Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Küçük hikâye Dört kişinin hikâyesi = Peride Celâl Onlar dört kişi, dördü de kendi içlerine kapanmış, ve içtimaî mevkilerinin icabatindan olarak, birbirlerine birtakım sıkı bağlarla bağlandıklan için teessüf eder gibi bir hal içinde ve arada sırada bir rüzgâr gibi esip giden bir şefakat, sevgi hissinin altmdan gene öyle kızgm, somurtkan, neş'esiz bir halde çıkarak, ayni danın altında zahiren hayatlanndan şikâyct etmiyerek yaşryorlardı. Fakat bu nispeten durgun hayat bir gîin rıiç de bekleme^ikleri bir zamanda bulanıverdi. **• Bir sabahtı. Dördünün de evde bulunduğu bir pazar sabahı. Kapı çalındı. Nuriye açtı. Biraz sonra peşinde pembc, beyaz, orta boylu, neş'eli küçük bir kızla içeri girdi. Cemil Bey gecelikle sedirde, pencerc köşesinde oturuyordu. Sevim masanın başında, annesi Cemil Beyin oturdugu sedirde idi. Küçük kızın odaya girdiğini görür görmez üçü de toparlandılar. Kız başma Iâciverd bir başörtü örtmüştü. Ve bir yıgın altın teli halinde saç kıvnmlan bu başörtünün kenanndan jakaklarma, yanaklanna doğru fışkmyordu. Üzerine oldukça temiz Iâciverd bir pardesü giymijli. Ayağmda pembe pamuklu çorablar, topuğu alçak siyah iskarpinler vardı. Odaya girdikleri sırada Nuriye: «Bu kızcağız babamı görmek istjyormus. dedi. Bia başı Cemil Beyin evi burası mı diye soruyor.» Kız errafma hiç yadırgamryan bir tavırla bakü. Hepsini ayrı ayn süzdü. Bu bir an sürmüştü. Sonra derhal Cemil Beye dogru ilerledi. îhtiyar adamm önüne gelince gülümsedi. Elini koynuna soktu. Bir zaman arandı. Sonra koynundan bir mektub çıkardı. Ona uzattı. îhtiyar adarn mektubu aldı ve kıza oturmasmı işaret etti. Odada bütün gözler Cemil Beyin üzerine dikilmişti. îhtiyar adam mektubu açıp okumaya başlayınca yüzü derhal değişti. Başmı kaldırdı, hayretle gözlüklerinin üzerinden karısma, kızlarına ve küçük sarı§ın kıza baktı. Ve tekraı başım eğdi, tekrar bir defa daha mektubu okudu. Yüzünü öyle bir hayret ve şaşkınlık kaplamıştı ki, Sevim kız kardeşine, «babama ne oluyor!» diye sormaktan kendini alamadı ve Zekiye Hanım merakını gizleyemiyerek yerinden kalkh, kocasmın yanına yaklaştı. Yavaşça: 2 lânetleri bu suretle geri alabilirim. Haşiye: Karına da ayrıca bir mektub yazdım, postaya verdim. Meseleyi ondan saklamana arhk imkân yoktur. Hadiye.» Zekiye Hanım mektubu bitirdigi zaman yerinde doğruldu. Şimdi her zaman yorgun, ihtiyar görünen gözlerine biraz can gelmiş gibiydi. Onlarm derinlerinde hafif bir ışık yanmıştı. Geniş, bol göz kapaklannı birkaç kere açıp kapadıktan sonra: Ben hiçbir mektub almadım dedi. Ve gözlerini kocasma dikti. Cemil Beye yalmz o bakıyordu. Sevim istihkar, igrenmeye benzer bir dudak büküşle, Nuriye şımarık, alaycı bir tebessümle babalarmı süzüyorlardı. Küçük sarışın kız ise lâkayd, mütebessim onları seyrediyordu. Cemil Bey tekrar: Anlamryorum, anlamıyorum diye, mırıldandı. Bununla beraber gözlerini küçük kıza dikmişti ve bakışlan ile maziyi araşbrır, bir şeyler bulmaya, keşfetmeye çalışır gibi bir hal vardı. Nihayet tekrar söylendi: Hanrlarmyorum. «Hatırlamryorum» bu söz odadakilerin üzerinde derhal çok büyük bir tesir icra etti. «Habrlamıyorum» demek hatırlanacak ?eyler vardı ve belki de bu küçük kızm mukadderab ihtiyar adamm unuttugu geçmiş bir ask macerasmın içinde gizleniyordu. Cemil Beyin hayabnda böyle bir vak'a geçmi? olabilsin! Fakat niçin olmasm ? Bunu ilk düşünen Zekiye Hanım oldu. Ve kendi kendine tekrar etti: Niçin olmasm? öyle ise bu küçük sarışın, masum duruşlu, saf bakışh b z onun kızı idi, Cemil Beyin kızı!... îki kız kardeş, Sevımle Nuriye de : «Bizim kardeşimiz diye, düşünüyorlardı. Babamızın piçü...» Sevim: «Demek şu uyuşuk ihtiyar da bir zamanlar öyle bir şeyler yapabilmiş ha!» diyordu ve babasınm gencliğinde çapkm olabilmesi onu hayretlere düşürüyor, biraz da eglendiriyordu. r 18 BirinclkâmiB 1938 BUGÜN DÜŞÜNMEDEN BİZE GELİNİZ. Memnun olmadan çıkmış bir tek müşteri görmedik ELEANOR POWEL NELSÖN EDDY (Revüler ve muhteşern R OZ A L İ dekor) isimleri birbirine benzeyen artistler SıNEMA Ve gene bu yılın jeniyal eseri • VİCDAN AZABI ^ ı*$™ LAZARE LEVVnin Fransız Tiyatrosunda Veda Konseri Beşiktaş SUAD PARK sinemasmda Cemil Bey derin düşünceler içinde idi. Evet gencliginde böyle vak'alar niç geçirmemiş değildi. Bazı kadmlarla düşüp kalkmışb. Onlar da, evlendikten birkaç sene sonra da karısma nasıl fazla kızıp, onu fazla abus, haşin buldugu sıralarda Ne var o mektubda? diye sordu. gitmişti. Fakat bu çocuk hangisindendi. Cemil Beyin birdenbire elleri titreme Habrlamıyordu. ye başlamıştı. Başmı kaldırrp karısma Yarın Bilecek baktı. «Hiç, rıiç diye mırıldandı. Ben de bir şey anlayamadım!» Bu sırada Zekiye Hanım uzanmış, zaten kocasmın tit ( TEŞEKKÜR reyen parmaklan arasında pek zayıf bir Teçekkür Merhum Hoca Niyazi surette tuttuğu mektubu çekip alıvermişEfendi mahdumu, merhum Hoca Şevti. îhtiyar adam mektubun elinden gittiketin ve merhum Emval ve Eytam müğini görür görmez derhal dogrulup, elleri dür muavini Mustafanın ve Eminenin ni uzatarak «Hanım, Hanım» diye, ke biraderleri ve General Şefiğin damadı keledi. Fakat Zekiye Hanım gayet sade Galata İthalât gümrüğü emekli ambarbir tavırla ona hiç bakmıyarak: lar Başmemuru kocam ve dayım Selâmi Sen okuyamıyorsun işte dedi. 5unu Baydarın 16/12/938 cuma günü vukuu ben okuyuvereyim de çocuk da bekleme vefatı üzerine 17/12/938 cumartesi günü cenazesi Ihsaniyedeki evinden kal sin. Bakahm neymiş... dırılarak Selimiye camiinde namazı kıBunu söyler söylemez de derhal yüklmdıktan sonra Karacaahmeddeki ebesek sesle okumaya başladı: dî istirahatgâhma bırakılmıştır. Bu me«Cemil, on sen« evveli hatırla. îşledi yanda cenazesinde bulunmak lutfunu ğin büyük günahın azabı ile kalbin kav gösteren yakın dostlarına ve Selimiye rulacakhr. Işte o günahın canlı şahidi kışlasr askerlerine derin teessürlerimiz ayn ayrı teşekkürlerimizi bildir şimdi karşmda...» Zekiye Hanun birdenbire sustu. Başını kaldırıp hayretle etrafma bakındı. Küçük kız şimdi pturdugu yerden kalkmıştı. Fakat hiç de şaşırmış görünmüyordu. Hep öyle mütebessimdi. Cemil Bey ise oldugu yerde donmuş gibi kıpırdamadan duruyordu. Zekiye Hanım birden bire oradaki kanapeye çöküp oturdu. Tekrar başını mektuba eğdi ve bu sefer daha ağırlaşan titrek bir sesle okumasma devam etti: «Cemil, o »enin kızmdır. Onu çok seveceğine eminim. Herşeyi biliyor. Artık benden hayır yok. Hastayım. Yaşlı bir adam buldum. Çocugu terketmem şartile beni alıp uzak bir yere gidecek, kafamı dinleyeceğim. Kızı, büyütüp bu hale getirinceye kadar çektiğim üzüntüler yetişir. Onu artık sana emanet ediyorum. Bir az safcadır. îyi bak, ancak sana ettiğim meğe imkân bırakmadığmdan son suz şükranlanmızın gazeteniz vasıta sile bildirilmesini rica ederiz. Karısı: Feriha Baydar yeğeni: Niyazi Ekren * ** Teşekkür Sevgili annemiz ve kayınvalidemiz, Bayan Feride Pakerin. yüreklerimizde unulmaz bir yara açan ölümü dolayısile birçok dost, ehibba ve akrabamızm teslilerile karşılaş tık. Gerek bizzat cenaze merasimine iştirak eden, gerekse telgraf, mektub ve telefonla acılarımızı yumuşatmağa çahşan bu lutufkâr alâkalara ayrı ayrı teşekküre kederimiz engel olduğundan gazetenizin yüksek tavassutunu riza ederiz. Kızlan ve damadları namma oğlu Emin Paker Bir takım sinema seyircileri ve meraklılarından sık sık mektub alıyoruz. İsim3 büyük yıldız leri yekdıgerıne benziycn arristlerin biribirlerile akraba olup olmadıklarını soruyorlar. Bazan da bu isim müşabeheti onlarm bir kısım san'atkârları biribirlerile karıştırmalarına seb«b oluyor. Onun için adlan ayni olan veya benziyen p«k me§hur artistler hakkında şöyle bir liste tannin müşterek temsilleri zim etmeyi faydadan uzak görmedik. Fred Astaire: Aslen Çekoslovak, fakat Amerikan tabiiyetindcdir. Birçok filmlerde Ginger Rogers ile partönerlik etmiştir. Kendisin« beyaz perdenin dans kralı denebilir. Senenin en büyük Fransızca sözlü filmi olacaktır. Pek yakmda Nils Asther: îsveçlidir. Sessiz filmin muvaffakiyetli bir jönprömiyesi idi. Şimdi hemen hemen unutulmuş gibidir. Mary Astor: Amerikalı güzel bir kadm artistidir. Ekseriya facia filmlerinde Wilüam Powell 20 birincikânun Sah akşamı oynar. saat 21 <ie meşhur Piyanist Junie Astor: Bir Fransız kadın artis dolayı çıkan rezaletten dolayı or&ya dö« nemiyor. tidir. Orijinal bir güzelligi vardır. Büyük programı: Bugün Michel Simon: Cirkin bir Fransız artİ9« Armand Bernard: Fransız komiğidir. ridir. Fakat kuvvetli bir san'atkârdır. «DiBirçok filmlerde oynamıştır. Raymond Bernard: Fransız rejisörü şi Kopek» te fevkalâdc idi. VERA KORENNE, Ginger Rogers: Beyaz perdenin dan» dür. Komikle akrabalığı filân yoktur. PtEBRE RtCHARD WİLM Jules Berry: Fransız jönprömiyesidir. kraliçelerinden biridir. Fred Astaire'le bir Biraz yaşlıdır. Kemerli bir burnu vardır. çok filmler çevirmiştir. Buddy Rogers: Sessiz filmlerin kuvWallace Beery: Amerikanın mejhur MYRNA LOT karakter artisti ve Gloria Swanson'un ilk vetli bir jönprömiyesi idi. Şimdi cazband BUFFALO BiLE SPENCER TRACY MACERALAR KRALI (T0rkc«) îki şaheser film birden kocasıdır. Yirmi seneden beri çalışmakta şefi Mary Pickford'ım kocasıdır. Gary Cooper Jean Arthur Karen Morley: Amerikalı kadm ardır. Sessiz filmlerde ne kadar meşhursa Se.nslar 7 ve 9 dadır. tistidir. Şimdi pek görünmüyor. sesli kord«lâlar<la da o kadar muvaffak Gaby Morlay: Fransanm en kuvvetli lmuştur. kadm artistlerinden biridir. «Gene Rus Noah Berry: Wallace'm kardeşidir. Vaktile o da kardeşi gibi meşhurdu. Şim kızı Arian» ı hâlâ habrhyoruz. Kay Francis: Amerikamn en kurvetlî di tngilterede ikinci derecede roller oykadm artistlerindendir. Esmer güzelidir. namaktadır. «Hicran» m kahramanıdır. Charles Boyer: Fransız olduğu halde Eve Francis: Bir kadın Fransız artîsson zamanlarda tamamen Amerikada çatidir. Vaktile Pariste bir barda Harry Zafer kazanan çaheseri lı?maktadır. Baur'un başına şampanya şişesi fırlatmi|Jean Boyer: Fransız sahne vazııdır. h. Meşhur artistle akrabalığı yoktur. Loretta Young: Amerikan sinema alGary Cooper: Amerikanın hemen heVasi salonunu doldurmakta devam ediyor. manaklarmda Young ismini tasıyan tam men en büyük artistidir. •denilebilir. 34 aktör vardır. Loretta ile Robert Young EKLER JURNAL da VON RİBBENTR^P Jackie Cooper: On altı yaşında bir çoonlann en meşhurlarıdır. cuktur. On üç, on dört yaşmda iken Gary Pariste ve Alman Fransız itilâfımn imzası Collen Möore: Sessiz filmlerin mejhur ooper kadar büyük bir artistti. Acaba Bugün saat 11 ve 1 de tenzilâtı fiatlarla matineler komik bir kadın artistiydi.. mütemadiyen öyle kalabilecek mi? Gary Grace Moore: Amerikanın en güzel le hiçbir akrabalığı yoktur. sesli sinema artistidir. Bette Davis: Amerikanın en büyük Dickie Moore: Küçük, fakat krymeti Senenin en kadm artistidir. Ekseriyetle facialarda büyük bir san'atkârdır. Marlene Dietrich müthiş şaheseri karakter rolleri oynar. in birkaç sene evvelki filmlerinde çok kuvDolly Davis: Sessiz Fransız filmlerinin vetli çocuk rolleri oynamıştı. tanınmış bir siması idi. Şimdi unutulmuştur. Marian Davies: Yaşlı, biraz soğukça, Bu gece şehrimlzin muhtelif aemtkrlndeFakat hâlâ güzel görünen bir Amerikan ki nobetçi eczahaneler şunlardır: İstanbul clhetl: artistidir. Meşhur gazete kralı Hearst'uı Pek yakmda Emlnönünde (Mehmed Kâzım), Küçukkarısıdır. pazarda (Hlkmet Cemil), Alemdarda (All Alice Field: Vaktile epeyce meşhur Rıza). Kumkapıda (Cemil), Bakırköyünde olan bir Fransız kadın artistiydi. Şimdi (HUâl), Fatihte (Asaf), Eyübde (Hikmet Atlamaz) eczahaneleri. pek ortada görünmüyor. Beyoğlu clhetl: Gracie Fiekls: Ingilterenin en büyük İstiklâl caddesinde (Kanzuk), Dalrede (Güneş), Galata Topçularda (Sporidls), kadm artistidir. Taksimde (Nizameddin), Tarlabaşında (NiBUyUk Rekor Filmi W . G. Fields: Amerikanın ihtiyar, ko had), Şişli Halâskâr Gazi caddesinde (Halk) caman ve kırmızı burunlu artistidir. «Da Hasköyde (Sadık Akdmnan), Kasımpa^ada vid Copperfield» filminde çok iyi oyna (Müey>ed), Beşiktaşta (Sülejman Receb) eczahaneleri. mıştı. Kadıköyünde Moda ve Altıyolda (Namık) Dick Povvell: Amerikanın güzel sesli Büyükadada (Şinasl Rıza). Heybellde erkek artistidir. Jean Blondell'in kocası (Halk), Sanyerde (Osman), Üsküdarda (Merkez) eczahaneleri. dır. Oncîi Elaonor Povvell: Amerikan filmlerinin ERTUĞRUL SADİ TEK Tiyatrosu Son TAKStMDE dans kraliçesidir. Dick ile akrabalığı yokBu gece hıaftasıdır. tur. SEKİZtNCÎ \Villiam Povvell: Holivudun en sık ve Bu Hüm yakın zamaolarda Beyoğlunda tekrar gosterilm'yece Büyük komedi en kuvvetli artistlerinden biridir. Nişanlısı 4 perde ğinden gormiyenlerin kaçırmamalarını bildiririz. Jean Harloıu'un ölümüne hâlâ aglamakYakında: Yeni Ekler Jurnalda Von Ribbentrop Pariste tadır. Büyük bir temsil hâdisesl İNSAN MÂBUD Simone Simon: Bu gene, güzel FranBugün saat 11 ve 1 de tenzîlâtlı HALK ve sız artisti son zamanlarda Amerikada çaIALEBE Matineleri HALK OPERETÎ lısmakta idi. Bir anahtar meselesinden Bu akşam saat 9 da (ÎÇ İÇE) Senenm en büyük ve en güzel büyük operet ve dayanılmaz derecede komik Reji: Raşid Rıza TÜRKÇE SÖZLÜ Müzik: Sçyfeddin Asal KAHKAHA KASIRGASI Yazan: Yusuf Süruri yem PARAMUNT JURNAL BÜYÜK MACAR BALESt Ayr ca renkli MiKEY MAUSE ve Cumartesi ve pazar matine saat 15 te I ^ ^ B ^ B ^ Seanslar 11 ve I (tenzîlâtlı) 2 30 4.30 6.30. Suvare 9 da • ^ • • • • • • I M H M H M i L L 0 ve ( ALEMPAR Birçok sînema san'atkârları ayni veyahud »% yekdiğerlerini andıran soy adları taşımaktadırlar, birbirlerile karıştırmayınız! >J G L A RK G A B L E MIRJS A LOY SPENCER TRACY YARALI KARTAL SARAY sinemasmda A S R Î sinemanm ÇARIN YAVERi KORONOF İNCİLERİ Danielle Darrieux'un Sttmer Sinemasının K A T IA Amerîkan halk düşmanlarının korkunc hayatı NOBETÇI ECZANELER İ P E Kte TAKSİM SİNEMASIBaş rollerde : Aşkın Göz Yaşları 4 A B D Ü L V E H A B Bugün SAKARYA sinemasmda LOREL HARDİ İSVİÇREDE Bugün İPEK ve SARAY Sinemalannda HAYDUDLAR ARASINDA Şaheserler şaheserlnl görmelidirler. Bugün saat 11 ve 1 de Çok ucuz fıatlarla TALEBE ve HALK. mabneleri vardır. Gülmek, Katıla Katıla Gülmek ve Eğlenmek istiyenler CAVU$LAR