Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Müfettiş Niyazinin vazifeşinaslığa kurban gittiği anlaşılıyor. Vatman Fahreddin de arabayı kurtarmak için bütün kudretile çahşmıştır (Baştarafı 1 inci sahifede) tınbakkal tevakkuf mahallinde duran Şişli Tünel arabasının üstüne çarpmış tır. Bu musademe hafif geçmiş olmakla beraber gene içeridekileri heyeçana dü şiirmekten geri kalmamıştır. îşte o vakit vak'anın en yakın ve canlı şahidi tornacı Jan içeriden ön sahanlığa çıkarak vatmanın arkasında durmştur. K azaze dele r agzı nd an facianın hikâyesi CUMHURIYET 28 Şubat 1936 Sovyet istikrazı 40 milyon sterlin 20 senede ödenecek Londra 27 (A.A.) Haber verildiğine göre, 40 milyon liralık bir istikraz akdi için Sovyet hükumetile bir İngiliz mümessili arasında Moskovada cereyan eden pazarlıklar, daha resmî sıfatı haiz ikinci bir delege gönderilmesini icab ettirecek faal bir safhaya girmiştir. İstikraz 20 sene için akdedilecek ve azamî yüzde altı faiz getirecektir. Bu faizin yüzde ikisi, Büyük Britanyada ihrac edilecek eshama tahsis olunacak, geri kalan yüzde dördü, eski Çarlık bonoları hâmilleri lehine bir tazminat ak çesi teşkilinde kullanılacaktır. Facia tahkikatının ilk neticeleri Kazaya raylarm ıslaklığı ve arabanın kayması sebeb oldu îzmirdeki tren kazası nasıl oldu? îzmir (Hususî) Şehrimizde vukuu, nu telgrafla bildirdiğim şimendifer kazası hakkında şu malumatı aldım: Hâdise, Kemer istasvonumda olmuştur. Vanlı Zülfikar oğlu Mehmed na mında gene bir amele, istasyondan 40 50 metro mesafede Aydına gitmek üzere hareket eden ekspreste kapısı * açık olan bir yük vagonuna atlamak istemiş, muvaffak olamamış ve düşerken, va gonun dinamosu başma çarparak bey nini parçalamıştır. Bunu müteakıb tekerlekler de bacaklarını kesmiştir. Zavallı kimsesizdir. Kemer Kızılçöllü demiryolu üzerinde amelelik ediyor Hâdise yerinin dünkü manzaran muş. Aydına gitmek istiyormuş. Fakat yatını kurtarmak vazifem olduğu için ye parasızmış, biletsiz gitmeği düşünmüş, re atlamak benim için bir zillet olurdu.» bunu yapmış. Araba yoluna devam ediyor Bu birmci hâdiseden sonra araba yoluna devam etmiş ve Taksimi de geçerek tstiklâl caddesine girmistir. O sırada sinema ve tiyatrolardan halk çıktığından tramvav adamakıllı dolmuştur. Yolcular kaza esnasında arabada herhalde 35 kişiden aşağı buli'nmadığını temin ediyorlar. Galatasaray durak yerinde gece nö betçisi olan tramvay şirketi müfettiş mu avinlerinden Niyazi de bu arabaya bin miştir. Vatman Fahrettin derhal müfettişe frenlerin şüpheli bir vaziyette oldu ğunu söylemiş, frenleri Niyazi de muayene etmistir. Bu muayeneden sonra Niyazide arabanın yoluna devam edebileceği kanaati hasıl olmuş olacak ki tekrar yola çıkılmıstır. Sağda arabanın freni tetkik ediliyor, solda vatman Fahri hastanede alınan ifadesini imzalıyor çük oğlu göz yaşları arasında arkada * (Baştarafı 1 inci aahifed*} Emniyet Müdürü Salıh Kalıc, Belediye Fen heyeti reisi Nusrat, Fen müşaviri Mustafa Hulki vak'a mahallinde tetki kat yapmışlardır. Adlî tahkikatı müddeiumumî muavini Hikmet yapmakta idi. îlk tahkikatın sonunda şöyle bir ne ticeye vanlmıştır: Vatman Fahrettin 929 danberi çah jan ve hiçbir vak'a yapmamış olan bir vatmandır. Binaenaleyh yanlış bir ma nevra yapmaması, yahud vazifesini ihmal etmemiş olması lâzımdır. Diğer taraftan arabanın frenleri muayene edilmiş ve bütün frenlerin sağlam olduğu görülmüştür. Kum freninin vazifesini görmediği, hat üzerinde hiç kum olmamasından anlaşılmışhr. Fakat vatman mı kum frenini iyi kullanamamıştır, yoksa fren mi kum bırakmamışhr? Bu cihet henüz tesbit edilememiştir. Tramvayın enkazını temizlemeğe gelen Beyoğlu temizlik amelesi iki kova et parçası toplamıjlardır. Bu arada kazada kopan ayaklardan biri bir kedi tarafından götürülmüştür. şımızı karşılamıştır. Evde bulunan Zühdünün bütün akrabalan hüngür hüngür ağhyorlardı. Bilhassa 4 çocuğun birden feryadı dayanılacak hal değildi. Kimler yaralı? Vatmanın anlattıkları turdu, fakat bir kısım ki çok isabet etmişler tramvaydan atlamağa başladı lar. Tramvayda kalan yolcular vatmanın sarhoş olduğuna ihtimal vereke neticeye muntazır kaldılar. Birdenbire bir sarsıntı ilex karşılaştık. Karanhklar içinde kalan tramvayımız sıçnya sıçnya taşlar üstünde yuvarlandı. Birkaç saniye sonra araba duvara çarptı. Karanlıkta kırılan başımı ellerimle tutup ne olacağunı beklerken kansını anyan yolculardan birisi beni bir oyuktan dışan çıkardı ve kendisi yaralı olmasına rağmen diğer yaralılan kurtarmağa başladı.» Frenler tutmayınca Araba Tepebaşında da durarak Şehir Tiyatrosundan çıkan yolculan almış ve ondan sonra gelen tevakkuf mahlli olan Krogerde durması lâzım gelirken burada frenler tutmamıştır. Bunun üzerine vat man Fahrettin müfettiş Niyaziye: « îşte gene frenler tutmuyor!..» diye bağırmıştır. Niyazi derhal frenleri vatmanın elinden almış, fakat üç frenin de tutmadığmı gördüğünden arabanın kızak yapmasının önüne geçememiştir. Bu sırada son bir tedbire başvurulmuş, vatman Fahrettin elektrik frenini tamamen boşaltarak usulden olduğu veçhile manevra yapmış, Niyazi de kum frenini harekete getirmiş, bunu bırakıp miknatıs frenine sarılmış, fakat araba gene durmamıştır. Bu esnada Kroger durak yerinde inecek yolcular sahanlıklara birikmişlerdi. Bu tecrübeler esnasında araba da Altıncı Dairenin karşısındaki Yılmaz apartımanınin önüne gelmiş ve bu suretle yokuşun başlangıcına girmiştir. Buradan itibaren arabanın sürati artmış ve Dairenin kavsini dönerken tramvayın iki tekerleği raydan kalkmış ve araba delice bir süratle yokuşu inmeğe baslamıştır. Bu gidiş o kadar süratli olmuştur ki yolcular yerlerinden bile kımıldamağa vakit bulamanuşlardır. Yalrız şimdi Fransız hastanesinde yatan ve başından yaralı bulunan Sahibinin Sesj müessesesinde kompozitör Hasan ve biletçi Şevket kendilerini arka sahanlıktan kaldırımlar üzerine atmıslardır. Dün akşama kadar Beyoğlu hastanesinde arasıra kendini kaybederek ölümle pençeleşen 122 sayılı tramvayın vatmanı Fahrettin kendisile görüşen muharriri mize şunlan söylemiştir: « Beş senedenberi vatmanım. Şimdiye kadar hiçbir kaza yapmadım. O gece arabanın eVvelâ Altınbakkalda frenleri tutmamağa başladı, Galatasarayda müfettiş Niyazi muayene ettiği zaman tuttu. Bu hal karşısında yolumuza devama başladık. Müfettiş Niyazi de yanımda bulunuyordu. Şişhane yokuşuna ge lince elektrik, kum ve el frenleri gene tutmamağa başlayınca geri hareketi yaptım. Bu da fayda vermedi. Bir anda araba nın karşısına bir evin çıktığını gördüm. Gözlerimi açınca kendimi hastanede buldum.» Faciada yarala nan 29 kişiden 11 İ Beyoğlu hastane sinde tedavi altına alınmış ve bunlardan altısı dün sabah hastaneden çıkmıştır. Beş yaralı Alman hastanesine gitmişler üçü ayakta tedavi edilerek ayrılmışlarj ı r JJ y a r a ] , Sen Kompozitör Hasan ne diyor? Fransız hastanesinde yatmakta olan kompozitör Dramalı Hasan, kendisini hastanede gören muharririmize vak'ayı şöyle anlatmıştır: « Tepebaşından tramvaya bindim. Arka sahanlıkta bulunuyordum. Tram vay Belediyenin önündeki viraja gelip te iki tekerleği yerden kesilince yanımda bulunan yolculardan bir kısmı korkudan yere atlamağa başladılar. Ben bu yere atlıyanlara hayretle bakarken «kaç, kaç!» diye bir ses duydum ve kendimi boşluğa atıverdim. Böyle bir müddet baygın halde yatmışım. Sonra beni hastaneye kaldırmışlar...» Dün yapılan kesif Vak'anın hakikî sebeblerini mahallinde tesbit için dün gece mahallinde bir keşif yapılmıştır. Bu keşifte ayni tarihli bir tramvay arabası kullanılmış ve tramvayda Müddeiumumî muavini Hikmet, mühendisler ve sair idare adamları bulunmuştur. Keşif raporu bugün tanzim edilecektir. Kontrol Ismail anlatıyor Kaza sırasında bilet kontrolu ile meşgul bulunan ve halkı «birşey yok» diye teskine çalışan 11 sayılı kontrol lsmail Ayak tedavisi gören muharririmize demiştir ki: hafif yaraltlar « Arabada bilet kesmekle meşguldüm. Araba birdenbire hızlandı. Ne olaraba devrilince bağırtılar durmuşti.. duysa iki saniye içinde oldu. Gözümü Derhal koşarak arabaya yaklaştım ve itaçtığım zaman kendimi cankurtaran sedfaiye çavuşlarile beraber içeriye girdim. yesinde buldum.» Bu sırada her taraftan iniltiler yükseli Yaralıların ifadeleri yor, şişman bir kadın olduğu dönerek: Sent Jorj hastanesinde yatmakta bu«Su... Su...» diye haykırıyordu. Kaza zedelerin imdadına ilk koşan itfaiye ne lunan yaralılardan Tünel caddesinde ferleri olmuş ve doğrusu canla başla ça tornacı Jan bidayetten sonuna kadar vatlışmışlardır. Bilhassa yaralıların süratle man Fahreddinin arkasında bulunarak enkaz altından çıkarılması halk üzerinde vak'anın nasıl cereyan ettiğini görmüş zaten mevcud bulunan itfaiyelere karşı tür. Jan muharririmize demiştir ki: sevgiyi bir kat daha artırmıştır. « Harbiyeden ilk olarak tramvaya Gök gürültüsü gibi bindim. Altınbakkalda frenler iyi tutma122 numaralı arabanm Meyityokuşu mağa başlamış olacak ki önümüzdeki başındaki binaya çarpışı bir gök gürültüsü Şişli Tünel arabasına hafifçe tosladık. gibi patlamıştır. Bu gürültüyü evvelâ yoBundan sonra sahanlığa çıktım ve bir kustaki Beyoğlu itfaiye grupu nöbetçisi daha içeri girmedim. Galatasarayda ve içeride başçavuş Haşim duymuşlardır. müfettiş Niyazi geldi. Vatman kendisine Başçavuş Haşim, Amir, lsmail, çavuş frenlerin tutmadığmı söyledi. Müfettiş Şükrü, şoför Halid ve şoför Ziya tramfrenleri muayene etti ve tuttuğunu gö vayın içine girerek yaralılan kurtarmarünce vatmana çıkıştı. Araba bundan ğa başlamışlardır. sonra Tepebaşında durdu, tiyatronun O sırada nereden meydana çıktığı bi müşterilerini aldı. Krogere geldiğimiz linmiyen Ahmed isimli bir ilân yapıştm zaman burada duramadı. Bu sırada vatcısı da Cankurtaran otomobillerini vak'a man bana: dan haberdar etmistir. « Beş senelik vatmanım. Başıma daTramvayın içinde bulunan Türkiyat ha böyle bir hal gelmedi. Bizim iş işte Enstitüsü memurlanndan Tevfik bir ta böyledir!» diye derd yanıyordu. raftan ayni arabadaki kansı ve kardesini Biraz ileride yokuş başlayınca vat arıyor, bir taraftan da birçok kimseleri man müfettişe: «îşte gene fren tutmu kurtanyordu. yor!.» diye bağırdı. Bundan sonra tramvay süratle kavsi dönerek uçarcasına yoBunlar kim? Vak'ayı dışarıdan gören şoför Recebe kuşu inmeğe başladı ve dehşetle binaya göre tramvay binaya çarpıp devrildikten çarptı.» Polis raporu Kaza hakkında Emniyet Direktörlü ğünün raporu şudur: «Evvelki gece saat 23,35 te HarbiyeFatih arasında işliyen vatman Fahrinin idaresindeki 122 sayılı ikinci mevki tramvay Fatihe gitmek üzere Şişhane yokuşundan aşağı inerken çeşme önündeki kaviste birdenbire yoldan çıkmış ve 6 7 sayılı evlere çarparak evleri tahrib et miştir. Bu arada müfettiş Niyazinin iki ayağı kesilmiş, kırtasiye tüccan Zühdü ölmüştür. Tramvayda bulunan müşterilerden Hasan, Ziya, Şükrü, yelkenci Selim, ilkmekteb muallimi Ziya, Hıristo oğlu Niko, Süleyman oğlu Ziya, Rodoslu Ziya, kahveci Arnavud Hasan, Ahmed kızı Hayriye, Mişon oğlu Refail, Hasan kızı Naime, Osmanlı Bankası memurlanndan Cahid, îstuten, Fazıl admdaki kimseler de yaralanmışlardır. Yaralılar Beyoğlu Zükur, Fransız, Sen Jorj hastanelerine kaldınlmışlar ve tedavi altma alınmışlardır. Müddeiumumî muavinlerinden Hik met tahkikata el koymuştur.» Kazaya kurban gitmekten tesadüfen kurtulan bir arkadatımız Kazaya uğrıyan tramvay arabasile Harbiyeden Altıncı dairenin önüne kadar gelen ve kazadan birkaç saniye ev vel atlıyan bir arkadaşımız da, tramva yın Altıncı dairenin önüne gelinciye kadarki vaziyetini şöyle anlatıyor: « On birden sonra, Harbiyedne hareket eden araba Taksime, tabtt bir şekilde geldi. Ondan sonra Parmakkapıda ve Halk operetinin önünde durdu. En fazla yolcuyu bu son istasyondan aldı. Oradan kalktıktan sonra ingiliz sarayının önünde ve Tepebaşında da durdu. Bu iki isyasyondan aldığı yolcularla, artık tramvay tıklım tıklım dolmuştu. Tepe başından sonra kalkan tramvay, Gardenbarın önünde virajı geçtikten sonra hızlandı. Bu hızın herhangi arızî bir sebebden dolayı olduğunu zannetmiyordum. Ayni süratle eski Amerika sefarethane sinin önünden geçtik, Konservatuann önünde inmekliğim lâzımken tramvay burada durmadığı için inemedim. Bu du rak yerinde üç kişi tramvay bekliyordu. Kalabalıkta arka kapıya kadar gelmek ve atlıyabilmek için vaziyet ahncıya kadar tramvy, Beyoğlu kaymakamlığının yanıbaşındaki merdivenli sokağm önüne gelmişti. Tam bu sokak başı ile garaj kapısı arasındaki mesafe dahilinde atlıyabıldım ve Konservatuann önünde durak yerinde durmadığı için vatmana söylene söylene geri döndüm. Tramvay Altıncı dairenin önünde virajı dönerken hızlandı. Bu hızı da, vatmanın acele etmesine hamlederek yoluma devam ettim. Meğer farkında olmaksızm büyük bir kaza atlatmışım. Bu üçüncü kazadır ki böyle en son dakikasında atlatmış oluyorum.» Yaralı müfettiğin fedakârlığı Işte bu sırada müfettiş Niyazi son ve kendine iki ayağa mal olan bir tecrübe yapmıştır. Niyazi arkasındaki paltoyu çıkararak arabanın önüne atmak ve bu suretle tekerleğin kızak yapmasına mâni olmak istemiş, fakat pardesünün bir kolunu çıkarmağa meydan kalmadan pardesü sünün eteği tekerleklerin altına gitmis, bu yüzden Niyazi de tekerleklerin altına düşerek ayak[an kesilmiştir. Yaralt müfettişe J°n"a gitmiş ve altısı derhal kanınt ver ayakta tedavi edıle meğe hanrlanan «k çıkmıştır. iki' jedalcâr hemşire hasta da Fransız Saniye hastanesinde bulun maktadır. Bunlardan müfettiş Niyazi, vatman Fahreddin, ayağı kesilen Yel kenci Mehmed Mahmud, Sen Jorjda Kadriye ve Fransız hastanesinde Hılâl sineması sahibi Şükrü ağır yaralılardandır. Beyoğlu Zükur hastanesindeki yara Iılar şunlardır: Müfettiş Niyazi, 679 numaralı vat man Fahreddin, Galatada Abacılarda 25 numarada yelkenci Mehmed Mah mud, Küçükpazarda Ayazma kapısında Kazancılar caddesinde 63 numarada Hıristo oğlu Nıko, Sirkecide Vezirçık mazında 8 numarada kazînocu Tahir oğIu Süleyman, Şehzadebaşmda îstiklâl lisesi sırasında 16 numarada Sabahattin, Saraçhanebaşında ilkmekteb muallimi Mücahid, Cağaloğlunda Çatalçeşmede 40 numarada Süleyman oğlu Ziya, kontrol lsmail, Yenicami sıra kahvelerde kahveci Hüseyin. Sen Jorj hastanesine gidenler ve çı kanlar: Şehzadebaşı Kirazlımesçid ya nında Naime, eltisi Kadriye, Elvanzade sokağında bankacı Cahid Paker, Galatada Çeşmemeydanında Karcıhamamı 10 numarada Refail, Gedikpaşada Müslim sokağında 29 numarada Lkont, Fatihte Tuna apartımanında üst katta Hasan, Tünel caddesinde 76 numarada tornacı Jan Danyal. Alman hastanesinde: Ziraat Bankası memurlanndan Vehbi Mustafa, terzi Kuyumciyan Kegam. Hastaneden çıkanlar: Türkiyat Enstitüsünde Tevfik, refikası ve kardeşi. Fransız hastanesinde: Hilâl sineması sahibi Şükrü, Sihibinin sesi kompozitörü Hasan. Araba raydan fırlıyor Ankarada teessür Tramvay enkazı kaldırıldt Dün sabah, bu müthiş hâdiseye sebebiyet verdıkten sonra parça parça vazi yette Kenanbey apartımanınin köşesin de yatan 122 numaralı Harbiye Fatih tramvayı etrafında halk toplanmış bu müthiş facianın müsebbibine hayret \e dehşetle bakıyorlardı. Nihayet öğleden sonra; adlî tahkikatın ikmalini müteakıb esasen kısmen parçalanmış olan araba tamamen parçalanarak buradan kaldırıl miştir. Kenanbey apartımanı köşesinde tramvayın çarptığı yere de bir bez gerilerek olduğu gibi muhafazası temin edilmiş ve polislerin nezaretine terkedi'miştir. Tramvay, apartımanların sonundaki (Vatman dur!..) levhasında duramadan 20 metro ileride raydan, yoldan çıkmış ve paket tasları üzerinde yuvarlanmağa baslamıştır. Bu sırada arabanın içi zin dan gibi olmuş ve tramvay ön tarafından Kenan Bey apartımanınin duvarına çarpmıs ve arkası duvara doğru dönerek büsonra dört kişi tramvaydan fırlamış ve yük bir gürültü ile devrilmiştir. bunlardan ikisi Bankalar caddesine, ikisi Vak'ayı haricden gören de Azabkapıya doğru deli gibi koşarak biricik şahid uzaklaşmışlardır. Vak'anın meydamla bir tek şahidi Müfettiş Niyazi ne diyor? rardır: Şoför Receb Gül. Receb .Gül Hastanede iki ayağı kesilmiş olan ve ?özlerile gördüğü bu tüyler ürpertici famüthiş bir ıstırab içinde bulunan müfettiş ciayı şöyle anlatıyor: « Şehir tiyatrosundan müşteri ala Niyazi dün bir arkadaşımıza şunlan söycakken vazgeçerek arabamı garaja gÖtü lemiştir: « Galatasarayda tramvaya bindim. rüyordum. Altıncı Dairenin önünden kıvnlınca hâdiseyi yapan arabayı önümde Vatman Fahrettin frenlerin işlemediğinı gördüm. Çok hızlı gidiyordu. Fakat ben söyledi. Baktım, işlediğini gördüm. Şiş arabanın nasıl olsa mecburî tevakkuf ma hane yokuşuna geldiğimiz zaman frenler hallinde duracağını hesablıyarak freni tekrar tutmamağa başladı. Ben de frenkıstım. Durmak üzere iken önümdeki lere geçtim. Bütün gayretlerime rağmen tramvay bütün hızile, adeta uçarcasına hızını kesemedim. Bunun üzerine par ilerledi ve süratle hattan çıkarak köşede desümü çıkararak bundan altı sene evvel ki apartımana vurdu. Bu sırada arabadan Lâlelide bir kazada yaptığım gibi tekertiz bir kadın sesi yükseldi ve bunu gü leğin önüne atmak suretıle tramvayın hırültüler takib etti. Eğer araba yayakaldı zını kesmek istedim. Fakat tam o sırada rımına çarpmasaydı hızı azalmıyacak ve meş'um akıbet vuku buldu. Ben tram apartımana girecekti. Şayanı dikkattir ki vaydan atlamış değıldim. Yolculann ha Polisin tahkikat raporu dün vilâyet vasıtasile Dahilıye Vekâletine yollan miştir. Hâdise Ankarada teessür uyan dırmış ve Vekâlet mufassal malumat istemiştir. Zavallı Zühtü Bu facianın en büyük kurbam Fatihte Taşatan cad desinde 9 numaraiı evde oturan Yenipostane caddesin de kırtasiye tüccar lığı yapan Kınalı zade Zühtüdür. Zühdü O gece tramvaya sinema dönüşü Beyoğlunda/lferAum Zühtü binmiş ve hâdisede ölüm halinde yaralanarak hastaneye nakledileceği sırada beyninin akması yüzünden vefat etmistir. Üstünde bulunan saat kaza sırasında yani tam saat 11,25 te durmuştu. Zühdü daha 32 yaşlarında namuslu, işini sever 4 çocuk sahibi bir vatandaştı. Zühdünün ölmesi üzerine dükkânı kapanmıştır. Dün Zühdünün evine giden bir mu harririmiz, çok hazin bir manzara ile karşılaşmış, kapıyı açan Zühdünün kü Kadriyenin vaziyeti Ağır yaralı olan Bayan Kadriye de Sen Jorj hastanesinde büyük bir ihti mamla tedavi edilmiştir. Doktorlar ko nuşmasına izin vermemektedirler. Keğam anlatıyor Şehir Meclisinde takrirler Kaza kurbanlanndan Alman hasta nesinde bulunanlardan Celâl Bey ha nında terzi Kuyumciyan Kegam mu harririmize hâdiseyi şöyle anlatmıştır: « Taksimden tramvaya bindim. Ön sırada oturuyordum. Yokuşun üstündeki birinci viraja gelince birdenbire tramvay hızlandı ve arabanın Belediye dairesi tarafındaki iki tekerleği havaya kalkarak tramvay sağ tarafa yattı. Büyük bir hızla bu vırajı dondük ve Meyit yokuşuna doğru giden yola doğru tramvayımız kulakları çınlatan bir sesle gidişine devam etti. Bu sırada yolcular ayağa kalktılar. O anda bıletimi kesmekte olan kontrol halka «korkmayın, birşey yok, oturun!» diye bağırınca yolculardan bir kısmı o Nafia vekâleti tahkikat yapdırıyor Ankara 27 (Telefonla) Beyoğ lundaki tramvay kazası burada büyük bir teessür uyandırmıştır. Nafıa Vekâleti hâdise hakkında tahkikat yapılması ve hâdisede mes'uliyeti olanlann şiddetle cezalandınlması için kat'î emir vermiştir. Tahkikat süratle yapılacak ve tahkikat evrakı derhal Vekâlete gönderilecektir. Dünkü Şehir Meclisinde, bir akşam evvel, Şişhane yokuşunda vuku bulın kaza hakkında iki takrir verilmiştir. Tajcririn birisinde: Kaaz hakkında yapılmakta olan adlî tahkikatın suçlulan meydana çıkaracağını, Belediyenin bu kazada zerre kadar sun'u taksiri olmadığı âşikâr olmakla beraber efkân umumiyeyi tenvir için Belediyenin kısa bir zaman zarfında tahkikat yaparak şehir mecli sinin tanvir edilmesi istenilmiştir. îkinci takrir de: Divanı riyaset namma hastanelerin gezilerek, şehir namma, yaralılann hatırlannm sorulması ve ailelf rine taziyet mektubları yazılması isterilmiştir. Bu iki takrir de kabul edilerek riyaset makamına gönderilmiştir.