Katalog

CUMHURİYET 18 Şubat 1937 ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Tarihl tefrika : 36 Yazan : M. Turhan Tan (Tercüme ve iktibas edilemez) Siyasî icmal Yeni Japonya kabinesi aponyada kabine buhranı şimdilik bitmiş gibidir. Meğer ki parlâmento bu yeni kabineye de muhalefet göstere. O zaman buhran kabineye münhasır kalmıyacak ve ihti mal Japonyadaki mevcud siyasî teşkilât ve nizam da temelinden değişecektir. Son buhran, büyük bir diplomat ve politikacı olan Hirota'nın riyaset ettiği kabınenm, daha zıyade Sovyetlere karşı fevkalâde harb hazırhğı yapmağa az " meden ordunun zoru üzerine, tarihde misli görülmiyen azim miktarda tahsisat istemekte ayak diremesine karşı serma " yedarlann, sanayi ve ticaret erbabmın tercümanı bulunan siyasî partilerin par " lâmentoda isyan ederek ordu mümessi line hücum etmelerinden ileri gelmişti. Bunun üzerine Harbiye Nazın Ge " neral Terauşi istifa etmiş ve bunun istl fası bütün kabinenin çekilmesine sebeb olmuştu. Imparator hem orduyu teskin hem de partileri yatıştırmak üzere, mutedil fikirli generallerden birini yeni kabineyi teşkile memur etmisti. Fakat ordu, inha hakkı kendisine aid olan Harbiye Nazırını vermemek suretile bu teşebbüsü akim bırakmıstı. Bunun üzerine yeni kabinenin teşkiline vaktile Kore kumandanı iken hükumet merkezine danışmıyarak Mançuri üzerine yürüyüp bütün tevabii ile birlikte Japoyaya iki misli büyüklü " ğünde bulunan bu bakır ve zengin ülkeyi zapteden General Hayaşi memur edil " mişti. Mimar Sinan için bir eser yazılıyor Paraları deve yapmak için Fenerler idaresi satın alınıyor Büyük san'atkârın bütün Kendi kendini yarahyan Bu hususta müzakerelere bir işçi yakalandı eserleri hakkında her yakmda Ankarada Evvelki gün, Ba~ Oğlum, kadın kısmı bir karış yüz bulunca üç karış yerden malumat istendi latta Mehmed Alibaşlanacak Fenerler İdaresinin satın almması hakastar ister. Onun için kadın kısmına pek inanma Türk Tarihî Tetkik ve Araştırma Ce nin fınnmda çalışan Yavuzun dul Hasekisi, düşünceli görü nüyordu, tacidar oğlunu bozuk düzen bir yüzle karşılamıştı. îçinde coşup taşan sevinci, neşatı, inşirahı vc saadeti anasına takrir etmek ihtiyacına kapılarak oraya gelen Hünkâr, anasının bu gamlı halini görünce şaşaladı: Ne o valide, dedi, tasalısm. Bir şeye mi canın sıkıldı? öyle aslanım, iyi sezdin. Bugün sıkıntılıyım. Sebeb? Sen bu sabah hamama girmişsin. Gömleğinin üstünde bıraktığın elmaslı bazubend yere düşmüş, parçalanmış. Farkında bile değilim valide. Onu ben de anlıyorum. Yeni göz den seni iyi büyüledi. Bazubendini değil, gömleğini kaybetsen farkında olmıya caksın. Sultan Süleyman, kaşlarını çattı: Kıssayı yarım koydun, siteme başladın, beni de kuşkuya düşürdün. Seni gamkin eden bazubend mi, Hurrem mi? Anlamadım valide. nun için dikkatli olman lâzım. Ne yapalım valide? Hurremi şımartmamak için başkalanna da iltifat etmelisin, hiç olmazsa öyle görünmelisin. Kirhe iltifat edeyim? MahidevTana mi, koğuştaki yılışık halayıklara mı? Senin henüz görmediğin bir düzüne kız daha var. Şuradan, buradan gönderilmişlerdir, terbiyeye verilmişlerdir. Bunlardan iki tanesi pek hoşuma gitti. Sen de görsen beğeneceksin. Hurremi sev, lâkin biraz da bu kızlarla oyalan!.. Sultan Süleyman, «âlem bir yana, Hurrem bir yana» diyecek ve «ben onun üstüne gül koklamam» feryadile anasını susturup savuşacaktı. Lâkin kafasında birdenbire peyda olan bir fikir onu sakit ve yerinde sabit bıraktı. Hurremi sına ~ mak, onun kıskançlığa düşünce nasıl gü" zelleşeceğıni görmek istıyordu. Mahıdev ran, sevip te sevilmiyen bir kadının neler yapacağını göstermişti. Hünkâr, sevilen ve sevildiğini bilen Hurremin de «tehlike ihtimali» önünde nasıl bir durum alacağını merak ediyordu. Işte bu sebeble uysal göründü: Hay hay valide, dedi, o kızları da göreyim. Fakat bugün değil, yann değil. Uç beş gün geçsin de öyle. Daha iyisi ben sana haber yollanm, halayıkları hazırlatmanı rica ederim. Ondan sonra gelir, kendilerini görürüm. Dediğin gibi göze hoş görünür şeylerse, dileğini yerine getıririm, onlarla da oyalanınm. Hafsa Sultan memnundu, uzun uzun gülümsüyordu. Ademi cennetten kovduran Havvanın tersine bir yol tutup alâ ~ kalandığı erkeğe cennet zevki verdiği iddia olunan, fakat girdiği cennetteki melekleri dışarı attırmıya başhyan Hur " remi, yıkılmaz bir kuvvet haline gelme" den sondelettiğine kanaat getirmişti ve bu kanaati sürekli bir tebessüm halinde dudaklafmda belirtiyordu. Hünkâr da anasının delâletile iyi bir sahne seyredeceğini düşünerek için için seviniyordu. Bu vaziyet onları bir ipte oynıyan iki cambaza çevirmişti. îkisi de kendi maksadlarına göre hesab yürüte rek birbirlerini aldatıyorlardı. Biraz sonra aynlmışlardı. Padişah devlet işlerile meşgul olmak üzere taşraya çıkmıştı. Hafsa, Hurreme rakib çıkara* cağı kızları yanına getirterek güzellikle rini ölçüp biçiyordu. miyeti, Türk mimarisinin en kudretli üstadı olan Mimar Sinanın eserlerine ve hayatına dair toplu bir eser çıkarmağa karar vermiştir. Tarih Cemiyeti bu maksadla, 16 ncı asırda Osmanlı Imparatorluğu hakimiyeti altma girip te bugün müstakil olarak birer devlet kurmuş bu lunan memleketlerdeki Türk elçilikleri ne de müracaat ederek Koca Sinanın hayatı hakkında halk arasında söylenmesi muhtemel birşey varsa bunlann mümkünse toplanması ve eserlerinin mahiyeti, şekli, cinsi hakkında birer fotoğrafilerile beraber toplu malumat gönderilmesini istemiştir. Müracaat edilen memleketlerin bir kısmından malumat gelmiştir. Gelen cevablar, Fuad Köprülünün riyasetinde çalışmakta olan heyet tarafından tetkik edilmektedir. Komsu memleketlerden gelen malumata nazaran Mimar Sinanm Sofyada, Şamda, Bağdadda ve Hicazda birer ikişer eserinin mevcud olduğu anlaşılmıştır. Sofyadaki ve Hicazdaki eseri birer camidir. Zafranbolulu Ali, iki yerinden yaralı olduğu halde Balat polis karakoluna gitmiş ve: « Otakçılarda ' Yenimahalleden ge~ >~ çerken üç kişi üstü" * me hücum etti. ÜsAli tiimde bulunan 34 lirayı zorla aldılar. Beni de ayağımdan ve belimden bıçakla yaraladılar» demiştir. Böyle bir haydudluk vak'ası karşı sında Eyüb ve Fatih polis merkezlerile Emniyet İkinci şube memurlan faaliyete geçmişler ve tahkikata başlamışlardır. Memurlar, haydudlar hakkında tet kikatla meşgul bulunurlarken bir yan dan da Aliyi takibe başlamışlardır. Alinin soygunda çaldıklannı iddia ettiği pa~ ranın ustasına aid olduğu anlaşılınca şi~ kâyetçi sorguya çekilmiştir. Ali evveiâ ilk ifadesinden başka birşey söylememiş fakat memurların sualleri karşısında hakikati itirafa mecbur olarak: « Bu para bana lâzımdı. Onun i çin 34 lirayı Otakçılarda Yeni mahalle" de bir lâhid içine sakladım. Kendi bıça" ğımla da vücudümün iki yerinde yara açtım» demiştir. kında evvelce başlamış olan müzakere lere, îktısad Vekili Celâl Bayar Anka raya avdet ettikten sonra devam edilecektir. Evvelce, Adliye Vekili Saracoğlu Şükrü tarafından idare edilen ilk müzakerelerde satınalma esaslan tesbit edilmiştir. Bundan sonraki konuşmalarda da malî cihet kat'î surette halledilecektir. Hükumet, Fenerler idaresinin elinde bulunan 120 feneri devralacak ve bunlar Tahlisiye Umum müdürlüğü tarafından işletilecektir. Müzakerelerin bir buçuk aya kadar ikmali ve nisan ayı içinde fenerlerin ta mamen hükumet idaresine geçmesi muhtemeldir. Valide Sultanın nasihati J ŞEHİR tŞLERl Sırt hamallığı kaldırılıyor îkisi de. öyle ise açık konuşup anlaşalım: Bazubend kınlmışsa canm ve canım sağ olsun. Böylesi ziyanlar, esenlik zekâtı dır, hoşa gitmelidir. Hurreme gelince ona gönül verdim valide. Bir Padışahın gönül verdiği kadına ise herkes, hatta Valide Sultanlar saygı gösterir. Şanına, şerefine toz konmamasını istersen sen de Hurremi sev, benim kadar sev. Onu sevmek, beni sevmek; onu saymak, beni saymak demektir. Anladm, değil mi, va Iide?.. (1) Hafsa Sultan, nefsini zorhyarak gü lümsedi: Onu Havva anamıza benzettiğin gün zaten herşeyi anlamıştım aslanım. Fakat bu Havva, seni cennete sokmakla kaknadı, cennetteki melekleri de kovdurmaya başladı. Mahidevran işte ortada. Yann beni de senin gözünden düşürmeğe kalkışmıyacağını ne biliyorsun? Hünkâr, şimdi çatık kaşlılığı bırak mıştı, anasının ellerini okşıyarak teminat veriyordu: Hurrem iyi bir kızdır, temiz yüreklidir. Seni incitirse beni de incitmiş ola cağını bilir, böyle bir iş yapmaz. Onun için tasalanma, kıza da kem gözle bakma. Valide Sultan, oğlunun bu güler yüzlülüğünden istifade ederek gecedenberi tasarladığı plâna geçti: Aslanımın sayesinde benim Hur remlerden filân pervam yoktur. Lâkin kadın kısmı çabuk şımarır. Bu kız da senden yüz bula bula bir gün densizle şebilir. O vakit gene sen üzülürsün. İyisi mi, şimdiden tedbir almalı, her densizligin önüne geçmeli. Malum ya. «At başından gem, avrat sırtından y'umruk ek sik edılmemeli» derler. Hünkâr, ızhrablı bir bakışla anasmı süzdü: Garib konuşuyorsun valide. Ba bam seni döğe döğe mi idare ediyordu? Hâşa rahmetli babandan bir fiske yemedim, kötü bir söz dahi duymadım. Lâkin o, dizimin dibine oturup bana ninni söylemezdi. Halayıklara filâna benim için (Kadmefendidir) demezdi, ayda yılda bir kere mübarek yüzünü gösterip geçerdi. Halbuki ben ona, senin gibi bir aslan doğurmuştum. Öyleyken böyle davranırdı. Sen, bir görüşte Hurreme vuruldun, Rodostan bana yolladr ğın mektublarda hep onu andın. Buraya gelince de kızı baş tacı yaptın, köşeye o" turttun. îşine kanşmak haddim değil. dilediğini yaparsm. Fakat, dediğim gi bi, kadın kısmına inan olmaz. Bir karış yüz bulurlarsa üç kanş astar isterler. 0, Bundan başka Anadolunun muhtelif şehirlerine de müracaat edilerek Sinan tarafından yapılmış nekadar cami, medrese, sebil, han, köprü, kervansaray ve çeşme varsa bunlar hakkında malumatla birer resimlerinin gönderilmesi de istenilParalar mezardan çıkanlmış, Ali de miştir. Buralardan da epey malumat gelcürüm tasnii suçile Müddeiumumiliğe miştir. teslim edılmiştir. Heyet, Sinan hakkında gerek basma, gerekse yazma tarih ve tezkerelerdeki malumatı da toplamaktadır. Türk Tarihi Tetkik ve Araştırma Cemiyetinin bu güzel ve hayırlı teşebbüsile Koca Sinan hakkında muazzam bir eser meydana gelmiş olacaktır. Erkek çorapları Kalın, orta ve ince olmak üzere üç kısma ayrılıyor Kadın çorablarından sonra erkek ve çorablannda da yapılacak stan Piyerloti caddesindeki feci çocuk esasları kat'î olarak tesbit edilmiş dard cinayetin tahkikatı tir. Bu esaslan çorab fabrikalannm ek Piyerloti caddesinde polis Hasan Bas serisi kabul etmiştir. Yalnız bazı çorab rinin evine hırsızlık maksadıle girdik fabrikatorlan buna muanz kalmışlâr ten sonra, Hasan Basriyi öldüren ve di dır. ğer beş kişiyi yarahyan Ahmed Nazım Erkek ve çocuk çorablannda standarile şerıki Salim hakkındaki tahkikata dizasyon yapılmasına taraftar olmıyan Adliyece devam edilmektedir. Ahmed Nazımm meçhul kalmış dört fabrikatorlar dün Ticaret Odasında bir hırsızlığı daha meydana çıkarılmıştır. toplantı yaparak noktai nazarlarını bil Maznun her gün şehirde dolaştınlmak dirmişlerdir. Bu içtima bir hayli gürül ta ve hırsızhk yaptığı yerler tesbit o tülü olmuştur. Sanayi müfettişliği Vekâlunmaktadır. lete standardizasyon projesini gönderir Diğer suçlu Salim de dün Karagüm ken muterizlerin vereceği raporu da ilârüğe götürulmüş ve orada kömürcü ve edecektir. Mustafanın evinin nasıl soyulduğu kenErkek ve çocuk çorablan için tesbit eGünler sükun içinde geçti. Padişah, disine sorulmuştur. içeride ve dışarıda mes'ud bir hayat ge~ dilmiş olan standardizasyon şekli şudur: çırmeğe koyuldu. Kendini ara sıra mu" Maznunlar sorgu hâkimliğiÇorablar kalınlıklanna göre kalın, orne verildiler vazenesizliğe sevkeden aşk, iyi bir mec" ta ve ince olmak üzere üç smıfa ayrıl ra aldığı ve tuğyan devrini geçirdiği için Melâhat isminde 14 yaşında bir kızın maktadır: Aynca her bir smıf ta üç sınıkalbi müsterih, fikri müsterih idi, bütün Dürnev namında bir kadın tarafından fa ayrılacaktır. Çorablarda iphk mevadzekâsını devlet işlerine hasretmiş bulu iğfal edilerek bir eve götürüldükten dı iptidaiye ve dokuma tarzlarile tesbit nuyordu. Bu işlerin onu yoracak mahi sonra orada bulunan bazı erkekler ta edilecektir. Çorablann taban ve burun yette olmamakla beraber vaktinin bir ço rafmdan berbad edildığini yazmıştık. ları merserize ve çift katlı olacaktır. ğunu işgal ediyordu. Hele Mısır ve K r 0 gündenberi Müddeiumumilikçe yapırım o sırada dikkate değer birer durum lan tahkikat nihayet bulmuş, Dürnevle MÜTEFERRİK iki erkek dörduncü sorgu hâkimlığine daydı. Süleyman, babası tarafından M r teslim edilmişlerdir. Felsefe konferansı sıra vali tayin olunan Hayrbayın ölümü" «İş» mecmuasımn tertib ettiği felseCEMÎYETLERDE nü nimet saymış ve orava eniştesi Mus " fe konferansının altıncısı, Üniversite tafayı yollamıştı. Hayrbay, kölemenlikŞoförler cemiyetinin intihabı Pedagoji Enstitüsü profesörlerinden ten kalma bir adamdı ve kölemenliği Sadreddin Celâl tarafından Eminönü bitti temsil ediyordu. Yeni vali, Mısınn Os Halkevinde verilecektir. Şoförler cemiyetinde üç gündenberi manlılığa bağlıhğmı kuvvetlendirmek vazifesile mükellefti. Fakat bu bağhlığı devam eden intihabat dün bitmiş, şu Mülkiyelilerin Peşte seyahati Mülkiye mektebi talebesinden 80 kigevşetmek ve belki de çürütmek istiyen zevat heyeti idareye seçilmiştir: Mustafa, Etem, Fikri, Muhiddin, Sa şilik bir grup, bayram münaşebetile Peş beyler, Hünkânn eniştesini silâhla istikbal etmekten çekinmedikleri için Mısır, dık, Adil, Hadi, Mehmed Ali, Veli, Mu teye kadar bir seyahat yapacaklardır. bir müddet sarsıntı içinde kaldı. Sultan zaffer, îsmail, îbrahim. Bunlar aslî aza Mülkiyelilere, hukuku medeniye profeSüleyman bu vaziyette, müsamaha bil dır. Yedek aza da şunlardır: Celâl, Mus sörü Hüseyin Avni riyaset etmektedir. Kafile bugünkü trenle Ankaradan ha mez bir hükümdar gibi davrandı, asilerin tafa. Mehmed. İsmail, Halil, İskender, Necmi. Küçük Nuri, Lâtif, Cemal, Kad reket edecek ve yann şehrimizdeki iş mutlaka tepelenmelerini eniştesinden is lerini ikmal ettikten sonra cumartesi ri, Civan Ali. tedi. lArkasi var\ günü trenle Sofyaya hareket edecektir. (1) Bu bazubend meselesi Solakzade tarihinde yazılıdır. ADÜYEDE Bir şikâyetin cevabı Posta ve Telgraf umum müdürlüğünden şu tezkereyi aldık: Gazetenizin 11/2/937 tarihli 4580 sayılı nüshasının ikinci sahifesmde (Halkın şikâyetleri) başlıklı sütununda (Turhal) da zürradan Ali Güloğlunun 7/8/936 ve 18/12/936 tarihli iki posta havalesile (Artvin) de asker oğluna gönderdiği ve yerine verilmediğini şikâyet ettıği altı ve beş liradan birincisi 15/8/936 tarıhinde (Artvin) de hudud taburu mutemedine, ikincisi de 6/1/937 tarıhinde (Borçka) hudud bölük ko mutanı yüzbaşı Hakkı imzasına tediye edılmiştir. Maahaza bu mutemedlerin paraları hangi tarihte sahiblerine ödedikleri de ayrıca takib olunmaktadır. Neticeyi aldığım vakit bildireceğim. Keyfiyetin bu suretle muhterem gazetenizle tashihini dılerim. CUMHURİYET Halkın şikâyetlerine karşı gösterilen bu alâkadan dolayı Posta ve Telgraf umum müdürlüğüne teşekkür ederiz. Ankara Hukuk Talebesi Bandırmada Uludağa giden kayakçılar Sırt hamallığının büsbütün kaldırıl ması hakkında Dahiliye Vekâletinin emri üzerine Belediye dünden itibaren esaslı faaliyete girişmiştir. Müsaid olan mıntakalarda sırt hamallığı iki güne kadar büsbütün kaldırılacaktır. Müsaid Ordu, bu işi büyük memnuniyetle karolmıyan mıntakalarda ise hazırlıklar şılamıstı; Harbiye Nazırını vermeğe razı ikmal edildikçe peyderpey kaldırıla oldu. Müteşebbis olduğu kadar müdebbir caktır. bir kumandan ve idare adamı olan yeni Şehre yeniden 1500 lâmba Başvekil, partiler ve bunlann arkalann" konulacak daki anasır tarafından de pek fena karBelediye Daimî Encümeni dünkü top şılanmadı. Bunlar, yalnız, Japon iktısalantısında şehrin muhtelif sokaklarma diyatı için yıkım olacağmı zannettikleri yeniden konulacak 1500 lâmbaya aid ağır bütçede yeni kabinenin ısrar edip mukavelenameyi tetkik ederek kabul etmiyeceğini bîlmediklerinden tereddüd etmiştir. Mukavele, Elektrik şırketi ta ediyorlardı. Fakat, General Hayaşi yerafından imza edildikten sonra tasdık ni bütçeyi ehernmiyetli miktarda azaltaedilmek üzere Şehir Meclisine sevkedicağını ihsas ettiğinden partiler geniş ne lecektir. fes aldılar. MÜZELERDE Lâkin bu tenkihat ordu bütçesine aid değildir. Ordu, gene bütün Japon büt ~ Yük tipi bulacak komisyon çesinin yansını alacaktır. Ypni kabineMemleketimızde umumî bir yük tipı ye ordu, Harbiye Nazın olarak askerî bulmak için çalışan vapurcular, arma törter ve yükleyicılerle İstanbul Tica talim ve terbiye dairesi reisi General ret Odası mümessillerinden mürekkeb Nakamura'yı göstermişti. Bu zat, ordu~ olan komİRj'on dün Tiçaret ?. Odasında yu siyasî, iktısadî ve askerî işlerde lemsil toplanarak bevnelmilel yük taşıma ni eden ve onun dileklerine tercüman olan zamna'meleTinf g!5zftön geç"frmişlerdir. üç mühim askerden biridir. Komisyon umumî prensiplerle husuFakat az bir zaman sonra bu zat birsî ihtiyaclan karşılıyacak bir yük tipi denbire istifa etti. Bu istifanm yeni bir meydana getirmek yolundaki çalışma buhranm başlangıcı olmasından korkullarma bayramdan sonra da devam ede du. Fakat Harbiye Nazmnın tifoya tucektir. tulup vazifesini yapamıyacak kadar ağır Denizyolları Kooperatifinin hasta olduğu anlaşıldığından endişeler bertaraf oldu. Yerine ordunun en nafiz bir senelik kârı Denizyolları Kooperatifi umumî he ve mutemed kumandanı sayılan General yeti dün toplanmıştır. Toplantıda koo Sugiyama getirildi. Sabık Harbiye Na peratifin bilânçosu tetkik ve tasvıb e zırı General Terauşi de askerî talim ve dilmiştir. Okunan raporlardan koope terbiye dairesi reisliğine tayin edildi. ratifm bu sene 32 bin lira kâr ettiği anBu suretle kabine ordunun dileğine laşılmıştır. uygun bir surette teşkil edilmiştir. Bu iş Seçim yapıldıktan sonra beher hisse bittikten sonra yeni Başvekil General başma 14 kuruş 30 para temettü dağı Hayaşi parlâmentoda programını oku " tılması, gene kooperatiften yapılan sar muştur. Programm en mühim kısmı Sov~ fiyat hesabma hisse başma 9 kuruş 32 yetlere aid olan, şu sözlerdir: para tevzii takarrür etmiştir. «Sovyetler Birliği şarkî Asyadakî mevkiini mutlaka anlamalı, iki taraf ta Van gölü için yapılacak ahenkdar münasebetler tesisine yol aramalıdır.» Bu sözlerden evvel de, yen? vapurlar Van gölü işletmesi için Halicdeki fab kabinenin, şarkî Asyanın istıkrarını temin rika ve havuzlarda yapılacak küçük va Dolitikasını takib edeceğini söylemişti. purlardan ikisi tezgâha konulmuştur. İstikrardan maksad, Asyanın şark nısfm"* Bunlann montajı yapıldıktan sonra tek da Japonyanın kontrolu ve hakimiyeti rar sökülecek ve ambalâjlanarak parça altmda işlerin tesviyesi demektir. Japonhalinde Vana gönderilecektir. yanın mevkiini anlamalıdır, ihtarı ile de Van gölü vapurları mazutla işliyecek Japonyanın bu hâkim mevkiinin Sovyet" tir. ler tarafından kat'î olarak tanmması is Bu vapurlardan Halicde dört tane ha tenmiştir. zırlanacak, bunlann Van gölü sahilinBu münasebetle General Hayaşi, de kurulacak olan büyük atelyede mon merkezi Moskovada bulunan üçüncü kotajı yapılacaktır. Şimdiye kadar dört münist enternasyonalin bütün dünyada vapura aid malzeme ve saire aksamm ve bahusus şarkî Asyadaki kanştıncı fa~ hazırlanması bitmiştir. İnşa işi de beş aliyeti karşısında Japonyanın Almanya aya kadar ikmal edilecektir. ile tedafüî anlaşma yapmağa mecbur kaldığını da ilâve etmiştir. Mumaileyh Japonya ile Ingiltere arasmdaki dostlu " ğun sarsılmaz sağlamhğı üzerinde de durmuştur. Bu sözler yeni Japon kabinesinin Sovyetlerle kat'î olarak hesab görmek istediğine şüphe bırakmıyör. Muharrem Feyzi TOGAY 379 domuz öldürüldü Son bir ayda yapılan sürek avmda Beykozda 15. Çatalcada 32, Sılivride 74, Şilede 87, Sarıyerde 8, Kartalda 5, Üs küdarda 3, Yalovada 155 domuz öldü rülmüştür. Cumhuriyet Bandırma (Hususî) Ankara Hukuk Fakültesi son sınıf talebesinden 30 kişilik bir grup Mudanyadan şehrimize geldi ve ilk olarak Şehidler abidesine gidip bir çelenk koydu. Misafir talebe Adliye, hapisane ve şehrin şayani temaşa yerlerini gezdikten ve bir gece kaldıktan sonra trenle İzmire hareket etti. Gönderdiğim resim, misafirlerin Şehidler abidesine çelenk koymalarım göstermektedir. Abone şeraiti Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü talebeleri dördü kız olmak üzere otuz iki kişilik bir kafile halinde Bursaya gitmîşlçrdir. Gencler Uludağa çıkarak kayak sporları yapacaklardır. Yukarıdaki resim bu gencleri göstermektedir. Nüshası 5 kuruştur. | Türkiye Hariç için için Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Altı ayhk 750 » 1450 » Üç ayhk 400 » 800 » Bir ayhk 150 • Yoktur