29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 8 İkinciteşrin 1938 tMUHAREBELERi! Tefrika : 2 Nakleden: ABİDİN DAVER TARiHDE BÜYÜK DEMİZ [ Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî îcmal Iç piyasalarımızda Nevyork sergisinde Altın kaçakçılığı Balkanlılar günü yapan bir şebeke hareket arttı Balkanlarda iki mülâkat alkan devletlerinin başında bulunanlar arasmda yekdığerini müteakıb iki mühim mülâkat yapıldı. Bulgaristan Başvekili Köse İvanof bu aym başında, Bulgar hududu civarındaki Niş şehnnde, Yugosîavya Başvekili doktor Stoyadinoviç'le görüştü. Arkasından Yugo.lavya devlet şefi Prens Pol ayın dördünde Bükreşe gelerek Romanya Kralı İkinci Karol'la uzun uzadıya görüştü. Orta Avrupada ve Balkanlarda cereyan eden gayet mühim hâdiseler ve değişiklikler akabinde yapı lan bu iki mülâkat bütün Avrupanın dikkatini celbetmiştir. Bu değişiklikler şöylece hulâsa olunabilir: Orta Avrupanın göbeğinde, Umumî Harbden sonra bu havalide kararlaştırılan siyasî vaziyet ve hududlann mu hafazası maksadile kurulmuş olan Küçük İtilâf ismindeki ittifak zümresinin üç azasından biri ve tam merkezî Avrupalı Çekoslovakya, birçok yerleri Almanya, Lehistan ve Macaristan arasında parçalanıp gerek arazi gerek nüfus cihetuıden üçte bire inmiş ve sevkulceyşî ehemmiyeti ise sıfıra düşmüştür. Cckoslovakya büs bütün mevcudiyetini kaybetmemek için Küçük îtilâf dahil olduğu halde, bütün ittifaklarından vazgeçerek şimdi siyasî ve iktısadî cihetten tamamile Almanysya bağlanmıştır. Selânik muahedesinin akdile Bulga ristan, Nöyyi muahedesinin hertürlü askerî kayıdlarından kurtularak askerî hükümranlık hakkını tamamile tekrar iktisab etmiş ve bundan derhal istifade et mek üzere malî ve iktısadî büyük buh rana bakmıyarak kara, deniz ve hava kuvvetlerini son derecede kuvvetlendir mek üzere, dört milyar leva tahsis etmiştir. Orta Avrupada sulh muahedelerinin tayin ettiği hududların tadili şöyle dur sun büsbütün altüst olduğuna bakarak resmî değilse de salâhiyettar ağızlarla Bulgaristan dahi sulh muahedelerinin kendisinden aldığı yerlerin iadesini istediğini anlatmıştır. Hem bu anlatış Köse Ivanof'un Niş'e hareketi arifesinde olmuştur. Fakat bundan Yugosîavya ile Bulgaristan arasındaki münasebat asla müteessir olmamış ve bilâkis Niş mülâkatı Bulgar ve Yugoslav milletleri. arasında jljk. defa en samimî dostluk ve kardeşlik tezahürüne vesile teşkil etmiştir. Çünkü bu mülâkata böyle bir şekil vermek üzere Belgrad gencliği namma gelen üniformah heyet ve yerli genclik teskilâh Bulgar Başve kilini fevkalâde alkıslamıştır. Niş'in, Bulgar ve Yugoslav milletle rinin kardeşliği hakkında en samimî dcstluk tezahürüne sahne olmasının başlıca sebebi Selânik muahedesile hertürlü kayıdlardan kurtulan hür ve müstakil Bulgaristanın ilk defa doötluk elini Yugosla\yaya uzatmış olmasıdır. Köse Ivanof'un ilk sözü «Balkanlarda ebedî sulhun temeli olan ebedî Bulgar Yugoslav dostluk ahdinin Niş mülâka tile bir kat daha teeyyüd edeceğini» ifade etmek olmuştur. Mülâkatın sonunda neşrolunan resmî tebliğde, Yugoslavya ile Bulgaristan arasında herhangi sahada bir anlaşma mazlık mevcud olmadığının görüldüğü, sulh ve huzur içinde inkişaflarmın teminatı olan değişmiyen ve değişemez dostluğa mütenid iş birliğinin devam ve tevsii arzusile iki tarafın da mütehassis bulunduğu ve iki memleket arasındaki iktısadî münasebetlerin de derinleştirilmesi kararlaştırılmış olduğu beyan edilmiştir. Yugosîavya ile Bulgaristan, herşey den evvel, aralarındaki iktısadî müna sebetleri sıkılaştırmak suretile dostluğun maddî tezahürünü temin etmek istedik lerinden bu iki komşu devlet arasmda gümrük ittihadı yapılacağı haberleri çoğalmıştır. Diğer taraftan ebedî dostluk misakmın siyasî sahada dahi görünür neticeler vermesi Bulgaristan tarafmdan arzu edilmekte ve Yugosîavya tarafmdan da terviç edilmektedir. I deniz muharebesi, Milâddan evvel du ve birçok gemi karaya düşüp parçalan480 senesinde eski Yunanlılarla es d Bu gece îran hükümdarınm muhteşem armadası, tabiatten ikinci bir sille daha ki İranhlar arasında cereyan eden yemişti. Salamin muharebesidir. İran hü F.rtesi sabah, bora durmuştu amma dekümdart Serhas bir milyon kişilik niz fena idi. Geceyi emniyette ve rahat bir ordu ile Çanakkale boğazından ge .'.sn Yunan gemileri, boğazdan çıktıAvrupa kıt'asına geçmiş ve ordu lar, büyük mikyasta bir cenge girişmeksu karadan Tesalya'yı geçerek Yu ten çekinmekle beraber, kendilerine en yananistanın bulunduğu Atik yarıma km olan Iran gemileri üzerine şiddetle saldasına girmiştir. Atinalı kuman dırdılar. Bu defa karşılarında İran dodan Temistoklis lranlıları karada nanmas:nm Kiükyalılardan mürekkeb fiyenemiyeceğini anlamış ve deniz losu vardı. Bu filodan birhayli gemiyi de muharebe etmeğe karar vermiş batırdıktan ve bazılarını da zaptettıkten sonra, İran büyük kısmının yaklaşmakta tir. Asıl büyük muharebeyi Sal olduğunu görünce, tekrar boğazdan içemin'de yapmak üzere tran donan rı döndüler. masınt evvelâ öbe adası boğazmO gün de böyle geçti. Muharebenin iida karşılamıştır. İranhlar, muhareçüncü günü deniz sakinleşmişti. İranhlar, beden biraz evvel müthiş bir fırtı bir cephe hücumile boğaz kanallarını geçnaya yakalanarak 1200 gemiler iru meğe tesebbüs ettüer. Müthiş bir muhaden 400 tanesini kaybetmişlerdir. rebe oldu. İki taraf gemileri birbirine girYunan donaması da 300400 gemi diler. Cenk naraları etrafı inletiyor, devden mürekkebdir. Fırtına durduk rüen direklerin, kırılan küreklerin çatırdıtan sonra iki taraf öbe adasımn M boğuşan cengâverlerin bağrıştnalanna şimal boğazında karşı karşıya geU karışıvordu. Kamçılarm altında çıplak vücudleri kan'yan kürekçiler, gemiler birmişlerdir. Fırtına durduktan sonra, iki düşman donanma Öbe adasının şimal boğazında karşı karşıya bir vaziyette bulunuyorlardı. İran armadasınm en mükemmel fırka5i, cengâver bir Melike olan Halikarnas Kraliçesi Artemis'in kumandasındaki 5 gemi idi. Yunanlılara karşı ilk hücumu gene bu Yunan kadmı yaptı. Artemis, şafak zamanı, alaca karanlıktan istifade ederek keşfe çıkan bir Yunan galerinin kendi frrkasına yaklaştığını görünce, beş gemisile bir^en bu tek tekneye saldırdı. KraJiçenia gemileri, çala kürek Yunan gemisinin iistüne atılarak onu sardılar. Yunan gemisi, bu hücuma dayanamıyarak mağlub oldu. Güzel Artemis, yakalanan düşman kumandanmın, gemisinin provasına asilmasmı emretti. Yunanlı kaptanın boğazını kestiler ve kanları aka aka geminin baş tarafına astılar. Bu, .o zamanm bir harb âdeti idi; Yakalanan düşman kumandanlarının kanı, deniz derinliklerinin ilâhlarma nezredilirdi. O kanlı ve vahşi harbler devrinde, bu gaddarhk, hiç de zulüm ve dehşct addedılmezdi. Onun için, bu barbarca hareketten ziyade bir kadm, bilhassa bir Yunan kadmı tarafından böyle kendilerine meydan okunması, Yunan kumandanlarını fena halde kızdırdı. Bunlar, Kraliçe Artemis'in güzel başını kesip getirene mükâfatlar vadettiler amma, kimse bu mükâfatı alamadı; çünkü cengâver melikeyi yakalamak mümkün olmadı. Sayıca üstünlüklerine güvenen Iranlı Iar, bu faikiyetlerinden istifade etmek üzere, düşmanı arkadan çevirip vurmağı düşündüler, kuvvetlerinden bir filo ayınp Öbe adasının şark kıyılarına gönderdiler. Bu filonun vazifesi, Yunanlıların bulunduğu boğaza cenubdan girmek ve İran donanması büyük kısmile cepheden hü cum ederken düsmana gerisinden saldırıtıaktı. Fakat Öribiyad ile Temistoklis, hemen bu manevranm farkma vardıkları için, telâşa düşmedüer. Güneş batmadan biraz evvel, Yunan donanması îranlıların iistüne saldırdı. Bu dar sularda, sayı üstünlüğü bütün kıymetini ve faydasmı kaybediyordu. Çünkü, iki kıyının arâsma, muayyen ve ır.ahdud nriktardan fazla gemi sığmıyordu. Yunan gemileri bu hü cumda, 30 İran gemisini mahmuzlıyarak batırdıktan sonra, karanlık basarken geri dönüp çekildiier. İran donanmasınm ikinci hattaki gemileri, birinci hatta batan gemilerinin enkazı arasından geçip düşmana aldıramam'şlardı. Gece oldu; bu v a H ve korkunc bir gece idi. Yunanlılar, ilticagâhlarına varır v?rrnaz, bir bora patladı. Gök gürlüyor, f'n«;!:!er çakıvor, yıldırımlar düşüyordu. D^Slarm tepe'erini aydınlatan mavi şim?°k'er arasmda tufan gibi bir yağmur yaği"a^a baslad1. Yunan gemileri, emin bir yâ" idiler; îran donanması ise, bo^azm ?7zmda ve binnisbe, rüzgâra ve dalgalara daha maruz bir vaziyette idi. Simdi îranlılar, Yunanlılardan daha müt'ıiş bir düşman'a, tabiatle mücadeleye ba«lamışlardı. Gemilerin mürettebatı, r 'ek'srin korkunc ışıkları arasmda, ilk fnnada karaya vurup batan gemilerinin ve bu gemilerde boğulan arkaparçalanmış cesedlerini dehsetle FÖrüyorlard'. Akmt'.lar, bunları Sepia burnundan doğru sürÜD İran donanmasınm arasma at'vordu. Boğaz yakmındaki İran firkaları. büyük bir gayretle çalışarak felâketten kendilerini kurtardılarsa da Öbe adasının cenub burnunu dönen 'ı!>nun kaptanları ağır ağır ilerlerken, ge'yarısmda, burnu geçince, fırtınaya yabirine çatıstığı zaman parçalanan kocaman kürekler arasına sıkışıyor, acı acı bağrışıyorlard;. O gün iki tarafın da zayiatı büyük oldu; fakat Yunanlılar, mevküerini muhafaza ettiler. Güneş batarken îranlılar Sepia burnu arkasmdaki deinir yerlerine çekildiier. Ertesi sabah güneş doğdugu zaman, Iran donanmasından keşif yapan gemiler, Yunan'ıların ortadan kaybolduğunu gördüler. Yunan donanması, bir ileri mevzii addettiği Öbe adası kanallarını terketmişti. Bir gün evvelki müthiş muharebeden sonra, gerek İ?Dartah General Öribiyad, gerek Atinalı Temistoklis, geceyarısı, Öbe boğazmın müdafaasını bırakıp sür'atle Salamin sularına çekilmeği münasib görmüşlerdi. Çünkü artık Iran ordusu yüz binlerle cengâverile memleketi istilâ etmiş ve Atik yarımadasına hâkim olmuştu. laşe ve mürettebatm istirahati bakımmdan bu kadar karaya bağlı olan filolar (o zamanki daracık gemilerde, askerler de, kürekçiler de geceleri denizde kalmaz, yemek yemek, istirahat etmek ve uyumak için karaya çıkarlardı) boğazlarda ve kanallarda kalaınazlardı. Çünkü, îran kara ordusu, yarımadaya hâkim olmuş ve Öbe bugünkü ismile (Evviya) adasını da zapta hazırlanmakta bulunmuştu. Daha sabah olmadan, Yunan gemileri, uzun bir kafile halinde Negropon kanalından ve Öobeicus körfezinden aşağıya indiler. Şafak sökerken bugün üzerinde bir köprü kurulmuş bulunan daracık (Chalcis Halkis) boğazını geçtiler. Bu mevkiden sonra, boğaz, yavaş yavaş genişler. Artık, Yunan gemilerinin yolu açıktı. Engine çıkmak için önlerinde hiçbir mania yoktu. Sunium burnu rotasını takib ederek evvelâ cenuba indiler, bu burnu döndükten sonra, şimali garbiye doğru dönerek Salamin adasının arkasmdaki ilticagâhları ve üsleri olan boğazlara doğru yollandılar. Yolda, Yunanlıîara imdad kuvvetleri de iltihak etti. Simdi, artık 366 muharebe gemileri vaıdı. Bunlann 89 tanesi İsparta ve Peloponez, 180 parçası Atina ve 97 tanesi de Yunan adalarının gemieriydi. Melos adasile Siklad adalarm dan gelen gemiler, her küreği beş kişi tarafından çekilen büyük galerlerdi. Yunan donanması böylece yeniden kuvvetlenir ken muharebe ve fırtına, İran donanmasının harb edebilecek gemilerini 600 parçaya indirmişti. Fakat Yunanlılar için vaiyet hâ!â ciddî olmakla beraber bidayetteki kadar ümidsiz değildi. Çünkü o zamanki 1200 gemilik İran armadası şimdi 600 gemive düşmüstü. Aradaki sayı farkı sene 250 kadardı. Yunan donanmasınm sayıca zafından başka bir kusvru daha vardı ki o da îranılann tek bir kumandana tabi olmasma mukabil, Yunan kuvvetlerinin bir müttefikîn donanması olduğu için müteaddid seflere itaat etmekt«; olması idi. îspartalı Öribiyad, artık Atinanın tamamile mahvolduğunu ve Yunanistan için Korent berzahım tutarak Peloponez'i müdafaa etmekten başka yaoacak birşey kaltnadığını ddia edivordu. Bu generale göre, Yunanistan, eline geçen bütün kara kuvvetlerini bu maksadla Korent berzahına toplamalı ve donanma da mücavir sularda harekât yaparak müdafaaya yardım etme'ivdi. Fakat diğer taraftan Temistoklis, Salamine iltica eden yurddaşlarmı düşmanın eline bırakmağı vicdanına yediremiyor ve boğazların Yunanlılar için en iyi muharebe sahası olduğu fikrinde bulunuyordu. İArkast var) Vahşî ve korkunç bir gece idi. Yunanlılar, Keten tohumu, pamuk, Bu hususta icab eden son Dört kuvumcunun evrak ilticagâhlarma varır varmaz, bir bora patladı.. tiftik ve yapağı fiatları hazırlıklar ikmal edildi ve defterlsri ahndı, Dünkü tefrikanın hulâsası kalandılar, düşmanı arkadan vurmağa 1939 Nevyork Beynelmilel sergisi için durmadan yükseliyor Yeni tefrikamızın ilk anlattığı memur olan filoyu daha evvel fırtına vurîç piyasada son günlerde hararetli bir kaynaşma ve hareket göze çarpıyor. Bilhassa ihracat maddeierimizin fiatları umumivetle bir tereffü kaydetmekted r. Fiatları yükselen ve çok talibi bulunan maddelerin icinde ketentohumu, bilhassa nazarı dikkati calibdir. Mahsulün az olması, fiatların yükselmesini mucib olmuş ve ketentohumunun kilosunu 11 kuruştan 12 kuruş 30 paraya kadar çıkmıştır. şehrimizde yapılmakta olan hazırlıklar hemen hemen ikmal olunmuştur. Diğer taraftan sergide Türk sitesi ve Türk devlet paviyonu inşaatı da mühendis Sermedin nezareti altında ilerlemektedir. Madam Atina ile şebekesi altın ka: çakçılı&ı sucundan t^'hk kat vapılırken »ümrük muhafız teskliâtı. mühim bazı ip uclar ıelde etmis, büvük bir altın ve döviz karakrısı =ebekesinin mevcud bulundu5u kanaatine va^mıstır. Teskilât memurları, bu işle alâkalan tespit edilen KaDah^arşıdaki dört ; kuvumcunun defterlerini alarak tahk kata baslamıstır. Bunlann tzm'rde de elleri bulundugu anlasılmıştır. Esasen bir müddetten beri bu yolda bazı emareler 1 »örülmekte. bu isi vaoan eller araştırı .maktvadı. Bu ka^akrılıklarm meydana f^ıkanlmak üzere bulunan sebeke tarafından yanıldı&ı zannedümektedir. Kambivo Mürakabe Müdürlü&ü. mesele altın ticaretine taall'ık pttiği için bu işle ayrıca mesçul olmaktadır. I Balkanlılar günü Hükumetimiz, Nevyork sergi komite sinden Balkan devletleri dostluğunu iyi bir surette tebarüz ettirmek için bir Balkan günü yapılmasını teklif etmiştir. Bu teklif Balkan memleketleri tarafmdan memnuniyetle karşılanmış ve Amerikadaki Balkan Antantma dahil hükumet eîçileri bu hususta temaslarda bulunmuştur. Pamuklarımıza karşı olan alâka, son günlerde çok artmıştır. Son bir iki gün içinde 2.000,000 kilo pamuk ihrac edilmiştir. Fiatlar altı kuruş yükselmiştir. Baslıca alıcı Almanyadır. Nevyorkta bir gün Balkan festivali yaTift'k ve yapagı piyasası tereffü ediyor. Almanva, Sovyet Rusya. İngiltere pılacak ve muhtelif millî oyunlar Bal ve Fransa alıcı vaziyettedir. Alıcısı Sov kanlı gruplar tarafmdan ayrı ayrı ve hep yet Rusya, Romanya ve Polonya olan ta bir arada oynanacaktır. han da son günlerde fazla ihrac edilen Gönderilecek eşya maddeler arasında bulunmaktadır. Bu Nevyork sergisine dünynın en zenADLİYEDE gin müzelerinden olan Türk müzesinin en kıymetli eserleri gönderilecektir. Bu eserBir araba hırsızı ler mütehassıslar tarafmdan seçilmekte Bir müddet evvel, Mehmed admda bir yanaşma, Bakırköyüne bağlı Nakkaş kö dir. Muhtelif bakımlardan eşsiz kıymette yünde, yanında çalıştığı Zahidin arabasraı, içindeki mallarla birlikte çalarak kitabları ihtiva eden Türk kütübhanesine kaçmış, ve Çatalcada Mehmed isminde aid bazı eserler de sergide ayrıca teşhir birisine hayvanlarile birlikte 30 liraya edilecektir. satmıştır. Hırsız yanaşma yakalanarak Türk kromu şehrimize getirilmiş, dün Birinci Sulh Cezada muhakeme ve tevkif edilmiştir. Nevyork sergisine dünyanın en zençok istimal edilen bir madeni olan krom, Ama Osman Nurinin Etibank tarafmdan fevkalâde bir şekilde muhakemesi Osman Nuri adında bir âma bir müd teşhir olunacaktır. Bu husustaki hazırhk det evvel, Beşiktaştan Üsküdara geçmek Iar süratle ilerilemektedir. istemiş, Şirketi Hayriyenin 51 numaKÜLTÜR tSLERÎ ralı vapuruna binmiştir. Bu esnada va1 pur tornistan edince Osman Nuri den Mühendis mektebinde talebe ze yuvarlanarak vapurla iskele arasınkadrosu da kalmış, iki ayağı ezilmiştir. Zavallı âma, tedavi maksadile kaldırıldığı hasMühendis mektebinin talebe mikdarıtanede iki ayağını kaybedince mahkeme nın artınlmasma karar verildiği malumye müracaat ederek Şirketi Hayriye a dur. Mektebde yeniden kurulacak olan leyhinde dava ikame etmiş. 10 bin lira pavyon ikmal edilmiştir. Bu sene leylî tazminat ve başmemur Hadi ile kaptan olarak 103 kişi almmış, fakat Vekâletten Hakkının cezalandırılmasını istemiştir. gelen bir emir üzerine kadroya 58 nihaDün, Adliyede bu dava görülmeğe baş rî talebe daha alınmıştır. Mektebin leylanmıştır. Muhakeme esnasında kaptan lî talebe yekunu bu suretre 161 i bulHakkı tornistan yapmadığını, binaenathuştur. leyh hiç bir suçu olmadığmı sb'ylemiş, Müfettişlerin içtimaî başmemur Hâdi ise: «Eger ben tutmasavdım, Osman Nuri düşüp tamamen eŞehrimizdeki Maarif müfettişleri, dün zilecekti.» demiştir. Muhakeme, başka öğleden sonra, Maarif Müdürü Tevfik çahidlerin dinlenmesi için talik edilmiş Kutun riyasetinde toplanarak önümüztir. deki ders senesi zarfmda ne gibi işler Pardesü hırsizi yapacaklarını görüşmüşlerdir. Bu arada, yardıma mühtac talebeler için de Dün, Adliyede bir hırsızlık vak'ası olmuş, biraz sonra faili yakalanarak mah birer yardım koopetarifi mfhypbfhyp kum edilmiştir. Yüksel İktısad Mekte birer yardım kooperatifi teşkili hakkınbi talebesinden Celâl, dün, bir mese da bazı kararlar almmıştır. leden dolayı üçüncü Sulh Cezada muhaMesken bedelleri keme edilmek üzere salona girmek iste; Bütün ilkmekteb muallimlerine ağusmiş, bu sırada pardesüsünü kenardak tostan itibaren ayda 5 lira üzerinden dört masaya bırakmıştır. Celâl, çıkınca pardesünün yerinde yeller estiğini görmüş, aylık mesken bedelleri verilecektir. Bukeyfiyetten polisi haberdar etmiş ve Ta nun için ayrılan tahsisat Maarif Müdürlebe Yurduna giderek arkadaşlarma lüğüne gelmiştir. Şimdiki halde bordroderd yanmıştır. 20. 30 talebe birleşerek, lan hazırlanmaktadır. Mesken bedellehırsızın, pardesüyü çalmak maksadile rinin önümüzdeki avbaşından itibaren muhakkak «Bit pazanna» geleceğini dü verilmesine çalısılmaktadır. şünerek o civarda dola^maga başlamısÜNÎVERStTEDE tır. Biraz sonra hırsız Ali. elinde perdesü ile bir dükkânın kaoısı önünde görületnkılâb dersleri rek yakalanmış, Adliyeye teslim edilÜniversitede İnkılâb derslerine permiştir. Hırsız Ali, pardesüyü satmağa jembe günü saat 17 de başlanacaktır. muvaffak olamadan avni gün zarfında İlk ders Hikmet Bayrut tarafmdan veÜçüncü Sulh Ceza Mahkemesinde bir ay rilecektir. hapse mphkum edilmiştir. Yeni bir hararname Altın ihracını tamamen önlemek ve bu işi daha ziyade inzibat aitına almak için yeni bir kararname proiesi hazırlanmıstır. Bu kararname ile pltın bilezîk ve bazı memnu altınların mübn mfhypo bazı masnu altınların ihracının da me^i anlasılmaktadır. SEHtR İSLERÎ Telefon ve Havagazi tesisatı ıslah ediliyor Geçenlerde Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağın riyasetinde alâkadarlardan mürekkeb bir komisyon toplanak yeni yapılmakta olan asfalt yollardaki telefon, su, elektrik ve havagazi tesisatının da bu inşaata müvazi bir şekilde yürütülmesini temin edecek tetbirler alınmasına karar vermişti. Telefon idaresi Belediyeye verdiği cevabda yeni y^ıpılacak muhtelif on beş yolda yer altında beton tesisat vücude getirilmek üzere bir proje hazırlandığını ve bu projenin tatbikına gecilmek üzere bulunulduğunu bildirmiştir. Havagazi ve Sular fdaresi tarafmdan da ayni şekilde hazırlıklar yapılmaktadır. Odun ve kömür fiatları yükseliyor Son günlerde havalann birden bire sosuması üzerine odun ve kömür fiatları da hissedilecek derecede yükse'meğe baslamıstır. 1936 senesinde odunun çek'si 350 kuruştan yukarı çıkmadıgı halde geçen sene teşrinievvel ayında bir çeki odun 300 320 kuruş arasmda dolaşmıs, teşrinisanide dört liraya çıkmıştır. Bu seneki fiatlar da böyledir. Odun ihrac mmtakalarmda ihtivacı fazlasile karşılayacak derceede stok mal bulunmasma rağmen fiatların yüksek olmasına bu malları sevkedecek kâfi vesait bulıınmaması sebeb olarak gösterilmektedir. Bunıınla be^aber Beledivece bu hususta alınması lâzım gelen tetbirler diişünülmektedir. Taksi ücretleri Benzin fiatlarında son defa yapılan nTÎlât dolayısile taksi ücretleri Belediye tarafmdan tetkik edilmiştir. Alınan veni bir karara nazaran ücretler aynen iüka edüm's, yalnız saat 24 ten «onra başhyan 25 kuruş gece zammı 20 kuruşa MÂLtYEDE Üc aylık maaşlar Mütekaidin, eytam ve eramilin üç aylıklarının bayramdan evvel verilmesi için Emlâk ve Eytam Bankasının hazırlıklarda bulunduğu hakkmdaki haberler doğru değ'ldir. Kanunen maaşlarm avbaşından evvel verümesi caiz değildir. Feker bayramı ayın yirmi üçüne te«adüf etti&ine göre bu maaslar da ancak ik'ncitesrnin ba^ında verîleb'lecektir. Dilenci degilmiş Bolulu Ali Ağa adında b : risi, birkaç gün evvel, uzun zamandan beri medhini işittiği tstanbul camilerini görmek maksadile şehirmize gelmiştir. Ali, bir kısım camileri gezdikten sonra dün Aksaravdaki Çakırağa camiine giderek gezmeŞe baslamıstır. Ali, biraz sonra imrenerek avluda kur'an okumaŞa başlayınca gelen geçen kendis'ni dilenci sanıp kenarda duran şarjkasma sadaka kovmuslardır. Bu sırada, Ali, polisler tarafmdan görülerek dilenci zannile yakalanmış, Cürmü Meşhud mahkemesine verilmiştir. Mahkemede, Ali, dilenci olmadığını. maksadının ramazan günü sadece kur'an okumaktan ibaret olduğunu, bu sıra gelip gecenlerin kend'"sine t>ara verdîklerini, bu parayı ise iade etrnenin imkânsız olduğunu sövlemistir. Hâkim Kâmil, Aliyi serbest bırakmıştır. ECNEBİ MEHAFtLDE îranın Balkanlar sefiri İ;an hükumeti Balkan memleketleri nezdine sefir olarak Hariciye Nezareti memurlarından Muhsin Rais'i tayin etmiştir. Mumaileyh şehrimize gelmiş, buradan Bükreşe hareket etmiştir. Ç Kabataş Lisesi tekrar leylî oldu J I Yugosîavya, şimdi ikisi de kendisi ne hemhudud olan Almanya ve İtalya ile siyasî ve iktısadî cihetten iş birliği ve şark komşusu Bulgaristanla da her su retle anlaşarak birlikte çalışmağı politi kasına esas ittihaz etmiştir. Fakat ayni zamanda Balkan misakile bağlanmış bulunduğu diğer üç devletle de samimiyetiBir esrarkeş yaklandı ni muhafaza etmektedir. Bunun içindir Büvükderede Çayırbaşı Tepe mahalki gerek Macaristanın gerek Bulganstalesinde 3 numaralı evde oturan 27 yaşınnm eski yerlerini ve daha doğrusu ırkî da İbrahim oğlu Muhsin. Emniyet mehududlarını istemelerinden en ziyade amurlan tarafmda nesrar içerken yakalâkadar olan Romanyanın neler düşünlanmış, üzeri aranmca bir miktar esrar düğünü anlamağa Yugosîavya çok ehembulunmuştur. miyet vermektedir. Bunun yeni bir delili Kabataş Lisesinin bahçe tarafmdan görünüşü de Prens Pol'un Kra! İkinci Karol'u ziRamazan 15 Salı ] yaret etmesidir. Kabataş Lisesinin leylî kısmı bundan dört sene evvel lâğvedilmiş ve ösrle ikinHi AUsan Yatsı tmsak leylî talebeleri Haydarpaşa Lisesine naklolunmuştu. Haydarpaşa LisesinBu mülâkatlarm mühim siyasî ve ikdeki yatılı talebelerin seneden seneye artması üzerine Kabataş Lisesinde tısadî neticeleri pek yakında meydana S. D. S. D. S. D. S. D. S. D. Ezanî tekrar leylî kısım ihya olunmuştur. Meccanî leylî liselerde okumak imti1 33 11,59 6 59 12 9 42 ZevaH hanım kazanan ikiyüz talebe Kabataş Lisesine nakledilmiştir. Buraya üc çıkacaktır. 18 31 4 58 11 58 14 41 16 58 retli olarak 100 talebe daha kabul edilecektir. Muharrem Feyzi TOGAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle