Devlet Zi yaznıaktadır: Bakanlar Kıırulu raat tşletmeleri Kurumu idare meclisi cTruman .DoJrtrini, iküsadl istıkran, Ankara 15 (a.a.) Bakanlar Kurulu başkanı Süreyya Genca, Tarım Bakan îiyost huzuru ve sulhu tazammun eder. bugün Sğleden sonra toplantruştır. lığı Müsteşarlığına tayin edilmiştir. Hiçbir memlekete bizim kendi demok Benee davanm ttç esash noktadaa halUne doğru yurümek UUundır: 1 Dfl hnUhanlaruun bagünkfl eleme çeklinl kaldırarak, ona da aletâde ders İmtihanı vasfına sokmah; 2 t"niversitede Hsan tednsatınl daha ciddî ve ameU s«kle ve her şnbentn hU3UKİyet1ne nygun hale koymah; S Llselerdekl yabancı dil tedrisatını ıslah etmeli, Banlann yapıhnamaaı sade her sene ba davanın açılmasına değü, gerçekten yabaneı dil tedrisatının tahakkuk eımemestne de sebeb olor. B. FELEK Güvertede hiç kimse yoktu. Bütün yerler bomboş dururken gelip de karşima oturamazdı. Başka yere oturmak da istemedL Denize, karşıki kıyılara, öteki adalara bakıyormuş gibi aşağı yukan dolaşmağa başladı. Köprüye gelinciye kadar hep öyle ayakta idi. Arada bir, yanımdan geçerken kaçamak bir bakışın saçlarımda, boynumda dolaşüğmı duyuyordum. Moda iskelesine yanaşıyorduk. Ayağa kalktım, çıkan yolculara bakıyor. dum. O da geldi, pek yanıma sokulmadı da benim bulunduğum yerin bir sıra ilerisinde durdu. Bir başkası olsa bu yalnudıkta belki de konuşmağa kalkar; havadan, denizden lâf açmak isterdi. yapmadı. Köprüye çıktık. Tünele doğru yürürken ben Yükseklıaldınma saptun. Yokuş yukarı çıkmağa başladım. O da yirmi, otuz adım arkadan geliyordu. Tünelin başında bir iki kitabcıya uğradım. Bir tanesine o da girdi. Sonra Galatasaraya kadar yüriicüm. îçimde anlaşılmaı bir üzüntü vardı. Ya Bomontiye kadar arkamdan gelirse, dlye korkuyordum. Neden, bilır.iyorum. Madam Mari, ne zamandanberi onun ayağını buraya alıştırmak istemiyor muydu?. Bugi'n de işte kendiliŞinden yolu oraya düşmüş olaoaktı; böylesi daha iyi değil miydi?. Ondan sor.ra da yavaş yavas, pansivonun gizli eğlencelerms dadanır, istediklerimiz kendiliğinden olurdu. Oyle ise, neden çekiniyordum?. Nasıl olsa günün birinde gelecek, benim kim olduğumu da anlayac«k, Oğrenecektl. Benlm böyle bir panystadtğımı, daha ilk güminden, YAZAN RAGIB TELİF ROMAN anlarsa birdenbir» gözünden düşecektim; ondan mı çekiniyordum? Bu ka. dar düşkün btr kadından tiksineoek, kaçacak, Madam Marinin de şimdiye kadar kurup tasarladıklanndan hiç biri olmıyacakti; olsa olsa bundan korkuyordum. Ne olursa olsun, pek dara ge. lirsem, bir otomobile atlayacak, Bomontiye öyle çıkacaktım. Bir iki dükkâna daha girdim. Sonra da terziye uğradım. îrfandan kurtulayım, derken belki biraz gecikirim, diye düşündüm. Oradan Madam Mariye telefon ettim; Adadan döndüğümü söyledim. Terzlde biraz kaldım. Çıktığım zaman îrfanı göremedim, gitmişü. Şöyle bir göz göze geldik diye her kadının arkasına düşen erkekler yok mu, anlaşüan bu da onlardan olacak... Kendi kendime güldüm. Böyle saygısızlardan kurtulnıak için kadınlar hep kuyumtru, kürkçü diükkânlarına sığınularrnış. Arkalarından koşup da: Hangisini beğenrtiniz, e<\ndim? Şu zümrüd yüzüğü mü, yok^a bu pırlanta iğneyi mi emredersiniz?. Diy« cüzdana da*.Trnac?k kaç kişi No. 29 çıkar?. Keşkl çıksa, diye bekliyen kadınlar da belki eksik değüdir; fakat her gördükleri kadının arkasmda adım adım dolaşanlann hepsi de, böyle yolun sonu birdenbire elmaslarla, kürkkrle donatılmıs bir düikâna dayanmca sendelerler; hemen oracıktan dönüp giderler!. Irfan da öyle, ükönce kitabcılardan birisine girdi ama en sonunda terziye pek de ucuz dikiş dikmiyen terzilerden birine!. uğradîğımı görünce çekilip gitti!.. Bir görüste rurulmak mı?» Bu kadan da olmaz, artık!. Fakat sözü uzatmak istemedim. Bir bahane buldum, odadan dışarıya çıktım. Yahıız, Madam Marinin dediklerine yavas yavaş benim tısanlar, hele biz kadmlar, bazan ne de aklım yatryordu. Kizım Beyin yapistediğimizi bilmiyoruz; kendi içimiz. tıklarını yanına bnakırsak, sahiden pek den geçenleri kendimiz büe anlıyamı yazık olacak!. yoruz. Şimdi ben de, deminki ürüntü• ** den kurtuldum, diye sevinecek yerde O günden sonra Irfanla bir kaç defa biraz da sinirlenmiş, öfkelenmiş gibiy. daha karşılaştık. dim. Eğlencenin kaynaştığı, köpürdüğü O akşam eve gidince kendimde bir ke^iklik duydum. Birikmiş bir çok iş bir evde yaşıyorum da benim payıma de vardı. Bir sırasını bulup da bütün ancak yorşunluk düşüyor. Başkalarının burJarı Madam Mariye anlatamadım. gülüp eğlendiğini görmek, eğlentinin Ertesi günü biraz açtım. İlkönce uzun hele bu türlüsüne seyirci olmak bana u^un anlatmak isfsmivcrdum. Vapurda ancak üzüntü veriyor. Onun için fırsat .rHrdüm, diyip gegecektim. Bırakmadı, bulunca kendimi sokağa dar atıyorum. üstüste sordu. Saklıyamadım. Hepsini Yaz kış hergün de tekbaşına kırlarda, dağlarda gezilmlyor ki... Arasıra sinesöyledim. maya gittlğim oluyor. Kaçtn îrfanı da Aimanyada Opel otomobil orada gördüzn. Şimdi artık eskisi gibi kaçamak, urkek degü de busbütun basfabrikaları faaliyete geçti ks tftrHi bakıyor. Nered* kmrsılaşacak Frankfurt 15 (A.P.) Almanyanın ea olsak gözlerinl benden ayırmaz oldu. büyük otomobil sanayii muesseselerinUzüldüm, içhn tızladı. Sakıa, benim den Opel fabrikaları tekrar faaliyete aered», kfanlerin arasmda y«s«dUu başlamıştır. oğrendl d« onun için ml birdenbire d«Kütahyada malt fabrikası ğiştl?. O da mı kendinde bir hak bııluyor?. tst*r misiniz, günün birinde yokuruluyor lumu kessin, yahud d* doğrudan doğAnkara 15 (Teiefonla) Kütahyada ruya pansiyonun kapısmı çalsın, bütün 5 milyon lira sarfile bir malt fabrikası o bizim eve gidlp gelen kadınlardan bL. kurulmaktadır. Fabrika, yüda 7 bin risini ietiyormuş gibi, benimle konufton arpa ifliyecektir. tnağa kalksm?. O zaman en derin yerimden vurulnrua olacağun. Babasjnın tzmir Fuarında atotn bomarkasından oğlundan da hakaret gör. mek, hepsinden aoı geleoekL Bereket basına aid fotoğraflar versin ki bütün saygısızhk gSzlerinde, îzmtr (Teiefonla) BMeşmlş Milbakışlarnıda kalıyordu. Biraz dah» Ueletler Genel Sekreterliğinin İzmir Fuariye gideoeğim' haniya bir görüste vuBereketli yagmurlar rında senaboHk bir paviyon meydana rulup tutulan zavallılar varmış, Madam Malatya 15 (a.a.) Dün eehrbnizde getirecegi, paviyonda atom bombasma Marinin dediği gibi, bu da tahidea on yağmnr başlamıjtır. Günlerdenberi aid fotograflar da teşhir edileceği söylelan anduıyor. Öyle bitkin, küskün bir beklenen bu yağış halkıaıızı çok sevin niyors* da Fuar İdaresine böyle bir duruşu var. Hoşuma gidiyor. Bizim dirmiştir. müracaat henüz yapılmamıstır. Madamm tasarladiklamıı yavaş yavaş BilgiU AhlâkS yapıp yakıştırmanın aıraaı geliyor; böylelikle hem biraz daha kolay da olacak!. Hoşuma gidiyor, d^diğim o Gene bir gün Boğaziçine gittim. Vapurda beraberdik. Bu kaTşılaşmalar pek sıklaştı. Sanki yolumu bekliyor, diye. ceğim. O günlerde çok yorulmuştum. İçimde ar.laşılmaz bir sıkıntı da vardı. Madam Mari: Hindistan Ukokullannda îngiliz Müfettişleri tarafmdan toplanan seçme 40 masaldur. Okullar ve aileler için eşsiz bir çocuk kitabıdır. Tercüme eden: Naime Halid Yaşaroğlu. 100 kuruştur. HAYVAN MASALLARI MASALLAR KÜÇÜKIERE (Arkan var') 7 yasına kadar çocuklara anneleri ve dadıları tarafından okunmak ve İS yaşına kadar çocuklarm da kendilerinin okuyacağı U masaldır. Tercüme eden: Naime Halid Yaşaroğlu, 75 kuruştur. Ahtned Halid Kitabevi