Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TAHLİL TETKIK Normal insan ölçüsü Yazan: Prof. Dr. Rasim Adasa! Oemıyeun butun basamakıarmaa va oılır; fakat muhakk3k kı anormal bır Kflarında yuzde vuz denecek derecede msandır Bır cemı.. et çapmda tabıî bır ruhça sınhaılı ınsan bulma'c kabıl rru uısanm vasıflarmdan bırı de namuslu dir? Veya başka bır ıfaae ıle tabıi ve olması, kendı hatalarmı takdır etmesı anormal kışılıis; stanaardı nedır? Insa le nelsını tenkıdien geçırmesıdır. Nefnın bır çok sosyal ve moral ışıemlerrn se hâkım olmak ve iradejı dızgınlıyebılds bunuıı belırtılmesı bazan son derece mek hunerı esasen bedeni sıhhate de oburluklardan, bır önem kazanır ve bır kşı>e klâsii vaıdım eder, msanı yalandan. ruh tababeti anlamlan ve muayenelen midai hırslardan bır çok 11e «normaı» veva eanornıal» demei ko Uevıf veren zehırlerden korur. Çok defa lay değıldır Nıtekım sade §uar psıkolo aym ınsanca maddî ve ruhı egoızm jisine dajanarak msan dıraağmı ve ba janyana bulunur Daıma gururlu ve ıdnun hayatı ^fadesı olan ruh mekanız oıalı buluamak ve butan harek°tlerıni ınalarını bellek (haî'za), fıkır zıncırle1 dev avnasmdan gecırmek, daıma hayal mesı, muhaKeme . gJu bolamleıe vej dunjaoiuda yaşamai msanı normal ruh kompartımanlara ayıran ve bunların haUnden uzaklastırır Aıcmışmda dahi ayrı ayrı muaveneiermi yapan bır mu çccuk kalan \e zaman, görenek, denetehassıs, çok zeki ve tarramıle akulı me, ıstırab, felaket ve ceza ile olgunbuldugu bır ınsan çevresınde anormal laşmıyan ve huylarım sosyal dılekle.e denecek bır takım reaksıyonlaraa bu gore değıstırmıyen bır insan aekı olabilunduğu gorulur Değerlı ustadinnz lır; fak^ıt akıllı ve normal bır İnsan oMazhar hocadan oncesı merhum fakul lamaz Esasen gerçek ve musbet zeiâ te psışıotrı profesoru hocamız Başıd da favdalı ve sosyal ışler sağlıyanıdır. Tahsın, zamanında zarıf tıbbı nuktelerı Normal ınsan bessrî 2»runluklardan er&smda şunu da ÇOK tekrarlardr Insan olm<ik uzere bazan ısledıgi hatalarl golar deli, zır deli, zırzır delı olmak uzere ruı ve bunlara karşı tedbırler al r, kaba tıç gruptan ibarettır. Her ınsanın burun kAJsurlarını auze'tır, başkalarınm doğ*u nezlest, kan çıbanı, bacak sizısı goz ve samıml uvandırmalarına onem verır. kanlanması gıbi hafıf ve geçıcı ufak Insan kendı kışılıge ve benlıge karşı hastalıklara karşıhk olmak uzere ruhun da daıma ufak aysmlıkları yanl kendmı tenkıd ederek bır çok sorular çılgınlıklan olabıldığme gore, yuzde yuz sormalı ve bunların doğru cevablarmı derecede normal şahsıvet bulmaK im vicdanından almalıdır Ben neyım ve kânsızdır dem^ktır. Çunku hıddet, ş^d k.mım cemiyetteta sosjal rolum nedır' detlı dargınlık, fırar, k*z kaçırma veva Gor«=vımın sagladıgı bır fayda var mınamusa sataşma, kotu sarnosluk, bavJ dır' Baskalanna zararm mevcud mudur tıcı nımba dansı ve buna benzer gunluk Başkalann'n benım hakkımdakı kanaharekeüer anormal reaksıv onlar olaugu atlerı n^dır' Çok dostum ve itıbarım var halde bunları japana delı demiyor ve mıdır» Maddî menjaatler dışında olarak T.C. kanununa gore de suçlu sayıyomz b^şkalarmda5 bj: sempati uyandırabıUNormal ınsan ıçın şu formu'lerı ıstıye jor muyum' bllıriz: Çehresı veya jestleri ve meselâ elınde olmıvan tik gıbi mımıkleri ıle antl1 Bütun cephelerıle sıhhath 2 patık olan insanın mu r laka anormal olS«kaca duzenh 3 Heyecanlarmda ması ıcab etmez. Ancak kendıni hıç sevtüzginli. 4 Ahlâs kuauriarınaan uaırmıyen bir insan da bunun sebebıni tak. 5 Çevresmın dıleklenııe uvar ınceuyecek bir kabılıyette oldugu ve 6 DognJuk, guzellık ve vazıfe değersempati aradıgı takcırde normaldır. lerile hareket eder olmasıdır Bu olçuBır ınsan çok fakir, mali butçe ltıbalere vurulan bir insanın tam numara alması hemen ımkânsızdır. O halde bır rile çok kısır oldugu halde gelecegın insan hakkmda pratıs değerı olan bır fe.âketlenm ve daha buyuk yoksullukolçü 11e hükum vermek ve onu çevresm larıru gozonunde bulundurarak daıma deki çeşıdli reaksıv onlar UBehavıor) u ufacık tasarruflarda bulunmalıdır. NorUe mcelemek gerektır. Demek kı ancak mal ınsan, milyonerin hayatmı kıskanacemıyetın akla jakın âdetlerıne ve sos rak eseflenmez, yorganını ajağına goyal dıleklerıne ujarlık gosterebüen ve re uzatır ve haddıni bılır. Aksı takdırde ulak tefek çılgınlıklarında bıle başkası muzır derecede bır hırsın kurbanı oi;a zarar vermıjen ınsan normal s^yıla larak gunun bırınde namusunu ve ftbllır Tabıatüe bu takdırde, çocukluk, Uesmi hıçe saymaz ve ahlâksız ol'ir. delikanluk, ihtıyarlık, aybaşı kesımı BinaenaJeyh bu kotülükleri de onleyegıbı bazı buhranlı çağlarm ca taşkm mıjen ve kendıni oldjğıı kadar ailesmi belirtılerını hesaba tutmak lâzjndır d* felâketlere ve itibarsızİLklara surukHayallen geiışme halınde olan bır orta Ljen bır ınsana sosyal ve moral olçuleokul talebesl ıle elli yaşında bır felseîe rırruzl.e normal demek ımiânsızdır, zıra hocasının bu olçulerle oldukça fari gos genel behavıor'u kotudur, normal İntermesı ıcab eder san, benlık (egoıstlque) heyecanlarını Her şeyden once normal kısı'er ister dlzgmbyebılır; yerınde sogukkanlı ve bır bayaci ve ister bır opera:or olsun luzumunda da butun ruhıle şahlannvş SJsjal evıemlen ıtıbanle kendüerıne ol olur Tabil insan icabmda ve yerınde dukları kadar başkalanna da yarama korku yerınde de cesaret ve kahramanlıdır Meslekı twarî ugı aşları ve hatta liK ve hattâ olum iç gudusunü gosterir. eğlenceıerile baskalanna da yarayan a Kanunlardan korkmak ve onlarj sayçık ruhlu (extrovert) ınsinlar, bıldık mak kadar, msanlığa a j s m gelenlere Ifrlnı dışanva hıç vermıven kapalı ruhJu kın beslemek de normal ınsan reaksi(ıntrovert) msarüara gore çok daha ta jonudur Anormal insan bir başan ve bndır Musbet ışlp no.mal ruh halı ara yukielme anında alçak gonullu ve ön«ında bır bağlantı mevcuddur Zaten rekı hallerıle yeniden bir düşüşe bara.uğra^ ve ış bugun bır çok ruh hastalıi cak kadar tedbırlı, kanaatlı ve felâketJirında bır çsşıd tedaiıden (occupatıon ler^nde sakmdır Soğukkanlılık ve hoş herapu) ibarettır Nıtekım fayda.ı ve goruş, sabır ve ümid ruhun tabıl dlzyormnan ışın bır ÇOK curganluk ve m: gınlerıdır. lânkolık halleırnde hastaların ıstırabIşte butün bu ruh bellrtlleri, p r a t i larını ve sabıt fıkırlennı aagıtuğı göıulur Anormal ınsan dığer msanlara da meslek ve cemıjet hayatmm bütün mutlaka bağlı olmalıdır. Insan but'jn kamçı ve cevablan randıman toplulugu cemijeteı butun dunjava veya yurda .tıbarile bır insanın gerçek hayat felnun butun msanlarma bırden aynı ssf<>sinl teşkil eder. Normal insan klâbağıllgı gosteremez Fakat hıç olmaz=a sık ve agdalı felsefe doitnnlerıni belmunasebetleri tabıl olan bir çevreve cmeden ve okumad3n dahi çok defa karşı gosterdığı sosyal ılgi ruh sınhatı kendı oz yaşayışında bir Dıyojen gibi Içın olçulerden birıdır. Başkalar.ndan h^yat fıloaofudur çunku ruhan tabii kaçanlar (Moller m Mızantropu gıoi), oian insan, çocuklugun ve delikanlılığm baskalarından nefret edenier, kotum kasırgah çağlarmı geçırdüten sonra her eeıler, butün cemiyet kılıb:klan anor gun tabıatin ve hayatın çeşjdlı sahnemal Insanlardır Başkalannır. saadet ve leri ve oıayları içmde da'ma dersler aeevklerıne katılmak, başkalarınm ıs f ı lan, gitgıde olgunla^an ve kendi hayat rablarını ruhan paylaşmak kara gun felsefesinın planlarını kuran insand'r. dostluğu yapmak ıhtıvacı olanlara el Bence tabiî bır insanın viodanında yuse Uzatmak normal insanın sosyal ve ruh ılhamlar halınde belıren en normal ve Bal âlçulerı arasına gırer Bjrun banlaıı gerçek insanlık dmı de budur ve insan tersıne çevırelım, bunları yapan adam bu dml sağlamakla Tanrısına da ıılaşakıl îakulteleri itıbarıle hasta olmıya nuş olur. Aksu vapuru dün bir çok yolcu göfürdü Mısır Ticaret Odası Reisi ve refikası da Mısıra dondüler Aksu vapuru, dun saat 10 da 93 yolcru ıle Doğu Akdenız seferme çıkmıştır. Aisu ıle Kanıre eîçımız Nızameddın Ayaçlı, Basm ataşesı Şekıb ve bır muddettenberı şehrımızde bulunan Mısır Ticaret Odası baskanı Yahya Paşa ue esı Bayan Itır da Mısıra donmuşlerdır. Bajar. Itırla Yahya Paşa, Falıh Rıfkı Atay, eskı Ticaret Bakanı Nazmı Topçoğlu tarafmdan uğurlanmışlardır Vapurun hareketme bır kaç dakıka kala da Vaü ve Beledıye Reısı E>r. Luth Kırdar, bır memur vasıtasıle Bayan Itıra bır buket gondermıştır. Vapurun hareketınderı evvel Turk Mısır tıcarî munasebetlerı etrafında Yahya Paşa b.r muhamnrruze şunları soylemişhr; t Her ıkı memleket arasmdakı ticari munasebetler gunden gune inki$af kaydetmektedır. Mısıra dondukten sonra tıcarî temasların artması ve mal mubadelelerının fazlalaşması için elımden geldığı kadar çalışacağırn > Aksu vapurıle dun 25 de hacı gitmıştir. Vapurun hareketinden evvel garıb bir hâdıse olmuş, Aksunun guvertesme Birslanan hac yolcu'arı. rıhtmnda toplanan halka avuc avuc para serpmısleıdır. Halk, atılan bu paraları «uğur> dur dıyerek ve guluşerek kapışmıstır. Isin tuhaf tarafı, hacılarm bu garıb hareketlerı vapurdaki bır kısım yolculara da sırayet etmış olacak ki, onlar da ellerıni ceblerıne sokarak rıhtımı ufak para yağmuruna tutmuslardır Sehir DEMOKRASI DAVALARI haberleri Emıtiyet ve demokrasi Sührü Kaya İUUMNAİLINAİ Vatandaşlar, dikkat! Ir kaç gun once Boğaz vapnrıle şehre inıjordum. Vapur tanhaca oldugu için de bir koşeye oturmuş yazımı yazıyordum. Kuçuksu Iskelesinden binen yolcular arasında, yaşhca bir adam geldi. Yanıma otordu. Kendi kendine soylenir glbi, Ah, jaşamak çok guç! Hayat çok pahalı! dedı. Sonra,biraz bana doğru donerek aynı sozlerl tekrarladı. Benimle konuşmak, derdleşmek Istediğine hukmettim. Kopruye gelmeden yanmı bltirmek de istedigim için, hayat pahalılıgı bakkında, malum bir şıkâyet soylevi dinlemegi faydasiz buldırm. Adam, benden umidıni kcsince karşısında oturan 13 yajlarıada kadar bir çocuğa hitab ederek, Oğlnm, beni dinle, dedi. Sonra, KandiUide sahibleri tarafmdan yıllarca evvel, yıkıcıya satılmı; olduguno işittığim Osmanlı banedaru mensnblanndan birine aıd yalının yerinı gostererek ilâve etti: Burada bir guzel yalı vardı. Yıktılar, yaınız onu mu? Hayır, raeşrutıyettenberi her şeyi yakıp yıktılar. Sana mektebde ne oku^uyorlarsa hepsı yalanQir, hepsı uydurmadır. Çocokla karşısındaki annesi hayretle dinlıjorlardı. Hatib devam etti: Evet, bütun Istanbulu, butun memleketı yakıp yıktılar. Sana. ogrettıkleri butun yalandır. Beni murteci sanacaksın! Hayır ben murteci degılim; vatanpervenm. Meşrutıyette yapılan işlere ben de karıştım. Fakat şimd. pışmanım. Sultan Hamıd tahttan indirıldıgı zaman, kendısin* bu haberl verenlere ^Den 33 yıldır memleketi ıdare ettjn; sız 3 yıl idare edıniz de goreyim> dedl. Sonra onlar memleketi üç yıl geçmeden batırdılar, mahvettıler. Bak, ue üale geldik oğlum?! Sonra, daha sert bir sesle devam etti. Yanimda oturan adam, bır gazetecı oîacak. roportaj yapıyor; not tutuyor. Evıet gazeteci bey roportaj yapacak. Gazeteciler beş kuruş için vatanlarını satan adamlardır Evet, oylecır. Başımıza gelen butıin felâketler, gazetecılerın yuzundendır. Onların yazdıkları hep yalan dolandır. Yalnız kendı keselerıni duşünürler .Bizi mahvetti alçaklar!. Bu soıleri dnynnca kan başıma çıktı, Kendimi zor tutuyordum. Kendi kendime herif ya deli, yahod da sarhoş diyor, ne yapacağımı tayin edemiyordum. Once mudahale edıp, Bana mı söyluyorsun? Bir daha tekrar et bakayım! detneği duşundum. Evet, sana soyluyomm, derse ne yapacaktım? Belki sınirlerime hâkıra olamıyarak mahkemeiik olacaktım. Bir şahid bulayım da, sonra sorayım ve tekrar soyleteyün, dedim. ÇocukU annesine baktun, ikisi de başlarını çeTirmış; denize bakıyorlardL Onların ba «ahıdlıği yapamıyacaklarına hukmetf.ır. Kalkıp bır bildik aradım. Aksi gibi vopurda tek tanıdık yoktn. Bılmediğim ınsanlara da geün, bana şahidlık edtnıı diyemezdim. «Işın yoksa şahid ol!» sozunu hatırladım. Herkes vapurdan çıkınca işine guciıne gitmek istiyecek, kimse benimle polis karakoluna gelmiyecekti. Bunu, nakil vasıtalarında şahid oldufum kavgalarda kaç defa gormuştum. Şahidsiz. ispatsız davacı olmak da faydasızdı. Onun butun soylediklerini inkar edecegıne şuphe yoktu. Zavalb belki de bir akıl hastası idi Ben de Dr. Fahreddın Kerim olmadığım için onunla ugraşamazdım. Adam, Kopruye çikınca kalabalıkta kaybolup gitti. Bir daha vapurda rasgclirim dije bir hatta boşuna bekledim. Bu adam. ya bir deli idi; sözlertnden ınesul tutulamazdı. Yahud da bir sarhoştu veja bir geno çocukla anasınm zihninı çelmeğe çalışan bir murtecıdi. Sarhoş da olsa, ruhan murteci idi ki içki ona içindekileri dokmek cesaretinl vermişti. Bu, bir munferld vak'adır amma dikkatimi çekti. Sultan Hamid gibi bir mustebid ve zalim padişahı bü> medhe. decek, meşrutijetten sonrakileıi batıracak, Cumhuriyet devrinde yapılanlan topyekun inkâr edecek murteciler ve Cumhuriyet rejiminin, demokrasinin sağladığı hurriyetten faydalanarak saf hısanlan cehirlemefe çalışan sinsi propagandacıJar olabllir diye duşundum. Vapurdaki adamın bir akıl hastası olmasını temenni etmekle beraber, aksi ih timali de gozonunde tutarak vatandaşianmı ikaz etmek için bu yazıyı yazmağa karar verdim. Komunizm propagandası gibi. bin bir dereden sn fetirerek, vataıısever gorunerek demagojl ve lrtica propagandası yapanlara karşı da çok uyanık olmamız lâzımdır. Lise ve ortaokullar bugun açılıyor Şehrımızdekı ortaokullarla hselerde tedrısata bu sabah başlanacaktır Ortaokulla^m ıkıncı ve uçuncu sınıflannda okutulmakta o'an askerlık derslen kaldırılacak, haftada cort saat olan turkçe ve yabancı dll dersleri de beş saate çıkarılacaktır Lise müdürleri arasuıda Istıfa eden Beyoğlu Lısesı Mudurunün yerıne Pertevnıyal Lısesı Mudurü Nahid Cemal tayın edılmıştır. Pertevnijal Lısesi Mudurlugune de Adana Lisesı Muduru Nacı getırılırıştır Batı Akdenız sefennı japan «Islanbul» vapuru bugun saat 14 te hmanımıza doneceıîtır Vapurda eskl Başbakan Receb Peker de bulunmaktadır Receb Peker bugün geliyor Gazeteciler toplanüsı Bu cuma gunu Vılâyette aylık gazeteciler tcplantısı japılacak ve birçok 6«hir işlerı hakkjnda konuşulacaktır Filârmoni Derneğinin toplantısı Istanbul Fılârmoni Derneğı genel kurulu dun toplanarak derneğın, umumî menlaate yararh cemıyetler arasına ıthalı hakkmdakı Sdare kurulu teklıfiru muzakere ve kabal etmıştir Muzakere esnasında, derneğln memlekette musıki kulturünun yukselmesı, bunun lçın kurs ve konferanslar tertibl, degerll Turk kompozıtorlennı teş\ık \e himaye, fehirde bır konser evıntn kurulması gibi gayeierı bulunduğu bu itıbarla umumun menfaatlne ve memîeket kulturıme hâdım bir cemiyet oldugu tebaruz ettırılmıs ve bu huausta Danıştaja muracaat edümesı karar.aştıuimıştır ıçın arkada bırakaBelki bır gun ge••»•»••••• Y a z a n : ** I cağı çoluk çocuğunu lecek, mılletlerın ısgoL duşunmeden ve tıklâllermı jvoruyan zurıu kırpmadan caordulara, ferdlerm I nını veren polısleruı canlarını, ırzlarını, 1 şehid listesı de uzun mallarını, hak ve hurrıyetlerını sağlayan sılâhlı zabıta Cumhuriyet kurulduğu vakit, Anado ve dolgundur. kuvvetlerme ıhtıyac kalmıyacak. lu dağlarmda, yollarında ve geçıdlerınTurklyede ve Türk yurddJ^annin Hududlar kalkacak, milletler birleşe de gelenı geçenı pusulara duşüren, so gonlunae hilküm sıiren emruyet ve asacek, ınsanlar melekleşecek. yan ve olduren dort yuzden fazla eşkiya jış bojle kuruldu ve hâlâ öyle korunuBu dunya, hakların, hurnyetleruı çetesı vaıdı. yor korku nedrr' bılınmıyen bır cennetı oAltmdış Hristolar Turşucu Cemaller Harbeıde askerler duşmanla karşılalacak. Far>.at o cennet dunyanın ufuk ve benzerlerı sokaklarda insanları bo şırlar ve çarpışırlar, mılletln gonlü, sevları hâlâ bulutlu ve karanlık, oraya u ğazlar, karakolları basarken; dağlarda gisı onlarla beraberdlr. Polis ve> jandarls=acak yollarda en kavı umudları kıra ve kırlarda da katıl Hyasların, Aynacıbarış zamanında ve yurd içinde uycak kadar dık ve sarp oğullarınm, Remzılerin Yavrularm, Ta gımsuz ve suçlu yurddaslarla uğraşır. Her umumî felâketler sonunda top tar Badiriklerın. Bro Hasso Telloiarm Mesleğın guçiüğu, hattâ nankorluğu laşılıyor, konuşuluyor. fakat netıcede fermanları hukum surüyordu. Eşkiya de bandandır Halbuki Turk polisi de, cıılletlerın dış ve ıç emnıyeti gene nm da, külhanbeyiğinın de sayısı jan ;andarması da sevgısme ve takdınne kendı sılâhlarının kuvvetıne bağlanıyor darmadan, polısten açkın, sılâhlan da lây.k çok guzel hızmetler gormüştür. 1 Aniaradakı güven ^ anıü, o muvaffave her mıllet ordusunu ve zabıtasmı ha zabıtantnkmden ustundu. kıvetli işlerm şerefıne dıkildı. tırı gudulur bır kudrette tutabil'rek Cucnhurıyetın ılk yıllarmda çok zahPois ve jandarma kalabalık bir kütıçın varmı yoğunu sarfetmeğe tnecbur metler çekıldı, çok emekler verildı. Çok oluyor. masrafiar yapılüı. Mektebler açıldı, ens leair Içlerınde hjysuzu sapkını, ahlâTurkıye bunvesi, coğrafî durumu, dış tıtuler kuruldj, jandarma ve pohs, ka kını bozam bıle bulunabilir. Kanunun ve iç emnıyeti itıbarıle bu mecburıvetı nunların kendılerıne verdığı vazıfelen kendısıne verdı^ı salâhıyeti ve silâhı en çok duyan ve en çok duyması lâzm gorebılecek, kudret ve ahlâklarına gu keyfi için kullananlar, vazafelerini ceblr /e şiddetle yapanlar, hattâ yurddaşını gelen bır memlekettır Turkiyenın ve venılebılecek bır sevıyeye çıkarıldı. dovoıege kalkısacak kadar muvazeneslteker teker her Turkun yalnız hakkı, Turkıye mesafeler diyarıdır. Koylen Ama onların hurrıyetı, menfaatı değıl; canı dahi hıç kuçuk, dağınık ve birbırınden uzaktır. ni vkajbedenier de olur bır vakıt bugunku kadar ordusunun ve En medenî, asayışı en ddzgun, hal<ı en dis pıın nfflamlarmda bu suçlarm cezazabıtasının kuvvetine bağh kalmamıştı mulâyım ve yavaş memleketlerın olçu larî çok ağırdır. Bozuk veya bozulmuş ülanlarının da o şerefll meslekten çi~ Turk ordusunun, memleketı muhte sıle dahi Turkıveye en aşağı elli bm karılmaları pek kolaydır mel tecav uzlerden koruyacak kudrette jandarma lâzımdır. Askerlığını yapmış, Polis ve jandarmada böyle suçlara ve olduğuna suphe yoktur. Turklerın de okur yazar bu kadar kışinın bır araya suçlulaıa sık sık tesaduf edilmeğe başkımsenm gonlande bu şupheyı uyandır getırılînesi guçtur, Getırilebılse de; mıyacak fedakârhklara katlandıklarını masrafuıa en şışkın bütçeler bıle dava lanmışsa, sebeblerıni baunak ve bertaraf etmek âmırıerın musamaha kaDul ve katlanacaklarmı herkes bilir. namaz Onun ıçın Turkıyede jandarmaGene herkes bılır kı barısta olsun, sa lık, aylıklı, ucretlı bir memuriyet; bır etmıyecek vazıfelerındendir. Dikkat edılmesi lazun gelen nazik vaşta olsun jandarma Turk ordusunun mes'.ek değıl; askerlik gibi mecburî bır noita şudur: Kablle hayat ve âdetleher yerdekınden fazla kıymetlı bır yar hızmettir. nnae oldugu gıbi ferdlerin kabahatı büdımcısı, şereflı bır parçasıdır. Dağlarda, Komutanları, subayları, küçuk rüt tun bir cemaate yukletümemelı; dağlarkırlarda, koylerde ve bır çok kasabada kırlarda, ıssız yollarda ve gecelerin larda jandarma, şehırlerde polıs dıye beli gediklılerı mustesna jandarmanın karanlıklannda hırazlarla, uğursuzlarla erlerı vatan mudafaasına hazırlanrnak zarurî olarak ıkı teşekkule ayrılan ve yalruz başına uğTaşan ve her blrlne aslında aynı hızmetı goren Türk zabıta için evlerınden alınan yırmı yınnı bir ıdarl, adlî, mali çeşıdli ve çapraşık işyaşlarmdaki deükanlılardır. Bunlar kısının karakterı her zaman devletın taliler emanet edılen polıs ve jandarma sa bir talim ve terbiyeden sonra kıt'ahıne bağlı olarak ılerlemiş, gerüemış, lara, karakollara dagıtılır. Devletin ka vazafe ve salâhiyetınden ürkmemeli ve zayıflamış veya kuvvetlenmiştir. nunlarmı onlar tebliğ ederler. Hüku ürkütülmemeli. Kanunların verdiği saTrablusgarb, ve Balkan harblermden metm emlrlerini onlar yerme getır.r, lâhlyet ve vazıfelerden jandarma ve DOmağlub ve yorgun çıkan devlet, leh ve mahkemelenn ıhzarını onlar yapar, hâ lisin ürkmesi, çekınmesi kadar emnialevhte hâlâ munakaşası süren sebebelmlerın ilânunı onlar icra eder. Daire yet ve asayişi temellnden sarsacak ve lerk Birınci Cıhan Harbi macerasıns leri onlar bekler. vergilerin toplanmasi bozacak kbtü bir sabotaj tasavvur edlatılmıştı. Sonu mağlubıyetle ve impana onlar yardım eder; hrrsızları onlar lemez. ratorluğun parçalanmasıle bıten o çetin yakalar, asker kaçaklarmı onlar getirir, Polis, suçlara g5z vumar jandarma ve kanh muharebelerde Turk ordusu dağlarda kırlarda, yollarda, geçıdlerde suçluları gormemezlıkten gelırse o mem şanlı tarıhıne zaferler kadar parlak herkesin ırzı, canı, malı onların süngü lekette emnıyet ve asajişten eser kalkahramanlık destanları ekledı. süne emanet edilmiştır. Kanunların al maz, Övle memleketlerde de cumhuriFakat dort yıl suren o talinsız harbde tmda bu kanunun icrasına filân filân yetin kanunları demokrasinin prensipdevletın ordusu gıbi jandarması da is rekil memurdur, <üye yazılıdır ama her leri yerıne ya haydudların fermanlan, raf edılmışti. Yabancı işgal kuvvetleri kanunun son müeyyidesl nihayet onla yahjd da diktatörUgün nlzamlan yüve şımarık eletnanlar şehirlerde kalan rm süngıisüdur. rür Emnivet ve asayişe en çok muhtac polisı ezmış, orselemı? ve çok yıpratmışolan rejim de demokrasldir. Yol bağı yapan, dağları, kırları hatı Mülî Mücadelenın muşkül devirlerinr Şukrü KAYA de orduyu ve memleketi idare edenier raca bağhyan azılı v e azgın haydudlarla karşılaşan ve çarpışan gene bıpko jandarmanm ve o polısın azlığınuı ve Teşekkür perişanlığının çok actsuu duydular; ve ları yenl terlemıs h ' p o yığıt delıkanlılardır Bir hafta evvel ebedıvete intlkal eden alle hasretını çok çeküler. Bir vakitler Turkiye topraldarını kir buyuğumuz Abdi Dılekın cena2e merasımıne Dağlar, krrlaı asker kaçaklarile, eşkilştırak etmek lutfunda bulunan zevatla, oluya ile doluydu Koyden koye gıdılemı ıeten haydudlan, o gene jandarmalann, munden sonra gerek evunıze kadar kosarak cesur ve kahraman suba>larınm bo! yor, postalar işlemıyordu. Kasabalaıda bızi tesellive çalışan ve gerek telgraf, mekkulhanbeyler hâkimdı. Gecelen sokağa bol akıttıklan kanlar temizledi Onların tub ve telefonla acımızı paylaşmak nezakeksjbedlldlğınl tiru bızden esırgemıyen butun sevglll akraba çıkılamıyordu. Herkesin ırzı, canı, malı ölumü ile ne kıymetler ve dostlarımıza avrı ayrı şukranlanmızı sunya katil eşkıyaların, ya kabadayı katil bir de onların analarmdan, yavuklula mağa maddeten ımkân goremedığırmzden bu lerin keynne, zevkine terkedılmiş gıbdy rından sormalı. muhım \azıfemızın ıfasıra vasıta olmasını Şehırlerde, kasabalarda da yurddaş sjym gazetenızden rıca ejlerız di. ların can ve mal emniyetrni korumak Aıle namına oğlu Dr Hatnl Dılek Bu adamın e\i niçin tnühürlendi? Beşıktaşta Sıncab sokağında 155 numarall evın sahıbı tsmaıl Kmroğlu dun çok nuteheyv c \e gozlerı jaşla do'u bir halde ldaremıze geldı Mutasarrıfı oldugu evın «okağa tecavuz etmiş bır vazıvette bulurmasından dolavı kajmakamlık tarafmdan muhurlenerek kendısının dışarı atıldığını vana >akıla an'attı Eğer bına yenı \e ruhsatsız yapıldıysa bu hareket belki doğru olabılır Fakat bına eski ise. simdıye kadar mutecavız sayılrnıyan bu zata bojle bır vasıf verılmesıne sebeb nedir? Vılâyet makamının dıkkatini çeker ve meselenln açıklanmasım dıleriz. BÜYÜKDEREDE Bu Akşamdan İtibaren OTEL BORA Cumartesi gecesi ŞEHİR DRAM TİYATROSUNDA Büyük LÜFER Gecesi Masaları şimdiden tutunuz. KRAL LİR Yazan • W. Shakespeare Turkçesi: Seııiha Bedri Goknil 8 yaşında bir çocuk denize düştü Ev\ elkl akjam Kopruden 8 45 te hareket eden 63 numaralı Sutluce vapuru Kuzguncuk ıskelesme yanaştıktan «onra lskele verlllp >olcular çıkarken 8 yaslarında bır kıı çocugu ıskeleden y\ırume>ıp atlamak lsterken denize duşmusrur O anda kaptan vapurun baçmı açmıj ve sertaj'fa Mehmed Kose derhal denıze atlıvarak çocugu kurtarmıştır Çocuk aılesıne teslım edılm^ştır. KOMEDİ KISMINDA DİKKAT KURD KOCAYINCA Yazan: ^ Ben Jonson ( Volpone ) TürkçesiBedreddin Tuncel (13562) Harb malulleri ve şehid yetimlprinin yoklaması TASRA BAYİLERİ Haftalık ve 15 kurus,luk cDoğan Kar Fatih Askerîüc Şubesüıden: 1 Derece üzerınden ikramiye alan harb deş» ve yakında çıkacak haftalık ve 10 malullerile jehid yettmlennin «enelik yok kuruşluk «Kdçuk Kardeş» çocuk meclamasına 3 eklm 947 cuma gunü başlana muaları ıle <AILE» dergısinin taşra cak ve 15 kasım 847 gunü bıtirilecektlr. sevkiyatı bundan böyle idaremızden 2 Malul eubav ve erler, resmt senedle maluLyetlcrinl bıldlren rapor ve lkramiy» yapılacağı için sipariş vermek isteyenlerm acele aşağıdakı adrese muracaatcüzdanlarını; ;ehid yetlmlerl İse nufus cuz danlanle İkramiye cüzdanlarını beraber ge leri lüzumu ılân olunur. tıreceklerdır. 3 Yoklaroa cumarteal ve pazar gün'erl B E M Z İ B İ L G İ L İ harıc tek tarıhlı gunlerde sabah saat 9 dan Ankara Cad 42/1 İstanbul 12 ye kadar de\am edecektır A V R U P A 1 ENPRİNE KADİFELER STOK'ta Yenicami Cad. No. 11 . 13, Tel: 22974 Generalin sözleri BUGUN ÇIKTI. Sözleri demek pek yerinde değıl galiba; ama, ismının başuıda koskoca bır general var, hezeyan demeğe dilim varmıyor. Anlatılanlar doğru ise açmış ağzını, yummuş gozunü; sovmuş saymış; atmif tutmus. Istimi fazla kaçan bir kazan gıbı kakırdamış, kopürmuş, taşmış. Dınlıyenler ne demisler, bilmi/oruz, ama, haber etrafa yayılınca, Trabzonun soğuk mesıresındekl bu hitabet şaheseri, ışitiyoruz kı Demokrat Parti mahfıllerinde bıle bir soğuk duş tesırı yapmış. Butun kitabcılardan istejiniz. Fiah 300 Krş. NEBİOGLU YAYINEVİ İstanbul İlkokul 2 nci ve 3 unctt sınıflan için her bafta ayrı ayrı çıkan ve HAYAT BILGISI ünitelerine göre araştırma sorulan Bilgi özleri, okuma parçaları, kuçuk hikâyeler, şürler, aritmetik problcmleri. resim, i? ve yazı derslcrini içinde tophvan >egâne ders mecmuasıdır. Fiatı 10 kııruştur Her yerde araymız. BİR YAYINEVI: Posta kutusu îstanbul Ajılatırlar. Abdulhamid devrinin etrafı haraca kesmıs, kâınata korku salmış meşhurlarından biri, ıhtıyarhğında da Ejmı şöhreti muhafaza etmek kaygusile, konuşurken gurler gıbi konuşmayı âdet edınmıs Ama, yası yetmış. işi bitmıs olduğu için, tanıyanlar sırf ihtıyarlılrına harmet eder oimuşlar. Hazret bu hürmetı korku zannedermiş Oturduğu semtin kahvesine çıkar, iki büklum belıni, elındeki sopaya dayanıp dıi tutmağa çahşarak, bıyık^rmı bura bura, meselâ şoyle konuşurmuş" Arrrnavudkoyune gırtık, Akmtı Yeni Paralar burrrnunda kafayı çektık, etrafı harrraca kestık... Yenı basılan bır lıralıklarla varm liYahud, meselâ limonun nasıl sıkıldı ralıklar cüm'pye dağı derun oldu Yüzğını tarif ederken: lenni doya doya gormek kımsecığe na Limonu şöyle alır, söyle sıkar, ruyunu yağmurrrr gibi akıtırsm. dermış Bir gün, gene böyle r'leri arka arkaya dizip gürliyerek etrafa haşj'et salarken, yanrndaki masada oturan üç delıkanhdan biri, hafiften: Zırrrt deyiverml|. Bizim kahraman, hemen baçuıı o tarafa çevirmiş, gdzlerını dondure dondıire: Bana mı o? diye sormuş. Hani neredevse, çocugu tutunca pas gibi parahyacak. Delıkanlılar meğer hesp'olı hareket edıyorlarmış Zırrrt diyen derhal celâllenmiş, mukabele etmiş: Sana be moruk! Ne yapacaîtsm bakalım? Beriki, belceğMni bükmiis, cevab vermiş: Hiiiç' Bir şey yapacak değılım, evlâd. Hanı bir anlıyayım dedimdi! Soğuk mesıresindekı demakrasi kürsüsünden gümbürrr gümbürrr gdrrrliyen demagoji hitabesi bır barrrdak suds bir fırrtınadır. Paradan konuşmağa, hiçblr bakrmdan (yetkili kiçı) değilim ama, para, kıymetı küçüldüğü nisbette, rcutlaia cussesi de ufalması icab eden bir nesne değildır sib o?jauyor. İkisi d«, arka arkaya a r a zannediyorum. Öyle olsaydı, lira on kuruş, yanm lira er.dam eden birer «Karamusal sebeti>. yirmi beşlilc boyunda olunca. on kuruşBoyuna bosuna kurban olayım, o ne luk fındık kadar, çeyrek börulce kadar, kuruş mercimek kadar, metelik de çörekotu lcadar olmak icab ederdi. On kuruşluk mah bir liraya almak pek acı oluyor. Bu yüzden, yeni paralara rağbet yok Övey evl&da döndü biçareler. Şunlarm ortalarjıa blrer delik mi delsek, kenarlarına kulp mu taksak, hasıh birer parça eksıltsek veya fazlalaîtırsak mı bir biçime soksak da, gahici paraja benaeseler. Yazan: Hamdj Varoğla ntadan konuşacak mı dıye? Zıra, telefonlarımızın, iki Tiarıfetl var. Ya uçurum kadar derın bır sukut içinde murakabe ye varır, ya boyuna <konu?uyor> işaretı verir. ikisi ortasını bulunca, bayramda giydjrlmış kayyım glbl sevınıyoruz Ne ise, maksadım telefondan değil telefonun rehberinden bahsetmekti Malumya, insanı selâmete çıkaran da, başını derde sokan da kılavuzdur Şehir telefonlanmızın haluıl rehberden anlamak kolaydır. Rehbenn tertib tarzj çok su gotururya. Haydi dıyelım ki her yığtun bir yoğurd yeylşi vardır; bizım rehberm de, llfe sahıfelerden itibaren rekıâmlara giılsip ondan sonra bu suru izahat vernıesi, rehber demek abone numarası demek olduğuna bu numaralara neden sonra sıra gelmesı, bize gore bir yogurd yeylştir Ama, a benlm efer.dım abone olan ve olmıyan her ferd, hangi makam, hangi dalreye bağlıdır, hengi muessese hangl resml teşekkulün parçasıdır Bunu bilmekle mukellef mıdır kı resmi, yarıresmî, çeyrek resml butün teşek. kuller bir buyuk merkez altında top' lanmıştır'' Mese]â, dordunou ılk okjlu ararken neden dolayı kolavlıkla D har^ fmde, vahud Komur Tevzı Muessesesini ararken K harfınde bulmıvahn»"' Telefon rehberımız bizlerı sahıfeler do'iU1 su satırlar arasında muamma halıını ugraşfjran bir remil defterınden fark. sızdır. | Rehber endam, o ne azamet' Çantaya koyamazsınız, kaybolur; yelek cebmde çeyreklerle, meteUclerle karışır, kaynar gider Eski zamanda değılız kı ayrı bır lıra kesesi ordurelım Çaresiz, gunde blrkaç defa, çeyrek yerıne, yirmi beşlık yerine bunlan verip dizimizi döve dove, minımınıhklenne* •jtfcjftifîîTEgâTre't edeceIstanbul telefonlarından şikâyet etmedigımiz gün yok tnsanı, smırden telef etmefe yarayan bir alet haltne geldıler Reseptörü elinize alırken bir çarpıntınır tutuyor Acaba şu ucu telll boru. Nasreddin hocanın hindısı gibi susup düşünec^k m\ yoksa, geveze bu papağan gibi dur