Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlYEl 27 îkincikânun 1937 ( Şehir ve Memleket Haberlerij Siyasî icmal Tarihî tefrika : 14 Yazan : M. Turhan Tan Hücum sendelemişti Buna sebeb, erkek kıyafetine giren bir Rum kadınının asker arasında pala salhyarak ölmesi idi Kadınm kiliseden saçlanm yolarak çıkması, sokaklan inliye inliye aşıp evine gitmesi şüphe değilse bile dikkat uyandıracak bir işti. Fakat kimsenin bu halle alâkalanmasına vakit kalmadı, Türklerin îngiliz bürcüne hücum ettikleri haberi kilisedekilerin akıllannı başlanndan al dığından düşünen olmadı ve herkes savaş yerine koştu. Rum kızının âşıkı olan îngiliz şöval yesi de korku ve telâş içinde metreâini unutmuştu, müdafaasına memur olduğu bürce gitmişti. Orada vaziyeti kavrama ğa bile zaman bulamadan bir Türk kurşunu geldi, beynini parçaladı. Şimdi Rum kızı hem Kara Mahmuddan, hem İngiliz şövalyesinden dul kalmış oluyordu. O, bürclerden sokaklara ve sokaklardan evlere yayılan felâket haberini alır almaz büsbütün fenalaştı, tam manasile delirdi, bir aşk gecesinde Kara Mahmudun belinden alıp evinin bir köşesinde saklıyageldıği hançeri yakaladı, iki çocuğunun kalbine soktu ve onlann ölülerini bir yana bırakarak îngiliz bürcüne koştu, kendini erkek tanıtmak fikrile beyni parça lanmış âşıkının mantosunu sırtma geçirdi, kıhcını eline aldı: Baka İbrahim, dedi, casusluk e denler birer birer cezalannı görüyor ve onlann yüzünden bize de zarar geliyor Zaten casus dediğin gidiler haber verebiliyorlar amma kale veremiyorlar. Bunu şu sınayışla da anladık. Şimdi gayret bize düşüyor. Göreceksin ki casuslanmız varken başarılamıyan işler şimdi kolay lıkla yürüyecektir. Bu, kulağına küpe olsun. Bir dahi casus yardımına bel bağlama. Onları kullan, fakat kuvvetine gü ven!.. Falcı ve büyücü Pedagoji Enstitüsü bir kadın yakalandı talimatnamesi Sivil memurlar cürmü meşhud yaptılar Beyoğlu ve Kasımpaşa taraflarında büyük bir şöhret kazanmış olan Cenan adında falcı ve büyücü bir kadınm evinde dün polis tarafından bir cürmümeşhud yapılmış ve Cenan, para mukabilinde fala bakarken yakalanmıştır. Vak'a şöyIe olmuştur. Polis teşkilâtma mensub iki kadın, Cenanm evine gitmişler ve fallanna bakıl masını istemişlerdir. Cenan fal için kullandığı âletleri meydana çıkarmış ve fala baktıktan sonra evvelce numarası emniyet müdürlüğünce tesbit edilmiş olan bir lirayı fal baktıranın elinden almış ve masa örtüsünün altına koymuştur. Bu sırada evvelce kararlaşan parola ile sivil ve resmî memurlar içeri girerek cürmümeşhud yapmiflar ve Cenanı cürmümeşhud mahkemesine sevketmişlerdir. Fırtına dindi, havalar açtı Fakat sokaklar bir çamur deryası halinde!.. Hava dün tamamen düzelmiş ve açılmıştır. Fırtına da dinmiştir. Bu sebeble Büyükdere önünde havanm ve denizin sükunet bulmasmı bekliyen küçük vapurlar dün Karadenize çıkmışlardır Havanm açılması ve fırtınanm dinmesi üzerine vapur seferleri intizama gir miştir. Denizyolları idaresi aradaki gecikme farklarını kapatmak için tedbirler almaktadır. Fırtına dolayısile vapur uğramamış olan limansız iskelelerin yolcu ve eşyaları dönüş seferlerinde bırakılmaktadır. Birkaç gündenberi hasret kaldığımız güneş, dün havayı oldukça ısıttığı gibi karları da eritmeğe başlamıştır. Bu yüzden şehir, mutad veçhile, bir çamur deryası halini almıştır. Yugoslavya Bulgaristan dostluğu îrbirine komşu olan Yugoslavya ile Bulgaristan arasında aylar danberi müzakere edilen ebedî dostluk misakı, Belgradda Yugoslavya Başvekil ve Hariciye Nazın Dr. Stoyadinoviç ve misafiri Bulgar Başvekil ve Hariciye Nazın M. Köse Ivanof tara* fından imzalandı. Anlaşma her iki ta rafça tasdik edildikten sonra mer'iyet mevkiine girecektir. Bu misak iki Krallık arasında sulh ve tam bir dostluk cari olacağını beyan eden kısa bir akidden ibarettir. Hazırlanan program ve talimatname Ankaraya gönderildi Universite Edebiyat Fakültesine bağlı olmak üzere yeni tesis edilen Pedagoji Enstitüsünün tedrisat programı ve tali matnamesile meşgul olan komisyon mesaisini ikmal etmiş ve hazırladığı talimat name ile programı dekanlar meclisine vermiştir. Dekanlar meclisi de komisyonun tesbit ettiği esaslan muvafık bul muş, tasdik edilmek üzere, Maarif Vekâletine göndermiştir. Komisyonun hazırlamış olduğu programa ve talimarnameye göre, Edebiyat ve Fen fakültelerinin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sömestrlerinde bulunan talebeler, Universite tedrisat talimatna mesile yalnız ikinci disiplin olarak seç tikleri zümre derslerine devam edecekler; Pedagoji Ensritüsüne devam etmiyecekIerdir. Ancak, beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci sömestrlere devam eden talebeler Pedagoji Enstitüsüne devam edecek lerdir. Halbuki beşinci ve altmcı sömestrlere devam eden talebeler, eski tedris tali matnamesine göre, mensub oldukları zümreler haricinde, seçmiş oldukları di siplin derslerine de devama mecburdurar. Bu noktadan eski tedris talimatnamesi yeni Pedagoji Enstitüsü talimatname sile taaruz teşkil etmektedir. Gerek talimatname ve tedrisat programını yapan komisyonun, gerekse dekanlar meclisinin bu noktayı nazan dikkate alıp almadığı malum değildir. Maamafih alâkadarlann verdiği malumata göre Pedagoji Enstitüsü, Fen ve Edebiyat fakülteleri talebeleri için üçüncü disiplin yerine kaim olacaktır. Hünkârm görüşü doğru idi. Salamondan işaret, Almaral'dan haber beklemek kumandanlan serbest hareket etmekten alıkoyuyordu. Kale ile ordu arasındaki gizli münasebet kesilince vaziyet değişti ve harb, Türke yakışan ahengi buldu. Artık hergün bir bürcün temeli Türkün yumruğile sarsılıyor ve kalede barınmak imkânı gittikçe azalıyordu. Bununla beraber hiçbir bürc henüz düşürülmemişti, denizle güneşin çocuğu Rodos, bu muhasaradan da kurtulmak ümidini gene kuvvetle taşıyordu. İkinci Vezir Mustafa, kolayca zaptolunamıyacağını söylediği adadan uzaklaştığı için Padişahın sillesinden şerefini kurtarmış Kara Mahmudun dilile konuşan sayılabilirse de onunla fikir ortağı olan Iann elile ölmek ve ona kavuşmak iste Kurdoğlu Hünkârın gözü önünde bulunuyordu ve her saniye ölüme mahkum rim! Diye haykırdı, bürcün hendeklerinde edilmeği bekleyip duruyordu. Padişahın sabırsızlık yüzünden birçok pala sallayıp duran Türklerin arasına ahırçınlıklar göstermesi gerçekten umula tıldı. Bir lâhza sonra o da ölmüştü. Fakat bilirdi. Fakat onun ateş hatlannda dolayere düştükten sonra saçlannm dağılıp şırken de küllenmiyen aşkı bir yandan açılması, hakikî hüviyetini meydana çı sabırsızlık doğursa bile öbür yandan rukardı ve Türk hücumunu sendeletti. Yi huna tahammül aşılıyordu. Çünkü kaleyi ğit Türkler, bir kadınm kendilerine sal düşürmekle kudret ve şöhret bakımından dırmış ve kendi palalarile ölüp gitmiş ol Fatih Sultan Mehmedi geçeceğine, Hurmasını üzerinde durulacak bir mevzu gi remin de kalbine hâkim olacağına kanabi telâkki etmişlerdi, hücumu bırakarak at besliyordu. Kaleyi düsürmek için ise kadının cesedi etrafmda kümelenmişler densizlik, titizlik ve terslik değil, tedbir di, münakaşa yürütmeğe koyulmuşlardı. ve tahammül gerekti. O sebebla b«afl Bu duruş, o gün için îngiliz bürcünün sert, bazan mülâyim davranıyordu. Gökurtulmasına vesile teşkil etti ve âşıkına nül kıracak taşkınlıklardan uzak kalmakavuşmak emelile ölümü göze alan ka ğa çalışıyordu. dın şövalyelere de hizmet etmiş oldu. ( l ) Sultan Süleyman, tahakkuk etmiş bir zaferin elden kaçırıldığını görünce küplere binmişti, dört yanına ateş püskürmeğe koyulmuştu. Kalenin günlerce, haf talarca, hatta aylarca düşmemesinde, kendi aşkmın güçlüklerle karşılaşacağını temsil eden bir uğursuzluk sezinsiyordu. Hurremin kalbile bu kale arasmda bir benzerlik tevehhüm edegeldiği ve ateş nattında hep aşkmı düşündüğü için In giliz bürcünün şövalyelere bağışlanmasmı bir türlü hazmedemiyordu. Bu teessürle Rumeli Beylerbeyi Ayas Paşayı azlederek mahpese attı, donanmayı harb üzerinde müessir vaziyete sokamıyan Yay lâk Mustafayı bir kazığa bağlatıp kepazeye çevirdi, amirallığı Behram Beye verdi. Fakat îngiliz bürcü önünde öldürülen Rum kızının, ele geçmiş esirlerin sorguya çekilmesi suretile hüviyeti anlaşılınca o da hâdiseyi tuhaf buldu, Ayas Paşayı gene yerine geçirdi, Yaylâk Mustafayı da kazıktan çıkarttı. Yalnız eniştesini Saraskerlikte bırakmadı, Mısır valisi yaparak adadan uzaklaştırdı, muhsarayı i dare etanek mes'uliyetini Üçüncü Vezir Ahmed Paşaya yükletti. Hekim Salamon'un, Almaral'ın par çalanması, Kara Mahmud Reisin ar dınca denilecek kadar kısa bir zamanda Rum kızının ölüme kavuşması Hünkârın kafasmda bir kargaşalık yaratmıştı. Bü tün bu hâdiselerde götülüğe istinad eden işlerin uğursuzluğunu gösteren bir işaret buluyordu. Düşüncelerini sevgili nedimine de açtı: Yalnız mektub işinde son derece titizdi. Hergün İstanbula kâğıd yolluyordu ve hergün kâğıd bekliyordu. Anasının mektubu bir saat gecikse sinir buhranlan başlıyor ve işte o vakit vezirlerin, Yeniçeri Agasınm, Topçubaşının vazîyetleri gücleşiyordu. Şurası muhakkak ki o, marazî denilebilecek bir ısrarla halketmeğe muvaffak olduğu «sabit fikir» i artık mantıkî muhakemelerle makul bir şekle de sokmuş tu. Hurreme tasarruf etmek her zaman elinde iken sun'î bir hicarana katlanması zevke kanıksamış bir kalbin kaprisi sayılabilirdi. Kaprisler, biraz aşermeği an dınr ve ekseriya «gayritabiî» olur. Fakat Süleyman, yan vehmî, yan sun'î olan aşkmı şimdi mantığa da istinad ettirmek yolunu bulmuştu. Ona bu imkânı veren Kara Mahmudun aşkına kendini ve iki çocuğunu feda etmiş olan kadındı. Süleyman, hekim Salamon gibi, kançilar Almaral gibi bir casus olduğu için bu kadınm da ölümüne ilkin o kadar alâka göstermemişti. Fakat gün geçtikçe telâkkisi değişti ve bu macerada «aşkın kahir kudretini» görmeğe başlıyarak imrenmeğe başladı. Artık açıkça görüyordu ki kendisinin de istediği, MÜTEFERRtK Galatada yapılacak asrî yolcu salonu Liman tşletme idaresi, Galatada asrî bir yolcu salonu inşa etmek işini tacile karar vermiştir. Yeni yolcu salonunun aylardanberi hazırlanan proje ve plânları tetkik edilmek üzere Belediyeye verilmiştir. Proje ve plânlar Belediyece tetkik edildikten sonra Nafıa Vekâle tine gönderilecektir. Yeni bina, Çinili Rıhtım hanile Merkez Rıhtım hanı arasındaki saha üzerinde yapılacak ve 300 bin liraya çıkacaktır. Gene Merkez Rıhtım Hanı önü ve civan siislenecek, buraya Atatürkün güzel bir büstü kona caktır. Yolcu salonunun yapılacağı sahada ki binalann yıkılmasına bir haftaya kadar başlanacaktır. Salonun projesi Avrupa limanlarmdaki en modern yolcu salonları gözönünde tutularak hazırlanmıştır. Binanın önümüzdeki sonbahara kadar bitirilebileceği zannolun maktadır. Yeni salon bittıkten sonra ecnebi vapurlan Tophane tarafına değil, bu sahanın önünde rıhtıma yanaşacakardır. Eski Yolcu Salonu bozulacak, orası da son sistem bir antrepo haline konulacaktır. Meyva fidanları Büyükdere fidanlığı halka ucuz fidan satıyor Bu sene İstanbul vilâyen" Büyükdere meyva enstitüsü ve fidanlığından Istan bul halkına verilen fidanların sayısı iki bini geçmiştir. Bu fidanların hemen hepsi memleketin muhtelif yerlerinden getiril miş cins meyva ağaçlanndan aşılanmış tır. Enstitünün teşekkülündenberi tevzi edilen fidanların sayısı 40 50 bini bulmuştur. fidanlık yalnız îstanbula değil, Ankaraya da birçok fidan göndermiştir. 'stanbulda son senelerde fidan dikme işi asavvur edilmiyecek kadar ilerlemiştir. Enstitü bu fidanları şu fiatlara satmak adır: Aşılı fidanlar bir yaşında birinci boy (10) ikinci boy (7,5) kuruş, iki yaşında birinci boy 20, ikinci boy 15 kuruş, üç aşındakiler 30, dört yaşmdakiler 40, beş yaşmdakiler 50 kuruştur. Bundan başka çekirdekten yetiştirme hududu, frenk üzümü birinci boy 5, ikinci boy 3 kuruştur. Aynca yabani meyva idanları da satılmaktadır. Müesseseye gidemiyenler müracaatlerini îstanbul ziraat müdürlüğüne yapabileceklerdir. Sa îş büro8u Başmüfettişi îş bürosu Başmüfettişi Haluk, iş kanununun tatbikatı hakkında bazı tet kiklerde bulunmak üzere Bursaya git miştir. Ankarada yapılacak radyo istasyonu Ankarada yaptırılacak olan yeni radyo istasyonunun inşası için hükumete birçok büyük müesseseler tarafmdan teklifler yapılmaktadır. Orta ve kısa dalgalar üzerinde neşriyat yapacak oan yeni ve büyük istasyonun inşasına talib olanlar arasında Almanlar ve Amerikalılar da vardır. Nafıa Vekâletinde bu işle meşgul olmak üzere bir komisyon teşekkül et miştir. Gelecek olan teklifler kısa bir aman içinde tetkik olunduktan sonra icab eden şartnameler hazırlanacak ve inşaat münakasaya konulacaktır. Fakat buna rağmen ehemmiyeti çok büyüktür. Bulgar Başvekilnin bu akidle «iki devlet halkı arasında yeni bir tarih devri başladığını» söylemiş olması yalnız nezaket ifade eden bir söz değildir. Osmanlı Imparatorluğunun inhitatı sırala * rında kısmen haricî nüfuz, ve kısmen de kendi politikacılannm iki unsurdan yalnız Yolların açılmasına çalışılıyor birinin Balkanlara hâkim olması için Son yağan kardan kapanan yolların açılmasına dün de devam edilmiş ve bu gösterdikleri şiddetli ihtiraslar iki milleti işte çalıştırılan amele bir misli daha yekdiğerinin biaman hasmı yapmıştı. artırılmıştır. Bu meyanda bilhassa Şişişte iki taraf için de birçok kanlı zaliden Darülâcezeye giden yolla Şişli yiata ve sarsmtılara sebeb olan bu sönBüyükdere şosesi otomobillerin seferi mez zıddiyet ve münaferet devri şimdi iki ne mâni olacak derecede kapanmıştı. memleketin politikasını ve mukadderahm Bu yollar tamamile açılmıştır. idare eden devlet adamlannın himmetile Ayağı kayıp yaralananlar kapanmış ve her sahada beraberce yürüEvvelki gece Cağaloğlu yokuşundan yecekleri bir devir açılmıştır. inmekte olan Reşadiyeli Ömer oğlu Bu yeni devri açanlar iki tarafın BaşBayram kayarak düşmüş ve tehlikeli surette beyninden yaralanmıştır. Ya vekilleri ise de buna zemin hazırlıyanlar ralı hastaneye kaldırılmıştır. bu kadar mahdud değildir. Şimdiki ne Hasıriskelesi hamallarmdan Cemal, iicede başlıca amil Fransada feci bir akıkayıktan sahile fasulya çuvalı taşırken bete uğnyan Kral Aleksandrdır. Yugos kar üstünde kaymış ve belinden yara lavyanm haricî emniyet ve selâmetinJ lanmıştır. Dün akşam üzeri Divanyalunda ka iağlamlaşhrmakta büyük fetanet ve kudsab îsmail Hakkmın dükkânı önünde et gösteren bu tecrübeli Kral YugoslavAtifet adında bir kız düşmüş, hafif su yanın yanıbaşmda bir memleket ve deveti düsman halinde bırakmamağa çok rette yaralanmıştır. îhemmiyet vermiş ve siyasî ve iktısadî bir Karaya oturan vapurlarm vaziyeti Kar tipisi yüzünden Kilyos civarında çok yardım ve kolaylıklar göstererek iki karaya oturan Romanya bandıralı Kar milletin dost olmalanna ve birlikte çalışmen Silva vapuru henüz kurtulamamış malarına zemin hazırlamıştı. tır. Onun politikasını devam ettirenler Gemi Kurtarma şirketinin Saroz tahKral Aleksandnn büyük emelini de talisiye vapuru, dün, hâdise mahalline giderek kurtarma ameliyesine başlamış hakkuk sahasma koydular. İki milletin dost olmalan için Kral Aleksandr kadar tır. Kral ^Boris^te ayni samimiyet ve gayretle rikan vapurunun vaziyetinde bif değiFakat yukanda söylediğimiz ecnebî şiklik yoktur. Ayni kumpanyaya men sub olan ve geçen cumartesigümt Ça fröfdziârîn'vfe'p'â'rrizan ihtiraslahnın tesiri nakkaleden içeri girdiğini bildirdiği her iki milletin üzerinde kuvvet ve zoruhalde bir haber alınamıyan ve limanı nu daima gösterdiğinden iki milletin birmıza gelmiyen Ekslevi vapurunun ka leşmesini istiyenlerın sesleri pek işitilme zazede arkadaşına yardım etmek üzere miş ve kendileri ekseriya feci akıbetlere Çeşmeye gittiği anlaşılmıştır. Amerikan vapuru, kabotaj kanununa muhalif ola uğramışlardn. Belgraddaki anlaşma haricde başka rak karaya oturan diğer şilebi yalnız başma kurtarmak istemiş, kazazede va başka düşüncelerin saikile olsa da umupurun süvarisi de hâdise mahalline git miyetle iyi karşılanmıştır. Balkan itti miş olan Türk Gemi Kurtarma şirketi hadma dahil bulunan memleketler bu nin Alemdar tahlisiyesine iş vermemiş yanmadanın huzur ve istikrannı her zatir. Gemi Kurtarma şirketi bunun üzeman tehdid edebilecek eski bir anlaşma rine alâkadar makamlar üzerinde te mazlığın ortadan kalkmasına sevindiler. şebbüslere girişmiştir. DENIZİŞLERİ Satılığa çıkarılan eski vapurlar Muharrem Feyzi TOGAY Ortodoksların yortusu Ortodoksların Saint Sava yortusu münasebetile bugün saat 10 da Galatadaki Sent Andre Rus kilisesinde Yu goslav sefareti rahibi Haydukoviç'in riyasetinde dinî merasim yapılacaktır. Bir müteahhid hakkında verilen karar İstanbul Kız Muallim.mektebi çatı sınm inşasını taahhüd eden Kirkor is aradığı aşk, böyle ölümü yerinde nimet mindeki müteahhidin mukavelesine uysaydıracak bir bağlılıktır!. gun hareket etmediği cihetle badema lArkast var] devlete aid taahhüd işlerine karıştırıl (1) Hammeı, Rodos muharebelerinde maması Nafıa Vekâletinden alâkadar bizzat hazır bulunan mühendis Conta lara tebliğ edilmiştir. nus'ün eserinden iktibasla bu vâkıayı yaŞEHİR tŞLERÎ zarsa da Rum kızmın, âşıkı olan İngiliz şövalyesini kaybetmekten müteessir olarak Belediye karşısındaki gokakçocuklarına ve nefsine kıydıgını söyler. M. T. T. tan Claude Farrer'in ismi Denizyolları idaresinin faal kadrosu haricinde kalan çürük vapurlardan Sakarya ve Gülnihal geçenlerde müzayedeye çıkarılmıştı. Bu iki vapura, harice götürmek üzere talibler zuhur etmişse de hükumet, hurda demir ihracına müsaade etmedığinden gemilerin satışı yapılamamıştır. Denizyolları idaresi, şimdi bu iki vapuru dahilde kullanıl mak üzere demir fabrikalarma sata caktır. ış marta kadar devam edecektir. Akay idaresi de kullanılamıyacak va936 937 senesinde satılığa çıkarılan ziyette eskimiş ve çürümüş olan Hay idanlar şeftali, kayısı, elma, armud, kr darpaşa vapurunu satılığa çıkarmıştır. raz, vişne, erik, badem, ceviz, incir, ayVİLÂYETTE vadır. Bursa Vilâyeti maiyet Enstitüde aynca bir amelî bahçivan memurluğu mektebi vardır. Burada okumakta olan îstanbul Vilâyeti Maiyet memurla kadın ve erkek bahçivanlar bu sene ilk rından Halid Bursa Vilâyeti maiyet memurluğuna tayin edilmiştir. larak diploma alacaklardır. ADLİYEDE Mahkemeye verilen fabrika müdürleri Geçenlerde yanan Ytdikule lâstik fabrikası müdürleri muamele vergisi defterini tutmadıklarından dolayı Defterdarlıkça Fatih sulh ceza mahkeme sine verilmişler ve muhakemeleri neticesinde mezkur müessesenin üç müdü rü dört gün müddetle hapse mahkum edilmislerdir. Çatalca cinayetinin muhakemesi bitti 1934 yılmdanberi Ağırcezada devam etmekte olan Çatalca cinayeti davası nihayet dün bitmiş ve karar tefhim olunmuştur. 934 yılmda Çatalcada Mehmed adında biri civardaki koruluklarda arabasile ezerken karşı taraftan araba ile gelen Rifatı tabanca ile öldürmüş ve silâh seslerine koşan maktulün babası Hâmidi de öldürmek kasdile iki el tabanca sıkmış ve Hâmidi ağır surette yaralamıştı. Maznun kendisini müdafaa ederken bu cinayeti müdafaai nefs için yaptığını söylemişse de dinlenen şahidler ve vakanm cereyan tarzı ve ehli vükui raporlarile doktor raporları müdafaa nefse taalluk eden bir tek emmare göstermemişlerdir. Bunun üzerine Çatalcah Mehmed 20 sene ağır hapse ve maktu ün veresesine 1000 lira tazminat ver meğe mahkum olmuştur. Cebelibereket, kurtuluş bayrammı kutluladı kaldırıldı Fransız muharriri Claude Farrerin son zamanlardaki neşriyatı bütün mem leket halkını müteessir etmiş, bu sebebe matbuatm neşriyatma zamimeten şehir halkından bazıları Belediyeye müracaatle Claude Farrer'e izafe edi en caddedeki levhanm kaldırılmasmı istemişti. Belediye çok yerinde ve haklı olan bu müracaati nazari dikkate alarak levhayı kaldırmıştır. Şehir Meclisi toplandığı zaman buraya yeni bir isim veri lecektir. Haber verildığıne göre, Bele diye riyaseti yeni ismin «Nuri Conker> olmasını Meclise teklif edecektir. Antalya Kızılayının bir yardımı Cumhuriyet Nushası 5 Kuruştnr Çeltik çiftliği' köy olacak Osmaniye (Hususî) Osmaniyelıier Kurtuluş bayramlarını, her seneden daha coşkun tezahürat içinde kutluladılar. Merasime Hatayhlar da iştirak ettiler. Halk, bu münasebetle candan tezahürat ta bulundu. Gönderdiğim resim, nıerasimden bir safhayı göstermektedir. Silivri kazasma tâbi Çeltik çıftliğınin Belediyece müstakıl bir köy haline konması kararlaşmışür. Şehir Meclisinin ;ubat içtimaında bu tasavvur Meclise teklif edılecek, Meclisin tasvibine iktiran ettikten sonra işe girişilecektir. Antalya (Hususî) Vilâyetimiz Kızılay Kurumu fakir ve yoksullara yardım işindeki çalışmalarına hararetle devam etmektedir. Resmini yolladığım büyüklü, küçüklü grup son defa yardımlarına koşulan fakir ve kimsesizleri göstermektedir. şeraiti i 'Ç' J Türkiye 11 •«» Hariç Senelik 1400 Kr. Altı ayhk 750 Üç aylık 400 Bir aylık 150 1700 Kr. 1450 800 yoktur