01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
STDOBS1M7 Küçiik hikâye Bir Şatranç Mösabakası Çeviren: Haoıdl Varoğlu YENİ TIBBİ KİTABLARDr. S. J . Bececano Ecz. Cemal Fmdem» TIBBİ FOEMÜLER. 807 sahife, 1946. 650 Krs. Taçraya 670 Krf. CildH 750 Knj. Tafcaya 770 Krş. Dr. Enjln Dennan. ENJEKSİTONXAB T « TATBÖC EDÎLDİ'&t HASTAUKLAK. 128 sahife, 6 çekU, 1946. 150 Kr». Taçraya 165 Krş. Dr. Emin Derman Dr. thsan Yalkın. MODEEN FRENGİ TEDAVİSİ Te İLÂÇLAKL 191 aahif*, 1947. 250 Krs. Tasraya 270 Krs. Doç. Dr. Peyyaz Berkay. KEMİK TÜMÖRLERt 631 sahife, 286 şekü, 16 renkH plânş, 1946. 350 Krş. Tasraya 375 Krş. Dr. Enver AH Gemlcigü. BÖNTGEN ŞÜAI İLE PRATİK TEDAVt 160 sahife, 1946. 250 Krş. Taşraya 265 Krş. Ord. ProL Dr. Fahreddin Kerim Göfcay. SİNİB HASTAUKLABL (Nöroloji) 427 sahife, 79 resim, 1946. 700 Kr?. Taşraya 730 Krş. Prof. Kâîim İsmail Görkan. PBATIK CERBAHÎ. Cild I. ikinci bası. 834 sahife, 406 şekil, 1946. 825 Krç. Taşraya 660 Krş. Bez cüdli 10 lira. Taşraya 10 lira 35 Krş. Dr. Neemeddin Hakla İzmirli. TÜBERKÜLOZ Anafilaksi Allerji Betikülo Histiyositer Sistem Fizyopatolojlsi 77 sahife, kısmen renkli 20 resim, kısmen renkli 8 şema, 1946. 250 Krş. Tasraya 265 Krş. Dr. Neemeddin Hakkı İzmirlL GOÎTRE ve IIİPERTİROİDİLER. 87 sahife, 1 cedvel. 1946. 150 Krş. Tasraya 165 Krş. Dr. Sezai Konukgil. BÖNTGEN ve BADİO AKTİFLERİN KAN SISTEMİXE TESİRLERL 69 sahife, 1946. 75 Krş. Taşraya 90 Krş. Dr. Saadi Nftznn Nirvea. İSTANBUL SULABL 247 büyük sahife, 118 resim, 2 harita, 1946. 10 lira. Taşraya 10 îira 30 Krş. Prof. Dr. Vahdeddin Özan. KULAK HASTAUKLABt 652 sahife, 79 şekiî, üçü renkU 15 levha, 1946. 10 lira. Taşraya 10 lira 30 Krş. Doç. Dr. Cemal Pelrtaş. MODERN FBENGİ TEDAVİSİ 128 sahife, 1946. 250 Krş. Taşraya 265 Krş. Dr. MUİB Memduh Tayanç. İÇ HASTAUKLABI: Seri I. AKCİĞEBtER PLEVRA. 175 sahife. 5 şekil, 1946. 250 Krş. Tasraya 270 Krş. Dr. Sezai Bedreddin Tümay. BESLENME BOZUKLUKLABJL (İshaüer) 122 sahife, 1946. 150 Krş. Taşraya 165 Krş. Prof. Weibel Doç. Dr. Ziya Üstün. KADIN tL\STALIKLARL Kuşe kâğıd üzerinde 390 sahife, kısmen renkli 534 resim, 16 renkli tablo. Bez cildli 15 lira. Taşraya 15 lira 30 Krş. YENİ ESERLER Dort 6ec8daab8rt eı^makta olan tlstanbut» dargUl bu ayın başmdan Itlbaran yenl bir pekllde neşlr hayMına deyanı etmefct* dir, Dergl> artık aylık olarak çıfcmaktadır. Mühlm mak&laler!n Uie'Hace hulfimlannı da UjtlTa ctratScieOlT. Yenl gekUde çıkan mecjıuamu blr numaralı sayısınd» Neçet Halll Atiayını Prof. Hllml Ziya Ülfcenin, Ha. tenü Scnln Sorpm yazılarlla Andre SlegfrîmJ Stefan Zvelg. Andre MauroLs'din tereOmeler vardır. Tenı jefell lle İstanbıU 75 Profesör Dr. MuzaMer Şevkl Yenertn başkarüığı aitında lntijar fftmette oJan cTürk Txb Cemlyetl mecmuası» nın 10 un. cu sayısı çıktı. Bu sayıda profeeör Dr. Neç»t Omer Irdslp Jle Dr. Cısan güfcrü Akaella birer !cuaferansı Dr. Nebll BUbaıa. Dr Perüıan Çambe^ profesör Etrem Şerlî Egell, Şlnasi Hakkı Brel ve Bülend Tarcan, Hıfzı Baiıraj Hatlc© SlvrlSayarun oenılyet nıerkpzlada yaptıltları tebllğler vardır. Deıglye her eeferlnde olduğu glbl bu d&fa da blrer fransızca ve lusıllaoe nul&sa eklldlr Tıb münteslblerlne tovslye ederlz. Tarlhl haükatlere dayanılaraS kaleme alman bu tellf romaji) Hayri Düjüngörün son estridir. Kall/orulyada altm Ihtllaliînj lcarışan blr TUrkun heyecan dolu maceraBinı anlatan bu roman tercüme eserlerlD I hu'i!3lyrt:erinl de Uzerinde taşımaktadır. Tavalya ederlz. Bakl Süha Edlbo*lunım <üece Yagmuru» aAiı yenl blr şilr lütabı çıkmıştır. Gene edibln en guzel şılrlerinl toplaynn ve 75 iuruşa satılan esert okuyuoularunıza tav 3ly» ederlz Ek ve orta okullar lçla yeııl blr müzlfc kitabı çıkmıştır «Scs ve Sollfj ekzejlerl» adım taşıyan kitab, Vedla lylson taraîından yazılnnştır. Eser> yalnız talebeler değll^ muzlk hakkjiida blr tüciı edlnmsk Uttyenler İçin de çok faydalıdır Istanbul Unlversltcsl Tıb Pakültesl Blnlr Hastolıkları kllnlğl ordlnaryüs proîesörü Dr. Fahreddin Kerlm Gökayın «Slnlr Hastalıklan» fNoroloJl) adıı kitabı çıkmıştır. Tib edeblyatımıza verdlğl değerll eserlerla tanüan ırUeUir bu yenl kltabında muhtellf glnlr hastalıklarını tetkltc etmekCedlr. Tıb tahslll yepaniara olduğu kadar, bUtUn münavverlere I&zım olen bu kıymetlt eserl o kuyuculaumıza tavslye ederlz «fatanbul» mecmuası yeni bir yddlde çıkmağa ba^ladı Rftusabaka sekiz aydanberi devam e üzere bulunan üç d«nk kablo girkeü, ***diyordu. Ne müsabakaydı Yarabbü ingiltere ile Amerika arasmdaki bu telgatranç oyunu icad edileli böylesi gö graf aiıjveriji sayeginde çabuoak be'Wrülmemişti. Dünyanın en meşhur iki rini doğrultuvermişlerdL ©yuncusu bu müsabakada karşılaşıyarMıisabaka 15 kasımda baçlamıjtı. Ulardı. Hem bu ilk karşılaşma, son karşı run zaman kararsızlık içride devam etlaşma olacaktu tikten sonra, aralık ayının tonusa doğru Gömilmenüş bir savaş yapılıyordu. Tom Penny gevşemeğe başlamıs, J o Tom Penny üe Jonathan Pym, yani In nathan Pym'in bahis pueulaları piyagiltere ile Amerika, eski dünya ile ye sada öyle yükselmişti ki, değme keseiltü dünya çarpışıyordu. Atlantiğin iki ne güvenen yanaşamaz olmuştu. Dertarafında, gaaeteciler diken üstündeydi ken, ocak ayınm ortalannda, Ingiliz ler; tarih, bu devler dövüşünü yüzyılla şampiyonu; dâhice bir desise ile, biitün rm tunç sahifesir.e kazımak için kale kaybını kurtarmağa muvaffak olmuştu. Piyasada Pym tekerlendi, Penny yükBiini bilemeğe başlamıştı. Hangi tarafın yenileceği, hangi tarafm seldi. Mart sonunda, yükselme sırası Cstün geleceği belli olmadıgı için, her tekrar Pym'e geldi. Sonra; müsabaka iki oyuncunun taraftarları bu işi miliî sıkıştı, oyun gitgide hızlandı, atejşlendi. Nüıayet; 25 mjyısta, Amerikalı gambir rekabet meselesi yapmışlardı; NewYorktaki Elektrik Kulüble Londradaki piyonun, bahsin yolunu değişdirten neEksantrik Kulüb azalan arasında bir viden bir ilham gelmişti. Çektiği telgrafı getirip verdikleri zaman, Tom Penny, irk davası başlamıştı. Müsabakanın başlıca jarü, tekrarlan soğuk soğuk ter döktü. Lâkin, mağlutnaması idi. Yenilen taraf, üstün gelerJ; biyeti gene kabul etmedi, beş gün daha iver ne oiursa olsun bir kere oynamağa bekledi, ıstırabmı beş gün daha uzattı. zorlamıyacaktı. Oyunu tertib eden Car 30 mayısta, bir ümid ışığı belirdi. Eakinin son bir hareketi, ona bir selâmet celiuş Kwick, b u iki meşhur şatranç kapısı açıyordu. Son dakikada böyie bir pehlivanmı kandırıncıya kadar epey hatanın işlenmiş olmasına imkân var eahmet çekmişti. Son dakikada ortaya tnıydı? çıkan btr başka güçlük, az daha, bütiin eahmetlerini berhava edecekti. MüsaTom Penny, işi dikkatle inceledi. Hata fcakamn nerede yapılacağını tayin et muhakkak değildi. Büyük bir hileyi gizpıek bir mesele olmuştu. Amerikalı lemek için yapılmış bir manevra olabi. oyunou İngiltereye gitmeği, İngiliz de lirdi. Ama, hata da olsa, hile de olsa; 'Amerikaya gitraeği şerefierine yedire çare yoktu. Açılan selâmet kapısmdan miyorlardı. Raübinin ayağına kadar geçmek gerekiyordu. Eğer hata varsa, gitrneğe tenezzül etnvek, daha oyuna Jonathan Pym mahvolmuj demekti; hi• başlsmadan, karşısındakinin tistünlüğü le varsa, Tom Penny hapı yutacaktı. O gün, Tom Penny; telgrafını yazarken, pü kabul etmek demekti. son kozumı oynamakta olduğunu idrak Atlantik denizinin ortasında, iki is etti. kemle ile bir şatranç tahtası sığdıracak Bir saat «onra, Jonathan Pym, r»kikadar bir ıssız adeak buhtnsa, zorluk ortadan kadkmı» olacakb. Lâkin, neyle bicden gelen teîgrah okuduktan sonra, »inler ki her »eyi önoeden düşünüp ya dudaklarında muzaffer bir tebessümle, catmak sanından olan Mevlâ, bu iki bfi ESektrik Kulübdeki erkadaşlarına: yük şatranç pehlivanı arasında yapıîa Baylar, dedi, yarına kfdar Allaha cak müsabakayı hesaba katıp Atlantik ısmarladık; on iki saat sonra; İngiltereertasında bir mlni mini adacık yarat deki gampiyon, kendi mahkumiyetini inamıştı. kendi elile imzalamış olacakür. Boyle dedikten aonra telgrafını çekti. Bu noksanı tamamlamak mecburiyetinde kalan müsabakanın tertibcisi, A Elektrik Klübün camları, horra avazemerika Bahili ile İngiltere kıyılan ara Lerile çınlıyordu. Ertesi gün, Londradaki Eksantrik Klüb 6uıda tam orta yerde demirlemek üzere birgemi klralamayı düşündü. Oyuncu azaları, arkadeşları Tom Penny'nin mular bu gemiye binecekler, müsabakayı, ayyen saatte gebnediğini görünce, evigüzel havalarda; deniz ortasında demir'i ne bir heyet gönderdiler. Heyet azası olarak, fırtınalı havalarda dolaşarak şaşkın ve meyus bir halde dönüp geldi. yapacaklardı. Ama, bu tasan da ger Tom Penny'yi, NewYork'tan gelen teleekleşemedi. Dünyaea tneghur Jonathan grafı bir mahkumiyet karan gibi hâlâ Pym'le Tom Penny gibi iki büyük şam elinde ruttuğu halde, yerde serili bulpiyon arasmdaki şatranç müsabakasınm muşlardı. Zavallı şampiyon, kalb sektesinden ölmüstü. ne kadar süreeeğini kim tayin edebilirdi? Belki de altı «y sürebillrdi. Halm buki, Atlantik denizinde, altı ay zarJonathan Pym, NewYorktald Elekfında; dünyanın en büyük gemilerini trik Klübün büyük salonunda, iki saatbir anda batıracak kadar şiddetli taytenberi, şatranç tahtasırun karsısında funlarm esmesi ihtimali vardı. Bu tak oruruyor, mağiub raübinden geleoek dirde, şöhretleri dunyayı tutan iki bü telgrafı bekliyordu. yük şampiyonun, müeabakayi; denizilı Bu sükutun manası ne ldi? Meşhur difcinde, ya bir baltnanm, ya blr yunuşampiyon Tom Penny, son dakikada bu sın karnında tamamlamalarl işten fcile tşten vaz ını geçmişti? Kendi mağlubisayılmazdı. j'Çtinl kendi elile imzalamaktansa, 6u«Başka bir çare aramak icab etü. Cor mayı mı tercih ediyorduî n«lius Kwick, onu da aradı, buldu: TelJonathan Pym, bunu düçündükçe kaşgraf. larını çatıyordu. O telgrafa ihtiyacı vardt, çünkü müsabaka, ancak o sayede sona erebikcekti. Telgraf gelmezse müMüsabaka başladı. Seklz aydanberi, eabaka yarıda kalacak, galib geldiği muher on iki saatte bir, Tom Penny, Jo hakkak olmasına rağmen, bu kat'îliği, nathan Pym'e meselâ şöyle bir tslgraf ancak Tom Penny'nin son süreoeği taş çekiyordu: cFÜi, 15 numaıab. haneye r«smen tsyid etmis olacakb. koydırm.» Her on iki saatte bir de, JoJonathan Pym, dünya şampiyonluğunathan Pym, Tom Penny'ye, mcselâ nun elinden gitmesi ihtimalini aklma ge§öyle bir telgTafla cevab veriyordu: tirdikçe benzi sararıyor. asabt pannak«Ben de, ikinci taşı 27 numaralı haneye lan, uzun saçlanna dalıp dalıp çıkıyorkoydum.» Gene her on iki* saatte blr, du. Tam o sırada, bir uşak, bir telgraf NewYorktaki Comelius Kwick'e, İngil gedrdL Jonathan Pym telgrafı aldı, açtereden vasatt iki yuz elli, uç yfe tel tı, yüksek sesla okudu: «Rakfbiniz ölgraf gellyordu. Bunlar, öd taraftan biri mu?tiir.> lehine bahse girijenlerha çektikleri telTelgraf, elinden düsrO. Orada bulugraflardı. On bir kâtib, bu telgrafları nan klüb azasından biri eğüdi, telgrafı alıyorlar, eevablarını veriyorlar, muka yerden aldı, göz gezdirdi, sonra: bil bahisleri bildiriyorlar, hepsini koca Telgrafta daha başka bir cümle var. koca defterlere kaydediyorlardı. Ingil Bir cevab vermenizi rica ediyorlar. terenin en büyük asılzadelerinin isimJonathan Pym, kâğıdı tekrar eilne allerile, yeni dünyanın en zengin petrol dı, «rakibiniz öbnüştür» cümlesinin alcularmın, en kodaman domuz kesabla tına kendisi de şunu yazdı: <Ben de.» rmın; en kalantor çiftçilerinin isimleri, Telgrafı arkadaşına uzattı: bu kütiiklerde yanyana snalanıyordu. Cevabm içte bu, dedi. İki kıt'a arasmdaki bu müsabaka öyArkasmdan, revolverini çAardı, beyle bir ehemmiyet alnıışü ki, top atmak nine sıkü, yere yuvarlandı. HDKAFAT1 (Blr neyetla »eçtltl bu yac^ar müSAfaCa naoyseddlrler. Büyük Jürl her mükftfat yüı aonund& bunlikrdan blr tanealnl ayınr Te İOOO üztdüi mukfilat ona verillr. Bu »&tun<la neçrolunan yazı sahlblerl aynca 10 Ura ücret alırlar.) Türk Tıb Cemiyeti Mecmuası Millı Kültür ve Filimcilik Sanayii Yazan: Doğan H. Âker XX. asrın, en karakterisük vasfı, erişebilmemiz için, yeni cîhazlarla teçinsan zekâsınm tasavvurun fevkinde bir hiz edilmiş kültür müesseselerinfi i h t i verimle çalışmasıdır. Bu ça'ışmalar, ha yacımız vardır. XX. asnn sürati, hayayatın akışını o kadar değiştırmiştir ki, tın her sahasına tesir ederek, her şeye ona yarım asır evvelki durumla, kıyas yeni bir veçhe verrr.istir. Şu hatde külkabul etmiyecek bir mahiyet kazandır tUrel kalkınmamızın hareket noktasını mıştır. Bu tekâmül bugün de oianca hı sürat ve yerindelik tejkil edeceği kendiliğinden meydana çıkmış bulunuyor. zile devam eünektedir. *!• *?» »P Maddî ve manevî bir varhk olan inBugün, devletler eğitim siyasetleriai san zekâsmın verimlerini temerküz ettirdiği, iiim mefhumu içinde görürdz. mtxfarn usul ve vasıtalarla teçtıiz' mecAsrımızın bir tat>'osunu çizeeek olur bmiyetindedlrler. Kanaatimizce bunla» sak şunları görebiliriz. Yeni yeni meta riıi başında meselâ sağiam bir filimciUk fizik düşünceler, türlü türlü dünya gö ssnnyii gelmektedlr. Zamanımızın teknlk vasıflannı cemerüşleri, ahlâk ve din teiâkkileri ve gene devriınizin kendine hâs hukuk dok <3en filimler mcxlern birer ögTetim vasıtrini ve bühassa nazariyatta en ideal taîarıdır. Fiünıler insan toplulugttnuTî sağlıkla ilgili ve ekonomlk, sosyal sevişeklini bulan; fakat tatbikatta bir tür'ü yelerinl yükselten kuvvetli verim kayİstikrariyet kesbedemiyen orijmal sinaklarıdır ve cemiyete milletlerarası yasî hukuk tezleri vardır. Tablomuzun yüksek blr mevki satlamaktadır. Kttldiğer tarafında, mÜ6pet ilmin müşahhas tü.leşme sahasında bu kadar bttytBc rol ve formülleştirilmiş verimlerini görüriız: oyrıyan filimcilik sanayine karşı XX nd Şu halde muasır milletler, yukarıda giz asr';ı devleü paslf kalmıyacak, bu faadiğimiz tablodaki renklere sahib olma llyetl memleketin içtimaî ve iktısad! polan, artık bugün hakikat olarak ortaya liti'casına göre ayarlıyacaktır. çıkmış bulunmaktadır. Demek oluyor Sağiam filmcilik endüstrisi; devlet ki, milletlerin mes'ud ve muzaffer kut müesseselerile, hususî te?ebbüslerin yaleler halinde yaşıyabilmeleri; ancak me pacakları faaliyetlere dayanır. Devlet denî dünya yürüyüşünün temposuna a kendi sermayesile, kuracağı müesseseyak uydurmalarile kabildir. Bunu ger lerle, bu sahada rasyonel bir çalışma t e çekleşüren milletler, yaşadıkları asrın min edebilir. Bu arada millî kütübhanetablosunu kendi boyaları ve kendi re.s lexe paralel olarak, film kütübhaneleri samlarile yapabilirler. tesis etmek millî eğitim çalı?ma hızını Bugün, muasır milletlerin aanmız i iki misline çıkarabilir. Bu teşkilât sayesinde, memleketin en cablarına, inübak kabiliyetine sahip bulunmaları bir ıealltedir. Bu da toplu ücra köy ve kasaba halkımn anlıyabileluğu, meydana getben ferdlerin, kültü cegi fümler tertiblemekle; kfiy saghgı, rel bünyekrine bağlıdır, Yalnız ferd köy ziraati gibi pratik bilgileri adeta teclerin, biyolojik ve fizyolojik bünyeleri rübî bir metodla öğretmek irokânı eld« nin üstünlüğü; kültür seviyesinin yük edilmiş olur. Böyle bir teşkilât memle. eekliği demek değildir. Şüphesiz bu Ju ketimiı için bütıtussa zaruridir. Devlet, bu sahad«ki faaliyetlert yanıa rum, yardıjncı bir faktör olabilir. Acaba kültürlü insan dediğimiz zaman, kas da. hasusl müte^ebbislerin çalışmalannl dettiğimiz mâna nedir? Benimsedi?imiz da koyacağı kaidelerle nizamlamak meckültür kıstası nedir? Gayet tabiidir ki, buriyetindedir. Zira serbestinin acı necemryet teşkil eden ferdlerin hepsinin. tieeleri aşikârdır. Nitekim son yJlarda en yüksek bir kütlüre sahib olmalan memleketimizde çevrilen yerli ülmlelâzun geldiğini iddia etmek asla, aklı rin buyük bir kısmim fikrimrsin müanjızdan geçmez. Fakat yüksek kültijı bet delilleri olarak gösterebüiriz. Kuvvetle tahmin ediyoruz ki, bu halin iik v« bilgi seviyesinfi erişmiş ferdlerin sebebi film prodüktörlerinin, sırf ticarl çokluğu da, o oemiyetln mevkiinin yükbir gaye ile işe girişmiş olmalandır. O sekliğini ifade edebileeek bir kıymettir. halde. devletln bu yöndeM fonksiyonBunların yarrtnda, oemiyetin diğer ferdlannı iki noktada toplıyablürJa: lerinin de, mensub bulundukları lçti 1 Murakabe fonksiyonu: maî me\kllere göre birer kültür sevia) Çevrilecek film mevzularuun, devyeleri vardır. İşte o kültür seviyesine let taraftndan incelenerek; cemiyetin ulaşmi3 fvdlerden müteşekil cemiyet örflerine, âdetlerine, millî terbiye ve içlerdir ki kuvvetli adımlarla istikbale timaî bünyesine uymayacak mahiyet tedoğru yürür, temadî eder, uzun ömürlü şımasina kafi surette mâni olmak. fflur. b) Meydana getirüecek filmlerın, mem Bu vaziyette cemiyetlerde millî kül leketin billıassa sosyal vakıalarını aksettiir adı verebileoeğimiz bir memîeket tiren birer eser olmalan hasebile, hakikl davasile karşıkarşıya bulunuyoruz. Her bücyeyl ifade eden uzak filmlerin yaban millî davanın tahakkukunda olduğu gi cı inemleketlere gönderümesmi devlebi, bu mevzuda da sistemli çahşmak i tln menetmesi gerektir. Aksi takdirde bu cab ediyor. Bu yoldaki çalışmaları dü kendi elimizle kendi aleyhinuae yaptığızenîemek, asrımızm modern telâkkisüıe mız bir propaganda kaynağı olur. göre; insan kadar eski ve sosyal bir re2 Yardım ve teşvik fonksiyonu: alite olan devlet nnOessesesine verilmişa) Hususî müteşebbislerin faaliyetletir. O devlet müessesesi ki, bir çok is rine devlet sennay«sile iştirak etmek tihaleler geçirmiş ve nihayet XVIII. sure'tıle, muhtelif filmcilik şirketlerinin asır Avrupasmın sosyal ve ekonomık kurulmasını temin etnfek, b) Filmcilik sanayiinin kunümasına gtatüsündeki fikrî değişikliklerin neticesi olarak, karşılıklı sevgi ve saygı yardım etmek gayesile; her türlü ham prensibine, başka bir deyişle, hak ve madde, makine ve teknik levazımatın adalet duygularına müstenid, modern memlekete jthal forroülleritü kolaylaşbir varlık haline gelmiştir. Gün geçtık tırmak ve maliyeti indirecek ted.birler çe tekâmül eden bu devlet, cemiyeti abnak, korumak ve yükseltmek vazifesinl o c) Filmcilik sanayiini teşvik için, yeıli filnılere rüçhanlık tammak, muzlarına almış bulunmaktadır. d) Sağiam ve düzgün bir filmcilik enAcaba, cemiyetimiz yukarıda izahma çahştığımiz XX. asrın durumuna intı düstrisi elemanların teknik ehlijet derebak eden bir topluluk mudur? Bu ci celerinin üstunlüğüne bağlıdır. Bunu het, henüz bizde tam belirtilmiş olmı gerçekleştirmek yolunda yabancı memyan taraflarımızdan birisidir. Bunu bi leketlere, lüzumlu uzmanlar yetiştırmel: raz da tabiî karşılamak mecburiyetin için talebe yollamak, e) Filmcilik sanayiini ikrletmek makdeyiz. Çünkü ruhumuzu, zihniyetimizi sadile her sene (devlet film müsabakadeğiştiren radikal bir inkılâb yapmış ları) tertib ederek birinci gelen filme, olmamızdan dolayı; millî hududlamükâfat vermek. rımız içinde njodern bir topluluk olarak, Bu suretle asrımızdaki modern devlet muasır cemiyeüer dünyasma yeni kamüessesesiriin fonksıVon'.arından birini blmış bulunuyoruz. Bu sebeble, bey teşkil eden millî eğitim yolundakı çanelmilel seviyeye erişebilmek için daha lıştnalaruıa hız vermek gayesile zamaseri, daha yeni usullerle çalışmamız i nımızın hususiyetlerme inübak eden eab ediyor. Memleketimizde, topyekun filmcilik sanayii hakkmda, devletin taeğitim davasmm tahakkuku yolunda, kib edeceği siyasetimn, fıkir ve kanaatson yıllarda bir çok hamleler yapıldı lerimize göre yukarıdaki esaslara ıtyduve halen yapılmaktadır. Bu arada, üze rulması kesin bir zaruretür. Çünku ıleri rinde önemle durulan ilköğretim sefer bir zihniyetle işliyen filmcilik sanayiiberliği ve buna paralel olarak köy ens nin millî kültür davasıru gerçekleşurtitüleri meselesi mevcuddur. Demek o me yolunda hatırı ss> ılır bir kuvvet olluyor ki, devletimiz tahsil ve terbiye duğu artık inkâr kabul etmez bir hamvzuusu vazifeleri arasında, en mühim kikat şeklinde bütiin dunya umumî efbir dava olarak ele almış bulunmak kârınca tasdik ve tasvıb edılmektedır. tadır. Fakat muasır kültür seviyasine Doğan H. AKER Kalifomiya Geceleri «Gece yağrnuru» Bir miizik kitabı KİTÂBEVİ. 18 Postane Oad. İslanbui U FU K 37 NCİ SAYISI ÇIKTI EN GÜZEL HAÎTALIK MECMÜA Bu sayıda: Kuşçular arasında çok güzel bir röportaj, Edib Ayelin nefîs bir şiiri, i Sinir Hastalıklan bugünkü Arnavudluk, Zehra Bilirle bir konuşma, roman, tarih; hikâye; fıkra; nıüsahabe, kadın ve moda, ev işleri, sinema; karakter tahllli; gönül mektubları; dünya hâdiselerL Her hafta bir «UîTIK» alınız. KONSERVATUAR TÜRK MUSİKİSİ KONSERİ Her iki takım bir arada 3 şubat 1947 Pazartesi saat 20,30 da Şehir Tiyatrosu DRAM KISMIVDA. Biletler her gün saat 17 den 20 ye kadar Dram kısmı gişesinde satılmaktadır. ÖLÜM Galata Sahil Sıhhiye Doktoru Süreyya Onatın eşi, Sümerbank muamelât şef muavini Sezai Onatın validesi Bayan ZİNETİ ONAT Allahın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün saat 10 da Kadjköyünde Dacnga sokak 1/10 numaralı Iffet Apartımanmdan kaldırılarak öğle namazı Eyüb camiir.de kılındıktan sonra Eyübdeki aile kabriatanma defnedilecektir. Mevlâ rahmet eylesin. 4 şubat salı akşamı ÇEMBERLİTAŞ SİNEMASINDA NECATI TOKYAY ŞERİF IÇLI HAKKI DERMAN İSMAİL ŞENÇALAR ve arkadaşlan fibi f büyük saz sanatkâruun iştbrakUe 1Y1 BİR HABER R. K. O. Radio Film Kumpanyasınm NewYork'tan teugrafla bildirdiğine göre; ANKARA NEWYORK lıava hattının açılış törenini yapmak üzere Türkiyeye gidecek olan Pan Amerikan havayollannın ük Clipper uçağı: BENİ NASIL UNUTTUN Muallâ Gökçay Suad Gün Metharet Sinemasmda (TOMORROW İS FÖREVER) isbnli meşhur fUmi memleketimize getirmeği kabul etmişür. Malum olduğu veçhile (Claudette Colbert), (Orson Weiles) ve (Georga Br«nt) in temsil ettikleri bu mührm fihn geçen sene Amerikada pek büyük bir başarı kazanmiîtrr. % AYDA SÖNMEZ SEMİHA COŞAR Konsorieri Ayni program 11 Şubat SALI akşamı Pangaltı İ N C İ Biletler, sinema gişelerinde satılmaktadır. TAKSİM SİNEMASİNDAJ On binlerce seyircinin görmeğe koşup beğendiği YUSUF VEHB1 FATMA RÜŞTO nün beraberce yaratbklan Kayıb ceket ct\\n tkînci zafer COCIJĞU haftasına başlıyor Beyoğlunda İngiltere sefarethanesi ile Melek sinamasmın sokağı arasında bir terziye aid henüz dikilmemiş gri renkte bir ceket taslağı kaybedilmi§tir. Esasen Hmsenin i§ine yaramıyacak bu kolsuz ve yakasız ceketi, Mr bulan varsa, Yeniyolda Kordelâ sokağonda 84/4 numarada Bay Arni'ye geürdiği takdirde kendisi memnun edilecektir. •• + SEÇME ROMANLAR GÜNAH KÖPRÜSÜ Fahreddin Pâkkan 150 kuruş •Jf yÜZLER, MASKELER Hayreddin Ziya Taluy 175 kuruş A BİB ŞÜPHENİN BOMANI Orhan Rahmi Gökçe 150 kuruş Türkçe sdzlü şark ve garb musikili büyük film SOLO ŞARKILAR: Hamiyet Yüeeses Lfitfi ve Ksmal Gfirseı Feci akıbetine doğru yuvarlanan bir geneln hazin macerası.Siz de takdir ve gözyaşlarile alkışhyacaksınız. B ü G ÜN Matinelerden İtibaren Mevsimin ild bfiytik filmi birdent MUyonlarca para sarfile meydana gelmiş Şarkın en bfiy&k aşk hlkâyesi Türkee Sözlü ve Şarkılı Müzik: SADEDDİN KAYNAK. Binlerce figüran Zengin dekorlar Muazzam savaşlar. Göz yaşlarile seyredeceğiniz Şark filmciliğinin incisi. Görenlerin hatırından çıkmıyacak muazzam filmi, ikinci Zafer haftası başlıyor TURAN Sinemasında Sayın Subay Müşterilerime Ortak bulunduğum Mercan yokuşu, Dimostin terzüıanesinden aynlarak ayni caddede 37 numarada Raif terzihanesinde işe başladığnnı sayın müşterilerime bildiririm. Terai RAİF TAHİR ile ZÜHRE Bu üç güzel macera ve aşk romanını mutlaka okuyunuz Taşraya posta ficreti »Immn», Satış peşindir. UĞUR KİTABEV1 Türk Okutma Kurumundan: Darüşşafakaya lüzumu olan, aşağıda cins ve miktarlan yazılı erzak mevcud nümunelerine göre pazarlıkla aünacaktır. Pazarhğa iştirak etmek istiyenlerin 5/2/947 earşamba günü saat 15 te Nuruosmaniye camii mahülindeki Türk Okutma Kurumu mftrk«rzine müracaatleri: 250 kilo YeşH sabun 300 > Beyaz sabun 2 ton Pirino 250 kilo Yeşil mercimek 500 > Barbunya fasulyesd 500 > Nohud 500 > Patates 280 > Kuru üzüm 1 ton Kuru soğan. OSMANLI BANKASI Beşikdüzü Köy Enstitüsü Müdürlüğünden: Tutan Teminati t Şekli Miktarı Flatı L. K. U K, Kilo L. K. 96250 00 6062' 50 K.Zarf 35 275.000 Ekmek 52800 00 3890 00 12.008 4 40 Tereyağı 10000 00 750 60 10.000 Koyun eti 1 00 24000 00 1800 00 30.000 80 Sığır eti 9000 00 675 60 20.000 45 Fasulye ince beyaz 15000 00 1125 00 10.000 Pirinç (Tosya) 1 50 9000 80 675 00 15.000 60 Bulgur (Karaman) 6800 00 500 00 8.500 80 Makarna (Çapa) 6500 00 487 50 5.000 ' 1 30 Zeytin 8000 00 600 60 20 Patates (paşa cinsi) 40.000 7800 00 585 00 3.000 2 60 Edirne peynirı 13200 00 990 00 Sabun (beyaz Ayvalık) 6.000 2 20 13500 00 1012 50 300.000 tonu Odun (kuru) 45 00 6832 00. 512 40 1.600 safi 4 27 Mazot (teneke) 1 Beşikdüzü Köy Enstitüsü ve eğitmen kursunun 194T yüı yiyecek ve yakacak ihtiyacı olan yukarıda cins ve miktarları yazıh 14 kalem erzak 27 Ocak 1947 pazartesi gününden itibaren 15 gün müddetle ve kapâlı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. 2 Eksiltmeler, 13 şubat 947 perşembe günü saat 10 da Beşikdüzü Köy Enstitüsü idare binasında müteşekkil komisyon tarafandan yapılacaktır. Teklif mektublarmın vesaikile birlikte tayin edilen saatten bir saat önce komisyon başkanlığma makbuz mukabili teslim edilmeleri (her ttiriü posta geclkmeleri kabul değildir). 3 Geçici teminat miktarlan hergün kalem erzakın karşısmda gösterilmiştir. 4 Taliblerin 2496 sayüı kanunun 2, 3, 4 uncu maddelerindeki evsafı haiz olmaları şarttır. 5 Şartnameleri, Beşikdüzü Köy Enstitüsü Müdürlüğünde hergün görebilirler. (T87) Cinsi 2 UNUTULMIYAN AŞK MERLE OBERON CHARLES CORVJirin temsü etüklerl mevsimin en güzel dramı. K A D I K Ö Y Sinemasmda bu akşamdan| 0 P E R A itibaren 1947 seneslnin EN MUAZZAM PROGRAMI tarafından canîandmlan 1 Beyoğlunda SARAY sinemasmda bütün rekorlan kıran Greer Garson Gregory Peck ve Lionel Barrymore v Kadıköy Vakıflar Direktörlüğü llânları KartaJda Samandıra Sxıltanbeylık çıfthğmde ambar binası üst kısım 28/1/ 047 tarihinden itibaren bir ay müddetle pazarlıkla kiraya verilecektir. Isteklilerin Kadıköy yakıflar Idaresine müracaatleri. 11153) Osmanlı Bankası Galata merkezi ile Yenicami şubesi 3 şubat 1947 pazartesi Büyük aşk ve hisşl dram gününden itibaren yeni bir ilâna kadar 2 Sergüzeşt fibnlerinin en fevkalâdesj ve en heyecanlısı aşağıda gösterikn saatlerde giselerini açık bulunduracaklardır: D. Demiryoiian 8 inci îşîetm e Satınalma Korrusyonundan Saat 9 dan 15.30 a kadar fasılasız, her İşletmemiz ihtiyacı için aşağıda miktar ve eb'adları yszıh cem'an gün; Baş rollerde: John Carradine Osa Massen Saat 9 dan 11^0 a kadar, cumartesi (168.960) M3. çam azman kapalı zarf usulile ekşiltmeye konulmuştur Ihalesi 13 şubat 1947 perşembe günü saat 16 da Izmir r Alşançakta İşlttme binasında günlerL komisyonumuzca yapılacaktu. Muhammen bedeli (30412) lira (80) kuruş olup isteklilerin (22S0) lira YERLt FİLMCİLfĞIMtZlN MUAZZAM ZAFERİ ! (97) kuruşluk muvakkat teminat makbuzlarile birlikte teklif mektublarmı ayni gün saat 15 e kadar komisyon başkanlığına tarifatı kanuniye dairesinde ver•• meleri veya taahhüdlü olarak posta ile göndermeleri lâzımdır. Postada vakl olacak gecikmelerden mes'uliyet kabul edilmez. Şartnamesi (163) kuruş raukabilinde İdaremizin Alsancak veznesinden alınabilir. 200 aded çam azman 320340X6.300.32X0 300.32 eb'admda Beyoğlunda SARAY Sinemasmda bir hafta, İPEK Sinemasmda 2 hafta gösterildikten sonra kadirbilen Istanbul > 550570X0.30^0.32X0.300.32 30 , > halkımn arkası kesilmiyen dalgalar halinde tehacümü karsısında 20 > > 730750X0.300 32X0.300.32 , 30 > > » 380400X0.350.38X0.350.38 20 » » 550570X0^50 37X0 350.37 , 20 , , 730750X0.350.37X0.350.37 , 30 , » 4QO500X0.280.30X0 280.30 , dır. önümüzdeki Pazar akşamma kadar gösterilecek. • (399/ ( Pazartesi matinelerden itibaren yenl program başhyacaktır. Z OR KÂRA GE Ç İ T PARAŞÜT flân j Devlet Demiryoiian fşletme U M, den:j (Çam Azmstn Almacak) S E N E D E İPEK B İ RG U N 3 Şubat Sinemasmda 4 iînca ve Son Hafftatı Basladı. Pazartesi SENEDE BİB GÜN: İZMİR'de ELHAMRA'da 2 nci haftası başladı. ANKARADA ^ ^ ^ H H H ^ ^ ^ | ^ B YENİ ve PABJK Sinemalarında birden. Ih^JTİ Ir^V ' İPSÜ i ve Di«9 ii.Acrr AGfZ,BOGAZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle