Katalog

CUMHURİYET 18 Şubat 1937 Küçük hikâye Zor gören kalb gues'in eski metresi Janine'i evine kabul etmeğe razı oldu. Misafir geldi. Michele, hiçbir kıskanclık eseri göstermiyorsa da kocasına karşı gayet lâkayd davramyordu. O kadar ki Hugue» misafirin bir an evvel gitmesini candan istiyordu. Janine nihayet gitti. Hugues geniş bir nefes alarak kansına sarıldı: « Sana ıstırab çektirdiğim için beni affet» diye yalvanyordu. Michele evvelâ cevab vermedi, amma sonunda: « Fakat rica ederim, Hugues, emin ol ki zerre kadar ısbrab çekmedim» dedi. Hugues baktı: Kollanndan sıyrılan kansmın yüzünde, şimdiye kadar hiç görmediği bir müsamaha ve "uzaklık ifadesi vardı. « Emin ol... İlk zamanlar, evet... Fakat sonra...» Genc kadın intıbalannı samimiyetle anlartı: « Evet! Önceleri feci idi... îçimi bir bıçakla yarıyorlar sandım. Lâkin sonra bir an geldi, hiçbir şey duymaz oldum. O vakit herşey bana öyle kolay gözüktü ki... O kadar kolay ki...» Hugues ona sanlmak isteyince genc kadın çekıldı: Emin ol, Hugues, emin ol ki herşey bana hiç geldi. Haydi, bırak komedinin sırası değil! Komedi filân oynamıyorum. Nasıl oynamıyorsun! Şu Janine'i bilıyor musun... Kadın sözünü kesti, onun gene izahata girişmesini istemiyordu: Fakat Hugues, mademki aldırmadım bile diyorum, bütün bunları söyle meğe ne hacet var... Michele'in Hugues'e diktiği gözlerde artık ifade yoktu. Kadın acı acı gülüırr süyordu. Şu koşucu gibi onun da kalbi zor görmüştü. Sordum: Sonu? Arkadaşım cevab verdi: Bitti. Haydi canım, eminim ki birkaç gün sonra... Hiçbir şeydcn emin olma... Bir kaç gün sonra değilse de birkaç ay sonra, Hugues ölen kansını uyandırmak için kendisine bir metres edindi. Kansına imzasız mektublar yazar, Michele de burr lan kendisine gülerek gösterirdi. Sonra? Sonra, bir sene oluyor Vierville öldü... Avlanırken başma bir kaza geldi dediler... Bazılan da bunun bir inti har olduğunu düşündüler... Kadın matem elbisesini giymekte kusur etmedi. Daha o zamanlar Georges Favier'le idi... Bunu Jean Marcil takib etti... Şimdi ki" minle pek iyi bilmiyorum... Birçok isim geçiyor... Fakat hengisi?... Çeviren: Kömür istihsalâtı gittikçe artıyor Son on sene içinde 17,538,025 ton kömür çıkardık 1936 yılı içinde Zonguldak, Ereğli ve havahsinde istıhsal edılen kömürlerin mecmuu 2,298,649 tondur. İstihsalât en fazla Ereğli şirketi tarafından yapılmıştır. Bu şirket bütün istihsalâtın % 29 unu teşkil eden 665,222 ton kömür istıh sal etmiştir. Ondan sonra 446,413 tonla Kozlu kömür şirketi, 215,189 tonla Türk kömür madenleri Anonim şirketi gelmeljtedir. istihsalât en fazla haziran, sonra mayıs ve nisan aylarında, en az da ilkkâ nun aylannda vuku bulmuştur. 1927 senesindenberi on sene zarfmda bütün bu havalide istihsal edilen kömürlerin mecmu tonajı 17,538,025 tondur. İstihsalât mıktarı da on senedenberi muntazaman artmaktadır. Meselâ 1927 de 1,323, 833 ton iken muntazaman artarak 1933 te 1,852,107 tonu bulmuş, 1934 te ise 2 mılyon tonu tecavüz ederek 2,288,269 tonu bulmuştur. Şimdiye kadar en fazla istihsalât 1935 senesinde vuku bulmuştur. Bu sene zarfmda istihsalât 2,340,491 tona baliğ olmuştu. Yakın zamanlara kadar Zonguldak kömürlerindeki istihsalâtın en büyük kısmı ecnebi eller tarafından idare edılirdi. Fakat Kömüriş gibi millî müesseseler de bu işe başladıktan sonra vaziyet değişmişrir. Meselâ 1930 da Ereğli şirketi 631,132 ton kömür istihsal ettiği vakit Kozlu Kömüriş şirketi ancak 125,668 ton kömür istihsal edebilmişti. Halbuki 1936 senesinde Ereğli şirketinin 665,222 ton istihsalâtta bulunmasına mukabil Kozlu Kömüriş şirketi 446,413 ton istihsalâtta bulunmak suretile ikinci mevkii işgal etmiştir. Geçen bir sene zarfmda istihsal edilen kömüriin 967,781 tonu dahilî piyasaya, 570,868 tonu harice sevkedilmiştir. Yalnız îstanbul, lzmir gibi bazı limanlardan da mühim miktarda ihracat yapılmıştır. Meselâ sadece îstanbul limanından 1936 yılı içinde ecnebi memleketlere ihrac edilen kömürlerin mecmuu 40,751 tona baliğ olmaktadır. Eğer kömür istihsalâtı şimdiki gibi muntazam bir şekilde artacak olursa 1940 senesine senevî istihsalâtımız 3 milyon tonu tecavüz etmiş olarak gireceği miz muhakkaktır. Arkadaşım bana sordu: Su masada oturan adamı tanıdın mı? Eski bisiklet şampiyonu Victor Quentin. Fakat nekadar bitmiş! Artık ondan geçti.. İki sene evvel parlak bir muvaffakiyet kazandı. Fakat ondan sonra bitti. Ne yaparsm, vücud fazla zor görünce... Bu, vücud için olduğu gibi ruh, kalb velhasıl gerisi için de doğrudur... însan çok uzağa gitmek veya çok yükseğe çıkmak isterse... Meselâ Hugues Vierville'i ele alalım. Bilirsin ki uzun müddet Hindiçinide kaldı. Başta kendisi gelmek üzere, in sandan, hayvandan vc topraktan her zaman azamî istifadeyi düşünürdü. San derililerden bıkınca, oradaki a razisini pahalıya satarak Fransaya dön ~ dü. Kayalık bir yerde toprak satın aldı. Ucuz olsun diye değil, zira parası va'r " dı. Fakat çakıllı bir arazi ile mücadele ederek o araziyi mümbit kılmak Hugues Vierville'in zevki idi. Nitekim beş sene geçmeden azminde muvaffak oldu. Evlendiği zaman otuz beşini aşmıştı. Kansını görürsen, Hugues'in onu niçin o kadar sevmiş olduğunu anlarsın. Gü " zelliğinden değil, fakat ondan insan daha nadir birşey keşfettikçe güzelliği bile gölgede kalırdı. Nasıl anlatayım bil mem ki, Hugues kansı hakkmda bana: « Membalan bitmez tükenmez bir mahluk, derdi. Ondan daha evvel tanı mış olduğum kimseler, birkaç gün ge ~ çince benim öyle canımı sıkmağa başlar" lar, kendilerine ve birbirlerine o kadar benzerlerdi ki!... Halbuki Mikel'e in san hayret etmekten kendini alamaz... Onda bir erkek ne ararsa umduğundan fazlasını bulur.» Hugues bu kadım, ailesinden, ahşmış olduğu muhitten, uzaklaştırarak kendisinin yeni satın almış olduğu hücra top raklara götürdü. Halbuki genc kız Pa risli idi, dansa, kalabalığa bayılırdı. Fakat kadm kocasmı o kadar sevmişti ki herşeyi unuttu. Eşyanın yeknasakhğı bile, birbirlerini çılgınca seven bu çiftin aşkmı soğutma" dı. Bana bir gün: «Bazan saadeti bile a~ şıyoruz» diyordu. Bu böylece üç seneden fazla sürdü. Hugues günün birinde teyzezadesinden bir mektub aldı. Janine Surdon onun eskiden metresi de olmuştu. Janine koca sının öldüğünden, işlerinin fena gittiğin den bahsediyor ve Hugues'in kendisini birkaç gün için misafir kabul etmesini ri"' ca ediyordu. Hugues mekrubu kansına gösterdi. Michele'in kıskanıp kıskanmıyacağmı söylemeğe hacet bile yok. Kocası ona bütün mazisini anlatmıştı. Michele, Hugues'in gözlerinde beliren dalgınlığı bile kıskanır, fakat az sonra herşeyi unutur du. Michele, kocasınm ısran üzerine Hu Kaza merkezi seçimi RADYO yüzünden çıkan ihtilâf Bu aksamki program j 50 köy halkından 37 köy halkı Trabzonun Dirona nahiyesinin kaza merkezi olmasmı istiyor Konser Profesör Ramin'le Reinhard Wolf ve profesör Grümmer'den müteşekkil Ra min triyosu önümüzdeki pazar günü saal 17 de Alman Tötonya Kulübünde biı konser verecektir. Kaza merkezi olması istenen Dironada Hükumet konağı ve mekteb inşaatı Trabzona bağlı Yomra nahiyesinin bir olan bir hakkm ziyaa uğrar gibi göstekaza merkezi haline ifrağ edilmesi rilmiş olmasındandır. etrafında verilen karar, bu havalide bir Yomra nahiyesinin ihtiva ettiği 50 ihtilâf doğurmuştur. İhtıMfın sebebi köyden 37 köy, nahiye merkezi olan kaza merkezinin intihab edilmesi hak Dirona kasabasının kaza merkezi ol kmda bu havali köylülerinin uyuşama masını istemektedir. Arsen köyünün mış olmasıdır. kaza merkezi olmasını istiyenlerse 13 Birçok imza ve mühürlerle aldığımız köyden ibarettir. Korkuyoruz ki, azlı ğın haktan uzak sesine kulak asılarak bir mektubda şöyle deniyor: cYomra 50 köylü ve 40 bin nüfuslu çokluğun haklı sesi boğulmuş ve Yomeski bir nahiyedir. Nahiye merkezi, ranın kaza yapılmasında Cumhuriyet Trabzön Rıze şosesi üzerinde Dirona hükumetimizin istihdaf ettiği büyük kasabasıdır. Bu nahiyenin kaza olması demokratik gayeden uzaklaşılmış olmaötedenberi nahiyeye bağlı 50 köy hal sın. Bu haklı sesimizin alâkalı makamlara duyularak, hakkın ve maslahatm kının dıleği idi. korunmasında büyük yardımlarınızın Büyük Başbakanımız tsmet İnönü, esirgenmemesini diler, derin saygılarışark gezintisinde Trabzonu da şereflen mızı sunanz. dirmişlerdi. Halkla yaptıkları görüşmeDironada yapılmakta olan inşaatı ve lerde Yomralılann da dileklerini dinlelimanı gösterir fotoğrafiler de sunul mişler ve Yomranın kaza yapılması yolundaki dileğimizi hüsnü telâkki buyu muştur.» Alâkadar makamların nazari dikka rarak vaidde bulunmuşlardı. Eski bir tini celbeder ve bu nazik meseleyi tam nahiyenin kaza olacağı vaid ve kabul edilince nahiyeye merkezlik yapan Di bir bitaraflık ve hakbinlikle halledecerona kasabasının da kaza merkezi ola ğinden emin olduğumuzu ilâve ederiz. cağı vaid ve kabul edilmiş oluyordu. Bu büyük vaıdden duydugumuz se vınç, aldığımız ümid ve cesaretle yeniDiplomalı ve pratik metoda malik bir den hükumet ve mekteb binaları yap Fransız bayanı kısa zamanda mükem tırmıya başladık. Halkm teberru ettiği mel surette fransızca öğretmektedir. binlerce lira sarfedılerek bu binaların Müracaat için gazetede (F.) riimuzuna temelleri atılmış, bodrum katları ya yazılmak lâzımdır. pılmıştır. tamamen bitirilmeleri için de lüzumu olan inşa malzemesi depo edilmiştir. Hatta yapılmakta olan mekteb IM #V 5^ m\ İ Sinemanın g^ için sayın umumî müfettişimiz Bay Bayraro münasebetile Tahsin Uzer yüz lira teberru buyurmak fevkalâde programı : suretile kaza olmıya namzed nahiyemizin karkınmasmda filî ve büyük yar Yarından itibaren yalnız 15 kuruş ile dımlarını esirgememekle bizleri ebedî minnet ve şükrana sevkederek teşvik buyurmuşlardı. Halbuki, 30/1/937 tarihli Ulus gaze En büyük süper filmi tesinde, kaza merkezinin Arsen köyü oacağı tarzmda okuduğumuz bir yazı, bütün bu çalışmaların gayesiz kalaca Beyoğ.uoda ikinci vizyon olarak ğını duyurur gibi olmakla bizleri çok müteessir etti. Teessürümüz, çok açık goreceks'niz. İSTANBUL : 12,30 plâkla Turk musikisi 12,50 hava* dis 13,05 muhtehl plâk neşriyatı 14 son 18,30 plâkla dans musıkısı 19,30 konferans: Tayyare cemıyeü namına Bayan Naciye Toros 20 Rifat ve arkadaşları tarafından Turk musikisi ve haıS şarkıları 20,30 Omer Rıza tarafınd&n. arabca söylev 20,45 Safiye ve aricadaş.» ları tarafından Turk musikisi ve halk şar« kıları, saat ayarı 21,15 orkestra 22,10 a:ans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23 son. Yabancı memleketler merkezlerinde bugünkü seçkin * y a y ı n l a ' BÜYUK KONSERLER: 21,15 Kopenhag: Orkestra musikisi < 21,15 Munıh: Weber. Brahms ve sair bes« tekârlann eserleri. 21,20 Deutschlandsender: Debussy'nin eserleri 21,35 Züriln Bnıckner, Dokuzuncu senfoni Lausanne: Wagner, Schumann ve Lıszt'in eserieri • • 21,35 Belgrad: Bach'ın eserleri 22,0* Prag: Smetana, Dvorak ve sair bestekârların eserleri 23,35 Luxemburg: Weber, Schumann ve sair bestekârların eserleri. ŞAN KONSERLERİ: 20.05 Lâyipzig: Karmen'den parçalar * 21,15 Bre&lav: Soprano ve bariton konseri, PIYESLER. 21,15 Viyana: Sekizinci Henri 21,50 Kolonya Bir aile aranıyor! ODA MUSIKISI: 20,20 Berlın: Beethoven'den piyano musikisi. ASKERÎ BANDO KONSERLERİ: 21,15 Stutgart: Askerî marşlar. 23,50 Paris [Radio]; «Les Cheminaux». OPERALAR: 20,05 Lâyipzig: Bizet'nin «Karmen» o •* perası 21,05 Lubliyana: Opera blnasmdaki temsil 21,35 vasatî İngiltere istasyonu: Mozart'ın: «Kahire Kazı» operası 22,05 Roma: Wolf Ferrarl'nin «Suzanın Sırn», Gazella'nın «Orphe'nin Macerası», Strawinsky'nin «Bülbül» operalarından parçalar 22,35 Lyon: Auber'in «Manon Lescaut» operası 1,05 Stutgart: Doni zetti'nin «Lucia di Lammermoor» operası, NÖBETÇİ ECZANELER Bu akşam şehrin muhtelif semtlerinde nobetçi eczaneler şunlardır: îstanbul cihetindekiler: Eminonunde (Beşır Kemal), Beyazıdda (Belkis), Kücukpazarda (Huseyin Hulusi), Eyubde (Mustafa Arif), Karagümrük'.a | (Suad), Şehremıninde (Nazım), Samatya» da (Rıdvan), Aksarayda (Etem Pertev), Şehzadebasmda (Asaf), Fenerde (Emilyadıt, Alemdarda (Ali Rıza), Bakırkoyde (Menkez). Beyoğlu cihetindekiler: Galatasarayda (Kanzuk), Bostanbaşın da (Itimad), Galatada (Ismet), Taksimde CNizameddin), Şıslıde (Necdet), Haskoyda (Barbut), Kasımpasada (Vasıf), Beşiktaş j ta (Ali Rıza), Sanyerde (Asaf). Usküdar, Kadıkoy ve Adalardakiler: Üsküdarda (Ahmediye), Kadıköyde, Söğudluçeşmede (Arman Hulusi), Heybelida (Halk), Büyükadada (Şinasi Rıza). Frnsızca dersleri ŞARLO'nun Teşekkür Esbak Trabzon meb'usu ve Trabzonda <Meşveret> gazetesi sahibi Naci Yamacın. cenazesmde bulunmak suretile bizi müteselli kılan az.iz arkadaşlarına ve dostlarımıza minnettar ve müteşekkirız. Ailesi Asrî Zamanlar F. VARAL MAURICE CHEVALIER ve MARY GLORY'nin Teşekkür Geçen sene tahkikata giderken do nan oğlum Çatalca Müddeiumumisi Ha>Tİnin ölüm senei devriyesinde İs tanbul Adliyesi namına Çatalcadaki kabrinde yapılan merasimde hazır buunan Çatalcalılarla kaymakamlık memurlarına bu iştirak lutuflarmdan doayı derin teşekkürlerimin muhterera gazetenizle iblâğını rica ederim. Validesi: Faize Stokholmde büyük bir mağaza yandı N E Ş f ilminde Mevsimin en şen, en nükteli ve en eğlenceli temsilleri olan GSrdükleri büyük rağbet ve emsalsiz muvaffakiyet hasebile üç dört gün daha gösterilmesine devam olunacaktır. Geç kalanlara müjde ! ilâveten : Yeni ve zengin Paramount Jurnal Son dUnya haberlerl. • ^ • • • İ ^ H SAKARYA E sinemasında i L E Bu akşam S A R A • Sinemasında HARRY BAUR ve MARCELLE CHANTAL Fransız Bahriyesi muhitinde cereyan eden büyük bir aşk romanı Açık teşekkür Teyzemi ehemmiyetli bir hastalıktan derin görgüsü ile kurtaran Ortaköyde değerli doktor Bay Necmeddine sonsuz şükranlarımı gazetenizle sunarım. Dis tabibi: Refik TURANDA HALK OPERETİ HALK OPERETı Cumartesi 14,30, 20,30 da RAHMET EFENDİ Pazar matine 14,30 da KIRKYILDA BİR Pazartesi Süreyyada Tomakosla Leblebici Horhor Sehzadebası Geçenlerde Stokholmde büyük bir tamamile yanmıştır. süt ve sütten yapılmış maddeler satan Yukarıdaki resim bu yangın esnasmmağazada yangın çıkmış ve itfaiyenin da ateşe karşı mezbuhane gayTetler sarbütün gayretine rağmen muazzam bina feden ıtfaiye neferlerini göstermektedir. N İ Ç E V O ( Denizaitı kahramanları ) Şarkta çevrilen en güz<4 film : M E L E K Sinemasında Yürekler parçalayıcı bir mevzua malik emsalsiz aşk ve ihtiras filminde stzi iki saat herecan içinde yaşatacakhr. Ölüm karşısında bulunan iki erkek bir kadının sırrı için mücadele ediyor... Bu kadın bir aile kadım mı, bir fahişe mi ? muheyyiç ve esrarengiz bir muamma ? ,. llâveten; FOX JURNAL son dünya haberleri. Yerlerinizi evvelden aldınnız H M yalnız 4 günlük büyük FIRSAT 2 büyük ve nefis filtn birden önümüzdeki cumartesi matinelerinden itibaren 1CHARLES BOYER tarahndan yaratılan ve SUMER SİNEMASINDA Filmini görceksiniz. Baş rollerde : Ş ANGHAY büyük refsör WiLLY FORST eseri, ve Pola Negri'nin yarattığı BAGDAD BÜLBÜLÜ iki saat ğülectk... Eğlenecek... tam bir Şark hayatı yaşayacaksımz. Şark oyunlar, düğün eğlenceleri Türkçe ve Arabca şarkılar. 2MAZURKA Ses kraliçesi MüNiRE MEHDiYE ve en güzel Jönprömye AHMED ALLAM Bu cumartesi günü matinelerden itibaren Cumhuriyet, Lozan, Istiklâl savaşı, işgal zamanı, umumî harp, ittihat ve terakki. istibdad, son 30 senelik tarihi...iz hakki film vesikalarile gözlerinizde caalanacaktır. Bu program Bayranıın birinci Pazartesi güoü matine'erden • B ^ H İ ^ ^ ^ ^ H B ^ H H B îtibaren deçiştirilecektiı ^^^^^^^^^mmmımm Bütün memleketin sabırsızlıkla beklediği büyük miîlî f i l m . Ge.ıç, ititiyar her Türk görecektir. TURK iNKILÂBI'nda Sesli ve Türkçe Sözlü Terakki Hamleleri 19 Şubat 1937 CUMA Türk Sinemasında En büyük filmi istanbulda İPEK sinemasında izmirde ELHAMRA sinemasında I birden göstarilecektir. şaheser bayram günleri akşamından itibaren Yerlerinizi evvelden temin ediniz.