28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
COIHURİYE1 18 Mayıs 1937 ( Şehir ve Memleket Haberleri Tarihî tefrika : 122 Yazan : M. Turhan Tan ıTercüme ve iktibas edilemez) j Siyasî icmal îspanyadaki muhariblerin iç işleri 5 spanyada dahilî harb uzanıp gidiyor. II Bu harbin bitmesi için ya bir tarafm nihaî zaferi silâh kuvvetile kat'î olarak kazanıp bütün İspanyaya hâkim olması yahud muharib taraflardan birinin iç işleri bozulup inhilâle uğraması ve kendiliğinden sukut etmesi icab ediyor. Üçüncü bir çare de haricin tavassutudur. Son günlerde haricin tavassut ve telif teşebbüsünde bulunması için muharib taraflar iskandil edilmişti. Fakat böyle bir teşebbüs ihtimaline karşı General Franco şimdiden kat'î bir vaziyet almıştır. Mumaileyh Salamanca'da «İspanya millî hükumeti» admı verdiği kendi hükumeti namına, telsizle yaptığı beyanatta millî hükumetin nihaî zaferi kazanacağına biran bile şüphe etmemiş olduğunu ve iki tarafın da silâhlarını bı rakmaları için haricden yapılacak herhangi tavassut teklifini kat'î surette reddedece ğini ilân eylemiştir. Binaenaleyh şimdilik haricin tavassutta bulunmasına imkân bulunmuyor. Cephelerde hangi tarafın kahir bir zafer ve galebe kazanacağı hakkında bir tahmin yapılamaz. Çünkü memleketin merkezi Madridin yanıbaşında olduğu gibi cephelerin birçok tarafmda harekât harbi durmuş ve bunun yerini mevzi ve siper harbi almıştır. Bilbao'nun kapılarındaki muharebe dahi mevzi harbi halini alırsa askerî vesait ve harekâtla harbin neticelenmesi çok gecikecektir. Umumî Harbin sonunda, Almanya cephede değil, içten ve cephe gerisindeki geçimsizlik ve zıddiyet yüzünden çöktüğü gibi, İspanyadaki muharib taraflardan biri de iç işlerinin bozulması ve inhilâle uğ raması yüzünden pek çabuk çökerek dahilî harb biran evvel nihayet bulabilir. Son zamanlarda, cephe gerisindeki karışıklık alâmetleri, en ziyade hükumetle bunun müttefiki Katalonyada görüldü. Zaten İspanyada krallık yıkıldıktan sonra iş başma gelen sollann kendi aralannda hiçbir zaman birlik ve düzen görülmemişti. Bunlar vakit vakit sağ partilerin hare ketleri karşısında muvakkat zamanlar için birleşmiş olsalar da hiçbir vakit kendi aralanndaki husumet ve zıddiyetleri unutmamjşlardjr, ' • ir.*~*^ ' İspanyadaki sol partilerin hem çok, hen>ide"B8h'fenıl'kendi aralarmda tabantabana zıd siyasî ve içtimaî fikir ve akideler gütmekte olmaları ötedenberi îspanyadaki sol hareketleri zâfa uğratmaktadır. Meselâ, İspanyada, anarşist sendikalist hareketi her memleketten ziyade kuvvet bulmuştur. Rus içtimaiyatçılanndan Bakunin'in yarattığı bu hareket her türlü otorite ve diktatörlüğün aleyhtarıdır. Bu müfrit sol hareket, sınıf mücadelesi ve diktatörlüğü davası güden Karl Marks'm fikir ve akidelerine burjuvazi ve sermayedarlık kadar düşmandır. İspanyada anarşist sendikalistlerin mükemmel amele teşkilâtı vardır. Ayni zamanda sosyalistlerle komünistlerin de amele birlik leri vardır. Her iki taraf ta dahilî harb dolayısile silâhlandınlmış ve milis teşki • lâtma sokulmuş amele teşekküllerine dayanmaktadır. Iktısad Vekilinin dünkü tetkikleri Bayar dün Denizyolları, Akay ve izmir körfez Lirnan işletmesi ve Af yon Hükumet kîmya ve devapurlarının mukaİran tahtmı ele geçirmek için Türk gücüne el açan inhisarını ziyaret etti velesi imzalandı nîzcilik sanayîinin de tesibu Prens, İran Şahının kardeşiydi Iktısad Vekili Celâl Bayar, dün, şehAlman şantiyelerine «marlanması ta sini plâna koyacaktır karrür eden vapurlardan dört tanesinin rimizde tetkiklerine devam etmiş, bu araÜç yüz kapıcı, on iki bin Yeniçeri geçtikten sonra yedi altın çubuklu bayrakla yedi tug padişahm yaklaşt:ğını bildirir ve yüz nakkare ile yüz davuldan mürekkeb Has Mehterhane nin arkasından Hünkâr görünürdü. Rüstem, bu yürüyüşler sırasında efendisinin etrafmda dört yüz solak, yüz elli çavuş ve yetmiş peyk bulunmasmı kanun haline koymuştu. Solaklar sorguçlu külâh, ipek üstlük giyerler, sırmalı kuşak san mrlardı. Onların ok kılıflan altın kak mah olup başlan da Hünkârra üzengisı yanmda bulunurdu. Çavuşların hepsi, saplannda gümüş zincirler asılı gümüş asa taşırlar ve peykler altın miğfer ve altın mızrak kullanırlardı. Haşmeti her yıl bir derece artan or • dunun Istanbuldan çıkışı ve İstanbula dönüşü kadar değilse bile elçi alaylan da halkın hoşuna giderdi. Çünkü her elçi, padişaha ve vezirlere sunulmak üzere birçok armağan getirirdi ve bunlann içinde görülüp duyulmamış şeylere tesadüf o lunurdu. Meselâ Hind padişahlanndan Alâeddinin getirdiği hediyeler arasında filler, maymunlar, zürafeler, yetmiş iki renkten dudu kuşları bulunduğu gibi masallarda tarif olunan şekilde ve bir du dağı gökte denilecek biçimde korkunc zenciler de vardı. Bunlardan birisi insan etinden başka birşey yemediği, İstanbulda da o eti bulamadığı için açlık grevi ilân etmişti. Rüstem Paşamn siyasî cephede ka zandığı muvaffakiyetlerden bıri de Şah Tahmasbın biraderi Prens Elkas Mirzayı mülteci olarak İstanbula getirtmesidir. Iran tahtmı ele geçirmek için Türk gücüne el açan bu prens İstanbula geldiği vakit Sultan Süleyman Edirnede bulu nuyordu. Avdetinde mülteci şehzade de istikbale çıktı, kendisine tahsis olunan bir yerden ordu ile Hünkânn geçişini sey retti. Osmanlı ve frenk tarhçileri bu tema $aya uzun sahifeler tahsis ettikleri için biz de kısaca yazmak istiyoruz. Elkas Mirza, Türk ordusunun kudretini tanı mış olmakla beraber taşıdığı haşmeti o güne kadar görmüş değildi. O sebeble piyadc, topçu, sipahi fırkalarının, silâh tarlann gökdemire ve yaldızlara hürünmüş kumandanlarını gördükçe padişah geçiyor zannederek yerinden fırlıyor, selâm vaziyeti alıyordu. Yanmda bulunan mihmandarlar, nezaket ve hürmetle onun zehabmı tashih etmekte kusur etmiyor lar ve geçenlerin kimler olduğunu birer birer anlatıyorlardı. Prens, hataya düşmekten mahcub olmakla beraber, yanında kerli ferli ve pek debdebeli erkânıharbiyesi olduğu halde geçn Yeniçeri Ağasının mutlaka padişah olacağına kanaat getirmekten ve gene yanıldığını anladıktan sonra önünde üç vezir, arkasında üç bin köle bulunan Sadnazamı da Hünkâr diye selâmlamaktan geri kalamadı. O, teselsül edip giden yanılmalardan, ordu ve devlet ricalinin debdebesinden o kadar şaşırmış, heyecanlanmış ve yorulmuştu ki çelikten mütehar rik bir orman manzarası tebellür ettiren binlerce mızrak, altın ve gümüş binlerce miğfer, panl parıl parlıyan binlerce sırmalı külâh arasında geçen Hünkân se lâmlamak kuvvetini nefsinde bulamadı, ter içinde bunalıp kaldı. Halk, bu sahnenin bütün safhalarmı kulaktan kulağa devrolunan hikâyelerle duymuş ve prensleri şaşkma çeviren haşmetin zevkini bir kere daha ruhlarına geçirmişti. Fakat Rüstem, tarihlere güç sığan bu daimî hareket ve faaliyet arasında kaynanasının maksadını unutmuyordu, omzuna yüklerilen büyük vazifeyi ifa için ted birler alıyordu, kimseye sezdirmeden zekice ve haince hazırlanıyordu. Şehzade Selim Manisaya, Beyazıd Karamana vali olarak gönderilmişlerdi, Veliahd Mustafa da Amasyaya naklolunmuştu. tkisi bir anadan doğmuş olmakla beraber saltanat hırsile birbirlerini çekemiyen Selim le Beyazıd, analanndan ayn ayn al dıkları talimata göre hareket ederek müşterek rakibleri bulunan büyük kardeşlerini sıkı bir tarassud altmda bulunduruyorlardı, muhtelif vasıtalarla onun bütün hareketlerini öğrenip Hurreme yazıyorlardı. Sultan Süleyman, aile tarihinden aldığı dersle bu jurnalcılığı sinsi sinsi teşvik ediyordu. Saltanatın henüz kökleşmediği bir devirde şehzade Saveci Beyin yaptığı işler her Padişah gibi Sultan Süleyma nın da aklından çıkmıyordu. Aksak Timurun yurduna dönüşünden sonra yüz gösteren Fetret devri gene her Padişah gibi onun da kafasında yaşıyan bir ders ti. Beyazıdla Cemin harbleri unutulacak vâkıalardan değildi. Yavuzu tahta çı karan askerî ayaklanmalan ise o, bizzat görmüştü ve dedesi devrilirken kendisi o işi yapan babasının hesabına çalışıyordu. Oğullarının Anadoluda birer vilâyet işgal ettikleri gündenberi kendi amcalan Korkudun, Ahmedin, Şehinşahın vak tile ayni toprak üzerinde aldıklan müsellâh vaziyeti ve babasının yaş küçüklü ğüne rağmen yaptığı muzaffer hamleyi düşünerek için için rahatsız oluyordu. Tarıhin verdiği örneklere göre oğulları da er geç tek durmıyacaklar ve birbir lerile boğuşur gibi görünürken belki kendi aleyhine de hücumlar tertib edecek • lerdi. da Denizyolları, liman işletmesi ve afyon inhisan müesseselerini ziyaret etmiştir. Celâl Bayar, öğleden sonra doğru Denizyolları İdaresine gitmiştir. Müdür Sadeddinle idarenin şefleri tarafmdan karşılanan Vekil burada bir saat kadar kalmış, tenzilâtlı tarifelerin tatbikı, yeni sipariş edilen gemilerin inşaat işleri etrafında müdür Sadeddinden izahat almışhr. Denizyollan Idaresinden aynlan îktısad Vekili, yaya olarak Merkez Rıhtım hanına kadar gelmiş, yolda yeni yapılacak yolcu salonu, antrepoların yerlerini mahallen tetkik etmiştir. Celâl Bayar, Liman Işletme îdaresinin yeni taşındığı Merkez Rıhtım hanına girerek idarenin alt kattaki gişelerini, muhasebe, kontrol servislerini gezmiş, sonra müdiriyet ka tına çıkmıştır. Burada Liman işletmesi müdürü Raufi ve muavini Hâmid Sa racoğlu tarafmdan, idarenin faaliyet programına dahil bulunan ve ekserisi üze rinde teşebbüslere geçilmiş bulunan faaliyet ve inşaat üzerinde kendisine izahat verilmiştir. Hükumetin üzerinde ehemmiyetle ça Iıştığı ikinci beş senelik sanayi plânmın bu yıl içinde tesbit ve ilân edileceği anlaşılmaktadır. Madenciliğe, kömür ocakları işletmesine, elektrik santrallarına, ev mahrukatı sanayi ve ticaretine, toprak sanayiine, gıda maddeleri sanayıine, ikinci kısım kimya sanayiine, mihanikî sanayie, denizcilik endüstrisine aynlan kısımlardan maada Karabükte kurulmakta olan demir ve çelik fabrikalarınm tevsiile burada ziraat makineleri de imali ikinci plânm ihtiva ettiği esaslar dahilindedir. daha inşaat mukavelesi Ankarada im zalanmıştır. Bu vapurlardan iki tanesi Akay idaresine, iki tanesi de İzmir körfez hattına aiddir. Akay idaresi için ısmarlanan vapurlar şimdiki Kınalıada vapuru tipinde ondan biraz daha büyükçe ve daha süratli olacaktır. İzmir körfez hattı için yaptınlacak vapurlann da bu tipte olmaları kararlaştmlmıştır. Vapurlarda gemicilik sanayiine aid en modern mekanik tesisat ve konfor bulunacaktır. Yeni vapurlar 938 senesi sonunda teslim edilecektir. Denizyolları İdaresinin Karadeniz ve diğer uzak seferler için ısmar'lıyacağı beşer bin tonluk üç vapur için müzakereler devam etmektedir. Alman şantiyeleri mümessillerile Denizyolları İdaresi ara smda devam eden bu müzakerelerin ay sonuna kadar bitirileceği ve bu mukavelenin önümüzdeki ay içinde Ankarada imzalanacağı söylenmektedir. Prens Elkas Mirza İkinci 5 yıllık sanayi plânı tesbit ediliyor Dört küçük vapur daha ısmarlandı Birinci plân İlk isyanı, yaşça büyük olmak ve kardeşlerinin rekabetinden kurtulmayı dü şünmek sebeblerile şehzade Mustafanın çıkarması kuvvetle muhtemeldi. Hünkâr, en ziyade bu ihtimali gö'zönünde tutuyordu, büyük oğlu hakkında söylenen her söze kulak veriyordu. Gerçi bu haberler arasında ciddî telâkki olunacak bir şey yoktu, Mustafanın vaziyeti şüphe uyandıracak biçimde görünmüyordu. Fakat onun üvey kardeşlerinden daima istihfai ile bahsettiği ve Yeniçeri ocağma da heı fırsattan istifade ederek cemileler gösterdiği anlaşıhyordu. Çok kalabalık bir aile Bunlar da olmasa, o Padişah için canlı bir tehlike sayılabilirdi. Çünkü yaşı o tuza varmış, parlak bir tahsil görmüş, ıyi ÜNlVERStTEDE bir silâhşor şöhreti kazanmış bulunuyorUniversite talebesinin Paris du. Hünkâr ise o sırada elli üç yaşındayseyahati dı, bariz bir inhitat göstermemekle beraÜniversitede teşkil edilmiş olan Gezi ber oğluna nisbetle hayli geri görünüyordu. Yeniçeriler, yirmi yedi yıl önce ken ve Ağırlama bürosu önümüzdeki yaz dilerini Belgrad önüne götüren, Rodosa aylannda Paris sergisine bir seyahat tertibi için tetkikata başlamıştır. Muhtelif ulaştıran, Mohacda dolaştıran hükümdafakültelerden birçok talebeler büroya nn zindelığini, çevikliğini, yorulmazhgı nı şehzade Mustafanın şahsında tazeleş müracaat ederek böyle bir gezi tertib miş bulmakta ve vaktile Yavuzu baba edilmesini rica etmişlerdir. Diğer ta sına tercih ettikleri gibi şimdi de onu raftan Üniversitemizde ders vermekte Süleymandan üstün görmekte belki tered olan birçok Fransız profesörler de yardım ve kolaylık temin edebileceklerini düd etmiyeceklerdi. vadetmişlerdir. Esasen sergi sıralarmda îşte Hünkân endişeye düşüren hep bu ParLste birçok hukukî kongreler topla ihtimaldi ve ondan ötürü ortada müs nacağmdan Hukuk Fakültesi profesör bet birşey yokken büyük oğlundan huylerinden birçoğu, ve bu meyanda medelanıyordu, kuşkulanıyordu. Elkas Mir nî hukuk profesörlerinden Samim ve zanm ilticası bu iç durumuna yepyeni bir Ebülulâ da Fransaya gideceklerdir. karışıklık verdi, Sultan Süleymanm vehGezinin ağustos aymda yapılması için mini ziyadeleştirdi. İran tahtı etrafında Gezi bürosu şefi profesör Kerimle Hu uyanan ihtirasın Osmanlı tahtına da sira yet etmesini, büyük oğlunun Elkas Mır kuk Fakültesi doçentlerinden Muhlis zayı taklide kalkışmasmı mümkün görüp Ete ve Tıb Fakültesinden doçent Nebil tarafmdan bir formül hazırlanmakta için için telâş ediyordu. dır. (Arkası var) Diğer taraftan Paris sergisine gide miyecek talebeler için İzmir sergisine bir seyahat yapılacaktır. İzmire yapı lacak geziye işmdiden yüzlerce Üniversite talebesi talib olmaktadır. Mayısın yirmisinde üçüncü yılını ikmal edecek olan birinci beş yıllık sanayi programının en mühim kısmı başanlmıştır. Şimdi programın diğer kısımlarını başlanırken program harici olan bazı sanayiin teessüsü ve fabrikalann kurulması üzerinde de meşgul olunmaktadır. Sı vas çimento, Malatya mensucat, Iğdır pamuklarını işleme fabrikalan bu meyandadır. Aynca yeni kurulmuş fabrikalarŞEHIR İŞLERİ dan Ereğli ve Kayseri fabrikalarınm da Liman Işletme idaresinde bir buçuk tevsıleri mukarrerdir. Şekercilerin kabları saat kadar kalan îktısad Vekili buradan kalaylanamıyor sonra afyon inhisanna giderek inhisarlaEminönü kaymakamlığı, kalaysız kann faaliyeti hakkında alâkadarlardan zan kullandığı için Şehzadebaşmda bir malumat almıştır. Celâl Bayar, afyon inşekerciye para cezası kesmiş; şekerci de hisanndan geç vakit aynlmıştır. buna itiraz etmiştir. Bu itiraz Sıhhiye Vekâletine bildirilmiştir. Vekâletçe yapılan tetkikat neticesinde şekercilerin KÜLTÜR tŞLERl kullandıklan kazanların kalaylı da olsa Bundan bir müddet evvel efkân umu fazla hararet derecesi yüzünden kala llkmekteb talebeleri için miyeyi epeyce işgal etmiş olan iki analı ym eriyeceği anlaşılmış ve bu kabil eskamplar çocuk davasına dün altıncı hukuk mah nafın kalaylı kab kullanmaları mecbu îstanbul Maarif idaresi, ilkmekteb kemesinde başlanmıştır. Hatırlarda ol riyeti tatbik edilemiyeceği; yalnız kultalebelerine mahsus olmak üzere bu se duğu üzere Fatma îlhan adında bir ka landıklan kablann temizliğinin kontrol ne muhtelif semtlerde altı kamp açmadm kendisine aid çocuğun Fatma Neza edilmesi bildirilmiştir. ğa karar vermiştir. Kamplardan birisi yüz kişılik olup Kızıltoprakta açılacak het tarafmdan çalındığını iddia etmiş ve Köprü mütehassısı geliyor tır. İkinci kamp ta yüz kişıliktir ve E o sıralarda kan muayenesi de yapılarak Gazi köprüsünün Unkapanı cihetine renköy 38 inci ilkmektebde açılacaktır. çocuğun kime aid olduğu üzerinde mü konacak istinad kazıkları için tetkikat Üçüncü kamp Yeşilköy ilkmektebi bi nakaşalar çıkmıştı. Dünkü celsede da yapacak olan mütehassıs Pijo yarın şehnasında, dördüncü kamp Floryada, be vacı Fatma îlhan davasmı anlatarak şöy r i m i z e g e ^ j ^ f şinci kamp Şile birinci ilkmekteb bina le demiştirî 400 Alman seyyalıi geldi sında, altıncı kamp ta Paşabahçe 39 un« Bundan yedi sene evvel kocam "*& BiırtkytL giti cu ilkmekteb binasında açılacaktır. Bu askerî saraç ustası Mehmedden Ali adınkamplara yalnız ilkmekteb çocukları Fon îştuben vapurile dün Mudanya da bir çocuğum oldu. Bir iki sene evvel kabul edilecektir. ya 400 Alman seyyah gelmiş; Uludağa çocuğum sokakta oynarken meçhul eller Irak Tedrisat müfettişinin tarafmdan çalındı. Aradık, nihayet ço çıkmak üzere, Bursaya gitmişlerdir. Bu seyyahlar bugün şehrimize gelecekler cuğun Fatma Nezahet ile kocası mahal dir. İktısad müdür muavini Halid; re tetkikleri Şehrimizde bulunmakta olan Irak lebici Ali tarafmdan ahndığını işittik. fakatinde on altı tercüman olduğu halTedrisat Başmüfettışi Fazıl Cemalî tet O sırada bu mahallebici Ali bana geldi de seyyahları karşılamak için dün Mudanyaya gitmiştir. kiklerine devam etmektedir. Dün Ü ve dedi ki: niversite Tıb Fakültesini gezen Fazıl « Ben Antalya meb'usu Aliyim. Havagazi tarifesi indirildi Cemalî şehrımizdeki tetkiklerini bitir Senin gözlerin hasta, seni bir hastaneye Beyoğlu ciheti havagazi tarifesini tetdikten sonra İzmir ve Ankaraya gide yatırayım. Çocuğuna da evlâdım gibi bakik eden komisyon işini bitirmiştir. Ficektir. karım. Merak etme..» atlar altı kuruş dokuz paradan beş ku İki analı çocuk! Bu meraklı davaya dün bakılmağa başlandı DENİZ tŞLERl Bir Rumen torpitosu geldi Sezar Ferdinand isminde bir Rumen torpitosu, dün, limanımıza gelmiştir. Rumen torpitosu, Halicdeki havuzlarda tamir edilmek üzere bugün Halice gi recektir. Ankara vapuru demirini düşürdü Esaslı bir tamirden sonra Halicden çıkan Denizyolları idaresinin Ankara vapuru, dün limanda manevra yaparken demirini düşürmüştür. Ankara vapurunun demiri bütün taramalara rağmen bulunamamıştır. Demir, denize dalgıç indirilerek aranacaktır. Yukanki resim Mersinde Bahçe mahal lesinde Ahmed Hallaçı çocuklan, damadlan, gelinleri ve torunlan arasında göstermektedir. Üç düzineye yakın kalabalık bir aile teşkil eden bu grupu nüfus artımı bakımından mes'ud bir tecelli olarak memnuniyetle dercediyoruı. Beni hastaneye yatırdığı gibi, çocuğa ruş otuz yedi paraya indirilmiştir. d& sahib çıktılar. Onun babası şimdi Çor Maslak yolundaki ağaclar Iuda askerî sarac Mehmeddir. Ben çoboyanıyor cuğu Gülhane hastanesinde doğurdum. Otomobil kazalarma bir dereceye kaMademki diğer Fatma benimdir diyor. dar mâni olmak üzere Maslak yolundaBu iddiasını isbat etsin!..» ki ağaclar geçen sene beyaza boyanmışDiğer Fatma ile kocası Ali kendilerini tı. Alman bu tedbir iyi netice verdiği imüdafaa etmek için vekil tutacaklarım çin bu sene de bu ağaclar boyanmağa söylediklerinden bir defaya mahsus ol başlanmıştır. Ayrıca yolun bazı tehlikeŞimdiye kadar gerek Katalonya kabi mak üzere kendilerine mühlet verilmiş li noktalarile bir kısım virajlara da ye nesinde gerek Valencia kabinesinde iki ve dava talik olunmuştur. niden işaretler konmaktadır. taraf ta mümessiller bulundurmakta idi. Bir hafta evvel Katalonyadaki anarşistler Emirgân otobüs ücretleri VİLÂYETTE Haziranm birinden itibaren başlıya marksistlerden aynlarak bunlara karşı çok harb açmışlardı. Barse Soy adı almıyanlara ceza cak olan Emirgân Sirkeci otobüsleri kanlı birgönderilen ecnebi Süratle gemileri lonaya harb nin tarifeleri Belediyece tesbit edilmiş; İstanbul Nüfus müdürlüğü diğer mü azamî fiat olarak 17,5 kuruş kabul edil karaya asker çıkanp hem hükmeti, hem de dürlüklerden alman memurlarla tak miştir. Gidiş geliş 35 kuruştur. Maamaecnebi tebaayı muhafaza etmek mecburi viye edilerek şimdiye kadar soy adı al fih bu fiat azamî olduğuna göre otobüs yetinde kalmışlardı. mamış olanların isimlerini çıkarıp kay sahiblerinin daha dun fiatla müşteri taŞimdi de Valencia hükumeti içinde makamlara vermektedirler. Kayma şıyacakları haber verilmektedir. kamlar bunlardan kanunun gösterdiği anarşistlerle marksistler arasında ihtilâf para cezasını almakta ve idare heyeti Ekmek narkı muhafaza çıktığmdan Başvekil Caballero istifa et kararile kendilerine soy adı verümek miştir. Yeni hükumette, anarşistlere ve edildi tedir. bunlann müsellâh amele birlikleri mümesNark komisyonu dün toplanarak önüDahiliye Vekâleti vilâyetlere gönder müzdeki haftanm ekmek ve francala fi sillerine yer verilmediği ve sözleri dinlen dıği bir tamimde bu işin nisan sonuna atlarını tetkik etmiştir. Buğday fiatla mediği takdirde Katalonyada olduğu gibi kadar kat'î bir şekilde ikmalini istemiş nnda esaslı bir temevvüc olmadığından müsellâh olarak ayaklanacaklardır. Dahiti. Birçok vilâyetler bunu ikmale mu narkın da olduğu gibi bırakılmasma ka lî harbin devam ve ademi devamile alâ vaffak olmuşlarsa da İstanbul gibi nü rar verilmiştir. kadar olduğundan bu cephe gerisi hare fusu çok olan vilâyetlerde bu işin ik Mezad eşyası tephir edilecek ketleri bütün Avrupa tarafmdan dikkatmali kabil olamamıştır. le takib olunuyor. Mezad suretile satılmakta olan kul Diğer taraftan ecnebi memleketler Muharrem Feyzi TOGAY deki tebaamızm soy adlan cetvelleri lanılmış eşyanın herhalde etüvden geçkonsoloslanmız tarafmdan gönderil mesi lâzım gelmektedir. Belediye riyamekte ve bunların kayid muamelesi de seti alâkadarlara bir emir göndererek Kuduz köpekler yapılmaktadır. Bir taraftan nüfus kü bu kabil eşya üzerinde Tephirhaneden Karagümrük civarmda bundan 4 gün tüklerinde soy adı almamış olanların vurulmuş kurşun olmadıkça satılmasma evvel bir köpek kudurmuş ve 7 kişiyi isimleri tarama yapılarak meydana çı müsaade edilmemesini bildirmiştir. Lsırmıştı. Dün gene Karagümrükte bir karılmakta olduğu gibi diğer taraftan köpek İsmail admda bir eczacıyı ısır GÜMRÜKLERDE mıştır. Üsküdar kazasmda olduğu gibi bazı kazalarda zabıta evleri dolaşarak soy adı Yaralı ile köpek Gümrükler Başmüdür vekili kaldırılmışlardır. Kuduz hastanesine almamış olanlar tesbit edilmektedir. Gümrükler İstanbul Başmüdür vekili Mustafa Nuri Ankaraya gitmiştir. MusDeniz Müsteşarı gitti tafa Nuri gümrüklerin yeni teşkilât ve Liman Işletme idaresine aid bazı iş kadro işleri hakkında Vekâletle temasleri yakından tetkik etmek üzere şeh larda bulunduktan sonra şehrimize döNüshası 5 kuruştur. rimize gelmiş olan Iktısad Vekâleti De necektir. Kendisi, gümrüklerde yapıl Hariç Türkiye niz İşleri Müsteşarı Sadullah Güney makta olan yeni teşkilât ve ıslahat doiçin için Ankaraya dönmüştür. layısile muvakkaten İstanbula gelmiş 1400 Kr. 2700 Kr. Senelik 1450 » ti. Binaenaleyh, buradaki işlerini bir a750 » Altı aylık 800 > 400 > Üç aylık ya kadar neticelendirecek, ondan sonra Bir aylık 150 > Yoktur Ankaradaki vazifesine dönecektir. Cum huriyet Abone şeraiti j Doğru insan dik yürür.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle