02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cl HÜET 16 Birinciteşrin 1938 [ Şehir ve Memleket Haberleri Tarîhî roman : 69 Ya*an: M. TURHAN TAN Siyasî icmal Lehliler Macarlar Slovaklar ski Çekoslovakyanın parçalan masında arazi itibarile aslan payı Almanyaya düşmekle beraber, iktısadî cihetten Lehistamn da kazancı pek büyüktür. Zaten Avrupanın kömür istihsali ve ağır sanayii itibarile mevkii mühim olan Lehistan eski Avusturya Silezyası olan Teşen ve Freistadt mıntakalarını almakla birinci dereceyi iktisab etmiştir. Şöyle ki maden kömürü ciheh'nden Lehistanın istihsali yüzde 20 ve ham demir cihetinden yüzde 70 ve ham çelik itibarile yüzde 50 artmıştır. Lehistamn asıl büyük kazancı en birinci kok yetiştiren Ostrau kömür havzasının bulunduğu mıntakadır. Şimdiye kadar Lehistan her sene Çekoslovakyadan birkaç yüz bin ton kok satın ahyordu. Bundan sonra Çekoslovakya muhtac olduğu koku Lehistan alacak • tır. Lehistamn eline geçen yeni ağır sanayi merkezinde yalnız Fransanın Şnayder Krözo grupunun yüksek ocaklan senevî yarım milyon ton ham demir ve 700,000 ton ham çelik ve 650,000 ton da yarım ham istihsalât yapmakta idi. Dö kümhaneleri her biri 25 ton sıkletinde tek parça dökümler yapmakta idi. Lehistan kömür, demir ve çelik cihetinden Avrupanın birinci memleketlerinden biri olur ken sevkulceyş cihetinden de mevkiini sağlamlaştırmıştır. Lehistan iktısad ve sevkulceyş cihetinden kazandığı azim menfaatlerile iktifa etmeğe taraftar değildir. Siyasî cihetten de azamî menfaatler elde etmeğe çalışıyor. Bunun için Leh Macar hududlarınm birleşmesinde ısrar etmektedir. Sevindik, Macar Kralı Haşmetlu Lüi Danj cenablarını umulmaz bir biçimde elden kaçırmıştı! Bir tesadüf sayesinde Vali dün Ankara caddesinde tetkikat yaptı Hazine zarardan Üçüncü kralı ölü olarak avlamıs. ol Gülle taşıdığı koku gibiî mayı bir türlü nefsine yediremiyen Sevin Haydi öyleyse uğurlar olsun. Dün Vali ve Belediye Reisi Muhiddin kurtarıldı dik ceseddeki sıcaklıktan ümide düşe At üstünde sarmaş dolaş oldular, öpürek kollarını sıvadı, ölüyii yarı beline kadar soydu, kalbini derin derin dinledi ve kimbilir nerenin kralı olan şu hareketsiz adamm henüz yaşadığını anlıyarak büyük bir sevinc duydu. Nihayet canlı bir kral yakalamış demekti. Gerçi onu bir tesadüf kendisine kolaylıkla yakalatmıs bulunuyordu ve bu bakımdan şu avm bir şeref getirmiyeceği belliydi. Lâkin öbür süvarilerin hazırlıyacaklan tutsak alaymın başma bir kral geçirmek şerefi gene kendine nasib olmuş demekti ve bu, az bir muvaffakiyet degildi. Sevindik böyle düşündü, herifi ayıltmak için sağına soluna bakınarak su aramağa koyuldu. Ayni zamanda bir kralı hatta baygmken yan çıplak yatırmayı da doğru bulmadıeından ilkin gömlegini, yeleğini giydirdi, Meryemin resmini de koynuna yerleştirdi, sonra kalktı, çadırın yumuşak enkazını karıştırmağa sirişti. Maksadı bir su testisi, bir şarab surahisi filân bulmaktı. Yatak çarşafa, çarşaf ipe, ip kazığa karıştığı için o enkaz arasmdan aranılan şeyleri bulup çıkarmak hayli müşküldü. Sevindik bu güçlüğü yavaş yavaş ve itinalı bir arayışla yenmeğe çalışırken beride baygın adamm gözleri açıldı, vücudü tepeden tırnağa kadar sarsıldı ve sonra bakışlarına kuvvetli bir canhlık geldi. Kan tiolu, öliim dolu, inleyiş dolu bir mahşerin uzun saatlerini uykuda geçiren bu adam, kısa ve çok kısa bir lâhza içinde hakikati kavramış, Türklerin pençesi altına düstüğünü anlamış ve gene bir lâhzada cesur bir karar tasarlamıştı. şüp koklastılar, ayrıldılar. Abdurrahman yerinde kaldı, athlara çekidüzen vermekle oyalandı, Sevindik gene yıkık çadırîar arasına döndü, enkaz arasında dolaşmaga koyuldu. *** O günün akşamına doğru mahserî hercümerce sükun gelmişti, harb sahası kargaşahktan kurtulmuştu. Altmış bin düşmandan tutsak edilenler pek azdı, onda bir nisbetindeydi. Üstarafı ya kesil miş, ya nehre dökülmüştü Fakat gani met çoktu. At, koyun, çadır, silâh, ku maş ve para olmak üzere onbinlerce lira kıymetinde kazanc elde edilmişti. Hacı İlbeyi, gaziler hissesinden arta kalan ganimeti Hünkâra göndermek üzere ayırttıktan sonra bütün kumandanlara bir ziyafet verdi, yılmaz bir azlığm sersem ve gafil çoklukları daima yok edebilecegine dair şu parlak zaferi şahid göstererek heyecanlı bir nutuk söyledi ve Edirneye doğru hareket emrini verdi. Bu ziyafette bütün ünlü beyler hazırdı, yalnız Sevindik yoktu. Hacı İlbeyi, bu sevinc gününün hâliklerinden biri olan cesur deli kanlının başına bir kaza gelmiş olmasmı muhtemel görerek telâş ediyordu, Kara Abdurrahmanı sorguya çekiyordu. O, bir müddet tecahül ettikten sonra beyin kulağına eğildi: Uzun senelerdenberi hazinenin zararına olarak bir kısım ithalât tacirleri ve gümriik komisyoncuları tarafmdan tatbik edilen bir kaçakçılık şekli meydana çıka rılmıştır. Bu kaçakçılığın meydana çık ması Haydarpaşa gümrüğünde şöyle bir tesadüfle olmuştur. Cumhuriyetin on beşinci yıldönümü münasebetile memleketimize külliyetli miktarda elektrik malzemesi gelmektedir. Bu meyanda Haydarpaşa gümrüğünden geçirilen büyük bir parti için de tarifenin porselenle müretteb duy pozisyonu üze rinden beyanname verilmiş, fakat açılan bir sandıkta porselenle değil, pirinde müretteb duy olduğu görülünce bunun gümrük resmi çok daha aşağı olduğu için muayene memurları beyannamede tashi hat yapmışlardır. Sandıklar kapıdan çıkarken tekrar evvelce açılmiş olan sandığa bakılmış ve pirincle müretteb duylar da görülmüştür. Bu sırada başka bir memurun diğer san dıklar nazarı dikkatini celbetmiş, o zaman diğer sandıklann kâmilen porselenle müretteb duylar olduğu görülmüştür. Bundan sonra bu işin düyümü şöylece çözülmüştür : Ötedenberi böyle yüksek resimli beyannameler gümrüğe gelmekte ve sonra küşadda ambalâjın içinden alçak resimli bir mal çıkınca beyannamede tas hihat yapılmaktadır. Gümriik resmi yüksek olan bir çok sandıklar arasına resmi düşük bazı sandıklar veya balyalar ka rıştınlarak küşad eğer bunlara tesadüf ederse bütün malların resminin indirildi diği, eğer küşad yüksek resimli mala tesadüf ederse o zaman esasen beyanname bunlara göre yapıldığından ses çıkarılmadığı anlaşılmıştır. Gümrükte küşad her sandık ve balyenin değil aralarından tesadüfî bazılannın açılması suretıle yapıldı ğından hazinenin böylece yapılan kaçak çılıkla mütemadiyen zarar ettiği tesbit edilmiştir. Şehrimizde bulunan Gümrükler umum müdürü Mahmud Nedim bu vaziyetle bilhassa alâkadar olmuş ve bu kaçakçılığın önüne geçmek için her kabm küşada tâbi tutulması lüzumu bütün gümrüklere bildirilmiştir. Gümrüklerde garib Sıhhate muzır 4 kol 66 oyunundan ağaclar kesiliyor bir kaçakçılık sonra cinayet Bir sandıkçı kalfası arkadaşını yaralıyarak öldürdü Evvelki gece, şehrimizde, kumar yü zünden 18 yaşında bir gene bıçakla öldürülmüştür. Rızapaşa yokuşunda sandıkçı Sişman Alinin yanında kalfa Petürkeli 19 yaşında Ali ile gene Petürkeli 18 yasında hamal Hasan, birkaç gün evvel Ismailin kahvesinde dört kol iskambil oyr namağa koj ulmuşlardır. Bu oyunda Hasan, Ali fle eş olmuştur. Bir aralık Ha san, yanlış oyun oynamış, Ali buna fena halde kızarak arkadaşına çatmıştır. Bu yüzden aralarında hafif tertib yumruklu bir kavga başlamışsa da etraftakilerin müdahalesile çabuk yatıştınlmıştır. Ustündağ, Vilâyet Orman Başmühendisini davet ederek, refakatinde heyeti fenniye müdürü Hüsnü, Imar şubesi müdürü Zıya, Yo'lar müdürü Galib olduğu halde yeni yapılmakta olan Ankara caddesini teftiş ve Divanyolu mebdeinden Sirkeciye kadar, yolun iki tarafındaki ağaclan tetkik etmiştir. Mozaik parke döşenecek olan Ankara caddesinin iki yanının ağaclı olması bu günkü şehircilik prensiplerinin dışında kalmaktadır; modern şehirciler otomobil geçen şehir yollarınm iki yanmda artık ağac bırakmıyorlar. Gerek Vilâyet Orman Başmühendisliği gerek Belediye Fen heyeti Ankara caddesindeki ağaclann ke silmesini zarurî görmüş, Muhiddin Üstündağ yüksek kaliteli ağaclann kesilmesine taraftar olmamış, ancak cinsleri kötü olanlarla, evleri fazla gölgeliyerek oda lan ışıksız ve güneşsiz birakan ve sıhhat baktmından zararlı olan ağaclann kesil mesine karar verilmiştir. O gündenberi birbirlerine dargın bulunan iki gene, intikam almak emelile plânlar kurmağa başlamış, yekdiğerini takibe koyulmuşlardır. Nihayet evvelki gece, saat 19 raddelerinde hamal Hasan, Ismailin kahvesine gelerek bir köşeye çekilip oturmuş, biraz sonra Hasanın ağabeyisi Mehmed kahveye gelerek kardeşini eve götürmek istemişse de muvaffak olama mış, bırakıp gitmiştir. Yarım saat sonra da, Bu hafta içinde gerek kalite gerek sıhAli, ayni kahveye gelmiş, Hasana, gazuhat bakımından değersiz ve zararlı gö bane bakışlar fırlatmağa başlamıştır. Harülüp tesbit edilen ağaclann kesilmesine san ilk önce aldınş etmemiş, biraz sonra başlanacaktır. ise dayanamıyarak: Üç kral, dedi, kaçırmıştı, utandı, yanmıza gelemedi. Suçunu bağışlatmak için gene kral avlamağa gitti. Ve bu sözlerine bir iki mahrem cümle daha ilâve ettiğinden Hacı tlbeyi telâştan kurtuldu, lâkin üzüntüsü geçmedi, Ne kesilenleri, ne kesenleri görüyordu. dudaklarında samimî bir dua titredi: Ne kaçanların vaveylâsını, ne kovalıyan Tann onun ölümünü bana gösterların narasmı duyuyordu. Gözüne çar mesin, yapıştığı her işte kendini muvaffak pan yanıbasındaki Türkün kımıldıyan etsin! heyulâsı, bir de basıboş bir atın zeki Çırmen ovasındaki sanlı macera işte bu gözleri idi. Fakat o heyulâ, korkunc bir mahşerin bütün safhalarını kendisine dua ile kapandı, altmış bin kişilik bir orhissettirmeğe, anlıyan bakışlarile dört ta duyu ortadan kaldıran kahraman süvarafı tarasstıd eden hayvan «la yapılacak riler geri döndü, Edirne enünde parlak merasimle karşılandı. Lala Sahin Paşa, işi hatırlatmağa kâfi gelmişti. ulaklar delâletıle H a a İlbeyi fırkasının Baygınlıktan kurtulan adam • iştc bu kazandığı büyük zaferi daha önce haber keskin uyanıklıkla birden fırlayıp ayağa almış olduğundan şenlikler tertib etmişti, kalktı, bir çekirge çevikliğile Sevindiğin şehri baştanbaşa donatmıştı ve yanındaki atını yakalayıp üstüne sıçradı ve hayva orduyla, bütün Edirnelilerle gazileri isnın başını, Türk atlılarınm boş bıraktık tikbale çıkmıştı. ları bir sahaya çevirerek rüzgâr hızile O, son dakikaya kadar endişe içindeykaçmağa koyuldu. Onu ayıltmak için birdi, ümidsiz görünüyordu. Çünkü mütteşeyler arayan delikanlı, bir ses çıkarmak fikler ordusunun birkaç yüz bin kişiden şöyle dursun, gözünü bile açıp kapamaterekküb ettiğine inanmıştı. Padişahtan ğa, vakıanın nasıl başlayıp nasıl bittiğini yardım görmediği için vaziyeti çok nazik anlamağa zaman bulmadan o, hayli buluyordu, hatta Hacı Ilbeyinin yapa uzaklaşmıştı. cağı keşfin neticesini alır almaz ricate veIşte üçüncü bir kral da, umulmaz bir ya çete harbi yapmağa hazırlanıyordu. biçimde elden kaçmış bulunuyordu. Se Bu vaziyette o zafer müjdesini alınca vindik bu işin yüreğine işliyen elemini, mahcub oldu, kendine mukadder olan bir çömelip durduğu yerde hazmetmeğe çalı şerefi Hact llbeyine kaptırdığmdan dolaşıyordu, öfkeli öfkeli söylenip duruyor yı da müthiş bir kıskanclık duydu. Bu du. Eğer, Mericin geçid veren bir yerine nunla beraber duygulannı saklamaktan doğru hem de kovalanmadan yürüyüp geri kalmadı, gözüne diken gibi görün giden cesur kaçağın Macar Kralı haş meğe başlıyan muzaffer kumandana bir metlu Lüi Danj cenabları olduğunu bil gül muamelesi yaptı, kocup okşadı, herseydi, şüphe yok ki, on kat fazla elem kesin önünde zaferini alkışladı, öbür kuduyacak ve insanî mülâhazalar yüzün mandanlarla birlikte konağına göt'irüp den gösterdiği gaflete daha çok yana yemek yedirdi, geceyansma kadar ken caktı. Bunu, bu yaman hakikati henüz disile tatlı tatlı konuştu. bilmediği için öfkesini çabuk yendi, ortaTürk kıskanmaz, imrenir ve bu imresma çömeldiği çadır enkazından ayrıldı, nişte takdir hissile taklid arzusundan başbiraz mahcub ve biraz mütevekkil yürüdü, basıboş dolaşan Macar atlarından bi ka birşey mündemiç değildir. Takdir, rini yakalayıp yayalıktan kurtulduktan herhangi bir işte muvaffak olan yurddasonra gene Abdurrahmanı aramağa ko şın «hakkını» ödemek demektir. Taklid yuldu ve onu ölüm pazarının son karga arzusuise bir yeni muvaffakiyetle yurdun şalıklarmı bastırmakla, şuraya buraya a şerefini çoğaltmak kaygusundan ibaret dam yolhyarak Türk süvarilerini bir a tir. Türk karakterindeki bu mubarek huraya toplamakla oyalanır gÖrüp yanma susiyet, Çirmen galiblerinin hepsinde vardı. O sebeble Lala Sahin Paşanın ken sokuldu: dilerini kıskanacağmı kimse ummuyordu. Ammi, dedi, bugün bahtım yok. Fakat Osmanlı tarihinde Şehzade AlâBirbiri ardınca üç kral yakaladım, üçünii eddin ve Süleyman Paşalardan sonra de kaçırdım. Ben mi beceriksizim, talihim ılk olarak paşa unvanını almış olan Edirmi uyanık değil, bilmiyorum. ne valisi on, on beş yıldanberi BizansAbdurrahman gülümsedi, manalı bir hlarla fazla temas etmek yüzünden mi, sütünde bir bozukluk bulunduğundan mı! bakışla onu süzerek şu cevabı verdi: her nedense kıskanclığa kapılmıştı, Ha Krallar, saraylarında daha kolay cı ilbeyi hakkmda sefil düşünceler taşıavlanır. Ve atını onun hayvanile başbaşa gc yordu. tirip kulağına birşeyler fısıldamağa ko O, pek mümkündür ki, ziyafet sirasinyuldu. Sevindik, gittikçe çoğalan bir me da vicdanile uzun bir mücadele geçirmiş rak ve bir dikkatle amca tanıdığı, o isim olsun. Lâkin sonunda kalbini kemiren yıle andığı kahramanı dinliyordu, arasıra lana mağlub oldu ve davetlilerine izin vecde gelir gibi olarak «yahşi, yahşi» diverirken: «Sen kal kardeş. ŞevketlÛ yordu. Abdurrahman hayli uzun süren Hünkâra yazılacak bitiği birlikte ha fısiltısını bitirince neş'eli bir heyecanla zırlıyahm, armağanları da gene beraber sordu: tertib edelim, gün doğmadan yola çıka Nasıl, işine geliyor mu? rahm, diyerek Hacı llbeyini yanmda aAyni neş'eli heyecan onun da gözle lıkoydu. Çirmen kahramanı, hiç bir kötü rinde, dudaklarında dalgalandı ve kral ihtimale zihninde yer vermediği için bu lar avlıyan gene, şen şen haykırdı: emre inkıyad gösterdi, Lala Şahinin ko Derdlinin istediği dermandır ammi. nağmda kaldı, Bursaya gönderilecek ^ e n o dermanı sunarsm da derdli geri mi mektubla hediyelerin hazırlanması isine ter?.. yardım etti.. Demek uyuştuk? İ (Arkan var) ŞEHİR ÎŞLERÎ Belediye barem cetveli tasdik edildi Belediyenin 938 bütçesine merbut barem cetvel; de tasdik olunarak gönde rilmiştir. Buna nazaran bazı memuri yetlerde tahavvüller yapılmıştır. Bu arada Şehır Meclisi zabıt kalemi memurlarından Ahmed Nadir Fatih dairesi Başkâtibliğine naklolunmuştur. Otomobil muayene müddeti bitti Otomobillerin senelik muayeneleri için tayin olunan müddet dün tamam olmuştur. Yarından itibaren vaktinde muayeneye gelmemiş olanlann tesbi tme başlanacak ve bunlar ceza göreceklerdir. Pazarlıksız satıştan alınan neticeler Pazarlıksız satış kanununun ük on beş günlük tatbikat devresine aid ol mak üzere Belediye İktısad müdürlüğü tarafmdan b;r rapor tanzim edilerek İktısad Vekâletine gönderilmiştir. Ra porda tatbikat şekilleri, bu müddet zarfında alman neticeler gösterilerek kanundan şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da faydalı semereler elde edileceği zikrolunmaktadır. Vali asfalt yapılan yollarî gezdi Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağ dün refakatinde şehircilik mü tehassısı Prost, Belediye Fen heyeti müdürü Hüsnü, Imar şubesi müdürü Ziya olduğu halde, asfalta çevrilmek üzere olan Ankara ve Babıali caddelerindeki yol inşaatını gözden geçirmişt'r. Eminönünün plânını Prost hazırlıyacak Eminönü meydanmm alacağı şeklin plânı şehircilik mütehassısı Prost tarafmdan yapılacaktır. Mütehassıs, plânı. hedim işinin ikmalinden sonra vaziyste göre yapmak istemektedir. Meydanın, bundan sonra büvük geçid resimlerinin yapılabılmesine müsaid şekilde tanzi mi muhtemeldir. « Ne bakıyorsun? Git, benimle uğraşma, demiş ve işin sarpa saracağını da tahmin ettiğinden kahveden çıkarak îs metpaşa caddesine doğru yürümeğe başlamıştır. Ali de hamal Hasanın peşine takılmış, bir biçimine getirerek yanında Çekoslovakya ortadan kalkıp Çekler taşıdığı bıçağile zavallıyı kalbinden yaraYeni Belediye Meclisine mülhakattan lıyarak öldürmüştür. siyasî ve iktısadî noktadan Almanyaya iltihak edecek azanın intihabı da bitmiş; Gürültü ve patırdıyı işitenler, cinayet bağlanmak mecburiyetinde kaldıklann reyler tasnif olunmuştur. Buralarda da mahalline koşmuşlarsa da katil, elindeki danberi orta Avrupanın en mühim ve Halk Partisi namzedleri ittifakla kazan kanh bıçağile, bunların yanına sokulma kuvvetli unsuru olarak yalnız Almanlar, mıştır. Şileden Fuad Fazlı Akgün, Kar larına mâni olmuş, bu arada mahalle bek Lehliler ve Macarlar kalıyorlar. taldan Şerefeddin Özer, Yalovadan Ö çisi Ali babayı da hırpalıyarak paltosunu Eski Habsburg saltanatında bile bu mer Çam, kitabcı Halid Yaşar, Silivriden yırtmıştır. Katıl sabaha karşı yakalanmış elli dört milyon nüfuslu büyük devletin Asım Engin, Atıf Öndül; Çatalcadan tır. belkemiği Macarlardı. Umumî Harbde, Hayri Uğur, eski vali muavini Hüsnü bu büyük devletin içinden çürümüş olmaKatilin Müddeiumumilikte verdiği Alanlı ve Refet intihab edilmîşlerdir. sına rağmen dahile ve harice karşı dört ifade sene mukavemet göstermesinde en mühim Ali dün Adliyeye getirilerek müddei amil Macarların yüksek askerliği ve sarumumilikte ifadesi alındıktan sonra tevkif sılmaz millî imanlar olmuştu. 3 Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sek edilmiştir. Garb âlemi ve bahusus milletleri ölç • reteri Şükrü Kaya, dün sabahki eks Katil, dün müddeiumumilikte verdiği presle Ankaradan şehrim.ze gelmiştir. mekte çok tecrübekâr olan Ingilizler, Maifadede vak'ayı şöyle anlatmıştır: Şükrü Kaya, Haydarpaşa istasyonunda « Hasanla bir gece evvel kah carları seciye itibarile çok yüksek buldukİstanbul Valisi Muhiddin Ustündağ, şeh larından bu milletin topraklan parçalan rimizde bulunan Vilâyet ve Parti erkâ vede iskambil oyunu yüzünden kavga et mış olmasına her zaman teessüf etmekte nı, Emüniyet müdürü Salih Kılıç tara miştik. Evvelki gece gene kahveye git tim, otururken Hasan bana sataştı, ben ve bu hale rağmen ilk fırsatta Macarlann fmdan karşılanmıştır. Dahiliye Vekili iki gün kadar şehri de mukabele ettim. Bu sırada eline geçir gene Avrupa politikasında ağır basacakmizde kaldıktan sonra Ankaraya döne diği iskemleyi kafama vurmak istedi, bi larına emin bulunmakta idiler. cektir. Tam bin senedenberi Macarlari gerek raz sonra ben dışan çıktığım zaman Hasan da arkamdan fırlamışh.. Bıçağınl dost, gerek düşman olarak iyi tanımış olan KÜLTÜR l$LERt çekerek üzerime hücum etti, bende bı Almanlarla İtalyanların bu millete Umuîlk tedrisat müfettişlerinin çak yoktu.. Hasanın bıçağını elinden al mî Harbden sonra da daima kıymet vermak maksadile iki koluna sarıldım.. Bemiş olmalarının hikmeti de budur. Lehli yapacağı tetkikler raber yere yuvarlandık. Bu sırada Hasan Bir haftadanberi Eskişehir ve Arifi yandım, diye inliyordu.. Ba;ka birşey bil ler ise daha eskiden Macarlari tanımışlar yede köy eğitmen kurslarının faaliyeti miyorum.» ve bu milletle askerî ve siyasî sahalarda ni tetkik eden tstanbul Ilk tedrisat müberaberce yürümeğe daima ehemmiyet fettişlerinden 12 kişilik grup dün şehSAGLIK ÎSLERÎ vermişlerdir. rimize dönmüştür. Lehistan istiklâlini kaybettikten sonra Tıb kongresine gidenler İstanbul Maarif müdürlüğüne bağlı Dün akşam şehrimizden yüze yakm bile Lehli vatanperverler Macarların her bulunan bütün ilk tedrisat müfettişleri alman yeni bir karara nazaran etüd doktor ve diş tabibile eczacı, yarın Baş türlü hürriyet ve müdafaa hareketlerine yapmak maksadile birkaç grup halinde vekil tarafmdan açılacak olan Tıb kongönüllü ve yardımcı olarak iştirak etmişEskişehir ve Arıfiyeye giderek kurslan gresine iştirak etmek üzere Ankaraya tetkik edeceklerdir. Bu suretle eğitmen gitmişlerdir. Doktorlardan pek çoğu da lerdir. Macar milletinin tekrar eski birli * kurslarının faaliyetini tetkik etmiyen bu akşamki trenle Ankaraya gidecek ğini ve kuvvetini iktisab eylemesile Lehis lerdir. ilk tedrisat müfettişi kalmıyacaktır. tan ve Almanyaya kavi bir destek olacağı düşüncesile, Macaristanın federal usulde müstakil olan Slovakya ile anlaşmasma mümaneat için büyük entirkalar çevrilmeğe başlanmıştır. Macaristan cenubî Slovakyada nüfusunun çoğu Macar olan mıntakalan istemiş ve Slovakya dahi bu esas üzere mü zakereye razı olmuştu. Bu suretle Kama ron'da müzakereler başlamıştı. Fakat Slovak politikacıları Macaristanın zayıf ve yalnız olduğuna bakarak Macarların ekseriyeti haiz bulunduklan yerlerde mü him madenlerin ve sevkulceyşî yolların ve mevkilerin Macaristana veriİTiemesinde ısrar etmişlerdir. Macar hükumeti müza kereyi kesmiş ve dörtler konferansrnm müdahalesini istemiştir. Lüzumu halinde silâh kuvvetile hakkını almak için de as kerî hazırlıklara başlamıştır. Sulh tekrar tehlikeye düşmüştür. Mülhakatta Belediye seçimi bitti, reyler tasnif edildi Dahiliye Vekili geldi Denizbankm Avrupaya göndereceği talebe j Muharrem Feyzi TOGAY VtLÂYETTE Yeni bir tahvil lisetesi çıkıyor Aldığımız malumata nazaran bugün lerde geniş mikyasta kaymakam ve mektubcu tahvil ve tebeddüllerine dair bir liste Millî İradeve arzolunmak üzeredir. Bu meyanda 65 3'aşmı ikmal et mis bes valinin de tekaüd edılecekleri haber alınmıştır. Denizbankın Avrupaya göndereceği genclerin imtihanma dün de Halicde yeni kızak atölyelerinde devam edilmiştir. Lise mezunu olan bu gencler Avrupa mühendis mekteblerine gemi inşaiye mühendisi, makine ve elektrik mühendisi olmak üzere gönderileceklerdir. Yalnız bundan daha evvel Denizbank fabnkalarmda on ay staj yapacaklardır. C u m h u r iyet Nüshası 5 kuruşrnr. Abone şeraiti: Senelik Aib aylık Üç aylık Bir aylık Türkîye Haric icin için 1400 Kr. 2700 Kr. 750 400 150 > 1450 > » 800 > » Yokrur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle