18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtVTT 5 Ekim 1945 II ! TAHLİL TETKİK Be$in çahşması Eczacılarııt Dr, Rasim Adasal vücudün total ağırlık kütlesüe olan nisbetine uygundur. Çünkü insanda beyin nihayet bütün vücudün yüzde ikisidir. Ona mukabil adaleler yüzde kırkını teşkil eder. Binaenaleyh kimyev gaz mübadelelerinde, hücre yağ'arında iştirakleri daha fazla olması tabiidir. Ondan başka adale hareketile beyin çahşması gerçi aynı biyolojik mekanizmanın eserleridir; fakat bilhassa Kaiite farkları mevcuddur. Bir bacağımızı büktüğümüz zaman bu bacağm etlerini idare eden büyük siniıin kimyevî reaksiyonları, bütün bacağa nisbetle daha büyük bir kütle r.lan etlerin reaksiyonlarma nazaraıı çok ufak mikyastadır. insan organinnasında sinir ve beyin çahşması, adalî faalijetlere nisbetle çok daha ekonomiktir. Ona mukabil, adaleler ve muhitî sinirler organizmanm bütünlüğü içinde istirahat halinde hareketsiz oldukları halde dimağ merkezleri daima faa'iyettedir; ve beyin çahşması dediğimiz mekanizma da dimağ hücrelerinin icabına göre yüksek dereceli bir fonksiyonundan ziyade gayevî bir hcdefe doğru bunların ahenklenmesine ve frenle;ımesin2 bağhdır. Yani beyin travaylarınâa lüzumlu seçmeler veya atmalar, plânlar ve metodlar vardır. Şuur bunların topluluğudur. Sorbon profesörlerinden Lapiqul'ün dediği gibi, dimağ ancak dalga geçen en büyük tembellerde de faaldir. Hakıkî ruhî mesai dedğimiz beyin çahşması da hulyalarla dargınlıkların, parazit uns\ırlarm bertaraf olmasile fikirlerin bir maksad etrafmda sıklaşması ve .oplanmasına ve sürell olmalarma bağhdır. İşte bu kolay ve hoş olan fikirlerin ve hulyaların, daha kuru ve mücerrei fikirler lehine olarak ayıklanıp dışarı atılması bizi yoran bir çalışma ile mümkündür. Dünyayı meşgul eden miihim meselelerden bugün yapacağı önemli kongre Arablar ve Museviler neler söylüyorlar, Eczacılar, kongre nasıl bir hal tarzı bulunabilir? başkanlığına verilmek üzere bir takrir hazırladılar Istanbul eczacıları bugün Etıbba Odasında olağanüstü bir toplantı japarak istifa eden idare heycti yerine yenisini seçeceklerdir. Eczacılar Cemiyeti, kongre başkanlığına verilmek üzere aralarmda bir takrir toplamakt.ıdırlar. Bu takrirde bilhassa §u esaslar vardır: E Sağhk Bakanhğı müstalızarata müsaade etmemektedir. 2 Müsaade edilen müstalız^ratın her defa ayrı imaliyesinde ayrı maüyet fiatı istenilmesi ayni malın ayrı ayıı fiatlarla satışmı icab ettümektedir. 3 Müstahzaratın yerine yeni keşiferde bulunu'ması tavsiye edilmektedir. 4 Bakanhk eczane'.erin tahdidi hakkındaki kanunu kaldırmak kararıııdadır. Bunun neticesi olarak şehirde sıra, sıra eczaneler açılacaktır. Halbuki bir çok memleketler eczaneleri tahdid usuünü kabul etmiştir. 5 Avrupadan ithal olunan bir çok ilâclar tahlil edümemekte ve mahiyeti araştırılmaksızm satışa arzolunm;ıktadır. 6 Sıhhat Bakanhğı, Eczarılar Cemiyetile temas ermemekte ve onların ihtiyaçlarile ilğilenmemektedir. Fifisfiiîde «ztın yulardır Arablarla Muıseviler arasında devam edegelen amanstz ve karmakanfik mücadele, bugünlerde yeniden dünya basmmın en ehemmiyetli yerini işgal ediyor. Aamerikanm Reader's Digest mecmuast ihtiraslar ve politika entrikaları yilzünden kahn bir esrar perdes'le ört)'(nni? oîau Filistin durumunu aydınlatabilmek ümidile Yakınşark muhabiri Frederick C. Paiton'u FUiftine göndermiştir. Muhabir, Filistinde buluvdutju esnada her iki tarafm da önderlerile temas etmiş, tarafsız miişahidler bulup bunların gorüşlerini öğrenmeğe ça'ıjvuş, şehirler, jabrikalar, ziraat bölgeleri ve çiftlikler gezerek her tabakadan halkla görüşmeğe mnvaffak olmuşlıır. Aşağtda iktibas ettiğimiz yazı, bu uzun ziyaret ve araştırma günlerinvn mahsuliidür. Mvhabir yazısı hakktnda tkudretimin yettiği derecede dürnst re objehtif Mmağa çahşUm» demektedir. Filistinde Arablarla Museviler arasındaki davanın özünü, bittabi hicret meselesi teşkil etmektedir. Mjseviler umum yekunu 4 milyonu aşnumak üzere Fjlisı tine kayıdsız şarteız nicr?t r,.üsaadesi istiyorlar. Arablar ise bundan böyle artık Musevi hicretine müsaaie etmemekte ısrar, buna karşıhk da, şımdiki halde Filistinde mevcud 550 bin Muss.'iye karşı koymamağı, bunları rahat bırakmağı kabul ediyorlar. Filistin davasında, el'an meriyette ofan Ingiüz Beyaz Kitabı: 1 Filisti* nüfusunun üçte bir Musevi, üçte iki Arab olarak tesbitinı; 2 Musevilere toprak satılmasının 'nuayyen bölgeiere inhisar ettiıilmesini; 3 O sıralarda yolda bulunan 33 bin muhaciri istisna etmek şartüe, mart 1D44 den itibaren yeni Musevi hicretine müsande euilmemesini kabul; 4 On sene içinde, mahallî hükumete istiklâl vermek bakımından, Filistin davasmı yeniden incelemeği taahhüd ediyor. Hiç olmazsa şimdilik Arablar Beyaz Kitabı esas olarak kab'.ıl ptmeğe razıdırlar. Bu Museviler ıse Beyaz Kitaba kuvvetle hattâ şiddetle muhalif ve muarızdırlar; fakat harb yüzünden bazı ifratçılar istisna edilir?e, iki taraf arasında bir çeşid mütarese akid ve tatbik edilmiştir. Arablar etraflarma baktıkları zaman Lübnanın, Irakın, Mavsrayı Urdün'üıı, Suudî Arabistamn istik'.Jl sr.hibi olduklarıru görüyorlar.' Bittabi Filistin Arabları da, ayni şekilde ishkiâl sahibi oimağı arzu ediyorlar, fıkat, bu arzularına nasıl olaşabilec?klerini kestiremiyorlar. Bugünkü hakle Arablar Musevilere korku ile bakı ,orlar. Bunun iki sebebi vardır: Evvelâ, Museviler daha kuvvetli bir çeneye, dünya çapında basma ve vâsi servetlere sahibdirler, saniyen memlekete, sade tüfsk değil, makinelitüfek ve top da cahil olmak üzere, hayret verici miktarda kaçak silâh sokmağa muvaffak olmuşlar ve soylendiğine göre, son zamanlarda, bumba imalincie de meleke kazanmışlardır. Buna karşıhk Arablar teşkilâtsızdır'.ar; dünyaya seslermi duyuracak bir sözcüieri yoktur; silâh bakımından bir hayli fakirdirler dışında, bugünkü durumun (Beyaz Kitab Statudquo'su) devammı istiyorlar. Museviler ise Filistin istiklâlini asla kabul etmiyeceklerini söylüyorlar. Musevi Ajansı ileri gelenlerincen Harry Beilin'in ifadesine göre, 1,200,000 Araba karşıhk 550 bin Musavi ile «biz burada da ekalliyet durumunda kalacağız ve Filistinde bir Musevi yurdu kunılmasını istememizdeki yegâne maksad basıl olmamış olacaktır.> Beılin Filistinde bir Krallık Musevi Sömürgesi ktrulmasım kabul edebileceklerini söylemektedir. Bittabi Musevilerin eksenyet teşkil etme'eri şartile.. kü halde Filistin nüfus kesafeti mil murabbaı başma 144.5 kişidir. Buna 4 miıyon Musevî ilâve edildiği takdirde kesafet, dünyanın en sanayileşmiş menleketlerinden biri olan Belçikanınkini de aşacaktır. Musevilerin ifrata kaçan hareketlpri de Arabları fena halde üzmekted;r, Bu hareketler, Musevî önderlerini de tedirçin etmekle beraber, ben Filistinde lken otelimm hemen civarında 9 bomba ini'ilâkı dııydunı ve gördüm. Hayîada ve Telaviv'deki Filistin Mandası idare binaları da berhava edilmişti. Bu hareketlerin başında, üç askerî ve gayrikanunî teşkilât vardır. Tıpkı Almanlarm faşist teşkilâtları, S.S. tropları gibi. Bunlar, 1936 da ayaklanan Arabların İngiliz hükümetini sindirerek Beyaz Kitabı kabul etmeğe mecbur ettikleriai iddia ediyorlar ve aynı şekilde ayakla'imak ve Ingiliz hükümetini sindirmek suretile hicreti tahdid eden maddeyi kaldırtabileceklerini umuyorlar. Ada vapuranda bir cinayet Bir bahçivan arkadaşı tarafından 8 yerinden yaralandı, vapur geri dönerek suçluyu ve yarabyı karaya çıkardı. E.veîkl ak;am geç Taklt Kcprüden kalkan Suvat vapurunda bir cinayet olmuştur. Köprüden kalkıp, Adalara gitmekte olan Suvat vapuru yolcularından, Büyükada Anadolu kulübü bahçıvanı Tahi^ vapurun alt kat salonunda otururken, Bü. yilkîda Çiçekll caml sokağmda 3 numaralı evde oturan arkadaşı Zülfü Çlçeğe raslamıştır. nrt arkadaş bir müddet öteden be. rlden konuştuktan ,eonra T a h ^ vapur kanepeslrı'n köşeslnde yatmalc lstemlş, ZülfU de orada kendlslnln yatacaeını bildlrmlştlr. Şaka İle başlıyan münakaşa kısa zamanda alevlenmlş ve lkl genç sllle tokat birbirlerlne glrmişlerdir. Tolcular bütün ga.yretlerine rağmen kavgacılan ayırmağa muvaîfak o'amaraıştar, bu sırada bıçagma sarılaa Zülfü de Tahlrl bogazından ve vücudünun seklz yerinden a|ır Eurette yaralamıştır. Vapurun süvarial bu vaziyet karşısınd* vapuru derhal yolundan döndurüp Koprü. ye yanaştırmı? ve Zuifünün elinden kanlı bıçaçmı alarak suçluyu zabıtaja teslim «tmiştlr. Talıir de gemlnln sıhhlye vesaitl Ua karya çıkarüarak Cerrahpaşa hastaneslne kaldırılmıjtır, Yaralının vaziyetl çok agırdır, Filistin davası însan kabata3Îak olarak iki çeşid ana faaliyette bulunur. Bunlardan biri enerji yani madde harcıyin ve ölçlmesi fizikoşimik hesablarla kolay olan adaîe fonksiyonu, diğeri de en asil fikir hücrelerinde cereyan eden ve gerçek matematik takdiriere hakkile uygun olmıyan beyin çahşmasıdır. Bununla beraber dimağîa beyin arasmdaki münasebetler hangi noktai nazardan fizikoşimik, materyalist veya ispirtualist mütalea edilirse edilsin ilmin bize gösterdiği hakikat beynin ve emri altındaki organların birlik çahsmas: olmadan fikirlerin ifade edilemiyeceği yolundadır. Daha kısa bir ifade ile «maddesiz tefekkür yoktur.» Yalnız normal şartlar altmda düşünen insamn değil hayvanla ileri derecede budalanm ve delinin beyinleri daihi çaiışır. Beşe kadar sayamıyacak, ismini öğrenemiyecek kadar geri ruhlu olan en aşağı basamakh insan da hiç olmazsa adalelerinl oynatır, açlık hlssile yiyecek aratan sesler çıkarır. Bunların da merkezleri dimağdadır. Ancak bunlar nihayet otomatik ve refleks mahiyetinde bir takım reaksiyonlardan ibarettir; bunlar nihayet hayvanî behavioz'u teşkil ederler. Bunun içindir ki buna hayvanî veya iptidaî dimağ demek de doğrudur. Fakat bu organa hâj olan müsbet randımanlı çahşma bu değildir.. Nasıl ki böbrek ve karaciğer gibi organların kendilerine malısus olan fiziyolojik vazifeleri ve bunların belirtileri varsa dimağm da doku hücrelerine aid bir mekanizması vardır. 3u da bilhassa çeşidlerile ruhî hayattır; Intellekt (zekâ), affekt (tesirî belırtiler) ve nihayet moral bölümleri altında mütalea ettiğimiz ruhî reaksiyonlardan ibarettir. Şuur ve psikanalistlerin gayrişuur mekanizmaları da bu genel fonksiyon altmda mütalea edilmektedir. Dimağ da diğer organlar gibi mahsullerini dışarıya vermek ve hattâ yazılı ebedî eserler olarak tarihe de naklettirmek gayretindedir. Tefekkürün en yüksek derecesi olan ilham ve yaratıcı zekâ bunun ifadesidir. Museviler ne diyorlar? Musevileri bu kuvvetli taleblere sürükleyen saikler, ıddia ettikleri haklar nelerdir? Museviler Filistinde milyonlarca dolar sarfetmiş bulunuyorlar. Yeni Kudüs modern bir şehirdir. Muhacirlerle dolup taşan Tel Aviv'in nüfusu T00 bini bulmuştur. Muhacirler beraberlerüıde yeni yeni sanayi de getirmışlerdir. Amsterdam'dan gelen Holandalı Musevilerin kurdukları elmas keâme sanayii gibi, yeni kurulan kimya ve tıb sanayii gibi.. Musevilerin hicreti ile Filistinde umumî sıhhat durumu da gözle görülür bir şekilde ıslah edilmiş ve meselâ trafcom umumî bir derd olmaktan çıkmıştır. Milyonluk bir müess3se»olan 250 yataklı Hadassah hastanesi dünyaca şöhret kazanmış muhacir Musevi doktorlar idaresindedir. Filistinin ziraate elverişsiz sayılan binlerce ve binlerce dönüm toprağı Museviler tarafından işletmeğe nıüsaid ve münbit bir hale getirilmi?tir. Kvutzot ismi verilen kollektif çiftliklerde kayalık toprak ayıklanmış, sedlenmiş, ağaçlar dikilmiş, su bulunmuş ve en nihayet toprak verimli bir hale gelirümiştir. Şimalin bataklık böl^elerinde, asırlardır bir âfet halinde halkı kırıp geçiren sıtma ile mücadele edilmi? bataklıklar kurutulmuş, shTİsin^k yok edücrek toprak işlenir bir hale getirilmiştir. Museviler Filistjnde yaşama sartîarmı da yükseltmişlerdir. Bugün Filistinde basit bir amele günde 1,60 dolar (210 kuruş), meselâ bir duvarcı gibi usta bir işçi günde 4 dolar (520 kuruş) kazanmaktadır. Bu yüksek ücretler, son on iki sene içinde 500 bin Arabın Filistine hicret etmesini tevlid etmiştir. Bütün bunların dişer bir ehemmiyetli netiee^i de psikolojiktir. Bunu izaha çahşan Harry Beı'.in cburada ben kendimi aşağı hissetmiyorunı. Burada bana aid bir şey var. Bunu bildiğimiz için milletim ve ben .'ilnım'Z açık, baçımız dik yürüyebiliyoruz. Burada «müşterimiz mahduddur» ybhud «Yalıudiler giremez» tarzında işaretlerle karşılaşmıyoruz. Burada raillî şnrkılarımız var, millî danslarımız var. Burada İbranice yaşayan, bir dilJir» diyor. Bu aym yırml birinde yapılacai olan nüfus sayımı günü sokağa çıkanlardan 25 llraya kadar para cezası alınması kararlajmıştır. Nüfus sayım günü sokağa çıkanlardan ceza almacak Beyin faaliyeti uykuda dahl durmuş sayılamaz; ancak idareli ve dizginli değildir. Rüyalarda bir dimağ faaliyetinin ve bilhassa psikanalistlerin gayrişuur mekanizmalarına göre manalı ve »embolik bir faaliyetin ifadesidir. Ancak Calinos gibi ilk büyük natüralist ta kimyevî mübadeleler miktar itibarıle bibler bitün rraddî proçesus'leri, sjnir kısmen azalmış bulunmaktadır. fonksiyonu ve fikrin esası olarak gösZekâ travayı kendiliğinden hususî termeğe çahşıyorlar; beynin kandan hiç bir gıda ihtiyacı yaratmaz; ha'buki alıp oyuk telâkki edilen sinir borufarıetler sisteminin faaliyet halinde ist'iana attığı esrarengiz bir mayi tasavvur hate nisbetle çok daha fazla bir gıda ediyorîardı. Daha on sekizincj çağda miktarına ihtiyacı vardır. Fakat beyin beyin bir çok ufak guddeler ve borul.irçahşmasıru da sağlayan bu az mikt.ırdan ibaret sanıhyor ve her guddeye daki gıda ihtiyacımn kalite itibarile hâs olan bir borudan kanm süzevck yüksek, çeşidli, hazmı kolay ve sinir verdiği «hayvanî ruh> akıyordu. Binkaynakîanm besliyen et, albomin, ioslerce ve yüzbinlerce sinir borusu bu fat, jumurta, kalsiyom, vitamin gibi suyu vücude dağıtıyordu. İnce tecrüunsurlardan ibaret olması lâzımdır. belerin neticesi olan modern telâkkiDaha doğrusu ancak bütün vücud belerden bu hayalî noktai nazar nekadar sisi yerinde. olduğu vakit beyin de dageridir!.. Sinir sistemi, insan kafasınm ha normal çaiışır. Kan sinir merkezleicadı olan basit makinelere, zeytinjağ rine su, madenî tuzlar ve mııhtac olçtkarma makinesine benzetilemez; baduğu organik gıdaları verir ve beyin sit bir telefon şebekesi gibi tasavvur çalışmasınm lüzumsuz mahsulleri c!an edilemez, Sinir cümlesi bütünlüğü ıle tortuları dışarı atar; çünkü bunlar kohareketsiz mecralardan değil, canh ve aylıkla dışarı çıkmazsa sinir fonksiyodinamik hücrelerden yapılmıştır. Ninu güçleşir. Niçin uzun süren inkıbaz tekim elektrik istihsali diğer hücreieresnasmda şiddetli başağrısından ve rude olduğu gibi ve bilhassa sinir ve behî durgunluktan şikâyetçiyiz?. Ure gibi yin hücrelerinin de bir mahsulünür; maddelerin vücudde fazla toplanmasmyani canh maddenin kimyevî dinamizdan ruhî zehirlenmeler de olur. Dima3 ırrine bağlı biyolojik bir belirtidir. Buhücrelerinin lüzumundan fazla gıdakıgün sinir faaliyetinin bütün proçesusra da ihtivacı yoktur. Bunun içindir ki ları bütün kimyevî ve fizikî reaksiyonzengin sofraların baklavah, börekli ve ları, bütün dimağ faaliyetinin dinamizdolmalı fazla beslleri «suralimentation» mi tecrübelerle bilinmektedlr. Dimağ da zararhdır. Nitekim lüzumundan fszkimyevî bir enerjinin unsurları arasmla et yiyenlerde tedricî zehirlenme ve da bir mübadele alanı; bir lâboratubozuk diatezik bünye bahis mevzuudur. vardır. Erken damar sertli.ği ve dolayısile meGerçi beyin faalîyeti bütün canh hüc saiye istidadsızlık. zihnî yorgunluk. urelerde cereyan eden hayatî proçesus mumî sürmenaj nedir?.. Bu gıdaları ların esaslarmdan aynlmadığı cıhetle nakleden damar borulanmn da saglamdimağî travay, adale mekanizmasına lığı, elestikî kabillyetlerl tabiî olması benzer. Nitekim uzun veya fazla beyin gerektir. Yoksa dimağ hücrelerinin çahşması da, adalî cephelerde olduğu kimyevî faaliyetine rağmen damarlar gibi nihayet fizikî yorgunlukla kendini sertleşmiş olursa az zaman sonra hücgösterir. Uykusuzluk, başağrısı, d?vamh relerde de akisleri görülür. îşte erken düşünmeye istidadsızhk, nesesizlik bu ihtiyarlık başlangıcı da budur. Binanun alâmetleridir. enaleyh dimağın ideal çalışması genel Beyin oksijen ve muhtelif gıda nnsur vücud sıhhatine bağhdır. Buna rağmen ları içüı bir harcama organıdır. Fakat yin çahşmasmı kamçılayan bnzı sun'î bunları elde etmek için de beynin ken vasıtalar veya tabiî ilham dürtüleri vsrdl nesclerinde hususî bir fabrikası yok dır. Bundan sanraki yazımız bunu intur; vücudün bütünlüğüne muhtacdjr. celiyecektir. Yani dimağ ve vücud birbirine fiziyolojik birlik çahşmalarla bağhdııîar. Bu Balık mevsimi başladı itibarla dimağ çalışmasınm teneffüs, Balık lstihsal mevsimi ve Bogazdan gcidrar çıkarması, hararet merkezler!, de !d başlaraıştır. Palamut ı son günlcrde cn veran gibi fiillere tesiri aşikârdır. Ay ;ok çıSan balıktır. Bununla beraber çeşidli nile organ fonksiyonlarınm da din'i'ğ jalıiclar da vardır. Dün, Balıkhanede toptan çlftl 25 fcuruça kadar torlkler terln• faaliyetine karşılıklı tesirleri önemH de muamele olmuştur. Fakat Derakende padir. Maamafih sükunet halinde ve ma lamutun tanesl Ö kuruştan aşaŞı lnmeO '. sasmda büyük bir fikir dalgmlı*i'e ro mlştir Bu yıl. balıkçılar rok=anlarmı te1 manını yazan bir muharririn bev;n ça lâfl etmiş olduğundan daha fazla l^ttlısal i Iışması esnasmda sanıldığı kadar bu yapılacağı kanaatindedlrler. Ancak, bTigiine kadar balık ihracatı içln bir lmkân hasfiziyolojik proçesuslarda fevkalâde bir zırlanaiıamış olduğundan dahill f«tthlîk\ artma olmaz. Nitekim beyin çalışma ten fazla lstlhsale lüzum görülmemektedir. [ sından sonra ancak pek hafif hararet Zabıt kâtibi al'nacak fyüksekliği tesbit edilmiştir. Nitekim L okutulan bir metnin her kelime.me Istanbul Cunıhurlvet eavcıliRindan; ; tevafuk eden gaz mübadelesi (baza' Şlle asllye mahkeme=inde açılan 2 " " r a a : metabolizma) ölçülmektedir. Dimağ ça maaşil zabıt kâtlblljl İçln ö]ı)04.î P " zartesl günü saat İklde Istanbul Adalet 'lışması esnasmda bilhassa idrarda fazdalresinde lratlhan yapılacajından istek'la. miktarda (uree) ve (phosphata) lUerln mçmurln kanununun Uncü Tiad1 . maddeleri çıkar. Bunlar fikrî yorgunluk deslnde yazıl: belgelerle Adalet komUyony ive çalışma tortularıdır. Ona mukabil en bf.şSanlıima müracaat etmelerl. İ ufak ölçüde adalî çalışma, bir tefekkür ? esnasında olandan, daha çok karbonik ;. asid çıkarır ve daha fazla oksijen yuTeşekkür jjtar. Nitekim bir şahsa çok haşin üsîubBAY ARMENAK ŞEKERCİYAN'ın Ju bir kitab okutuîduktan sonra dimağ Ziyaı munasebetile gerek cenaze [|iimyası ve fiziyolojisi denemeleri hesab merasimmde hazır bulunmak, gerek ve kayıdları yapıhr. Bulunan netice bu blzzat gelip beyanl tazlyet etnvk ve ahifelcri çvirmekten ibaret olan el g3rek^e yazı ile ve çelenk çcndcrmek jjfcareketieriıdeki kömür yakma neti?esuretüe "elera ve teîssurüırJ/e Iştlrak eylemek lütfunda buluranlara ayrı Esimn hemen aynıdır. Bu dimağ organıayrı teşekkür ve mtnn?t hlslerjmtzi nın en bariz vasfı ve ilâhî hususiyetidir. blldirmeğe derin acımız m&nî olduYa iklde birde bir atletin baldır adalesi ğundan bu hususta sayın s^z tenlztn gihi yorulsaydı!.. tavasfUUınıı rlca ederiz. Bayan Arpine Şekerclyan ve cv)âd!arı Dimağ çahsmasının global olarak hedenî ihtiyaclara olan iştirakinin artığı Y E N İ T E B İ M L E R L E «Seyyar» vapuru kurfarıldı Deniryollarınm «Seyyar» vapuru dün sabah Ahırkapı civarında karaya oturmuştu. Vapur dün kurtarılmışsa da Karablga ve TekirdaŞ seferini yapamamış, onun yerine by eeferl «tXlgen> vapuru yapmıjtır, «Seyyar, da fasla hasar yoktur. Istanbul Sıhhat mudüru Falk .Kuruçeçmeye giderek orada amelenln yattığı yer^ lerl tetklk etmiştir. Bu yerler yerden yapma odalar olup pek İptidaî bir tarzda yapılmıştır, Ufak bir yerde yedl seklz klşi yatmaktadır. Yalnız bu odalar t i r flrket taraJından yapılmı? olmayıp bazı açıkgözmaksadlla Diğer taraftan Arablar şu rakamlara ler tarafından para kazanmak işaret ediyorlar: Zeytinliklerin yüzde yapılmıştır, Su teslsatmdan da mahrura95 i dahil olmak üzere memleket top durlar. Kendllerlne bunlarm ıslahı İçln •mir verlimlştir. Mal sahlblerl buraları ıs« raklarıtıın çoğluğuna, Musevilerin 28 lah etmediklerl takdirde bu evler yıktırı. binine karşılık 215 t i n baş bakarî hay lacaktır. vana, 20 bine karşılık 225 bin koyuna ve Istanbulun kurtuluş günü bütün domuz ve ineklere Arab'.ar saYarın, Iatanbulun kurtuluşuna tesadüf hibdü. Bu rakamlar Arablaruı toprak etmsktedir, Bu münasebetle yapılacak tftüzerindeki haklarmı tesbit ettiği gibi renin prograrm ilgllllere gönderllmlştlr. Meraslme lştlrak edecek teşekkül ve o. Arabın bedevî olduğu iddialarını da kullar yarın sabaü saat dokuzda toplanakökünden silecek mahiyettedir. cak, oradan Talcsime gldeceklerdir. MeraNetice: slrne Takslmde devam edllecektlr. Yukarıdaki yazıyı destekliyecek bir yığın istatistik mevcuddur. Bunları burada sıralamağa hiçbir lüzum görmüyorum. Çünkü bu, sadece söylenenlerin kemiyetini artıracak, keyfiyete tesir etmiyecektir. Yukarıdaki iddialar r e derece dürüst ve gerçek olurlarsa olsunlar, her b'.rinin ayrı ayrı protesto feryadlarile karşılanacağı muhakîtaktır. Sionistler Museviler için daha Büyük Filistin hayallerine mutaassıb bîr inancla bağhdırlar; buna karşılık Arablsr, yerden bir avuc toprak kopararak yumruklarını yüzünüze saHayıp bu toprası, yerj'üzünde herhanai bir devletin savaşmadan ellerinden alamıyqcağmı havkırıyorlar. Herhalde bu durumdaki bir dava, derhal halledilebilecek bir davj değildir. Beyaz Kitabdaki hicret tahdidatı kaldırılacak olursa bütün Arab âlemi ayaklanacaktır. Madde kaldırılmadığı takdirde ise müfrit gruplar, hareketleri davalarma yardım ediyor göründükçe, şiddetle usullerine te\essül edeceklerdir. Ekalüyette kaldıkça, Sionistler Filistin istik'âline asla razı olmıyacaklardır. Eğer Beyaz Kitabda işaret edilen statusqua devam ederse, Arablar ses çıkarmıyacak, buna karşıhk Sionistler bütün dünyaya haykırarak Baîfour beyannamesine, Sionism'e ihanet edildiğini söyliyecekler, Musevî meselesinin halli yolunda bir tek adım atılmadığmı ilân edcceklerdir. Diğer taraftan memleket i taksim işi de imkânsız kalacaktır. Zira Filistinde ziraat bakmmdan haklı ve müsavi bir taksim imkânsızdır. Bütün bu meseîeler arasında Birleşik Amerika Cumhuriyetlerinin Süudî Arabstana ulaşan petrol boruları döşemek tasavvurunun da Filistin davası üzerinde ehemmiyetli tesirleri olacaktır. Bu tasavvurian yürürlüğe koyabilmek için, çok tabiî olarak, Amerikan dı? siyaseti İbnissüud gibi Arab önderlerini gücendirecek bir hareketten kaçır.acaklardır. Bunun neticesi de Filistin davası sulha kadar muailâkta kalacaktır. F Ihtan sonra? Eğer müşahedelerim V^.ı yanıltmıyorsa. sulhtan sonra ınemleket^rini, işlerini bırakıp FiJistinın kısır topraklarile didişmek ist:yfcek Musevilerin pek bol ohnıyacağın3 göre. FiHst i davası kendiliğinden kapanıp gicr'ktir. Çeviren: BugOnden itibaren memurlann şekerlerl. cln tevzllne başlanacaktır. Toa şeker memurlara 107, dul ve emeklllere 110, küp şeker msmurlara 127, emeklllere 130 kuruş «zerlnden verllecektlr. Kömür amelesinin vaziyeti Şeker tevziatı Mtllt 8avıinma Bakanı G=npral Ali Rızü trtunkal dün sabahkl trenle Ankaradan ehrimıre gelmiştir, Milli Savunma Bakanı şehrimize geldi Memleketlml?e gri""3 olan Amerikan ongresl azasından Mrs Bolton ve Mr. Mundtı dün, hu?U6İ tayyarelerüe Tunsnlç,na mutevecclhen çehrlmlzden avrılmışardır. Frans ı huv ık elçlsl ile Felemenk eeflri dün sahah Ankaradan şehrlmlze gelmlşrdlr. Amerikan kongre azaları dün g gitti Balatta Moilaaşkı mahallesind» Şamdar.cı eokağında oturan Sadlye adında bir kadm dün çamaşır asarlıen açık blr elektrik kablosuna eli değerk cereyana kapılraiş ve yarı yarıya yanarak baygın blr hal. de yere yuvarlanmıştır. Derhal yetişenler tarafından Balat Musevi hastaneElne ka!dırılmışsa da kurtarılamıyarak ölmüştür. Kazi hakkında polisçe tahklkat yapılmaktadır. Bir kadın elektrik cereyanına tutularak öldii Şehrimize gelen elçiler Amerika ile memlekelimiz arasında vapur seferleri Blrl^elk Amerika memleketlerlle mem»ketlmlz ar&finda doğru vapur sef»nrrıa» aşlanrmştır, l?veç vapurlsrı tara.'ır.din apıla<"pk olan ük şilep se'eıi önümüzdeki arşamba günü Hmanımızda beklenmekte Anadoluhisarında, Pnzar çıkmaaında 6 numarılı evde oturan Hasan Arıkan Rdır<da blr balıkçı evvelkl akşam 6 yaşıcdakl çocuğu Güler ile beraber Aıâdoluhlsarı açıklarmda balık tutarlarken, Köprüye git^ mekte olan, Denlzyollarımn' 60 numarolı vapuru sandala çarpmıştır. Sandal paramparça olmuş ve baba oğul güçlükle kurtarılmışttr. Baba oğul güçlükle ölümden kurtanldılar Bir Musevi yurdu kurulması istenilirken ileri sürülen messlelerden en mühimmi Musevilerin artık toprağa dönmeleri, şehir efendisi olmaktan ajrılarak çiftliklere yerleşmeleri lüzumu jdi. Halbuki bugün bizzat Muse^'ilerın istatisBana söylenildiğine göre eğer i? si tiklerine göre, Filistinde ancak 113 bin Haydarpaşa lisesi müdürlüğü lâhlı bir hesaplaşmaya dökülurse, Mu Musevi 550 binin ydzde 23 ü zıraatHaydarpaşa li'e'i mudürü Saminln M 1 I seviler, adedlerinin jzlığma (ve korkak le meşguldür; geri kalan jüzde 77 sı 11 Eei'lm müfettışllğıne taylnl takarrür et şöhretlerine) rağmen Arabîarla boy ölhâlâ şehirlerde yaşamaktadır. mlş'ir. Mezkur lise müdürlÜKÜne Erzurum 1933 te Museviler Filist'nin yakmda, lleesl fizlk oğretmeni Baha tayin edilmiştir. çüşecek ve belki de, neticede, kazanabilecek duıumdadular. Bu yüzden A iktısadî manada, kendi kendine yeter Şehir bütçesi hazırianıyor Belcaiye Daiml Encümenl dün Vall ve rablar, kendilerini koı'umaları için In olabileceğini iddia cttiler. 20 sene sonra Bel?diye relsl Lutfi Kırdarm da lştlrakile gilizlere bel bağlamâk^adıriar. Musevi Musevi Filistini hâlâ dışaıidaki ırkdaşMuhasebet hususiye ve Belediye bufçeıeri ler ise, Birleşik Ameııka Cumhuriyet larının yardımüe geçinmektedir. Resmi nin haztrlanması işlle meşgul olmuşlardır lerinde bir propagania sav.ışına giriçe!u Eenekl bütçe geçen seneklnden 3,5 mll rek hükumetimize, Inaılız'.er üzerinde vesikalara göre yalnız Birleşik Amerika Cumhuriyetleri, Filistin Musevilerion llra fazlaslle 2ö mllyon llraya ballğ tazyik yaptırtmağa ve böylece hicret Ine senede 5,500,000 dolar nakid yardı'lmaktadır. Yenl Vllâyet ve HUBUSI Muhasebe bütçe< maddesini tadil ettirt'neğe çahşıyorlar. 1 mında bulunuyor. Bunun 500 bin dole ha5tanelerin ldaresi lşlle meşgul olmak Ingilizler, «Krallık hükumeti Filistinde ' ları hıristiyan teberrüıidür. ızere bir müeEsesatı sıhhlye mudürlüsSU Museviler için bir yurd tesisini muvaBir miktar daha Musevî muhacirinin amlle blr mudürlük lhdas edllrr.ktedlr. karşılayacaKtır. diyen Balfouı gelmesine müsaade edilmesi ıddialarma Bundan baçka gene yenl bütçe İle SU fakatle ynıantyedekt Tıb madrese=lnde açılacak beyannamesme harfi harfine riayet et karşıhk Arablar memleketin, Musevileispan=crln kndroslle Kuduz ha^taneslnin miş olduklarını iddia ediyorlar ve «bu rin arzu ettikleri 4 milyon muhaciri 3elediye kmıyahanesine nakll ile burada gün Filistinde bir Mussvi yurdu mev besliyebilecek durumda olmadığırı söyce^süs euecek müessesenin kadrosu tesbıi cuddur. diyerek işin ıçinden sıyrılılüyorlar. Salâhiyet sahibi kayr.akların dllmıştır, yorlar. tesbit ett'kleri rakamlara göre Fıl'stinde Aldığı unları başka.sma satarken Arablar son on yıla bakıyor ve ken 8.800,000 dönüm ziraate elverişli toprak yakalandı dilerinin medeniyet yolunda atmış ol mevcuddur. Bu yüzden, bugün dahi FiYedikule caddeslnde (17 nunıarall pasta dukları ileri adımları ölçüyorlar ve an listinde kâfi derecede yiyecek bulmak fırınının sahibi Sadık, Toprak MahsullTl O cak Irak, Suriye, Alaverayı Urdün de imkânsızdır. Ben bile, istediğimi satuı fislnden aldığı 3 çuval unu başka birine alacak paraya sahib oknama rağrpeıı. satarken EUÇ C'tü yakalanarak mliil ko I dahil olmak üzere kurıilacak bir Arab runna saveılıgına verilmlştir. I Birliğüıe kendilerinin de kabulü hali Filistinde aç karmla dolaştım. BugünAnKara eKtm Bu yılki eşekarılan, geçen yıllarkileıden baskın ve azgın çıktılar. Eskidcn j'alnız korkuturlardı yahud pek kızsrlarsa, kızdıranı cezalandırmak için bir, ikisini gönderirlerdi. Bu yılkiler öyle değil. Bir bölgede kocaman iki araba atını sokup tuljma döndürmüşler, zavallılar nallan diklvermiş. Araba sahibinin de canını epeyce yakmışlar. Bir başka gün bir başka erkek vatandaşı yarım saat içinde şehid ediverdiler. Geçen gün de bir köylü kadını cennete gönderdiler. Kuraklık ve gıda darlığı. biraz daha sürseydi kasabalara da saldırırlardı. Davar gene=i, bit, böyü, eşekarısı gibi bazı hayvanlar vardır ki gıdasız'.ıkta ve kurulukta ne kadar fazla kalırlarsa zehirleri o kadar şiddetli ve korkunç olur. It genesinden zarar gelmez, sadece pistir. Fakat kimin davarı varsa Aliah korusun. Davar genesi bir sardı mı, hele bir de vaktinde ilâclanmadı mı bitti demektir o sürü. At, insan, öküz öldüren eşekanlarından başka bir de sadece tral arıcıkîarını öldüren bir kızıları vardır. Bunlar da iri olur. Endamları eşeklerinkir.e benzemez. Uzun boylu, ince belli, kırmızı mantolu, beli kıhclı ortaçağ şövalyelerine benzer. Bir tanesi bir günde bir çok bin bal arısını zımbalayıp öldürür. Kızıları ehli, kibar, nazik olan bal arısını, yaptığı balı kaparoz, yağma etmek için NewTnrk!a Istanbu! arasında şflep naKyatının kurulması Amerika İle aktarma^ıa lcarl nakllyatın tekrar başlarr.a'i bakımınlan dı? tlraretimiz İçin yenl bir merhaie larak kaydfillmektedir. Amerikan Ekiport Lnyln kumpanyası her Turklyeye bir vapur tahrik etm?K kanrını vrmlştlr. Yolda bulunan ve Me'sln • I^kenri.'runa frıd»cek olan vnpuriara Ife anbula gitmelrrl emrl verilmlştir. Ip^iltereden de bir şilepln l!k defa olarak doğru îstanbula hareket ettlgl naberl dün gelmiştlr, Bu şllep ayın 15 lnden evel gelecektlr. Arabların davası nedir? Dört renkli çift kapak Alexis Sınith ve Moda Ann Sothern anne olduShirley evleniyor Joan Bennet Yeni bir Türk artisti Yeni haberler ve resimler. Fiatı 25 kuruştur TÜRKİYE YAYINEVİ M. Kenan Kan Yü.me mukavenrit müsabakası Iatin'oul yuzme ihtıas kulubunun tertlb ettiğl Kanlıc? ile Ortakdy (Lldo) arasındakl yedl kilometrellk yuzme mukavetnet müsabakası 7lo!.'45 pazar sabahı saat 10 da yapılacaktır. C. H. P Beycerlz semt 7 ekira i;ı;5 parar güaü Karagünrük Bucak blnası lacakt:r, Azanın gelmeleri Blı CÜMHURIYET Nnshası 10 fcuruştur. Abone ayiık Altı aylık "3enellk Şeraiti " ^ ?£8 kongreye davet ocaşı kongresl saat 13.30 da salonunda yapırica olunur. SfM) Kr f5f)<) Sr 8<KJ > 16(10 > 15(HJ • 29U0 > 2S(>0 » 6 4 0 0 » D ik k a t aazetemlze gönaerllen evralt re yazılat ln edlımeslrj lade olunmaa dumandan bunahp üst katlara ricat ederdi, biz de alt katlardaki petekleri bakraçlayıp sıvıjırdık. Yalnız bu i|in bir tehlikeli tarafı vardı ki acemi olaa daima yakaîamrdı. En ustalıklısı rüzgârsız havada olurdu. Çünkü kav çok kokar. kokus^ı güzel ve burucu burucudur. Rüzgâr olursa kokujnı köşktekilerin burunlarma kadar götürür, oıJar da bu kokunun sebebini hemen anlayarak bahçeye fırlarlardı. İşin pek ustası olmamakla beraber ben ancak iki defacık tatlı komşu balı yerine biberii komşu ^ayağı yedim. Arkadaşlardan Hafız Beyin oğlu rahmetli Altıparmak Süleyman her üç seferde bir seferini sopa olarak yemeğe alışmıştı. Demek ben daha o çağlarda bal tutup parmak yalamağa haves etmişim de gel zaman. git zaman kabiliyetimi geMjtirememişim. Yoksa şimdi benim de her bulvarda bir apartımanım. her bankada bir hesabım olacaktı. Eçekarısının bir tek iyiliği varsa o da bedduaya yaramasıdır. Kubat konuşan yeni zenginler, palavralı konuşan şımarıklar, anırırcasına nutuk verenler için (hay, dilini eşekarısı soksuni) denilir. Ne çareki eşekanları şimdiye kadar hiç birinin ne dilim, ne beyninin ortasını sokmamışlardır. JülüMüiüiliüüülüüL V.. Y A R f Yazan: iazan: LI ^ .»/î/HÜH/lllllllllliiiiliil Esek Ârîları hakkında öldürür. Ankaranın meşhur balını yapan arılarma on, on beş yıldanberi bir kıran gelmiştir. Bugün Ankara balı yoktur denilse mübalâğa edilmiş olmaz.' Bunun on sebebi varsa kızılarıların hücumu başta geür. Bu yüzden oğul arısı gibi kovandan kaçıp hicret edenler bıle görülür. Halbuki kızılarımn yok edilmesi için bir kolay, pratik çare vardır: Kovanların bulunduğu yerlere çamaşır asacakmış gibi yer yer, ipler gerilir, iplerin şurasına, burasma ciğer parçaları asılır. Kızıları buna bayılır. Uzaklarda bile olsa hissedip ciğerl^re küme halinde üşüşür. Arıcı da gözetler, tam o zaman eündeki ispirtolu, gazli, saph meşaleyi yakar, altma tutuverir, her kümenin kanadları bir hamlede yauar. kovanlar da kurtulur. Fakat eşekanları böyle değildir. Ne kurnazhğa gelir, ne tecavüze. (An yuvasma çöp sokulmaz) atalar sözü onun üstüne çıkmış. Hattâ nazik bal arüarı 1 AKA GÜNDÜZ | bile yuvalarına sokulacak çere çöpe tahammül edemezler. Onlar da hallerince yuvalarım, çoluk çocuklarını şiddetle müdafaa ederler. Tabiat ve edebiyatın dünya çapında üstadı Meterling karıncalarla arıları ne güzel anlatır. Acaba bu kitablar dilimize geçirildi mi? Sanmam, çünkü ikisi de bahname deeildir. Eşekanlarından kurtulmak için en tesirli çare delikîerini kıvamiı çamurîa tıkamaktır. Fakat çok güçtür. Adeta buna mahsus bir sevkulceyş ve tabiye lâzımdır. Çünkü eşekarıları yuvaiarını çok defa tek delikli yapmazlar. Ihtij at ve gizli delikler de açarlar. Hepsini iyice keşfedip krokisini çıkarmadan taarruza geçmek tehlikelidir. Kerpıç du YURD BİLGİSİ ÖZÜ Büyük Millet Meclisince türkçelpşlirilraiş olan Anayasamıza çöre j'eni terimler ve öz türkçe kelimelerle Mithat Sad'.ıllah Sander tarafından yazılmıştır. Ilk ve orta okul öğrencilerinin bir okuyuşta bütün Yurd Bilgisini kavrıyabüeeekleri şelıilde, çok temiz ve cazib bir üslubla kaleme alınmış olan bu eseri her yurddaşa tavsiye ederiz. Fiatı: 40 kuruş, Satış yeri: Ankara caddesi, İNKILÂP KİTABEVİ varları, hımış yapıları pek severler, çünkü yuvalatım bnralarda kolayca ysparlar. Bu delikler keşfedildikten sonra nişan konur ve çamur hazırlamr. Ksç delikse o kadar kişi ister. Gece olunca hepsi birden çamur çanaklarını ehr, sessizce yuvalara yaklaşır. Komutan emir verince bir anda hepsi Rvuçlarındaki çamuru yuvaya kapar ve hauire deliği tıkar. Tıkaç ince olursa çabuk açarlar. Biz çocukken Rumeüdeki Serezde böyle yapardık. Ve bu sayede epeyce yara alanımız olduysa da hiç şehid vermedik. O zamanlar daha bir başka marifetimiz vardı. Yazm sayfiyeye gıdeıdik. Evlerimizde kendi kovanlarımız da vardı. Vardı ama kendi arımızın balı bize tatsız, komşu bey amcalanmızm balları pek tatlı ge'.irdi. Birbirimizin ballarını Ben de dilimi selâmette tutmak için çalmak usulü de kolaydı. Bildiğimiz yarenliği burada kesiyorum. Bedevî n« ağaç mantarından ki kavdır bir parça iyi söylemiş: Her şeyin hayırlısı ancak alır, kovanın altma tutup yakardık. An susmakür.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle