18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 Mart 1936 CUMHURİYET FRENSIZ ŞEHIR! İstanbul nakil vasıtaları daima tehlike ile doludur Tramvay kazalarının % 90 ı yokuşlu kavislerden ileri gelmiştir. Bu tehlikeyi asgarîye indirmek içîn şimdiye kadar ne yaptık? Bundan evvel de tramvay kazalan oldu. Bundan son ra da olacaktır. Mes'ul olan ya bulunacak veya bu lunmıyacaktır. Ya ceza görecek veya görmiyecektir. Bütün teessürü müz, müsebbibe karşı hiddetimiz pek tabiidir. Fakat işte bu kadar. Bu teessürle birçok gü zel ve acı sözler söyleriz. Şöyle yap malıyız, böyle yapmalıyız, deriz. Asıl tehlikeyi görmek için bir adım ileri atmış olmayız. Bizde tramvay tehlikeli ve kaza lıdır. Otomobil ve otobüs tramvay dan beterdir. Hatta beygir arabası, İatanbul tramvaylarından biri en tehlikeli bir . manda arabası bile kavis üzerinde: Yüksekkaldırım b'nü bizde büyük bir tehlikedir. Meseleye bu nokta na gördünüz. Tramvayların türlü türlü zardan bakınca yola çıkmak imkâ frenleri vardır. Vatmanın önünde du ran, mütemadiyen gıcırdatarak çevir nı yoktur. diği tekerlek el frenlerini idare eder. Frensiz şehir Yürekler acısı tramvay kazası facia Bunun daha kuvvetlisi tazyikli hava sını okurken gözünüze en ziyade çar frenidir. Son sistem tramvay arabala pan şey, «fren» kelimeleridir. Frenler rında en freni yerine hep tazyikli hava bozuktu.. Frenler tutmadı, araba «kı freni kaim olmaktadır. Bunun dört te zak» yaptı gibi birbirini tutmıyan söz kerlek üzerine tesir icra eden frenler ler. Halbuki «fren» nedir, bilirsiniz, de dir. Bundan başka tramvaylarda elek ğil mi? En sadesini köylüler kullanır. trikli veya miknatisî denilen frenler Yüklü araba ile çok dik bir yokuş başı vardır. Bu nevi frenler, tekerlekler üna geldıkleri zaman arabayı durdurur zerine değil, doğrudan doğruya raylara lar. Arka tekerlekleri arasına bir sopa yapışarak tesir icra ederler. Tramvay sokarlar. Böylece araba yokuş aşağı i lann altma bakarsanız iki yanmda da nerken tekerlekler dönemediği için «kı tekerlekler arasında raylara hemen yazak» yapar. Kuru bir yoldan gidiyorsa pışmış gibi duran bu frenleri görürsü bu «kızak» arabanm hızını keser. Bilâ nüz. Bütün bunlann yanıbaşında tramkis yol yaş olursa araba bir kızak gibi vaylarda çok kuvvetli bir fren daha var kayar. Öndeki hayvanlar bütün yükü dır. Birdenbire geri hareketine geçmek. üzerlerine alarak arabayı salimen yo Bazan tramvaylarda bizi birbirimize kuş dibine kadar indiremezlerse ya toslattıran kuvvetli fren i§te budur. Bu yuvarlanır veya bir engele çarparak kadar çok ve kuvvetli frenler ıslak havada fayda etmiyebilir. Bunun için de parçalanır. tramvayların altında kum dolu depolar Frenlerin biraz daha muntazamı pay vardır. Vatman elinin altındaki bir maton arabalarında gördüklerinizdir. Ara nivelâ ile istediği zaman kum depola bacı yanındaki bir manivelâyı çevirdik rını açabilir. Depodan tekerleklerin ö çe arka tekerleklerin üzerine yapışan nüne kadar giden borular vasıtasile frenleri sıkıştırınz. Otomobillerde ve ra^ 'irın üzerine kum dökülür. Anlaşılkamyonlarda arka tekerlekler üzerin dığı veçhile kum dökmekten maksad, deki bu el freninden başka dört teker frenler tarafından sıkıştınlarak döne lek üzerine birden tesir icra eden kuv mez bir hale gelen tekerleklerin ckı vetli tayak frenleri» vardır. Tramvay zak» yaparak kaymamasını temin et larda, şimendiferlerde türlü türül fren mektir. Fakat buna da güvenilemiye ler vardır. El freni, hava freni, elektrik ceği için Tramvay idaresi bilhassa yo freni ilâh... kuşlu yerlerdeki raylar üzerine kum Bütün bunlara rağmen îstanbul fren dökmek vazifesile de mükelleftir. siz bir şehirdir. İstanbuldaki nakliye vaSon faciayı yapan tramvay arabasın sıtalarma bu bakımdan bakarsanız bize daki frenlerin bozuk olup olmadığmı hak vereceksiniz. erbabı tayin edecektir. Fakat biz bütün Muhacir arabaları Şimdi şehrimizde işliyen nakliye va frenlerin tamam ve işler halde olduğusıtalannın en sadesi, en basiti olan mu nu ve depoların da kumla dolu bulun hacir arabasını ele alalım. Bunların hiç duğunu farzedelim. Böyle olduğu halde freni yoktur. Köylülerin kullandıkları bile tıklım tıklım yolcu dolu, ıslak raysopa bile bunlarda kullanılmaz. Sopa lar üzerinde süratle giden bir tramvayı yerine fren diye kullanılmak üzere ara durduramamak ihtimalinin mevcud olbanın altında sarkan bir zincir varsa duğunu gene bu kaza gösterdi. Tepeba da ender kullanılır. îstanbul şehri bun şından Belediye önündeki yokuşa ka dan dolayı her gün birkaç kurban ver dar tramvay bu sürati nasıl aldı? Frenmiyorsa, bu lutfu insanlara değil, ara lerin hepsi birdenbire bozuldu mu? Yoksa yanlış bir manevra neticesinde baya koşulan hayvanlara borcluyuz. Frenin bulunmamasmdan dolayı bi bunlar doğru kullanılmadı mı? Mese çare hayvanlar yokuş aşağı birkaç misli lenin bütün sırrı buradadır. Frenler, tramvay çok hızlanmadan artan yük altında inlerler. Arkaların evvel işlemiş bulunmak ve kullanılmış daki yükü tutamazlarsa, araba tekerlekleri altında kalacaklarını hissettikleri olmak gerek. Yoksa süratle yokuş ba için sevki tabiî ile fren vazifesini de şına geldikten sonra fren sıkıştırmak, kum dökmek para etmez. Frenler işlekendileri yaparlar. Arabalara kıymeti ancak beş lira tu miyorsa dökülen kumun faydası yok. tabilecek bir fren tertibatı koydurmı Frenler işliyorsa, süratle kayan «kızak> yarak şehir halkını, her gün tehlike al haline gelmiş tekerleklerin önüne dü tmda bulundurmak suretile hayvanlara şen kumlar bu ağır ve hızlı kızak tarayapılan bu vahşi zulüm ancak ve an fından sürüklenip gider. Fakat tramvay yolu «virajsız» yani cak bizde görülür. sağa sola sapmadan doğru giden uzunOtomobiller, otobütler, kamyonlar Otomobil ve kamyonlarda frenler ca bir iniş olsaydı belki bu felâketin ömecburidir ve Belediyece sıkı kontrol nüne geçilebilirdi. Frenler tutmazsa bialtmdadır. Fakat bunlarda yalnız fren le en ağır ileri hareketile tramvay molere güvenmek kâfi olmadığı için yo törlerini de fren şekline sokabilmek ihkuş aşağı inerken motörü söndürmek timali vardı. Bir engele çarpmadan evve makine ile arka tekerlekler arasm vel tramvayın sürati hafiflemiş bulu daki irtibatı kesmek te yasaktır. Başka nurdu. Galiba bütün tahkikat ve tetkikatm memleketlerde bu «yasak» pek şiddetli cezalar korkusu altında büyük bir e varacağı netice şudur: Viraj olmasaydı! Evet, istatistikler hemmiyetle tatbik edilir. Belediye nizamnamesi mucibince bu tetkik edilirse görülecektir ki tramvay çok tehlikeli keyfiyet bizde de «yasak» kazalarının yüzde doksanı bu kavisli tır. Fakat ancak kâğıd üzerinden «ya yokuşlardan ileri gelmiştir. Bunlar orsak» tır. İstanbulda otomobil kullanan tadan kalkmadıkça İstanbul şehrinin ların yüzde doksan dokuzu değil, binde tramvay kazalarından kurtulmasına imdokuz yüz doksan dokuzu bu yasağm ta kân yoktur. Son facia daha çok dehşetli mamile aksini yaparlar diye iddia edilse olabilirdi. Tramvay bir eve çarpmadan mübalâğa olmıyacağmı otomobilcileri evvel Unkapanı köprüsü yokuşuna sa pabilirdi. Bunu tasavvur etmekten bile miz bilirler. Bu yanlış fikirle ciddl surette müca korkuyorum. dele ederek bizi her gün maruz olduğutbret derti muz tehlikelerden kurtarmağı ehem Bir şehirdeyiz ki arabalar ve otomomiyetle rica eyleriz. biller gibi halka kolaylık sayılan vası Şu sırada gazetelerde okudunuz ve talar ihmal ve kontrolsuzluk neticesi o Tütün fiatları Geçen seneye nisbetle % 25 fazlalık var Tütün piyasası bazı mmtakalarda tü tüncülerin yüzünü güldürecek, bir vaziyette açılmıştır. Marmara mıntakasında satışlar hara retli bir şekilde devam ermektedir. Ah cılar: Avusturya rejisi, Nemlizadc Mithat, Herman Spirer, Tahir İsmail, Sen denko ve Inhisarlara idaresidir. Fiatlar, mahsulün kilosu 80 120 görmezin 15 35 kuruşhır. Bursa mıntakasında da mübayaa devam etmektedir. Bursada son beş sene zarfında böyle hararetli mübayaat kaydedilmiştir. Alıcılar Amerikan kumpan yalarından Geri, Avusturya rejisi, Rasim, Fazıl Niyazi, Nemlizade Mithat, Ferruh, Hacı Hasan firmalandır. Fiatlar, mahsulün kilosu 70 95 görmezin ise 1 0 4 0 kuruştur. Izmir mıntakası piyasası yeni açıl mıştır. Alıcılar Sendenko, Zühtü, T a hir İsmail, ve inhisarlar idaresidir. Fi atlar mahsul 70 85 görmez 1 0 3 0 kuruştur. Gönen mıntakasında da mubayaa devam etmektedir. Mahsulün kilosu 40 60, görmez 1 0 2 5 kuruştur. Alıcılar Herman Spirer, Tahir ismail, İnhisarlar t daresi ve Jorj Kolarudur. Trakyada mahsulün kilosu 40 65, görmezin 10 20 kuruştur. Alıcılar înhisar îdaresi Herman Spirer, Kavalah Ahmeddir. Samsun ve Bafra mıntakalannda ise bilhassa demet dengi mübayaasına baş lanılmıştır. Alıcılar, Nemlizade Mithat, Felcmenk tütün şirketi. Şahin zade Remzi, kibar Sanmdır. Mahsulün fiatı 160 225, görmezin 30,45 kuruştur. Bu vaziycte göre geçen seneki fiatlara nazaran yüzde 25 fazlalık vardır. larak her gün başımızda bir tehlike teşkü ediyor. Bir şehirdeyiz ki tramvay gibi en emin olması icab eden nakliye vasıtası türlü türlü frenlerine rağmen birdenbire bir ölüm beşiği haline gelebiliyor. Böyle bir şehirde korkusuz, rahat bir şekilde nakliye vasıtalarmdan isti fade etmek şöyle dursun, sokakta yürümek bile tehlikelidir. Son faciadan mes'ul şirket midir, yoksa şirketin memurlan mıdır? Yoksa mes'ul diye kimse bulunamıyacak mı dır? Bunu tahkikat gösterecektir. Fakat kabahatin, mes'uliyetin kimde olduğu anlaşıldıktan sonra ne olacak? Kanunî ceza ve tazminat değil mi? Bununla ölen yurddaşlar dirilir mi? Sönen hanümanlar yerine gelir mi? Sakat kalan hemşeriler leselli bulur mu? Şehir halkı tehlikelerden kurtulur mu? Sabahtan akşama kadar arızasız işliyen bir tramvayın bütün frenleri bir den işlemez bir hale gelebiliyorsa, bunun tekerrür etmiyeceğini kim temin edebilir? Frenlerin bozulduğu ve bozulabileceği doğru değilse bu takdirde tranı vay arabalarını kullanan insanlarm hata yapabüeceği meydana çıkar. Tramvay idaresi vatman diye mühendis ve sermühendislerini de kullansa gene bun ların <insanî hata» dan salim olabile ceklerine dair bize kimse garanti ve remez. Makineler birdenbire bozulabildiği için veya bu makineleri kullanan insanlar hata yapabildiği için değil midir ki bütün şehirler bu arızalardan dolayı vukua gelebüecek kazalan asgarî dereceye indirmek maksadile azamî fedakârhk gösterirler. Biz bu bakımdan şimdiye kadar ne yaptık? Tramvaylar için tehlike olan virajları ortadan kaldır mak veya hiç olmazsa bunlan büyük kavisli ve daha geniş yaparak daha az tehlikeli bir şekle sokmak için bir tek adım ileriye gittik mi? Bari bu son ibret dersi olsun bizi .uykudan uyandır mıyacacak mı? İstanbul şehri haritasındaki tramvay yollarına bakmız. Virajların sayısına hayret edersiniz. Bunların hepsi tehlikeli olmazsa bile tramvaylanmızın hayvan arabası süratile yürümesine baş lıca sebebdir. Yavaş yürüyen tramvaylar yolların darlığından dolayı diğer bütün nakliye vasıtalarına bir engel teşkil etmektedir. Allah saklasın. Büyük bir harekti arz, yangın veya her hangi bir felâket sırasında şehrin ana caddeleri tamamile tıkanmak tehlikesine maruzdur. Bir yer den diğer bir yere imdad göndereme mek korkusu vardır. Bu meseleyi cid diyetle düşünmekte ve çareler aramakta geç bile kaldık. Düşünülebilecek çareleri tatbik için para ister diyeceklere verilecek cevabı Cumhuriyet Türkiyesi çoktan hazırla mıştır. Bir tek şimendifer hattmdan başlıyarak memlekette demiryollar ağını kurmuştur. İstanbul bu yeni Tür kiye enerjisine mantalitesine lâyık bir şehir olmak için bir ucundan öbür ucuna kadar giden muntazam, tehlikesiz bir tek cadde olsun yapamıyacak mı dır? Tramvay şirketinden geri aldığı mız iki milyon lirayı bu işlere harca sak, ne hastane, ne de bediî eserleri açma ve kurtarma taraftarlarının itiraz edeceğini hiç zannetmiyorum. Bu pa ranın bir kısmile bile İstanbulda ana cadde ismine yaraşır bir yol elde edi lebileceğini gelecek yazımızda göster meğe çalışacağız. V. BİRSON Cephelerde yeni bir şey yok! Habeşlerin binlerce zaEvvelki gece yapılan keşifte, kazaya uğrıyan arayiatına karşı Italyan banın frenleri bozuk olduğu, fazla yolcu aldığı ve' zayiatı 590 kişi imiş sokaklara kum dökülmediği anlaşıldı (Baştarafı 1 inci tahifede) lediğimiz gibi ya yalandır, yahud da Şirketler komiserliği pazartesi günün Tembiende büyük bir meydan muharebeden itibaren bunun tatbikatma geçecek si değil, küçük bir musademe olmuştur. ve şirkete tebligat yapacaktır. 590 yaralı ve ölü verilen bir muharebeBelediye erkâmndan birinin ye kat'iyyen meydan mpharebesi denilemez. İtalyanlar, kazandıklan muvaffaki yeti, bermutad, propaganda kuvvetile muazzam bir zafer gibi göstermeğe ça hşmaktadırlar. Dün gelen telgraflar şunlardır: Faciadan Şirketin mes'ul; olduğu tahakkuk etti (Baştarafı 1 inci tahifede) İmparator bizzat harbedecek Londra 3 (A.A.) Eritre kaynaklanndan (yani İtalyan membalanndan) gelen haberlere göre: Birkaç hafta evvel parlak gözüken Habeşlerin askerî vaziyeti Badoglionun seri muvaffakiyetleri üzerine bilhassa şimalde tamamile berbad bir hale gelmiş tir. Mulugetta, Kassa ve Seyyum ordulan artık bilkuvve, büyük bir muharib cüzütamı olmaktan çıkmış addedilebilir. Adisababa yolu şimdi ancak Dessiede tahşid edilmekte olan kuvvetler ve Dessie karargâhından şimale doğru sevkedilen kıt'alar tarafından himaye edilmektedir. Söyfendiğine göre İmparator, en mümtaz Habeş kıtaatınm ve Imparatorluk muhafaza kuvvetlerinin başında olarak Asiangi gölü mıntakasına yürümektedir. Öyle zannediliyor ki, eğer İmparator vaziyeti ümidsiz görürse bizzat kendisi ordunun başına geçerek son bir gayrette bulunacak ve bu uğurda hayatını ve Imparatorluğunu da feda edecektir. Tembiendeki Habeş ordusu dökün rüleri İtalyan tayyarelerinin mütemadi ateşleri altında ufak gruplar halinde ce nubu garbideki Semien mıntakasmın dağlık arazisine çekilmektedir. İtalyan kuvvetleri şimdi tamamile ele gecen Tembiende yeni hatlar teşkil et mektedir. Burada hezimete uğrıyan Habeş ordusuna aid daha bir çok çeteler mağaralarda saklanmış bulunmaktadır. Tembienin merkezi olan AbbiAddiden atıldıktan sonra Ras Seyyumdan hiç bir haber alınamamıştır. Maamafih Seyyumun daha İtalyan çemberi kapanma dan evvel kurtulmağa muvaffak olduğu zannediliyor. Aksum mıntakasında ise italyan tay Demir fabrikası için alınacak yareleri Gondar yolunu şiddetle bombarmakineler dıman etmişlerdir. Bombardımanlar ya îktısad Vekâleti Müsteşan Faik Kurkında burada da yapılacak olan ileri ha doğlu ile Nurullah Esad Sümerin Lonreketini hazırlamaktadır. dradaki tetkiklerini bitirdikten sonra Berline giderek Krup fabrikasının açHabeşlerin hiçbir şeyden tığı on miİ3'on liralık kredile alınacak haberleri yok! demir fabrikası alât ve edevatı hakkınHabeş membalarından alınan haberleda tetkikatta bulunacakları haber verilre gelince: mektedir. Habeş hükumeti Italyanlann Tembi ende kazandıklarını iddia ettikleri büyük Bir katil bize teslim edilecek zaferi henüz ne tekzib ne de teyid edecek Beyruttan verilen bir habere göre vaziyette değildir. Çünkü iki gündenberi Mardin köylerinden birinde hemşiresini Dessie ile Adisababa arasında muhabeöldürüp Suriyeye kaçarak orada hamalrat kesilmiş bulunmaktadır. Maamafih lık eden Ahmed Haşo isminde birisi sarayda bazı endişeler mevcud olduğu Türk hükumetinin müracaati üzerine tevinkâr edilemez. kif edilmiştir. Katil cürmünü itiraf ettiAdisababadaki Kıpti başpiskoposu, si ğinden Türk hükumetine teslim edile vil halkı bir hafta müddetle kuru ekmek ccktir. yemeğe ve yalnız su içmeğe davet etmiştir. Bu suretle, cephedeki askerlere daha leri bertaraf etmeğe muvaffak olan üçünfazla erzak g;önderilebilecektir. cü kolordu, çok arızalı arazisi olan Da ela mıntakasından geçmiş ve buradan geAmba Alagi Habeşlerin elinde çerken 80 kilometro uzunluğunda bir yol Adisababa 3 (A.A.) Adisababa hazırlamıştır. nın noktai nazarına göre, şimali şarkî Her gün binlerce tonluk her türlü malcephesindeki vaziyet henüz tamamile zeme nakledilmiş ve tayyareler vasıtasile meşkuk bulunmaktadır. bütün kolordu iki kere tamamile iaşe eMevsuk ve resmî bir membadan ha dilmiştir. Ağır traktörler tarafından çe ber verildiğine göre, Amba Alagi, e kilen orta çapta top bataryalan, günde hemmiyetli Habeş kuvvetlerinin elinde 150 kilometro aşarak 510 kilometrodan dir. fazla bir mesafe katetmişlerdir. Bu ba İtalyanlar, bu dağın şimal cihetinin a taryalar, harb harkeâtı esnasında çizil şağı kısımlarına çok şiddetli ve devamlı miş olan pistlerin üzerinden geçmiştir. hücumlar yapmakta ve ağır zayiata uğ Harb devam ettiği müddetçe ve yalnız iki gün içinde, otomobillerle 1500 katır ramaktadırlar. nakledilmiştir. 147 numaralı İtalyan tebliği lan, ayar edilen bir vasıtanm ümid edilı miyen bir anda bozulması, intizam vej ahengi ihlâl etmesi, yahut ta ezelî ni j zamları tabiî cereyanlarından ayıranf memul edilmez bir hâdisenin bir anda vuku bulması demektir. garib sözleri Binaenaleyh ihmal gibi bazı sebeble Bu tezkere münasebetile Belediye erbertaraf edilecek olursa kazalarda mes1 kâmndan bir zat, kendisile görüşen bir ulleri aramak, umumî teessürün biz muharririmize demiştir ki: sevkedeceği boş bir çabalama olacaktır.: « Filhakika Müddeiumumilikten Tahkikat tevsi edilecek böyle bir tezkere aldık. İcab eden tetkiDiğer taraftan, kaza tahkikatile uğ 1 kat yapılacaktır. Fakat şimdiden, tramraşan heyet, tahkikatı tevsi etmek istevaylann % 99 u, belki de %100 ü, frenlerinin bozuk olmadığmı söyliyebilirim. diği için raporunu dün vermemiştir.; Freni bozuk olan araba. bir durak ye Heyet, bayram olmasına rağmen bu | rinden öteki durak yerine gidinciye ka gün ve yarm da tetkikatma devam edej dar derhal anlaşılır. Çünkü tramvay rek bayram bitmeden evvel raporunuj durduğu ve hareket ettiği sırada bozuk alâkadarlara verecektir. Bozuk bir arabadaki yolcular luk olup olmadığı anlaşılır. indirildi Bugün sefer yapan bütün tramvaylar, hareket etmek, durmak ve manevra Dün sabah Pangaltıda şayani dikkat| yapmak kabiliyetine malik olduklanna bir hâdise olmuştur. Saat 10 buçuk radgöre bunlann hepsinin frenlerinin sağ delerinde Maçka Beyazıd hattma işli1 lam olduğu anlaşılır. yen bir tramvay arabasının vatmanı a] Diğer taraftan, tramvay arabalarını, rabayı birdenbire durdurmuş ve yolcuj otomobilleri, otobüsleri kontrol etmek, lara hitaben: < Fren işlemiyor; ben başıma belâî makine kısımlarını gözden geçirmek, fren ve direksiyonlarının bozuk olup ol alamam, arabayı götüremem» diyerek] madığmı anlamak, Belediyenin, hiçbir müşterileri indirmiştir. İnen müşterilerin biletleri başka ara zaman. bitmiyen, bir vazifesidir. Bele baya binebilmeleri için imza edilmiş, adiye bu işler için muhtelif memurlar ve mühendisler ayırmıştır. Muayyen za raba da muayene edilmek üzere ŞişliJ manlarda bu vazifeyi yaptırmaktadır. deposuna götürülmüştür. Eğer hakikaten fren bozuksa vatma Hatta mutad zaman geldiği için yarın da üç kişilik bir heyet Beşiktaş depo nm pek haklı hareket ettiğine şüphe sundan kalkan tramvayların fren ve sa yoktur. ir kısımlarını kontrol edecektir. Bu konYaraldarın vaziyeti trol, kaza dolayısile değil, mutad bir Tramvay faciasında yaralananlardar. kontroldur. Sen Jorj, Beyoğlu Zükur, Alman Fransız hastanelerinde yatanlann va Sonra, kazayı başka bir noktadan mütalea etmek icab ederse denebilir ki, bu, ziyetleri iyidir. Bir ayağı kesilmiş olan| büyük bir hâdise değildir. Memleket ev yelkenci Mehmed Mahmud tehlikeyi at| lâdlarından bir iki kişinin kaybedilme latmış telâkki edilmektedir. Kontrolör tsmailin ailesinin si, yahut sakat kalması, hepimizi tees süre sevkedeceğinden hiç şüphe etmiyoteşekkürü rum. Fakat bu teessür dolayısile memKocamm cenazesinde Tramvay şir leket veyahut şehir müesseselerine, şe keti müdiranına, yapılan fevkalâde me hir hayatını tanzim eden makamlara ve rasimden dolayı gösterdikleri büyük yahut şahıslara hücum ve tariz etmek lüğe ve bilhassa Şişli Depo müdürü Ba* doğru değildir. Kaza, her memlekette harm hanemize kadar gelerek muave olur. Hatta, en az kaza olan yer, mem nette bulunmasına ve merhumun ce leketimizdir. Başka memleketlerde da nazesinde hazır bulunan bilcümle ze ha fazla kaza olur. Ne tramvaylarımıza, vata muhterem gazeteniz vasıtasile te ne de sokaklarımıza kabahat bulmıya şekküratımızı bildiririz. lım. Kaza demek, umumî bir kaideye, Tramvay kazasında vefat eden konii bir kanuna, bir ahenge tevfikan kurutrol memuru Ismailin ailesi Turk genclıgının yüksek hassasiyeti (Baştarafı 1 inci sahifede) Lavalin bu cümlesi, Universite ve yük*j sek mekteblere mensub Türk gencleri a.4 rasmda, Türklüğe bir hakaret telâkki dilmiş. Gencler, dün akşam kalabalık 1 : kafile halinde, idarehanemize gelerek protestoda bulundular. M. Laval gib Hariciye Nazırlığı ve Başvekillik etr bir adamın Türklüğe hakaret addettikle ri bu sözleri söylemesine karşı infialler izhar ettiler. M. Lavalin, bu sözleri Türklüğe ha karet kasdile söylemiş olduğunu zannet miyoruz. Çünkü, verdiği mülâkatın Türlı lükle hiçbir alâkası yoktur; Fransanı: dahilî siyaseti mevzuubahistir ve kendi ra kiblerinin hücumlarından bahsetmekte dir. Yalnız eski bir Hariciye Nazm ol ması sıfatile, bir gazeteciye beyanatta bu lunurken «Tete de Turc» tabirini lanmakla bir pot kırmıştır. Eğer, Lavali sözlerinde hakaret kasdi görmüş dık, hiç şüphesiz, milliyetperver bir Tür gazetesi sıfatile hemen müdahale eder bu gibi ahvalde daima yaptığımız g ağzının paymı verirdik. Bununla beraber, Türk gencliğinro Türklüğe aid meselelerde gösterdiği yük sek hassasiyeti takdir etmekten kendimbe alamayız. Geceyansından sonra gelen haberler Atina Üniversitelilerinin Atina 3 (Hususî) Atina Üniver sitesi talebesile Rektörlük arasında kan ihtilâf üzerine talebe grev ilân et tir. Grevcilerin Üniversiteye girmemelen için Universite kapısı da muhafaza altma alınmıştır. Dışanda toplanan talebe zabıtaya hücum ederek cebren Üniversiteye girmek istediklerinden grevcilerle zabıta arasında birçok musademeler olmuştur. Hükumet Universite ile yüksek mek tebleri rouhafaza altma almıştır. Roma 3 (A.A.) 147 numaralı tebliğdir: Kuvvetlerimiz Tembiende geniş harb mıntakasını temizlemekte devam ediyor lar. Bu arada tayyarelerimiz, Semienin yalçın geçidlerine varmağa çalışan perişan düşman askerlerini mütemadiyen bom bardıman etmektedir. Düşman bozgununun ne derece feci olduğu gitgide anlaşılmaktadır. Düşman, birkaç bin ölü vermiştir. Vaziyetimiz, ölen ve yaralanan 30 zabit, 430 anavatan askeri ve 114 Eritreli askerden ibarettir. Havalanan İtalyan uçaklarından ikisi üslerine dönmemişlerdir. Sömürgelerin askerî tarihinde ilk defa olmak üzere, motörleştirilmiş ufak ve orta toplar harekâta iştirak etmiş ve ha vada sayısız tayyare filoları da faal bir rol oynamıştır. Bütün bu harekât, bü yük bir intizam içinde yapılmıştır. Yenilmesi imkânsız görülen müşkül Çarpışmaların devamı müddetince 800 den fazla radyo istasyonu işlenıiş tir. Askerlerin cesareti, muhtelif servis lerin mükemmel surette işlemesi, ve bütün hareketlerde görülen tam tesanüd, faşist Italya kuvvetlerinin vardıklan yüksek harb kabiliyetini teyid etmiştir. Asmara 3 (A.A.) 5»nıal cephesi İtalyan karargâhı umumisine gelen ha berlere göre, şimal cephesindeki son Ha, beş mevzii de salı günü yokedilmiştir. Aksumun garbinde, Şire mıntakasında üç gün süren kanlı muharebelerden sonra İtalyan kıt'aları, 30 bin kişilik Ras Imru ordusunu mağlüb etmişlerdir. Adana (Hususî) Geçenlerde, kırk> gün devam etmek üzere Halkevinde bir nalband kursu açılmıştı. Askerî ve sivil baytarlarımızm ders verdikleri bir kursa Adanadaki nalbantlardan çoğu iştirak etmiş alafranga nal yapmak ve nal lamak, hayvan hastalıklan ve bakımı gibi feydalı bilgileri öğrendıkten sonra yapılan imtihanlarda muvaffak olarak İtalyan tayyarecilerinin bildirdikleri ehliyetname almışlardır. Yakında ikinci ne göre, şimal cephesindeki Habes or bir kurs daha açılacak ve buna da, şimdusundan, kaçmakta olan ufak kıt'alar diye kadar bu bilgileri öğrenmemiş oladiğer nalbantlar gireceklerdir. haric, hiçbir eser kalmamıştır. Son Habeş mevzii yok edilmiş Adanada nalbandlar için kurs
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle