Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 Evlul 1938 CUMHURÎYET HâdiseJer arasında SON BtR TEKLİF: İstanbul ve meyhane stanbulun en güzel noktalannda yemek yiyecek bir lokanta veya sadece temiz bir kahve aradığmız vakit, yerinde mutlaka bir meyhane bulursunuz. Avrupanm hemen her lokantasında, her kahvesinde içki vardır, fakat bunların hepsi meyhane değildir. Bizde Kumkapıdan Samatyaya, Fındıkhdan Rumelihisarına ve daha ötelere kadar hemen bütiin kıyılarımız, lokanta veya kahveden evvel meyhane tertibinde yapılmış dükkânlarla ve bahçelerle doludur. Buralarda sadece yemek yemek veya sadece kahve içmek müır.künse ve bir suç değilse bile ya bir toyluk veya bir züğürtlük işareti gibi görünür, dükkânın veya bahçenin an'anesine aykırı düşer. Oralarda bir sarhoş mezesinden ve bir sarhoş yemeğinden başka derlitoplu bir gıda bulabileceğiniz de çok şüphelidir. İstanbulun en güzel noktaları ayyaşlarm istilâsı altında rnıdır? Bu kadar ileri gitmiyelim; fakat meyhaneler, bu en güzel noktaları eskidenberi işgal altında bulunduruyorlar. Yedisinden yetmişine kadar bütün İstanbul halkı içinde, ağzına bir damla alkol koymadan şehrin eşsiz tabiatini seyretmek istiyen birkaç bin kişi yok mudur ki onlar için birkaç temiz lokanta, temiz, yani içkisiz değil, sarhoşsuz, birkaç temiz ve modern kahve açılmamış mıdır? Anlaşılıyor ki İstanbul halkı bu mahrumiyetten, o kötü ve iptidaî meyhane an'anesi yıkılmadan evvel kurtulamıyacaktır. Bu hal de, İstanbulun sarhoş edici eşsiz tabiatinin en nefis alkol yerine geçtiğini anlıyacağımız güne kadar sürecek gibi göu Meclis encümenlerinin D ruznamesi hazırlandı Meclisin bu içtima devresinde de mühim kanun lâyihaları müzakere edilecek (Baştarafı 1 inci saMîede) Üniversiteliler yurdu İstanbul ve Ankarada birer «Üniversiteliler Yurdu» tesis edilmeli ve bu tesis bütün Üniversitelilere acık tutulmalıdır Yazan: REFtK tNCE Zaman zaman matbuatı işgal eden ve milletin umumî meşguliyetinden doğdu una şüphe olmıyan bir «Üniversiteliler» erdimiz var. Biz bu derdi, eski kafalaımızla ve belki yaşlılığın bize verdiği endini beğenmişlik ilcasile «bugünün encliği, bizler kadar çahşmıyor!» şeknde ifade ediyoruz. Buna genclerden azı sesler mecmualarında cevab veri orlar. Fakat bizler, realitelere ahşkın ve ncak onlarla kanaat getirecek katı bir mana sahib olduğumuz için cevabın doğuluğuna kanaat getiremiyoruz. îstiyo uz ki, bizlerin yerini tutacak bugünkü enclik çok ve pek çok çalışsın ve bizlertn çok ve pek çok kuvvetli olsun. Talebe neden muvaffak olamıyor? Veden filân fakültede muvaffakiyet nis>eti yüzde şu kadar da, diğerinde ondan laha az? Bir binanın çatısı altında hep yni milletin ayni heyecan ve hatta' ayni eviyeyi tasıyan profesörleri neden bir akültede daha müspet bir netice alıyor da, diğerleri ondan aşağı kalıyor? Çatı değiştirmekle hasıla değistirmiyeceklerine ani olduğumuz profesörler yerine, gene atı değiştirmekle muvaffakiyet ibresini değiştirmiyecek talebeyi ikame edersek >rtada halledilmesi behemehal lâzım bir meçhul) karşısında kaldığımızı görü Bir taraftan (Tıb Talebe Yurdu) gibi resmî, diğer taraftan filân veya filân unvanlı talebe yurdları gibi gayriresmî müesseseler bize gösteriyor ki, üzerinde umumî bir düşünce ile meşgul olmağa değer bir mevzu karşısındayız. Evlâd arımızın ve evlâdlarımızla birlikte emel ideaüerimizin imtihanlar devrinde >apır sapır döküldüğü bir zamanda bu içtimaî ve ilmî hastalıktan kurtulmanın :areleri üzerinde tevakkuf zamanının ;eldiğine ve bu işin kolayca başarılması :abil olduğuna kani bulunuyoruz. Istanbulda ve Ankarada birer «Üni ^ersiteliler Yurdu» tesis edilmeli ve bu :esis bütün Üniversitelilere açık tutulmalıdır. Bu yurd herhald* Üniversitelere yakın jlacak, hertürlü sıhhî tekâmülâtı haiz ıulunacak, yatakhaneleri ve lokantası olacak, geniş okuma salonları ve umumî lütübhanesi fikir mesaisine saha olacak e nihayet bütün bu kadar kolaylık meselâ, ayda (20) veya (25) lira gibi ucuz irşeye mal olacak.. Esasen bugünkü li»elerimizde de ayni hayat yılda 150 lira le 240 arasında değismiyor mu? Üni ersitelilerin de (9) ay bulunacakları ısasını gözönünde tutarsak senelik masafları korumak da kabil olmaz mı? îşte ibdaı değil, fakat ihtiyacı ifade bu fikrin tahakkuku için şimdiye :adar defeatle serdedilen bu arzunun tahakkuk sahasına getirilmesi ve faraza azamî üç bin kadar Üniversitelinin ba ınmasına yarıyacak bu (yurd) un binaını kim yapacağı istifhamına cevab vermek kalıyor. Biz ona da şu cevabı veiyoruz: Evkaf Umum Müdürlüğü!. Evkaf Umum Müdürlüğü bir defa bununla, vücudünün hikmeti ve vazifesi itibarile mükelleftir. Çünkü, eski devirlere göre herbirini birer lisc, birer fakül:e ve universite telâkki etmek mecburiyeinde bulunduğumuz medreselere kendisi vazıyed etmekte ve bunların vakıfları üzerine tasarruf edegelmektedir. Bir zamanlar talebenin tedrisatına, ibate ve iasesine münhasır olmak üzere vakfedilen binaların bugün bir baska şekilde ve fakat hep o maksadla idamesi bizim için hem zevkli, hem de faydalı olmaz mı? Bundan maada, Evkaf Umum Mü dürlüğünün tarihî abidatı, hayra taalluk eden fikir ve kanaatleri ihya hususundaki çok meşkur mesaisine, böyle büyük bir bideyi ilâve etmek; milletimizin vasfı olan ilme, irfana hizmet duygusu namına şeref olmaz mı? Böyle bir yurdun tesisi, acaba ziyandan sarfınazar Evkaf için ayrı bir irad membaı olmaz mı? Kurulacak yurdun içine girip çıkan, temiz yataklarında, kaloriferli odalarında, geniş yemek salonlarında, hertürlü kitablan ihtiva eden kütübhanesinde; devletin ahlâk ve ilim prensiplerine uy gıın yetişecek genclerimizi düşünüyorum da, han köşelerinin, mülevves pansiyon Iarın, akla gelmiyen köşelerin pis havası içinden çıkıp, ciğerci dükkânlarında gı dalarmı arayan evlâdlarımıza ve hayat perişanlığından doğan maddî ve manevî zararlara acıyorum. İHEM NALINA MIH1NA Bursa Sıhhat ve şifa beldesi azeteci, «yazı yazmak» hastalığına tutulmuş adam demektir. Ben, bir haftadır, mezun e istirahatteyim. Yanıma aldığım kitabarın hiçbirini bavulumdan çıkarmadım ile. Gazetelerin yalnız serlevhalarını okuyorum. Çelikpalasın pencerelerinden Bursa ovasının her an değişen güzellikerini seyrederek gözlerimi ve kafamı dinlendiriyorum. İçimde okumak arzusu yok amma yazmak ihtiyacını sık sık duyuyorum. Susamış bir insan nasıl surahiye sarılırsa ben de arasıra kaleme sarılıyorum. Böylece, tam ve mutlak bir istirahate mkân olmuyor amma, gazeteciler için, ündelik tabiî ihtiyaclardan, hatta iptilâlardan biri halini almış olan «yazmak» arzumu tatmin ve teskin ediyor, rahatlıorum. Kaç gündür yağan yağmurlar, îstanuldan, Ankaradan ve diğer şehirlerden bu sıhhat ve şifa beldesine gelenleri dıarı çıkmaktan, Vali $«fik ve Belediye eisi N. Kiper'in himmetlerile yapılan asalt yollarda, yemyeşil ağachklar arasında dolaşmaktan, bahçelerde havuz başannda, suların şınltısını dinliyerek tembel tembel yatmaktan mahrum etti. Herkes, otelinde, banyo ile karyola araıında ter dökmekle meşgul. Askerî hasanede fizikî tedavî veya mekanoterapi le vücudlerindeki fazla yağları yakmağa zayıflamağa çalışan şişmanlarla koları bacaklan tutulmuş olan romatizmaılar terleyip üşümek ve hastalanmak korkusile idmanları bıraktılar. Zayıflıyalım derken yiyip içip şişmanlıyoruz. Bursa Askerî hastanesi, memlekerin yalnız askerler için değil; siviller için dc yegâne fennî su ve fizikî tedavi yapan hastanesidir. Orada Başhekim Hikmet, dahiliye mütehassısı Ismail Hakkı, ve fizik tedavi mütehassısı Rıza Remzi gibi çenc Türk doktorlan en büyük itina, ihimam ve şefkatle asker ve sivil bütün hastalan tedavi cdiyorlar. Millî Müdaaa Vekâleti, buraya, su tedavisi ve fizikî edavi için lâzım gelen bütün esbab ve materiyali tedarik etmiştir. Vaktile otel e pansiyon olarak yapılan ahşab hastane binasının, eskilik ve modern bir tedavi yurdunda bulunması icab eden hususî ekil ve tertibden mahrum olmak gibi noksanlannı, hertürlü elektrikli ve makineli cihazların bolluğu, bilhassa kıymetli doktorların nezaketi, dikkati, hazakati fazlasile telâfi etmektedir. Düşününüz ki Millî Müdafaa Vekâleti, hastaların ayak seslerinden rahatsız olmamaları için, hastanede çalışan sıhhiye askerlerine alü âstik kunduralar giydirmeği bile unutmamıştır. Daha evvel, bu ciheti düşünerek hastane dahilinde, askerlere altı çivili fotinler yerine, yemeni giydiren Başhekim Hikmetin bu hassasiyeti, neden otel sahiblerinin ve müdürlerinin aklına gelmemiş, bilmem. Millî Müdafaa Vekâleti, bu şifa yurdu için mükemmel bir bina yaptırmağa karar vermiştir. Inşaata başlamak üzere, Bursa Çekirge sehir plânınm yapılması beklenmektedir. Hastane, böyle modern ve hastane olarak yapılmış bir binaya nakledilince, dünyanın en güzel su ve fizikî tedavi müesseselerinden biri olacaktır. Bursa Askerî hastanesi, yukarıda da söylediğim üzere, bütün askerî hastanelerimiz gibi, srvillere de kucağını açmıştır; fakat tabiatile askerler, asker aileleri ve sivil devlet memurları tercih ve tekaddüm hakkını haizdirler. Yatalak sivil hastaların hastaneden istifadesi mahdud ise de ayakta tedaviden, banyolardan ve bilhassa fizikî tedaviden bol bol faydalanıyorlar. Sıhhat ve îçtimaî Muavenet Vekâleti de, Cekirgede, ücretli ve ücretsiz olmak üzere, modern bir su tedavi hastanesi yaptırmalıdır. O zaman askerî ve sivil iki hastane ile Bursa hakikaten bir sıhhat ve şifa şehri olur. Zenginlerimiz de Vişi'yi, Karlısbad'ı ve diğer bir sürü badları ve badınları bırakarak cennet Burasaya koşarlar. Dahiliye encümeninde ayene ve satılması, 8. Hukuk usulü muhakemeleri kanununun 569 uncu maddesinin değiştirilmesi, 9. îcra vekilleri heyeti kararile tayin olunacak yerlerde tatbik olunmak üzere ceza mahkemeleri usulü, 10. îmar kanununun 9 uncu ve 2290 sayılı belediye yapı ve yollar kanununun 8 inci maddelerinin hükümlerinden mazbut vakıfların mülkiyeti hususiye kaidelerine tabi gayri menkullerin istisnası, 11. Köy kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi ve bu kanuna yeni hükümler ilâvesi, 12. Küçük san'atlar, 13. On sene içinde sahibi çıkmıyan şirket ve müesseselerdeki depozito akçelerinin mahallî belediyelere tevdii, 14. Nüfus deneme yazımı, 15. Adlî evrakın pssta idaresi vasıtasile tebliği, 16. Depozito ve emanet sandığı tesisi, 17. Altın, plâtin ve gümüşten yapılan her nevi eşyaya damga vurulması, 18. Köy kanununun 16 ncı maddesini değiştiren 2491 sayılı kanunun birinci maddesile köy kanununun 44 üncü maddesinin 5 inci fıkrasının kaldınlması ve bu kanuna yeniden bazı hük<nler eklenmesi hakkınd'ki kanun lâyihaları. Dahiliye encümeni ruznamesinde: 1. Eğer, setner ve hayvan koşumlarının tavhidi, 2. Dahiliye Vekâleti vilâyet teşkilâtı vazifeleri, 3. Nüfus, 4. Arazi vergisi hakkındaki 1833 sayılı kanunun bazı hü;ümlerinin değiştirilmesi, 5. Yangınbas (îtfaiye), 6. Yollarda seyrüseferin tanimi ve yoîların muhafazasının temini hakındaki kanun lâyihalarile, Muş meb'usu Hakkı Kılıcoğlunun müfti adının baş imamhğa çevrilmesi hakkındaki kanun tekifi, 2 Başvekâlet tezkeresi ve Yozgad neb'usu Sırrı îçözün belediye vergi ve resimleri kanununun 5 ve 7 nci maddelerinin tefsirine dair takriri vardır. Divanı muhasebat encümeninde Encümende, muhtelif müesseselerin hesabı kat'î lâyihalan vardır ki sayılan 23 ü bulmuştur. Bundan başka 10 tezkere de ruznamededir. Gümrük ve inhisarlar encümeninde İnhisarlar umum müdürlüğü memurlarınm ücret ve dereceleri hakkında Maliye Vekâletince hazırlanan kanun lâyihası gümrük ve inhisarlar encümenindedir. Arzuhal encümeninde Arzuhal encümeni ruznamesinde YozBu encümenin ruznamesinde yalnız 2 gad meb'usu Emin Dramanm 4 takriri ile Başvekâlet tezkeresi vardır. Rasim Asım ile Murtaza Kaptan adlaîktısad encümeninde nnda iki yurddaşa aid olan motör hak kmdaki encümen mazbatası vardır. 1. Memleketten harice çıkacak veya memlekete girecek üretme vasıtalarmın Bütçe encümeninde yasak edilmesi ve yasakların yabancı 1. Şurayi Devlet, 2. Devlete aid mat memleketlerin yasak maddelerile değiştibaaların birleştırilmesi, 3. Kaçakçılıktan rilmesi, 2. Türkiye Altnanya ticaret mubaşka inhisar suçlarından doğan para ce kavelenamesine müzeyyel itilâfın tasdiki, zalarından vazgeçüebilmesi, 4. Devlet 3. Sanayiin kontrolü, 4. Türkiye ile Almemurları aylıklarının tevhid ve taadülü, manya arasındaki mübadelelere ve tedi5. Subay ve askerî memurların aylıklan yata müteallik olup 30 ağustos 1937 tahakkındaki 1453 ve 2702 sayılı kanun rihinde imzalanmış olan anlaştnanın taslann bazı maddelerinde değişiklik yapıl diki, 5. Vasıtasız vergiler hakkındaki kaması, 6. Ecnebi memleketlerde hizmet et nun lâyihalarile 6. Artırma, eksiltme ve mekte olan memur ve müstahdemlerin ihale kanununa ek kanun lâyihası, ayrıca maaş, ücret ve tahsisatlarının tediye su 3 kanun teklifi ve 4 tefsir talebi Îktısad reti hakkındaki kanunlarda değişiklik ya encümeni ruznamesindedir. pılması, 7. Maaşlann tevhid ve taadülüne Maarif encümeninde dair olan 1452 ve 1498 sayılı kanunlara Ruzname şöyledir: 1. Ankarada kuruek 1843 sayılı kanunun 2 nci ve 4 üncü lacak konservatuvar hakkında, 2. ilk ve maddelerinin değiştirilmesi (6 ve 7 mımaralarla bildirdiğim bu iki kanun birleş orta tedrisat muallimlerinin terfi ve tectirilmiştir), 8. Devlet memurları aylıkla ziyeleri hakkındaki kanunun 16 ncı madnnın tevhid ve taadülüne dair olan 1452 desinin değiştirilmesine dair lâyihalar. sayılı kanuna bağlı 2 sayılı cedveldeki Manisa meb'usu merhum Sabri Toprağın maarif hakkında bir kanun teklifi ve bir Millî Müdafaa Vekâleti kara kısmı mutefsir talebi. allimlerinin miktar ve maaşları dereceleMaliye ve nafıa encümenlerinde rinin değiştirilmesi, 9. Arazi vergisi kanununun 2 nci maddesine bir fıkra eklenMaliye encümeni ruznamesinde 5 kamesi, 10. Mübadele ve teffiz işlerinin nun lâyihası, 2 kanun teklifi, 7 Başvekâkat'î tasfiyesi ve intacı hakkındaki 1771 let tezkeresi, nafıa encümeni ruznamesinsayılı kanuna ek, 11. Askerî ve mülk de de sadece bir tefsir talebi vardır. tekaüd kanununun 66 ncı maddesine bir Diğer encümenlerde fıkra eklenmesi, 12. Ordudan çıkacak 12 Millî Müdafaa encümeninde 2 lâyıha yaşından yukan hayvanların köylü ve yetiştiriciye satılması, 13. Askerî fabrikalaı ve 1 tezkere, teşküâtı esasiye encümenintekaüd ve muavenet sandığı, 14. Asker de Afyon meb'usu Berc Türkerin kanunve mülkî tekaüd kanununun 14 üncü mad ların ilân şekline dair teklifi, ziraat encüdesinin son fıkrasının tadili, 15. Devle' meninde; 1. Mahsuldar ve yabani zeytin demiryolları ve limanları işletme idares ağaclarınm aşılanması, 2. Çiftçi mallarıhesablarında kayıdlı 1929 yılı sonuna ka nın korunması hakkındaki lâyihalar vardar olan muamelâttan doğan bir kısım dır. borclarm ne suretle terkin edileceği hak Bunlardan başka meclisin muhtelif enkmdaki kanun lâyihalarile, 16. Hariciyı cümenlerinde de iki lâyiha ile, bazı tezVekâleti teşkilâtı kanununa ek kanun lâ kereler ve kanun teklifleri vardır ki, büyihası bütçe encümeni ruznamesindedir. tün encümenler bunların müzakere ve inBütçe encümeninde bunlardan başka l tacı için ikincıteşrin ayı içinde içtimalara baslıvacaklardır. kanun teklifi, 7 tezkere vardır. MtııtıııııiMHHİIllll İsveç kontenjan liste Söğüdözünde zengin bir kömür madeni sinde yapılan bir bulundu değişiklik Ankara 18 (Telefonla) îsveç ticaret anlaşmasına bağlı protokolda yazılı «diğer emtia» tabiri yün, pamuk, jüt mensucat, yün ve pamuk ipliği haric diğer emtia şeklinde değiştirilmiştir. îsveç ticaret anlaşmasının gümrüklere tebliği tarihine kadar îsveçten yola çıkarılmış oldukları tevsik olunacak mensucat mevcud konten" jandan kalacak bakiyeye inhisar ettiril mek suretile yurda sokulabilecektir. Allaha karşı işlenen günahların affı Londra 18 (a.a.) Allaha karşı işlenen günahları afettirmek üzere tertib edilen dinî merasim istisnaî bir ehemmiyet kesbetmişür. Elli bin kişi sükut içinde Lambeth köprüsünden Westminter katolik kili?esine kadar giderek dinî ayinde hazır bulunmuşlardır. Talebe neden muvaffak olamıyor? Buna talebenin bir türlü, profesörlerin runuyor. •r türlü, resmî müesseselerin bir türlü ve i PEYAMt SAFA ihayet halkm da ayrı bir şekilde dermean edilen cevabları ve mütalealan var. Bunlar o kadar çok ve yekdiğerine zıd ki, cinden tam bir muvaffakiyetle çıkmak ve LJniversiteyi, kovaladığı ülküye ulaştırailecek programları tertib ve tanzim etmek; ancak ve münhasıran bu işlerin çinde yuğurulmuş ve yorulmuş salâhiyetilere bırakılmak icab eder. Çok kıymetli bir Hukuk Fakültesi profesörü, bu seneSelânik (Hususî) Selnnik anlaş" ü imtihan muvaffakiyet nisbetindeki dümasından sonra Bulgar Yunan iktısadî üklük karşısındaki hayretini şöyle izhar yakınlığı için iki devlet murahhasları ara ediyordu: sında burada toplanan konferans müza " Ben uzun senelerdenberi profesökerelerine nihayet vermiştir. Makedonya üm. Ne dersim, ne metodum, ne de kaumum valisi General Kirilis'le Belediye akterim değişti! Fakat talebenin verimi reisi Pangalos murahhaslara ziyafet ver noksanlaştı. Bu noksanm sebebini elbette miştir. Selânik üniversitesi salonlarında ne bende, ne de benim senelerdenberi tatoplanan konferansta eski nazırlardan kib ve tatbik ettiğim talimatnamede araBufos ile Grigoriadis ve Bulgar profesör mamalıdır. Filof birer nutuk söyliyerek yapılacak Diğr bir profesör: anlaşmanın ehemmiyetini ve iki memleket Universite tahsili, lise temeli üzearasındaki dostluk rabıtalarınm kuvvet rine konan bir bınadır. Bugünün acı nelendirilmesi lüzumunu tebarüz ettirmiş " iceleri o temelle uğraşmak lüzumunu bilerdir. Selânik ticaret odası reisi Stamatis ze göstermektedir. diyordu. Selânik anlaşmasının ehernnıiyetini ve Buna ilâve edilecek birçok şu veya bu Balkan milletleri arasındaki dostluk ve sebebler burada sıralanabilir. Fakat bukardeşliğin teessüsüne bu anlaşmanın terada yalnız bir sebebi, halk gözünden ve mel teşkil ettiğini sö>lemistir. Konferans halk yönünden ifade etmek istiyorum, ki namına Bulgar ve Yunan hükumdarlan ) da «Universitelilerin hayat zabıtasızna telgraflar çekilmiştir. Konferans mü " ığı» diye hulâsa olunabilir. zakerelerinde iki memleket arasında ya1 9 2 0 yaşında liseden çıkıp îstanbupılacak ithalât ve ihracatın kolaylaştırılıp la veya Ankaraya gelen bir gencin tutafazlalaştırılmasile iki memleket simendi cağı iki tahsil yolu vardır: Ya leylî veya ferlerinin raptı meseleleri konuşulmuştur. neharî. Mevzuumuzdan leyliler haricdi Japonyanın harb masrafları ve (hayat zabıtasızlığı) sözlerimiz, neTokyo 18 (a.a.) Domei ajansının rî tahsil takib edenlere samildir. bildirdiğine göre, bu senenin fevkalâde Ana ve babasınm kendisine ayırdığı askerî masrafları 3 milyar yeni aşacak ve ayda 40 50 lira bir maişet vasıtasile Isgelecek seneler zarfındaki askerî mas*af tanbulda veya Ankarada yaşıyan bir bütçeleri bu meblâğı geçecektir. Diğer ci" genci, evvelâ bir yatacak yer, sonra yehetten Domei, fevkalâde tahsisalm bir kıs me ve icme ve nihayet kitab gibi irfan vamının hava kuvvetlerinin takviyesine tah" sıtaları işgal eder. sis edileceğini tahmin etmektedir. Bir odanın içinde bazan üç talebenin Romanyada kadınlar asker toplanması ve bu odada yiyip, içmek, yatmak gibi hayatî vazifelerin yapılmış oluyorlar Bükreş 18 (a.a.) Rador ajansı bil" olması oralarını dimağ ve ruh faaliyetini çürüten birer kötü muhit haline sokar. diriyor: Ne nese, ne kuvvet o daracık yerin buIIIHMIIIIHIIIII'H'"" Kadmlann, harb halinde mecburî va" naltıcı ve öldürücü havasında bir tezahür tan hizmetine tâbi oldukları hakkındak kabiliyeti bulamaz. kararname Kral Karol tarafmdan imza Daha iyice bir hayat ve faraza müs edilmiştir. Bu kararnameye göre, kadıntakil bir pansiyon hayatı gecirenlerde eklar yapabilecekleri islerde kullanılmak üseriya pansiyonda veya muhitinde başlızere gerek münferid olaıak ve sınıf snrf yan havailiğin cereyanına kapılmaktan Ankara 18 (Telefonla) Maden seferber edilebileceklerdir. nefsini menedemez. Danzig'de bir cinayet Tetkik ve Arama enstitüsü profesörlerinHulâsa gencliğin 20 25 yaş arasında ; Varşova 18 (a.a.) İko gazetes nin den Yunkmans'ın Söğütözü tarafında kaynıyan kanını, pişirilmesi lâzım gelen yaptığı tetkikler sona ermiş bulunmakta Danzig'den bildirdiğine göre, Alfere dimağ ve ruhunun yanında yalnız havadır. Bu mıntakada zengin taşkömürü ya" taynk ve Oskarsklike admda iki Hitler iyata mahkum etmemenin çaresini bul ci Ustarboski isminde Danziçli bir sos takları görülmüştür. mağa ve Üniversitelilere (serbestlik içinyalistı bıçakla yaralamışlardır. Söğütözünde ve yakınlarında tesbit eHastaneye kaldırılmış olan mecruh de inzıbat) veren bir muhit halketmeğe dilen çok geniş bir havza üzerinde yarma varalann tesirile ölmüstür. mecbur olduğumuzu çarelerden biri olarak söylemek istivoruz. Gerek liselerde ve galeri ameliyatına başlanmıştır. Bu aKISA HABERLER gerek leylî yüksek mekteblerde ve hatta meliyat neticesinde Söğütözü havzasının, * BELGRAD 18 Kralın kardeşler: Tıb Fakültesinin Yurd talebesile ne Zonguldak yataklarının devamı mı, yok" Prens Tamislav ile Prens Andre ve Naibi sa mevziî bir kömür mıntakası mı olduğu Hükumet Prens Pol'un oğulları Prens A harileri arasında gördüğümüz farklar, leksandr ile Prens Nikola tahsillerine de bize bu yolun umumî bir kaide haline anlaşılacaktır. vam etmek üzere İngiltereye hareket et konulması vazifesini hatırlatıyor. Zaten Eğer birinci ihtimal tahakkuk ederse mek üzeredirler. bu lüzum kendiliğinden tahakkuk etmiş memleket serveti bakımından elde edilen * BERLİN 18 General Bek, şark: Prusya manevralarmda hazır buluntna evlâdlarımızın yalnız hayat ve sıhhatler: kazanc harikulâde büyük olacaktır. olan 36 ataşemiliter şerefine Könisberg'dı ve ekonomik yaşayışları üzerinde faydas Fakat, ne olursa olsun, Söğütözü taş bir ziyafet vermiştir. olacağı mülâhazasile resmî mahiyette ol* LONDRA 18 Avusturya âli komise kömürü yataklarının verdiği parlak netice mıyarak da (talebe yurdlar) ı tesis edilri Bruce, bu sabah saat 10,30 da Başvekâ miştir. memlekete hakikî bir müjdedir. lette kabul edilmiştir. Hariciye encümeninde üz. Selânikte toplanan iktısadî konferans Yunan Bulgar iş birliği temin edildi REFtK tNCE Annam imparatorunun Fransaya sadakati c Saigon 18 (a.a.) Annam imparatoru Baodai, Hindiçinî valisine bir mesaj göndermiştir. Imparator, mesajında bil " hassa şöyle demektedir: «Garbda beynelmilel gerginliğin vahim bir şekil aldığı ve Fransızların bütün enerjilerini topladıkları şu sırada gerek kend namına, gerekse Annamlı tebeam namına hâmi büyük millete derin bağlılığımızı ve sarsılmaz sadakatimizi teyid ve bu hissi Esasen, Çelik Palas gibi modern bir yatımızm Fransa hükumetine bildirilme " otel Bursa Çekirge muhitine yeni bir sini rica ederiz.» hayat vermiştir. Çelik Palas o kadar rağParis Yahudilerî âyin bet görmüştür ki bu otelegelip de oda yapıyorlar bulamıvanlar oda bulanlardan çok fazParis 18 (a.a.) Birçok Museviler ladır. Onun icin şimdiden otelin tevsiine tarafından imza edilmiş bir istidaya ce karar verilmiştir. vaben Fransa Başhahamı Moris Liber, UludaSın eteklerinde iki hastaneden Filistın, İngiltere ve sair memleketler Haska bövle iki üç otel daha vükselirse, başhahamlarile bilittifak dindaşların Bursa hakikaten eşsiz bir su şehri olur. bugün dünyanın sulhu ve Yahudi mil letinin selâmeti için dua ve niyazlarda bulunmağa davet etmiştir. Pariste Zafer sokağındaki mabedde mutantan bir âyin yapılmıştır. Bulgar Kralı Paristen ayrıldı Paris 18 (a.a.) Bulgar Kralı Boris, Yeni bir rökor Zürih 18 (a.a.) Malkoln Kampbel Sofyaya gitmek üzere saat 9,20 de şark bizzat kendisinin olan su üzerinde sürat ekspresile Paristen ayrılmıştır. Kendirökorunu dün Halvil gölünde vasatî 210 sini istasyonda Reisicumhur namına yarbay Sud ve Bone namına Hariciye kilometre 78 metre süratle kırmıştır. Evvelki rökor, 203 kilometre 40 met Nezareti teşrifat müdürü Loz uğurla mışlardır. re idi.