Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHUBİYET S Mayıs 1938 Merhamet! Bir dostum anlattı: «Hepüıizin başında olduğu için hiz metçi bulmak ne büyük bir derddir, çok iyi büirsiniz!.. Haydi, aradınız, taradınız, binbir kapıyı çaldınız, eşten dosttan tavsiye, salık aldınız da bir tanesini ele geçirdiniz, diyelim.. Derd bitmiş, yara kapanmış demek değildir ki.. Onu muhafaza etmek, yanmızda alıkoyabilmek de müskül, müşkül olduğu kadar mühim, mühim olduğu kadar nazik bir meseledir.. Temizpak giyinir. eli yüzü düzgün birşeyse derhal hanımda kıskanclık alâmetleri belirir.. Bir iki gün sabırdan sonra bir kaşmı yukarı kaldırıp manalı manalı bakarak: Anlamıyorum, der, hizmetçiye karşı bu kadar incelip kırılmamn manasını.. Neredeyse şekerim, canun diye boynuna sarılaoaksın.. Bana bile bu kadar mültefit davrandığııu hatırlamıyorum.. Kaba saba, lâf anlamaz, hodük bir mahluksa tabiî kusurlarını görüp çıkışmamanız, paylamamanız imkânı yok tur. O zaman refika cariyeniz gene memnun değildir. Bir fırsatını buldu mu, size ültimatom vermekte gecikmez: Şurada iyi kötü işimize yarıyor.. Yalnız kaldığım zaman sıkıntıyı ben çekiyorum, senin umurunda mı?.. Sabah gidip akşam geliyorsun.. Yann öbürgün kaçacak, gürültü gene benim başıma kalacak.. O da insan, o da can.. Ne olur, biraz hoş tut.. Adam kullan masını öğren.. Eğer giderse alimallah elimi sıcak sudan soğuk suya sokmam.. Evin de, mutfağın da işlerini tekmil sana gördürürüm!. Bu.. Hizmetçi siyasetinin yalnız bir safhası.. Diğer daha ne safhalan var, onlardan da şüphesiz bihaber değilsi niz!. îş bilir, nazlıdır, haftada iki defa nişanlısma, bir defa sinemaya gitmek ister.. Budaladır, yemeği berbad eder, tabaklan, çanakları kırar geçirir, ye diğiniz içtiğiniz burnunuzdan gelir. Baştanaşağı sinir kesilirsiniz.. Velhasıl gencdir, bir belâ.. Ihtiyardır, bir derddir.. Meharetlidir, çalar.. Sersemdir, ziyan eder. îçinden çıkılmaz bir muam ma!.. Neyse maksadım hizmetçi derdine dair dörtbaşı mamur bir konferans vermek değil, sana çok tuhaf, ayni zamanda çok feci bir macerayı anlatmak.. Her aile gibi senede birkaç defa biz de hizmetçi derdi, hizmetçi buhranı geçiririz.. İki üç ay evveldi zannederim, uzun müddet adamsız kaldıktan sonra nihayet karşımızdaki bakkalın himmetile o vücudü âleme rahmet hüma ku şundan bir tane ele geçirdik. Şöyle bir iki gün zarfmdaki işine, haline, tav rına baktık, mükemmel.. Hammın da benim de ağzımız kulaklanmıza varıvor.. Ayni zamanda hayretten de gözlerimiz faltaşı gibi açılıyor.. Nasıl ol du da bu inci, bu elmas parçası bize düştü.. Kadın, yaşlıca, kadid gibi zayıf amma, bir çekirge çevikliğile mutfaktan salona, salondan yatak odasma koşu yor.. Yemekleri de hiç fena değil.. Yalnız alaminüte fazla diişkün.. Öyle sa bahtan tertibli birkaç kab pişirsin de hazırlasm pek hoşuna gitmiyor.. Öğlen mi oldu, gelsin pirzola, muska böreği. şekerli portakal.. Akşam karanlığı mı bastı, gelsin cızbız kofte, beyin salatası. makarna, meyva!.. Nemelâzım, karnımız doyuyor ya.. Sofraya hizmeti de pekâlâ beceriyor.. Beyaz önlüğü giydi mi, öyle bir hâki mane tavır alıyor ki görmeyin!. Artık yemek odasında ne benim, ne de ha nımm sözü geçmiyor.. Onun, fazla yedirmek istediği birşeyden kaçınmamız imkânı mı var.. Isterse karnımız tıka basa dolmuş olsun.. Fakat, yediğimizi kâfi gördüğü bir yemekten de ikinci defa almamız kabil mi? Hemen tabağı önümüzden çekiyor.. Aman Hatice ne yapıyorsun?.. Yo.. Beyefendi, hamur işi size muzırdır! Ben senelerce hastabakıcılığı ettim. bilirim!. Öf Hatice bunalacağım!.. Yo.. Hanımefendi, enginar size yarar, ben senelerce hastanelerde çalış tım.. Yarı doktor sayılınm.. Neyse.. Ukalâlık onda bir Hasta lık.. İş bu kadarla kalsa iyi.. İki sağ yağlı yemek arka arkaya, canım tabak VP catal değistirmek istemiyor. haddime mi düşmüş.. Tabak zorla önümden alınır, temiz çatal hafifçe önüme sürülür. Âlâ.. Fakat zeytinyağlı bir yemekten sonra börek veya pilâv var.. Tabak değiştirmem lâzım değil mi?.. Hayır.. Affedersiniz, beyefendi, temiz tabak kalmadı, bunda yiyeceksiniz!. Haydi ona da eyvallah!.. Fakat bizim Haticenin kokusu sarmısak gibi yavaş yavaş çıkmağa başladı. Kadma gizliden gizliye bir süs merakı geldi.. îki günün biri dişçide.. Kökler sökülüyor, kuronlar değiştiriliyor. Hanım, yemekten sonra beni karşısına alır: Bey, bu Hatice ile ne yapacağız bilmem.. Yaptığı haminlere göz yum mak imkânı yok.. Bakkala, zerzevat çıya, kasaba yolladın mı paramn içinden muhakkak yüzde onunu, yirmisini iç ediyor.. Lüzumsuz şeyler alıyor geliyor.. Biraz söylensem.. Ah hanımefen diciğim, biliyorum bu zamanda idare etmek lâzım amma, olmuyor!» diye ağlamağa başlıyor.. Bir huyu daha var, onu sana şimdiye kadar söylememiş tim. kadına kahve şeker, dayanmıyor.. Allahm günü yarım kilo şeker, 250 gram kahve gidiyor.. Yemek, ekmek yediği yok.. On dakikada bir kahve!.. Gelen, gideni aratır.. Onun için bir yenisini bulmanm müşkülâtını bir tarafa bırakalım, kusurlarmm bundan daha az olacağı muhakkak mı?. İyi kötü işi gene idare edip gidiyorduk. Fakat bir gün sofradaki ukalâlı ğına dayanamadım. Benim evimde bana sanki kendi malmdan lutfediyormuş gibi ikram etmeğe kalkışan Haticeye adamakıllı çıkıştım. tkidebirde, dedim, Hastabakıcıy dım, bilmem neydim teranesini tekrar eder durursun.. Herhalde hastabakıcı lık hizmetçilikten daha iyidi. Mesleğini niye terkettin, hastaneden niye çık tm? Buruşuk yüzü gerildi, küçük gözleri sulandı: Fazla nezaketimden, fazla merhametimden beyefendi, diye anlatmağa başladı, ah şu yüreğimin yumuşaklığı yok mu?.. Ne arkadaşlarım, ne de doktorlar beni çekemiyorlardı.. Hastanelerin halini bilmem yakmdan gördünüz mü? Doktorlan yermiyeyim, belki bir gün gene oralara düşerim.. Fakat hastabakıcılar çok merhametsiz şeylerdir.. Saatlerce zil çalan, inim inim inliyen hastalara başlarını çevirip bakmazlar.. îlâc içme, pansıman yapılma zamanla n mı gelmiş, kat'iyyen aldırmazlar.. Haydi, bunlarm hepsine ses çıkarmıyayım, lâkin o ameliyat olmuş hastalara bir yudum su vermeğe de elleri var mayışları yok mu, beni çileden çıka rırdı. Onun için daima ameliyatlı hastalarm koğuşlanmn kapısında bekler, zavalhcıklardan yarım bardak suyu esirgeyen doktorlara, arkadaşlanma lânet ederek biçarelerin son arzulannı yerlerine getirir, istedikleri suyu ve rirdim.. Zavallıcıklar ertesi günü de Allahlarına kavuşurlardı.. Nasıl olsa 5lüp gidecekler.. Onlardan bir lokma suyu esirgiyecek kadar taş yüreklilik gösterebilir miydim? *** Haticeye derhal o dakikada yol verdim. Onu serbest bıraktığıma hata mı ettim bilmem.. Polise teslim etmek daha mı doğru olurdu acaba? Fakat kıydığı canlara yakmdan şahid olmuş hastane müdürleri ve doktorlar bu hare keti mademki yapmamışlar, onu sade başlarından savmakla iktifa etmişler di. O halde benimki de fazla bir ukalâlık olurdu. Yalnız hastanelere ve dok torlara tavsiyem bu tipte ve Hatice isminde bir hastabakıcı kendilerine müracaat ettiği takdirde aman dikkat etsinler!> Et ihtiyacı Toptan ve perakende fiatlarmm biraz daha tenzili muhtemel Et komisyonu, perakende satışlara olduğu gibi, toptan satışlara da nark koyduğu için birkaç gündenberi gerek şirketin, gerekse diğer koyun tacirlerinin mezbahaya sevkettikleri hayvanlar bir fiat üzerinden satılmağa başlamış tır. Mevsim itibarile şimdiki halde yal nız karaman ve kuzu kesildiğinden bunlar için toptan fiat konulmuştur. Karamamn toptan fiatı 36, kuzunun 42 kuruştur. Şirket hergün muntaza man hayvan getirtmek suretile et ih tiyacını karşılamaktadır. Mezbahada günde bin kadar koyun kesilmekte ve bunun sekiz yüz kadarını şirket temin etmektedir. Yakmda toptan ve perakende fiat ların da biraz daha indirilmesine im kân bulunacağı ümid olunuyor. Katerin Hepbörn komedi oynamağa başladı Halkı her zaman ağlatan büyük facia artisti bu sefer seyircileri kahkahalarla güldürdü Holivuddan yazılıyor: Meşhur facia artisti Katerin Hep börn'ün son defa komik bir kordelâda başrolü oynaması burada çok mühim bir hâdise teşkil etti. Şimdiye kadar temsil ettiği «Mari Sturat», «Sabah Zaferi», «Artistler Pansiyonu» gibi eserlerde büyük bir trajediyen olduğunu isbat etmiş olan Katerin'in böyle birdenbire janr değiştireceği ve ayni zamanda muvaffak olacağı kimsenin aklına gelmiyordu. Büyük artist «Güç beğenir küçük bey!» filminde komik bir rol deruhde etmeği düşündüğü vakit gözünün önüne Şarlo, Harold, Zozu Pits, ve saire gibi halkı güldürmekte fevkalâde bir tecrübc sahibi olmuş san'atkârları getirmiş olma sına rağmen kararmdan dönmedi. Bu kordelâda rol almanın müşkülâtı sade janr değiştirmekle kalsa iyi.. «Güç beğenir küçük bey» ismini taşıyan mahluk 8 yaşında koskocaman bir kaplandı. lhtiyatsızlık göstermemek, ona bir yerini kaptırmamak lâzımdı. Bu da mühim bir mesele idi. Neyse partöneri Keri Grant'la birlikte filmi çevirmeğe koyuldular. Sahneler birbirini takib ettikçe müşkülât azalmıya başladı. Senaryo da fena değildi. Yoksa kötü bir eser olsaydı, Katerin gibi komik jenra yeni dahil olmuş bir aktris için onu kurtarmanın imkânı bulunamıyacaktı. Vak'anın bazı noktalarına ve kahra manlanna şöyle kısa bir nazar fırlatma nız onun muvaffakiyetli bir eser olduğunu anlamanıza kâfidir. SİNEMA RADVO (Bu akşamki programJ ANKARA: 12,30 karışık plâk neşriyatı 12,50 plâk:' Türk musıkLsi ve halk şarkıları 13,15 dahilî ve haricî haberler 18,30 plâkla dans musikisl 19,15 Turk mıısıkisi ve halk şarküarı (H. Rıza ve arkadaşlan) 20,00 saat ayan ve arabca neşriyat 20,15 Turk musikisi ve halk şarkıları (Leman ve ar kadaşları) 20,45 keman solo (Necdet Remzi Atak) Piyanoda: (Marsel Bi)21,00 sıhhî konuşma: Dr. Zekâl Tahlr Borak 21,15 stüdyo salon orkestrası 22,00 ajans haberleri 22,15 yarınki program. İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikLsi 12,50 havadLs 13,05 plâkla Tüık musikisi 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14,00 SON 17,00 Inkılâb tarihi dersi. Üniversıteden naklen. Mahmud Esad Bozkurd 18,30 plâkla dana musikisi 18,45 konferans: Eminönü Halkevi neşriyat kolu namına: Nusret Safa 19,00 plâkla daas mosıkisi 19,15 konfe rans: Bakırkoy Halkevı namına. Dr. Kutsi. (Cumhuriyet Turkiyesinde sosyal yardım)19,55 borsa haberleri 20.00 Vedia Rıza ve arkadaşlan tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları 20,45 hava raporu 20,48 Omer Rıza tarafından arabca söylev 21,00 Tahsin Karakuş ve arkadaşlan tarafından Türk musikLsi ve halk şarkıları, (saat ayarı) 22,15 ajans haberleri 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçalan 22,50 son haberler ve ertesi günün programı 23,00 SON. Emektar bir rejisörün jübilesi Yarın akşam saat yirmi birde Fransız tiyatrosunda, senelerdenberi tiyat ro için büyük emekler sarfeden rejisör Aşot Madatyan için bir jübile yapıla caktır. Aşot Madatyan Türk sahnesine büyük hizmetler etmiş, birçok san'at kârların yetişmesine yardımı dokun muştur. Türkçe tercüme veya adapte ettiği dokuz dramı veya komedisi vardır. Fakat ismi meçhul kalmış bir sanatkârdır. Bu itibarla san'atkâr arka daşlan da bu müsamerenin pek canlı ve zengin olması için elden geleni yapacaklardır. Bu arada meşhur Ermeni bestekân Çuhacıyanın eserlerinden Köse Kâhya, Leblefoici operetleri temsil edilecek ve büyük bir orkestra bu heyete refakat edecektir. Orkestrayı profesör Seyfeddin Asal idare edecektir. Tenor Kibar yan ve Sarnhanla soprano Bayan Ba bikyan, alto Dirazyan ve bas Yüzıbaş yan da muhtelif parçalar okuyacaklardır. Yabancı merkezlerden müntahab parçalar Katerin Hepbörn Milyoner bir gene kız, mesleğine çok düşkün bir hayvanat âlimini seviyor.. A ralarına bir kaplan yavrusu giriyor.. Derken ortaya meharetli bir avcı çıkıyor.. Meseleye inadcı bir akıl doktoru ile herkesten şüphelenen bir teyze, gayet kurnaz bir köpek karışıyor.. En nihayet bir dolar yağmuru başlıyor.. Görüyorsunuz ya, mevzu büsbütün yeni bir tarzda işlenmiş tir. Bu eserle sinema seyircileri Katerin Hepbörn gibi büyük bir trajedi artistini kaybettiklerinden dolayı belki müteessir olacaklardır amma, diğer bir sahada ayni kuvvetle onu bulduktan sonra teessür ve teessüfe hacet var mı bilmem? Operalar 19.35 20,35 22,05 22,05 1,05 Bukreş: Allahların gurubu (Vag ner'in). Polonya istasyonları: Kraliçe Hedvig (Kurpinski'nin). Milâno: Elektra (R. Ştraus'un), Sinyor Brosino (Rossini'nin). Konigsberg: Araf'da bir köylü (Hufeld'in). ştutgart: Rodelinde (Hendel'in). Büyük konserler 21,20 Beromünster: Mozart'm eserlerl. 22,05 Stutgart: Vagner, Brahms, Bethofen'in (8 inci senforü) eserleri, 22,05 Sarbrükken: Mozart'ın eserleri. 22,05 Frankfurt: Haydn (senforü (Es=5 dur, No. 11). 22,15 Münih: Bethofen (6 ncı senfonl, pastoral). 22,20 Doyçlandzender: Şuman (2 nci senfoni (C=dur). 23,10 Sottens: Mozart'm eserleri. 23,25 Kopenhag: Şuman'ın eserlerl. İki sarhoş Küçükmustafapaşada Fener cadde sinde 199 numarada oturan seyyar satıcı Şükrü ile Kocamustafapaşada 22 numarada oturan bir banka hademesi Halil sarhoş bir halde caddelerde bağırıp çağırdıkları için yakalanmışlar, cürmii meşhud mahkemesine sevkedilmişlerdir. "',% .' V, "! Süzi Vernon Annam'lı uşağından dayak yedi Birkaç sene evvel Fransız filimlerinin çok meşhur bir yıldızı olan Süzi Vernon uzun zamandır sinemadan çekilmiş bir vaziyettedir. Artist bir müddet evvel yanından çıkarmış olduğu uşağmdan oldukça ağırca bir dayak yemiştir. AkSüzi Vernon tris kendisile görüşen gazetecilcre vak'ayı şu suretle hikâye etmiştir: Danyel Parola'nm da mücevherlerini çaldılar Kan şehrinde istirahat etmekte olan Fransız artistlerin den Danyel Parola o civarda pek sık vuku bulmakta olan bir hırsizhgin kurbanı olmuştur. Avru pada malum ya, zenginlerin oturdukları otellere müşteri gibi gelip ikamet etParola mek istiyen, bir fırsatını bulduklan zaman da onlan soymak istiyen hırsızlara «otel faresi» derler. îşte Danyel Parola'nın mücevherlerini çalan da böyle bir otel faresidir. Fransız gazetecilerine artist vak'ayı şöyle anlatmıştır: Uykum oldukça muntazamdır, geceleri hemen hemen hiç uyanmam. Kurvazetpalasta misafirdim. O gece dalgınlıkla kapıyı sürmelemeği unutmuşum. Geceleyin bir aralık uyandım. Hemen lâmbayı yakıp saate baktım. Beşe on vardı. Işığı tekrar söndürdüm. Gene uyumuşum. Sabahleyin kalktığım vakit gece masasınm üstünde duran pırlantalı altın kol saatimle çok kıymettar pudra kutumun ve iki bin beş yüz frank kadar olan paramın ortada olmadığını gördüm. Anlaşılıyor ki geceleyin hırsızın gürültüsile uyanmışım. Fakat lâmba>i yakmakla beraber hiçbir şey görmemisim. ^ İngiliz şairi Kipling'in «Sönen ışıklar» ismindeki eseri filme çekilecektir. Bu eserin kahramanı bir kördür. Başrolü oynıyacak olan Ray Milnard, vazifesini hakkile yapabilmek için on beş gündenberi bir körle birlikte gezmekte, onunla yiyip içmekte, yatıp kalkmakta ve bütün bu esnada onun hareketlerini tetkik etmektedir. Oda mu8İkileri 19,05 19,15 21,05 Doyçlandzender: Bethofen Mozart. Bukreş: Bethofen (G = Moll trio). Mittelengland: Brahms'm şarkı. 1 HALKEVLERtNDE Beşiktaş Halkevinden: îstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi doçentlerinden doktor Ahmed Canokan 3/5/938 günü akşamı saat 20,30 da Evimiz salonunda ekonomi ve sanayi ba kımmdan çok kıymeti haiz kömür hakkmda bir konferans verecektir. Ayrıca da bir temsil yapılacaktır. Giriş kartları idare memurluğundan alınır. *** Fatih Halkevmden: Bugün saat 20,30 da Evlmizde Sadl Irmak tarafmdan (Türk yürüklerinln blyolojisi) mevztıunda bir konferans verilecektir. Konferansa herkes gelebillr. Fuad Ağralmın yeğeni, Şadiye Ağralınm ve Kâzım Refiğin kızları geçen lerde gene yaşında Allahına kavuşan Şerminin ruhu için bugünkü salı günü saat 2,5 ta Teşvikiye camiinde Mevlidi şerif okunacağmdan arzu eden akraba ve dostlannın teşrifleri rica olunur. 21,20 Paris {Radlo): Debüssl Mozart,? 22,35 Napoli: LocateUl Bethofen. "23,oyı"Öüaarieşte: Scarlatti Bah.' 23,35 Doyçlandzender: Şuman'ın eser . leri. Konferans Temsil Operetler 22,05 Paris (Poste Parisienne): Deda Kristine'nin). Aakerî bandolar 20,15 21,20 Dançiğ: Muhtelif havalar. Beromünster: Ria Ginster (Sop w rano). Mevlidi şerif kıraati ÖLÜM Büyük Millet Meclisinin ilk Îstanbul meb'usu Aksekili Yegen Mehmed Paşa ahfadmdan Bay (Hacı) Arif dün sabah ölmüştür. Cenazesi bugün Taksimde Ayaspaşada Park oteli karşısmdaki Parkpalas apartımanından saat 10 da kaldırılarak Kabataş iskelesinden is timbotla Üsküdara çıkarılacak ve Çamlıcada Kısıklı camiinde öğle namazından sonra Selâmibaba mezarlığındaki hususî aile makberesine defnedilecek tir. Merhum İstiklâl Harbinde milletine ve hükumetine pek çok hizmetler yapmış, nazik ve herkese iyilik etmeği sever muhterem ve mümtaz bir şahsiyetti. Kendisine rahmet ve ailesine sabırlar vermesini Allahtan dileriz. Bu gece Lüleburgaz Halkevinde büyük müsamere. Heyet birkaç güne kadar İstanbula dönecektir. Viyana musiki akademisinden diplomah ve meşhur piyanist Emil Von Sauer'ln talebesi Bu genci çok sakin bir insan olarak tanıyordum. Fakat uzun zaman yanımda kalmca şımardı. Aslen Annam'lı idi. Adı da VaVunLi.. Bir de baktım ki birçok eşyamı çalıyor.. Beş ay kadar evvel hesabını görüp kovdum. Bir gün gelip çamaşırcımla konuşmuş, «hanımdan daha alacağım var, onu versin!» demiş. Halbuki sizi temin ederim, beş para borcum kalmamıştı. Tabiî aldırmadım. İki gün sonra evde yalnjzdım. Kapı çalındı, açbm. Karşımda bizim eski uşağı görmiyeyim mi? Elindeki şemsiye ile üzerime yürüdü. Yatak odama kaçtım, arkamdan geldi ve müdafaa etmekliğime imkân kalmadan beni bir güzel dövdü. Derhal mahkemeye müracaat ettim. Muhakkak yakmda cezasmı bulacak! •^ «Monte Karlo'lu kadın» ismindeki filim yeniden çevrilmektedir. •İt Fransada «Her iş yolunda!» isminde bir filim çevrilmektedir. Başrolleri Jan Piyer Omon, Mişel Simon ve Meg Lömoniye oynıyacaklardır. •jt Meşhur Fransız muharrirlerinden birinin eserinden iktibas edilmiş olan «Aşklar memleketi» ismindeki filmin çevrilmesine yakmda başlanacaktır. Şarkı konserleri NÖBETÇİ ECZANELER Ahmed Hidayet Müsamere Şişli Çocuk Esirgeme kurumundan: Yoksul çocuklar menfaatine kurumumuz tarafmdan tertib olunup san'atkâr Naşidin rahatsızlığı sebebile tehir edilmiş olan fevkalâde müsamere mayısın beşinci perşembe günü saat 21 de Pangaltıda Tan sinemasmda verilecektir. Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerlndeki nöbetçi eczaneler: İstanbul ciheti: Eminönünde (Minasyan). Alemdarda (Ali Rıza), Kumkapıda (Asador), Kuçükpa zarda (Necati Ahmed), Şehzadebaşında (Universite), Fener de (Emılyadi), Kara gümrükte (Kemal), Şehremininde (Nâ zım>, Aksarayda (Şeref), Samatyada (Rıdvan), Bakırkoyde (İstepan), Eyübde (Arif Beser) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: Pangaltıda (Nargileciyan), Taksim İs tiklâl caddesinde (Limonciyan), istiklâl caddesmde (Della Suda), Karaköyde (Hüseyin Husnüı, Kasımpasada (Müeyyed), Hasköyde (Nesim Aseo), Beşiktaşta (Sü leyman Receb), Ortaköy, Arnavudköy, Bebek eczaneleri. Kadıköy Soğüdlüçeşmede (Osman Hulusi), Üsküdarda (Selimiye), Büyükadada (Halk), Heybelide (Tanaş), Beykoz, Paşabahçe, A.Hisar eczaneleri. ^ Bugün T Ü R K sinemasmda 2 filim br e • id n Taksim meydamnda abidenin tam karşısında Kâmil Beyin maamüştemilât çifte konakları bugünkü salı günü, saat ikide İstanbul üçüncü icra dairesinde satılacaktır. Bu binaların işgal ettiği toprak 1384 metre murabbamdadır. Otuz bir metre tutan cephelerinde altışar odalık her katta çift ve asrî apartıman yapılabilir. Altında arka sokağa çıkmak üzere bir pasajla denize bakan tarafındaki araziye de bir sinema inşası ve bundan maada arsanın ortasında bir diğer apartıman ve bir birahane yapılması kabildir. Müzayede yerinde alıcılara, plânlar üzerinde, tafsilât vermek üzere bir adam bulundurulacaktır. îstanbul imar plânı mucibince bu arazi tamamiyetini muhafaza edecek, yani kesilmiyecektir. Taksimde satılık konaklar Olüm Zeplini h e v e c a n h ve m e r a k h film La Habanera ZARAH LEANDER Şehzadebaşı TURAN TİYATROSU Halk san'atkârı Naşid ve arkadaşlan Miçe Pençef varyetesi Siyah menekşe, komedi 3 perde Dans, solo, düet Halk gecesi, her yer 20, paradi 10, Localar 100 kurus HALK OPERETİ Bu hafta yeni operetini oynuyor SalıPangaltı Kurtuluş Çarşamba Beşiktaş Suadpark Perşembe Bakırkoy Miltiyadi sinemasmda ilk defa 3 Yıldız Yeni operet 3 perde CEMAL SAHİR Bu senenin büyük temaşa hâdisesi olarak Aşk resmi geçidi Büyük Paramunt operetini temsil ediyor. Dekorlar, elbiseler, sahne tertibatı tamamile yenidir. 30 artist, 20 müzisyan ve yeni Prima Donna •^^^^•^••^•••^^^ Bu akşam ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ™ MUNİR NUREDDİN KONSERİ Çok zengin program Biletler tiyatro gişelerinde satılmaktadır. FRANSIZ tiyatrosunda ARTO BENON Piyano Resitalini Bu akşam 21 de r akşam MELEK sinemasmda HEiNZRüH TEO LİNGEN HANS MOSER SARAY sinemasmda verecektir. Yerler evvelden satılmaktadır. GÜNÜN ADAMI Gayet eğlenceli ve neşeli filminde görüneeeklerdir. Kahkaka amatörlenni eğlendirecek bir fılm. ^ H gibi 3 büyük artist taratından