Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 22 Ağustos 1399 TAR1Hİ \ ROMAN j 7 \ Bir muallimin oğlu, kurAybey bu güzel ve doyulmaz manzarayı hiç bozmak şun isabetile öldü istemiyordu. Elinden gelse nefes bile atmıyacaktı. Büyükçekmecede bir kaza olmuş, muKızın söylediği şarkı şöyleydi: A yiğit gözlerin neden dumanlı, Sen de mi sevdaya tutuldun, yandın Sırmalar işliyor güneş başında Bu sevda rüyadır, neden uyandın. Eğlenme gel çoban, deme dağ yaban Geç bu dağlardan. git bu bağlardan Bir ırmak başından geyikler geçti Senin de sevdiğin içti pınardan Aybeyin gözlerinde bir başka hülya, bir sıcak arzu yamp tutuşur gibi oldu. Şimdi artık yürümüyordu,: onu ürkütmek istemiyordu. Söylesın, biraz daha söylesın!.. Dıyordu. Kalbi heyecanla çarpıyordu: Ne güzel ses, ne tatlı anlatış! Genc kız susmuştu. Bıraz sonra tekrar başladı. Bu defa türkçe söylüyordu. İçinde, uzak hatıralarla karışık bir sızı vardı. Bu şarkıyı bir aün kendi memleketinde bir sürek avında delikanlılar, sazc lan çala çala söylemi 'erdi: Geçti gene göklerden Turnalar alay alay Dinleyin beni kızlar Unutmak değil kolay *** Gelin de ağlaşalım, Tenha bir dağ başında Belki bir iz buluruz, Geçidlerin taşında *** Neden unuttu beni Sormağa dilim varmaz Gönül ağlar sızlar da Gene gidip yalvarmaz *** Kızlar gelin, toplanın Beni biraz eğleyin Bir gün gelip döner mi Kucağıma söyleyin! Aybey duramamıştı, yavaş yavaş sesin geldiği tarafa doğru yürüdü. Bütün dikkatile en küçük bir gürültü çıkarmamaya uğraşıyordu. Ağaclar daha seyreklesmişti. Bir aralık bir meydanlığa yaklaştığım gördü. Buradan dumanlar yükselıyordu. Rüzgâr, veni kızaran bir et kokusu getiriyordu. O kadar acıkmıştı ki, bu koku, burun deliklerinde umulmıyacak derecede tesir yapıyordu. Bir ağacı siper ederek baktı: Genc kız, ateşin başında oturmuştu. Koyu kumral saçları, dalgalı, enfes bukleler halinde omuzlannın iki tarafmdan öne sarkıyordu. Beyaz kollannı sıvamıstı, ateşin üstünde birşey kızarhyordu. O kadar dalmıştı ki, hem şarkı söylüyor, hem işini beceriyor, hem de etrafma hiç bakmıyordu. Aybey, bu güzel ve doyulmaz manzarayı hiç bozmak istemiyordu. Elinden gelse nefes bile almıyacaktı. Fakat ansızın, dayandığı ağacm üstünden bir gürültü koptu. Eski ve büyük bir kuş yuvası taşıyan ihtiyar ve çürük bir dal, gıcırdaya gıcırdaya koptu. Kız, başını kaldınnca Aybeyi gördü ve derhal doğruldu: Uzun saçlarını toplayıp külâhınm içine yerleştirdi ve gülerek: Demek, dedi, sen orada îdin ha? Aybey ona doğru yürüyor ve gülüyordu: Evet, burada idim, seni dinliyordum. O kadar güzel söyledin ki! Genc kızın yüzü pembelesti; gözlerini önüne iğdi, ateşli, sıcak bakışlarını gizlemişti. Aybey: Nekadar güzeldi a kız, nekadar! İmkân olsaydı sizi hep böyle dinlemek isterdim! Diye ona yaklaştı. Ilk defa gözüne çarpan, ateşte kızartılmakta olan bir iri kuş oldu: Bu ne? Av!.. İki tane vurabrildim. İBir tanesi sizin; yansı benim, yarısı da Sa' lağın! Fakat bilmem ki o da bugün gelebilecek mi? Ne güzel de kokuyor... Salak mı vurdu bu kuşu? Genc kızın yüzünde ciddî denebilecek bir durgunluk kendini gösterdi. Doğruldu: Tuhaf, dedi, Aybey! Siz Türksünüz, ben de Türküm. Benim de kolum var. Ben de ok, kflıc kullandım. Ben de sizin kadar döğüşürüm! Kuş, kurd avlamak zor birşey midir ki, böyle söylüyorsun? Daha demin de lcartah sorarken dudaklarında ve gözlerinde ayni alay vardı. Beğenmiyor musun, inanmıyor musun? Aybey meçhul kızın kalbini kırdığını anlamıştı: Hayır, hayır, diye atıldı, böyle birşey düsünmedim, yalnız sormak istedim, o kadar... Yoksa! Genc kız ayni dik sesle devam etti: Fikirlerini düzelt Aybey! Ben sana kılıc dersi de, kargı dersi de, ok dersi de verebilirim. Aybey yüzüne bir tokat yemiş gibi şaşırdı; kıpkırmızı kesildi yumruklarını o kadar sıktı ki, tırnaklan etine gömülüyordu. Sonra gülmek istedi ve bu gülüşü dudaklarında bir nevi garib sıntma şeklini aldı: Kadınsın, kadmsın! Diye mırıldandı. Kadın mıyım, dedin? Aybey başmı kaldırarak hayretle ona baktı. Siyah gözlerinden sanki kıvıicımlar çıkıyor ve bu kıvılcımlar guya barut taneleri gibi yüzüne serpiliyordu. Er meydanında kadın erkek konuşulmaz. Sen bana: «Kadınsın!» dıyorsun ve aklınsıra bunun için bana mukabele etmediğini söylüyorsun... Acı bir kahkaha savurdu ve devam etti: { Şehir ve Memleket Haberleri ) Buhara Güneşi Flober tabancasile Son ucuzluktan sonra.» Yazan: ORHAN RAHMİ allim Cevdetin oğlu Semih, kuş vurmaya mahsus bir flober tabancasından çıkan saçmaların kafasına isabetile ölmüştür. Saçmalar, gencin beynine saplanmıştır. Hâdisenin nasıl olduğuna gelince; alınan malumata göre, Semih, bu tabancayı bir arkadaşma vermiş, arkadaşı kanştırırken silâh elinde patlamış, kaza vukua gelmiştir. Bununla beraber tahkikat devam etmektedir. Sıhhî imdad otomobilile Cerrahpaşa hastanesine getirildikten sonra ö!en yaralının cesedini Adliye hekimi Enver Karan muayene ederek raporunu vermistir. Siyasî icmal Danzig ve Tokyo müzakereleri az tatıli münasebetıle dağılmış bulunan İngilız kabinesinın mühim azaları alelâcele Londraya dönmüşlerdir. Kabine, Başvekil Çemberlayn, Hariciye Nazırı Lord Halifaks, Dabliye ve Harbiye Nazırlarının iştirakile bugün toplanacaktır. Bu toplantıda gerek Danzig meselesi gerek Tokyo müzakeresi hakkında mühim ve ihtimal kat'î kararlar verilecektir. Çünkü her iki mesele dahi son haddine gelmiş olduğundan Ingiltere son kararını bildirmek zarureti karşısında bulunuyor. Danzig hakkında Lehistanın istiklâl ve tamamiyeti tehlikede kalıp da toprakîarınm müdafaası için silâha sarıldığı takdirde Ingilterenin kendisine yeni bir istişare ve müzakereye lüzum görmeksizin derhal ve otomatik olarak yardım etmeye hazır bulunduğu yolunda kat'î bir karar verilerek bunun bir beyanname şeklinde ilân edilmesi bekleniyor. Böyle bir karar verilirken, Tokyo'da inkıtaa uğrıyan müzakerelerin tekrar başlayıp devamı hakkında da bir karar veilmesi icab ediyor. Şimdiye kadar İngiltere, Japonyanm arzusuna uygun müsaadelerde bulunmuştu. Ingiltere Çindeki Japon ordusunun emniyet ve hareketini sağlamlaştırmak için icab eden tedbirleri alacağını yani Çindeki imtiyazlı mmtakalarını ve 1 jitülâsyon haklarını Japon ordusunun harekâtını işkâl etmek ve emniyetini selbetmek suretile ÇanKayŞek hükumeti lehine kullanmamayı esas itibanle kabul etmişti. Bunun teferruatından olarak Tiençinde lngiliz mıntakasmdaki polis idaresine ve emniyet ve asayişin muhafazasma Japon memurlannm iştirak eylemesini de İngiltere kabul etmişti. İngiliz mmtakasmda Japon taraftarı Çinli bir gümriik memurunu öldürmekle maznun dört Çinliyi de teslim etmeye muvafakat etmişti. Fakat ÇanKayŞek hükumetine aid kâğıd paraların tedavülden kaldırılması ve karşılığı olan altın ve gümüşlerin de teslimi meselesinde zorluk çıkmıştı. Ingiltere hükumeti Tokyo'daki elçisine son gönderdiği talimatta bu meselede esas itibarile Japonyanm arzusunu yerine getirmeye taraftar olduğunu ve lâkin bu işîerde diğer devletlerin de alâkası bulunduğundan tatbikı güç olacağını ve bu devletlerle yapmakta olduğu istişareierin henüz bir neticeye varmadığını bildirmis ve şimdiye kadar elde edilen neticelerh ayrı bir mukavele şeklinde tespit edilmesini istemiştir. Japonya hükumeti çok mühim gördüğü Çin parası işinin anlaşmadan hanc bırakılarak şimdiltk tehir edilmesine razı olmamıştır. ÇanKayŞek'in parası Çinin ticaret merkezi bulunan imtiyazlı beldelerde teda\ül ettiği müddetçe bu hükumet silâh ve mühimmat satm alabilecektir. Binaenaleyh bu meselenin askerî noktadan çok büyük ehemmiyeti vardır. Diğer taraftan İngiltere, meselede alâkadar diğer devletierle istişarede bulunmaya lüzum gostermekle, 1922 senesinde Vaşington'da dokuz devlet arasında Çinin tamamiyetini ve umum devletlerin ticaretine açık bulunmasmı temin eden muahedeyi canlandırmak istediğine Japonya tarafından hükmedilmiş olması müzakereleri güçleştirmektedir. Şehirde yeni bîr bira kıtlığı başgösterdi Belediye Iktısad Müdürlüğü, eğlence yerlerindeki satışlar için muayyen bir fiat tesbit edecek Bira fiatlarının ucuzlatılması üzerine bira istihlâki birdenbire artmıştır. Havaların sıcak gitmesi de bu istihlâkin çoğalmasında amil olmuştur. Bu itibarla, son günlerde bazı yerlerde bira bulmak imkân«!zlaşmıştır. Biradan fazla menfaat temin edemedikleri için bayilerin bu işe fazla iltifat etmedikleri de anlaşılmaktadır. Bu hususta vaki neşriyat üzerine Belediye Reis muavini Lutfi Aksoyla Istanbul dahilindeki kaza kaymakamları pazar günü umumî mahiyette bir kontrol yaparak bira bulunup bulunmadığını ve bira fiatlarında tenzilât yapılıp yapılmadiğını araştırmışlardır. Bu tetkikat neticesinde Boğazın Rumeli ve Anadolu yakasmdaki tanınmış lokanta, çalgılı mahal ve plâjlarile Beyoğlundaki bira satan bütün dükkânların tarifeleri alınmış, tetkik edilmiştir. Bu tetkikatın esası, şişe ile satılan biralardan yüzde 48,5, litre ile satılan biralardan yüzde 35 nispetinde tenzilât yapılıp yapılmadığıdır. Birçok müesseselerin, ellerindeki mevcud tarife nispetinde tenzilât yaptık'an görülmüştür. Masrafı ziyade olan bazı yerlerin tarifesini diğer alelâde eğlence yerleri derecesine indirmek imkânı yoktur. Esasen Belediye, bir müddet evvel bütün tarifelerde umumiyetle yüzde on beş nispetinde tenzilât yaptırmış olduğu cihetle fiatlar mümkün mertebe indirilmiş, hatta müessese sahiblerinin şikâyetini celbedecek mahiyet almıstır. ADLİYEDE 300 kHlik tayin ve terfi listesi Lohantacıların şikâyeti Istanbul ve Anadolu dahil olmak üzere muhtelif yerlerdeki hâkimlerden 300 kişiye aid tayin ve terfi listesinin tetkıkte olduğu ve bugünlerde tasdikten çıkacağı Halbuki ben de sana şunu söylü haber ahnmıştır. yorum: Yaralısın, yoksa!.. Müsteşarın tetkikleri Aybey, şimdiye kadar gururunu bu Adliyede tatbik ecLlmesi mukarrer yekadar kamçıhyan bir darbe hatırlamıni teşkilât hazırlıklan devam etmektedir. yordu. Ne pervasız, ne yaman söyleyişti Müsteşar Selim Nafiz, dün öğleden evo?.. vel ve sonra Istanbul Adliyesinde bu işVe bunu söyler söylemez, dudaklarıle meşgul olmuştur. Münferid hâkimlık na kadar gelen bir küfürü savurmamak şeklini alacak cnahkemelerden bir kısnıı için kendini zor tuttu. Fakat bir sıçrabirleştirilmek üzere, Sultanahmeddeki tayışta kızın bileğini yakalamıştı: pu binasının alt katmda değişiklik yapıl Benim leşim bile senin gibilerin ması devam etmekteJir. Masa ve iskemleyüz tanesine yetmezse bu sağlık bana ler de ısmarlanmıştır. haram olur. Nusrat hakkındaki dava Kız, yerinden kımıldamamıştı. AyBelediye Makine şubesi müdürü Nusbey avuclarındaki yumuşak ve nazik karet aleyhindeki vazifeyi suiistimal muhadın bileğinin birdenbire çelikleştiğini, sert kemesine Istanbul Asliye Birinci ceza ve küçük bir hareketle elinden kurtuldumphkemesinde dün devam edilmiştir. Dün ğunu gördü. Zafer, meçhul kızda idi. kü celsede, itfaiye müdürü İhsanla, basDudaklarını bükerek, gözlerini yarı kaka bazı memurlar şahid sıfatile yüzleştipatarak: rilmişler, kendilerinden muhtelif cihetler Yaralısın ciıyorum, delikanlı, de tekrar sorulmuştur. Bir şahidin daha celdi, sen ıse bana, kadınsın diyorsun. E bi ve bir istilâmın tekidi kararile, muhavet kadınım; fakat ben sevdiğim gün, kemenın devamı başka güne kalmıştır. gönlümü bir bahadıra verdiğim gün kaÇok çirkin! dmlasacağım. O zamana kadar taş gibi Ortaköyde Kdvıcinde oturan Abdurbir erkeğim. rahım, kızı sekız yaşında Sabrıveye teAybey, partiyi kaybettiğini anîamıştı. cavüz teşebbüsünde bulunmaktan AcllıŞimdi içinde, hem ıstırab, hem de sonyeye getırılmiş, hakkında tevkıf müzeksuz bir hayret duyuyordu. keresi kesılmistir. Sorgu hâkımlıği tahkiSebebsiz yere onun kalbini kırmıştı. kata devam etmektedir. Yaptığl iş, münakaşa götürmez bir kabalıktı. Bu kızın kendisine iyilik ettiği Ramideki kamyon kazasının tahkikatı muhakkaktı. Belki de yaralarını o sarmıştı, o bakmıştı. Ramide Topcularda evvelki sabah İşte yeni bir delil de önünde idi. O kamyon kazası tahkikatına, Müddeiumunun için avlanmış, yiyecek hazırlamışh. mî Orhan Köni dün de devam etmiş ve Hem de ona iki misli yiyecek veriyor kamyonun şoförü Hamid, akşam üstü du. Kısa bir müddet tereddüd içinde Adlıyeye getirilmistir. Kendisi, tedbirsızlikle kazaya sebeb clduğunu kabul etkaldı: memekte, önüne çıkan bir arabadan bah Beni affedersin değil mi? setmektedır. Diye kekeledi. Bu kazada ameleden Hakkı ölmüs, Kız, ona, sadece omzunu okşıyarak Bedri ağır, Hasanla Bayram da hafif yacevab verdi: ralanmışlrdı. Yaralılar tedavi altındıdır. Çocukluğu bırakalım. Kaç günökçe lâstiklerini çalanlar dür aç olduğunun farkında mısın? Ahırkapıda bir lâstik fabrikasından ck Kaç gün mü? Anlıyamadım. çe lâstikleri aşırmak, satmak ve satm al Oyle ya, tam beş giin, ağzınıza sadece ceviz sütile kımız damlatabildim. mak iddiasile geçende bir muhakeme başlamıstı. Bu muhakerrc dün bitmış, SulGenc kız biraz sonra, kızartmış oldutanahmed Birinci Sulh ceza mahkemesı, ğu kuş etlerile yanına gelince, onu, soffabrikada işçi Mustafanın suçla alâkasırada bağdaş kurmuş ve derin bir düşünnı görmemiş, onun beraetine karar vermişceye dalmış gördü. Karşısına oturmuş, tir; fabrikaya su getinp götürme sıra«ınaltın iki tası darı şarabile doldurmuştu. da ökçe lâstiklerini tenekeler içerisinde dı Ne düşünüyorsun Aybey? şarıya çıkarmak suretlle aşırmaktan, suclu Başmı kaldırdı, sıkıntılı sıkıntılı ve hat Salihin on dört ay hapsi, bunları kunduta ıstırab çekiyormuşçasma cevab verdi: racılara satmakt&n diğer Mustafan'n on Hiç! gün hapsi, on liıa para cezası ödemesı ve Şundan biraz iç; damralarnı yu çalınmış malı satm almaktan da on ayakmuşatır, içine de ferahlık verir. kabıcmm, üçer lira para cezası ödemeleri Dalgın gözlerle altın taslara baktı. Bu karar altına alınmıstır. taslar, bu içkiler nereden bulunmuştu? Ticaret Odaları kongresi İlerideki eşya yığını ne idi? Sormayı bile Teşrinievvelin yirmi üçünde Ankarahatırlamıyordu. da toplanacak olan Türkiye Ticaret ve Bu kıza karşı takındığı vaziyet ve o Sanayi Odaları Beşinci Umumî Kongrenun verdiği karşılık, sinirlerini bozmuş sine aid hazırlıklar ikmal edilmek üzeretu. Bir başkası olsaydı yapacağını bilir dir. Kongre teşrinievvelin y:rmi sekızine di. Nihayet tası kaptı, bir hamlede yukadar devam edecektir. Memleketin her varladı. Tadma bakar gibi son yudumu tarafmdaki ticaret ve sanayi odaları konağzında biraz tuttu: greye bütçelerinin tnüsaadesi nispetinde Güzel! murahhas gönderecektir. Murahhaslar; Dedi ve sustu. mahallî ticaret ve borsa işlerine vâkır kim Aybey, bir iki tane daha iç!.. selerden seçilecektır. Ticaret odalanna Bunu Hakan Kin (Çin Hakanı) Rum verilecek inkişaf tarzı bu kongrede tespıt İmparatoruna hediye gönderiyordu. Ne olunacaktır. tesadüf, ne iyi tesadüf ki, onu bir Türk delikanhsı içiyor. Hem de tam yerinde Yeni Tapu müdürü ve tam ihtiyac duyduğu sırada... Istanbul Tapu müdürlüğüne tayin edi Rum İmparatoruna neden gönde len Hakkı, dünden itibaren ışe başlamışriyordu bunu? tır. Tapu müdiırlüğünün ismi Istanbul Hiç, hediye olsun diye! grupu tapu sicil müdürlüğü ünvanını alAybey birdenbire tası elinden bıraktı mıştır. ve heyecanla sordu: Çöken balkon Dur, dur, şimdi hatırladım. SaKaragümrükte Kaynak sokakta oturan kın sen, Çin Hakanının Rum împaratoHalil, o civarda Salih ustanın yaptırmaknına gönderdiği kız olmıyasın? Genc kız iri gözlerini kapadı. Fakat ta olduğu inşaatta çalışırken, balkonun Aybey, bu güzel gözlerin içinde yaşlar çökmesi neticesinde düşerek ağır surette yaralanmıştır. Yaralı berayi tedavi haskabardığını sezmişti: taneye kaldırılmış, kaza hakkında tahki Ta kendis'i!.. \.Arkası var) kata başlanm^tu. Dün lokantacılardan mürekkeb bir heyet Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdarı ziyaretle yapmaya mecbur tutuldukları umumî tarifelerde yüzde on beş nispetindeki tenzilâttan şikâyet etmişlerdir. Bunlar, satılan şeylerin yalnız maliyet fiatlarını hesablamanın kâfi olmadığını, vergi ve rüsumun da nazarı dıkkate alınmasını istemişlerdir. Bira satışı için bir formül bulunacak Belediye Iktısad müdürlüğü, biranın maliyet fiatında yapılan bu tenzilâtı gözönünde tutarak, eğlence yerlerindeki satışlar için muayyen bir fiat tespit edecektir. Birayı meze ile satan dükkânların istedikleri fiatı tespit etmek, halli hayli çetin bir mesele olacaktır. KÜLTÜR tŞLERl Maarif Vekili gitti Maarif Vekili Hasan Âli Yücel dün akşam Ankaraya gitmiştir. Vekil istasyonda Üniversite rektör vekili, profesörler, Maarif müdür ve mensublan, müze müdürleri tarafından teşyi edilmşitir. müdürleri tarafından teşyi edilmiştir. da kaldıktan sonra, köy muallim mektebile eğitmen kursunu tetkik etmek üzere Kastamoniye gidecektir. DENÎZIŞLERİ Pos':a vapurlarında puz dolabı bulunacak Posta vapurlarından bazılarında buz dolabı bulunmadığı için ekseriya bir kısım yemeklerin bozulmakta olduğu anlaşılmıstır. Bundan dolayı bütün vapurlarda buz dolabı bulundurulması karar altma alınmış ve bu hususta alâkadarlara tebligat yapılmıştır. İnzıbat meclisi Kadeş, Savaş ve Egemen vapurları Maarif inzıbat meclisi dün toplanarak Almanyada inşa edilen vapurlanmızbaz,ı muallimler hakkında idarî cezalar dan üçüncüsü Qİan Kadeş, yarın limanıvermistir. mıza geîmiş bulunacaktır. Gene AlmanDevlet şurasının bir kararı yada ınşa edilrnejtte olan Savaş«ve. EgeMaarif müfettişleri, geçen sene kaldı men vapurları için bugünlerde Almanyaya lüzumu kadar çarkçı ve makınıst nlan makam tahsisatından dolayı, kıdem gönderilecektir. Bunlar g^milerdeki mamüddetlerini doldurdukları halde zam kinelerin montaj ameliyesi sırasmda oragörmediklerinden mağdur olduklarına da hazır bulunacaklardır. dair, bir müddet evvel Devlet Şurasına müracaat etmışlerdi. Iskenderun liman kadrosu Devlet Şurasının müfettişlere verdiği İskenderunda yeniden teşkil edilmekte cevab, makam tahsisatına karşılık olarak olan Liman Işletmesine aid kadro hazırverilen kıdem zammının esas kıdemle aIanarak Münakalât Vekili Ali Çetinkalâkası olmadığı, kıdem zamlarının munyaya verilmiştir. Yeni memurlar birkaç tazaman verilmesi icab edeceği şeklingüne kadar vazifeleri başına gönderilededir. rek işlerine başlıyacaklardır. Kartalda teftiş Maarif müdürü Tevfik Kut, bugün Sahillerimizdeki tahlisiye teşkilâtının Kartala giderek yeni yapılan köy mektakviyesi ve bazı sahillerde yeniden tahteblerini gözden geçirecektir. Kartalda ayni zamanda bir de yatı mektebi açıl lisiye istasyonlan tesisi, icab eden yerlere fenerler konulması hususunda alâkadar masına karar verilmiştir. makamlar tarafından tetkikat yapılmakMüf ettişler kadrosu tadır. Bu arada, sisli havalarda gemılerın Her sene olduğu gibi bu sene de a yollarım tayin edebilmeleri için Karadeğustosun sonu olması dolayısile Maarif niz ve Çanakkale boğazlarına da düdükidaresi, müfettiş kadrosunu hazırlamaya ler konulacaktır. başlamıştır. Bu kadro hazırlanırken, her İNHİSARLARDA mıntakadakı mekteb ve muallim ihtiyacı gözönünde tutulacaktır. Teftiş işlerinin İnhisarlar idaresinin nazarı istenilen şekilde cereyan edebilmesi için dikkatine müfettişlere diğer senelere nazaran az Şehrin muhtelif semtlerinde oturan omuallim tevzi edilecektir. kuyucularımızdan aldığımız müteaddid Nişantaşı orta mektebindeki mektublarda bira fiatları ucuzladıktan tamirat sonra bira bulmak imkânı kalmadığı bilNişantaşındaki orta mekteb binasınm dirilmektedir. Nitekim Kasımpaşa seminşaatı ikmal edilmek üzeredir. Eski Va tinde bir haftadanberi bira olmad'.ğı halide konağı yıkılacak .yerine büyük bir ber verilmektedir. İnhisarlar idaresinin paviyon yaptırılacaktır. nazan dikkatini celbederiz. Yeni fenerler Muharrem Feyzi TOGAY VlLÂYETTE Arjantin konsolosunun ziyareti Yeni Arjantin konsolosu dün Belediyede Vali ve Belediye ^eisi Lutfi Kırdarı ziyaret etmistir. ECNEBİ MEHAFÎLDE Ne oluyor? Halicfenerindeki Bulgar eksarhhanesi, son günlerde hiç lüzum yokken binanın damını çok uzak mesafelerden tefrik edilebilecek şekilde kırmızıya boyamıştır. Eksarhhanenin bu hareketi nazarı dikkati celbetmiştir. C Sivasa meteoroloji istasyonu kuruluyor \ Başı taşa çarptı Çapada Millet caddesinde oturan 16 yaşlarında Hilmi, dün öğleden sonra Göksu plâjında denize girmiş, başı suyun dibindeki bir taşa çarparak yaralanmıştır. Bıçakla yaraladı Küçükpazarda Kutucular caddesinde 3 numarada oturan İranlı Ali, aralarında çıkan bir kavgada ayni evde oturan Reşidi sağ kolundan yaralamıştır. C u m h u r i Nüshası 5 kunışttır Sıvaı> (Hususî) Meteoroloji unıurn mudürluğunun Sıvasta tesısıne karar verdiği mmtaka meteoroloji istasyonunun kurulacağı saha üzerindeki istimlâk işi sona ermiş ve 200 metre murabbaı saha üzerinde yapılan rasad parkı ikmal olunmuştur. Meteoroloji istasyonu da Cumhuriyet bayramma kadar tamamlanmış ve faaliyete geçmiş olacaktır. Gönderdiğim resim rasad parkı gösteriyor. yet Haric Aboneseraiti! T Öicint i v e /! j Senelik Alb avhk Üc avhk Bir aylık * 1400 750 400 150 1P1T1 îcin îoin Kr, 2700 Kr. > 1450 • > 800 » » Yoktot