25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 21 İkincikânun 1937 Şehlr ve Memleket Haberleri Tarihî teffrika : 8 Yazan : M. Turhan Tan Siyasî icmal İspanya işleri ve devletler spanyaya gönüllü gönderilmesînîn müstacelen men'i hakkında, İngilterenin Londradaki beynelmilel bita raflık komisyonu reisi sıfatile yalnız başına alâkadar devletlere yaptığı teklife evvelâ Sovyetlerle Fransa cevab verdiler. Almanya ile İtalya, cevablannı Moskova ile Paristen gelecek cevablara inti»aren geciktirmişlerdir. Sovyetlerle Fransanm verdikleri cevablar bu defa hemen hemen birbirinin aynidir. Bu iki büyük devlet gönüllü gönderilmesinin menine esas itibarile muvafakat etmiş bulunmakla beraber, bu memnui yetin tatbikını, bütün alâkadar devletler tarafından müşterek karann icrasına ve sıkı bir kontrol konulmasına tâbi tutmuşlardır. Halbuki İngiltere teklifini yaparken diğer devletlere kendisi örnek olmak için gönüllü gönderilmesi memnuiyetini bilâkayid ve şart kabul etmiş ve eski bir kanunu tekrar mer'iyet mevkiine koyarak Ingiltereden İspanyaya gönüllü gitmesi ni şimdiden menetmiştir. ingiltere, gösterdiği örneğe hiç olmazsa, Fransanm derhal ittıba edeceğini bekliyordu. Fransa ise, daha ziyade Sovyetlerle birlikte hareket edebilmek için Moskovanın ileri sürdüğü şartları kendisi de benimsemiş bulunuyor, Fransız kabinesinin, bir defa daha sol partilerle amele teşekküllerinin ve bahusus komünistlerin tesir ve tazyıkı altında kaldığı, İngiltereye verdiği cevabla meydana çıkmış bulunuyor. Bunların ilk kısmının Çocuğun yaramazlığı yüinşasına başlanıyor zünden hastaneden çıkaBuna sadece bir hareket değil, yürüyen bir tarih, Denizyolları îdaresinde, Mersin hattı rıldığı tekzib ediliyçr ile Marmara postaları için Alman tez ayaklanmış bir cihan demek daha doğru idi Kumkapıda KurZaruret halinde köftehorun hizmeti kabul olunur, lâkin eli öpülmez. Ca susların da hizmeti ödenir, fakat gay reti çekilmez. Salamonla Almaralın bize sözleri lâzım, kendileri değil. Casuslukları duyulursa bana ne? Ve sonra menzil cetvelini gözden geçirdi: Kırk günde mi, dedi, Marmarise varacağız. Uzun, çok uzun yol. Ben, şöyle bir ağışta Rodosa ulaşmak ister dim. Has odabaşı, harb yolculuğunda mesafe meselesinin bahse mevzu olamıya cağını herkesten iyi bilmesi lâzımgelen Hünkârın şu sözünde nasıl bir hayıflanış saklı olduğunu hemen kavradı: Sultanım, dedi, sonu hayır olsun da varsın yol uzun sürsün. Donanma ile teşrif buyurulsaydı Rodosa daha çabuk vanhrdı. Fakat karadan gidişin zevki başka. Mülkünüzün bir parçasım göre ceksiniz, halkın derdi varsa dinliyeceksiniz ve her gün geriden haber alacaksınız. Valide hazretleri elbette gün başına bir ulak çıkarır, Istanbul ahvalinden size haber ulaştırır. Zeki nedim, parmağını Hünkârın yüreğindeki sırra basmıştı. O, yolun uzunluğunu ileri sürmekle sarayda kalan Hurremden günlerce uzaklaşmanm ele tnini açığa vurmuştu. Has odabaşı da, kara yolculuğunda gerilerden sık sık haber ahnacağını söylemekle o elemin merhemini müjdelemiş oluyordu. Hünkâr, bu ince düşünüşten haz aldı ve nediminı minnettar bir bakışla okşadıktan sonra en büyük takdir kelimesini sarfetti: Aferin! Şimdi sefere taalluk eden şeyler üze rine konuşuyorlar ve elde edileceğine iman besledikleri zaferden sonra yapılacak şeyleri düşünüyorlardı. Süleyman, bir aralık dalgmlaşır gibi oldu ve gamlı gamlı nedimine sordu: Şövalyeler üzerine şu seferi açışımın öz sebebı nedır, bılır misın Ibrahım? Eski bozgunluğun hıncını almak! Bu, görünen sebeb. Sana ben görünmiyen, konuşulmıyan sebebi soruyorum. Rodos, Akdenizin kilidlerinden biridir. Bizim elimizde bulunması icab eder. Bu da herkesin bildiği bir şey. Bana sen, başkalarının bilmediği sebebi söyle. Başka bir sebeb bulamıyorum. Hünkâr yerinden kalkmıştı, otağ içinde ağır ağır dolaşıyordu. Uzun müddet bu durumda gezdi, düşündü, bıyığını karıştırdı ve sonra nediminin karşısına dikildi: Babam, dedi, yüreğinde olanı dilıne çıkarmazdı, kimseye sezdirmezdi. Hatta, içimdekini bıyığım sezse onu kıl kıl yakarım, derdi. Ben bu kadar ileri gitmek istemem, bir sırdaş tutmaktan çekinmem. Seni de kendime sır ortağı, derd ortağı yaptım. Onun için Rodosa gidi şimdeki asıl sebebi anlatacağım. Fakat bu, canın gibi gizli kalmalı. kim haberi alır almaz neş'elenmişti. Parlaklığı kuvvetlenen gözlerini süze süze tatlı hulyalara dalmıştı. Burnunda da garib bir hareket belirmişti, havadan bir şeyler emmek ister gibi titreyip duruyor du. Has odabışı, onun Hurremden şemme aramakta ve bütün eşyada gene Hurremi yaşar görmekte olduğunu sezdi: Valide Hazretlerine, dedi, selâm yollamak gerekmez mi?.. O, hulyah bakışlannı değiştirmeden cevab verdi: Hele Piri Paşa gelsin, Valideden haber getirsin. Sonra biz vazifemizi yaparız. Sen, telleri söyledegör. O gece de geç vakte kadar saz ve söz ile geçti, Valide Sultandan selâm lar, dualar getiren Piri Paşa çarçabuk savuldu, efendi ile köle başbaşa kaldı, kadehler boyuna dolup boşaldı, teller fasılasız inledi ve geceyansı, feverandan otağa sığmaz hale gelen Hünkâr tara fından Valide Sultana uzun bir mektub yazıldı. Yeniden vedalaşmak maksadile kaleme alınmış gibi gösterilmeğe çalışılan bu kâğıdın hemen her satırında Hurreme ithaf olunmuş bir kelime vardı ve sonu da onu, Hafsa Sultanın himaye sine bırakmaktan ibaret kahyordu. Mek" tubu götürmeğe memur edilen Has odabaşı, üç sırmah bohça dolusu armağanı da Doğancılar sarayma taşımak emrini almıştı. Midesini şarabla şişirmiş, kafasını dumana boğmuş, sinirlerini gerginlikten rehavete ve rehavetten gerginliğe geçirerek harab etmiş olmasına rağmen Hünkâr, gün doğmadan önce ayaktaydı, gecesinı yatakta sakin bir uyku ile geçirmiş gibi zinde görünüyordu. Otağ kapısına gel dikleri haber verilen devlet ricalini hu zuruna sokamadan iradelerile karşılaştırdı, ordunun hareket ettirilmesini ve kendi atının da hazırlanmasını emretti. Biraz sonra pırıltıh bir mahşer uğultulu bir akışla harekete geçmişti, çadırlı ordugâh inanılmaz bir hız içinde atlı ve yaya fırkalara inkılâb ederek Maltepe istikametinde yol almağa başlamıştı. Bütün Üsküdar zaten ayaktaydı, îs tanbuldan da binlerce kişi orduyu uğur lamağa geldiğinden yürüyen mahşerin yanıbaşında sabit görünen ikinci bir mahşer daha peyda olmuşa benziyordu. Kalanlar, gidenleri alkışlarla teşyi ediyor ve avuçlarda alkış olup saygı haykıran yüreklerin sesi, yürüyen mahşerin uğul tusu arasında garib bir tınnat aksettiri yordu. gâhlarına ısmarlanmış olan vapurların kat'î şartname ve plânları hazırlanmak tadır. İkinci defa hazırlanmakta olan bu proje ve plânlar inşaatm teferruatma taalluk etmektedir. Alman tezgâhlamnda bu vapurların inşasına yakında merasimle başlanacaktır. ban sokağında 4 nır mralı evde oturan Şerefeddinin kızı 2 yaşlarında Hemi yet, bundan on gün evvel evde salıncaktan mangalın üstüne düşerek kayna makta olan fasulya tenceersinden haş lanmışh. Söylendiğine gö Küçük Hamiyte re küçük, fazla yaralandığından babası tarafından Şişli çocuk hastanesine kal dırılmış, orada bir müddet kaldıktan sonra yaramazlığı yüzünden evine iade e dilmiştir. Fakat yaraları tehlikeli olan çocuk aradan 24 saat geçmeden evinde ölmüştür. Zabıta ebeveyninin çocuğun iyileş meden hastaneden çıkanldığı hakkındaki iddiası üzerine bu ölüm hâdisesi üzermde tahkikata başlamıştır. Bir yaralının iyi olmadan hastaneden çıkanlması alâkadarlarca doğru bulunmamaktadır. Bu hususta kendisile görüşen bir muharririmize Sıhhiye Müdürü Ali Rıza: « Mevzuubahs hastanenin çocuk servisi Tıb fakültesine aiddir. Mesele den haberdar değilim» demiştir. Keyfiyeti ayni zamanda Tıp fakül tesi Etfal kliniği sertabibi İhsan Hilmiden sorduk: « Ben yatanların isimlerini bilmem. Sadece oraya gelenleri tedavi ederiz. Böyle bir şeyden de haberim yoktur» demiştir. Meseleyi hastane sertabib vekili ve göz tabibi Rifat Ahmedden sorduk. Bize şu izahatı verdi: « Bu çocuk denildiği gibi mangala düştükten dört, beş gün sonra annesi tarafından hastaneye getirildi. Yarasının ağır olduğunu gördük. Biz ancak emzikteki çocuklaa annelerile birlikte hasta neye kabul ederiz*. Bu çocuğun büyük olmasma rağmen yarasının ehemmiyeti ni gözönünde tutarak annesile birlikte hastaneye kabul ettik. Fakat iki gün sonra annesi kocasile boşanma işi olduğun dan bunu ve diğer bazı işleri takib et mek için gitmek mecburiyetinde bulun duğundan ısrarla bahsetti. Mutlaka gi deceğim dedi. Kadınm bu ısrarı karşı sında usulen bir sened aldık. Kendisine tedavi usulünü öğrettim ve çocuğu kendisine teslim ettik. Mesele bundan iba rettir. Çocuk yaramazlığından dolayı kapı dışarı edilmiş değildir.» Ordu hareket ediyor Alman tezgâhlarına Küçük Hamiyet ısmarlanan gemiler nıçın Ticaret Odasının yeni bir kararı Oda, turizm işile de meşgul olacak Istanbul Ticaret Odası şimdiye kadar bizde Odaların meşgul olmadığı mühim bir işle meşgul olmayı kararlaştırmıştır. Oda son zamanlarda Avrupa Ticaret Odalarının ehemmiyetle meşgul olduk Ian turizm işile uğraşmak üzere tertibat almıştır. Bu işle Oda tetkikat şubesi meşgul olacaktır. Son zamanlarda Avrupa Ticaret O daları turizmin ticarî işler üzerindeki tesirlerini nazan dikkate alarak bu işle uğraşmak üzere birer kısım ayırmışlardır. Istanbul Ticaret Odası turizm işinde bir tedbir almaktan ziyade şimdilik işi tetkik edecektir. Oda bilhassa haricden seyyah getirmekten ziyade memleket dahilinde bir turizm hareketi yaratmak imkânlarr nı tetkik edecktir. Bu tetkikatta Odanm varacağı neticeler alâkadar makamların nazan dikkatine arzolunacaktır. Turizm işlerini tanzim etmek üzere Ankarada bir komisyon kurulmuştur. Bu komisyon bu iş üzerinde ehemmiyetle meşgul olmaktadır. Odanm şimdiden faaliyete geçmesi ileride ahnacak ted birlerin temelini teskil edecektir. D ° Karadeniz hattı için ısmarlanacak beşer bin tonluk üç vapur için şantiyelerin şehrimizde bulunan mümessillerile mü zakerelere devam edilmektedir. Deniz yolları İdaresinin elinde Alman, Fran sız, Ingiliz ve Holanda şantiyelerinden verilmiş muhtelif teklifler vardır. Bunların teklif ve birbirlerile mukayeseleri işi de bitmek üzeredir. Dün, bu maksadla Denizyolları îda resinde bir toplantı yapılmıştır. Toplantr ya şehrimizde bulunan ecnebi gruplan mümessil ve mühendisleri de iştirak etmiştir. Karadeniz hattı için yaptırılacak vapurların sipariş işi önümüzdeki ilkbahardan evvel bitmiş olacaktır. Ankara vapuru Hamburga gönderilmiyecek Denizyollan îdaresinin Ankara vapurunun Hamburga gönderilmesinden sar fmazar edilmiştir. Ankara vapuru evvelce verilen bir karara göre müteferrik ihracat tüccarlarına aid mallardan üç bin ton yükliyerek Hamburga götürecekti. Bu karar, ihracat mallarımızın stokunda vesait noksanm dan dolayı zuhur eden zorluklar üzerine verilmiş bulunuyordu. Fakat ecnebi vapur acentalarile yapılan anlaşmaların bir neticesi olarak son bir ay içinde Izmir ve Istanbul limanlarına yirmiden fazla ecnebi şilebi gelerek toplanan mallan al mış olduklanndan ortada bir nakliyat sıkmtısı kalmamıştır. Bu suretle vapurun Hamburga bir sefer yapması esbabı da ortadan kalkmıştır. Denizyollan ldaresi, ihracat malı yüklü olarak Hamburga gidecek olan Ankara vapurunun fırsat elvermiş iken orada esaslı bir surette tamirini de dü şünmüştü. Fakat, bugünkü vaziyete gö re, vapur gene kendi tersanemizde tamir edilecektir. MÜTEFERRIK İhracat vesikaları tevzi edildi Ticaret Odası eski ihracatçılar içuı İktısad Vekâletinden gelen ihraç vesikalarım tamamen tevzi etmiştir. Bu suretle İstanbulda 194 eski ihracatçıya vesika verilmiştir. Yeniden de 53 ihracatçı vesika almıştır. Bir taraftan da yeniden ihracatçılık yapmağa talib olanlara vesika verilmektedir. Demir ihtikârı Son zamanlarda şehrimizde demir fiatları üzerinde müthiş bir ihtikâr baş lamıştır. Bu hususta alâkadar makam lara şikâyetler vaki olmuş ve tetkiklere başlanmıştı. Neticede ham demir ve demir malzeme fıatlarının ihtikâr derecesine yükseldiği tesbit edılmiştir. Esasen memleketimizde demir itha lâtı birkaç ithalâtçının elindedir. Bunlar da haricde demir fiatları biraz yükseldi mi burada derhal fiatlara müthiş bir zam yapmaktadırlar. Bu suretle altı ay içinde fiatlar 2,5 misline kadar çıkmıştır. Sovyetlerle Fransanm verdikleri ce vabların akabinde Londradaki beynel milel komisyonda gayet vahim yeni bir ihtilâf çıktı. Bu ihtilâf, Almanya ile İ talyanın verecekleri cevablarla alâkadar bulunduğundan bir kat daha ehemmiyet kesbetmektedir. İhtilâf, İspanya devlet bankasmdaki kâğıd paraların karşılığı olup İspanyol hükumeti tarafından haricden harb Ievazımı almak üzere, Fransaya ve Sovyetlere gönderilen altınlar üzerine haciz konulması için Almanya ile îtalya tarafından yapılmış olan tekliften neşet etmiştir. Evvelce kendi şahsî mütaleası olarak bu teklifi reddeden Sovyet mümessili M. Maiski bu defa da Moskovadan aldığı talimat üzerine Sovyetler Birliğinin, bu teklifin, komisyonda mevzuu bahsedil mesine bile razı olamıyacağını kat'iyetle söylemiştir. Alman ve îtalyan mümessilleri, Sov yetlerin bu hareket tarzmı şiddetle pro « testo etmişler ve doğrudan doğruya İs panyaya yapılan hertürlü yardım ve müdahalelerle birlikte, altınlar üzerine haciz konulmasında ısrar etmişlerdir. Yani gönüllüler gönderilmesinin men'i işine razı olmalan için ayni zamanda altın üzerinde İspanya hükumetinin dilediği gibi tasarruf etmek hakkının ref'i hususunda ayalc dıremiş oluyorlar. Diğer taraftan Portekiz, kendi top raklannda, bitaraflığı kontrol için, ecnebi müşahidler bulundurulmasma asla razı olamıyacağını bildirmiştir. Bu suretle karada kontrol vaz'ı işi de güçleşmiş olu yor. Karada kontrol konulmayınca de nizden de kontrol konulamıyacaktır. Çünkü îspanya bir ada değildir. Hulâsa İspanya işleri Avrupa devletlerini çar pıştırmak istidadını bütün vahametile muhafaza ediyor. Almanya İtalya cephesi birliğine karşı Sovyetlerle Fransa i nın birlikte yürümek temayülü artmış olması bu vehameti bir kat daha şiddetlendiriyor. ŞEHİR IŞLERİ Dahiliye Vekâletinin bir tamimi Dahiliye Vekâleti vüâyetlere gönderdiği bir tamimde Belediyeler Bankasmdaki para arın itina ile sarfedilmesi lâzım geleceğini, binaenaleyh para alır ken mübrem ihtiyaç vaziyetlerinin gözönünde tutulmasım istemiştir. Hükumetin denizcilik işlerine verdiği ehemmiyet Hükumet denizcilik işlerinde müte hassıs genclerimizin yetiştirilmesi için bir program hazırlamıştır. Bu program Denizyollarile diğer alâkadar makam lara tebliğ edilmiştir. Ayrıca bu sene Denizyollarile, Fabrika, Akay bütçele rine, Denizyolları gemi zabitan ve adamlarına verilmek üzere 12 bin lira ikramiye, ayrıca yabancı memleketle re tahsile gönderilecek talebelerle staja girecek mülâzim kaptanlara sarfedilmek üzere de 12 bin lira tahsisat konulmuştur. Denizyollarmm bu seneki varidat bütçesi 1,375,441 lira, masarif bütçesi de 1,352,761 liradır. Akay bütçesine ikramiye için 2500, Avrupaya gönderilecek iki talebe için de dört bin lira konmuştur. Akaym bütçesi 658,000 lira varidat, 653,00 lira masraftan ibarettir. Havuzlar idaresi bütçesine iki tale benin tahsili için 3000 lira, memurlara ikramiye için de 2700 lira konmuştur. Ayrıca Havuzlar idaresinin bütçesine alınacak yeni makineler için 78,825 lira konmuştur. Işte Türk gücünün sayısız canh sah nelerinden biri de ordunun Üsküdardan bu çıkışıdır. Buna çıkış demek gerçekten ayıbdır, günahtır. Ordu, bir şehirden çıkıp başka bir şehre giden veya bir noktadan kalkıp başka bir noktaya geçen bir askerî küme değildi, başka ve çok başka bir varlık olup ona yürüyen bir tarih, ayaklanmış bir cihan ve yüz bin yıldızh bir kâinat demek hiç te mubalâğa sayılmazdı. Bu yürüyen tarihin, bu ayaklanan cihanın, bu pınl pml parlıyan kâinatm Ve kulağına fısıldar gibi davrandı: özü Türk, yüzü Türk, dili Türktü, o se Büyük amcamın oğlu Rodosta!.. Onun bir gün olup babası Cem gibi Fren beble yeri ve gökü imrendiriyordu. gistana gitmesinden, başıma derd açmalArkası var] smdan korkarım. Babam, frenklerle hoş geçinmiş ise bir sebebi bu çıbanm deşilCEMtYETLERDE mesinden korkmasıdır. Ben, onun gibi hareket etmek istemedim, yılanı saklan Esnaf cemiyetlerinin vaziyeti dığı kovukta yakalamayı kurdum. İstanbuldaki esnaf cemiyetlerinin vaHas odabaşı, herkes tarafından bili ziyeti Vilâyetle Belediye arasında tet nip te kimse tarafından ağza alınmıyan kik edilmektedir. Bu cemiyetler bir tabu sırn yeni duyuyormuş gibi davrandı, raftan Ticaret Odasma bağlı olduklan biraz da telâş gösterdi: Ya şövalyeler amcanız oğlunu ka gibi, diğer taraftan da kendilerinin bir teşekkül mahiyetine girebilmeleri için çınrlarsa? Bunu yapmazlar, yapamazlar. Vilâyetten müsaade almağa ve medenî Çünkü bana yenileceklerini anlayınca kamınun cemiyetlere aid maddelerine konuklarım ada ile değişmek istiyecek uymağa mecbur bulunmaktadırlar. lerdir. Kendisini şimdiye kadar alıkoy Bu işi dün Vilâyette Vali muavini maları, beslemeleri de hep bu düşünce Hüdai ile Belediye İktısad müdürü Ayüzündendir. Onlar, amcam oğlunun ba sım tetkik etmişlerdir. Netice Vali Muşını adaya tercih edeceğime inanırlar. hiddin Üstündağa bildirilecek ve kat'î Yarın bunun doğru olmadığını anlıya karar ahnacaktır. caklar. Çünkü Ada da, amcam oğlu da Küçük san'at sergisinde ikraelime geçecek!.. Ve birden sözü değiştirdi: miye kazananlar Haydi, git, validemin Üsküdara Ankaradaki küçük san'atlar sergisine geçip geçmediğini öğren. Lâlama kalırsa gönderilen eşyadan satılanlann para bu haberi çok geç ahnz. Dönüşte sofrayı larmm bir kısmı Ticaret Odasma gön kurdur. Yola çıkmadan biraz eğlenelim, derilmiştir. Odada paranın sahiblerine ferahlanalım. tevziine bugün başlanacaktır. Ibrahim, sazile beraber beklenen haAnkara sergisinde ikramiye ve maberi de getirdi, Valide Sultanm Salacak dalya alanlarm İstanbulda bulunanlarıyolile Doğancılar sarayma geçtiğini «müjde» ledi. Müjde diyoruz. Çünkü na da bu ikramiye ve madalyalar Hal Hünkâr, anasının Üsküdara gelişini bir kevinde yapılacak bir merasimle tevzi beşaret olarak telâkki ediyordu. Nite edilecektir. Gazi köprüsünün inşaatı Gazi köprüsünün deniz içinde kala cak ayaklarmda kullamlması lâzım gelen çimentonun evsafı şartnamede tes bit edilmiş ve fakat Almanyadan getirtilecek olan çimentoların bu evsafı haiz olmadığı anlaşılmış olduğu için bu ci het hakkmda yapılacak muamele Na fıa Vekâletinden sorulmuştu. Yapılan tetkikat neticesinde şartna menin bu maddesi üzerinde bazı ufak tadilât yapılmasma ve evvelce gösterilen çimento evsafmm değiştirilmesine ve buna mukabil de sarfedilecek mik tarın ziyadeleştirilmesine karar verilmiştir. DEMÎRYOLLARDA Alpullu ile Kırklareli arasında otoray işletilecek Devlet Demiryolları idaresi Avrupa hattınm Alpullu Kırklareli şube hat tmda otoray işletmeğe karar vermiştir. Şimdi Edirne postaları Alpulludan Kırklareline kadar gitmektedir. Fakat ekspres doğru geçtiğinden bittabi ekspresle Kırklareline yolcu gidip gelememektedir. Bunu nazari dikkate alan idare, Anadoludan bir otorayı Avrupa hattma geçirmiş ve bir tecrübe yapü mıştır. Bu tecrübe muvafık netice verdiğinden 1 şubattan itibaren Alpulluda otoraym ekspresle telâki etmesi ve yolcuları Kırklareline getirmesi, ayni şekilde Kırklareli yolcularını da eksprese getirmesi takarrür etmiştir. Buna aid tarife hazırlanmaktadır. îtfaiye için yeni cihazlar Mevaddı müştaile yangmlarına karşı köpük yapan asrî cihazlar üzerinde bundan evvel yapılan tecrübeler iyi neticeler vermişti. İtfaiyede kullanılmak üzere bu cihazlardan lüzumu kadar satm alınmıştır. Çanakkale kazasînda boğulanların adedi 20 imiş Muharrem Feyzi TOGAY Baltalimanı Eminönü arasında otobüs seferleri Bazı otobüs sahibleri Belediyeye müracaat ederek Baltalimanile Eminönü arasında otobüs işletmek müsaadesi istemişlerdir. Belediye bu müracaati esas itibarile kabul etmiştir. Heyeti fenniyece tetkikat yapılmaktadır. Ayrıca seyrüsefer şubesi de bu yol üzerinde tetkikat yaparak raporunu vermiştir. Arabalar yakında işlemeğe başlıyacaktır. Ilkmekteb muallimlerine verilen konferans Terkos makinelerinin tamiratı bitti Terkos fabrikasmdaki bütün maki neler yeniden tamir edilmekte idi. Yapılan bu tamirat bitmiş, fabrika daha mükemmel bir şekilde faaliyete geç miştir. Geçenlerde Çnakkalede Vandura İngiliz gemisile Ticareti Bahriye motörü arasmdaki musademede motörden deniKayseri meb'usu ze düşüp boğulanlarm adedinin yirmi Süleyman Demire ye baliğ olduğu haber verilmektedir. zen Ankarada vefat etmiştir. Mer hum 1873 te Rus çukta doğmuştur. Muntazam tahsili olmamakla bereber, biraz fransızca ve almanca bilirdi. î malâtı harbiye fabrikalannda silâh us tabaşısı iken meb Süleyman Demırezen us seçilmiştir. Evlidir. Üç çocuğu vardır. Kederli ailesine taziyetlerimizi sunarız. Kayseri meb'usu Süleyman Demirezen öldü Cumhuriyet Nushası 5 Kuruştur Senelik 1400 Kr Altı aylık 7S0 Ûç ayUk 400 Bir ayhk 150 Bir cesed bulundu Dün, Fenerde cadde üzerinde bir erkek cesedi bulunmuştur. Yapılan tahkikatta cesedin Fenerde Mürselpaşa caddesinde oturan Koçoya aid olduğu anlaşılmıştır. Tahkikata devam edilmektedir. Evvelki gün şehrimize gelen Maarif Vekâleti Orta Tedrisat Şube müdürlerinden Fuad, dün Üniversite konferans salonunda aile bilgisi mevzuu etrafın da bir konferans vermiştir. Abone j T ü r k i y e şeraiti» IÇID Hariç İÇİD Konferansta bulunan muallimlerden bir grup Sırf ilk tedrisat muallimlerinin meslekî bilgilerinin artırılması maksadile verilen bu konferansta 1500 e yazın muallim hazır bulunmuştur. Fuad, iki gün sonra Ankaraya vazifesine dönecektir. 1700 Kr. 1450 800 yoktur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle