25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMMURÎYET 23 Bırincikânun 1940 Münir Nureddin Ölüm Fenerbahçe dün Galatasarayı 0 a karşı 2 sayı ile yendi Diğer maçlarda: Istanbul lik şampiyonasının ıkınci devre oyunları dun Kadıkoy ve şeref sahalarında yapılmıştır. Bu akşam bir konser veriyor Süleymaniye 4 • Beyoğluspor 2, Beşiktaş 4 • Altıntuğ 1, Vefa 9 Topkapı 3, İ. Spor 5 Beykoz 4 da âzamî bir netice elde etmiştir. Vefanın devamlı tazyıki altında kalan Topkapı bir müddet yapabildiği mudafaasımn yarılmasından sonı'a dayanamamış ve devreyi 4 2 mağlub ola\ak bitirmiştir. Guzıde ses san'atkârımız Munır Njikinci devre Topkapı için daha güç reddın bu akşam Saray sınemasmda, olmuş, yapabildiği bir sayıya mukabil kış mevsıminın ük konserıni vereceicbeş gol daha yiyerek Vefaya 9 3 mağ tir. DevTimizde. halis Türk musikisinin lub olmuştur. hem en buyuk iftıharını, hem en büSüleymaniye: 4 B. Spor: 2 yuk teselhsini teşkıl eden Munir, progHaftanın, belki de mevsimin bir sür ramını çok guzel parçalarla doldurmuşprizi addedilen bu maç dikkate şayan tur. Bu arada bazı yenılıklerini de dinleyebıleceğımız konser taın saat 9 da bır netice ile sona ermiştir. Lik cedvelinin en sonunda bulunan başlıyacaktır. Süleymaniye bu maça yeni bir kadro ile çıkarak kuvvetli rakıbi karşısmda cıdden parlak bır netice almıştır Beyoğlusporun canlı oyunu ka'rsısında kısa bir zaman müdafaa yapan Suleymaniye kendini toplamağa vakit bulamadan Beyoğluspor sağ açığı Talea ilk RO!Ü yapmıştır. Colafinin dört dakika sonra Beyo&luspora ikinci sayıyı kazandırması, maçj bırdenbire şiddetli bir sekle sokmuştur. iki tarafuı büyük gayretine ra^men netico değışmeden ilk devre 2 0 Beyoğlusporun galibiyetile bitmiştir. ikinci devre Süleymaniye için ümidli bır şekilde başladı. Yedinci dakikada firikikten ilk golü yapan Süleymaniye birbiri arkasma üç sayı daha yaparak güzel bir galibiyetle maçı 4 2 kazandı. YENt ESERLER Merhum General Said zevcesl ve avukat Celâl Said Bakerle Cevad Said validesi, sabık Maliye Başmüfettişi Naa m Ragıb Olcayto ile topçu alay komutanlanndan albay Tevfik Calayın 23/12/940 kayınvalideleri saühatı nisvandan Ha s,no Program tice İkbal dün gece rahmeti rahmana S.O3 Haberler kavuşmuştur. Cenazesi 23/12'940 pa 8,18 Muzik (Pl.) Ev kadını zartesi Teşvikiye caddesindeki 86 nu 8,45 • maralı apartımanından kaldırılarak Program Teşvikiye camıınde öğleyin namazı baŞarkılar delifa medfeni ebedısıne nakledılecek 12,50 Haberler tir. Mevlâ gariki rahmet eyliye. 13,05 Türküler 13,20 Muzık (Pl.) RADYO Bu günkü program pazartesi 1^,113 Cazband 1~ Kı Şarkılar 19,15 Muzık (PL) 19,30 Haberler 19,45 İncesaz 20,15 Rad. Gazetesı r 2>, 15 Muzık 21.<X> İstekler 21,30 Konuşma 21,45 Orkestra 22,30 Haberler 22,45 Cazband 23,30 Kapamş ( • ŞARK SİNEM ASI ( Eşki E k I e r ) Şeklini deKİştiriyor. Program Ş E H İR TİYATROSU Beyoğlu İstiklâl caddesi K O M E D İ KISMINDA Gece saat 20.30 da PAŞA H A Z R E T L E R İ Fener: 2 Galatasaray: 0 1S4041 senesi lık maçlarınm büyük bir alâka ile beklenen Galatasarayla, Fererbahçe arasındnki oyun, Seref sahasında büyuk bir kalabalık önünde oynanmıştır. İkı takım da birbirlerini aldatacak bir çekılde oyuncularm yerlerini değiştir ınek suretile sahaya şu şekilde çıkmışlar dı. Caiatasaray: Osm>n Faruk, Adnan Musa, Enver, Eşref Barbaros, Gundüz, Cemil, Salâhaddin, Serafım. î cnetbahçe: Cihid Naci, Lebib Ömer, Fıkret, Esad K. Fıkret, Batri, Niyazi, Naci, Rebii. Maçın hakemi Ahmed Adem rahat sızügı dolayısile rapor gondeıdiği için maçı Şazi Tezcan idare etti. Bu karşılaşmanın bellıbaşlı iki büyük hususıyetı vardı. 1 Galatasaray, Fenerbahçe maçı olması. 2 İki takımın lik puvanı cetvelin deki duşuk vaziyeti. Oyuncular kadar, seyircilerin de bu iki mühim noktayı çok evvelden kestırmiş olmaları bu maça bilhassa bu bakımdan ayrı bir ehemmiyet ve kıymet vermıştı. Geçen hafta vefat eden Galatasaray sol İçı Boduri için yapılan bir dakıkalık sukuttan sonra maç on beş dakika te ehhurla başladı. Havanın gayet yumuşak olması kale Intjhöbi için iki taraftan hiç biri için avantaj temin edecek vaziyette değıldi. Oyunun ilk dakikasında işe sur'atle başlayan Galatasaray hücum hattı daha goz açıp kapamağa vakıt bırakmadan Feneıbahçe aleyhine ilk korneri atmağa muvaffak oldu. Haklı olarak Fenerbahçe müdafaasını ürkuten bu korneri Galatasarayın tazyikı takıb etti. Uzun paslı ve açık oyun tarzile adeta Fenerbahçe kalesine yerleşmis o.sn Galatasaray takımı karşısında ciddî bir müdafaa yapmak zorunda kalan Fenerbahçe, esasen Fıkreti merkez muavine almakla bıraz da üçüncü bek vaziyetinde oynatması bu devamlı akmların keEİlmesine iyiden iyiye yardım ediyor du. Fikretin bilhassa Rebii ile soldan işlemesi, bu usta oyuncunun mümkün olduğu kadar topu ortaya yollamak hu susundaki maharetinden bir hayli istifadelı oluyordu. Fenerbahçe merkez muhacimj Niyazinin şimdiye kadar hiç de alışık olmadığımız bir derecede sertliğe kaçan oyunu, maçm mütemadiyen inkıtaa uğra ır.asını icab ettirdıği gibi, Fenerbahçe aleyhine de bir çok frikik çekilmesine sebeb oldu durdu. Fenerbahçenin adam adama müdafaa tarzı. Galatasarayın ender görülur bir guzellik içinde yaptığı akınlanm akamete uğratmakta güçlük çekmekle beraber muvaffak oluyonrdu. İlk devrenin kayda değer iki fevkalâde vaziyeti oldu. 24 üncü dakikada Sarayok mu? İstanbul Balıkpazarında altmışa satılan et bizim mahallede (Maçka) neden yetmişe, yetmiş beşe? Ayol, o ziftlenme meselesıdir. Evvelâ kasab veresiye satar. Ben peşin alırım. Canım, senin gibi beş on müsteri İçin 200 tane veresi müşterisinin piyasasmı bozar mı? Sana da o fiata verir. İster al, ister alma! Sonra bu yetmiş beşin içinden apartıman kapıcılarına. aşçılara, hatta hizmetçilere kadar ondalık dağıtır. Tabiî biitün bunları et fiatına zammeder. Dedim ya, ziftlenme meselesidir. Dedi ve derin bir düşünceye dalmış olduğum halde beni bırakıp sritti. ^ Bu akşam S A R A Y sinemasında NÜNİR NUREDDÎN K O N S E R İ Gişede bilet satışı devam ediyor. Sayılı bir fırtına eibi kudretli... Büyük bir zafer eibi azametü... Nadide bir inci gibi eşsiz olan Majino Zigfrid Fransız binbaşısı Gazal tarafmdan yazılan ve maruf bir Turk edıbının Kalemile turkçeye çevrilen bu eser, hem bır casus romanıdır, hem de bu günkü harbın buyuk tabiye ve sevkulceyş davalarına ıstınad edılerek meharet ve ehlıyetle buyutulmuş bir askerî mevzuun canlı hıkâyesıdır. Adeta geçen yaz cereyan eden buyük garb cephesi harekâtını ve Fransa meydan muha rebesıni bittabi bu eser bir roman olarak yazıldığı için hâdiseler, muharebelerin tamamen avni olmazdı selis bır uslüb ve çok heyecanlı bır tahkiyenın yarattığı hava içinde takib edebüıyorsunuz. Semih Lutfi Kutubhanesı tarafmdan basılan kitab. günün okunacak eserlerı arasında mutlaka başta gelır. Tavsıye ederiz. DÜSES PETROVNA (TOVARİÇ) GHARLES BOYER CLAUDETTE COLBERT'in Şohretlerine uygun... Kudretlerine lâyık bir şaheserdir. Galatasarayh Cemil dunkü maçta Fener kaıecısı Cihadın elinden topu kurtarmaya çalışıyor İkinci devre lik maçları puan cetveli Takımlar Beşiktaş Fenerbahçe Galatasaray Beyoğluspor Altıntuğ Vefa İ. Spor Topkapı Beykoz Süleymaniye Maç 10 10 10 10 10 10 10 10 10 10 Galib Berabere Mağlub 10 Attığı 48 37 30 25 18 24 20 16 11 10 Yediği 8 8 12 22 24 26 35 45 24 34 Puan 30 27 23 21 19 18 18 16 15 13 1 3 3 1 2 4 4 1 1 1 2 3 8 5 4 4 3 2 1 2 1 Bu Perşembe akşamı L A L E de 5 5 4 5 7 8 1. Spor: 5 Beykoz: 4 Zorlu sayılacak kadar büyük bir cekişmeye sebeb olan bu maç cidden heyecanlı ve güzel oldu. Maçın ilk s a yısını Beykozdan Şahab yaptı. İstanbulsporun beraberlik savısını, Bevkozun •kınci golü takib etti. Devrenin 42 ncı dakikasmda İstanbulspor tekrar bir ?ayı yaparak beraberliği temin etti. Devre 2 2 berabere bitti. İkinci devrede İstanbulspor üç. Bevkoz iki sayı yapmış ve çok çekişılen bu oyun 5 4 İstanbulpsorun gahbiyetile bitmi?tir. Aşk Budur! Arkadaşımız Hamdi Varoğlunu, aziz karüerımıze tekrar tanıtmağa mahal yok. Gene bu gunlerde, guzel bır tercumesıni gazetemızde ve emınız kı, sıkı alâka ile takıb etmektesinızdir «Aşk Budur. romanı da bır kaç sene evvel gazetede tefrıka edılmiş ve okuyucuların derın teveccuhlerıne mazhar olmuştu. Turkçeye kazandırdığı ter cume eselreri seçerken edebi kıymet lerıle bırlıkte Turk kanınm mızacına uygun olmaları hususiyetlerine de dikkat etmekte olan arkadaşımız bu eseri, Semih Lutfi Kutubhanesi tarafmdan nefıs surette tabedılmiştir. Hararetle tavsıye ederiz. G Ü N Matinelerden itibaren fimden pas alan Cemilın kaçırdığı büyuk fırsat yuzde yuz gol olabılırdı, Cıhad kurtardı. 26 ncı dakikada Barbarosun yolladığı şandele, Salâhaddinın sol ile çektiği vole ıdı kı bunda hem Cihad, hem kale dıreği mutlak bir gole mâni oldular. Seyırcılere buyuk zevk veren bu pas, şüt ve kurtarış hepsi bir kaç sanıyehk bir zaman içinde cereyan etti ve bu toplu hareket umumî alkışı mucıb oldu. İlk devre Galatasaray mudafaası için dort avut kık ile kapanırken, Fenerbahçe mudafaası muteaddid korner kurtarmağa mecbur kalmış ve hakıkaten takımın yarısından fazla bir kıymet olan Cihad da pek büyuk ve takdire lâyık kurtarışlar yapmıştır, Top ortalarda iken devre 00 bitti. İkinci devre Birinci devrede pas, suruş, ve kombinezon hakımiyeti Galatasarayda ıdı. Kırk beş dakıkalık muddet zarfında bu hakımiyet o kadar kat'î bir şekilde meydanda idi ki, ikinci devre Galatasarayın bu çozulmez tılsımı mutlaka bozacağını bekleyenler büyuk bir ekseriyetti diyebihriz. İkinci devreye iki taraf da birbirmi tartarak yaptıkları hücumlarla başladı. Fenerbahçe kalesine doğru uzamış olan Galatasaray mudafaası karşı tarafta başlayan gıızel bir kombinezona farkedecek kadar vakit bulamadı. temeüi olarak yerleşmek azmüe oynayan Niyazi şahsî bir hücum yapıyordu. Farukun bu hücumu favulle kesmesi, ıkınci golün işareti oldu. Niyazinin çektiği frıkık Fenerbahçeye ıkınci ve galibiyeti ilân eden bir sayı olarak Galatasaray kalesine girdi. Galatasarayın güzel oyunu bundan sonra yavaş yavaş söndu ve Fenerbahçe kat'ıleşen bir galibiyetle rahat oynamak suretıle oyuna hâkim oldu. Fenerbahçe kalesine gonderilen bir topa yetişmek için koşan ve bu arada Cihadın sıçrayışına favul ile mukabele eden Cemil, kaleciyi sakatladı. Hakem, Cemili oyun harici ederken Fikret te kaleye girdi. İki takım onar kişi kalmıştı. Fenerbahçe haklı olarak hem müdafaa, hem de topu dışarı atmak suretile vakit kazanmak istiyordu. Maçın hitamına beş dakika kala Cihaa tekrar kaledeki yerini aldı, Esasen artık oyunun vaziyetini değiştirecek dakikalar çoktan geçmiş, iki taraf ta son dakikalar için fazla çırpmmağa lüzum bile görmedikleri bir anda maç 2 . 0 Fenerbahçenin galibiyetile sona ermiştir. KIM OLECEK... KIM % • ^ DÖNECEK? Yedisi Ölecek... Beşi Dönecek.» N A S I L ? N İ Ç İ N ? Bakır ormanlarda... Kafatası avhyan vahşiler ve yamyamlar arasında senenin en heyecanlı ve meraklı filmi. Baş rollerde: ÇESTER MORRİS LUCİE BALL JOSEPH CALLEA Bu çarşamba matinelerden itibaren Askerî mektebler boks birincilikleri Fenerin birinci golii Yerinde bir tabirle kendıru toplayacak bir vazıyete giremeden sahanın ortasmdan bir fırtına gibi kopup gelen Niyazinin sıkı bir vuruşile Galatasaray 4 uncu dakikada ortahğı çınlatan birinci golü yedi. Galatasarayın güzel oyununu birden bire sıfıra indiren bu sayı, gönüHere o kadar derın bir ferahlık veremeden Galatasaray tekrar hucuma kalktı. Bozuluvermiş olan bir maneviyatm tesirile yapılan bu hücumlar yavaş yavaş söııüyor, bilâkis Fenerbahçe de taraftarlarının haklı teşviklerile galibiyeti hak errnlş olduklarını ispata çahşacak bır oyun tutturmağa başlayorlardı. Beraberlik sayısı için mücadeie eden Galatasaray birinci devrede olduğu gibi iki taraftan çekilen kornerlerden isti fade edemedı. İkinci gol 25 inci dakikada idik. Fenerbahçe hücum hattında merkez muhacim yerine bu tehhkeli yerden uzaklaştırmağa uğraşmca, birdenbire bana dondü ve ta goğsume bir yumruk indirdi. O zaman muthiş bir şey oldu; Edit, istıııad noktasını ve ayni zamanda muvazenesmi kaybetti. Sarsak dizleri, bacakiarı tırpanla kesılmiş gibi kaydı. Edit yere yıkıldı, masaya tutunmak isterken onu da beraber surukledi. tabaklar, fincanlar, kaşıklar, vazolar. gurultü ile ikımızin üstune devrildi. Koca bronz çan, taraçanın üstünde, bir gok gurultusile yuvarlanı yordu. Genc kız, büzülmüş bir halde. acınacak bir vaziyette, öfkeden tıtrıyen, âciz bir yığın manzarasile yerde yatıjor, hicab ve tehevvür içinde, hıçkırarak ağiayordu. Yerden kaldırmak istedim, sil kindi ve şiddetle haykırdı: Çekilin şuradan... Çekilin şuradan... Kaba adam! Ayni zamanda, benim yardımım olmadan ayağa kalkmak için, kollarüe çırpınıp duruyordu. Ben, ona yardım etmek için ileriledikçe, öfkelenip büzulüyor ve o delice öfkesi içinde: Çekilm şuradan!.. Elinizi sürmeyin!. Diye haykırıyordu. Ömrümde bu kadar muthiş bir manzara görmemiştim. Arkamızda bir uğultu oldu. Bu, yııkarı çıkan asansörün sesiydi. Çanın, yere düştuğü zaman yaptığı gürültü, ilk çağırılışta seğirtmeğe hazır hizmetkârı ikaza kâfi gelmişti Koştu. genc kızın yanına geldi, bana bakmadan, onun raşeler içinde sarsılan vucudunü yerden lcRİdırdı, asansöre gotürdü ve asansor derhal B. FELEK Bırdenbire, şiddetle ve tüyler ürperten bir sesle gülmeğe başladı. Babam çok ihtiyatlı bir adam olduğu halde, bu taraçayı yaptırırken herşeyi ıyice düşunmemiş... Yalnız, benim güzel bir manzara seyretmemi istemiş. Doktor. bol guneş, temiz hava tavsiye etmış. Fakat ne babam, ne doktor, ne mımar, hiçbiri düşünmemişler ki bu taraça bana daha büyük bir hizmette bulunabilir. Edit. birdenbire doğrulmuş ve bir hamlede. sarsak vucudile parmaklığa kadar yanaşarak, iki elile, orayı, kuvvetle kavramışti' Bakmız, dedi, altımızda dört beş kat var. açağısı da taş. Kâfi.. Bereket versin. parmaklıktan aşacak kadar da gücüm kuvvetim yerinde. Koltuk defneğile yürüye yürüye bazı adaleler kuvvetleniyor Bir hamlede o menhus merhametinizden ebedıven kurtulmuş olacağım ve hepiniz, babam, Ilona.siz. beni bir kâbus sayan hepiniz, rahat nefes ala caksınız... Bakın, nekadar kolay. şöyle bir parçacık eğilmek kâfi, ondan sonra . Gözieri pırıltılar saçarak parmakiığın üstünc abandığı anda, ben ileri atılmış ve onu kolundan yakalamıştım Fakat sanki cildine ateş değmiş gibi, Edit yerinden sıçradı ve haykırdı: Bırakm beni!... Ne cesaretle bana dokunuyorsunuz!... Çekilin İstedtğimi yapmağa hakkım yok mu?. Çekilm buradan!.. Ben, sözünü dinlemeyince, büâkis onu Askerî mektebler boks maçları dün sabah Beyoğlu Halkevi salonunda yapılmıştır. Alınan neticeler: 53 kilo: Denizden Şevki, KuleUden Zekiye sayile galib. 57 kilo: Maltepeden Cemal, Kuleliden Şefiğe sayile galib. Cemal bu sikletin birincisi olmuştur. 61 kilo: Denizden Sermed, Ku'eliden Necmiye sayile galib. Sermed bu siklet'n birincisi olmuştur. 72 kilo: Denizden Aiif, Maltepeden Bedriye sayile galib. Aiif bu sikletin birincisi olmuştur. 79 kilo: Kuleliden H.iyri, Malteoeden Aliye savile galib. Hayri bu sikletin biBesiktis: 4 Altıntuğ: 1 rincisi olmuştur. Beşiktaş ile Altıntuğ takımları Şeref Müsabakabra önümüzdeki cumartesi sahasında karsılaştılar. Lik lideri Beşik devom edilecektir. taş devrenin hemen başında Sabrinin Basketbol şampiyonası çütile ilk golünü yaptl. Oyunda kat'î bir hâkimiyet elde eEminönü Halkevi salonunda yapılan den Beşiktaş düzgün olarak yaptığı bir istanbul basketbol şampiyonası çok hehücumda Şerefin aradan gönderdiği yecanh olmuştur. Alınan netıceler: pası alan Orhanm vuruşile 19 uncu daBirinci kategoride Galatasaray, Kurtukikada ikinci. biraz sonra da Hakkı gü luşu sıkı bir oyundan sonra mağlub etzel bir vunışla Beşiktaşın üçüncü golü miştir. İkinci kategoride İstanbulspor, nü yaptı. Kuıtuîuşu yenmiştir. Üçüncü kategoDevre 3 0 Beşiktaşın lehinde bitti. ride Galatasaray A, Galatasar?y B taBeşiktaş, ikinci devreyi hemen he kımını, Kurtuluş İstanbulsporu, Beyoğmen tek kale olarak oynayordu. Altın luspor da Kurtuluşu yenmiştir. tuğun kuvvetli bir mudafaası, Beşikta. Beyoğlu Halkevi kır koşusu şın sayı adedini arttırmasına mâni oBeyoğlu Halkevi tarafmdan tertıb elacnk kadar sağlamdı. dilen kır koşusu neticeleri: İkinci devre garib bir çekisme ha5000 metre: 1 Hüsevin (FB) 1C.46.1; linde bdylece devam ederken Beşiktaş 2 Artan (B.J.K) 17,25; 3 Habıb sol acığı Şükrü dördüncü. Altıntuğdan (A.Y) 17,42. AH de yesâne spvılarını yapabildi. 3000 metre: 1 Kostantinidis (MJK) Ovun 4 1 Beşiktaşın galibiyetile 12 06.4: 2 Skaci (G.S) 12,25,9; 3 bitti. Erker (Y.S) 12.29. Vefa: 9 . Tookapî: 3 Takım tasnifi: Kurtuluş 18 puvan: Vefa tokımı da T"nkapı ile Şeref c a MK 28 puvan: Galatasarav 28 puvan. hasmda kar«'1=«tı. İkinci devrp^e bo. Müsabaka Şişli sırtlarında yapılmış zuk vazivetini telâfive çali«an Vefa ta tır. Müsabakalara 62 atlet iştirak etmişkımı. ni=r>eten zavıf bir rakib karsı«ın tir. ALKAZAR sinemasında Yaş itibarile küçük, fakat kıymeti büyük bir yıldızın harikalarla dolu nefis filmi : M E L E K' te SHIRLEY M A VI Güzel, se^imli ve En son şaheseri, senenin sinema TEMPLE NİN YARATTIĞI TAMAMEN RENKLİ "I KUŞ Yalnız çocuklaıın değil, genclerin ve büyüklerin de zevkle, ^ I B H İ ^ ^ ^ B s e v e s e v e görecekleri bir şaheserdir. ••••İ^Hİ^H^HM altın sesli yıldız DEANNA DURBİN'in harikası İLK SÜNER verilecek GALA S V A R E S İ AŞKI YARIN AKŞAM Filminin ilk iraesi şerefine : SİNEMASINDA için biletlerinizi evvelden aldınnız. DURBİN'in şimdiye kadar çevirdiği en genc, en parlak Bu film : DEAVNA en muhteşem ve en fazla musikili filmıdir, İlâveten: TÜRKÇE YAKIN ŞARK JURNALİ Yunanistan. Görice muzafferiyetini tes'id ediyor İngüiz semileri Yunanistana mühimmat ve asker ihrac ediyor Yunaııistanda vazifesi başında ölen ilk İnziliz tayyarecisinin cenaze alayı Atinada Bay Eden'in Mısırı, Sudanı ziyareti hatırası İngiüz Şark ordulan düsmana kat'î darbe>i indirmek için hazırlıklarını yapıjorlar Hür Fransa ve Polonya askerleri de b u harekete istirak edecekler Amerika Cumhur ^•^^^^•^^^^^^•^•••••H Reisi Mister Ruzvelt'in nutku IHHM^^H^HM^HBHHHM^M çocuk boynu gibi zayıf boynuna kadar j ukseliyordu. Genc kız, benim oturmamı, bir nevi endışe ile bekledi ve sıkılgaa btr tavırla: Sizi burada kabul ettiğim için beni mazur görunuz, dedi, fakat başım donuyordu.. Guneşte o kadar uzun müddet kalmamalıydım. Daıma başıma dönma venyor... Galıba, aklım tamamile başım» da değildi de, sıze onun için... Fakat... Siz hepsini unuttunuz değil mi? Huşu« netimden dolayı bana gucenmediniz değil mi? Sesinde öyle bir elem ve öyle bir yalvarma vardı ki, onu derhal susturdum. Ne soyluyorsunuz kuzum? dedim, Kabahat bende oldu... Muhakkak mı? Bana gücenik değil mismız... Sahi mi soyluyorsunuz? Kafiyyen değılim. E... Eskisi gibi tekrar gelecek misiniz? Tıpkı eskisi gibi.. Yalnız, doğrusunu isterseniz, bir şartla. Endişe ile yüzüme baktı. Ne şartı? Bana biraz daha fazla itimad etmeniz ve ikide bir, beni gücendirmiş olmaktan korkmamamz şartile! Dostlar arasında böyle manasız şey olur mu? Tabiî halınizi muhafaza ettiğinız zaman, bılseniz nasıl bambaşka gorunuyorsunuz ve bılseniz, o zaman babanız, İlona, ben, bütün ev halkı, hepimiz nekadar seviniyoruz! Evvelki günkü taşkın ne=eniz arasında kendi kendinizi görebılmenizi pek isterdim. Bütün gece onu duşun düm. 'Arkaa var; Yazan: Stefan Ztveig aşağı indi. Uşağın boyle ışlere alışık olduğu belliydi. Ben, devrilen masanın, lurılan fincanların, dort tarafa dağıian eşyanın başı ucunda kalmıştım. Etraf oyle karmakarışıktı ki, yıldırım duş.ııüş sanılırdı. **# Şaşkınhk içinde, bu anî feveranın manasını kavramağa muvaffak olamadan, orada nekadar zaman kaldığımı bilmiyorum. Bu kadar duşuncesız ne sojlemiştim? Bu ofkeye ne yapmış da sebeb olmuştum? Tekrar yukarı çıkan asansörün gürültüsü, düşüncelerime nıhayet verdi. J o zef, matruş yuzu, kederli, ileriledi. Etrafı toplamağa geldiğini zannettim ve bu enkaz arasında ona bir engel olduğıımdan dolayı utandım. Fakat o, gözleri yerde, bana doğıu ileriledi ve yerden bir peçete alarak, hafif bir sesle ve yere iğılir gibi bir vaziyette: Affedersiniz, efendim, dedi. Müsaade buyurursanız esvabiarınızı sıleyim. Onun telâşlı parmaklarma gözlerim iliştiği zaman. ceketimin ve pantalonumun, iri lekelprle dolu olduğunu gorebildım, Genc kızı tutmağa salıştığım Turkçeye çeviren: Hamdi esnada, çay fincanlarından birı üstüme devriimış, esvabımı adamakıllı ıslatmıştı. Jozef, bir muddet sonra, canı sıkıimış bir halde başını kaldırarak: Hayır, olmuyor, dedi. En iyisi şoforü kışlaya gondereyim, size başka elbıse getirsin. Böyle çıkamazsınız. Siz bana bırakın, bir saate kalmaz, esvablarınız temizienir, kurur ve utülenir. Bu sözlerı, gorunuşte lâkayd bir tavırla söyluyordu, fakat sesinde, acıyan ve rıeyus bir ifade vardı. Zahmete değmiyeceğıni, bir telefon edıp bana bir araba getırtmesini, derhal kjşlaya donmek istedığımi soyleymce, hafıfçe oksurdü, yorgun, temiz bakışlı gözlerini bana kaldırarak, yalvaran bir eda ile: Lutfen bir parça daha kalınız, dedi. Şimdi giderseniz muthiş bir şey olacak. Eminim ki matmazelin hakikaten canı sıkılacak. Şımdi, matmazel İlona, hcnüz onan yanındadır. Kendini yatağa yatırdı. Fakat, matmazel İlona, neredeyse buraya gcleceğini söyledi ve kendisini lutfen beklemenizi rica etti. Son derece müteessirdim. HeDsi, bu hastayı ^ıekadar da seviyorlardı! Onu nasıl da mazur görüyorlar ve şimartıyor Varoğlu lardı. Gosterdığı cur'etten kendisi de korkup tekrar ceketi sılmeğe başlayan bu iyı ıhtiyara gonul alıcı bir kaç soz söylemek ihtıyacını duydum. Yavaşça oniZuna vurdum. Bırak, azizım Jozef, yorulma! Kendi kenduıe kurur. Çayınız da, loke bırakacak kadar koyu değildir, zannederim. Sen, lurılan tabak çanakla meşgul ol. Ben Matmazel Ilonayı beklerim. Jozef, derin bır nefes alarak: Beklemeğe razı olduğunuza ne iyi ediyorsunuz, dedi. Esasen Mosyo Kekesfalva da neredeyse donup geiır. Sizi gorürse memnun olacak. Bana bilhassa emir verdi.. Hafif bir ayak sesi işitildi. İlona geliyordu. O da, bıraz evvel, hızmetkârın yaptığı gibi, bana yaklaşırken gozleri yerdeydi. Edit, lutfen bir lâhza odasına inmenizi rica ediyor. Bir lâhzacık. Bilhassa rica ediyor. Merdıvenden birlikte indik. Salondan ve bitişik odadan geçip, yatak odalarına giden uzun koridora gelinceye kadar bir tek kelime konuşmadık. Belki ben sinirlenmiş ve endişeli oldusum iun adunla rımı muntazam atamaâığımdan dolayı, bu dar ve loş dehlizde, omuzlarımız birıbırıne değıyordu. ilona, ikinci kapının önünde durdu ve fısıldadı: Şımdi, ona karşı yumuşak davrannıanız lâzım. Yukarıda ne olup bıttiğmi bilmıyorum ama, onun feveran'armı bıhrim. Burada hepimiz bunu bılirız. Kendisıne gucenmemelısmız. Sabahtan akşama kadar, boyle bır koltuğa çiviü gibi cturnıanm ne demek olduğunu tasavvur edemezsiniz. Bır gun gelir, sinirıeri işte böyle bozar ve insanı, ister istemez feveran ettirir. Fakat emin olunuz, Edit, bunu yaptıktan sonra çok nadim oluyor Bundan dolayı, o böyle mahcubkeıı ve kendi kendini yerken, kendısıne karşı daha yumuşak davranmak lâzımdır. Hiç cevab vermedim. Lüzumu yoktu. İlona, teessürümü herhalde görmüş oiacaktı. Kapıya yavaşça vurdu ve çekingen bir «giriniz» cevabı işitilir işitilmez, kulağıma, gene çabuk çabuk fısıldadı: İçeride çok fazla kalmayın. Gürültü etmeden girdim. Geniş odada, evvelâ, bahçe tarafındaki pencerelerı tamamen örten turuncu perdelerin içerıye verdiği bir nevi kırmızımtırak alaca karanlık gördüm. Sonra, dibde, bir karyolanın daha açık renk mustatili gözüme ilişti. Oradan, gayet iyi tanıdığım ses, hafifce seslendi: Buraya, ta buraya oturun. Sizi bir saniyeden fazla alıkoymıyacağım. Yastığm üzerinde, ince yüzü, sacların koyu rengi altında parıldıyordu. A'acalı bir yorganın işleme çiçekleri, Editin,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle