27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 Şubat 1?3T JUMHURtYET SKERLIK BAHISLERI Maginot müstahkem hattı Kate Von Nagy aile yuvasında Babası anlatıyor: 16 yaşında Avusturyadaki mektebden geçilebilir mi? şu telgrafı çekmişti: a Ya beni alırsınız, ya kaçarım!» Alman mütehassısları geçilemez diyorlar amma gene sulh zamanında ilânı harbsiz anî bir baskınla bu hattı yarmak ümidini muhafaza ediyorlarmış Geçenlerde, bu sütunlarda, muhtelif vesikalara istinaden, Alman kara, deniz ve ha\a ordulan hakkında birkaç yazı yazmıs, Almanyanın hergün biraz daha kuv\etlenmekle berabcr, henüz tamamile harbe hazır olmadığını, çünkü 1919 dan 1935 e kadar geçen 16 sene zarfında, birkac milyon kişinin askerî talim ve terbıye görmediğini, bilhassa muvazzaf ve ihtivat zabit kadrolannın, 8 1 0 milyon kısılık ordulann ihtiyacına kifayetten u zak bulunduğunu anlatmıştık. Bundan sonra, Kızılordu hakkında Alman kaynakflannın verdiği malumatı alarak Almanlann, müstakbcl düşman larının harb kudreti ctrafında neler dü şündüklerini gösterdik. Şimdi de, Almanların, Fransız ordusu hakkında verdıkleri malumat ve tafsilâtı ve bu ordu için besledikleri kanaati hu lâsa edeceğiz. Icab ettikçe, eksik gördüğümüz noktalarda, Milletler Cemiyeti Askerî Yıllığından ilâveler de yapacağız. Böylece, birbirlerile harbetmeleri ih timali en fazla olan Alman, Sovyet Rusya ve Fransız ordulan hakkında okuyucularımıza azçok bir fikir vermiş oluyoruz. Bu yazıdaki bütün mütaleaJann Almanlara aid olduğunu unutmamak lâ zımdır. Subotica, şubat (C. M.) Yugoslavyanın Macaristan hududunda en mühim kasabalanndan bıri olan burada şu anda, diğer zamanlarda mevcud olmıyan bir hareket, bır faaliyet mevcuddur. Hele (Juvarları, kapıları yeni boyanmış, mobilyeleri baştanbaşa değiştirilmiş olan bir evde ayni zamanda hem sevmc, hem de telâş hâkim olmaktadır. Çünkü on, on iki senedir yuvadan uzak olan aile yavrusu kısa bir müddet için olsa da annesinin, babasının yanına dönüp gelmiştir. Bu, tabiatile kaçırılacak bır fırsat olmadığı için hem sevimli yıldız Kate von Nagy'ye «hoş geldin!», hem de ailesine «gözünüz aydm!» demek için alelâcele, banker Nagy'nin oturmakta olduğu Palica vil lâsma gittim. Kızile babası uzun senelerin hasretini gidermek için villânın gcniş tarasasında karşı karştya oturmuşlar, tatlı tatlı konuşuyorlardı. Esmer güzelı, narin vücudlü, nazh yüzlü san'atkâr ve evlâdile iftihar ettiği her hareketinden pek belli olan nur yüzlü babası beni çok nazikâne kabul ettiler. Kate ile çok eski bir ahbabmış gibi fevkalâde samimî konuş tuk. Yıldızın gerek hususî, gerekse mes lek hayatı şimdiye kadar kısmen yazılmış ve bahsedılmiş bir mevzu olduğu için ben ihtiyar Nagy ile hasbıhal etmeği tercih ettim. Kate bir taraftan doğduğu yerin parlak güneşini vücudüne sindirir, saf havasını cığerlerine doldururken, dığer ta raftan da almanca bir romanı gozden geçirmekle meşguldü. K&te von Nagy, Jean Murat ve Charles Adıge ile bırlıkte Almanlara göre Fransız ordusuH Fransızların Almanlann gözünü yiltıran meşhur kalın betonlu ve ağtr ztrhlı hudud kalelerinden binnin top ve makinelitüfek kazemaU üç ordu Alman askerî muharrirleri, Fransız ordusunu üç kısma ayınyorlar: 1 Müstahkem mevki yahud kale ordusu: Hududlann muhafazasına me murdur. 2 Hareket ordusu: Hemen hududlar civarına yığılmış olan bu ordu, hem Fransız seferberliğini setredecek, hem de derakab taarruza geçecektir. 3 Ihtiyat ordusu, Seferber edilecek ihtıyat efrad ve kıt'alardan müteşeLkil ordu. Kale ordutu Fransanm şark hududunu Almanlara karşı sehr ve müdafaa eden kaleler ki bu müdafaa hattını yaptıran Fransız Harbiye Nazın M. Maginot (Majino) ya izafeten Maginot hatb denilir lsviçreden Belçika hududuna kadar uzanır. Bu tahkimat, Almanlar tarafından uzun uzadıya ve en büyük alâka ile tetkik ve mütalea edilmektedir. Alman askerî muharrir vc mütehassıslan, müstahkem hattı teşkil eden kalelerin, istihkâmlann, tab yalann ve makinelitüfek yuvalannın, müstakbel düşmana arazi terketmemekle beraber, en uygun yerlcrde yapıldıklarını tasdık ediyorlar. Maginot hattı, (Loren) Lorraine'deki muazzam endüstri havzasını mükemmelen himaye etmektedir. Bu hattm (Lüksenburg) Luxembourg ve Belçika hududlannı takiben ta deniz kenannda (Ddnkerk) Dunkerque'e kadar uzahlmasına karar vermiş olması da, Almanlan çok alâkalandırmaktadır. Alman mütehassıslarının, tahkimatm uzatılması fikri etrafında hoşnudsuzluk göstermeleri, bu tahkimatm, Almanlarm şimalden yapmak istedikleri söylenen taarruz ve istilâ projelerini ihlâl edecek mahiyette olduğu zehabmı hasıl etmektedir. Filvaki, Almanların Holanda topraklanndan anî bir taarruzla geçerek Belçika kalelerinin garb yanından taşmalan ve bunlan çevirmeleri ihtimali mevzuubahistir. Alman gazeteleri, Maginot hattı hakkında edinebildikleri bütün malumat ve tafsilâb neşretmekte ve tahkimat, işten anhyanlann takdir ve hayranlığını cel betmektedir. Fransız kalelelri, bidayette, zayıf kuvvetlerle işgal edilmekte idi; şimdi ise garnizonlar, mevcudlan takviye edilmiş kıt'alardan mürekkebdir. Bu kıt'alar ayni zamanda, tahkimabn kendi emirlerine verilen pek bol ve kullanılması binnisbe kolay olan makineleştirilmis vasıtalannı da derakab harekete getirebilecek kabiliyettedirler. Kalelerdeki kuvvetler, ilk «silâh ba şma!» işaretile beraber, hemen, seferî mevcudlanna iblâğ edilebilirler. Çünkü, tahkimatm bulunduğu mmtakalardaki ihtiyatlann, kasabalanna, köylerine ve evlerine en yakm olan kıt'aya iltihaklannı temin edecek surette, tertibat alınmıştır. Müstahkem hatün en ehemmiyetli mevkileri, askerliği meslek ittihaz etmiş profesyonel askerler tarafından muhafaza edilmektedir. mektedirler. Almanlann Militar chenblatt adlı meşhur eski askerî gazetesi «Tank, tayyare ve gaz harbi devrinde kalelerin kıymeti» başlıklı bir makalede, bu meseleyi ehemmiyetle mevzuu bahsetmiştir. Muharririn kanaatine göre, kaleleri işgal eden kıt'aların ateş kudretleri o kadar büyüktür ki tankarın herhangi bir hücumunu menedebilir. Bir tank hücumu, ancak kalelerin çok kuvvetli bir ağırtopçu tarafından önceden tahribi imkânı bulunduğu takdirde, mürnkün olabilir. Tanklara karşı yapılan manialar, bilhassa amudî surette toprağa gömülerek betonla tahkim edilen raylar, ağır ve hafif tanklann kalelerine sokulmalanna mâni olur. Müstesna olarak, birkaç tank, bu maniaları asmağa muvaffak olsa bile, bunlann silâhlan, müthiş »urette zırhlanmış olan kalelere karşı tamamile âciz kalır. Bu şerait altında, tanklara kaian biricik faaliyet imkânı, iki kalenin arasından kayıp srvışarak memleket dahilinde, sahra harbi yapmağa teşebbüs etanekten ibarettir. Fakat, istihkâmlar, ve tabyalar arasındaki aralıklar da boş bırakılmamış, kuvvetli tank manialan vc kudretli ateş vasıtalarile teçhiz edilmiştir. En ağır yarıcı tanklar bile, modern harb tekniğinin bütün knkânlanndan istifade eden son derece kuvvetli bir müdafaanın makas ateşlerile imha edılmeğe mahkumdurlar. Sis himayesinde veya gece karanlığında yapılacak bir taarruza gelince, Al man muharriri bu hususta da bedbindir; knaatince, o zaman da tanklar, istika metlerini tayin etmek kabiliyetlerini kaybederek yollannı şaşıracaklardır. Mu harrir, bu müstahkem hattı aşmak için. çok ağır topçu ile yapılacak müthiş bir bombardımandan sonra bütün kara ve hava kuvvetlerinin kütle halinde taarruzlanndan başka çare görmüyor; fakat, bu çok ağır topçuyu getirmek için de hususî demiryollan yapmak lâzmıdır. Binaenaleyh havsalann almıyacağı miktarda a ğırtopçu malzemesini mevzilere yerleştirmek uzun haftalara muhtac, yani çok vakit zıyaaını mucnS bir iştir. Ve bu hem uzun, hem nazik işin, düsman hava kuvvetleri tarafından iz'aç edılmemesi ge rektir. «Dünuanm bir esini asla görmediği bu son derece modern üe gayet muazzam tahkimal manzumesi, o }u sekilde yapılmışlır ki hiçbir düşman istilâsma imkân yoktur.» <aFransız hududu, şimdiye kadar bir îhtiyar Nagy: benzeri görülmemis olan son derece kuv Çok memnunum, diyordu, yavnı vetli bir tahkimal shtemile müdafaa e • cuğumu dünya gözile bir daha gördüm. dilmektedir. Bülün devletlerin en büyük Halbuki buna pek te ihtimal vermiyor askeri makamlan, bu tahkimal manzu d\ım. Çünkü san'atile o kadar meşguldü mesine yapılacak bir taarruzun muvaffak ki buraya ziyarete gelmek için vakit buolması, kat'iyyen imkâmız bulunduğunu lamıyordu. Ben de, sağ olsun, var olsun söylcmekte mültcfiktbrler.» «Bu kadar müthif bir emniyel man da zarar yok hasrete dayanırun, felsefesi zumesi arkasında kendisini emniyette ad ve tevekkülıle kendimi teselli ediyordum. delmemek için, bütün Framız milletinin Fakat yavrum pek pratik bir kız olduğu hakıkalen tslak tavuklardan (yani pt$t için nihayet bizi görmek esbabını hazır nklardan) mürekkeb bir millet olması ladı. Bakin, işt« birfeirimite ktvaşttA. lâzım gelir.» Pratik demiştim değil mi? Ismini seçer • * * ken bile böyle amelî davrandı. Catherin Fransız ordusunun mevcudü Sepsi von Nagy'yi Kate von Nagy yapıp Almanlann Maginot hatfa hakkındaki fikir ve mütalealanna Milletler Cemiyeti çıkıverdi. Askerî Yıllığından da bazı ufsilât ilâ Muhterem Mösyö Nagy bana kıvesi faydah olur. Fransızlann verdikleri zınızm çocukluk zamanlan hakkında bimalumata göre, bu istihkâmlarda bulu raz malumat verir misiniz? nan piyade kuvvotleri, takviye edilmiş Memnuniyetle.. Kate küçüklüğünmevcudlu 33 taburluk 1 1 alaydır ki Fransızlar bu kıt'alara «kale piyadesi» de hiç te kendi yaşındaki kızlar gibi dediyorlar. Ayrıca, ekserisi îsviçre ve îtal ğildi. Kendi cinsinde arkadaşlarla oynaya hududlannda olmak üzere 7 tane, mayı sevmez, dostlannı mutlaka erkek Alp yani dağ kale piyade taburu vardır. çocuklardan seçerdi. Onlarla sokaklarda Kale piyadesi, istihkâmlann daimî mu koşar, ağaclara tırmanır, mektebe git hafızlandır. Müstahkem hattm içinde ve civannda muvazzaf ordunun mevcud mekten pek te hoşlanmazdı. Bu hali, kendisini on dört yaşında rahibeler mektebilan takviyeli fırkalan da vardır. Müstahkem hattm topçusuna gelince, yaya denilen 5 topçu alayından başka, bu mıntakada, bir atlı kale topçu alayı, bir de otomobilli kale topçu alayı vardır. Ayrıca, muvazzaf ordu fırkalarından bu mıntakalara memur olanlann kendi topçulan da oradadır. Piyade ve topçu gibi süvari, istihkâm, tank ve hava kıt'alanndan mühim bir kısmı da, gene Maginot hattı içinde veya civannda bulunmaktadırlar. Fransanm nefsi Fransadaki kuvvetleri şunlardır: 86 piyade alayı, 23 müstakil piyade taburu. 12 tank alayı, 1 müstakil tank taburu. 51 süvari alayı, 5 zırhlı otomobilli süvari grupu, 5 motörlü vasıtalarla nakledilen süvari taburu, 5 müstakil süvari römont bölüğü. 16 nakliye bölüğü, 7 mmtaka nakliye bölüğü. 70 topçu alayı, 2 müstakil topçu grupu, 10 topçu amele taburu, 2 müstakil topçu bölüğü. 1 1 istihkâm alayı. Bu kara ordusunun 1936 daki mev cudu. 21,994 zabit ve 425,100 nefer olmak üzere 447,094 kişi idi. Nefsi Fransadaki kara hava kuvvet leri de 1,794 zabit, 24,785 nefer olmak üzere 26,579 kişidir. Bu kuvvetler 25 tayyare fılosuna ayrılmıstır. Her fıloda 4 ilâ 6 filotillâ vardır. Kara tayyarelerinin miktarı kıt'alarda 1,210, mekteblerde 637 olmak üzere 1847 dir. Eski Fransız Hava Nazın geçenlerde verdiği bir konferansta Fransanm 1500 muharebe tayyaresi olduğunu söylemiştir. Bütün bu rakamlann hiçbiri doğru değildir. Hakikisini Fransız erkânıharbiyesinden başka y kimsenin bılmedıği muhakkaktır. nin dört duvan arasına kapatmak kara Fransız şairinin bu eserini baştanbaşa nnı vermemize sebeb oldu. Annesi onu ezberlemez mi? alıp Avusturyaya götürdü. «Frohsdorf» Bır gün birkaç arkadasını topladı. Büsörler mektebine yazdırdı. yük salonda küçvik bir sahne yaph. On Fakat kat'iyyen ele avuca sığabilecek larla birhkte Aıglon'u kendi rejısörlü bir tabiatte yaratılmamış olan Kate ma ğü altında oynadı ve oynattı. nastınn sakin ve sessiz muhitıle imtızac eBir aralık ta muharrirlığe heves etti, demedi. Aradan henüz bir sene geçme birçok piyesler yazdı ve kendi yazdığı mi$ti ki kendisinden şu mealde bir telgraf piyesleri huzurumuzda bizzat kendısı aldım: «Ya beni gelip buradan çıkanr temsil ediyordu. Eksenya bütün bellıbaşsımz, yahud da kaçarım!» Çaresiz ora h rollere kendisi çıkardı. ya yollandım ve kızı mektebden ahp eve getirdim. Lâkin, ne dersiniz, Kate'yi epeyce değişmiş buldum. Artık oyundan, sıçramaktan, ağaca tırmanmaktan ziya de kitab okumaktan zevk alıyordu. İlk günler Knut Hansun'unun meşhur «Açlık» kitabına dikkatini hasretti, Sonra Dante'nin «Cehennem» ile meşçul oldu. Fakat naJil meşgul olmak.. Başka hiçbir şeylc alâkadar görünmüyor, bazan karşıma geçip bu iki kitabdan ezberlediği fasıllan okuyordu. îşte ilk aktrislik hevesi yavrucuğumun ruhunda böyle uyandı. Bu sualarda henüz on altı yaşını bitirmemişti. Ufukta zengin bir gene, bır banka dırektorü gönindu. Kâte'yi almağa tahb oldu. Fakat gerek onun, gerekse bizim ısrarlanmıza rağmen onu bu izdi vaca razı etmek mümku'n olmadı. Amerikada yeni ve güzel bir artist Hayır, diyordu. Ben başkasma verdığim sözden gerı dönemem! Başkası dedıği san'at ve edebıyath. Biz bu hususa pek te mütemayıl görün müyorduk amma, onu da bır türlu hkrınden vazgeçiremiyorduk. Bir gun Peşte nin meşhur muharrirlerinden bıri Fran cois Vajda, Sübotıca'ya gelmışti. KenBir aralık îbsen'e merak sardı. Sonra disini yemeğe davet ettim. Kendisinin yaEdmond Rostand'ın «Aiglon» unu elin zıya bakarak istikbali keşfetmekle ma • de gördüm. Birkaç ay içinde büyük ruf olduğunu biliyordum. Kabe'nin birkaç satınnı gösterdim: Harikulâde istidad sahibi bir klz. dedi, çok meşhur olacak, butün dunyaca tanmacak, fakat hiç şüphesiz bu şehirde kalmakla değil! Bunun üzerine biz de artık inadımızdan vazgeçerek onu Peştedeki tiyatro mektebine gönderdik. îyi bir derece ile orayı bitirdi. ilk zamanlarda epey müş külâta uğramakla beraber, çok şükür bugünkü muvaffakiyet ve şöhretini kazan dı. Sevgili Kate'ye dö'ndüm. Nasıl, dedım, doğduğunuz yere, annenize, babanıza kavuşmaktan siz de memnunsunuz değil mi? Yıldızın cevab vermesine yer bırak • madan bu sualime de ihtiyar Nagy cevab verdi: Müthiş, fevkalâde memnun.. Geldiğinin ilk günüydü. Köşede divana oturdu. Dizlerinin üstüne, küçüklük arkadaşı ihtiyar köpeğimizi aldı. Sevdi, okşadı ve uyuttu. Saat beş olmuştu. Annesi çayın hazır olduğunu haber verdi. O, ihtiyar köpeği uyandırtnak, rahatsız etmek iste miyordu. Anneciğim, dedi, kusuruma bak ma, ben yemek odasma kadar gelemiye ceğim.. Hizmetçi ile çayımı buraya gön der. Ne iyi kalbli kız değil mi? *** Bu mes'ud yuvadaki sükuneti yabancı sayılabilecek vücudümle ihlâlde devam etmeği münasib bulmadım. Gene ve ihtiyar Nagy'nin ellerini hürmet ve muhabbetle sıkarak kasabamızın şirin caddesine fırladım. Bugün için aşılmaz bir mânia Hulâsa, Almanlar, Maginot hattını, fennin bugünkü halile «aşılmaz bir mania» addeder gibi görünüyorlar. Rhin mıntakasınm askerî işgalinden sonra, ikinci bir müdafaa hatu daha in şası için Fransada ortaya atılan projeler, Almanlar tarafından hususî bir alâka He tetkik edilmektedir. Fransızlar bu münasebetle şöyle düşünüyorlar: Gösterdikleri bu alâkaya bakılırsa, Almanlann sulh zamanında, ilânı harbsiz, kuvvedi ve anî bir taarruzla baskın yaparak müstahkem hattı yarmak ümidini, gizli gizli, beslediklerinden şüphc edilebilir. Her ne olursa olsun, Alman matbuatı ve askerî mütehassısları, Fransız hududunun taarruzdan masun olduğunda müttehiddirler. Muhtelif Alman neşriyatından alman şu birkaç fikir, Almanların bu husustaki düşüncelerini göstermeğe hâfidir: Kaleleri yarmak imkânı var mı? «Fransız erkântharbiı/es'u müstahkem Alman gazeteleri, Fransızlann hudud hatla karşı bir Alman taarruzunun teknik daki tahkımatına yapılacak bir taarruzun baktmmdan imkânsız olduğunu gayet iyi muvaffakiyet ihtimallerini de tetkik et bilir.» j A. D. Ann Harding'in bazı filimlerile Ginger Roger ve Fred Astaire'in «Filoyu takib edelim!» kordelâsında oynadığı ikinci derecede rollerde büyük muvaffa kıyet kazanan Maximes Jennings yakında basrolde oynamak üzere bir filim cevirecek \e bu suretle yıldızlık mertebesine yükselecektir. B.S.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle