Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHUEÎYET 14 Eylul 1938 KUçUk hikâye Karşı evdeki ışık] Luigi Pirandello'dan 2 için gehnîşse derhal yıkılacaktı!... Acaba, bu yabancı, bizzat kendisi değil miyd:?... Ve kadm çekilmeden, penceresini kapamadan evvel, «geceniz hayırlı ol sun!» cümlesini mmldandı. Ev sahibi kadmlar ne türlü sözler söylemişler de, bu kadında böyle bir tecessüs uyandırmış, alevlendirmişlerdi? Münzevî hayatı kadr üzerinde nasıl acayib, ve hangi kuvvetli cazibe tesiri yapmış da, kendisinden ilk bahsedilişte, hemen ço cuklarını bırakıp, bu adamla dostluk et meğe başlamıstı? Evet, birbirlerinin karşısmda, her ne kadar bakışamıyor, ve pencereye gelmekte hıçbir gizli maksadları yokmuş gibi davranıyorlarsa da, muhakkak ki, her ikisini de karanlıklar içinde saran ayni esrarlı bekleme iirpertisi sarsmakta idi. Adam, penderesini kapadığı zaman, ertesi akşam, ışık söner sönmez kadının gene pencereye çıkacağından emindi; sahiden de öyle oldu... Ve, o günden itibaren, Butti, artık küçük odasında karşı evin ışığmı beklcmedi; sabırsızlıkla bu ışığın sönmesini bekledi. O zamana kadar tatmadığı aşk ihtirası, senelerdenberi hayatın hakaret ettiği bu adamm kalbini onultnaz bir kudretle sardı, ve kadmı bu girdabm içine, kökünü kopararak sürükledi. Butti, Nini'lerin küçük odasını terkedip gittiği zaman, karşıki evin üçüncü katında oturan Sinyorinanın üç çocuğunu ve ~ocasım bırakıp kaçtığı havadisi bir bomba gibi patladı. Butti'nin dört ay içinde oturduğu küçük oda boş kaldı; küçük ailenin her akşam yemek yemek için toplandıkları karşıki küçük oda da haftalarca kapkaranlık kaldı. Sonra, bu kederli masa üzerinde ışık gene yakıldı; masanın yanmda oturan talihsiz baba, annelerinin her akşam, elindeki sıcak çorba ile girmegi itiyad edindiği kapıya bakamıyan öksüz çocuklannm takallüs etmiş yüzlerini tetkik ediyordu. Bu kederli masa başında tekrar yakılan bu ışık, bundan böyle daima boş kalacak olan karşıki odayı sanki ıstırab duyarak aydmlatmağa başla dı. Tullio Butti ve sevgilisi, cinayete benziyen deliliklerini yasadıkları aylar zarfmda acaba bunları hatırladılar mı? Bir akşam, Nini'leri, acayib kiracılarınm şaşkm ve sinırlı bir halde çıkagelişi şaşırttı. Ne istiyordu? «Küçük odayı, henüz kiralanmamışsa, küçük odayı? Kendisi için değil, orada oturmak için değil, fakat, her gece odaya gizlice yalnız bir saat, bir müddet gelmek için. Ah! Uzak tan, görünmeden, çocuklannı görmek istiyen bu zavallı anneye merhamet etsinler! Ellerinden ihtiyatı bırakmıyacaklar; merdivende hiç kimsenin bulunmıyacağı bir saati seçecekler! Kısa bir müddet için, kiranm iki üç misli fazlasım verecekler...» Hayır. Nini'Ier razı olmak istetnedi ler. Yalnız, küçük odaya kiracı talib çıkmadığı müddetçe, pek sık olmamak şartile gelebilirler... Oh! Fakat, namus işi, kimse onlan görmemek şartile... Ertesi akşam, iki yarasa gibi geldiler; hafif kanad darbelerile küçük odanm karanlıkları içine tünediler. Karşıki odanın ışığile, uzaktan yaşıyacaklan bu ışıkla odanın aydınlanmasını beklediler. İşte! Fakat, Tullio Butti evvelâ bu ışığa tahammül edemedi; çünkü, bu ışık şimdi ona haşin, hilekâr, mel'un birşey gibi göründü!.. Kadm, aksine, gırtlağını hırpalıyan hıçkırıklarla, susuzluktan ölmek üzere olan bir mahluk gibi bu ışığı içti; ve, mendilile ağzını tıkıyarak pencereye atıldı... Yavruları!. Yavrulan!... Ora da!... Işte hepsi... Masada, ve bilmi yorlar ki... Adam, onu tutmak için koştu, ve her ikisi de orada çivilenmiş gibi, birbirine sokularak, gözetleıneğe başladılar!.... Çeviren: ŞERİF HULÛSİ İPEK Sineması Yarın akşam yeni sinema mevsimine başlıyor Millî fılimciliğimizin inkişafile türkçeye çevrilen filımlerin çoğalmasmda mühim bir mevki işgal etmekte olan İpek sineması yeni sinema yılına yen ve muazzam hazırlıklarla başlıyor. Halkımızm türkçeye çevrilen filim lere gösterdiği büyük rağbetten cesa ret alan İpek sineması bu sene 15 kadar büyük filmi güzel dilimize çevirmeğe karar vermiştir. Bu filimlerin çevril mesinde büyük bir itina gösterilmiş ve yalnız en büyük ve hareketli filimler intıhab edilmiştir. Bütün dünya sine macıları arasmda «Sinemanın Mucizesi ismi verilen <Kasırga» ve «Marko Polonun müthiş maceraları» bu filimlerin basında gelmektedir. Halkımızın komedi filimlere göster diği rağbet nazarı dıkkate alınarak bilhassa bu çeşid filimlerin de türkçeleş tirilmesine ehemmiyet verilmiştir. Lorel Hardi'nin en son ve en güzel eseri l Hardy İsviçrede>, geçen sene şehrimizde ancak bir filmi gösterilmiş olmasma rağmen muazzam bir muvaffakiyet kazanan <Üç Ahbab Çavuş lar > ın en son cüç Ahbab çavuşlar ope rada» ve <Üç Ahbab çavuşlar anafor cu> isimli iki filmile Harold Lloyd «LUİJ. nin «Profesör Kendini Koru> filimleri bu sene tpek sinemasımn en büvük muvaffakiyetini temin edecek filimlerdir. Hükumetimiz sinema vergilerinl indirmek suretile sinemacılığa nekadar ehemmiyet verdiğini göstermiştir. Bu nun ilk semeresi olarak memleketimizde millî filimciliŞimiz yeniden canlan mıştır. Meselâ, Ipekfılm stüdyosunda Darülbedayi artistleri üç büyük filim hazırlamağa başlamışlardır. Bunlardan birincisi, Müsahibzade Bay Celâlin «Avnaroz Kadısı» filmi tamamlanmış bulunuyor. Bu filimde basrolleri Ha zım, Vasfi, Galib, Behzad, Şevkiye, Halide. Muammer ve Mahmud gibi kıy metli artistlerimiz üzerlerine almıştır. Yapılmakta olan ikinci filim «Kıskanç» simli büyük bir dram filmidir. Ecnebi filimleri arasından seçilen filimlerin isimleri şunlardır: Norma Şererin temsil ettiği Marie Antoinette, Janet Mak Donaldm ve Nelson Edvnin müştereken yarattıkları Senorita, Harry Baur'un meşhur Taçlı anavar, Ronald Kolman'ın «Serseriler Kralı». Hans Albers'in <Casanova», Anna Bella ve Tvron Powel'in «Süveyş Kanalı», Doleres Del Rio'nun «Düşman Bavra^ı Altında>, Fred Mac Murrev'in «Kanadlı insanlar>, Jean Gabin ve Dita Parlo'nun «Harb Esirleri>, Loretta Young ve Richar Gree'nin temsil et tikleri «Dört Namus Nöbetçisi>, E. Robinson'un «Son Gangster» şaheseri, Ramon Navarro'nun türkçe sözlü ve sark musikili Sevhin Oğlu filimleri bu sene göreceğimiz en güzel filimler arasmda bulunmaktadır. İpek sineması bu seneduhuliye fiatarını geçen senelere nazaran mümim miktarda kırarak hususî koltuklar 45, balkon 35, birinci mevki 25 kuruş olmak üzere tesbit etmiştir. Sinemanm dahilmde büyük değişlkikler yapılmış, balkon genişletilerek giris ve çıkış kapılan artınlmış ve yeni bir bekleme salonu ilâve edilmiştir. Avrıca balkonun bütün koltuklan da Mil edilmiştir. îpek sinemasına yeni ve muvaffakii bir sinema vılı temenni ederiz. RADVO akşamki program J O günden sonra, her akşam, bürosundan çıkmca, bir zamanki münzevî gezmelerini yapacak yerde, evinin yolunu tutuyor; sonsuz bir üzüntü içinde, bh dilenci gibi, bu tatlı ve hoş samimiyet havasını, ve, çocukken, annesi.. Tıpkı bu nun gibi... iken bazı nadir sükunet ak şamlannda neş'esine varabildiği bu aile neş'esini duymak için pencerede saatlerct bekliyordu... ve ağlıyordu! Evet, karşıki evin ışığı bu mucizeyi yaptı. Bunca seneler ruhunun içine, da Iıp kaldığı ürkütücü melânkoli, bu ışığın tatlı parlaklığında tuzbuz olmuştu. Tulio Butti, karanlıkta kalmak manisinin ev sahibi kadınla kızının zihinlerinde uyandıracağı acayib düşünceleri hiç hesaba katmadı. İki defa daha, Clotildina, beyhude yere ona ışık teklifınde bulundu. «Hiç ol mazsa mumu yaksa? Hayır, ona da lü * zum yok!...» Clotildina, elinde lâmba ile İkinci defa gelişinde, kapı aralığından, tatlı bir sesle ona: «Kendinizi hasta mı hissedıyorsunuz?» sualini sortnağa cesaret etmişti. Cevab verdi: Hayır, iyiyim. Sonunda, Allah bilir ya, kız mazur dur!.. Sonunda, onu anahtar deliğinden gözetledi, kız hayret içinde, kiracısmın odasında karşıki evden, Masci'lerin evinden gelen ışığı görmüştü; ve, onu, pencere arkasmda, Masci'lcrin evine dikkatle bakar bir vaziyette görmüştü!.. Ve Clotildina şaşkm bir halde, keşfini annesine haber :rmek için koştu. «Âşık olmuş! Âşık! Margharita Masci'ye âşık!...» Birkaç akşam sonra, Butti, pencereden karşı odadaki küçük aileye bu defa baba yoktu, her zamanki gibi akşam yemeğini yemekte olan bu küçük aileye baktığı esnada, Butti, odaya kendi ev sahibi ka dmla kızının girdiğini, ve eski dostlar gibi karşılandıklannı gördü. Ve bir an, bir sıçrayışta şaşkm, müteessir bir halle pencereden çekildi. Küçük anne ve üç çocuk hepsi birden onun penceresine bakmak için gözlerini kaldırmışlardı. Bu iki kadm, şüphesiz, kendisinden bahsetmeğe başlamışlardı... Ve şimdi, belki herşey bitmişti? Ertesi akşam, karşıki küçük odada gizlenmiş ollujunıı t>ildikl«ri için, anne vcyn baba paîıcurlan kapıyacaklardı; ve böylece, kendisini yaşatan bu ışığı, onun masum neş'esi ve huzuru olan bu ışığı artık görmiyecekti. Fakat, bö'yle olmadı; ve hatta, ertesi gün, karşıki ışık sönüp, karanlıklara dalan kendisi biraz hava almak üzere pencereleri açmak için küçük ailenin yataga girmesini beklemişri. Penceresini açmca, karşıki evin penceresini de açık gördü. Biraz sonra hayrete kadar varan bir korku duydu, ihtimal Nini'lerin söylediklerile tahrik edilmiş olan genc kadını gördü. Bu, çok yüksek iki ev pencerelerinin gözlerini birbirlerine o kadar yakmdan açıyorlardı ki, ne yukanda mavi sema parçasını, ne de aşağıda methali bjı.demir parmakhkla kapalı kara toprak parçasım görmeğe imkân vardı; ne ay, ne de güneş ışığı bu gözleri kamaştırabilirdi. Kadm oraya onun için çıkmıştı; çün kü, görmüştü ki adam da karanlık penceresine yaklaşmıştır. Karanlıkla birbir lerini güçîükle görüyorlardı. Fakat, a dam kadının güzel olduğunu evvelden biliyordu; hareketlerindeki bu şuhluğu, siyah gözlerinin bütün ihtizazlarını, kırnıızı dudaklannm bütün gülüşlerini ta nıyordu. Bununb. beraber, kadmı orada görünce, acayib bir ıstırab duydu: Içine düştüğü hayret, onu altüst ediyor, tahammül edilmesi güç bir merak ürpermesi içinde nefesi kesiliyordu. İlk defa kadının gitmesini beklemek için, bizzat oradan uzaklaşmamak için büyük bir gayret sarfetmeğe mecbur oldu. Bu ailenin zevkini tattığı, hatta kendisi de iltimaile zevkini tattığı bu aşk ve huzur hulyası, bu tatlı ve güzel hulya, eğer kadm geceleyin oraya bir yabancı «Üç kör fare» Baş rollerini Loretta Young ve Joe Mac Creanın oynadıkları bu kordelâ umumî ahengi biran bile zayıflamıyan çok kuvvetli bir eserdir ANKARA: 14,30 karışık plâk neşriyatı 14,50 plâkla Türk. muslkisi ve halk şarkıları 15,15 ajans haberleri 18,30 plâkla dans musikisi 19,15 Turk musıkisi ve halk şarkıları (Makbule Çakar) 20 saat ayarı ve arabca neşriyat 20,15 Türk musikisi ve halk §arkıları (Muzaffer nkar, Safiye Tokay) 21 sıhhî konuşma (doktor Vefik Vassaf) 21,15 stüdyo salon orkestrsusı 22 ajans haberleri ve hava raporu 22,15 yarınkl program ve son. İSTANBUL: * 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadis 13,05 plâkla Türk musikisi 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14 son 18,30 dans musikisi (plâk), 19 konferans: Fatih Halkevi namına, Ercumend Ekrem Talu (Komşumuz Romanya) 19,30 dans musikJsi (plâk) 19,55 borsa haberleri 20 saat ayarı: Grenviç rasadhanesinden naklen, Faide ve arkadasları tarafında Türk muslkisi ve halk şarkıları 20,40 ajans haberleri 20,47 Omer Rıza Doğrul tarafından arabca söylev 21 saat ayan, şan. Bedriye Tüzün, stüıdyo orkestrası refakatile 21,30 Necdet ve arkadasları tarafmdan Türk muslkisi ve halk şarkıları 22,10 hava raporu 22,13 Darüttaliml musiki heyeti: Fahri ve arkadaşlan tarafmdan 22,50 son haberler ve ertesi günun programı 23 saat ayarı, son. Yabancı merkezlerden (orta dalga) müntehab parçalar Operalar « Üç kör fare » nin başmümessilleri Loretta Paristen yazılıyor: Young ettikten sonraJoel Mac gene evvelki fakir genc kız Crea Burada sinema mevsimi başlamadan delikanlı ile, ortanca milyonerle evleni evvel gösterilmeğe başlandığı halde çok yor. Küçük kız ise, dostlarını ve müstakbüyük bir muvaffakiyet kazanan bir A bel zevcesini daha iyi tanıyabilmek için merikan filmi gördüm. Doğrusu fevka baş gorsan kıyafetine girmiş olan zengin âde mükemmel bir senaryo üzerine yapıl bir gencin kansı oluyor. mış mükemmel bir kordelâ.. Kentucky'de Nasıl, mevzu çok hoş değil mi? Işte, çiftliklerinde mütevazıane yaşamaktan rejisör William. A. Seiter bu esas üzeribıkmış üç güzel kız, kendilerine, uzak ak ne çok güzel ve hareketli bir filim vücude rabalarından birinin vefatı üzerine kalan getirmiş. Kordelâda umumî ahenk bir an küçük bir mirası, ayni hayatı idame ettir bile çözülmüyor, zayıflamıyor. Bütün mek için kullanmaktansa zengin bir koca vak'alar genclik, tazelik havası içinde cevlamak için sermaye şeklinde istimal et reyan ediyor. meği düşünüyorlar. En büyüklerinin ri Büyük kız rolünü Loretta Young, seyyaseti altında toplanan üç kardeşler ko redilmekten kat'iyyen bıkılmıyan bir zamitesi şu şekilde bir plân hazırlıyor: Ka rafetle oynuyor. Joel ma Crea da vazifeliforniya'nın en kibar plâjı olan Santa sini çok tabiî yapıyor.. Eserin diğer mü Barbara'ya gidecekler, orada en lüks bir messilleri Marjorie Veaver, Stuart Er otele inecekler. Büyük, kibar bir genc kız vvin, Pauline Moore, Binnie Barnes de olacak, ortanca kâtibelık, küçük de oda yarattıkları şahsiyetlere çok muvafık tiphizmetçiliği vazifelerini görecekler. ler.. İnsan, salondan çıktığı zaman: Kurulan tuzağa iki genc milyoner dü Oh, işte güzel bir filim seyrettim! jüyor. Fakat bir müddet sonra delikanlı diyor. lardan birinin de tıpkı kendileri gibi zen * •^ «Patinaj çılgmlıkları» isminde gin bir zevce avına çıktığı ve beş parası temsiller vererek Amerikada yaptığı turlmadığı anlaşılıyor. Tabiatile kızın fa nede büyük muvaffakiyetler kazanmış okir olduğunu anlayınca evlenmekten vaz lan balet heyeti ayni ismi muhafaza et eçiyor. Bunun üzerine genc kız ötekile mek üzere büyük bir raks ve revü filmi nişanlanıyor. Fakat verilen bir ziyafette vücude getirecektir. Bu kordelânın idaresıl sevdiği o züğürd adamla karşılaşıyor. sini yahudi olması dolayısile Almanya ki genc birbirile sıkı fıkı ahbab olduklan dan aynlmak mecburiyetinde kalmış olan için birlikte gezip dolaşmağa başlıyorlar. sahne vazıı Reinhold Schünzel deruhde Arada bir takım karışık vak'alar cereyan etmiştir. 20,35 Budapeşte: Cemlle (Bizet'nin). 21,20 Hamburgt Ulis (BrandtBuy'un). Operetler Büyük konserler 21,15 Könlgsberg: Venus banyo ederken (Kipp'in). 22,05 Roma I: Bir operet temsilL 20,05 Hamburg: Mozart, Donizettl ve R. Strauss'un eserlerl. 21,05 British National: Brahms'ın eserleri. 21,15 David. Holenia, Haydn, Beetho ven'in eserleri. 21,15 Stuttgart: Moaart'm eserlerl. 21,35 Paris (P. T. T.): Cimarosa. Bach, Faure'nin eserleri. 21,35 Berlin: Haydn, Mozart, Mussorgskl ve Ravel'in eserlerl. 21,50 Prag II: Asrael'in bir senfonlsL 22,05 Viyana: Jerger ve Beethoven ( 4 üncü senfoni) in eserleri. 22,15 Polonya istasyonlari: Şopen'in plyano musikisi. 1,05 Doyçlandzender: Mozart, Şopen;1 Çaykovski'nin eserleri. Oda musikileri 21,15 Doyçlandzender: Bach, Cimarosa; Dittersdorf'un eserleri. 22,05 Beromünster: Bach'ın eserlerL 22,05 Stuttgart: Mozart ve Haydn'ln eserlerL 22,15 Breslav: Beethoven, Pfitzner; Mozart'ın eserleri. Askerî bandolar Şarkı konserleri 20,20 Frankfurt: Süvari bandosu. 22,05 Milâno I: Muhtelif havalar, 19,25 Viyana: Güzel sesler (gramofon • la). 20^0 Stuttgart: Herbert. E. Gröh (gramofonla). 1938 39 mevsimi filimlerinden sahneler NOBETÇIECZANELER Şehrimizin muhtelif semtlerlndeki nö * betçi eczaneler şunlardır: Istanbul cıheti: Eminönünde (Mehmed Kâzım), Alem « darda (Arif Neşet), Küçukpazarda (Hik * met CemiD, Kumkapıda (Belkis), Şehza debaşında (İbrahim Hakkı), Karagümrükte (Suad), Aksarayda (Ethem Pertev)ı Fenerde (Vitali), Samatyada (Teofilos), Bakırköyde (Merkez), Şehremininde (Ham ^ di), Eyübde (Hikmet Atlamaz) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: Istiklâl caddesinde (A. Cevad), Posta 80kakta (Garih), Şişlide Maçka caddesinde (Feyzi), Kasımpasada (Vasıf), Halıcıoğlunda (Barbud), Ortakoy, Arnavudköy; Be bek eczaneleri. Taksimde Parmakkapıda (Kemal Rebül), Galatada Topçular cad desinde (Hidayet), Kadıköyde Moda cad • desinde (Bahaeddin), Pazaryolunda (Ri fat), Büyükadada (Şinasl Rıza), Heybeliadada (Halk). ÜSk.üdarda (Ömer Kenan)", Beşiktaşta (Vidin); Beykoz, Paşabahçe,1 Anadoluhisar eczaneleri. Nîşanlanmalar ") Nişan meraitmi Eski Boğazlar komisyonu reisi Amiral Vafısm kızı İffetle eski Sofya muhabirimiz, elyevm İk ısad Vekâleti İş dairesi müfettişi Memduh Tezel nişanlanmışlardır. Nişan merasimi iki aile efradının iştirakile Amiralin İcadiyedeki evinde hususî surette yapılmıştır. Arkadaşımıza ve nişanlı sma saadetler dileriz. Teşekküıier ) Hans Söhnker ve tngrid Bergman «Ufa» nin «Dört Arkadaş» kordelâstnda Teşefckür Validemizin vefatile duçar olduğumuz büyük kedere bizzat mektub veya telgrafla taziyetlerini beyan etmek suretile iştirak eden ve cenazesine gelmek lutfunda bulunan muhterem zevata, ayrı ayrı teşekküre im kân bulamadığımızdan, minnet ve şükranlarımızın alenen bildirilmesini sayın gazetenizden rica ederiz. Ailesi namma: Tahir Yahya Okyay •Yeni sinema mevsiminin ilk büyük filmi ve sinema iekniğinin en son harikası ilk program: ŞenEğlenceliZevkli büyük bir komedi Yeni Bu akşam: M E L E K sineması ] ve müstesna filimlerile Yeni sinema mevsimine başlıyor. Olüm N BÜYÜK ŞEHİR Baş rollerde bUyUk iki yıldız : Sineması yarın akşam yeni ve muazzam bir şaheserle yeni sinema mevsimine başlıyor. 25 kısım tekmili birden YERALTI HAKİMİ Baş rolde: GINE AUTRY SÜT KARDEŞLER HENRI GARAT MEG LEMONNIER ingiltere Kralı S.M. VI JORJ'un PARiSi Ziyareti. Kral ve Kraliçenin Parise muvasalâtı yapılan istikbal resimleri Versaılles de verilen tarihi ziyafet Garden partı ve balolar geçıd resimleri butün teferrüatile gösterılmektedir. Baş rollerde : Programa ilâve olarak • Mevlid Selimiye Tümen Başveterineri yarbay Muhsin Sünerin ruhu için 16 eylul 938 cuma günü Öğle namazın dan sonra Aksarayda Valide camiinde Mevlidi Nebevî okutturulacağmdan merhumu tanıyan ve sevenlerin teşrifleri rica olunur. Şevket Ulusoy SPENÇER TRACY LUISE RA YNER Fransızca sözlü muhteşem AŞK ve MACERA filmi • T İ T n L A R : HUSUSÎ KOLTUK;45 BALKON: 35 BiRiNGi: 25 Cumartesı saat I ve 2,30 pazar saat 11 ve 1 seanslannda ucuz halk ve talebe mntinelerinde • 20 25 ve 30 kunış. Yarın akşam S A R A Y sinemasında 20,000 metre yer altmda 500 sene sonrayı gösteren, akıllara hayret veren muazzam fantastik film uliyUn matınelerden itibaren Mevslminin ilk 2 saatlik kahkaha ve neş'e filmi başlıyer. Bu mevsim ilk Türkçe Sözlü mükemmel komedileri L A U R E L ve HARDY'nin YENİ TENZiLATLI FiATLAR: Hususl Lüks mevki 50 • Birinci ve Balkon 35 ikinci 25 kuruştur. Melek gişesi bugün sabahdan itibaren açıktır. Numaralı koltukların erkenden aldırılması rica olunur. Telefon ; 40868 Ayrıca : PARAMOUNT DÜNYA HABERLERİ LAUREL ve HARDY | Ş ARIYOR a llâveten Fox Jurnal ingiltere Kral ve Kraliçesinin Parisi ziyaretleri bütün teferrüatile gösterilecektir. Fiatlan Lukı balkon 50, Hususl 35, ikinci balkon ve Parter 25. Localar 200 kuruştur. Sinemasında başlıyor ALKAZAR a