Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYEl 21 Nisan 1936 VIYANA OONUŞU Tarihî tefrika : 9 M. TURHAN TAN ( Şehlr ve Memleket Haberlerl ] Föniks şirketinin vaziyeti Müfettiş bir bilânço yaptırılmasını istedi Föniks Sigorta Şirketinin tasfiye vaziyetini tetkike gelen İktısad Vekâleti müfettişi Nahid, tetkikatına devam etmektedir. Şirket nezdinde yaptığımız tahkikata göre müfettiş şirketten bir bilânço istemiştir. Bu bilânço şu esaslan ihtiva edecektir: 1 Hükumetin sigortalar hakkında mevduat koymadan evvel şirkete sigorta edilenlerin adedi ve sigortalarınm kıymeti. 2 Hükumetin sigorta kumpanyaları hakkında mevduat koyduktan sonra şirkete sigortalanmış olanlann miktan. 3 Millî reasürans şirketinin teessüsünden sonra sigorta edilmiş olanlann miktan, yani 929 senesinden sonra sigorta edilenler. Şimdiki halde şirket bu hesabları çıkarmakla meşguldür. Bu iş birkaç güne mütevakkıftır. Yapılan tetkikata nazaran bu şirketin memleketimizde sigorta ettiği eşhasın miktan 4,000 dir. Yalnız bu sigortalılann kısmıazamı Reasürans şirketinin teşekkülünden sonra kaydolunmuşlardır. Bunlara aid sigorta bedelinin nısfını şirket kanun mucibince Reassürans Sigorta Şirketine yatırmıştır. Bu suretle şirketin temitıat akçesile birlikte memleketimizde 170,000 liraya yakın parası vardır. Halbuki sigortalılann alacaklan para da aşağı yukarı bu miktarı tutmaktadır. Siyasî icmal Cenevredeki görüşmeler abeşistan son dakikada büyülc siyasî bir cesaret gösterdi ve gahb ve mağlub esasları üzere İtalya ile mütareke ve sulh müzakerelerinde bulunmak için Onüçlerin yaptığı nihaî teklifi reddetti. Habeşistan son cevabında ilk defa iki tarafa yapılan teklif mucibince Milletler Cemiyeti misakının ruhu dahilinde müzakerede bulunabileceğini tekrar etti. Italya ise müzakere usulü için yaptığı tekhfte Milletler Cemiyetinin haricde kalmasını ve isterse yalnız bir seyirci sıfatıle bir müşahid bulundurmasmı ve müzakerelerin neticelerini Onüçler komitesine bildireceğini ileri sürmüştü. Daha sonra müzakerelere dair komiteye mufassal ve muntazam surette malumat vermeğe razı olmuştu. Italyanın bu teklifini bir derece kâfi gören Onüçler heyeti Habe şistanı evvelce verdıği cevabı tadile davet etmişti. Fakat Habeşistan maddî ve manevî bütün akıbetleri gözüne aldırarak red cevabı vermiştir. Habeşistanın bu teklife razı olmıyacağını devletler ve hatta Fransa biliyordu. Bunun için Fransız murahhası Paul Boncour hiç olmazsa kısa müd detli blr mütareke yapılması için Musolini nezdinde teşebbüste bulunmuştu. Lâkin îtalya ne mütareke, ne de sulh müzakerelerinde Milletler Cemiyetini kat'iyyen işe karıştırmak istemedığinden Fransız murahhasının teşebbüsü müessir olmamıştır. Bir Denizbank kuruluyor Bütün deniz müesseseleri bu bankaya devredilecek İktısad Vekâleti tarafından deniz ticaretimizin yükselmesi ve kabotaj hatla rımızla ecnebi limanlara muntazam postalar yapılması işi için mühim bir kanun lâyihası hazırlanmaktadır. Türk deniz ciliğini tamamen yeni ve modern bir teşkilât altına alacak olan bu lâyiha, (Deniz Bank) isminde büyük bir müessese kurulmasile alâkadar bulunmaktadır. (Deniz Bank) lâyiha projesi yakında Vekiller Heyetine sevkedilecektir. Lâyiha esaslanna göre Deniz Bankın sermayesi, Denizyollan Idaresi, Akay müdürlüğü, Deniz Fabrika ve Havuzlar İdaresi, Tahlisiye Umum Müdürlüğü, Istanbul ve îzmir liman şirketlerinin sermayelerile Trabzon ve Mersin liman şirketleri ve fenerler idaresinin sermayele rindeki hükumet hisselerinden terekküb edebilecektir. Nakid ve diğer sermaye leri bankaya intikal eden bu müesseseler, Deniz Banka bağlanacaklardır. Bankanın bir umum müdürü, bir u mum müdür muavini ve beş kişilik bir idare meclisi bulunacaktır. Deniz Bank, kendisine bağh müesse selerin faaliyetine aid malî ve teknik tedbırleri alacak ve kendi sahasmdaki millî teşekküllere icab eden krediyi açacaktır. Şimdi Dahiliye Vekâletine ve mahallî belediyelere bağh olan bütün iskele işleri de (Deniz Bank) a devredilecektir. " (Deniz Bank) a kabotaj seferlerini ıslah ve yeni bir tarzda idare, tersaneleri mizi ıslah, liman ve nhtımlanmızı inşa gibi hususlarda tam salâhiyet verilecektir. İşle alâkadar olanlar, İktısad Vekili Celâl Bayar tarafından esas prensipleri bulunan (Deniz Bank) ile Türk deniz ciliğinin inkişaf ve tekâmülü yolunda en esaslı ve sağlam bir adım atılmış olaca ğını söylemektedirler. Asarı atikayı tahrib davası Bir avukat bu suçtan muhakeme ediliyor Avukat Yusuf Kenan aleyhine ikinci ceza mahkemesinde hukuku umumiye namma âsari atikayı tahribden dolayı bir dava açılmıştır. Yusuf Kenanm; Sultanahmedde Kabasakalda babası eski Adliye Nazın Celâlden müntakil bir konak arsası vardır. Burası çok eskiden yandığı için yakın zamana kadar mevcud olan taşları kal dırmak ve bunlan satarak birkaç kuruş kazanmak maksadile fakir bir adam Yusuf Kenana müracaat etmiş; Yusuf Kenan da bu adamın haline acıyarak ve hiç birşey mukabilinde olmıyarak taşlann kaldırılmasına müsaade eylemiştir. Yalnız; arsanın önünde bir de çeşme bulun duğu için halkın bu çeşmeden istifadesini düşünen Yusuf Kenan, sade bu çeşmenin yıktırılmamasını tenbih etmiştir. Arsadaki duvarlar ve bu meyanda çeşmenin arka sındaki kemerler de yıkılarak taşlar kaldırıldıktan sonra, çeşme kemerlerinin âsari atika olduğu ileri sürülerek Yusuf Kenan mahkemeye verilmiştir. Dün ikinci ceza mahkemesinde bu davaya bakıl mış ve fakat Belediye Tetkik şubesi mühendislerinden bir zatm malumatına lü zum görüldüğü ve mühendis te gelmediği için dava baska bir güne bırakılmıştır. Esir pazarında satılan kızlarm, kasab dükkânmdaki gövdelerden farkı sadece canlı olmalarıdır! Haremağalarının yanlanndaki Bal tacı, Şatır, Yamak gibi uşaklar, ilk lâhzada bıçaklanna el atar gıbi olmuşlardı. Lâkin Kara Mehmedin Sipahi kılığında olması, Deli Muradm da yan çıplak kolunda hem Levend, hem Yeniçeri döğ mesi bulunması kendilcrini saldırmaktan alıkoymuştu. O devirde Sipahilere, Ye niçerilere uluorta el kaldırılamazdı. Padişahlar bile her iki zümre mensublarından cezalandırmak istedikleri kimseleri kendi zabitleri vasıtasile hapse attırırlar, yahud boğdururlardı. Ayni zamanda bu uşaklar, haremağalarının birinin sillelenmesinden ve birinin koıkuya düşürülüp paçavraya çevrilmesinden için için haz ahyorlardı. Çünkü onların densizliklerinden, ahmakça ça lımlarından, dillerindeki gemsiz küstah lıktan canlan yanıktı. Bütün bunlara Deli Muradla Kara Mehmedin kolay yenilir insanlar olmadığını anlamak ta katılınca bıçaklara atılmış olan ellerin hareketsiz kalışı tabiî görülmek lâzım gelir. Fakat vaziyet haremağalan için çok acıklı idi. Ağzı burnu kanaya kanaya atının ayağı dibinde upuzun yatmakta olan adam kadar öbürü de etrafa tebessümlü bir acmış telkin ediyordu. Biraz önce onlan yan mabud kudretinde görerek riikular, sücudlar içinde uğurlamağa koşanlar şimdi bıyık altından gülüyorlardı, Esirhanenin avluya bakan pencerelerinde kavsi kuzahlar açılmıştı, renk renk kızlar manzarayı seyredip fıkırdıyorlardı. İşte bu sırada Kara Mehmed araya girdi, atlı haremağasına yanaştı: Hoş görün ağa, dedi, bu işi. Siz saraylılar bizim dilimizi bilmezsiniz, biz taşra halkı sizin dilinizi anlamayız. Onun için ayda, yılda bir karşılaşırsak dalaşınz, biribirimizi incitiriz. Görüşmemiş, döğüşmemiş olalım, tath tatlı ayrılahm. Sizin için de, bizim için de hayır bundadır. Ve sonra eğildi, yerdeki haremağasını şal kusağından yakaladı, kara kıldan örülme bir çuval tutuyormuş gibi tek eli le kaldırdı, atına bindirdi: Haydi, dedi, uğurlar olsun. Adem oğulları için dövmek te vardır, dövülmek te. Bugün senin bahtına tokat yemek çıktı. Hos birşey değil amma suç senin. Söğmeyeydin, bu hale gelmiyeydin. Yeni bir münakaşanın yeni bir dayakla neticeleneceğini, bu dev yapılı adamlarla başa çıkamıyacaklannı çoktan anlmış bulunn ağalar ağızlarını açmadı]ar, uzun boylarını boyunlarının büklümü içinde kısaltarak atlarını sürdüler, Hünkâra derd yanıp gördükleri hakaretin öcünü almak ümidi içinde oradan uzaklaştılar. • Şimdi Esirhane Emini, bütün adamlarile, Deli Muradın ve Kara Mehmedin önünde eğiliyordu, dalkavukluğa giriserek yapılan işin yerinde olduğunu söylüyordu. Esirciler de saray adamlannı, silleliyen yiğitleri korka korka süzüyorlardı. Çünkü onların alışveriş yapmağa kalkışmaları halinde cetin bir maslahatla karşılasmış olacaklarını sezinsiyorlardı. Fakat iki yiğit dosta hakikî numaralarmı verenler, pencerelere yığılan esir kızlardı. Onlar, haremağasını bir sillede al kana boyayıp yere düsüren Deli Muradın pençesinde ve bu sillelenmiş iri boy Arabı tek elile kaldırıp at üstüne atan Kara Mehmedin bıleğinde yüreklerini hoplatan birşey, bir cazibe, bir büyü görüyorlardı ve heyecan içinde titreşiyorlardı. Hiddet buhranından yavaş yavaş kurtulan Deli Murad, kendilerini alkıslayıp duran Esirhane Eminini terslemekte gecikmedi: Ağa, dedi, biz buraya ne haremagası dövmeğe, ne seni dinlemeğe geldik. Biz alışveriş yapacağız. Ağa, sert sert söylenen bu sözler üzerine esircilerin en ileri gelenlerini yanına çağırdı, emir verdi: Şehbazları yukarı çıkann, bütün kızları gösterin. Inşallah hoşlanna gidecek mal bulurlar da eli boş dönmezler. Böyle yiğit müşterilerin gönüllerini hoş etmek borcumuzdur. Haydi, yürüyün, gözünüzü dört açın. ** * Esir alışverişi hiçbir aksataya benzemez. Bu alıp satma sahnesinde müşteri ekseriya şehvettir, hayvanî ihtiraslardır. Satılan meta ise öldürülmüs irade, susturulmuş gönül, unutturulmuş hürri yet ve hepsinden acıklısı güzelliktir, gencliktir, ettir!.. Şahlanmış hulyalarla esir pazarına gelen şehvet, kızıl ve kıpkızıl iştiha halinde harekete geçer, önüne serilen saçları tel tel muayene eder, keyfine bağh bırakılan beyaz, esmer; zavıf, tombul; körpe, olgun etleri mıncıklar, okşar ve o saçlann omuzlarda dalgalanışı, o etlerin yürüyüş vaziyetindeki biçimlerini uzun uzun tetkik eder. Sonunda ya hoşnud kalarak sırıtır, bir avuc altın kusarak et kümelerinden birini kucaklar, inine götürür. Yahud komurdanarak döner. Satılan kızlann, kadınların kasab dükkânmdaki gövdelerden farkı, sadece canlı olmaktan ibarettir. Yoksa bu metaların da o gövdeler gibi örtüleri deridir ve her yanları açıktır. Çünkü, bir kuzu gövdesi nasıl başından kuyruğuna kadar görülmek lâzımsa, bir esir vücudü de övle gözden geçirilmek icab eder. Kesilmiş bir kuzuda hoşa gitmiyecek parçalar bulunduğu gibi satılık bir kadında da mesrebe ve zevke göre çirkin görünecek yerler bulunabihr. Bu sebeble esir, yalnız derisıle teşhir olunur ve müşteri onun benlerini sayar, kalçalarını ölcer, bütün uzviyeti üzerinde arzularını dolaştırır. Esir, canlı bir manken gibi verilen emirlere uyarak diz çöker, yan yatar, yüzükoyun uzanır, iki büklüm durur, yürür, oturur, dişlerini göstermek için güler. Yalnız ağhyamaz. Çünkü ağlarsa mal sahibini kızdıracağını ve çıplak sırtına kamçı ineceğini bilir. Müşteri eti beğenince kasabın vazifesi parayı almak ve eti satmaktır. Et, ken dine açılan ağza karsı birşey söyliyemez, mukadder olan akıbetine doğru sürüklenip gider. Esir kızlar da öyledir. Kendilerini alan adamlann ne yaşile, ne kılığile alâkanamaz, koyun budu sessizliğile müsterisine mal olur. İşte Deli Murad, Kara Mehmed böyle bir ahsveris sahnesine gidiyorlardı. Fakat onların han avlusundan bir hâdise çıkarmış, saray adamlannı hırpalamış olmalan, kendilerine başka müşterilerden farklı bir mevki temin etmişti. Vakıayı pencereden seyretmiş olan esir kızlann hepsinde bu iki yiğit adama karşı bir ilgi seziliyordu. Kuvvet, esir kadın kalbini de heyecanlandırır. O kalb, hissetmekten menedilmiş olsa bile yerinde duyar, çırpar. Esir pazarındaki küme küme kızlann kalbi de beş on dakikadanberi hızlı hızlı atıyordu ve bu çırpınış, gamlı göz lere garib bir cilâ getiriyordu. Mallanm teşhir için Deli Muradla Kara Mehmedin yanına katılan esirci ler, ilkin dehlizlerdeki düsük kıymetli kızları sıraladılar, usulü dairesinde yü rüterek, oturtarak ve terbiyeleri hakkında malumat vererek müşterilerin dıkka tini uyandırmağa çalıstılar. Muhtelif milletlere mensub olan bu kızlann çoğu kusurlu olup içlerinde göze hoş görünebilenleri de yasça geçkindi ve hemen hepsi mutfakta çalıştırılabilecek takımdan dı. \Arkast varl Dün şehrimize gelen seyyahlar Yalnız sigortalılar hakkmdaki mevduatın konulmasından evvelki zamanlarda sigorta edilmiş olanlann vaziyeti kalıyor ki bu da pek mühim değildir. Viyanadan gelen son haberlere göre orada diğer şirketler bu sigortahlan kendilerine mal etmek ve Föniks Şirketile akdettikleri mukaveleyi devam ettirmeği ufak miktarda taksit zammı ile kabul etmislerdir. Bu Istanbul ve lzmir Umanlarında radaki sigorta şirketlerinin de halkın siyapılcak ıtlahat gortalara karsı olan emniyetinin selbedilIstanbul ve lzmir limanlarının İktısad memesi için bu şekilde hareketi düşünVekâletine bağlanması ve bunların sönük dükleri söylenilmektedir. vaziyetten kurtarılması için hazırlanan proje tekemmül etmiştir. Proje bu hafta SEHİR İSLERİ içinde Kamutaya sevkedilecek ve önü müzdeki ay içinde çıkmış olacaktır. Floryada yapılan inşaat Yeni projeye göre gümrüğün elinde Floryada yapılacak tesisatın bu seneye aid olan kısmın inşaatına başlanmıştır. bulunan ambarlar liman dairesine geçe İnşaata devam edilebilmesi için evvelden cektir. Ambarların limana devri hazır burada yapılmış bulunan ahşab dükkân Iıklarına başlanılmak üzere idarî bir kalar ve barakalar kâmilen yıktınlmakta rar ittihaz edilmiş ve Gümrükler Vekâ dir. Bunların yerine beton olmak üzere letile İktısad Vekâletinin anlaşmasından 3,800 kişiyi alabilecek kadar kabine ve doğan bu karar alâkadarlara bildirilmişkarşılıklı olmak üzere 20 dükkân yaptı tiı. Bunun için Liman Umum Müdürü nlacaktır. Nakil vasıtalan ücretleri de Raufinin riyaseti altında bir heyet Gümucuzlatılacak ve gelecek seneden itibaren rükler Başmüdürlüğüne giderek ambarvapur işletilmesi için de tertibat alına lann vaziyetini, mevcud eşyayı, tahmil ve tahliye vesaitini tetkik etmislerdir. caktır. Şimdi hazırhklar yapılacak ve 1 hazi Yörükali plâjı randan itibaren ambarlar resmen limanın Vali Muhittin Üstündağ, Büyükada idaresine geçecektir. da yapıhnakta olan Yürükali plâjı inşaGümrükle liman arasında sıkı bir te atını gözden geçirmistir. Plâjdaki inşaat mas temin edilebilmesi için Sirkecide buepeyce ilerlemiştir. Kabineler birkaç gü lunan Gümrük Başmüdürlüğü kâmilen ne kadar ikmal edilecektir. Kazinoların Çinili Rıhtım hanına tasınacaktır. Bu müd inşaatı ise, ancak mevsim ortalarına doğ det zarfmda Liman Umum Müdürlüğü ru bitecektir. Plâjın ve kazinonun bu se de Reşadiye caddesindeki Liman hanınneki hasılatı, Adaları Güzelleştirme Ce dan Merkez Rıhtım hanına tasınacaktır. miyetine terkedilecektir. İktısad Vekâleti başmüşaviri Van der Beşer lira ceza verecekler Parten cumartesi günü Ankaradan şeh Pazar günü yüksek mekteb talebele rimize gelecektir. Başmüşavir pazar gürinden bir grup Büyükadaya gezmeğe nü Raufi ile birlikte Izmire gidecek ve gitmiştir. Talebeler çam ağaçlarmdan dal İzmir liman işleri tetkik erilecektir. Istanbul ve lzmir limanlarının ıslahı lar koparmışlardır. Bunlar ellerindeki dallarla iskeleye gelirlerken Vali Muhid için beş yıllık bir program yapılacaktır. din Üstündağ tarafından görülmüş, veri Hazırlanan projeye nazaran Sirkeci rıhlen emir üzerine talebeler karakola gö tımı Sarayburnuna ve Galata rıhtımı da türülerek ifadeleri alınmış ve kendilerin Kabataşa kadar uzatılacak ve gerek rıhden beşer lira ceza alınmasına karar ve tım gerek ambar ve antrepolar makine tesisatile takviye edilecektir. Limanm orrilmiştir. tasındaki şamandıralar kâmilen kaldın Piyasaya yeni çıkan taksiler lacaktır. Limana gelen her vapur nhtıma Belediyenin, taksi tahdidini kaldırması yanaşacaktır. Yalnız yanıcı ve patlayıcı taksi şoförlerini endişeye düşürmüştür. maddeler taşıyan vapurlar Kızkulesi ö Şoförler, bu yüzden piyasadaki taksile nünde duracaklardır. Bu suretle Istanbul lerin çoğalacağını ve ayni zamanda ve lzmir limanlan Akdenizin en ucuz işsizliğin de artacağını ileri sürmektedirler. su ve kömür veren limanlan haline geleOn gün içinde piyasaya yeniden 30 o cektir. tomobil çıkmıştır. DEN/Z tŞLERt Şoförler Cemiyeti, Cumhuriyet Halk Partisi riyasetine ve alâkadar dairelere Akayın ilkbahar tarifesi verilmek üzere bir dilek listesi hazırla Akay İdaresi yanndan itibaren ilkmıştır. Şoförler, Belediyeye borcu olan bahar tarifesinin tatbikma başlıyacaktır. şoförlerin, borçlarının Ziraat Bankasma Yeni tarifede pazar günleri için ayrıca devredilerek uzun vadelere bağlanması gezinti seferleri ilâve edilmiştir. Habeşistanın cevabı anlasıldıktan sonra Ingiliz Dış Bakanı Mister Eden komitenin telif teşebbüsünün akim kaldığının MÜTEFERRÎK derhal ilân edilmesini istemişse de Portekiz murahhası ve zecrî tedbirlere bakan Denizyollan idaresi eski Onsekizler komitesinin reisi M. Vasconcellostan başka Eden tarafını kimse tutvapurları satıyor mamıştır. Neticede akamet olup olmadığıDevlet Denizyollan İdaresi, kabotaj inhisârının tamamen değiştirilmesi üze nı tesbit işi dün toplanması kararlaştırılan rine Vapurculuk Şirketinin malı olan 17 Milletler Cemiyeti meclisine bırakılmıştır. vapuru evvelce takdir edilmiş olan kıyMeclis neye karar verirse versin daha metlerle satm almış ve şirkete 900,000 müzakere usulünü tayin işinde Milletler lira borclanmıştı. Cemiyetinin iki tarafı uzlaştırmak teşebHükumetçe satın alınan bu vapurlar büsü suya düstüğüne şimdidm hükmediledan yalnız Tarı, Güneysu, Aksu, Sadık bilir. Hem de bu teşebbüs Fransanın çezade, Bartın ve Inönü vapurlan posta virdiği manevra sayesinde Italyayı daha larda çalıştırılmaktadır. Diğerleri kul kendisinin sulh teklifleri malum olmadan lanılamıyacak vaziyette eski ve harab evvel bir derece haklı gösterecek ve askerî bir halde bulunduklarından Halicde bağ harekâta devama sarahat verecek bir şekil almıştır. Fransa intihab arifesinde daha lı bulunmaktadır. Denizyollan İdaresi, bir kısmı tamir ileri giderek zecrî tedbirlerin şiddetlendiedilemiyecek derecede çüriik olan, bir rilmesine razı olamıyacağını Ingiltereye kısmı da tamir için kıymefinden fazla evvelce bildirmiş olduğundan Mister Emasrar ıstıyen bu vapurlarda bekçıler bu den îngilterenin yalnız kalacağından korlundurmak suretile fuzulî olarak masraf karak yayı şimdilik fazla germekten çeetmektense bunlan hurda fiatile satmağa kinmiştir. karar vermiştir. Satılacak olan bu vapurUmumî intihab mücadelesi başlamasılar on tanedir. Yakında açık arttırma i na rağmen Fransayı îtalyaya karşı şidlânları yapılacaktır. detli tedbırler almağa sevketmek imkânı yok değildir. Bunun çaresi Almanyaya Hac yolunda ölenler Adnan vapurile hacca giden Türkis karşı Fransayı tutmaktır. Lâkin Ingiltere tanlı hacılardan dört tanesi gelirken yol siyasî bir ehemmiyeti olmıyan ve askerî da, bir tanesi de limanımızda dizanteri bir taahhüdü tazammun etmiyen erkânıden ölmüştür. Bu yüzden vapur beş gün harbiyelerın temasta bulunmasından ve için Kavaklarda karantineye almmıştır. Fransa ile Belcikayı bir istilâ karşısında Karantine müddeti bugün bittiğinden müdafaayı taahhüd eden mektubu vervapur limanımıza gelecek ve hacılar şeh mekten başka Fransaya bir yardım gösterememiş ve vadememiştir. re çıkarılacaktır. Hakimiyeti Milliye bayramı Hâkimiyeti Milliye bayramı dolayı sile resmî daireler yarın öğleden sonra tatıl edilecek ve mesaıye cuma günü başlanacaktır. Mektebler de yarın öğleden sonra tatil edilecek ve pazartesi günü tekrar açılacaktır. Zavallı kız öldü Bundan bir buçuk ay kadar evvel Harbiyede bir tramvay kazası olmuş ve Nişantaşında Valikonağı caddesinde Inci apartımanında oturan Abdullah kızı Fatma tehlikeli surette yaralanarak Şişli Çocuk hastanesine kaldmlmıştı. Hastanede yapılan bütün tedavilere rağmen Fatma aldığı yaralarm tesirile evvelki gün ölmüştür. SOSYETELERDE Rıhtım ve Balye Karaaydın şirketleri toplantısı Tasfiye halinde bulunan eski Rıhtım şirketile Balye Karaaydın şirketleri hissedarlar heyetleri Merkez Rıhtım hanında toplanarak tasfiye hesablarını tetkik ve tasdik etmislerdir. Ingiltere Ren işini Almanyaya vakit kazandıracak surette uzatmıştır. Fransa da Habeş meselesini Îtalyaya büyük yağmur mevsiminden evvel Habeşistanın payitahtını ve diğer büyük şehirlerini ele geçirmeğe fırsat verecek ve vakit kazandıracak surette uzatıyor. Ingiltere Ren işini Fransadaki umumî intihablardan sonraya bıraktırdığı gibi Milletler Cemiyeti meclisinin dünkü toplantısında dahi Fransa bütün mesaisini Habeş meselesi hakkında bir karar vermeği 11 mayısa bırakmağa hasretmiştir. Onüçler komitesi dağılmazdan evvel Italyanın zehirli gazleri kullanmasına karşı bir daha nazarı dikkatini celbetmiş ve Habeşlilerin hukuku düvel ahkâmma münafi harekette bulunmalan bile Italyanların zehirli gaz kullanmalanna bir hak veremiyeceğini ihtar etmiştir. Fakat bu ihtar diğer teşebbüsler gibi filiyatta bir netice vermiyecek ve Habeşliler kendi hallerine bırakılacaktır. Muharrem Feyzi Togay f/N/VERS/TEDE Teknik komisyon dün toplandı Üniversitedeki dil işlerinin ıslahı için alınması lâzım gelen teknik tedbirleri tesbit etmek üzere ayrılan Teknik Ko misyon, dün toplanmış ve büyük komisyona vereceği raporun bazı esaslarını hazırlamıştır. Bu esaslara göre dört akşam değil, sabahleyin saat 8 den 9 a kadar okutulacaktır. Her talebe mensub olduğu branşta, yabancı dilde yazılmış kitablan takib edebilecektir. Dil imtihanlarının mayısın 15 inden itibaren başlaması takarrür etmiştir. Yabancı Diller mektebi B kurunda olup ta Edebiyat Fakültesinde 4 üncü sömestr sonunda teks imtihanını vermiş olanlar yalnız bu seneye mahsus olmak üzere B kuru imtihanından muaf tutulacaktır. Bauver Marşan davasındaki müdafaamız Bauver Marşan Bankası Periye Bankası yerine kaim olduğu vakit, 1913 te akdedilen bir anlaşmaya tevfikan mevkii tedavüle koyduğu bonolara vereceği faiz ve sairenin icab ettiğini ileri sürerek hükumetimizden 9 milyon küsur Türk lirası istemektedir. Bu davaya dün TürkFransız Muhtelit Hakem mahkemesinde devam olunmuş ve Türk ajanı bu husustaki müdafaamızı okumuştur. Ajanımız, Periye Bankasının, Lozan muahedesinin gösterdiği mühletten sonra müracaat ettiğini, bu münasebetle mahkemenin bu işe bakmağa salâhiyeti olmadığını, esasen davanın da yersiz olduğunu anlatmıştır. Bitaraf hakem, yakında bu husustaki karannı bildirecektir. SAĞLIK tSLERi nı, seyyah nakli işinin serbest bırakıl masını, eski talimatnamedeki Londone Kuşpalazı hastalığı kaydinin tekrar ilâve edilmesini istemekPazar akşamı Büyükadadan kalkan tedirler. vapur Burgaz adasına geldiği sırada yolculardan küçük bir çocuk ölmüştür. ÇoHürriyet abidesi tamir cuğun kuşpalazından öldüğü anlaşılmışedilecek Dün şehrimize 300 seyyah gelmiştir. Seyyahlar arasında bir çok Mısırlı, tır. Beyoğlu Belediyesi, son zamanlarda Kız lisesinde misafir Romanyalı kız Hindli, Arabistanlı kimseler de vardır. Seyyahlar kafileler halinde müzeleri, cabazı yerleri harab olan Şişlideki Hürri talebelerden birinde de kuşpalazı görülmileri ve kapah çarşıyı gezmişlerdir. müş ve hastaneye kaldmlmıştır. Resmimiz bu seyyahlardan bir kısmını gostermektecRr. yet abidesini tamire karar vermiştir.