19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎTET Eylul 1939 TARIH1 ROMAN Buhara Güneşi Yazan: ORHAN RAHMl [ Şehir ve Memleket Haberlerl ») Almanyanın bizden alacağı tütünler Hepsi de uyumuşlardı. Mağaranm içi iyidcn iyiye ısmmıştı. Salak o kadar horluyordu ki, 4 milyon mark tediyesi İlk tedkikler neticelendi, hükumetin Meclise Yakar birkaç defa uyandı, gözlerini açtı ve dinledi için Doyçe Banka dün mücadele için yeni kanun projeleri emir verildi Aybey, maksadı anlamıştı. Kendisine ikinci kısım Alman ithalât makamları, Türkivede vereceği anlaşıhyor hediyeler verilecekti. Fakat Aybey içinden gelen bir gururla başını kaldırdı: İmkânı yok, şimdi ayrılmak mecburiyetindeyim. Birisine söz vermiş bulunuyorum, beni bekliyor. Baska defa bu illerden geçersem, gelir, seni bulurum. Hazinedar tuhaf tuhaf baktı: Bu nasıl insan? Diye mırıldandı. Kılıçtan, kavgadan, kahramanlıktan başka bir şey düşünmi yen insan olur muydu hiç? Hazinedarın telâkkısi, o zamanki şehırlilere göre, belki de doğru idi. Fakat Aybey, böyle düşünmediği gibi, bir çift sevdah göz, kalbinin içinde bir ateş yalazı gibi tutuşup duruyordu... Salak! Salak! Yakala şu atı; kaçalım gidelim. Salak, ileride kendi kendine otlanan Aybeyin atına doğru koştu. Delikanlı, başını çevirdi. Ayağa kalkmış; o da kendisine bakıyordu. Kalbi sızladı. tçinde tek bir teselli vardı: Bu kadın da onu sevmişti! Kendi kendine: Fakat kaç para eder? Diye seslendi. Deminki kahraman, sanki bu genc değildi. Şimdi garib bir gönül yası ve bir hüzün; gözlerinin içini bulutlandırmıştı. Onu bir daha göremiyecekti. O, başkasınındı... Salak, yanlış düşünmüyordu. Gerçi kendisi kadınm güzelinden, cirkininden anlamazdı, amma, gözünün alımık*, Yakarın da her halde çok güzel dedik'eri tiplerden olabileceğini akh kavriyordu. Hiç olmazsa avunur ya, ona bakayım! Diyordu. Zavallı Salak, nekadar safiyane düşünüyordu. Bu genc kızm ruhunu böyle avutmağa, eğlenip vakit geçirilmeğe yanaşmıyacak kıratta yüksek bir ce\her olduğunu nereden bilecekti. Aybey bile, ilk hamlede iri bir kayaya çarpan köpüklü dalgalar gibi, iniltilerle gerisin geriye gelmemiş miydi? Hepsi de uyumuşlardı. Mağaranın içi, iyiden iyiye ısmmıştı. Salak o kadar horluyordu ki, Yakar birkaç defa uyandı, gözlerini açtı ve dinMi. Sonra tekrar gülerek gözlerini kapadı. Bir defasında, Aybeyi örtmüştü. Te sadüf, bunu da Salak görmüş ve yarı uyku sersemliğile, yüzünü iri başl.ğının içinde saklıyarak gülmüştü. Hah, demişti, tamam!Ve derhal gene uyumuş, horlamağa başlamıştı. Aybey, onun bir su mahzeni gürültüsünü andıran bu horultulanna alışmıştı. Hatta arasıra takıhrdı: Salak, derdi, sen uyurken kırk tane öküz horulduyor sanıyorum. O da, güler: Şu halde bahtiyarım, kırk oküze bedelim. Cevabını verirdi. Sabah... Tanyeri parlak mı parlak!. Ilk uyanan Salak olmustu. Köşede yatan iki gence, sevgiden buğulanmı? gözlerle baktı: Mışıl mışıl uyuyorlar!. Ben de gencliğimde öyleydim.. Diye söylendi ve sonra ilâve etti: Duyan, Tann için söylesin, sanki şimdi de az uyuyormuşum gibi söyleni yorum. , .İlk düşüncesi onlara yiyecek düsün mek oldii. Ay.aklarınuv ucuna basarak magaranın ağzma doğru yürüdü.. Hava nekadar güzel, gökler nekadar yüksektı! Gece, dağlarıntepesinden yeni yırtı!mıştı. Ormanlardaki toplu gölgelikler yeni dağılmıştı. Ta karşıda büyük bir dağ vardı. Başı, kara bir kalpak gibi bir çam ormanlıpile örtülmüştü. Salak etrafına bakmdı: Güzel, dedi, şu aşağıdaki dere icine sapayım. Keklik sesleri geliyor. Belki başka bir şey de çıkar.. Okunu, yaymı almıştı. Ağır ağır ağacların arasından yürüdü. Serin, taze bir orman kokusu içine dalmıştı. Burnunu derin derin çektı: Yaban armudu kokusu geliyor amma nerede? Arasıra bazı kuşlar ağaclarm arasm dan kanadlarını dallara çarparak kaçışıyor, uçuşuyorlardı. Salak, boş dönmiye ceğine emindi. Gerçi bir iki günlük yiyecekleri vardı. Fakat taze, bir sabah yemeği, elbette daha hora geçecekti. Almanya hesabma işlenmiş ve müba yaası takarrür etmiş olan tütünleri mü bayaaya karar vermiştir. Fakat aram.z daki ticaret anlaşması münfesih bulun duğundan ve yeni bir anlasma yapı^madığından bu tütünlerin ancak serbest dövizle almmasının kabil olabüeceğini gören Almanlar, tütünlerin bedeli olan 4,000,000 mark karşıhğı İnçiîiz lirasını tediyeye karar vermislerdir. D'jn bu hususta Almanyadan Doyçe Banka emir verilmiştir. Almanya, bu tütünleri Triyeste yolile transit olarak çekecektir. Bir kısım maddelerin fiatlarının yük selmesi ve bazı kimselerin ihtikâra sap maları üzerine alınacak tedbirlere esas olmak üzere yapılan tetkikler neticelen miştir. Öğrendiğimize göre, başlıca gıda maddeleri üzerinde bir yükselme görülme miş, yükselmiş olan maddelerin de fiatlarının düşmekte olduğu tespit o'unmuştur. Piyasada limon stoku kalmamıştır. 20 güne kadar yerli limonlar piyasaya geleceği için mevcud fiat tereffuunun fazla devam etmiyeceği anlaşılmaktadır. Çay stoku fazla olduğu için bir lereffü görülmemiştir. Fakat kahve fiatları 99,5 tan 104 kuruşa çıkmıştır. Kalay stoku da yoktur. Fiatlar 260 kuruştan 500 kuruşa çıkmıştır. Fakat mal kalmamıştır. Ham deri stoku fazladır. Mamul deri üzerinde çalışan fabrikalarda fazla stok karşısında faaliyetlerini kısmışlardır. Fiatlarda düşme temayülü görülmektedir. Bakır stoku azdır ve fiatlar yüksel mektedir. Pirinç mevcudü yok gibidir. Ihtikâra karşı yeni ve kat'î tedbirler Siyasî Harb ve abluka lmanya ile Lehistan arasındak! harb bir hafta içinde epey inkişaf etti. 1920 Leh ordusu; Sovyetlerin Kızılordusunu memleketin içine 000 kilometre çekip üs&ülharekelerinden uzaklaştırdıktan sonra Varşova önünde muharebeyi kabul etmiş ve kazanmıştı. Bu defa da ayni hareketin yapılması ihtimali vardır. Çünkü Koridoru, şarkî Silezyayı ve garbî Galiçyayı işgal eden Alman orduları önünde Leh kuvvetleri mütemadiyen ric'at etmektedir. Leh ordusunun bu defa devletin payitahtı Varşova önünde dahi durmıyacağı anlaşılmıştır. Çünkü şarkî Prusyadan gelip Malva'yı zaptederek aşağı sarkan müstakil bir Alman ordusu Vistül nehrinin şarkını süpürmekte olduğundan şarktan gelmekte olan Alman ordularına karşı Lel ordusunun bu nehir boyunda muharebeyi kabul etmesine imkân kalmamıştır. Devletin payitahtı Varşova tahliye edilmekte olduğundan Lehistan hükumet daireleri 200 kilometre daha geride bulunan Lublin'e nakletmiştir. Almanyanın vaktile Lehistanın taksimi sırasmda Lehlilerden almış olduğu araziden yalnız Pozen henüz Almanlar tarafmdan işgal edilmemiştir. Ticaret ve sanayiin muhtac olduğu kredi ŞEHİR İŞLER! Asfalt yollar Tozkoparan yokuşuna asfalt döşenmesi ikmal edilmiştir. Yakında bu yoiun açıîış töreni yapılacaktır. Şişhane Kuledibi asfalt yolunun inşasına başlanmıştır. Bu yolun beton kısmı 25 eylul, asfalt kısmı da 25 teşrinievvelde ikmal edilecektir. Yalova hayvan *ergisi Yaiova hayvan sergisi dün açılmıştır. Serginin küsad mera^imiii Vali namına Belediye mektubcusu Necati yapacaklır. Araste sokağındaki hafrivat Ve kimbilir, belki, biraz sonra unutulacaktı. Unutulmak ha! Bu, ne dayanılmaz şeydi? Seven bir insanın sevilmemesi, yahud da unutuluvermesi, aşkın en bü yük, en korkunç ıstırabı idi.. Hâlâ bakıyordu. Belki de Aybeyden son bir işaret bekliyordu. Delikanlı kolunu kaldırdı; titriyordu, meçhul bir işaret yaptı. Ayni şekilde bir işaret aldı ve yaşlanan gözlerinin aralığından, onun, yavaş yavaş tahttan indiğini ve başını eğerek ağır ağır yürüdüğünü, daha ıLeride kaybolduğunu gördü. Kolu düştü, boynu büküldü ve bir hıçkırık, boğazında düğümlendi. Hazinedar, ayakkabılarınm ucuna basarak ayrılmıştı. Bir aralık omzuna bir el dokundu: Bir kadın için ağlanmaz yiğitim! Bunu söyliye Salaktı. Aybey hiddetli hiddetli: Ağlamamak için senin gibi yapmalı ve kalbi çıkarıp yerine bir mermer parçası sokmalı!. Diye homurdandı ve atına atladı. Şiddetli bir kamçı vurdu, rüzgâr eibi gidiyordu. Nereye gidiyoruz Aybey? Cehenneme! Beraljer olduktan sonra zaran yok! Bu cevab, Aybeyi derhal yumuşat mıştı, gemi kastı, atı durdurdu. Salağa baktı. Cehennem nice şeydir Salak, nereden duydun bunu?. Hatırımda kalmış amma, Çinde mi duydum, Hindde mi, Acemde mi bilAşağıdaki dereye vardı. Dclasmağa mem.. Nice olduğuna gelince, dedim ya, başladı. Fakat talihsizliği üstündevli Bir beraber olursak, aldırış etmem.. şey yapamıyordu. İri besili kekükler ucup Yaşşa Salak, yaşşa. Zaten ben sengidiyorlardı. Salak, keklik gibi ötüyor, den ayrıîdığım gün, sağ kolumun, hatta fakat kurnaz kuşları kandıramıvordu. gövdemin yarısının koptuğunu sanaca Sesim odunlaşmış da Lereremiyoğım. rum. Yiğitim, biz şimdi nereye gideceDiyordu. ğiz? Gün doğuyor olmalıydı. Karşık' da Bilmiyorum, düşünecek vaziyette ğm tepesındeki ormanlığın mtüne. ılk de desilim. Ne söylersen onu yapacağız! ışıklar vurmuştu. Salak, nekadar zaman Oyleyse, doğruca şehre gidelim. gectiğinin farkında değildi. Güne?, yü Ne yapacağız? rüdüğü yerlere, girdiği ormau içlerine Biraz yiyecek hazırlarız, biraz da kadar bıle sokulmuştu. dinleniriz ve bu akşam üzeri yola çıkaBir aralık gene boğaza dcğru döndü. rız. Mükemmel bir ay var. Bakır sini gibi Müthiş surette canı sıkıld'ğı beUivdi. çıkıyor; geceleri serinlıkte ve ay ışığında Cünkü bütün kuvvetile burnunu sıkıyordaha iyi gidilir. du. Bu hareket, Salağın can sıkıntısmın îşte o gün, bu karar tatbik edilmiş ve alâmetlerivdi. Tam bu sırada, başını kalikı arkadaş, kendi yurdlarına doğru ay dırmıştı. Çok alçaktan iri bir kuş geçi nlmışlardı. O günden sonra, Dilber Han, yordu. Pençesınde de bir şey taşıyordu. Aybevin kalbınde için için sızlıyan bir Hatta yavas yavaş yere doğru alcaldığı yara halınde kalmıştı, durmadan kanı sezilivordu. Demek ki, kus, pençelerindeyordu. ki yükü taşıyamıyor ve ağırlık arttıkça, Hatta, Salak, birkaç defa onun çok zemine doğru alçalıyordu. nv^essir bir vazivette dü^ündüğünü görSalağın keskin gözleri, eski bir asina müş, yüreği parcalanmıştı. lıkla, derhal onu tanıdı: Yurda dönsek belki unutur. Şım Kartal bir oslak kapmış! dı vollarda ışi, gücü yok da ^ » <>u dü>*> ~ n Vahsi kuş, yavaş yavaş adeta süzüle şünüyor! süzüle, Salağın bulunduğu noktaya doğru Diye düsünmüştü.. yaklaşıyordu. Salak, hemen okunu, yavıTesadüf, yollarda karsılanna bir de nı hazırlamış, bir kav^nın ı'Utüne srnyaYakarı cıkarmıstı. Bu %çv kızın aralarak bacaklarını açmış, yayı s*ermisti. rına girişi, Salağı çok sevindirmişti. lArkcrn var) Sultanahmedde Araste sokaŞında hafriyat yspan mütehassıs Bakster, şimdilik hafriyatı bırakmıştır. Hafriyat sahasmda istimlâk edilen iki binanın bedeli Bakster'in buradaki adamları tarafmdan verilmiştir. Diğer beş binamın bedeli de aynca tediye edilecektir. KÜLTÜR tSLERt Vilâyet ilk tedrisat kadrosu hazırlandı Maar'f müdürlüğü İstanbul ilk tedrisat kadrosunu ikmal etmistir. Hazırlanan kadro tasdik edilmek üzere Maarif Vekâleıine gönderilmiştir. Orta tedrisat müesseselerindeki muallim ihtiyacı Bu sene orta tedrisat müesseseleri rnevcud kadrolarile idare edıleceklerdır Yalnız her mekteb idaresi, eylulün 19 una kadar veziyeti tetkik edecek, eğer zaruri bir ihtivaçla karsılaşılırsa vaziyeti Maarif Vekâletine bildirecektir. Liselerde olgunluk imtihanları bufirün baslıyor Liselerin olgunluk imtihanlanna busün başlanmaktadır. İmtihanlar aym 18 inde bitecektir. Bu sene resmî ve hususî mekteblerle bilumum ecnebi ve ekalliyet mektebleri ve şehrimizdeki ilk mektebler, evlulün 25 inde tedrisata baslayacaklardır. Lise ve orta mekteb müdürleri avın 15 inde umumî bir toplantı vaparak talebe miktarma göre mekteblerde alınması lâzımgelen tedbirleri tespit edeceklerdir. DENtZ tst.ERl Dün gelen vapurlar Dün Akdenizden limammıza dört vapur gelmiştir. Bunlar Yugoslav bandıralı Lovçen. Yunan bandırah Non Belgean, Bumanya bandırah Transilvanya ve Salvıra vapurlandır. İtalvan bandırah Salvatora silebi de Karadenizden Akdenize t r ansit ol^rak gecmistir. İtalva vaDurlarınm munta ?am postalan aym on ikisinden itibaren başlıva^aktır. Ankaradan verılen emir üzerine, şehrimizdeki alâkadar makamlar bankalarla temasa geçerek ticaret ve sanayiin muhtac olduğu kredi mevzuu üzerinde bazı ka rarlar ittihaz etmislerdir. Banka direktörleri bir ihtiyat tedbiri olarak alınan kredi kesme şeklinin, vaziyetin inkişafile mütenasib olarak terkedileceğini, piyasanın bir sıkıntıya duçar olmasına meydan verilmiyeceğini temin etmişlerdir. Diğer taraftan Ticaret ve İktısad Vekâletleri kredi meselesile ehemmiyetle meşgul olmaktadırlar. Hükumet, millî bankalar vasıtasile memleket sanayi ve ticaretinin normal olarak yürümesini temin edecek ve gerek erbabı tiraret, gerekse erbabı sanayiin malî müzay^.kalarına mâni olacak tedbirleri ittihaz edecektir. Lâkin gayet mühim bir sanayi merkeBankalar, mal üzerinden avans mua zi ve sahası olan bu şehirle eyaletin şimelesini dün biraz daha genişl etmişlerdir. malinde ve cenubunda çok ilerlemiş olan Alman orduları arasında bir cep gibi kalBuğday fiatlarında dığından Koridorun vaziyetindedir. Leh Buğday fiatlarında bundan birkaç gün ordusu, henüz büyük bir meydan muhaevvel görülen düşüklük zail olmuştur. rebesini kabul edip Lehistanın askerî nokMahsulün daha ziyade köylünün elinde Meclise teklif edilecek kanunlar bulunduğu zamanda görülen bu düşük'ük tadan mukadderatı taayyün etmeden evPazartesi günü Büyük Millet Meclisi bilhassa endişe uyandırmıştı. îstanbul Ti vel İngiltere ile Fransanın Lehistanın yüaçıldıktan ve faaliyete geçtikten sonra caret Borsasında buğday fiatlan, eski se künü tahfif edecek kuvvetli ve müessir harekete ne zaman girişecekleri bütün hükumet, ihtikâra karşı şiddetli mücadele viyesini bulmuştur. dünya tarafmdan yakm bir alâka ile bekiçin mühim kanun projeleri teklif ede Altın fiatı lenıyor. cektir. Alâkadar Vekâletlerin projeleri Son günlerde vaziyetin nezaketile beFakat hali hazırda İngiltere, Umumî hazırlamakta olduklan haber almmıştır. raber halkın füzuli telâşı neticesi olarak Harbde olduğu gibi en müessir silâhı oBelediye îktısad müdürü Saffet ihtiyükselen altın fiatları da dün piyasada lan iktısadî harbi tertib etmekle meşgulkârla mücadele işi üzerinde Dahiliye ve birdenbire düşmeğe başlamıştır. 19 lira dür. Bu maksadla bir İktısadî Mücadeîe îktısad Vekâletile temas etmektedir. Saffet, icab eden direktifleri hamilen bugün ya kadar satıldığı görülen altın, dün 16 Nezaretı teşkil edilmiştir. Bumun vazifelira 25 kuruşa tenezzül etmistir. si, geçen Umumî Harbde Abloka Nezalerde şehrımıze dönecektir. reti gibi, Almanyanın iktısadî vaziyetini Ev kiraları Bazı gazeteler, men'ı ihtikâr komis Şehrin bazı semtlerinde ve bilhassa sarsmak ve haricde ham madde ve yiyeyonunun yakmda toplanacağın: yazmış larsa da mevzuubahs komisyon takas ni Firuzağa ve Cihangir taraflarındaki ev cek tedarikine mâni olmaktır. îngiliz harb zamnamesıne göre gümrüğe gelmiş olan sahiblerinin beşle on lira arasında kira gemileri her tarafta Alman vapurlarını mallardaki ihtikâr işlerile meşgu! olmak lara zam yapmakta oldukları hakkında araştırmakta ve Almanyanın denizaşırı ta ve umumî mahiyetteki spekülâsyon iş bazı şikâyetler yapılmıştır. Alâkadar ma memleketlerle olan muvasala yollarını '' "r îerile' uğraşmak salâhiyetini haiz bulun kamların bu hususta da kat'î tedbirler a kesmeğe çahşmâktadır. Fakat bu faaliyet bitaraf memleketierlacağı muhakkaktır. maktadır. e Ingüterenm arasında ihtilâf ve zorlukar doğurmaktadır. Brezilyanın kara sularında bir Alman vapurunun batırılmış olması Amerika kıt'asının ikinci en büyük devleti Brezilyada tabiî hoşa gitmemiştir. Danimarka sularındaki Alman vapurlarını bombalamak istiyen İngiliz tayyarelerinin sis dolayısile, yanlışlıkla Danimarkanın şehirlerinden Esbjerg'i bombardıman etmiş olması ve yüz bin kronluk hasar ika etmiş bulunması Danimarka hükumetini harekete getirmiştir. Hollanda ve Belçika ufuklarında yabancı tayyareler uçarak bitaraflıklarının ihlâl ıdilmesinden dolayı heyecan içindedirler. Abluka çok kuvvetli bir silâh olmakla beraber birçok müşkülâtı olup, tesirini göstermesi uzun zaman işidir. Lehistanın yükünü derhal hafifletecek kuvvet, şimdilik Fransız ordusudur. Lehlilerle beraber, bütün dünya Fransız ordusunun büYeni Emniyet Müdürü, makaTiında... yük bir taarruza girişip girişmiyeceğini Yeni Emniyet müdürü Muzaffer, va medenî bir idarenin hassas ve bilgili u bekliyor. ı Yeni Emniyet Müdürünün beyanatı j * * • AD'tYEDE Münferid lıâkimler Münferid hâkimler dünden itibaren işlerine başlamıslardır. Bu yeni teşkilâtm adliye işlerinde esash bir süc'at temin edeceğine muhakkak nazarile bakılmaktadır. C zifesine başlamış bulunmaktadır. Emniyet müdür mua\inliğıne tayin edilen Daniş de gelmiştir. Birinci, ikinci ve üçüncü şube müdürleri de birkaç güne kadar gelerek vazifelerine başlıyacaklardır. Emniyet müdürü Muzaffer, dün makamında kendisini ziyaret eden gazelecilere şunları söylemiştir: « Bugün tayin emrimi almış ve işe başlamış bulunuyorum. Sarsılmaz azim ve fedakârlık, şüurlu nizam ve disiplin, yanıklığı mesaimizin esasını teşkil ede cektir. İstanbul polisinin esasen bu vasıflarla mücehhez bulunması işimizin mu vaffakiyete isalı için bir teminatbr.» Muharrem Feyzt TOGAY MÜTEFERRtK Avrupadan gelenler Bugünden itibaren eksprese Paris vagonları da ilâve edilecektir. Dünkü trenden çıkan yolcularm ekserisi Avrupanm muhtelif yerlerinden gelen Türk kadmlandır. Paristen gelen Türk yolculara Fransızlar bir dostluk eseri olmak üzere gaz maskesi vermislerdir. Dünkü konvansivonelle eelen Bilâl ve Resa; isimlerindeki iki Türk gencinin seyahatleri zorlukla geçmiştir. Bunlar Bulgar hududuna geldikleri zaman pasaportlannda Bulgar vizesi bulunmadığı bahanesiU' geri cevrilmi^lerdir. Genc ler Yugoslavyaya dönerek vize muamelesin: yaptırmış ve bu yüzden ancak bir gün teehhürle buraya gelebilmişlerdir Şube müdürleri Sabık İstanbul Emniyet müdür muavini Mehmed Ali Kayseri, birinci şube müdürü Ekrem Diyarbakır, ikinci şube müdürü Nevzad Erzurum, ürüncii mbe müdürü Mehmed Sinob Emniyet d:ıektörlüklerine nakledilmislerdir. Sandıklı Halkevinde verilen temsil Kantarcılar cinaveti Üç gün evvel Kantarcılarda vukua gelen cırayetin muhakemesine dün de ağırcezada devam edilmiştir. Dünkü celsede dinlenen şahidler de katılin iddialannı tekzib eder şekilde ifade vermisler, Mustafanm kahvede hesab gören Salih kaptana tabamasmı çekerek vurduöunu sövlemişlerdir. Muhakeme gelmeyen bir iki şahidin celbi icin talik edilmiştir. VtLÂYFTTE Mülkiye müfettişlerinin teftişi ı,rı nırınr*fTiH1i"' •«* Suçu sabit görüldü Yfmişteki kabzımallann açıktakı mallanna bekçilik yapan Kadri adında tek ayaklı bıri, bekçilik ücreti vermemesine muŞber olarak kab7imal Abdullahm üzerine tabanca ile ateş etmiş, fakat isabet ettirememişti. Sandıklı (Hususî) Zafer bayramı münasebetile Halkevi temsil kolu Asliye birinci cezada yapılan muhakemede Kadrinin sucu sabit görülmüş, azası tarafmdan hazırlanan Kahraman piyesi oynanmıştır. Halkevi salonunu suçlu 9 gün hapse 28 lira para cezasına hmcahınc dolduran vüzlerce halk piyes temsilinde hazır bulunmuştur. Gönmahkum edılmiştir. derdiğim resim piyeste vazife alan gencleri göstermektedir. Belediyede teftişte bulunan mülkiye müfettişleri Adalar kazası muamelâtını teftişe başlamıslardır. Diğer kazalar da teftiş edilecektir. Cumh ur iyet Nüshası 5 kurustut Abone şeraiti} Senelik Altı avlık Üc avhk Bix ayhk icin 1400 1Kr. 750 > 400 > 150 » icin 2700 Kr. 1450 » 800 » Xoktar !
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle