07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 Kasım 1947 CUMHURÎYET BİR DAKİKA: Celâ! Bayar İstanbula geliyor Samsun 5 (Celâl Bayara refakat edeD arkadaşımız Metin Toker bildiriyor) Celâl Bayar. diin gcceyi Samsunda geçirdi ve sabahleyin otomobille Bafıaya hareket etti. Mutad tezahüratla karşılanan Bayar, orada bir müddet kaldıktan soîna tekrar Samsuna döndü ve gemiye bindi. Celâl Bayar. Ankaıya otomobille gıtmek, fazla yorucu ve külfetli olacağmdan vapurla İstanbula hareket etti. Muhalefet iideri, ekonomik meselelere temas edecek konuşmasını, evvelce bildirdiğim gibi İstanbulda yapacaktır.' giliz saylavlarının basın koıtferaıtsı Baştarajı 1 inci sahijede « Muhafazakâr arkadaşımın sözlerine şunu da ilâve etmek isterim ki, Dış tşleri Bakanı Bevin, Avam •Kamarasında dış politika hakktnda nutuk söylediği zaman bunu işçiler kadar alkışlamaktadırlar.» Demokrasi ve komünizm Bir basm temsilcisi şu suali sormuştur; « Bugün dünyada, demokrasi ve komünizm diye i ü oereyan çarpışmaktadır. Bunun sonu ne olacaktır?> Heyet başkanı bu suali şöyle karşılsmıştır: « Bu suale cevab vermek kehanette bulunmak demektir.» Liberal Millî Partisine mensub olan Mr. Macpherson da, «Bir Ingiliz atasözü vardır: Hakikat ve hürriyet daima muzaffer olur» demiştir. Muhafazakârlardan Molson, şu karşıhğı vermiştir: < Hakikate ve hürriyete inanan Türkiye ve İngiltere gibi devletler, kuvvetli ve millî ekonomileri nisbetinde müreffeh oldukça hakikat ve hürriyet muzaffer olacaktır.> İşçi saylavlardan Hughes şöyle demiştir: « Komünizme karşı savaşmanm iyi, en iyi çaresi demokrasiyi sosyal adaletle birleştirmektir.> Muhafazakârlardan Molson. tekrar söz alarak çunları söylemiştir: « Buna biz de inamyoruz. Fakat bu kâfi değildir. Harieden gelecek bir tecavüze karşı, uyanık ve kuvvetli bulunmalıyız. Hakikate ve hürriyete tapan milletler bloku o kadar kuvvetli olmahdır ki, bu bloka mensub olan herhangi bir memlekete karşı yapılacak bir tecavüz önlenebilsin.> Türkİngiliz ticarî münasebetlerl Bundan sonra Ingilterede bloie edilmiş olan Türk sterlin alacakları hakkmdaki bir suale, liberallerden Macpherson şu cevabı vermiştir: < Bunun, içinde bulunduğumuz iktisadî buhran ve konvertibilite ile ilgili olduğunu biliyorsunuz. Ingilterenin yakında Türkiyeye bilhassa ağır sanayi malzemesi ihracatını arttırmakla Bterlin alacağmın tamamen ortadan kalkacağını ümid ediyoruz. Bu da Ingiliz istihsal ve imalâtının artmasma ve Türkiyenin İngiltereye yapacağı siparişlere bağhdır.> Saat 13.30 a kadar devam eden bu basın konferansı, heyet başkanınm şu sözlerile 6ona ermiştir: « Ayn ayrı partilere mensub olmamıza rağmen, görüyorsunuz ki, aramızda büyük bir dostluk hüküm sürmektedir. Hepimiz, demolcratik çalışma sistemi lehindeyiz. Sağcı v«ya solcu totaliter sistmeine mııhalifiz.» Kel başııı şimşirleriü! Bir zamanlar başımtzda bir derd vardı: Koordinasyon heyeti. Hani şu, neye elkoyduysa memlekette o metaı ortadan kaldıran heyet. Çok şükür, muharebe biteltberi, dünya dövüşten, biz de bu koordinasyon teşkilâtından kurtulduk. Şimdi yeni bir sıkıntımız var: Belediyenin Daimî Encümeni. Ete karışır ortada et kalmaz, süte karışır süt kalmaz; acayib bir teşekkül. Tuttuğtenu hurutuyor. Son olarak, şehrimizde verilen konserlerdeki yer jiatlannt tesbite kalkmış. Yani, biz diyoruz ki: «Su yole, kömür yok, et ekmek çok pahalı, vesaire...» Onlar da: «Hoydi, diyorlar, ucuz konser dinleyin ve susun!* Ne güzel şey. Üstelik hepsini tanıdığımız bu adamlara biz zevkimizin ve kültürümüzün yüzde yetmişini veriyormuşuz. Bari alıp geçinseler de bizi rahat bıraksalarü! D.N. Kömür darliğr yüzünden sanayiciler fena vaziyette BaşUırajı 1 inct sahijedt sanayi müesseseleri sahib ve müdürleri bugün saat 14 te Bölge Sanayi Müdürlüğünde bir toplantı yapacaklar, başgösteren darlığm sebeb ve amillerini araştoıp, bu sıluntmın bir an evvel giderilmesi için Ekonomi Bakanlığı nezdinde teşebbüslere girişeceklerdir. Dün öğleden sonra Bölge Ekonomi Müdürü Halil Öngör muhtelif bölgelerdeki sanayi müesseselerini, fabrikalan ve imalâthaneleri gezmiş, bunların kömür stokları ve istihsal durumlan etrafında tetkikler yapmıştır. Dün kendilerile görüştüğümüz bir kısım sanayiciler, fabrika sahibleri bize, mevcud tedbirlerle kömür darlığmın giderilebileceğini sanmadıklarını, işin esasmdan halledilmesi lâzun geldiğini söylemektedirler. Gene bize verilen malumata göre, kömür darlığmın bellibaşlı sebeblerinden biri ve belki de en mühimmi, havrada ihtiyaca yetecek nisbette kömür istihsal edilememiş olmasıdır. Üstelik Kurban ve Cumhuriyet bayramlan münasebetile 7 günlük tatil sırasında istihsal bölgesinde çahşmalar durmuş, bu da esasen ihtiyaca tekabül etmiyen kömür stokunu büsbütün azaltmıştır. Karadeniz'de fırtmamn devamı kömür rakliyatmda bazı güçüikler doğurmuşsa da, havalarm düzelmesile bu mahzurun bertaraf edWeceği muhakakktır. Fskat yukarıda da kaydettiğimiz gibi bahis «nevzuu sebeblerle istihsalin azalmış olması yüzünden Zonguldak ve havalisindeki limanlarda 13 gemi bomboş durmaita ve kömür hamulesi almak üzere 6na beklemektedirler. Ortaya atılan bir iddiaya nazaran, istihsal bölgesindeki işlerin organize edikmemesi yüzünden havza limanlarmda bekleşen gemilerin navlun haricinde günlük tayinat aldıklan ve fuzulî bir şekilde ödenen bu paralarm kömüre muhtac âmme müesseselerinden ve binnetice halkm cebinden çıktığı söylenmektedir. Halbuki bu zararlann Ekonomi Bakanlığı tarafından karşüanması lâzım geldiği de ilâve olunmaktadır. Diğer bir fikre göre de, kömür nakliyat işîerinin serbest bırakıl• ması lâzım geîmketedir. Bu noktai nai zarda ısrar çdcrılere nazaran, gemi saI hibleri gerek âmme, gerekse hususî müesseselerle vaktinde anlaşmak suret'le cakil işlerini karşılıklı taahhüdler gereğince aksatmadan pekâlâ ifa edebilirler. Nitokim müsaid havalarda havzadan kömür nakli işi bugünkü sıkışık vaziyetteki hızile devam etmemistir. Şehrin, kömür darbğı yüzünden ışıksız kabnası ihtimali karşısmda ne düşündüğünü ve fabrikanın stok vaziyetinin ne olduğunu öğrenmek maksadile dün Umum Müdürle görüştük. İbrahim Kemal Baybora bu hususta bize şu malumatı verdi: « Stok variyetinin normal olmadığı rr.aium bir keyfiyettir. Fakat şehnn elektrüsiz kalması asla bahis mevzuu değildir. Baa fabrika ve imalâthaneîerle her gün temas halindeyiz. Sanayi raüesseselerinin şu veya bu sebeble enerji tasamıfuna meebur tutularak istihsal veriminden kaybettikleri de doğru deDiğer taraftan İzmit Kâğıd Fabrikası da kömürsüz kaldığmdan bahisle şehrimizdeki alâkalılara müracaat etmiş ve şehrimiz stokundan bir miktar Izmite gönderilmiştir. İzmit fabrikalan kömür yokluğundan durmak tehlikesinde izmit 5 (Hususî) Şehrimizde kömür darlığı, bütün şiddetile devam etmektedir. Zonguldağa yapılan müteaddid müracaatler müsbet netice vermediğinden İzmit, Hereke, Adapazarı ve Geyvedeki fabrikalarda durma tehlikesi başgöftermiştir. Kâğıd fabrikası için kömür yüklü olarak hareket eden şilep de fırtma dolayısile Ereğliye sığınmıştır. Diğer taraftan, İzmit için kömür yüklü olan vapurlarm da Istanbulda alıkonduklan anlaşılmıştu:. Hdd/se/er/lrasindi Anafor sevdası u yalnız bize mahsıu değildir. Dünyanın her yerinde bol para kazanamıyan halk tabakası anafordan bir şey elde etmenin yofanu arar. Bn maksada ulaşnıak İçin ahlâk ve kanun kaygılan mâni ohınca dolambach yollar arar. Piyangolar, şans oyonlan, bahsi müşterekler hep bn ihtiyaon doğurduğu icadlardır. Bu kabil anafor icadlarından birkaçı da wı günlerde Türkiyede salgın halintieıîir. Bu er^'elâ (mendil fcnlübü) ismile basladı. Size dört adresli bir mekt'ib yolluyorlar ve bunun birincishıe bır mendil gömlermeniri, istemezseniz mekrtıbu son adrese yollamanızı rica ediyorlar. Eğer mendil gönderirseniz listenin başına kendi isminm geçiriyojsunuz ve diğer üç kişiye mektublar yanyorsnnnı, falan filân. Böylece rivayete göre 256 mendil abyormuşsunnz. Kari5ik iş. Ben sevda roektnbn yazanııyormn, nerede kaldı mendil arzubali yazayun. Bu yolda jtelen birçok mektııhlan maalesef yırttnn attım. Derken başka bir açıkgöz (Doğnran lira kvlübfi) diye aynı şeyi mendil verine liraya latbika kalkb. Onlann da sistemi aynı. Bunlardan da bir sürü melctub aldun, onlan da sepetledim. Derken bunların içinden birisi, Giresrun vilâyctine bağh Aluera kazasından bir zat bana bir lira gönderdi. Parası dunıyor. Kimseye' meteHk vereeek değilim. Onun hesabına bir ay kadar emanet hesabında tutrtıktan sonra afiyctle yiyeceeim.. Malumatı olsun. Eğer teterso parasuu masrafı kenrtisine aid olmak üzere iade edeyim. Rüfiin hunlar yetmiyormuş gibi şimdi bir de (Doğurajı sutiyen kulübü) çıkmıs. Aym esas dîhillnde benden bir sutiyen istiyor ve eğer bu sistemi tatbik edersem tamam 256 sıttiyene malik olacağımı müjdeliyor. MpTttııh sahiîıinîn bir hanrnı olduğa ınııblîVak ve vertUŞi dört adresin basında suriyen göndermem istenen adres hibi oidurında şüphe yok. Mektufrunu aynen dercetmek istemediğin» bn sevimli oknvuctıma araetroek isterim ki sativen knllanream. Erkeklerin icinrîe lıelhi /*diilkadlr Ziya, yfizucü Farıl pîhi ct!i canlı olanlardan bsşl'nsı da sutîven k'iUanmadı&ına nazaran mekhibnn hize hitah edilmesinde isaVet yok. Kaldı ki bu sutiyen denilen mül:arek nc mrnOil jîbi bir buçuk liraya tedarik edilir, ne de doğuran lira kulii* lünün istediği gibi 100 kuruş kıymetindcdir. Üstelik evli barklı adamların carşıda sutiyen ar?ır.ası da acayib tefsirlere yol açar. Üstelik ahnnn sutiyenin d« her vücnde uymıyacağına göre beDd numarası da iyi çflmeı. Onun için bn teşebbiisün pek muvaffak olacağına eaıniyetim y!>k. Meğer H sutiyen istiyenler şahsan müracaatte bulnnup işini halleitrirsin. Ve nihayet aziz ofcuyuculanm, bu doğuran matalar kulübleri çoğalırsa. her gün bir esya idn, meselâ doğuran corab kulübü, doğuran diş fırçası kulübü, doğuran kıravat ktılübü, doğuran terült kulübü, doğuran jilet kulübü,. kulübü. kulübü.. kurulacak. Anlaşüan beçeriyct. te dcrin bir anaforculuk sevdası uyandı. Fakat aynı zamanda bir de safdillik. Ayol herkes 256 tane mendil ahrga bu mendilleri hangi enayiler vereeek? Hesablamıyor musunuz? Suphanallah! feransmda Ankaradaki yerli, yabancı basın ve ajanjslar temsilcilerile bir konuşma yapmışlardır. Bu sabah toplnüsnu heyet başkanı George Mathers çu sözlerle açmışta; < Ben ve bütün arkadaşlarun, bu basın konferansını memnuniyetle karşıladık. Ingilterede basına karşı büyük bir saygı gösterilmektedir. Basının Ingilterede büyük bir itibarı vardır ve basının millî hayatta oynadığı rol ölçüBÜzdür. Bu münasebetle şunu belirtmek Isterim ki, basınm umumî efkân aydınlatmak ve millî terbiye bakımından, büyük bir vazife mesuliyeti vardır. Ingilterede, geniş bir basın hürriyeti vardır. Bu sözlerimle basma verdiğimiz ö B'jşztnaj} l inct sahiiede nemi takdir ederek karşıniîa geldiğimizi yısı 26 dır. 37 ile 47 yaş arasındakiler ifade etmek istemekteyim. 107 kişidir. 47 ile 57 yaş arasında ise Burada arkadaşlarım adma şunu bil15S noilletv ekili vaıdır. 57 ile 67 yaş ahassa söylemek isterim ki, Ankaraya rasır.daki milletvekillerinin sayısı da ayak basar basmaz memleketinizde gör12i dir. 67 den 77 ye kadar olanlar, düğümüz inkılâblar bizde derin bir tebaştakilerden de fazla olarak 40 kişidir. Bİr bırakmıştır. Türldyeye davet edildiC.H.P. li bir milletvekilinin düşünceleri ğimizin haberini aldığımız zaman büyük C.H.P. nin genclikle a'.âkayı, hem bir sevinc duyduk. Türk milletinin miprensipEİz, hem de metodsuz bulan üsafirperverlik ve nezaketini eskidenberi yelerden birisi bu hususta bana şunları biliyorduk. Burada, bu misafirseverlik söyledi: ve nezaketin canh cnisallerini gördük. < Cumhuriyet rejimi, yeni nesilleri Türkiyenin ekonomi, tarım ve endüsiri iyi yetiştirmek için pek güzel şeyler sahasmda gelişmek yolundaki samimî yapmiş ve muvaffak da olmuştur. Yalarzularma yakmdan şahid olduk. Ingilnız mühim bir eksiğimiz vardır. Genctere, memleketinizin bu husustaki gayleri^ memlsketin sosyal işlerile gereği retlerinde muvaffak olması için elinden gibi ilgili kılacak bir terbiye sistemi gelen her türlü yardımı esirgemiyecekkuramamışızdır. tir.. Şunu belirtmek isterim ki, biz bu Gencler, devlet ve idare mesuliyetine husustaki gayretlerinde muvaffak olmakatümayı kolaylaştıracak bazı tecrübesı için eünden gelen her türlü yardrmı leri zamanında edinememektedirler. esırgemiyecektir.> Buna mukabil, meselâ Ingüterede geKeyet başkanınm bu sözlerinden sonrek muhafazakâr partıde, gerek işçi partisinde yeni ve genc nesülerden dev ra bir gazetecinin Ingilteredeki iküsadî let adamı yetiştirme yolunda ince bir buhran hakkındaki sorusuna Ingiliz ihtimam rr.üşahede edÜmektedir. Ingiliz parlamentosu muhtelif partilerini tem6İ1 eden heyet üyeleri, partilerinin bu devlet adamları kendilerine: «Hiç tecrübe görmemiş 30 yaşmdaki konudaki görüşlerini ayrı ayn açıklagencleri nazırlığa kadar nasıl çıkarabi tnışlardır. Birleşmiş IVülIetler iiyomxnuz?> sualine şu cevabı vermekHeyet üyelerinin Birleşmiş Milletler tedkier: «Ifçj partisi iktidara ilk defa geçi kurulunun muvaffak olup olmıyacağı bir yor Elde kâü derecede yetişmiş devlet hakkmdaki görüşleri hakkındaki a<2s7aımız yoktur. Binaenaleyh kabiü Eoruya karşı heyet başkanı George yet ve zekâsına güvendiklerimizi, hiç Mathers şunları söylemiştir: c Birleşmiş Milietler teşkilâtı, beyüzme bilmiyen adamı denize atar gibi, işin başına geçiriyoruz. Meselâ Bevinin şeriyete verilen ikinci bir fırsattır. Bu yardımcısı olan Devlet Nazm Hectsr tneselede Türk hükumetinin görüşü ile Mc. Mail, bu suretle işbaşına getiril Ingiliz hükumetinin görüşü şudur: miştir ve ümidlerimizin üstünde başarı Birleşmiş Milletler teşkilâtının muile vazife görmektedü\» vaffakıyeti uğrunda bütün gayretler Son defa Ingilterede yapılan kabine Earfedilecektir.» Başkandan sonra söz alan muhafazatebeddülünde genclere büyük yer verilmiştir. Muhafazakâr partinin genc'ik kârlardan MoLson şoyle demiştir ki: < Biz muhafazakârlar, başkan Matteşkilâtı da, daha 15 yaşından itibaren delikanlılan içine almaktadır. Onlara, hers'in fikirlerine tamamen iştirak ediIngilterenin cihan siyasetinde oynadığı yo/uz. Ancak şuna işare tetmek isterim rolden başhyarak millî menfaatleri ma ki, Birleşmiş Milletler teşkilâtı muvafhallt menfaatlere tercih etmek iiizu faz olamazsa, dünya müthiş bir anarşi muna varıncıya kadar politikanm nor içine yuvarlanacak ve İngiltere bu arıarm*l icablan öğretiliyor. Bu gencler a şi devresinde fevkalâde tehlikeli bir rasında münazaralar tertib edilmekte ve duruma düçecektir.> en çetin politika meseleleri münakaşa Büyük bir şüphe olunmaktadır . •• Gene muhafazakârlardan Keeling, bu Bizde genclik sözlerin Türk gazetecileri tarafından soDava, bizde henüz bakiıdir. Üzcrinde, rulan suale yeter derecede bir cevab prensip olarak ve düzgün bir metodla te^kil etmediğini beiirterek şunları ilâve durolmamıştır. Gönül arzu eder ki hem etmiştir: Haîk Partisi, hem de Demokrat Parti, < Ingilterede bütün parti mümesba memleket meselesini, lâyık olduğu eilleri, Birleşmiş Milletler teşkilâünın •h«nmiyetle ele alsmlar. muvaffak olmasmı arzu etmektedirler. Inkılâbı yapmiş olan nesil, çok yaş teşkilâtın muvaffak olup olmıyacağı Iınmiştır. Geriden gelen nesillerle ir Ancak bütün partiler arasmda da, bu tfbaü gereği gibi kurulamamiştır. Ka hususta da büyük bir şüphe vardır. naatimce dava, hayatî ehemmiyettedir.» Bunun içindir ki, Birleşmiş Milleflerin ülküsünü icabında kuvvet ve silâhla müdafaa etmeğe hazır bulunmaklığımız gerektir.» Vetonun suiistimali Kurultayda gençlik davase da gşrıişüle&ek Başmakaleden devam peryalizm ve Tnilitari7minin varisi olmuştur. Çin komünistlerini durmadan takviye ederek vaktile kaybettiği Mançnri'ye. Liao Tung yarımadasına hâkim obnak ihtirasmdadır. Korada da aynı şeyi yapmak istemektedir. Japbn empervalistlerinden daha ileri giderek Çin Moğolistamnı da kısmen komünistIeştirmiş ve Moskovaya tâbi bir memleket haline sokmustur. Yukarıda da söylediğimiz gibi Sahalin adasmın yarısım tekrar ele geçirdiği gibi, üstelik Japonların Kuril adalannı da. Japonyaya ilân ettiği bir günliik barbin haksız mükâfah olarak zaptetmiştir. Bu küçük hulâsa, Sovyet Eusyanın Çarlığın, nazi Almanyasınm, faşis Italyamn ve Japon emperyalizminin bütün ihtiraslarına, bütün kötii taraflarına, bütün istibdad ve zulüm rejirolerine varis ve şerrülhalef olduğunu ispata kâfi dir. Tarih şer kuvvetlerinin znlmun payidar olntadığını insanlıjı ve medeniyeti yıkmak istiyenlerin yikılrfıSını göstermiştir. Bolşevikler ,bu azgın ihtiraslanndan vazgeçmedikce ,aynı akibetin kendilerini de beklediğini. şn meşhur ve nıahud Moskof ve Gürcü tarih profesörlcrinden öğrencbilirler. Bu yazı Cumhuriyet Bavrammnzda Bolşevik radyolarmm bidm hakkımızılaki hezeyanlarına tnnkabele olarak yazılmıştır. Dört rejimin şerrülhalefi Muhafazakârların sözleri Ankara 5 (Telefonla) Bugünkü basın konferansmda bir suali cevablaTır!:ran muhafarakârlardan Molson, son iki yı! içinde Ingilterede, eğer muhafa?akârlardan bir hükumet bulunsaydı takib edilen politikanm bambaşka olacağmı kaydetmiş ve iküsadî düzenin daha kolaylıkla kurulacağını ilâve etmiştir. Diğer bir muhafazakâr milîeU'ekili de, Ingiliz sanayiinin can damarı olan kömür madenlerinin Muhafazakâr Parti iktidara geçtiği takdirde millileştirilmiş olarak çalışmalara devam edeceğini jfade etmiştir. Bajtaraiı 1 Inci »ahtfed» zete ve dergilerde bütün inkılâblarımıza ve ileri hamlelerimizi zemmedici nfehiyette nesriyata tesadüf edilmektedir. Kökü ve menşei bizce malum bulunan bu neşriyatın birçok defa Türk inkılâbmın büyük yapıcısı Atatürkün şah6mı istihdaf edecek kadar ileri gittıği müşahede edilmektcdir. MemleketimiEİn, ancak düçünce kanaatlerini serbestçe münakaşa edebilen vatandaşlar tarafından muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarılabileceğine inanmamıza ve bu hususta bühassa son zamanlardaki birçok ilerlemeleri memnuniyetle karşılamamiTa rağmen bu imkânlarm bilâlîis şimdiye kadar elde ettiğimiz neticeleri baltalayıc? istikamette istismar edildiğini göımekteyiz. ClTMHURtYET Amerikan yardım malzemesi îzmirde teslim ahnacak İzmir 5 (Telefonla) Amerikan yardrm malzemesinden büyük bir kısmmm İzmir limanında teslim almacağı bildirilmektedir. Baştoraf» I Ind «ahifed* Ingilk hava vismareşahnm Türkiye hakkındaki intıbalan Londra 5 (a.a.) Ingiliz hava kuvvetleri tarafmdan bir dostluk ziyareti yapmak üzere geçenlerde •Türkiyeye gönderilen bombardıman komutanlığı kurmay heyeti mensublarırdan hava Visnıareşah Stephen Strafford bir haftaya kadar Türk kara ve hava ordusu şeflerile Londrada görüşeceğini ümid etmektedir. Türk ordusu Genelkurmay Başkam Orgeneral Salih Omurtak ile hava kuvvetleri komutanı General Doganm Amerikadan Türkiyeye dönerlerken gelecek hafta buraya gelmeleri beklenmektedir. Vismareşal demiştir ki: tBen şahsan Türk komutan ve subaylarile karşılaşmaktan çok bahtiyarl& 2 Millî Türk Talebe Birliği, her duydum ve Türk Genelkurmay İkinci srihasmda Türk milletinin asil. kaniîe Başkanı General Tuğsavul ile uzun bir elde edilmiş olan Türk inkilâbına ve görüşme yaptım. General Tuğiavul uTanzimattanberi Türk sosyal bünyesin çağımla da bir uçuş yaptı. Heyetin her dc gelişen hürriyet mefhumunım bir üyesi Türkiycde gayet meşgul ve gayet ifadesi olarak doğan Cumhuriyet reji merakh olarak geçen bu haftayı uzun mimize tcvcih edilen bu neşryiatı red zaman hatırlıyacaktır.» ve takbih eder. Türk havacüan Millî Türk Talefae Birllğmin aldığı karar Omurfak, Londrada B. FELEK Hayvan ihracının men'i kararı ve Millet Meelisi Ankara 5 (Telefonla) Yapılan tetMkler neticesinde hükumetin, canh hayvan ihracına müsaade etmemeği uygun gördüğü malumdur. Mesele, muhtemel olarak, Meclisin önümüzdeki toplantısmda da bahis konusu olacaktır. Elâsğ milletvekili Fahri Karakayanm. hayvan ihracma müsaade verilip veril«nediğine dair sözlü sorusu üzerine TiC«ret Bakanının bu cuma günü izahlarda bulunması beklenmektedir. Suad Hayri hakkmdaki rapor, yannki Meclis.te görüşülecek Ankara 5 (Telefonla) Tekel İdareeinde yapılam soruşturma hakkında kanna'komisyonun raporu Meclis gündemine ahnmjştır. Cuma günkü toplantıda görüşüleceği anlaşılıyor. Anayasa ve Adalet komisyonlarmdan kurulan karma komisyon, bilindiği gibi, Suad Hayri Ürgüblünün, bir çok noktalardan Divanı Âliye sevkine lüzum gör ı müştür. Tekrar bu mevzu üzerinde söz alan heyet başkanı, «Dünyada hiç bir memleket Birleşmiş Milletlerin muvaffak olması için Türkiye ve Ingiltere kadar çalışmış değildir.> demiş ve muhafazakârlardan MottRadclyffe şunları ilâve etmiştir: < Bir otomobilden karbüratörünü çıkardığımız zaman, otomobil nasıl çabşmazsa Birleşmiş Milletler teşkilâtı da vetonun suiistimalile çalışamıyacak bir hale gelecektir. Bunu gözden kaçırdîğımız takdirde, dünya barışına hizmet etmi? olamayız.» Bundan sonra, Ingilterede partiler arasmda diş siyaset baknnmdan bir ayrılık olup olmadığı sualine karşı muhafazakârlardan Molson şunları söylemiştir: c Türkiyedeki iki ana parti arasında, dış siyaset bakımuıdan nasıl hiç bir ayrılık yoksa Ingilterede de bu böyledir> Işçi saylavlardan Henderson da şöyle demiştir: KALDI 23 Nisan 1918 de çekîlecek apartıman dairesi ikramiyesine katılmak için küçük hesabmızda 10 KÂSIN 1947 akşamma kadar 250. lira bvlunmalıdır. Daha yüksek miktara sahib hesablara her 250 lira için ayn bir kur'a numarası vsrilir. Meselâ 1000 lirası olan 4 kur'a numarası abr. Henüz açılmış hesabmız yokas acele ediniz. 28 Ekim 1947 çekilişinde 1500 liralık ikramiyeyi Istanbulda 65 No. lı hesab sahibi er Süleyman Akçay kazanmıştu*. Gene şehrimizden müteaddid mudilere çeşidli ikramiyeler çıkmış ve hesablarma aiacak geçirilmiştir. TÜRKİYE GARANTİ BANKASI A. 0. Galata Bankalar Cad. No. 27 . 29 Tel: 49402 »CUMHURİYET» in Tefrikası: 4 7 Nakleden: HAMDİ VAROĞLU Şeldb, yazıhaneye gelir gebnez, kâtiPasaport muamelesinin o gün tamam be talimat verdi ,onu, pasaport işinin olacağı haberini getirdi, Sonra, iş vizetakibine yolladı. lere kalryordu. Sabri Efendi gittikten sonra bir parŞekib, kâtibe, ertesi gün da bu vizeça rahatlar gibi oldu. leri yaptırması için talimat verdi; aynı Demek ki iradesl gevşememişti. zamanda, bir pot kırmasma mâni olmak Demek ki, zehirlenen bir uvzunu bir için, Selma Hanımın seyahati hakkmda vuruşta kopanp atacak kadar cesarecli ağzmdan hiç kimseye bir şey kaçırmainsanlann korkunç azmine hâlâ sa masını da tenbih etmeği unutmadı. hibdi. Sabri Efendinin sır küpü olduğunu Buna memnun oldu. büiyordu. Tenbih edilmese de, kimseBüyük bir tehlike atlatmış gibi, şimdi nin işile meşgul olmaz, yanmda adam geriye doğru bakınca, gördüğü manzakesseler ağzını açıp tir kula söylemezdi. radan ürküyordu. Fakat, Şekib, ne de olsa ihtiyath davran Gözlerini kendi eli ile bağlayıp, sarp, mağı tercih ediyordu. Selmanm Avruâikenli, çakıllı yollardan; nihayetinde paya seyahatini kolaylaştırmak, netice derin bir uçurum bulunduğunu bile biitibarile, ailesi nazarmda da, eş dost le, onu yokmuş farzederek, karanhk Lr.dinde de, bir fir?.rı teşvik manası alayollardan yürümüştü. caktı. Dujuimaa^ çok çirkin hâdiselere Uçurumun tam kenarmda, gene kendi eli ile, gözlerindeki bağı çözmüş bu sebeb olab'lurdi. Selmaya karşı beslediği sevginin, dalunuyordjı. Uçurumun derinliğini çimdl bütün ha bu safhasmda, kendisini ne kadar iaehsetOe görüyor, ölçebiliyordu. Oraya iğri yollara sürüklediğini dehşetle göryuvarlanmaktan kurtulduğu için mem dü. ' Lâkin, bu bir emrivakidi. Bundu. Çocuk gibi kapılmış, bu tehlikeli yolKâtîb Sabri Efendi, gHtiği yerden bir 1 da, bu noktaya kadar ilerilemişti. Attığı fcaat i«m<Je adımların o yol üzerinde bıraktığı izleri Selmanm, pasaport işinden dolayı tesilrnek imirâni kalmamıştı. Yürünen me şekkür ederken, muamelenin bittiğini gafe bir kere yürünmüş olacak olmuş öğrenince, memnuniyetini ifade edertu. Bundan sonraki adımlan geri geri ken, bir akşam evvelki gibi şirin bir atarak, hareket noktasına dönmek, ka ahenkle konuşacağını biliyordu. lan bir tek çare idi. Yüziinü görmediği halde, sesin bu aŞekib, görünüşte gayet sakin, o gün hengi, bir akşam evvelki sahneleri bir kü işlerile meşgul oldu. bir gözünün önüne getirdiği zaman, ŞeÖğleden sonra, aynı sükuneti muha kib ona kupkuru bir pasaport haberi faifl edemedi. vermekle iktifa ederek telefonu kapataSaatler geçtikçe, yüreğinde bir heye bilecek miydi? canm ürpertilerini duymağa başlıyordu. O sabaha kadar devam eden metaneSelma, pasaport işinin neticesini öğ tinin, Ferdi ile konuştuktan sonra, böyrenmek için telefon edecekti. Şekib, bir le birdenbire yok oluvermesine son deüctihan saatini beklercesine hem sabır rece şaşıyordu. Bizlık, hem endişe içindeydi. Selmaya karşı beslediği duygunun arSaat dörtte, kâtibi çağırdi: kadaşı tarafından keşfedilmesi. onda, Sabri Efendi, dedi, beni arayan o haberi artık etrafa tamamile yayılmış bir lursa burada. yok dersiniz. Çok mühim işi gizlemenin lüzumsuz olduğu kanaaDir işim var, ziyaretçi kabul edemiyece tine benzer bir his uyandırtnıştı. ğim. Bu hissine büsbütün mağlub olmak • Beklemek istiyen olursa ne diye korkusile, telefonun çalmamasmı temenGenelkurmay Başkanlarının yim beyefendi? ni ediyordu. Gelmiyecek dersiniz beklemesinMareşallığa yükseltilmesî Gözü duvar saatine gitti. ler. Dördü yirmi geçiyordu. için kanun teklifi Odasma kapendı. Yalnız kalmak ihtlVakit yaklaşıyordu. Selma geciksa, yaAnkara 5 (Telefonla) Gazianteb milyacındaydı. t Belki yarım saat sonra, belki on da hud hiç akla gelmiyen bir sebeble tele letvekili General Âşir Atlı, Genelkurmay Baskanlarının, Mareşallığa yükselkika sonra telefonun zili çalacaktı. Mut fon etmese ne iyi olacaktı! laka çalacaktı. Telefonu açmak, konuşHattâ, telefon bozuluverse, ona da ra tilmesi hakkında Büjiik Millet Meclisine bir kanun teklifinde bulunmuştur. Marnak icab edecekti, zı idi. Ne konuşacağını bilmiyordu. AhenBu ihümallrein birinden biri gerçek reşallık payetini' ihraz etmek mevcud gindefc bambaşkalığı, ilk defa olarak bir leşeceğini biîse, endişesi ve heyecanı der hükümlere göre bir meydan muharebesi kazanmağa bağbdır. General Âşirin akşam evvel iyiden iyiye farkettiği se hal dinecekti. se, kulaklanndan hâlâ gitmiyen o sese Saat dört buçuk oldu. Sonra, buçuğu teklifinde, • Genelkurmay Başkanlığına getiribtüş olmanın, Mareşallığa terSi de cevab verirken, kendi sesini titremekten beş geçti, ort geçti. sağlaması istenmektedir. Kanun teklifi, nasıl menedecek, dilinin ucuna kadar Şimdi beşe çeyrek vardı. gelen tehlikeli sözleri söylemekten kenMillî Savunma Komisyonunda görüşülTelefon niçin çalmıyordu acaba? disini nasıl alıkoyacaktı? Arkasi var mektedir. 3 Millî Türk Talebe Birliği, fikir Hava Vismareşalı Strafford, Türk h«ve tenkid hürriyetinin bu şekilde sui vacüığı hakkında şunları söylenıiştir: istimali karşısında Türk efkârı umumi« Subay ve erlerin gayet ateşli, eyesini h«r zamankinden daha uyanık nerjik ve iyi teçhiz edilmiş olduklarıru bulunmaya davet etmeyi millî bir va müşahede ettim. Uçaklara gayet iyi bakılmaktadır. Türk subaylan Lincoln * zife bilir. 4 Millî Türk Talebe Birliği, şuur ğır bombardıman uçaklarile çok alikavarlığı inkılâbm içinde teşekkül etmiş ÎAnmışlar ve bilhassa hava seyrüseferi olan Türk gencliğinin bu yoldaki dü ve bombardıman harek'îtleri için uçaklara yerleştirilmis olan son model radar şüncesinin, Atatürkün şu ölmez sözletesisatile ügilenmişlerdir.> rile ifade edilmiş olduğuna kanidir: Strafford, Türkiyeye ziyaretinden ha'«Ey Türk gencliği, Birinci vazifen Türk istiklâlini ve tıra olarak Ingiliz hava heyetinin ziyaTürk Cumhuriyetini ilelebed muhafaza reti hakkmda Türk basımnda çıkan makaleler ve resimlerle dolu bir dosya göve müdafaa etmektir. türmüştür. Muhtac olduğun kudret damarlarınHava Vismare^li Strafford, bugün daki asil kanda mevcruddur.» Britanova ajansmın bir temsilcisine beyantta bulunarak şöyle demiştir: Türkiyedeki ziyanetimin General Salih Omurtak ile Doğanın Amerikayı ziyaret tarihine tesadüf etmesine ve bu sebebden kendilerini Türkiyede tanıyamadığıma müteessirim. Bununla beraçilmek hakkını haiz olmadıklarını haber hepimizin gelecek hafta Londrada ber vermekte ve kaymakaırun arzusu ile muhtarlığa getirilmiş bulundukları tanışacağımızı ve gÖrü|melerde bAilunacağımızı ümid ediyorum, Ingiliz hava nı ilâve etmektedir kuvvetlerinin ziyareti büyük bir muAvanos D J . bPşkanının fikri vaffakıyet olarak telâkki edümektedİT. Demokrat Parü başkanı, her hangi Her iki tarafta da en büyük iyi niyet bir seçimde bu gibi şahısların, parti mevcuddur.» tefriki obnaksınn kendiliklerinden tasfiyeye uğrıyacaklarma emindir. Mustafa Taşer, Bu husustaki açıklamasına şöyle son veriyor: Ba$taraj\ î incf sahıjede < Bu gibi müessif vak'alar, demokrasi fikirlerinin yayılmasmdan değü, nında, Türkiyenin ziraat, endüstri, bademokrasi prensiplerinin henüz tama yiiıdırlık, yeraltı servetlerinin işletilmile tatbik edilmemesinden tevellüd mesi ulaştırma tesislerile vasıtaları en başta yer almiş bulunuyor. etmektedir.» Başhca meseleler Bir yandan rasyonel bir işletme zihniyetine dayanan yeni sınaî tesislere ihtiyac görülmüş, bir yandan mevcud işletmelerin çalışma usulleriııin ıslahı ile l tnci sa/ıtjcde maliyeti düşürmek çareleri derpiş edilğer taraftan Çekoslovakya Cumhur Baş miştir. Tarım sahasmda ziraati iptida! va£italardan kurtarmak, su işlerini bakanı Beneş'in kurduğu hükumetin de şarmak, su kuvvetlerinden ve linyitgelecek ilkbaharda yapılacak seçimlerlerden istifade ile millî sanayii, en veden sonra devrilmesi çok mümkündür.» rimli şekle koymak, yollar, demiryollaPertinax, komünistlerin Rumanya ve rı, hava meydsnlan ve limanlar inşa Çokoslovakya üzerindeki baskılarmı etmek, enerji kaynakları vücude getirarttırdıklarını ilâve etmektedir. mek de, 5 yıllık plânm başhca meseleleri arasmdadır. Dün G. H. P. İstanbul merkezinde bes buçuk saat süren toplantı Baftarafı 1 tnci «ohifed» kurulu başkanlan iştirak «tmişlerdir. Toplantıdan sonra Vall Dr. Lutfi KITdar kendiaüe görüşen bir arkadaşımıza şunları söylemiştir: < Belediye bütçesi etrafmd* görüfmelerde bulunduk ve belediye bütçesinın 948 yüı halk dileklerine tatbik imkânlarını aradık.> Dünkü toplantıda genel meclis üyelerinden Burhan Felek, Ekrem Amaç v» Sadi Bekterin hazırladıklan rapor da görüşülmü§tür. Bu rapor belediyelerin muhtariyet kazanmaları, Valilik ile B e lediye Reisliğuün aynlması, hükumetçe cibayet olunan ve istanbul Belediyesine aid olması lâzım gelen bir kısım varidatın iadesi esaslarını ihtiva etmekterür. takan köyliiler Polis, sıkı tedbirler aldı . :'• ı < u/ı l ı i c ı %a 5 yıllık kalkınma plânı Rumanya ve Şekoslovakyada Rus baskısı ve en küçük bir vakalarını müteaKıb Adliyeye verecektir. Bu iş için Polis Vazife ve Salâhiyet Kanununun 13 üncü maddesine dayanılacaktn. (13 üncü madde şudur: Polis, halkm rahatmı bozacak ve rezalet sayılacak surette sarhoş olanlarla sarhoşluk halinde başkalarma tecavüz edenleri ve mutlak rette âmmenin istirahatini bozanları yakalar ve Adliyeye verir.) Emniyet Müdürlüğü, bu kabil zorbalan yakalamak için «tarama ekipleri» adı altında zabıta grupları kuraca Bu gruplar, gecenin gayrimuayyen saatlerinde şehirde dolaşarai faaliyette bulunacaklardu". Menemende zelzele Menemen 5 (a.a.) Dun burada birbirini takib eden iki deprem olmuştur. Hasar yoktur. Plân 3,5 milyar liraya jnal olacak Anlaşıldığma göre, bu plân, Marshail plânuıı tetkik etmek üzere, Türkiyenin de iştirakile Pariste toplanmış olan milletlerarası konferansın mevzu ve kararile de alâkah bulunuyor. Bu plânın, tatbikata konulması için üzerinde daha bir müddet çalışılacağı da tabiidir. Plâj nın, 3,5 milyar Türk lirasına baHğ olan | malî hacmüıin, iç gelir kaynaklarımızla birlikte milletlerarası yardımlaşma tmkânlarile de ayarlanması gerekmektedir. Beynelmilel Bankadan yapıkcası düşünülen Utikraz da, doğrudan doğruya plânla ele alınmış olan bazı mevzulara sarfedilecektir. BUÜJNMAZ BİR FIRSAT İstanbulun en maruf ve kibar semtîerinden olan Çiftehavuzlann en kıymetü yerlerinde Bağdad eaddesinde deniz cihetmde Imardan da tasdikli birer; ikişer dönümlük ağaçh; çamhklı; elektrik, su ve havagazi gibi konforlu yerlerde, uygun fiatlarla satılık arsalar. Galata Tünel yanında Billur sokak; Büyük Tünel Han No. 8 sahibine
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle