19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 22 Haziran 1937 Şarkî A nadoluda Köyler ve Köylüler Büyük memleket röportajı : 2 Yazan : Bahri Turgud Okaygün ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal 9 uncu Yerli Mallar Berlin sefirimiz memlekete geldi sergisi açılıyor Berlin büyük el çimiz Hamdi şeh rimize gelmiş ve büyük Şefimize arzı tazimat etmek üzere dün akşam Yalovaya gitmiş tir. Sefir bugünkü trenle Ankaraya hareket edecek ve orada Hariciye Siyasî Müsteşarı Numan Rifat Mene Berlin sefirimiz mencioğlile temas Hamdi ta bulunarak Almanya ile münasebet lerimiz hakkında izahat verecektir. Bu arada ticarî müzakereler de mevzuu bahsolacaktır. Numan Rifat Menemencioğlunun ri yasetindeki bir heyet bu işle meşgul dür. Müzakerelerin yakmda biterek pürüzlü meselelerin hal ve tasfiye olunacağı umulmaktadır. Inönü vapuru limanımıza geldi Fransadaki mücadele ransa gayet büyük buhran geçiriyor. Buhranm vehameti arttıkça yakın zamana kadar Avrupa karasında hüküm süren bu büyük devletin, bu kıt'a politikası üzerinde nüfuz ve tesiri azalmaktadır. Diğer taraftan Sovyet Rusyasındaki son hâdiseler üzerine Fransa umumî erkânıharbiyesinin büsbütün fıkrini değiştirmiş olması, Sovyetlerle erkânıharbiye temaslarmın artık seferberlik plânlannı verecek kadar ileri gitmemesi ve orta Avrupadaki müttefikIerinden çoğunun kendi bildiklerine politikalarını yürütmeleri Fransanın Avrupa politikasmdaki mevkiini büsbütün sarsmıştır. Fransanın dahilî politikasmdaki kanşıklık Avrupa politikasmı çok müteessir etmekte olduğundan bugün bütün dünya en ziyade bu memleketteki siyasî mücadele ve ayni zamanda Sovyet Rusyasındaki hâdiselerle meşgul bulunuyor. Fransada bir seneden fazla bir zamandanberi iş başmda bulunan Blum kabinesi bir taraftan temsil ettiği müfrit sol partilerin ve bahusus komünistlerle ameIe sendikaları birliklerinin amele ve müstahdeminin çalışma zamanlarını kısaltmak ve ücretlerini artırmak, paralı senelik tatil vermek gibi devletin hazinesine çok ağır masraflar yükleten, istihsalâtın maliyet kıymetini artıran içtimaî kanunlara karşılık bulmağa çahşıyordu. Diğer taraftan Almanyanın silâhlanması üzerine fevkalâde müdafaa tahsisatına para bulmak mecburiyeti karşısında kalmıştı. içtimaî kanunlf(rın pahalılığı artırması memleketin iktısadî vaziyetini bozduktan başka bunlarm ardı arkası kesilmemesi sermaye ve i? sahiblerini korkutmuştur. Dünyanın en büyük sermaye memleket» lerinden sayılan Fransa şimdi sermayenm harice kaçmasından adeta sermayesiz kalıyor. içtimaî kanunların masraflarını ve fevkalâde müdafaa tahsisatını devletin varidatile kapatmak mümkün olmadığmdan devletin borclan arttıkça artıyor. Bu suretle Fransa devletinin borclan 347 milyar franktan 369 milyara çıkmıştır. Bîum kabinesi Fransayı iflâstan kurtarma.k için parlamentodan para vcnıalî islerde muayyen bir zaman için diktatörIük salâhiyeti istemiş, ayni zamanda istihlâk vergilerinin artırılmasını taleb etmişti. Evvelâ komünistler bu vergilerdea dolayı Başvekile muhalefet etmışlerdi. Lâkin sol partileri bir araya toplıyan halk cephesinin bozulması teiılikesi karşısında komünistler muhalefette ısrar edememislerdi. Binaenaleyh diktatörlük salâhiyeti ve istihlâk vergilerinin artınlması Meb'usan Meclisinde yüzden az bir ekserivetle kabul edilmişti. Bu seneki sergi çok geniş Almanya ile ticarî mü İki numaralı ambardaki bir sahaya kurulacak zakereler devam ediyor eşya kâmilen yanmış Dokuzuncu Yerli Mallar Sergisi için yarından itibaren kayde başlanacak ve kayıd ay sonuna kadar devam edecektir. 1 temmuzda Galatasaray lisesi bahçesile alt katı sergi komıtesi emrine verilecektir. Dün İnhisarlar idaresi sergi komite sine müracaatle sergide yapılacak İn hisar paviyonu için yer istemıştir. Bu paviyon san'atkâr Salâhaddin Refik tarafından 14,000 lira sarfile vücude ge tirilecektir. Bu seneki sergi Galatasaray lisesinde daha büyük bir saha kaplıyacaktır. Şimdiye kadar sergi tarafından işgal edılmiyen mektebin büyük tenis kortu da bu sene sergiye tahsil edilmiştir. İş ve Sümer Bankm muhtelif sınaî müesseseleri için teşkil ettiği şirketler sergide yanyana, fakat ayrı ayrı pavi yonlar halinde yer alacaklardır. Sergi komitesi azaları, Vali Muhiddin Üstündağm nezdinde bir toplantı yapmışlar ve serginin Istanbulun sınaî kudreti ve büyüklüğıle mütenasib bir şe kilde olması için bazı kararlar almış lardır. Sergide Şehir orkestra ve bandoları tarafından konserler verilecek tir. Bodrumda bulunduğu sırada iki nu maralı ambarında yangın çıkan, fakat mürettebat. tarafından alınan tertibat sayesinde tamamen yanmaktan kurta rılan Denizyollan idaresinin İnönü vapuru dün limanımıza gelmiştir. Yangının ne suretle çıktığı hakkm daki tahkikat devam etmektedir. İki numaralı ambardaki eşyalar, demir aksam haric olmak üzere tamamen yan mıştır. Bir heyet, mevcud zarar ve ziyanı tesbitle meşguldür. Yanan eşyadan bir kısmının sigortalı olduğu anlaşılmıştır. Gemideki hasar dün fen heyeti tarafından tesbit edilmiştir. İnönü vapuru, bugün tamir edilmek üzere Halice gı recektir. Şarkî Anadolu köylüsünün iki ana mahsulü: Ziraat ve hayvan ticareti Şarkî Anadolu köyliisünün iki mühim ve ana mahsulü vardır: I Ziraat. II Hayvan beslemek ve hayvan ticareti yapmak. Mahsuldar, sulak topraklarile, hayvan beslemek için yaratılmış bakımsız ve geniş mer'alarile bu havalinin her köşesi bir Bingöl yaylası kadar birçok güzel ve tabiî hususiyetlere malik, rengin ve kokulu çiçeklerile bediî manzaralar arzet mektedir. Ancak bilindiği üzere bir çok sular boşa akıp gitmektedir. Az emekle dünyanın en iptidaî sed ve bendlerile bin lerce hektar araziyi sulayıp geniş istihsal merkezleri kurmak kabildir. Diyarbekiı ovasının, Mardin, Siird, Urfa, Van, Bitlis ve havalisile küreiamn en feyyaz ve gayrimeskun bir hale gelmiş Muş ovası, Çapakçur, Palo, Elâziz ve Erzincan ovalanmn yanıbaşlarmda bikes ve yetim bir çocuğun gözyaşlan gibi boşa akıp giden muazzam su kütlelerinden istifade etmek ve ziraatten başka kudretleri yiik sek elektrik santrallan vücude getirmek çok mümkündür. Susuz yerlerimize mil yonlar sarfile su ararken çok sularımızm boşa akıp gitmesine hiç aldırmıyoruz gibi bir his hâkim oluyor. Tarihin metin temellerine dayanan şark vilâyetlerimizdeki köylü anasınnın millî varlıklan üzerinde yapılan tetkiklerle Türk milliyetlerini her vesile ile tafsile hâdim teşebbüsatm yanıbaşında yer alacak olan içtimaî biyoloji ilminin maku lâtlı ilhamlanndan ışık alarak bu bölge nin irsiyet hamulelerini t^şıyan unsurlannı himaye etmek de ayrı bir devlet ve millet işidir. Bu havali köylüsünün yaşayışına mü essir olan haller meyanmda bilhassa sıhhî sebebleri zikretmek ve bu bakımdan fetkik ve müşahedemizi derinleştirmek çok faydalı olacaktır sanırım. Bu havali köylüsünün an'anevî telâk kiyatile din ve tasavvuftan gelen mane viyatı da ayrı bir mesele ve incelemeğe çok değer bir hâdise olduğu gibi inkılâb fikriyatmın hızlı yayılışı emrinde alınacak tedbirlerin zikir ve beyanı çok lâ zımdır. Doğu bölgesinde ziraat sistemini Nuh zamanına kadar irca mümkün olmakl beraber Cumhuriyetin bu sahada aldığı tedbirleri de yadetmek ve bundan başka nüfus konuşunu, nüfusun esasmı teşkil eden çocuk sıhhat ve vefiyatını, umumî nüfus durumunu, kısırlaştırma nazariye sinin vakti olup olmadığını bir tasnif dahilinde tetkik eylemek ve muhtelif tip lerden hakikî vaziyet ve derdleri öğrenmek çok faydalıdır zannındayım. lşte umumî vaziyetin çizilen bu umumî hatlanndan sonra çok doğru ve net görmeğe çalışarak hep birlikte şarkî A nadolu köyünü, köylüsünü gezmeğe de. vam edecegiz, mahallî ve uzun tetkik ve müşahedelere istinad eden bu yazılarla aziz okurlanmızı müsbet fikirler etrafında aydınlatmağa çalışacağız. sade ve manaya çok yabancı çizgilerin den ibaret olmayıp eski ve işlenmiş devirlerin yaşıyan hamulelerile mestolursunuz. Bu köyleri dolaştığmız zaman kendi nizi insanhğın ilk çağlarında ferzederek tefekkürün en hududsuz manasile ve bilgilerden azade bir halde mütevazı ve basit bir mesken yapmağa kıyam edin. Hem öyle ki, mağara, yer dibi mağara, su üstünde kamıslardan evlerde yaşamak devrini biraz daha geriye atmız, derha şarkî Anadolu köylerindeki evler tipin den daha müsaid ve mütekâmil bir üslub bulamıyacağınıza ve her halde bu ilk insanlann müstesna kabiliyetlere malik olmakla tefevvuk iddialarını derin bir te mele istinad ettirdiklerine kani olursunuz. Çünkü içi geniş, duvarları mükemmel ve dam kısmı duvarlar da dahil olduğu halde toprak ve ağaçtan gelen ağırlığa ta hammül edecek kadar hesablı yapılmış tır. Ya ağaç bir kubbe ile Asya tonozunu pek andıran bir usulle tepeden ziya ve güneş girmekte, yahud güneşin doğup battığı taraflarda 50 santim boyunda, 30 santim genişliğinde pencereler yapıl mış bulunmaktadır. Ancak sıhhî mahzurları çoktur. Bir kere evlerin tabanı, kuruduktan sonra sertleşen mukavemeti artan killi bir toprakla sıvanmış olmasına rağ men daima rutubeti muhafaza ve bittabi soğuk ve gayri sıhhî bir hava hüküm sürmektedir. Bilhassa kı; mevsiminde güneş, arzu edildiği kadar girememektedir. Türk olan şarkî Anadolulular karşılarında ilk muhatab olarak güneşi buldukları ve gü neşin hayat ve maneviyetleri ve konuşma vasıtaları üzerinde ilk müessir ve ilk ilham kaynağı olduğu halde her nasılsa şimdi güneş bu mütevazi evlere sokulabilmek imkânlanm ekseriyetle bulamamaktadır. Şarkî Anadolu köylüsünün ticaretini üç mühim esasta toplamak mümkündür: I Her nevi ziraî mahsulleri satarak ticaret yapmak. II Hayvan besîiyerek bunlarm yağ, deri, bağırsak ve sairesinden istifade etmek. III Her nevi av hayvanlan avlıyarak ve bilhassa sansar, tilki, porsuk, çakal, vaşak, suköpeği gibi derileri kıymetli hayvanları muhtelif vasıtalarla yakalıyarak kürklerini ihrac eylemek. Köylülerde avcılık bir hayli müterakki ve fakat teşkilâtsız olmakla beraber mevsimsiz av yapılmaktadır. Bingölün or manlık kısmında, yani Çapakçur ve Palu kazalarını yekdığerinden ayıran ve doğu yamaclan ormanlarla mestur bulunan ve kısmen de taşlık olan arazi ile Tuncelinin Plomerden başlıyarak Eğin ve Malatyaya dayanan ormanlı dağlık mmtakalarında ve Erzincan ovasını çerçeveliyen dağlarda, Dıyarbekirin şimal ve şimali şarkî ve garbisini teşkil eden yerlerde derisi kıymetli vahşi hayvanlarla doludur. BunIar ekseriyetle yuva ve inlerinden gece çıktıkları için en ziyade kar yağıp iz göründüğü zamanlarda izler, izciler tara fından takib edilerek yakalanır ve yahud hamur ve gıdalar içine konulmuş şedid zehirlerle avlanırlar. Şark vilâyetlerinde izcilik başlıbaşına bir san'at ve meharet işi olmuştur. İzci demek temmuzda bile vukufla herhangi mahlukun izini takib edip yerini bulan üstad adam demektir. Bu havalide iz bulunarak kaçınlan tav şan ve tilkileri tazı veya av köpeklerile avlarlar. EVKAFTA Evkaf müdürlüğü değil, Vakıflar müdürlüğü Iskân ve sıhhat memurMÜTEFERRİK ları Köstenceye gittiler Merkez Bankası merkez müdürlüğü Merkez Bankası merkez müdürlüğü ne İsmet Akkoyunlu tayin edilmiştir Muvaffakiyet temenni ederiz. Telefon aboneleri arttı Usküdar köylülerinin minnet ve şükranı Atatürkün çiftliklerini millete terk ve hediye etmeleri, Üsküdar köylüleri ü zerinde de mühim tesirler yapmış ve Üsküdar kövlüleri her köyde tesis edilmiş olan Cumhuriyet meydanlarında toplanarak Atatürkün bu teberrua aid beyanatlarını ve İsmet İnönüne verdıkleri cevabları minnet ve şükranla karşılamış ve köylerde Atatürk büstlerine çelenkler konulmuştur. Telefon idaresi devlete geçtikten son ra abone adedi 2000 kadar artmıştır. Vakıflar kanununa nazaran Evkaf müdürlüğü veya Evkaf memurluğu is minin Vakıflar müdürlüğüne tahvil edilmiş olmasına rağmen bazı vilâyet ler veya dairelerce el'an Evkaf Umum Müdürlüğü namına muhabere edilmek te olduğundan bu unvanla herhangi bir tahriratın gönderilmemesi alâkadarla Bu sene nakil ve iskânları kararlaş ra bildirilmiştir. tırılan 25 bin göçmenin nakliyatına bü SOSYETELERDE haftaya kadar başlanacaktır. Irktaşlarımızın Köstence ve Varnadan vapurlara Elektrik şirketi hakkında irkâbına ve memlekete sevklerine ne bir karar zaret edecek olan iskân ve sıhhat me Belediye, Elektrik şirketinin pazar murları bu limanlara gitmişlerdir. Ro manyadan 1500 kişilik ilk partiyi getı günleri açık bulunan şehrin muhtelif recek olan Hisar vaparu da dün Kösten mahallerindeki muhavvile merkezle ceye hareket etmiştir. Nazım vapuru da rinden pazar ruhsatiyesi almak istemiş, şirket de buna itiraz etmişti. Dahiliye iki güne kadar Varnaya gidecektir. Yapılan mukaveleye göre bu vapur Vekâleti bu işin âmme hizmetinden olların sahibi taşıyacağı beher göçmen • ması ve merkez için ruhsatiye veril den 180, beher hayvan için 300, araba mekte bulunması dolayısile ayrıca ruhbaşına da 380 kuruş alacaktır. Izmire satiye harcı almmaması lâzım gelece müretteb olan göçmenlerle hayvanlan ğini bildirmiştir. ve arabalan için bu navluna yüzde elli ADÜYEDE zam yapılacaktır. Bu tarife geçen seneki tarifeden daha yüksektir. Üç renkli kedi davası Irktaşlarımızın nakilleri ikinciteşrin Bir Amerikalıya satılmak üzere üç ayı sonuna.kadar sürecektir. , , renlıii»bİBrkedıni**l& bin delara sâtm a Göçmen nakliyatı Türk Fransız ticaret anlaşması 1 temmuzda meriyete giriyor Fransa ile aramızda yeni yapılan ticaret anlaşmasına aid talimatname dün şehrimizdeki alâkadar makamata bil dirilmiştir. Bu talimata göre yeni TürkFransız ticaret anİ2şması 1 temmuzda meriyet mevkiine girecektir. O zamana kadar eski anlaşma muteber olacaktır. VtLÂYETTE Kamyonlar fazla yük almıyacak Dahiliye Vekâletinden Belediyeye yapılan bir tebliğde sokakların bozulma sında kamyonların fazla yük yüklemelerinin sebeb olduğuna işaret edilerek buna meydan verilmemesi bildirilmiş tir. Soy adı almıyanlar Soy adı almıyanlardan nakdî ceza a lmması kararlaşmıştı. Meşru mazeret Balattaki tifo vak'aları dolayısile kayidlerini yaptırmıyanlarm hakkında cezadan mafu tutulmaları Dahiliye VeBalatm Hamamimuhiddin mahallesi kâletinden vilâyetlere tebliğ edilmiş le Tamburacı sokağında birçok tifo vu tir. kuatının hükumetten gizlendiğini yazŞEHİR mamız üzerine İstanbul Sıhhat müdürÇocuk bahçeleri lüğünden bir tezkere aldık. Bu tezkereİstanbulun muhtelif yerlerinde on de kan muayeneleri neticesinde tifonun teeyyüd etmediği ancak dört hummalı çocuk bahçesi tesisine karar verilmiş ve hasta bulunarak berayi tetkik müşahe bunun için icab eden malzeme sipariş edilmiştir. de altına alındıkları bildirilmektedir. Belediye reîs muavinliği Şarki Anadolu köylerinin arzettiği hakiki manzara Bir vadinin iki yanına, bir dağın yamacma, zirveye yakin bir sathı mailin dibine bir ovanın höyüğü kananna veya düz bir sahaya kurulan bu köyler ebedi tevazularile ya mümbit arazinin üst tarafını veya orta kısmını ve yahud en alt cihetini işgal etmişlerdir. «Anadolu halkı, köstebek gibi toprak Bir de şark köylerinde «Kamalak = dibindçdir» diyen garbli muharririn sakat Kamandırmaktan) avı vardır. Kar yateşbihli bu tasavvurunu Selçukilerden de ğınca bütün köylerde şimal memleketleevvel olan devrin tarihî çalkanışlanna atfederek Cumhuriyet asrında şark köy rinin kar ve kış hakkındaki neşeli tahlillüsü evlerinin ekserisinde muharririn garb leri filî sahaya çıkar. Bütün erkekler spor li ve narin kızkardeşinin yürek oynatıcı kıyafetlerile ellerine iki sopa alarak iki endamını görmek kabildir. Onun sıçan grup ve iki kola ayrılırlar. Birer cemiyel yollanna benzettiği şarkî Anadolu köy kurmuş olan keklik kümelerini vaveylâlı lerinde evler, mimarî manasile tavan ve bir haykırışla ürkütürler. Yükseklerde ve tonozun itlâfından doğma güzel bir hu yamaçlarda kar fazla olduğu için hay susiyete doğru gitmektedir. Şarkî Ana vancıklar mütemadiyen münhat arazi, dolu köylerindeki evlere, gotik, arebsek, ırmak ve nehir vadilerine, çayırlar başmroman ve kübik stilleri değil her Anado daki karsız su gözlerine doğru uçar ve lulu gibi Anadolulu olan en eski bir mi kar gördükleri yerlere sığınırlar. Avcı marî zihniyet hâkim olagelmiştir. Suri dalgalarınm takiblerinden kurtulamazlar yenin, Asurun, Gildanilerin, Roma ve ve nihayet birkaç uçuştan sonra takatten Yunanm mimarî tesirlerini aramak bey kesilmeğe ve sonbaharda nadasların, fehhudedir. Türklerin ilk ve kadim menşei lânların (şark köylüleri nadasa fehlân fevkalâde olan orta Asyaya aid en eski ve ana mi derler) tohumlarını yiyerek marî tarzmm canlı izerleri yaşıyart birer yağlandıklan için mecalsiz bir vaziyette abide halinde göz almaktadır. Köylerde, dökülmeğe başlarlar ve işte o zaman biritaş ve mağaralarda Ren avcılarının hiç birlerine karşılıklı bağınp çağrışmalarla bir medeniyete delâlet etmiyen ve belki yardım eden avcılar büyük keklik sürüleilk insanların henüz tekâmül ve inkişaf rini yekdığerinden düşürerek avlarlar. etmemiş müphem hislerine tercüman clani Bu hem bir avlanma, hem muzırlardanj bir intikam alma ve hem de mükemmel bir spordur. Çok koşan, az yorulan köylü kamanmış kekliği yakalıyarak koynunda birkaç minimini olduğu halde bir Velington azametile Fatmanın yanına döner. Şarkin ovalı kısımlarında ve meselâ Urfa havalisinde asıl kısraklarla av hayvanatını yorarak avlarlar. Şark köylüsünün tıpkı eski Türk akınlarına benziyen bu av larını temaşa ettiğiniz zaman ihtiyarsız bir halde kendi kendinize: Bunlar öyle bir neslin, öyle bir milletin çocuklandu ki düşman insanlan avlamayınca hayvan düşmanlarda ruhî savletlerinin, akın iştiyaklarınm teskinine fırsat ararlar. Avları harbleri gibi, harb Ieri saldınşları kadar çetin ve iradelidir. Ruhlarındaki fıtrî meyıller daıma üstün olmalarına; kendilerinden olmıyan insanlan, mahlukları asil hislerle sevmiş bu lunmalarına rağmen daima necabetli teferrüd iddialarını müspet eser ve kahramanhklarla doldurmalarına yardım et miştir. Bunlar tarihin her devrinde hak mefhumuna büyük mikyasta mevki vererek insanhk manzumesi içinde temayüz etmişlerdir. Bu mütemayiz olgunluklannı medeniyet tarihinin mermer sahifesine hâkkeden halet, onların emsalsız kahra manhklanna inkıyad ve refakat eden âli ve ihtişamlı hislerdir, kahramanlığm yalnız cenk ve yalnız düşmanı mağlub et mek demek olmayıp çelikten bir cesa retle bütün iyi hasletlerin imtizacını ve mezmum telâkki edilen gariinsanî tahassüsatın ilk vicdanlannı bugüne kadar işgal ve istilâ edememiş olmasıdır, diye hududsuz bir tarih deryasma garkolacağı geliyor. Ankarada bulunan Belediye Muhasebecisi Kemal dün şehrimize dönmüş ve Belediyenin malî işlerine aid evrakla Belediye reis muavinliğine tayin edilen Fatih kaymakamı Raufun tayin emrini getirmiştir. Rauf bugünden itibaren Belediyeye gelerek yeni vazifesine başlıyacaktır. Tayyareci Sabiha Gökçene askerî pilotluk lisansı veriliyor Eskişehirden verilen bir mlumata na zaran kadm tayyarecimiz Sabiha Gök çene yakmda merasimle askerî pilotluk ILsansı verilecek, bundan sonra güzide tayyarecimiz gönüllü asker sıfatıle ordu ile irtibatı baki kalmakla beraber Türk Kuşu başmuallimliğine tayin edilecektir. İzmit ve Adapazarını birbirine bağlıyan köprii lınma£ istendiği, fakat bu sırada kedijnin kaçtığı ve işin ticaret ^nahkemesine intikal ettiği malumdur. Bu meşhur davaya dün ticaret mahkemesinde de vam edilmiş ve Hayvanat Enstitüsün den gelen rapor okunmuştur. Bu raporda, üç renkli kedinin fiatınm kedi ticaretile meşgul olan kimselerden öğrenilmesi kabil olacağı bildirilmiştir. Bundan sonra davacı Ahmedin vak tile cereyan eden bir davada iyroman yak hastalığına müptelâ olduğuna dair bir raporu olup olmadığının TıbbıadliBaşlıca hükumet partilerinden radikal den sorulmasma karar verilmiş ve musosyalistlerden bir kısmı muhalif rey verhakeme talık edilmiştir. Beşiktaş yangını tahkikatı mişlerdi. M. Blum istediği salâhiyeti Beşiktaş yangını tahkikatı devam et meb'usandan güçbelâ aldıktan sonra mektedir. Semiha, Huriye, Hayriye a Âyan Meclisinde çok kuvvetli muhaledında üç kadın dün akşam yedinci is fete maruz kaldı. Âyan kahir bir ekseritintak dairesinde sorguya çekilmişler yetle Blum kabinesinin diktatörlük salâdir. hiyetini tahdid için meb'usanın hafif bir ekseriyetle kabul ettiği kanun lâyihasında Şüpheli yangınlar Bundan dört gün evvel Yedikule ci tadilât yapmıştır. varmda bir fabrikada yangın çıkmış, Şöyle ki âyan frangın altın, sterlin ve söndürülmüştü. Dün gene bu fabrikada dolara nisbetle son defa kararlaştınlan yangın çıkmışsa da söndürülmüştiir kıymetinin bir kat daha indirilmesi, mecTekerrür eden bu yangınlar calibi şüp burî istikraz akdi, eski istikrazların faizhe görüldüğünden Müddeiumumî mua leri cebren indirilmesi ve devletle Fransa vinlerinden Hikmet Sonel tahkikata bankası arasındaki kanun ve mukaveleye başlamıştır. istinad eden münasebetlerin değiştirilmesi işlerini diktatörlük salâhiyetinden haTeşekkür ricde bırakmıştır. Biricik ciğerparemiz Bedianın bizi Kabine bu tahdidata razı olmamış ve dilhun bırakarak aramızdan uçup git mesi üzerine sonsuz kederlerimize iş mutlak surette diktatörlük istemiştir. tirak ve bizi teselli eden ehibba ve dost maliye encümeni de âyanın tadilâtını küiarımıza ve bu arada Erenköy lisesi çük bir ekseriyetle reddetmiştir. Âyanmüdürü Mahir, muallim Tahsin ve daki hâkim parti, Blum kabinesinin arMakbule ile diğer muallimlere ve Be kasındaki iki büyük partiden biri buludianın arkadaşlarma bu zahmet ve te nan radikal sosyalistlerin bir hizbidir. sellilerinden dolayı sonsuz saygı ve te Meb'usanda radikal sosyalist azalardan şekkürlerimizi sunarız. bir haylisi muhalif rey vermişti. Radikal Bedianın babası mütekaid doktor sosyalist âyan ise müttefikan muhalif rey kaymakam Ekrem Tünay vermiştir. Annesi Şükriye Tünay M. Blum Âyan Meclisinden daha doğrusu buradaki radikal sosyalistlerden gayrimahdud diktatörlük salâhiyetini alamıyacağına kanaat getirdiğinden istifa etmiştir. Şimdi yeni kabinenin teşkili işi nin bu partiye verilmesi icab ediyor. Fransada solları toplıyan halk cephesinin bu vaziyet karşısında daha ziyade yaşaması ihtimali azalmış bulunuyor. Mnharrem Feyzi TOGAY Cum huri yet Nüshası 5 turnştur. Abone şeraiti { İzmit ve Adapazarını birbirine bağlıyan büyük Sakarya köprüsünün evvelki gün Nafıa Vekili Ali Çetinkaya tarafından açıldığını yazmıştık. Resmimiz, Nafıa idaremizin yeni bir muvaffakiyeti olan bu büyük köprüyü göstermektedir, Senelik Altı aylık Üc avlık Bu aylık Türkiye icin . 1400 Ki• 750 • 400 » 1S0 • Haric ic>n 2700 Kr. 1450 • 800 • Yoktur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle