08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 Haziran 1938 CUMHURÎYET Tetkikler ve denemeler Bir Memur bankası kuramaz mıyız? Yazan . SAFAEDD1N KARANAKÇ1 Bugifnkii gelirlerine ve masraflarına nazaran memurlarımızın anî ve zarurî ihtiyaclannı karşılıyabilmek için para birıktirmelerıne ımkân yoktur. Herhangi bir aıle bütçesini tetkik edecek olursak; pasifin aktiften fazla olduğunu, bakkala; kasaba, terziye ödenemiyen borcların gittikçe şisen bir bakaya halinde aydan aya intikal ettiğini görürüz. Borc etmeden oğlunu sünnet ettiren; kızını evlendiren veya kayın validesinin cenazesıni kaldırabilen memurumuz he men hemen yok gibidir. Başka memleketlerde parasız kalan müstehliklere yardım eden kredi kooperatifleri, halk bankaları, Caisse d'Epargne'ler, Societe de credit mutuel'ler; Mont de Piete'ler vardır. Halk bankaları ve kredi kooperatif leri muztar kalan vatandaşa derhal ve ucuz faizle para verirler. Bütün bu müesseseler devletin müzaheret ve murakabesi altındadırlar. Memleketimizde sıkılan vatandaşın başvurduğu yegâne müessese; Emniyei Sandığıdır. 1284 senesinde kurulan bu müessese; mücevherat, altın, gümüş, esham, tahvilât ve emlâk mukabilinde para ikraz eder. Hayırsever bir zatm teberruu ve İstanbul Belediyesinin iştirakile kunılmuş diğer bir ikraz müessesesi daha vardır. Yedi sekiz sene evvel kurulan ve sermayesi 2000 lira olan bu müessese, on lirayı geçmemek üzere ikrazatta bulunmaktadır. 1933 senesi haziranında neşrolunan 2284 numarah halk bankası ve halk sandıkları hakkmdaki kanunla merkezi Ankarada olmak ve sermayesinin üç milyon lirası îktısad ve bir milyon lirası da Maliye Vekâleti tarafından temin edil mek üzere halk bankası ve halk sandıkları tesisi için îktısad Vekâletine mezuniyet verilmişse de bu banka henüz teşekkül edip faaliyete geçmemiştir. Memleketimizde paraya muhtac olan memur ne yapar? Akla ilkönce Emniyet Saadığı gelir. Fakat bugünkü iktısadî şartlar arasında her memur, Emniyet Sandıgına başvurabilecek vaziyette değildir. Çünkü elim ve sıkıntılı harb yılları bilhassa memur sınıfmda terhin olunabilecek mücevher, al tın, gümüş veya gayrimenkul bırakma mıştır. Büyük Harb ve Mütareke yılları, Millî Mücadele seneleri memuru, ana ve babadan intikal eden bu gibi kıymetli eşyayı elden çıkartmağa icbar etmiştir. Müstehlik memurlar tarafından paraya karşı gösterilen şiddetli taleb, rehine yarar kıymetli eşya ve gayrimenkul fiatlannın düşkünlüğü Emniyet Sandığını müşkülpesend yapmıştır. Diğer taraftan Emniyet Sandığı tarafından alınan faiz; müstehlik memurun ödeme kabiliyetile uygun değildir. 25/5/ 938 tarihli ve 3399 numarah kanunla azamî faiz miktarı yüzde sekiz buçuk olarak tahdid edılmişse de komisyon ve sigorta kayıdlarile alınan para gene müs takrize tahmil edilmekte ve faiz miktarı yüzde on ikiyi bulmaktadır. Muhtac ve muztar memurlanmıza acele ve ucuz faizle para bulmak için bir «Memur bankası» tesisini düşünmekte yim. Bu banka îktısad ve Maliye Vekâletlerince verilecek birer milyon lira ile tesis edilebileceği gibi hisse senedleri çı kartılmak surtile de sermayenin artırılması mümkün olabilir. Bankanm merkezi Ankarada olmalıdır. Müstehlik memura para ikraz etmek üzere teşekkül eden bu bankanın devlete yük, müstakrizlere külfet olmaması için teşkilâtında tasarrufa azamî dikkat et meliyiz. Bankanın, her vilâyet ve kaza Mal müdürleri nezdinde, her aym birinci ve on besinci günleri tetkik ve tasfiye edil mek üzere bir hesabı carisi olmahdır. Faraza Amasyada başı sıkılan memur, mahallî mürabahacılarm tuzağına düşme den veya ora tüccarile yüz göz olmadan, dairesi mutemedinin delâletile, azamî bir sene zarfında ödenmek ve faizi yüzde yediyi geçmemek şartile maaşmın azamî iki aylık tutarını tevkifatsız olarak me mur bankasının mahallî Malmüdürü nezdindeki hesabı carisinden alabilmelidir. Aybaşlannda, borclu memura aid maaş tahakkukatı yapılırken, mutad vergiler ve varsa icra tevkifatı yanında bankaya olan borcu da kesilerek bankanın hesabına matlub kaydedılmelidir. Bu muamelenin banka aleyhine bir iki ufak rizikosu vardır. Bunlan tetkik ederek bertaraf edilmeleri çarelerini düşünelim. A Borc alan memur borcunu ödemeden tekaüd olur veya ölürse banka matlubunu, tekaüd olan memurun tekaüd maaşmdan ve vefab halinde eytam maa?ına mustahafc f£1îSîffîfiir''VfcriIecek maaştan hiçbir muameleye tâbi olmadan tahsil erfebilir. Bu hnsusta memur bâff kasına aid kanuna bir kayıd konulabileceği gibi 1683 numarah tekaüd kanununa da bir madde ilâve edilebilir. B 1683 numarah tekaüd kanununa göre tekaüd olmak hakkını ihraz etmeden fakat tazminat almak suretile memuriyetlerinden ayrılan memurlann bankaya olan borcları teminatlıdır. Banka matlubunu; bu gibi memurlara verilecek tazminattan alabilir. C Tekaüdlük hakkını haiz memuriyetlerde on beş seneden fazla çalıştıktan sonra istifa eden memurların borcları devlet alacağı gibi takib ve hini hacette müsta'fi memurun tekaüdlük hakkını haiz devlet memurluklarında geçen hizmet yılları borcuna mahsub edilebilir. Bu hususta icra ve iflâs kanunile tekaüd kanununa icab eden hükümler konabilir. D Ucretle müstahdem memurlarla tekaüdlük ve tazminat haklarını ihraz etmiyen ve tekaüdlük hakkını haiz devlet memurluklarında on beş seneden az hizmet yılı olan diğer memurlardan bankadan borc aldıkları zaman bir kefil istenilebilir. Dün Valansia ve Alikante iki defa bombardıman 11 sene evvel kaybolan M. Şuşnig, nikâhta hazır edildi. Bir İngiliz gemisi battı, üçü de hasara bulunamadı, yerine uğradı, şehirlerde yüzlerce ölü ve yaralı var tayyarecinin bir ormanvekil gönderdi [Baştarafı 1 tnci sahifede] taarruz için kullandıkları tayyareleri da yaşadığı anlaşıldı Redfern isminde bir Amerikah tayyareci, 1927 senesi ilkbaharında, yani bundan tam on bir sene evvel, Atlantik sahilini takiben şimalî Amerikadan cennubî Amerikaya bir uçuş rekoru tesisine teşebbüs etmiş ve tek motörlü bir tayyare ile yalnızbaşına yola çıkmıştı. En son olarak tayyaresi Venezüellâ üzerinde görülen Redfern'den, o günden sonra hiç bir haber alınamadı. On bir senedenberi, muhtelif tarihlerde yapılan araştırmalar boşa çıkmış, nihayet bundan bir ay evvel Nevyork mahkemesi Redfern'ın öldüğünü resmen kabul ede rek terekesini tesbit etmiş ve tayyareci nin, yola çıkmadan evvel akdettiği bir mukavele mucibince, hayat sigortası bedelinin dul zevcesine ödenmesine karar ver miştir. Halbuki, birkaç gün evvel Röne Allessi isminde bir maden ve şimendifer mü hendisi, Amazon nehri civarında bir or manda Redfern'e tesadüf ettiğini haber vermiştir. Mühendisin ifadesine göre, ölü zannedilen tayyareci, vahşiler arasında yaşamaktadır. Mühendis, bu iddiasmi tevsik için, Redfern'in, yerlilerle bir arada çektiği fotoğrafını da göstermiş, fakat biçarenin herhalde kaza esnasında bozulan şuunı nu toplıyamaması yüzünden, vahşiler arasından çıkmamakta taannüd ettiğini söy lemiştir. Mühendis ve arkadaşlan, Red fern'i, çok hasta ve sefil bir vaziyette bulmuşlar, fakat tekrar medenî hayata avdete ikna edememişlerdir. Kayıb tayyareci, on bir senedenberi yaşadığı yabancı hayattan memnun ol duğunu, memlekerine db'nmek istemediğini söylemiştir. Başvekil M. Daladye îspanya hududundan tayyare ile Parise dönmüş ve gazetecilere şu bevanatta bulunmuştur: « Hudud mıntakasını baştanbaşa eftiş ettim. Halk her tarafta soğukkanhlığını ve sükunetini muhafaza etmektedir. Herhangi yeni bir tayyare hücumuna arsı şiddetli tedbirler almmıştır.» Frankist renklerile boyamaktadırlar.» Vahşiler arasında yaşıyan tayyareci Eski Avusturya Basvekili evlendi Frankist tayyareler öliim saçıyor ı «. i Franko, tavassut teklifini niçin kabul etmedi? Tahkikat heyeti gönderiliyor Londra 7 (Hususî) Franksit tayyareleri tarafından açık şehirlerin bom bardımanı münasebetile îspanya, Fransa hududunda bitaraf devletlerin ataşe militerlerinden mürekkeb bir komisyon ;önderilecektir. Komisyon Amerika, İsveç, Norveç as:erî ataşelerinden mürekkeb olacaktır. ngiliz bükumeti mezkur devletler nez dinde yaptığı teşebbüsata müsbet cevab ılmıştır. Almanya ile İtalyanın bu tedbir karşıMadam Şuşnig sında ne gibi bir hattı hareket takib edeEski Avusturya Basvekili Şuşnig'in, cekleri belli değildir. Fransız gazeteleri arasında Anşlus'u müteakıb, Kontes Vera Fugger münakaşa le evlendığine dair rivayetler çıktığı, bu rivayetlerin, teeyyüd etmemekle beraber Paris 7 Fransız topraklarının cumtekzib de olunmadığı malumdur. En son huriyetçi tayyareler tarafından bombaralınan bir habere göre, Şuşnig'le Konte dıman edildiğine dair Franko'culann sin dinî nikâhları da, haziranın dördüncü yaptığı tebliğleri Fransız matbuatı muhelif surette tefsir etmektedir. günü akdedılmiştir. Sağcı gazeteler cumhuriyetçilerin tehBu hususta verilen tafsilâta göre, neikeli bir oyuna girişmiş olduklarmı yazrede bulunduğu hâlâ bilinmiyen sabık Başvekil nikâhta hazır bulunmamış, ve makta, solcu gazeteler ise taarruzu yapan kâlet vermek suretile evlenmiştir. Mera tayyarelerin Franko'cu olduklarmı ve cumhuriyetçileri Fransız efkârı umumiyesim esnasında hazır bulunan erkek kar si önünde küçük düşürmek için bu taardeşı, nikâhın sonuna kadar mütemadiyen ruzun onlara atfedildiğini kaydetmekteağlamıştır. dir. Sabık Başvekile, rahib huzurunda Salamanka tekzib ediyor «evet» demesine müsaade edecek kadar Salamanka 7 Umumî karargâh kısa bir zaman bile izin verilmemiş, kilitarafından neşredilen bir tebliğde, Fransede kendısine ayrılan iskemle boş kal sız topraklarının Frankist tayyareleri tamıştır. Nikâhta, şahidlik vazifesini, Başrafmdan bombardıman edildiğine dair vekilin babası General Artür von Şuşnig bazı Fransız gazetelerinin verdikleri have kilisenin zangocu ifa etmişlerdir. berler kat'iyetle tekzib edilmektedir. Kontes koyu ma.i bir tayör giymişti. Tebliğde, Frankist tayyarelerinin FranElinde, büyük bir kırmızı gül demeti tu sız hududuna yaklaşmadıklan bildiril tuyordu. Gül demeti bizzat Şuşnig'in em mekte ve söyle denilmektedir: rile Viyananın büyük çiçekçılerinden biri «Bu, Fransız vapurlanna karjı yeni tarafından gönderilmişse de, bu emrin taarruzlaf hazırlamakta olan İspanyol nereden verildiği malum değildir. Kontes, Marksist iiderlerinin yeni bir manevra bir gün evvel zevcinden bir de mektub al sıdır. Bunlar, efkârı umumiyeyi iğfal ve mışsa da, bu mektubun, postaya Viyana yeni bir Avrupa harbi ihdas etmek üzere nın hangı mahallesinden verildiği anlaşılamamıştır. Hendaye 7 Havas ajansının muhabiri bildiriyor: 24 saatten az bir zaman zarfında aktedilen üç Nazırlar meclisi içtimaını ve başlıca kumandanlann iştirakile yapılan biı toplantıyı müteakıb Franko, İngiltere ve Fransa tarafmdan y o pılan tavassut tekliflerini kabul eünemeğe karar vermiştir. Burgos'a davet edilen generaller, askerî vaziyetin pek müsaid olduğunu müttefikan tasdik ederek Ba>kumandana teklif edilen şartlar duhilinde bir mütareke kabul etmemesini tavsiye etmişlerdir. Diğer cihetten söylendiğine göre, Franko, İspanyada çarpışan ecnebi kıt'alan geri ahnmadan evvel sulh akdetmek istememektedir. Filhakika İsoanyada 40,000 İtalyan ve 10,000 Almanın mevcudiyeti dahilde ve haricde ihtilâfiar doğurabile cek mahiyettedir. Cephelerde vaziyet Bılbao 7 Resmî b'r tebliğde bildirıldığıne göre, Franko kuvvetlerı mayıs ayı içinde 70 şehir ve köv ile 4500 kilometre murabbaı toprak ele geçirmiştir. Frankistler bugün Teruel cephesinde umumî taarrçza başlamışlardır. 80 kilo metrelik bir sahada akşama kadar kanlı muharebeler cereyan etmiştir. Gemilerin bambardımanı Alikant 7 Majorka adasından gelen bir Frankist deniz tayyaresi gece yansı limanda demirli bulunan gemileri bombardıman etmiştir. Tropenhaven ismindeki İngiliz yük gemisine üç yangın bombası atmıştır. Diğer bir ingiliz gemisi daha bombalara maruz kalmıştır. Hasar mühimdir. Ölü ve yaralı miktarı malum değildir. 32 ölü, 100 yaralı! Deniz sporlarından denizciliğe kadar IBaşmakaleden devam') Alikant 7 Beş bombardıman tay yaresinın saat 12,10 da yaptığı bombar dıman neticesinde 32 kişi ölmüş ve 100 kişi yaralanmıştır. İ Enkaz altında... Valensia 7 Segor'un bombardımanı neticesinde yıkılan evlerin enkazı altından ccsedlerin çıkarılmasına devam olunmaktadır. Bugün yeniden dört kadın ile erkeğin cesedi çıkarılmıştır. Yegâne ikraz müessesemizin bu istignası karşısında memur, mürabahacınm kucağına düşmektedir. Filhakika hüku met 2279 numarah ödünc para verme kanunile buna zeyil olan 3399 sayılı ödünc para verme işleri kanununun bazı maddelerini değiştiren borc için gay rimenkul satışına ve muvazaaya dair 2280 numarah kanunlarla müstakrizler lehine bazı ahkâm vazetmişse de başı sıkılan memurla gözü pek tefeci birbirlerini bulmakta güçlük çekmemektedirler. Hâlâ mahalle aralarında bir altın bilezik mukabilinde verdiği on lira için, sene soînhisarlar Umum Müdürlüğü memurnuna kadar on iki lira faiz alan Mişon ları için bir Koruma, Emniyet memurlan «efendi» ler; Gülsüm «hanım» lar variçin de bir Teavün Sandığı vardır. Fakat d.r. hususî mahiyetteki bu sandıkların sermaBaşı sıkılan memur, borc olarak aldı yeleri azdır. ?ı parayı ödiyememektedir. Zira bugünMemur bankası teşekkül edip de faakü geliri; herhangi bir açığını kapatmak liyete geçtikten sonra yardım sahasını, için yaptığı borcu def'aten ödemeğe gayDevlet Demiryolları, înhisarlar Umumî rimüsaiddir. Bu vaziyet karşısında, faiz Müdürlüğü gibi mülhak bütçeli devlet vermek mecburiyeti hasıl olmaktadır. On müesseseleri memurlarına da teşmil edelira borc alan memur tefeciye her ay bir bilir. lira faiz vermektedir. Diğer taraftan alıMemur bankasının tasra muamelâtına nan elli lira borca mukabil altı ay sonra müteallik hesabı carisini tutan Maliye ödenmek üzere yetmiş, seksen liralık sememurlarına; bankanın yaptığı işe ve alnedler verilmektedir. dığı faize nazaran bir prim ve yahud yüz1936 malî yılı bütçesine dahil mües de muayyen bir aidat vermesi; bankayı seselerde maaslı ve ücretli olarak müs taşra masraflarından kurtarabilir. tahdem 54,335 memur vardır. Hususî SAFAEDDÎN KARANAKÇÎ Muhasebe müessesatile mülhak bütçeli müesseselerde çalışan memurlan da buna Avusturya istikraz kuponilâve edecek olursak Türkiyede memur larının faizleri adedini 100,000 kişi olarak tahmin et mek yanlıs olmaz. Berlin 7 Havas ajansının muhabiri Bu yüz bin vatandaştan paraya muh bıldıriyor: Ecnebi memleketler piyasalarmda aktac olan sınıf; maas ve ücretleri ihtiyacdedilmiş olan Avusturya istikrazları lanna yetmiyenlerdir. Binaenaleyh mustar kalan bu gibi memurlarımıza acele ve nın faiz tedıyeleri hakkmda alâkadar Alman daireleri, anşulus neticesi A ucuz faizle para bulmak mecburiyetindevusturyanın hukukan borclu sıfatile yiz. ortadan kalkmış olmasından dolayı isEmniyet Sandığı bugünkü vaziyetile tikraz faizlerinin nakli işinin otomatik ancak bir kısım halkımızın ihtiyaclarına bir şekilde durmuş olduğunu beyan etcevab verebilmektedir. Diğer taraftan Is mektedirler. İstikraz sendıkalarına 1 tanbul haricindeki memurlarımızın Em haziranda 1934 le 1938 arasında yapılan niyet Sandığından ödünc para alabilme istıkrazlara aid aylık tediyatta bulu leri epey uzun, müşkül ve masrafh bir nulmamasmın sebebi bu suretle izah edilmektedir. meseledir. Eğer devlet kuracak fliillet deniz veya denizler kıyısında ise devleti ayakta tutacak emniyet şartlanna suya hakimiyeti de ilâve etmek lâzımdır. İmparatorluk tesis etmek için değil, sadece devleti dört başı mamur olarak kurmuş bulunmak için. Ve yalnız Şuşnig'e, evlenmesi münasebetile, gösemniyet kuvveti olarak değil, cemiyetin terilen yegâne müsamaha eseri, karısma alelâde faaliyetlerini azamî manalı ve hitaben iki satırlık bir pusula yazarak, azamî tekâmüllü kılabilmek hesabma. karı koca olmalarından dolayı duyduğu *** meserretin izharına izin verilmesinden ibaYukanki düşünceleri kaydederken ret kalmıştır. Sabık Başvekilin, küçük isTürk milletinin su ile alâkası isriyebile mi olan Kurt imzasını taşıyan bu pusula, ceğimiz kadar çok olmadığı üzücü bir ha kilisede merasim esnasında Kontese verilkikat gibi gözümüzün önünde dans edi miştir. yor. Binbir misalden işte bir teki: Dün İvi haber alan mehafilde söylendiğine Boğazda sahilden dahile giden tozlu bir göre, Şuşnig, Metropol otelinde mevkuf yolu bir Belediye su arabasmm sulamakta bulunmaktadır. olduğunu temaşa ettik. Sokak sulama işi karikatürleştirilmek istenilse ancak bu Kayıb tayyare bulundu kadar muvaffak olunabilirdi. Arabanm Captovn 7 Bulavayo'dan Pretoriaüstüne bir kaç yüz kilo su alır bir fıçı yer ya İngiliz hava kuvvetlerıne mensub leştirilmiş, fıçının arkasına boydan boya üç boksörle antrenörlerini naklederken delikli bir teneke boru takılmış. At ara kaybolan askerî tayyareyi aramakta obayı çektikçe bu deliklerden dökülen su lan tayyareler, kayıb tayyareyi Limpopo'nun 30 kilometre şimalinde kâin Edamlaları sanki sokağı ıslatıyordu. ilâve vangelia civarında görmüşlerdir. edelim ki sokağın yüzüne gülsuyu gibi Görünüşe göre ağacların üstüne düşserpilen bu su yanıbaşındaki denizden müş olan tayyare, ağır surette hasara almıyordu. Kimbilir, belki mahallî Beleuğramıştır. Tayj'areyi kurtarmağa gediye denizin suyu tükenir diye bu kadar lenler kazazede tayyarede hiçbir hayat tasarruflu hareket ediyordur! eseri görmedikleri için kesif nebatatın Memleketin doğrudan doğruya denizle alâkası ise mevsimlerinde halkmın ancak yüzde biri deniz banyoları yapıyor ifadesile hulâsa olunabilir. Istanbul gibi denizin içinde bir memleket gencliğinin deniz sporlarile iştigali, son zamanların guya fazla alâkasına rağmen, hâlâ devede kulak kabilindendir. Eğer yann yeniden ileri denizci bir millet olmak istiyorsak Türk gencliğinin su sporlarile alâkasmı alabildiğine artırmak mecburiyetindeyiz. Hatay davamızın son safhası Müzakereler neticelendi İ mCumhurıyet İktisad Vekâletinden bir temenni Fatihte tramvay durağında Aslanhane caddesi 22 numarada san'atkâr Ismail dun, matbaamıza gelerek bıze şunları soyledi: «Çelik uzerine ıs yaparak raspa, torpu ve buna mumasil alât yaparım. Bu ısı yurdumuzda yapan üç beş san'atkâr kaldık, fakat buna rağmen Avrupanın müthiş rekabetinden nefes alamıyoruz. Yaptığımız mal haricden gelenlerden asağı değil, belki daha iyidir. Bızim toptan 105 110 kuruşa verebıldığımız mala ıhtıyacı olarüar Avrupanınkilerden 65 kurusa tedarik ediyorlar. Hukumetimizın, bızım de ilerıde bur.ian ucuza mal edecek tesisat vücude getirebilmemiz için, hımayesine muhtacız. Bir muddet için bunlarm gümruk resımleri artırılırsa Türkiyede bu san'at ölmez. Alâkadar makamın dikkat nazarlarmı çekmenızi dilerim.> {Baştarafı 1 inci sahifedel Parıs 7 Anadolu ajansının hususî muhabiri bildiriyor: Hatay meselesi hakkmda Paris Büyük Elçimiz Suad Davaz ile Fransa Hariciye Nazırı M. Bonne arasında on günden beri devam etmekte olan müzakereler memnuniyete şayan bir surette neticelen mistir. Burada yann bir tebliğ neşredilmesi muhtemeldir. M. Bonne, eylulde Ankarayı ziyaret etmek tasavvurunda bulunduğu hakkın da gazetelerde çıkan haberleri bana teyid ylemiştir. Paris 7 Bonne, dün Türkiye Sefirı Suad Davazı kabul etmiştir. Bu mülâ kat esnasında îskenderun sancağındaki vaziyet hakkında görüsülmüştür. Bursa Belediyesinin nazarı dikkatine Bursanın kasab kalfalarından Seyid AU ve arkadaşları o sehırdeki murıabır arkadasımıza müraeaat ederek şu dılekte bulunmuşlardu; «Sabahın sekizinden akşamın dokuzuna kadar iş başmda bulunan bizler pazar tatılı yapmayız, yani istirahatten mahrumuz. Tam bir pazar tatili olmasa bile meselâ halkın günlük ihtiyacını temin ettikten sonra bizlerin oğleyin saat 12 de düfckânlarunızı kapayarak tatil yapmamıza imkân yok mudur? Buna ustalarımız razıdırlar. Alâkadar makam da izin verırse bizleri ihya etmiş olur.» i Firarî şakiler yakalandılar îzmit 7 (Hususî muhabirimizden) Adapazarındaki firarî şakiler, bugün yakalanmışlardır. Bunlardan birisi, hearasmdan bir yol açmağa mecbur ola nüz tutulmamıştır. Jandarma, izi üzecaklardır. Kaza mahalline bu akşam rindedir. veya yann sabahtan evvel gidemiyecek Maliye ve Sıhhiye Vekilleri leri zannedilmektedir. Roma 7 Kral, yann, Forli'de 15 inci asır ressamlarından Melozzo'nun eserlerinin teşhir edileceği sergiyi açacaktır. Kral, bundan sonra Duçe'nin doğduğu ve ebeveyninin medfun bu lunduğu Predappio ismindeki küçük kasabayı zijaret edecektir. Mussolini Hiç birşey yapılmıyor demek istemiyo şimdi Rocca del Caminate'de bulun ruz. Anlatmak istediğimiz şudur: Bu sa maktadır. Zannedildiğine göre, Duçe, hada yapılacak şey pek çok, şimdiye ka hükümdarı doğduğu kasabada karşılı yacaktır. dar yapılabilmekte olansa pek azdır. Faşist mahfillerinde, krallıkla faşist şefi arasındaki müşareketin kıymetini YUNUS NAD1 bir kere daha tebarüz ettirmeğe matuf olan bu hareket, ehemmiyetle kayde dilmektedir. Tarih sergkini gezenler Ankara 7 Türk Tarih Kurumundan bize verilen malumata göre, mayıs 1938 ayı içinde Dolmabahçe sarayındaki Tarih sergisini 4852 si talebe, 15,143 ü halktan olmak üzere 19,995 kişi ziyaret etmiştir. Serginin açıldığı tarihten bugüne kadar ziyaret edenlerin yekunu ise 141,130 kişidir. Ankarada İtalyan Kralı, Mussolininin Ankara 7 (Telefonla) Maliye doğduğu şehre gidiyor Vekili Fuad Ağralı ve Sıhhiye Vekili Belgradda açılan havacılık sergisi doktor Hulusi Alataş, bu sabahki trenle îstanbuldan avdet etmişlerdir. İtalya Devlet Nazırı j Belgrad 7 Naib prens Pol, refakatinde Harbiye Nazırı General Mariç, Belediye meclisi reisi İliç, Belgrad kumandanı General Kosiç ve Askerî Hava Kuvvetleri kumandanı General Simoviç ve diğer birçok askerî ve sivil erkân olduğu halde dün Belgrad Havacılık Sergisini gezmiştir. Prens, Yugoslav pavyonlarını ziyaret ettikten sonra ecnebi pavyonlannı da gezmiş ve diplomatik heyetlerin şefleri tarafından selâmlanmıştır. Belgrad 7 Tertib edilen nümayişlere iştirak etmek üzere üç tayyareden mürekkeb bir Rumen hava filosu dün Belgrad'a gelmiştir. Rumen tayyarecileri, Yugoslav hava kuliibünün ikinci reisi Vlaiç. birçok zevat ve Yugoslav meslektaşlaRoma M. R. Farinocci îtalyanır i jH tarafından karşılanmışîardır. Devlet Nazırlığına seçilmiştir. ] Balıkesir Adliye Başkâtib muavini tevkif edildi Balıkesir 7 (Hususî muhabirimiz den) Adliye Başkâtib muavininin vazifesine aid bazı işler üzermde yolsuz luklar görülmüş, Müddeiumumiliğin yaptığı tahkikat sonunda suiistimal delilleri tesbit edilerek tevkif olunmuş tur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle