03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 îkincikânun 1938 CUMHURÎYE1 SON Çukurovanm sulama işi Yapılacak biiyük tesisatın ilk kazması vuruldu Adana (Hususî) Çukurovanm sulama işinin ilk kazması çarşamba günü saat 10 da merasimle vurulmuştur. Ha vanm bozuk olmasına rağmen Adana ve civarmdan hareket eden otobüs ve otomobiller yüzlerce halkı Erkek Muallim mektebi civarındaki meydana götürmüştür. Merasime, Vali ve Parti başkanı Tevfik Hadi Boysalın riyasetinde başlan mıştır. Ana kanalın geçeceği yer bayraklarla işaret edilmiş ve kanalm ortası kırmızı beyaz kumaşla süslenerek ufak bir tak kurulmuştu. Bu takın iki tarafında <su toprağa bereket verir* ve <su hayattır» ibareferi yazılmıştı. Su işleri mühendisi Hikmet Turat misafirlere verdiği faydalı izahatında demiştir ki: < Bugün vuracağımız kazmalarla, yakın bir zamanda, verimli ovamıza Seyhan ırmağımn bereketli sularını tevzie yarıyacak sulama kanallanna başlamış bulunuyoruz. Sulama işinin başlangıcı, Dilberler önünde yapılacak büyük bir regülâtörden başlar. Yedi metro kadar kabartılan Seyhan suyu bugün başladığımız esas kanallardan geçerek gittikçe kücülen ikinci ve üçüncü derecede kanallar vasıtasile tarlalara kadar gidecektir. Adana muhitinde son on Ikl senelik yağmur grafikleri bize sulama mevsi minde yalnız bir sene müstesna olmak üzere en çok 246 milimetre yağmur düştüğünü göstermektedir. Kurak senelerde ise bu rakam yalnız 100 milimetre raddesindedir. Pamuğun bir sulama mevsimindeki su ihtiyacı 500 milimet reye yakmdır. Ova dahilinde resmî ve hususî müessesatm ufak sulamalarla elde ettikleri neticeler gayet kanaat bahştır. Bir hektardan normal olarak 600/700 gram pamuk istihsali her za man kabil oluyor. Ancak mahsulün ihtiyacı olan suyu toprağa vermek lâ zımdır. Ayni zamanda her defasında yüzlerce yurddaşın hayatma mal olan ve bizi binlerce liralık zarara sokan feyeza nın da önünü alacağız ve dağ sellerinin ovaya süratle inerek toprağın yetiştir me kuvvetini sekteye uğratan ve ova nın çukur yerlerine toplamp sıhhatimra tehlikeye koyan yabancı mevaddı da imha edeceğiz.> Bunu müteakib Ticaret Odası başkâtibi Taha Toros söz almıştır. Son olarak Vali, bu hayırlı îş için muvaffakivetli başarılar temenni etmiş ve kordelâyı keserek ilk kazmayı vur muştur. Merasimden sonra misafirlere Erkek Muallim mektebi salonunda verilen çaydan sonra otobüs ve otomobillerle şehre dönülmüştür. MESELELER Ilânı harb için reyiâm teklifi kabul edilmedi Amerika Reisicumhuru, verdiği cevabda, hükumetimiz ekseriyetin serbestçe seçtiği mümessiller tarafından kontrola tâbidir, diyor Vaşington 11 (A.A.) Harbin ilânından evvel reyiâmma müracaat edil mesi hakkında Ludlow tarafından yapr lan teklif üzerine Roosevelt'in kongreye gönderdiği mektubun başlıca kısımları şunlardır: «Lualow tarafından verilen kanun lâyihası hakkında noktai nazarımın bil dirilmesine dair tarafınızdan vuku bulan talebe cevaben kanunu esaside yapılması teklif edilen tadilâtın kabili tatbik ve hir kumetimizin şeklile kabili telif olmadığı kanaatinde bulunduğumu açıkça beyan ederim. Hükumetimiz, ekseriyetin serbestçe seçtiği mümessiller vasıtasile onların kontroluna tâbidir. Cumhuriyeti tesis eden ler, halkın pratik bir şekilde icrayı hükumet etmesi için yegâne çare olarak bu serbest temsil şeklini bilhassa kayda §a yan bir ittifakla kabul etmişlerdir. Kanunu esaside yapılması teklif edi len böyle bir değişiklik herhangi bir Cumhurreisini haricî siyaseti tedvir hu susunda atıl bir halde bırakacağı gibi, diğer milletlerde Amerikanın bilâ mücazat tecavüz edebileceği kanaatinin ha sıl olmasına yardım etmiş olacaktır. Bu teklife taraftar olanlann Ameri kanm harb haricinde kalmasına yardım edeceklerine samimiyetle inandıklanndan tdmamile eminim. Şuna da kaniim ki, bu teklif tamamile aksi bir tesir hasıl ede cektir.» Bank Head bu mektubu okumuş ve reyiâmma müracaat aleyhinde söz söy liyerek Ludlovv tarafından yapılan teklifin yirmi senelik parlâmento hayatında kongreye tevdi edilen meselelerin en mühimmi olduğunu beyan etmiştir. Hatib, bu teklifin Amerika demokrasisinin esas prensipine karşı yapılmış radikal ve ihtilâlci bir hücum teşkil ettiğini kaydettik ten sonra demiştir ki: « Arkadaşlarımm kanunu esasiyi kurmuş olanlann kararını değiştirdikle rini görmek ve halkın artık mümessillerine ve dünyada herkes kadar sulh seven Cumhurreisinin noktai nazarına itimad etmediğinin söylenilmesine şahid olmak istemiyorum.» Demokratlardan Rayburn demiştir ki: « Kongre, bu tadil teklifini halka tevdi ederse hükumet şeklimizin kurulduğu tarihten şimdiye kadar en vahim ha tayı yapmış olacaktır. Amerikayı muha rebenin haricinde bırakmak için elimden geleni yapmak isterim. Fakat öyle zannediyorum ki, kongre salâhiyetlerinden mahrum kalırsa bu hal memleketi harbe sürükliyecektir.» Yeni bir dünyaya hasret Yazan: PEYAMİ SAFA tam zamanını, tabiatini ve tatbik noktasını bulmak şartile, bugün bile, insanlar arasındaki münasebetin mekanizmasını yerinden oynatabilir ve Avrupayı sefaletlerden, katliâmlardan ayıran çürük tahtaperdeyi sağlamlaştırabilir. «Fakat ben insanın, zekâsı, dirayeti ve cesareti sayesinde medeniyetimizi muhafaza, hatta ıslah edebileceğine inanıyorsam da onun yeni bir dünya yaratabileceğine asla ihtimal vermiyorum. Hiçbir insan zekâsı, yeni bir dünya tasarlıyabilecek kadar ne geniş, ne de kudretlidir. Hem de biz esas çizgilerimizle ve ihtiraslarımızla geçen nesıllerin insanına benzemeğe devam ettikçe yeni bir dünyada ne işimiz var? Yeni bir insan cemiyeti icad edilemez; insan cemiyeti, seneler içinde bir insan vücudü nasıl büyürse asırlar içinde öyle yetişir. Hiçbir biyoloji âlimi, mekanik olarak, hayvanlardan en basitinin bile yeniden teşekkülünü temin edemez. Hiçbir devlet adamı, hiçbir iktısadcı ve hiçbir ıslahatçı da, rasyonel olarak, cemiyetlerden en basitini bile yeniden yaratamaz.» Bu sözleri söyliyen muharrir, milletlerin yaptıklan büyük inkılâb hamlelerini imkânsız ve lüzumsuz bulmadığmı da ilâve ediyor. Fakat bu hamleler hem tarihin bir olgunluk anını seçerler, hem de millî çerçeve içinde kalarak bütün dünya nizamını ve «Hierarchie» sini altüst etmek gibi bir iddialan yoktur. Andre Maurois ilâve ediyor: «Bunun için lngilterenin inkılâblan devamlı ve tesirli olmuştur. 1937 îngilteresini 1837 deki Ingiltere ile mukayese ediniz. Bambaşka bir âlem değil midir? Siyasî, iktısadî ve içtimaî hayatın bundan daha tam bir istihalesini tasavvur etmek mümkün müdür? îşte bir vücud teşekkül etmiştir; eski bir dünya yeni bir dünya doğurmuştur; fakat hiçbir mutaassıb, yaşıyan bir dünya yerine mücerred ve kanlı bir dünya ikame etmeğe kalkmamıştır.» Zamanm tesirlerine ve eserlerine hürmet etmesini bilmiyen, «kün feyekun» ayetinin çizdiği şekilde, yalnız Allaha mahsus bir iradenin, evvelsiz, tarihsiz, zamansız, merhalesiz ve derecesiz mahsulü bir yaratılışa inanan adamın yeni bir dünyaya hasretini büyük sukutu hayaller bekliyor. Büyük sukutu hayaller: Neticesiz ve kanlı sınıf boğuşmalan (lspanya); işgaller, istilâlar, baskınlar, yağmalar (Ren, Habeşistan, Çin) ve daha neler de neler... İHEM NALINA MIHINA Sonu ne olacak ? irkaç sene evvel, devletler, silâhlan azaltmak için, bir sürü içtimalar, müzakereler ve konferanslar yapmışlardı. Bu gayretler, kara ve hava ordularında hiçbir semere vermemişti. Yalnız, denizde 1922 den 1936 ya kadar 14 yıl müddetle. bir silâhlanma yarışınm önüne geçilebildi. 1936 da toplanan ve bir takım kararlar ittihaz eden Londra deniz konferansının kapanmasile beraber, denizde de müthiş bir silâhlanma yanşı başladı. Kendi kendine gelin güvey olarak silâhlannı azaltmakta başkalanna önayak olmak istiyen îngiltere, işin şakaya gelmediğini görünce silâhlanmak için bir bu* çuk milyar İngiliz lirası (takriben 9 buçuk milyar Türk lirası) gibi müthiş bir para sarfına karar verdi. îngilterenin zâfından istifade edenler de, bu ele geçmez fırsatı kaçırmamak az* mile silâhlanma için milyonlar hayırmilyarlar sarfına başladılar. Bu cümleden olarak îtalya, 1940 * 1941 yılı için şöyle bir donanmaya sa« hib olmak kararında bulunduğunu ilârf etti: 4 zırhlı: Beheri 35,000 ton 4 zırhlı: Beheri 24,000 ton • 7 kruvazör: Beheri 7000 ton 12 kruvazör: Beheri 5000 ilâ 8000 tor| 12 Okyanus keşif kemisi (filotillâ lw deri) 12 beheri 2000 tonluk keşif gemisî, (filotillâ lideri) 20 büyük muhrib 24 mayın dökücü muhrib, 32 açık deniz torpidobotu 200 denizaltı gemisi. (Telgraflar 100 denizalh gemisinden bahsetmişlerdi* fransızca Le Temps'daki listede 200 de* nizaltı gemisi vardır.) Bu yeni gemilere binnisbe eski harb gemilerini de ilâve edince îtalyan donanması Akdenizde Fransızlannkine hâkira ve îngilizleri düşündürecek bir kuvvet teşkil edecektir. Diğer taraftan Japonlann da 46,000 tonluk dretnotlar yaptıklan sö>leniyor. Bu haberler üzerine, siyasî has>mlarile ölesiye bir boks maçma girişmek mecburiyetinde kalacağmı anlıyan Ingiltere, 1938 de tezgâha kovacağı yeni zırhlılarını 46,000 le 52,000 ton arasmda yapmağı düşünmeğe başlamıştır. Bugün en büyük zırhlı îngilterenin Hood muharebe kruvazörüdür ve 42,100 tondur. Ingilizlerin Singapur'daki havuzlarî 55,000 tonluk gemi alabilir. Şu halde, Ingiliz zırhlılannın büyüklüğü 55,000 tona kadar büyüyebilir. 35,000 tonluk modern zırhlılar, In « gilterede 7 8 milyon İngiliz lirasma mal olduğuna göre, lngjlterenin yaptırmağı düşündüğü 46,000 ilâ 52,000 tonluk gemiler kimbilir kaça mal olacaktır? (Bu münasebetle geçen gün Anadolu Ajansının verdiği bir haberin sonuna ilâve ettiği notun yanlışlığını düzelteyim. îtalyanın yeni yaptıracağı zırhlılardari bahseden bir Ingiliz gazetesi, bunlarıri beherinin 1,500,000 ve ikisinin 3 miîyori îngiliz lirasma mal olacağını ve bunun îtalyadaki işçiliğin çok ucuz olmasmdan ileri geldiğini yazmıştı. Ajans bu teîgrafın altına koyduğu notta, bu rakamlari 15 milyon ve 30 milyon Ingiliz hrası di* ye okumak da kabildir; demişti. 5™dilik 35,000 tonluk en pahalı zırhlı bile 15, milyon Ingiliz lirasına mal olmadığına göre, 1 buçuk ve 3 milyondan bahseden telgrafın bu rakamlarmı 15 ve 30 milyon îngiliz lirası diye okumağa imkân yoktur.) Karada, havada, denizde silâhlanaâ ve bunun için milyarlar sarfeden devlet* ler, bu paraları nereden bulacaklar? Ta* bii, milletlerinden alacakları vergiler • den... Büyük Harbden sonra, herkesin herşeyden nefret ettiği bir devre içinde, aykırı sol ideolojiler, insanlığa yepyeni bir dünya vadetmenın en müsaıd ruhî anını yakaladılar. İçinde para sıkıntısı, buhran, sınıf kavgası ve harb olmıyan yeni bir dünya hayalini beslemek ve semirtmek için, sağanaklar halinde, propaganda mürekkebi yağdı. Yeni bir dünya hasretile gözleri bağlanan toy genclik yığınlan ve yalnız şu «yeni» kelimesinin büyüsile kendilerine genclik aşısı yapabilmek ümidine kapılan bir alay kart entellektüel, gülünc olmak endişesine düşmeden, «yeni baştan bir insan cemiyeti nasıl kurulabileceğini» münakaşa ediyorlardı. Tahlil, tenkid ve muhakeme kabiliyetlerinı «yeni» nın cazibesine kaptıranlardan hiçbiri, evvelâ bu sıfatın mahiyetini, sonra da böyle birşeyin mümkün olup olmadığını düşünmek istemedi: Yeni dünya, yeni cemiyet, yeni medeniyet, yeni adam ne demektir? Buradaki «yeni», kundura, gömlek, ceket veya perde nevinden basit eşyanın yanındaki manasını muhafaza eder mi? Yeni bir medeniyet, yeni bir kundura gibi, eskisinden bir anda ve bir lâhzada insanı ayırabilen, çabucak ve istendiği gibi yapılabilen, bütün eczası, unsurlan, malzemesi cansız ve mukavemetsiz, dimdik ve kaskatı bir madde midir? Velhasıl, dünyanm, cemiyetin, medeniyetin, adamm eskisini atarak yenisini yaratmak mümkün müdür? Son yıllann kanlı ve çetin kavgalan önünde, insanlığm gözlerinden yeni bir dünya hasretinin perdesî yavaş yavaş düşerken, bu şüphe doğmağa başladı. îngiliz talebeleri, her sene birincikânun ayında, üniversitelerinin yıldönümünü kutlularlar. Bu vesile ile dünya münevverlerinden bir kaçına günün en büyük meselesi üstünde söz söyletmek âdetleridir. Bu defa, meşhur Fransız romancısı Andre Maurois onların senelik endişelerine cevab vermek için söz almış. Konferansının bir safhasmda diyor ki: «Tarihte, belki yirmi defa, öyle mil letler gördük ki herkes onları mahvolmuş sandı; fakat bir kişinin veya bir avuc adamın enerjisile kurtuldular ve kalkındılar. Gene, belki yirmi defa gördük ki, beceriksiz hareketleri yüzünden mahvolan milletler vardır. Bir sergiyi açarken herhangi bir kraliçenin veya herhangi bir çocuğun bir dügmeye basarak bu basit hareketile aydınlık, sesli veya mekanik bir dünyayı harekete getirmesi gibi, herhangi bir büvük adam, yapacağı isin Teklifin kabul memnuniyeue edilmemesi karşılandı Vaşington 11 (A.A.) Resmî mahfiller Ludlow teklifinin kabul edilmemesini memnuniyetle karşılamaktadırlar. Bu mahfiller kongre tarafından ve rilen karann hükumet için mühim bir muvaffakiyet teşkil ettiğini söylemektedirler. Teklifin kabulü, hükumetin tazyik vasıtalannı mühim surette azaltarak onu Japonların tarzı hareketi karşısmda zayıf latmış olacaktır. Amerikanın deniz inşaatı Vaşington 11 (A.A.) Reisicum hur Roosevelt Hariciye Nazırile harb filosu kumandanını davet ederek kendile rile munzam deniz inşaat programmın tetkikine devam etmîştir. IIIHItlllllllllHlMiM... Et fiatları nasıl indirilecek ? Bir komisyon, bugün işi tetkike başlıyor Ankara 11 (Telefonla) Hayatı ucuzlatma yolunda alınacak tedbirler cümlesinden olmak üzere Dahiliye Vekâleti et fiatlarının indirılmesi için esaslı tetkikler yapmaktadır. Mezbaha ücret lerinin tenzili, bu tedbirlerin ön plânında gelmektedir. Memleketin en kalabalık şehri ölması dolayısile îstanbulda et fiatma müessir olan vaziyetler de tetkik olunmaktadır. Yarın Dahiliye Vekâletinde maiıallî idareler umum müdürii, İstanbul Vali ve Belediye reisi Üstündağ ve Ahmed Karanın iştirakile bir komisyon toplanarak mezbaha resminin indirilmesi işi üzerin de tetkiklerde bulunacaktır. İstanbul Belediye reisi Üstündağın belediyece yapılan tetkikleri havi bir rapor getirdiği de anlaşılıyor. îçtirrialann sonunda varıla cak kararlar, Dahiliye Vekâleti tarafından Başvekâlet makamma bildirilecektir. Holanda ilhak kararını tanıdı Yakında Romaya da bir sefir gönderecek Londra 11 (Hususî) Holanda parlamentosunda bugün haricî siyaset hakkında hararetli münakaşalar cereyan etmiştir. Bircok hatibler Holandanın Habeşistamn îtalyaya ilhakım tanımak hususundaki kararını siddetle tenkid etmişlerdir. Hariciye Nazırı tenkidlere cevab vererek, hükumetin Habeşistan ilhakım tanımak arzusunda olduğunu ve bu kararı verirken Milletler Cemi yeti tarafından verilen bütün kararları eözönünde bulundurduğunu söylemiş tir. Hariciye Nazın bir meb'usun sualine cevaben, ilk fırsatta Romaya bir sefir gönderileceğini ve yeni sefirin itimad namesi îtalya Kralı ve Habeşistan İm paratoruna tevdi edileceğini kaydede rek bu hareketin Habeşistanın ilhakım manen tasvibe muadil olamıyacaŞım. sadece nezaket mahiyetini haiz bulunaca*'m ilâve etmiştir. PEYAMİ SAFA Paristeki ihtilâl komitası IBajtaraft 1 inci sahifede] Rumen Hariciye Nazırı Cenevreye gitti IBaştarafı 1 inci sahtfedel Dünya Yahudi kongresinin kararları Vergilerde tenzilât nisbeti ne olacak ? Ankara 11 (Telefonla) Muvazene vergisinde yap;lacak tenzilât nisbeti hakkında verilen haberler, mevsimsizdir. Vergilerde yapılması mümkün olacak tenzilâta dair tetkiklere evvelce de bil dirdiğim gibi, ehemmiyetle devam edilmektedir. Fakat mesele pek kısa zamanda intac olunacak kadar basit olmadığından tet kik safhası tamamlanmış değildir. Ten zilât miktarının muayyen bir nisbetle ifadesi, bugün için bu sebeble kabil görül müyor. Bu husustaki hesablarla malî tetkik heyeti meşgul olmaktadır. Yedi saat devam eden yangın Roma 11 (A.A.) AscoliPiçeno hükumet dairesinde çıkan yangın yedi saatlik bir gayretten sonra ancak söndürülebilmiştir. Binanın iki katı tamamile yanmıştır. Cenevre 11 (A.A.) Dünya ya hudi kongresinin icra komitesi, Milletler Cemiyeti azasına ve Amerikaya tebliğ edilen bir karar sureti kabul etmiştir. Komite, yeni Romanya hükumetinin Yahudi aleyhtarı politikasını şiddetle protesto etmektedir. îcra komitesi, bu politikanm Romanya tarafmdan imza edilmiş olan ve bü tün vatandaşlar arasmda müsavatı teminat altına alan ve Kral tarafındn elde edilen topraklarm bu teminat arasmda sıkı bir rabıta tesis eden 1919 muahedele rine muhalif olduğunu bildiriyor. Komite 171 tarihinde Cenevrede toplanacak olan konseye, Romanya yahudilerinin haklanm tamamen muhafaza için Milletler Cemiyeti tarafından tesbit Berne 11 (A.A.) Federal meclisi edilen kaidelere uygun bir müracaatte reisi Motta, Isviçrenin kat'î bir bitarafhğa bulunacağını ilâve etmektedir. dönmesi meselesini hukukî bakımdan Tunceli halkı için bazı ceza tetkik etmek üzere hukukçulardan mü muafiyetleri rekkeb bir komisyonu içtimaa davet et Ankara 11 (Telefonla) Tunceli Vimiştir. Komisyon müzakereleri kat'î bir lâyeti dahilinde olup da nüfus ve askermahremiyet içinde yapılmaktadır. lik kanunlarma göre, kendilerine verilBerne 1 1 ( A . A . ) Danimarka Ha mesi lâzım gelen bazı cezaların affına riciye Nazırı bugün federal meclisi reisi dair 2887 numaralı kanunun bazı madMottayı ziyaret ederek hususî bir mü deleri değiştirilmektedir. lâk=»tta bulunmuştur. Lâyihaya göre, her ne sebeble olursa Bu mü'âkat esnasında iki devlet ada olsun. şimdive kadar Tunceli halkmdan mı gerek îsviçrenm gerek şimal memle olup da gizli kalanlarla doğum, ölüm, ketlerinin Milletler Cemiyetile alâkadar evlenme, boşanma ve kavıb vak'alarım bazı meselelere taalluk edip kendilerinin yazdırmamış olanlar hakkında 2576 sabilhassa ehemmiyet verdikleri işleri üze vılı kanun hükümlerine göre, tayin edilmesi lâzım gelen cezalar affolunacakrinde görüşmüslerdir. tır. Bu kanunun tatbik müddetince bu Küçük «Sulh» un cenazesi işlerden dolavı takibat yapılmıyacak. Ankara 11 (Telefonla) Türk Hava verilecek nüfus cüzdanlarından bedel, kurumu başkanı Çoruh saylavı Fuad harc ve damga resmi alınmıvacaktır. Bulcanın dün vefat eden sekiz aylık Kanun. neşri tarihinden 1940 senesi kızı Sulhun cenazesi, bugün Nümune ikincikânun tarihine kadar muteber ohastanesinden kaldırıldı. Yavrunun ke laraktır. İsviçre kat'î bir bitaraflığa dönecek mi? duğunu bildirmiştir. Geçen 11 eylulde gece saat 10 da bir kaç dakika fasıla ile biri Presburg sokağında Fransız patronlar genel konfederasyonu merkezinde, diğeri Boissiere sokağmda Paris bölgesi demir ve çelik endüstrileri grupunun merkezinde vuku bularak iki polisin ölmesine sebeb olan iki suikasdi hatırlatan Nazır, bu suikasdin ertesi günü bazı gazetelerin bunları işçi sınıfına atfetmek istediklerini, kendisinin ise bunun aksini iddia ettiğini bildirmiş ve demiştir ki: « Bu işte de yanılmamış olduk. Cumhuriyet teşekküllerini yıkmak için iç harb teşkilâtı kuran, yüzlerce mitralyöz ve mühim miktarda bomba ve tüfeği muhtevi depolar tesis eden kimseler, menfur maksadlarına ermek için binalar yıkmaktan, bedbahtları ve namuslu kanun adamlarını öldürmekten çekinmiyen şakilerdir. Deliller şimdi elimizdedir. Bu deliller, bizzat suikasd faillerinden biri tarafından verilmiştir.» eden müzakereler neticesinde Küçük ve Balkan Antant paktlarile Milletler Cemiyetine sadık kalmaga karar verilmiş tir. M. Micesco Cenevrede Küçük An tantı temsil edecektir. Af. Micesco Cenevreye hareket etti Belgrad 11 (A.A.) Bu akşam, Romanyanm Belgrad elçisi, elçilik binasmda M. Micesco şerefine büyük bir ziyafet vermiştir. Romanya Hariciye Nazırı geceleyin ekspresle Cenevreye hareket etmiştir. Belgrad gazetelerinin neşriyatt Îş genel konfederasyonu sekreterinin nutku Londraya gidecek heyetimiz Londra 11 (Hususî) Dört biiyük Türk bankasının müdürlerinden mürek keb bir heyet ay nihayetinde îngiltereye gelecektir. Heyet Türk hükumetinin sanayi, ticaret, maden plânlarına İn h ilız sermayesinin daha geniş bir şekilde iştiraJd meselesini görüşecektir. Paris 1 1 (A.A.) îş genel federasyonu sekreteri M. Jouhaux, banka ve âmme hizmetleri memurlannın bir top lantısmda irad ettiği nutukta demiştir ki: « Grevcileri politik hedeflerle itham edenlerin bir ihtilâl politikası yapıp yapmadıklan ve hak cephesini yıkmak ümidi ile işçilerle memurları birbirinden ayır mağa çalışıp çalışmadıkları merakla so rulacak bir şeydir. 50 milyar franktan fazla bir miktara yükselen sermaye ka çışı büyük bankalann takib ettiği politi kanm bir neticesi idi.» M. Jouhaux, kredi ile dövizin müessir surette murakabesi lüzumunu müdafaa etmiş ve kollektif mukavelelere riayet etmiyen iş sahıblerini tenkid ederek demiştir ki: « Hükumet bunların bu hattı harederli ebeveynine en derin taziylerimizi KISA HABERLER ketlerini değiştirecek şekilde nüfuzunu bildiririz. * ATTNA Yugoslavya Kral Naibi kullandığı takdirde icraata geçmek icab 40 bin ton çimento için güm Prens Paul, bugün meçhul asker abidesine edecektir.» Belgrad 11 (A.A.) Romanya Hariciye Nazırı Micesco'nun seyahati hakkında mütalealar serdeden gazeteler, mumaileyhin bu suretle Romanyanm haricî siyasetinin bütün mühim siyasî me seleleri istikbalde de Küçük Itilâf zi mamdarlarile mutabık kaldıktan sonra halletmege devam azminde olduğunu ispat etmek arzusunu göstermiş bulunduğunu yazmaktadırlar. Diğer taraftan Micesco'nun Prag daki ikametini ve mumaileyh şerefine verilmiş olan resmî ziyafette söylenilmis olan nutuklan mevzuu bahseden gazeteler, bu ikametin ve bu nutukların Ro manya ile Çekoslovakya arasındd tam bir ahenk mevcud olduğunu ve bu iki memleket arasındaki münasebetlerin şimdiye kadar olduğu gibi dostane mahiyetini daima muhafaza etmiş bulunduğunu beyan etmektedir. c J rük resminde tenzilât Ankara 11 (Telefonla) Son ay larda basgösteren çimento buhranını önlemek için yabancı memleketlerden ithal edilecek 40 bin ton çimentoya münhasır kalmak üzere gümrük resminin 100 kiloda 30 kuruşa indirilmesi takarrür etti. askerî merasimle bir çelenk koymuş ve halk, Yugoslav Kral Naibini şiddetle al kışlamıştır. * PARİS M. Edouard Heriot 418 reyle tekrar meclis başkanlığına seçilmiştir. * PARİS Senato bugün açılmıştır. En yaşlı senatör olan Manche senatörü Damecour mutad açılış nutkunu söylemiştir. Tekzib edilen haber Ankara 11 (Telefonla) Dün, bir akşam gazetesinde İstanbul için hususî bir idare tarzı kurulacağına dair olan haber, burada salâhiyettar makam ta rafından tekzib edildi. Harb olsa da olmasa da gittikçe kabaracak olan bu müthiş yekunlann, en zengin milletleri bile ezeceğine şüphe yoktur. Almanya, daha geçen sene, «tereyağı yerine top» prensipini kabul ederek tereyağı yemekten vazgeçmişti. Mussolini, Habeşistan seferini yaparken italyan milletinin nisan yüzüklerini bile topladı. îtalyan milleti harb devam ettiğî Milletler Cemiyetinde müddetce haftada iki günden fazla et Bükreş 11 (A.A.) Havas muha yiyemedi. Silâhlanma yarışınm daha başlangı * biri bildiriyor: cında milletler kemerlerini sıkmağa mecRomanyaya hicret eden Yahudiler meselesini Milletler Cemiyetinde bizzat bur edilirlerse, bu işin sonu ne olacak? Romanya hükumetj mevzuu bahseyliyecektir. M. Micesco Cenevrede, hükumet tarafından düşünülen tedbirlerin kanun M. Avenol'ün ziyaretleri yolile tatbik olunacağını ve bunların sulh Londra 11 (A.A.) Milletler Cemuahedelerinin akdi tarihinde Roman yada bulunan Yahudilere karşı isteme miyeti genel sekreteri Avenol Hariciye z mezlik mahiyeti olmıyacağını bildirecek Nezareti daimî müsteşarı Cadoga'yı i" tir. Hükumet, yalnız, o zamandanberi yaret ederek konseyin önümüzdeki top * yapılan tabiiyete geçme vak'alarmı ye lantısında görüşülecek meseleler etrafınniden tetkike tâbi tutmak niyetindedir. da konuşmuştur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle