22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYE1 20 Şubat 1936 Endüstri programımız İktısad Vekilimiz, bu hususta endüstri kongresinde izahat vardi nokta üzerinde hassasiyetle durmak ihtiyacmı görmekteyim. Biz, yaptırmak içın ötedenberi mev cud olan teşviki sanayi kanununa ilişmedık, onu mukaddes bir emanet gibi saklıyoruz, Hususî tesebbüslerin ihtiyacına daha pratik şekilde yaraması ıçin tedbır düşünüyoruz. Ayni zamanda hususî teşebbüsün kuvvetlenmesmi, hazırlanmasmı arzu ediyoruz. Bunun etrafında birçok neşriyat vâki olmuştur. Devletle hususî teşebbüs arasındaki vazife ve salâhiyet ve Here aid mütalealar yürütülmüstür. Atatürk, bunu gayet vecız ve sarih surette ifade ermiştir. Bu büyük sözleri hepimizin büdiSinden emin olduğum halde tekrar etmek istiyorum. Emelim, ay nı zamanda kongremızın zaptını ve bugünkü ve yannki mesai yolumuzu bu sözlerin büyük ısığı ile aydınlatmak ve kıymetlendirmektir. Atatürk, bunu bana İzmir beynelmilel panayırının küşadmda tarafımdan okunmak üzere vermisti. Orada okudum: «Türkiyenin tatbik ettiği devletçilik sistemi 19 uncu asırdanberi sosyalizm nazariyatçılarının ileri sürdükleri fıkırlerden alınarak tercüme edilmiş bir sistem değildir. Bu, Türkiyenin ihtiyaçlarından doğmuş, Türkiyeye hâs bir sistemdir. Ankara 19 (Hususî) İktı sad Vekili Celâl Bayarm Endüstri kongresinde sanayileşme siyasetımiz hakkm. da verdiği izahati hulâsaten bildiriyorum: «Yüksek heyetinizi ikinci sanayileşme plânı esas'arı üzerinde görü=mek icm rica •etmiştim. Bu maksadla tertib edilmiş olan Stoplantımızı açıyorum. Esasa girmeden evvel haüralarınızı bei nimle birlikte sanayileşme hareketımizm tkarsılaştığı manzaralar üzerine sevkedefceğim. Niçin sanayileşiyoruz? Bugün bu mevzuda şüphesi olanla kalmamıştır. Fakat dün diyebileceğimi; flcadar kı^a bir müddet evvel, hatta Lon arsıulusal para ve ekonomi konferan ı giderken bile bu mevzu, henüz üze nde münakaşa ettiğimiz bir fikir halin ie idi. Türkiye ham maddeci mi kalmalı, sanavilesmeli midir? Memleketimizde cok propagandası yapılmış bir fikir vardı: Ham maddecilık pkri. Bu fikre, bazı münevverlerimiz de kaoılmıstı. Bunlar, sanayi hareketi memlekette jaşlar ve ilerlerse, mah vaziyetımizin sarlacağından endişe ediyorlardı. Bu tezi, bir dava sribi müdafaaya kalkışanlar ol Cürmü meşhud muhakeme usulü Adliye Vekâleti yeni bir lâyiha hazırladı Kadm meseiesi Arkadaşını surette .^f^j Makalle hâlâ Habeş tehdidi altındadır! italyanlarm .sağ cenahı cenuba doğru biraz sarkmış fakat Tembien mıntakasındaki merkez ve soî cenahîarı olduğu yerde kalmıştır h. Ziraatin ne olacağı soruldu. Hükumetin sanayile uğraşmasının yanIlıs bir politika olduğu ifade edildi. Bunlann harice aid olanları, cevaba ile değmez. Ortaya attıkları f'kirlerin iç yüzünü tesrih etmeğe dahi lüzum gör em. Kendi menfaatleri cep'ıesinden yaılmıs olan bu tezahhürlerir en hafif ifasi: Eçoizmdir. Memleketimıze aid oi/<n!ara Reiince: Yukarıda söylediğim gibi, filvaki bu evzu üzerinde tere^.lüdü ka^ış kim kaldısnnı zannetriiyoruz, fakat millî ?kımından büyüV ehemmiyeti vardır. illî bir iş olara'' bütSh m>lletce hakikî * suurlu yekp.re bir kanaat lâzımdır. unun icin h<r hangi bir vatandasta, her îangi bir ukde hâlâ kalmışsa, kalabılmış:, bütün .nünevverlerin ve mes'ulivet dehde e'.mis olanların o ukdeyi de da tacaK elemanlarla mücehhez olmaları ab Her. Devletçiliğin manası Devletçiliğin bizce mânası sudur: Ferdlerin hususî teşebbüslerini ve şahsî faaliyet'erini esas tutmak, fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin bütün ihtiyaçlarını ve birçok seylerin yapılmadîgmı göz önünde tutarak memleket ikt'sadiyatını devletin eline almak.» Bazı sanayi ve bu arada bilhassa mensucat sanayii icin bir hudud çizdik. Bu hudud içerisinde arzu edenlerin fabrika tesis edebiîeceklerini ilân ettik. Kayseri bez kombinası, Eresli fabrikası ve müteaddid şeker fabrikalarımızı da bu hü kümlere tabi tutarak bu hudud dahiline almış bulunuyoruz. Fakat hususî teseb büslerden hiçbiri gösterdiğımiz yerlerde fabrika kurmadı. Maden sanayiimiz ehemmiyet kesbediyor Simdi diğer mevzulara geçebilirim: Sanayi tedrisatmı programlaştırmak istiyoruz, heyetimızden bu mevzu üzerinde dikkatle calışmasım rica ederim. Memleketimizde maden sanayii ehem miyet kesbetmektedir. Kâfi derecede elamarımız yoktur. Her sene tahsil için ecnebi memleketlere 35 talebe gönderece ğiz. Bu suretle önümüzdeki plân devresi içinde tahsil edip dönmüş en az 100 genc mühendis temin etmek azmindeyiz. Gümrük varidatma olan tesiri Evvelâ sanayileşmenın gümrük vaıi Fridatı üzerindeki tesirini bir kaç ke'ime ile Hfade etmek isterim: Filhakika her ikmal ettiğimiz sa |nayı subesı, o neviden ithalât üze^mde lüessır olduğu için, bütcenin gümrük vaidatı kısmı üzerinde de tesir yapması tabıidır; meselâ: Memlekette seker ımali başiaması yü[zünden, gümrük varidatının 18 milyon lira kaybettiğ iddia edilmektedir. Pamuîiırensucat sanayii de ayni tesıri yapa ıktır. Fakat bütcenin varidat kısmı bir kul balinde mutalea edildiği takdirde, sanayi iarektınden dolavı yekununun azalmadı|ı ve b'lâkis 1933 te 170 milyon lira Am [1935 te 195 milyona çıktığı görülür. Öuümüzdeki yıllar içinde daha yükselecekir. Yapacağımız işler Ziraat mi, sanayi mi? \. Ziraat mi, sanayi mi, meseîesine gelinBunun dahi düsünmeğe değer bir iş jlmadıgı kendılığmden tebeyyün e f niş tir. Şahsen kendilerini çok yakından tam dığım ziraatçiler, mübalağasız diyeb'lirim kı, bugün sanavı hareketınm bizım kadar inanmış taraftarı olmuşjardır. Zira, görmüslerdir ki, yerli iptidaî naddeler kıymeti, sanayi hareketlerinin tesırıle kıvmetlenebılır. Sanayi hareket lerimiz sayesindedir ki, mühim bir kısım mahsullerimizin fiyatı buhran dolayis'.le çok düsmüs olan arsıulusal piyasa fiyatlaftmm fevkine, yani de?er derecelerine çı kabilmistir. Demek oluyor ki, sınayî hareketimizi ziraî hareketlerimizden ayır nağa maddeten imkân yoktur. Bunlar leri telâkkili memleketlerde birbirini tanamlayan millî hareketlerdir. I Yapacağımız işlere gelince: Gönderdisimiz davetnamede de tasrih edılmistir. Mevzuumuz, ıktısadî cıhaz lanma ve rasyonel bir kalkınma için yeniden hemgi sanayiin kurulması ve mevcudlardan hangilerinin tevsi edilmesi icab edecektir. Sual budur: Vekâlet ihtisas bürolarınm yaptıkları hazırhklar hakkında burada şahsen taf silât vermekte fayda görmem. Yalnız, ikinci beş senelik programı mızda maadin ve elektrik sanayiine ve şımdive kadar kurduğumuz sanayiin mütemmım veya anneks branşlarına ve umumî ekonomik bünyemizin istilzam ettiği yenı bir kısım san'atlara hususî bir ehemmiyet vereceğiz. Petrol arama dairemiz, mesaisine bir taraftan devam etmekle beraber, diğer taraftan da sun'î benzın ve müştekkatı istihsaline büyük ehemmiyet vermekteyiz. Yapacağımız isîer ve yapılması arzu edilen işler içm bütün arkadaşların düşündüklerini burada ifade etmelerini ve mütaleal'arını tahriren bildirmelerini bekliyoruz. Cumhurreisi ve Başbakan sanayi programımızın bir an evvel hazırlanmasmı bekliyorlar Arkadaslar, Türkiye Cumhuriyeti Reisi Büyük Önderimiz Atatürk ve Büyük Başvekil Ismet Inönü, sanayi programımızın biran evvel hazırlanması için intizar içindedirler. Bu istikametteki mesaiyi resmî ve hususî olarak daima teşvik etmişlerdir. Bu yüksek işarete uyarak tahakkuku işinde çalışmak için, bulunduğumuz fırsatm büyüklüğünü ve tarihî kıymetini tamamile takdir edeceğinizden eminim. Büyüklerimize minnet ve şükran his erimizi huzurunuzda ifade ederken, diğer bir vaz'feyi de yapmak isterim: Maliye Vekâleti, hiç olmazsa İktı sad Vekâîeti kadar memleketin sanayi leşmesini ve millî istihsalâtımızın inkişaf etmesini arzu etmektedir. Bu sadece na zarî bir arzu değildir. Bızım ihtiyaclanmızı temin için maddî vesaiti bulan ve seve seve veren odur. Değerli \ekil, aradaslarım Fuad Ağralıya ve arkadaşlarma teşekkür ederim. Hususî teşebbn<ilerin ilerlemesini istiyoruz Memîekette ileri sürülmüş olan iddia|lardan birisi de, de%!etin bütün kârlı ve büyük işleri kendi eline alarak hususî teebbüse, hususî sermayeye iş bırakmamış olacağı endisesidir. Arkadaslar, Memleketimizde yapılacak islerin mikannı, hacmini hepimiz biliyoruz. İhtiyanızm çokluğunu mukayese etmek imkânlarına malik bulunuyoruz. Ayni za nanda hususî teşebbüsün dayandığı sernaye kudretini, miktannı da biliyoruz. Eğer sadece memleketin sanayüeşmepini ve milletin muhtaç olduğu refahı, bahususî tesebbüslere ve bu tesebbüsledayandığı sermaveye bırakmak lâbm gelirse, lâakal iki asır daha intizar çlevresi geçirmekliğimiz lâzımdır. Bu. Adliye Vekâleti cürmü meşhud mu Evvelki gece Uzunçarşıda bir cinayet hakeme usulü kanunu hakkmda bi: olmuş. "bir kişi ağır surette yaralanmışproje hazırlamıştır. Bu projenin mem ktimizin hususiyetine ve şeraitine en tır. (Baş tarafı 1 Uzunçarşıda 82 numaralı dukkânm uygun şekli alması için bütün hâkhn inci sahifede) ve Müddeiumumilerle hukuk müntesib üzerinde yatan seyyar satıcı Selimle maz. Çünkü, dJin de lerinm tetkik ve mütaleasma vazolun ayni yerde oturan Ali Osman, evvelki dediğimiz gibi Jay ması kararlaşmıştır. gece öteden beriden konusurlarken söz yareler gece olunca Hukukçular bir ay içinde bunu tet bir kadm meselesine intikal etmiş, ve veya hava bozuîunkik ederek proje hakkmdaki düsü".ce iki ahbab kavgaya tutuşmuştur ca takibe devam e ve mütalealarmı Adliye Vekâletine bil Aîi Osman yanmda taşıdığı sustalı demezler. Nıtekim direceklerdir. çakısmı çıkarmış ve arkadaşmın üstüne dün gelen bir İtal Bu projeyi aynen neşrediyoruz:^ Madde 1 Adliye teşkilâtı oaln yer hücîımla Süleymanı dört yerinden ieh yan haberi, bu de şöylece lerdeki belediye smırları içinde ve pa lıkeli surette yaralamış ve kinlar için diklerimizi nayırlarda işlenen ağır ceza mahkem de yere yuvarladıktan sonra kaçmıştır. tasdik ediyor: lerinin vazifeleri dışmdaki meşhud cü Vak'ayı duyan polisler yaralıyı Cer«Sis, yaJmur ve rümlerle 3 üncü maddede yazılı kabahat rahpaşa hastanesine kaldırmışlar, Ali dolu yüzürden Ras nev'inden olan ve 4 üncü maddede ya Osmanı da bir müddet sonra y^kala Mulugetanın ricati zılı şekilde işlenen suçtan zarar gören rcışlardır. pek kolay oîmuştur. lerin müracaatleri halinde takibî şikâ İLLE PANTOLON SATAC1ĞBI Dİ Tayyareîerirniz, .am yete ve şahsî dava açmağa bağh olan YE Tophanede oturan İsmail. evvel takibe baslarken hameşhud suçlarm takib ve duruşmaları ki gece Salıpazarından geçerken sey va bozduŞundan, gebu kanun hükümlerine tâbidir. yar koltukçulardan Ali önüne çıkmış Madde 2 Bu kanuna göre: n donmese mecbur ıtalyan ordusunun sağ cenahı Antaloya doğru uzamtş, merkezi A) İşlenirken görülen ve faili yaka ve elindeki pantolonları satm almasını olmusîard'r. Bu va ve sol cenahı eski vaziyetinde kahnıştır. Habeş ordnsu Tembienteklif etmiştirC İsmail, pantoîon alnıak lanan; zıyetten isfi<"ade e den oklarla gosterilen istikamette îtalyan cephesine taarruz B) İslenmesi üzerine hemen zabıta niyetinde olmadığmı, söylemesi üzerine den Ras Mu!us?eta ettiği takdirde, İtalyariları fe?ıa bir vaziyete düşürebilir. kuvvetleri veya suçtan zarar gören sa Ali pantolonları satmakta ısrar etmiş bütün kuvvelîerinı hıs, yahut baskalan tarafmdan kovala ve bu yüzden aralarmda kavga başla yü Makaîleden değil, Makallenin cenumıştır. Koltukçu belinden bıçağıııı çı kacırabilmijtir» narak faili yakalanan; îki gündür, işte biz de bunu iddia e bundakı Italyan ileri mevzilerinden tutC) îşlenen bir suçun faili olduğunu karmış ve İsmaili ciğerlerinden, £a mak şartile... açık olarak gösteren eşva ve asar ile burgasmdan tehlikeli surette ysraîa diyor, Italyanlar, Habeşleri geri süre Her zaman söylediğimiz gibi o Allarek Makaîleden 25 kilometro rr.esafede suçun işlenmesinden pek az sonra faili mıştır. bulunan Antaloya kadar gitmişlerdir; hın dağlarında, 510 kilometro ileıleme yakalanan; Yaralı Cerrahpaşa hastanesine kal 1 yoksa Habeş ordusunu mağlub ademe ve gerilemenin ehemmiyeti yoksada, eSuçlar meşhud suç sayılır. chrılmış, koltukçu Ali yakalanmıştır. Madde 3 Türk ceza kanununun 529, mişler ve binaenaleyh bir zafer kazana ğer Habeşlerin iddıasını nazarı itibara aÇOCUK ALAY ETTİ DİYE Sipâ534, 539, 540, 544, 545, 547, 548, 549, 551, mamışlardır, diyorduk. Yukarıdaki I lır da İtalyanların yeni aldıkları araziyi, 558, 563, 564, 565, 567, 568, 569. 570, 571, hiocağmda bekçi Hüseyin, dün merke talyan haberi,' bu iddiaraftı teyid ve tas kendi ileri karakollarınm mevzilerinden 572, 573. 574, 575. 576. 578 ve 582 nci mad bme kızmış ve söylenmeğe başlamı?'.ıı. dik eden bir itiraftır. itibaren ölçersek, zafer diye bayrak et delerinde yazılı kabahat sucları rnkkm Eu sırada Pavli admda 12 ya§îarınds Diğer taraftan dün Adisabab.âan ge tikleri şeyin bir Habeş mevziinin zap da da bu kanun hükümleri tatbik o bir çocuk Hüseyinin karşısma gçleıak len bir haber, İtalyanlarm Makallenin tmdan ibaret olduğu büsbütün mey alay etmiştir. lunur. cenubunda yalnız 5 kilometro ilerledik dana çıkar. Ondan ötesi zafere susamış Madde 4 Takibi şikâyet veya şahsî Zaten merkebine fena haıde kızan olan Italyan nıilletinin yüreğine biraz su dava açmağa bağlı olan ve bu kanuna Hüseyin, çocuğun alay etmesine ta lerini söylüyor, İtalyanlar ise Antnloya göre meşhuden işlenen suçlarda, suçtan hammül edememiş ve cebinden çalcsı kadar gittiklerini iddia ediyorlar. Anta serpmek için yapılmış, propaganda ve lo, Makaîlenin 25 kilometro cenubunda kuru gürültüdJr. zarar görenlerin zabıta memurlarına anı çıkararak Pavliyi başmdan /ağırra dır. Acaba hangisi doğru? Dikkat edi ğızdan şikâyetleri, şikâyet ve şahsî daSon günlerde gelen Habeş haberîerinyaralamıştır. Çocuk tedavi altına a!m va açmak hakkmdaki umumî usullere lırse görülür ki Habeşîer, isim zPs:rermi den biri, İtalyanlarm ileri hareketine rağgöre yapüacak muamele hükmünde sa mış, suçlu yakalanmıştır. yorlar ve «Makallenin cenubunda 5 ki men, Makalleyi çemberden kurtarama yılır. lometro» diyorlar, «Makaîleden 5 kilo rc.ş olduklanm iddia ediyordu. İtalyanMadde 5 Siyasî suçlarla, hususî metro» demiyorlar. İkisi arasmda *ark iann zafer gürültüleri arasmda, insana mahkeme usullerine ve takibi izin isvardır. Esasen, İtalyanlar tam Makalle boş ve mantıksız gibi gelen bu iddia c!a, tihsaline bağlı olan suçlar hakkında bu nin içinde durmuş değillerdi. Makalleyi tamamile kuru lâftan ibaret değiidır. kanun tatbik edilemez. Paris 19 (A.A.) Meclis, dün ög aîdıktan sonra, ileri karakollarıhı epey Habeşleri. Makallcnin Madde 6 Meşhud bir suç işlendiği leden sonra, Fransız Sovyet Andlas^ iferilere sürmüşîer, hatta Amba A/adam cfenubütfda 'biraz geri sürmuşlerdir. Halvakit zabıta, yakalanan maznunu, hok masınm tasdikına aid müzakerata devam dağınıri tepesîne dsği'îse de, bazı >uksck buki Makallenin cenubugarbısinde ve kında sübut delili olacak maddeleri ve etmiştir. Birbirine zıd tezler şiddetle te "oktalarına kadar çıkmışlar ve orada Ha garbinde Tembiende Ras Kassa ile Ras şahidlerin adlarını yazdığı zabıt Varaati edilmistir. Seyyumun orduîarı hâlâ me\kilerini mu> kasile birlikte vakit gecirmeksizin ayni 'srle muharebe^er yapmışlardı. Flandin perşembe günü söz sö\ hafaza etmektedirler. Bu ordular, buragünde Cumhuriyet Müddeiumumiliği Daha geçenlerde yan resrAÎ İtalyan cektir. Buisson kat'î neticenin gelecek ne teslim eder. da durdukça, Makalle gene tehdid al kaynaklan, kendi kıt'alannm Makalîe Cumhuriyet Müddeiumumisi maz hafta başında belli oîacâgını tahmin ettmdadır. Gerçi Makallenin tam mana den 1520 kiîometro cenubda dola?t:k sile bir çember içinde bulunması mevzuu nunu sorçuya çeker. Amme davasım aç mektedir. mağa lüzum görürse duruşma yapıl Paris 19 (A.A.) Parİâmento larını, su alclıklarmı yazıyorlardı. Am bahsolamazsa da, cenubdan biraz neles mak üzere maznunu iddianame ile o Harb ; ve Encümeni Fransız Sovyet pak ba Aradam da Makallenin takriben 1d alan kasaba cenubugarbiden ve garbden gün vazifeli asliye veya sulh mahkeme tının değeri hakkında cuma günü Har 20 kilometro kadar cenubundadır. Şu hâlâ tazyiktedir. sine gönderir. biye Bakanı General Maurinden izahat halde İtalyanlar, Makaîle ile Antaîo u Son vaziyet şundan ibarettir: Madde 7 Cumhurivet Müddeiumu almıya karar verm'stir. rasmdaki takriben 25 kilometroluk memisi. suçun bu kanunun şümulüne s,\ 1 Tabiye bakımmdan Makaîle cesafenin büyük bir kısmını zaten önceden rip girmediei veya amme davasım aç nubunda mevziî bir değişiklik olmuş, mak icab edip etmiyeceği hususlannda ceza ile mahkum edilen suçluya^mev işgal etmiş bulunuyorîardı. Şimdi' bir SÎÇ Habeşîer geri çekilmiş, îtalyanlar kendi işin incelenmesire lüzum görürse bu kuf değilse mahkeme tevkife mecbur rayısta Amba Aradam dağmm tepesiiddialarma göre Antaloya kadar ilerbakımlardan tahkikat yapmak üzere dur. Ancak mahkeme kararmda mah ni ve Antaîoyu almışlardır; böylece yeni suçlunun mahkemeye sevkini vakalan kumun kefaletle tahliye edilmesine de işgal ettikleri arazi hakikatte 56 kilo lemıs lerdiır. karar verebilir. dıöının ertesi gününe bırakabilir. 2 X Sevkulceyş bakımmdan, vaziyet metrodan ibaret kalmış oluyor. Biz, son Madde 8 Suçlu. yakalandığı gün Madde 15 Bu kanuna göre verile bu şekilde kalırsa, ileride İtalyanlarm muharebe hakkmdaki yazılarımızda I mahkemeye sevkedileceği sırada çalıs cek tevkif kararma itiraz edilemez. zarannı mucib olabiîecek bir şekil a'rr.ışma zamanı bitmis veva her hangi bir Madde 16 Ceza işlerini gören asli talyanlann bir haftada 25 kiîometro a tjr. Çünkü îtalyan ordusunun sağ cenahı, tatil eününe tesadüf etmîsse Cumhuri ye mahkernesi her hanşi bir sebeble ça razi kazandıklarmı yazarken İtalyan i daha cenuba doğru biraz daha uzadığı yet Müddeiumumisi mahkemeyi hemen hsmadığı hallerde meşhud suç hakkm leri karakollarının bulundukları mevzi halde, merkezi ve sol cenahı, eski yerınaçılmağa davet edebilecegi gibi sruçln daki duruşmayı oranm asliye hukuk iş lerden değil, İtalyan ordusu kısmı külli de kalmıştır. Burada, ikincikânunda vunun sevkini ertesi güne de bırakabilir. lerine bakan mahkeme görür. sinin bulunduğu Makaîleden Antaîoya ku bujan Tembien muharebesi gibi bir Şu kadar ki. Cumhuriyet Müddeiu Sulh mahkemelerinin göreceği moş kadar olan mesafeyi nazarı itibara al savaşta Habeşîer, İtalyanlarm merkezi mumisi tarafmdan 6 ncı maddede yazılı hud suclarm muhakemesini sulh hâki sebebden dolavı suçlunun mahkemeye mi bulunmadığı zaman bu işler aslive mıştık. Bu vaziyette, Habeşlerin İtaîyan ne iyi bir sevkulceysî darbe indirecek hh sevki ertesi güne bırakılmışsa yukan mahkemesinde görülebüeceği gibi asli lann yalntz 5 kilometro ilerledikîeri yo vaziyette bulunuyorîar. daki fıkrada yazılı sebeble de olsa suç ye mahkemesinin çalışmadığı zaman lundaki iddiası da doğru olabilir; ölçü lunun mahkemeve sevki ikinci bir te larda bu mahkemeye aid işler sulh hâahhura u§ratılamaz. kimleri tarafmdan da görülebilİT: Madde 9 Cumhuriyet Müddeiumu Madde 17 Meşhud suçlarla irtibatı misi suclu hakkında tevkif müzekkeresi bulunan, bu mahiyeti haiz olmıyan başverebilir. ka suçlarla meşhud suçta maddî veya Madde 10 Vazifeli mahkeme Cum manevî iştiraki olup yakalanmamış ohurivet Müddeiumumisi tarafmdan sev lan baska suçlular hakkında bu kanun kedilir edilmez baska işlere tercih ede hükümleri tatbik olunur. Ancak arala rek suçlunun durusmasmâ baslar, rında irtibat bulunmadıkça meşh,ud su~ Durusma bir celsede neticelendiril failinin suçlu bulunduğu baska suçla. meyip te baska güne bırakılacaksa Cum hakkmda bu kanun hükmü tatbik olunhurivet Müddeiumumisi tarafmdan maz. hakkında tevkif müzekkeresi veriimis Meşhud suç faili olarak yakalananlarolan suçlunun kefaletle veya kefaletsi? dan başka şahıslar hakkında da irtiba1" tahliyesine mahkemece karar verîle ve iştirak sebebile bu kanun hükümle bilir.' rinin tatbikı uzun zamarfe ihtiyac gos Madde 11 Zabıta, zabıt varakasmda tesbit ettiği şahidlerle Cumhurivet Müd terirse o sahıslâr için Cumhuriyet Müd1 deiumumisi veya mahkemece lüzum gö deiumumiliği veya mahkemece tefri ....uştur. 45 kilometroluk o rülecek diğer şahidleri ve ehli hibreyi kararı verilerek yalnız yakalanan meş mesafeden getkilen 'Kaplanlı suyunun açılma merasimi çok parlak olmuş ve 20 Cumhurijret Müddeiumumisinin yazılı hud suc faili hakkında takib ve duruş bın kişi su deposu önünde tezah'irat yapmştır. Resimlerimiz bu esnada a^nmıştır. veya sifahî emri üzerine mahkemede maya devam edilir. Madde 18 Suçlu ve Cumhuriyet hazır bulundurmağa mecburdur. Bu eMüddeiumumisi suçun, bu kanunun süFransanm İngilterede Olimpiyad posta idaresinden mir, çağırılanlar hakkında zabıtaya Ih zar müzekkeresinde olduğu gibi zor kul mulüne girmediğini mahkemede • iddia akdettiği istikraz 3,5 milyon mektub geçmiş edebilir. Mahkeme gerek resen ve gerek lanmak salâhiyetini de verir. Paris 19 (A.A.) Fransız hüku Berlin 19 (A.A.) Garmiş Par Madde 12 Duruşmamn mahkeme bu iddialar üezrine sucun bu kanunun şümulüne girmediğine karar verirse du metinin Londra piyasasından akdettiği tenkirhenedeki olimpiyad oyunları Al ce bir celsede bitirilmesi lâzımdır. Bu kadar ki, kanunî zaruretler dola ruşmıya umumî hükümler dairesinde istikraz hakkında matbuata beyanatta man posta ve telefon ve telgraf idaresini yısile isin bir celsede karara bağlanması devam eder. bulunan Finans Bakanı' Regnier 1935 çok çetin bir vazife karşısmda bırakmışmümkün olmazsa durusma bu imkân Iddialarımn reddine dair olan mah tır. Lüzumu olan tertibatın yapılması i te Fransadan çıkan altın neticesinde Pa sızlığı doğuran noksanlarm en çabuk keme kararını taraflar anca kesas hakçin bir sene çahşılmıştı. 6 şubattan 16 şuvasıtalarla ikmali icin lâzım gelen müd kmdaki kararla birlikte temziy edebi ris piyasasımn muvakkaten sıkmtıya düş bata kadar, memurlar vasıtasile temin emesi üzerine buna lüzum hasıl olduğunu dilen 26 bin otomatik makineli telefon det gözönünde tutularak ona göre başka lirler. Madde 19 Bu kanun hükümîeri 1 söylemiş ve istikrazın akdini herhangi bir güne tehir edilebilir. . görüşmesi, 14 bin telgraf, 400 fotoğraf Madde 13 Maznunun isteği üzerine haziran 1936 tarıhinde yürümeğe baş" siyasî tavize bağîamanm kat'ıyyen mev nakli teîefoto 3.5OO.OOO mektub. karj mahkeme müdafaasını hazırlamak için lar. Madde 20 Bu kanunun hükümleıini zuu bahis olmadığım ehemmiyetle kay gibi giden posta evrakı ve 1.800.000 g«en cok iki sünlük mühlet verebilir. len posta evrakı kaydedilmiştir. Madde 14 Hürriyeti bağlayıcı bir icraya lcra Vekilleri Heyeti memurdur. deylemiştir. ı Fre Sovyet Eskişehîrde su için yapılan bayram
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle