Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 İkincikânun 1938 CUMHURİYET Dün bir Ingiliz gemisine daha taarruz edildi Amerika gemisinin tevkifi de Amerikayı Franco nezdinde protestoda bulunmağa sevketti IBaştarafı 1 tnci sahıfedc\ kamyon ve 34 turist otomobilile ValânsiAmerikanın vaziyeti ya'ya ve Barselon'a doğru yola çıkmış Vaşington 21 Nantucket Chief pet tır. Bunlar, mültecilerin asiler elindeki rol gemisinin İspanyol milliyetperverleri hükumetçi esirlerle mübadelesi hakkmda tarafından müsaderesi üzerine, M. Hull, şinjdi cereyan etmekte olan müzakerele esaslı bir tahkikat yapılmadıkça hiç bir rin neticelenmesine intizaren, Fransız hükarar verilmiyeceğini bildirmıştir. kumeti hesabına bir manastıra yerleşti Resmî mahfiller, gemi Amerikaya aid rileceklerdir. olduğundan, Hariciye Bakanlığının 400 esir aldılar Fıanco nezdınde protesloda bulunmağa Salamanca 21 Resmî tebliğ: mecbur olacağını, zira, vapur Valânsiya Tenıel cephesinde cumhuriyetçilerin bahükumeti hizmetinde olsa bile, faaliyetinin bitaraflık kanununu bozmadığını ve zı siperlerini işgal ederecek hatlarımızı bu kanunun ancak vapur îspanyaya si ıslah ettik. 400 esir aldık ve 7 düşman lâh ve mühimmat naklettiği takdirde tat tayyaresi düşürdük. bik edileceğini bildirmektedirler. Barselon 21 Dün sabahki bom bardımanda iki motörlü altı tayyare VaTeruel'de çetin bir harb! Barselon 21 Resmî bir tebliğde, lensiya üzerine 18 bomba atmıştır. 3 ölü dün Teruel cephesinde vuku bulan mu ve 18 yaralı vardır. Dört bina yıkılmıştır. Barselon 21 Resmen bildirildiğine harebenin bu cephede yapılan muharebelerin en çetinlerinden biri olduğu bildiril gore, Barselon'un evvelki gün bombar mektedir. Asiler, müteaddid tayyare hi dımanında 138 kişi ölmüş ve 200 kişi mayesinde, Caladas tepelerine hücum et yaralanmıştır. mişlerse de püskürtülmüşlerdir. Asiler, Cumhuriyetçiler için silâh ve saat 5 te ağır zayiata maruz kaldıktan mühimmat sonra, Muleton mevziini işgal etmişlerdir. Bilbao 21 Barselon'dan bildiril Sokulmağa çalışan düşman süvari kuv cüğine göre Nergin, cumhuriyetçi İspanvetleri dağıtılmış ve geri dönmeğe mecbur ya silâh ve mühimmat verilmesi hakkında edilmiştir. Yapılan iki hava muharebesinden her Meksika elçisi ve Meksika askerî jnütebirine 100 kadar tayyare iştirak etmiştir. hassısile uzun bir mülâkatta bulunmuş Birinci muharebede düşmanın iki avcı ve tur. (a.a.) bir bombardıman tayyaresi düşürülmüşErmeni katolik patriği tür. Hükumetçiler hiçbir zayiat vermemislerdir. Pariste İkinci hava muharebesinde, düşman Paris 21 Ermeni katolik patriği üç tane bir satıhh seri tayyare ile dört Monsenyör Greguar Pier Agabyanın bu tane Fiat kaybetmişlerdir. Hükumetçilesabah Italyadan Parise muvasalatı bek lerin 2 Chatos makinesi düşmüştür. lenmektedir. Burada kaldığı müddetçe, Bundan baska 2 tayyare çarpışmış, patrik şerefine Fransız hükumeti ve kilise pilotlar parasütle atlamışlardır. makamlan tarafından muhtelif tezahür Esir miibadelesi ler tertib edilecektir. Perpignan 21 Cumhuriyetçiler tarafından ölüm cezasına ve diğer ağır ceMes'ud bir evlenme zalara mahkum edilmiş olan 41 nasyo Bakırköy ikinci okul öğretmeni Bayan nalıst esırın mübadelesi dün Cerbere'de yapılmıştır. Bu esirler Hendaye'e sevke Mes'adetle Malazkird kaymakamı Bay dilecekler ve orada 41 hükumetçi esir Haydar Ekincinin evlenme merasimi keza Kızılhaçın bir delegesine teslim e 20 kânunusani 938 perşembe günü mümdıleGekUr. taz zevat huzurile Bakırköy Evlenme 280 mülteci yolda dairesinde Bakırköy kaymakam* Madrid 21 Fransa büyük elçiliğine Ahmed tarafından icra edilmiştir. iîtica etmiş olan 280 kişi dün sabah 18 Genc evlilere saadetler dileriz. Atatürk şehrîmizde [Baştarafı 1 inci sahifede'\ onun daima Tarke karşı mahkum olduğunu anlattı. Bu sözler bizzat Atatürkün de takdirile karşılandı. Çinde tedhiş harekâtına PENCERESİNDEN karşı tedbirler alındı Şiir veşaire dair KÛŞB Köylü bir kadının sevinci Hankovda üç kumandanla birlikte dokuz kişi idam edildi. Şantung Valisi de bunların içindedir Tokyo 21 İyi haber alan mehfil ler, Japonların geri çağırılan Tokyo'da ki Çin sefiri Luchihying'e Çinde yeni bir rejim kurulmasına çalışmasını tavsiye ettiklerini bildirmektedir. Sefir, oğlunun tavsiyesi üzerine bu tlk Japon sansürü başladt Şanghay 21 Japon sansürü bugün teklifi reddetmiştir. Çin hükumetinin resmî tebliği ilk defa olarak Röyter'ın bir telgrafmı Hankeou 21 Çin hükumetinin resahkoymuştur. Alıkonan telgrafta North China Daily News gazetesinde çıkan ve mî tebliği: Temmuz 1937 de çıkan Lukişiao hâ Japonlann Nankin'deki hareketlerini tendisesindenberi Çir hükumeti, beynelmilel kid eden bir makale hulâsa edılmişti. kaideler dairesinde her an sulha hazır olTedhiş hareketleri korkunc duğunu ilân etmekten fariğ olmamıştır. safhada Fakat Japonlar diplomatik müzakereleri Tientsin 21 10 Çinli Ingiliz mmtaistihfaf ederek Çine karşı mütecaviz si kasına girerek Mançuri'de eski çete harbyasetlerinin programını genişleterek de lerini idare etmiş olan General Litun'un nizden, havadan ve karadan masum Çin evine gitmişler ve Generali görmek iste mılletini imhaya devam etmişlerdir. Bi mişlerdir. Generalin Hankov'da oldu naenaleyh Çin hükumeti kendısinı müdağunu öğrenince derhal karşılarındakilere faaya ve düşmanın sılâhlı fecavüzüne si tabancalarla ateş etmişler ve generalin bir lâhla karşı koymak mecburiyetinde kal yeğenini öldürmüşler, diğerini ağır suretmıştır. te yaralamışlardır. Başka bir kişi de hafif Son aylar içinde birçok Çin şehirleri yaralanmıştır. gayrimeşru bir tarzda Japon ordusu taraKurşuna dizilen Çin erkânı fından isgal olunmuştur. Hususî meskenHankow 21 Röyter ajansının mu ler tahrib edilmiş ve esir askerler, gayri muharibler, müdafaasız kadın ve çocukhabirinden: lara varıncıya kadar Çinliler merhametVazifelerini yapmamakla itham edilen dokuz kişi idam edilmiştir. İdam edilen sizce doğranmıştır. Japonyanın bu hattı hareketi hukuku ler meyanında bir kolordu kumandanı, düvel ve dokuz devlet muahedesini muhil bir divanıharb hâkimi, iki alay kumandanı, bir de Posta ve Telgraf yüksek me olduğundan dünya efkârı umumiyesinin muru vardır. Isim tasrih edilmemiş olma keyfiyeti öğrenmesi için Avrupa devletsına rağmen Chantoung valisi Hanfuchu leri tarafından letkik olunmuş ve bu babile General Feng Yuh Siang'ın idam edi daki hüküm de verilmiştir. Binaenaleyh lenler arasında bulunduklan zannedil Çin değil ancak Japonya beynelmilel sulhun ihlâlinden dolayı mes'ul tutulacakmektedir. tır. Gümrük tarifeleri indiriliyor Bu hakikatlere rağmen, Japonya, Tokyo 21 Tientsin'den gelen bir Çindeki ecnebilerin haklarına ve Çin Japon telgrafında, şimal Çinindeki mu devletının tamamiyetıne riayet edeceğinvakkat hükumetin 2 şubatta 40 tan fazla den bahsediyor. Ve ayni zamanda da simadde için gümrük tarifelerini indireceği lâh kuvvetile bir takım teşkilât vücude geve bu maddeler arasında pirinç, pamuk, tirerek Çini parçalamağa çalışıyor. kumaş, un, şeker ve petrol da bulunduğu Amerika, Hauuai adalartna küllibildirilmektedir. yetli tayyare gönderiyor Londra 21 (Hususî) Amerika hükumeti Hâwai adalarına külliyetli fnik tarda bombardıman tayyareleri gönder meğe karar vermiştır. Ayni haberlere göre, Kaliforniya'daki hava kuvvetleri karargâhı Hawai adalarına nakledilecek Boykot hakkında tebliğ yok tir. Londra 21 Trad unionlar ile işçi Bu haber Japonyada büyük bir heyepartisinin Japon mallanna boykot edil can uyandırmıştır. mesi için, yaptıklan toplantı sonunda hiçValiler konferansı bk tebliğ neşrolunmamıştır. Tokyo 21 Eyalet valileri konfe Bu mesele hakkında bir karar veril ransı Konoye'nin iştirakile açılmıştır. mesi, Trad unionlann işçi partisi komitesi Konferansta bilhassa pek mühim adde bu partinin parlamento grupu arasında dilen silâh altına alınan küçük ticaret ve yapılacak umumî toplantıya bırakılmış sanayi erbabının ailelerine yardım mese tır. lesi tetkik edilmiştir. (a.a.) Londra 21 (Hususî) Japonlarla teşriki mesai eden bir Çinli, bugün Şanghay'da katledilmiştir. Japon makamatı Çin tedhişçilerine karşı şiddetli tedbirler almışlardır. Şimdiye kadar tevkif olunan tedhişçilerin miktarı yüze baliğ olmuştur. Belediye reisinin sözleri bittıkten sonira Büyük Şefimiz, bir kadını çağırdılar, Bu, bir köylü idi. Atatürkün huzuruna jbaşı açık olarak girdi ve sevinc içinde ıvagondan ayrıldı. Daha sonra Tokadlı Ali isminde bir askerle görüşen Atatürk, askerlik hizmetile okuyup yazma hakkında bu temiz Türk çocuğunun verdiği cevablardan memnun kaldı. İzmitli bir genc de: « İki senedir yoluna hasretiz. Seni bekledik.» diyerek İzmitin Büyük Şefe karşı olan bağlılığını teyid etti. Çinde yeni bir rejim mi? İzmitten aynlırken Trenin hareketinden evvel Atatürk, kompartıman penceresine gelerek halka *u iltifatta bulundu: « Aranızda bulunmak • tan büyük bir zevk ve huzur duydum. Aynlırken bana karşı gösterdiğiniz bağlılığa teşekkür ederim. Benim de size karşı ayni şekilde bağh olduğumu bilirsiniz. Size esenlikler dilerim.» Atatürkü hâmil bulunan hususî tren, saat 10,10 da istasyonda bulunan bin lerce halkın coşkun tezahüratı arasında Derinceye müteveccihen hareket etti. Derincede Dermce, 22 (Sureti mahsusada giden arkadaşımızdan telefonla) Büyük Önderimiz Atatürk, saat 1,15 de Derinceye muvasalat ettiler. Ankaradan Derinceye kadar hat üzerindeki bütün istasyonlar, köyltr baştan başa bayraklar ve ışıklarla donatılmıştır. Cumhur Reisimiz, bir buçuk saatlik bir tavakkuftan sonra emirlerine tahsis olunan Akayın Heybeliada vapurile saat 3,10 da Yalovaya hareket buyurmuşlardır. anrı eksikliklerini göstermesin. Sayıları üçü, beşi geçmiyen değerli sairlerimiz var. Şür kelimesinin manalı bir lugat olarak lehçemizde bugün yer alabilmesi onların sayesindedir. Şiirin kuvvetli bir kültüre ihtiyac göstermesi devam ve kültürsüzlük de şiir âlemimizde âram ettikçe yeni yeni şairlerin vücud bulmasma imkân olmadığından şimdi var olanların uzun yıllar muammer olmalarına dua etmek boynumuzun borcudur. Bu sözlerim yarı şaka, yan ciddiyse de genc şairlerimizden bir kısmının da edebî vaziyetin acıklığını kavrıyarak «şiir ölüyor» diye feryad ettikleri meydanda.. Fakat ne fayda?.. Can çekişen bir hasta, ağlayıp sızlamakla şifaya kavuşturulamaz ki!.. Derde derman ve hastada da dermanı kabule kabiliyet gerek!., Şiirimizin mariz olduğunda ittifak ediyorsak dermanmı bulmakta güçlük çekmeyiz, zaten bu nokta üzerinde de fikir* ler çoktan birlesmiştir. Çünkü şiirimizdeki nehafetin, kansızlığm, mecalsizliğiri bilgisizlikten ileri geldiğini anlamayan kalmadı. Eskiden şair olmak için «keli« me» ve «vezin» kâfi geliyordu. Bugün şiirin ilme dayanması icab ediyor. Kelw me ile vezin ise ilmin içinde mündemiç!. «a *** Eskiler dedim de hatırıma şiirin bîr zamanlar uğradığı ibtinal geldi. Bugünkü kıtlık gibi o eski bolluk da hazin. Bunun* la beraber tarih, şiir ve şair bolluğundanl hayli ibretli fıkralar kazanmıştır. Işte SH ze birkaç örnek: Yazılarında «vahşi» admı kullanan bir şair, şiir ile aşkın ikiz olduğunu va aşktan ayrılan şairin şiirle ilgisi kalamı* yacağını iddia ederdi. Bu adam davasınaî o kadar bağh ve aşklarına o kadar sadık idi ki gönül verdiği güzellerden birkaçı* nın çocuklarına lalalık etmiştü... Cünunî mahlesini taşıyan bir şair da şiirin yalandan ve şairdeki hünerverliğin kaleme alınan yalanı dinliyenlere hazmettirmekten ibaret olduğunu söylerdi. Bu kanaatine o derece bağlanmıştı kf dostlarile konuşurken de sık sık yalan söylemekten geri kalamazdı. Bir gün babası meçhul âvarelerden olduğunu unutarak dedelerinin zenginliğinden bahsederken şöyle bir yalan kıvırdı: Çocuktum, elimden bir kaza çıktı, sevip okşadığım çok kıymetli bir çinî kâse yere düşüp kırıldı. Ses, kâsenin kırılırken çıkardığı ses o kadar hoşuma gitti ki onu bir daha duymak istedim. Hazine odamıza girip elli altmış kâse kırdım. Fakat beni heyecanlandıran o scsi ikinci defa duymak mümkün olmadı. Bu dallı budaklı yalanı dinliyenlerden biri şu cevabı verdi: Fakat biz o kırık sesi her şiirinizden duyuyoruz! Selâmi adlı şaire aid şu fıkra da hoştur. Bu adam zamanımızda yetişecek iken nasılsa beş altı yüz yıl evvel yaşayan şairlerdendir. Burnundan ilerisini görmezdi, kendinden başkasmı beğenmezdi. Bir gün gene benlik iddiasile bir şeyler söylerken üstad şairlerden olup onu ilk defa olarak gören biri sordu: Siz de şair misiniz? Belî! Bir şiirinizi okusanıza! Selâmi, uzun bir kış tasviri okudu, üstad şair de hükmünü şu şekilde verdi: Soğuk söz söylemekte gerçekten mahirmişsiniz! T Yalovada hazırlık Yalova, 22 (Telefonla) Yalova, birkaç saat sonra Büyük Şefe kavuşmanm verdiği sevinç içindedir. Her taraf bayrak ve lâmbalarla donatılmıştır. Bü«Panay» mes'ulleri tecziye edilmiş tün dükkânlar açıktır. tOndrâ 21 Daily Herald gazete Ulu Önder, mülkî ve ask'erf erkan ve sine göre, Japon hükumeti, Panay ve memurlar tarafından karşılanacak, aynfly Bird hâdiselerinden mes'ul olanlabfr bandbda bu karşılamada buluna n tecziye ettiğini Londra ve Vaşington'a (caktır. bildirmiştir. Elektrik Şirketi davasına dün devam edildi Hariciye Vekili Derinceden geliyor Derînce 21 (Sureti mahsusada gîden arkadaşımızdan) Hariciye Vekili doktor Tevfik Rüştü Aras, yarın sabah buradan kalkacak olan trenle Istanbula gelecektir. Vekil, hareketinden evvel yarın doğruca Cenevreye gideceğini söylemiştir. Bursada merinosçuluk Bursa (Hususî) Merinoslaştırmağa tâbi mıntakalann hemen hepsinde Merinos kuzuları doğmağa başlamıştır. Yeni Türk Merinosları gerek kemiyet ve gerek keyfiyetçe diğer yıllara nisbetle daha olgun ve daha yüksek evsaf arzet mekte'dir. Bugüne kadar yalnız Karacabey ve M. Kemalpaşa kazalarının bir kısım köylerinden alınan malumata na zaran doğum miktarı 18,919 u bulmuştur. Doğum mıntakalannda salâhiyettar ve mütehassıs veterinerler alınan netice leri tetkik etmektedirler. Ziraat Vekâleti; buradaki Merinos teşkilâtında sun'î tohumlama işleri üze rinde çalışan mütehassıs veterinerlerden Cevdeti sun'î tohumlamadaki ihtısasmı artırmak üzere Sovyet Rusyaya göndermektedir. Bahriyeli çekilmiş olduğu için alevler tütüyor, sağır bir sesle büyük mum damlalan düşüyordu. Kırmıznntırak akislerin arasında hava daha karanlık ve daha ağır oluyordu. Neden sizin kanadı tamir ediyorlar? Sol taraftan çarparak onu kırdım. Fazla hızlı iniyordum da. Anî bir ışık içmek ihtiyacile Vana'y 1 perdeye doğru sürükledi. O titriyerek mırıldanıyorou: Ben de buradan girmiştim. Pervaneler dönüyor, tozları karıştırıyordu. Fakat bu faaliyet niçin? Zamanında yetişmek, yarın sabaha hazır olmak için. Beraberce matemli gölgeye, küçük alevlere, yerde sefil döküntülerin beyazlaştığı boşluğa doğru dönmüşlerdi. Sıvasta kış sporları Şirketin müdafaa vekilleri diinkü muhakemede Elektrik şirketinin malzeme kaçak çılığı davasına dün de îhtısas mahke mesınde devam edilmiştir. Dünkü celsede Gümrük idaresinden gelen cevab okundu. Bunda istenilen evrakın mü zekkereye bağh olarak gönderildiği bildiriliyordu. Müdafaa vekilleri mezkur evrakı tetkik etmek üzere mühlet Lstediler. îddia makamı, evrakın tetkiki için ehli vukufa havalesini taleb etti. Muhakeme de gelen evrakın müdafaa vekillerile ehli vukuf tarafından tetkiki için başka bir güne talik olundu. M. TURHAN TAN Sıvas (Hususî) Şehrimizin kış sporları Hayati Tuğbay ve îsmail Hakkı Alpanın avdetile tekrar canlanmıştır. Şimdi her hafta gittikçe kalabalıklaşan kayakçı kafileleri Sipirdiç tepelerinde zevk ve neş'e içinde spor yapmaktadırlar. Gönderdiğim resim, kayak sporlarına iştirak eden kafilelerden birini grup halinde göstermektedir. silleri tanımıştı. Tuttuğunu yoğurmağa alışmış mücadeleci hırsile en uzak yerlerde ne maceralara atılmıştı. Dudakların anlatamadığı, gözlerin gösteremediği şeyleri biliyordu. Bir gün Soulov adasında, arkadaşile beraber atla dolaşıyorlardı; refakatle rinde Amerikalı süvariler vardı. Uzaktan elindeki uzun bıçağını sallıyarak kendilerine doğru gelen beyazlar giyinmiş bir adam gördüler. Kalbinde öldürmek hırsı ve elinde bıçağile, güneşin kör edici ziyasında süvarilerin karşısma çıkıyordu. Ateş ettiler düşmedi; ilerliyordu. Paolo bakışlannın kendisine doğru dikilmiş olduğunu gördü. Bir kurşun yabancıyı saçlan ustura ile kesilmiş başından vurdu. Fakat o düşmeden evvel bıçağını öldürmek için seçtiğinin üstüne attı. Sivri bıçak bir atın göğsüne girmiş ve onu yere sermişti. Halkın nazarında yapacağı iş diniydi; onu içinden gelen düşünmediği bir zaruret emrediyordu. Hiçbir kuvvet buna mâni olamazdı. Kehanete karşı mı gidiyordu? Ölüme meydan mı okuyordu? Bildiği şey bir askerin vazifesi gibi sade ve açıktı. Arkadaşına yapılan dinî merasim bittikten sonra tekrar tayyare meydanına dönüyordu. Müsabakaya yazılıydı ve bundan vazgeçmiyordu. Müsabakalar bittikten sonra gece, arkadaşının ölüsünü mezarlığa kadar götürecekti. Kanadı tamir olunan Ardee hangardan çıktığı zaman halk, bir gün evvelki gibi, sustu. Fırtmalı bir öğleden sonra idi. Ansızın, dik ziya huzmeleri arasında, parlak ve sesli bir sağanak başladı. Mavi su ile ağırlaşmış bir tepenin arkasında sağır gökgürültüleri işitiliyor, semada rüya gibi mavi bir yarık açılıyordu. Yurddaş! Sevgili yurdunun portakal, elma gibi güzel meyvalarının zamanıdır. Bunlar sağlık ve kuvvet kaynağıdır. Bol, bol ye. Ulusal Ekonomi ve Arttvma Kurumu İkinci kitab O Lunella, Mia Lunella, Oggi di che Sovviene? [*] • • • • •••••• ,« Lunella kıvırcık saçlı başını sallıyarak, sık kirpikli gözlerinde ciddiyeti muhafaza ederek, küçük güzel ağzile ancak gülerek, ablasına, bu uydurma şarkısında, refakat ediyordu. Eğer daha şarkı söylersen.... Hayır, hayır. Niçin? Bilmiyorum. Niçin? Artık kafiye bulamıyorum. Niçin? Kırlangıclar kafiyeleri yakalayıp götürüyorlar. Doğru değil. Bırak şimdi de ağaclar söylesin. Dinle. Lunella memnun olmıyan bir sesle sordu: Iza ne zaman dönecek? Bilmem. Vazan: Cabriele d'Annun^io 17 lercume eden: Cemil Fikret Girmek ister misiniz? Yanyana yürüdüler. Eşiğin üzerinde Paolo perdeyi aralama hareketini yaptığl zaman Vana bir dehset titremesi içincfe ona doğru sokuldu. Erkek onu tuttu ve yürüttü. Girdiler. O zaman Vana bos gölgede dört küçük ve matemli alevin sallandığını gördü. Gözlerini kapadı, kuvvetini kaybederek küçük alevler gibi sallandı. Kendine gelmek istemiyor, onun kolları arasında kaybolmak arzusunu duyuyordu. Vana, Vana! Paolo onu hafifçe sallıyor ve alçak sesle ismini tekrar ediyordu. Bana öyle geliyor ki ilk gülün sapı hâlâ göğsündedir. Adam on^ bıraktı; cesedin yanma doğru ilerledi; tereddüd etti. Vana ayakta kalbinin şiddetli çarpmalarını duyuyor ve ölünün mor dudakları arasında onun küçük ve temiz çocuk dişlerini görüyordu. Paolo'nun titriyen eli nihayetsiz bir incelikle hareketsiz göğsü kaplıyan örtüyü açtı ve yaprakları kopmuş çiçeğin sapını buldu. O zaman herşey dinî bir âyin gibi esrarengiz oldu. Vana dizüstü düşmüş, alnmı ölü yatağının demirine dayamıştı. Görünmez bir işin korkunc gürültüleri, aydınlık perdenin arasından ona kadar geliyordu. Zaman zaman mükerrer bir hareketin koskoca gölgesi perdenin üstünden geçiyordu. Düşündü ki tayyare yapanlar ayni aletlerle cesedlere tabut da yaparlar. Paolo Tarsis en yüksek dağ silsileleriAnlaşılmaz şeylere dalmış olan Paolo ni, en büyü' nehirleri, kum çöllerini ve yeşillik çöllerini tanımıştı. Sıcak memleya yaklaşarak korku ile: ketlerin ilk bakışta siyah görünen ve göz Ne yapıyorlar? diye sordu. alışınca bir başka ışık gibi parlak olan Bir kanad tamir ediyorlar. gölgelerini tanımıştı. En uzak yollarda, Hangi kanadı? yüklerile, silâhlarile, muhtelif insan ne Benimkini. Yağmur suyile yıkanarak ince uzun sütunun üzerindeki heykel yeşil bir renk almıştı. Kahramanm sukutile takdis olunan meydanda dıkili direğin üzerinden çiçek buketleri sarkıyordu. Pervane sessizlik içinde işledi. Tayyareci motörden gelen yedi sese kulak verdi. Sesler müsavi ve kuvvetliydi. Ardee fırtınanm içinde yükseldi. Ve hemen yalnızlığa kavuştu, havanın içinde havaî, aydmlığm içinde ışık oldu. «Onun yolunu tanıyor muyum?» diye, Paolo, kendi kendine soruyordu. «Ateşinin izini tanıyor muyum?» Ve cesaretinin üstünde ıstırabın ebedi[*] Lunella, benim Lunellam; bugün kiliğini taşıyarak, zaferin ötesine kadar mi hatırlıyorsun? yükseldi. (Arkası var)